bir cok cocukluk travmasi
devamını gör...

bu cümleyi kuran kişinin daha çok okuması gerektiğini düşündüm birden
devamını gör...

mutlu aile hayatı ile dikkatimi çeken, yakışıklı, güzel bir eşe ve tüm bebekler gibi dünya güzeli bir bebeğe sahip olan, son oynadığı kuruluş osman dizisinde ki rolünden önce çalıkuşu ve kara sevda dizilerinde de çok beğendiğim türk erkek oyuncu.
devamını gör...

bir de efsane yazıyorsa "resmen harcanıyor" diyeceğim kişi olur kendisi. keşfetmenin haklı gururunu yaşarım sayesinde.

inşallah vardır öyle biri de ilk bana denk gelir. *
devamını gör...

insani vasıflardan uzak varlıklarının; hayvanları öldürdüğü ve bunu "spor" adı altında yaptığı, doğal dengeye zarar veren, hayvanların neslinin tükenmesine sebep olan canice davranış.
devamını gör...

çok şükür, mesaj atan kimsem olmadığı için kimsenin farkında olmayan özelliğimdir.
devamını gör...

benim şarkım çıkınca justin bana hii dedi diye bağıracağım sanırım. programın moduna çok girdim.
devamını gör...

"şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar. ölümleri olur zaferleri, öpüşürken yok olan ateşle barut gibi. en tatlı bal bile tadıldıkça bıkkınlık verir, aynı tat isteği, iştahı köreltir."*

romeo and juliet - ii. perde vi. sahne ( friar lawrence tarafından)*
devamını gör...

pelin çift.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çünkü balıklar uçmayı, kuşlar da yüzmeyi öğrendi.
(bkz: uçan balık)
(bkz: penguen)
devamını gör...

aldatmayani görmedim.. benim sansimmis.. sadece yatmak olarak kalsa keşke bir de aşık olanlar var.. düşman başına..
devamını gör...

üst üste beğendiğim yazıları olunca sözlüğe istemsiz olarak çabuk öndeki yazarı takip et dostum, gözden kaybetme diyorum.
devamını gör...

picasso tarafından haziran 1937'de tamamlanan sanat tarihinin en önemli ve aynı zamanda çarpıcı çalışmalarından birisidir. şu an madrid'deki museo reina sofia'da sergilenmektedir.

tablo siyah, beyaz ve gri renklere sahip adeta şiddet ve kaos nedeniyle yamulmuş insan ve hayvan figürleri içermektedir. çığlık atan kadin, kopan organlar, alevler, yaralı bir at ve boğa gibi öğeler barındırır. 3.39×7.76 metre ebatlarında oldukça büyük bir resimdir.

guernica zaman içinde savaş karşıtlığının öncüsü haline gelmiştir. öyle ki ilk olarak 1937'de paris'te sergilendikten sonra pek çok şehir gezmiş ve tüm gelirler ispanya'daki savaşın yaralarını sarmak için harcanmıştır.

peki bu önemli tabloya ilham olan olay neydi? olay ispanya iç savaşı sırasında bask bölgesine bağlı bir kasaba olan guernica'da yaşandı. guernica cumhuriyetçilerin yoğunlukta olduğu bir bölgeydi. cumhuriyetçilere o dönem sosyalist, komünist, anarşist gözüyle bakılıyordu ve francisco franco önderliğindeki miliyetçilerin açık hedefi konumundaydı.

26 nisan 1937 günü öğle 4 sularında alman savaş uçakları guernica’yı tam 2 saat bombardımana tuttu. o gün bir pazar günüydü ve kasaba halkı çoğunlukla dışardaydı. o günlerde erkek nüfus cumhuriyetçi kanat adına savaşta olduğu için o gün dışarda olanlar çoğunlukla kadın ve çocuklardı.

rudolf arnheim da bu konuyu şu sözlerle aktarıyor: “guernica resmindeki kadınlar ve çocuklar masum, savunmasız insanlığın bombalandığını temsil ediyor. kadın ve çocuk figürleri picasso resimlerinde insanlığın kusursuzlukları olarak yer alır. bu açıdan guernica resmini insanlığın merkezine yapılmış bir saldırının temsili olarak okumak mümkün.”

alman işgali esnasında paris’te yaşayan picasso’nun evine gelen bir alman yetkilinin picasso’ya “bunu siz mi yaptınız?” demesi üzerine “hayır, siz yaptınız.” demesi ise guernica tablosunun arkasındaki düşünceyi en iyi açıklayan anektodlardan biri olarak görülmektedir.

ocak 1937’de ispanyol cumhuriyetçi hükümet, picasso’ya paris sanat fuarı’nda ispanya’yı temsil etmesi için büyük bir mural sipariş etti.

1934’te ispanya’yı terk eden ve bir daha ülkesine geri dönmeyen picasso o dönem paris’te yaşıyordu.

ocak ve nisan arası dönemde bir miktar isteksiz bir şekilde bu resme çalışan picasso, 26 nisan 1937’de guernica kasabasının bombalandığını öğrendikten sonra arkadaşı şair juan larrea tarafından savaşla alakalı bir resim yapması için teşvik edildi.

1 mayıs günü george steer’in guernica kasabasının bombardıman sonrası durumunu anlattığı yazıyı okuduktan sonra aklındaki mural fikrini terk etti ve guernica’da yaşanan dehşet ve vahşeti temsil etmesi amacıyla guernica resmi üzerinde çalışmaya başladı.

genel olarak çalışma alanına ziyaretçilerin gelmesini pek istemeyen picasso, guernica’yı yaparken insanların gelip üretim sürecini izlemesine izin verdi. zira insanların faşizm karşıtlığı konusunda bilgi ve duyarlılık sahibi olmasını istiyordu. guernica üzerindeki çalışmaları devam ederken picasso şöyle bir ifadede bulundu.

“hayatım boyunca sanatın ölümüne karşı mücadele verdim. ispanya’da olaylar ise insanlara ve özgürlüğe karşı gelişiyor. ölüm ve teslim olmakla bir anlığına dahi mutabık olduğumu kim iddia edebilir?”

picasso, guernica tablosunu 35 günlük bir çalışmanın ardından 4 haziran 1937’de tamamladı.

tabloda resmedilen öğelerin anlattıkları da bir o kadar ilginç ve ilgi çekicidir.

boğa figürü
tablonun solunda yer alan kızgın boğa figürü, en dikkat çeken ögelerinden birisidir. bu kızgın boğa figürü, o dönemlerde dünyada gelişen milliyetçilik akımının sembollerinden biri olarak gösterilir. aynı zamanda ispanya kültüründe tarihi bir yeri olan figür, kuyruğundaki alevler ve tüten meşale şeklinde olması savaşın iç yüzünü gösterir.

ölü bebeği tutan kadın figürü
guernıca tablosunda, kızgın boğa figürünün altında yer alan ölü bebeği tutan kadın ögesi, acılar içinde çığlık çığlığa haykırarak resmedilmiştir. bebeğin cansız bedeni, kadının kollarının arasından sarkık olarak resmedilmektedir.

at figürü
tablonun tam ortasında baktığımızda, atın karnını delerek diğer bir yanından çıkan mızrağın, atı acılar içinde bıraktığı çizilmiştir. at figürünün ispanya’nın acı çeken insanlarını temsil ettiği düşünülmektedir

ölü adam figürü
guernica tablosunda acılar içinde olan atın hemen altında bulunan ölü adam figürü, kopuk kolu ile bir kılıç tutmakta, tuttuğu kılıcın ucundan ise bir çiçek filizlenmektedir. diğer kolunda ise avuç içindeki kesikler dikkat çekmektedir. kılıcın ucunda filizlenen çiçek geleceğe dair umutları temsil ederken, avuç içindeki kesikler ise proleter sınıfını temsil etmektedir.

ampul figürü
tablonun ortasında atın başının hemen üstünde göz şeklinin içinde bir ampül figürü yansımaktadır. ispanyolca ampül anlamına gelen ‘bombilla’ya gönderme yaptığı gibi aynı zamanda da tanrı’yı temsil etmektedir. insanlığın savaş ve şiddet karşısında savunmasızlığını ve tanrı’ya sığınmaktan başka bir çare olmadığını ifade etmektedir.

gaz lambalı kadın figürü
atın sağ tarafında endişeli ve korku dolu ifadeye bürünen, içeri süzülen bir kadın figürü görülmektedir. elinde gaz lambası tutan kadın figürü, guernıca tablosundaki ışıklar arasındaki çatışmayı resmetmektedir.

diğer kadın figürü
gaz lambalı kadın ögesinin altında soldan sağa doğru hareket eden ve ampulün ışığına boş bakışlarla kilitlenen bir kadın figürü bulunmaktadır. geriden gelen bacağından yaralı olduğu ve eliyle bacağını destekleyerek ilerleyebildiği anlaşılmaktadır. picasso, bu kadın figürü ile savaşta yaralanan çaresiz sivil insanları simgelemektedir.

beyaz güvercin figürü
boğanın sağında duvara kazınmış bir güvercin figürü dikkat çekmektedir. güvercin, bir kanadı ile zeytin dalı tutarken, gövdesini üzerinden beyaz renkli bir ışık hüznesi yayıldığı görülmektedir. tıpkı gaz lambasında olduğu gibi beyaz güvercin figürü de umudu işaret etmektedir.

açık kapı figürü
guernıca tablosunun belki de en dikkat çekici öğesidir bu. tablonun sağ görselinde, koyu zemin üzerinde açık bir kapı resmedilmektedir. kapı figürü, bombardıman esnasında yaşananlara karşı bir kaçış yolu veya geleceğe dair umutlara ışık tutmakla birlikte; yaşananlara karşı suskunluk sarmalı içinde kalındığını da resmetmektedir

emoji.com.tr/guernica-tablosu/
tr.m.wikipedia.org/wiki/Gue...
sanatkaravani.com/guernica-...
devamını gör...

sen istiyor takip edeni görmek, verecek 1500 point.
devamını gör...

istemediğin bir şeyi yapmak zorundaysan gayet tabii bir durumdur.
devamını gör...

kaba saba tavır ve konuşmalar.
devamını gör...

yazarların en sevdiği bilmem ne tarzı anket başlıkları açın yürür gidersiniz vallaha.
devamını gör...

nazım hikmet ran'ın yazmış olduğu muhteşem şiir. aynı zamanda genco erkal'ın tülay günal ile birlikte oynadığı nazım hikmet'in eserlerinden oluşan oyununun da ismi. yine genco erkal ve fazıl say bu eseri çok güzel yorumlamış. ayrıca büyük ev ablukada'nın güneş yerinde şarkısında şiirin son bölümü yer almıştır.




--- alıntı ---

1

yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.

yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.

1947

2

diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan,
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.

diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.

diyelim ki hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
yani, duvarın ardındaki dışarıyla.

yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...

1948

3

bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani bu koskocaman dünyamız.

bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.

şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
böylesine sevilecek bu dünya
"yaşadım" diyebilmen için...

--- alıntı ---
devamını gör...

"iyi gelmez mi hiç deniz havası?
bi göz oda bulur sokarız başımızı
bi de koyarız iki kadeh
kafa nereye biz oraya."
devamını gör...

tam karşılığı çözücüdür. her hangi bir maddeyi bileşenlerine ayırır. tiner ve aseton da bir nevi çözücüdür. üzerimize dökülen her hangi bir kimyasalı ya da araçlardaki armayı-logoyu söktüğümüzde, geride kalan lekeleri kolaylıkla çıkaran kimyasaldır. yanıcıdır ve solunduğunda kötü yolculuklara sizi uğurlar.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim