üretim fazlası olan artı değerin, gerçekleşen bayramlarda dağıtılması etkinliğidir. devletsiz, ilkel olarak adlandırılabilecek toplumlarda görülürdü. en fazla hediyeleşen kişi, yani en çok fakirleşen kişi bir anlamda en çok saygı duyulan kişi konumuna gelirdi. kabile şefinden en fazla hediyeyi vermesi beklenirdi. böyle bir uygulamanın temel sebebi, o topluluk içerisindeki eşitlikçi düzeni korumak isteğidir. eğer üretim fazlası birikirse eşitlikçi düzen ortadan kalkar ve kaos meydana gelir.

potlaç o kadar önemlidir ki o toplumun toplum sözleşmesi olduğu düşünülür.
devamını gör...

2012 ile içine dahil olduğum insan gurubu.
tamamen oğlumun öğretmeninin ricası ile oldu.
öyle bilinçli bir giriş değil. *
ama giripte çıkmamam bilinçli oldu bence.
linç bile yemişliğim var.
öyle de ciddiye alındım.*
devamını gör...

eleştirildiği noktalar vardır; bu teoriye göre sonraki basamağa geçmek için alt basamaktaki ihtiyaçların tatmin edilmesi gerekir. ancak neredeyse hayatları boyunca açlık ve yokluk *içinde yaşayıp sanatını icra eden *ve çoğu defa değerleri öldükten sonra anlaşılan sanatçılar bu teoriyi çürütür.
devamını gör...

çook neşeli, sıcakkanlı, renkli, asil bir kadın kesinlikle. çok da hoşsohbet. yazılarını gülümseyerek okuduğum yazarlardan bir tanesi. enerjinizi bir anda yükselten bir vitamin deposu hatta. çok kalp, çokça papatya bırakıyorum buraya.. kaleminiz daim olsun cağnım yazar.
devamını gör...

sağlıklı olması.
devamını gör...

menemen.

yapıldıktan sonra yemenin verdiği haz inanılmaz.
devamını gör...

her nesnenin bir bitimi var ama
aşka hudut çizilmiyor mihriban.

hudut:sınır
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bıçağa yemez.
devamını gör...

yine olsa yine anlayamam bu devirde söyleyene kadar bir şey belli olmuyor flört muhabeti bitirdi bizi sevgilimi yoksa emmi miyiz belli değil.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

benim baktığım kadın, ben baktığım müddetce dünyanın en güzelidir.
devamını gör...

kısaca etnik bir müzik grubudur. daha önce çok dinlemediğim ama (bkz: hellblade: senua's sacrifice) oyunu sayesinde tanıştığımdır. heilung'un ''in maidjan'' parçasını dinlediğimde bir ağız dolusu kanı yutmuş ve ağzımda kalan o demir tadının sevimsizliğini içimde hissederken kendimi buluyorum ve bundan zevk almıyor değilim.
devamını gör...

ilgi daha çok ilgi, geberiyorum öte tarafa gitmeden bisürü ilgiiii eylemidir. hepimiz görmüşüzdür zamanında, dedesinin naaşını paylaşıp nur içinde uyu diyen akıl yoksunlarını gördü bu gözlerimiz.
devamını gör...

az önce, cupcake ile kahvaltı yaparken.
bir kavanoz nutella gömenler var. bu ne ki!
ama öyle kapkek diyemezsin, kapkeyyk demen lazım!*
devamını gör...

torpille alınacak adam kalmadıysa demek ki.
devamını gör...

küçük kütleli yıldızlarda gerçekleşen helyum yanması.
ilişkili olarak (bkz: hidrojen yanması)

önce bir ön bilgi iliştireyim şuraya;
bir yıldızın çekirdeğinde, normal şartlarda bol miktarda hidrojen bulunur. bu hidrojen nükleer füzyon tepkimeleriyle helyuma dönüştürülür. bir süre sonra çekirdekte artık hidrojen değil, helyum birikir. biriken bu helyumun çok büyük bir kısmı, normal helyumdan farklıdır ve buna dejenere madde deriz. dejenere helyumda durum normal gazlarda olduğu gibi değildir. az sonra anlatacağım bunun sonucunu.

gelelim sürecin kendisine...
kütlesi yeterince büyük olan bir yıldız, çekirdekteki hidrojeni bitirince, bu kez helyumu karbona dönüştürmeye ve buradan enerji elde etmeye başlar. fakat yıldızın kütlesi küçükse bu süreç bu şekilde işlemez. ağır ağır karbona dönüşmesi ve enerji üretmeye devam etmesi gereken helyum, bir anda "tutuşur". fakat artık çekirdekte, yukarıda bahsettiğim dejenere helyum bulunmaktadır. normal şartlarda, ani ve patlamalı bir enerji kaynağı olan bu tutuşma, normal bir gazın ısınıp genleşmesine ve soğumasına neden olur. fakat dejenere madde bunu yapmaz. sadece ısınır. genleşmediği için soğuyamaz. bunun sonucu, aşırı derecede ısınmış bir çekirdek ve bu yüzden de hızlanan nükleer füzyondur.

helyum parlamasının sonucunda, güneş'in yaklaşık 200 milyon yılda ürettiği enerji, sadece birkaç dakika içerisinde açığa çıkar ve helyum çekirdekteki malzemenin bir kısmı, deyim yerindeyse "buharlaşır". çekirdek kısa bir süreliğine normal gaza döner ve aniden genişleyerek soğur. tabii ki artık yıldızın başlangıçtaki hidrostatik dengesinden eser kalmamıştır ve kısa bir süreliğine helyum yanmaya devam etse de yıldız için bu olay sonun başlangıcıdır.
devamını gör...

doların eski rekoru 8,57 idi ama bu bizi tabii ki üzmesin. kırılacak çok rekorlar var daha önümüzde. dolar 9 olacak, 10 olacak... bu gurur hepimizin.
devamını gör...

olasılık dalgalarını ve bu dalgaların dış etkiler tarafından nasıl değiştirildiğini anlamamızı sağlayan, erwin schrödinger tarafından tanımlanmış denklem.

newton' un hareket yasaları önem bakımından klasik fizik için neyse, kuantum sistemlerinin davranışını inceleyen schrödinger denklemi de kuantum mekaniği için odur.

diferansiyel denklemlerin bir çeşidi olan bu eşitlikte bulunan ve adına hamiltonian operatörü ya da hamilton işlemcisi denen faktör, sistemi etkileyen tüm olası etkileşimleri, yani bir anlamda sistemin toplam enerjisini tanımlar. denklem, dinamik bir sistemin gelecekteki olası durumlarının dağılımını verir.

doğada, evrendeki tüm parçacıklarda bulunan bu "olasılıksal" durum, denklemi ilk kez tanımlayan schrödinger başta olmak üzere, birçok fizikçiyi rahatsız etti. hatta schrödinger'in kedisi adlı düşünce deneyi, biraz da schrödinger'in bu rahatsızlığından doğmuş ve deneyi tasarlayan kişi olarak bizzat schrödinger, sonucu oldukça "saçma" olarak yorumlamıştı.
devamını gör...

birincisini bilemem ama ikincisi taşlar ve sopalarla olacaktır.
devamını gör...

ihsan oktay anarın sihirli mucizevi romanı. yazarı tanımıyorsanız ağır gelebilir ama onun diline alışıp onun kitaplarını okumak insanı bambaşka alemlere götürür. yazarın ilk romanıdır ayrıca ve en sıkı romanıdır benim için. kitap zaten başlar başlamaz sizi zor bir sınava tabi tutuyor beni okuyacak popo sende var mı sayın okuyucu diyor. şöyle başlıyor efenim. ulema, cühela ve ehli dubara, ehli namus, ehli işret ve erbab-ı livata rivayet ve ilan, hikayet ve beyan etmişlerdir ki kun-i kainattan 7079 yıl, isa mesih'ten 1681 ve hicretten dahi 1092 yıl sonra, adına konstantiniye derler tarrakası meşhur bir kent vardı. ayrıca en sevdiğim alıntıyı eklemek isterim ihsan hocanın felsefik bir bakış açısıyla kaleme aldığı benim için kitabın en değerli bölümlerinden birisidir. --- alıntı ---

üşünüyorum, o halde ben varım.. düşünen bir adamı düşünüyorum ve onun, kendisinin düşündüğünü bildiğini düşlüyorum.. bu adam, düşünüyor olmasından varolduğu sonucunu çıkarıyor.. ve ben, onun çıkarımının doğru olduğunu biliyorum.. çünkü o, benim düşüm.. varolduğunu böylece haklı olarak ileri süren bu adamın beni düşlediğini düşünüyorum.. öyleyse, gerçek olan biri beni düşlüyor.. o gerçek, ben ise bir düş oluyorum.

--- alıntı ---
kesinlikle ama kesinlikle okunması gereken inanılmaz bir eser. uzun ihsan efendi saygıyla selamlıyorum seni.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim