beni maziye götüren, pek duygulandıran ve hazırlayanın ellerine sağlık dediğim video. hayatım olağan akışında, her şeyden habersiz bir şekilde seyrederken, tam olarak 20 kasım 2020 tarihinin akşam 9'u 5 geçesinin 37. saniyesinde kafa sözlük'e kaydolmamla hayatımın büsbütün değişeceğini nerden bilebilirdim ki? gelir gelmez de modluğu kapmıştım. aha bunlar da kanıtları: #41441, #41465 işte o gün hapı yuttuğum gündü. kırmızı hapı yani. üç aydan bu yana ne badireler atlattık bir bilseniz. bir tanesini hep birlikte izleyelim:

devamını gör...

-öncelikle doğum tarihiniz, tuttuğunuz takımın kuruluş yılı ya da isminiz nickinizde olmasın. illaki olacak diyorsanız şifrenizde bunlarla alakalı şeyler olmasın.
-ünlü birinin ismini ya da mahlasını alabilirsiniz. mesela: slash, donald trump, angelina jolie...
-bir dizi ya da film karakterinin ismini alabilirsiniz. (bkz: ben)
-boşluk kullanın. ismi çok ve birleşik kelimelerden oluşan yazarların nicki hem akılda kalıcı olmuyor, hem de zor okunuyor.
-iyice düşünün. acele etmeyin. tek hakkınız var.
-eski bir reklamla ilgili olabilir. mesela: tüylü bamya ya da fırat boru reklamı gibi.
-sadece kendinizin anlayabileceği bir isim seçmeyin. sokaktan geçen birine söylediğinizde nickinizin anlamını bilmesi ve espirisini anlaması önerilir.
-bir atasözünü veya deyimin kelimelerini değiştirebilirsiniz. mesela: damlaya damlaya çöl olur ya da bir elin nesi var iki elin çişi var gibi.
-son olarak sallamasyon nickler seçmeyin.
mesela: haykur ya da estiri gibi...
not: bu entry nick fikri vermek için değil, nasıl nick seçileceği hakkında yardımcı olmak için yazılmıştır.
devamını gör...

egzistansiyalist ne ahlaki değerlere ne de tanrıya inanır; fakat insanın vicdanının olduğunu, iyi bir iş yaparsa onu güzelleştirdiğini, teskin edip huzurlu kıldığını ancak kötü işin vicdanı sızlattığını söylüyor. burada bir soru gündeme geliyor: vicdan varlığın mı yoksa mahiyetin, özün, niteliğin, sıfatın mı bir parçasıdır? açıktır ki özün,mahiyetin bir parçası. insan mahiyet ve sıfatlarda değil varlıkta müşterektir...

ali şeriati'ye göre albert camus teslim oluyor; fakat hayatı kötü bilen sartre acıklı bir tarzda hayata bir anlam vermek için çabalıyor, âlemde olmayan mefhumu oluşturmak istiyor, ama olmuyor

neden başarılı olamıyor: çünkü kendi hayatından daha yüksek ve daha kutsal bir merkeze ve mutlak bir hakikate inanan insan kendini feda eder. fakat kendi mutlak özgürlüğüne ve benmerkezciliğe, kendini ölçü almaya inanan -kendini hiç bilen- bir insan, acaba başkaları -onları da hiç biliyor- için böyle bir fedakarlık yapar mı?

ideolojilerde dert, aşk, eylem üçlüsü olmak mecburiyetindedir. zira olmazlarsa başarı elde edemezler. kalıcılık yakalayamazlar.
dert insanın veya ideolojinin aklına takılan herhangi bir sorun, yeryüzündeki bir bozukluktur.
aşk ise bu sorunu ve bozukluğu gidermek için insanın yapıştığı ideoloji veya felsefe akımıdır veya ideolojinin bunu gidermek için ortaya attığı düzeltme teklifidir.
eylem ise senin bu ideolojiye yapışarak o bozukluğu gidermek için harekete geçmek "ben" kavramını "biz" kavramına feda etmen veya ideolojinin insanı buna itmesi, insanı gönüllü olarak kendini fedaya davet etmesidir.
dinin dışında hiçbir ideoloji eylemi gerçekleştiremez ve eylem olmadan dert ve aşk aynı kalpte huzur ve uyum içinde yaşayamaz, bulunamaz.
neden din?
çünkü din dışı ideolojilerde gaye zevktir, ana hedeftir. dinlerde ise kutsal ideye erişmek için çekilen acı ve ızdırap zevktir. dinlerde kutsal bir ideye erişmek için ızdıraba tahammül eden bir kimse zevk alıyor; bu ızdırap dine inanan kimse için bir hedefe varma yolunda zevk veya lezzetttir. oysa diğer akımlarda zevkin bizatihi kendisi hedeftir. bu ise "biz" kavramını "ben" kavramına feda eder ve işin sonunda sartre çıkıp der ki
"özgürlükten kastım bu değildir"*

kısacası (bkz: çok yüce olan ahlâkı hiçlik üzerine inşa etmek)
(ahiret)
#605802
(bkz: psikolojik egoizm)
devamını gör...

1 kere girdiğim ve 1 kere daha gireceğim sınavdır.

yükseköğretim kurumları sınavı'nın (yks) ilk basamağıdır.

2 yıllık bölümler için tyt sınavına girmek yeterlidir.

bilgiden çok okuduğunu anlama becerisi isteyen bir sınavdır.

40 türkçe, 40 matematik, 20 sosyal bilimler ve 20 fen bilimleri sorusundan oluşur.
devamını gör...

70 yaşındaki patromun eşi dükkana geldiğinde ayağa kalkıp hoşgeldin hayatımın anlamı sabahtan beri çok özlemiştim diyerek beni sevmeye inandıran andır.
devamını gör...

orta dünyada yürüyen beş istari'den birisidir. mavilerin ikincisidir. alatar'dan sonra doğu döllerini ikna etmek için orta dünyaya gönderilmiştir. pallando, quenya lisanında ''engin uzaklar'' anlamına gelir. yoldaşı alatar ile birlikte, engin uzaklarda kaybolup gitmişlerdir.

ortak hikayeleri için (bkz: alatar)
devamını gör...

kibir.
insan öğrendikçe aslında hiç bir şey bilmediğini anlar.ben bilirim demekten vazgeçer .
devamını gör...

tam 2 hafta önce geçirdiğim operasyon. ameliyat olmadan önce benim de çok çekincelerim vardı dolayısıyla sözlüklerdeki kişilerin yazdıklarını okumuştum hep. operasyondan önce, benim gibi buraları okuyanlar için kendi tecrübemi aktarayım.
öncelikle, ameliyat hakikaten çok kısa sürüyor. dışarı çıktığında 5 dkda bitmiş olduğunu anladığın ameliyat, içerde sanki 10 15 dk gibi geldi bana. ameliyat esnasında sadece gözü vakumladıkları ilk kısımda bir tık baskı ve acı hissettim onun dışında hiçbir acı yoktu. her şeyin gözünüzün önünde yapılıyor olması biraz garip, görüyorsunuz çünkü işlemleri. ameliyattan çıktıktan 45 dk sonra falan anestezi etkisini kaybetmeye başlıyor ve yanmalar beraberinde geliyor. doktor eve gidip uyusan daha iyi olur dediği için eve gider gitmez uyudum. sadece damlalarımın katılması için gözlerimi açtım. 5 6 saat sonra uyandığımda nerdeyse yanma ve batmalar tamamen bitmişti. ben ameliyatı saat 17'de olduğum için sabaha kadar tekrar uyudum ve sabah kalktığımda hiçbir eser yoktu acıya dair. ertesi sabah doktor muayenesinde doktorun gösterdiği tüm yazıları okudum. onun dışında ilk 2 3 gün buğulu gördüğüm için yazıları okumak için vs zorlamadım gözlerimi. 3. günden sonra zaten göz toparlıyor ve okumaya başlıyorsun her şeyi. yalnız, ikinci haftadan itibaren her ilaç sıktığımda, biraz ışığa maruz kaldığımda ya da güneş gözlüğüne rağmen güneşte durduğumda gözlerim dehşet derecede yanmaya başladı. ameliyattan sonra bile bu kadar acı çekmemiştim. şu an 14 gün geçti, bakalım kontrollerde numaram ne çıkacak. bu arada gözlerim 2.5 miyop - 3.5 astigmata sahipti.
edit: 5 ay sonraki göz kontrolümde miyopum tamamen sıfırlanmış, astigmatım da 0.25. her şeyden çok memnunum. yanmalar ve batmalar göz çok kuru kaldığında çok feci oluyor. o yüzden devamlı olarak gözyaşı kullanmak durumundayım. 6 ay sonra yavaş yavaş toparlar demişti doktor, bekliyoruz bakalım.
devamını gör...

tanım olarak anlamı oldukça basittir;
bir kimseyi veya bir şeyi görmeyi, kavuşmayı istemek, göreceği gelmek...

his olarak bunu yaşamak ve tarif etmek dünyanın en zor şeylerinden birisi olsa gerek;

özledim.
söyleyeceklerim bu kadar, kısa ve derin...*
devamını gör...

maalesef ödüllendirileceğini bildiğindendir.
devamını gör...

başlığının açılması bile ağır psikolojik şiddet olan konudur. kendi özgüven eksikliğinizden dolayı başka insanlara sarmayın lütfen. kilolu kadın ne iticidir ne de tatlıdır. kilolu kadın kilolu kadındır, gerisi tamamen kişiliğine bağlıdır. tartıdaki rakam, kıyafet bedeni... bunların hiçbiri nefret veya sevgi için yeterli sebepler değildir.
devamını gör...

(bkz: opeth - to bid you farewell)
'we walked into the night
am i to bid you farewell?
why can't you see that i tried?
when every tear i shed.. is for you..'

(bkz: anathema - one last goodbye)
'i still feel the pain..
(still feel the pain)
i still feel your love..
(still feel your love)'

(bkz: anathema - temporary peace)
'and i swear i never knew.. i never knew.. i never knew how it could be..
and all this time all i had inside was what i couldn't see..
and i swear i never knew.. i never knew.. i never knew how it could be..
all the waves washing over all that hurts inside of me.. '
devamını gör...

durun! bu nikah kıyılamaz! siz kardeşsiniz!

edit: en az 15 ayrı filmde 25 kez yaşanmış olabilir.
devamını gör...

kablolu kulaklığım bozuldu sanmıştım. ben de kablosuz olan kulaklarımı azcık acıtan olan diğer kulaklığı kullanıyordum. açıkçası zor oluyordu. bugün kablosuz olandan ses gelmedi. ben de sandım ki telefonumda sorun var, dışa ses veriyor ama kulaklıklara vermiyor sandım. meğer öyle değilmiş, ben medya sesini kısmışım yanlışlıkla. kablolu caaanımm kulaklığım bozulmamış çok mutlu oldumm.
devamını gör...

sevgilisinin isteği üzerine arkadaşlığınızı bitirdiği andır.
devamını gör...

gaitada(dışkı) bakılan bir markerdır.
ülseratif kolit ve crohn hastalığında hastalığın aktivitesinin belirlenmesinde yardımcıdır.
devamını gör...

aşırı normal şey. ama bizim insanımızın bir çoğu işi gücü bırakıp kadın ve erkeğin arkadaş olamayacağı absürtlüğüne inanıyor. kültürsüzlük zor bir durum.
devamını gör...

bir cumartesi gece yarısı için en muazzam freddy mercury şarkılarını ardı ardına çalan radyodur. playlistle, sevgili makinist'in yayının ardından bu geceyi arşa çıkarıyor.
devamını gör...

tüm yazarlardır. sevdiğimiz yazarların tanımlarını okuyoruz, ama sonra bir yanlışını görünce direkt engelliyoruz. demek ki, kimseye güven olmaz. dünya fani, sözlük fani, ciddiye almayın diyorum yani.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim