haziran 2021 köy okulları yardım projesi
güzel bir proje. çocuğa, okula ve doğaya yapılan yatırım dünyanın en karlı yatırımıdır. bu yatırımlar meyvesini iyilik, güzellik ve umut olarak verecektir.
alınan küçük bir hediye, köy okulundaki çocuğun zihninde "okullara yardım yapılabiliyormuş" ışığı uyandırıp, gelecekte onun da başka okullara yardım yapmasını sağlayacaktır.
böyle dalga dalga yayılan bir güzelliği var işte.
alınan küçük bir hediye, köy okulundaki çocuğun zihninde "okullara yardım yapılabiliyormuş" ışığı uyandırıp, gelecekte onun da başka okullara yardım yapmasını sağlayacaktır.
böyle dalga dalga yayılan bir güzelliği var işte.
devamını gör...
şu an seni anlatan şarkı sözü
kalbim bir gezegen
dünyadan çok uzakta
kimse gelemez bana..
dünyadan çok uzakta
kimse gelemez bana..
devamını gör...
erkeğin erkek gibi davranmaması meselesi
bunu savunanların yazdıkları da nereden tutsak elimizde kalmaktadır. birincisi insanın kendine "beni ilgilendiriyor mu?" sorusunu sorması lazım. cevap net. hayır. o yüzden bırakalım kaşını mı aldırıyor, lazere mi gidiyor, dar paça pantolon mu giyiyor.
ikincisi, "asıl sorun kadınların ne istediğini bilmemesi." ne demek? hayatınızı bir kadının isteği doğrultusunda mı şekillendiriyorsunuz? bana kalırsa asıl sorun kadınların ne istediği değil, sizin kendinizi, kendi hayatınızın başrolüne koyamayıp, başkalarının çizdiği çerçevede, ittiği normlarla yaşamaya çalışmanız.
üçüncüsü, "karı gibi" ne iğrenç bir kalıp. dedikodu cinsiyetle değil karakterle alakalı bir durumdur ve her iki cins içinde kötü karşılanan bir şeydir. kadın olmak eylemi aklamaz.
umarım en kısa zamanda insanları salıp, içinden nasıl geliyorsa kimseye aldırmadan yaşayabildikleri için takdir edebilirsiniz.
ikincisi, "asıl sorun kadınların ne istediğini bilmemesi." ne demek? hayatınızı bir kadının isteği doğrultusunda mı şekillendiriyorsunuz? bana kalırsa asıl sorun kadınların ne istediği değil, sizin kendinizi, kendi hayatınızın başrolüne koyamayıp, başkalarının çizdiği çerçevede, ittiği normlarla yaşamaya çalışmanız.
üçüncüsü, "karı gibi" ne iğrenç bir kalıp. dedikodu cinsiyetle değil karakterle alakalı bir durumdur ve her iki cins içinde kötü karşılanan bir şeydir. kadın olmak eylemi aklamaz.
umarım en kısa zamanda insanları salıp, içinden nasıl geliyorsa kimseye aldırmadan yaşayabildikleri için takdir edebilirsiniz.
devamını gör...
ikigai
her tarafı felsefe dolu olan japonların, yaşanırken genç kalma sanatı anlamına gelen kelimesi.
türkçe öğretmeninin ortaokula giden kızıma önermişti, kitap eve öyle düştü.
japon kültürü çok ilgimi çekiyor olduğu için aydınlanma umarak okuyorum.
sabah güneşinin altında balkonda okuyunca bi aydınlanma gelmedi değil.
türkçe öğretmeninin ortaokula giden kızıma önermişti, kitap eve öyle düştü.
japon kültürü çok ilgimi çekiyor olduğu için aydınlanma umarak okuyorum.
sabah güneşinin altında balkonda okuyunca bi aydınlanma gelmedi değil.
devamını gör...
hidano
6000. tanımımı kendisine atfetmek istediğim, benim için çok değerli olan bir insandır.
iyi ki vardır. kendisi hakkında yazacağım o kadar çok şey var ki, sığmaz buralara. ama o ne diyeceğimi bilir zaten.
iyi ki vardır.
iyi ki vardır. kendisi hakkında yazacağım o kadar çok şey var ki, sığmaz buralara. ama o ne diyeceğimi bilir zaten.
iyi ki vardır.
devamını gör...
new york
uğruna güzel şarkılar yazılan metropol.
(bkz: empire state of mind, pt.2)
(bkz: nyc)
(bkz: new york, new york)
(bkz: englishman in newyork)
(bkz: empire state of mind, pt.2)
(bkz: nyc)
(bkz: new york, new york)
(bkz: englishman in newyork)
devamını gör...
boş bkz doldurmak
başlık kapmaca oyunudur.
devamını gör...
morali bozuk olunca uyuyan insan
kaçan insandır. uyursan kayıp uyumazsan kahrolursun diyor şair.
devamını gör...
sevilen latince deyişler
(bkz: dum spiro spero)
devamını gör...
bir sözlük yazarına aşık olmak
mümkün aynı zamanda da gereksiz olan iş.
mesele "neye" aşık olduğunuz değil. kafanızdaki bir kurguya olabilirsiniz, o sorun değil. neticede aşk herkes için tanımı değişebilen bir şey. kimi kalçasına, göğüslerine, eline koluna aşık olur, kimi düşüncelerine...
esas mesele, buna ne gerek olduğu konusunda çıkıyor ortaya. dokunamadığın, kokusunu içine çekemediğin, teri terine değmeyecek birine aşık olup ne yapacaksın? sonsuza dek sohbet edebilirim sadece diyorsan, tam da aynı şekilde düşünen birine denk gelmen lazım ki o da biraz zor.
gerçi ne demişler; hacı hacıyı mekkede, hoca hocayı tekkede, şey şeyi dakkada bulurmuş. şey yerine istediğinizi koyabiliyorsunuz.
mesele "neye" aşık olduğunuz değil. kafanızdaki bir kurguya olabilirsiniz, o sorun değil. neticede aşk herkes için tanımı değişebilen bir şey. kimi kalçasına, göğüslerine, eline koluna aşık olur, kimi düşüncelerine...
esas mesele, buna ne gerek olduğu konusunda çıkıyor ortaya. dokunamadığın, kokusunu içine çekemediğin, teri terine değmeyecek birine aşık olup ne yapacaksın? sonsuza dek sohbet edebilirim sadece diyorsan, tam da aynı şekilde düşünen birine denk gelmen lazım ki o da biraz zor.
gerçi ne demişler; hacı hacıyı mekkede, hoca hocayı tekkede, şey şeyi dakkada bulurmuş. şey yerine istediğinizi koyabiliyorsunuz.
devamını gör...
nickaltı savaşları
maalesef son zamanlarda eski tadı kalmamıştır.*
edit: yoldaş'a ya da pavlov'a mı sarsam?*
edit: yoldaş'a ya da pavlov'a mı sarsam?*
devamını gör...
kılcal damar
en ince damardır.doku hücreleri ile kan arasında madde alışverişi kılcal kan damarları sayesinde gerçekleşir. bu madde alışverişinin mekanizması (bkz: starling hipotezi)ile açıklanmıştır.
devamını gör...
yazarların yolculuk yaparken dinledikleri şarkılar
son ses lütfen.
devamını gör...
kadınların kışın mini etek giymesi
kimseyi ilgilendirmeyen sıradan bir durumdur.
kadın, istediği zaman, istediği şekilde giyinebilir. kimsenin en küçük bir psikolojik baskı yapmaya hakkı yoktur. kendini öyle güzel ve şık hissediyordur, öyle mutlu oluyordur, öyle keyif alıyordur ya da belki soğuğu seviyordur kime ne.
kadın, istediği zaman, istediği şekilde giyinebilir. kimsenin en küçük bir psikolojik baskı yapmaya hakkı yoktur. kendini öyle güzel ve şık hissediyordur, öyle mutlu oluyordur, öyle keyif alıyordur ya da belki soğuğu seviyordur kime ne.
devamını gör...
kardeşi dövmek
işte en en büyük olmanın tek keyif veren hali.
3'ünü de dövdüm. ta ki onlar beni dövmeye başlayana kadar.
erkek kardeşim, ilkokulda iken elinde oklava ile beni kovalardı. sonra ben bunun peşine bir dönerdim. elinde oklava ile kaçardı.
bir kere ortanca kızkardeşimin alnına blr tekme attım kız bayılacak gibi oldu.
bir küçük kızkardeşiminin sivri takunyaları ile kafasını kanattım.
işte bunlar hep annemle babam gezmelere gidip bizi evde yalnız bırakınca olan işler.
içimde bir yerlerde şiddet seven biri var.
3'ünü de dövdüm. ta ki onlar beni dövmeye başlayana kadar.
erkek kardeşim, ilkokulda iken elinde oklava ile beni kovalardı. sonra ben bunun peşine bir dönerdim. elinde oklava ile kaçardı.
bir kere ortanca kızkardeşimin alnına blr tekme attım kız bayılacak gibi oldu.
bir küçük kızkardeşiminin sivri takunyaları ile kafasını kanattım.
işte bunlar hep annemle babam gezmelere gidip bizi evde yalnız bırakınca olan işler.
içimde bir yerlerde şiddet seven biri var.
devamını gör...
maaday kara destanı
emine gürsoy naskali’nin çevirisiyle türkçeye kazandırılan altay türkleri destanıdır. söyleyişindeki kuvveti bakımından dikkat çekici tasvirleri bulunuyor. kendi anlatımım yeterli olmayacağından yapı kredi yayınlarının kitap hakkındaki bilgisini aşağıya alıntılıyorum.
maaday-kara, güney sibirya’da yaşayan altay türklerinin destanıdır. binlerce yıllık yaşam mücadelesinin iki nesli temsil eden yaşlı baba maaday kara ve yaşamı sürdürecek olan oğlu kögüdey mergen’in yaşamına sığdırılarak anlatıldığı destanda odak noktası, ölüm korkusu ve ölümsüzlük arayışıdır: destanın kahramanı -aynı zamanda bir “şaman” prototipi olan- kögüdey mergen, hayatın sırrını çözmek, annesiyle babasını ölüler diyarından yeryüzüne geri getirmek, sürülerini ve halkını ölümün pençesinden kurtarmak için yeraltı dünyasına iner. şamanist bir toplumun ürünü olan (ancak yer yer budizm ve lamaizm etkisi de görülen) destanda, bu dünyayı ve öbür dünyayı algılayış biçimi şamanist düşünce doğrultusundadır. olaylar üç farklı boyuta uzanır: yeryüzü, yeraltı ve gökyüzü. yeryüzü canlıların mekânıdır; yeraltı ruhların yani ölülerin âlemidir, bu âleme karanlık güçler hâkimdir; gökyüzü de yine insan ötesi bir boyuttur. ancak, bu üç boyutun kapıları birbirine kapalı değildir; birinden diğerine gitmek ve geri dönmek mümkündür. maaday-kara’nın -nerdeyse bütün destanlarda olduğu gibi-kozmogonik yönleri de vardır: destan, büyükayı ve orion takımyıldızları ile kutupyıldızı’nın nasıl ve niçin meydana geldiğini de anlatır. kitapta, maaday-kara destanının sazon saymoviç surazakov’un 1964’te aleksey grigoreviç kalkin’in anlatımından derlediği altay türkçesi metninin çevrimyazısı ile türkiye türkçesine çevirisi yanında, destanı çeviren prof. dr. emine gürsoy-naskali’nin aykıntılı “giriş” yazısı, metinde geçen altayca kelimeler ve özel isimler için birer dizin ve geniş bir bibliyografya yer alıyor.
maaday-kara, güney sibirya’da yaşayan altay türklerinin destanıdır. binlerce yıllık yaşam mücadelesinin iki nesli temsil eden yaşlı baba maaday kara ve yaşamı sürdürecek olan oğlu kögüdey mergen’in yaşamına sığdırılarak anlatıldığı destanda odak noktası, ölüm korkusu ve ölümsüzlük arayışıdır: destanın kahramanı -aynı zamanda bir “şaman” prototipi olan- kögüdey mergen, hayatın sırrını çözmek, annesiyle babasını ölüler diyarından yeryüzüne geri getirmek, sürülerini ve halkını ölümün pençesinden kurtarmak için yeraltı dünyasına iner. şamanist bir toplumun ürünü olan (ancak yer yer budizm ve lamaizm etkisi de görülen) destanda, bu dünyayı ve öbür dünyayı algılayış biçimi şamanist düşünce doğrultusundadır. olaylar üç farklı boyuta uzanır: yeryüzü, yeraltı ve gökyüzü. yeryüzü canlıların mekânıdır; yeraltı ruhların yani ölülerin âlemidir, bu âleme karanlık güçler hâkimdir; gökyüzü de yine insan ötesi bir boyuttur. ancak, bu üç boyutun kapıları birbirine kapalı değildir; birinden diğerine gitmek ve geri dönmek mümkündür. maaday-kara’nın -nerdeyse bütün destanlarda olduğu gibi-kozmogonik yönleri de vardır: destan, büyükayı ve orion takımyıldızları ile kutupyıldızı’nın nasıl ve niçin meydana geldiğini de anlatır. kitapta, maaday-kara destanının sazon saymoviç surazakov’un 1964’te aleksey grigoreviç kalkin’in anlatımından derlediği altay türkçesi metninin çevrimyazısı ile türkiye türkçesine çevirisi yanında, destanı çeviren prof. dr. emine gürsoy-naskali’nin aykıntılı “giriş” yazısı, metinde geçen altayca kelimeler ve özel isimler için birer dizin ve geniş bir bibliyografya yer alıyor.
devamını gör...
hayatındaki gelişmeleri kimseyle paylaşmayan insan
bir şeyin olmasını istiyorsam içimden bile söylemiyorum. yine de olmuyor.
devamını gör...

