güney kutbu'nda işlenen tek cinayet
avustralyalı astrofizikçi rodney david marks'ın ölümüyle tarihe geçen olay.
marks, amundsen – scott güney kutbu istasyonu'nda bir bilimsel projede çalışmaktaydı. nişanlısı da onunla zaman geçirebilmek için aynı yerde çalışıyordu. 11 mayıs 2000 tarihinde marks, mide ağrısı, bulantı ve ateş şikayetleriyle rahatsızlandı. 36 saat sonra ise ne yazık ki ölmüştü.
istasyon, kış şartları nedeniyle sürekli olarak ulaşıma açık değildir. bu nedenle marks dört başı mamur bir tıbbi yardım alamadı. şubat ve ekim ayları arasında oraya gidemez veya oradan gelemezsiniz. bu nedenle cenaze yeni zelanda'ya aylar boyunca getirilemedi. otopsi için uçuşların açılacağı tarih beklendi.
başlarda doğal ölüm sanılmıştı marks'ın ölümü. ancak otopside, metanol zehirlenmesi geçirdiği ortaya çıktı. kollarında iğne izleri vardı, ancak vücudunda herhangi bir uyuşturucu izine rastlanmamıştı. hemen olasılıklar tartışılmaya ve incelenmeye başlandı. başlangıçta marks'ın alkol bağımlılığı nedeniyle doğal yoldan ölmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduysa da otopsi bu olasılığı geçersiz kılmıştı.
marks intihar etmiş olabilir miydi? eğer bunu bilerek yapmış olsaydı, hastalandığında paniğe kapılmaması gerekirdi. ancak görgü şahitleri marks'ın rahatsızlandıktan sonra son derece gerçek bir panik yaşadığı konusunda hemfikirdi. yani bilinçli olarak kendisini öldürmeye çalışmış olsaydı, büyük ihtimalle bir köşeye çekilip ölümü bekleyecekti.
kendi içkisini kendi yapmış ve bu sırada bir şeylerin ayarını fazla kaçırmış olabilir miydi? ancak istasyonda, bilim insanlarının uğrayıp yorgunluk atabilmesi için iyi donanımlı bir bar bulunuyordu. bu durum, durup dururken kendisine içki yapması olasılığını oldukça düşürüyordu.
kazara olabilir miydi? bu da imkânsızdı çünkü metanol, bölgedeki temizlik malzemeleri dışında herhangi bir yerde saf olarak bulunmuyordu.
olasılıkların tamamı elendiğinde geriye tek seçenek kalmıştı: cinayet. birisi marks'ın vücuduna öldürücü dozda metanolü bir şekilde sokmanın bir yolunu bulmuş olmalıydı (içkisine damlatmak gibi bir yol). peki zanlı kim olabilirdi? zaten bölgede çalışanlar sayılı olduğundan bulmak kolay olacaktı ancak bu noktada yeni zelanda ile abd hükümeti karşı karşıya geldi. zira bu 2 ülke arasında, istasyonun bulunduğu bölgeyle ilgili sahiplik iddiasından kaynaklanan bir anlaşmazlık vardı. abd, yeni zelanda ile işbirliğine gitmedi ve yürüttükleri soruşturmaya yardımcı olmadı. kendi soruşturmasını yürüttü ve sonuçları da kimseyle paylaşmadı.
bu arada diğer personele, marks'ın odasını temizleme izni verildi. böylece, eğer bu olay bir cinayetse ve orada bir delil varsa, o da yok edilmiş oldu. yeni zelanda tarafından yürütülen soruşturma, istasyonda görev yapan bilim insanlarının aşırı dozda alkol ve uyuşturucu kullandığına dair kanıtları da ortaya çıkardı. ancak maalesef 32 gibi genç bir yaşta hayata veda eden marks'ın ölümü hâlâ aydınlatılamadı.

görselin kaynağı
marks, amundsen – scott güney kutbu istasyonu'nda bir bilimsel projede çalışmaktaydı. nişanlısı da onunla zaman geçirebilmek için aynı yerde çalışıyordu. 11 mayıs 2000 tarihinde marks, mide ağrısı, bulantı ve ateş şikayetleriyle rahatsızlandı. 36 saat sonra ise ne yazık ki ölmüştü.
istasyon, kış şartları nedeniyle sürekli olarak ulaşıma açık değildir. bu nedenle marks dört başı mamur bir tıbbi yardım alamadı. şubat ve ekim ayları arasında oraya gidemez veya oradan gelemezsiniz. bu nedenle cenaze yeni zelanda'ya aylar boyunca getirilemedi. otopsi için uçuşların açılacağı tarih beklendi.
başlarda doğal ölüm sanılmıştı marks'ın ölümü. ancak otopside, metanol zehirlenmesi geçirdiği ortaya çıktı. kollarında iğne izleri vardı, ancak vücudunda herhangi bir uyuşturucu izine rastlanmamıştı. hemen olasılıklar tartışılmaya ve incelenmeye başlandı. başlangıçta marks'ın alkol bağımlılığı nedeniyle doğal yoldan ölmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduysa da otopsi bu olasılığı geçersiz kılmıştı.
marks intihar etmiş olabilir miydi? eğer bunu bilerek yapmış olsaydı, hastalandığında paniğe kapılmaması gerekirdi. ancak görgü şahitleri marks'ın rahatsızlandıktan sonra son derece gerçek bir panik yaşadığı konusunda hemfikirdi. yani bilinçli olarak kendisini öldürmeye çalışmış olsaydı, büyük ihtimalle bir köşeye çekilip ölümü bekleyecekti.
kendi içkisini kendi yapmış ve bu sırada bir şeylerin ayarını fazla kaçırmış olabilir miydi? ancak istasyonda, bilim insanlarının uğrayıp yorgunluk atabilmesi için iyi donanımlı bir bar bulunuyordu. bu durum, durup dururken kendisine içki yapması olasılığını oldukça düşürüyordu.
kazara olabilir miydi? bu da imkânsızdı çünkü metanol, bölgedeki temizlik malzemeleri dışında herhangi bir yerde saf olarak bulunmuyordu.
olasılıkların tamamı elendiğinde geriye tek seçenek kalmıştı: cinayet. birisi marks'ın vücuduna öldürücü dozda metanolü bir şekilde sokmanın bir yolunu bulmuş olmalıydı (içkisine damlatmak gibi bir yol). peki zanlı kim olabilirdi? zaten bölgede çalışanlar sayılı olduğundan bulmak kolay olacaktı ancak bu noktada yeni zelanda ile abd hükümeti karşı karşıya geldi. zira bu 2 ülke arasında, istasyonun bulunduğu bölgeyle ilgili sahiplik iddiasından kaynaklanan bir anlaşmazlık vardı. abd, yeni zelanda ile işbirliğine gitmedi ve yürüttükleri soruşturmaya yardımcı olmadı. kendi soruşturmasını yürüttü ve sonuçları da kimseyle paylaşmadı.
bu arada diğer personele, marks'ın odasını temizleme izni verildi. böylece, eğer bu olay bir cinayetse ve orada bir delil varsa, o da yok edilmiş oldu. yeni zelanda tarafından yürütülen soruşturma, istasyonda görev yapan bilim insanlarının aşırı dozda alkol ve uyuşturucu kullandığına dair kanıtları da ortaya çıkardı. ancak maalesef 32 gibi genç bir yaşta hayata veda eden marks'ın ölümü hâlâ aydınlatılamadı.

görselin kaynağı
devamını gör...
çok fena cehaletin döndüğü düşünülen yerler
mozambik televizyonlarındaki tartışma programları. konular hep değişir fakat her programa çıkan aynı herbokologlar her konuda uzmandır. akılları yoktur ama fikir beyan ederler. mozambik halkı bunlara nasil tahammül ediyor anlamıyorum. gerçi bana ne ben türkiye'de yaşıyorum.
devamını gör...
sözlükten evlenmek
evlenecektik ama konuştuğum kişi son anda erkek olduğunu söyledi.
devamını gör...
okullar mayıs sonuna doğru açılabilir
koronavirüs bilim kurulu üyesi prof. dr. levent akın'ın açıklaması.
böyle bir şey yapılırsa resmen saçmalamış oluruz. zaten 2 temmuzda kapanacak olan okulları mayıs sonunda açmak biz akıllanmayız demektir. kaldı ki bu dönemden veliler de öğrenciler de vazgeçmiş durumda. hatta birçok veli ve öğrenci en kısa zamanda okulların kapanmasını istiyor. herkes yarım yamalak eğitimden usanmış durumda.
kaynak: www.memurlar.net/haber/9707...
böyle bir şey yapılırsa resmen saçmalamış oluruz. zaten 2 temmuzda kapanacak olan okulları mayıs sonunda açmak biz akıllanmayız demektir. kaldı ki bu dönemden veliler de öğrenciler de vazgeçmiş durumda. hatta birçok veli ve öğrenci en kısa zamanda okulların kapanmasını istiyor. herkes yarım yamalak eğitimden usanmış durumda.
kaynak: www.memurlar.net/haber/9707...
devamını gör...
günaydın sözlük
devamını gör...
başlayınca durdurulamayan şeyler
dans.
bacağıma kramp girdiğinde bile kalkıp devam etmişliğimi bilirim.
bacağıma kramp girdiğinde bile kalkıp devam etmişliğimi bilirim.
devamını gör...
farkında olmadan acayip zeki ve birikimli birine sataşmak
sözlük ortamında zaman zaman uçurulma ile sonuçlanan davranış biçimi.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
ben freddie mercury’yi bilmiyorken çıkan bohemian rhapsody filminin adını freddie mercury'nin adı sanmıştım. iyi ki filmi izlemeden önce gerçeği öğrenebildim. düşünsene "bohemian rhapsody ne güzel söylüyor bu şarkıyı." dediğimi.
devamını gör...
takiye
bir müslüman'ın mal ve canından endişe etmesi durumunda tehdit eden kişilerin isteklerine göre söz ve davranışta bulunmasıdır.
bunu yaparken kalbinden tasdik etmemesi gerekir.
örnek olarak (bkz: ammar bin yasir)'in yapılan işkencelere daha fazla dayanamayıp dinin dili ile inkar etmesidir.
allah rasulu kendisine "bunu söylerken kalbin nasıldı" diye sorduğunda "imanla doluydu" cevabını alınca. peygamberimiz "tekrar başına gelirse tekrar yapabilirsin" demiştir.
burada dikkat edilmesi gereken bazı şeyler vardır.
1. tehlike durumunda takiye caizdir, yani vacip değildir. yapılmaması takva olur. bir tek şii'lerde vaciptir
2. başkasının can/mal güvenliğini/dokunulmazlığını tehlikeye atmak pahasına takiye yapamazsın
3. şahıslar takiye yapabilir, hareketler ya da liderler takiye yapamaz.
mesela bir cemaat ya da bir siyasi parti takiye yapamaz. yaparsa sonu malum parti gibi olur.
ya da bir hareketin lideri de takiye yapamaz. örneğin parti pırtıcıların iftira attığı hz. yusuf yapmamıştır. tarihte kabul görmüş hiçbir
hareket, müçtehid, imam, lider takiye yapmamıştır.
yani biz aslında milliyetçi, türkçü kürtçü ya da biz aslında insani bir hareketiz dedikten sonra, ce-eeee biz aslında islami bir hareketiz dememiştir. demeye yeltenenler de rezil rüsvay olup dinin karşısındaki engellerden olmuşlardır.
bunu yaparken kalbinden tasdik etmemesi gerekir.
örnek olarak (bkz: ammar bin yasir)'in yapılan işkencelere daha fazla dayanamayıp dinin dili ile inkar etmesidir.
allah rasulu kendisine "bunu söylerken kalbin nasıldı" diye sorduğunda "imanla doluydu" cevabını alınca. peygamberimiz "tekrar başına gelirse tekrar yapabilirsin" demiştir.
burada dikkat edilmesi gereken bazı şeyler vardır.
1. tehlike durumunda takiye caizdir, yani vacip değildir. yapılmaması takva olur. bir tek şii'lerde vaciptir
2. başkasının can/mal güvenliğini/dokunulmazlığını tehlikeye atmak pahasına takiye yapamazsın
3. şahıslar takiye yapabilir, hareketler ya da liderler takiye yapamaz.
mesela bir cemaat ya da bir siyasi parti takiye yapamaz. yaparsa sonu malum parti gibi olur.
ya da bir hareketin lideri de takiye yapamaz. örneğin parti pırtıcıların iftira attığı hz. yusuf yapmamıştır. tarihte kabul görmüş hiçbir
hareket, müçtehid, imam, lider takiye yapmamıştır.
yani biz aslında milliyetçi, türkçü kürtçü ya da biz aslında insani bir hareketiz dedikten sonra, ce-eeee biz aslında islami bir hareketiz dememiştir. demeye yeltenenler de rezil rüsvay olup dinin karşısındaki engellerden olmuşlardır.
devamını gör...
yürürüm
bir nurettin rençber şarkısı.
devamını gör...
düşünme kaybolursun
bazı konularda insanın kendisine hatırlatması gereken kelime öbeğidir. aynı zamanda no land adlı grubun şarkısıdır.
devamını gör...
sürekli dert anlatan tipler
derdinizi anlatarak kendilerinden kurtulacağınız tiplerdir.
devamını gör...
en sevilen barış manço şarkısı
gibi gibi
sarı çizmeli mehmet ağa
sarı çizmeli mehmet ağa
devamını gör...
zor günlerden geçenlerin en iyi bildiği şey
'bütün geceler mecbur varır sabaha,
umudun kaybedip pes etmek olmaz.'
her şey olacağına varıyor.
umudunu kaybetmemeyi, belli bir süre elindekilerle yetinip pes etmemeyi, belki gelecek mükemmel olmayacak ama geçmişe takılıp güzel günleri mahvetmemeyi öğreniyor insan.
umudun kaybedip pes etmek olmaz.'
her şey olacağına varıyor.
umudunu kaybetmemeyi, belli bir süre elindekilerle yetinip pes etmemeyi, belki gelecek mükemmel olmayacak ama geçmişe takılıp güzel günleri mahvetmemeyi öğreniyor insan.
devamını gör...
amadeus electric quartet
farklı dinleyici kitlelerine hitap edebilen, uluslararası çapta başarılı olmuş bir müzik grubu.
özellikle klasik müziğin yeni hayranları arasında oldukça meşhurlar. grup; iki kemancı, bir çellist ve bir piyanist olmak üzere dört üyeden oluşuyor ve tamamı kadın üyeler.

eşsiz ritim ve soundlarıyla oldukça etkileyici ve modern bir sahneleri var.
müziğe yeni bir biçim ve hissiyat kazandırdıkları kabul ediliyor.
grubun üyeleri andreea runceanu, patricia cimpoiasu, bianca gavrilescu ve laura lazarescu bükreş ulusal müzik üniversitesinden mezunlar.
amaçları, dünyaya neşe saçmak ve müziğe yeni başlayacaklara ilham kaynağı olmak.
youtube kanallarında yaklaşık 530 bin abone ve 150 milyona yakın izlenme sayılarına sahipler.
en iyilerinden üç tanesi.
buradan
özellikle klasik müziğin yeni hayranları arasında oldukça meşhurlar. grup; iki kemancı, bir çellist ve bir piyanist olmak üzere dört üyeden oluşuyor ve tamamı kadın üyeler.

eşsiz ritim ve soundlarıyla oldukça etkileyici ve modern bir sahneleri var.
müziğe yeni bir biçim ve hissiyat kazandırdıkları kabul ediliyor.
grubun üyeleri andreea runceanu, patricia cimpoiasu, bianca gavrilescu ve laura lazarescu bükreş ulusal müzik üniversitesinden mezunlar.
amaçları, dünyaya neşe saçmak ve müziğe yeni başlayacaklara ilham kaynağı olmak.
youtube kanallarında yaklaşık 530 bin abone ve 150 milyona yakın izlenme sayılarına sahipler.
en iyilerinden üç tanesi.
buradan
devamını gör...
mekanik dalga
elektromanyetik dalgalardan farklı olarak, yayılabilmek için hava, su gibi maddesel bir ortama ihtiyaç duyan, yani mekanik enerji ileten dalga tipi. su dalgaları, deprem dalgaları, ses dalgaları gibi...
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
sabah bir kaza atlattım ve haliyle heyheylerim tepemdeydi. merkür retrosu beni aşırı geriyor, o bitince de dolunay başlıycak. anlayacağın bombastik bir ay beni bekliyor.
neyse efendim… şuan yine öğretmen hakkında yazmak istiyor canım. dün iş yerinde yaşadığım stresler sonrası onunla yazıştığımda buluşmayı planladık bugün için. mesaj attım adam dönmüyor. iki buçuk saat kararsızlık kapladı içimi. yazsa da gitmeyecektim buluşmaya. ikinci date’imiz olacaktı. onca zaman yalnızlıktan sonra bu benim için aşırı zor, aşırı yüksek bi kademe. insanlar zor. ben sinirliyim, bende başkalarına göre zorum. insan ilişkileri karmaşık, hayat karmakarışık, ben zehirli sarmaşık.
mesajıma döndü çalıştığını ve geç yazdığı için özür diledi. yorgunsundur iptal edelim dedim. buluşalım dedi. iki cümleye tav olmadım tabi ki. suratım asık, hazırlanıyorum, kafamda daha başlamamış ilişkimizi başlattım, yaşadım, kavgalar, sevinçler ve hüzünler sonucu bitirdim. yine kafamda. bir yandan eyeliner çekiyorum, bir yandan ağlamamak için zor duruyorum. sonuçta az önce bir ayrılık yaşadım içimde.
gitmeyeceğim, mesaj atıp hasta hissettiğimi söyleyeceğim. telefonu elime aldım, anneme mesaj atıyorum, ben biraz gezeceğim, çocuklara iki saat bakar mısın? elim neden bana ihanet ediyor şimdi? aşk konusunu kafamda kapatmadım mı? niye böyle oldu şimdi? kendime saydırıyorum bir yandan kirpiklerim güzel oldu mu diye bakıyorum.
evden çıkıp, manevi abim olan cenk'in arka bahçesine mesaj atıyorum;
konuştuk, jezabel gibi gidiyorum ona.
vardım. o kadar güzel bakıyor ki, anlatılmaz, kaybolunur o masum gözlerde. artık iş arkadaşı olarak değil, arkadaşlıktan bir tık öte değil, flörtüymüşüm gibi konuşuyor benimle. çocuklarımın olması, onun dininden olmayışım, ondan yaşça küçük oluşumun onun açısından bir sorun olmadığını anlatıyor açık görüşüyle. bunların hepsi benim için çok değerli. kırmızı çizgilerime basmadan yürümesi kalbimi eritiyor yavaşça. karanlıktan korktuğumu bildiği için kalkalım demesi, biraz daha oturalım diye ısrar etmemesi benim için takdire şayan davranışlar. sanırım dünyanın en anlayışlı insanına sinirlenmiş, kırılmış, henüz başlamadığımız ilişkiye haksızlık etmişim bu öğlen sularında.
daha şık, güzel detaylar söylenildi, onları da kendi içimden bağrıma basacağım. tutamadıklarım, dolup taşanlar bugünün anısı olarak kendime not gibi burada dursun istedim.
benzin su gibi giden jezabel, seni çok iyi anlıyorum artık.
neyse efendim… şuan yine öğretmen hakkında yazmak istiyor canım. dün iş yerinde yaşadığım stresler sonrası onunla yazıştığımda buluşmayı planladık bugün için. mesaj attım adam dönmüyor. iki buçuk saat kararsızlık kapladı içimi. yazsa da gitmeyecektim buluşmaya. ikinci date’imiz olacaktı. onca zaman yalnızlıktan sonra bu benim için aşırı zor, aşırı yüksek bi kademe. insanlar zor. ben sinirliyim, bende başkalarına göre zorum. insan ilişkileri karmaşık, hayat karmakarışık, ben zehirli sarmaşık.
mesajıma döndü çalıştığını ve geç yazdığı için özür diledi. yorgunsundur iptal edelim dedim. buluşalım dedi. iki cümleye tav olmadım tabi ki. suratım asık, hazırlanıyorum, kafamda daha başlamamış ilişkimizi başlattım, yaşadım, kavgalar, sevinçler ve hüzünler sonucu bitirdim. yine kafamda. bir yandan eyeliner çekiyorum, bir yandan ağlamamak için zor duruyorum. sonuçta az önce bir ayrılık yaşadım içimde.
gitmeyeceğim, mesaj atıp hasta hissettiğimi söyleyeceğim. telefonu elime aldım, anneme mesaj atıyorum, ben biraz gezeceğim, çocuklara iki saat bakar mısın? elim neden bana ihanet ediyor şimdi? aşk konusunu kafamda kapatmadım mı? niye böyle oldu şimdi? kendime saydırıyorum bir yandan kirpiklerim güzel oldu mu diye bakıyorum.
evden çıkıp, manevi abim olan cenk'in arka bahçesine mesaj atıyorum;
konuştuk, jezabel gibi gidiyorum ona.
vardım. o kadar güzel bakıyor ki, anlatılmaz, kaybolunur o masum gözlerde. artık iş arkadaşı olarak değil, arkadaşlıktan bir tık öte değil, flörtüymüşüm gibi konuşuyor benimle. çocuklarımın olması, onun dininden olmayışım, ondan yaşça küçük oluşumun onun açısından bir sorun olmadığını anlatıyor açık görüşüyle. bunların hepsi benim için çok değerli. kırmızı çizgilerime basmadan yürümesi kalbimi eritiyor yavaşça. karanlıktan korktuğumu bildiği için kalkalım demesi, biraz daha oturalım diye ısrar etmemesi benim için takdire şayan davranışlar. sanırım dünyanın en anlayışlı insanına sinirlenmiş, kırılmış, henüz başlamadığımız ilişkiye haksızlık etmişim bu öğlen sularında.
daha şık, güzel detaylar söylenildi, onları da kendi içimden bağrıma basacağım. tutamadıklarım, dolup taşanlar bugünün anısı olarak kendime not gibi burada dursun istedim.
benzin su gibi giden jezabel, seni çok iyi anlıyorum artık.
devamını gör...
succubus
latince kökenli olan succubus sözcüğü succubae sözcüğünden türemiştir ve succubae sözcüğünün türkçe karşılığı “ altına uzanmak”tır.
tıpkı erkek formunda insanların rüyalarına giren incubuslar gibi succubuslar da kadın olarak insan formuna girmiş ruhlardır. şeytani varlıklar olarak görünen succubusların görünür olaraksa erkekleri baştan çıkaracak kadar güzel kadınlar olarak göründüğü iddia edilir. gerçi bir kadının aciz erkek ırkını baştan çıkarmak için güzel olması gerekir mi bilemiyorum.
güzellik üzerinden estetik tartışmalarını hedefi olmak niyetinde olmadığım için bu konuyu kapatarak succubuslardan bahsedeyim biraz.
succubuslar da tıpkı incubuslar gibi zavallı insanları en hassas noktaları olan cinsellik üzerinden etki altına almak için savaşırlar. savaşırlar demek ne kadar doğru bilemedim. çünkü erkek ırkı meme sözcüğünü duyduğu anda bile seri bir fiziksel hareketlenme yaşayacak kadar zayıf bir mahluk.
succubuslar, daha önce anlattığım gibi erkeklerle rüyada birlikte olup onların zihinsel ya da fiziksel olarak hastalanıp ölmelerine neden olabilirken bir yandan da onlardan topladıkları spermlerle incubus haline geçip kadınları dölleyebilirler.
succubusların bolca mesai harcadığı bellidir dünya üzerinde çünkü türk kültüründeki tabiriyle sabah uyandığında nemli bir kamyon kazası yaşanması sıradan bir olaydır erkekler aleminde.
succubulardan haberdar olan erkekler gece gördükleri ve victoria ile aralarında bir sır olarak kalması gereken rüyaları için mitolojik bir açıklama bulmuş olurlar.
tıpkı erkek formunda insanların rüyalarına giren incubuslar gibi succubuslar da kadın olarak insan formuna girmiş ruhlardır. şeytani varlıklar olarak görünen succubusların görünür olaraksa erkekleri baştan çıkaracak kadar güzel kadınlar olarak göründüğü iddia edilir. gerçi bir kadının aciz erkek ırkını baştan çıkarmak için güzel olması gerekir mi bilemiyorum.
güzellik üzerinden estetik tartışmalarını hedefi olmak niyetinde olmadığım için bu konuyu kapatarak succubuslardan bahsedeyim biraz.
succubuslar da tıpkı incubuslar gibi zavallı insanları en hassas noktaları olan cinsellik üzerinden etki altına almak için savaşırlar. savaşırlar demek ne kadar doğru bilemedim. çünkü erkek ırkı meme sözcüğünü duyduğu anda bile seri bir fiziksel hareketlenme yaşayacak kadar zayıf bir mahluk.
succubuslar, daha önce anlattığım gibi erkeklerle rüyada birlikte olup onların zihinsel ya da fiziksel olarak hastalanıp ölmelerine neden olabilirken bir yandan da onlardan topladıkları spermlerle incubus haline geçip kadınları dölleyebilirler.
succubusların bolca mesai harcadığı bellidir dünya üzerinde çünkü türk kültüründeki tabiriyle sabah uyandığında nemli bir kamyon kazası yaşanması sıradan bir olaydır erkekler aleminde.
succubulardan haberdar olan erkekler gece gördükleri ve victoria ile aralarında bir sır olarak kalması gereken rüyaları için mitolojik bir açıklama bulmuş olurlar.
devamını gör...
40
şimdilik yaşımdır.
devamını gör...

