çalıkuşu
iki kez okuduğum nadir kitaplardandır ki benim için çok zordur bu. osmanlı toplumundaki kültürel ve ekonomik çöküşü ve anadolu'daki yansımalarını bir kadının gözünden anlatan çok güzel bir romandır. köy öğretmenliği yapan bir kadının modernleşme ve çağdaşlaşma mücadelesi, aydın çocuklar yetiştirebilme çabası ancak bu kadar romantik anlatılabilirdi.
cumhuriyetler romantizme ve romantik sanatçılara çok şey borçlu.
cumhuriyetler romantizme ve romantik sanatçılara çok şey borçlu.
devamını gör...
eş cinsellerden nefret etme hakkı
hâlâ böyle başlıklar açıldığına göre şöyle açıklamam gerekiyor: eşcinsellik boy, kilo, göz rengi, ten rengi, cinsiyet vb. gibi kişiye atanmış bir özelliktir. eşcinsellik tercih değildir (kimse haklarının ihlal edilmesi, dışlanması, iş bulamaması ve insan yerine konulmaması uğruna bir seçim yapmaz). eşcinsellik bir hastalık değildir (bir iki tane makale okumayı beceren herkes bunu idrak edebilecektir diye umuyorum). eşcinsellik yeni var olmuş, özenti ya da moda bir şey değildir (antik yunan'dan osmanlı'ya dek eşcinsel bireyler vardı). eşcinsellik kimsenin karışmaya hakkı olduğu bir varoluş biçimi değildir (insanların özeline tecavüz etmeye meraklı psikopatları tenzih ediyorum). şimdi esas meseleye gelirsek nasıl ki kutsalınıza bir şey yapıldığında dünyaları yakıyorsunuz, islamofobik kişileri kınıyorsunuz, siyahi bireylerin yaşadığı haksızlığa karşı çıkıyorsunuz, kadın haklarına sahip çıkıyorsunuz (pek sanmamakla birlikte öyle olduğunu umuyorum), eşcinsel ya da herhangi bir lgbt bireyine karşı da ayrımcılık yapamazsınız. ne bu kişilerin varoluşsal özelliklerine ne de tavırlarına nefret kusamazsınız. öte yandan kimse demesin ki "lut kavmi helak oldu". bu ülke arap ülkesi de islam ülkesi de değil. burası laik bir ülke ve hâlâ arap masallarını önümüze serip "eşcinseller helak olacak" gibi zırvalıklar etmeyi kesin. 21. yüzyılda halen konuştuğumuz konu iki birbirini seven kişinin neyi yapmaktan hoşlandığı olmamalı. kimse kimseyi ayrıştırmak niyetinde olmamalı. bunca yıldır hangi çatı altında bir olunmuş ki? artık bırakalım nefreti, ayrıştırmayı ve saygısızlığı da herkesi olduğu ve olmak istediği gibi kabullenip hoşgörelim. tek çatı altında farklı dinler de diller de tenler de yönelimler de birbirini kınamadan varolabilsin artık. nefretin kimseye, hiçbir zaman ve hiçbir yerde faydası olmamıştır, olmayacak da. tek yol barış, sevgi ve hoşgörüdür; kim ne derse desin.
devamını gör...
normal sözlük'ün en muhteşem yazarı
kime göre, neye göre muhteşem? ben her çiçekten bal alan arı gibiyim... *
devamını gör...
antibiyotik direnci
gereksiz ve bilinçsiz kullanılan antibiyotik nedeniyle antibiyotiğin gerçekten gerekli olduğunda işe yaramaması demek. türkiye bu hususta uç noktada.
devamını gör...
kafede yalnız başına oturan insan
kafa dinleyen, düşünen belki de sadece sakince oturan ya da çayıyla, kahvesiyle; işiyle, gücüyle ilgilenen insandır.
devamını gör...
hiç yapılmadığı için gurur duyulan şeyler
tiktok u ciddi ciddi izlemek. enes batur vb youtuberları izlemek.
devamını gör...
histoloji
doku bilimi; canlı dokularının yapısını ve bileşenlerini işlevlerini baz alarak araştıran bilim dalıdır.
devamını gör...
kadınların erkekleri adam etmesi
buradaki "kadın", bir anne yada büyütme görevi üstlenen başka bir dişi olsa gerek. zira erkek büyürken edindiği prensipler çerçevesinde yaşar. sonradan olacak iş değil.
çok ağlarsınız kızlar, hiç denemeyin.
çok ağlarsınız kızlar, hiç denemeyin.
devamını gör...
arada sırada radyo yayını
yani uzun sözün kısası; hem entellik hem de trollük mevzusu bir kesim tarafından fazla ciddiye alınıp, fazla keskin çizgili algılanıyor. sonuçta da işte kişileri olumlu olumsuz yaftalayıp, belli bir kalıba sokup, aslında kendisinin o kalıplar içinde çırpınması sonucu kargaşa oluyor. herkese biraz daha relakslık diliyorum.
devamını gör...
pençe el
n.ulnaris'in seyri sırasında herhangi bir yerde hasarlanması sonucu oluşan deformitedir.
el herhangi bir cismi sıkıca kavramaya çalıştığında sağlam kısım olan elin lateralinde (1. ve 2. parmaklarda) pençeleşme görülür.
(bkz: kubital tünel sendromu)
el herhangi bir cismi sıkıca kavramaya çalıştığında sağlam kısım olan elin lateralinde (1. ve 2. parmaklarda) pençeleşme görülür.
(bkz: kubital tünel sendromu)
devamını gör...
uçmak varken neden kök salıyorsun
#742784 kuş ölür sen uçuşu hatırla.
devamını gör...
giden midir terk eden yoksa kalan mı sorunsalı
gelmeye cesaret edemeyen.
devamını gör...
kitap kargosu açmak
yine 250 lira gitti e mi? kitaplar çok pahalı dostlar, sanki diğer şeyler ucuzmuş gibi...
devamını gör...
herkes mahlasına yakışanı yapsın
çiçek açmasına açarım da alerjisi olan var olmayan var. havalar ısınsa yeter bence.*
devamını gör...
harry potter'daki büyüler
(bkz: zihnefend)
bir kişinin zihnini kontrol etmeye, aklındakilerle anılarına ulaşmaya yarayan büyüdür. kısaca karşıdakinin zihnine girme, zihnini ele geçirme de denebilir. snape'in harry'e kendini kapatmayı öğrettiği büyüdür.
bir kişinin zihnini kontrol etmeye, aklındakilerle anılarına ulaşmaya yarayan büyüdür. kısaca karşıdakinin zihnine girme, zihnini ele geçirme de denebilir. snape'in harry'e kendini kapatmayı öğrettiği büyüdür.
devamını gör...
atacama çölü
şili'de bulunan ve havasının müsaitliği nedeniyle birçok büyük teleskobun inşa edildiği çöl.
atacama'dan, vlt adlı teleskop dizisini de içeren bir manzara:
atacama'dan, vlt adlı teleskop dizisini de içeren bir manzara:
devamını gör...
doğrusunu unutturan sözler
mekanik center olsun.
devamını gör...
diyojen (yazar)
aynı zamanda formata uygun ve bilgi dolu tanımlarıyla sözlüğe renk veren yazar.
yeni keşfettim sevgili diyojen'i, ''kendisi hakkında'' nickaltı girilmemesine şaşırsam da, bu başlangıç olsun*.
keyifli sözlükler dilerim.
yeni keşfettim sevgili diyojen'i, ''kendisi hakkında'' nickaltı girilmemesine şaşırsam da, bu başlangıç olsun*.
keyifli sözlükler dilerim.
devamını gör...
brahma
hinduizm'in yaratıcı tanrısı, bu tanrının da dört adet başı varmış. aslında zamanında beş tane başı varmış ama birini ne yazık ki yok edici tanrı (bkz: şiva) kesmiş.
devamını gör...
17 şubat 2021 uludağ'da intihar eden doktor
bu mobbing olayı iyice çığrından çıktı.devletin kurumundaki her yönetici,müdür,müdür yardımcısı vb insanlar sanki kurum babasının malıymış gibi davranmaya başladı. kafasına göre altına emir vermek, altındakiyle istediği şekilde konuşabileceğini düşünmek gibi şeyleri rahatça yapabiliyorlar. burada sendikalara da önemli görev düşüyor ama sendikalar açıkçası hükümet yalakalığı yapmaktan görevdeki vatandaşı korumaya enerji bulamıyorlar.biatçılık ülkemizi sarmış durumda.kimi gücü yeten kendi adaletini sağlıyor bu sefer üste karşı şunu bunu yaptı diye mesleğinden atılıyor ya da sürülüyor.malesef bu düzenin değişmesi gerekir
devamını gör...