sokak hayvanlarını besliyoruz kampanyası
güzel bir kampanya.
aslında eski zamanlara kıyasla çok daha iyi bir noktada olduğunu düşünüyorum sokak hayvanlarını besleme/barındırma çabalarının. tabi ki eskiden de vardı evde pişen yemeklerden artanları hayvanlar için dışarıya bırakan insanlar ama sosyal medyanın örgütleme gücü sayesinde çok daha fazla kişinin aklına düşürülmüş oldu bu tür davranışlar.
mesela eskiden sokakta çöpe bir şey atarken, çöpün içinden kedi fırlardı. o tatlış, aç mı aç küçük karnını doyurmak için nasibini çöplerde arardı çünkü kedicik. şimdi bakıyorum, yıllardır hiç çöpten fırlayan kedi yahut bir deri bir kemik köpek görmüyorum çok şükür. hele kediler, epey besili ve tontiş oldular son yıllarda.
biz de elden geldiğince, mümkün olduğunca katılmaya çalışıyoruz bu harekete. özellikle yazın su konusu da oldukça önemli. mümkünse uzun süre güneş almayan bölgelere koyun ki çok çabuk buharlaşmasın.
bu arada, kuşlar için de iyilik yapmaya çalışan arkadaşlar mümkünse ekmek, bisküvi gibi yiyecekler vermesin. bunlar kuşlar için pek sağlıklı değil hatta uzun vadede ölümcül diyorlar. internetten küçük bir araştırmayla daha faydalı yiyecekleri bulup verirseniz çok daha iyi olur.
seviyorum hayvanlara yardım eden insanları; iyi ki varlar.
aslında eski zamanlara kıyasla çok daha iyi bir noktada olduğunu düşünüyorum sokak hayvanlarını besleme/barındırma çabalarının. tabi ki eskiden de vardı evde pişen yemeklerden artanları hayvanlar için dışarıya bırakan insanlar ama sosyal medyanın örgütleme gücü sayesinde çok daha fazla kişinin aklına düşürülmüş oldu bu tür davranışlar.
mesela eskiden sokakta çöpe bir şey atarken, çöpün içinden kedi fırlardı. o tatlış, aç mı aç küçük karnını doyurmak için nasibini çöplerde arardı çünkü kedicik. şimdi bakıyorum, yıllardır hiç çöpten fırlayan kedi yahut bir deri bir kemik köpek görmüyorum çok şükür. hele kediler, epey besili ve tontiş oldular son yıllarda.
biz de elden geldiğince, mümkün olduğunca katılmaya çalışıyoruz bu harekete. özellikle yazın su konusu da oldukça önemli. mümkünse uzun süre güneş almayan bölgelere koyun ki çok çabuk buharlaşmasın.
bu arada, kuşlar için de iyilik yapmaya çalışan arkadaşlar mümkünse ekmek, bisküvi gibi yiyecekler vermesin. bunlar kuşlar için pek sağlıklı değil hatta uzun vadede ölümcül diyorlar. internetten küçük bir araştırmayla daha faydalı yiyecekleri bulup verirseniz çok daha iyi olur.
seviyorum hayvanlara yardım eden insanları; iyi ki varlar.
devamını gör...
unutulmayan kitap başlangıç cümleleri
bazı kitaplar ilk cümleden içine alır sizi. sizin ilk cumlesine vurulduğunuz kitaplar hangileriydi?
benimki;
birden kaldırımlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi. içimdeki sıkıntı eridi.
aylak adam/ yusuf atılgan
benimki;
birden kaldırımlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi. içimdeki sıkıntı eridi.
aylak adam/ yusuf atılgan
devamını gör...
priapos
o bu değil de bu abinin rölyefine, heykeline don giydirdiler bu coğrafyada yanarım yanarım ona yanarım. * yalnız baba kısmı tartışmalı. bizde istiyoruz ki böyle bir abinin babası dionysos olsun ama o konuda ne yazık ki bir netlik yok. tabi günahı afrodit'in boynuna. hermes dahil zeus'a kadar uzanan bir tahmin yarışması var bu mevzuyla ilgili. evi arabayı satıp tüm bahsi adonis'e yatıranlar bile var. @lan bırak demiş ki, rakıya gönül vermiş olabilir. işte mevzuyu oradan tespit edebiliriz. ben daha önce de söyledim dionysos şarap tanrısı olsa da rakıcıydı. şurada anlattık (bkz: dionysos/@ateist kaplumbağa) * rakı içiyorsa tartışmaların önüne geçmiş ve tüm mitoloji alemini büyük bir dertten kurtarmış oluruz.
böyle bir figür elbette bağı bahçeyi kem gözlerden koruyacak ne sanıyordunuz ki? * sıkıysa bak o bahçeye, gir bakalım ne oluyor? zaten bu garibimi malumunuz tipsizlikten ve ulu orta gezmesinden ötürü sürgün etmişler. sonra ne olmuş? kıtlık baş göstermiş. kıran girmiş bildiğiniz bağa bahçeye tüm ürünlere. hayvanlar hastalanmış, salgın hastalıklar baş göstermiş. ondan sonra paşa paşa gitmişler ayağına. biz ettik sen etme demişlerde geri getirmişler. bereket saçmaya devam etmiş o sayede... asıl bomba bence denizcilerin poseidon'u es geçip gemilerinin önüne bu salla baş abimizin figürlerini yaptırmaları. düşündükçe gülme tutuyor beni. poseidon'a sümme haşa gider yapmışlar. adamın sinirleri nasıl hoplamıştır var ya! koca poseidon'a yapılacak iş mi şu zeus aşkına? kutlama mevzusu ve eşek olayına dair de bir şey söylemek lazım. eşekleri sadece süslememiş bu manyaklar, eşekleri kurban etmeye de başlamışlar. adak olarak kullanmışlar. kısmetlerini açmak için o güzelim karakaçanlara kıyıvermişler. daha da beteri bizim şu meşhur pompei kentiyle ilgili. erkeklerin bir bölümü abimiz gibi bir hal ve tavır gösterince orada da farklı adaklar adanmaya başlamış. * *
neyse işte her şey kısmet. zeus beterinden saklasın diyelim.
değerli kardeşim lan bırak girme böyle mevzulara bak başını yakacaksın benden söylemesi! * domestic'in de akrabasıymış zeus şimdiden taksiratını affetsin *
böyle bir figür elbette bağı bahçeyi kem gözlerden koruyacak ne sanıyordunuz ki? * sıkıysa bak o bahçeye, gir bakalım ne oluyor? zaten bu garibimi malumunuz tipsizlikten ve ulu orta gezmesinden ötürü sürgün etmişler. sonra ne olmuş? kıtlık baş göstermiş. kıran girmiş bildiğiniz bağa bahçeye tüm ürünlere. hayvanlar hastalanmış, salgın hastalıklar baş göstermiş. ondan sonra paşa paşa gitmişler ayağına. biz ettik sen etme demişlerde geri getirmişler. bereket saçmaya devam etmiş o sayede... asıl bomba bence denizcilerin poseidon'u es geçip gemilerinin önüne bu salla baş abimizin figürlerini yaptırmaları. düşündükçe gülme tutuyor beni. poseidon'a sümme haşa gider yapmışlar. adamın sinirleri nasıl hoplamıştır var ya! koca poseidon'a yapılacak iş mi şu zeus aşkına? kutlama mevzusu ve eşek olayına dair de bir şey söylemek lazım. eşekleri sadece süslememiş bu manyaklar, eşekleri kurban etmeye de başlamışlar. adak olarak kullanmışlar. kısmetlerini açmak için o güzelim karakaçanlara kıyıvermişler. daha da beteri bizim şu meşhur pompei kentiyle ilgili. erkeklerin bir bölümü abimiz gibi bir hal ve tavır gösterince orada da farklı adaklar adanmaya başlamış. * *
neyse işte her şey kısmet. zeus beterinden saklasın diyelim.
değerli kardeşim lan bırak girme böyle mevzulara bak başını yakacaksın benden söylemesi! * domestic'in de akrabasıymış zeus şimdiden taksiratını affetsin *
devamını gör...
2021 yks yerleştirme sonuçlarının açıklanması
pek istemediğim bir bölümü tercih vermiştim günlerdir çektiğim stresten kurtuldum. bu kadar mı fark eder? gençleştim resmen
devamını gör...
yazarların duydukları enfes cümleler
- sevilenin yanlışı görünmez, sevilmeyenin görüntüsü yanlıştır.
özdemir asaf.
özdemir asaf.
devamını gör...
dost kitabevi
ankara'da karanfil sokakta bulunan şehrin en meşhur kitapçılarından biri. hem kentin entelektüel ihtiyacına yanıt vermesiyle hem de insanların buluşma mekanı sorununa çözüm getirmesiyle bir çeşit amme hizmeti verir.
öğrenciyken beleş dergi ve kitap okuduğumuz çok olmuştur. allah affetsin.
öğrenciyken beleş dergi ve kitap okuduğumuz çok olmuştur. allah affetsin.
devamını gör...
yazarların ilk izlediği yabancı dizi
ziyaretçiler (bkz: visitors)
devamını gör...
olası israil iran savaşı
savaşın her türlüsüne karşıyız, lakin rusya, çin ve elbette türkiye'nin tarafının belli olduğu, değil üfürükle, blokajla bile hallolabilecek bir savaştır.
patriotlar alındı, bitcoinler satıldı, daha el altından dönen milyon tane liberal dolap var.. dünya, artık o eski kapital düzende akmamakta, ekseni kaymaktadır.
büyük resim diyorlar ya hani.
işte o resmi görenler, halktan ve devletten, yerlerini çoktan aldı, beklemekte. biz de tarihçiler olarak seyirdeyiz. olayların üzerinden geçen bi'50 yıllık mesafe sonunda değerlendirir, literatüre itinayla sokarız...
keza, iran'ı kaybeder sanan, önce med sonra pers tarihini bi'okusun... mevcut konjonktürde abd ve ingiltere'nin acziyetini bi'görsün, ondan sonra konuşalım... cahiline geyik sarmıyor paşam.
patriotlar alındı, bitcoinler satıldı, daha el altından dönen milyon tane liberal dolap var.. dünya, artık o eski kapital düzende akmamakta, ekseni kaymaktadır.
büyük resim diyorlar ya hani.
işte o resmi görenler, halktan ve devletten, yerlerini çoktan aldı, beklemekte. biz de tarihçiler olarak seyirdeyiz. olayların üzerinden geçen bi'50 yıllık mesafe sonunda değerlendirir, literatüre itinayla sokarız...
keza, iran'ı kaybeder sanan, önce med sonra pers tarihini bi'okusun... mevcut konjonktürde abd ve ingiltere'nin acziyetini bi'görsün, ondan sonra konuşalım... cahiline geyik sarmıyor paşam.
devamını gör...
avantaj
kişinin veya durumun diğer kişi ve durumlardan daha önde olma hali. kazanım sağlama ihtimali. bir nevi yararlanılabilecek fırsat elde edilmesi.
devamını gör...
uzun tanım yazarken müziği kısmak
aslında başlığı tam olarak istediğim gibi ukde bırakamadım. uzun bir tanım yazacağımı bildiğimde müziği kısmıyorum ama kısa bir tanım girmek üzere başlığa girip bir anda lafı uzatmam gerektiğini fark edince önce müziği kısıyorum. tıpkı arabayla kaybolunca müziği kısmak gibi.
beklenmedik bir şey olunca daha iyi odaklanmak istiyor insan. diğer türlü zaten uzun tanım yazacağımı bilip biraz da olsa hazır hissediyorum ve müzik sorun teşkil etmiyor. örneğin şu an müziği kısmadım. zaten uzun bir tanım da olmadı. ama uzatmak istesem, mesela üçüncü paragrafa falan geçsem kısarım.
beklenmedik bir şey olunca daha iyi odaklanmak istiyor insan. diğer türlü zaten uzun tanım yazacağımı bilip biraz da olsa hazır hissediyorum ve müzik sorun teşkil etmiyor. örneğin şu an müziği kısmadım. zaten uzun bir tanım da olmadı. ama uzatmak istesem, mesela üçüncü paragrafa falan geçsem kısarım.
devamını gör...
bak şuradan sektir git
bu bence kanuna karşı hile yolu oluyor. sözlük istiyor ki güzel türkçemizi düzgün kullanalım. ısrarla küfür yasağını delmek adına etrafından dolaşmaya çalışmanın mantığını anlamıyorum.
yasak olanı yaparak bir çeşit tatmin duygusu mu bilmiyorum ama ben olsam şekil olarak küfür olmasa da küfüre gönderme yapan tanımları da küfür diye kabul ederim.
yasak olanı yaparak bir çeşit tatmin duygusu mu bilmiyorum ama ben olsam şekil olarak küfür olmasa da küfüre gönderme yapan tanımları da küfür diye kabul ederim.
devamını gör...
etik dinleyici ile akvaryum radyo yayını
mahalle çocuğu gazapizm'de uğrar mı acaba diye merak ettiğim yayın.
ama öncelikle hayırlısı olsun, kolay gelsin.
ama öncelikle hayırlısı olsun, kolay gelsin.
devamını gör...
yeşillendirmenin normal sözlük karşılığı
(bkz: turunculandırmak) olmadı bu bakın buldum lütfen bu olsun
(bkz: bana portakal atın)
(bkz: portakal atmak)
(bkz: bana portakal atın)
(bkz: portakal atmak)
devamını gör...
yazarların çektiği çiçek fotoğrafları
geçen sene bu zamanlar anaç sardunyanın dalından kırıp saksının birine sokuşturduğum ve ilkbahara doğru köklenip sonra da açan cağnım sakız’ım. sardunyalarımdan sadece biri tabii bu ve hepsi de benim bebeklerim. havalar serinlemeye başlayınca açmaya başladılar yine, hemmen çektim ben de bugün.
devamını gör...
kokoreç seven kadın
zor zamanlarda birlikte kokoreç gömerek dertleşeceğin, samimi ruhlu kızdır. ani bi kararla sokak köftecisine bile gidebilirsiniz hiç gerilmez yadırgamaz. yeri gelince klas bi restorantta da romantik yemek yersin oraya da uyum sağlar. *
devamını gör...
oneirodynia
yunanca kökenli kelimedir. bizi üzen acıtan ve mutsuzluk veren durumlarla ilgili hayal kurmak anlamına gelmektedir. rahatsız edici hayal gücüne sahip olma durumu.
devamını gör...
niebla
miguel de unamuno tarafından 1914 yılında yazılmış roman. dilimize sis olarak çevrilmiştir. hikaye, ana karakter augusto'nun aşk hayatı üzerine şekillenmiş olsa bile en çarpıcı kısımları kitabın son sayfalarında geçen karakter-yazar-tanrı sorgulamasıdır.
--! spoiler !--
agusto, eugenia tarafından terk edilişi ve iç hesaplaşmaları onu intiharın eşiğine sürükledikten sonra hikayede bir karakter olan ve aynı zamanda kitabın yazarı da olan unamuno ile konuşmaya karar verir fakat kendisinin aslında unamuno tarafından yazılmış bir kitap karakteri olduğunu öğrenir. tam da bu noktadan sonra agusto'nun durumu kabullenmeyişi, kurgulanmış tanrı fikri ve ölüm üzerine kayda değer diyaloglar ortaya çıkıyor. kitabın sonu ise tamamen okuyucuya bırakılmış çünkü unamuno ısrarla agusto'nun bir kitap karakteri olduğunu ve kendini öldüremeyeceğini söylüyor fakat agusto bu düşünceyi reddederek kitabın son sayfalarında intihar ediyor. agusto'nun sahiden kendini öldürmeyi başarabildiğini mi yoksa yazarın mı onu öldürmüş olduğunu ise asla öğrenemiyoruz. bir nevi son okuyucuya bırakılmış diyebiliriz.
--! spoiler !--
--! spoiler !--
agusto, eugenia tarafından terk edilişi ve iç hesaplaşmaları onu intiharın eşiğine sürükledikten sonra hikayede bir karakter olan ve aynı zamanda kitabın yazarı da olan unamuno ile konuşmaya karar verir fakat kendisinin aslında unamuno tarafından yazılmış bir kitap karakteri olduğunu öğrenir. tam da bu noktadan sonra agusto'nun durumu kabullenmeyişi, kurgulanmış tanrı fikri ve ölüm üzerine kayda değer diyaloglar ortaya çıkıyor. kitabın sonu ise tamamen okuyucuya bırakılmış çünkü unamuno ısrarla agusto'nun bir kitap karakteri olduğunu ve kendini öldüremeyeceğini söylüyor fakat agusto bu düşünceyi reddederek kitabın son sayfalarında intihar ediyor. agusto'nun sahiden kendini öldürmeyi başarabildiğini mi yoksa yazarın mı onu öldürmüş olduğunu ise asla öğrenemiyoruz. bir nevi son okuyucuya bırakılmış diyebiliriz.
--! spoiler !--
devamını gör...
çocuklarla girilen komik diyaloglar
7 yaşındaki oğlumun bu akşam aile tarihine altın harflerle geçecek sözlere imza attığı diyaloglardır.
y.s. ; baba gidiyor muyuz?
baba: evet ama arabayı sattım yürüyerek gideceğiz.
y. s. : bu anahtarlar ne o zaman ? beni kandırabileceğini mi sandın hilebaz ?
....................................
y. s. : baba yapma bak sinirleniyorum
baba: yaparsam ne olur?
y. s. : bak seninle ilişkimiz böyle devam edemez, seni sürekli tehdit etmekten de çok yoruldum. büyü artık biraz.
.......................................
y. s. anneannem seni neden doğurdu biliyor musun?
ne zaman gitti tren: hiç sormadım, bilmiyorum.
yavuz selim : babamin ailesiyle senin aileni birleştirip, çocuk doğurarak soyumuzu devam ettirmek ve bizim gibi akıllı ve tatlı çocuklara annelik yapabilmen için doğurmuş.
bunları söyleyen çocuğun, dişçinin bakım yapıyorum diye kandırarak çektiği dişin yokluğunu bir hafta sonra farkederek "benim burda bir dişim vardı ya, nereye kayboldu gördünüz mü? yoksa yemekle birlikte yanlışlıkla yedim mi acaba?" diye sorması.*
y.s. ; baba gidiyor muyuz?
baba: evet ama arabayı sattım yürüyerek gideceğiz.
y. s. : bu anahtarlar ne o zaman ? beni kandırabileceğini mi sandın hilebaz ?
....................................
y. s. : baba yapma bak sinirleniyorum
baba: yaparsam ne olur?
y. s. : bak seninle ilişkimiz böyle devam edemez, seni sürekli tehdit etmekten de çok yoruldum. büyü artık biraz.
.......................................
y. s. anneannem seni neden doğurdu biliyor musun?
ne zaman gitti tren: hiç sormadım, bilmiyorum.
yavuz selim : babamin ailesiyle senin aileni birleştirip, çocuk doğurarak soyumuzu devam ettirmek ve bizim gibi akıllı ve tatlı çocuklara annelik yapabilmen için doğurmuş.
bunları söyleyen çocuğun, dişçinin bakım yapıyorum diye kandırarak çektiği dişin yokluğunu bir hafta sonra farkederek "benim burda bir dişim vardı ya, nereye kayboldu gördünüz mü? yoksa yemekle birlikte yanlışlıkla yedim mi acaba?" diye sorması.*
devamını gör...
sözlükten birine ismini vermeden bir şey söyle
uslupsuzlugunuz beni yordu siz yorulmadiniz vay anasını sayın seyirciler vayy.
devamını gör...
