adres de verseydin.
devamını gör...

kendini sevmesi ve kendi değerinin farkında olmasıdır.
devamını gör...

senle olaydı.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kendisi askerde olduğu için * ben yazayım dedim.
kadıköy beyfendisi beşiktaş'ın beyfendi bir taraftarıdır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

beni evlatlık mı aldınız ya bu evde hiç bi istediğim olmuyor
nazan: merak etme zekai evlatlık almış olsak daha seçici davranırdık

abi neden kaçıyoruz ya, kim bunlar
geçmişimden kaçıyoruz ulvi, görmedin mi adamlardaki kırmızı bülten tavrını, ajan lan bunlar.
iyi de türkçe konuşuyorlardı
sen de türkçe sus ulvi.

ulvi: ben naptım, ayı gibi evlendim. hatta bebem bile olacak ya. inşallah zenci olur bebem.
cevahir: ??
ulvi: bakma öyle ortaam. onlar çok yetenekli oluyo cevo ya. valla.
cevahir: lan malaka, bebeğin zenci olursa senin yeteneksiz olduğun ortaya çıkar.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

1864-1921 yılları arasında yaşamış, matematikçi, astronom ve osmanlı'nın ilk bilim tarihçisidir. halide edip adıvar'ın da ilk eşi olan salih bey, kandilli rasathanesi'nin kurucusu, mehmet fatin gökmen'in de öğrencisidir. paris'te elektrik mühendisliğine dair eğitim alan salih'e ‘intelligent' yani ‘zeki’ lakabı takıldı. bu devirden sonra salih zeki olarak anılmaya başlandı. 1887 yılında yurda döndü ve 1889 yılında ilk bilim tarihi makalesi olan “hint rakamları üzerine bir rapor”u yayımladı. türklerin ve müslümanların bilime katkılarına dair çalışmalar yapmış, böylece çağdaş türk bilim tarihinin kurucusu olmuştur.

eserleri:

telif: âsâr-ı bâkiye (ölmez eserler. ortaçağ matematik tarihi, 2 cilt, 1913), dârülfünun konferansları (1915), mîzân-ı tefekkür (mantık kitabı, 1916), kamûs-ı riyâziyât (büyük matematik-astronomi ve fi­­zik ansiklopedisi, yarım kalmış bir çalışmadır, 1924), hendese (geometri), hikmet-i tabiiye (fizik), mebhas-ı savt (fonetik), mebhas-ı elektrik-i miknatisi (elektro manyetizma); mebhas-ı hararet-i harekiye (termodinamik), mebhas-ı cazibeyi umumiye (genel çekim), mebhas-ı elektrikiyet ve şariyet (elektrik ve kılcallık), hesab-ı ihtimali (ihtimaller hesabı), mebhas-ı hareket-i seyalat (akışkanların hareketi), hendese-i tahliliye (analitik geometri), mebhas-ı nazariye-i temevvücat (dalga teorisi), heyet-i riyaziye (matematik astronomi).

çeviri: ilim ve faraziye - felsefe-i ilmiye (henry poincare’dan, 1906), ilmin kıymeti (poincare’dan, 1914), kamus-u riyaziyat ı (matematik ansiklopedisi); asar-ı bakiye (ölmez eserler).

kaynak; biyografya.com/salih zeki bey ; erişim: 05.06.2021
devamını gör...

aile yapısına göre değişen şeyler. kimi aile var çocuklarının birey olduklarının farkında olup onlara saygı duyar, kimisi 25 yaşına da gelseniz sizi kabullenmez. belki ailelerimizi değiştiremeyiz ama gelecek nesil bizim ellerimizde...
devamını gör...

masai mara'da sabah oluyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ispanyol kübist ressamdır.

muhteşem tabloları herkesin malumudur elbette ama guernica en bilinen eseridir. benim içinse don quijotte eseri büyüleyicidir.

babanın bir resim öğretmeni olması, evde sürekli yağlı boya tablolar yapması ve bize zorla bob ross izletmesi dolayısıyla ressam alemine kalıtsal bir düşkünlüğüm var. dolayısıyla ressamlar her zaman çok ilgimi çekmiştir ve hala da çekmeye devam ediyor.

ayrıca rütbesi bibliyofil olan bir yazar olarak da kitaplara da düşkün olmam doğal bir durumdur diye düşünüyorum. bu yüzden de ressamlar üzerine onlarca kitap okudum, tabii ki pablo picasso’yu da boş geçmedim.

hazret büyük bir ressam olmasına rağmen çok da çekilir bir adam değilmiş aslında. daha ölmeden üne ve zenginliğe kavuşan picasso bunun sefasını da uzun süre sürmüştür.

çevresindeki insanları kolaylıkla etkisi altına alabilen picasso insanları yönlendirme ve kafalarını karıştırma konusunda tam bir usta imiş.

para konusunda ise oldukça eli sıkı olduğu gerçeğini bir kenara atmayacağız elbette. picasso asla nakit para kullanmaz, her ödemesini çek ile yaparmış. bunun nedeni kendini seçkin bir insan olarak göstermek değil, aslında açık bir şekilde cimrilik.

eve teslimata gelen manava bile çek veren picasso’nun düşüncesi, üzerinde imzası olan herkesin “ bu ileride değerlenir” düşüncesi ile çeki bozdurmayacağı ve picasso’nun cebinden beş kuruş çıkmayacağıdır.

yine de severiz picasso’yu.
devamını gör...

daha çok adolf hitler ile birlikte aklımızda kalsa da kazım karabekir, ismet inönü ve bir çoğumuzun dedesinin bıraktığını bildiğimiz bıyık türü. üst dudak üzerinde bıyığın sol ve sağ kısımları kesilerek orta kısmının bırakılması ile oluşur. günümüzde bu çeşit bıyığın bırakılması uygun görülmez, tabulaştırılmıştır. bunlarla birlikte hitler neden böyle bir bıyık bırakma gereksimi duydu hiç merak etmemiştim. oysa almanya'da kayzer bıyığı ünlüyken kayzer bıyığı bırakmış.

hitler'in önceki kayzer bıyığı (ww ı)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

hitler ve bıyığı (ww ıı)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

baldızının iddiasına göre eşi kayzer bıyığı istemiyorum diye tutturmuş bizim adolf da -her zaman ki gibi- hızını alamayıp kesmiş bir çoğunu sonra böyle kalmış. en temelsiz iddia.

diğer bir inanışa göre hitler, charlie chaplin hayranı olarak bıyığı bırakmış, temelli ama inanması güç.

chaplin bıyığı (böyle de açabilirdim başlığı aslında)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


daha kabul gören sebep ise -beni de tatmin eden- bıyığı zorunda olduğu için bırakması. kayzer*, birinci dünya savaşı sırasında zehirli gazlardan korunmak için tasarlanan gaz maskesini takmayı kolaylaştırmak için bıyıkların kesilmesini emretmiş. maskenin işlevini etkilemeyecek tek bıyık şekli de bu bıyıkmış. bazıları adolf gibi bu bıyığı bırakmış. sonra gerek akılda kalıcı gerek sembolik olmasından dolayı hoşuna gitmiş olacak ki bu şekilde bırakmaya devam etmiş.

maske de bu. burun ve ağız aynı boşlukta kalıyor.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

tüm bu öğrendiklerimizden sonra ayna karşısında tıraş olurken bıyığı komple kesmeden önce hitler bıyığı yapmak zorunda kalırsanız lütfen suçluluk duygusu hissetmeyin. sizin suçunuz yok; bu insanoğlunun doğal bir pratiği.
devamını gör...

trafoya giren kedileri tespit edebilen bakanlığımız, bu işte ustalar.
devamını gör...

yüzü güzele kırk günde doyulur da gönlü güzele kırk yılda doyulmaz diyen kızdır. haklıdır.
devamını gör...

evet. bir gözlüklü şirin taraftarı olarak size ateşli bir şekilde savunacağım görüşüm bu.

efendim malumunuz güzel şirin köyümüzü uzunca bir süredir şirin baba yönetmektedir. fakat şirin babanın da vakti geldiğinde koltuğu bırakması gerekecek. bırakmasa bile geçkin yaşından ötürü pek uzak olmayan bir zamanda şirin cennetine şirinlenecek.

peki sonra?

çoğunuzunun gözlüklü şirine karşı pozitif duygular beslemediğinizi biliyorum. ama gelin şirin şapkalarımızı önümüze koyup bir düşünelim. hatta bunun bir provası olarak şirin babanın köyde olmadığı zamanları gözümüzün önüne getirelim..
taşkınlıklar yapan şirin halkını şirin babanın yöntemlerini kullanarak, kibarca, anlatmaya çalışarak, güç sarhoşluğu yaşamadan ve en önemlisi her seferinde arkadaşları tarafından köyden şirinleneceğini bilerek doğruları savunan elinde kitabı ile kendini sürekli geliştirmeye çalışan gözlüklü şirin mi köyün umudu?

yoksa şirin baba ne zaman köyden gitse taşkınlıklar yapan kimi steroid bağımlısı, kimi narsist, kimi sırf şaka olsun diye şirin arkadaşlarını bombalayan bir manyak, kimi gayet sağlıklı şirin çileklerini fırınında şeker hastalığına çeviren ve bunlar gibi saymakla bitmeyecek, şirinliği mavi olmaktan ibaret gören diğer vasıfsızlar mı?

şirinlikler dilerim.
devamını gör...

instagram postları.
devamını gör...

karamsarlığa iten durum. 1 yıl içinde ödememiz veya tekrar borçlanmak suretiyle çevirmemiz gereken borç tutarı 192 milyar dolar gibi rekor bir seviyeye ulaştı.
türkiye'de böyle bir para yok. bu parayı bulma imkanımız da yok.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
www.bloomberght.com/kisa-va...
devamını gör...

(bkz: sofia coppola) nın birazcık da kendi hayat hikayesini konu ettiğini düşündüğüm, bol ödüllü (en iyi özgün senaryo oscar'ı dahil) 2004 yılında gösterime girmiş olan mükemmel ötesi film. aslında bakarsanız benim ilk izleme sebebim, takıntılı bir şekilde sevdiğim, güzeller güzeli (bkz: scarlett johansson) ın oynuyor oluşuydu. sonrasında filmi o kadar beğendim ki bir çok kez tekrar izlemişliğim vardır.
bill murray'ın oynadığı bob karakteri evli bir adamdır ve aktördür. japonya'ya bir reklam filmi çekimi için gelmiştir. (bill murray en iyi erkek oyuncu oscar'ına aday gösterilmiş ancak kazanamamıştır.) scarlett johansson'ın canlandırdığı charlotte karakteri ise eşi fotoğrafçı olan ve eşinin işleri dolayısıyla japonya'ya gelmiş olan güzel bir kadındır. çift otelde tanışırlar dillerini ve kültürlerini hiç bilmedikleri bu ülkede sıkıntıdan patlamak üzereyken kendi dillerinde konuşacak birini bulmaları üzerine yakınlaşırlar ve film ortaya çıkar. yönetmen coppala da buna benzer bir dönem yaşamış ve eşinden ayrılıp japonya'ya gittiği dönemde bu senaryoyu yazmış. (sofia coppola da en iyi yönetmen oscar'ına aday gösterildi ama kazanamadı. eğer kazansaydı bu ödülü kazanan ilk amerikalı kadın olacaktı)
yabancı bir kültürde yabancı bir ülkede yani dilini bilmediğiniz kültürünü bilmediğiniz bir ülkede yaşamış vbakit geçirmişseniz eğer filmi izlerken mutlaka kendinizden bir şeyler buluyorsunuz. bu kalabalık içindeki yalnızlık, yabancılaşma, yokmuş gibi hissetme, varoluşsal sancılar mükemmel işlenmiş filmde. ben sırf scarlett için başlamış olsam da o kadar keyif aldım ki en iyi filmlerin arasına koydum.
bu arada türkçeye : "bir konuşabilse" diye çevirilmiş filmin adı. bence tam olarak karşılamıyor ama neyse...
devamını gör...

sözlüğe kaydolalı 16 gün oldu bugün.
şimdiye kadar 44 kişi ile mesajlaşmışım, ama tartışma yok, küfretme yok, anlamsız mesajlar yok.
bilgi amaçlı entry giriyorum, kimse saçma sapan espriler yazmıyor.
düzey gayet yerinde, troll başlıklar ve entry'ler anında tepki görüyor.
yani bu sözlük " ben de varım ! ama ben farklıyım " diyebildi.
inşallah da bu doğrultuda devam edeceğiz.
müptelası oldum sözlük senin.
hadi selametle... *
devamını gör...

yardım et ruhum yardım et bana.
sesini ben duydum çok var hiç duymayan.

hiçbir şey söyleme, duymam, anlamam.
hayat bir mucize , düşer zaman zaman.
hayat bir bombadır, düşer zaman zaman.

muazzam cümlelerin kullanıldığı diğer adı yardım et olan mor ve ötesi şarkısı.
devamını gör...

james'in riflerini lars gibi davulcudan başkası tamamlayamaz. efsane olmuş ikililer. herkes değişti onlar değişmedi grupta. yılları geçti sektörde. bir balon diyorsunuz insaf ya. yahu memlekette laf attığınız şeylerin yanindan yöresinden geçemiyor oluşunuz ne kadar komik ha. beğenmeyen vatandaşlar da sanki daha sağlam grupları var müzik duayenisiniz he heee. hee tamam hee. her konserde 50 bin kişiyi stada dolduran grup balon, başlık açıp laf atmak duayenlik. tam bir müzik ekolusün bro.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim