
siyam kedisi
on iki sene bana benim her şeyim olana kadar arkadaşlık ettiği için tanım girebilme hakkımın olduğunu düşündüğüm başlık. bir hayvan nasıl her şeyi olabilir insanın? tüm o asilliğinin, soğuk kanlılığının tam aksine olarak tek bir insanla puzzle parçası gibi birbirini tamamlayacak kadar yakın olabilme hissiyatına sahipler. çocuklardan nefret ederler, görür görmez uzaklaşıp saklanırlar. istisna olan bir çocuk yok mudur onlar için? elbette vardır. bütün insanlara mesafeli, çocuklardan hiç hoşlanmayan tavırlarının aksine beraber büyüyecek kadar da sevebilirler bir çocuğu. sudan korkarlar, asaletine itina göstermek lazım, hoşlanmazlar. ama gözyaşlarının kendilerini ıslatmasından çekinmeden teselli verecek de güçleri vardır. daha da önemlisi insanlardan daha çok empati kurabilme kabiliyetleri vardır, konuşmamalarına rağmen bunu anlayabilirsiniz. çok zekidirler. yükseklere bayılırlar, bir biblo gibi en yüksek eşyaların üstünde boy gösterirler. fazla kilo almazlar, fittirler. tayland kökenli, zamanında sarayda yaşayan kedilerdir kendileri ki halleri tavırları da bunu onaylar. sadıktırlar. eninde sonunda evine dönerler. her mamayı beğenmezler oldukça seçicidirler, alıştırmadıkça mama dışında bir yiyecek yemeleri de zordur. süslü tasmalar, kurdeleler hoşlarına gider öyle ki renk bile seçerler, kırmızı kurdele takılmasına izin verirken başka bir renkten kaçınabilirler. oyun oynamayı severler, özellikle kovalamaca. kucakta oturma konusunda bir çekinceleri yoktur. bir bebek gibi göğsünüzde dahi yatabilir. her ne kadar uyumlu gözükmeseler de anlayışları yüksektir. fazla miyavlamazlar gözleriyle konuşmayı yeğlerler. vel hasılı kelam tüm davranışları saray ahalisinden hallicedir. diğerlerini siz tahmin edebilirsiniz.
çok fazla kedi cinsiyle alakam oldu bir şekilde. insanlara en uzak gibi gözüküp aslında en yakın olan siyam kedileri olduğunu düşünüyorum. sıcakkanlı olduklarını söylemiyorum, hayatınızdaki tüm ama tüm insanlar sizi anlamasa bile onun tek bir bakışı yaşamaya devam edecek gücü size verebilir, demek istediğim. affınıza sığınarak son cümlemle bitiriyorum.
seni çok özledim.
çok fazla kedi cinsiyle alakam oldu bir şekilde. insanlara en uzak gibi gözüküp aslında en yakın olan siyam kedileri olduğunu düşünüyorum. sıcakkanlı olduklarını söylemiyorum, hayatınızdaki tüm ama tüm insanlar sizi anlamasa bile onun tek bir bakışı yaşamaya devam edecek gücü size verebilir, demek istediğim. affınıza sığınarak son cümlemle bitiriyorum.
seni çok özledim.
devamını gör...
yolda görsem selam vermem diyeceğimiz ünlüler
gereksiz poh pohlanmış , ucuz espri anlayışıyla cem yılmaz dan başkası değil
devamını gör...
türkiye'nin en güzel kadını
benim. çünkü iddia etmek bedava.
devamını gör...
askerliğini yapmayıp hayat hakkında yorumlarda bulunmak
hayatta sadece askerlik yapma becerisi olan insanın söyleyebileceği kadar sığ başlık. koca hayatı bir askerliğe indirgeyecek kadar sığ algılama mı desem, hayatın yarısını oluşturan kadın faktörünü hiç etmesi mi desem bilemedim. nerden baksan elinde kalıyor. haydi kadınlar göreve.
devamını gör...
solgun bir gül dokununca
behçet necatigil'in muazzam şiiridir.
çoklarından düşüyor da bunca
görmüyor gelip geçenler
eğilip alıyorum
solgun bir gül oluyor dokununca.
ya büyük şehirlerin birinde
geziniyor kalabalık duraklarda
ya yurdun uzak bir yerinde
kahve, otel köşesinde
nereye gitse bu akşam vakti
ellerini ceplerine sokuyor
sigaralar, kâğıtlar
arasından kayıyor usulca
eğilip alıyorum, kimse olmuyor
solgun bir gül oluyor dokununca.
ya da yalnız bir kızın
sildiği dudak boyasında
eşiğinde yine yorgun gecenin
başını yastıklara koyunca.
kimi de gün ortası yanıma sokuluyor
en çok güz ayları ve yağmur yağınca
alçalır ya bir bulut, o hüzün bulutunda.
uzanıp alıyorum, kimse olmuyor
solgun bir gül oluyor dokununca.
ellerde, dudaklarda, ıssız yazılarda
akşamlara gerili ağlarla takılıyor
yaralı hayvanlar gibi soluyor
bunalıyor, kaçıp gitmek istiyor
yollar, ya da anılar boyunca.
alıp alıp geliyorum, uyumuyor bütün gece
kımıldıyor karanlıkta ne zaman dokunsam
solgun bir gül oluyor dokununca.
çoklarından düşüyor da bunca
görmüyor gelip geçenler
eğilip alıyorum
solgun bir gül oluyor dokununca.
ya büyük şehirlerin birinde
geziniyor kalabalık duraklarda
ya yurdun uzak bir yerinde
kahve, otel köşesinde
nereye gitse bu akşam vakti
ellerini ceplerine sokuyor
sigaralar, kâğıtlar
arasından kayıyor usulca
eğilip alıyorum, kimse olmuyor
solgun bir gül oluyor dokununca.
ya da yalnız bir kızın
sildiği dudak boyasında
eşiğinde yine yorgun gecenin
başını yastıklara koyunca.
kimi de gün ortası yanıma sokuluyor
en çok güz ayları ve yağmur yağınca
alçalır ya bir bulut, o hüzün bulutunda.
uzanıp alıyorum, kimse olmuyor
solgun bir gül oluyor dokununca.
ellerde, dudaklarda, ıssız yazılarda
akşamlara gerili ağlarla takılıyor
yaralı hayvanlar gibi soluyor
bunalıyor, kaçıp gitmek istiyor
yollar, ya da anılar boyunca.
alıp alıp geliyorum, uyumuyor bütün gece
kımıldıyor karanlıkta ne zaman dokunsam
solgun bir gül oluyor dokununca.
devamını gör...
dünyadaki en korkunç gerçek
insanların evrende geçirdikleri kısacık ömürlerinde, istemediği şekilde yaşamaya mecbur bırakılması gerçeğidir.
şöyle bir düşünün; belki de sonsuz bir zaman diliminde sadece size düşen 30 yılınızı, sevmediğiniz bir işte, varlığı ve yokluğu arasında zerre kadar bile fark olmayan insanlar arasında geçiriyor olmak nasıl acı bir olgudur ?
mecbur bırakılıyorsun buna. vazgeçemiyor, kopamıyor, arkamı döndüm ve gittim diyemiyorsun.. işte bu gerçek hayatımızın özü.
şöyle bir düşünün; belki de sonsuz bir zaman diliminde sadece size düşen 30 yılınızı, sevmediğiniz bir işte, varlığı ve yokluğu arasında zerre kadar bile fark olmayan insanlar arasında geçiriyor olmak nasıl acı bir olgudur ?
mecbur bırakılıyorsun buna. vazgeçemiyor, kopamıyor, arkamı döndüm ve gittim diyemiyorsun.. işte bu gerçek hayatımızın özü.
devamını gör...
turistin görebileceği herkesi aşılayacağız
keşke sağlıkçı ailelerinin de turistler kadar kıymeti olsaydı. bizi asiladiniz tamam ama anamız babamız eşimiz nolcak dediğimizde evlerinize gitmeyin dediniz. yurtlara, lojmanlara, misafirhanelere tiktiniz. ağlaya ağlaya camdan babama el salladigim zamanları hatırlıyorum. şimdi ise yine biz hastanede ailelerimiz ise evlerindeyken turistler denizlerimizde bizim suremedigimiz keyfi sürüyor.
ben artık yoruldum sözlük. çalışmaktan hasta bakmaktan değil, bu değersizlikten, bu iki yuzlulukten.
ben artık yoruldum sözlük. çalışmaktan hasta bakmaktan değil, bu değersizlikten, bu iki yuzlulukten.
devamını gör...
summer begs
sarah jaffe'ye ait 2010 tarihli suburban nature albümünde yer alan şarkıdır. sakin bir melodisi olduğu için dinlerken o anki ruh haline bağlı olarak insana hüzün,huzur veya aynı anda ikisini de hissettirebilir.
3.05'teki mükemmel keman girişi ile içinizde bir şeylerin değiştiğini hissedebilirsiniz.
3.05'teki mükemmel keman girişi ile içinizde bir şeylerin değiştiğini hissedebilirsiniz.
devamını gör...
dünyanın en muhteşem üçlüleri
at, avrat, silah
devamını gör...
güzel bir kadını çirkin gösteren detaylar
başka bir kadın hakkında çirkince konuşması.
devamını gör...
2021 bit artık
ileri görüşlülükle yerimi alıp, kemerimi bağlayıp rezerve ettiğim cümledir. *
devamını gör...
yoldaş benjamin franklin'e verdiğim ayar
-sen buranın patronu musun be hey?
+ben sadece bir yoldaşım.
-(görüldü)
mütevazilikte yoldaş benjamin franklin gibi olun.
+ben sadece bir yoldaşım.
-(görüldü)
mütevazilikte yoldaş benjamin franklin gibi olun.

devamını gör...
çamaşır suyu ile tuz ruhunu karıştırmak
masumlar apartmanı-safiye.
devamını gör...
doğum günü
bu yaşım güzel olsun istiyorum. hep istediğim dileklerim gerçekleşsin ve biraz daha az üzüldüğüm bir yaş olsun. buraya yazıyorum çünkü dileklerimi, hayallerimi ve hedeflerimi unutmak istemiyorum. bunca sene hiç kutlamadım ama bu yıl hediyem olsun kendime *
devamını gör...
the death of the virgin
caravaggio'nun 1601 yılında başadığı ve 1606 yılında bitirdiği, louvre'da sergilenen sanat eseri.

bu eser, caravaggio'nun ustalık zamanları diyeceğimiz bir döneminde ortaya çıkardığı eserlerden bir tanesi, bu yüzden bu eser, sevgili caravaggio'nun ilk zamanlar ortaya koyduğu eserlerinden çok daha fazla detay ve çok daha farklı bir haz barındırıyor bünyesinde, ayrıca ışık ve gölge kullanımı konusunda, içerisinde bulunduğu akımın diğer ressamlarından bir tık değil, birkaç tık ileride olduğunu da fark ediyoruz.
resmetmeye çalıştığı o dramatik anı, yapılabilecek en harika teatral hava ile resmetmesi ve bunu izleyiciye olabildikçe hoş bir biçimde yansıtmasına bakıyorum da... bir ağız dolusu küfür savuruyorum kavramsal sanat'a, nereden nereye gelmişiz yahu.

bu eser, caravaggio'nun ustalık zamanları diyeceğimiz bir döneminde ortaya çıkardığı eserlerden bir tanesi, bu yüzden bu eser, sevgili caravaggio'nun ilk zamanlar ortaya koyduğu eserlerinden çok daha fazla detay ve çok daha farklı bir haz barındırıyor bünyesinde, ayrıca ışık ve gölge kullanımı konusunda, içerisinde bulunduğu akımın diğer ressamlarından bir tık değil, birkaç tık ileride olduğunu da fark ediyoruz.
resmetmeye çalıştığı o dramatik anı, yapılabilecek en harika teatral hava ile resmetmesi ve bunu izleyiciye olabildikçe hoş bir biçimde yansıtmasına bakıyorum da... bir ağız dolusu küfür savuruyorum kavramsal sanat'a, nereden nereye gelmişiz yahu.
devamını gör...
birhan keskin
soyadı gibi şiirleri de keskin olan kadın şair.
"anı olacak bir şeyim yok
her şeyin dünündeyim.”
"anı olacak bir şeyim yok
her şeyin dünündeyim.”
devamını gör...
normalmisin
sözlüğe yeni katılan dostumun adıdır. kendisi çok sıkı arkadaşımdır. entelektüel bir insandır girdiği tanımları hoşlukla takip ediyorum sözlüğe çağırdığımda hemen geldi hoşgeldi.
devamını gör...
adana deyince akla gelenler
güneşe kurşun sıkan kişi topluluğu.
pamuk.
çukurova üniversitesinin yeşilliği.
kebabı.
pamuk.
çukurova üniversitesinin yeşilliği.
kebabı.
devamını gör...