aklıma beetle juice filmindeki şu sahneyi getiren şarkıdır.

devamını gör...

şuan karşıma çıkmasının tesadüf olamayacağını düşündüğüm başlık.

son birkaç haftadır yazıp da sildiğim, sonunu getiremeyip taslağa attığım yazıların haddi hesabı yok. tartışmaya giresim zaten yok ama fikir belirtesim de gelmiyor. hiçbir şey kimsenin zerre umurunda değil. dünya yanarken insanlar saçlarını tarıyor amünyüm, ben napayım daha?
devamını gör...

6 milyonluk nüfusuyla pandemi sürecinin ilk galibi olan ülke gibi duran israil'in aldığı karar.
düşünebiliyor musunuz? dışarıya çıkıyorsun ve maske yok!




kitlesel aşılamanın ardından israil'de açık havada maske zorunluluğu kalkıyor



aşılama dolayısıyla covid-19 vakalarındaki düşüşün ardından israil'de pazar günü itibariyle açık alanda maske zorunluluğu kalkıyor.


israil sağlık bakanı yuli edelstein, açık havada maske takmayı gerektiren covid-19 kısıtlamalarını kaldıran bir karara imza attı.

edelstein, "uzmanlar bunun artık açık alanlarda artık gerekli olmadığına karar verdikten sonra, zorunluluğu kaldırmaya karar verdim" dedi.

israil’in aşılama kampanyasındaki başarısına dikkat çeken bakan, bu kararın dayanak noktasının bu olduğu, ancak tedbirlerin elden bırakılmaması için sürekli uyanık olma çağrısında bulundu.

israil sağlık bakanı, maskelerin iç mekanlarda hala zorunlu olduğunu belirtti.

perşembe akşamı yayınlanan son israil sağlık bakanlığı verilerine göre, çarşamba günü 196 yeni koronavirüs vakası kaydedildi ve pandemi başladığından bu yana toplam 836 bin 699 vaka bildirildi.

ülkede toplan ölü sayısı 6 bin 314 olarak kaydedildi. 126'sı solunum cihazı kullanan ciddi durumdaki 209 hasta dahil toplam 2 bin 984 aktif vaka bildirildi. ülkede pazar günü gerçekleştirilen 55 bin 470 testin yüzde 0,4'ü pozitif çıktı.

bakanlık ayrıca 5 milyon 338 bin 967 israillinin en az bir koronavirüs aşısı dozu aldığını ve 4 milyon 961 bin 238 kişinin iki aşı dozunu da aldığını söyledi.




buradan
devamını gör...

porcshe.
devamını gör...

pazartesi diyete başlayacağım. kaç pazartesiler geçer bir türlü başlanmaz.
devamını gör...

yapılışı ve yıkılışı ayrı olay olmuş 'utanç duvarı'. ikinci dünya savaşı'ndan sonra doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrılan almanya'da, doğu almanya meclisi tarafından doğu alman vatandaşların batı almanya'ya kaçışını engellemek amacıyla 1961'de ördürülmüş; 9 kasım 1989'da batı almanya'ya geçişlerin serbest bırakıldığının açıklanmasının ardından ise yıkılmıştır.

28 sene bir milleti ikiye ayırmış, halen devam etmekte olan ekonomik ve sosyolojik dengesizliklere sebep olmuştur.
devamını gör...

bir de nefes alırsa erkeği fazlasıyla küçük düşürecek kadındır. ilk buluşmada asla yapılmaması gereken davranışı yapmıştır. su içmiştir bunun ne şakası ne de telafisi olmaz. kavgada bile içilmez ya ötesi var mı?
devamını gör...

oh captain, my captain
devamını gör...

bir a.b.d eyaleti. 1845 yılında eyalet olmuştur. başkenti austin, yüzölçümü 695.662 km²'dir. houston, dallas şehirleri bu eyalettedir.
devamını gör...

yönetim kadromuza katılmış, gücümüze güç katacak yeni taze kan yazarımız. hoşgeldiniz, sefa getirdiniz.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bf2042 çıkana kadar biz buradan devam.
devamını gör...

rus edebiyatı'nda ekspresyonizm'in temsilcisi olan ve daha çok yedi asılmışların hikayesi isimli eseri ile tanınmış leonid andreyev'in beş perdelik draması. yaşamın değersizliği ve umutsuzluk üzerinden ilerleyen alegorik bir oyun ortaya koymuş andreyev. oyun; zamanında neredeyse bir çok eleştirmen tarafından deyim yerindeyse bombardımana tutulmuş ve aşağılanmıştır hatta andreyev'in yakın dostu maksim gorki bile -ki cesur saldırganlıkları ile özünde benzer yapıda eserler vermelerine rağmen- eseri tam olarak eleştirmese dahi oldukça karamsar olarak değerlendirmiştir. andreyev'in ilginç bir yönü var hatta bir nebze bilmece bile denilebilir bu duruma; leonid andreyev yazdığı karakterleri sayfalarda bırakmaya niyetli değildi, onları kendi karakterinin bir parçasına dönüştürüyordu ya da belki de zaten karakterinin mevcut bir parçasını aktarıyordu onlara. bu oyunda da karakterler andreyev'in umutsuz bakış açısından nasibini alıyor ve kasvetli bir atmosfer ortaya çıkıyor. eser; talihsiz bir adamın ölüm (mutlak karanlık) ve yaşamın (mum, ışık) hüsranı karşısında nasıl eski bir iskele gibi eğilip büküldüğünün güzel bir yansıması. ek olarak andreyev'in bir çok eseri gibi türkçe'ye çevrilmemiştir.


kondraty _(stepping nearer and speaking in a lowered voice)_ there is
no god here--there's only the devil. this is a terrible place to live
in, on my word it is, mr. savva. ı am a man with a large experience.
ıt's no easy thing to frighten me. but ı am afraid to walk in the hall
at night.
devamını gör...

yatmadan önce yemedim yemek
tuttum kendimi dayan diyerek
ama yarın cips yerim
hem de bilerek ve isteyerek.
devamını gör...

- kalbimi insanlardan fazla yumuşatan hayvanlar var.
+ allah allah!

buradaki allah allah acayip bir cümle, ne diyon lan sen değişik der gibi bir anlamda kullanıyor, inanmamakla dalga geçmek arası bir ifade.

danışıklı dövüşte bile bir kibir var.
- ben de beş tane hayvan var!
sanki koyun, kuzu, inek vs var gibi söylüyor.
rte insanlarla bağ kuramıyor, hayvanlarla bağ kursa benim 2 kedim, 1 köpeğim, 2 muhabbet kuşum var derdi.
öldürdün mü de tam bu yüzden ağzından çıkıyor. ne karşısındaki gazeteciyle ne de adamın muhabbet kuşuyla bir bağ kuramıyor, kurmuyor.

insanlar rte'nin ifadelerini eleştirirken nüfusun en az %70'i o ifadeleri doğru buluyor.
devamını gör...

öncelikle buyrunuz
farsça hem (-deş -daş) ekinin derde eklenmesiyle oluşmuş birleşik kelime. yani derde ortak olan kişilerden ziyade dertleri aynı olan kişilere hemdert denir.
her insanın dünyayı algılayışı farklıdır. bu farklılık kişinin karakteri ve doğumundan beri yaşadıklarıyla ilgilidir. çocukken izlediğimiz çizgifilmden tutun test kitabında okuduğumuz paragrafa kadar her şey karakterimizde eser miktarda da olsa bir değişme meydana getirir. bizi bugünkü biz haline getiren milyonlarca değişken var. haliyle yolda gördüğümüz bir ağaç dahi bizim için yanımızdakilerle birebir aynı şeyi ifade etmiyor. aynı şekilde herkesin dert algısı da farklı. bizim için mühim sayılabilecek bir dert başkası için bahsi geçmesi bile lüzumsuz olabilir. yani dertlerin dert olmasının sebebi bilfiil biziz. şöyle ki dertlerin tohumu ne kadar dışarıdan atılsa da bittiği yer yine bizim derunumuz. tanpınar da saatleri ayarlama enstitüsü kitabında bu konuyla alakalı olabilecek şunları diyor:
"çünkü her insanın hayatında hiçbir muhayyillenin icat edemeyeceği kadar aksaklık vardır, ve bu aksaklıklar o insanla beraber yetişmiş, büyümüş şahsi, nevi kendine mahsus şeylerdir."
şahsi ve nevi kendine mahsus; dertlerimiz için de denilebilecek en doğru betimlemelerden sanırım. bu perspektifte bakınca insanların anlaşılma çabası ne kadar da beyhude geliyor.
yazmaya başlayınca gayriihtiyari konuyu çok dağıttım, ana konuya dönüp toparlamaya çalışayım. tekrar kısa bir tanım yapmak gerekirse dert ortağı bizim derdimizle dertlenene, hemdert ise bizden bağımsız olarak bizimle aynı derdi çekenlere denir. derdimize ortak bulmak nispeten kolaydır. arkadaşlarımız, sevdiklerimiz, dostlarımız derdimize ortak olabilirler. ama bu derdi ne kadar anlayıp içselleştirebilirler. dert ortağı dinler, konuşur, teselli vermeye çalışır. hemdert ise bizimle aynı dertten muzdarip olana denir. aynı sıkıntıyı çeken değil, görülen sıkıntının içimizde aynı derdi meydana getirdiği kişi hemderdimiz olur. birazcık somutlastırmak için örnek veriyorum; sıkıntı parasızlık olsun birinin derdi açlığı birinin derdi muhtaçlığı ise onlar hemdert değillerdir. hatta her ikiside muhtaciyetten dert çekseler dahi hemdert olmayabilirler ki nitekim muhtaçlık algıları farklı olabilir. insanların belki de en büyük ihtiyaçlarından biri anlaşılmak, anlayabilecek tek kişi ise hemdertleri. hemderdimiz var mıdır varsa karşılaşmak mümkün müdür işte orası bilinmez.
devamını gör...

yazılan bir çok ülkenin asla istemeyeceği federasyondur. arkadaşlar, adamlar bizi sandığınız kadar sayıp sevmiyor, birçoğu rusya ile birleşmeyi daha çok ister.
devamını gör...

aziz nesin olsa yazacağı hikayeyi bırakıp bu haberi hikayelerinin arasına koyardı. levent kırca bu haberin görüntülerini sanırım skeçlerinin arasına katardı. biz böyle renkli bir ülkeyiz..
devamını gör...

tebessümdür kesinlikle. güzel bir tebessüm bir kadına çok yakışır. tebessüm size özelse işte o zaman inanılmaz mutlu eder.
devamını gör...

ikisinden de anlayarak farkımı belli etsem mi?
t: edebiyattan anlayan kız oturup dizini kırsa, şahane mantı yapması iki başarısız denemeye bakar. edebiyat ise uzun zaman ve emek ister.
devamını gör...

hâlâ yazmakta olduğum bir şiirimi seslendirdim. biraz uzun; vakit ayırıp, değer verip dinleyecek arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.*

vocaroo.com/13tqpvprLKBY *
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim