ilginç genel kültür bilgileri
sokak röportajlarındaki insanlar gerçekmiş lan
yapay zeka sanıyodum
yapay zeka sanıyodum
devamını gör...
herkesin sevdiği sizin sevmediğiniz şey
herkes değil belki ama çoğu insanın vazgeçilmezi olan yumurta.
hiçbir şekilde tüketmediğim gibi kokusundan da hiç hoşlanmıyorum.
bir diğeri süt. yoğurt, peynir gibi süt ürünlerini yesem de sütün kendisini asla içmiyorum.
hiçbir şekilde tüketmediğim gibi kokusundan da hiç hoşlanmıyorum.
bir diğeri süt. yoğurt, peynir gibi süt ürünlerini yesem de sütün kendisini asla içmiyorum.
devamını gör...
kütle çekim kuvvetinin kaynağı
kütle çekimi ya da yer çekimi kavramları fiziğe resmî olarak giriş yaptığından beri merak edilen kaynak.
bu konu hakkında mesela döngüsel kuantum kütle çekim teorisi gibi birtakım yorumlar var; henüz hiçbiri kanıtlanamamış olsa da... ben burada olaya tersinden bakan farklı bir bakış açısına değineceğim.
şimdi, kütle çekimi diye bir şeyin olmadığını hayal edelim. bu bir ön koşul olsun düşünce deneyimiz için. bu durumda yerde durabilmemiz ya da newton'un hareket yasaları gereğince, durup dururken bir yerlere savrulmamız için hiçbir nedenimiz yok. şu halde atmosferdeki gazlar gibi bir akışkanın içinde havada duran bir elma hayal edebiliriz. hiç hareket etmiyor; ne aşağıya ne de yukarıya doğru çünkü ona dışarıdan herhangi bir güçle etki etmiyoruz.
bu elmayı bir uzay-zaman grafiğine oturtalım. bildiğimiz kartezyen koordinat sisteminden bahsediyorum. elmayı x ve y eksenleri arasında bir yere koyduk. unutmayalım; elma uzayda hareketsiz. diyelim ki y eksenimiz uzayı temsil ediyor. o halde elma y ekseninde hep aynı değere karşılık gelen bir noktada duruyor. fakat zamanı temsil eden x ekseninde sürekli olarak hareketli çünkü zaman sürekli "akış" halinde.
üşenmedim çizdim:

elma 2 numaralı görselde y1 ve x1 noktalarına karşılık gelen bir konumdayken, 3 numaralı görselde y1 sabit kaldı ama x2 noktasına ilerledi.
gerçek deneylerden biliyoruz ki, yerde duran bir saatle havadaki bir uçaktaki saat arasında, son derece küçük boyutta da olsa zaman genişlemesi kaynaklı bir fark vardır. bu farkı düşünce deneyimizde kullanacağız.
elmanın alt kısmını yerdeki saat en üstünü de uçaktaki saat gibi kullanacağız. bu iki alan arasında aşırı derecede küçük de olsa bir zaman farkı olacağını biliyoruz. elmamız zamanda hareket ettiğinden, elmanın üst kısmı zamanda daha hızlı hareket edecek (uçak deneyini unutmayın.)

evet, ortada elmanın alt ve üst kısmı arasında ve aslında elmanın tümü boyunca yukarıya doğru zamansal bir farklılık var. manzara şu: bir akışkan içerisinde, üst kısmı alt kısmına nazaran daha hızlı hareket eden bir cisim var karşımızda. bu durumda ortaya kendi ekseni etrafında dönme hareketine benzeyen dairesel bir hareket çıkacağı açık. zamanla bu harekete ait olan vektör yavaş yavaş yere doğru yönlenecek. bu durumda görmeyi beklediğimiz şey hareketsiz duran elmanın yere doğru hareketi olacak.
voila! yola zamandan çıktık ve zamandaki değişimin kütle çekimine neden olabileceğini gördük. unutmayın bu sadece bir düşünce deneyi. vardığımız bu sonuç bir kanıt değil.
olay "yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan" noktasına geldi de diyebiliriz. yani bugüne dek kütlenin zamanı bükmesinden yola çıkarak kütle çekiminin varlığına eğiliyorduk ama acaba tam tersi mi oluyor: yani zaman "aktığı" için mi kütle çekimi ortaya çıkıyor?
***
kütle çekiminin tam olarak ne olduğunu anlamak için biraz daha zamana ihtiyacımız var. bilim insanları bu konu üzerinde hararetli şekilde çalışıyor. umarım kendi ömür süremiz içerisinde bununla ilgili mihenk taşı olacak bir keşifte bulunulur ve cevabı bizim de öğrenme şansımız olur.
bu konu hakkında mesela döngüsel kuantum kütle çekim teorisi gibi birtakım yorumlar var; henüz hiçbiri kanıtlanamamış olsa da... ben burada olaya tersinden bakan farklı bir bakış açısına değineceğim.
şimdi, kütle çekimi diye bir şeyin olmadığını hayal edelim. bu bir ön koşul olsun düşünce deneyimiz için. bu durumda yerde durabilmemiz ya da newton'un hareket yasaları gereğince, durup dururken bir yerlere savrulmamız için hiçbir nedenimiz yok. şu halde atmosferdeki gazlar gibi bir akışkanın içinde havada duran bir elma hayal edebiliriz. hiç hareket etmiyor; ne aşağıya ne de yukarıya doğru çünkü ona dışarıdan herhangi bir güçle etki etmiyoruz.
bu elmayı bir uzay-zaman grafiğine oturtalım. bildiğimiz kartezyen koordinat sisteminden bahsediyorum. elmayı x ve y eksenleri arasında bir yere koyduk. unutmayalım; elma uzayda hareketsiz. diyelim ki y eksenimiz uzayı temsil ediyor. o halde elma y ekseninde hep aynı değere karşılık gelen bir noktada duruyor. fakat zamanı temsil eden x ekseninde sürekli olarak hareketli çünkü zaman sürekli "akış" halinde.
üşenmedim çizdim:

elma 2 numaralı görselde y1 ve x1 noktalarına karşılık gelen bir konumdayken, 3 numaralı görselde y1 sabit kaldı ama x2 noktasına ilerledi.
gerçek deneylerden biliyoruz ki, yerde duran bir saatle havadaki bir uçaktaki saat arasında, son derece küçük boyutta da olsa zaman genişlemesi kaynaklı bir fark vardır. bu farkı düşünce deneyimizde kullanacağız.
elmanın alt kısmını yerdeki saat en üstünü de uçaktaki saat gibi kullanacağız. bu iki alan arasında aşırı derecede küçük de olsa bir zaman farkı olacağını biliyoruz. elmamız zamanda hareket ettiğinden, elmanın üst kısmı zamanda daha hızlı hareket edecek (uçak deneyini unutmayın.)

evet, ortada elmanın alt ve üst kısmı arasında ve aslında elmanın tümü boyunca yukarıya doğru zamansal bir farklılık var. manzara şu: bir akışkan içerisinde, üst kısmı alt kısmına nazaran daha hızlı hareket eden bir cisim var karşımızda. bu durumda ortaya kendi ekseni etrafında dönme hareketine benzeyen dairesel bir hareket çıkacağı açık. zamanla bu harekete ait olan vektör yavaş yavaş yere doğru yönlenecek. bu durumda görmeyi beklediğimiz şey hareketsiz duran elmanın yere doğru hareketi olacak.
voila! yola zamandan çıktık ve zamandaki değişimin kütle çekimine neden olabileceğini gördük. unutmayın bu sadece bir düşünce deneyi. vardığımız bu sonuç bir kanıt değil.
olay "yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan" noktasına geldi de diyebiliriz. yani bugüne dek kütlenin zamanı bükmesinden yola çıkarak kütle çekiminin varlığına eğiliyorduk ama acaba tam tersi mi oluyor: yani zaman "aktığı" için mi kütle çekimi ortaya çıkıyor?
***
kütle çekiminin tam olarak ne olduğunu anlamak için biraz daha zamana ihtiyacımız var. bilim insanları bu konu üzerinde hararetli şekilde çalışıyor. umarım kendi ömür süremiz içerisinde bununla ilgili mihenk taşı olacak bir keşifte bulunulur ve cevabı bizim de öğrenme şansımız olur.
devamını gör...
tayt giyen kadının arkasından uzun uzun bakan erkek
kadınların giyimiyle değil erkeklerin eğitimiyle alakalı bir durumdur.
devamını gör...
sadece cahillerin kuracağı cümleler
yoksulluk var diyolla hergezin gapısında igi tane araba, elinde agıllı telefon.
devamını gör...
en doğru arkadaş özellikleri
bence iyi bir arkadaş herşeyden önce sana karşı samimi olmalıdır. kim etrafında yapmacık birini ister ki ? kendinize şakşakçı arıyorsanız onu bilemem... bir diğer önemli özellikte ona güven duymandır, ve elbette onunda sana güven duyması gerekir. ona sırlarını, özel sorunlarını anlattığında başkasının duymasını kimse istemez. ama onun sana güven duymasıda büyük bir önem taşır, bunu unutmamak gerekir. bence son ama en önemli özellik ise, yanında kendini tamamlanmış hissedebilmendir. bazı arkadaşların vardır ki onlarla sadece konuşursun, eğlenirsin ama öyle biride vardır ki sanki senin diğer yarın gibi, seni tamamlamıştır, hatta bazen gerçekten kardeş olduğunuz fikrine bile kapılırsın. işte o insanlar çok özeldir ve onları ne yaparsanız yapın asla kaybetmeyin .
devamını gör...
freud purosu
freud, bir rivayete göre geçmek bilmeyen kansere bağlı ağız yarasını purosu ile dağlamıştır ve takip edilesi sözlük yazarı.
devamını gör...
aşk
tanimi yoktur. sahit oldum ama az once.
anemi hastasi bir kadin ve esi geldi. serumunu taktim. kadinin mecali yok. kadinla sohbet ediyorum, saclarim dokuldu ne onerirsin diyor. konusuyoruz gulusuyoruz arada. bir ara esine baktim, gulumseyerek izliyor kadini. 40'li yaslarda ikiside. adam dayanamadi "ne haldesin hala naz yapmiyorsun, bir ah etsene kiz" dedi. kadinin beyaz surati pembelesti hemen. kafalarini isirasim geldi. ask varmis arkadaslar. az once bu ciftin birbirine bakisinda sahit oldum.
anemi hastasi bir kadin ve esi geldi. serumunu taktim. kadinin mecali yok. kadinla sohbet ediyorum, saclarim dokuldu ne onerirsin diyor. konusuyoruz gulusuyoruz arada. bir ara esine baktim, gulumseyerek izliyor kadini. 40'li yaslarda ikiside. adam dayanamadi "ne haldesin hala naz yapmiyorsun, bir ah etsene kiz" dedi. kadinin beyaz surati pembelesti hemen. kafalarini isirasim geldi. ask varmis arkadaslar. az once bu ciftin birbirine bakisinda sahit oldum.
devamını gör...
ölümüyle üzen roman karakterleri
fareler ve insanlar- lennie çok üzülmüştüm ama bir yandan da george kendi köpeğini kendi öldürmeliydi gerçekten.
devamını gör...
16personalities.com
bu test bile diyor ki bana; "kendinle ilgilen!"
--- alıntı ---
savunucu kişilik tipi çok ender görülmekte olup, nüfusun yüzde birinden azını oluşturur, ama yine de dünya üzerinde izlerini bırakırlar. doğuştan gelen bir idealizm ve ahlak hisleri vardır, ancak onları diğer idealist kişilik tiplerinden ayrı kılan kararlılıkları ve azimleridir; savunucular boş oturan hayalperestler değil, hedeflerini gerçekleştirmek ve kalıcı bir olumlu etki bırakmak için somut adımlar atabilen kişilerdir.
savunucular için dünya adaletsizlik dolu bir yerdir; ama böyle olmak zorunda değildir. başka hiçbir kişilik tipi, ne kadar büyük veya küçük olursa olsun bir yanlışı düzeltmek için hareket yaratmaya bu derece uygun değildir. savunucular sadece dünyayla ilgilenmekle meşgulken, kendilerine de dikkat etmeleri gerektiğini unutmamalıdır.
--- alıntı ---
--- alıntı ---
savunucu kişilik tipi çok ender görülmekte olup, nüfusun yüzde birinden azını oluşturur, ama yine de dünya üzerinde izlerini bırakırlar. doğuştan gelen bir idealizm ve ahlak hisleri vardır, ancak onları diğer idealist kişilik tiplerinden ayrı kılan kararlılıkları ve azimleridir; savunucular boş oturan hayalperestler değil, hedeflerini gerçekleştirmek ve kalıcı bir olumlu etki bırakmak için somut adımlar atabilen kişilerdir.
savunucular için dünya adaletsizlik dolu bir yerdir; ama böyle olmak zorunda değildir. başka hiçbir kişilik tipi, ne kadar büyük veya küçük olursa olsun bir yanlışı düzeltmek için hareket yaratmaya bu derece uygun değildir. savunucular sadece dünyayla ilgilenmekle meşgulken, kendilerine de dikkat etmeleri gerektiğini unutmamalıdır.
--- alıntı ---
devamını gör...
karbonat erol
ünal gürel tarafından canlandırılan kurgusal karakter. ünal gürel'in diğer tiplemeleri genel olarak bıyıklıyken karbonat erol bıyıksızdır. kendini iş adamı olarak tanıtır fakat aslında eroin işi yapmaktadır. buna rağmen iki kez şevket ve osman tarafından dolandırılmaktan kurtulamaz. ünal gürel'in canlandırdığı diğer kurgusal karakterler; karamürselli deli hamdi, gardrop fuat, fatsalı osman, barut osman ve kerpeten hüsnü'dür.
devamını gör...
27 mart 2021 hamile çocuğun dini nikahlı eşi tarafından öldürülmesi
başlığı okurken neye üzüleyim bilemedim. 2021 yılında olmamıza rağmen hala bir sürü kadın cinayeti olmasına mı, öldürülen 17 yaşında hamile bir çocuk olmasına mı, dini nikahlı eşi tarafından katledilmesine mi.. kaç defa daha yeter dememiz lazım.. ne yapmamız lazım bunların bitmesi için..artık masumlar ölmesin..zarar görmesin.
devamını gör...
kılıçdaroğlu'nun türkiye'deki işsizlik sorununa bulduğu çözüm
haberi eksik, işinize geldiği gibi veriyorsunuz. neden böyle bir şey demiş açıklamadan, yazının içinden bir cümle seçip sözde aklınızla dalga geçtiğinizi sanıyorsunuz. zaten insanlarda okuma, araştırma yeteneği olmadığı için * sazan gibi konuya atlayıp dalga geçtiklerini sanıyor bazıları da.
birçok işi kendi başınıza yapmaya çalışıyorsunuz. neden bir yardımcınız yok, milletvekillerinin 3 tane danışmanı var. belediye başkanlarımızın özel kalem müdürleri ve altta çalışan bir kadrosu var. muhtarlar için bari yanına bir kişi verin. 10 milyon işsizimiz var. her muhtarlığa bir kişi, özel kalem müdürü olarak atanırsa mesele biter. siz kazanamadığınız zaman, başka biri muhtar olduğu zaman muhtarlıktaki düşüncenin ve bürokrasinin sürdürülmesi açısından böyle bir kişiye ihtiyaç var. oradaki kişi, yeni muhtar seçilip geldiği zaman eski muhtar zamanında şu dosyalar, şu sorunlar vardı diye anlatacak. bu söylediklerim hayal değil, olması gereken.
çok ta absürt bir öneri olmamış bence.
chp genel müdürü diyerek * bir insanı aşağıladığını sanmak ta ancak sizin mizah anlayışınıza sığar.
edit1: haberin eksik verildiğini iddia etmiyorum, haber eksik verildi diyorum ve delil sunuyorum.
edit2: muhtarlar kanunda, kamu görevlisi olarak geçerler. yani 657 ye tabi devlet memuru değillerdir, muhtara atanacak yardımcı da devlet memuru olmayacaktır.
muhtarların kamu görevlisi olarak değerlendirilmelerinin sebebi; memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmeleri için izin vermeye yetkili mercileri ve izlenecek usulü belirleyen 4483 sayılı memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yargılanması hakkında kanun ile 5237 sayılı türk ceza kanununda da köy ve mahalle muhtarlarının kamu görevlisi olarak zikredilir.
yani muhtarlar da devlet memurları gibi görevi kötüye kullanmaktan yargılanabilsin diye onlara kamu görevlisi sıfatı verilmiştir.
birçok işi kendi başınıza yapmaya çalışıyorsunuz. neden bir yardımcınız yok, milletvekillerinin 3 tane danışmanı var. belediye başkanlarımızın özel kalem müdürleri ve altta çalışan bir kadrosu var. muhtarlar için bari yanına bir kişi verin. 10 milyon işsizimiz var. her muhtarlığa bir kişi, özel kalem müdürü olarak atanırsa mesele biter. siz kazanamadığınız zaman, başka biri muhtar olduğu zaman muhtarlıktaki düşüncenin ve bürokrasinin sürdürülmesi açısından böyle bir kişiye ihtiyaç var. oradaki kişi, yeni muhtar seçilip geldiği zaman eski muhtar zamanında şu dosyalar, şu sorunlar vardı diye anlatacak. bu söylediklerim hayal değil, olması gereken.
çok ta absürt bir öneri olmamış bence.
chp genel müdürü diyerek * bir insanı aşağıladığını sanmak ta ancak sizin mizah anlayışınıza sığar.
edit1: haberin eksik verildiğini iddia etmiyorum, haber eksik verildi diyorum ve delil sunuyorum.
edit2: muhtarlar kanunda, kamu görevlisi olarak geçerler. yani 657 ye tabi devlet memuru değillerdir, muhtara atanacak yardımcı da devlet memuru olmayacaktır.
muhtarların kamu görevlisi olarak değerlendirilmelerinin sebebi; memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmeleri için izin vermeye yetkili mercileri ve izlenecek usulü belirleyen 4483 sayılı memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yargılanması hakkında kanun ile 5237 sayılı türk ceza kanununda da köy ve mahalle muhtarlarının kamu görevlisi olarak zikredilir.
yani muhtarlar da devlet memurları gibi görevi kötüye kullanmaktan yargılanabilsin diye onlara kamu görevlisi sıfatı verilmiştir.
devamını gör...
istanbul'u çekici yapan detaylar
fotoğraf çektirecek tonla yer olması. yoksa o trafik falan çekilir çile değil vallahi.
bide söylemesi havalıdır hani: nerde yaşıyorsun? istanbul'da ya yaşanacak başka yer mi var ki? *
bide söylemesi havalıdır hani: nerde yaşıyorsun? istanbul'da ya yaşanacak başka yer mi var ki? *
devamını gör...
benjamin franklin etkisi
benjamin franklin deyince yoldaş geliyor aklıma direkt .koskoca benjamin franklini de bize unutturdu ya tebrik ediyorum kendisini *
devamını gör...
semaver ateşinde çay yapmak için ağaç kesmek
825 lira mı? bu ceza çok olmuş özür dilese yeterdi.
edit: ironidir. yanlış anlaşılmasın.
edit: ironidir. yanlış anlaşılmasın.
devamını gör...
bu gemiyi tanrı bile batıramaz
açılın millet! bilimsel açıklama yapmaya geldim. titanik'i gerçekten de tanrı batırmadı.
sünek-gevrek geçiş sıcaklığı hakkında en ufak bir fikri olmayan gemi mühendisleri tarafından inşa edilen titanic, aslında soğuk okyanus sularına hiç de uygun olmayan çeliklerin ve tasarımın kullanılması ile üretilmişti. üstelik su altında kalan perçinleri de insan eliyle perçinlenmişti. bu yüzden çarpma sırasında tabana yakın birçok perçin patlamış, geminin omurgasında da eğilmeler meydana gelmişti. ikiye ayrılarak batmış olmasının sebeplerinden birinin de bu olduğunu malzeme bilimi üzerine uzmanlaşmış kişiler yıllardır söylüyorlar, makalelerine yazıyorlar, bize de derslerde anlatıldı.
insanlar iyi şeylerin övgüsünü üstlerine alırlarken, kötü şeylerin suçunu tanrı'ya bağlamayı severler ama üzgünüm, titanik tanrı tarafından batırılmadı.
bu arada mühendislerin de çok fazla suçu yok, bu sünek-gevrek geçiş sıcaklığı 2. dünya savaşı döneminde keşfedildi, yani 1912 yılında bilinen bir bilimsel bilgi değildi.
sünek-gevrek geçiş sıcaklığı hakkında en ufak bir fikri olmayan gemi mühendisleri tarafından inşa edilen titanic, aslında soğuk okyanus sularına hiç de uygun olmayan çeliklerin ve tasarımın kullanılması ile üretilmişti. üstelik su altında kalan perçinleri de insan eliyle perçinlenmişti. bu yüzden çarpma sırasında tabana yakın birçok perçin patlamış, geminin omurgasında da eğilmeler meydana gelmişti. ikiye ayrılarak batmış olmasının sebeplerinden birinin de bu olduğunu malzeme bilimi üzerine uzmanlaşmış kişiler yıllardır söylüyorlar, makalelerine yazıyorlar, bize de derslerde anlatıldı.
insanlar iyi şeylerin övgüsünü üstlerine alırlarken, kötü şeylerin suçunu tanrı'ya bağlamayı severler ama üzgünüm, titanik tanrı tarafından batırılmadı.
bu arada mühendislerin de çok fazla suçu yok, bu sünek-gevrek geçiş sıcaklığı 2. dünya savaşı döneminde keşfedildi, yani 1912 yılında bilinen bir bilimsel bilgi değildi.
devamını gör...
en zevkli matematik konusu
kpss'ye dahil olmayan tüm konulardır.*
devamını gör...

