sözlük yazarlarının isimleri
friedrich.
(bkz: tabi lan ne sandın)
(bkz: tabi lan ne sandın)
devamını gör...
kudüs'e asker gönderelim
mehmetçiğin kanını babasının çeşmesi zannediyorlar herhalde. 6 yıl esir düştü kafasına çuval geçirildi ateş düştüğü yeri yaktı. isteyen kendi gitsin kazıkçı filistin savaşına tutan yok. sivillere üzülüyorum ama ötesi yok. askerlerimiz başka milletlerin günlük tatmini için yoklar.
devamını gör...
gerekirse adam gibi ölürüz kadın gibi yaşamayız
bir zamanlar trabzonspor eski başkanı tarafından söylenmiş olan leş gibi cinsiyetçilik kokan cümle.
devamını gör...
dünyanın en muhteşem üçlüleri
izel, çelik, ercan.
devamını gör...
şemsi tebrizi
aşağıdaki sözün sahibi filozof.
baktığına herkes bakar ama senin gördüğünü herkes görmez. herkes aşık olabilir ama hiç kimse senin gibi seveemz. tek fark sensin, seni özel kılan da sevdiğin değil, sevgin."
baktığına herkes bakar ama senin gördüğünü herkes görmez. herkes aşık olabilir ama hiç kimse senin gibi seveemz. tek fark sensin, seni özel kılan da sevdiğin değil, sevgin."
devamını gör...
normal sözlük'ün başarılı olma nedeni
4 - 5 gündür buradayım. uludağ sözlükte yazarken zaman zaman kafa sözlük hakkında entry giren arkadaşlar oluyordu. açıkçası pek sallamadım. en son sözlüğü babasının çiftliği sanan birkaç kevaşe ve aktroll yüzünden çaylak yiyip, ki hala dediklerimin arkasındayım, uzaklaştırıldım. dine karşı din deyip 2009'dan bu yana yazarlık yaptığım uludağ sözlük maceramı sonlandırdım. bir gece ekşide dolanırken kafa sözlük yine karşıma çıktı , olumlu entrylerden ziyade burayı yeren ekşicileri okudum, kendi kendime dedim ki eğer bu küçük burjuva laleleri burayı yeriyorsa adamlar doğru yoldadır , bir göz gezdireyim. üyelik alır almaz eyluling lokumla mesaj kutuma damladı. selamlaşıp sözlüğü tanımaya çalıştım. eksi oy olmaması, yapılan yardım kampanyaları, teşvikler, küfür olmaması ve yazar profili hoşuma gidince aha burda kalabilirim dedim kendi kendime.
devamını gör...
batı'nın doğu'ya üstünlüğünün sebebi
ingiliz tarihçi bernard lewis'in türkçeye hata neredeydi olarak çevrilen what went wrong adlı kitabında detaylıca işlediği konu.
bernard lewis bu kitabında doğu yüzyıllar boyunca batı'dan üstünken nasıl oldu da bu üstünlüğü kaybedip batı'nın gerisine düştü sorusuna cevap arıyor.
kitap yedi bölümden oluşuyor:
1. savaş meydanından alınan dersler
2. zenginlik ve güç arayışı
3. toplumsal ve kültürel engeller
4. modernleşme ve toplumsal eşitlik
5. laiklik ve sivil toplum
6. zaman, mekan ve modernite
7. kültürel değişimin yüzleri
her bölümde başlıkla ilgili konularda doğu medeniyeti neyi yanlış yaptı ve batı medeniyeti gelişirken doğu medeniyeti neden gelişemedi sorularına ayrıntılı cevaplar veriyor.
bu sebeple batı'nın doğu'ya üstünlüğünün sebebini merak eden kişilerin mutlaka hata neredeydi adlı kitabı okumalarını tavsiye ediyorum.
bernard lewis bu kitabında doğu yüzyıllar boyunca batı'dan üstünken nasıl oldu da bu üstünlüğü kaybedip batı'nın gerisine düştü sorusuna cevap arıyor.
kitap yedi bölümden oluşuyor:
1. savaş meydanından alınan dersler
2. zenginlik ve güç arayışı
3. toplumsal ve kültürel engeller
4. modernleşme ve toplumsal eşitlik
5. laiklik ve sivil toplum
6. zaman, mekan ve modernite
7. kültürel değişimin yüzleri
her bölümde başlıkla ilgili konularda doğu medeniyeti neyi yanlış yaptı ve batı medeniyeti gelişirken doğu medeniyeti neden gelişemedi sorularına ayrıntılı cevaplar veriyor.
bu sebeple batı'nın doğu'ya üstünlüğünün sebebini merak eden kişilerin mutlaka hata neredeydi adlı kitabı okumalarını tavsiye ediyorum.
devamını gör...
yaran başlıklar
devamını gör...
yaşadığını hissettiğin anlar
arabayla seyahat etmek o kadar çok özledim ki uzun yola çıkmayı ve bebekler gibi arabaya biner binmez uyumayı.
devamını gör...
come sit
karşıdaki insanı yatıştırmak ve sohbete devam etmeye ya da onu ikna etmeye çalışmak için oturmaya davet etmek maksadıyla kullanılan bir söz dizisidir.
bu ibareyi genellikle erkekler bir suç işlediklerinde muhattapları olan kadınları ikna etmek için kullanırlar. ama sözün söylenirken tonlanması karşınızdaki insana evcil bir hayvan gibi davranıyor görünmenize neden olabilir.
ancak sözün muhatabı olan kişi üzerinde hipnotize edici bir gücü vardır. two and a half men dizisinin bir bölümünde charlie sevgilisi chelasea’yi bir yarışma sonrası yumuşatmak için koltukta yanına oturması için davet eder ve bunu yaparken de koltuğa eliyle pat pat vurur. chelsea bu durumdan pek hoşlanmaz, kendisine evcil hayvan gibi davranıldığını düşünür ama sonunda birkaç pat pattan ve come, sit’ten sonra ikna olur.
komplo teorim de burda başlıyor. aynı ibareyi the matrix’de neo ve morpheus’un ilk karşılaştığı sahnede morpheus neo’ya kırmız ve mavi hapı sunmadan hemen önce onu koltuklara davet ederken come, sit der ve neo sorgusuz sualsiz hemen oturur gösterilen yere. acaba bu ilk sahne arasında böyle bir gönderme mi var bir söz dizisi üzerinden. neo, morpheus’un gerçekliğine mahkum edilen evcil bir hayvan mı?
sinan çetin’in 2000 yılında yayınlan filmi komser şekspir’de okan bayülgen’in canlandırdığı tatü karakteri filmin başlarında bir yerde what is matrix ulan diye bu yüzden mi bağırdı?
bu ibareyi genellikle erkekler bir suç işlediklerinde muhattapları olan kadınları ikna etmek için kullanırlar. ama sözün söylenirken tonlanması karşınızdaki insana evcil bir hayvan gibi davranıyor görünmenize neden olabilir.
ancak sözün muhatabı olan kişi üzerinde hipnotize edici bir gücü vardır. two and a half men dizisinin bir bölümünde charlie sevgilisi chelasea’yi bir yarışma sonrası yumuşatmak için koltukta yanına oturması için davet eder ve bunu yaparken de koltuğa eliyle pat pat vurur. chelsea bu durumdan pek hoşlanmaz, kendisine evcil hayvan gibi davranıldığını düşünür ama sonunda birkaç pat pattan ve come, sit’ten sonra ikna olur.
komplo teorim de burda başlıyor. aynı ibareyi the matrix’de neo ve morpheus’un ilk karşılaştığı sahnede morpheus neo’ya kırmız ve mavi hapı sunmadan hemen önce onu koltuklara davet ederken come, sit der ve neo sorgusuz sualsiz hemen oturur gösterilen yere. acaba bu ilk sahne arasında böyle bir gönderme mi var bir söz dizisi üzerinden. neo, morpheus’un gerçekliğine mahkum edilen evcil bir hayvan mı?
sinan çetin’in 2000 yılında yayınlan filmi komser şekspir’de okan bayülgen’in canlandırdığı tatü karakteri filmin başlarında bir yerde what is matrix ulan diye bu yüzden mi bağırdı?
devamını gör...
geceye bir söz bırak
"düştüğümüz kuyular
sandığımız kadar dipsiz değil aslında,tutunmaya çalıştığımız ipler çok kisa."
charles bukowski
sandığımız kadar dipsiz değil aslında,tutunmaya çalıştığımız ipler çok kisa."
charles bukowski
devamını gör...
nestle
bebek katili nestle
isviçre'de 1866 yılında alman eczacı henri nestle tarafından kurulan gıda firması. firma anne sütü alamayan bebeklerin ilk aylarda beslenebilmesi için dünyanın ilk hazır bebek mamasını üretti. kuruluşundaki bu masum amaç ne yazıkki ilerleyen yıllarda bu şekilde devam etmedi ve nestle'nin bebek katili olarak anılmasına kadar gitti.
marka büyüdükçe bebek mamaları için yeni pazar arayışlarına girdi. bunun için afrika'daki bazı ülkelerin hükümetleriyle anlaşarak bebek mamalarını hastanelerde ücretsiz bir şekilde dağıtmaya başladı. ancak hesaba katmadıkları bir şey vardı. afrika'daki bu ülkelerde temiz su bulmak zordu ve mamalar suyla karıştırılarak hazırlanıyordu.
anne sütüne bir alternatif olarak önerdikleri ürünlerini yeni doğum yapan annelere ücretsiz dağıttılar. bebeklerin hem anne sütünden mahrum bırakılması hem de arıtılmamış suyla hazırlanan mamaların kullanılması sonucu bebek ölümlerinde ani bir artış görüldü. markanın agresif pazarlama stratejisi yıllar içinde yüzbinlerce bebeğin ölümüyle sonuçlandı.
ayrıca afrika ülkeleri dışında 1960-70'li yıllarda meksika, şili, singapur gibi ülkelerde emzirme oranlarının %100'lerden %5'lere kadar gerilemesine sebep oldular. nestle'nin amacı başlarda mamaları ücretsiz vererek anneleri emzirmek yerine hazır mama kullanımına alıştırmaktı.
1973 yılına gelindiğinde pazarlama stratejilerine ilk tepki verildi. abd'de bir dergide yayınlanan bebek katili başlıklı makale ile markanın yarattığı tahribat ele alındı. ancak nestle dergiyi mahkemeye verdi ve sonuç olarak tazminat alarak davayı kazandı. mahkeme bebek ölümleri ile mamalar arasında bir bağlantı bulamadığını söyledi.
1977 yılında ise yine abd'de ilk boykotlar başladı. boykotlar devam ederken 80'li yıllara kadar marka, stratejisinden heri adım atmayarak avrupa'ya kadar yayıldı. boykotlar sonucu dünya sağlık örgütü, bu tür mamaların içeriğinde neler olması gerektiğini açıklayan bir kod yayınladı. nestle bu kurallara uyacağını söyleyerek boykotların sona ermesini sağladı. ancak mamalarını pazarlamaya devam ettiler ve stratejilerinde bir sorun olmadığını savunmaya devam ettiler. 2008 yılına gelindiğinde nestle nihayet bir geri adım attı. ancak iş işten geçmişti.
sonuç olarak bir çok ülkede anneleri manipüle ederek onları, mamaların anne sütünün yerine kullanılabilecek sağlıklı bir ürün olduğuna ikna etti. birçok ülkede bir neslin yetersiz beslenmesine ve yüzbinlerce bebeğin ölümüyle sonuçlanan stratejileri aynı zamanda emzirmek yerine hazır mamanın daha iyi olduğuna dair yanlış bir algı da yarattılar.
kaynak:
kaynak 1 ve kaynak 2 kaynak 3
isviçre'de 1866 yılında alman eczacı henri nestle tarafından kurulan gıda firması. firma anne sütü alamayan bebeklerin ilk aylarda beslenebilmesi için dünyanın ilk hazır bebek mamasını üretti. kuruluşundaki bu masum amaç ne yazıkki ilerleyen yıllarda bu şekilde devam etmedi ve nestle'nin bebek katili olarak anılmasına kadar gitti.
marka büyüdükçe bebek mamaları için yeni pazar arayışlarına girdi. bunun için afrika'daki bazı ülkelerin hükümetleriyle anlaşarak bebek mamalarını hastanelerde ücretsiz bir şekilde dağıtmaya başladı. ancak hesaba katmadıkları bir şey vardı. afrika'daki bu ülkelerde temiz su bulmak zordu ve mamalar suyla karıştırılarak hazırlanıyordu.
anne sütüne bir alternatif olarak önerdikleri ürünlerini yeni doğum yapan annelere ücretsiz dağıttılar. bebeklerin hem anne sütünden mahrum bırakılması hem de arıtılmamış suyla hazırlanan mamaların kullanılması sonucu bebek ölümlerinde ani bir artış görüldü. markanın agresif pazarlama stratejisi yıllar içinde yüzbinlerce bebeğin ölümüyle sonuçlandı.
ayrıca afrika ülkeleri dışında 1960-70'li yıllarda meksika, şili, singapur gibi ülkelerde emzirme oranlarının %100'lerden %5'lere kadar gerilemesine sebep oldular. nestle'nin amacı başlarda mamaları ücretsiz vererek anneleri emzirmek yerine hazır mama kullanımına alıştırmaktı.
1973 yılına gelindiğinde pazarlama stratejilerine ilk tepki verildi. abd'de bir dergide yayınlanan bebek katili başlıklı makale ile markanın yarattığı tahribat ele alındı. ancak nestle dergiyi mahkemeye verdi ve sonuç olarak tazminat alarak davayı kazandı. mahkeme bebek ölümleri ile mamalar arasında bir bağlantı bulamadığını söyledi.
1977 yılında ise yine abd'de ilk boykotlar başladı. boykotlar devam ederken 80'li yıllara kadar marka, stratejisinden heri adım atmayarak avrupa'ya kadar yayıldı. boykotlar sonucu dünya sağlık örgütü, bu tür mamaların içeriğinde neler olması gerektiğini açıklayan bir kod yayınladı. nestle bu kurallara uyacağını söyleyerek boykotların sona ermesini sağladı. ancak mamalarını pazarlamaya devam ettiler ve stratejilerinde bir sorun olmadığını savunmaya devam ettiler. 2008 yılına gelindiğinde nestle nihayet bir geri adım attı. ancak iş işten geçmişti.
sonuç olarak bir çok ülkede anneleri manipüle ederek onları, mamaların anne sütünün yerine kullanılabilecek sağlıklı bir ürün olduğuna ikna etti. birçok ülkede bir neslin yetersiz beslenmesine ve yüzbinlerce bebeğin ölümüyle sonuçlanan stratejileri aynı zamanda emzirmek yerine hazır mamanın daha iyi olduğuna dair yanlış bir algı da yarattılar.
kaynak:
kaynak 1 ve kaynak 2 kaynak 3
devamını gör...
topuklu ayakkabı sesi
özellikle ülke geneli sınavlarda (tus, kpss, yks gibi) gözlemci olanların giymemesi gereken ayakkabıların çıkardığı ve yine bu sınavlarda inanılmaz dikkat dağıtma özelliğine sahip olan sestir.
devamını gör...
saçını toplarken tokasını ağzında ısırarak tutan kadın
yuh. bunun da mı başlığını açtınız? ne yiyip ne içiyorsunuz siz?
devamını gör...
mustafa kemal'in ne işi var burada diyen şey
bu devletin kurucusuna aleni bir şekilde hakaret eden bir adet dallama içeren haber.
devamını gör...
imam gazzali
"ben ahiret var diyorum ve inanıyorum, siz yok diyor ve inanmıyorsunuz. eğer sizin dediğiniz doğruysa, sonunda ben inandığım için birşey kaybetmem. ama benim dediğim doğruysa siz inkar ettiğiniz için zararlı çıkarsınız." sözü söylemiş sözde bir islam alimidir.
devamını gör...
milliyetçilik hastalıktır
(bkz: öyle mi peki)
lutfen bu dusuncelerinizi bir gun yaz kis demeden; ailesinden, sevdiginden, hayatindan feragat edip siz ve sizin gibileri ve dahi vatan topraklarini koruma adina, canini hice sayan mehmetciklerden birinin, yuzune yuzune söyleyin. söyleyin ki omurlerini, canlarini, gencliklerini kimler icin heba ettiklerini bilsinler.
milliyetcilik vatanini ve milletini ekstra sevme ve cikarlarini gozetme ideolojisidir. genel ilkesi de her acidan ulusal bagimsizligi koruma ve kollama uzerine kuruludur. kisinin kendi ailesini daha fazla sevme ve dusunmesi kadar tabii bir dusunce yapisidir bu. hastalikli dusunce yapisi ideolojinin kendisi degildir. ıdeolojiyi cok baska alanlarda ve uclarda yasayan kesimdedir.
lutfen bu dusuncelerinizi bir gun yaz kis demeden; ailesinden, sevdiginden, hayatindan feragat edip siz ve sizin gibileri ve dahi vatan topraklarini koruma adina, canini hice sayan mehmetciklerden birinin, yuzune yuzune söyleyin. söyleyin ki omurlerini, canlarini, gencliklerini kimler icin heba ettiklerini bilsinler.
milliyetcilik vatanini ve milletini ekstra sevme ve cikarlarini gozetme ideolojisidir. genel ilkesi de her acidan ulusal bagimsizligi koruma ve kollama uzerine kuruludur. kisinin kendi ailesini daha fazla sevme ve dusunmesi kadar tabii bir dusunce yapisidir bu. hastalikli dusunce yapisi ideolojinin kendisi degildir. ıdeolojiyi cok baska alanlarda ve uclarda yasayan kesimdedir.
devamını gör...
yaş ilerledikçe korkulan şeyler
annemin ve babamın her gün ölüme biraz daha yaklaştığı.. tamam ben güçlüyüm de annem olmadan kardeşlerime nasıl bakacağım ki? yalnızlık dert değil de bundan korkuyorum.. allah sağlıklı uzun ömürler versin tüm anneler ve babalara.
devamını gör...

