varlığına sevindiğim başlık. benzeri bir şey açacaktım, hazır buldum.

ben tahminden ziyade daha çok bilimsel olarak değinmeye çalışacağım konuya.

yıllarca filmlerde izlediğimiz yapay zekâ temelli bazı konulardan sonra gündeme sık sık gelen bir soru var: robotlar dünyayı ele geçirip insanlığın sonunu getirebilir mi? teorik olarak belki mümkün görünüyor ama pratikte bu iş o kadar basit mi?

tersine mühendislik denilen bir olay var. bu daha çok parçaları birleştirip bir motoru yapabilmekten ziyade, var olanı alıp parçalarına ayırıp onun üzerinden bazı şeyleri simüle etmek olarak özetlenebilir. yapay zekâ çalışmaları da tersine beyin mühendisliği üzerinden yürütülüyor genellikle. yani?

yani şöyle; basit bir canlının beyni "dilimlenerek" canlının beyninin sahip olduğu en basit parçalarına, yani nöron bağlantılarına kadar ayrılıyor. sonra bu bağlantılar arasındaki ilişkiler, bunların çalışma şekilleri inceleniyor ve bunu bilgisayarlar ile simüle ederek o canlının beynini sanal ortamda "yaratmaya" çalışıyorlar.

***

tek bir meyve sineği için bu çalışma yapıldığında, bunun için 1.000.000.000.000.000 baytlık bir depolama alanı gerekiyor. bu veriyi işlemek de yaklaşık 5 yıl sürüyor. üstelik bunca emeğe ve zamana rağmen, bu hayvanın beyninin tam olarak nasıl çalıştığını tek bir örnek üzerinden anlayamıyorsunuz. dolayısıyla 1'den fazla meyve sineği için bu çalışmanın yapılması gerekiyor.

eğer bir fare için denemeler yaparsanız daha uzun zaman ve daha fazla depolama alanı ihtiyacınız oluyor. bir de insan beynini simüle etmeye kalkışırsanız...

şöyle anlatmaya çalışayım;

lawrence livermore ulusal laboratuvarı'nda dawn adlı bir süper bilgisayar var. bu bilgisayar insan beynindeki korteksin* sadece %1'ini simüle edebildi, ancak insan beyninin hızının 600'de 1'i kadarlık bir hızla!

dawn, yaklaşık 1 milyon watt'lık güç harcıyor. yaklaşık 7000 tonluk bir klima ekipmanıyla çalışıyor ve yaklaşık 80.000 metreküp soğutulmuş havayla ancak soğutulabiliyor. buna rağmen insan beynindeki bir bölümün sadece %1'ini 1/600'lük bir hız oranı ile ancak simüle edebiliyor. eğer tüm beyni bununla modellemeye çalışırsanız, en iyimser tahminle bu sayıları 1000 ile çarpmanız gerekebilir. zira insan beyni çalışırken sadece 20 watt'lık güç kullanır, çok daha hızlı çalışır ve ısındığını da kolay kolay algılayamazsınız.

***

tüm bunlardan yola çıkarak düşündüğünüzde, bu işin imkânsız olmadığını ama çok büyük/güçlü bilgisayarlar gerektirdiğini görebilirsiniz. bu da büyük miktarda para ve zaman anlamına geliyor.

bahsi geçen dawn böyle bir büyüklükte:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
görselin kaynağı
devamını gör...

şabanoğlu şaban filmindeki hızır idi, yunus idi repliği ile de ünlü aktör.
devamını gör...

şerefle bitirilmesi gereken en önemli görev hayattır.
devamını gör...

kimsenin konuşmadığı bir dil gibiyim...
kimsenin inanmadığı bir deli...
yazarının bile okumadığı bir kitap...
hiç çalmayan bir şarkı..
hiç vatandaşı olmayan bir ülke...
hiç sorulmayan bir soru gibiyim...
kalabalıklar içinde varım ama yok gibiyim...

(bkz: murathan mungan)
devamını gör...

tercümesi, kadınları anlamayan erkekler vardır, bir de anladığını zanneden erkekler. bunca yıllık yaşam deneyiminden sonra bile bazen üçüncü kategoriye girdiğim hatasına düşüyorum, sonraki sahnede zaten ya uçurumdan düşerken sıçrayarak uyanıyorum ya da beynimde ilgili bölgeye reset atmak zorunda kalıyorum.
devamını gör...

geceleri kendiniz de dahil olmak üzere her şeyle yüzleşirsiniz. yalan yoktur çünkü karanlık dürüsttür...
devamını gör...

bir neslin kırmak için çok uğraştığı, şişenin dibiyle bakıldığında düzeliyomuşş efsanesinin döndüğü unutulmaz görüntüler. şöyle bir şeydi işte, liseliler bilmez:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kocaeli/derince'deyim, sene 1999, lise 1 bitti. o yaz 17 ağustos 1999 gölcük depremi...

okulum yıkıldı o depremde. enkazını gördüğümde sanki bütün arkadaşlarım, öğretmenlerim o enkazda öldü gibi hissetmiştim.
devamını gör...

şehir hayatının olumsuzluklarından ve bu hayatın ruhumuzda oluşturduğu kirlilikten bir nebze de olsa uzaklaşma imkanı tanıyan,ruh dinlendirici, stres savar , yoğun hareket içeren doğa yürüyüşlerine verilen addır.

trekkinge gidilirken uygun kıyafet,ayakkabı giyilmesi ve -yedek kıyafetler ve ihtiyaç malzemeleri için- bir sırt çantası taşınması elzemdir.

trekking çantasında bulunması gereken malzemeler:

1)su -( hem yürüyüş esnasında ter ile oluşan su kaybını yerine koymak hem de vücudun ihtiyacı olan günlük su ihtiyacını karşılamak için)
2) yiyecek- ( yürüyüş esnasında enerji tüketimi olduğundan bunun karşılanması ve olası hipoglisemi durumlarının engellenmesi açısından önemlidir.yüksek kalorili ve şekeri hızlı yükselten çikolata,gofret gibi paketli, taşınması kolay yiyecekler bulundurulabilir, şeker hastaları kendi durumlarına uygun olanını seçerler)
3)yedek ayakkabı ve kıyafet ( bazı parkurlarda su geçişlerinin bulunması ,kıyafetlerde yırtılma olabilmesi, terin vücutta kurutulmaması için baştan aşağı hemen hemen her şeyin yedeğini bulundurmak önemlidir.)
4) mini ilk yardım kiti ve varsa kullanılan ilaçlar( olası yaralanmalarda acil müdahale için)
5) koruyucu malzemeler( güneş kremi,eldiven, bere , içlik , yağmurluk, vb)
6)çakmak ( yemek yemek ,yer belli etmek ,ısınmak vb amaçlarla ateş yakabilmek için)
7)fener( gündüz bile olsa tedbir için)
8) çakı (en basiti meyve ya da dal kesmek vs için el altında bulunmasında faydalıdır)
9)düdük ( uyarı ve yeri belli etmek için)
10) pusula-harita( tur ile gidenlerde pek ihtiyaç olmuyor ama bulundurulabilir)

not: karlı bir bölgede trekking yapılacaksa ve önden gidenin birebir adımları takip edilemeyecekse baton bulundurmakta fayda var.kar çukurların boşlukların üzerini kapatabildiği için düşme gibi istenmeyen durumlar olabiliyor.dal bile kullanılabilir .


marmara-batı karadeniz bölgesi için günübirlik gidilebilecek trekking parkurları ( sadece kendi gittiğim parkurları yazdım ,daha fazlası var)
1) sülüklü göl ( yeni başlayanlara uygundur)
2) kartepe
3) babadağ-kerpe
4)kıyıköy -kastro
5)menekşe yaylası ( orta zorlukta bir parkurdur,yeni başlayanlara tavsiye edilmez)
6)erikli yaylası
7)abant
devamını gör...

sözüm ona hayvan dostlarınca çok sık yapılan eylemdir.
kedi sahiplenmek istiyorum ama scotish olsun. köpek sahiplenmek istiyorum ama golden olsun gibi salakça tavırlardır hatta donanım haber ölücülüğü bile bundan kat be kat onurludur çünkü amaçlarını bilirsin ama bu "hayvan dostları" tam bir şerefsizdir gidip sokaktan bir kedi ve köpeği sahiplensene dediğinde "onlar para etmiyor" diyemezler.
devamını gör...

uǝq ɯᴉʎᴉʎị
devamını gör...

imgyukle.com/i/YAAwkx

çok beğendiğim bir doğa fotoğrafı
devamını gör...

“biz kalkalım artık” diyen misafire “iyi olur” demek.
devamını gör...

ben doğurduğumu bilmez miyim?
devamını gör...

george orwell görseydi, 1984'ü resmetmişsin derdi.

ağrı /2018 (bir denk geliş)

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir erkeği çekici ve tatlı kılan nadir anlardan biridir.
kendi boğazı için mecburen yemek yapmayı öğrenmiş veyahut mutfağa ilgisi olduğundan dolayı da yemek yapabilir. kendini geliştiren ve "armut piş ağzıma düş"sözünü rendeleyip, içine sevgisini, zeytinyağı ve kekik,tercihe bağlı sarımsak ile harmanlanmış fırın yemeği tadı kadar büyüleyicidir.

şayet arda türkmen izlerken mest olan bir yazarınız olarak, az da olsa yemek yapmaya devam edip, neslinizi elinizi doğrama yaparken bıçaktan korur gibi koruyun erkekler.
devamını gör...

gelmiş geçmiş en harika organizasyon olduğunu düşündüğüm eğitim platformu. gerçekten bilmek, öğrenmek için istekli olan ama imkanı olmayanlar için hemen hemen bütün akademik dalların eğitim müfredatlarını ders videoları halinde kendi sitesi ve youtube üzerinden yayınlayan ücretsiz platform.

sanat tarihinden ekonometriye, biyolojiden 3d modellemeye kadar hemen hemen her eğitim dalında dersler mevcut. sanat tarihi ve sosyoloji derslerini keyifle izlerim, bu tarz bir platforma ihtiyaç duyan ama bilmeyen herkese duyurmak istedim.
devamını gör...

bu hafta sözlük radyo programı 2 temmuz sivas katliamını anma olunca, kayıtsız kalamadım. çarşamba akşamı saat 22’de radyoya bir ses kaydı ile katılacağım. bu anma gününü unutmadıkları için radyo yönetimine ve program yapımcısı “ben garip sen benden de garip ama hepimiz umutlu’ya” çok teşekkür ediyorum.

çarşamba akşamı buluşmak üzere.

dün gece rakının bana verdiği yetkiyi yudumlayarak kayıt yapılmış ve gönderilmiştir. sürçülisan ettiysek şimdiden affola.

not: bu afffffedersin discord mudur nedir, ne menem bir programdır. artık ses kaydımı gönderdim, yanlışlıkla nude mö attım belli değil. az kolay yapın şu programı! insan kullanacak bunu ulen.
devamını gör...

çıkan istatistikler iyimser kalmış bile diyebiliriz. sokak röportajında söyledikleri için ifadeye çağrılan vatandaşlar oldu bu ülkede. ifade özgürlüğü var diyenlerin siyasi görüşlerine bakılırsa durum daha net ortaya çıkar zaten. öyle bir ifade özgürlüğü ki sadece hoşlarına giden şeyleri söyleyebilirsin.
devamını gör...

shakira ft. alejandro sanz - la tortura. şöyle bırakalım canlı performans görsün gözler.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim