eksi oy sistemi gelmesin kampanyası
eksi oy gelmemeli.
eksi oy gelirse bir çok değerini kaybedersin sözlük. en iyi yazarlar bile motivasyonları yüzünden terk eder burayı.
yönetim açıklamasında eksi oy sistemi'nin geleceği yazıyordu, lütfen fikrinizi değiştirin.
eksi oy sisteminin gelişi, sözlüğün geleceğini etkiler.
#159461
yeni özellikler ekleyeceğiz diye mahvetmeyin güzelim sözlüğü.
eksi oy gelirse bir çok değerini kaybedersin sözlük. en iyi yazarlar bile motivasyonları yüzünden terk eder burayı.
yönetim açıklamasında eksi oy sistemi'nin geleceği yazıyordu, lütfen fikrinizi değiştirin.
eksi oy sisteminin gelişi, sözlüğün geleceğini etkiler.
#159461
yeni özellikler ekleyeceğiz diye mahvetmeyin güzelim sözlüğü.
devamını gör...
nihilist
nihil hiç anlamına gelir. kendini ontolojik ve ideolojik açıdan nihilciliğe yakın bulan insanlar için kullanılan tabirdir. peki nihilistler neye inanır? hiçbir şeye. nasıl yani...
nihilistler metafiziği kabul etmezler, bu açıdan ateistlere benzerler. fakat ateistlerin aksine maddeyi yani materyalizmi de kabul etmezler. çünkü hiçbir şeyin gerçek olmama ihtimali vardır. bu açıdan septisizmden bahsetmek yanlış olmasa da septiklerden farklı olarak maddenin gerçek olma ihtimaline inanmadıkları, olsa bile bunun kanıtlanamayacağı, kanıtlansa bile buna inanamayacaklarını düşünürler.
ilk nihilist diyebileceğimiz isim gorgias'dır, i.ö 400lerde yaşadığı biliniyor. "hiçbir şeyi bilemeyiz, bilsek bile anlayamayız, anlasak bile anlatamayız, anlatsak bile kanıtlayamayız..." gibi pek çok düşünce deneyinin sonucunda cevaba varamamayı da bir yol kabul etmiştir. yani herhangi bir şeyden emin olmak zorunda değiliz çünkü olamayız.
bu boğucu karanlık yaşam biçimi herkesin kaldırabileceği bir şey değildir. öyle ki nihilist olduğunu iddia edenlerin büyük bölümü intihar etmiş ya da intihar girişiminde bulunmuştur. varlığı reddeden diğer düşünce sistemlerinden bazıları da absürdizm ve varoluşçuluktur. sartre'ın öncülüğünde gelişen varoluşçuluk akımı bu bunalımı önlemek için insanın kendi anlamını kendisinin yaratması gerektiğini ileri sürer. absürdizmin temsilcisi kabul ettiğimiz albert camus ve onun düşüncesini benimseyenler ise genelde bu bunalıma kafa yormayan, hiçlikle eğlenen, hayatın absürtlüğüne gülen geçen insanlardır. nihilistlere dönecek olursak, hiçbir şeye inanmayan bu insanlar ne için yaşıyor? muhtemelen bilmiyorlar onlar da. bir nihiliste bu soruyu sormamanızı şiddetle tavsiye ederim çünkü kendini bunu düşünmekten uzak tutmaya çalışırken düşünmek zorunda kalınca intihara meyillenebilir.
ahlaki nihilizm.
bu nedir? ahlaki kuralların anlamsızlığını savunur. yani nihilizm denince aklımıza gelen nietzsche'yi aslında nihilist olarak tanımlamak doğru olmayacaktır. etiksel nihilist demek daha doğru. nietzsche de şunu söyler, bakış açısına göre her şey değişebiliyorsa kesin bir ahlaktan söz etmek mümkün değildir. o halde ahlak kuralları anlamsız ve boştur. yani bir aslanın gözünden insanı yemek karnını doyurmak ve olumlu bir olay iken insanın gözünden aslana yem olmak korkunç bir facia. demek ki ahlak kuralları tamamen subjektif ve geçerliliği olmayan kavramlar.
nihilistler metafiziği kabul etmezler, bu açıdan ateistlere benzerler. fakat ateistlerin aksine maddeyi yani materyalizmi de kabul etmezler. çünkü hiçbir şeyin gerçek olmama ihtimali vardır. bu açıdan septisizmden bahsetmek yanlış olmasa da septiklerden farklı olarak maddenin gerçek olma ihtimaline inanmadıkları, olsa bile bunun kanıtlanamayacağı, kanıtlansa bile buna inanamayacaklarını düşünürler.
ilk nihilist diyebileceğimiz isim gorgias'dır, i.ö 400lerde yaşadığı biliniyor. "hiçbir şeyi bilemeyiz, bilsek bile anlayamayız, anlasak bile anlatamayız, anlatsak bile kanıtlayamayız..." gibi pek çok düşünce deneyinin sonucunda cevaba varamamayı da bir yol kabul etmiştir. yani herhangi bir şeyden emin olmak zorunda değiliz çünkü olamayız.
bu boğucu karanlık yaşam biçimi herkesin kaldırabileceği bir şey değildir. öyle ki nihilist olduğunu iddia edenlerin büyük bölümü intihar etmiş ya da intihar girişiminde bulunmuştur. varlığı reddeden diğer düşünce sistemlerinden bazıları da absürdizm ve varoluşçuluktur. sartre'ın öncülüğünde gelişen varoluşçuluk akımı bu bunalımı önlemek için insanın kendi anlamını kendisinin yaratması gerektiğini ileri sürer. absürdizmin temsilcisi kabul ettiğimiz albert camus ve onun düşüncesini benimseyenler ise genelde bu bunalıma kafa yormayan, hiçlikle eğlenen, hayatın absürtlüğüne gülen geçen insanlardır. nihilistlere dönecek olursak, hiçbir şeye inanmayan bu insanlar ne için yaşıyor? muhtemelen bilmiyorlar onlar da. bir nihiliste bu soruyu sormamanızı şiddetle tavsiye ederim çünkü kendini bunu düşünmekten uzak tutmaya çalışırken düşünmek zorunda kalınca intihara meyillenebilir.
ahlaki nihilizm.
bu nedir? ahlaki kuralların anlamsızlığını savunur. yani nihilizm denince aklımıza gelen nietzsche'yi aslında nihilist olarak tanımlamak doğru olmayacaktır. etiksel nihilist demek daha doğru. nietzsche de şunu söyler, bakış açısına göre her şey değişebiliyorsa kesin bir ahlaktan söz etmek mümkün değildir. o halde ahlak kuralları anlamsız ve boştur. yani bir aslanın gözünden insanı yemek karnını doyurmak ve olumlu bir olay iken insanın gözünden aslana yem olmak korkunç bir facia. demek ki ahlak kuralları tamamen subjektif ve geçerliliği olmayan kavramlar.
devamını gör...
güzel kitap isimleri
vadideki zambak..
devamını gör...
mesleğim yazarlık
bir haruki murakami kitabıdır.
haruki murakami nobel edebiyat ödülü alması beklenen yazarlardan biridir. şahsi görüşüm bu ödülün yazara ağır geleceği yönündedir ama yine de edebiyat dünyasında böyle bir beklenti vardır yıllardır.
yukarıda bahsettiğim konu; yani yazarın nobel ödülünü hak edip etmediği konusu gibi onlarca tartışmanın nesnesi konumunda olan yazar bu kitabında bu tartışmaların tamamen dışında durmaya çalıştığını anlatıyor çoğu bölümde.
on bir bölümden oluşan kitapta yazarlık serüvenini ilk başladığı yıllardan günümüze kadar samimi bir şekilde anlatmış yazar.
kitabı okurken yazarın derin bir tevazu içinde olduğu hemen fark edilse de zaman zaman bu fazla tevazunun kibirden olup olmadığını düşündüm açıkçası.
ama yazar bana çok içten geldi. çok yetenekli olmadığını ama çok çalıştığını, yazmayı bir meslek olarak gördüğünü ve bu çerçevede çalışmalar yaptığını anlatan yazar, bugünlere gelene kadar aldığı bütün eleştirilere de kendi bakış açısından mantıklı cevaplar vermiş kitapta.
tabii ki sadece eleştirileri cevaplamak için yazılmış bir kitap değil bu. çok bilmişlik yapmadan genç yazar adaylarına oldukça yerinde tavsiyelerle dolu bir kitap.
bence kesinlikle okunmaya değer.
haruki murakami nobel edebiyat ödülü alması beklenen yazarlardan biridir. şahsi görüşüm bu ödülün yazara ağır geleceği yönündedir ama yine de edebiyat dünyasında böyle bir beklenti vardır yıllardır.
yukarıda bahsettiğim konu; yani yazarın nobel ödülünü hak edip etmediği konusu gibi onlarca tartışmanın nesnesi konumunda olan yazar bu kitabında bu tartışmaların tamamen dışında durmaya çalıştığını anlatıyor çoğu bölümde.
on bir bölümden oluşan kitapta yazarlık serüvenini ilk başladığı yıllardan günümüze kadar samimi bir şekilde anlatmış yazar.
kitabı okurken yazarın derin bir tevazu içinde olduğu hemen fark edilse de zaman zaman bu fazla tevazunun kibirden olup olmadığını düşündüm açıkçası.
ama yazar bana çok içten geldi. çok yetenekli olmadığını ama çok çalıştığını, yazmayı bir meslek olarak gördüğünü ve bu çerçevede çalışmalar yaptığını anlatan yazar, bugünlere gelene kadar aldığı bütün eleştirilere de kendi bakış açısından mantıklı cevaplar vermiş kitapta.
tabii ki sadece eleştirileri cevaplamak için yazılmış bir kitap değil bu. çok bilmişlik yapmadan genç yazar adaylarına oldukça yerinde tavsiyelerle dolu bir kitap.
bence kesinlikle okunmaya değer.
devamını gör...
otobüste yer bulabilmek için hamile kalmak
ilk hamileliğimde 8,5 aylık olana kadar ev ve işyeri arası çok uzak olduğundan sabah 2, akşam 2 saat toplamda 4 saat, 4 ayrı vesait ile işe gidip geliyordum, hiç kimse de yer vermezdi. hiç denemeyin gençler, başka yerleri bilemem ama istanbul'da işe yaramıyor, bizzat test edildi, onaylandı.
devamını gör...
erkeklerin sürekli fotoğraf istemesi
istemeye gerek kalmadan gönderen ve bizden önce fotoğraf isteyen kadınların olduğunu da hatırlatalım.
devamını gör...
en sevilen dizi çifti
jesse pinkman & jane
devamını gör...
süleyman soylu'nun yalnızlaşması
keşke her şey kelin kadar parlak olsa dedirtmiştir.
devamını gör...
covid-19 tweeti işte gerçekler
bir "göğüs kalp damar cerrahi uzmanı"nın, viroloji üzerine bol keseden sallaması hadisesi. yani tam olarak, berat albayrak'ın ekonomi bakanı olması gib... lan!
(bkz: komplo teorisi)
---
bir de belirtmeden edemeyeceğim, adam hemen aşağıda "reptile/kabal* bize baskı kurmak için harekete geçti..." falan diye bir şey rt'lemiş ya. artık ciddiye alan varsa, bari ondan anlasaydı bir şeylerin yanlış gittiğini.
ve bir şey daha: başlık tam anlamıyla cem uzan'a hapis şoku kıvamında. bir tek sağdan soldan rengarenk reklamlar fışkırması eksik. sabah sabah türk internet haber sitesi tadını yakaladık. e şahane.
(bkz: komplo teorisi)
---
bir de belirtmeden edemeyeceğim, adam hemen aşağıda "reptile/kabal* bize baskı kurmak için harekete geçti..." falan diye bir şey rt'lemiş ya. artık ciddiye alan varsa, bari ondan anlasaydı bir şeylerin yanlış gittiğini.
ve bir şey daha: başlık tam anlamıyla cem uzan'a hapis şoku kıvamında. bir tek sağdan soldan rengarenk reklamlar fışkırması eksik. sabah sabah türk internet haber sitesi tadını yakaladık. e şahane.
devamını gör...
sigmund freud
sigmund freud, psikanalizin babası, puro bağımlısı, kokainin tedavi amaçlı olduğunu söyleyip bağımlısı olan kendi ve sevdiği kadın martha da deneyen ve martha ya "benim en değerli hazinem, benim prensesim "diyen romantik mektuplar yazan, hastalarını hipnoz edip konuşturarak iyileştirmeye çalışan bir terapist. sigara bağımlılığından dolayı yakalandığı kanser nedeni ile acı çekmesinin dayanılmaz boyutlara ulaştığında kızı anna ve doktoruna "zamanının geldiğini" söyleyip yüksek dozda morfin alıp huzur içinde ölmek istemesinde ona yardımcı olmalarını söylemiştir. tuhaf yaşantısı olan, başarı hırsı ve zekası ile dünyanın ünlü psikiyatristlerinden biri olmuştur.
devamını gör...
taşa yazılmış yaşım 12 tecavüz ediliyorum yazısının gerçek çıkması
delirmek üzereyim. delirmek üzereyim. delirmek üzereyim. allah,buddha, yehova, zeus, karadelik ne varsa belanızı versin. 12 yaşında bir çocuk hayatı boyunca yaralı kalacak.
devamını gör...
yazarların unutamadığı film replikleri
“bir hiç olmak çok üzücüdür beyler. insanlar hep aranmak ister, dinlenmek ister, hayatta bir kez de olsa önemli olmak ister.”
-12 angry men
-12 angry men
devamını gör...
ankara üniversitesi hukuk fakültesi
devamını gör...
sözlük yazarlarının çocuklarına vermek istedikleri isimler
umut
adının hakkını vererek yaşamasını da öğreteceğim.
adının hakkını vererek yaşamasını da öğreteceğim.
devamını gör...
üniversitelerde terörist istemiyoruz
terörist'in kelime anlamını öğren sonra gel yavrum. ses çıkaran, yanlışa baş kaldıran herkesi terörist görmen normal, bu ülkede hükümeti desteklemeyen herkes terörist zaten, öylee değil mi?
devamını gör...
yös'e girmeden eczacı olup atanan suriyeli
tam tersi olmalıydı. tıpkı, bizlerin yurtdışında herhangi bir ülkeye gitmek istediğimizde geçtiğimiz yollar gibi.
birini ülkeden okutacaksan dil belgesi, yüksek bir sınav skoru gibi şeyler istemeliydiler. yös gibi uyduruk bir sınavdan bahsetmiyorum.
bu ülkenin vatandaşı olarak benim sınavsız geçim hakkım olmalıydı ki bu sonu s ile biten her gencin ömrünü yiyen şeylerin stresi, kimine göre de zorluğundan bahsetmek bile istemiyorum.
ben elimi kolumu sallayarak almanya'da okuyamıyosam o da burada okuyamamalı ve bunun ırkçılıkla bir alakası yok. ülkenin vatandaşı olmakla alakası var.
edit: @kafatolog'un uyarı ile yazım yanlışı düzeltildi.
birini ülkeden okutacaksan dil belgesi, yüksek bir sınav skoru gibi şeyler istemeliydiler. yös gibi uyduruk bir sınavdan bahsetmiyorum.
bu ülkenin vatandaşı olarak benim sınavsız geçim hakkım olmalıydı ki bu sonu s ile biten her gencin ömrünü yiyen şeylerin stresi, kimine göre de zorluğundan bahsetmek bile istemiyorum.
ben elimi kolumu sallayarak almanya'da okuyamıyosam o da burada okuyamamalı ve bunun ırkçılıkla bir alakası yok. ülkenin vatandaşı olmakla alakası var.
edit: @kafatolog'un uyarı ile yazım yanlışı düzeltildi.
devamını gör...



