okuduğun kitaptan bir alıntı bırak
kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. kollarıyla bizi sarar. sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz."
sebahattin ali. kürk mantolu madonna
sebahattin ali. kürk mantolu madonna
devamını gör...
hat sanatı
yazının, görsel sanata dönüşmüş hali. sadece kağıt üzerinde kalmayarak mimari alanda da kullanılmış, taş oymacılığı ile üç boyutlu hale getirilmiş. cami kubbelerinden mezar taşlarına varana kadar örneklerine rastlamak mümkündür.
devamını gör...
kadınlardan kadınlara tavsiyeler
çok makyaj yapmayın, cildinize yazık etmeyin.
saçınızı boyalarla heba etmeyin.
spor yapın.
kendinizi tanımaya çalışın, başkalarının kalıplandırdığı biri olmayın...:)
saçınızı boyalarla heba etmeyin.
spor yapın.
kendinizi tanımaya çalışın, başkalarının kalıplandırdığı biri olmayın...:)
devamını gör...
melike şahin
severiss. ayrıca hakan taşıyan'ın uzun zaman aradan sonra, mayıs ayı gibi düet yaptığı sanatçımız. aynı zamanda şarkının klibinde de yer almaktadır hakan taşıyan, bıyrınn
devamını gör...
yaşamak
sevmediğimiz duygulara ansızın bir kuyuya düşer gibi yakalanırken, sevdiğimiz duygular için yokuş çıkmaktır.
devamını gör...
belki ile mülküyü ekmişler hayhuy bitmiş
ihtimalleri düşünerek iş yapılmaz anlamına gelen bir deyim.
devamını gör...
kendine saygısı olmayanların en az 6 saat uyuması
muhtemelen günde 2 saatten çok çok fazla uyuyan yazarın beyanı. * bir dönem, günde 5 saat uyuyarak bir sene kadar yaşadım. çok yoğundum, gerek zihnen gerek bedenen çok çalışıyordum. bir senenin sonunda artık nevroza girmiştim resmen, gün içinde kafam hep bulutlu gibiydi, okuduğum hiçbir şeyi anlamıyordum. kitapları çok sevmeme rağmen roman dahi görmek/okumak istemiyordum. tabii bunlar sadece uykusuzluk ile alakalı değildi ama büyük bir kısmını oluşturuyordu. çok değil, iki-üç gün uyumayıp deneyimlenebilir, sarhoş gibi olursunuz, aptal aptal her şeye gülersiniz, moralinizi bozacak bir şey, muhtemelen normalden birkaç kat daha fazla moralinizi bozar. bu durumu uzatırsanız psikiyatrik bir vaka olursunuz.
bunlardan bize ne derseniz ben de bilmiyorum, örnek vererek anlatayım istedim. tecrübe ettim çünkü. işin özü sayın yazarlar günde iki saat uyuyarak hayat falan yaşanmaz, başlık mıçmanın dahi bi' edebi var. günde en az 6 saat uyuyun, çok çalışıyorsanız en az 7. 8 bence de biraz lüks. bir de 11-12 saat, hatta daha fazla uyuyanlar var, sormayın gitsin.
bunlardan bize ne derseniz ben de bilmiyorum, örnek vererek anlatayım istedim. tecrübe ettim çünkü. işin özü sayın yazarlar günde iki saat uyuyarak hayat falan yaşanmaz, başlık mıçmanın dahi bi' edebi var. günde en az 6 saat uyuyun, çok çalışıyorsanız en az 7. 8 bence de biraz lüks. bir de 11-12 saat, hatta daha fazla uyuyanlar var, sormayın gitsin.
devamını gör...
delirmemek için yapılanlar
hiçbir şeye karışmamak. yorum yapmıyorum. bana bulaşmıyorlar. fikirlerimi kendi beynimde özgürce ifade ediyorum.
devamını gör...
karl marx
marx'a göre kapitalist sistemde özgürlükten söz etmek mümkün değildir. bu sistem sömürü ve eşitsizliklere dayanmaktadır. üretim araçlarına sahip burjuva sınıfı işçi sınıfını her anlamda sömürmektedir. kol gücü değildir sadece sömürülen; aynı zamanda zihinlerini de sömürmektedir. işçiler kendi ürünlerine yabancılaşmaktadır. genel olarak insanlar doğaya, türdeşlerine ve hatta kendilerine yabancılaşmaktadırlar. bu yabancılaşma durumu marx için çok önemlidir. bir bakıma kişinin kendi benliğini yitirmesidir. varoluşları kendi çabalarına ve eylemlerine bağlı değildir. bu durumda da gerçek bir varoluştan ve özgürlükten söz etmek imkânsızlaşmaktadır. marx prensip olarak insanların akıllı varlıklar olduğunu ve özgür olabileceklerini kabul etmektedir. ancak bunun için bazı şartların olgunlaşması gereklidir. kapitalist sistemde insanlar özgürlük vaatleri altında aslında özgürlükten mahrum bırakılmışlardır. rousseau bütün insanların özgür doğduğunu fakat her yerde zincire vurulduklarını söylemişti. marx için bu zincir kapitalizm ve onun üretim ilişkileridir. tarihsel ve toplumsal bir bakış açısına sahip olan marx özgürlüğun ancak bu sistemin sona ermesiyle mümkün olabileceğini düşünmektedir. kapitalizmde sınıf çatışmaları, özel mülkiyet, eşitsiz ve adil olmayan gelir dağılımı, üretim araçları hegemonyası ve yabancılaşma vardır. marx burjuva ahlakına ve çarpık bireysellik anlayışına karşı çıkmaktadır. ona göre gerçek bireysellik de ancak ve ancak kolektif bir yapıda mümkün olacaktır. burjuva ahlakının özgürlük anlayışı bir illüzyondan ibâretttir. insanın kendini gerçekleştirmesi ve yeteneklerini ortaya koyabilmesi anlamındaki özgürlük marx'a göre komünal bir yapıda mümkün olabilecektir.
devamını gör...
interlaken
isviçre'de alp dağlarının orta yerinde. dağların arasında iki göl bulunur.
bu iki gölün ortasındaki kara parçasındaki kurulu şehrin adı ise interlakendir. inter=arası, lake=göl interlaken, göllerarası.
buraya gittiğimde şubat ayı olmasına rağmen hava çok sıcak ve bulutsuzdu, imkanı olan herkesin gitmesi gerekir. gerçekten masalsı bir yer.
çektiğim masalsı bir fotoğraf;
bu iki gölün ortasındaki kara parçasındaki kurulu şehrin adı ise interlakendir. inter=arası, lake=göl interlaken, göllerarası.
buraya gittiğimde şubat ayı olmasına rağmen hava çok sıcak ve bulutsuzdu, imkanı olan herkesin gitmesi gerekir. gerçekten masalsı bir yer.
çektiğim masalsı bir fotoğraf;
devamını gör...
boyalı kuş
bazen içinizden bir ses size bir şeyler söyler, bazen dünyanın haline baktığınızda vicdanınız sızlar. bazen kendi kendinizi ve etrafınızdaki insanları sağduyuya davet edersiniz. bazen bir sorunu çözüme kavuşturmak için açıksözlü olmanız gerekir. bazen en vahşi olayları aktarmak için dilinizi ağulamanız lazım gelir. bazen de acıyı söze dökmenin yolu susmaktır.
jerzy kosinki, içinizdeki sestir.
jerzy kosinki, sızlayan vicdanınızdır.
jerzy kosinki, sağduyunuzdur.
jerzy kosinki, açıksözlülüktür.
jerzy kosinski, dildeki ağudur.
jerzy kosinki, suskunluktur.
insanlar bazen bir kuş sürüsü içinden şansız bir kuşu yakalayıp farklı farklı renklere boyayıp sürünün içine geri yollarmış. sürüdeki diğer kuşlar boyalı kuşun kendilerinden biri olmadığını düşünüp gagalayarak öldürürmüş zavallı kuşu. insanlar öldürme konusuna ne kadar yaratıcı! insanoğlu ne kadar zavallı!
bu kitap ne zaman aklıma gelse erich fried’in şu muhteşem şiiri gelir aklıma:
“oğlanlar
şakadan
taşlıyor kurbağaları,
kurbağalar gerçekten
ölüyor."
jerzy kosinki, içinizdeki sestir.
jerzy kosinki, sızlayan vicdanınızdır.
jerzy kosinki, sağduyunuzdur.
jerzy kosinki, açıksözlülüktür.
jerzy kosinski, dildeki ağudur.
jerzy kosinki, suskunluktur.
insanlar bazen bir kuş sürüsü içinden şansız bir kuşu yakalayıp farklı farklı renklere boyayıp sürünün içine geri yollarmış. sürüdeki diğer kuşlar boyalı kuşun kendilerinden biri olmadığını düşünüp gagalayarak öldürürmüş zavallı kuşu. insanlar öldürme konusuna ne kadar yaratıcı! insanoğlu ne kadar zavallı!
bu kitap ne zaman aklıma gelse erich fried’in şu muhteşem şiiri gelir aklıma:
“oğlanlar
şakadan
taşlıyor kurbağaları,
kurbağalar gerçekten
ölüyor."
devamını gör...
toplu taşıma araçlarında gıcık olunan tipler
telefonda yüksek sesle konuşan tıynetsiz herifler. en çok onlara sinir oluyorum. ben senin emice oğlun ile akşam kaç bira içtiğini bilmek zorunda mıyım ya. ne yapacağım bu gereksiz bilgiyi ben.
devamını gör...
ilyada
bir yanımda artemis, bir yanımda aphrodite vardı. ön taraflardan hektor'un sesini duyuyordum, "bu ilk değil!" diye bağırıyordu. "sonuncusu da olmayacak! bu bereketli doğu toprakları, her zaman batının kan döktüğü yerler oldu!" diye devamını getirmişti.
kapının ardından akhalıların seslerini duyabiliyordum, gökyüzünü mavi yapan ışığın nedenini de biliyordum oysa ki...
athena onların yanındaydı, tıpkı hera, poseidon, hephaistos, hermes gibi. athena en sevdiğim tanrıça olmasına rağmen, ona karşı gelmek beni öylesine ürpertiyordu ki, hemen yanımda bulunan, ismini bilmediğim bir troyalının, bana "kazanacağız!" demesini bile zar zor duyuyordum.
ve işte, tam o anda, tüm troyalıları çıldırtan bir şey oldu. gökyüzünü kırmızıya boyamış bir varlık, bulunduğumuz yere iniyordu. kırmızı gözleri, giydiği savaş kaskından bile daha korkutucuydu.
ares, en ön kısma indiğinde, herkes çılgın gibi savaşmak için can atıyordu. birazdan ya kan dökecek ya da ölecektik ve bunun sebebi tek bir kadındı...
ah helen...
önce herkes sessiz oldu, sonra kapıların açılma sesini duydum...
işte böyle başladı büyük bir savaş, mottom bile hazırdı.
doğunun çocukları, batıya karşı geliyordu.
kapının ardından akhalıların seslerini duyabiliyordum, gökyüzünü mavi yapan ışığın nedenini de biliyordum oysa ki...
athena onların yanındaydı, tıpkı hera, poseidon, hephaistos, hermes gibi. athena en sevdiğim tanrıça olmasına rağmen, ona karşı gelmek beni öylesine ürpertiyordu ki, hemen yanımda bulunan, ismini bilmediğim bir troyalının, bana "kazanacağız!" demesini bile zar zor duyuyordum.
ve işte, tam o anda, tüm troyalıları çıldırtan bir şey oldu. gökyüzünü kırmızıya boyamış bir varlık, bulunduğumuz yere iniyordu. kırmızı gözleri, giydiği savaş kaskından bile daha korkutucuydu.
ares, en ön kısma indiğinde, herkes çılgın gibi savaşmak için can atıyordu. birazdan ya kan dökecek ya da ölecektik ve bunun sebebi tek bir kadındı...
ah helen...
önce herkes sessiz oldu, sonra kapıların açılma sesini duydum...
işte böyle başladı büyük bir savaş, mottom bile hazırdı.
doğunun çocukları, batıya karşı geliyordu.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
ve yara'sı ne kadar güzel olabilirse insanın, o yarayı unutmamak da o kadar değerli olabiliyor.
devamını gör...
13 haziran 2021 sedat peker'in video atmaması
izlerken yiyeceğim şeylere kadar hazırlamıştım. çok üzdü bu durum beni
devamını gör...
hayır diyebilmek
(bkz: kendime saygım var davranışları)
her insanın gerekli olduğunda yapması gereken şey. “hayır demekte ne var ya istemiyorsan hayır der geçersin” diye düşünebiliyo insan ama söz konusu sevdiğimiz, kırmak üzmek istemediğimiz insanlarsa ya da o an içimizden bi ses ne kadar “hayır demen gerek, kendini düşün” diye bağırsa da yapamıyoruz bazen. ama bazı durumlarda hem kendimiz hem de üzmek istemediğimiz insanlar için o an hayır diyebilmek kötü bi şey gibi gözükse de ileride herkes için daha iyi olcağını söyleyebilirim.
her insanın gerekli olduğunda yapması gereken şey. “hayır demekte ne var ya istemiyorsan hayır der geçersin” diye düşünebiliyo insan ama söz konusu sevdiğimiz, kırmak üzmek istemediğimiz insanlarsa ya da o an içimizden bi ses ne kadar “hayır demen gerek, kendini düşün” diye bağırsa da yapamıyoruz bazen. ama bazı durumlarda hem kendimiz hem de üzmek istemediğimiz insanlar için o an hayır diyebilmek kötü bi şey gibi gözükse de ileride herkes için daha iyi olcağını söyleyebilirim.
devamını gör...
my lai katliamı
vietnam'da ki my lai (mei lay) köyünde 16 mart 1968'de amerikan askerleri tarafından gerçekleştirilen katliam olup my lai, my khe ve son my köylerinde gerçekleşen 3 eş zamanlı katliamın ortak adıdır.
vietnam savaşı sırasında abd güçleri tarafından, güney vietnam yönetimine bağlı köyler olan my lai, my khe ve son my'da 347 sivilin katledilmesidir.öldürülen sivillerin vietkong olmayışı ve aksine güney vietnam sınırları içerisinde bulunan köylerde yaşamaları bir savaş suçudur.
teğmen william calley komutasında ki , abd askerleri tarafından bu suç işlenmiş olup, olay bir ingiliz gazeteci tarafından ortaya çıkarılmıştır, başta abd olayı reddetmiş ancak artan kamuoyu baskısı nedeniyle olaydan bir sene sonra abd ordusu tarafından kabul edilmiştir. ayrıca köylerde yapılan bu katliam yine abd ordu fotoğraflarıyla da belgelenmiştir.
teğmen william calley ile birlikte toplam 14 asker hakkında açılan davada askerlerin hemen hepsi beraat etmiştir. yalnızca teğmen calley önce ömür boyu hapse mahkûm edilmiştir. daha sonra çok geçmeden abd başkanı richard nixon tarafından çıkarılan bir af ile cezası 3 senelik ev hapsine çevrilmiştir.1943 doğumlu"kasap" teğmen william calley an itibari ile yaşamaktadır.
konu ile ilgili belgesel şuradan izlenebilir.
devamını gör...
daddy (yazar)
yukarıda yazılanların birçoğuna katıldığım, yazarları teşvik etmek için elini yormaktan çekinmeyen yazardır.
devamını gör...
dublajı orijinalinden iyi olan yapımlar
muhteşem ikili, o kadar iyi ki orijinalinin adını unutmuşum.
buz devri.
buz devri.
devamını gör...
