gereksiz yere para verilen tatlılar
tatlıya verilen hiçbir para gereksiz değildir, tatlı tatlıysa. güzel bir keşkül için bir yemek parası dökebilirim.
devamını gör...
normal sözlük'te moderatörler seçimle belirlensin kampanyası
her kuşu öptük bir leylek kaldı demekle yetindiğim hede.
devamını gör...
homofobi
hemcins olan iki insan romantik ilişki kuruyor. bunun kime ne zararı var.
t: anlamsız durum.
t: anlamsız durum.
devamını gör...
yolda yürürken durduk yere gülen insan
kendimi yolda bir şeyler düşünerek oyaladığım için benim bu. artık maskeden çok belli olmuyor zaten.
devamını gör...
tam kapanmanın bir hafta daha uzama ihtimali
asıl merak edilenin tam kapanmanın ne zaman yapılacağı.
zira ben tam kapanan görememekteyim.
zira ben tam kapanan görememekteyim.
devamını gör...
rte'yi sevmeyip köprüsünü tünelini kullanan tip
ironi nedir nasıl yapılır başlığının altına yazılacak olan entry. şayet gerçekse hiç komik değil.
devamını gör...
çocuksuz restoran
çocuklu ailelerin kendilerine küfür edilmişçesine tepki gösterdiği, çocukların alınmadığı restorandır.
çocuklu aileler! inanmayacaksınız ama istisnalar haricinde herkes çocuk yapabiliyor o yüzden sizin çocuğunuz dünyanın son harikası değil. restoran çocuk kısıtlaması koymuşsa demek ki çocuklara uygun olmayan bir konsepti vardır ya da müşteri potansiyeline uygun bir mekan düzenlemesi yapmıştır. çocuklu aileler! gidebileceğiniz bir sürü yer var biliyor musunuz? oradaki restorana gitmeyiverin. ayrıca kimse sizi ayrıştırmıyor gerçekten. keşke çocuklarınızın geleceğini, gideceği restorandan daha çok düşünseniz.
çocuklu aileler! inanmayacaksınız ama istisnalar haricinde herkes çocuk yapabiliyor o yüzden sizin çocuğunuz dünyanın son harikası değil. restoran çocuk kısıtlaması koymuşsa demek ki çocuklara uygun olmayan bir konsepti vardır ya da müşteri potansiyeline uygun bir mekan düzenlemesi yapmıştır. çocuklu aileler! gidebileceğiniz bir sürü yer var biliyor musunuz? oradaki restorana gitmeyiverin. ayrıca kimse sizi ayrıştırmıyor gerçekten. keşke çocuklarınızın geleceğini, gideceği restorandan daha çok düşünseniz.
devamını gör...
hedonik adaptasyon
insanların iyi ya da kötü, yaşamlarındaki her türlü değişikliğe uyum sağlama sürecine hedonik adaptasyon denir.
brickman ve campbell’in tanımına göre hedonik uyum, insanların hem iyi hem kötü olaylara uyum sağlama eğilimini ve bir süre sonra aynı mutluluk seviyelerine geri dönmeleri olarak açıklanmış.
örneğin brickman, yaptığı çalışmalarda piyango kazanan insanların diğerler insanlar ile karşılaştırıldığında sadece biraz daha fazla mutlu olduklarını göstermiş, yaşamlarında onları mutlu edecek olaylar yaşayan kişilerin belli bir zaman sonra eski mutluluk seviyelerine geri döndüklerini belirtmiştir. aynı şekilde kayıp veya hastalık gibi olumsuz olaylar yaşayan kişilerin de bir süre sonra bu gibi durumlara adapte olduğunu ve mutluluk seviyelerinin bu olaylardan öncekine benzer seviyeye geldiğini söylemiştir.
yani brickman, kişinin duygularının mevcut yaşam koşullarına uyum sağladığına ve mutluluk ve mutsuzluğun insanların yaşamlarındaki değişikliklere verdiği kısa süreli tepkiler olduğu görüşünü savunmuştur. aslında insanların bir bakıma ‘boşu boşuna’ mutluluğu aramaya devam ettiğini savunmuştur.
hedonik adaptasyon için aynı zamanda koşu bandı benzetmesini kullanmıştır. buna göre hedonik adaptasyon ile, yürüyüş veya koşu hızımızı bantın hızına uydurduğumuz gibi, duygu durumumuzu da yaşamın koşullarına göre ayarlarız.
hedonik adaptasyona göre insanların mutluluk hissi günden güne ve bazı koşullara ve yaşantılara bağlı olarak değişse bile herkesin sabit ve ortalama bir mutluluk seviyesinin olduğu, bu nedenle anlık duygu değişikliklerinden sonra bu seviyeye geri döndükleri görülüyor.
brickman ve campbell’in tanımına göre hedonik uyum, insanların hem iyi hem kötü olaylara uyum sağlama eğilimini ve bir süre sonra aynı mutluluk seviyelerine geri dönmeleri olarak açıklanmış.
örneğin brickman, yaptığı çalışmalarda piyango kazanan insanların diğerler insanlar ile karşılaştırıldığında sadece biraz daha fazla mutlu olduklarını göstermiş, yaşamlarında onları mutlu edecek olaylar yaşayan kişilerin belli bir zaman sonra eski mutluluk seviyelerine geri döndüklerini belirtmiştir. aynı şekilde kayıp veya hastalık gibi olumsuz olaylar yaşayan kişilerin de bir süre sonra bu gibi durumlara adapte olduğunu ve mutluluk seviyelerinin bu olaylardan öncekine benzer seviyeye geldiğini söylemiştir.
yani brickman, kişinin duygularının mevcut yaşam koşullarına uyum sağladığına ve mutluluk ve mutsuzluğun insanların yaşamlarındaki değişikliklere verdiği kısa süreli tepkiler olduğu görüşünü savunmuştur. aslında insanların bir bakıma ‘boşu boşuna’ mutluluğu aramaya devam ettiğini savunmuştur.
hedonik adaptasyon için aynı zamanda koşu bandı benzetmesini kullanmıştır. buna göre hedonik adaptasyon ile, yürüyüş veya koşu hızımızı bantın hızına uydurduğumuz gibi, duygu durumumuzu da yaşamın koşullarına göre ayarlarız.
hedonik adaptasyona göre insanların mutluluk hissi günden güne ve bazı koşullara ve yaşantılara bağlı olarak değişse bile herkesin sabit ve ortalama bir mutluluk seviyesinin olduğu, bu nedenle anlık duygu değişikliklerinden sonra bu seviyeye geri döndükleri görülüyor.
devamını gör...
iç sesi susturamamak
otur şöyle iki dakika konuşalım.çay içer misin? işte her şey böyle başlıyor sonra susmuyor. bilerek çay, çorba muhabbetine giriyorum hiç dikkati dağılmıyor. sohbet koyulaştıkça koyulaşıyor. deli midir nedir? bak yine çenesi düştü. bir susmadın be bu da kafa be canım.*
devamını gör...
sosyal medya hesabını kapatmak
üç gün önce yaptım ben bunu. iyi halt ettim. evet. afferin bana, korona içimden geçti, yaşam hevesim cücük kadar kaldı.
son bir aydır bayat ve renksiz hayatımda kendimle giriştiğim kavgada yenildim.depresyonun bu safhası iliklerime kadar işledi.
çok safça olacak ama o herkesin dilindeki ‘yaa bunlar da ne sahte hayatlar pazarlıyor’ sığlığı değil bu. bir vazgeçiş serüveni.
pilim bitti lan dedim ve ‘’buralar hep küfür sansürü’’
küfür rahatlamasından sonra, dandun kapattım alayını.
bir sözlük kaldı.
son bir aydır bayat ve renksiz hayatımda kendimle giriştiğim kavgada yenildim.depresyonun bu safhası iliklerime kadar işledi.
çok safça olacak ama o herkesin dilindeki ‘yaa bunlar da ne sahte hayatlar pazarlıyor’ sığlığı değil bu. bir vazgeçiş serüveni.
pilim bitti lan dedim ve ‘’buralar hep küfür sansürü’’
küfür rahatlamasından sonra, dandun kapattım alayını.
bir sözlük kaldı.
devamını gör...
asla istenileni yapmayan kuaför
saç kesimi olsun, makyaj olsun, sakal biçimi olsun yok allah yok, kendi bildiğini okur. nasılsa elinin altındasınızdır hadi ters bir şey söyleyin de bakın kaşınıza nasıl giriyor!
devamını gör...
biraz soluklan yiğidim
günün şiiri başlığına paylaşacağım şiir daha önce paylaşılmış mı diye göz atıp beğendiğim şiirleri oylarken karşıma çıkan ve boş bulunduğum için beni güldüren sözlük bildirimi. ne yalan söyleyeyim seviyorum bu sözlüğün verdiği ayarları .*
devamını gör...
lgbt
renkli kişiliğim ve ben biraz rahatlayıp şu şarkıyı dinlemenizi istiyoruz.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
kafa sözlükteki en sevdiğim başlık bu başlıktır.
alın size itiraf.*
nedense çoğu yazarlarin iyi kötü birçok itirafını okuyunca bazen aşırı üzülüyor bazen de aşırı mutlu oluyorum. ıtiraflara bağlı anlayacağınız.
alın size itiraf.*
nedense çoğu yazarlarin iyi kötü birçok itirafını okuyunca bazen aşırı üzülüyor bazen de aşırı mutlu oluyorum. ıtiraflara bağlı anlayacağınız.
devamını gör...
kaynanaya anne kayınbabaya baba demek
nişanlılık döneminde yavaş yavaş demeye başlayıp evlenince de alıştığım bir durum. evet insanın anne-babası bir tanedir, asla muadili olamaz ama bu biraz da kültürel bir durum. esas zor olan, kendi annenin ve babanın yanında onlardan bahsetmektir. yanlışlıkla annenin yanında kayınvalideden bahsederken ağzından "annem de şöyle yaptı" gibi bir ifade çıkarsa annenin yüzü buruluyor haklı olarak *.. ama bunun da çaresi var, annemlerin yanında onlardan bahsederken "ayşe anne"/ "ahmet baba" diyorum *. hatta telefonumda da öyle kayıtlılar.
edit: artık etrafta direkt anne baba demek istemeyenlerin yüzlerine karşı da "ayşe anne"/ "ahmet baba" olarak hitap ettiklerini görmeye başladım. belki de zamanla bu hitap şekli daha çok benimsenir kim bilir..
edit: artık etrafta direkt anne baba demek istemeyenlerin yüzlerine karşı da "ayşe anne"/ "ahmet baba" olarak hitap ettiklerini görmeye başladım. belki de zamanla bu hitap şekli daha çok benimsenir kim bilir..
devamını gör...
28 şubat normal sözlük darbesi
biz bu yola portakallarımızın kabuğunu kesip çıktık kimse bizi bu yoldan alıkoyamaz!
tek sözlük, tek admin, tek logo, tek dava!
tek sözlük, tek admin, tek logo, tek dava!
devamını gör...
bakkaldan alışveriş yapmayan insan
para üstünü hiç sakız olarak almamıştır.
devamını gör...
taze ot görmüş eşek gibi sırıtmak
t: "keyif veren bir durum karşısında bön bön gülmek" anlamına gelen deyim. mevzu yine gariban eşeklere patlamış.
"+" kişisi gelir ve gökyüzüne bakmakta olan "-" kişisine sorar:
+o'lum ne lan öyle taze ot görmüş eşek gibi sırıtıyorsun?
-abi, şu buluta bak, ne şekil dimi a**, sigaraya benzemiyo' mu? ehehe
+...
-...
"+" kişisi gelir ve gökyüzüne bakmakta olan "-" kişisine sorar:
+o'lum ne lan öyle taze ot görmüş eşek gibi sırıtıyorsun?
-abi, şu buluta bak, ne şekil dimi a**, sigaraya benzemiyo' mu? ehehe
+...
-...
devamını gör...
lcw patronunun hükümeti uyarması
lcw; farklı fiyat, kalite ve sosyal kesimlere hitap eden ürünleriyle piyasada çok etkin. tamamen yerli sermaye olmasının yanısıra üretim noktasında, bir çok şehirde ciddi istihdam sağlıyor. lcw'nin fiyatları yükseltmesi, hepimizin bundan etkileneceği anlamına gelir.
devamını gör...
