“burada günümün belli bir dilimini geçiriyorum ben, burası umumi tuvalet değil.” demek suretiyle kullanılabilecek bkz.
devamını gör...

bugün dergimizi teşriflendiren yazarlarımız:
oblomovreis. bir solukta okunacak güzel yazılarına buradaki öne çıkanlardan ulaşabilirsiniz. iyi okumalar diliyoruz.
devamını gör...

"mademki vakitsiz bir ölüm, ruhumun yarısı olan seni alıp götürdü, yeryüzünde varlığımın yarısından, en aziz parçasından yoksun yaşamakta ne anlam var?
o gün ikimiz birden öldük."

horatius
(denemeler kitabında yer verilmiş bir cümle)
devamını gör...

evden çıkarken ütünün fişini kontrol et. yok bu o değildi. sağlıklı ve hareketli yaşa diyorum.
devamını gör...

karaciğer hücreleri ile sinüzoid endotel hücreleri arasındaki aralıktır.
disse aralığında hepatosit mikrovillusları, postganglionik lifler ve ito hücreleri bulunur.

vücut için önemli olan ito hücreleri a vitamini depolar.
buna ek olarak miyofibroblastlara dönüşerek karaciğer sirozunda fibrozise yol açar.
devamını gör...

dekonstrüksüyon ( yapısöküm) felsefe tarihinde diyalektisizme karşı geliştirilmiş en güçlü düşünce sistemidir fikrimce.

mevcudiyet/yokluk, ruh/beden, akıl/duygu, duyumsanan/kavranan, kadın/erkek, özne/nesne vs....tüm bu diyalektik süreç düşünme biçimimizi, karar mekanizmalarımızı kısaca yaşam tarzımızı belirlemekte ve hakikatle olan yüzleşmemizi zorlaştırmaktadır.

metin sökülür, sökülür, ta ki; ''metnin içinden'' gerçek ortaya çıkana kadar..
devamını gör...

ikisinden de anlıyorsa, kendinizi geliştirmenizi tavsiye ederim efenim. oturun mantınızı kendiniz açın, böyle arayışlara girmeyin derim ben.
her şeyi geçtim kadının vücudundan insan çıkıyor yahu. bırakın artık böyle sınıflandırmaları.

şiirden anlayan kadın, mantı açan kadın, edebiyattan anlayan kadın, güzel kahve yapan kadın bla bla bla
devamını gör...

güzel ve anlamlı mesajlarla başladılar. yayınları ve keyifli sohbetleri daim olsun.
devamını gör...

dünyada iki ırk vardır: iyi insan ve kötü insan.

dini olan her insanı çok iyi gördüğünüz için başımızdan felaketler hiç eksik olmuyor. sanıyorsunuz ki yaşayan her canlının bir dini olmalı ve bazen hayvanlara bile bunu yapıyorsunuz. yahu bir hayvanın nasıl dini olabilir? bir hayvana "müslümandır onlar" diyecek kadar ne yaşadınız?

yanlış anlamayın, ben sadece her müslümanın iyi olmadığını göstermek için bu örnekleri vereceğim;

ensar vakfında kırk beş çocuğa tecavüz eden(ler) müslümandı.
tarikat yurtlarında tecavüze, tacize uğrayan ve intihar eden bir sürü çocuk oldu ve bunlara sebep olanlar müslümandı.

dünyanın hiçbir yerinde aklı başında olan bir insan evladı çocuklara bu gözle bakmaz. işte bu iğrenç ve rezil hareketleriniz yüzünden insanlar bir bir dinden çıkıyor.

hiç kimsenin ahlaklı olması için dine ihtiyacı yok. ahlak sizin kalbinizde, vicdanınızda olur. böyle şeyleri dinle bağdaştırmayın yoksa o kafir dedikleriniz sizden daha çok ahlaklı çıkar. orta doğu komple müslüman, insanlar şeriatla yönetiliyor. bir baksanıza oralara, bir bakın da görün ne iğrençlikler dönüyor. küçücük çocuklara karısı gözüyle bakmalar, tecavüzler... türkiye'ye gelen arapların kadınların videolarını çekmesi, bir kızın kafasını taşla ezip komaya sokması, tecavüze kalkışmaları ve daha niceleri. evet, bunlar müslüman.

islam dininde faizin çok günah olduğunu biliyor muydunuz? faizi allah katına çıkaran ülke biziz. ne avrupa, ne amerika bu kafir diye adlandırdığınız iki yerde de faiz yok denilecek kadar az. bu da size gösterebileceğim en net örnek olur.

ne kadar anlatılırsa anlatılsın anlamıyorsunuz. çok yazık. din olmasa konuşacak bir şeyiniz de olmayacak. din insanları birleştirmek yerine ayırıyor ve sebebi de sizsiniz. peygamberler bile inanmayanlar için böyle salakça cümleler kurmazken siz hangi hakla kurabiliyorsunuz?
devamını gör...

tut şu başlığı tutturalım abi
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kuantum mekaniğinde, atom altı parçacıkların davranışlarına ilişkin bir düşünce deneyi. kuantum mekaniğinin çoklu dünyalar yorumunun doğruluğunu tartışmak için ortaya atılmıştır. daha önce hakkında başka çalışmalar yapılmışsa da, ilk kez max tegmark tarafından bir makaleyle yayımlanmıştır.

kuantum mekaniğinde bir ölçüm yapıldığında ve bir parçacık, dalga fonksiyonunun sahip olduğu tüm durumlardan sadece 1 tanesine "çökertildiğinde", çoklu dünyalar yorumuna göre, ölçümde çıkabilecek diğer tüm sonuçlar, aslında farklı evrenlerde gerçekleşir. schrödinger'in kedisi deneyini düşünelim; kutuyu açıp baktığımızda ve kedinin hayatta olduğunu gördüğümüzde, kedinin hayatta kalma ya da ölmüş olma olasılıklarından sadece biri gerçekleşmiş olur. çoklu dünyalar yorumuna göre, diğer sonuç, yani kedinin ölmüş olması durumu, başka bir evrende gerçekleşmiş olur.

***

deneyin çeşitli versiyonlarına rastlayabilirsiniz. ben bir tanesi üzerinden anlatayım konuyu. adamımız elinde silahıyla bir ölçüm cihazının içerisinde oturuyor. silahı da kafasına doğrultmuş. cihaz her saniye ölçüm alıyor ve ölçümlerde 2 sonuç çıkması ihtimali var: a durumu ölçülürse silah ateş alacak ve adam ölecek, b durumu ölçülürse hiçbir şey olmayacak.

burada silahtaki merminin bir kuark olduğunu farz edelim. ölçülen a durumu, kuarkın saat yönlü spini, b durumu da saatin tersi yönlü spini olsun.

şimdi ihtimallere bakalım. adamımız tetiği çekiyor ve bam! a durumu ölçüldü ve adam öldü. bu ihtimal her zaman mümkün.

...ya da adamımız tetiği çekiyor ve klik! silah ateş almıyor. yani b durumu ölçüldü ve adam sağ kaldı. 1 saniye sonra yeniden ölçüm alınıyor ve klik... silah yine ateş almadı. 3. ölçüm, 50. ölçüm vesaire derken adam her seferinde sağ kalıyor.

iyi ama en baştaki ölçüm sonucunda adamımız çoktan ölmüştü? nasıl oldu da şimdi hayatta? çünkü ilk ölçümün alındığı anda adam ölürken zamanda bir "dallanma" meydana geldi ve adam bir başka evrende sağ olarak deneye devam ediyor. bu durum diğer evrende de aynı şekilde sürüyor ve meydana gelen her dallanma sonucunda adam bir evrende hayatta kalırken diğerinde ölüyor. işte bu deneye kuantum intiharı ve bu teorik sonuca kuantum ölümsüzlüğü diyoruz.

***

tabi burada gerçek anlamda bir ölümsüzlükten bahsetmiyoruz. yani evde denemeyiniz. bu sonuç, aslında daha çok parçacık dünyasıyla ilgili ve tıpkı schrödinger'in kedisi gibi, aslında bir anlamda süperpozisyon ilkesinin olası sonuçlarına ışık tutuyor. çoklu dünyaların varlığını kanıtlamak adına bu deneyin gazına gelmemek gerektiğini yineleyeyim.
devamını gör...

sıklıkla başıma gelen durum oluyor. ulan yazarla hiçbir şekilde muhabbetim yok lakin böyle entrylerini okuyunca onun yanaklarını mıncırasım geliyor adeta. hakikaten birini sevmek için illa samimi olmaya gerek olmuyormuş. var burada kendilerini uzaktan uzağa sevdiğim insanlar. ya neyse, şerefsizim ağlamamak için zor tutuyorum kendimi.

gece vakti bu ne duygusallık kardeşim kendime anlam veremedim an itibariyle.
devamını gör...

özellikle antik çağ'da insanların ölülerini muhafaza ettikleri, genellikle yeryüzünde sergilenen ve çoğunlukla taştan oyulan, sandık şeklinde mezarlara verilen addır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

eski mısırlılar ölümden sonra hayatın devam ettiğine inanıyorlardı ve bu durumda lahitler, içinde bulunanlar için ebedi bir mesken görevi görüyordu. firavunların ve varlıklı sakinlerin lahitleri, oymalar ve resimlerle özenle dekore ediliyordu.

ilk lahitler mısır firavunları için tasarlanmış ve saraylarının mimarisini yansıtmıştır. mısırlılar, bir kişinin adını hatırlamanın bu kişinin ölümden sonra yaşamaya devam etmesini garanti edeceğine inanıyordu, bu nedenle bir lahit aynı zamanda içinde gömülü kişi veya kişilerin adını da içeriyordu. dış süslemeler bazen ölen kişinin başarılarını da içerebiliyordu.

lahitlerde ayrıca tipik olarak ölüye adanmış bir yiyecek listesi, ruhun geçmesi için bir kapı ve merhumun dünyayı görmeye devam edebilmesi için gözler bulunuyordu. enin sonunda lahitler, mumyanın vücudunun kıvrımını takip ederek, içindeki kişiye benzeyecek şekilde oyulmaya başlanmıştır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
lahitlerin içerisinde birden fazla tabut bulunması mümkündür. genellikle eğimli çatıları vardı. on üçüncü yüzyılın sonlarından itibaren lahitler, mezarlığa daha kolay çekilebilmeleri için kızaklara veya koşuculara konulmuştur.


kaynak 1, 2


edit: değerli yazarımız nizanimçi lahitlerin ilk kez mısırda kullanıldığı konusunda bir hatayı düzeltti: lahitlerin ilk örnekleri sadece mısırda değil mezopotamyada da görülmüş.
bu konuda güvenilir bir kaynak da bıraktı, incelemek isteyenler buradan ulaşabilir.
devamını gör...

şakaların yüzde 80'ini evde hanıma yapıyorum. yoksa var ya ooo...
devamını gör...

affınıza sığınarak belki onlarca saat anlattığım, üzerine yüzlerce sayfa okuduğum ve mütemadiyen yazdığım bir konu olan patriyarka ve kapitalizm ilişkisi üzerine elimden geldiğince kısa tutarak bu başlığa bir izah getirmek istiyorum.

patriyarka esasen erkek egemenliği olarak tarifleyebileceğimiz bir toplumsal örgütlenme, toplumsal ve sosyal bir sistemdir. temeli kadın ve erkekler arasında erkek lehine mütemadi bir ayrımcılık ve eşitsizliğe dayanır.

patriyarkanın binlerce yıllık bir geçmişi vardır, açık ve geniş tarifiyle patriyarka, mülkiyetin/devletin/iş bölümünün/ailenin/dinlerin doğduğu ilk ana kadar gider. ve patriyarka o günden bugüne kendini yeniden üreten ve bütün hayatımızı saran bir sistemdir.
örneğin kadınların evrimimiz henüz sürerken bir takım fiziksel aktivitelerden alıkonulması ve bedenlerinin ufalması sonucu dahi patriyarkaya dayanır.

patriyarka; cinsiyet temelli ezme ezilme ilişkilerininin, kadın beden, emek ve kimliği üzerinde erkekler tarafından kuruldan tahakkümün ve cinsiyet temelli eşitsizliklerin ana kaynağı olarak bugüne kadar kendini taşımıştır.
ayrıca patriyarka toplumsal cinsiyet normları (bkz: cinsiyet belası), dinler ve kültürel hegemonyasını empoze eden televizyondan sanata, sanattan eğitime bütün hayatı kapsayan ikna ve zor mekanizmaları ve devletler eliyle (bkz: devlet ve devrim) kendini sürekli yeniden üretir.

işte bu kadim zorbalık, kapitalizmin doğuşuyla bu yeni üretim tarzına eklemlenir. ve artık patriyarkal kapitalizm dediğimiz sistem karşımıza çıkar.

peki ne demektir kapitalizmle patriyarkanın "evliliği"?
kapitalizm, kendi temel dürtüsü olan sermaye lehine olabilecek olan bütün sosyal sistemleri kendisine katma eğilimi gereği, patriyarkayı burjuvazinin lehine olabilecek bütün yönleriyle kendisine katmış ve desteklemiştir. ve bu pek çok yönüyle kapitalizmi kuvvetlendirmiştir. konuyla ilgili şuraya tatlı ve anlaşılır bir yazı bırakayım da tanımım azıcık kısalsın.*
velhasıl kelam patriyarkal kapitalizm ya da kapitalist patriyarka, bir sistemdir ve hayatımızın her yerindedir. konu bir "tapınılma" meselesinden daha çok, somut durumun somut sonuçlarının görünmesidir.

erkekler; egemen oldukları ve ev içi ücretsiz emek başta olmak üzere, kadın, beden ve emeği üzerindeki tahakkümleriyle avantajlı ve daha "konforlu" yaşamlara kavuştuları için, kapitalizm ise kadınların ücretli ve ücretsiz emekleri üzerindeki sömürü silsilesiyle daha çok kar ettiği ve artı değer üretebildigi için asla ataerkiden vazgeçmek istemezler. (bkz: ailenin, özel mülkiyetin ve devletin kökeni)
bundan mütevellit bu erkekliğe tapınma hali olağan ve tutarlı bir sonuçtur.

peki bu silsile eğitimle, adaletle ve yahutta patriyarkal kapitalizmi yeniden üreten kanalların revize edilmesiyle çözülebilir mi? açık olmak gerekirse bu revizyonlar elbette kadınları güçlendirecek ve patriyarkal kapitalizmin zorbalığının tazyikini biraz olsun kesecektir. ama kesin çözüm mutlaka toplumsal devrimde düğümlenmektedir. feminizmin nihayi zaferi olmaksızın patriyarkadan kurtulmak mümkün değildir.
ayrıyeten, kapitalizmin üretim ilişkileri tamamen dağıtılmadan, yani siyasal devrim gerçekleşmeden, patriyarkadan temelli kurtulmak da mümkün olmayacaltır.
çünkü patriyarka ve kapitalizm ilişkisi dışsal ve yahutta taktiksel değildir, stratejik, organik ve içseldir. (bkz: sosyalist feminizm)

velhasıl ataerkil sisteme tapılması, nesnel bir sonuçtur. ve patriyarkal kapitalizmin yarattığı insan ve üretim ilişkilerinin olağan bir sonucu olarak geniş perspektifte kavranmalıdır. ancak bu noktada kavramalarımız inşa edeceğimiz çözümlere hakiki dayanaklar oluşturabilecektir.

dip not: bu tanım boyunca tariflenen tahliller çoğunlukla sosyalist feminist perspektifle kaleme alınmıştır. niyetim başka feminizmlerin, tahlillerini yok saymak değildir.
devamını gör...

toplumun geneli güzelliğe ve yakışıklılığa önem verdiğinden dolayı, size karşı her zaman bir önyargı olmasına neden olacak bir durumdur. elinde olmayan bir durumdan dolayı kendini her zaman aşağılık ve gereksiz bir insan gibi hissedersin. hiçbir ortama dahil olmak istemezsin, hatta bırakın ortamı bakkala ekmek almaya bile gitmek istemezsin. giydiğin kıyafetler bile üzerine yakışmaz çünkü çirkinliğin her zaman daha öndedir. yüzünü yıkarken kendini görmemek için gözlerini aynadan kaçırmaya çalışırsın.
aklının bir köşesinde olan intihar etme düşüncesi her zaman hadi şimdi hadi şimdi diye fısıldar sana,
şöyle bir düşünürsün; ulan zaten kimse tarafından sevilmiyorsun, ha varsın ha yoksun ne fark eder diyorsun ve bu olaylar böyle sürüp gidiyor. kim bilir belki bir gün cesaret edebilirsin.
devamını gör...

aşı için sıraya girerdim dediği açıklamadır. kendisi diyorsa vardır elbet bir bildiği ve haklılık payı. aşı son zamanlarda herkesin kafasında bir soru işareti oldu. olumlu / olumsuz herkesin fikri var.

--- alıntı ---
‘türk hekimlerinin tavsiyelerine uyardım’
bulaşıcı hastalıklar ve aşı konusunda uzman olmadığını belirten aziz sancar, “o nedenle bu konuda türk uzmanların söylediklerine bir katkıda bulunmam mümkün değildir. türkiye'de olsaydım türk hekimlerinin tavsiyelerine uyardım” ifadesini kullandı.
--- alıntı ---

kaynak
devamını gör...

evet içimizdeki çocuk ruhu canlı tutar da,fiyatları altını geçmiş efendim.toptancısında bile alamıyoruz.
devamını gör...

benim anam olacak hanımefendidir. dışarı çıkar birkaç saate geleceğim ev sana emanet diye de ekler. emanet ettiği şey de evi bıraktığı gibi bulması falan. neyse işte kadın geri döndüğünde kapıyı açar açmaz fayansları incelemeye başlıyor. bir eli ayakkabının bağcığında, bir eli kapının kolunda gözleriyse fıldır fıldır fayanslarda, halılarda.

caanım kadın, bir elinde domestos bir elinde bez ile yaşıyor bu hayatı, nereye isyan ediyoruz? bıktım artık..

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

gözünden anlarsın. okuyanı da okumayanı da.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim