aşırı öz güven sahibi birey iticiliği
kişi, içindeki özgüveni karşısındaki insanı ezmek için kullanıyor veya kendini diğerlerinden üstün gördüğünü vurgulamak istercesine yüzlerine çarpmaya çalışıyorsa, yalancı özgüven'in kollarında demektir. bu yaşadığı yalancı duyguyu iştirak edemiyor seviyedeyse karşıdakini her daim zorlayacak ve onların stres seviyesini yükseltecektir.sevilmeyecektir neticede aslında bütün bu girişimleride kendilerine hayranlık beslenilmesi ve daha çok sevilmeleri için değil midir? ama ayna karşısında deve olmayı,kendi yarattığı hikayenin baş kahramanı olarak hayatına devam etmeyi bu küçük oyunda sadece kendilerini mutlu etmeyi bir görev olarak bilecek kendi iç meselesi için büyük çabalar sarf edeceklerdir.
devamını gör...
kullanıcı adın bir cevap olsaydı sorusu ne olurdu sorunsalı
kimin kaçıncı nesi?
devamını gör...
modern insanın en büyük problemi
tahammülsüzlük.
devamını gör...
gönüllülük
bir kişinin, maddi ya da manevi bir beklentiye girmeden tanımadığı insanlar için faydalı olabilecek etkinliklere katılmasıdır.
ülkemizde sık sık ayran gönüllü olmakla karıştırırılır. bir hevesle başlanılan gönüllülük eylemi aniden bitebilmektedir. bu nedenle gönüllülüğünün en önemli destekleyicilerinden biri süreklilik kavramıdır. gönüllülük eylemi ancak süreklilik sağlandığında anlamlı bir eylem olabilecektir. süreklilik insanın konfor alanından çıkmasını sağlayacaktır. ayrıca insanın kendisini yönetmesine de yardımcı olacaktır. insanın kendisini yönetmesi derken kısaca duygularını kontrol altına alabilmesini kastediyorum.
gönüllülük doğru bir eylemdir. doğru eylem derken herhangi bir beklentiye girmeden yapılan eylemi kastediyorum. doğru eylem aynı zamanda ahlak felsefesinin ana konularından biridir. etik değerler ile tanımlanır.
gönüllülük eylemi için başka bir önemli husus ise samimiyettir.
kişi yaşamının odak noktasına gönüllüğü koyabilirse ve hayatını buna göre yaşarsa, insanın kendisi için bir şey istemeden yaptığı bu eylem ona çok önemli kazanımlar sağlar. bu kazanımlardan bazıları şunlardır:
insan daha sosyal bir varlık haline gelecektir.
daha düzenli bir hayata kavuşacaktır.
zamanın kıymetini bilerek içinde bulunduğu anı dolu dolu yaşayacaktır.
birine bir faydasının dokunduğunu bilmenin verdiği mutluluğa sahip olacaktır.
ülkemizde sık sık ayran gönüllü olmakla karıştırırılır. bir hevesle başlanılan gönüllülük eylemi aniden bitebilmektedir. bu nedenle gönüllülüğünün en önemli destekleyicilerinden biri süreklilik kavramıdır. gönüllülük eylemi ancak süreklilik sağlandığında anlamlı bir eylem olabilecektir. süreklilik insanın konfor alanından çıkmasını sağlayacaktır. ayrıca insanın kendisini yönetmesine de yardımcı olacaktır. insanın kendisini yönetmesi derken kısaca duygularını kontrol altına alabilmesini kastediyorum.
gönüllülük doğru bir eylemdir. doğru eylem derken herhangi bir beklentiye girmeden yapılan eylemi kastediyorum. doğru eylem aynı zamanda ahlak felsefesinin ana konularından biridir. etik değerler ile tanımlanır.
gönüllülük eylemi için başka bir önemli husus ise samimiyettir.
kişi yaşamının odak noktasına gönüllüğü koyabilirse ve hayatını buna göre yaşarsa, insanın kendisi için bir şey istemeden yaptığı bu eylem ona çok önemli kazanımlar sağlar. bu kazanımlardan bazıları şunlardır:
insan daha sosyal bir varlık haline gelecektir.
daha düzenli bir hayata kavuşacaktır.
zamanın kıymetini bilerek içinde bulunduğu anı dolu dolu yaşayacaktır.
birine bir faydasının dokunduğunu bilmenin verdiği mutluluğa sahip olacaktır.
devamını gör...
ankara rüzgarı
devamını gör...
normal sözlük'e katkı sağlamak için yazarların yapabilecekleri
sözlüğün paylaştığı gönderileri romantik bir portakal olup storye eklemektir.
insanlar ne lan bu demelidir. ayrıca oy favori işini sıkça yapmaktır. hakeden yazarlara hakettiğini vermek çok önemli.
ayrıca eşe dosta kuzene bak böyle bir yer var diye söylemde bulunmak gerekiyor. herkes iki kişi getirse cidden uzaya çıkarız lan.
not: böyle şeyler benim umurumda değil tutsun diye yazmıyorum ama yazarlar motive olmalı .
insanlar ne lan bu demelidir. ayrıca oy favori işini sıkça yapmaktır. hakeden yazarlara hakettiğini vermek çok önemli.
ayrıca eşe dosta kuzene bak böyle bir yer var diye söylemde bulunmak gerekiyor. herkes iki kişi getirse cidden uzaya çıkarız lan.
not: böyle şeyler benim umurumda değil tutsun diye yazmıyorum ama yazarlar motive olmalı .
devamını gör...
geceye ingilizce bir söz bırak
if you are second, you are only the first in a long line of losers.
devamını gör...
din adamları ve gerçek islam
kimse sizden tefsir alimi olmanızı beklemiyor.
din alimi olmanızıda beklemiyor.
eğer inanıyorsanız ve doğru yolu arıyorsanız ; tek doğru yol vardır ; allah ve kuran.
din adamlarına, tarikat şeyhlerine, şıhlara, türbelere ve türbecilere, fetvalara, hadis denilen münafık icadı saçmalıklara ve din tüccarları olan kişilere asla inanmayacaksınız.
şeyh denilen, tarikat lideri denilen, imam denilen, din adamı denilen, bu din tüccarları ; şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır, mealden kuran okursanız kafir olursunuz diye bu milleti tahakküm altına alırlar.
kurandan uzaklaştırırlar.
ayrıca bu din tüccarı münafıkların yazdıkları kuran mealleride halkı yanıltmaktan, dinden soğutmaktan başka bir işe yaramaz.
madem doğruyu arıyorsunuz.
yaşar nuri öztürk mealini okuyun.
bu din adamı denilen münafıklar sürüsü ; yaşar nuri doğruları söyleyince ; yaşar nuri'yi kafir ilan etmişlerdi, aforoz etmişlerdi.
işlerine gelmedimi kafir ilan edip ; ortalığı velveleye verir bu münafık din adamı denilen çıkarcılar sürüsü.
size birde tüyo vereyim.
tüyomu ; allahın ayeti ilede destekleyeceğim.
allah ; kuranda ; size hükümler gönderdim, hükümlerime uyun, hükümlerime uyarak yaşayın diye söyler.
hüküm ayetlerine uyarak yaşayın diye söyler.
ayrıca kuranda müteşabih ayetler denilen ; teşbih, benzetme ayetleri vardır.
bu ayetlerin içeriğini ancak allah bilebilir.
bu ayetler öbür dünyanın, meleklerin ve gaybın bazı olaylarından ufak tefek tüyolar verirler.
alimlerin bir kısmıda ; öbür dünya ile ilgili bazı gerçekleri bu ayetlerden çıkarabilirler veya çıkarmaya çalışırlar.
ateistler ise bu müteşabih ayetleri kurcalayıp, kafirliklerini arttırırlar.
ben demiyorum bunları.
aşağıdaki ayette allah söylüyor.
eğer alim değilseniz müteşabih ayetlere takılmayın.
allahın konular üzerine verdiği hükümlere uyarak yaşayın.
sizden alim olmanızı bekleyen yok.
allahta ; herkesin alim olmasını beklemiyor zaten.
madem doğruyu öğrenmek istiyorsunuz ; allahın kuranından öğrenin.
din adamlarına itibar etmeyin.
din adamlarının birde şu sözleri vardır.
allah kuranda her şeyi açıklamamış ; allahın eksik bıraktığı konularda biz hüküm veriyoruz, derler.
hadis ve fıkıh ve fetvalarla ; allahın eksik bıraktığı şeyleri açıklıyoruz diyerek ; tanrıcılık oynarlar.
lanet olsun onlara.
allah onlara lanet etsin.
kuranda maide 101 ayeti vardır.
allah bu ayette...
ben kuranı sizin günlük yaşayışlarınıza göre indiriyorum.
konuları sizin güncel olaylarınıza göre belirliyorum.
kuran indirilirken şunu bunu pek fazla merak edip sormayın.
ısrar ederseniz merak ettiğiniz konuda hüküm gönderirim, bu hükümde size ağır gelir.
allahın kuranda hüküm vermediği konulardan muaf tutuldunuz.
hükümden muaf tutulduğunuz konulardaki davranışlarınız ve yaptıklarınız konusunda size günah yoktur, diye söyler.
allah bağışlayıcıdır, affedicidir diyerek bitirir.
allahın hüküm vermediği konularda hiç kimse hüküm veremez.
hüküm allahın tekelindedir.
allahtan başka hiç kimse hüküm veremez.
allahtan başka, hüküm verme ukalalığına kalkışan ve hüküm veren kafirdir şeklinde onlarca ayet var kuranda.
fakat kendilerine din adamı diyen münafıklar ; tanrıcılık oynayarak ; hüküm, fetva vermeye devam ederler.
hep merak etmişimdir.
bu din adamlarına ; bu deli cesareti nereden geliyor, diyerek.
ya kafirler ve allaha inanmıyorlar.
insanları kandırmak için müslüman görünüp tiyatro oynuyorlar.
yani münafıklar.
yada çok cahiller.
birbirinden duydukları lafları ; size satıyorlar.
kuranda allahın en kızdığı cümlelerdir...
biz atalarımızdan böyle gördük, biz atalarımızdan böyle öğrendik.
işte bu cahil din adamları birbirinin şahitliğini yapıyor.
bozacının şahidi, şıracı.
al-i imran suresi --- ok.
7 - bu muazzam kitabı sana indiren o'dur. onun âyetlerinin bir kısmı muhkem olup bunlar kitabın esasıdır. âyetlerin bir kısmı ise müteşabihtir. kalplerinde eğrilik olanlar sırf fitne çıkarmak, insanları saptırmak ve kendi arzularına göre yorumlamak için müteşabih kısmına tutunup onlarla uğraşır dururlar. halbuki onların hakikatini, gerçek yorumunu allah'tan başkası bilemez. ilimde ileri gidenler: "biz ona olduğu gibi inandık. hepsi de rabbimizin katından gelmiştir" derler. bunları ancak tam akıl sahipleri düşünüp anlar ve şöyle yalvarırlar:
al-i imran suresi --- ok.
8 - "ey bizim kerîm rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi saptırma ve katından bize bir rahmet bağışla. şüphesiz bağışı bol olan vehhab sensin sen!"
al-i imran suresi --- ok.
9 - "sen, geleceğinde hiç şüphe olmayan bir günde bütün insanları bir araya toplayacaksın. allah sözünden asla dönmez."
muhkem ayetler ; sağlamlaştırılmış ayetler, içinde hüküm, emir barındıran ayetler.
maide suresi --- ok.
101 - ey iman edenler! açıklandığı takdirde hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın! eğer kur'ân'ın indirilmesi esnasında onları sorarsanız, size açıklanır. halbuki allah onları bağışlamış, sizi onlardan muaf tutmuştur. çünkü allah gafurdur, halimdir (affı ve müsamahası geniştir).
101. ey iman edenler! açıklanırsa hoşunuza gitmeyecek olan şeyleri sormayın. eğer kur'an indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. (açıklanmadığına göre) allah onları affetmiştir. (siz sorup da başınıza iş çıkarmayın). allah çok bağışlayıcıdır, aceleci değildir.
101. ey imân edenler! öyle şeylerden sormayınız ki, eğer size açıklanırsa sizi üzer. ve eğer siz kur'an'ın indiği sırada sorarsanız onlar size açılır. allah teâlâ onlardan af buyurmuştur. ve allah teâlâ gafurdur, halimdir.
101. ey o bütün iyman edenler; öyle şeylerden sual etmeyin ki size açılırsa fenanıza gidecektir, halbuki kur'an indirilmekte iken sorarsanız onlar size açılır, allah onlardan şimdilik afiv buyurdu, allah gafur, halîmdir
maide 101 ayetinin indiriliş sebebide aşağıdadır.
resûl-i ekrem (s.a.) <<allah size haccı farz kıldı, hac vazifenizi yapınız>> dediği zaman birisi kalkarak <<her sene mi yâ resûlallah?>> demiş ve sorusunu üç kere tekrarlamıştı. bu âyetin geliş sebebi budur. allah unuttuğu için değil, affettiği, kolaylık dilediği için bazı şeyleri açıklamaz; sorular sorarak işi güçleştirmek, teşrî hikmetine aykırıdır.
din alimi olmanızıda beklemiyor.
eğer inanıyorsanız ve doğru yolu arıyorsanız ; tek doğru yol vardır ; allah ve kuran.
din adamlarına, tarikat şeyhlerine, şıhlara, türbelere ve türbecilere, fetvalara, hadis denilen münafık icadı saçmalıklara ve din tüccarları olan kişilere asla inanmayacaksınız.
şeyh denilen, tarikat lideri denilen, imam denilen, din adamı denilen, bu din tüccarları ; şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır, mealden kuran okursanız kafir olursunuz diye bu milleti tahakküm altına alırlar.
kurandan uzaklaştırırlar.
ayrıca bu din tüccarı münafıkların yazdıkları kuran mealleride halkı yanıltmaktan, dinden soğutmaktan başka bir işe yaramaz.
madem doğruyu arıyorsunuz.
yaşar nuri öztürk mealini okuyun.
bu din adamı denilen münafıklar sürüsü ; yaşar nuri doğruları söyleyince ; yaşar nuri'yi kafir ilan etmişlerdi, aforoz etmişlerdi.
işlerine gelmedimi kafir ilan edip ; ortalığı velveleye verir bu münafık din adamı denilen çıkarcılar sürüsü.
size birde tüyo vereyim.
tüyomu ; allahın ayeti ilede destekleyeceğim.
allah ; kuranda ; size hükümler gönderdim, hükümlerime uyun, hükümlerime uyarak yaşayın diye söyler.
hüküm ayetlerine uyarak yaşayın diye söyler.
ayrıca kuranda müteşabih ayetler denilen ; teşbih, benzetme ayetleri vardır.
bu ayetlerin içeriğini ancak allah bilebilir.
bu ayetler öbür dünyanın, meleklerin ve gaybın bazı olaylarından ufak tefek tüyolar verirler.
alimlerin bir kısmıda ; öbür dünya ile ilgili bazı gerçekleri bu ayetlerden çıkarabilirler veya çıkarmaya çalışırlar.
ateistler ise bu müteşabih ayetleri kurcalayıp, kafirliklerini arttırırlar.
ben demiyorum bunları.
aşağıdaki ayette allah söylüyor.
eğer alim değilseniz müteşabih ayetlere takılmayın.
allahın konular üzerine verdiği hükümlere uyarak yaşayın.
sizden alim olmanızı bekleyen yok.
allahta ; herkesin alim olmasını beklemiyor zaten.
madem doğruyu öğrenmek istiyorsunuz ; allahın kuranından öğrenin.
din adamlarına itibar etmeyin.
din adamlarının birde şu sözleri vardır.
allah kuranda her şeyi açıklamamış ; allahın eksik bıraktığı konularda biz hüküm veriyoruz, derler.
hadis ve fıkıh ve fetvalarla ; allahın eksik bıraktığı şeyleri açıklıyoruz diyerek ; tanrıcılık oynarlar.
lanet olsun onlara.
allah onlara lanet etsin.
kuranda maide 101 ayeti vardır.
allah bu ayette...
ben kuranı sizin günlük yaşayışlarınıza göre indiriyorum.
konuları sizin güncel olaylarınıza göre belirliyorum.
kuran indirilirken şunu bunu pek fazla merak edip sormayın.
ısrar ederseniz merak ettiğiniz konuda hüküm gönderirim, bu hükümde size ağır gelir.
allahın kuranda hüküm vermediği konulardan muaf tutuldunuz.
hükümden muaf tutulduğunuz konulardaki davranışlarınız ve yaptıklarınız konusunda size günah yoktur, diye söyler.
allah bağışlayıcıdır, affedicidir diyerek bitirir.
allahın hüküm vermediği konularda hiç kimse hüküm veremez.
hüküm allahın tekelindedir.
allahtan başka hiç kimse hüküm veremez.
allahtan başka, hüküm verme ukalalığına kalkışan ve hüküm veren kafirdir şeklinde onlarca ayet var kuranda.
fakat kendilerine din adamı diyen münafıklar ; tanrıcılık oynayarak ; hüküm, fetva vermeye devam ederler.
hep merak etmişimdir.
bu din adamlarına ; bu deli cesareti nereden geliyor, diyerek.
ya kafirler ve allaha inanmıyorlar.
insanları kandırmak için müslüman görünüp tiyatro oynuyorlar.
yani münafıklar.
yada çok cahiller.
birbirinden duydukları lafları ; size satıyorlar.
kuranda allahın en kızdığı cümlelerdir...
biz atalarımızdan böyle gördük, biz atalarımızdan böyle öğrendik.
işte bu cahil din adamları birbirinin şahitliğini yapıyor.
bozacının şahidi, şıracı.
al-i imran suresi --- ok.
7 - bu muazzam kitabı sana indiren o'dur. onun âyetlerinin bir kısmı muhkem olup bunlar kitabın esasıdır. âyetlerin bir kısmı ise müteşabihtir. kalplerinde eğrilik olanlar sırf fitne çıkarmak, insanları saptırmak ve kendi arzularına göre yorumlamak için müteşabih kısmına tutunup onlarla uğraşır dururlar. halbuki onların hakikatini, gerçek yorumunu allah'tan başkası bilemez. ilimde ileri gidenler: "biz ona olduğu gibi inandık. hepsi de rabbimizin katından gelmiştir" derler. bunları ancak tam akıl sahipleri düşünüp anlar ve şöyle yalvarırlar:
al-i imran suresi --- ok.
8 - "ey bizim kerîm rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi saptırma ve katından bize bir rahmet bağışla. şüphesiz bağışı bol olan vehhab sensin sen!"
al-i imran suresi --- ok.
9 - "sen, geleceğinde hiç şüphe olmayan bir günde bütün insanları bir araya toplayacaksın. allah sözünden asla dönmez."
muhkem ayetler ; sağlamlaştırılmış ayetler, içinde hüküm, emir barındıran ayetler.
maide suresi --- ok.
101 - ey iman edenler! açıklandığı takdirde hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın! eğer kur'ân'ın indirilmesi esnasında onları sorarsanız, size açıklanır. halbuki allah onları bağışlamış, sizi onlardan muaf tutmuştur. çünkü allah gafurdur, halimdir (affı ve müsamahası geniştir).
101. ey iman edenler! açıklanırsa hoşunuza gitmeyecek olan şeyleri sormayın. eğer kur'an indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. (açıklanmadığına göre) allah onları affetmiştir. (siz sorup da başınıza iş çıkarmayın). allah çok bağışlayıcıdır, aceleci değildir.
101. ey imân edenler! öyle şeylerden sormayınız ki, eğer size açıklanırsa sizi üzer. ve eğer siz kur'an'ın indiği sırada sorarsanız onlar size açılır. allah teâlâ onlardan af buyurmuştur. ve allah teâlâ gafurdur, halimdir.
101. ey o bütün iyman edenler; öyle şeylerden sual etmeyin ki size açılırsa fenanıza gidecektir, halbuki kur'an indirilmekte iken sorarsanız onlar size açılır, allah onlardan şimdilik afiv buyurdu, allah gafur, halîmdir
maide 101 ayetinin indiriliş sebebide aşağıdadır.
resûl-i ekrem (s.a.) <<allah size haccı farz kıldı, hac vazifenizi yapınız>> dediği zaman birisi kalkarak <<her sene mi yâ resûlallah?>> demiş ve sorusunu üç kere tekrarlamıştı. bu âyetin geliş sebebi budur. allah unuttuğu için değil, affettiği, kolaylık dilediği için bazı şeyleri açıklamaz; sorular sorarak işi güçleştirmek, teşrî hikmetine aykırıdır.
devamını gör...
karla karışık yağmur
kar ve yağmur tanelerinin birlikte düştüğü bir yağış türü. genelde hava 4-5 derecelerde iken gözlemlenir. hava yeterince soğuk olmadığı için yere düşen kar hemen erir.
devamını gör...
pandeminin götürdükleri
çocuklarımızın çocukluğunu, yaşlılarımızın sayılı günlerini alıp götürdü bu pandemi. ben en çok onlara üzülüyorum. gençler yine bir şekilde oyalanıyor, vakit geçirebiliyor ama yaşlılar ve çocuklar için durum öyle değil. parka, camiye gidebilen gün içinde bir şekilde kendini idare edebilen yaşlılarımız evlerinde mahsur kaldılar. tam sosyalleşme aşamasında, gelişme çağında olan bebekler ve çocuklarda da durum aynı. bu yüzden pandeminin bitip, herkesin özgürlüğüne kavuşmasını en çok onlar için istiyorum.
devamını gör...
küfür etkisi yaratan ama küfür olmayan sözler
buna mı üzülüyorsun?
devamını gör...
homofobik olmak
biraz da "homofobik" kelimesini nasıl tanımladığınıza bağlı. eşcinsellerin kendi yönelimlerine saygı duymakla beraber, ben ne yazık ki çok da sevmiyorum bu eşcinsellik olayını. n'apayım, hoşuma gitmiyor yani zorla mı sevdireceksiniz? illa gay çift gören straight kızlar gibi "ayy çok tatlı" diye çığlık mı atayım. siz ne tür bir faşistsiniz lan. her homofobik de eşcinselleri katledelim ya da dövelim gibi şeyler demiyor ve düşünmüyor da, şunu anlayın artık.
devamını gör...
evrim
çevre şartlarına daha uygun olanın hayatta kalıp genlerini daha çok artırması ile gerçekleşendir.
bir örnek verelim. çitalar hızları sayesinde avlanabilir ve yüksek hızlarda dengesini kurmak için uzun kuyruğunu kullanır. dolayısıyla uzun kuyruk çita için avantajlıdır. kısa kuyruğa sahip bir çita sürümüz olsun, bir de uzun kuyruğa sahip bir sürümüz olsun. uzun kuyruğa sahip olanlar daha çok avlanacak, daha çok ürüyecek ve yavrularını daha iyi besleyecek ancak kısa kuyruklular daha az avlanacağı ve yavruların çoğunun beslenememe sıkıntısından dolayı elenecek. nesiller boyu bu süreç devam ettiği için de kısa kuyruk geni popülasyonda neredeyse bulunmayacak.
insanlardan örnek verelim. biliyorsunuz ki çöl gibi sıcak bölgelerde yaşayanların burun delikleri geniştir. bunun nedeni burun deliği kısa olanların binlerce yılda elenmesidir. burun genişliği hava sirkülasyonunda büyük önem arz eder ve sıcak bölgelerde geniş olanı makbuldür. dar burunlu olmak çok büyük bir dezavantaj sağlamamasına rağmen binlerce yıllık evrim sonucunda günümüzde çöllerde, ekvator çevresinde yaşayanlar geniş burunludur.
birçok içgüdü evrim sayesinde oluşur. örneğin hayvanlarda dişiler güçlü olan erkekle, erkekler alımlı olan dişiyle çiftleşir. 2020 yılındayız hala kas ve güzellik, ilişkilerin en büyük kriteri. mesela dünyanın her yerinde çocuklar saklambaç oynar. neden acaba? av olmama içgüdüsü yüzünden olabilir mi?
körelmiş organlar mevzusuna da değinelim. her organ enerji harcar ve enerji vücut için çok önemlidir. eğer işe yaramayan bir organ varsa gereksiz enerji tüketmesinden ötürü o organa sahip olanlar elenir. yapılan araştırmalarda bir balık türünün denizin üstünde yaşayanların gözü varken denizin dibinde yaşayanların kör olduğu hatta direkt göz organına sahip olmadığı ortaya çıkmıştır.
bir örnek verelim. çitalar hızları sayesinde avlanabilir ve yüksek hızlarda dengesini kurmak için uzun kuyruğunu kullanır. dolayısıyla uzun kuyruk çita için avantajlıdır. kısa kuyruğa sahip bir çita sürümüz olsun, bir de uzun kuyruğa sahip bir sürümüz olsun. uzun kuyruğa sahip olanlar daha çok avlanacak, daha çok ürüyecek ve yavrularını daha iyi besleyecek ancak kısa kuyruklular daha az avlanacağı ve yavruların çoğunun beslenememe sıkıntısından dolayı elenecek. nesiller boyu bu süreç devam ettiği için de kısa kuyruk geni popülasyonda neredeyse bulunmayacak.
insanlardan örnek verelim. biliyorsunuz ki çöl gibi sıcak bölgelerde yaşayanların burun delikleri geniştir. bunun nedeni burun deliği kısa olanların binlerce yılda elenmesidir. burun genişliği hava sirkülasyonunda büyük önem arz eder ve sıcak bölgelerde geniş olanı makbuldür. dar burunlu olmak çok büyük bir dezavantaj sağlamamasına rağmen binlerce yıllık evrim sonucunda günümüzde çöllerde, ekvator çevresinde yaşayanlar geniş burunludur.
birçok içgüdü evrim sayesinde oluşur. örneğin hayvanlarda dişiler güçlü olan erkekle, erkekler alımlı olan dişiyle çiftleşir. 2020 yılındayız hala kas ve güzellik, ilişkilerin en büyük kriteri. mesela dünyanın her yerinde çocuklar saklambaç oynar. neden acaba? av olmama içgüdüsü yüzünden olabilir mi?
körelmiş organlar mevzusuna da değinelim. her organ enerji harcar ve enerji vücut için çok önemlidir. eğer işe yaramayan bir organ varsa gereksiz enerji tüketmesinden ötürü o organa sahip olanlar elenir. yapılan araştırmalarda bir balık türünün denizin üstünde yaşayanların gözü varken denizin dibinde yaşayanların kör olduğu hatta direkt göz organına sahip olmadığı ortaya çıkmıştır.
devamını gör...
türkçeden türkçeye çeviri şiirler
"şiir, öyle ayrı bir dildir ki başka hiçbir dile çevrilemez, hatta yazılmış göründüğü dile bile." der jean cocteau. bu başlığa en uygun cümlelerden biri budur zannımca.
ay karanlık şiirinde geçen,
maviye
maviye çalar gözlerin…
dizeler için, “bu iki mısra var ya, belki bir on yıl değil, daha fazla, çok daha fazla bekledi.” der ahmed arif. bir başka dilde nasıl bulur insan aynı şiiri, birkaç sözcük uğruna on yıllar beklemeyi? eksilir o şiir. bu sebeple, sırf bir şiiri ana dilinde okuyabilmek için yeni diller öğrenmek heyecan veriyor bana.
şiiri, bizzat şairi çevirse dahi, o şiir başka bir şiir olmuştur artık.
ay karanlık şiirinde geçen,
maviye
maviye çalar gözlerin…
dizeler için, “bu iki mısra var ya, belki bir on yıl değil, daha fazla, çok daha fazla bekledi.” der ahmed arif. bir başka dilde nasıl bulur insan aynı şiiri, birkaç sözcük uğruna on yıllar beklemeyi? eksilir o şiir. bu sebeple, sırf bir şiiri ana dilinde okuyabilmek için yeni diller öğrenmek heyecan veriyor bana.
şiiri, bizzat şairi çevirse dahi, o şiir başka bir şiir olmuştur artık.
devamını gör...
zamanın yavaş aktığı yerler
(bkz: kara delik)
özellikle, olay ufku olarak tanımlanan merkez bölgesinde, zamanın durma noktasına geldiği düşünülmektedir.
özellikle, olay ufku olarak tanımlanan merkez bölgesinde, zamanın durma noktasına geldiği düşünülmektedir.
devamını gör...
nickaltına tanım gelince korkmak
aynen öyle oluyor bende. diyorum kızım millete arada artiz artiz cevap veriyorsun biri bastı küfrü kesin nickaltına. sonra korkarak giriyorum ve kısa bir korkunun ardından rahatlıyorum. tamam diyorum. bugünü de atlattık...
devamını gör...
vize haftası gelince descartes'a kanka senin felsefen iyiydi not tuttun mu hiç diye soran tip
beleşçi tiptir.
yüzyıllar da geçse bu beleşçiler kim olursanız olun size sülük gibi yapışıyor.
yüzyıllar da geçse bu beleşçiler kim olursanız olun size sülük gibi yapışıyor.
devamını gör...
oku iş bul evlen çocuk yap öl
insan hayatında her şey o kadar sistemleşti ki başka bir şey arzulamak imkansız gibi geliyor.
istediği hayatı yaşamak için önce temel ihtiyaçlarını karşılaması gerekiyor. bunlar için çalışması lazım. işi öğrenmek için okulunda okuması gerekiyor. işi buldun para biriktirmen gerekiyor. yalnız olmamak için hayatında biri olması gerekiyor. sistemleşmeyi kabul edenler hemen nihakı basarlar hiç tereddüt etmeden. e evlendik çişli suratımıza mı bakıcaz ömür boyu bir de çocuk patlatalım 3 5 sene onu sevelim şirin şirin.
sonra gözünü açıp kapattığında ömürün bir anda geçtiğini görüyorsun ve bu döngü yaptığın çocuğa da geçiyor.
kimler kıracak bu döngüyü? döngüyü kırmak özgürlük mü? özgürlük gibi gösterilen her davranış olumlu etki yaratır mı? yoksa çoğu şeyi kafamızda kurmayı mı öğrettiler?
(bkz: kırmızı hap mı mavi hap mı)
istediği hayatı yaşamak için önce temel ihtiyaçlarını karşılaması gerekiyor. bunlar için çalışması lazım. işi öğrenmek için okulunda okuması gerekiyor. işi buldun para biriktirmen gerekiyor. yalnız olmamak için hayatında biri olması gerekiyor. sistemleşmeyi kabul edenler hemen nihakı basarlar hiç tereddüt etmeden. e evlendik çişli suratımıza mı bakıcaz ömür boyu bir de çocuk patlatalım 3 5 sene onu sevelim şirin şirin.
sonra gözünü açıp kapattığında ömürün bir anda geçtiğini görüyorsun ve bu döngü yaptığın çocuğa da geçiyor.
kimler kıracak bu döngüyü? döngüyü kırmak özgürlük mü? özgürlük gibi gösterilen her davranış olumlu etki yaratır mı? yoksa çoğu şeyi kafamızda kurmayı mı öğrettiler?
(bkz: kırmızı hap mı mavi hap mı)
devamını gör...
