gülten dayıoğlu
çocukken kitaplarını çok severek okuduğum bir yazar. özellikle sekizinci renk, yeşil kiraz 1-2 kitaplarını severek okumuştum. dün gece kitaplığımdaki kitaplara göz atarken kitaplar göze çıktı, duygulandım.
devamını gör...
delirmemek için yapılanlar
kendi içinde tek kişilik bir dünya kurmak.
devamını gör...
kahrolsun türkçülük söylemi
" türkçülük dün bir kaynaktı, bugün bir çaydır. yarın coşkun bir ırmak olacak ve önünde yabancı duygu ve düşüncelerden gelen bütün engeller yıkılacaktır."
devamını gör...
balık burcu erkeği
bu aralar, büyümek zorunda olan oğlumun burcu.
ihtiyaç durumunda mükemmel olabiliyor.
seviyoruz merkez.
ihtiyaç durumunda mükemmel olabiliyor.
seviyoruz merkez.
devamını gör...
girift radyo yayını
"ak meleğim göç eylemiş yurdundan
havalanmış minnet etsem iner mi?
can çıkmazsa o kurtulmaz bu demden
alev almış ateş dağı söner mi?
dertli olanlara elbet zar gelir
geniş dünya tek başına dar gelir
ellere yaz bahar bana kış gelir
ben yanarım eller beni kınar mı?
metini'yem daha giymem alları
viran olsun çamşıhı'nın elleri
sele verem dağı, taşı, çölleri
aklı olan bu dünya'ya kanar mı?"
aşık ali metin sivas-divriği
anadolu sahasında 16. yüzyılda ortaya çıkan ve günümüzde de etkinliğini hala devam ettiren âşıklık geleneği: anadolu insanının aşk, tabiat, ayrılık, ölüm, gurbet, özlem, siyaset, yiğitlik vb. pek çok konuyu işlediği ve kültüre hizmet eden en önemli yapı taşlarından bir tanesidir. islamiyet öncesi dönemde "ozan-baksı" olarak karşımıza çıkan âşıklık geleneği şüphesiz ki sözlü kültür ürünlerinin günümüze ulaşmasında milli folklore büyük ölçüde katkıda bulunan son derece önemli kaynaklardır. aradan geçen onca zamana rağmen şu an etkinliğini sürdürüyor olması da bizlerin, onları yaşatma ve aktarım noktasındaki hassasiyetimize bağlıdır. şu an pek çok aşığımız yaşayan insan hazinesi olarak unesco tarafından somut olmayan kültürel miras listesi'nde yerini almıştır. selam olsun köroğlu'na, karacaoğlan'a, öksüz dede'ye. nefes olalım sümmani'ye, nesimi'ye. gelin dostlar, bir olalım pir sultan'ın, mahzuni şerif'in, aşık veysel'in, şeref taşlıova'nın, neşet ertaş'ın dergâh-ı izzeti'nde...
adres belli. her hafta salı olduğu gibi bu hafta da girift şahane bir yayınla bizlerle.* aşık ali metin'e ait olan ak meleğim adlı deyişi bir de kıymetli dost zeynep çınar'dan dinleyin bakalım.* akşam bizi kimlerle buluşturacak zeyno'm heyecanla bekliyorum. şimdiden herkese iyi dinlemeler.*
havalanmış minnet etsem iner mi?
can çıkmazsa o kurtulmaz bu demden
alev almış ateş dağı söner mi?
dertli olanlara elbet zar gelir
geniş dünya tek başına dar gelir
ellere yaz bahar bana kış gelir
ben yanarım eller beni kınar mı?
metini'yem daha giymem alları
viran olsun çamşıhı'nın elleri
sele verem dağı, taşı, çölleri
aklı olan bu dünya'ya kanar mı?"
aşık ali metin sivas-divriği
anadolu sahasında 16. yüzyılda ortaya çıkan ve günümüzde de etkinliğini hala devam ettiren âşıklık geleneği: anadolu insanının aşk, tabiat, ayrılık, ölüm, gurbet, özlem, siyaset, yiğitlik vb. pek çok konuyu işlediği ve kültüre hizmet eden en önemli yapı taşlarından bir tanesidir. islamiyet öncesi dönemde "ozan-baksı" olarak karşımıza çıkan âşıklık geleneği şüphesiz ki sözlü kültür ürünlerinin günümüze ulaşmasında milli folklore büyük ölçüde katkıda bulunan son derece önemli kaynaklardır. aradan geçen onca zamana rağmen şu an etkinliğini sürdürüyor olması da bizlerin, onları yaşatma ve aktarım noktasındaki hassasiyetimize bağlıdır. şu an pek çok aşığımız yaşayan insan hazinesi olarak unesco tarafından somut olmayan kültürel miras listesi'nde yerini almıştır. selam olsun köroğlu'na, karacaoğlan'a, öksüz dede'ye. nefes olalım sümmani'ye, nesimi'ye. gelin dostlar, bir olalım pir sultan'ın, mahzuni şerif'in, aşık veysel'in, şeref taşlıova'nın, neşet ertaş'ın dergâh-ı izzeti'nde...
adres belli. her hafta salı olduğu gibi bu hafta da girift şahane bir yayınla bizlerle.* aşık ali metin'e ait olan ak meleğim adlı deyişi bir de kıymetli dost zeynep çınar'dan dinleyin bakalım.* akşam bizi kimlerle buluşturacak zeyno'm heyecanla bekliyorum. şimdiden herkese iyi dinlemeler.*
devamını gör...
ankara
gri şehir
devamını gör...
cura
cura, yörük halk çalgılarından biridir. akdeniz ozanları tarafından çoklukla kullanılan bu çalgının uzunluğu 55–60 cm kadardır ve bağlama ailesinin en küçük çalgısıdır. cura genellikle altı, beş, dört ya da üç tellidir. iki telli curalar da vardır. bu curaların alt teli "la", üst teli "re" sesine ayarlanmıştır. curaların tekne derinlikleri ile göğüs genişlikleri 15 cm dolayındadır. sap uzunlukları ise 40 cm kadardır. sapın ucundaki burgu denen anahtarlarla çalgı akort edilir. dört telli curalarda üstteki tel ahenk telidir. öbür teller bu ahenk telinin sesine ayarlanır. sapları kısa olduğu için curalarda az sayıda perde bulunur.
cura mızrapla ya da tellere parmakla vurularak çalınır. ama genelde tek başına çalınan bir çalgı değildir. yaygın olarak öbür sazlarla birlikte çalınır.
curalar büyüklüklerine göre değişik adlar alır. curadan biraz büyük olanlara "cura bağlama" denir. sesi curadan daha kalın olan cura bağlama en yaygın kullanılan cura türüdür. "cura cura" ya da "cura zurna" adıyla bilinen tür ise curadan daha küçüktür ve sevimli görünüşü nedeniyle süs eşyası olarak çokça kullanılır.
cura mızrapla ya da tellere parmakla vurularak çalınır. ama genelde tek başına çalınan bir çalgı değildir. yaygın olarak öbür sazlarla birlikte çalınır.
curalar büyüklüklerine göre değişik adlar alır. curadan biraz büyük olanlara "cura bağlama" denir. sesi curadan daha kalın olan cura bağlama en yaygın kullanılan cura türüdür. "cura cura" ya da "cura zurna" adıyla bilinen tür ise curadan daha küçüktür ve sevimli görünüşü nedeniyle süs eşyası olarak çokça kullanılır.
devamını gör...
fotoğrafın hikayesi
profesyonel satranç oyuncusu bobby fischer'ın aynı anda 50 rakibe karşı oynadığı oyundan bir kare...
bu işlere 13 yaşındayken başlayan ve fotoğrafta henüz 21 yaşında olan fischer beyaz takımla oyuna başladığı için avantajlı durumdaymış çünkü oyuna yön verebilecek bir açılış yapabilmesi bu sayede mümkün olmuş. elbette herhangi bir satranç oyuncusu, bu açılış hamleleri için geliştireceği karşı hamleleri genellikle çok çalışmış olur. ancak yine de bir noktadan sonra oyunun kaderini belirleyecek hamlelerin hepsini ezberlemek pek mümkün değil. yani açılışı kendi istediğiniz gibi belirledikten sonraki birkaç hamle sizin lehinize olabilir fakat oyunun geri kalanında her türlü kombinasyon ortaya çıkabilir.
29 yaşındayken dünya şampiyonu olan fischer o güne dek bu alanda borusu öten sovyetler'i bir anda alt eder. bundan 3 yıl sonra anatoli yevgenyeviç karpov adlı rus ustayla maça çıkmak için bazı şartlar koşar ama şartları reddedilir. yapılmayan unvan maçına rağmen şampiyonluk karpov'a verilince fischer neredeyse 20 yıl boyunca piyasadan kaybolur. yine bir satranç maçı için ortaya çıkar ancak bu kez baltayı taşa vurur çünkü abd hükümeti, birleşmiş milletler ambargosu altında olan yugoslavya'da yapılan bu maç için fischer'ın maç kazançları üzerinden gelir vergisi talep eder. bu reddedilmiş olmalı ki fischer'ın tutuklanması için emir çıkarılır. o günden sonra fischer artık bir kanun kaçağıdır.
fotoğrafa gelince... fischer 50 rakibinin 47 tanesini yenmiş, 2 maçı da berabere bitirmiştir. aldığı tek yenilgi ise pek de tanınmamış donn rogosin adlı oyuncuya karşı olmuştur.

görselin kaynağı
bu işlere 13 yaşındayken başlayan ve fotoğrafta henüz 21 yaşında olan fischer beyaz takımla oyuna başladığı için avantajlı durumdaymış çünkü oyuna yön verebilecek bir açılış yapabilmesi bu sayede mümkün olmuş. elbette herhangi bir satranç oyuncusu, bu açılış hamleleri için geliştireceği karşı hamleleri genellikle çok çalışmış olur. ancak yine de bir noktadan sonra oyunun kaderini belirleyecek hamlelerin hepsini ezberlemek pek mümkün değil. yani açılışı kendi istediğiniz gibi belirledikten sonraki birkaç hamle sizin lehinize olabilir fakat oyunun geri kalanında her türlü kombinasyon ortaya çıkabilir.
29 yaşındayken dünya şampiyonu olan fischer o güne dek bu alanda borusu öten sovyetler'i bir anda alt eder. bundan 3 yıl sonra anatoli yevgenyeviç karpov adlı rus ustayla maça çıkmak için bazı şartlar koşar ama şartları reddedilir. yapılmayan unvan maçına rağmen şampiyonluk karpov'a verilince fischer neredeyse 20 yıl boyunca piyasadan kaybolur. yine bir satranç maçı için ortaya çıkar ancak bu kez baltayı taşa vurur çünkü abd hükümeti, birleşmiş milletler ambargosu altında olan yugoslavya'da yapılan bu maç için fischer'ın maç kazançları üzerinden gelir vergisi talep eder. bu reddedilmiş olmalı ki fischer'ın tutuklanması için emir çıkarılır. o günden sonra fischer artık bir kanun kaçağıdır.
fotoğrafa gelince... fischer 50 rakibinin 47 tanesini yenmiş, 2 maçı da berabere bitirmiştir. aldığı tek yenilgi ise pek de tanınmamış donn rogosin adlı oyuncuya karşı olmuştur.

görselin kaynağı
devamını gör...
iyi parti'ye 1 saatte 1530 kişinin katılması
iyi olmuş, güzel olmuş. iyi parti'nin güçlenmesi gerekiyor.
meral akşener'in devlet aklına güvenirim, tutarlı çizgisini beğenirim.
iki üstteki tanımın sahibi sayın yazar,
şimdi bizim elele verip aşmamız gereken bir eşik, yok aslında duvar, yok yok çin seddi var. cumhuriyet tarihinin en zor dönemeçlerinden birindeyiz. parlementer sistemin ruhuna fatiha okunmuş, memlekette satılmadık fabrika, banka, liman vs kalmamış. buna rağmen ekonomide kaldırılması gereken bir enkaz var ve gün geçtikçe işsiz sayımız artıyor. küçük esnaf iflasın eşiğinde.
medya susturulmuş, meclisi etkisiz hale getirilmiş, hukukun her gün ırzına geçiliyor. dış politika ehliyetsiz, liyakat sahibi olmayan kadroların elinde oyuncak edilmiş, bütün komşularımızla, avrupa'yla sorunlu bir ülke olmuşuz.
yaptıkları tek ama tek doğru şey pkk'nın gücünü kırmış olmaları. askerimiz görevini yaptı, evet. ama konunun çözümü siyasette. bu konuda da adım atmaktan öte kulağının üstüne yatan bir iktidar var. askeri çözümlerin siyasal çözüm olmadan tek başına sorunu çözmeye yeterli olmayacağı dünya tarihinde defalarca ispatlanmasına rağmen.
bütün bunlar dururken gerçekten ve içtenlikle soruyorum. sorunumuz canan kaftancıoğlu mu?
bir küçük düzeltme: imamoğlu'nun babası anap'ta siyaset yapmıştı. imamoğlu da bir süre aynı partide gençlik kolları başkanlığı yaptı. gençlik yıllarından bu yana sosyal demokrasi sempatizanıdır.
meral akşener'in devlet aklına güvenirim, tutarlı çizgisini beğenirim.
iki üstteki tanımın sahibi sayın yazar,
şimdi bizim elele verip aşmamız gereken bir eşik, yok aslında duvar, yok yok çin seddi var. cumhuriyet tarihinin en zor dönemeçlerinden birindeyiz. parlementer sistemin ruhuna fatiha okunmuş, memlekette satılmadık fabrika, banka, liman vs kalmamış. buna rağmen ekonomide kaldırılması gereken bir enkaz var ve gün geçtikçe işsiz sayımız artıyor. küçük esnaf iflasın eşiğinde.
medya susturulmuş, meclisi etkisiz hale getirilmiş, hukukun her gün ırzına geçiliyor. dış politika ehliyetsiz, liyakat sahibi olmayan kadroların elinde oyuncak edilmiş, bütün komşularımızla, avrupa'yla sorunlu bir ülke olmuşuz.
yaptıkları tek ama tek doğru şey pkk'nın gücünü kırmış olmaları. askerimiz görevini yaptı, evet. ama konunun çözümü siyasette. bu konuda da adım atmaktan öte kulağının üstüne yatan bir iktidar var. askeri çözümlerin siyasal çözüm olmadan tek başına sorunu çözmeye yeterli olmayacağı dünya tarihinde defalarca ispatlanmasına rağmen.
bütün bunlar dururken gerçekten ve içtenlikle soruyorum. sorunumuz canan kaftancıoğlu mu?
bir küçük düzeltme: imamoğlu'nun babası anap'ta siyaset yapmıştı. imamoğlu da bir süre aynı partide gençlik kolları başkanlığı yaptı. gençlik yıllarından bu yana sosyal demokrasi sempatizanıdır.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en büyük zaafları
kişilerin karşı koyamadığı durumlar. karşı taraf ağlayınca eğilip bükülmeye başlıyorum. ölse ağlamam ama öyle karşımda ağlayınca içim kötü oluyor haliyle. dünya ince ruhlu insanlar için cehennemdir.
devamını gör...
ulaşılan en yüksek kilo ile şu anki kilo farkı
2019 aralık 125 kilo, şu an 85 kilo. fark 40.
devamını gör...
normal sözlük
tepkilerini yanlış gösteren arkadaşların çoğaldığı sözlük.
arkadaşlar tamam biliyorum, gerçekten burası fotoğraf atmak için açılan bir site değil. yerden göğe de haklısınız eleştirmekte ama eleştirdiğiniz konuyla ilgili çeşit çeşit başlık açınca siz de zarar veriyorsunuz sözlüğe. bakın şu anda sol frame'de ne göreceksiniz mesela; yazarların gözleri ve saçları başlığına tepki olarak açılan yazarların götü, beyin tomografisi vesaire başlıkları... başlıkları açan yazarlarla hiçbir derdim yok, sevdiğim yazarlar hatta, kendileri de biliyordur bunu diye tahmin ediyorum ama gidiş yolunu -en azından şahsen- doğru bulmuyorum.
kankacılık konusu da benzer şekilde... zaten kankacılık olayını eleştiren 50 tane başlık var, ona tepki vermek adına 55'e çıkarmanın bize faydası ne? trollük amacıyla açıyor olabilirsiniz ama şu an sol frame kankacılık ve yazarların şusu busu mevzusundan öteye geçemiyor.
çok açık ve net sözlüğün sonunu el birliğiyle getiriyoruz. birimiz diğerinden daha az suçlu değil.
arkadaşlar tamam biliyorum, gerçekten burası fotoğraf atmak için açılan bir site değil. yerden göğe de haklısınız eleştirmekte ama eleştirdiğiniz konuyla ilgili çeşit çeşit başlık açınca siz de zarar veriyorsunuz sözlüğe. bakın şu anda sol frame'de ne göreceksiniz mesela; yazarların gözleri ve saçları başlığına tepki olarak açılan yazarların götü, beyin tomografisi vesaire başlıkları... başlıkları açan yazarlarla hiçbir derdim yok, sevdiğim yazarlar hatta, kendileri de biliyordur bunu diye tahmin ediyorum ama gidiş yolunu -en azından şahsen- doğru bulmuyorum.
kankacılık konusu da benzer şekilde... zaten kankacılık olayını eleştiren 50 tane başlık var, ona tepki vermek adına 55'e çıkarmanın bize faydası ne? trollük amacıyla açıyor olabilirsiniz ama şu an sol frame kankacılık ve yazarların şusu busu mevzusundan öteye geçemiyor.
çok açık ve net sözlüğün sonunu el birliğiyle getiriyoruz. birimiz diğerinden daha az suçlu değil.
devamını gör...
bebek tuzlamak
kökeni eski roma'ya dayanan, anadolu'nun birçok yerinde hala devam eden bir ritüeldir. bebeklerin pişik olmaması ve ileride terinin kokmaması için yapılıyor(!) bebeği dehidratasyona sokup ölümüne neden olabilecek tehlikeli bir uygulamadır.
devamını gör...
işlenmiş gıda
yeri geldiginde hayat kurtariciligi yapsa da, genel olarak insan bunyesine faydadan cok zarari bulunan; katki maddelerinin gidalara eklenmesiyle genetiklerinin degismesine, canli vucudunda cesitli hastaliklara sebep olan tuketim urunu. mumkun oldugunca uzak durulmali.
devamını gör...
mabed fahişesi
ahmet ümit'in, patasana kitabına konu olan hitit, eti, mısır ve asur geleneği. yazar, biraz da romantik bir bakış açısıyla olaya yaklaşarak, her zamanki gibi yine efsunlu bir öykü çıkarıyor ortaya, pek popüler olamamış, bu kitabında.
konuya devam edecek olursam; sümer de dahil, eti, hitit, asur hatta mısır gibi medeniyetlerde, antik dönemlerden başlayarak ortaçağ'ın yıkılışına kadar sürmüştür. bunda ailelerin dindarlığı ve ekonomik durumlarının yetersizliği etkili olmuştur diyebiliz. zira, devlete, (kiliseye) vergisini ödeyemeyecek durumda olan aileler, bakire genç kızlarını, hatta çocuk yaştaki, kiliseye gönderir ve orada kilise ve krallığa, rahiplere hizmet etmesine göz yumarlardı. bu bakireler, özel günlerde öncelikle üst düzey komutanların, devlet görevlilerinin erkekliğe ilk adımlarında kullanılırdı. şanslılarsa krala tevcih edilir ve kraliçe olabilme şerefine nail olurlardı.
kulağa iğrenç geliyor değil mi? gelmesin. yargılayacak olanlar bizler değiliz. fakat zamanının normal görülen, antik cahiliye icatlarındandır diyebiliriz. sosyal bilimlerde bir olayı, günün şartlarında değerlendirmek elzemdir ya hani...
kurum ya da anlayış adına ne derseniz, avrupa'daki kiliselerde dahi uygulanmış olsa da, burada kurum daha çok rahibelik adı altında sirküle ediliyordu. ki yeniçağla birlikte kiliseye olan güven ve rahibelik kurumu da yerinden edildi. tek tanrılı dinlerin doğuşu ve doğrudan mabede savaş açması, ailelerin bu hadiseden bıkması, mabed görevlilerinin ve devletin, bu konuda halka zulmedici davranması, bu kuruma darbe indiren ilk etkinin, tek tanrılı dinler olmasını zorunlu kılmıştır. ardından ekonomik bağımsızlık, hürriyet ülküsünü ve köleliğe darbeyi beraberinde getirmiştir.
konuya devam edecek olursam; sümer de dahil, eti, hitit, asur hatta mısır gibi medeniyetlerde, antik dönemlerden başlayarak ortaçağ'ın yıkılışına kadar sürmüştür. bunda ailelerin dindarlığı ve ekonomik durumlarının yetersizliği etkili olmuştur diyebiliz. zira, devlete, (kiliseye) vergisini ödeyemeyecek durumda olan aileler, bakire genç kızlarını, hatta çocuk yaştaki, kiliseye gönderir ve orada kilise ve krallığa, rahiplere hizmet etmesine göz yumarlardı. bu bakireler, özel günlerde öncelikle üst düzey komutanların, devlet görevlilerinin erkekliğe ilk adımlarında kullanılırdı. şanslılarsa krala tevcih edilir ve kraliçe olabilme şerefine nail olurlardı.
kulağa iğrenç geliyor değil mi? gelmesin. yargılayacak olanlar bizler değiliz. fakat zamanının normal görülen, antik cahiliye icatlarındandır diyebiliriz. sosyal bilimlerde bir olayı, günün şartlarında değerlendirmek elzemdir ya hani...
kurum ya da anlayış adına ne derseniz, avrupa'daki kiliselerde dahi uygulanmış olsa da, burada kurum daha çok rahibelik adı altında sirküle ediliyordu. ki yeniçağla birlikte kiliseye olan güven ve rahibelik kurumu da yerinden edildi. tek tanrılı dinlerin doğuşu ve doğrudan mabede savaş açması, ailelerin bu hadiseden bıkması, mabed görevlilerinin ve devletin, bu konuda halka zulmedici davranması, bu kuruma darbe indiren ilk etkinin, tek tanrılı dinler olmasını zorunlu kılmıştır. ardından ekonomik bağımsızlık, hürriyet ülküsünü ve köleliğe darbeyi beraberinde getirmiştir.
devamını gör...
teyze anne yarısıysa iki teyzenin bir anne etmesi
anneanne=anne. anne
anne= 2 teyze
anneanne=2teyze.2teyze
yani bir anneanne 4 teyzekare oldu
ee noldu şimdi ben niye yaptım bunu?
anne= 2 teyze
anneanne=2teyze.2teyze
yani bir anneanne 4 teyzekare oldu
ee noldu şimdi ben niye yaptım bunu?
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
merhabalar sevgili portakallar,
kişisel yoğunluğum sebebi ile bu hafta son gün hatırlatma tanımını giremedim, bu nedenle hala kayıt atmak isteyen varsa bu akşama kadar atabileceklerini söylemek istiyorum, akşam gecenin yıldızlarının listesini buradan paylaşırım yeniden.
ps: aynı şarkıları anons etmemek için öncesinde şarkının istenip istenmediğini bana sorarsanız harika olur, sevgiler!
kişisel yoğunluğum sebebi ile bu hafta son gün hatırlatma tanımını giremedim, bu nedenle hala kayıt atmak isteyen varsa bu akşama kadar atabileceklerini söylemek istiyorum, akşam gecenin yıldızlarının listesini buradan paylaşırım yeniden.
ps: aynı şarkıları anons etmemek için öncesinde şarkının istenip istenmediğini bana sorarsanız harika olur, sevgiler!
devamını gör...


