yüz yüze eğitim gibi verimli geçmesini beklemememiz gereken eğitim sistemidir. okulun yerini asla tutamaz. ama elden bir şey gelmiyor. mecburen katılıyoruz. ayrıca kolayca verimsizleşen bir sistemdir,dikkat gerektirir.
devamını gör...

uzun süre sonra sözlüğe girip, ilk defa sözlüğün radyo yayınına katılıyorum, gerçekten çok güzel bir fikir olmuş, yayınlarınızın ve sözlüğün gidişhatı için başarılar dilerim.
yalnızlık hakkında 2 kelam etmek istedim, insanın kendini en özgür ve en ferah hissettiği an yalnız olduğu andır en azından benim için.
zaten milyonlarca zorunlu ya da keyfi ihtiyaçlara muhtacız, insan faktörü aradan çekildiği zaman en azından mecburluğumuz azalır.
zaten yalnızlık denilen kavram, ebedi de değildir kanımca, dünya denilen gezegen büyük, insanlar oldukça fazla.
devamını gör...

alice. harikalar diyarına gitmek günümüzde çok kolay değildir.
devamını gör...

belime kadar olan saçlarımı (tam olarak 6 sene böyle kullandım) bakımı zor diye 3 sene önce radikal bi kararla enseye kadar kısacık kestirdim, nasılsa çabuk uzuyor diye. sürekli toplar halde olmak baş ağrıtıcı. bikaç kere daha kestirdim aynı boy. şimdi ilk giden o upuzun saçlarıma bakıp ağlıyorum.
devamını gör...

anladığım kadarıyla çoğunluk beğenmiş . ben beğenemedim daral geldi kalabalıktan her tarafta bir şey. önceden ne güzel ferah ferah oturuyormuşuz. neyse yenilik güzeldir diyelim belki sonra alışırız.*
devamını gör...

ebubekir sıddık'ın ailesinin kuvvetle muhtemel dünürü olacak ailedir.
devamını gör...

hastalandın bakmadım mı?
ameliyat oldun ilgilenmedim mi?
seninle trollden trolle at koşturmadım mı?
sebebi neydi ki redettin ula! boydan foto istesen şak diye atacak kadar istedim seni, evet.
şimdi git aklımı karıştırma rica ediyorum.. bırak seni unutayım yazarı. *
devamını gör...

"beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir."

büyük önder gazi mustafa kemal atatürk'ü sevgi, saygı, özlem ve minnetle anıyoruz.
devamını gör...

e hadi bir tane de benden gelsin.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tarihteki en önemli ölüm, insanın ölümüdür.

özdemir asaf
devamını gör...

ingiliz 5 çayı olarak bilinir. ingiliz çayını hazırlamak için, bir fincan demlenmiş çaya ve sıcak süte ihtiyacınız vardır. ingiliz kültürüyle bir çay içmek isterseniz, ağız kısmı geniş bir porselen fincan tercih edebilirsiniz. demlenen çaya, sıcak sütü ilave ettiğiniz koşulda sütlü çayınız hazır olacaktır.
denizhayattir ukdesi.
devamını gör...

net insandır. uzun uzun konuşup kimseyi darlamaz.
devamını gör...

hayatım boyunca şöyle bir kaç kişinin suratına tokat atmadığıma da çok üzgünüm.
devamını gör...

yazıyorum hemde durduramıyorum kendimi.daha önce hiç yazmazdım iki cümle ile kapatırdım mevzuyu şimdi yazıyorum uzun uzun bitmek bilmiyor.
devamını gör...

ürkütürler serçeyi
bu da allahın emri
çaylak dediğin bensem
gülüyorum daha da bişi demem.
devamını gör...

ara ara bende koyuyorum ama nick gereği çoğu zaman bunu kullanıyorum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
profil fotografim olur ayni zamanda da kendisi. her seyi ozetliyo bence
devamını gör...

olmaması gerekir ama bazen insan boşluğa düşüyor. iki insanın neye göre ayrılmaya karar verdiği çok önemli aslında. kimi yoğun duygular içerisinde yaşarken kimi de aynı olmayabiliyor. bunlar neticesinde özlem oluyor kolay değil. ancak yaşayan anlar.
devamını gör...

okuduğum şiirlerin en derin mısralarının arasındaki nefeslerimde seni kaybetmişim ben...
devamını gör...

quentin tarantino gibi kendine has stili olan bir ustanın çıtayı arşa çıkarttığı filmdir.
giriş sekansından son saniyesine kadar bir film ancak bu kadar özenle çalışılmış ve estetik olabilirdi.her sahne kendi başına ayrı bir olay.
tabii ki tarantino her filminde bolca çizgi roman ,anime ,uzak doğu dövüş sporları ve her zamanki gibi western kalıplarını kullanıyor.kısacası b film olmayan b film yapıyor.zaten adam kendi tarzının herkese hitap etmesini beklemiyor.öyle filmler yapıyor ki bir kesim hiç sevmezken bir kesim de hayranı oluyor filmlerinin.

filmde sevmediğim veya sıkıcı bulduğum hiç bir yer yoktu. vol 1'de özellikle o-ren ıshii ve bride'nin vs yaptığı sahne efsaneydi . tokyo'ya gelip gogo yubari ve crazy 88 ile dövüştüğü sahneler bir sinema şöleniydi. o-ren ıshii gibi bir karakterin hikayesinin de anime şeklinde anlatılması ayrıca güzel bir detaydı.
("that really was a hattori hanzo sword.'')

vol2'de daha çok bride'nin flashbacklerini ve bill ile yüzleşmesini izliyoruz.
elle driver'in budd'a parayı götürüp yılanın onu soktuktan sonra ölmesini beklerken black mamba yılanının özelliklerini okuduğu sahneler kan dondurucuydu ama bir o kadar estetikti. tiksindiğim tek sahne bride'ın driver'ın diğer gözünü çıkartıp ezdiği sahne olabilir.böyle yaparak driver'i öldürmekten beter ediyor ablamız.
en sonunda ise filmin adı olan eylemi gerçekleştiriyor bride fakat bu yaptığı şeyden dolayı mutlu olmuyor.sadece intikamını alıyor.

kill bill filmi gerek akla kazınan sahneleri, oyunculukları ve konusuyla bir efsane olmuştur. yıllar geçse de hiç bir sahnesini unutamazsınız.
özellikle ölüm sahnelerinin hepsi çok yaratıcıdır.(five point palm exploding heart technique)
soundtrackleri zaten bir tarantino filminden bekleyeceğiniz gibi efsanedir.
anlamadığım iki şey var; 1. si bride buck'ı öldürdükten sonra 12 saat boyunca otoparktaki arabasında kalıyor ama hiç kimse buck'ın öldüğünü fark etmiyor mu?
2. si b.b nasıl bir çocuksun ananla baban birbirini öldürmeye çalışıyor o kadar ses çıkıyor insan bi dışarı çıkmaz mı ?

ve son olarak...intikam hiçbir zaman düz bir çizgi değildir... bir ormandır... ve ormanda olduğu gibi yolunu kaybetmek kolaydır. kaybolmak geldiğin yolu unutmaktır...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim