yerdeyken normal yürümek yerine hoplaya zıplaya ilerleyen şen mahluk.

inceden kıl olduğum güvercinlerin aksine son derece sevdiğim, şehir hayatının en güzel yanlarından biri olan mini minnacık hayvanat. inanılmaz adaptasyon yetenekleri sayesinde (antartika gibi buzdan yerler haricinde) dünyanın her yerinde yaşarlar.

ne zaman görsem izlerim, hareketlerini incelerim. elimde yemek varsa koparır atarım. onlar da şehre alışmışlardır. tanırlar yemeği görünce, gelirler uzaktan yan yan bakarlar, vermenizi beklerler. verince de o bir serçe 20 serçe olur. mercimek kadar koparır koparır yerler.

çok sevimlidir piçler. fit fit diye zıplaya zıplaya gezerler. o ufacık gövdelerine son derece uyumlu bir şekilde şimşek hızıyla uçar, keskin manevralar ile şaşırtırlar.

insanı gülümsetirler sonunda.

ülkemizde 8 türü yaşar. görülen tüm cinsleri aşağıdaki gibidir;

(bkz: ev serçesi) (bkz: passer domesticus)
(bkz: ağaç serçesi) (bkz: passer montanus)
(bkz: söğüt serçesi) (bkz: passer hispaniolensis)
(bkz: kaya serçesi) (bkz: petronia petronia)
(bkz: kar serçesi) (bkz: montifringilla) (bundan hiç görmedim mesela)
(bkz: sarı boğazlı serçe) (bkz: gymnoris xanthocollis)
(bkz: boz serçe) (bkz: carpospiza brachydactyla)
(bkz: küçük serçe) (bkz: passer moabiticus moabiticus) (sezen aksu değil. kuş olanından bahsedilmiştir.)
devamını gör...

william shakespeare'in muhteşem sözüdür. bence de haklıdır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

iki tane senaryo yazım formatı vardır ve yazılan tüm senaryolar bu ikisinden biri baz alınarak yazılır. bunlar; fransız formatı ve amerikan formatı'dır. fakat korkmanıza ya da çekinmenize göre yok çünkü formatlar biçimsel olarak birbirinden farklıdır.
kısa bir ders almıştım bununla ilgili*, oradan öğrendiğim bilgiler ve aldığım notlar ışığında tanımımı yapacak olursam:

fransız format:
- sahneyi betimleyen ögeler (mekanın iç/dış olması, zamanın gece/gündüz olması vb.) senaryonun sol tarafına yazılır.
- karakterlerin konuşmaları/ diyaloglar ise sağ tarafta yer alır.
- araştırmalarıma göre en çok kullanılan senaryo yazım formatıdır.

amerikan format:
- sahneyi betimleyen ögeler, bir üst başlık gibi aynı satır içinde verilir.
- karakterlerin konuşmaları/ diyaloglar ise, sahneyi betimleyen ögelerin yazıldığı satırın altındaki sayfanın ortasına* gelecek şekilde yazılır.
- amerikan format genel olarak hollywood'da kullanılıyormuş.

bu iki yazım formatında ortak olan unsurlar:
- elbette sahne numarası
- yukarıda bahsettiğim gibi sahneyi betimleyen ögeler (üst bilgiler)
- karakter bilgileri (alt bilgiler)

formatların biçim farklılıklarını görsel olarak görmek için buradan daha ayrıntılı bakabilirsiniz.
devamını gör...

thomas malthus isminde bir ingilizin ortaya attığı ekonomik bir yaklaşım. 1766-1834 yılları arasında yaşamıştır.
malthus'a göre; avrupa'nın yaşadığı yoksulluğun sebebi, yoksulların çok üremesidir. fakirlere yardım etmek için çıkarılan yoksulluk yasasına şiddetle karşı çıkar. ona göre bu yasalar insanları tembelleştirirken, yoksulluğun artmasına sebep olur.
devamını gör...

ona da meyve soyuyorum.
devamını gör...

zaytung haberi gibi, harika :)
devamını gör...

korkuyorum, birgün biri çıkıp "ey insanoğlu !" diyecek ve kimse üstüne alınmayacak. sözünün sahibi üstad.
devamını gör...

dilimize arapça bsm kökünden gelen tabassum تبسّم "gülümseme" sözcüğünden geçmiştir. arapça sözcük, arapça aynı anlama gelen basm بسم sözcüğünün tefeˁˁul vezni (v) masdarıdır.
gülümseme ile aynı anlama gelse de tebessüm ben de hep 'kırık bir gülümseme' ifadesini çağrıştırır nedense. ne zaman bir yerde bu kelimeyi okusam, kişinin yüzünde hüzünle karışık bir gülümse oluştuğunu düşünürüm.
devamını gör...

asıl bölücülük seçme ve seçilme hakkını kullanan vatandaşa terörist demektir.
devamını gör...

salonumuzda bulunan mevlana resmini allah zannediyordum. (bkz: tövbe)
devamını gör...

benim bu, kimseden yardım isteyip minnet etmem, kimse de yarın bir gün karşıma çıkıp ama ben sana bunu yaptım şunu ettim diye hesap soramaz, var mı bundan daha iyi kafa rahatlığı.
devamını gör...

okuduğun gezegenlerde gezmeyi becerebilirsen yahut gezdiğin yerleri en ince ayrıntısına kadar okuyabilirsen aynı olan başlıktır.
devamını gör...

“hepimiz zannettiğimizden daha dayanıklıyız.”

frida kahko
devamını gör...

kan şekerinin aniden düşmesi durumu.
bu durumda bayılmalar olabilir. yukarıda belirtildiği gibi bilinci açık olmayan kişilerin ağzına birşeyler verilmemelidir.

en rahat sıvı ile yükseltilebilir, hızlı çözümdür. şekerli su meyve suyu gibi.
yine hızlı çözümlerden biri ise dilaltına şeker koymaktır. dilaltından daha hızlı emilim gerçekleşir ve kana karışır.

ancak yanlış bilinen birşey var ki glikoz oranı yükselsin diye çikolata yemek. çikolata kandaki şeker oranını geç yükseltir geç yükselttiği gibi de haddindan fazla yükseltir. bu yüzden çikolata yenmemlidir.
devamını gör...

milleti aç bırakıp, sonra yardım dağıtarak.
devamını gör...

insana bir çocuğun doğuştan mı yoksa sonradan mı saykotik olduğunu sorgulatan; anne olmanın farklı bir yüzü ile karşı karşıya bırakan; başrollerinde ezra miller,tilda swinton ve john reilly olan yönetmenliğini de başrollerdeki tilda swinton ve john reilly'nin yaptığı 2011 yapımı psikolojik gerilim filmidir.
devamını gör...

başlıktaki herkes mağdur ve herkes birbirinin zıttına şeyler söylemesine rağmen diğer entryleri de beğenmiş şu şekilim aynen..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kendisini mutlaka bir yerlerde görebileceğiniz yazardır. girdiğiniz başlıkta tanımını göremezseniz bilin ki tanımları okuyup artı oyluyordur. bildirimlerde sıkça karşılaşırız kendisiyle.*
devamını gör...

bir anket sorusu.

bilimsel bir keşif ya da icat yaparak...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim