kendilerine ho-chunk diyen ama komşuları potawatomi'ler tarafından, kirli suyun halkı anlamında winnebago denilen, siouan dili konuşan bir kızılderili kabilesidir.
beyazlar geldiğinde wisconsin, minnesota, iowa, illinois civarlarında, bölgedeki algonkin dili konuşan kabileler gibi yaşıyorlardı. onlarla birlikte fransız'larla ticaret yapmış, salgın hastalıklar kapmış ve önce ingiliz sonra a.b.d'ye karşı savaşlar verdiler. salgın hastalıklar ve savaşlar yüzünden topraklarını yavaş yavaş kaybettiler ve her antlaşmayla daha batıya gittiler.
bugün wisconsin ve nebraska'daki rezervasyonlarda yaşıyorlar.
devamını gör...

sözlüğün büyüdüğünü gösteren hissettiren yazarı mutlu eden durumdur. ya ben bunu kaç gün önce yazmıştım yeni birileri daha yeni okuyor yeni gelmişler sanırım diye düşündürtür mutlu eder.
devamını gör...

buz gibi bir realitedir. ulan bir gün yolda yürüyorum iki genç kendi aralarında, “kanka geçen kız meslek lisesinin önüne gittim, birisi göz kırptı bana acaba yatağa atabilir miyim bunu” diye yanındaki arkadaşına soru soruyor.
yanındaki de, “göz kırptıysa kesin verir kanka, bence numarasını al oradan yürü” diye de sorusuna cevap veriyor. vallahi ben utandım onlar konuşurken.

düşünsenize kızın göz kırpmasından tahrik olan ve de verici olduğunu düşünenler var bu ülkede. sonra neden tc vatandaşı böyle dediğimiz zamanda da sen türk düşmanı mısın diyorlar. aha dangalak her şey ortada niye bu malları yerin dibine gömmeyeyim ben. ne alaka türk düşmanı olmayla? ayrıca eleştirdiğimiz kişinin türk olduğu alnında mı yazıyor? bsg ya…
devamını gör...

bir çeşit katı gibi davranan, normal olmayan gaz.

yıldız çekirdekleri gibi aşırı yoğun ortamlarda oluşan dejenere madde, normal gaz gibi davranmaz. bu maddenin oluşumu, sıcaklıktan bağımsızdır. oda sıcaklığında bile bir gaz dejenere olabilir.

bir atom çekirdeğini alıp sıkıştırabildiğinizi farz edin. bu sıkıştırmayı belli bir noktaya kadar yapabilirsiniz ama bu noktadan ötesinde çekirdek ve etrafındaki elektronlar, pauli dışarlama ilkesi nedeniyle belirli bir direnç göstermeye başlar. sıkıştırmaya devam eder ve maddeyi buna zorlarsanız, elektronlar dışarlama ilkesine uygun davranıp, bir araya gelmemek * için bir basınç oluşturur. dejenere madde basıncı dediğimiz bu basınç, maddenin normal şartlarda kaldırabileceğinden çok daha fazla basınca dayanıklı hale gelmesini sağlar. örneğin beyaz cücelerin ya da bir nötron yıldızının aşırı yoğun çekirdeğinin desteklenmesinin nedeni bu basınçtır.

bu basıncın bir sonu yok mu? elbette var. dejenere maddeyi bir miktar daha sıkıştırma şansınız olur. bu da madde içindeki elektronların hızının artması anlamına gelir. fakat sıkıştırma devam ettikçe, elektronların hızı ışık hızına yaklaşır. elektronlar ışıktan hızlı hareket edemeyeceğinden sıkıştırmanın bu noktasında dejenere basınç artık ortadan kalkar ve sıkıştırılan madde çöker. süpernovalarda ortaya çıkan çekirdek çökmesinin nedeni budur.
devamını gör...

"günaydın" tanımlarını benden önce keşfedenlerin olduğunu görüyorum. ben hep geç kalırım zaten, birilerine, bir şeylere.. dur ya neden drama bağladım şimdi? en son kahkahayla gülüyordum.
evet afillibirbey sayesinde.
günaydın başlığına pek bakma huyum yok. tesadüfen bir iki kere girince hemen ilk gördüğüm kendisinin süper betimlemeli günaydınları olunca, bugün hem profilini gezindim -daha önce de gezmiştim ama bu sefer daha bilinçli gezdim-
sonra günaydın başlığına yazar ismiyle aratıp, tüm yazdıklarını okuyup neşelendim, gülümsedim. iyi geldi sabah sabah.
geç olsa da, okumaktan keyif aldığım yazarlar listesinden bir yazar.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"tabi ki bir insanı sevebilirsiniz, eğer onu yeterince tanımıyorsanız."
devamını gör...

evet kendini ispatlayan çokça dil bilen yetenekli ve kendini geliştirmeye devam eden genç iş bulur lakin(bkz: torpilli bir şahıs da aynı işe başvurmadıysa!)
devamını gör...

hani böyle tuvaletin gelir sıkışırsın yapamazsın, dışardasındır umumiye girememe gibi bir takıntın vardır, koştur koştur eve gelirsin içini boşalttığın anda öyle bir özgür hissedersinki kendini anlatamam.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

genellikle akvaryum balığı olarak beslenen balık türüdür.

biraz nazlı bir balıktır, ilgi ister.

ben de zamanında beslemek istemiştim ama sonra vazgeçtim çünkü o sorumluluğu alabileceğimi düşünmüyordum.
devamını gör...

kızları güzeldir. *
devamını gör...

ülkede oluşan tüm olumsuzluklar için kullanılan ve yürekten inanılan kıskanılma olayı.
insanların da eleştirildiğinde çoğunlukla kullandığı cümledir.
t. diğerlerinden üstün olunduğu düşünülen özelliklerin, o diğer kişilerde * bu durumdan oluşan acı çekmesi olayı.
devamını gör...

evet salt nasılsın mesajı almadığımı şu an fark edip bir miktar buruldum.
keşke sabah online olur olmaz günaydın bebeğim deseler, gün içinde nasılsın deseler, gece saat 23.00 itibariyle de iyi geceler en sevdiğim yazar deseler. olabilir bence zor değil.
devamını gör...

bir başkasının düşünde yaşamak istemiyorsan, kendin için düşün yoksa düşersin.

eddi anter
devamını gör...

sözlüğün sosyal medyadan farklı bir mecra olduğunu düşünen ve buna göre tavır sergileyen yazardır. özgüvensizlik ile ilgisi yoktur. yeteri kadar yerde biliniyoruz zaten bari sözlükte özgürce, tanınmadan yazalım.
devamını gör...

"kurusa fidanım güllerim solsa
göynümde solmayan gülümsün benim
yaprakların gazel olsa dökülse
daha taze fidan dalımsın benim

ağarsa saçların belin bükülse
birer birer hep dişlerin dökülse
vücudun kurusa kanın çekilse
yine şu gönlümün yârisin benim"

neşet ertaş
devamını gör...

bir dönem balık avına yönelik başlatılmış kampanya. küçük balık yoksa büyük balık da yok!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

edit : olum hainsiniz lan.
devamını gör...

günaydın sözlük,
yine 5-6 sularında yani her zamanki özetle gelmiş bulunmaktayım.
öncelikle uefa şampiyonlar ligi kupası bu sene kesin olarak ingiltereye gitti, (bkz: manchester city- chelsea), yarı finalde chelsea real madrid'i; manchester da paris saint germain'i eleyip finale çıktılar.. hayırlı olsun.
unutulmaz milan- liverpool finalinde olduğu gibi bu final de istanbul da oynanacak..
hintliler iyice tozuttu, yüce inek yardımcıları olsun..
bugün hıdırellez, yani yeşil bayram.. bahar geldi.. ateşler yakıldı, eskiden olsa üstünden atlar, bir iki kişiyi 2. derece yanık teşhisi almak üzere hastaneye götürürdük. ama artık götürmüyoruz.
neden ?
çünkü covidden dolayı hastaneler tıka basa dolu..
o yüzden atlama zıplama olayları yapılmıyor, kaçak göçek yapanların da üstlerine polisler atlıyor.
çünkü komple ülkeyi bayrama kadar kapattık hacı..
neyse.. gün doğuyor şu an.. aklıma grup gündoğarkenden "ankaradan abim geldi" şarkısı geldi..
3 kardeş olmamıza rağmen abilerim il dışında okuduğu için yalnız büyüyen evin en küçüğü olmanın dezavantajını da bu şarkıyı gerçekten içselleştirmişim yıllarca..
özledim sözlük.. herkesi, her şeyi, her anıyı, her anımı özledim.. zor zamanlardan geçiyoruz ülkece, dünyaca..
bazen şaşırıyorum, gerçekten bir rüya/kabusmuş da uyanıverecekmişim gibi..
neyse ki sağlıklıyım ve mutlu bir ailem var.. en azından bunlar beni ayakta tutuyor.
herkese bu hıdırellez vesilesiyle bugünden itibaren sağlıkla başlayan ve bir an önce de defolsun gitsin dediğim koronadan kurtulmuş bir hayat diliyorum.
au revoir / ciao / tschüss
devamını gör...

camın önüne koyduğum pilavları iki çift kumru yemeyince;” yeaaa bunlarda pilavları yemediler, aç kaldılar yeaaa.” diye sümüğümü çeke çeke iki saat ağlamışlığım var benim. ağlanıyor yani. gözyaşları kalbin arınma şekli.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim