2020 yapımı yönetmenliğini ve senaristliğini deniz denizciler yapımcılığını ruhi aliyeva, liatris yapımın üstlendiği romantik komedi filmidir.

oyuncular
tuvana türkay
onur tuna
sermiyan midyat
altan erkekli
durul bazan
semra dinçer

heykeltıraş bir anne nejla'nın (servet pandur) , profesör bir baba nejat'ın (gazanfer ündüz) konservatuvarda okuyan kızı aslı (tuvana türkay) ile kerem'in (onur tuna) aşklarını konu alır bu film.

görünürde her şey normaldir. kerem kibar, samimi, düşünceli ve tam bir centilmendir. babasının (altan erkekli) hırsızlık çetesi reisi olması ve kerem'in de aslında bu işin içinde olması dışında hiçbir sorun yoktur. aslı kerem'i finans uzmanı sanmakta ve bu doğrultuda onunla güzel bir birliktelik hayali kurmaktadır. peki ya bu aşk bu kadar yalan ve gizeme rağmen evlilikle taçlanır mı?

kendi çapında komik olabilecek, boş zamanınız varsa izlenebilecek bir film gibi geldi bana. tabi çok büyük bir beklentiniz olmasın. ben onur tuna'yı sevdiğim için izlemiştim. zaten animasyon ve romantik komedi türlerini sever her türlüsünü izlerim. benim için pek büyük bir kayıp değil bu yüzden.

sizlere iyi seyirler...
devamını gör...

bahsettiği lübnan'da bulunan okula girebilmek ciddi bilgi birikimi ve sağlam referans gerektiriyor. dünyanın en kaliteli okullarının başında geliyor, napsam niyet mektubuma misyoner olmak istiyorum mu yazsam?
şu adamın her olaydan sonra platonik aşka yazarmış gibi mektup yazması çok komik.
devamını gör...

"insan ne denli derin düşünebiliyorsa, sevgisi o denli derindir...
o denli doyumsuzdur.
ve acısı da o denli büyük.
yaşam acısı..."

-tezer özlü. yaşamın ucuna yolculuk.
devamını gör...

bence güzel bir gelenektir. sonuçta bir insan seni düşünmüş ve bir şeyler getirmiş. sen de ona götürüyorsun ve bu da mükemmel bir döngü başlatıyor.

mümkünse boş göndermeyiniz efendim.
devamını gör...

besin zincirinin en tepesindeki süper yırtıcı. timsah avlaması ile de bilinir. diğer büyük kediler gibi avının boğazına değil direkt olarak kafatasına saldırır. çenesi inanılmaz derecede kuvvetlidir ve saldırdığı hayvana ani felç geçirtebilir. ilgili bir videosunu şuraya bırakıyorum buyrun;
devamını gör...

kendisi hakkında daha önce #557482 ve #706762 numaralı tanımları girdiğim yazar.
o tanımların hala arkasındayım ama ben o zamanlar arkadaşın bazı vukuatlarından haberdar değildim.
tabi ben sözlük yazarlığı konusunda yeniyim. hala bir şeyler öğreniyorum. bazı muhabbetlerin ve gerçeklerin sonradan farkına vardım.

mesela bazı yazarlarımız kendisi sebebiyle(tek sebep (gbkz: lucifer) değil tabi ki) sözlüğü bırakmışlar.
bildiğim iki yazar var: #714965--> una nocte ve #625869-->tenturdiyot.

bir başka husus, bu arkadaşın tanımlarında ölçüyü tutturamaması. yalnız bu tanımlar cinsel hayal gücüne dayanan tanımlar değil.
sözlüğün kadın yazarlarına yönelik ölçüsüz şekilde girdiği nickaltı tanımlar.

ama öncelikle sözlükteki bazı kadın yazarlara bir hatırlatmam olacak.
siz bu arkadaşın kötü niyetli olmadığını düşünüyor olabilirsiniz. nitekim ben de öyle düşünüyorum. kötü niyetli değil.
fakat bu arkadaş yaptığı cinsiyetçi, troll, mizahi(artık nasıl nitelendirirseniz) tanımlarıyla kötü örnek oluyor!
sözlükteki diğer trolllere de cesaret vermiş oluyor. vasatlığın devamında onun da parmağı var.
bu amaçla yazmıyor elbette ama vesile oluyor.

bundan daha önemli olan konular ise bu arkadaş sebebiyle yazarların sözlüğü terk etmesi, genel olarak birçok kadın yazarın kendisinden haklı olarak rahatsız olması ve buna rağmen kendisine gösterilen müsamahanın devam etmesi.

normalde cinsel taciz suçu sayılabilecek tanımlar yazıyor(ceza hukuku görmüş biri olarak söylüyorum).
bu anlamda ne ifadeler cinsel taciz sayılıyorken, lucifer'in ifadeleri kendisine rahatlıkla mahkumiyet getirebilir.

siz tabi bu arkadaşı, troll olduğundan bahisle ve belki de oluşturduğu o havadan etkilenerek mazur görüyorsunuz ama böyle yaparak onun birçok kadın yazarı rahatsız eden o tanımlarını da meşrulaştırmış oluyorsunuz.
lütfen bu hususları göz önünde bulundurun.

bu hatırlatmadan sonra birkaç şey söyleyeyim.

dedim ya en önemli özelliği ölçüyü tutturamaması diye. hangi yazara nasıl hitap etmesi gerektiğini tayin edemiyor. işte bu tarz nickaltı tanımlar ters tepebiliyor.
bu aslında komiklikler şakalar yapmaya çalışan bir çok kişide görülebiliyor. bu işin üstatları bile yeri geliyor baltayı taşa vuruyor.
sanki her an komik olmaları gerekiyormuş gibi.
şimdi lucifer tabi ki komedyen değil yanlış anlamayın. o sadece komik olmaya çalışıyor. pek çalışkan ama genelde yanlış şıkkı işaretliyor. sözlüğümüz genel olarak ciddi olduğu için de öne çıkıyor. yine de komik tanımları yok mu? var da azlar yani. 60-70 tanımdan biri bilemedin ikisi komik.

mesela bir kadın yazar hakkında yazmış da yazmış. birden fazla tanımı var. başka troll yazarlar da yazmışlar.
ve o kadın yazarımızın rahatsız olduğunu bile bile yapıyorlar bunu. kasıtlı bir ölçüsüzlük yani. bundan zevk alıyorlar.
hani alırsın çocuğun elinden oyuncağını vermezsin ya gıcıklığına işte o hesap.
ve maalesef o yazarımız da trolllerden rahatsız olan diğer yazarlarımız gibi lucifer'i ciddiye alıyor.
yapılan en büyük hata onları ciddiye almak. bu onlara verilecek en büyük ödül.

kendisine yönelik onu ciddiye alan tanımlardan sonra yine troll tanımlar yazarak bu ciddi eleştirileri savuşturmaya çalışıyor.
bu onun savunma mekanizması. gerçekliği bu şekilde aşmaya çalışıyor. başarıyor mu? kısmen.
mesela bana da yapmaya çalıştı. işe yaradı mı? hak getire! nerde işe yarayacak! anlatayım:

trolller hakkında bazı şeyleri şu iki tanımda dile getirmiştim: #756103 , #757628. bana şu tanımda cevap vermiş #757808. bunu da başlık açarak yapmış.
demiş ki sen daha dünkü bebesin senin ne haddine trolllerle alay etmek, biz zaten senin saldırını savuşturduk!
ya şu tanıma ne kadar güldüm anlatamam. bir de demiş ki başarıyla savuşturuldu. aynen kanka görürsem söylerim.

benim tanımlarımdan sonra yazılan hiçbir tanım bırakın savuşturmayı, cevap bile değillerdi.

şu savunma mekanizmasının tatlılığına bakar mısınız ya. nasıl da kendini ele veriyor.
sen benim tanımlarımı ciddiye mi aldın? ay sen ne tatlı şeysin öyle, yerim seni!
içli köfte ısmarlayayım mı sana? hem de o istiklaldeki meşhur seyyar satıcıdan, kaç tane istersen alırım, söz!

beni aşağılayarak, olmayan savuşturmalardan bahsederek bu işten kendince sıyrılacağını zannediyor!

peki neden böyle davranıyor?
şunu biliyoruz ki sağlıklı bir ailede iletişim kurularak yetişmiş çocuklar yine sağlıklı ve olgun bireylere dönüşüyor. bu zaten bildiğimiz bir gerçek.
lucifer'de ise bir şeyler ters gitmiş olmalı. hani dayak arsızı dediğimiz çocuklar olur ya onlara benziyor. siz yüz verdikçe daha fazlasını istiyor.

olgun bir yazar trolllük yapsa da ölçülü olabilir, başka yazarların nickaltlarına olmadık tanımlar girmeyebilir.
bilhassa karşı tarafın rahatsız olduğunu bildiğiniz halde rahatsız edici tutum ve davranışlar sergilemeye devam etmek, sizin olgunlaşamadığınızı gösterir.

peki ben lucifer'i neden ciddiye aldım? aslında bu tarz bir tanım yazmazdım ben ama sözlükte belli bir rahatsızlık gözlemlediğim ve bazı yeni gelen yazarlar da bu şahsı dikkate aldıkları için yazma gereği duydum.

sizden ricam bu arkadaşı daha fazla dikkate almamanız yönündedir.

komedi mi arıyorsunuz buradan lütfen.

not: tespitlerim hatalı ise düzeltebilirsiniz. yanılmış olabilirim.

edit: hakkında lucifer nickli tecavüz fantezisi olan yazar başlığı açılmıştır.
devamını gör...

kötü kalpli insanların sorabileceği bir sorudur.
devamını gör...

nasıl saçmaladığına dönde bir bak istedim diyen sözlük şeysi.

unutmayın entry bizden çıkmadan bizim esirimizdir, gönderildikten sonra biz onun esiri oluruz.
devamını gör...

hep tavsiye edilen budur.niye çırpın,pes etme, istediğin için mücadele et diye destek verilmez ki?

kimsenin gücü yok sanırım artık ne mücadele etmeye ne de yüreklendirmeye..
yok oluyoruz azizim.

bir rahatsızın bunalım ukdesi.
devamını gör...

hayatı boyunca her zaman eksik kalmaya alışmıştı.
devamını gör...

bi devlet kursam marşını clocks, hava kuvvetleri marşını viva la vida yaparım.

dile kolay, yukarıdakilere ilave trouble, yellow, scientist, in my place, paradise, dont panic, we never change, a rush of blood to the head diye uzayan liste.

tek bir grup için fazla sayıda güzel şarkıları var.

bir gün türkiye ye gelir misiniz diye beklemeyeceğim artık, ben gelecem konsere her neredeyse.
devamını gör...

uzunca bir zamanın ardında dün evime döndüm. kırk beş güne iki kayıp, iki de kutlama... canı yanan sevdiklerimle gözyaşını, düğün yapanlar ile kahkahayı paylaştım. hiç durup kendimi dinleme fıtsatı da yaşayamadım. evimin kapısından içeri girmemle kendi dünyama adım atmam ve huzuru hissetmem bir oldu. her şey yerli yerinde bıraktığım gibi...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

çiçeklerime baktım sonra. susuzluktan biraz biraz canları çekilmiş ama hala ayaktalar, tutunmuşlar yaşama. dünden beri nazikçe suluyorum onları. biraz önce yerlerine kaldırmak için elime alınca şunu fark ettim. on yıldır bu konuda birçok deneyimim oldu, hepsi de hüsranla bitti. açınca eve güzellik katan kibar orkideler, mini mini menekşeler yetiştirmeyi denedim. ama olmadı.

bugün düşündüm belki de hayatta istediklerim ve yapabileceklerim/başarabileceklerim konusunda yok yere ısrar edip üzmüşüm kendimi. daha fazlası olsun derken yitirip gitmişim hem de zararlar vererek. artık büyüdüm. olduramadığım da olmayıversin artık gücümün yettiği, gönlümün sevdiği...
devamını gör...

kişisel tarihimin oğlakbaşı.
biz, üç benzemezin, hem gerçek hem metaforik anlamda mutfak köşesi, simyacısı. anaçlığıyla açı toku, sevdiği herkesi toplasın bir masanın etrafına, katsın, çırpsın, yoğursun, pişirsin, beslesin, doyursun, kimse aç kalmasın, herkese afiyet olsun ister.
bunca yıldır iki aynamdan biri diye bakarım, sevdiği birinin afiyette olmaması kadar büyük hüzün ve korku görmedim yüzünde daha.
çiğlik karşısında saman alevi gibi parlaması bile karşısındaki pişip olgunlaşsın diyedir mutlaka. çünkü güzel bakar, sevilmeyi öğrenememiş olan bazılarının kendini haddinden fazla güzel sanmasına sebep olacak kadar güzel bakar miko.

sevdikleri için sadece balık tutmaz, aynı zamanda balık tutmayı öğretir de.
tam bir sözlük gurusudur mesela. yedi yirmi dört bitmeyen tüm sorularımı -saçmalayıp yanlış sorduğum abuk soruları bile sabuk bir şekilde doğru anlayarak- cevaplar. sabırla öğretir, cesaret verir.

çok güzel şarkı söyler. güzel şarkı söyleyenler ikiye ayrılır. şarkı söylerken herkesi susturup sesiyle diğer tüm sesleri dövenler, bir de aşkı içinden taşıp tuhaf bir telepatiyle herkesi eşliğe meşke davet edenler. hah miko hep ikincisi işte…

sarhoşluğu çok komik ve aşırı sevimlidir. sarhoş olup sızmışsa uyandırıldığında müzik kutusuna dönüşebilir. kafasını koyduğu kanepenin sol başından yavaşça doğrulup yastığına sarılıp sağ başına doğru yeniden devrilmek üzere bir yay çizerken, uykuyla uyanıklık arasında bir yerden size şarkılar söyleyerek sövebilir.

“yola çıkan kişinin tek yardımcısı, yolu, yanında, onunla birlikte yürüyendir–yoldaştır..yol üstünde tek yardım yolu, yürümektir.” der oruç aruoba. birlikte yola çıktığım, yol gittiğim, yol yürüdüğüm, birlikte düştüğüm, birlikte gülmekten kalkamadığım, düştük mü kalkamayışlarımız olacaksa bir tek gülmekten olacağını bildiğim, ‘biz varken bize bir şey olmaz üçgeni’min mutfak köşesi yoldaşım.
devamını gör...

acilen yayına girmesi gerekenler

aşağıdakilerin herhangi birine destek verebilrim..


1- kafa metal (az laf çok müzik)
2- kafa deep house (hiç laf bol set ver seti girsin saat 00.00 da gerisi bizde)
3- kafa spor (haftalık analizler yorumlalamar)
4- kafa ile gel de coşma (90 lar pop)
5- kafa tribute (ülkede belli grupların tribute kayıtları çalınsın)
6- kafa diyalog (2 kişinin genel konular üzerine ***şak muhabbet ç.evirdiği bizimde eğlendiğimiz içerik)
7- kafası fesat ( yastık altı sohbetleri)
8- kafa kadın (sadece 2 kadının erkeklere ilgi uyandıran ama kadın konuları üzerine genel sohbeti)
9- kafarazi (1 kadın ve 1 erkek tarafından, karşılıklı ilişkiler ve diğer konular üzerine sohbetleri)
10- kafasız kafa ( yazarların yaptığı mallıklar üzerine dönen sohbet ağır ***şak içeriri)
11- kafası karışık (sözlükğün ilişki koçu) (aklım kaşınmak gereksizinden daha iyi olacağı kesin)
12- kafa sesi (düşün ki o burayı dinliyor - düşün ki o bunu okuyorun sesli hali)

edit = kendime iş yaratıyorum ne var yani.
devamını gör...

insanların okuduklarına dahi karışmayı bırakın dediğim başlıktır.
devamını gör...

çiğ ve ergendir. bu tiplerin okuduğu kişiler ilber ortaylı, sabahattin ali, yuval noah harari, oğuz atay, stephen hawking'ten öteye gitmez. bu saydığım isimler alanında çok değerli isimler olmakla birlikte belli dönemlerde popülerleşip bu gerzek takımının tüketim kültürüne maruz kalmıştır. bu arkadaşların konulardaki bilgisi genel görüşlerden öteye gitmez ve inatla kitap okuma edebiyatı kasıp dururlar.

kitap okumak müthiş bir serüvendir ancak bundan üstünlük hissi hissetmek okumak dışında kabiliyeti olmayanların yapacağı bir iştir. lanet olsun atom fiziğine de mühendisliğine de diyenler ise okumaktan gözlerini bozmuş ama böyle saçma romantizmler kasmayan gerçekten aydın ya da entelektüellerdir.

bugün de bilgiye alanınıza göre kitap dışında da - video vb- erişebilirsiniz ki artık günlük okuma alışkanlığımız ekran üzerinden ilerliyor.

abi kitap ya.. abi çay ya.. abi rakı ya.. felsefe moruk... bilim moruk bilim...

not: sosyal bilim mezunuyum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ülkenin entelektüel seviyesini tek başına arttırmaya çalışan yegane sunuculardandır. kendisi sunduğu kelime oyunu programıyla tanınır. yarışmacılara yardım etmesiyle tanınır çok beyefendi iyi kalpli bir isimdir kendisi seviyoruz efenim.
devamını gör...

nevin demirdöven - bekledim de gelmedin
bekledim de gelmedin
sevdiğimi bilmedin
gözyaşımı silmedin
hiç mi beni sevmedin
devamını gör...

aynısını sizlere yapmak lazım yaratıklar.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim