hindistan'ın pencap eyaletinin en büyük şehridir.altın tapınak ve ismini ilk sikh gurusundan alan guru nanak üniversitesinin de içinde bulunduğu sikh'lerin dini merkezidir.
devamını gör...

kacirdigimiz nokta olay bim değil. memlekette herşey yukarı doğru koşuyor, bim ne yapsin.
devamını gör...

(bkz: öğretmenler odası) yani hatırlıyorum öğretmenler odasına girince bir sessizlik bir gerginlik oluşurdu hayır ne konuşuyorlar böyle de biz girince susuyorlar.
ikinci olarak, kız whatsapp grupları, bu kesin bilgidir.
her şey ama her şey konuşulur.
editasyon: arkadaşlar içeriden bilgi geldi öğretmenler odasında çok az dedikodu dönüyormuş.*
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sevgili yapınca sosyal medya hesaplarında ekli bulunan kız arkadaşlarını; birlikte yemiş, içmiş, hatta birlikte çalışmış olsalar bile gözünü kırpmadan silen erkektir.
kesinlikle karaktersiz bir davranıştır.
keza bunların çoğu sevgilisinden ayrılır ayrılmaz utanmadan tekrar ekleme talebi gönderir.
iki sebebi olabilir.
1-) bu erkek size bir gün sevgili olabiliriz gözüyle bakıyordur ve ilişkiniz saf bir arkadaşlık üzerine kurulu değildir. sevgili yapınca da sizi siler.
2-) sevgili olduğu kız ağır kezbandır ve adamın telefonunu eline alıp kıskandığı, rakip gördüğü kadınları tak tak silmiştir ya da ''aşkitommmm bu kız kim silseneeee'' gibi söylemlerle adama sildirmiştir.
sebep ne olursa olsun bunu yapan kadın da olsa erkek de olsa çok yanlış buluyorum.
devamını gör...

bu ikiliyi bi ara sürekli entiylerimin altındaki beğeni butonunda görüyordum.
o beğeni butonunda şöyle bir an yaşanıyordur eminim.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yenik babalar saati...

ütüzmüş babalar saati...

ütüzmüş, az önce kumarhaneden, çok sarhoş, eve gelirken çikolata almış, tepsiyle tatlı getirmiş, antep seyahatinden antep lahmacunu getirmiş, kahramanmaraş'tan şoklu dondurma...

çocukluğum...

babam bana çokonatlarla gelirdi, dondurmalarla, tepsi tepsi kadayıfla gelirdi...

öperdi beni. öpmesine çok uyandım. babamın bıyıkları vardı...

öperdi uyanırdım. sana tatlı aldım derdi. sana dondurma aldım. kafası güzel. yahu saat kaç?... bırak uyuyayım.

cânım babam.

şöyle bir düşüncem oldu benim. her baba, geceleyin gelince çocuğuna bir şeyler götürüyor, götürmeli...

ben büyüdüm. taksiyle, şakacıktan, sıkıştım diye, petrole çektiririm taksiciyi... öncesinde sorarım ona, kaç çocuğun var? kız mı erkek mi?

bazan işeme bahanesiyle, bazan sigara alma bahanesiyle sokarım onları petrole, içerden hediyeler alırım...

bunu çocuğuna, bunları çocuklarına ver derim. çikolatalar alırım, oyuncaklar...

ne gerek vardı abiler... olur mu öyle şeyler...

rakılı ağzım var, rakılı ağzımla öpecek çocuğum, çocuklarım yok. o halde, başka çocuklar mutlu olsun...

bana kızarlar. ben kral faht'ın oğlu değilim ama benim gönlüm faht'tan da, oğlundan da zengindir.
devamını gör...

üç farklı dille gerçekleştirdiğim eylemdir. her hafta hepsinden birer kitap okuyarak her üç dilimi de eş zamanlı kullanmış oluyorum . günden güne artan beyin sinapslarımla gayet mutluyuz .
devamını gör...

arif erdem isimli fetöcü'nün elini kolunu sallaya sallaya geçip gittiği sınır kapısıdır.
devamını gör...

milletlerin kültürel değer ve hazinelerinin saklandığı ve teşhir edildiği yerlerdir. milletlerin yaşantılarının ortaklığını göstermesi dolayısıyla milli servet olmanın yanı sıra milletlerin hem ortak hafızası hem de gözbebekleridir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

14-15 anahtarı uzatsana.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

fotoğraftaki manyağı bulunuz.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tek çiçekle bahar

iste şu canı viran edeyim
alemin gizini ayan edeyim
üflensin ruhuma bin ömür daha
uğrunda ziyan edeyim
devamını gör...

masum, sevimli, güzeldi. taa ki onun da başka bir kızın montunun yanına astığını fark edene kadar.
devamını gör...

uyanmana iki saat vardi neden erkenden dikildin? uyu simdi arayip uyandiracagim, soz veriyorum. evet ben de seni seviyorum deli.
devamını gör...

gerçek anlamda maddi sıkıntı çekmemiş kişilerin önermesidir. parayla kiranı da ödersin, depreme dayanaklı güzel bir evde de oturursun, araba da alırsın, sağlık da alırsın bir yere kadar, tatile gidip kendine gelebilirsin, dışarıda canının çektiğini yersin, konsere gider eğlenirsin, işin çok kötüyse riske atar ayrılıp yeni bir iş ararsın...
parasız hiçbir insan mutlu değil, olamaz da.
devamını gör...

eğitim için taksim’de olduğum bir zaman, adana’dan gelen masum bir arkadaş ile zaman geçirmeye başlamıştık.
eğitim bitiminde, ilk duraktan binelim diye zincirlikuyu’na geçtik; amacımız naçizane sadece metrobüse binebilmekti.

neyse arkadaş tabi başka şehirden gelmiş; istanbul’un toplu taşıma kuralsızlığından bihaber. ben tecrübeliyim tabi. sırada en öndeyiz. kapı açılsa ilk biz bineceğiz. tabi ben ittireceklerini bildiğim için ayaklarımı yere sağlam basıyorum.

kapının açılmasıyla arkadaş itim kuvvetiyle metrobüsün içine kapaklanmıştı. gelen giden de basıyor, umurlarında sadece yer kapmak var. neyse kaldırdık; sinirlerimiz bozuldu tabi. bir o gülüyor, bir ben.

neyse sonrasında evlenip istanbul’a yerleşti. artık öğrenmiştir tüm kuralsızlıkları diye düşünüyorum.
devamını gör...

yüzüklerin efendisi hikayesinde çok önemli bir rol oynayan, benim kalbimde de sıcak bir yer tutan kurgusal bir karakter. üstte de yazıldığı gibi orta dünya üzerinde yürüyen en eski varlık, bir ağaç gardiyanı.

saruman'ın taraf değiştirmesi ile kadim ve bilge ağaçların evi olan fangorn ormanı yoğun hasar almıştır ancak dünyadaki rolleri git gide sönükleşen bu ağaçlar durumun farkında değildir. merry ve pippin, en kadim ağaç olan ağaçsakal'a neler olduğunu gösterdiklerinde ağaçsakal birden sinirlenir; kesilen, yakılan ağaçlar için üzülür, kuvvetli ve tok sesiyle tüm ormana çağrıda bulunur.

çağrı ile tüm orman hareketlenecek, ağaçlar var olan son güçleri ile saruman'ın ağır sanayisi üzerine yürüyecek, ağaçsakal bunu türünün son yürüyüşü, kıyamete doğru son bir kez yürüyüş şeklinde betimleyecek, destansı bir müzik eşliğinde ısengard'ı hiç beklemediği anda vuracaklar, isengard'ın yarattığı doğa yıkımına çok sert bir müdahalede bulunacaklardır.

şu yangın günlerinde tekrardan hatırladım.
devamını gör...


zülfü livaneli’nin yazdığı, ikinci dünya savaşı sırasında yahudi soykırımından kaçmaya çalışan çiftin hikayesini, yıllar sonra istanbul'a gelişiyle struma gemisi'ni yeniden gündeme getiren profesör maximilian wagner'in gözünden anlatan romandır.

oldukça etkileyici bir hikayesi var.
devamını gör...

ayine mi katılacağız? kan mı akıtacağız? nasıl bir günah?
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim