rezil, biatci, tevekkülcü, sömürü düzenini aklayan atasozlerimizdin biridir. patronlar bayılır bu söze. aza kanaat etmeyin kardeşim. bileginizin, hakkinizin peşinde olun.
devamını gör...

liste kabarık ama bence en başı çekeceklerden birkaçı başkalarına bağımlı insanlar ve doyumsuz insanlar olabilir.
devamını gör...

cumhurbaşkanına sövmenin yanlış oldugunu söyleyip başka bir cumhurbaşkanına sövmeyi ancak bunun gibi bir çocuk yapabilir zaten. gerçekten bu çocukta sorun olduğunu düşünmüyorum. kim bilir hangi ortamda kimlerle yetişti, beyni ne tür yalan yanlış bilgilerle doldurulurdu da şu an aslını kabul etmek istemiyor. yazık yani şu çocuğa yapılana. şimdi gel de kutuplaşmıyoruz de. gerçekten kundaktaki çocuğumuza kadar kutuplaşıyoruz. 7 sinden 77 mize kadar kutuplaşıyoruz. üstelik vefasızlık ve ortak değere saygısızlık çevresinde yapılıyor bu. üzgünüm.
devamını gör...

hayatta bazı şeyler, herhangi bir dilde açıklamak için çok karışıktır...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

paylaşacak birinin olmaması.
devamını gör...

kadıköy moda

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

biraz gökkuşağı

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


biraz analog

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


biraz kedi

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

ekstra
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

mümkün olan durumdur. kgb den imzalı kağıdınızın önlü arkalı fotoğrafını dm den modlara atıyorsunuz, halloluyor. bana bir allah'ın kulu bir şey diyemiyor.
devamını gör...

attilâ ilhan'ın 'ben sana mecburum' kitabındaki 'imkansız aşk' bölümünde yer alan şiir:

***
asıl büyük sarhoş benim
uzaktaki
ben ki tek damla şarap içmedim
ekmeğin beyaz, zeytinin siyah olduğunu biliyorum
asıl büyük sarhoş benim
uzaktaki
benim kusturucu sarhoşluğum
yoksulluğum

yüzüme bakmasan da
yağmura düşürsen de gözlerini
gözlerime bakmasan da ne kadar
o kadar aydınlığın gökyüzüme uzanıyor
uykularımda nefesinin sıcaklığı
o kadar
hangi akşam kapımı çalan sen değilsin
sen değil misin gizli bir kıvılcım gibi
gözbebeklerimde duran
umutsuzlandığım her akşam
senin rüzgârın almıyor mu
uğultulu yorgunluğumu
yoksulluğun eşiğinde kapaklandığım zaman
ellerimden sımsıkı tutmuyor mu
senin
iyimserliğin

ben bu tezgâhı kurdumsa senin için kurdum
senin için dokuduğum basma ve pazen
denizin yeşilinden süzdüğüm balık
göğün mavisinden çaldığım kuş
senin için
felsefe okudumsa
iktisat okudumsa gece yarıları
boğazım kurumuş, içim bir kalabalık
sıcacık mısralar okudumsa yunus'tan
senin için okudum
geceyarıları

sen beyaz bir kadınsın
uzaktaki
gözlerin aklımdan çıkmıyor
sen beyaz bir kadınsın
karanlıkları dinleyen
uzaktaki
sarmaşıkları duyuyor musun rüzgârda
yorgun başını
üşümüş yastığına koyuyor musun
uyuyor musun
***

ekleme: şair şiiri hakkında şöyle diyor:

alışılmış toplumcu théme'lerini* bir aşk şiirine yedirme deneyi. dikkati çeken, toplumcu sanatçının sevgilisini kendinden uzakta, handiyse* erişilmez gibi görmesi. onu içinde duyuyor ama bir ve beraber değiller, belki bir ve beraber olmalarının olanağı da yok
devamını gör...

22 yaşıma kadar böyleydim, geçen sene flört dünyasına giriş yaptım. birileriyle flört ettiğim ve insanlara şans tanıdığım bir buçuk sene gerçekten hayal kırıklıklarıyla dolu.
sevgili olmak istiyor gibi davranıp ghosting yapan insanlar çıktı karşıma hep, en son bir buçuk ay önce yaşadım aynı şeyi. duygusal anlamda sürekli hayal kırıklığına uğramanın ne kadar yıprattığını fark ettim beni.
hayatın akışı içinde olursa olur diye düşünüyorum artık, ben bir çabaya giremem bu saatten sonra. muhtemelen karşıma güvenilir, normal bir insan çıksa da bu ne zaman ortadan kaybolacak acaba diye bekleyeceğim, güven duygum yok oldu ilişkiler konusunda insanlara karşı.
24 yaşımızda da yalnızız bu gidişle, kendimle datelere çıkmaya devam.
devamını gör...

oysa ben * ne hevesle gelmiştim buraya, gençler yer verirler, sen tecrübelerini yaz biz okuruz, kitap yaz, okuyalım apla derler falan sanmıştım, meğer ezik diyorlarmış bizim gibilere...
devamını gör...

rüzgarı hissetmek çok güzel*

bir gece boş caddede süratli giderken kafasını çıkartan bir adam,gariban yaya olan bana bağırdı teyzeeeööö,evine git teyzeeeööö (saat 00:15)

bir de bunun ayak çıkartan versiyonu var,garip bir hoşluğu var(fetişçi değilim)*
devamını gör...

kalça anlamına gelir. aynı zaman ünlü şarkıcı elvis presley'in lakabıdır. elvis the pelvis.
devamını gör...

yazarlara kıskançlıktan çatlayın dediğim hadisedir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

açma pencereni perdeleri çek
mona roza seni görmemeliyim
bir bakışın ölmem için yetecek.

mona roza
devamını gör...

sahur var guzum. yiyip yatacaz
devamını gör...

oğluma ithafen...

sözcükleri büyümeden öpüyorum her bir harfinden
çizgileri sokak sokak yürüyor bir mustafa,
yürümeyi biliyor.

ben bir yiğit mustafa'yı,
parmak uçlarından
koklaya koklaya...

yüzümde yeni bir yol buluyor gülümsemek

sen, bulutların kükrek çocuğu
sen, sihirli değneğin ucundaki pamuk şekeri

ben ıslanmadan önce de güzeldi
pencereler,
sana boyanmadan bir kırmızı çekiyordu
kirpiklerim,
bir kara gürültü

bir damla düşüyorum sesinin dibine,
gözlerinden öpülmüş diri çocuklar için,
üşüme

günü geceye uzatarak işleyen
bu aynı çizgilerin artığıdır
sessizliğe filizlenen
zaman
uzandığı yere kadar
uzasın boynum

yedinci dem şiiridir.
devamını gör...

kişilerimi, galerime erişimi, benim adıma mesaj gönderme iznini her şeyi istiyor. artık benliğimi bütün telefon uygulamalarını kurarken imzaladığım sözleşmelerle satmışım gibi. kafamda tuşlu telefona geçiş yapma düşüncesini bile doğuruyor yavaştan. fazla mı paranoyakça düşünceler bilmiyorum ama donumu almış olsalar ,bir şey demeye haddim yokmuş gibi hissediyorum.
--- alıntı ---

okudum , onaylıyorum.

--- alıntı ---
kabus gibi üzerime üzerime geliyor.
devamını gör...

şiir kitabı yazdım.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hem annesi hem babası doktor olan bi çocuk olarak;
1) kongre/konferans/sunum/ poster: memeden kesilme sebebim, annemin kongreye gitmesi... sene olmuş 2021, hala yazıyo, hala gidiyo ama online çok şükür
2) nöbet: çocukluk nöbet tutarak geçtiği için, sende çocukluk olduğu için abartılı haylazlıklar, saklambaçlar ve kovalamacalar morgda sonlanabilir. benim yanlışlıkla morga girdiğim kaç sefer var sayamadım. bir de normalde çocukların mahallede amcaları, dayıları olur.. benimkiler hastanenin cerrahı, kantincisi, ambulans şöförüydü...
3) gece gelen telefonlar: korku, dehşet, ölüm, salgın, kaza, bela, entrika....
4) size değil, kamuya hizmet etmeleri: “normal” ana-babalar çocuklarının sümüğü aksa deli olurken, sen 40 derece ateşle yatsan, sabaha düzelirsin derler. genelde ilaç almana müsade etmezler. inanılmaz bi çifte standart yahu! sıfır özen!
5)okulda değişik karşılanmalar, millet resmen beni kantin olarak görüyordu borç para istiyorlardı. babam öğretim üyesi cerrahlar gibi 20k kazanmıyor, hep sabit hiç değişmiyor yıllardır. herhangi bir doçent (bu sanat akademisi hocası ya da matematik profesörü) üniversitede aynı maaşı alıyor. cerrah tarzı kadın doğum, göz doktoru, estetik cerrah türevleri ( kısaca dizilerde oynayanlar) 20k belki 25k kazanıyor. siz hiç ultrason bakan bir doktorun dizisinin çekildiği gördünüz mü?? neden? çünkü (en basit anlatım) kadının karnına bakıyor bebeğin cinsiyetini söylüyor..
(annem radyolog)

5) en önemli (bkz: covid-19): son 2 sene çok kötü geçiyor eve gelir gelmez banyoya koşuyorlar sırayla. geçen sene ilk korona patladığında çok korkunç günlerdi; sürekli bir endişe acaba annem babam eve hastalık getirdi mi endişesi... benim derslerimi iyice saldılar sonum hayrola...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim