i. elizabeth
i elizabeth - son tudor hükümdarı - 7 eylül 1533'te, henry vııı ve ikinci eşi anne boleyn'in kızı olarak greenwich'te doğdu.
erken yaşamı belirsizliklerle doluydu ve üvey kardeşi edward 1537'de doğduğunda tahta geçme şansı çok düşük görünüyordu. üvey kız kardeşi prenses mary'nin arkasında üçüncü sıradaydı. 1554'te kraliçe mary'ye karşı başarısız bir isyanın ardından idamdan ancak kıl payı kurtuldu.
elizabeth, üvey kız kardeşinin kasım 1558'de ölümü üzerine tahta çıktı. çok iyi eğitimliydi (beş dilde akıcıydı) ve her iki ebeveynden de zeka, kararlılık ve kurnazlık miras almıştı.
elizabeth, otokratik ve kaprisli olmasına rağmen, zeki siyasi yargıya sahipti ve bakanlarını iyi seçti; bunlar arasında william cecil, daha sonra lord burghley (dışişleri bakanı), sir christopher hatton (lord şansölye) ve sir francis walsingham (istihbarattan sorumlu ve aynı zamanda bir dışişleri bakanı) vardı.
elizabeth'in yönetimi genel olarak büyük devlet dairelerini yöneten yaklaşık 600 memurdan ve benzer bir sayı kraliyet topraklarındaki idari masrafları finanse eden kişilerden oluşuyordu. sosyal ve ekonomik düzenleme ile hukuk ve düzen, ücretsiz barış hakimleri tarafından desteklenen yerel düzeyde şeriflerin elinde kaldı.
elizabeth'in hükümdarlığı ayrıca francis drake, walter raleigh ve humphrey gilbert'in özellikle amerika'ya gidenleri de içeren birçok cesur keşif yolculuğuna tanık oldu. bu seferler ingiltere'yi, elizabeth'in 1599'un sonunda doğu hindistan şirketi'ni kurarak tanıdığı bir sömürge ve ticaret genişlemesi çağına hazırladı.
sanat, elizabeth'in hükümdarlığı sırasında gelişti. longleat ve hardwick hall gibi kır evleri inşa edildi, minyatür resim zirveye ulaştı, tiyatrolar gelişti - kraliçe, shakespeare'in "bir yaz gecesi rüyası" nın ilk kez sergilendi. william byrd ve thomas tallis gibi besteciler elizabeth'in sarayında ve chapel royal, st. james sarayı'nda çalıştı.
kraliçenin kendisine genellikle 'gloriana', ve 'bakire kraliçe' deniyordu.
bununla birlikte, elizabeth'in saltanatı, ispanya'dan irlanda'ya ve fransa'dan iskoçya'ya kadar işgal tehditleriyle birçokları için önemli bir tehlike ve zorluktu. kuzey ingiltere'nin çoğu 1569-70'te isyan içindeydi. 1570 tarihli bir papalık boğası, elizabeth'in tebaasını bağlılıklarından özellikle kurtardı ve hayatına karşı komplolar keşfedildikten sonra roma katoliklerine karşı sert yasalar çıkardı.
elizabeth'in uzun hükümdarlığı sırasında, ulus ayrıca 1590'larda özellikle kırsal kesimde yüksek fiyatlar ve şiddetli ekonomik bunalımdan muzdaripti. elizabeth, hükümet harcamalarını sıkı bir şekilde kontrol etmesine rağmen, büyük borçlarını halefine bıraktı. elizabeth'in hükümdarlığı sırasındaki savaşların gelirlerinin 5 milyon sterlin (o zamanki fiyatlarla) üzerinde olduğu tahmin ediliyor. - (örneğin, 1588'de elizabeth'in toplam yıllık geliri ancak 392.000 sterline ulaşmıştı.).
1588'den sonra mali sıkıntılar ve uzun süren savaşın birleşimine rağmen, parlamento sık toplanmadı. elizabeth'in hükümdarlığı sırasında, beşi 1588-1601 döneminde olmak üzere, yalnızca 16 avam toplantısı vardı. elizabeth yetkisini yasaları veto etmek için özgürce kullanmasına rağmen çatışmalardan kaçındı ve parlamentonun anayasal konumunu ve haklarını tanımlamaya çalışmadı.
elizabeth asla evlenmemeyi seçti. yabancı bir prens seçmiş olsaydı, ingiltere'yi kendi avantajları için dış politikaya çekerdi (kız kardeşi mary'nin ispanya'lı philip ile evliliğinde olduğu gibi). elizabeth evlilik beklentilerini dış ve iç politikalarda siyasi bir araç olarak kullandı. ancak, 'bakire kraliçe' özünde 'evli' olduğu ulusun iyiliği için kişisel mutluluğu feda eden özverili bir kadın olarak sunuldu.
24 mart 1603'te richmond sarayı'nda öldü ve hayatı boyunca bir efsane haline geldi. iskoçya kralı james vı, elizabeth'in halefiydi ve ingiltere kralı ı. james oldu. buradan
@prusyadaki kral ukdesiydi.
erken yaşamı belirsizliklerle doluydu ve üvey kardeşi edward 1537'de doğduğunda tahta geçme şansı çok düşük görünüyordu. üvey kız kardeşi prenses mary'nin arkasında üçüncü sıradaydı. 1554'te kraliçe mary'ye karşı başarısız bir isyanın ardından idamdan ancak kıl payı kurtuldu.
elizabeth, üvey kız kardeşinin kasım 1558'de ölümü üzerine tahta çıktı. çok iyi eğitimliydi (beş dilde akıcıydı) ve her iki ebeveynden de zeka, kararlılık ve kurnazlık miras almıştı.
elizabeth, otokratik ve kaprisli olmasına rağmen, zeki siyasi yargıya sahipti ve bakanlarını iyi seçti; bunlar arasında william cecil, daha sonra lord burghley (dışişleri bakanı), sir christopher hatton (lord şansölye) ve sir francis walsingham (istihbarattan sorumlu ve aynı zamanda bir dışişleri bakanı) vardı.
elizabeth'in yönetimi genel olarak büyük devlet dairelerini yöneten yaklaşık 600 memurdan ve benzer bir sayı kraliyet topraklarındaki idari masrafları finanse eden kişilerden oluşuyordu. sosyal ve ekonomik düzenleme ile hukuk ve düzen, ücretsiz barış hakimleri tarafından desteklenen yerel düzeyde şeriflerin elinde kaldı.
elizabeth'in hükümdarlığı ayrıca francis drake, walter raleigh ve humphrey gilbert'in özellikle amerika'ya gidenleri de içeren birçok cesur keşif yolculuğuna tanık oldu. bu seferler ingiltere'yi, elizabeth'in 1599'un sonunda doğu hindistan şirketi'ni kurarak tanıdığı bir sömürge ve ticaret genişlemesi çağına hazırladı.
sanat, elizabeth'in hükümdarlığı sırasında gelişti. longleat ve hardwick hall gibi kır evleri inşa edildi, minyatür resim zirveye ulaştı, tiyatrolar gelişti - kraliçe, shakespeare'in "bir yaz gecesi rüyası" nın ilk kez sergilendi. william byrd ve thomas tallis gibi besteciler elizabeth'in sarayında ve chapel royal, st. james sarayı'nda çalıştı.
kraliçenin kendisine genellikle 'gloriana', ve 'bakire kraliçe' deniyordu.
bununla birlikte, elizabeth'in saltanatı, ispanya'dan irlanda'ya ve fransa'dan iskoçya'ya kadar işgal tehditleriyle birçokları için önemli bir tehlike ve zorluktu. kuzey ingiltere'nin çoğu 1569-70'te isyan içindeydi. 1570 tarihli bir papalık boğası, elizabeth'in tebaasını bağlılıklarından özellikle kurtardı ve hayatına karşı komplolar keşfedildikten sonra roma katoliklerine karşı sert yasalar çıkardı.
elizabeth'in uzun hükümdarlığı sırasında, ulus ayrıca 1590'larda özellikle kırsal kesimde yüksek fiyatlar ve şiddetli ekonomik bunalımdan muzdaripti. elizabeth, hükümet harcamalarını sıkı bir şekilde kontrol etmesine rağmen, büyük borçlarını halefine bıraktı. elizabeth'in hükümdarlığı sırasındaki savaşların gelirlerinin 5 milyon sterlin (o zamanki fiyatlarla) üzerinde olduğu tahmin ediliyor. - (örneğin, 1588'de elizabeth'in toplam yıllık geliri ancak 392.000 sterline ulaşmıştı.).
1588'den sonra mali sıkıntılar ve uzun süren savaşın birleşimine rağmen, parlamento sık toplanmadı. elizabeth'in hükümdarlığı sırasında, beşi 1588-1601 döneminde olmak üzere, yalnızca 16 avam toplantısı vardı. elizabeth yetkisini yasaları veto etmek için özgürce kullanmasına rağmen çatışmalardan kaçındı ve parlamentonun anayasal konumunu ve haklarını tanımlamaya çalışmadı.
elizabeth asla evlenmemeyi seçti. yabancı bir prens seçmiş olsaydı, ingiltere'yi kendi avantajları için dış politikaya çekerdi (kız kardeşi mary'nin ispanya'lı philip ile evliliğinde olduğu gibi). elizabeth evlilik beklentilerini dış ve iç politikalarda siyasi bir araç olarak kullandı. ancak, 'bakire kraliçe' özünde 'evli' olduğu ulusun iyiliği için kişisel mutluluğu feda eden özverili bir kadın olarak sunuldu.
24 mart 1603'te richmond sarayı'nda öldü ve hayatı boyunca bir efsane haline geldi. iskoçya kralı james vı, elizabeth'in halefiydi ve ingiltere kralı ı. james oldu. buradan
@prusyadaki kral ukdesiydi.
devamını gör...
acil tedavi
acil tedavi ünitelerinde doktor ve hemşire gibi yetkili personeller tarafından hasta ve yaralılara uygulanan tıbbi müdahalelerdir.
devamını gör...
savcı ile polisin kimlik sorma davası
aslında mantıklı düşünecek olursak %100 savcının haksız olduğu durum.
kolluk ne için var? yargıyı korumak için, bu dünyanın her yerinde böyledir.
abd'yi örnek alalım, kolay kolay suçlu bir polisin bile öyle basitçe yargılandığını göremezsiniz. çok ciddi suçlama olması lazım gelir dava açabilmek için.
kendi kolluk kuvvetleri ile böyle sudan sebeplerden mahkemelik oluyorlarsa zaten, şimdiden üzerine bir bardak soğuk suyu fondip yapabilirler.
kolluk ne için var? yargıyı korumak için, bu dünyanın her yerinde böyledir.
abd'yi örnek alalım, kolay kolay suçlu bir polisin bile öyle basitçe yargılandığını göremezsiniz. çok ciddi suçlama olması lazım gelir dava açabilmek için.
kendi kolluk kuvvetleri ile böyle sudan sebeplerden mahkemelik oluyorlarsa zaten, şimdiden üzerine bir bardak soğuk suyu fondip yapabilirler.
devamını gör...
parasızlık
devamını gör...
yazarların çektiği çiçek fotoğrafları
devamını gör...
sözlüğün gizil işlevleri
insanlar nelerle uğraşıyor, neler dinliyor, neler okuyor'u öğreniyorum.
kültür çorbası benim için.. alırım bi kaşık ..
kültür çorbası benim için.. alırım bi kaşık ..
devamını gör...
gamzedeyim deva bulmam
tatyos efendinin yazdığı başta bir aşk şarkısı olduğunu düşündüğüm ama araştırdığımda adamın çile dolu hayatından dolayı yazdığını öğrendiğim şarkıdır.
devamını gör...
galileo galilei
sokrates’in ölümünden yaklaşık iki bin yıl sonra italya’da genç ve hırslı bir profesör pisa kulesi’nin tepesine çıkarak kendisiyle dalga geçmeye hazır olan öğrencilerinin ve meslektaşlarının bakışları karşısında, farklı ağırlık ve aynı büyüklükteki kurşun topları aşağı doğru atmaya başlar. profesörün amacı aristoteles’in yaklaşık iki bin yıl önce ortaya attığı ve o güne dek mutlak doğru olarak kabul edilen ''cisimler ağırlıklarıyla orantılı hızda düşerler'' tezini çürütmekti.
bu çılgın adamın adı galileo galilei idi. tezi çürütmüş ama dönemin yöneticilerinin ve kilise’nin ilk tepkisini çekmişti bile. galileo iki bin yıldır hiç bir şekilde sorgulanmayan bir ''doğru''nun yanlış olduğunu kanıtlamıştı. bu ''düzen bozucu'' bilim insanı daha sonra kilise’nin çok daha büyük öfkesini çekecek bir alana daha el atacaktı.
bilinenin aksine dünya'nın yapısının dünya merkezli olmadığını, dünya'nın sabit olmayıp güneş'in çevresinde dönen bir gezegen olduğunu ileri sürer. en önemli iddiası olan “dünya tepsi gibi değil, bir top gibidir ve sürekli olarak hem kendi etrafında, hem de güneş'in çevresinde dönmektedir”i öne sürdüğü an ise kilise’yi ayaklandırır. kilise’nin doğrularına karşı çıkmak kimsenin haddi değildi. öyle ki engizisyon mahkemesi daha on altı yıl önce doğa filozofu giordano bruno’yu kilise’nin dogmalarına aykırı fikirlerinden dolayı kafir ilan etmiş ve yakmıştı.
galileo galilei, bugün bile hala tartışılan bir karar alarak “insanlığın boş kahramanlara değil, onu ileriye götürecek bilim insanlarına ihtiyacı var” der ve bulgularının yanlış olduğunu ve bu nedenle bağışlanmasını talep eder. bunun üzerine affedilerek müebbet ev hapsine mahkum olur. mahkemeden çıkarken ''eppur si muove'' (bkz: dünya yine de dönüyor) şeklinde bağırdığı kilise’nin kayıtlarında yer alır. affedilen galileo daha sonraki hayatında gizlice köşesinde çalışmalara devam eder. onun geri çekilmesi aslında bilimin gelişmesi, ve insanlığın evrilmesi için yapılmış taktiksel bir tavırdı.
devamını gör...
babanın aynı anıları ilk kez anlatıyormuş edasıyla yüz kere anlatması
baba şahsının, bir zamanlar başından geçmiş ilginç olay ve anekdotları, özellikle sofrada yeri gelince, yıllar içinde belki yüz defa anlatması, her seferinde de ilk kez anlatıyormuş gibi heyecanlanıp coşması, baba bunu yüz kere anlattıydın ya deyince de sinirlenip yeri geldi anlattım, ne yapayım yani diyerek olayı normazlize etme çabası. idare edin, suyuna gidin. hakkı ödenmez.
devamını gör...
kadınların güzellik algısının hep aynı olması sorunsalı
moda diye şekil alıyorlar da ondan.
bir zamanlar küçük ağız makbuldü ben koca ağızlıydım. şimdi dudaklara silikon basıyorlar.
bir zamanlar brezilya fönü makbuldü. herkes pırasa saçlı iken; ben marul kafaydım. simdi afro saç diye yapmadıkları kalmıyor.
kaşlar inceydi kalınlaştı. ben o zamanlar kalın kaşlı diye garipseniyordum.
sıra geldi koca yanak modasına bekliyorum elbet o da pek yakında moda olur.*
bir zamanlar küçük ağız makbuldü ben koca ağızlıydım. şimdi dudaklara silikon basıyorlar.
bir zamanlar brezilya fönü makbuldü. herkes pırasa saçlı iken; ben marul kafaydım. simdi afro saç diye yapmadıkları kalmıyor.
kaşlar inceydi kalınlaştı. ben o zamanlar kalın kaşlı diye garipseniyordum.
sıra geldi koca yanak modasına bekliyorum elbet o da pek yakında moda olur.*
devamını gör...
yazarların asla affedemeyeceği şey
ne kadar affedemem desem de her şeyi affederim ben salağım çünkü . aldatılmak belki tek affedemeyeceğim şeydir ama sevdiğim ve her şeyiyle değer verdiğim insanlar ne yaparsa yapsın ne kadar üzülsem de kızsam da dayanamam yapamam. bi daha yüzünü görmek istemiyorum dediğim, hayatımdan tamamen çıksın gitsin dediğim insanlar var ama en ufak bi özür dileyişlerinde, affettirme çabalarında kıyamayıp her şeyi silip tamamen affedebilcek gibi hissediyorum ve bunu yapmaktan, kendime bu haksızlığı yaşatmaktan çok korkuyorum*.
devamını gör...
17 yaşındaki çocuğu imam nikahıyla evlendirip ölünce arkasından feryat etmek
evladına hayvan muamelesi yapanın umurdasığını mı sanıyorsunuz.
rol yapıyor.
rol yapıyor.
devamını gör...
kafa iznine çıkıp 50 saat dolmadan dönmeye çalışan tip
kendini parçalar.
elli dakikada bir sözlüğe girmeye çalışır.
50 saat dolunca yetmez sözlüğün mailini işgal eder. açın huleyyn hesabımı diye yakasını paçasını yırtıp sokaklarda koşar.
deli galiba evet. ben galiba evet.
elli dakikada bir sözlüğe girmeye çalışır.
50 saat dolunca yetmez sözlüğün mailini işgal eder. açın huleyyn hesabımı diye yakasını paçasını yırtıp sokaklarda koşar.
deli galiba evet. ben galiba evet.
devamını gör...
eyfel kulesi'ni satan adam
her ne kadar sözlüğe yeniden gelinse alınacak nick gibi bir isim olsa da gerçekten var olan, 1890 doğumlu victor lustig adındaki dolandırıcılar kralı.
lustig zaten önceden de ufak tefek dolandırıcılıklar yapan bir tipmiş. bir gün gazetelerde eyfel kulesi'nin bakımının son derece masraflı olduğuna ve bu nedenle de yıkılması gerektiğine dair bir haber görmüş. kafasında bir ampul yanan lustig, hurda ticareti yapan kişilerle hemen iletişime geçmiş ve kendisini hükümet adına bir yetkili gibi tanıtarak, halkın tepkisini çekmemek adına, kendileriyle gizli bir toplantı yapmak istediğini söylemiş.
tüccarlar ne olduğunu bilmedikleri için toplantı yerine gitmişler. lustig eski kulağı kesiklerden olduğu için, içlerinde en saf olanı gözüne kestirerek ihaleyi ona bırakmış. bir de üzerine, işin herhangi bir pürüz çıkmadan hallolmasını istiyorsa, bazı yetkililere rüşvet vermesi gerekeceğini söyleyerek adamı katmerli dolandırmış.
bunu da sorunsuz halleden lustig paraları almış ve ortadan kaybolmuş. bir süre saklandığı yerde kıyametin kopmasını beklemişse de beklentisi boşa çıkmış çünkü dolandırılan adamcağız utancından polise bile gidememiş.
***
lustig bu durumdan yüz bulmuş ve aynı işe bir kez daha kalkışmış. fakat bu sefer çetin cevize çattığından, kaçtığı amerika'da yakalanarak bir zamanların meşhur alcatraz hapishanesi'ne gönderilmiş ve ölene dek orada kalmış.
lustig zaten önceden de ufak tefek dolandırıcılıklar yapan bir tipmiş. bir gün gazetelerde eyfel kulesi'nin bakımının son derece masraflı olduğuna ve bu nedenle de yıkılması gerektiğine dair bir haber görmüş. kafasında bir ampul yanan lustig, hurda ticareti yapan kişilerle hemen iletişime geçmiş ve kendisini hükümet adına bir yetkili gibi tanıtarak, halkın tepkisini çekmemek adına, kendileriyle gizli bir toplantı yapmak istediğini söylemiş.
tüccarlar ne olduğunu bilmedikleri için toplantı yerine gitmişler. lustig eski kulağı kesiklerden olduğu için, içlerinde en saf olanı gözüne kestirerek ihaleyi ona bırakmış. bir de üzerine, işin herhangi bir pürüz çıkmadan hallolmasını istiyorsa, bazı yetkililere rüşvet vermesi gerekeceğini söyleyerek adamı katmerli dolandırmış.
bunu da sorunsuz halleden lustig paraları almış ve ortadan kaybolmuş. bir süre saklandığı yerde kıyametin kopmasını beklemişse de beklentisi boşa çıkmış çünkü dolandırılan adamcağız utancından polise bile gidememiş.
***
lustig bu durumdan yüz bulmuş ve aynı işe bir kez daha kalkışmış. fakat bu sefer çetin cevize çattığından, kaçtığı amerika'da yakalanarak bir zamanların meşhur alcatraz hapishanesi'ne gönderilmiş ve ölene dek orada kalmış.
devamını gör...
kadınların iç güzelliğine önem vermesi
konuya cinsiyetçi yaklaşımda bulunmaya gerek yok. iç güzelliğe önem veren kadın kadar vermeyeni de mevcuttur tıpkı erkeklerde olduğu gibi.
devamını gör...
abilere ya da ablalara gitmek
ortaokulda dershaneye giderken birkaç çocuk abilerle namaza gittik falan diyordu hocalara. ben de anlam veremiyordum. fetöcü dershanesiymiş meğer.
devamını gör...
yazarların en sevdiği geçiştirme sözcüğü
"cv'niz ileride oluşabilecek farklı pozisyonlarımızda değerlendirmek üzere veri tabanımıza kaydedilmiştir. ilginize teşekkür ederiz."
ik'cılar olarak, mecburen kullanmak durumunda kaldığımız yuvarlak cümlelerden biri.
ik'cılar olarak, mecburen kullanmak durumunda kaldığımız yuvarlak cümlelerden biri.
devamını gör...



