kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"yemek"
çocukluğumuzdan beri evde, sonra işyerinde, aç televizyonu orada, gir internete sosyal medyaya heryerde yiyecek içecek, bir yemek konusu sürekli..
acıkınca yersin bişeyler geç git budur yani..
bu kadar öncelikli bir konu olmamalı..
hayatımızda en önemli şey bumudur yani..
hayatta çok daha önemli kavramlar, konular işler güçler var, daha anlamlı deneyimler var, ve insan birçok şeyi, uzun süre birşey yemediyse daha iyi algılıyor, örneğin sabah kahvaltı edilmezse, öğlene kadar insan daha verimli oluyor, beyni daha hızlı çalışıyor, daha üretken oluyor, fiziksel olarak deseniz vücut kendini onarıyor yeniliyor daha esnek daha dinamik oluyor, bu bilimsel bir gerçek..
yeteri kadar yememiz yeterli ve inanın çok çeşitli yemek bile yediğimiz şeylerin etkisini faydasını azaltıyor, ne kadar az çeşit ve ne kadar az yersek o kadar sağlıklı, uzun yaşıyoruz, vücudumuzdan, ruhumuzdan o kadar maximum performans alıyoruz ama yemek yemekten, yemek konuşmaktan diğer milyonlarca daha iyi alternatife ne vakit kalıyor ne enerji.. çok saçma..
devamını gör...

t: devletin yönetim kadrosunun devlet adamlığından yoksun, liyakatsiz kişilere teslim edildiğini gösteren hadisedir.

1. bu zihniyet şehitliğin sadece ''edebiyatını'' yapar. eren bülbül'ün annesine ev anahtarı vermek gibi messela yani.

2. bu zihniyet islamcılık furyasıyla başa gelmiştir. taban tabana islama zıt hareketler sergilemeye devam etmekte olsa da her geçen gün bir yenisine rastladığımız, gelenekselleşmiş islamcılık anlayışına sahip halkımız için bu durum bir anlam ifade etmemektedir. çalıyor ama yapıyor gibi messela yani.

3. bu zihniyet anadolu insanının ferasetine güvendiğini açıkça bas bas bağırarak meydanlarda söylemiştir. feraset dedikleri şey de erdoğanın götünün kılıyım diyen teyzenin seziş yetisidir messela yani.

biz böyle eşek olduktan sonra bu gider yenisi gelir o gider ötekisi gelir. anlayacağınız baki olan bu zihniyet değil bizim eşekliğimiz messela yani.
devamını gör...

müslüm gürses. bakkala yollayıp çiziviç aldırmıştı bana, tam bir baba edasıyla.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

acılar...
mutsuz geçen çocukluğum...
kelimelere dökerek içimde katran karası olan hüzünlerimi, biraz olsun sulandırmış oluyorum...
yazmak, günden güne iyileşmeme yardımcı oluyor...
benimle aynı yollardan geçenlerle duygudaşlık yapmak...
anlaşılma ihtiyacımı gidermek...
bir derdi olan yazar...
dertsiz birinin yazdığını görmedim ben...
derdini anlatmanın en güzel yoludur yazmak...
zihni berraklaştırıp karar vermeyi kolaylaştırıyor...
hayata dair yol haritası çıkartmamı sağlıyor...
kelimeler, hep en iyi dostum oldu...
önceleri sadece okurdum, hiç yazamazdım...
okuduğum yazılarda kendi duygularımı parça parça bulur,
"vay be dünya üzerinde benimle aynı şeyleri hisseden birileri varmış"
diyerek acımı az da olsa hafifletirdim...
sonra baktım ki içimdeki acılar beni dürtüyor, kelimeler teker teker dışarı çıkmak için beni dürtüyor...
akabinde, yazmaya başladım, yazdım, yazdım, durmaksızın yazdığım, gözyaşlarımın sicim gibi aktığı,
aşırı yağmurlu günlerde arabada giderken sileceklerin yağmur sularına yetişemediği gibi,
benim de gözyaşlarım o kadar çok aktı ki yazılarımın çoğu okunamaz hale geldi..
sırf gözyaşlarımdan oluşan günlüklerim oldu, o da yetmezmiş gibi annem o günlükleri bulup yaktı,
"hatırda kalmaz, satırda kalır, yazma" dedi, yazmamı engelledi...
onun yüzünden yıllarca yazmadım, küstüm kaleme kağıda... *
bir gün baktım ki içimdeki acı halen taze, ne yapsam geçmiyor...
annem kusura bakma ben yine yazmaya başladım...
açtığın yaralar ancak böyle kapanmaya başlıyor...
hep dersin ya "insanlara faydalı olalım", oluyorum işte...
yazarak faydalı oluyorum işte...
yazdığım yazıları/tercüme ettiğim makaleleri okuyup
"yüreğimde bir yerlere dokundunuz, çok teşekkürler" diyorlar...
hani hep "üzerinde ölü toprağı serpilmiş gibisin" dediğin o kızın,
artık o toprağı üzerinden atmaya başladı...
senin gibi olmamı hiç istemezdin,
ben yazarak kendim olma yolunu seçtim işte, daha ne olsun...
devamını gör...

benim tek servetim bu yüzüktür .
devamını gör...

kara mizahın en efsanesi. ali atay bu işi çok iyi biliyor. feyyaz yiğit ve doğu demirkolun oyunculuğu harika. amae espri anlayışı düşük olan insanların güleceğini sanmıyorum. bir zamanların klişesi “cem yılmaz çok iyi komedyen abi, herkes anlamaz...adam ince espri yapıyor” aynen bunun için de geçerli bence.
zaten filmi bir kere izledikten sonra replikleri falan ezberliyorsun. sonra günlük hayatında bir olay/mevzu oluyor, sen “şak” diye yapıştırıyorsun repliği.
devamını gör...

bilindiği üzere akp hükümetinin geçen 19 yılda en çok karıştırdığı, adeta darmadağın ettiği kurumlardan birisi de eğitim.

'dindar ve kindar nesil yetiştireceğiz ' diyerek çıktıkları yolda,

eğitim sisteminin adeta şifrelerini karıştırıp, kilitlediler, şimdi kendileri de açamıyor bu şifreyi.

4+4+4 dediler, köy okullarını kapatıp taşımalı eğitime geçtiler, bir çok fen anadolu lisesi kapatılıp, ortalık ' anadolu imam hatip liseleri' ile dolduruldu.
ınsanlar çocuklarını gönderecek normal lise bulamaz hale düştü.

peki sonuç, her konuda iyice dibe vuran bir eğitim sistemi ve genç nesil.
dindarlık ne oldu, diyanet ve yakın kaynak açıklamalarına göre ateizm, deizm özellikle lise gençlerinde patladı, hatta ' dinsiz imansız kalmak içten bile değil ' şeklinde yazılar yazdı muhafazakar kesime yakın yazarlar.

bütün bunlar ortadayken, şimdi rota daha da yukarıya, üniversitelere döndü.

1 aydır boğaziçi, bugün ortaya çıkan yeni rektör atamaları vs.

hükümetin eğitimle sınavı hala sürüyor. başarısız oldukça daha da saldırıyorlar, ilk ve orta egitimi hallettiler, şimdi gözü üniversitelere diktiler ama burada sanki baltayı taşa bilerek vuruyorlar gibi geliyor bana.

zira, üniversite bir okul değil, akademik eğitimin verilip alındığı üst düzey bir kurum. yani buraları kendi hayat , siyasi görüşün çerçevesinde dizayn etmene hiç kimse musade etmez ki bu, oradaki akademik eğitim unsurlarını dizayn etmek demektir, abesle istigaldir.

hükümet umarım bu yanlıştan tez zamanda döner, bilimin konuşulması gereken üniversitelerimizin sesine kulak verir, ülkenin çok ihtiyacı olan bu günlerde, huzur'un, ilimin, bilimin önünü açar. bunu yapmayacağından nedense çok eminim ama umarım yapar demekten de alamıyorum kendimi...
devamını gör...

kafasının beyblade gibi sekmesini göze alan insan davranışıdır.
devamını gör...

izledikten sonra kullanıcı adımı bengaripsenbişeydünyabaşkabişey olarak değiştirmeye karar verdim.*
bir sürpriz ancak bu kadar güzel duyurulabilirdi, bayıldım!*
devamını gör...

parasite filminde babanın çileden çıktığı o sahneyi aklıma getirdi nedense.

kimi toplum insanları için hakkaten büyük hakaret demek ki.
devamını gör...

edebiyatımızın üretken sanatçısı olup özel ve özgün yeri doldurulamayacak isimlerinden biridir.

öz türkçe'nin sürdürülmesi ve yabancı sözcüklerden tümüyle arındırılması düşüncesinin büyük ve katı savunucusudur. hatta sırf bu sebepten arapça olduğu için ''ve'' bağlacını hiçbir eserinde kullanmamıştır. her cümlemizde ''ve, acaba, aynen'' gibi arapça kökenli kelimeleri kullandığımızı düşününce gerçekten zor ve takdir edilesi bir girişim olmuş doğrusu. hatta kelime demişken size bir sır vereyim, ''kelime'' de arapça kökenliymiş.

hazır öz türkçe demişken, nurullah ataç'ın tamamıyla kendine özgü bir üslubu vardır. yazı dili ile konuşma dilini birbirine yaklaştırmak için devrik cümleyle yazması ve bunu yazı diline yerleştirmeye çalışması kendine özgü üslubu için örnek olarak gösterilebilir. neredeyse her zaman farklılıkları eleştiren bir millet olduğumuz için de zamanında eleştirilerin hedefi olmuştur.

eleştirileri önemsememiş olsa gerek, bu konu hakkında söylemiş olduğu sevdiğim bir sözü vardır:
''aşırıyım ben, aşırılıktan çekinmek, düşüncelerimizin sonuna dek gitmekten çekinmek demektir.''
devamını gör...

an itibari ile öğrendiğim, sonra ne olacağımızı merak ettiğim durum.
devamını gör...

daha önce de yazmıştım.
1000 liralık bir cep telefonunu tüketici en az 2200 lira ödeyerek alıyor.
üstelik gümrük vergisi rakamla "0" yazıyla "sıfır" olduğu halde.

adamlar 1000 liraya telefon satıyor telefon türkiye'ye geliyor.
bu telefonu üreten qulacomm'a işlemci parası ödüyor.
s-gpu için arm mali ye para ödüyor.
ekran için lg'ye para ödüyor.
batarya için go max'a para ödüyor.
kamera için sony'e para ödüyor.
yazılım için google'a para ödüyor.
ram veya depolama ya da kaplama vb tüm bu imalat sürecinde parça yazılım malzeme lisans vb için kısaca open handset alliance gibi konsorsiyumlar yapılara şirketlere para ödüyor.
aynı zamanda güncelleme destek servis nakliye garanti hizmetleri için de para ödüyor ve 1000 liraya telefonu bize satıp para kazanıyorlar.
ama vatandaş bunu 2200'e alıyor.

bunun suçlusu bu cep telefonunu satan teknosa mı, vatan bilgisaray mı, media markt mi?

aileniz ve sizin için hem güvenli hem şehirde hem kırsalda kullanacağınız volvo'nun en ucuz araba modeli v60 cross country b5 awdmild hybrid benzin 1.969 cc.250 hp8 ileri geartronic modelini volvo üretiyor.
işçilik, mühendislik, malzeme, nakliye, km-yıl garantisi giderlerini karşılama, ar-ge bütçesi, sonra ki model için yatırım parası, hissedarların kar payı, bayi teşvikleri promosyonları, reklam vb markething giderleri, kendi kar payı lisans ücretleri vb masrafları da düşünürek aracı türkiyeye getirip 228.250 tl fiyata satıyor ve volvo para kazanıyor.
benim gibi cahil amele bu arabayı almak için kalkıp 677.238 tl ödüyor.

arada olan 438.988 lira fark için bu arabayı satan volvo bayisi otokoç mu suçlu?

bunu domates biber ayçiçek yağı vs tüm tüketim-tüketici mallarında düşünün ki etkenler değişse de sonuç fahiş fiyat ve bu durum emir denetleme ceza ile düzelmez.

ama yaklaşım tepki doğru.
sn cumhurbaşkanımız ne yapsın, bu pahalılıkta onun suçu etkisi yok.
bunlar dış güçlerin oyunu.
büyümemizi çekemiyorlar.

işlem tamam.
devamını gör...

aksine kötü biri olmaya çalışıyorum.. bu zaman da böylesi makbul..
devamını gör...

rüyamda gördüm seni bugün... derler ki; rüyanda birini gördüysen gördüğün kişi seni özlüyordur. özlüyor musun beni? ben seni çok özlüyorum.
devamını gör...

askeri amaçlar için geliştirilen ama genellikle yol, yön, adres bulmak gibi işlerde kullanılan sistem.

uydular aracılığıyla yer üzerindeki konumun belirlenmesi, bir yazılım aracılığıyla, alet üzerinden girilen adrese, yani gidilmek istenen noktaya varmanızı sağlayacak yolların gösterilmesi ve en uygununun seçilmesi esasına dayalı çalışır. ayrıca gidilecek yere kişiyi, sesli bilgi aracılığıyla da yönlendirebilir. eğer rotadan sapılırsa yeni bir rota çizilmek suretiyle güzergâh değiştirilir.
devamını gör...

burada görülen durum. bakınız hate'in röportajından önce yıllardır görmediğimiz cankan, röportajdan sonra birden ortaya çıktı.

devamını gör...

bekle dedi gitti
ben beklemedim
o da gelmedi
olacak olan görüşme.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli portakal radyo renk modu sözlük kütüphanesi online yazarlar kulüpler yazarak kitap kazan puan tablosu sıkça sorulan sorular yönetim kadrosu istatistikler iletişim