artık yoruldum denilen şeyler
pandemi.
yirmili yaşlar.
hayat !
yirmili yaşlar.
hayat !
devamını gör...
31 denince gülen tip
hayvan gibi mizah. toplantida bile 31 gectiginde zor tutuyorum kendimi yas 28.
devamını gör...
mesut ol kampanyası
güncel borcu 4 milyar 719 milyon tl olan kulübün başlattığı kampanya. tünelin ucu nereye doğru çıkıyor görebilirsiniz. *
devamını gör...
covid 19'un anlatıldığı gibi bir hastalık olmadığı
size birkaç şey kelam etmek isterim bu konu hakkında... insandan insana ağrısı sızısı değişiyor evet, ayakta atlatan da var, makineye bağlanıp hastaneden geri gelemeyen de...
ben çocukluğumdan bu yana birçok kez hastanelere taşınmış bir insan olarak şunu söyleyebilirim ki, hayatımın hiçbir döneminde bu kadar ağrılı, sancılı bir hastalık geçirmedim. ilk başladığı zamanlar "geçecek umarım..." diye düşünürken, bir zamandan sonra *ki daha bu sabah* umarım çıkacak albümümü görebilirim diye ellerimi semaya kaldırdığımı biliyorum, siz siz olun bu hastalığın ciddiyetinin farkına varın.
ben çocukluğumdan bu yana birçok kez hastanelere taşınmış bir insan olarak şunu söyleyebilirim ki, hayatımın hiçbir döneminde bu kadar ağrılı, sancılı bir hastalık geçirmedim. ilk başladığı zamanlar "geçecek umarım..." diye düşünürken, bir zamandan sonra *ki daha bu sabah* umarım çıkacak albümümü görebilirim diye ellerimi semaya kaldırdığımı biliyorum, siz siz olun bu hastalığın ciddiyetinin farkına varın.
devamını gör...
piknik tüpü
balık,köfte,kızartma gibi kokan ve ocağı batıran yiyecekleri balkonda yapmamı sağlayan nesne.
pikniklerde bunu taşıyan hep aynı kişidir istisnasız.ucuz ve taşınması kolay olduğundan vazgeçilmezdir.
pikniklerde bunu taşıyan hep aynı kişidir istisnasız.ucuz ve taşınması kolay olduğundan vazgeçilmezdir.
devamını gör...
ateistlerin vatan haini olduğu gerçeği
bu ve benzeri başlıklar açan lüzumsuz asalakları çoğalmadan ayıklamanızı tavsiye ederim sayın sözlük yöneticileri.
bu başlıklar anayasaya göre suçtur ve insanları kin ve nefrete sürükler.
türkiye cumhuriyeti anayasasına göre:
madde. herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir. kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.
bu başlıklar anayasaya göre suçtur ve insanları kin ve nefrete sürükler.
türkiye cumhuriyeti anayasasına göre:
madde. herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir. kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.
devamını gör...
kafa sözlük
çaylakların da görünmesi çok hoşuma gitti. görüşlerimden nefret edilmesini görüşlerimin önemsenmemesine veya görülmemesine tercih ederim. ekşide favlayan veya yanıt yazan bile yoktu. hatta bildiğin çaylaklarla dalga geçecek başlıklar açıyorlar, üstüne de çaylaktan mesaj almayı kapatıyolardı. sanki yazar olmak büyük vasıf gerektiren bir şeymiş gibi.
edit: bak vasıf gerektirmiyormuş ben de yazar oldum (bkz: swh)
edit: bak vasıf gerektirmiyormuş ben de yazar oldum (bkz: swh)
devamını gör...
kaş pirsingi
piercingler içinde delim sırasında en az acı verdiğini düşündüğüm piercing çeşidi. delim esnasında dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. göz çevresi kılcal damarların yoğun olduğu bir bölgedir. bundan sebep delim esnasında kılcal damarların zarar görmemesi açısından piercing, kaş ile 90 derece açıyla değil de kaşınızın uç kısmına paralel olacak şekilde delinmelidir. kış mevsiminde deldirilmemesi tavsiye edilir, aksi takdirde kazaklarınız sizin için birer korkulu rüya haline gelecektir. iyileşmesi diğer piercinglere oranla birkaç ayı bile bulabilir. estetik açıdan göze hitap etmekte ve toplum tarafından pek de yadırganmamaktadır.
devamını gör...
ekşi sözlük
ekşi sözlüğün ne kadar kanser insanlarla dolu bir yer olduğunu anlamak için onu reddit ile kıyaslamanızı tavsiye ederim. ekşi sözlük, her yaştan ve her cinsten insan içeriyor ama ne hikmetse bu insanların hep en kanser olanlarını içeriyor. şöyle söyleyeyim, ekşi sözlük her açıdan bağnaz insanlarla doludur. kendisini modern gören insanlar bile aslında aşırı bağnazdır ama bağnazı oldukları değerler farklıdır sadece. ekşide insanlar diğerlerinin zevklerine saygı duymazlar, aksine diğerlerinin zevklerini kendileri için bir üste çıkma aracı olarak kullanırlar. mesela ezhel seviyor olun, ekşideki insanlar sizi aşağılarlar. ezhel dinlenir mi, ezhel kim a*k gibi triplerle kendilerince bir kast sistemi yaratmaya çalışırlar ve akıllarınca bu sistemde kendi zevklerine uymayan işler yapanları alt kastlara koyarlar. bu da kendilerinin bir çeşit ego şişirme yöntemidir. yani özetle, toksiklerdir. bakalım bu kafa sözlük denen yer de bir ekşi çakması mı çıkacak yoksa daha hoş ve anlayışlı insanlar mı göreceğiz?
devamını gör...
yeni nick
150 yaşında olduğumu söylediği için cimer kaydı oluşturmuştum. maddi ve manevi bu iftiranın beni çok zorladığını yazmıştım. hemen aradılar, müebbet ve idam etme arasında çok kararsız kaldık, ne dersiniz diye sordular. idam istedim, hemen idam kararı çıkarıyoruz dediler.
iyi bir insan olduğum için kendisini uyardım, durumu anlattım. birkaç gün önce bana şöyle bir mesaj göndermiş.
" merhaba. hiç uzatmadan konuya giriyorum hocam, 4 çocuğum var, 3 senedir dilendiriyorum, çok iyi randıman aldım şimdiye kadar. çocuklardan ikisi dilenmek için her tür ajitasyon ortamını yaratıyor ve sapsağlam. diğer ikisinin gözlerini askere gitmesinler diye bozdum, 6 numara astigmat. istiyorsan bir imza ile sana vereyim çocukları. ne dersin? boylece aramızda anlaşmış oluruz, kararı bozarız."
böbreksiz şekilde küvetin içinde uyanmak istemeyenler uzak durmalı. tehlikeli bir insan gibi görünüyor. açıkçası çok korktum ben.
bir yazar..
iyi bir insan olduğum için kendisini uyardım, durumu anlattım. birkaç gün önce bana şöyle bir mesaj göndermiş.
" merhaba. hiç uzatmadan konuya giriyorum hocam, 4 çocuğum var, 3 senedir dilendiriyorum, çok iyi randıman aldım şimdiye kadar. çocuklardan ikisi dilenmek için her tür ajitasyon ortamını yaratıyor ve sapsağlam. diğer ikisinin gözlerini askere gitmesinler diye bozdum, 6 numara astigmat. istiyorsan bir imza ile sana vereyim çocukları. ne dersin? boylece aramızda anlaşmış oluruz, kararı bozarız."
böbreksiz şekilde küvetin içinde uyanmak istemeyenler uzak durmalı. tehlikeli bir insan gibi görünüyor. açıkçası çok korktum ben.
bir yazar..
devamını gör...
meslek hayatınızda karşılaştığınız çarpıcı olaylar
hepimiz farklı meslekler icra ediyoruz, farklı mesailer yapıyoruz, farklı hayatlar yaşıyoruz. bunca çeşitliliğin arasında hepimiz farklı olaylara şahit oluyoruz. bu olaylar kimi zaman sadece anlık bir duygu değişimine sebep olurken kimi zaman aylarca rüyalarımıza giriyor, kimi zaman da hayatımızın yönünü tamamen değiştiriyor.
bu başlığın çıkış noktası munchausen sendromu başlığında yaptığım tanıma ilaveten anlatmak istediğim, bizzat yaşadığım ve kendimce çarpıcı bulduğum birkaç olayı anlatmak istememdi. sonradan düşündüm de, neden diğer portakalseverler de kendi yaşadıkları çarpıcı meslek hikayelerini anlatmasınlar? umarım bu başlık, henüz meslek seçimi yapmamış/mesleği eline almamış genç portakalseverler için de nelerle karşılaşabileceklerini önceden görebildikleri hikayeleri barındırır.
ilk hikaye:
munchausen sendromu ile ilgili tek bilgim yıllar evvel dersin birinde bir hocamın kısaca bahsettiği kadardı. ve ben ilk gerçek munchausen vakasını gördüğümde bunun öyle üstünkörü anlatılıp geçilecek bir şey olmadığını farketmiştim.
20'li yaşların sonlarında bir adam gelmişti acil servise, kucağında yarı baygın karısı ile. ben henüz toy bir öğrenciyim, koşuşturmaca içinde duyuyorum bütün olanları. adam eve geldiğinde kadını defalarca kusmuş ve yarı baygın halde bulmuş, hemen kucaklayıp arabayla acile getirmiş.
acilde koşuşturmaca başladı, kadının zehirlendiğine kanaat getirildi, midesi yıkandı vs.
hocanın odasında birkaç asistan doktor, hemşire ve ben vardım, kadın hastanın tedavisi bitirilmiş henüz taburcu edilmemişti. hoca ile asistanların konuşmalarına kulak kabarttım:
asistan doktor 1: hocam bu kadını daha önce de bu şekilde acile getirdi adam. acaba kadına bir şey yapıyor olmasın bilerek?
hoca: hasta kayıt dökümüne baktınız mı?
asistan doktor 2: baktım hocam, son 3 ay içinde 4 defa giriş yapılmış.
hoca: şikayetler hep aynı mı?
asistan doktor 1: aynı sayılır, çok benzer: neredeyse hepsinde kusmuş ve yarı baygın getirilmiş.
asistan doktor 2: polise haber verelim mi hocam?
hoca: kadınla ve kocasıyla ayrı ayrı konuşayım bi, sonra bakarız.
aradan zaman geçti, arada ne oldu ne bitti takip edemedim, zira o aralar acile hasta yağıyordu adeta. fakat sonradan öğrendim tüm hikayeyi: kadın, kocası onunla yeteri kadar ilgilenemediği için (adamın işleri çok yoğunmuş o sıralar ve şehir dışına gidip geliyormuş sürekli) ilgisini çekmek istemiş, ilk başlarda hasta numarası yapmış fakat kocasından yeteri kadar ilgiyi görememiş yine. ardından ilaçlar içmeye başlamış, bu da yetmeyince temizleyici kimyasallar içmeye başlamış. bu son gelişinde de kadının 1-1buçuk litre çamaşır suyu içtiğini farketmişler, sırf kocasının ilgisini çekebilmek için..
ilk karşılaştığım munchausen sendromu bu olsa da maalesef zaman içinde çok daha kötülerini gördüm. belki onları da başka zaman eklerim buraya.
bu başlığın çıkış noktası munchausen sendromu başlığında yaptığım tanıma ilaveten anlatmak istediğim, bizzat yaşadığım ve kendimce çarpıcı bulduğum birkaç olayı anlatmak istememdi. sonradan düşündüm de, neden diğer portakalseverler de kendi yaşadıkları çarpıcı meslek hikayelerini anlatmasınlar? umarım bu başlık, henüz meslek seçimi yapmamış/mesleği eline almamış genç portakalseverler için de nelerle karşılaşabileceklerini önceden görebildikleri hikayeleri barındırır.
ilk hikaye:
munchausen sendromu ile ilgili tek bilgim yıllar evvel dersin birinde bir hocamın kısaca bahsettiği kadardı. ve ben ilk gerçek munchausen vakasını gördüğümde bunun öyle üstünkörü anlatılıp geçilecek bir şey olmadığını farketmiştim.
20'li yaşların sonlarında bir adam gelmişti acil servise, kucağında yarı baygın karısı ile. ben henüz toy bir öğrenciyim, koşuşturmaca içinde duyuyorum bütün olanları. adam eve geldiğinde kadını defalarca kusmuş ve yarı baygın halde bulmuş, hemen kucaklayıp arabayla acile getirmiş.
acilde koşuşturmaca başladı, kadının zehirlendiğine kanaat getirildi, midesi yıkandı vs.
hocanın odasında birkaç asistan doktor, hemşire ve ben vardım, kadın hastanın tedavisi bitirilmiş henüz taburcu edilmemişti. hoca ile asistanların konuşmalarına kulak kabarttım:
asistan doktor 1: hocam bu kadını daha önce de bu şekilde acile getirdi adam. acaba kadına bir şey yapıyor olmasın bilerek?
hoca: hasta kayıt dökümüne baktınız mı?
asistan doktor 2: baktım hocam, son 3 ay içinde 4 defa giriş yapılmış.
hoca: şikayetler hep aynı mı?
asistan doktor 1: aynı sayılır, çok benzer: neredeyse hepsinde kusmuş ve yarı baygın getirilmiş.
asistan doktor 2: polise haber verelim mi hocam?
hoca: kadınla ve kocasıyla ayrı ayrı konuşayım bi, sonra bakarız.
aradan zaman geçti, arada ne oldu ne bitti takip edemedim, zira o aralar acile hasta yağıyordu adeta. fakat sonradan öğrendim tüm hikayeyi: kadın, kocası onunla yeteri kadar ilgilenemediği için (adamın işleri çok yoğunmuş o sıralar ve şehir dışına gidip geliyormuş sürekli) ilgisini çekmek istemiş, ilk başlarda hasta numarası yapmış fakat kocasından yeteri kadar ilgiyi görememiş yine. ardından ilaçlar içmeye başlamış, bu da yetmeyince temizleyici kimyasallar içmeye başlamış. bu son gelişinde de kadının 1-1buçuk litre çamaşır suyu içtiğini farketmişler, sırf kocasının ilgisini çekebilmek için..
ilk karşılaştığım munchausen sendromu bu olsa da maalesef zaman içinde çok daha kötülerini gördüm. belki onları da başka zaman eklerim buraya.
devamını gör...
lennykereviz
kerevizi severiz. yemeği de salatası da muhteşem olur. yazarı ise, daha da muhteşem olacağa benziyor.
hoş gelmiş yeni yazarımız.*
hoş gelmiş yeni yazarımız.*
devamını gör...
affetmek ile vazgeçmek arasındaki ince çizgi
"birini hiçbir zaman affedemeyeceğini anladığında ondan vazgeçersin.
o'ndan hiçbir zaman vazgeçemeyeceğini anladığında ise affedersin." *
o'ndan hiçbir zaman vazgeçemeyeceğini anladığında ise affedersin." *
devamını gör...
regl olmasından bahseden kadın
baş ağrısından nasıl bahsediliyorsa karın ağrısındam da bahsedilir, neden bahsedilmesin?
devamını gör...
pavlov'un göbeği
sen yetkili bir abiye benziyorsun sözündeki yetkili abi.
devamını gör...
beni bu koca şehirde yalnız bırakma
devamını gör...
2020'ye veda sözü
ben sende herhangi bir problem görmüyorum 2020. zaten sana söylenen laflar da popülist,içi boş şeyler çoğunlukla. tek suçlu var o da insanlık. hem doğanın dengesini hem de kendi dengesini bozan insanlar... böyle yaşamaya devam edersek salgınlar da bitmez ölümcül hastalıklar da.
devamını gör...
online eğitim
okulumun çok eksiği bulunan eğitim türü. kayıtlar doğru düzgün yüklenmedi,ses sorunu gibi teknik sorunlar da hiç eksik olmadı. sınav tarihlerini de düzgün ayarlayamadılar bu yüzden üstümüzde extra bir yük oluştu. zaten zor okuyorum birde bunlar olunca baya kahroldum.
devamını gör...


