" kwit " diye bir uygulama var.
sigarayı bıraktığından beri yaptığın tasarrufu gösteriyor, içilmeyen paketlerini, bu süre zarfında kazandığın yaşam süresini vb. gösteriyor. onun dışında uygulamada seviyeler var, çırak olarak başlıyorsun ve içmediğin her gün puan kazanıyosun. resmen oyunlaştırmışlar yani, insanı baya motive ediyor.

onun dışında barış özcan'ın "zinciri kırma" metodunun da işe yarayabileceğini düşünüyorum.
devamını gör...

denizde yüzerken bir anda büyük bir fırtına çıktı. kıyıdan epey uzaklaşmış olan ben geri dönmeye çalışırken, arkamdan gelen dev dalgalar da beni adeta dövüyordu. arada bir dalgaların altına sürüklüyor, yüzeye çıkmamı da zorlaştırırken, aynı zamanda nefesinin gitgide tükenmesine ve su yutmama neden oluyordu.

böyle bir vaziyet altında iken, bir de üstüne hiç istemeyeceğim türden bir olay geldi: vefat etmiş dedemden kalma antika bir para kolyesi boynumdan kurtulup suyun dibine düştü. şans getirsin diye zamanında kolye yapmıştım ve hep boynumda taşırdım. o benim için çok önemli bir parçaydı. asla ve asla onu almadan gidemezdim. dalgalar bir yandan beni döverken, azıcık kalan son nefesimle suya daldım. neyse ki daldığım yer çok derin olmamakla birlikte 5 metreden biraz daha derindi. ancak yine de deniz gözlüğüm yoktu ve suyun dibini göremiyordum. yaklaşık 30 saniye boyunca kolyeyi bulmak için kumu eşeleyip durdum. ancak bir türlü elim ona çarpmıyordu ve nefesim de halim de hiç yoktu. o yüzden bir süreliğine yüzeye çıkmaya karar verdim. nefes nefese olmama rağmen, o panik içinde sadece birkaç saniye soluklandım, ve tekrar daldım. ikinci dalışımda son nefesime kadar o kolyeyi arıyordum. diyaframım daha önce hiç bu kadar sıkışmamıştı ve öleceğimi düşünüyordum. en sonunda, elim o metal hissiyatını aldı ve kolyeyi de buldum. suyun altında iken hemen boynuma taktım, ve boynumdan bir daha düşmeyecek şekilde kolyeyi boynuma doğru gerdim.

ancak, kolyeyi bulmanın mutluluğunu fazla yaşayamadım. birkaç kulaç daha attıktan sonra yorgunluktan bayılmışım. bu andan sonra, artık kıyıya çıplak göz ile görülebilecek kadar yaklaşmıştım. balıkçı abilerimden biri olan kemal abi de, çok şanslıyım ki beni görmüş ve kurtarmış. uyandığım zaman onun teknesi de kıyının dibine vurmuştu ve o an denizde yüzen tüm ahali etrafımda toplanmıştı. sağolsun oradaki herkes de sonrasında bana yardımcı olup beni evime kadar götürecekti. böyle uzaktan söyleyince karizmatik olmuyor biliyorum ama; eğer kemal abi olmasa orada boğularak çoktan ölmüş tüm bile. kendisine olan borcum ödenmez gerçekten. işte böyle, benim de mucizevi hikayem budur...
devamını gör...

sitede aşırı uç, çok sıcak aile ortamı olduğu için hemen hayra yormak gerek. sısısıs

nick altında, özet geçilen ‘seviliyosun canım kıps’ların dili olsa da anlatsa.

kim kimi koparıyor belli değil lan. her butik sitenin kaderi resmen. başta eş dağılımı yapılır bir süre sonra herkes birbirine dalar, çıkar.

günlerce mesajlaşılan yazarın aynı anda bir kamyon yazarla da kırıştırması gerçeği sabittir. herkes birbirini yoklar. herkes ‘iyi niyetten’ etkileşim içinde.

çok çakal bir alem burası. zamanla bunları anlarsınız.
devamını gör...

orkestra şefi olmak isterdim.o ahenkle seslerin harmanlanması inişler çıkışlar ve senin yönettiğin bir süreç.sıkıcı hayatım bir günlüğüne renklenirdi.
devamını gör...

ahmed arif, diyarbakır’a sürgüne gitmeden önce ankara'da bir dost toplantısında tanıdı leyla erbil'i. 27 yaşındaki ahmed arif 23 yaşındaki leyla erbil'e 60’ın üzerinde mektup yazmıştır.
ahmed arif bu mektuplarında “leyla zalım leyla” diye başlar. kör kütük aşık arif, aşkına karşılık bulmak için yazmış, leyla erbil ise dostluk sınırını çizmiş ve bu sınırı gün geçtikçe derinleştirmiştir. mektuplarında “ilk sen mağlup ettin beni.” der. diğer taraftan “sen ister dostum ol ister sevgilim. yeter ki hayatımda ol. sen bana geldikçe sana ihtiyacım olacak. senden başka hiç bir isteğim yok.” der. ay karanlık şiirini de leyla erbil’e yazmıştır.

ay karanlık
maviye
maviye çalar gözlerin
yangın mavisine
rüzgarda asi
körsem
senden gayrısına yoksam
bozuksam
can benim, düş benim
ellere nesi?
hadi gel
ay karanlık
itten aç
yılandan çıplak
vurgun ve bela
gelip durmuşsam kapına
var mı ki doymazlığım?
ille de ille
sevmelerim
sevmelerim gibisi
oturmuş yazıcılar
fermanım yazar
n'olur gel
ay karanlık
dört yanım puşt zulası
dost yüzlü
dost gülücüklü
cigaramdan yanar
alnım öperler
suskun, hayın, çıyansı
dört yanım puşt zulası
dönerim dönerim, çıkmaz
en leylim gecede ölesim tutmuş
etme gel
ay karanlık
devamını gör...

2 durum var.

1_ "şu anki ekşi" gibi olmak isteniyorsa, yani goygoyun, komikliklerin çok daha fazla olduğu eğlenceli zaman geçirmelik bir forum sitesi.

2_ "ilk zamanlardaki ekşi" gibi olmak isteniyorsa, ki benim gibi artık ekşiyi bırakıp yeni yerler arayıp gelen birçokları gibi, başlık sahibine hak vermeli.

mesele herkese hitap eden, ortalama bir sözlük olmamalı.

çıta bize göre değil, biz sözlük çıtasına gelmeye çalışmalıyız.

yeni kurulduğu için, katılımcı sayısı adına biraz tolerans gösteriliyor elbette, ama nihai hedef şu anki ekşinin durumu olacaksa benim için hayal kırıklığı olur açıkçası.
devamını gör...

en yakın zamanda bulunmasını diliyorum.
up.
devamını gör...

ben bir defa ortaokulda gördüm. ilk ve tekti. dedem anlatırdı ona da dedesi anlatmış. dedemin dedesi de görmüş bir defa hatta sevinçten bütün köylü bayram etmiş. kurbanlar filan kesilmiş. ben korktum birilerine anlatmaya ama bugün bu korkumu yeniyorum ve anlatıyorum.
ilk başta tam anlayamadım. anlam veremedim daha doğrusu kendimi buna hazır hissetmiyordum. biranda çıktı geldi. hekes şaşırdı en çokta ben. sonra saygıyla toprağa oturdum. bu anda ne kavga ne hürriyet ne karım. toprak bedenci ve ben bahtiyarım.
devamını gör...

bugün itibari ile başlayacak olan zorlu kapanma süreci öncesi siz kafa sözlük yazarlarının yüzünde bir tebessüm oluşturmak adına her hafta olduğu gibi 3 tane capsi şuraya bırakıyorum.

sözlük yazarına aşık olmak:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


sözlükte son dönemlerde artış gösteren karikatürlü tanımlar:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


sözlükte futbol ile ilgili tanım sayısının azlığı:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hukuk öğrencisi olan 2 senelik bir ilişkim vardı. bir zaman sonra farkettim ki adamın arkadaş çevresiyle hiç tanışmamıştım.

bir gün, taksim'de melekler kahvesinde oturuken onun arkadaş gurubuna rastladık. nedense rahatsızlık duyduğunu hisettim. o dönem ben öğretmenlik okuyorum. neyse akşam dönüşte şöyle bir cümle kurdu; ' benim arkadaş gurubum hep elit insanlar!''

işte tam da bu andır.. sanki biz ağaç kovuğundan çıktık!
devamını gör...

benim en sevdiğim rapper. üstüne de tanımam.
devamını gör...

tdk'ya göre içtima: birleştirme ,toplama anlamına gelen arapça kökenli bir sözcüktür.
ceza hukukunda ise bazen suçları ,bazen de cezaları birleştirmeyi ifade eden teknik bir hukuk terimidir.

ceza hukuku ve ceza yargılamalarında temel prensip, fiil kadar suç olduğu ve suç kadar da ceza gerektiği yaklaşımıdır.ancak öyle durumlar vardır ki, bazen tek bir fiille birden fazla suç işlemiş olursunuz ya da birden fazla fiille sadece tek bir suç işlemiş sayılırsınız.peki bu gibi durumlar nelerdir ve cezalandırmalar nasıl yapılacaktır? bu soruya cevap vermek ve daha somut hale getirebilmek için zincirleme suç, birleşik suç, fikri içtima ve gerçek içtima kavramlarını kabaca açıklayıp örneklendirelim.

zincirleme suç ,türk ceza kanununda 43.maddede düzenlenir.burda fail, bir suçu, aynı kişiye karşı birden fazla kez ve aynı suçun icrası kapsamında işlemektedir.ancak ayrı ayrı değil söz konusu tek suçtan cezalandırılmaktadır.yani kanun,burda suçları içtima etmekte(toplamakta) ve tek bir cezaya hükmetmektedir.
örneğin: hırsız, bir kişinin konutuna öğlen vakti girmiş ,arabanın yedek anahtarını çalmış, bir kaç saat sonra da kişinin ofisinin önüne gelip arabayı çalarak kaçmıştır. . anahtarı ve arabayı çalan hırsız iki farklı hırsızlık suçu işlemiş gibi görünmektedir.ancak hırsız, aynı suçun(hırsızlık)icrası kapsamında ,aynı kişiye karşı ,farklı zamanlarda işlediğinden ortada tek suç olduğu kabul edilir ve fail tek bir hırsızlık suçundan cezalandırılır. dediğimiz gibi burada suçlar toplanarak tek bir suça indirilmiştir ve tek bir cezaya hükmedilecektir.

birleşik suçta, biri diğerinin unsurunu veya nitelikli halini oluşturan iki veya daha fazla suç söz konusudur.bunlar birleşerek yeni bir suça vücud verir.birleşen suçlar yeni suçun içinde tabiri caizse adeta erimektedir. fail ,birleşen suçlardan ayrı ayrı değil,yalnızca oluşan yeni suçtan ceza alacaktır.
örnek verelim: cebir ve tehdit tck 'da ayrı ayrı düzenlenmiş farklı nitelikte suçlardır.yağma suçu ise cebir veya tehditle bir kişinin elinden malının zorla alınmasıdır. yağma yapan berke, aslında cebir ve tehdit suçlarını da işlemektedir.çünkü yağma suçunun unsurları malı zorla almanın cebir veya tehditle gerçekleştirilmesidir.ancak berke bu durumdan yırtmakta ve yalnızca yağma suçundan ceza almaktadır.berke boş yere sevinmemelidir.çünkü 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası alacaktır.

fikri içtima ise ikiye ayrılır: aynı neviden fikri içtima ve farklı neviden fikri içtima.
kanunumuz 44. maddede fikri içtima başlığı altında sadece farklı neviden fikri içtimayı düzenlemiştir.farklı neviden fikri içtimada fail tek bir fiil(tek hareket) ile birden fazla suçun oluşmasına sebebiyet vermektedir. hemen bir örnek verelim:
ingiliz subayı edward, savaşta çok canını yakan gazi revolversiz ittihatçıya kin güder. revolverini artık kullanmadığını bildiğinden cesaret alarak silahını çeker ve arabasında ışıkta bekleyen revolversizin başına doğru ateş eder.kurşun ön camı parçalar ve revolversizin omzuna isabet eder.. burada edward tek bir fiille(ateş etmek) hem kasten öldürmeye teşebbüs, hem kasten yaralama hem de mala zarar verme suçunu işlemiştir. fikri içtima kuralı gereği bu suçlardan en ağır cezayı gerektiren suç hangisiyse o suçtan tek bir ceza alacaktır.kasten öldürme ,kasten yaralama ve işkence gibi suçlarda kanun gereği fikri içtima değil gerçek içtima( cezaların birleştirilmesi) uygulanacağı için edward kasten öldürmeye teşebbüs ve kasten yaralama suçları bakımından ayrı ayrı ceza alacaktır.mala zarar verme suçunda ise ceza almayacaktır.

böylelikle yukarıdaki örnekte gerçek içtimadan da bahsetmiş olduk.cezaları bu sefer ayrı ayrı topladık ve faile birleştirerek verdik.

aynı neviden fikri içtima ise zincirleme suçun tanımlandığı maddenin ikinci fıkrasında açıklanmıştır. özel bir başlığı yoktur. burada fail tek bir fiille birden fazla kişiye karşı aynı suçu işliyor.
örneğin: akşam üstü kahvehaneye giren hamdullah amca alkolün de etkisiyle içerdekilere ''hepiniz yavşaksınız,hepinizin sülalesinin silkeleyim''[(bkz: silkelemek)] diye bağırıyor.tek fiille 30 kişiye hakaret ediyor.elbette aynı neviden fikri içtima hükümleri (43/2)uygulanacak ve hamdullah amcaya tek bir hakaret suçundan ceza verilecektir.aksi halde gerçek içtima uygulansaydı 30×2 yıldan 60 yıl ceza alacaktı. yazık,hamdullah amcaya bu kadarı fazla olurdu.
devamını gör...

iyilik, kur'an'da berr, hayır, ihsan gibi kavramlarla farklı şekilde anlatılır. karşıdaki kişi anlasın ya da anlamasın, kadrini bilsin ya da bilmesin, bu allah katında yüce bir duygudur.
şunu kabul etmek gerek ki, çalışma hayatında primler, ödüller sayısal performansa göre veriliyor. her işin başı ve önemlisi, skora bakılıyor. futbol oyununda galip gelmek, milyar dolarlık bu oyun endüstrisi tarafından para ödülü ile taltif edilirken, centilmenlik ya da iyi oyunun karşılığı da sembolik bir takdir almak oluyor. tersi olsa, faulu az yapan, kartı az gören takım, şampiyon takım kadar para ve ödül alsa, yeşil sahalarda çok şeyler farklı yürürdü.
iyilik yapılacaksa bu da maneviyat ve allah için olmalıdır.
devamını gör...

bu yürek bu bedende attığı sürece gönüllere dokunabilmek.
devamını gör...

yani garip bir duygu. zaman zaman ne yapıyorum lan ben burada dese de insan. sevmese durur mu?
devamını gör...

"yıl 2046. nerdesin ve ne yapıyorsun?" temalı açtığım başlıktır. 2046 yılında 45 yaşında olacağım ve annemin babamın 70 yaşında olacağı gerçeğini kabullenemedim anlık.
devamını gör...

aynı su, aynı güneş, aynı emek.. isteyen bir şekilde hayata tutunuyor, direniyor..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

galata kulesinin önünde tek başıma içiyordum . öyle canım sıkılıyor öyle konuşmak istiyorum ki kalkıp sürekli birilerinden çakmak istiyorum , oysa çakmağım var . derken evsizler ,şarapçılar ,tinerciler her ne diyorsanız o arkadaşlardan istedim bir tanesi gelsene kardeş yanımızda otur dedi . benim için evsiz ,şarapçı,tinerci filan değillerdi o sırada hikayelerini merak ettiğim insanlardı . konuşan insanlardı ,ağız dolusu kahkahalar atıyorlardı ,mutlulardı . neyse oturdum dört beş kişiler onlar içiyoruz beraber . içkiler bitti ben ısmarlarım dedim bir arkadaş eşlik etti beraber aldık geldik . birkaç defa daha gittik geldik , herkes küfelik sarhoş . o sırada yurtta kalıyorum , çıkış yaptığım için gece o saatte üstelik sarhoş olarak dönme şansım yok . sabaha karşı üç dört gibi etraftaki birkaç kişinin haricinde kimse kalmamıştı . her şey yolunda gibiydi ama bir ara iki tanesi tartışmaya başladı ve kavgaya döndü mevzu . ben sırtımı duvara dayayıp sağlam durmaya çalışıyorum ama şarap kötü çarpmıştı . sonra bunları ayırdı iki tanesi ve polis geliyor gitmemiz lazım filan dediler . hakikaten ışıklı bir şeyler de yaklaşıyor ama seçemiyorum tam olarak . sesler filan yükseliyor . hızlandık ilerde tekel vardır bir tane galiba o sokaktan girip biraz koştuk . sonra bir kapının önünde durduk kapıyı açtı bizden biri ve içeriye attık kendimizi . korkunun etkisiyle biraz ayılmıştım , terk edilmiş bir binadayız . önceden oralarda gezinirken gördüğüm ahşap harabe binalardan biri . çıktık yukarıya bu gece burda yatarsın dediler , meğer barındıkları yaşadıkları yermiş . telefonun ışığını açıyorum etrafta şırıngalar ,kovalar var . her tarafta çöp var ,bok var . bana sen yukardaki yatakta yatarsın diyor gösteriyor çıkıyorum . demir bir ranza var ,sonra bir şişe uzatıyor , buraya işersin diyor . kafamı kaldırıyorum üzerimde çatı yok odanın yukarısı olduğu gibi açık . titreyerek uyumaya çalışıyorum müthiş bir yağmur başlıyor . bardaktan boşanırcasına üzerime serpiliyor . dışarda siren sesleri içerde donuyorum . o gece ölmediğim için çok ama çok mutluyum .
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim