gönlümüze serin gelen insanlar
gönlümüze ferahlık veren güzel insanlardır.
sinirli bir ânı düşünelim -hani sinirli iken ateş olur,sıcaklık falan o yönden- o güzel insan gelir ve hoş lakırtıları ile bizi serinletir.*
aslında bize soğuk ve itici de diyebilirim ancak 'serin' kelimesini güzel olarak aldım ve sevmediğimiz kişiye güzel kelime kullanmayız diye düşünerek bu fikirden vazgeçtim.
rahatsız ukdesi
sinirli bir ânı düşünelim -hani sinirli iken ateş olur,sıcaklık falan o yönden- o güzel insan gelir ve hoş lakırtıları ile bizi serinletir.*
aslında bize soğuk ve itici de diyebilirim ancak 'serin' kelimesini güzel olarak aldım ve sevmediğimiz kişiye güzel kelime kullanmayız diye düşünerek bu fikirden vazgeçtim.
rahatsız ukdesi
devamını gör...
ilginç genel kültür bilgileri
moğollar denince aklıma geldi, eyluling 38 yaşındaymış.
devamını gör...
ülkenin geri kalmışlık belirtileri
düşük kitap okuma oranı, kadın cinayetleri, hayvan haklarına saygı duymama, ırkçılık, insanların din ve inanç özgürlüğüne sahip olduğunu unutan insanların varlığıdır derim.
devamını gör...
supportgirl ile çocuk istismarı radyo yayını
sevgili supportgirl'ün daha önce de üzerine yoğunlaştığı bir konu hakkında tekrar ve daha kapsamlı şekilde hazırlayıp sunacağı yayın.
sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla çok daha fazla karşımıza çıkan ülkemizin en büyük sorunlarından biri olan çocuk istismarının ve çözüm noktasında neler yapılacağının konuşulacağı yayının, ebeveynler başta olmak üzere herkese yol göstereceğini düşünüyorum.
sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla çok daha fazla karşımıza çıkan ülkemizin en büyük sorunlarından biri olan çocuk istismarının ve çözüm noktasında neler yapılacağının konuşulacağı yayının, ebeveynler başta olmak üzere herkese yol göstereceğini düşünüyorum.
devamını gör...
hükümetin yanlışını söylemek dini açıdan sakıncalıdır
devamını gör...
başlık nasıl açılıyor sorunsalı
çaylaklar başlık açamaz.
arama butonuna açacağınız başlığı yazıp enter yaptıktan sonra tanımınızı girip göndere bastığınızda başlık açmış olursunuz.
arama butonuna açacağınız başlığı yazıp enter yaptıktan sonra tanımınızı girip göndere bastığınızda başlık açmış olursunuz.
devamını gör...
fakir büyümenin insanda yarattığı kalıcı alışkanlıklar
ekmeği kesememek. alışmışız karnımızı ekmekle doyurmaya, diğer yiyecekler sadece ekmeğin tadını değiştirmek için var hayatımızda.
devamını gör...
dönence
barış manço’nun beni en çok ürküten parçasıydı.
devamını gör...
nutuk’u yasaklamak
ellerinde olsa paralara kendi reislerinin resimlerini koyarlar.
devamını gör...
yatak yanındaki priz
(bkz: business class)
devamını gör...
an itibarıyla yazarların nerede olup ne yaptığı sorusu
daha önceden sadece 8-10 kelime muhabbetim olduğu bir yazar arkadaş "günaydın" diye mesaj attı, şimdi beraber karşılıklı göbek atıyoruz, muhabbet 5 daklkada buraya nasıl geldi bir fikrimiz yok, o "ben senin için oynarım, erkeğe yakışmıyor kıvırmak" dedi, huyuna gidiyorum, hafif deli olabilir.
buraya "cevriye" yazarsam anlayın ki durumum kötü, polis çağırın, bişi yaptın.*
edit : kadına "bacanak" dedim konuşurken, durum gittikçe tuhaf bir hal alıyor.. o da "kdkkdkdkd" diye gülüyor..
155 di mi polis imdat?
buraya "cevriye" yazarsam anlayın ki durumum kötü, polis çağırın, bişi yaptın.*
edit : kadına "bacanak" dedim konuşurken, durum gittikçe tuhaf bir hal alıyor.. o da "kdkkdkdkd" diye gülüyor..
155 di mi polis imdat?
devamını gör...
terezin
bir şehir, bir getto, bir toplama kampı
çekya denilince akla önce prag gelir ama ikinci dünya savaşında büyük acıların yaşandığı ve bir ölüm gettosu olan terezin, mutlaka bilinmesi gereken bir şehirdir. prag’a yaklaşık bir saat mesafededir. ancak bir dönem itibariyle, insanlığa çok uzak yerdedir. şehrin bilinen ilk ismi theresienstadt’tır. 1780 yılında avusturya imparatoru tarafından kurulan şehire, annesinin adı verilir. annesi tarihin en güçlü kadın imparatoriçelerinden biri olan maria theresa’dır. şehrin kalesi, nazi döneminde toplama kampına çevrilir.
kasım 1940 yılında şehir nazi kontrolüne geçer. burada yaşayan yahudi olmayan çekler şehirden gönderilir. o dönem şehir nüfusu 7 bin kadardır. naziler, bu şehire yaklaşık 150 bin yahudi yerleştirir ve bir getto yaratır ve soykırım başlar. yaklaşık 80 bin kişi, bu getto ve toplama kampında ölür. terezin toplama kampı küçük olmasına rağmen, büyük acıların yaşandığı yerdir. sigmund freud’un kızkardeşi esther adolphine bu kampta hayatını kaybeder.

hastalıklar, tifo salgını, yiyecek kıtlığı bu kamp içinde yaşanan nazi baskısı kadar can almıştır. kampın girişinde, burada hayatını kaybeden 10 bin kişinin mezarlık alanı bulunuyor. içerisi ise o günlerin hâlâ izlerini taşıyor. idam alanları, krematoryomu, toplu mezarları, o kadar yazacak çok şey var ki, okumak isteyenlere konu hakkında birkaç link bırakayım. ayrıca belgeseller, kitaplar, canlı tanıkların ifadeleri de bulunur. resmi web sayfası ve kısa bir gezi videosu;
bugün bir utanç müzesi olarak halka açıktır. insanın nasıl acımasız bir tür canlı olduğunu, kötülüğün ne anlama geldiğini anlamak için bir toplama kampı görmek gerekir.
ben bir zamanlar prag gezisinde bu kampa günübirlik gitmiştim.
gitmez olaydım.
çekya denilince akla önce prag gelir ama ikinci dünya savaşında büyük acıların yaşandığı ve bir ölüm gettosu olan terezin, mutlaka bilinmesi gereken bir şehirdir. prag’a yaklaşık bir saat mesafededir. ancak bir dönem itibariyle, insanlığa çok uzak yerdedir. şehrin bilinen ilk ismi theresienstadt’tır. 1780 yılında avusturya imparatoru tarafından kurulan şehire, annesinin adı verilir. annesi tarihin en güçlü kadın imparatoriçelerinden biri olan maria theresa’dır. şehrin kalesi, nazi döneminde toplama kampına çevrilir.
kasım 1940 yılında şehir nazi kontrolüne geçer. burada yaşayan yahudi olmayan çekler şehirden gönderilir. o dönem şehir nüfusu 7 bin kadardır. naziler, bu şehire yaklaşık 150 bin yahudi yerleştirir ve bir getto yaratır ve soykırım başlar. yaklaşık 80 bin kişi, bu getto ve toplama kampında ölür. terezin toplama kampı küçük olmasına rağmen, büyük acıların yaşandığı yerdir. sigmund freud’un kızkardeşi esther adolphine bu kampta hayatını kaybeder.

hastalıklar, tifo salgını, yiyecek kıtlığı bu kamp içinde yaşanan nazi baskısı kadar can almıştır. kampın girişinde, burada hayatını kaybeden 10 bin kişinin mezarlık alanı bulunuyor. içerisi ise o günlerin hâlâ izlerini taşıyor. idam alanları, krematoryomu, toplu mezarları, o kadar yazacak çok şey var ki, okumak isteyenlere konu hakkında birkaç link bırakayım. ayrıca belgeseller, kitaplar, canlı tanıkların ifadeleri de bulunur. resmi web sayfası ve kısa bir gezi videosu;
bugün bir utanç müzesi olarak halka açıktır. insanın nasıl acımasız bir tür canlı olduğunu, kötülüğün ne anlama geldiğini anlamak için bir toplama kampı görmek gerekir.
ben bir zamanlar prag gezisinde bu kampa günübirlik gitmiştim.
gitmez olaydım.
devamını gör...
anlam verilemeyen insan davranışları
en ufak espriyi üstüne alınma bu davranışlardan biridir benim için. bir de üstüne kara mizah yapılan konuyla ilgili (deyim yerindeyse) duyar kasmak.
devamını gör...
öğretmenlerin yarım gün çalışıp 3 ay tatil yapması
kurunun yanında yaş da yanar adlı başlıktır...
işini hakkıyla yapan insanın, insanların gururunu incitmekten öteye gidemez bu başlık.
atanmak için senelerce sınav salonlarında dirsek çürüten, atanınca doğu görevi ile başlayıp memleketin birçok yerinde görev alan. atanamadıklarında karın tokluğuna özel kurumların ağır şartlarına dayanarak çalışan insanlardan bahsediyoruz.
ben ne ailedeki öğretmenlerden ne de etrafımdaki öğretmenlerden yarım gün çalışıp 3 ay tatil yapan öğretmen görmedim. öğrenciler okullarına dönmeden 1 ay önce seminer adı altında hakları olan tatillerden feragat ediyorlar ki bunlar devlet öğretmenleri. özel öğretmenler okul kapandıktan bir ay sonra "yks-lgs" hazırlık adı altında tekrar iş başına çağırılıyorlar. (bkz: öğretmenevindebüyümek)
işini hakkıyla yapan insanın, insanların gururunu incitmekten öteye gidemez bu başlık.
atanmak için senelerce sınav salonlarında dirsek çürüten, atanınca doğu görevi ile başlayıp memleketin birçok yerinde görev alan. atanamadıklarında karın tokluğuna özel kurumların ağır şartlarına dayanarak çalışan insanlardan bahsediyoruz.
ben ne ailedeki öğretmenlerden ne de etrafımdaki öğretmenlerden yarım gün çalışıp 3 ay tatil yapan öğretmen görmedim. öğrenciler okullarına dönmeden 1 ay önce seminer adı altında hakları olan tatillerden feragat ediyorlar ki bunlar devlet öğretmenleri. özel öğretmenler okul kapandıktan bir ay sonra "yks-lgs" hazırlık adı altında tekrar iş başına çağırılıyorlar. (bkz: öğretmenevindebüyümek)
devamını gör...
moderatörlerin siz diye hitap etmesi
ne desin? mahmut mu desin?
devamını gör...
yazarların unutamadıkları dizi replikleri
"onu son görüşüm olacağını bilseydim başka türlü bakardım yüzüne. her detayını inceler, ezberlerdim."
(bkz: hatırla sevgili (dizi))
(bkz: hatırla sevgili (dizi))
devamını gör...
yoldaş'ın bot olduğu gerçeği
7/24 online listesinde olma,
otomatik mesajlar ile dönüş yapma,
günün belli saatlerinde görev tanımı hatırlatma,
belirli gün ve haftalara özel etkinlik planlama, temennilerde bulunma gibi özelliklerini düşününce şerefsizim benim aklıma gelmişti dedirten tespit gibi tespit.
bence şimdi iko düşünsün ya onun da sadece bir koddan ibaret olduğu anlaşılırsa!
otomatik mesajlar ile dönüş yapma,
günün belli saatlerinde görev tanımı hatırlatma,
belirli gün ve haftalara özel etkinlik planlama, temennilerde bulunma gibi özelliklerini düşününce şerefsizim benim aklıma gelmişti dedirten tespit gibi tespit.
bence şimdi iko düşünsün ya onun da sadece bir koddan ibaret olduğu anlaşılırsa!
devamını gör...
sözlük yazarlarının bugün hissettikleri
an itibarıyla ankara'da yağmur sonrası toprak kokusu solumanın
vermiş olduğu huzur hali.
vermiş olduğu huzur hali.
devamını gör...
güzellik algısı
hiçbir zaman neden önemli olduğunu anlayamadığım, bu algıya uymak için çabalarken boğulduğumu hissettiğim şey.
bedenimizdeki kusurları saklamak, "bize yakışanı" giymek neden bu kadar önemli? ben sadece buyum, kusurlarımı saklamak değil sevdiğim renkteki bir bluzu giymek istiyorum belki de. nispeten daha gençken çok zorlandığım ve kendimi çok üzdüğüm bir konuydu, yaşlandıkça daha rahat bir insan olduğumu fark ettim. umarım herkes sadece kendisini sever ve bu algıları boşverir, hayat zaten yorucu kendinizi daha da çok yormayın.
bedenimizdeki kusurları saklamak, "bize yakışanı" giymek neden bu kadar önemli? ben sadece buyum, kusurlarımı saklamak değil sevdiğim renkteki bir bluzu giymek istiyorum belki de. nispeten daha gençken çok zorlandığım ve kendimi çok üzdüğüm bir konuydu, yaşlandıkça daha rahat bir insan olduğumu fark ettim. umarım herkes sadece kendisini sever ve bu algıları boşverir, hayat zaten yorucu kendinizi daha da çok yormayın.
devamını gör...
