george orwell her zaman gerçeği görmüş ve doğruyu söylemiştir. george orwell bir ahir saman peygamberidir. modern kıyametin ilk işaretlerini gören ve bizi bu konuda uyaran kişidir. kimsenin onu dinlememiş olması onun suçu değildir ama içinden geçtiğimiz her ilginç zaman diliminde onu anmamız onun ne kadar özel bir adam olduğunun göstergesidir. 11 eylül 2001 tarihinde de hepimizin aklına orwell’ın öngörüleri geldi. ikiz kuleler kafa karıştırıcı bir şekilde çöktüğü anda orwell alemine giriş yaptık.

11 eylül 2001 günü kızılay’da metro çıkışının hemen karşısında kalan bir büfeden bir şişe su ve bir winston soft almak için durduğumda büfenin içindeki küçük televizyonda felaketler karşısında insanın içinde dalga dalga büyüyen o korku, heyecan ve coşku karışımı duyguyu yaşamama neden olan o görüntüleri gördüm. saat 16.00 civarında ikinci uçak kuleye dalarken çekilen görüntü idi bu. kaza olmadığını anında anlamam belki de fazla bilimkurgu okumamdan ya da içimdeki felaket istediğini bastıramamamdan kaynaklanıyor olabilirdi. artık dünyanın raydan çıktığını ve bundan sonra hiçbir şeyin aynı olmayacağını anlamıştım.

saldırılardan hemen sonra yasaklanan “kod adı kılıçbalığı” filmindeki cümle kafamda dönüp duruyordu. “ amerika ihtiyaç duyduğunda kendi düşmanını yaratır.” amerika ihtiyaç duymuş ve düşmanını aramaya başlamıştı. bu saldırıdan sonra yapılacak tek şey bu saldırıyı üzerine yolacak kârlı bir düşman bulmaktı ve dünyanın en kârlı düşmanları her saman ortadoğu’dan çıkardı. bu sefer de öyle oldu ve füzeler ortadoğu’ya yağmaya başladı. hala aynı savaşın devam etmekte olduğunu gördüğümüz ortadoğu yangın yerine döndü ve sönmeye de hiç niyeti yok.

okuduğum bu kitapta farklı bakış açıları ile 11 eylül saldırılarının sonuçları tartışılmış. herkes kendi bakış açısını göre suçluyu bulmaya çalışmış. ama o gün başlayan savaş aslında hala düşmanını arıyor. ve bulamayacak. çünkü o düşman her birimizin içinde.

güçlünün yanında durma alışkanlığına sahip avrupa ve ortadoğu sahte mağdur amerika’nın düşman arayışına çanak tutmaya devam ediyor. ben aranan bir katil olsaydım benim için en güvenli yer beni arayanların arasına karışıp onlara katilin yerini bulmak için yol gösterdiğim menfaatçi dostlarımın sahte dünyası olurdu.
devamını gör...

just say 'everythings is ok' and keep going.
devamını gör...

kendine has bir tanım şekli vardır. sözlüğün tadı, tuzu neşesidir. iyi ki vardır.


tanım: ucemak için girdiğimiz nickaltı yazısıdır.
devamını gör...

bu tanıma bir şeyler yazmayı çok istedim. ancak kelimelerim birbirine girdi, söyleyeceğim her şey adeta boğazımda düğümlendi. sadece yaşayan herhangi biri bu tanımı okuyorsa, dertleşecek, konuşacak kimsesi yoksa bana daima ulaşabileceğini bilsin istiyorum. bazı sorunları konuşmak rahatlatır. eğer bir faydasının olacağını düşünüyorsanız rica ediyorum çekinmeyin yazın. bu acıyı, travmayı elbette tamamen anlayamam. ama dinlerim. lütfen içinizde tutup kendinizi incitmeyin. değerlisiniz bunu unutmayın.
devamını gör...

1979 doğumlu olimpiyat ve dünya şampiyonu eski rus jimnastikçi.
ulusal takımda olduğu 1994-2004 arası olimpiyatlarda ve dünya şampiyonalarında artistik jimnastikte her dalda en az bir madalya almıştır.
en başarılı olduğu dal asimetrik paraleldir. (uneven bars)
7 olimpiyat madalyası (2 altın, 4 gümüş, 1 bronz)
20 dünya şampiyonası madalyası vardır. (9 altın, 8 gümüş, 3 bronz)
1996 atalanta'da asimetrik paralelde altın
2000 sydney'de asimetrik paralelde altın kazanmıştır.

kısacık saçları (1996 ve 2000'de), takıları, bakışları, gülümsemesi ve 165cm boyu ile artistik jimnastik için oldukça uzun sayılan boyu ile müthiş bir karizmadır khorkina.
şimdilerde ülkesinde spor ve jimnastik için federasyonda resmi görevler yapıyor, eğitimci yanını da kullanıyormuş.

2000 sydney'de sadece kendisi için değil, o gün atlama beygirinde yarışan (vault) tüm sporcular için geçerli olan, akıl almaz bir skandal yaşadıktan sonra koçu ile konuşmaları ve yaşadıkları ibretliktir.

olimpiyat youtube kanalından nefis bir video.
söylediğim skandal için 10. dakikadan itibaren izleyebilirsiniz. gerçekten akıl alır gibi değil ve çok üzücü.



1996 altın hikayesi için:

devamını gör...

çok fazla şarkı!
iki çocuk bakıyor bana, bir kedi, bir eski aysel.
öyle araf ki, arada kalmak hiç bu kadar zor olmamıştı.
iki çocuk bana bakıyor, su iç diyorlar, az iç diyorlar, bir nevi eski aysel fazla bişi demiyo ama gülüyoruz işte beraber, o bile yeter, sağolsunlar.

üçü de seni biliyordu biliyor musun, biliyorsun tabii, bugün üçüne de gittiğini söyledim, çocuklar az iç dediler, su iç dediler, ex aysel ne dedi hatırlamıyorum.

haber verecektin bugün, yüzde bilmem kaç kötü olduğunu bildiğin haberin haberini verecektin?
tahmin ediyorum ki, en kötüsü geliyor aklıma, neyse, atlatırsın. keşke.. keşke..

sabah tıp deyip hâlâ susmayan dilimi de, yazdıran alkolü de..

neyse...
devamını gör...

sakarya üniversitesi tarih bölümü öğretim üyesi prof. dr. ebubekir sofuoğlu'dur.
akit tv'de yayınlanan derin kutu programında katılan sofuoğlu, ögrencileri devamsızlık yapmakla, hedonist olmakla suçladı.
hızını alamayıp "sayın cumhurbaşkanımız da vurguladı. neredeyse fuhuş evleri”, alıntı yaparak devam etti.
gelen tepkilere karşı söylemini devam ettirip, konuşmasına (bkz: gördüğüm var. istisna değil. gelin ben sizi gezdireyim. komşular size söyleyecek, emlakçılar size söyleyecek. siz nerede yaşıyorsunuz?) böyle devam etti.
ayrıntılarburadan
google'n ilk mucidini 2.abdülhamit'tir diye lanse eden öğretim üyesinin söylediklerini de çok şey yapmamak lazım
(bkz: öyle saça böyle öğretim üyesi)
devamını gör...

insanoğluna ömür boyu yetecek kadar para verseler aynı piyangodan para çıkmış gibi en lüks evlere en lüks arabalara sahip olmak ister. gözü doymaz. sonra aşırı doyumsuzluktan elindekini de yitirir ve oraya buraya savurmaya başlar. olduğundan daha kötü duruma düşer hep daha fazlasını ister insanoğlu. o yüzden çalışması lazım sadece kendini değil başkalarını da düşünebilmek için. bir yararı olmalı. bir şeyler katmalı dünyaya. bilgiye, teknoloji ve yardıma doyumsuz, kendi ihtiyaçlarına doyumlu olmalı. ancak bu şekilde güzel bir dünya olabilir.
devamını gör...

erkekler tarafından abartıyorsunuz yoftamalarına maruz kalmaktan bıktığımızdan konuşamadığımız konudur. çok şiddetli ise iğnesi vardır ancak 3 ayda birden kullanılması tehlikelidir öyle bir sıcak su torbası koy geçen diyenler için geçmeyeninin de olduğu unutulmamalıdır. bu acıya dayanamayıp intihar eden kadınlar ise minik bir araştırma ile görülebilir.kadınlar olarak erkeklerin sabah ereksiyonu hakkındaki şikayetlerine laf söyleme hakkını kendimizde bulmuyorsak aynı hak "abartılıyor" diyenlerde de yoktur.umuyoruz ki bir şeyleri kaldırmaya harcanan ödenek bu illet ağrıyı dindirmek için de verilir.
devamını gör...

cerrahi operasyonlar sırasında vücuttan kan tahliyesini sağlamak amacıyla kullanılan bir tüptür. vücutta bir damara veya kanala takılarak drenaj ve sıvıların zerk edilmesine yardımcı olur. dar ve esnek bir tüp olmasına rağmen, duruma göre geniş ve sert olanlar da kullanılmaktadır.
devamını gör...

kişinin iltifat aldığında utanıp ne diyeceğini bilemediğinden verdiği karşılıktır. iyi niyetle yapılmıştır fakat bir iltifat sonrası hemen karşıdaki kişiye iltifat etmek samimi karşılanmayabilir. ya da laf olsun torba dolsun gibi görülebilir. bence iltifat alındığında her ne kadar zor da olsa sadece samimi şekilde teşekkür etmek daha makul olacaktır.

insan sadece teşekkür ettiğinde mütevazı davranmayıp kibirli görüleceğini düşünebilir fakat samimi teşekkürünüz, iltifat ettiğiniz kişinin iltifatını kabul ettiğinizden kişiyi mutlu edecektir. tek dikkat etmeniz gerçekten samimi bir şekilde karşılamanız.
devamını gör...

bizim ülkede ünlü kusturması diye bi şey var abicim, beni aksine kimse ikna edemez.
bir dönem kafanı çevirdiğin yerde özgü namal vardı, yaşı 26+ olanlar hatırlayacaktır. senede 5 filmde falan oynuyordu, daha diziler, daha reklamlar.

sonra beren saat’e bıraktı yerini, her sezon dizi, aynı anda 2 markanın reklam yüzü falan oldu, duş jeli bilmem ne, reklamda oynamasa sesi kullanılıyordu, “yeni zuru zeğerli yağlar serisi” falan, kusmuğumdan küçük beren saatler el sallıyordu o dönem. oh dedik bitti dijitale geçti atiye matiye neyse en azından duruldu.

şimdi getirdiler burnumuza burcu biricik. ya aga yeter yeter. ya yeter daa yeter. tamam güzel kadın, tamam iyi oynuyor, abicim tamam yemin ederim ikna oldum o avrupai tipin tülbent uzun etek pardösü kombiniyle de iyi oyunculuk yaptığına, tamam sadece güzelliği değil, tamam lütfen salın bizi yav. aynen herkes tete terler, bir emotion yeter, fatmalar da terler, camdaki kızlar da terler daha gider kırmızı odada da terler ta-maam taaa maaammm sen siiin okkeeey. git da bi evine. öf.
şükret diyen adama küfür etmek videosundaki dayı gibi, ilk iki saniyelik sabrım kaldı bu kadına artık. eskittin parça pinçik ettin yüzünü, git git evine git daa evine.

bi güzel kadın buldunuz mu dibinden kum çıkarana kadar dalmayın artık türk televizyası aloo sana diyorum. dj ercik gibi çıldırcam şuracığa bak.
devamını gör...

benim için kadın albümüyle özelinde de “yağmurlar” parçasıyla vardır. onun adına yapabileceğim güzellemeler bu kadar.
zira çok büyük hayran güruhu tarafından taşlanmam pahasına da olsa söyleyeceğim. şarkılarında, yerli yersiz avazı çıktığı kadar bağırmasına tahammül edemediğim şarkıcıdır. yıllar önce bir yerde ronnie james dio vokal tekniğini örnek aldığını okumuştum. bu çok sempatik gelmişti ki ben de mesela bir black sabbath şaheseri “when death calls” şarkısında, canım dio’ nun “bağırmalarına” ömrüm boyunca maruz kalayım gıkım çıkmaz.
ve şu malum kıyas klişesi için de görüş beyan edeyim madem. müziği “yürekleri dağlayan” o ağlak liriklerden nispeten münezzeh, özlem tekin’ i daha samimi, sesindeki atraksiyonlarla da daha özgün bulurum.
devamını gör...

sek erkektir. eşinin yorulmamasını isteyen erkektir. işin bir tarafından tutayım diyen erkektir. bir çantayı yorulunca partnerinin sırtından alıp biraz da kendisi takan erkektir.
devamını gör...

tedbirli kişidir.
devamını gör...

ayağını yere terliksiz basman guzuum.
devamını gör...

o kadar da pahalı değil, zaten indirimdeydi.
kendime en çok söylediğim yalan olur kendisi.
devamını gör...

evden okula yürümüştüm. karneyi geç dağıtıyorlardı, sahilde yürürüm diye düşünerek binmedim toplu taşımaya. haliçin de pek bi albenisi yok ama napalım elimizde bu var. 1 saat falan sürmüştü sanırım.
devamını gör...

zamir olan o'dur. "düşün ki o bunu okuyor"daki o'dur. tanım sahibi depresif yazarın geçmişinde bir adı batasıca adıldır. çoğu zaman hayırsızın, itin, serserinin tekini refere eder ama bazen de iyi çocuktur bu "o", bazen.

fakat hapsolması gereken birkaç metrekare kalebodur döşeli alandan taşıp ilgisiz başlıklara da damlıyor bu o. söz gelimi portakal sıkacağı başlığında "bana o'nu hatırlatandır" tanımı görülebilme imkanı oluyor ya da luke skywalker'ın poposunda kurt kaynaması gibi hayali bir başlıkta "bana o'nun poposunu özletendir" dramıyla karşılaşmamız her zaman ihtimal dahilinde olabiliyor.

yine de insan üzülüyor. bir "o" var ki içimizden, kafa sözlük ailesinden birini derinden etkilemiş, hırpalamış, üzmüş. şerrrepsiz o çocuk ki yıkmış viran etmiş gönülleri. gözlerim doluyor yemin ederim. peçete verinele.
devamını gör...

sadece kitabın yazılarını olayları durumları okumakla kalmamış kendinden bir parçayı o kitapta bulabilmiş ve kitapla bütünleşebilmiş kişidir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim