zamanında bitik aküsüyle vurdura vurdura yer yer de su kaynata kaynata doğu batı kilometrelerce yol yaptırmış, yer yer yolda bırakmış, egsozunu açtırdığınızda o minicik motordan beklenmeyecek gürültüye sahip, harley davidsonun eski tasarımcılarından johny pag tarafından tasarımına mesai harcanmış çinli motosiklet.

aynı motosikletin 350 ve 400cc lik modelleri de vardır. 250 ve 350 cc karbüratörlü olup 400 cc olanı enjeksiyonludur.

basit bir tasarımı vardır ve eli anahtar tutan pek çok insan ufak tefek sorunlarını giderebilir ya da yolda kaldığınızda bazı şeylere müdahale edebilir.

devir kesicisi bulunmadığından belli bir süratin üzerinin zorlanmaması gerekir zira krank milini kırar yolda çekici beklemek zorunda kalabilirsiniz.

görüntü yakışıklıdır. fotoğraf çektirmek isteyeni mi ararsınız kırmızı ışıkta camı açıp "abi harley mi bu ¿" diye soranı mı ararsınız sizi epey sosyalleştirebilir.

önde çift arkada tek disk frenleri vardır fakat çok güven vermez dikkatli olmak gerekir. zira cüssesine göre beygiri düşük ama torku yerindedir tabii ki boyun kopartmaz ama çeviktir cüssesine göre.

bakım ister ve nazlıdır. fakat bakımlarını aksatmayıp sakin kullanınca üzmez. zorlarsanız ortaya hiç aklınıza gelmeyecek zibilyon problem üretir.

2 silindir paralel motoru vardır. her ne kadar titreşimi azaltan bir balansörü olsa da belli bir süratten sonra böbrek taşı falan bırakmaz. her ne kadar 2013 sonrasında balansör eklemişse de o titreşim olmazsa olmazdır. gerçi cruiserlar doğası gereği titrer ya neyse o da başka konu.

sele rahatsızdır hem sürücü hem de artçı için ve süspansiyonları serttir. iyi bir lastikle kendi ölçütlerinde ciddi yol tutar fakat yolda üzerinden geçtiğiniz ağaç yaprağının kaç ay evvel oraya düştüğünü bile bilirsiniz.

100 kilometreye kadar keyifli bir sürüş sunar. 120 kilometreye kadar ayaktan titreşimler gelmeye başlar 120 sonrası eller de titrer 130 sonrası aynadan gelen herhangi bir cismi tanımlayamadığınız için ufo falan zannedebilirsiniz.

kronik şanzıman problemi vardır. bereket parçası ucuz olduğundan çok can yakmaz. 10 gün çalışmayınca akü bitirme huyu vardır. fakat şase epey sağlamdır.

gösterge kısmı old school cruiser mantığıyla fukara taraftadır. sadece hız, sinyal, hararet ve boş vitesi görürsünüz. yakıt deposunda vanası mevcuttur. depo 14 litre kadardır 3 litresi yedek depodur. uzun yol sakin kullanımda 3-3.5 litre yakar 100 kilometrede. allah ne verdi diye yüklenince 6 litreyi gösterebilir.

başlangıç için iyi alternatiflerdendir. anahtar tutmayı ve bakım yapmayı öğretir bu sebeple de sizi sürücüden ziyade motorcu yapma ya da motordan tiksindirme ihtimali vardır. ilk göz ağrısıdır üzerine başka gül koklanmışsa da satılmasına gönül razı gelmediğinden arada bir tekrar yollara çıkılasıdır.
devamını gör...

böyle sembolizm kullanan filmleri oldum olası çok sevmişimdir, bir süredir bu filmle ilgili yayınlara bakıyorum, hâlâ tam olarak anlayabilmiş değilim bu seride ne anlatıldığını.filmle ilgili ogrendigimher bilgide filmden yaptığım çıkarım değişiyor, şuanda anladığım kadarıyla bu serinin vurgulamak istediği birkaç şey var ve bu şeyler bizi robotlardan ayıran insansı özelliklerimizin neler olduğu( ne kadar güzel olduğu demiyorum çünkü bu konuda bir taraf tutulmuyor seride bence).ayrica bence seride ajan smithin dönüşümü çok önemli çünkü nasıl ki biz insanlık olarak bizden daha üstün olan insansı makineler geliştirdiysek, makinelerde istemedende olsa kendisinden üstün olan makinemsi bir insan olan ajan smith'i geliştiriyor.aslinda tum seri boyunca insan bedeninin kirilganligindan azade ve makinelerin tekduzeliginden, ve sezgi eksikliğinden uzak bir üstinsan yaratimi sürecini görüyoruz.bu süreçte ajan smith neonun verilerini topluyor ve insan aklını çözüyor aslında.sonuc olarak hâlâ bu seriyi çözemedim o yüzden ama şöyle oldu ama ajan smith aslında virüs falan demeyin çünkü the matrix tam bir sanat eseri ve sanat eserlerinin en önemli özelliği herkes tarafından farklı algılanması onlarii güzel yapan ve insanların ortak paydada birleşmesini yanı sanatın evrensel olmasını sağlayan bu.
devamını gör...

pazar akşamı fena gitmeyecek ali lidar şiiridir.

ben seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil
nükleer denemeler kyoto sözleşmesi küresel ısınma falan.
belki sen çok küçüksün belki benim ruhum ölü
biraz nietzsche biraz kant kafan karışmış belki
parlıamanet'i de bozdular tutunacak dalımız mı kaldı?
pavyonda tanıdığım bilge bir pezevenk vardı!
kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derdi.
iyi kitaplar okudum bir boka yaramadı..

ben seni severim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum
durduk yere başımıza saçma sapan bir aşk çıkar
sinemaya gitmeye ele ele tutuşmaya falan kalkarız
işin yoksa çiçek al,saç tara, parfüm sık.
küsmesi,barışması,ayılması,bayılması
hatta eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması
meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı!
güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi.
bir sürü güzel kadın girdi hayatıma
hepsi ağzıma sıçtı..

ben seni severim belki de rabbim buna hazır değil.
her şeyin güzelini sever o ideal birliktelikler ister
seninle benim yan yana oturacağımız çekyata
ne ilahi adalet sığar ne de diyalektik..
içime çöreklenmiş sığ bir sığır var benim.
ben seni severim sevmesine de
iş çıkarmasana şimdi ne gerek var güzelim..
devamını gör...

akp'li z kuşağı olması çok korkunç değil mi ya?
devamını gör...

ben korkularımdan koşarak uzaklaşma taraftarıyım açıkçası.
devamını gör...

doğdum gördüm gitmeliyim
devamını gör...

şuraya iliştirdim..ikinci yeninin dokusuna hayranlar alabilir.

şiirin deniz kıyısındaki sesi//
denize atılmış şiirdir bence
yurtsayan,
yurdu bilinmeyen bir yıldız.

şiirin deniz kıyısındaki sesine bırakılmış ölümdür..
yanacak sarayların kestiği bir,
yarım ay.

ece ayhan_

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ölmek üzere olan bakterilerin arkasında bıraktığı ve diğer bakterilerin ortamdan uzaklaşıp kendilerini korumalarını sağlayan kimyasal maddeye, bilim insanları tarafından verilen ad. ölecek olan bakterinin bu davranışı, kalan topluluğun hayatta kalmasını sağlıyor.
devamını gör...

kendisi türk rock/anadolu rock janrasında mihenk taşı görevi gören bir isimdir. moğollor, dervişan, apaşlar ve kardaşlar gibi birçok grupta bulunmuş, bu gruplarla türk rock müziğine güzide parçalar kazandırmıştır. bunun dışında kendine has bir kişiliği vardır #50448 no'lu entry de bahsedildiği gibi. solcu olmuş, sürgün edilmiş, allah-u yar adlı şarkı seslendirmiştir. kendi dönemdaşı ve dostu olan barış manço kusursuz gelir bana ama cem karaca'nın bu çalkantılı hayatı, yaptığı hatalar (kime göre neye göre tabii) hep kendimi ona daha yakın hissetmemi sağlamıştır. "manço mu karaca mı?" geyiğinde de cevabım bu yüzden hep cem karaca'dır cem babadır.
devamını gör...

adamın ülkücülüğüne dem vurulmuş twitter'da fakat kadına şiddetin faşisti, solcusu olmaz. kadına dünyanı dar eden, onun hayatına kast eden caniler her yerde. tüm bu caniliklere sebep olan şey ise iliklerimize kadar işlemiş olan erkeklik algısıdır. bu algı bizim en büyük düşmanımız önce bu algı ile mücadele etmek gerekir. bu yoz kültürden ve eril ahlaktan arınmanın yollarına kafa yormak gerekir. toplumsal olarak yapamıyorsak bile bireysel olarak bu işe baş koyup potansiyel canilikten insanlığa adım atmamız gerekir. kurtuluş yalnızca erkeklerin değişmesi ile olabilecek bir şey değil, kadın-erkek hep beraber bununla mücadele etmemiz gerekiyor. çünkü bu algının yeniden üretiminde kadınların da hatası var, nasıl olmasın ki hepimiz aynı leş toplumda doğup, büyüyüp, gelişiyoruz. selam olsun kendini bu algıdan uzak tutmayı başarıp insan olabilenlere.
devamını gör...

dünyada 'gövdesinden meyve veren ağaç' olarak tanınan jabuticaba ağacı en çok brezilya'nın sulak alanlarında yetiştiriliyor. brezilya'dan sonra en çok yetiştirildiği ülkeler arasında paraguay ve arjantin bulunuyor.görüntüsüyle şaşırtan bu ağacın çiçekleri ve meyveleri ağacın hem dallarından hem de gövdesinden çıkıyor.

aglomerat büyüme' olarak anılan bu büyüme şekli nedeniyle ağaç, diğer birçok ağaç türüne göre çok daha fazla meyve veriyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu nasıl bir yokluksa artık..
şu hayatta ya da şu ülkedeki nadir güzel şeylerden biridir.

tee ne zaman kedi kumu almıştım, birden fazla. bir tanesi gelmemiş.
ben de unutmuşum. sonra dedim ki nooldu ya bizim kedi kumu şunlarla bir iletişime geçeyim.
neyse bir çözüm yolu sağladılar. dediler ki sen bizi ara tekrar.
unutmuşum. zenginim ya umurumda değil. dedim ki bir şansımı deneyeyim bu saatte, belki ararlar.
nitekim aradılar.

efendim satıcıya yazılmış, satıcı dönmemiş. biz size a'dan z'ye garanti kapsamında paranızı iade edelim.
dedim olur. başka seçenek yok zaten.
o arada ne oldu dersiniz?
müşteri temsilcisi demesin mi aykut bey nasılsınız, hayat nasıl gidiyor diye.
dedim siz benim sözlük hesabımı nereden biliyorsunuz?
dedi ki tanımlarınızın hayranıyız efendim aralarda okuyoruz. ama oy veremiyoruz şirket politikası.
yaa dedim amazon işte müşteri memnuniyetine ne kadar önem veriyor, eksik olmayın dedim.

şaka bir yana arkadaş müşteri temsilcisi sohbet eder mi hal hatır sorar mı?
soruyormuş efendim. çözüm bulmaları hele ki hızlı ve tatminkar çözüm bulmaları yeterliyken bir de müşterinin hatırını soruyorlar.

keşke her yer amazon olsa.

erdal sana soru bil bakalım ben amazonla nasıl tanıştım?*
devamını gör...

99 depremini yaşamış olanlarda kalan bir araz. mesela dün eşimle bir yere yemek yemeye gittik, koltuklar birleşik olduğundan arkadaki adam sürekli koltuğu salladıkça biz de sallandık. eşimin verdiği ilk tepki "kalk deprem oluyor" oldu. ben de bir anda irkildim ama durumu çözünce "yahu dur arkadaki adam sallıyor" dedim de rahatladık. evet, her ikimiz de 99 depreminin yaşattığı o duyguyu halen hafızamızdan silebilmiş değiliz.
devamını gör...

sözlüğümüzün minnoş trollü.
çok tatlı ama.
böyle yanaklarını sık, penpiş penpiş et
devamını gör...

bir çeşit çulsuz viskisi olabilir, köşe başı içkisidir, cepte taşınır... çayla, kahveyle karıştırınca güzel olur. kışın yapılacak belki de en güzel şeydir. kış aylarında kaloriferin yanında yağan karı izleyerek, bir elinizde sarma tütününüz, diğer elinizde ise kahve ve kanyağınız.
devamını gör...

mobile.twitter.com/monstern...

böyle bir paylaşım yapmışlar.
devamını gör...

cephe gerisinde olan ve silah kullanılmayan psikolojik savaşa verilen ad.
1945-1990 tarihleri arasında sscb ile abd arasında soğuk savaş dönemi yaşandı.
devamını gör...

sonunda bu başlığı bana açtıran insandır.

hiç mi utanmanız yok!
böyle çok tutarsızım demek aklınıza gelmiyor mu?

yani hem islam ile ilgili başlıklarda varsınız, hem ağzınız bozuk, hem de kusura bakmayın ama abazasınız.

sorsanız e biz dindarız kardeşim, dinimiz mükemmel! eyvallah dinimiz mükemmel de, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!!!

kusura bakmayın ama sizin gibiler yüzünden bu haldeyiz! müsebbiplerden biri de sizsiniz!

böyle olmayan müslümanlar yok mu? var tabi ama bence azlar ya da kötü örnek göze batıyor...
devamını gör...

bir alejandro zambra kitabıdır.

deneme ve eleştiri kitapları okumayı her zaman çok severim. çünkü bir romandan öğrenebileceğimden fazlasını öğrenirim bu tür kitaplardan ve elbette deneme ve eleştiri kitapları beni yeni yazarlarla ve okunması gereken yepyeni romanlarla, farklı ülke edebiyatları ile tanıştırır.

alejandro zambra okumamak isimli kitabını eleştiri ve deneme tarzında yazmış. kitabın ilk bölümündeki yazıları yazarın edebiyat ve edebiyat eserleri üzerine yazdığı eleştirel denemelerden oluşuyor. bu bölümde bolca yazar ve eserle tanışmış oldum.

ikinci bölüm yazarlar ve eserleri hakkında kişisel deneyimlerinden ve gözlemlerinden damıtılmış denemelerden oluşuyor. özellikle bu bölümde latin amerika edebiyatını sandığım kadar iyi tanımadığımı öğrendim.

son bölüm ise yazarın kendi kitapları, bu kitapların ortaya çıkış aşaması, yazılırken yaşananlar, filme çekilen bonzai isimli kitabının senaryolaşma aşaması üzerine. bu bölümle de yazarla ilgili ilk ağızdan bilgi almak mümkün oluyor.

alejandro zambra okumak her zaman büyük bir keyif. ben denemelerin sohbet üslubunda yazılmasını her zaman tercih ederim ve zambra da tam böyle yapmış. iyi ki de öyle yapmış.
devamını gör...

ı don't know anything my friend, ı am tayyibist.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim