ülkemize en çok ihtiyacı olan alanlardan biridir sosyoloji. fakat her ilde köşe başı bakkaları gibi türeyen sosyoloji bölümleri pek umut vaat etmiyor. yine de hedefiniz gerçekten gelişmekse ve iddialıysanız dtcf'de öneririm.
devamını gör...

edebi yönü çok çok sağlam olan yazar, düşünür. bir kafatas muhabbetidir gidiyor. evet o dönem kendisi ırkçı düşüncelere sahiptir fakat her dönemi de az da olsa içinde değerlendirmek gerekir. kafatas muhabbeti de gerçek değildir. oğlu bile köşesinde açıklamıştır bunu. bunun için kapısına gelenlerle nasıl dalga geçtiğini yazmıştır.

sol görüşlü insanlar, karşıt görüşlü insanların da sanatçı olabileceğini, iyi bir yazar olabileceğini nedense kabul etmiyorlar ve dünya görüşleriyle çelişir biçimde inanılmaz önyargılı davranıyorlar. fakat neler kaçırdıklarının farkında değiller. ruh adam kitabı türkiye'de yazılmış en iyi psikolojik romandır bence. edebi eserleri okunmalıdır.
devamını gör...

arı mayalı silgi: pembesi çilek kokar, yeşili de elma.
silmeye kıyamazdım,rengi kararır elimde kokusu biter diye.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
çocukken nesneler insana bir başka görünür, daha yeni yeni tanımaya başladığınız hayatta bir kağıt parçası bile çok değerlidir.
hele hele her şeyin sınırlı sayıda olduğu ya da zorlukla edindiğiniz zamanlarda.
devamını gör...

katılmadığım başlıktır. okumak gözünüzü bu kadar korkutmamalı. babannem her zaman dişin varken ye derdi bana. siz de gözleriniz henüz okuyacak kadar sağlıklıyken okuyun..
devamını gör...

berlin'in ölümü ile sakince bilgisayarı kapatıp asla devam etmediğim ve kafamdan silmek için sürekli beynime shift+del komutu verdiğim ispanyol dizisi. pedro alonso'nun sürekli suratında vete a la mierda* ifadesi ile gezmesi bile diziyi izleme sebebidir. diziyi izleyen herkesin tokyo ve rio'ya tükürürüm öyle aşka ben diye sinirlendiği malumun ilamı zaten üzerine çok konuşmak istemiyorum ama konuşacağım çünkü sinirim henüz geçmiş değil. albay prieto hakkında konuşabilmem için sözlükte küfür edebiliyor olmamız gerekiyor o yüzden onu görmezden geliyorum. bu yaştan sonra ispanyol istihbaratçı gömmeye gerek yok. yine de juan fernández sahiden iyi bir oyuncu, izlerken adamı çekip vurasınız geliyor. berlin... bu adam hakkında ne söylesem bilemiyorum. aslında oldukça sinir bozucu bir karakter ama bir noktadan sonra hayata bakış açısı, tavırları ve muhtemelen ekipte bulunan en aklı başında isim olmasından izleyiciye sevdirmeyi başarıyor kendini.


darphane soyuyorsunuz, darphane... ispanyol kraliyet darphanesi! gerçekten sevişecek veya salak ilişki problemlerinizi çözecek başka zaman -mesela paraları alıp kaçtıktan sonra olabilir- bulamadınız mı gerizekalılar diye kendi kendi yedim dizi boyunca. ben her zaman söylüyorum, aşk her şeyi mahvetmek konusunda oldukça iyi bir tercih bu dizi de bunun kanıtıdır. berlin dışında kimse olayın ciddiyetini anlamış değil, o olmasa daha ilk dakikadan her şeyi ellerine yüzlerine bulaştıracaklar. tokyo ve rio ilişkileri yüzünden daha ilk dakikadan planı mahvettiler, denver desen darphane müdürünün metresi çocuğunu aldırmasın diye kendi kendine vicdan yapıp para falan teklif ediyor. nairobi mantıklı davranıyor diye seviniyor insan ama o da sonradan saçmalamaya başladı. moskova desen belki de kaçış planının kilit ismi ama dördüncü kasanın zeminini eritmesi gerekirken oğlum nasıl birini öldürür diye 2 koca gün kaybettirdi. profesör planı annesinin karnında yapmaya başlamış ama bir kaç tane aptal kişisel buhranları yüzünden sürekli işleri çıkmaza sokuyor. raquel... diziye başladığım an hayran kaldığım karakterlerden biriydi. erkeklerin ağırlıkta olduğu bir iş sahasında, onların iğrenç imalarına rağmen üst düzey bir iş sergileyen güçlü bir karakter. sonra onu da saçma sapan bir karakter haline soktular o ayrı ama başlarda dizi boyunca temsil ettiği durum oldukça önemliydi. ne olursa olsun dizi bir noktaya kadar vermek istediği mesajları oldukça güzel aktarıyor. siyasetçilere, saçma bir şekilde işleyen polis teşkilatına, sisteme güzel giydirmişler.



ın the end, love is a good reason for everything to fall apart.
devamını gör...

--- alıntı ---

kültür, latince cultura'dır. o da colere'den gelir. colere, toprağı işlemek, emek vermek, ikamet etmek, yetiştirmek, korumak, ibadetle onurlandırmak gibi bir dizi anlamı içerir. elbette bu kavramlar birbirlerinden ayrıştı ama etimoloji sayesinde bu anlam akrabalıklarının izini sürmek mümkün. örneğin:
- "ikamet" anlamı colonus aracılığıyla colony'ye (sömürge),
- "ibadetle onurlandırmak" cultus üzerinden cult'a (inanç, tapınma) dönüşmüştür. kültür ile aynı kökten gelen coulter ise saban demirinin ağzı demektir.

ziya gökalp, fransız kültür kavramını kelimenin toprağı işlemek ve tapmak anlamındaki orijinal kullanımına uygun şekilde türkçeye hars olarak çevirmiştir. hars kelimesi tarlaya bakmak, ekip biçmek ve yetiştirmek anlamına gelen ihras kelimesinden türetilmiştir.

ingilizce culture ancak 1691'den itibaren latince geçmişinden sıyrılmaya başlamış ve "ruhun formasyonu" anlamında kullanılmaya başlanmıştır. on sekizinci yüzyıla kadar ingilizcede bugün kullanılan anlamda bir kültür kavramı mevcut değildir.

--- alıntı ---

kaynak: poetik ve politik, besim f. dellaloğlu
devamını gör...

insanların savunmasız kalmalarından faydalanarak masum canlılara korkunç şeyler yapabilmesini aklım almıyor.

yıllar sonra not: kötülüğün bir sınırı yok.
devamını gör...

pegasus isimli firmadan iç hatlar uçak bilet alamamak. bacaklar sığmıyor efendim, çok dar koltuk araları.

benim bacaklar leylek bacağı gibi, varoş misali bağdaş mı kurayım afedersin.*
devamını gör...

(bkz: hacılara yürüyor korkmuyorum)
devamını gör...

adını gördüğüm anda zihnimde aşağıdaki şarkısı çalmaya başlayan sevdiğim gruptur.

devamını gör...

insan öldüğünde beden tükenir ama ruh tükenmez onun gibi düşünebiliriz mürekkep tükenir ama kalem tükenmez
devamını gör...

başkalarına göre biz, bize göre başkaları.

bunlar kolay tanımlanır halleri, bir de kendi kendisinin kuklası olanlar var, onların işi zor, öyle 5 dakika süre verip bir kelime seçen insanlar gibi değil onlar*.

misal ben?
kimim, hangi bilinmeyen güçlerim şu anki halimi kontrol ediyor bilmiyorum, ben şu anda yelkenkaya'da bira içip yunanca şarkılar dinlemek istiyorum ama "içimdeki ben" tarafından iplerimden tutulup iskan edildiğim yer 2x2 metrekare bir oda.

sevmiyorum bu hali, o kadına söylücem kelimeleri kabulüm ama süresi kabusum.
devamını gör...

-benim bir ilişkim var (var veya yok asla bilemez zaten)
-iyi birisin ama... (zararsız bir solucana benziyorsun, kendi liginde oyna)
-seni arkadaş olarak görüyorum (tanışırken seni beğenmedim, şimdi ne yapayım)
-meşgul biriyim bir daha rahatsız etme (yani yeryüzünde tek erkek olsan bile sana bakmam, bu ne terbiyesizlik ayol)
devamını gör...

kariyer vs. demek saçmalık. bir tanıdığım var kendisi genetik mühendisi bilmem kaç zaman yüksek lisans yaptı sonra doktora yaptı ama şu an işsiz. çünkü çok mezun var ve pandemi vs. diye hastaneler * işçi çıkarmıyoruz şu sıra diyorlarmış. başvurularını da almıyorlar. böyle bir sürü insan var. belki onlardan biri ileride ben olucam. sıkıntıyı kişide aramayın sıkıntı ülke şartlarından. umarım bir an önce bir çıkış yolu bulursun.
devamını gör...

enfeksiyon riski vardır, ve uzun vadeli komplikasyonlar yaşayabilirsin. sevgili yazar bence kesinlikle çırarılma vakti gelmiş ve geçmiş bile. geçmiş olsun.
devamını gör...

yeni bir sözlük gelişmesi.
torun tombalak sahibi olduk artık.
buradan alt devreye selam olsun, bulaşıklar yıkanacak, mıntıka temizliği yapılacak, koğuş temizlenecek.
öncelikli işleriniz bunlar.
hayırlı teskereler.
devamını gör...

bazı insanlar için zordur gerçekten ama yalnızlığı kanıksamış insanlar için normaldir.

esasında konuşacak insan vardır ama derdini anlatacağın samimiyet düzeyi yoktur. insan vardır ama o heves yoktur. öyle dönemlerden geçeriz ki; sitem etmek fayda etmiyordur, öğrenmişizdir bunu. sitem etmeyip vaziyyetleri anlatmak, iç dökmek isteriz ama bu da rahatlatmıyordur bizi. işte böyle zamanlarda kimseye dönmeyiz yüzümüzü. kimseye bir şey anlatasımız gelmez. bunun diğer ayağı da bu yalnızlaşma sürecinin getirdiği öfke haliyle yakınlarımızın sorunlarını da görmezden geliriz ve "kendi derdim bana yeter" tavrı takınırız. bu, bizi iyice yanlızlaştırır.

ancak bu yaşam, kolektif bir duruş olmadan katlanılacak bir şey değildir. bazen tanımadıklarımız, tanıdıklarımızdan daha iyi gelir insana. bazen ilacımız, birilerinin olaylar karşısındaki duruşudur. biri vardır karşımızda ve olaylara, durumlara hatta bütünüyle hayata karşı koyduğu tavır, bizim aradığımız tavırdır. o gücü buluruz kendimizde, "işte budur anasını satayım" deriz. ya da karşımızda iki lafı bir araya getiremiyordur, boşa zaman kaybetmişizdir ve yeni bir kötü deneyim yaşamış oluruz. allah bereket versin, hiçbir şey yapmamaktansa her türlü bir deneyim kazanmış oluruz. olmaması gereken bir bakış açısına maruz kalmış oluruz ve bir dahaki sefer bundan şeytan görmüş gibi kaçarız. bu birlikteliği sağlamak zorundayız. bu yaşamı çekilir kılan şeylerden biri de fayda gözetmeksizin birbirimize yardımcı olmamızdır. hepimiz bir şekilde acıların cenderesinden geçtik. deneyimlerimizi aktararak, bazen sırf birileri rahatlasın diye onları dinlemek zorundayız. bu şuur, dünyayı hiçbir fiziksel efor sarfetmeden yaşanabilir kılacaktır.

o yüzden buralardayız. anonimiz, yargılamakla işimiz olmaz. yazın, konuşuruz. çekinmeye gerek yok.
devamını gör...

tarihe not düşülsün. az önce, son derece şaşırtıcı şekilde, herhalde hayatında ilk defa, kendisinin ağzından akıllıca bir laf çıktı:

(muharrem ince, habertürk özel yayınında konuşmakta; chp yönetiminin kendisine yönelik ettiği laflara karşılık olarak haklarında ısrarla "kripto tayyipçi" ifadesini kullanmakta, chp'yi yerden yere vurmaktadır. henüz beş dakika geçmeden...)

muharrem ince: bana "sarayın adamı", "saraydan para aldı" bilmemne diyorlar. ya biz aynı amaçtayız. amacımız mevcut cumhurbaşkanını değiştirmek. ikimiz de aynı şeyi istiyoruz. ne gerek var birbirimize hakaretler etmeye, böyle şeyler söylemeye?*
nagehan alçı: ama siz de söylüyorsunuz?

çok şaşırdım ya.
devamını gör...

tiktok türkiye'de temsilcilik açmaya karar verdi. kararı ulaştırma ve altyapı bakan yardımcısı dr. ömer fatih sayan kişisel twitter hesabından duyurdu. yaptığı paylaşım şöyle ;
--- alıntı ---
vk ve youtube’un ardından bugün yaptığımız görüşmeler neticesinde tiktok da temsilci atayacağını açıkladı.
temennimiz diğer sosyal ağ sağlayıcıların da bir an önce temsilcilerini bildirmeleri ve yükümlülüklerini yerine getirmeleri.
hayırlı olsun!

--- alıntı ---
ilgili tweet
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim