bir eksik, 2021 yapımı paul weitz tarafından yönetilen, senaryosunu weitz ve dana stevens'ın yazdığı komedi, drama filmi.

başrollerinde,
kevin hart
alfre woodard
frankie faison
lil rel howery
de wanda wise
melody hurd

matthew (kevin hart) ve liz (deborah ayorinde) evlenirler. bir kızları olur. liz henüz minik kızı maddy'i (melody hurd) görmeden fenalaşır ve hayatını kaybeder. film böylece başlar.

yalnız bir babanın tek başına kızını büyütme zorluğunu ve eğlenceli dakikalarına değinmiştir film. hem hüznü hem eğlenceyi kendi içinde güzel bir şekilde harmanlamıltır. komik diyaloglar barındırır.

liz'in annesi marian (alfre woodard) ilk başlarda maddy'i babasına emanet etmek istemez. yanlarında kalmak ya da yanına götürmek ister ama matthew kızından vazgeçemez. tüm zorluklara gögüs gerer ve kızını yetiştirir.

matthew'in arkadaşı oscar (anthony carrigan) yeni bir liz (de wanda wise) ile matthew'i tanıştırmaya çalışır ve farklı bir renk katar filme.

bu arada alfre woodard efsane bir kadın oyuncudur. bir çok filmde, tiyatroda ve dizide rol almıştır. filmin genel oyuncu kadrosu da pek yerindedir.

iyi seyirler efem.
devamını gör...

an itibariyle gerçekleşen siyasi parti kapatma girişimi.

yargıtay cumhuriyet başsavcısı bekir şahin, hdp'nin kapatılması istemiyle anayasa mahkemesi'nde dava açtı. iddianame yüksek mahkeme'ye gönderildi.

iddianamede, hdp üyelerinin beyan ve eylemleriyle devletin milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı, ortadan kaldırmayı amaçladıkları öne sürüldü.


kaynak
devamını gör...

insanın yaşam kalitesini ciddi anlamda düşüren, tedavi edilmediği takdirde günden güne daha kötü hale gelecek olan rahatsızlıktır.
(bkz: kaygı bozukluğu)

başta ufak bir yolculuk korkusu ile başlayıp zaman içinde insanı neredeyse evden dışarı çıkamayacak düzeye getirebilir.
devamını gör...

cinayettir. keşke daha gür sesle muhalefet edebilseydik. zaten kendimizi astığımız ipimizden başka kaybedecek neyimiz var ki?
devamını gör...

karşı kıyıdan görülendir.
devamını gör...

türk kültürü içinde canlılığını koruyan, bahar bayramı niteliğinde kutlanan mevsimlik bayramımızdır. kışın bitişi yazın başlangıcı olarak kabul edilir bir nevi yılbaşıdır.
hıdırellez günü kuzular kesilir, eğlenceler düzenlenir, sağmal hayvanı olmayan evlere süt dağıtılır, sütten börek veya sütlaç yapılır. ip atanır, salıncakta sallanılır hatta salıncakta sallanırken saçını tarayanların saçlarının uzun olacağına inanılır. kazan kurulur toplu yemek yenir.
hıdırellez gecesi bir gül fidanının dibine dilekler adanır. dileklerin gerçekleşmesi için de buna canı gönülden inanılması gerekir.
hıdırellez günlerinde bir sürü adet ve inanma vardır. ne derece inanılır bilemem ama eskiden epey inanılıp gerçekleştirilirmiş.
virüs münasebetiyle birçok kutlama ya da rituel gerçekleştirilemeyecek olsa da üzülmeyin. niyet önemli. iyi bayramlar.
devamını gör...

lunaparka gittim. o kadar özlemişim ki anlatamam. ışıklar içimi aydınlattı desem yeridir. uzun zamandır böyle gülümsememiştim. yanaklarım acıdı.
devamını gör...

aralarına dahil olduğum ancak aşağıda anlattığım anı ile tövbe ettiğim yazarlardır.
hiç unutmam yaz tatilindeyiz. yan komşumuz yıllardır tanıdığımız, artık ailemizden sayılan insanlar. çocuklarıyla da yaşıt olduğumuz için kardeş gibi büyüdük hep. biz nereye gitsek onları götürüyoruz, onlar nereye gitse bizi alıyorlar.
yine o günlerden biriydi, pikniğe gideceklerdi ve bizi de götürdüler kardeşimle. gittiğimiz alan meyve bahçeleri ile dolu evlerin önünden dereler akan, salıncaklar, oyuncaklar ne ararsan var olan rüya gibi bir yerdi benim için.
arkadaşlarla oynamaya başladık ama oynamak da bir yere kadar sevgili yazarlar, meyve bahçelerine takıldı gözümüz. aynı meyvelerden pikniğe gelirken getirmiş olmamız bizi bağlamıyor, gördük bir kere tırmanıp toplayacağız hepsinden. yaptık da efendim, çeşit çeşit erik, elma, kayısı ne varsa topladık. yetmezmiş gibi tişörtlerimizin eteklerine doldurup "eve de götürelim, annemler de yer." diyerek açgözlülük de yaptık.*
yok hayır, yakalanmadık; hikaye burada başlamıyor.
yedik topladığımız meyveleri, planladığımız gibi eve de getirdik. bizimkiler sordu, "nereden geldi bu meyveler?" diye. anlattık, izin alarak toplama konusunda öğüt verdiler, sonra babam "bunlar ilaçlı gibi duruyor sanki, baksana dışına, yıkamadan yemediniz inşallah?" dedi. * "hıhım, elbette" diyerek konuyu geçiştirdik.
evet olay burada başlıyor sevgili yazarlarım.
ertesi gün kardeşimle öğleden sonra uykusuna yatmıştık. hayatımda hiç o kadar derin uyuduğumu hatırlamıyorum. kapı çalmış duymamışız, telefonla aramışlar duymamışız, cama taş atılmış duymamışız. ben uyuyorum tüm bu seslerin rüyamda olduğunu sanıyorum. kardeşim uyandırdı "abla, kapı çalıyor koş bak."* bir uyandım, babam kapıyı yumrukluyor, adımızı haykırıyor. pişkin pişkin "yaa tamam geldik baba ne bağırıyorsun, anahtarını neden almadın?" diye adama kızıyorum. bir yandan da kardeşim arkamdan tin tin geliyor, kıs kıs gülüyor.* babam kapıya bir omuz daha atsa kırılacak çünkü görüyorum kapı yerinden oynamaya başlamış, sesimi duyunca sakinleşti. ben kapıyı açar açmaz arkamdan koşturmaya başladı. kardeşim önde ben arkada babam benim arkamda evde koştuğumuzu düşünün sevgili yazarlar.* kardeşim zeki, en yakın sığınak olan tuvalete girdi, babam onu bıraktı arkamdan koşuyor, hemen odama girdim, kapıyı kapadım. babam kapıya kadar geldi, yüksek ihtimal dişlerini sıktı, iki üç kere duvara vurdu gitti.
meğerse bizim yediğimiz eriklerden zehirlendiğimizi sanmış bu yüzden paniklemiş. saatlerce kapıyı bacayı zorlamışlar girmek için, son çare babam kapıyı kırmaya çalışmış.
düşündükçe gülüyorum ama çocuklarının zehirlendiğini sanarak çaresizce kapıya vuran babam aklıma geldikçe utanıyorum da.
her neyse efendim, işte o gün bugündür kimsenin bahçesinden izinsiz yaprak bile koparmadım ama meyveleri silmeden yemeye devam ettim.*
devamını gör...

çok önemli bir kavramdır. felsefeciler üstüne çok düşünmüş, yunus emre gibi ustalar şiirler, sözler yazmıştır 'kendini bilmek' hakkında.

--- alıntı ---

6’ncı yüzyılda yaşayan ve halkın kendini tanrılaştırdığı yedi bilge arasında yer alan spartalı khilon tarafından ilk kez delfi’deki apollon tapınağı’na yazılmıştır şu sözler: “kendini bil.”



--- alıntı ---
devamını gör...

yeni hastane yapıp eskisini kapatmak ve yeni hastane yapmakla övünmek dünyanın en saçma olayıdır dedirten haber.
devamını gör...

sosyoloji veya sosyal bilimlerde, etnik azınlıklar, mülteciler veya toplumları oluşturan ana akım dışında kalan, sosyal haklardan mahrum bırakılmış bir topluluğun veya azınlık gruplarının hareketlerine verilen isimdir.
bir toplumdaki çeşitli unsurların nasıl olup da bir araya geldiği ve birbirini destekler mahiyette çalıştığı özellikle auguste comte ve emile durkheim gibi ilk sosyologların anlamaya çalıştığı önemli sorunlardan biri olmuştur. buna göre bir toplumun devamı ve istikrarı toplumu oluşturan birey ve grupların bütünleşmesine bağlıdır. bütün toplumlar şu ya da bu şekilde bütün unsurlarıyla birlikte,içerdiği çatışmaları asgari düzeye indirgeme ve tolere etme kapasitesine sahiptir. sosyolojide bu durum toplumsal bütünleşme kavramıyla ifade edilmektedir.
devamını gör...

benim için: sürekli negatif olması.
ruhu emer bunlar. hayat enerjini bitirir. gereksiz insanlardır.
devamını gör...

her türlü rolde destan yazan mavi gözlü dev.
devamını gör...

yeni başlayanlar için :

6:45 baskısını, ithaki baskısına göre daha başarılı bulduğum, hobbit ve yüzüklerin efendisi serisinin evveliyatını oluşturmakla kalmayıp, başlı başına bir mitoloji olan muazzam eser. artık yalnızca sahaflarda bulabileceğiniz 6:45 çevirisinin orijinal metindeki üsluba yakın hissiyatı verdiğini düşünüyorum.

silmarillion zikredildiğinde herkesin kafasını karıştıran okuma sırasına gelince. bence kronolojik okuma bu muazzam esere haksızlık etmenize sebebiyet verebilir ve yüzüklerin efendisi üçlemesi gibi bir şaheserle tanışmanıza engel olabilir. bu nedenle yüzüklerin efendisi serisini okuyup önce bu evrenin gönüllü manyağı olun. ardından çerezlik hobbit geçişi sonrası silmarillion ile kendinizi dipsiz kuyularda merdivensiz bırakın. bundan sonraki sayko seviye 12 ciltlik history of middle earth'dür ve buraya bulaştıysanız artık geri dönüşü olmayan bir yoldasınızdır.

ayrıca silmarillion temalı, blind guardian tarafından bestelenen ve zaman geçtikçe efsaneleşen, soundtrack niteliğinde bir albüm vardır " nightfall in middle earth". kitabı bitirdikten sonra bu albümdeki her şarkıyı, sözlerini inceleyerek dinlerseniz, sizin gibi manyakların olduğunu bilmenin verdiği rahatlıkla dünyaya aidiyet duygunuz artar ve bu çileli ama güzel yolun sonunda huzurlu bir yaşamın kapılarını aralarsınız. işte bu kitap böyle bir kitaptır.
devamını gör...

geçtiğimiz hafta içinde bulunduğum grup idi. yüzüm ufak allahtan yakışmıştı fakat ömrü hayatım boyunca ensede olacak kadar kısa saç hiç kullanmamıştım. aşırı garip gelmeye başladı. 1 gün dayanabildim psikolojim giderek bozuluyordu aynaya baktıkça kendimden nefret ediyordum. bir vakittir takip ettiğim salon vardı eşrefpaşa'da. en acilinden 70 cm doğal renk mikro kaynak istiyorum dedim. şu an daha mutluyum. fakat kahrolası erkek milletinden olan sevdiceğim bu durumu kabullenemedi adama psikolojim iyi değil diyorum yine de hede hödö diyor. hede de sensin hödö de. hatta hödük de!
devamını gör...

akışa düştüğümde hissettiklerim.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
cansınız can.*
devamını gör...

derin bir okuma deneyimi, iyi bir imla, hatta üslup, hayal gücü, esin ve mükemmeliyetçilik.
devamını gör...

herkes atıp tutuyor: said nursi idam edilmedi bu bir.
said nursi; mustafa kemal, milli mücadele ve cumhuriyetin dostuydu bu iki.
yorum yapanların'çoğu' hiçbirini okumamış, öylesine saydırıyor, bu da üç.

atatürk okumadan 'sallayanları', eminim, sevmezdi.

edit:imla.
devamını gör...

canımıza tak eden durum. cimer mimer artık neresi olursa şikayet edeceğiz. bu ülkede artık mağara-ofislere ciddi bir denetim gerekiyor. bugün aramızda bu mevzuyu konuştuk.

ihracattan merve : arkadaşlar bu hulusi bey ne yapmaya çalışıyor?
halkla ilişkiler yavuz : valla bilmiyom ama bu kadar kısması anlamsız.
ben: abi iki ay boyunca komple yaksan, masrafın taş çatlasın on bilemedin on beş sepet arpa olur!
yavuz : aynen abi sana katılıyorum.
merve : hayır bir de buzul çağına giriyoruz, şimdi istifa etsek işsiz kalıcaz gibime geliyor..
ben : bence de, bak mesela batuhan iki ay önce dayanamayıp çıktı. borçlarından dolayı mamutunu ikinci el siteye koydu.
yavuz : ayıptır sorması ne kadara koymuş abi? benim abim de şöyle temiz bi mamut arıyordu da fiyatta anlaşırsak dosta gitsin hiç değilse.
ben : valla çapa arabasına takas kabul ederim diyordu.
yavuz yuh.. mamut diyoruz ya, arap atı değil...
merve arkadaşlar konumuza dönebilir miyiz?
ben: neyse gençler ben gidip cimere mimere yazıcam siz de yazın. yıl olmuş m.ö 11000 hala ofisin ortasında meşaleyle oturuyoruz.
devamını gör...

ben salyangoz. şövalyelerin benimle neden savaştıklarını bilmem. ancak bildiğim bir şeyi sizlere söyleyeyim de dinleyin. yağmur yağdıktan hemen sonra şeffaf şemsiye satıcılarından da biraz sonra ortaya çıkarım. bu nedenle yağmurdan sonra yürürken lütfen daha dikkatli olun ve görün beni. sevgiyle
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim