(tematik)
sakalar
osmanlı ordusunda ordunun su ihtiyacını karşılamakla görevli olan gruptur.
devamını gör...
18 aralık 2020 milletvekili barış atay'ın meclis konuşması
yürekli bir konuşma ama yerin dibine girmesi gerekenlerin yine umrunda olmayacaktır.
devamını gör...
kazıklı maria
kitlesinin çok da okumayı sevmediğini/okuma alışkanlığının olmadığını kafa sözlük formatı ve kurallarını okumamaklıklarından anlayabileceğimiz yutubır.
devamını gör...
seksten daha fazla zevk veren aktivite
seksten sonra sigara içmek.
devamını gör...
pour over
kimyada kullanılan süzme düzeneğine benzer şekilde bir düzenekle kahve demleme yöntemidir.
devamını gör...
konu neydi radyo yayını
tekrarını sizlerle paylaşıyoruz sevgili kafa sözlük ailesi! keyifli dinlemeleriniz olsun! kaçıranlar koşsun. birazdan konu neydi sizlerle!
devamını gör...
başörtülü biri ile evlenmek
sorun olmayacak eylem, herkesin kendi görüşü.
zihni kapalı olmasın yeter ki.
zihni kapalı olmasın yeter ki.
devamını gör...
hayalindeki meslek vs okuduğun bölüm
beyaz futbol'da, rasimin karşısında yorumcu olmak- ilahiyat fakültesi.
devamını gör...
prenses sendromu
pembe bir oda, pembe ve sarı saçlı bebekler, pembe kıyafetler. kız çocukları için ne kadar da ilgi çekici değil mi? fakat onlardan daha heyecanlı birileri var; anne-baba.
bir çocuk dünyaya getirdiğiniz zaman o küçük canlıyı bir nevi yaratmışcasına bir tanrılık sergiliyorsunuz; evet kimi anne babaları bu tanıma koyarsam hiç de yanlış olmaz. üzerinde her türlü hakka sahip olduğunu düşünen ebeveyn sayısı ne yazık ki azımsanmayacak boyutlarda. bir çok hareketi yaparken aslında onların direkt olarak psikolojik gelişimlerine müdahale ettiklerinden de habersizler aslında. farkında olmadan cinsiyet ayrımı o "pembe" renk ile başlamış oluyor.
istenilen her şeye koşulsuz sahip olma hakkını tanınıyor; "benim kızım bir prenses!" diyenlerce. sonucunda da böylesi bir sendroma yakalanma riskleri yüksek kız çocukları.
en temel 3 unsuru var bu sendromun:
*yetki verme
*yüksek gurur ve öz- saygı
*hayattan ve insanlardan aşırı yüksek beklentiler
hal böyle olunca da haliyle insanlarla aralarında mesafeler olan bireylerin yetişmesi, iletişim sorunları, özel hayata yansıyan olumsuzluklar, tatminsiz kişilik.
daha çok çocukla zaman geçiren anneyi burada birinci derece sorumlu tutuyorum ben. kadınların akıl almaz güzellik anlayışlarını; bir çocuğun leopar desenli kıyafetinde görmekte neyin nesidir? ya da yüksek topuklu bir çocuk ayakkabısının satışına nasıl izin verilir, keza bunu bir anne-baba nasıl alır? kadın kendisi henüz tam olarak fayda-zarar ayrımı yapamazken çocuğuna ruj sürmeyi nasıl marifet sayar? ... gibi deli sorulara gark olmuş vaziyete geliyor bir anda insan.
erkek ya da kadın ayrımının dışına çıkarak çocuğuna bir birey ve sağlam bir kişilik temeli kazandırmak her ebeveynin birincil göreviyken, ne yazık ki beğenilme güdüsü her ana böyle sirayet ediyor ve çocukların gelişimine de olumsuz katkılar kaçınılmaz oluyor.
bir çocuk dünyaya getirdiğiniz zaman o küçük canlıyı bir nevi yaratmışcasına bir tanrılık sergiliyorsunuz; evet kimi anne babaları bu tanıma koyarsam hiç de yanlış olmaz. üzerinde her türlü hakka sahip olduğunu düşünen ebeveyn sayısı ne yazık ki azımsanmayacak boyutlarda. bir çok hareketi yaparken aslında onların direkt olarak psikolojik gelişimlerine müdahale ettiklerinden de habersizler aslında. farkında olmadan cinsiyet ayrımı o "pembe" renk ile başlamış oluyor.
istenilen her şeye koşulsuz sahip olma hakkını tanınıyor; "benim kızım bir prenses!" diyenlerce. sonucunda da böylesi bir sendroma yakalanma riskleri yüksek kız çocukları.
en temel 3 unsuru var bu sendromun:
*yetki verme
*yüksek gurur ve öz- saygı
*hayattan ve insanlardan aşırı yüksek beklentiler
hal böyle olunca da haliyle insanlarla aralarında mesafeler olan bireylerin yetişmesi, iletişim sorunları, özel hayata yansıyan olumsuzluklar, tatminsiz kişilik.
daha çok çocukla zaman geçiren anneyi burada birinci derece sorumlu tutuyorum ben. kadınların akıl almaz güzellik anlayışlarını; bir çocuğun leopar desenli kıyafetinde görmekte neyin nesidir? ya da yüksek topuklu bir çocuk ayakkabısının satışına nasıl izin verilir, keza bunu bir anne-baba nasıl alır? kadın kendisi henüz tam olarak fayda-zarar ayrımı yapamazken çocuğuna ruj sürmeyi nasıl marifet sayar? ... gibi deli sorulara gark olmuş vaziyete geliyor bir anda insan.
erkek ya da kadın ayrımının dışına çıkarak çocuğuna bir birey ve sağlam bir kişilik temeli kazandırmak her ebeveynin birincil göreviyken, ne yazık ki beğenilme güdüsü her ana böyle sirayet ediyor ve çocukların gelişimine de olumsuz katkılar kaçınılmaz oluyor.
devamını gör...
boğaziçi üniversitesi öğrencilerinin keyfi bir biçimde gözaltına alınması
sosyal mesafe uyarısı falan bilmem ben. polisler zaten bir şey olsa da bunları paketlesek diye bekliyorlar. arkalarında da ego patlaması yaşayan bir polis fitili ateşliyor. büyük ihtimalle kıdemli birisi. 18-19 yaşında çocukları karga tulumba götürerek nasıl ego patlaması yaşayabilirsin cidden aklım almıyor.
ülkenin polisi bile bu durumdaysa içişleri bakanlığı yapan mafyatik adamı ve reisini düşünemiyorum. ki onlar da zaten bir şey olsa da gezi olayları gibi mağduriyet algısı yaratıp 3 5 sene ekmeğini yesek diye bekliyorlar. zira kabe resmi falan dediler de çok tepki görmedi o olay.
ülkenin polisi bile bu durumdaysa içişleri bakanlığı yapan mafyatik adamı ve reisini düşünemiyorum. ki onlar da zaten bir şey olsa da gezi olayları gibi mağduriyet algısı yaratıp 3 5 sene ekmeğini yesek diye bekliyorlar. zira kabe resmi falan dediler de çok tepki görmedi o olay.
devamını gör...
kardeşin bankası olmak
abla olmanın yazılı olmayan kuralıdır.
devamını gör...
güne bir erkek yalanı bırak
anladım.
devamını gör...
bbc’nin paylaştığı türkiye’de dışarı çıkabilenler fotoğrafı
artık savaşlar psikolojik daha öncede söylemiştim ve biz tarumar olmak üzereyiz, umarım bu fotoğraf daha iyi anlatmıştır. öyle evde tencere kapaa ve kör bıçak alıp tv karşısından bilenmekle olmuyor bu işler.
devamını gör...
aşk evliliği vs mantık evliliği
evlenmemek.
devamını gör...
sözlük yazarlarının yaşları
29.95* şaka şaka kompleksli değilim o kadar.
30, dümdüz 30.
30, dümdüz 30.
devamını gör...
şu yaşa kadar hiç yapılmayan şeyler
kimseyi yüz üstü bırakmadım.
devamını gör...
parasite
2019 yapımı, güney kore filmi. yönetmeni bong joon-ho tarafından senaryosu da yazılmıştır. aynı yıl en iyi yabancı film, en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi özgün senaryo dahil 4 oscar kazanarak 2020 oscar ödüllerine damgasını vurmuştur.
film genel olarak sınıf farklılıklarının net bir şekilde yaşandığını vurgulamaya çalışmıştır. bir çok sahnede bu açıkça işlenmiştir. kapitalizm, aile ilişkileri gibi konulara da değiniyor. filmde zengin bir ailenin çocuğuna ders vermek için evlerine giden karakterimiz zamanla kendi aile bireylerini işçi olarak zengin ailenin yanına aldırıyor. sonrasında olaylar gelişiyor. oyunculuk ve görüntü yönetmenliği benim için tam puan aldı. sinematografik açıdan adeta bir şölen. filmde hemen her sahnede bir gönderme veya sembol bulunuyor. bence oscar'ı anasının ak sütü gibi hak etmiş bir film. yönetmenin diğer filmlerine de göz atmak isterseniz (bkz: memories of murder) (bkz: the host) ve (bkz: snowpiercer) benim beğendiğim diğer filmleri. bu filmlerin ortak bir özelliği ise yönetmen bong joon-ho'nun bu dört filmde de song kang-ho ile çalışıyor. (parazit filmindeki baba karakteri.) güney kore sineması mutlaka dikkatle üzerinde durulması gereken bir alan. parazit oscar alması dolayısıyla bütün dikkatleri üzerine çekti ve populer kültürde çokça tutuldu. siz yine de hem bong joon-ho ya hem de güney kore sinemasına göz atın derim
film genel olarak sınıf farklılıklarının net bir şekilde yaşandığını vurgulamaya çalışmıştır. bir çok sahnede bu açıkça işlenmiştir. kapitalizm, aile ilişkileri gibi konulara da değiniyor. filmde zengin bir ailenin çocuğuna ders vermek için evlerine giden karakterimiz zamanla kendi aile bireylerini işçi olarak zengin ailenin yanına aldırıyor. sonrasında olaylar gelişiyor. oyunculuk ve görüntü yönetmenliği benim için tam puan aldı. sinematografik açıdan adeta bir şölen. filmde hemen her sahnede bir gönderme veya sembol bulunuyor. bence oscar'ı anasının ak sütü gibi hak etmiş bir film. yönetmenin diğer filmlerine de göz atmak isterseniz (bkz: memories of murder) (bkz: the host) ve (bkz: snowpiercer) benim beğendiğim diğer filmleri. bu filmlerin ortak bir özelliği ise yönetmen bong joon-ho'nun bu dört filmde de song kang-ho ile çalışıyor. (parazit filmindeki baba karakteri.) güney kore sineması mutlaka dikkatle üzerinde durulması gereken bir alan. parazit oscar alması dolayısıyla bütün dikkatleri üzerine çekti ve populer kültürde çokça tutuldu. siz yine de hem bong joon-ho ya hem de güney kore sinemasına göz atın derim
devamını gör...
bir tanesi az iki tanesi fazla gelen şey
(bkz: döner dürüm).
devamını gör...
erkeğin ömründe sadece tek kişiye aşık olduğu gerçeği
insan hayatı boyunca bir kişiyi sever
önceki ve sonrakiler
ya arayış ya kaçış ya da aldanıştır
önceki ve sonrakiler
ya arayış ya kaçış ya da aldanıştır
devamını gör...
sevgili ile aynı evde yaşamak
pavyondan çıkmayan birlerinin dost hayatı diyerek küçümsediği seçim. kimsenin hayatına kimse karışamaz elbette ama abla tavsiyesi olarak evlenmeden önce sevgiliniz ile en az 6 ay birlikte yaşayın. biliyorum toplum baskısını kadınlar üzerlerinde türkiye'de özellikle muhafazakar bölgelerde daha çok hissediyor. buna rağmen bir insanın evde nasıl bir düzen kurduğunu, nasıl alışkanlıklarının olduğunu görmek ileride kurulacak uzun soluklu bir ilişkinin sağlıklı olması için şart.
imza bir ilişkiyi sağlam kılmaz. mutlu da...
imza bir ilişkiyi sağlam kılmaz. mutlu da...
devamını gör...