biten ilişkinin ardından yapılanlar
“artık” tepkisiz kalmak.
öyle bir bezmişlik var. “hmm, tamam.”
kolay olmadı ama bu, kolay gelinmedi bu noktaya. durduk yere hissizleşmedi bu bünyeler.
neyse konu da bu değildi zaten. ayrıca üşenirim, anlatamam.
öyle bir bezmişlik var. “hmm, tamam.”
kolay olmadı ama bu, kolay gelinmedi bu noktaya. durduk yere hissizleşmedi bu bünyeler.
neyse konu da bu değildi zaten. ayrıca üşenirim, anlatamam.
devamını gör...
bu devirde sms atan insan
ara ara da olsa benimdir.
hayır hayır internetim çok var ama telefonum çok eski olduğu için bazen interneti açıp oradan da whatsapp'ı açıp vakit kaybetmektense direkt olarak sms yazmayı tercih ediyorum.
dediğim gibi bazen zaman kazandırıyor.
lakin sms'in bazen ciddiye alınmaması gibi bir durum var, hep turkcell, vodafone, avea'dan falan geldiği düşünüldüğü için insanlar çoğu zaman sms'lere bakmıyorlar bile, bunlardan biri de bazı zamanlar benim hatta.
hayır hayır internetim çok var ama telefonum çok eski olduğu için bazen interneti açıp oradan da whatsapp'ı açıp vakit kaybetmektense direkt olarak sms yazmayı tercih ediyorum.
dediğim gibi bazen zaman kazandırıyor.
lakin sms'in bazen ciddiye alınmaması gibi bir durum var, hep turkcell, vodafone, avea'dan falan geldiği düşünüldüğü için insanlar çoğu zaman sms'lere bakmıyorlar bile, bunlardan biri de bazı zamanlar benim hatta.
devamını gör...
durduk yere insanın aklına gelen replikler
beni konuşturmayın!
devamını gör...
sivas denince akla gelenler
şu sivas’ın elinde, sazım çalınmaz
güllerim yandı, yüreğim dayanmaz.
güllerim yandı, yüreğim dayanmaz.
devamını gör...
soğansız bibersiz domatessiz ve yumurtasız menemen
menemen başlığı altında bize tavayı yedirecekler .
devamını gör...
a fei zheng chuan
wong kar-wai'nin harikalarından biri.
wong kar wai'nin filmlerinin genelinde rastlayabileceğimiz gerçek bir duygu yaşamaktan, içine dalmaktan çekinen ya da belki korkan bir karakter üzerinden şekilleniyor hikaye. hayata karşı kayıtsızlık, tutunamama, umarsızlık, aidiyet, yaşam içinde kaybolma gibi temaları mükemmel şekilde işliyor gerçekten. konusunu kısaca özetlemek gerekirse, yakışıklı ama umarsız bir gencin üvey annesinden öz annesinin yaşadığı yeri öğrenmesi, üvey annesi ile arasındaki kaotik ilişki, iki kadının ona aşık olması ve olaylara sonradan dahil olan bir polis memurunun da kızlardan birine aşık olması, ama filmde tüm aşkların karşılıksız kalması* denebilir. böyle söyleyince çok karmaşık geliyor ama ee wong kar-wai işte abi, boru değil, adam yapıyor.
film aslında freudyen bir bakışla da ele alınabilir. sonuçta filmin başından sonuna dek bu umarsız abimizin verdiği tüm kararları "annesizlik" şekillendiriyor denebilir. karakterin yaşadığı ilişkilerde karşısındaki insana (aslında muhtemelen tüm kadınlara böyle davranıyor) olan tavırlarına sebep olarak bu kompleks gösterilebilir. bu aidiyetsizlik tüm hayatını şekillendiriyor bir anlamda. filmde aidiyet konusu nesneler ve zaman üzerinden sık sık vurgulanmış.* küpe, elbise gibi eşyalar diyaloglar içine yerleştirilerek ait olmayı en basit haliyle anlatır biçimde. ve saat sık sık gözümüzün önüne geliyor, ama karakterimiz sıkışıp kalmış, hiçbir yere gidemiyor aslında.
filmde kullanılan müzikler de apayrıdır gerçekten. mutlaka bakılmalı. çok değerli oyuncular da var kadroda. leslie cheung ne yakışıklı ne tarz bir adamsın sen ya. maggie cheung sonraki filmlerinde de gördüğümüz gibi şahane!
wong kar wai'nin filmlerinin genelinde rastlayabileceğimiz gerçek bir duygu yaşamaktan, içine dalmaktan çekinen ya da belki korkan bir karakter üzerinden şekilleniyor hikaye. hayata karşı kayıtsızlık, tutunamama, umarsızlık, aidiyet, yaşam içinde kaybolma gibi temaları mükemmel şekilde işliyor gerçekten. konusunu kısaca özetlemek gerekirse, yakışıklı ama umarsız bir gencin üvey annesinden öz annesinin yaşadığı yeri öğrenmesi, üvey annesi ile arasındaki kaotik ilişki, iki kadının ona aşık olması ve olaylara sonradan dahil olan bir polis memurunun da kızlardan birine aşık olması, ama filmde tüm aşkların karşılıksız kalması* denebilir. böyle söyleyince çok karmaşık geliyor ama ee wong kar-wai işte abi, boru değil, adam yapıyor.
film aslında freudyen bir bakışla da ele alınabilir. sonuçta filmin başından sonuna dek bu umarsız abimizin verdiği tüm kararları "annesizlik" şekillendiriyor denebilir. karakterin yaşadığı ilişkilerde karşısındaki insana (aslında muhtemelen tüm kadınlara böyle davranıyor) olan tavırlarına sebep olarak bu kompleks gösterilebilir. bu aidiyetsizlik tüm hayatını şekillendiriyor bir anlamda. filmde aidiyet konusu nesneler ve zaman üzerinden sık sık vurgulanmış.* küpe, elbise gibi eşyalar diyaloglar içine yerleştirilerek ait olmayı en basit haliyle anlatır biçimde. ve saat sık sık gözümüzün önüne geliyor, ama karakterimiz sıkışıp kalmış, hiçbir yere gidemiyor aslında.
filmde kullanılan müzikler de apayrıdır gerçekten. mutlaka bakılmalı. çok değerli oyuncular da var kadroda. leslie cheung ne yakışıklı ne tarz bir adamsın sen ya. maggie cheung sonraki filmlerinde de gördüğümüz gibi şahane!
devamını gör...
palu ailesi
beni derinden üzen olaydır. evet bir süre esprisi döndü birçok yerde hatta aynı zamanda herkes sinirlendi fakat bu olaylarda en derin duyduğum his üzüntüydü. küçücük çocuğa içinde cin var diyerek ispirto içirilmesi nasıl bir caniliktir? koskoca ailenin gözlerini kör ederek bir kişiye karşı gerçekleştirdikleri itaatini saymıyorum bile. cezalarını en ağır şekilde çekmelerini diliyorum, özellikle o enişte bozuntusunun.
devamını gör...
bir filmin tamamını anlatan tek repliği
‘run forest run’- forest gump.
‘freedom’- braveheart.
‘i see dead people’- the sixth sense.
t: bir filmle özdeşleşen ve filmin ana fikri olan replikler.
‘freedom’- braveheart.
‘i see dead people’- the sixth sense.
t: bir filmle özdeşleşen ve filmin ana fikri olan replikler.
devamını gör...
bir kelime ile içini dökmek
beklenti.
devamını gör...
melanie martinez
asıl adı melanie adele martinez olan amerika doğumlu sanatçı. birçok farklı sanat dalında başarılı olsa da şarkıcı olarak akıllarda kalmıştır. 2012 yılında the voice isimli yarışmaya katılarak ün kazanmıştır fakat kendisi yarışmadaki zamanları ile hatırlanmak istemiyor.
kendine has tarzı olan ve hayatının büyük bi kısmında zorbalığa uğrayan ve şarkılarında genellikle zorbalık, toplumsal baskı gibi problemlerden bahseden sanatçı asıl çıkışını cry baby albümündeki dollhouse isimli şarkı ile yapmış, şarkı o dönem popüler olan (bkz: pretty little liars) isimli dizide kullanılmıştır.
onu diğer sanatçılardan ayıran diğer özelliği cry baby isimli albümündeki şarkıların belli bir sırada ve hikayede ilerlemesidir. sanatçı verdiği emeğin karşılığını maddi olarak alamasa da gocunmayıp tüm şarkılarına klip çekmiş bu konuda da saygımı kazanmıştır.
ikinci stüdyo albümü olan k-12'nin promosunu film çekerek yapmış filmde tüm şarkılarını tanıtmıştır. ayrıca zamanında tecavüz suçlamalarına maruz kalsa da aklanmayı başarmıştır. tüm şarkıları güzeldir fakat show and tell isimli şarkısında ünlü olmanın zorluklarını, kendisinin de insan olduğunu, toplum için bir ürün olmadığını anlatarak otoriteye laf söylemekten de çekinmemiştir.
cry baby albümünü dinlemek isteyenler için albümdeki şarkı sıralaması ve hikayesi şu şekildedir.
dollhouse: asıl karakter olan crybaby'nin babasının annesini aldattığını, kardeşinin uyuşturucu problemleri yaşadığını, ailesinin dışarıdan göründüğü gibi mükemmel olmadığını anlatır.
crybaby: sulu göz anlamına gelen şarkıda melanie kurgusal karakter üzerinden kendi uğradığı zorbalıkları anlatarak ağlamanın aslında kötü bir şey olmadığını anlatır.
sippy cup: şarkıda annesinin alkol problemlerinden ve ona yaşattığı travmaları anlatır.
carousel: crybaby'nin karnavalda bir çocukla tanışıp ondan hoşlanmasından sonra yüzüstü bırakılmasını anlatır. şarkıcı bu şarkıyı yazarken favori dizisi olan amerikan horror storyden ilham almıştır. şarkıyı dinlerken o karanlık ve ürkütücü karnaval havasını sezmemek elde değil.
alphabet boy: şarkı, hoşlandığı çocuğun onu yüz üstü bırakması ne kadar kalbini kırsa da kırgınlığının öfkeye dönüşmesini anlatır.
soap: yaşadığı olaylardan sonra johnny isimli arkadaşından hoşlanmaya başlayan cry baby ona bu durumu itiraf eder ve daha sonra pişmanlık yaşar.
traning wheels: johnny'nin de kendisine karşı hisleri olduğunu öğrenen crybaby'nin ciddi bir ilişki istediğini anlatır.
pity party: doğum günü olan cry baby, johnny ve arkadaşlarını doğum gününe davet eder fakat kimse gelmez. yaşadığı hayal kırıklığını ve kendini avutmaya çalışmasını anlatır.
tag you're it: albümün en derin ve en karanlık şarkısıdır fikrimce. şarkıda crybaby'nin bir adam tarafından kaçırılıp tecavüze uğraması anlatılır.
milk and cookies: kaçırılan ve tecavüze uğrayan crybaby, kendisini kaçıran adamı zehirleyip ondan kurtulmayı başarır.
pacify her: olanlardan sonra sevgilisi olan bir başka oğlanla tanışan crybaby, oğlan ile sevgilisinin arasını bozmaya çalışır.
mrs potato head: albümün en anlamlı şarkısı olduğunu düşündüğüm eserde kalıplaşmış güzellik algılarının insan psikolojisine etkisini herkesin kendisiyle barışık olması gerekliliği anlatılır.
mad hatter: albümün son şarkısı olmakla birlikte crybaby'nin delirdiğini ve bunu kabul edip bu şekilde mutlu olduğunu anlatır.
kendine has tarzı olan ve hayatının büyük bi kısmında zorbalığa uğrayan ve şarkılarında genellikle zorbalık, toplumsal baskı gibi problemlerden bahseden sanatçı asıl çıkışını cry baby albümündeki dollhouse isimli şarkı ile yapmış, şarkı o dönem popüler olan (bkz: pretty little liars) isimli dizide kullanılmıştır.
onu diğer sanatçılardan ayıran diğer özelliği cry baby isimli albümündeki şarkıların belli bir sırada ve hikayede ilerlemesidir. sanatçı verdiği emeğin karşılığını maddi olarak alamasa da gocunmayıp tüm şarkılarına klip çekmiş bu konuda da saygımı kazanmıştır.
ikinci stüdyo albümü olan k-12'nin promosunu film çekerek yapmış filmde tüm şarkılarını tanıtmıştır. ayrıca zamanında tecavüz suçlamalarına maruz kalsa da aklanmayı başarmıştır. tüm şarkıları güzeldir fakat show and tell isimli şarkısında ünlü olmanın zorluklarını, kendisinin de insan olduğunu, toplum için bir ürün olmadığını anlatarak otoriteye laf söylemekten de çekinmemiştir.
cry baby albümünü dinlemek isteyenler için albümdeki şarkı sıralaması ve hikayesi şu şekildedir.
dollhouse: asıl karakter olan crybaby'nin babasının annesini aldattığını, kardeşinin uyuşturucu problemleri yaşadığını, ailesinin dışarıdan göründüğü gibi mükemmel olmadığını anlatır.
crybaby: sulu göz anlamına gelen şarkıda melanie kurgusal karakter üzerinden kendi uğradığı zorbalıkları anlatarak ağlamanın aslında kötü bir şey olmadığını anlatır.
sippy cup: şarkıda annesinin alkol problemlerinden ve ona yaşattığı travmaları anlatır.
carousel: crybaby'nin karnavalda bir çocukla tanışıp ondan hoşlanmasından sonra yüzüstü bırakılmasını anlatır. şarkıcı bu şarkıyı yazarken favori dizisi olan amerikan horror storyden ilham almıştır. şarkıyı dinlerken o karanlık ve ürkütücü karnaval havasını sezmemek elde değil.
alphabet boy: şarkı, hoşlandığı çocuğun onu yüz üstü bırakması ne kadar kalbini kırsa da kırgınlığının öfkeye dönüşmesini anlatır.
soap: yaşadığı olaylardan sonra johnny isimli arkadaşından hoşlanmaya başlayan cry baby ona bu durumu itiraf eder ve daha sonra pişmanlık yaşar.
traning wheels: johnny'nin de kendisine karşı hisleri olduğunu öğrenen crybaby'nin ciddi bir ilişki istediğini anlatır.
pity party: doğum günü olan cry baby, johnny ve arkadaşlarını doğum gününe davet eder fakat kimse gelmez. yaşadığı hayal kırıklığını ve kendini avutmaya çalışmasını anlatır.
tag you're it: albümün en derin ve en karanlık şarkısıdır fikrimce. şarkıda crybaby'nin bir adam tarafından kaçırılıp tecavüze uğraması anlatılır.
milk and cookies: kaçırılan ve tecavüze uğrayan crybaby, kendisini kaçıran adamı zehirleyip ondan kurtulmayı başarır.
pacify her: olanlardan sonra sevgilisi olan bir başka oğlanla tanışan crybaby, oğlan ile sevgilisinin arasını bozmaya çalışır.
mrs potato head: albümün en anlamlı şarkısı olduğunu düşündüğüm eserde kalıplaşmış güzellik algılarının insan psikolojisine etkisini herkesin kendisiyle barışık olması gerekliliği anlatılır.
mad hatter: albümün son şarkısı olmakla birlikte crybaby'nin delirdiğini ve bunu kabul edip bu şekilde mutlu olduğunu anlatır.
devamını gör...
pazar günü erken kalkmak için bir sebep
çalışması son güne bırakılmış yarınki sınav ve yine teslim tarihi bu gece olan, itinayla son güne itelenmiş bir adet ödevden oluşan küçük bir listedir.
resmen ölmüşüm de gömenim yok :(
"ay kalk, kalk kızım kalk kalk kalk kalk. kalk kalk toplarlan kendine gel. kalk toparlan kendine gel. kalk, allah belanı vermiş gibi bakıyosun. kalk. allahıım gebericem. ay cinnet geçiricem..."
edit: az önce aynada kendime denk geldim de, hakikaten allah belamı vermiş gibi bakıyorum be sözlük :(
neyse ödev bitti sayılır. kalitesiz kantin tostunun kaşarı uzunluğunda cümlelerle çözdüm bu işi. %50 ihtimalle hoca ya okumaktan bıkıp notu verir geçer ya da zopaynan kovalar artık alüminyum. hayırlısı be gülüm :(
resmen ölmüşüm de gömenim yok :(
"ay kalk, kalk kızım kalk kalk kalk kalk. kalk kalk toplarlan kendine gel. kalk toparlan kendine gel. kalk, allah belanı vermiş gibi bakıyosun. kalk. allahıım gebericem. ay cinnet geçiricem..."
edit: az önce aynada kendime denk geldim de, hakikaten allah belamı vermiş gibi bakıyorum be sözlük :(
neyse ödev bitti sayılır. kalitesiz kantin tostunun kaşarı uzunluğunda cümlelerle çözdüm bu işi. %50 ihtimalle hoca ya okumaktan bıkıp notu verir geçer ya da zopaynan kovalar artık alüminyum. hayırlısı be gülüm :(
devamını gör...
gece
ışığın uykusu. ninnisini de gececiler söyler.
devamını gör...
bir kedinin en güzel yeri
göbüşü tabi.
hele biraz da tombişse yürürken sarkan cinsten.
hele biraz da tombişse yürürken sarkan cinsten.
devamını gör...
akran
yaş, meslek, toplumsal durum vb bakımından birbirine eşit olanlardan her biridir. genellikle kıyaslama için kullanılır. bak akranların şunu şunu yapıyor der çevredekiler.
devamını gör...
kişide kaçma isteği uyandıran muhabbetler
düğünü yaklaştığı için çeyiz düzen kız muhabbeti. ha bir de hükumet güzellemesi yapan ve bir kaynağa dayanmadan wp-facebook paylaşımlarından edinilen güya bilimsel muhabbetler
devamını gör...
insana mutluluk veren sıradan olaylar
size gösterilen zorunlu olmayan nezaket ve kibarlıklar. bir küçük iyilik bütün gününüze etki edebiliyor bence.
devamını gör...
ergen adayını sakinleştirmek
anneler düşen görevdir.
çocukla bir olmayacaksın,
ergenle bir olmayacaksın,
sen kendi işine kendi yoluna bakacaksın,
ergenin veya ön ergenin suyunu yemeğini verecek, ihtiyaçlarını göreceksin ama
teşekkür falan beklemeyeceksin.
o bağırıp çağırırken kenara çekileceksin, söylenmeyeceksin, içindekini atıp
zamanla sakinleşecektir.
sakinleşmezse yürüyüşe falan çıkacaksın
döndüğünde çoktan unutmuş olacaktır.
çocukla bir olmayacaksın,
ergenle bir olmayacaksın,
sen kendi işine kendi yoluna bakacaksın,
ergenin veya ön ergenin suyunu yemeğini verecek, ihtiyaçlarını göreceksin ama
teşekkür falan beklemeyeceksin.
o bağırıp çağırırken kenara çekileceksin, söylenmeyeceksin, içindekini atıp
zamanla sakinleşecektir.
sakinleşmezse yürüyüşe falan çıkacaksın
döndüğünde çoktan unutmuş olacaktır.
devamını gör...
kadınların çantasının içindekiler
küçük not defteri, kalem, ıslak ve kuru mendil, ev anahtarı, otobüs kartı, kolonya, parfüm, okuma kitabı, gereksiz fişler, cüzdan, saç fırçası, ped, el kremi, dudak balmı, ruj.
devamını gör...

