kütle çekim kuvvetinin kaynağı
kütle çekimi ya da yer çekimi kavramları fiziğe resmî olarak giriş yaptığından beri merak edilen kaynak.
bu konu hakkında mesela döngüsel kuantum kütle çekim teorisi gibi birtakım yorumlar var; henüz hiçbiri kanıtlanamamış olsa da... ben burada olaya tersinden bakan farklı bir bakış açısına değineceğim.
şimdi, kütle çekimi diye bir şeyin olmadığını hayal edelim. bu bir ön koşul olsun düşünce deneyimiz için. bu durumda yerde durabilmemiz ya da newton'un hareket yasaları gereğince, durup dururken bir yerlere savrulmamız için hiçbir nedenimiz yok. şu halde atmosferdeki gazlar gibi bir akışkanın içinde havada duran bir elma hayal edebiliriz. hiç hareket etmiyor; ne aşağıya ne de yukarıya doğru çünkü ona dışarıdan herhangi bir güçle etki etmiyoruz.
bu elmayı bir uzay-zaman grafiğine oturtalım. bildiğimiz kartezyen koordinat sisteminden bahsediyorum. elmayı x ve y eksenleri arasında bir yere koyduk. unutmayalım; elma uzayda hareketsiz. diyelim ki y eksenimiz uzayı temsil ediyor. o halde elma y ekseninde hep aynı değere karşılık gelen bir noktada duruyor. fakat zamanı temsil eden x ekseninde sürekli olarak hareketli çünkü zaman sürekli "akış" halinde.
üşenmedim çizdim:

elma 2 numaralı görselde y1 ve x1 noktalarına karşılık gelen bir konumdayken, 3 numaralı görselde y1 sabit kaldı ama x2 noktasına ilerledi.
gerçek deneylerden biliyoruz ki, yerde duran bir saatle havadaki bir uçaktaki saat arasında, son derece küçük boyutta da olsa zaman genişlemesi kaynaklı bir fark vardır. bu farkı düşünce deneyimizde kullanacağız.
elmanın alt kısmını yerdeki saat en üstünü de uçaktaki saat gibi kullanacağız. bu iki alan arasında aşırı derecede küçük de olsa bir zaman farkı olacağını biliyoruz. elmamız zamanda hareket ettiğinden, elmanın üst kısmı zamanda daha hızlı hareket edecek (uçak deneyini unutmayın.)

evet, ortada elmanın alt ve üst kısmı arasında ve aslında elmanın tümü boyunca yukarıya doğru zamansal bir farklılık var. manzara şu: bir akışkan içerisinde, üst kısmı alt kısmına nazaran daha hızlı hareket eden bir cisim var karşımızda. bu durumda ortaya kendi ekseni etrafında dönme hareketine benzeyen dairesel bir hareket çıkacağı açık. zamanla bu harekete ait olan vektör yavaş yavaş yere doğru yönlenecek. bu durumda görmeyi beklediğimiz şey hareketsiz duran elmanın yere doğru hareketi olacak.
voila! yola zamandan çıktık ve zamandaki değişimin kütle çekimine neden olabileceğini gördük. unutmayın bu sadece bir düşünce deneyi. vardığımız bu sonuç bir kanıt değil.
olay "yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan" noktasına geldi de diyebiliriz. yani bugüne dek kütlenin zamanı bükmesinden yola çıkarak kütle çekiminin varlığına eğiliyorduk ama acaba tam tersi mi oluyor: yani zaman "aktığı" için mi kütle çekimi ortaya çıkıyor?
***
kütle çekiminin tam olarak ne olduğunu anlamak için biraz daha zamana ihtiyacımız var. bilim insanları bu konu üzerinde hararetli şekilde çalışıyor. umarım kendi ömür süremiz içerisinde bununla ilgili mihenk taşı olacak bir keşifte bulunulur ve cevabı bizim de öğrenme şansımız olur.
bu konu hakkında mesela döngüsel kuantum kütle çekim teorisi gibi birtakım yorumlar var; henüz hiçbiri kanıtlanamamış olsa da... ben burada olaya tersinden bakan farklı bir bakış açısına değineceğim.
şimdi, kütle çekimi diye bir şeyin olmadığını hayal edelim. bu bir ön koşul olsun düşünce deneyimiz için. bu durumda yerde durabilmemiz ya da newton'un hareket yasaları gereğince, durup dururken bir yerlere savrulmamız için hiçbir nedenimiz yok. şu halde atmosferdeki gazlar gibi bir akışkanın içinde havada duran bir elma hayal edebiliriz. hiç hareket etmiyor; ne aşağıya ne de yukarıya doğru çünkü ona dışarıdan herhangi bir güçle etki etmiyoruz.
bu elmayı bir uzay-zaman grafiğine oturtalım. bildiğimiz kartezyen koordinat sisteminden bahsediyorum. elmayı x ve y eksenleri arasında bir yere koyduk. unutmayalım; elma uzayda hareketsiz. diyelim ki y eksenimiz uzayı temsil ediyor. o halde elma y ekseninde hep aynı değere karşılık gelen bir noktada duruyor. fakat zamanı temsil eden x ekseninde sürekli olarak hareketli çünkü zaman sürekli "akış" halinde.
üşenmedim çizdim:

elma 2 numaralı görselde y1 ve x1 noktalarına karşılık gelen bir konumdayken, 3 numaralı görselde y1 sabit kaldı ama x2 noktasına ilerledi.
gerçek deneylerden biliyoruz ki, yerde duran bir saatle havadaki bir uçaktaki saat arasında, son derece küçük boyutta da olsa zaman genişlemesi kaynaklı bir fark vardır. bu farkı düşünce deneyimizde kullanacağız.
elmanın alt kısmını yerdeki saat en üstünü de uçaktaki saat gibi kullanacağız. bu iki alan arasında aşırı derecede küçük de olsa bir zaman farkı olacağını biliyoruz. elmamız zamanda hareket ettiğinden, elmanın üst kısmı zamanda daha hızlı hareket edecek (uçak deneyini unutmayın.)

evet, ortada elmanın alt ve üst kısmı arasında ve aslında elmanın tümü boyunca yukarıya doğru zamansal bir farklılık var. manzara şu: bir akışkan içerisinde, üst kısmı alt kısmına nazaran daha hızlı hareket eden bir cisim var karşımızda. bu durumda ortaya kendi ekseni etrafında dönme hareketine benzeyen dairesel bir hareket çıkacağı açık. zamanla bu harekete ait olan vektör yavaş yavaş yere doğru yönlenecek. bu durumda görmeyi beklediğimiz şey hareketsiz duran elmanın yere doğru hareketi olacak.
voila! yola zamandan çıktık ve zamandaki değişimin kütle çekimine neden olabileceğini gördük. unutmayın bu sadece bir düşünce deneyi. vardığımız bu sonuç bir kanıt değil.
olay "yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan" noktasına geldi de diyebiliriz. yani bugüne dek kütlenin zamanı bükmesinden yola çıkarak kütle çekiminin varlığına eğiliyorduk ama acaba tam tersi mi oluyor: yani zaman "aktığı" için mi kütle çekimi ortaya çıkıyor?
***
kütle çekiminin tam olarak ne olduğunu anlamak için biraz daha zamana ihtiyacımız var. bilim insanları bu konu üzerinde hararetli şekilde çalışıyor. umarım kendi ömür süremiz içerisinde bununla ilgili mihenk taşı olacak bir keşifte bulunulur ve cevabı bizim de öğrenme şansımız olur.
devamını gör...
normal sözlük’ün vasat olması
öteki sözlükte esas duruşta beklemeye alışkın yazarlar, buraya elini kolunu sallayarak girince doğal olarak vasat gözüküyor. ama unutulmaması gereken bir şey var. her sosyal medya platformunun kendi belirlediği bir formatı var. buradaki format kafa sözlüğe ait. daha basit yer arıyorsanız facebook var. daha sıkı bir yer arıyorsanız ekşi sözlük var.
misal..
yani..
örnek..
saygılarımı sunarım. yanaklarınızı öperim. pardon öpemem corona var.
misal..
yani..
örnek..
saygılarımı sunarım. yanaklarınızı öperim. pardon öpemem corona var.
devamını gör...
ağlatan animeler
-kimi no na wa (your name)
çok fazla anime içinde olmayan bilmez ama film şeklinde bir animedir. ve konusu çoğu hollywood filmlerine taş çıkarır emin olabilirsiniz. çok kalitelidir ve eğer yeterince duygusalsanız ağlatır baya.
-koe no katachi (a silent voice)
sağır bir kızın hikayesini anlatan gene film tarzında bir animedir.*
-ano hi mita hana no namae wo bokutachi wa mada shiranai (the flower we saw that day)
11 bölümlük kısa bir animedir izleyin pişman olmazsınız ölen bir kızın hikayesini anlatıyor.
-boku dake ga ınai machi (erased)
ağlarmısınız bilmem ama baya duygusal 12 bölümlük kısa bir animedir. ayrıca bir netflix animesidir.
çok fazla anime içinde olmayan bilmez ama film şeklinde bir animedir. ve konusu çoğu hollywood filmlerine taş çıkarır emin olabilirsiniz. çok kalitelidir ve eğer yeterince duygusalsanız ağlatır baya.
-koe no katachi (a silent voice)
sağır bir kızın hikayesini anlatan gene film tarzında bir animedir.*
-ano hi mita hana no namae wo bokutachi wa mada shiranai (the flower we saw that day)
11 bölümlük kısa bir animedir izleyin pişman olmazsınız ölen bir kızın hikayesini anlatıyor.
-boku dake ga ınai machi (erased)
ağlarmısınız bilmem ama baya duygusal 12 bölümlük kısa bir animedir. ayrıca bir netflix animesidir.
devamını gör...
sevgililer günü
el alemi çatlatma günü de diyebiliriz.
özellikle sosyal medyada özelini özellikten çıkaran bilumum görmemiş veya görgüsüz veya da sonradan görme vs. kimselerin milletin gözüne soka soka kutladığı gün. mutluluk pozları vererek nerede, hangi ortamda ve nasıl kutlandığı sergilenerek, itinayla düşman çatlatılır.
özellikle sosyal medyada özelini özellikten çıkaran bilumum görmemiş veya görgüsüz veya da sonradan görme vs. kimselerin milletin gözüne soka soka kutladığı gün. mutluluk pozları vererek nerede, hangi ortamda ve nasıl kutlandığı sergilenerek, itinayla düşman çatlatılır.
devamını gör...
novalis
çünkü ruhumuz yokluk çekti
1772 doğumlu, aydınlanma çağı ve fransız devrimi'ni yaşayabilmiş, mistik ve romantik alman şair, feylesof. asıl adı georg friedrich phillipp von hardenberg.

29 senelik kısa ömrü, geceyle, tanrıyla, hakikatle, ölümle bezeli şiirlerle geçmiştir. her şeye çok duyarlılıkla yaklaşır, sıradan şeyleri en romantik haliyle anlatır. tam bir duygular şelale insanı. hukuk okurken johann christoph friedrich von schiller'le tanışır, derslerine katılır.
ilk nişanlısı tüberküloz sebebiyle vefat eder. ikinci nişanlığında da kendisi tüberküloz sebebiyle vefat eder, 1801'de.
...
ve parlak yıldızlar olacağız.
özgür bırakıldı sevgi,
ve ayrılık da yok bundan böyle.
yaşam, tüm gücüyle,
dalgalanmakta sonsuz bir deniz gibi.
hazzın yalnızca tek bir gecesi -
sonsuz bir şiir -
ve hepimizin güneşidir
tanrının çehresi.
devamını gör...
hüseyin nihal atsız
manasız yere övülen, ırkçı, halk düşmanı, aydınları hedef göstermiş, sözde aydın.
esasen alparslan türkeş ile yeterince ırkçılık düzeyinde anlaşamadıkları için yolları ayrılmıştır. kendisi alparslan türkeş'in davayı islama bulaştırıp sattığı kanaatindedir.
ayrıca bütün liseli küçük kurtların elinde gezdirdiği, ama hiçbirinin aslında okumadığı aslında üç kitaplık bir serinin tek cilt basımı olan bozkurtlar isimli bir de tarihi romanın yazarıdır kendisi.
romanının pek bir edebi değeri olduğunu da düşünmediğimi belirtmek isterim.
hatta romanı bana tutunamayanlar'daki mısra 134: orta asya' daki... isimli kısmı hatırlatır. orada düzgen diye bir orta asyalının günlüğünü ve ulusal güvenlik belgelerini birlikte aktarır oğuz atay. ve baya tiye alır resmi tarihi ve şovenizmin kaynaklık ettiği tarih anlatmalarını.
bozkurtlar da tam böyle bir metindir bence.
ayrıca türk tarihine dair saçma popüler kültür bilgileri de içerir bu roman. mesela kürşad. * öyle ki romanı baya baya kendi kültürünü ve tarihini harika bilen nice türk milliyetçisinin çocuğunun adını kürşad koymasına sebeptir.
fakat aslında doğu köktürklerinin 52 yıl, batı köktürklerinin ise 31 yıl süren çin hakimiyetinde kalma vakasının karşısında ilk bağımsızlık kıvılcımını, 39 arkadaşıyla 639 yılında giriştiği isyanla yakan kişinin ismi kürşad değildir. şehzadenin ismi ci şişuan'dır. yani kürşad diye biri hiç var olmamıştır aslında. ayrıca ci şişuan da derhal yakalanıp öldürülmüştür 639 yılında.
ha ayrıca tek bağımsızlık girişimi de bu değildir. çok donanımlı ve kendi kültürüne hakim türk milliyetçileri bilmezler ama, mesela altay dağlarına binlerce atlısıyla sığınmış ve kağanlığını da ilan etmiş köktürk şehzadesi çebi de vardır mesela.
ama malum cenahın tarih ve kültür bilgisi, alakası, uydurma bir isimden ve onu çocuklarına koymaktan ibaret olduğu için bilmezler...
neyse bozkurtlar diyordum, çok da matah bir tarafı yoktur romanın da.
ama ruh adam mesela öyle değildir. bunu benim atsız'a karşı olan olağan sevgisizliğim tarafsızlığıma gölge düşürmesin diye söyleyeyim, ruh adam atsız külliyatında dikkat çeken ve edebi olarak çok daha başarılı bir romandır.
zira ben edebi metin incelerken yazarından tiksinsem bile metne zulüm etmem. ruh adam pek elde taşıyıp ülkücü olduğunu belli etmekte işe yaramaz ama fena roman değildir.
uzun lafın kısası ne yazar olarak, ne insan olarak, akıl tutulmasına esir olunmadıysa sevilecek bir tarafı olmayan bir şahıstır kendisi.
ayrıca cumhuriyetin büyük aydınları pertev naili boratav'dan sabahattin ali' ye ve hasan ali yücel'e varana pek çok insanı hedef göstermesi ile de ünlüdür kendisi. bu bakımdan türkçenin en önemli kalemlerinden sabahattin ali'nin katledilişinde de dahli vardır kendisinin.
ne diyelim mekanı tamağ* olsun.
esasen alparslan türkeş ile yeterince ırkçılık düzeyinde anlaşamadıkları için yolları ayrılmıştır. kendisi alparslan türkeş'in davayı islama bulaştırıp sattığı kanaatindedir.
ayrıca bütün liseli küçük kurtların elinde gezdirdiği, ama hiçbirinin aslında okumadığı aslında üç kitaplık bir serinin tek cilt basımı olan bozkurtlar isimli bir de tarihi romanın yazarıdır kendisi.
romanının pek bir edebi değeri olduğunu da düşünmediğimi belirtmek isterim.
hatta romanı bana tutunamayanlar'daki mısra 134: orta asya' daki... isimli kısmı hatırlatır. orada düzgen diye bir orta asyalının günlüğünü ve ulusal güvenlik belgelerini birlikte aktarır oğuz atay. ve baya tiye alır resmi tarihi ve şovenizmin kaynaklık ettiği tarih anlatmalarını.
bozkurtlar da tam böyle bir metindir bence.
ayrıca türk tarihine dair saçma popüler kültür bilgileri de içerir bu roman. mesela kürşad. * öyle ki romanı baya baya kendi kültürünü ve tarihini harika bilen nice türk milliyetçisinin çocuğunun adını kürşad koymasına sebeptir.
fakat aslında doğu köktürklerinin 52 yıl, batı köktürklerinin ise 31 yıl süren çin hakimiyetinde kalma vakasının karşısında ilk bağımsızlık kıvılcımını, 39 arkadaşıyla 639 yılında giriştiği isyanla yakan kişinin ismi kürşad değildir. şehzadenin ismi ci şişuan'dır. yani kürşad diye biri hiç var olmamıştır aslında. ayrıca ci şişuan da derhal yakalanıp öldürülmüştür 639 yılında.
ha ayrıca tek bağımsızlık girişimi de bu değildir. çok donanımlı ve kendi kültürüne hakim türk milliyetçileri bilmezler ama, mesela altay dağlarına binlerce atlısıyla sığınmış ve kağanlığını da ilan etmiş köktürk şehzadesi çebi de vardır mesela.
ama malum cenahın tarih ve kültür bilgisi, alakası, uydurma bir isimden ve onu çocuklarına koymaktan ibaret olduğu için bilmezler...
neyse bozkurtlar diyordum, çok da matah bir tarafı yoktur romanın da.
ama ruh adam mesela öyle değildir. bunu benim atsız'a karşı olan olağan sevgisizliğim tarafsızlığıma gölge düşürmesin diye söyleyeyim, ruh adam atsız külliyatında dikkat çeken ve edebi olarak çok daha başarılı bir romandır.
zira ben edebi metin incelerken yazarından tiksinsem bile metne zulüm etmem. ruh adam pek elde taşıyıp ülkücü olduğunu belli etmekte işe yaramaz ama fena roman değildir.
uzun lafın kısası ne yazar olarak, ne insan olarak, akıl tutulmasına esir olunmadıysa sevilecek bir tarafı olmayan bir şahıstır kendisi.
ayrıca cumhuriyetin büyük aydınları pertev naili boratav'dan sabahattin ali' ye ve hasan ali yücel'e varana pek çok insanı hedef göstermesi ile de ünlüdür kendisi. bu bakımdan türkçenin en önemli kalemlerinden sabahattin ali'nin katledilişinde de dahli vardır kendisinin.
ne diyelim mekanı tamağ* olsun.
devamını gör...
boş başlıklar girilmesi
bir kesim var 'naber ya' desen cevap olarak çoklu evrenler teorisinden bahsediyor. ya tamam onu da konuşalım da baba hiç mi bulgur yemedin diyesi geliyor insanın. ara sıra boşun da olması iyidir dediğim başlık.
devamını gör...
fetö
bundan 10-15 sene önce fethullahçılar konusunda "bu adamlar çetedir, terör örgütüdür, anayasal düzeni yıkmak istiyorlar" yazdığımda (ki kayıtları hala elimde mevcut), özel mesajdan gelip "sen hocaefendi ile nasıl konuşuyorsun şerefsiz" diye hesap soranların hepsi şu anda ona küfür ediyorlar
tanıdık gelmiştir muhtemelen.
çünkü bundan 3-4 sene sonra da aynısını akp'liler yapacaklar.
her devrin adamı olmak böyle bir şey çünkü.
tanıdık gelmiştir muhtemelen.
çünkü bundan 3-4 sene sonra da aynısını akp'liler yapacaklar.
her devrin adamı olmak böyle bir şey çünkü.
devamını gör...
kullanıcı adın bir cevap olsaydı sorusu ne olurdu sorunsalı
japonya'da baharın müjdecisi olmasına rağmen, daha solmadan en güzel halindeyken dallarından düşmesi sebebiyle edebiyatta ölüm ile yaşamın birlikteliğini ifade eden ağaç hangisidir?
devamını gör...
pycharm
oldukça gelişmiş bir python geliştirme ortamı.
başlarda çok seviyordum ama garip garip huyları var bu programın. yazıyorum ve çalıştırıyorum kodu. hata da vermiyor, çıktı da üretmiyor. idle ile deneyince normal şekilde çıktı alıyorum. sanırım program ayarlarıyla ilgili bilmediğim bir yanlışlık var ve düzeltemediğim için programı kullanmak işkence oldu benim için.
bir ara oturup tüm menülerini kurcalamak şart oldu...
başlarda çok seviyordum ama garip garip huyları var bu programın. yazıyorum ve çalıştırıyorum kodu. hata da vermiyor, çıktı da üretmiyor. idle ile deneyince normal şekilde çıktı alıyorum. sanırım program ayarlarıyla ilgili bilmediğim bir yanlışlık var ve düzeltemediğim için programı kullanmak işkence oldu benim için.
bir ara oturup tüm menülerini kurcalamak şart oldu...
devamını gör...
ölmesi gereken türk gelenekleri
gerdek gecesi insanların ailelerine kanlı çarşaf göstermeyi bırakmaları lazım. *
devamını gör...
determinizm
türkçeye gerekircilik olarak da çevrilen düşünce biçimi. bu düşünceye göre evrenin tüm bilgisini elde edip işleyebilirsek gelecekte ne olacağını hesaplayabiliriz.
devamını gör...
seri artı oy veren melek
benimdir. herhangi bir başlıkta gördüğüm veya beni oylayan yazarın profiline girer, inceler bana hitap eden tanımlarından artımı da favımı da esirgemem.
ben artılarken benden bir şey eksilmiyor ama o yazar hem motive oluyor hem de mutlu oluyor.
bilhassa yeni yazarların profilini inceliyorum ve oyluyorum motive olsunlar diye.
günlük hayatımda da insanları yüceltmekten çekinmem.
güzel bir özelliklerini gördüm mü hiç dayanamam söylerim.
şımarır mı diye düşünmem bile.
varsın şımarsın, insanların güzel şeyler de duymaya ihtiyacı var.
ben artılarken benden bir şey eksilmiyor ama o yazar hem motive oluyor hem de mutlu oluyor.
bilhassa yeni yazarların profilini inceliyorum ve oyluyorum motive olsunlar diye.
günlük hayatımda da insanları yüceltmekten çekinmem.
güzel bir özelliklerini gördüm mü hiç dayanamam söylerim.
şımarır mı diye düşünmem bile.
varsın şımarsın, insanların güzel şeyler de duymaya ihtiyacı var.
devamını gör...
normal sözlük mesaj limiti
böyle bir uyarı aldım. hak edilmiş bir başarıydı. bir şey diyemiyorum. tam olarak bilemesem de kendi içinde bir mantığının olduğunu düşündüğüm mesajlaşma limiti.
devamını gör...
pipo tütünü
old holborn
devamını gör...
peygamberler hakkında hiçbir arkeolojik kanıt olmaması
hoca come on, tutan come on!
tüm sözlükten özür diliyorum, tutamadım kendimi.
tutan beri gelsin! *
t:ilgilenmediğim önerme!
tüm sözlükten özür diliyorum, tutamadım kendimi.
tutan beri gelsin! *
t:ilgilenmediğim önerme!
devamını gör...
normal sözlük dayanışması
(bkz: inanma dayanacak)
devamını gör...


