her konu
devamını gör...

çocukken ismini ilk duyduğumda nuri gagalı olarak algıladığım kozmonot.
devamını gör...

en güzel anılarımı bisikletle geçirmiştim, ilk özgürlüğü tattığım an , ilk uçtuğumu sandığım an ve ilk çok hızlı olduğum an.
devamını gör...

kişi, kendinde neyin eksikliğini hissediyor ve karşısındaki kişide bunun var olduğunu görüyor ise o zaman kıskançlık devreye giriyor.
bu:
zenginlik, başarı, güzellik/yakışıklılık olabilir.
bu duygunun kadını, erkeği de yoktur.
her ne kadar kıskançlık daha çok kadınlara özgü bir duyguymuş gibi görünse de aslında bu çok insanî bir duygudur.
kadınlar için düşünecek olursak:
kadınlar güzel olmaya, estetik görünmeye daha çok önem verdikleri için genel olarak güzellik denilebilir.
şöyle ki kendi saçını beğenmeyen, kıvırcık saçlı olmaktan hoşnut olmayan bir kadın, düz saçlı bir kadını kıskanabiliyor.
bunun da nedeninin özgüven eksikliği olduğu düşünüyorum.
ne demiş victor hugo:
"kendi ışığına güvenen, başkasının parlamasından rahatsızlık duymaz."

ikincisi ise: başarılı veya yakışıklı sevgili/eş diyebiliriz.
he bir de bunun ikisi bir arada olanı var, hem yakışıklı hem de başarılı olanı.(şanslı kadınlarımızdan)
"adama bak, bir de yanındaki kadına bak" derler hasetlikten gözleri kör olmuştur.
devamını gör...

gelmemesi gerekendir.
beğenmediğiniz fikiri ve yazıyı yazara mesaj yoluyla nedenleriyle beraber yazdığımız zaman, hem birbirimizle olan iletişimimiz güçlenir hem de yazarken eksi oy gelir mi kaygısı yaratmamış oluruz.
şahsi fikrim gelmemesi yönündedir.
devamını gör...

internet üzerinden yapılan alışverişlerde ya da benzeri internet sitelerine kayıt olurken halen hotmail hesabı kullanan ben kişisidir. yaklaşık on yıldır kullanıyorum ve olumsuz bir durumla da karşılaşmadım ilginç olarak. kurum mail adresi ya da gmail adresleri spamlarla dolarken, outlook ya da hotmail hesabının temiz bir şekilde durması benim çok hoşuma gidiyor. kurum mail adresini herhangi bir yerde paylaşmadığım halde 2 kere hacklendi. bu açıdan düşündüğümde outlook ya da hotmail hesabımı sanırım uzun yıllar kullanacağım.
devamını gör...

farklı platformlarda olan başlık.

belki insanları bir araya getirir.

sözlüğün bir yönü de bu ne de olsa.
devamını gör...

ruhlarındaki güzelliği sizlere de bulaştıran insandır. "yav ben senin canını yiyim" dedirtir. böyle insanlar varsa hayatınızda, değerini bilin. size her zaman iyi gelecek ve hatta iyileştirecektir de. sizler de böyle olun hatta ya. karşılaştığınızda birbirinizi daha çok yükseltin. ruh güzelliğinin enerjisine inanıyorum.
devamını gör...

peki kızların bundan haberi var mı?
devamını gör...

anne bittiiii
devamını gör...

judas priest' in 1990 tarihli painkiller albümünden parça. aynı zamanda grubun 2009 da çıkan 5. canlı albümü olup a touch of evil: live adıyla yayınlanmıştır.

şarkının kadrosu:
rob halford – vocals
glenn tipton – lead guitar
k. k. downing – rhythm guitar
ian hill – bass
scott travis – drums
don airey – keyboards

bu şarkının gitar solosu şahsi en iyi gitar soloları listemde ilk 5 tedir. solonun girişi şarkının 2:40 ında başlar, 2:50 de esas riff belirir, 3:30 a kadar devam eder. lead guitarda olan glenn tipton'ı her zaman ki gibi k. k. downing abimiz takip eder ,bu ikili double-guitar denen stilin vücut bulmuş hali gibidir zaten.

bu soloda tipton'ı takip etmek istersiniz, arkadan k. k. downing abimiz der ki hey bırak onu beni takip et, ben de buradayım, böyle git-gellerle solo devam eder. bateri de de scott travis' in sade ama vurucu darbeleri 40 saniye boyunca başka alemlere götürür.

deep purple da da çalan don airey de jon lord dan sonra önde gelen klavyecilerdendir. çaldığı notalar ile şarkıya oryantal bir hava katar.

rob halford'ı anlatmaya zaten kelimeler yetmiyor .en severek söylediği şarkı olduğunu defalarca söylemiştir. şarkı sözlerinde ki "you' re possessing me" kısmını (cinsel tercihinden dolayı) sevgilisine söylediği rivayet edilir.

devamını gör...

kötüler uzun yaşar derler. doğru gibi duruyor. kötülüğün seviyesini arttırmak bünyeye iyi gelebilir.

kötü dediklerimiz gerçekten kötü oldukları için yaşadıkları her gün çok göze batıyor ve geç öldüklerinde ise kötüler uzun yaşar algısını güçlendiriyor olabilir. diğer bir ihtimal de insanlar yaşadıkça kötülükten kaçamama ve hayatlarına daha çok hata sığdırma ihtimallerinin artması. yani ne kadar çok yaşarsan o kadar çok hata yaparsın ve bu da insanların gözünde kötüler uzun yaşar algısını güçlendirir.

benim araya kaynatmak istediğim bir başka görüş ise insanların kendilerine tanımış olduğu her önceliğin toplum tarafından kötülük olarak algılanması. kendiniz için yaşarsanız kötü anılırsınız ama uzun yaşarsınız. toplum bireylerden çok şey ister hatta her şeyi ister. istenilen şeyleri yapmaya çalışırsanız heba olursunuz. kalabalıklar duygusuzdur. toplumun isteğine karşı mesafenizi ne kadar iyi ayarlayabilirseniz o kadar huzurlu olur ve uzun yaşarsınız. dengeyi oturttuğunuz zaman ise kimilerince kötü anılmamanız kaçınılmaz. bu gerçekle yaşamasını bilip aldırmayın derim.
devamını gör...

eski nickini bir türlü hatırlayamadığım moderatör. ayrıca yanlış yazdığım bir başlığı daha kimse fark etmeden* düzeltmişti sağ olsun.
favori modlarımdandır kendisi.
devamını gör...

ağrıyan dişimin üzerine dilimle baskı yapmak...

ımmmm en sevdiğim...
devamını gör...

sanıyorum infj'den sonra en az görülen kişilik tipi. ancak biraz zor tipler olabiliyorlar. aşağıya bazı özelliklerini bırakayım, bunların sayısı arttırılabilir elbette.

- bir işe başlamadan önce tüm detaylarıyla ele alır ve olası tüm sonuçlarını ortaya dökerler. profesyonel iş hayatında da böyle, bazı önemli işleri veya kendi geliştirmeye çalıştıkları projelerle ilgili de bu böyle.
- enerjileri genel olarak çok yüksektir. kendi alanlarına girmeyen ancak ilgilerini çeken bir konuda bile fazla meraklı davranırlar, onlarca farklı kaynak araştırıp okumaktan çekinmezler. hatta bu onlara büyük keyif verir.
- iflah olmaz bir hayalperest yapıları vardır. yaptıkları her işte veya ilişkilerinde kararlı davranırlar. eğer o işi ilk seferde yapamazlarsa genelde pes edip karalar bağlamak gibi huyları yoktur. tekrar deneyecek enerjiyi kendilerinde bulurlar.
- sosyal ortamlar onlara sıklıkla keyif verebilir ama aşırı kalabalık bir ortamda rahatsız hissederler. iş hayatında hele... yani kalabalık bir ortam ve takım çalışması pek onlara göre değil. daha çok bireysel çalışmayı, iş geliştirmeyi ve yeni fikirler çıkartmayı isterler. takım çalışmasında kendilerine denk seviyede düşünebilen kişiler bulduklarına inanırlarsa bazı konularda ortak çalışma gerçekleştirebilirler.
- yeni tanıştıkları kişilerin entelektüel bilgi birikimleri, dünya görüşleri veya herhangi bir ilgi alanı yoksa o kişilerle zaman geçirmemeyi tercih ederler. bunu yapacaklarına zamanlarını tek başına geçirmek bile yeğdir. zaten düzenli yalnızlığa ve kendilerine zaman ayırmaya ihtiyaç duyarlar.
- başka insanların fikirleri onlar için önemlidir, dinlemeyi severler. ama genellikle bunları uygulamak yerine kendi bildiklerini yapmak en doğrusudur. üstelik insanlar bunla ilgili eleştiriler getirse de pek sallamazlar.
- bir kişiyle ilgili direkt olarak "çok iyi" bir insan olduğu kanısı varsa bile gözlem yaparlar. gözlemleri sonucunda da pek yanılmazlar. nerede dürüst olup, nerede olmadığını belli bir zaman geçtikten sonra kolayca ayırt edebilirler. özellikle samimiyetsiz ve politik davranan tiplerden hazzetmezler.
- hiç bir zaman politik davranmazlar. katılmadıkları bir konu olursa ya da bir insanın eksik yönlerini görürsem açıkça söylemeyi tercih ederler. o yüzden de bazen ya çok sevilirler bazen hiç sevilmezler.
- stresli durumlar altında sakinliklerini koruyup, olası seçenekler üretmeye veya varsa bunları değerlendirmeyi tercih ederler. panik halinde oldukları pek görülmez.
- aldıkları kararların rasyonel olmasına dikkat ederler.
- kendilerini çok severler.

nereden mi biliyorum? bu kategoriye dahilim. bununla ilgili ilk kez test çözdüğümde beni tatmin etmediği için birkaç test daha bulup onlarda da intj çıkmıştım. aradan belli bir zaman geçtikten sonra yine çözdüm, yine intj çıktım.

şimdi bu özelliklerin iyi ya da kötü olması tamamen subjektif. yani bana kalsa intj'lerin çok kıl özellikleri var. hatta genel olarak çevresi tarafından duygusuz kişiler olarak nitelendirilirler.

normal bir insan kişisi, duygusal anlamda kendisini etkileyecek bir olay yaşadığı zaman bunu arkadaşlarıyla veya yakın çevresinden kişilerle paylaşır. ama intj'ler bu tarz durumları başkalarına anlatmak yerine kendi içlerinde yaşamak isterler, yalnız kalırlar. yalnız kaldıkları bu süre boyunca da zamanlarını yeni bir şeyler öğrenerek geçirip, odak noktalarını bir şekilde değiştirirler.

ortaya karışık bir şeyler yapma şansım olsa muhtemelen intj kategorisinde olmazdım. yine de kendimi seviyorum, o ayrı.

sadece kendimi duygu yönünden geliştirmeye ihtiyacım olduğu kanaatindeyim.
devamını gör...

bir yerin yenisi olmak. belkide insanın doğasında olan bir barınma ihtiyacı sonucu. sana ait veya senin ait olduğun bir yer olmasından kaynaklıdır.
devamını gör...

köylü yazardan ironiler..
seviliyorsun kuzum..
devamını gör...

ekşi sözlük, uludağ sözlük twitter ve facebook gibi ortamlarda bolca işlenen suç. nolur kafa sözlük böyle kalsın.
devamını gör...

batının iki yüzünü hocalıda, bosna'da, kıbrıs'ta, müslüman ülkelerde ve bazı afrika ülkelerinde gösteriyor, onlar ve dindaşlari yaparken gözler kör, ama bir müslüman yaparsa islami terör, soykırım.
hiç kimse bunları testere gibi eşit olacaklarını düşünmesin, onlar ancak keser gibi kendilerine yontar'lar .
asla unutulmayacak iki soykırım'dır bosna ve hocalı, allah rahmet eylesin.
devamını gör...

ne tavsiyesi ya belki onlar bana tavsiye vericek durumda. ben çaylak maylak anlamam.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim