toplumda kulunç olarak bilinen durumdur.
bir kas grubu veya tek bir kasta olan ağrı ve hassasiyet mevcuttur.
tetik noktaların varlığı ile karakterizedir.
etyolojide fiziksel yorgunluk,stres ve kötü postür yer alır.
tedavide hasta eğitimi, tetik nokta enjeksiyonu(lokal anestezik),kuru iğne uygulaması yapılabilir.
devamını gör...

"benim hastalığım yalnızca şu ki, tüm şehirde yirmi yılda sadece tek bir akıllı adam buldum, o da bir deli ! "
anton çehov - altıncı koğuş .
devamını gör...

an itibarıyla star tv de yayınlanan filmdir.

film hükümet kadın filminin devamıdır.
film 2013 yılında vizyona girmiştir.

filmin yönetmeni ve senaristi sermiyan midyattır.

filmin oyuncuları demet akbağ, sermiyan midyat, gülhan tekin, ercan kesal, bülent çolak, burcu gönder, haki biçici, olgun toker,
bahadır efe, elif erdoğan, levent idem gibi başarılı isimlerdir.

film komik bir film ve başka bir şey vadetmiyor bence. güldüğüm bir filmdi şu an izliyorum hala gülüyorum. sadece şive komedisi yok döneme ait göndermeler yeterince güldürüyor. dönemin vaziyeti aynen aktarılıyor.

filmde günümüze göndermeler yapılıyor lakin çok başarılı değiller.
seçim ve oy muhabbeti çok güzel işleniyor trajikomik bir hikaye ortaya çıkıyor.

demet akbağ müthiş oynuyor. müthiş. harbiden hükümet gibi kadın kendisi.

film ilk filmde anlatılanların 10 yıl öncesini anlatıyor. bir türk filmi serisinde böyle bir şey daha önce görmemiştim. hatırlayanlar varsa eğer portakal atabilirler. garip ve hoş geldi bana.
ercan kesal az görünmesine rağmen keyif veriyor.
sermiyan midyat güldürüyor.

film bence aileyle keyif alınabilecek bir film. açıyorsunuz ailenizle çay içerken izleyip gülüyorsunuz. çok bir anlam yüklemeye veya beklenti içinde olmaya gerek yok.
keyif alarak izlemiştim. herhangi bir televizyon kanalında yayımlandığını görünce kanal değiştirmiyorum öyle bir film.

ilk film gibi eh işte bir film olmuş. tavsiye ederim.
devamını gör...

kendimden bir şeyler gördüğüm için midir, yoksa o büyüleyici ayşem ve ömer’in destansı aşkından mıdır bilmem, bu dizi benim için bir baş yapıttır. tüm dizi boyunca her bölüm orhan gencebay - beni böyle sev çaldı. beş dakikalık süre boyunca o bölümde yaşanılan olayların özeti verildi bölümün ortalarında. bu yer yer sıktı beni, bazense hoşuma gidiyordu. öncelikle müthiş intro şarkımızı şöyle bırakayım, dinlerken oku?




ayşem universiteyi kazanınca, babasını akçaabatta bir başına bırakıp istanbula gitmek istemez. babasının iknası üzerine fikrini değiştirir ve yola çıkar.

ömer zaten istanbul’da halihazırda kazandığı bölümü okumaktadır. arkadaşı ile yolda giderlerken katılmak üzere olacağı fotoğraf yarışması hakkında konuşurlar ve aniden bavulu patlamış, sağa sola saçılan elbiseleri yoldan toplayan bir kız görünce arabadan inerler. ömer yakaladığı bu an’ın fotoğrafını çeker ayşem’den habersiz. ikisi de henüz masalsı bir aşkın başladığından bihaberlerdir.



ömer, ayşem’in güvenini kazanmak için, onunla iletişim kurabilmek için çok çabaladı. ayşem’se fazla direnemedi hislerine. dizi boyunca türlü oyunlarıyla ömer’e aşık olan en yakın arkadaşı ve ailesi ne kadar çabalasalarda bu ikiliyi uzun vadede ayırmayı başaramadılar.
ayşem ömerle evlendi. bir evleri yoktu, buz gibi havada bankta uyudular, evleri yoktu, okul sıralarında uyudular gizlice. ayşem’in yengesi en sonunda bizimkilere evini açtı. artık tek kişilik bir yatakları olmuştu. ömer’in beklediği “ilk gece” yaşanmadı. ayşem gergindi, korkuyordu ve: “bana dokunmadan da sevebilir misin? beni böyle de sevebilir misin?” diye sordu. ömer o kadar anlayışlı ve aşıktı ki, tabii ki onu üzmeyecek ve o hazır olana kadar bekleyecekti o “ilk geceyi”.



uzak mesafe aşklarım oldu. birinden sadece düşünme tarzı ve zekası sayesinde etkilenebilirim. * aynı şekilde birisi de bana bu sebepten tutulabilir. bu durumda asıl mesele;

bana dokunmadan da sevebilir misin?
beni böyle de sevebilir misin?
devamını gör...

(bkz: lilith)
(bkz: lilyum)
(bkz: lilium)
(bkz: lilithinkizi)
devamını gör...

evden, iş ortamından beklenmeyen bir şekilde uzaklaşma, seyahat etme, yeni bir iş ve kimlik edinme ile karakterize rahatsızlıktır.

hasta durumun farkında değildir, füg sırasında geçmişi hatırlamaz, iyileşme döneminde de füg sırasında olanları hatırlamaz.
devamını gör...

çok sevdiğim meleklerdir.* ancak lütfen, oy verecekseniz rastgele tanımlara oy vermeyin. gerçekten hakeden tanımlarımı oylayın. hakkında bir şey bilmediğiniz tanımları sırf beğenmek için beğenmeyin.
devamını gör...

akıllara zarar vermeyen bir tiktok videosu var mı ki?
devamını gör...

kaşkolnikov biliyor bu işi belli
yazdıkları sağlam ve de özenli
vişne de bir tuttursa şu düzeni
sözlük olacak aşıklar cenneti*
devamını gör...

ilhan mansız.
devamını gör...

dark tranquillity’in 2002 yılında çıkarmış olduğu şahane bir melodik death metal albümüdür. albümün içinde yok yok azizim, her şarkı birbirinden değerlidir, altın gibidir adeta melodik death metalciler için. efendim şimdi dark tranquillity’in her albümü güzeldir fakat bu albümünün yeri ben de başkadır çünkü bu albümün enstrüman kalitesi oldukça fazladır. gitar soloları, atılan brutaller, şarkıların ahengi, sürükleyiciliği, duygudan duyguya geçirişi falan on numara beş yıldızdır.

yalan yok, the gallery ve projector albümlerinden sonra onları zirveye çıkaracak bir albüm yapmayacaklarını zannederdim ama bu albümle dark tranquillity yine yaptı yapacağını. adeta tekrar şahlandılar benim gözümde. neyse, albüme ait şarkıları şunlardır;

final resistance
hours passed in exile
monochromatic stains
single part of two
the treason wall
format c: for cortex
damage done
cathode ray sunshine
the enemy
ı, deception
white noise/black silence
ex nihilo
the poison well

bu şarkılar var ya ölüyü dirilten cinsten yemin ediyorum. hele ki format c: for cortex, damage done, single of part two, the treason wall hakikaten şahane şarkılar be.

melodik death metal bunlarla güzel, bunlarla anlamlı, bunlarla kaliteli be. bu albümüne de bittik hamdolsun.

damage done albümü şarjları videosu;
devamını gör...

aldığım bir habere göre tutuklandığını öğrendim. şimdilik bir fotoğraf paylaşıyorum eğer gerçeklik payı varsa zaten haberlere de düşecektir. link

edit: tutuklama kararı kesinleşmiştir. detayları aktaracağım.
edit: uyuşturucuya özendirme suçundan tutuklanmıştır. ceza detayları hakkında bilgi yok şimdilik.
link
edit: dna örneği alındığı ve aleyna çakır davası da dahil olmak üzere tutuklu yargılanacağı bilgisi eklendi.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

alimallah
ayşegül aldinç .
devamını gör...

kıyısından köşesinden şiire bulaşmış bir insan olarak hakkında yalnız benim için bağlayıcı olacak birkaç cümleyle...

2018 dünya kupasında arjantin fransa’ya 4-3 mağlup olduğunda fransız benjamin pavard sonradan 2018 dünya kupasının en iyi golü seçilecek golü attığında twitterda fransız bir gazeteci golü içeren videoyu alıntılayarak tek bir kelime yazdı: poeme*. bu paylaşım o gün bu gole dair yazılanların içinde beni en çok etkileyen ve dahası insanlar tarafından da en çok beğenilen birkaç twitten biri olmuştu. bu tek cümleyi okuduğumda ben artık şiirin ne olduğuna dair sahici ve mantıklı bir fikre de sahiptim. şiir, bizim anlatmakta güçlük çektiklerimizin karşılığıydı. ne kadar çırpınırsak çırpınalım izahında eksik kaldığımız meseleleri tanımlamakta kullandığımız kaçış yolumuzdu. söz gelimi bizi sahiden etkisi altına alarak içimizde benzersiz hisler uyandıran bir tablonun karşısında dakikalarca durduktan sonra gördüğümüz/hissettiğimiz şeyi açıklamakta zorlanmış, sonra yutkunmuş ve şöyle demiştik: şiir gibi.

örnekleri uzatmanın söze katacağı çok bir şey olmadığı için ben başka bir misal vermeyeceğim. ama hayatımda ne zaman mükemmel, eksiksiz, kusursuz, övgüye değer bir şey gördümse gördüğümü izah etmekte zorlanıp kendimi “şiir gibi” derken buldum. üstelik daima büyüleyici bir güzellik için kullandım bu benzetmeyi. şiirin hakkını vermek için belki de lüzumluydu bu.

ve bana kalırsa şiirin binlerce yıldır durdurak bilmeyen varlığının sebebi de bu. insanoğlu varoldukça hissettiklerini anlatmakta aciz kalacak, aciz kaldıkça şiire başvurmaktan vazgeçmeyecek. şiir en çok aşkı odağına almasıyla aslında bu konuda bir ipucu da veriyor bana kalırsa. anlatmakta en çok güçlük çektiğimiz duygumuz hiç şüphesiz aşk. en çok boyun eğdiğimiz, en çok savunmasız kaldığımız, en çok hataya sürüklendiğimiz hissimiz. şiire en çok konu olan şeyin bizi kıskıvrak yakalayan bu his olması bence tesadüfle açıklanamaz. anlatamadığımız o yüce hissi anlatma çabasıyla daima şiire sığındık. en çok şiire. böylece şiir bütün anlatamadıklarımız içindeki en büyük hissimizin de mihmandarı oldu.

velhasılı o golden* sonra şiir benim için anlatamadıklarımın karşılığı olarak göründü. şiiri bir anlatma çabası olarak kullanmamız ise çok muhtemel insan olmanın içinde barındırdığı binlerce tezatın en cilvelilerinden biri olsa gerek. iyi ki şiir var. hasbelkader anlatabildiklerimiz ve asla anlatamayacaklarımız için.
devamını gör...

lgbt-i bireylere hakaret ve nefret içeren bir başlığı kaldırdığımız için lgbt-i düşmanı ilan edilmek üzücü.
böyle bir günün olmamasını geçtim; girilmiş olan tanımı olduğu gibi buraya bırakıyorum.


"benim fikrim olan ve uluslararası olması gereken gündür.

gün boyu bütün kerhanelerde erkekler çalışacak.

twitter bir günlüğüne binasını rengarenk yapıp, içeriyi pavyon yapacak.

sokağa azgın gaylar salınacak ve o gaylar sokaklarda gezen erkeklere tecavüz edecek.

şimdilik bu günle âlakalı projelerim bu kadar..."
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kelimeler sözler imgeler
bir çırpıda göz kırpıyor
sanki gel desem gelecekler
git desem gidecekler mi

kızmayın bana

kim bilir bir gün
kurtulursunuz benden

yine de bazılarınız
şanslı
özgürler

salıverdim sizi

biliyorum sizi
çok üzdüm ama
yalansız, çocukça,
sabırsız, masum
delice, tatlı
sadık

iyi ki varsınız...
devamını gör...

"darmadağın gövdemi, çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum."
devamını gör...

karşındaki insan ne kadar aptal olsa da dinleyip tepki vermiyorsan, fikirlerine saygı duyuyorsan artık insanlarla normal bir şekilde iletişim kurabiliyorsan olmuşsun demektir. ben olgunlaştığımı artık karşımdaki insana saygı duymayı öğrenerek kazandım. darısı bütün olgunlaşmamış armutların başına. göyneyin arkadaşlar lütfen.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim