normal sözlük'te 1000 başlık açmak
linç yemek istemiyorum ama an itibarıyla 1000 başlığa ulaştım. çoğu başlığımın anlamsız muhabbetten oluştuğunun farkındayım. ancak hayat da bir parça anlamsızlıklardan oluşmuyor mu? lütfen bu başlık yüzünden üstüme gelmeyin, işe gidiyorum üzmeyin beni.*
devamını gör...
yaş ilerledikçe amatör sevgili bulmanın zorlaşması
siz kimsiniz de hayata hazırlamak için milleti üzüyorsunuz, aldatıp terkediyorsunuz? şaka kutusundan mı çıktınız siz? allah'ın psikopatları.
devamını gör...
mahlassızım
yaklaşık 1 ay önce kendisi için bir nickaltı girmişim, o zamanlar sözlüğe yeni yeni gelmiştim ve beni buraya bağlayan yazarlardan olmuştu. o zaman da tanımadan sevmiştim kendisini. kendisi var yaaaa, aşşşırı mükemmel ötesi bir insandır bence. benim arkadaşım olmuştur.* bir de o kadar nahif ki, profiline girdiğimde bile üstüme bir iyilik hali çöküyor.* eğer bu yazıyı okuyup hala kendisini bilmeyen varsa bilsin, takip etmeyen varsa etsin efeeem. kendisine papatyalaaar, fişneli kalpleeer ve portakallı kalpleeer yolluyorum. iyi ki varsın.*
ekleme: simay benim karım lan adlı yazar arkadaşıma çok teşekkür ediyorum. yanlış yazdığım naif kelimesini nahif olarak düzeltmemi sağlamıştır.*
ekleme: simay benim karım lan adlı yazar arkadaşıma çok teşekkür ediyorum. yanlış yazdığım naif kelimesini nahif olarak düzeltmemi sağlamıştır.*
devamını gör...
temel duygular
duygularımız zamanla evrim geçirmiş midir? ya da bazı duygularımız, diğer duygularımızın kombinasyonu olabilir miydi? geçenlerde aklıma gelen bir soru üzerine bir araştımaya giriştim. bir çok araştırmacı konuyu ele alış şekline göre, kendince temel duyguları farklı farklı tanımladıklarını gördüm.
örneğin;
psikolog orval hobart mowrer, temel duygu olarak iki adet duygudan bahseder. bunlar, acı ve zevktir. diğer duyguların bunlardan türediğini belirtir.
psikolog aynı zamanda filozof olan william james, konuyu bedensel bağlantı kurarak ele alır. sevgi, öfke, korku ve keder olmak üzere dört duygudan bahseder.
ingiliz psikolog william mcdougall ise konuyu güdülerle ilişki kurarak açıklayıp yedi temel duygu tespit etmiştir. öfke, nefret, kıvanç, korku, bağlılık, hassaslık ve şaşkınlık.
diğer duygularımız, temel duyguların birbirleri ile olan kombinasyonlarından ve temel duyguların yoğunluğuna göre oluşan duygularımızdır. basit bir kaç örnek ile konuyu açıklayayım.
korkma durumunun daha az olması durumunda yaşadığımız duygu sırasıyla kaygı ve endişedir.
umutsuzluk duygusu, korku ve üzüntüden oluşabilir. suçluluk duygusu ise sevinç ve korku duygularının bir arada yaşanmasından kaynaklanabilir.
hayal dünyamda kısa bir gezintiye çıkmam neticesinde ben de kendime göre bazı duyguların temel duygular olduğuna karar verdim.
yan duygularım daha yoktu. karışık değildi hiçbir şey. hisssizlik henüz oluşmamıştı. yaşamı iliklerime kadar hissedebiliyordum. güneş babam, toprak anamdı. ağaçlar kardeşim, yağmur arkadaşımdı. gövdem daha yakındı toprağa. tek derdim hayatta kalabilmekti. karnım doyduğumda benden mutlusu yoktu. arkadaşlarımla birlikte olmak bana güven veriyordu. çok bir şey bilmiyordum. kimseler de bilmiyordu zaten. doğa ile baş başaydık. doğa evim, doğa dostum, doğa korkumdu. kısacası o her şeyimdi. öyle çok duyguya sahip değildik. tehlikeli hayvanlarla beraber yaşıyorduk. bazı zamanlar çok korkuyordum onlardan. özellikle tek başıma kaldığımda. bir şey bilmediğimizden bahsetmiştim. o yüzden çok şaşkındım doğa karşısında. bir şeyleri anlamlandırmaya çalışıyorduk. anlamlandıramadığımız her şey bize korku veriyordu.
doğa karşısında çok ilgiliydik. yeni yerler görmeye, yeni olaylar yaşamaya bayılırdık. sık sık konfor alanımızı terkedip yeni maceralara girişirdik. işte bu maceralar sonucunda arkadaşlarımı kaybedebilirdim. kaybettim de sonuç olarak. onlar için çok üzüldüm. ve onları öldürenlere çok öfke duydum. öfke ve korku bizi yaşama bağlıyordu.
örneğin;
psikolog orval hobart mowrer, temel duygu olarak iki adet duygudan bahseder. bunlar, acı ve zevktir. diğer duyguların bunlardan türediğini belirtir.
psikolog aynı zamanda filozof olan william james, konuyu bedensel bağlantı kurarak ele alır. sevgi, öfke, korku ve keder olmak üzere dört duygudan bahseder.
ingiliz psikolog william mcdougall ise konuyu güdülerle ilişki kurarak açıklayıp yedi temel duygu tespit etmiştir. öfke, nefret, kıvanç, korku, bağlılık, hassaslık ve şaşkınlık.
diğer duygularımız, temel duyguların birbirleri ile olan kombinasyonlarından ve temel duyguların yoğunluğuna göre oluşan duygularımızdır. basit bir kaç örnek ile konuyu açıklayayım.
korkma durumunun daha az olması durumunda yaşadığımız duygu sırasıyla kaygı ve endişedir.
umutsuzluk duygusu, korku ve üzüntüden oluşabilir. suçluluk duygusu ise sevinç ve korku duygularının bir arada yaşanmasından kaynaklanabilir.
hayal dünyamda kısa bir gezintiye çıkmam neticesinde ben de kendime göre bazı duyguların temel duygular olduğuna karar verdim.
yan duygularım daha yoktu. karışık değildi hiçbir şey. hisssizlik henüz oluşmamıştı. yaşamı iliklerime kadar hissedebiliyordum. güneş babam, toprak anamdı. ağaçlar kardeşim, yağmur arkadaşımdı. gövdem daha yakındı toprağa. tek derdim hayatta kalabilmekti. karnım doyduğumda benden mutlusu yoktu. arkadaşlarımla birlikte olmak bana güven veriyordu. çok bir şey bilmiyordum. kimseler de bilmiyordu zaten. doğa ile baş başaydık. doğa evim, doğa dostum, doğa korkumdu. kısacası o her şeyimdi. öyle çok duyguya sahip değildik. tehlikeli hayvanlarla beraber yaşıyorduk. bazı zamanlar çok korkuyordum onlardan. özellikle tek başıma kaldığımda. bir şey bilmediğimizden bahsetmiştim. o yüzden çok şaşkındım doğa karşısında. bir şeyleri anlamlandırmaya çalışıyorduk. anlamlandıramadığımız her şey bize korku veriyordu.
doğa karşısında çok ilgiliydik. yeni yerler görmeye, yeni olaylar yaşamaya bayılırdık. sık sık konfor alanımızı terkedip yeni maceralara girişirdik. işte bu maceralar sonucunda arkadaşlarımı kaybedebilirdim. kaybettim de sonuç olarak. onlar için çok üzüldüm. ve onları öldürenlere çok öfke duydum. öfke ve korku bizi yaşama bağlıyordu.
devamını gör...
tarkan'ın en iyi şarkısı
tarkan’ın aşk parçası. eski tarkan şarkıları kendini tekrar etmeyen değişken melodili olurdu.nakaratı girişi ve sonu farklı duyguları uyandırırdı :
devamını gör...
süper hücre
malum, fırtına mevsimi açıldı, bugün mevsimin ilk dolu yağışını istanbul'da yaşadık. ben de bu fırtına mevsimi ile ilgili bir kaç şeyden bahsetmek istedim. şimdiden keyifli okumalar.
kendi etrafında dönme, uzun ömür ve yoğun dikey-yukarı hareketlerle tanımlanan kuvvetli oraj. süper hücreler neden oldukları büyük çaptaki dolu taneleri ve doğrusal rüzgar nedeniyle oldukça fazla hasar yaratırlar ve yaşamı olumsuz yönde etkilerler.

sıcak ve nemli hava ile birlikte soğuk esen rüzgar sayesinde oluşan ani karşılaşma sonucunda önce yatay, sonra dikey olarak da dönmeye başlar ve hücre yağışları başlar.
kararsızlık kat sayısının büyümesi ile dolu tanelerinin büyüklüğü doğru orantıda olur. yani ağırlıkla yere düşmeye çalışan dolu taneleri, alçak basıncın gücüyle tekrar yükselir ve etrafında bir kat daha buz tabaksı oluşur. dolayısıyla dolu taneleri bu git gel sayesinde büyür.
2017’de temmuz ayında istanbul’u vuran süper hücrede dolu taneleri mandalina büyüklüğüne kadar büyümüştü ve ağır hasarlara yol açmıştı.

süper hücrelerde yağış başlamadan önce de bazen hortum da meydana gelebilir ve şiddeti f1 ( 120 km/h ) dan f5 ( 500 km/h)’a kadar çıkabilir.
kendi etrafında dönme, uzun ömür ve yoğun dikey-yukarı hareketlerle tanımlanan kuvvetli oraj. süper hücreler neden oldukları büyük çaptaki dolu taneleri ve doğrusal rüzgar nedeniyle oldukça fazla hasar yaratırlar ve yaşamı olumsuz yönde etkilerler.

sıcak ve nemli hava ile birlikte soğuk esen rüzgar sayesinde oluşan ani karşılaşma sonucunda önce yatay, sonra dikey olarak da dönmeye başlar ve hücre yağışları başlar.
kararsızlık kat sayısının büyümesi ile dolu tanelerinin büyüklüğü doğru orantıda olur. yani ağırlıkla yere düşmeye çalışan dolu taneleri, alçak basıncın gücüyle tekrar yükselir ve etrafında bir kat daha buz tabaksı oluşur. dolayısıyla dolu taneleri bu git gel sayesinde büyür.
2017’de temmuz ayında istanbul’u vuran süper hücrede dolu taneleri mandalina büyüklüğüne kadar büyümüştü ve ağır hasarlara yol açmıştı.

süper hücrelerde yağış başlamadan önce de bazen hortum da meydana gelebilir ve şiddeti f1 ( 120 km/h ) dan f5 ( 500 km/h)’a kadar çıkabilir.
devamını gör...
okumadan oylamak
okumadığım hiçbir tanımı oylamam ya da favlamam. severek takip ettiğim yazarların beğenmediğim tanımını oylamam. kimse babamın oğlu değil ayyh burada bari şahsa değil emeğe oy verilsin yaa çok rica ediyorum.
devamını gör...
illiyetilezilyet
ne zaman yazmış olduğumu unuttuğum tanımları tozlu raflardan bulup çıkaran, beğenisini esirgemeyen, sözlüğün enerjik, hiperaktif yazarlarından. farklı bir ses ve renk getirdiğini düşünüyorum kendisinin *.
devamını gör...
aleyna çakır'ın tırnağından çıkan dna ve spermin ümitcan uygun'a ait olduğunun tespit edilmesi
halk tarafından bilinen bir gerçeğin devlet tarafından tespit edilmesidir.
devamını gör...
roma hukukunda infamia (şerefsizlik)
(bkz: infamia) yani "şerefsizlik" ya da kötü şöhret kavramı, bir kişinin toplumda sahip olduğu saygınlığını yitirmesi demektir. roma hukukunda "infamis" yani "şerefsiz" kabul edilen kimselerin, örneğin, askerlikten kovulanların, kadın ticareti yapmak, sahneye çıkmak, gladyatörlük gibi uygunsuz işler yapanların, faizin faizini alan tefecilerin, başıboş gezenlerin, vesayeti altındaki kızla evlenenlerin veya oğlunu evlendirenlerin, iki kadınla birden aynı anda evlenenlerin, bazı haksız fiil ya da sözleşmelerden doğan davalarda (vedia, vekalet, vesayet...) mahkum edilenlerin, hem kamu hem de özel hukuk alanındaki hakları kısıtlanmaktadır. aslında "infamia" esas olarak kamu hukukuna ilişkin bir kavram olup, özel hukukla olan bağlantısı daha sınırlı niteliktedir. ancak, sözkonusu kavramın özel hukuk açısından çok önem taşıyan hususları da yok değildir. "infamis"ler, kamu hizmetlerinden yoksun bırakılma, seçme ve seçilme haklarını yitirmenin yanısıra, özel hukuka göre de, mahkemelerde kendi adlarına dava açmak ya da başkalarını temsil etmek haklarından yoksun kalırlar. ayrıca, tanıklık yapmaları da yasaktır. şerefsizlere vasiyetnamelerinde mal vasiyet eden kişilerin vasiyetnamelerine itiraz edilmesi de mümkündür. roma toplumunda herkes, "infamis" sayılan kişilerle hukuki ilişki kurmaktan kaçınır. o halde, "infamia" yı kısaca şu şekilde tanımlayabiliriz: "infamia", devletin yetkili organları tarafından, kişilerin mahkum edildikleri çeşitli davalar ya da sürdürdükleri belirli hayat biçimleri yüzünden yapılan bir kınamadır.
konu ile alakalı detaylı bilgi için "gökçe türkoğlu özdemir"in " roma hukukunda infamia" adlı eserini incelemenizi tavsiye ederim. bir diğer eser olarak ise "michel villey" tarafından kaleme alınan "roma hukuku güncelliği" adlı kitaba da göz atabilirsiniz.
konu ile alakalı detaylı bilgi için "gökçe türkoğlu özdemir"in " roma hukukunda infamia" adlı eserini incelemenizi tavsiye ederim. bir diğer eser olarak ise "michel villey" tarafından kaleme alınan "roma hukuku güncelliği" adlı kitaba da göz atabilirsiniz.
devamını gör...
elm sokağında kabus
1984 yılında yapılmış yönetmenliği ve senaristliği wes craven'e ait olan yapımcılığına robert shaye'in soyunduğu bir amerikan korku filmidir. orijinal ismi a nightmare on elm street'tir.
çocuk katili freddy krueger (robert englund) rüyalara girer ve gençlerin ölümüne neden olur. rüya mı gerçek mi anlayamayan gençler bir şekilde ölüme koşarlar.
oyuncuları,
robert englund
john saxon
ronee blakley
heather langenkamp
amanda wyss
jsu garcia
johnny depp
lin shaye
nancy (heather langenkamp) arkadaşı tina'yı (amanda wyss) parmakları bıçak olan bir eldiven giymiş yanık suratlı krueger tarafından kazan dairesinde kovalandığını ve öldürülmeye çalıştığını görür rüyasında.
öbür tarafta tina'da aynı rüyadadır ve uyandığında geceliğinde tıpkı rüyasındaki gibi kesikler vardır.
ertesi gün nancy erkek arkadaşı glen'ı da (johnny depp) yanına alarak tina'da kalmaya karar verir. ve tina'nın sevgilisi rod'da (jsu garcia) onlara katılır. gece tina yine rüya görür ve rüyasında öldürülür. tabi bu cinayet rod'un üzerine kalır.
nancy olayları çözmeye çalışır ama sürekli birilerinin ölümüyle karşılaşır. olaylar rüya mı gerçek mi anlamaya çalışan nancy'le birlikte olay örgüsü devam eder. nancy krueger'ı yakalamanın peşine düşer.
çocukluğumuzun uyanık kabusudur bu film. nasıl bir filmdir arkadaş bu böyle. hayır o değil de bunu hangi akılla izletmişler minicik çocuğa. (yani bana. benim o ben.) kim bilir ne çok korkup ne çok travma oluşturmuşumdur kendimde. hahah belki de ondam böyle deli manyak oldum hahah. aman aman izlemeyin böyle şeyler izletmeyinde görünce kaçın.
çocuk katili freddy krueger (robert englund) rüyalara girer ve gençlerin ölümüne neden olur. rüya mı gerçek mi anlayamayan gençler bir şekilde ölüme koşarlar.
oyuncuları,
robert englund
john saxon
ronee blakley
heather langenkamp
amanda wyss
jsu garcia
johnny depp
lin shaye
nancy (heather langenkamp) arkadaşı tina'yı (amanda wyss) parmakları bıçak olan bir eldiven giymiş yanık suratlı krueger tarafından kazan dairesinde kovalandığını ve öldürülmeye çalıştığını görür rüyasında.
öbür tarafta tina'da aynı rüyadadır ve uyandığında geceliğinde tıpkı rüyasındaki gibi kesikler vardır.
ertesi gün nancy erkek arkadaşı glen'ı da (johnny depp) yanına alarak tina'da kalmaya karar verir. ve tina'nın sevgilisi rod'da (jsu garcia) onlara katılır. gece tina yine rüya görür ve rüyasında öldürülür. tabi bu cinayet rod'un üzerine kalır.
nancy olayları çözmeye çalışır ama sürekli birilerinin ölümüyle karşılaşır. olaylar rüya mı gerçek mi anlamaya çalışan nancy'le birlikte olay örgüsü devam eder. nancy krueger'ı yakalamanın peşine düşer.
çocukluğumuzun uyanık kabusudur bu film. nasıl bir filmdir arkadaş bu böyle. hayır o değil de bunu hangi akılla izletmişler minicik çocuğa. (yani bana. benim o ben.) kim bilir ne çok korkup ne çok travma oluşturmuşumdur kendimde. hahah belki de ondam böyle deli manyak oldum hahah. aman aman izlemeyin böyle şeyler izletmeyinde görünce kaçın.
devamını gör...
sedat peker'den gelen uyarı
kaos seviciler.
şu adamıda ağzımız açık dinliyoruz ya bir şey demiyorum.
herkes olayları kendi işine geldiği yere çekmeye bayılıyor gerçekten. zamanında soyunacaktı ülke fedailiğine o zaman bizde diyecektik ki vay be adam işte. bugün bu sözlerin, bu uyarıların hiç bir manası yok. azrail kapına dayanmadan beraber oyunlar oyna, gez dolaş, parmağınla kafası kopacakları işaret et kapına dayanınca da tü kaka de. yok öyle bir dünya. bizi ne yanınızda ne karşınızda göremezsiniz. kaos çıkarmaya çalışıp kaos tellallığı yapamazsınız. koca koca adamlar kendi hırsları uğruna ülke de ne oyunlar çevirmiş. sonra da işte kahraman ilan ediliyorlar güruhları tarafından. yok ya???
şu adamıda ağzımız açık dinliyoruz ya bir şey demiyorum.
herkes olayları kendi işine geldiği yere çekmeye bayılıyor gerçekten. zamanında soyunacaktı ülke fedailiğine o zaman bizde diyecektik ki vay be adam işte. bugün bu sözlerin, bu uyarıların hiç bir manası yok. azrail kapına dayanmadan beraber oyunlar oyna, gez dolaş, parmağınla kafası kopacakları işaret et kapına dayanınca da tü kaka de. yok öyle bir dünya. bizi ne yanınızda ne karşınızda göremezsiniz. kaos çıkarmaya çalışıp kaos tellallığı yapamazsınız. koca koca adamlar kendi hırsları uğruna ülke de ne oyunlar çevirmiş. sonra da işte kahraman ilan ediliyorlar güruhları tarafından. yok ya???
devamını gör...
defne hanımın evinde kim kalp krizi geçirdi
ulan ya ülke ülke değil şerlok dizisi filan. müge anlıyı filan devreye sokmalıyız artık.
devamını gör...
misc radyo yayını
maalesef yayına katılamıyorum. ama ilgiyle dinliyorum.
t: müthiş devam eden yayın.
t: müthiş devam eden yayın.
devamını gör...
çocukken ansiklopedi okumak
ilkokuldayken kütüphaneye girer, okurduk.allah affetsin çıplak resimlere de bakardık.
devamını gör...
türkiye’nin çok geri kalmış bir ülke olduğu gerçeği
geri kalmış bir ülke demeyelim de, siyasi politikaların yol açtığı durum diyelim. yoksa gayet güzel bir ülkeyiz. siyasal politikalar din gözetilmeksizin yapılsa toplumsal zihniyet en azından bu şekilde olmazdı.
t: türkiye'nin çok geri kalmış bir ülke olduğu gerçeği.
t: türkiye'nin çok geri kalmış bir ülke olduğu gerçeği.
devamını gör...
matematik vs fizik
matematik tabii ki.
parametresine kurban, trigonometresine hayran.
parametresine kurban, trigonometresine hayran.
devamını gör...
normal sözlük ocak devrimi
“yazmak kafacı bir eylemdir“ diyerek en kafadar duygularımla selamladığım ve kalinka dansı yapmaya başladığım devrim gibi devrimdir. neolitik tarım devrimini bilemem ama fransız devrimi filan yanında halt etmiş. napolyon’un da dediği gibi: eğer dünya tek bir devlet olsaydı başkenti kafa sözlük olurdu!...
ve şimdi ben
harcayarak tüm karma puanlarımı
taktım sol göğsüme the matrix nişanımı
size göre sağınızda
elimdeki mavzerim
klavyemdir benim...
ve şimdi ben
harcayarak tüm karma puanlarımı
taktım sol göğsüme the matrix nişanımı
size göre sağınızda
elimdeki mavzerim
klavyemdir benim...
devamını gör...
kafa sözlük
bırakılamayacak kadar değerli olan sözlük.
devamını gör...
