ölümün soğuk yüzüyle birleşti mi hele yutar insanı. ne garip değil mi? dakikaların saniyelerin kıymetini biliyorsun da bir insan ömrünün kıymetini bilemiyorsun.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

şanlıurfa'da bulunan dünyanın en eski tapınağı. tanımımı yaptığıma göre biraz dert yanayım hakkında...

göbeklitepe'ye kaç kere gittiğimi hatırlamıyorum ziyarete gelen her arkadaş, akraba götürülüyor mecbur ve ben her gittiğimde dönüp bir bakmayan, incelemeyen etrafında yürüyüp fotoğraf çekip geçip giden insanlar görüyorum hatta taş üzerindeki kabartmaları görüp "aaa bunlara mı tapıyorlarmış ahahahaha" modunda gezen tipleri görüyorum. hay sizin seviyenizi seveyim, diyerek yürüyüp gidiyorum.

orada çalışan birisi var göbeklitepe keşfedilmeden önce o tarlanın sahibi dedesiymiş adam yıllar önce bir kabartma buluyor ve kent müzesine götürüyor o zamanın müze müdürü bahçeye attırıyor ne olduğunu merak bile etmiyorlar anlattığına göre ben şahsen bütün kalbimle inandım. bir de orada bir taş bulunuyor kazı sırasında yine üstünde doğum yapan kadın figürü var göbeklitepe bulunmadan önce kazılar, çalışmalar yokken çocuğu olmayan kadınlar oraya şifa bulmak için gidermiş. bana bu çok garip gelmişti öğrendiğim zaman kimsenin haberi yok ancak orada doğumla ilgili bir kaya gömülü insanlar da yine doğum çocuk sahibi olabilmek, doğum yapabilmek için gidiyor.
devamını gör...

hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki. hâlâ sinemada biyografik bir filminin olmamasına üzülüyorum. netfliks bu adamın tek sezonluk bir dizisini bile yapabilir. öyle derin öyle güzel bir adamdır.
devamını gör...

brad pitt'in ocean's eleven sonrası neredeyse her sahnede yemek yediği film.

filmde iki konuya dikkat ettim. ilki; insanların başarı ve başarısızlığında diğer insanların yönlendirmeleri büyük rol oynar. bu yüzden insanların kendi hayatları ile ilgili verecekleri kararlarda ikinci ve üçüncü kişilerin çok dikkatli olması gerekir. diğeri ise başarı hiç bir zaman tesadüf değildir ve gerekli analizi yapmadığınız, üzerinde bilimsel olarak düşünmediğiniz işlerde başarılı olma ihtimaliniz düşüktür.
yetenek ve analitik düşünmenin, takım ruhu oluşturmanın, sporda algı oyunlarının önemi üzerine izlenebilecek güzel bir film. gerçek hayattan uyarlanmış olması da bir başka güzel yönü.
ımdb puanı; 7.6
devamını gör...

adaylığımı koydum. seçilirsem yemek sepeti koridorlarında elim g.t.mde gezeceğim. önce teftiş. ilk icratım bu. ver yetkiyi gör etkiyi.
devamını gör...

bir veya iki memenin konjenital yokluğuna verilen isim.
devamını gör...

taxi driver- robert de niro
devamını gör...

gündüzümde gecemdesin
çalınmasın, söylenmesin
sen benim şarkılarımsın..

devamını gör...

çünkü beyninin içinde dönüp duran sesler o kadar yoğunlaşmıştır ki kendi sesini duyamaz hale gelir.
o sesleri derleyip toparlama ihtiyacı doğar.
bir kenara yazıp sonra uzaktan bakmaya çalışır.
böylece kendini de daha iyi tanıma fırsatı elde eder.
sonra bir de öleceğini bilir yazan kişi. ne şekilde ölürse ölsün geride kalanlarla konuşmak ister yazar.
neler hissettiğini, neler düşündüğünü, hepsinden önce de bir zamanlar var olduğunu anlatmak ister yazar...
devamını gör...

rasyonel düşünür
devamını gör...

net konuşmayan sürekli ima edenlere yapılan duyurudur.

her şeyden bir anlam mı çıkaralım olm socrates miyiz biz ya açık konuş ya sus.
devamını gör...

bilgi içerikli paylaşımları ile sözlükte nadir olarak keşfedebildiğim yazar. paylaşımları bol olsun, en kötü dersim coğrafyaydı bu yüzden bu konuda özellikle bolca paylaşımlarını sürdürmesini dilediğim yazar. *
devamını gör...

kendisi vazgeçilmez bir çalışma arkadaşıdır. tam bir görev adamı.

ara sıra gıybet yapıp fikir alışverişinde de bulunduğumuz aşikardır. yanınızda daima bulunmasını isteyeceğiniz biri. aman ha karşınıza almayın.

idol olmaya yakın. * ayrıca mükemmel bir detay olduğunu belirtmiş miydim ? *
devamını gör...

oğuz atay, tutunamayanlar kitabını yusuf atılgan'ın aylak adam (kitap) kitabında geçen bir pasajdan etkilenerek yazmıştır. tutunamayanlar'ın varolmasını sağlayan işte o pasaj.


"dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. tramvaydaki tutamaklar gibi. uzanır tutunurlar. kimi zenginliğe tutunur, kimi müdürlüğüne, kimi işine, sanatına. çocuklarına tutunanlar vardır. herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. gülünçlüğünü farketmez. kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. öküzleri besiliydi, pırıl pırıldı. herkesin " veli ağanın öküzleri gibi öküz, yoktur." demesini isterdi. daha gülünçleri de vardır. ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum. gerçek sevgiyi! bir kadın. birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!"
devamını gör...

şimdilerde oldukça pahalılaşmış olan üründür.

ben de çok severdim bu balonları.
devamını gör...

okul gezisinde unutulduğumdan beri fobimdir.otobüsten molalarda sürüklenerek çıkartılırım.gece yarısı molaları tam bir kabustur. sadece tek otobüs varsa korku filmi senaryosu hazır olsun bir kenarda.
devamını gör...

ilginç bir tarihi karakter olan, matta incili ‘nde de geçen yahudi kral.

şu an okuduğum isa’ya göre incil kitabında kendisinden de bahsediliyor. işin içinde isa olunca ,onu da anmamak olmazdı zaten.

saramago, kendisiyle ilgili kısımları hikayeleştirmiş ama soy kütüğüne bakılınca gerçeklik payı büyük görünüyor. yazar kendisinin rahatsızlığında ve çektiği acılardan da dolayı iyice paranoyaklaştığını, zaten acımasız karakterinin doruğa çıktığından bahseder.

şimdi efendim, bu kralımız 3 oğlunu idam ettirdiğini savunuyor saramago. ama tarihsel verilerde böyle bir bilgiye rastlamadım. ama karısı mariamne’yi idam ettirdiği gerçektir. o sıra önüne geleni idam ettirdiğinden olsa gerek, mariamne’yi zina ile suçlarken, mahkemede mariamne aleyhine şahitlik yapan kendi öz annesi oldu. ama annesi aleksandra, sıranın kendisine de geleceği korkusuyla olsa gerek, kendini kraliçe ilan etti. sebep de hirodes’in akıl sağlığı yerinde olmaması. saramago da bu hastalığından bahseder. eski bazı tanımlardan, kronik böbrek yetmezliğinden öldüğü tahmin edilmektedir.

şimdi kendisinin icraatlarından falan bahsetmeyeceğim; onu başka bir yazara bırakayım ki başlığa tünemişim gibi olmasın.

onunla ilgili en önemli şey, tarihe geçen masumlar katli. kitapta, hirodes’in gece rüyasında mika peygamberi görüp, onu isa ile ilgili uyardığını ve gelecek kralın beytüllahimli bir çocuk olduğu ve bu topraklarda doğduğundan bahseder. gerçek böyle midir bilinmez ama kral, şehirdeki 2 yaşın altı tüm çocukların öldürülmesini emreder. bu da tarihe masumların katli olarak geçmiştir.

şimdi bu yazarın anlattığı tabi. vikipedi’de ise bu olay şu şekilde aktarılır:


yeni ahit'e göre; isa'nın doğumundan kısa bir süre sonra, doğudan gelen müneccimler, hirodes'i "yahudilerin kralı olmak için doğmuş olanın" nerede olabileceğini sormak için ziyaret ettiler, çünkü onun yıldızını doğuda görmüşlerdi ve ona saygılarını sunmak istiyorlardı. kendisi yahudiye kralı olan hirodes, hemen kendi saltanatını tehdit eden bu bebeğe karşı teyakkuza geçti. toplanan rahipler ve yazıcılar, hirodes'e peygamberin sözünü ettiği "kutsal yağla meshedilmiş olan" mesih'in (yunanca: ho christos) yahudiye'deki beytüllahim'de doğduğunu söylediler. bunun üzerine hirodes, çocuğu bulmasını sağlamaları için müneccimlere "gidin, ve çocuk hakkında iyi araştırın; onu bulduğunuz zaman bana haber verin ki, ben de gelip ona secde kılayım"(matta 2:8)[15] diyerek beytüllahim'e gönderildi. müneccimler isa'yı buldular, ancak rüyalarında hirodes'e bilgi vermemeleri için uyarılınca onun yanına uğramadan memleketlerine döndüler. yusuf da rüyasında hirodes'in isa'yı öldürmek istediği hakkında uyarıldı, böylece yusuf ve ailesi mısır'a kaçabildi. hirodes, müneccimler tarafından aldatıldığını anladığında, beytüllahim çevresinde iki yaş ve altı tüm erkek çocukların öldürülmesini emretti. yusuf ve ailesi hirodes ölene kadar mısır'da kaldılar, sonra hirodes'in oğlu archelaus'un oğlundan kaçmak için el halil'deki nasıra'ya gittiler.


bu olay ile ilgili tek kanıt matta incili bu arada. benim kral ile ilgili yazacaklarım bu kadar. fazlasını diğer yazarlara bırakıyorum.

kaynak: tr.m.wikipedia.org/wiki/Hir...
devamını gör...

başlık açarken forumda olmadığınızı hatırlarsanız harika olur.

nasıl olur o? şöyle;

diyelim ki hacet için alafranga tuvalet kullanmak gibi saçma bir başlık açtınız. başlığı siz açtığınız için en azından ilk yorumda konuyla ilgili bir belirleyici cümle, tanım olmalı. mesela şu: "alaturka tuvalette rahat edemeyen kişinin yapacağı hareket."

sözlük ya hani burası, sözlüklerde de bir kelimenin anlamı yazar ya karşısında... hah, işte aynen öyle! başlığın açıklayıcı anlamını bir yargı cümlesi ile yazacaksınız. başlığı açıp "ben sevmiyom yeaaa alaturka" yazmayacaksınız yani bodoslama. önce bir tanım yazın, sonra "ben de sevmiyom yeaa" yazabilirsiniz istiyorsanız ama yazmasanız daha şık olur tabii.

bir örnek daha geliyor:

başlık: güneş.
tanım: dünyamızı aydınlatan yıldız.
bu şablon doğru.

başlık: güneş.
tanımsız ilk cümle: it oolu it yaktı, bitirdi bizi.
bu yanlış.

***

(bkz: aramaya inanmak) derler bir yiğit vardır bre! duydunuz mu namını? açacağınız başlığı şöyle bir arama kutusunda yoklarsınız, daha önce açıldı mı diye. burada biraz şaklabanlık gerekebilir. başlığı bir öyle bir böyle çevirmek icap edebilir, 2 türlüsü de açılmış olabilir çünkü. elektromanyetik tayf diye açarsınız ama biri elektromanyetik spektrum olarak açmıştır sizden önce. iyice bakın, aynısı ya da benzeri var mı diye.

uzun süredir yazar olan bir kısım arkadaşlar da daha önce açılmış olması son derece olası olan bazı başlıklara balıklama dalıyor. yorum üzerine yorum yazıyorlar. birisi diğer başlık için bakınız verip aramaya inanmak yazdığı halde, ondan sonra gelenler de yorum yazmaya devam ediyor. yapmayınız.

bunları yapmanız dünyanın sonu değil ama yapmamanız sözlüğü biraz kirli ve dağınık hale getiriyor. dolayısıyla insanlar bir konu hakkında yorum yazacakları zaman, 19891032 tane versiyonu olan başlıktan hangisine yazacaklarını şaşırıyorlar.

gece gece ne kafa ütüledim yav! kendi kafam bile ağrıdı.

ama yapmayın...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim