horatio nelson
trafalgar muharebesinin heybetli amirali. kah kendisi bu savaşta hayatını kaybetmiş olsa dahi namı almış yürümüştür. zira adam fransız ve ispanyol donanmalarını tek bir ingiliz gemisini kaybetmeden haşat etmiş, canını vermiş lakin tarihe adını yazdırmıştır. ancak onun böyle bir kahraman olarak tarihte adının anılmasının çok daha farklı sebepleri var; bu savaştan çok daha önce nelson nalları dikmiş olabilirdi. zaten girdiği çok sayıda çarpışma sonrasında bir gözünü de kaybetmişti. yani bir nevi ingiliz donanmasında korsan efekti yaratmış bir subay görünümü veriyordu. girdiği her çarpışmada da ön saflarda yer alırdı. ha biz bunu nereden biliyoruz? oradaydık efendim.
özellikle 1797 yılının temmuz ayında cadiz limanında ispanyol gemileri ile yapılan çarpışmayı asla unutamam. john sykes adında çok yakın bir arkadaşımla birlikte lord nelson'un mürettebatındaydık. tabi burada kendi kahramanlıklarımı da anlatmak isterim lakin pek dişe dokunur bir şey yaptığım söylenemez. çatışmaları izleyip, not almak harici büyük bir kahramanlığım olmadı. asıl işi hep john yaptı. cevval bir adamdı. hiç bir şeyden korkmaz, tehlikeye bodoslama atlardı. o gün de öyle oldu. lord nelson ispanyollar tarafından şişleneceği sırada john lordun önüne atlayıp, iki ispanyol denizciyi öyle bir biçti ki anlatamam. * * nelson efendi bu sayede kefeni yırttı. bizim john'a üstün hizmet madalyası, mevki makam falan verdiler ama bu saadeti çok uzun sürmedi. yine benim büyük bir kahramanlık göstererek izlediğim bir muharebe esnasında hakkın rahmetine kavuştu. yani demem o ki, bu gün trafalgar zaferi sebebi ile lord nelson dünya tarihine adını yazdırdıysa, bu tamamen bizim john'un eseridir. yoksa nelson çoktan tahtalı köyde kayık yüzdürmeye başlamış olurdu. işte öyle. tarih john gibi gizli ve kıymeti bilinmemiş kahramanlarla doludur. onlara saygıda kusur etmeyelim.
özellikle 1797 yılının temmuz ayında cadiz limanında ispanyol gemileri ile yapılan çarpışmayı asla unutamam. john sykes adında çok yakın bir arkadaşımla birlikte lord nelson'un mürettebatındaydık. tabi burada kendi kahramanlıklarımı da anlatmak isterim lakin pek dişe dokunur bir şey yaptığım söylenemez. çatışmaları izleyip, not almak harici büyük bir kahramanlığım olmadı. asıl işi hep john yaptı. cevval bir adamdı. hiç bir şeyden korkmaz, tehlikeye bodoslama atlardı. o gün de öyle oldu. lord nelson ispanyollar tarafından şişleneceği sırada john lordun önüne atlayıp, iki ispanyol denizciyi öyle bir biçti ki anlatamam. * * nelson efendi bu sayede kefeni yırttı. bizim john'a üstün hizmet madalyası, mevki makam falan verdiler ama bu saadeti çok uzun sürmedi. yine benim büyük bir kahramanlık göstererek izlediğim bir muharebe esnasında hakkın rahmetine kavuştu. yani demem o ki, bu gün trafalgar zaferi sebebi ile lord nelson dünya tarihine adını yazdırdıysa, bu tamamen bizim john'un eseridir. yoksa nelson çoktan tahtalı köyde kayık yüzdürmeye başlamış olurdu. işte öyle. tarih john gibi gizli ve kıymeti bilinmemiş kahramanlarla doludur. onlara saygıda kusur etmeyelim.
devamını gör...
doğru insan
beni bulmayandır. bulsa da, bulsam da işte desem ona "kalbim, ruhum, şu dünya seninle çok güzel." (bkz: neredesin ay yüzlüm)*
devamını gör...
kendini ifade edememe kaygısı
nedeni, kabul görmeme korkusudur.
onun da nedeni kendini kabul etmeme durumudur.
kök neden yine özgüven.
onun da nedeni kendini kabul etmeme durumudur.
kök neden yine özgüven.
devamını gör...
kişinin kendine sorduğu sorular
insanın tüm hayatı nasıl karavana olur?
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının hobileri
devamını gör...
normal sözlük yeni özellik istekleri
takip ettiğimiz yazaların tanımlarının ekranımıza düştüğü bir sayfa olması müthiş olurdu*. sözlüğü aktif kullanmayan ya da arada unuttuğumuz* yazarların tanımlarını görüp beğenebilirdik bu sayede.
(bkz: sıcak takip)
(bkz: sıcak takip)
devamını gör...
celebrant sorularınızı yanıtlıyor
bazılarının çekemediği röportaj olmuş.
bunlar asosyalizm tayfası işte.
günde 15 saat sabit oturan, poposu yağlanmaktan sandalyeden taşan tayfa varya onlar bunlar işte.
hani böyle ekran başında döke saça ruffles tüketir, yüzü yağlı yemekten mayın tarlasına dönmüştür, bildin mi o tipi?
istiyorlar ki onlar bu haldeyken kimse bir şey yapmasın, aman bir renk olmasın. bizim hayatımız shit ve karanlık odada takılan yetersiz tipleriz, siz de öyle olun kaliteyi yükseltmeyin durumu yani.
kafa bu*
canım kardeşime sormak istediğim soruya gelirsek, burada olmaktan mutlu mu?
daha önce başka sözlüklerde yazdı mı?
kafa sözlükteki yazar maaşları yeterince tatmin edici mi?
bunlar asosyalizm tayfası işte.
günde 15 saat sabit oturan, poposu yağlanmaktan sandalyeden taşan tayfa varya onlar bunlar işte.
hani böyle ekran başında döke saça ruffles tüketir, yüzü yağlı yemekten mayın tarlasına dönmüştür, bildin mi o tipi?
istiyorlar ki onlar bu haldeyken kimse bir şey yapmasın, aman bir renk olmasın. bizim hayatımız shit ve karanlık odada takılan yetersiz tipleriz, siz de öyle olun kaliteyi yükseltmeyin durumu yani.
kafa bu*
canım kardeşime sormak istediğim soruya gelirsek, burada olmaktan mutlu mu?
daha önce başka sözlüklerde yazdı mı?
kafa sözlükteki yazar maaşları yeterince tatmin edici mi?
devamını gör...
babanın ölmesi
baban ölünce, sırtın yorgansız kalır üşürsün. varlığın da kıymetini bilmeli insan. varken belki o kadar önemsemiyorsun ama gittiğin de burnunun direği sızlıyor. babanız ile anneniz ile normal şartlar da bir ilişkiye sahipseniz, onları kırmayın incitmeyin.
devamını gör...
erkeğe yakışmayan şeyler
etrafındaki herhangi bir canlıya şiddet uygulamak, taciz, dedikodu yapmak, bilimum hırt hareketler(sokağa tükürmek, çöp atmak, kadınlara laf atmak vb.) kollar geride yengeç misali yürümek, efendiliğin zerresini göremeyeceğiniz muhtelif yaratık tavırlar vb....
devamını gör...
kitap sayfaları arasına not koyarak kadına hediye eden erkek
soyu tükenmediyse eğer bir kadına verebileceği en iyi hediyeyi vermiş erkektir. romantiktir. utanıyorsa ya da yazarak içindekileri daha iyi ifade ediyorsa yapılabilir. kadınlar olarak mutlu oluruz yani.
devamını gör...
odadaki cinlerin camı açması
bi de bana çay demlemişler biliyon mu, ama ayakları ters olduğundan tepsiyi yere düşürdüler!
devamını gör...
notilus kabuğu
latincede nautilus. yunanca "denizci" anlamına gelen nautilos sözcüğünden türemiştir.
bu deniz canlısının kabuğu altın oranlı kusursuz bir spiraldir; spira mirabilis, yani “mucizevi spiral”.
içinde yaşayan canlı büyüyüp sığamayacak hale geldiğinde ince bir çeperle ayrılmış yanda bulunan daha büyük odacığa geçer ve geride kalan odacığı mühürler. odacıkların giderek genişlemesi altın oran/spiral prensibini sağlar.
ortaçağ kuyumcuları, kabuğunu kadeh yapmakta kullanmışlardı. mevzu sadece estetik değil aynı zamanda semboliktir de. çünkü bir çok mitolojide ve özellikle hint mitolojisinde nautilus, iç güzelliğin ve yaratılışın sembolüdür.
bu deniz canlısının kabuğu altın oranlı kusursuz bir spiraldir; spira mirabilis, yani “mucizevi spiral”.
içinde yaşayan canlı büyüyüp sığamayacak hale geldiğinde ince bir çeperle ayrılmış yanda bulunan daha büyük odacığa geçer ve geride kalan odacığı mühürler. odacıkların giderek genişlemesi altın oran/spiral prensibini sağlar.
ortaçağ kuyumcuları, kabuğunu kadeh yapmakta kullanmışlardı. mevzu sadece estetik değil aynı zamanda semboliktir de. çünkü bir çok mitolojide ve özellikle hint mitolojisinde nautilus, iç güzelliğin ve yaratılışın sembolüdür.
devamını gör...
tatlı hayat
türkan şoray katletse de, haluk bilginer ve asuman dabak’ın toparladığı, onlar sayesinde izlediğim diziydi. çolpan ilhan bile mükemmeldi türkan ablanın yanında.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en yaşlı özelliği
iz sürmek.
en yaşlı özelliğim bu, kendimi bildim bileli neyin ne olduğuna isabetli bir hudut çizmek isterim.
uzun zamandır yoktum, geldiğimde ise görmeyi beklediğim insanlar yoktu... sevgili yazarımız güneş'i ararken onun sayfasına ancak bildirimlerimden ulaşabildim. adı değişmiş: kuru kafa olmuş... onun sayfasında yalnızca 3 tanım var, buralardan gideli epey olmuş gibi. üç tanımdan ikisi yeşilevham ile ilgili. yeşilevham başlığına baktığımda önceleri adıyla sıkça rastlaştığım domestic hıyar, onun sayfasına gidiyorum ama o da yok! yeşilevham'ın bir tanımından adını bulup oraya bakıyorum, o da gitmiş...
acaba bu sözlük belli seviyedeki insanları mı kaybetmiş? çünkü benim tanımlarını takip ettiğim insanlar uçmuş gitmiş, geri dönecek gibi de durmuyorlar.
neyse, bir defasında kendimce en favori moderatöre demiştim ki "ben gitsem ne fark eder, kimin umrunda?" bu insanlar da böyle gide gide çoğalıyorlar gibi duruyor.
neyse, lafı çok uzattım dostlar, sanırım tıkladığım her ismin gitmiş olmasından sıkıldım ben de o kervana ekleneyim diyorum.
ben giderim adım kalır, dostlar bizi hatırlasın. *
en yaşlı özelliğim bu, kendimi bildim bileli neyin ne olduğuna isabetli bir hudut çizmek isterim.
uzun zamandır yoktum, geldiğimde ise görmeyi beklediğim insanlar yoktu... sevgili yazarımız güneş'i ararken onun sayfasına ancak bildirimlerimden ulaşabildim. adı değişmiş: kuru kafa olmuş... onun sayfasında yalnızca 3 tanım var, buralardan gideli epey olmuş gibi. üç tanımdan ikisi yeşilevham ile ilgili. yeşilevham başlığına baktığımda önceleri adıyla sıkça rastlaştığım domestic hıyar, onun sayfasına gidiyorum ama o da yok! yeşilevham'ın bir tanımından adını bulup oraya bakıyorum, o da gitmiş...
acaba bu sözlük belli seviyedeki insanları mı kaybetmiş? çünkü benim tanımlarını takip ettiğim insanlar uçmuş gitmiş, geri dönecek gibi de durmuyorlar.
neyse, bir defasında kendimce en favori moderatöre demiştim ki "ben gitsem ne fark eder, kimin umrunda?" bu insanlar da böyle gide gide çoğalıyorlar gibi duruyor.
neyse, lafı çok uzattım dostlar, sanırım tıkladığım her ismin gitmiş olmasından sıkıldım ben de o kervana ekleneyim diyorum.
ben giderim adım kalır, dostlar bizi hatırlasın. *
devamını gör...
normal sözlük'te küfürsüz zaman geçirmenin çok zor olması
kesinlikle katılmadığım başlık.belki günlük hayatta fazla küfür kullanmadığım için de olabilir.ama bu sözlükte geçen zamanın kalitesini kesinlikle sorgulatmaz.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının şiirleri
uçurumun kıyısında nefes nefese
koşuyorsun uzun vakitlerdir
varamadın varılacağa
var olamadığın zamanlardan biri bu da
unuttun nedir hür olmak
soluduğun vakitler sığ akılların keşfedemeyecekleri
unuttun nedir var olmak
kurtulmak istediğin anlar saplandı aklına
sustun
eşiktesin bir kez daha
bir uğursuz yol ayrımı daha
doğruları söküp çıkaramadığın muhallat zihnin
neye yapışacağını bilemeyen ellerin örtmüş suretini utançla
ayakların ne tarafa yürüse şaşırmış yine
lanet adam bu kaçıncı dilemma
bu kaçıncı diye soracaksın yine bu gece
sabah olmayacak bu sefer
güneş falan doğmayacak
kalkacak tüm gerçeği arsızca saklayan perdeler
kes meraklanmayı üzülen olacak mı
bırak bi kez olsun lanet adam
kuşanamadığın cesaretin karıştı göklere
dört nala kaçtığın korkular sarar şimdi gözlerini
önceleri duyumsamadıkların ele geçirecek cılız bedenini
sadece bir dakika kabullenmeyi öğretecek sana
ömrünü hiç ettiğin kabulleniş bu
birkaç muğlak rüya çarpar suratına
tanıdık birkaç yüz belli belirsiz
uyanacağın düzmece bir beyazlık değil
dar bir sanduka, havasız ve karanlık
söz geçiremediğin fikirler yağmurları susturdu
unuttun arınmayı, karardı suretin
bıkmadın ne utanmaktan ne de utanılacak işler yapmaktan
gülüşlerin de soldu işte
solan loş ışığa şahitsin bu kez kayıp*
koşuyorsun uzun vakitlerdir
varamadın varılacağa
var olamadığın zamanlardan biri bu da
unuttun nedir hür olmak
soluduğun vakitler sığ akılların keşfedemeyecekleri
unuttun nedir var olmak
kurtulmak istediğin anlar saplandı aklına
sustun
eşiktesin bir kez daha
bir uğursuz yol ayrımı daha
doğruları söküp çıkaramadığın muhallat zihnin
neye yapışacağını bilemeyen ellerin örtmüş suretini utançla
ayakların ne tarafa yürüse şaşırmış yine
lanet adam bu kaçıncı dilemma
bu kaçıncı diye soracaksın yine bu gece
sabah olmayacak bu sefer
güneş falan doğmayacak
kalkacak tüm gerçeği arsızca saklayan perdeler
kes meraklanmayı üzülen olacak mı
bırak bi kez olsun lanet adam
kuşanamadığın cesaretin karıştı göklere
dört nala kaçtığın korkular sarar şimdi gözlerini
önceleri duyumsamadıkların ele geçirecek cılız bedenini
sadece bir dakika kabullenmeyi öğretecek sana
ömrünü hiç ettiğin kabulleniş bu
birkaç muğlak rüya çarpar suratına
tanıdık birkaç yüz belli belirsiz
uyanacağın düzmece bir beyazlık değil
dar bir sanduka, havasız ve karanlık
söz geçiremediğin fikirler yağmurları susturdu
unuttun arınmayı, karardı suretin
bıkmadın ne utanmaktan ne de utanılacak işler yapmaktan
gülüşlerin de soldu işte
solan loş ışığa şahitsin bu kez kayıp*
devamını gör...
yazarlar ülkeyi yönetse yapacakları işler
cıngar çıkartan ne kadar insan varsa ülke dışına sürerim.
eğitime de el attıktan sonra bir de zorunlu emeklilik getiririm. evet ilk yapacaklarım bunlar olur.
eğitime de el attıktan sonra bir de zorunlu emeklilik getiririm. evet ilk yapacaklarım bunlar olur.
devamını gör...
behice boran
marksist siyasetçi ve bilim insanı. türkiye siyaset tarihindeki ilk kadın parti başkanıdır. türkiye işçi partisi başkanlığını yapmıştır. illegal türkiye komünist partisi üyesidir de bir yandan. behice boran'ın türkiye'deki sosyalist mücadeleye en büyük katkısı sosyalist devrime ve partili geleneğe olan bağlılığı olmuştur. yıllarca hapis yatmış, seksen darbesinden sonra yurt dışına kaçmış ve vatandaşlıktan çıkarılmıştır. brüksel'de hayatını kaybetmiştir.
behice boran'ın hayatını okuduğumda aklıma şu gelmişti: çok rahat ve lüks bir hayat yaşayabilecek biriymiş. amerika'da sosyoloji eğitimi almış, parlak bir akademisyen. etliye sütlüye karışmasa, rektörlüğe kadar ilerlerdi. ama o bir sosyalistti. halk için, işçi sınıfı için, ezilenler için mücadele etti. hayatını işçi sınıfı mücadelesine adadı ve tarihe altın harflerle yazıldı.
eğer lüks ve rahat bir hayat yaşasaydı sıradan bir akademisyen olarak unutulup gidecekti. ama behice boran, tarihin en onurlu sayfalarında yer alıyor. unutmayacağız.
son olarak, 1 mayıs onun doğum günü. iyi ki doğdun hocam.
behice boran 111 yaşında!
behice boran'ın hayatını okuduğumda aklıma şu gelmişti: çok rahat ve lüks bir hayat yaşayabilecek biriymiş. amerika'da sosyoloji eğitimi almış, parlak bir akademisyen. etliye sütlüye karışmasa, rektörlüğe kadar ilerlerdi. ama o bir sosyalistti. halk için, işçi sınıfı için, ezilenler için mücadele etti. hayatını işçi sınıfı mücadelesine adadı ve tarihe altın harflerle yazıldı.
eğer lüks ve rahat bir hayat yaşasaydı sıradan bir akademisyen olarak unutulup gidecekti. ama behice boran, tarihin en onurlu sayfalarında yer alıyor. unutmayacağız.
son olarak, 1 mayıs onun doğum günü. iyi ki doğdun hocam.
behice boran 111 yaşında!
devamını gör...

