tezcanlılığım. cidden kendimi en çok kendim yoruyorum. yemek yaparken, evi toparlarken, bir yere gidecekken... hele hele belirli bir saatte orada olunacaksa! o saatten önce orada olurum.
arkadaşlarla buluşacağız mesela; onlara yakındır buluşacağımız yer ama bana çok uzak. önce ben olurum orda.
kaşla göz arasında yapacağım işi yaparım, elim çabuktur ama o yüzden nasılsa halledeceğimden çevremdekilerin beklentilerini yükseltirim ve gereksiz yorarım kendimi.
devamını gör...

penguenlerin nietzsche'si.
devamını gör...

bir mahlasla tanındıktan sonra zordur. eğer değiştirmek isterseniz öncelikle "bakın mahlasımı değişiyorum ama ben şu kişiyim unutmayın" falan demeniz gerekir diğer yazarlara.

sonuçta birbirimizi mahlastan tanıdığımız inkar edilemez bir gerçek. bugün ben son feci mars yerine bir anda x kişisi olsam tanıyan yazarlar bir afallar. bu kimdi ya, moduna girerler ister istemez, e biz de bunu asla istemeyiz, öyle değil mi? o zaman ya zamanında güzel bir mahlas seçip yola koyuluyoruz, ya da kararlı olduğum zaman mahlası değiştiriyoruz. nacizane tavsiyemdir.
devamını gör...

“aynı daldaydık, aynı daldaydık.
aynı daldan düşüp ayrıldık.
aramızda yüz yıllık zaman,
yol yüz yıllık.

yüz yıldır alacakaranlıkta
koşuyorum ardından.”

dizeleriyle anmak istediğim, 58 yıl önce aramızdan ayrılan türk şiirinin en büyük ismi.
devamını gör...

(bkz: daddy ucemak kızıl nelson üçlüsü)
birer birer masadan eksiliyor dostlar....
devamını gör...

diyanet'in çok uzun zamandır para ve cinsellik dışında yaptığı yorum.

çok şaşkınım.
devamını gör...

unutulma hakkı, kişi veya kurumların, internette isimleri aratıldığında çıkan sonuçlar arasında kendileri ile ilgili verilerin bulunmamasını isteme hakkıdır. diğer bir deyişle, stalkladığınızda ne ile karşılaşacağınıza kişinin kendisinin karar verme hakkıdır. çok kısa bir zaman önce ortaya atılan bu kavram, ilk kez 2012 yılında avrupa komisyonu’nda gündeme gelmiş, 2014 yılında avrupa adalet divanı, google’ın kullanıcılarına kendileri ile ilgili bilgi ve belgeleri silme/kaldırma hakkı vermesi gerektiğine hükmetmiştir.

bu kanun kapsamında, kişi veya kurumlar, üzerinden çok zaman geçen, amaçsız olan ya da gereksiz, yetersiz bilgi içeren verilerin kendileri ile ilişkisini kesme talebinde bulunabilirler. fakat, her veri bu kanun kapsamında silinemez. örneğin, istatistiki, tarihi veya bilimsel veriler ile gazetecilik kapsamında bulunan veriler istisnai olarak yayınlanmaya devam edebilir.

henüz oldukça yeni olan bu kavram, beraberinde düşünce ve ifade özgürlüğüne olumsuz etkisi olup olmadığı tartışmasını getirmiştir. ayrıca, kişi ya da kurum, geçmişte yapmış olduğu bir eylemle ilgili verileri ortadan kaldırmak isterken, diğer kişilerin bilgi alma özgürlüğüne müdahale etmekte midir? bir diğer tartışma ise, ortaya çıkacak maddi yüklerdir.

peki, unutulma hakkının kullanıldığı bir örnek var mı? sanırım bu bir paradoks olur, zira istenilen örneğe unutulma hakkı kapsamında ulaşmamız mümkün değil. yine de şu kadarı söylenebilir, bir dönem belli siyasi politikalara uymak zorunda kalan kişiler, zaman içerisinde siyasi atmosferin değişmesi ile geçmişte yapmış oldukları ya da yapmak zorunda bırakıldıkları açıklamaları sildirme hakkına ulaşabilirler.

insanlar değiştiği için, geçmiş haber ve açıklamalarının silinmesi fikri oldukça anlaşılabilir duruyor ama diğer taraftan, toplumu yönlendiren bir kişiden bahsediyorsak geçmişini bilmenin toplum açısından önemli olduğu da görülüyor. yani bu hakkın uygulanması hassas bir terazi gerektiriyor.
devamını gör...

bir bakıp çıktık kardeşim ne bu tantana diyen yazardir.
devamını gör...


devrimci işçi sendikaları konfederasyonu’na (disk) bağlı sendikaların ‘gelirde adalet istiyoruz’ talebiyle başlattıkları eylemler dün de devam etti.
birleşik metal-iş, genel-iş gibi sendikaların örgütlü olduğu birçok işyerinde işçiler derinleşen gelir eşitsizliğine, alım gücünün yok olmasına ve vergilendirmedeki adaletsizliğe karşı hep bir ağızdan haykırdı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


işçiler, temel gıda ve faturalardan verginin silinmesini, asgari ücretten vergi alınmamasını, en düşük emekli aylığının asgari ücret düzeyine çekilmesini talep ediyor.

buradan
işçilerin işsiz bırakılarak vergi derdinden kurtarılacağı isyan olmuş.
devamını gör...

koca
devamını gör...

ekonomiyi düzeltsin diye getirilen bakanımsı. izlediği politikalar kısa vadede iyi sonuç versede uzun vadede akp iktidarının ne yazık ki ülkenin başına bir karabasan gibi çökmesini sağlamıştır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ccc bahar candan ccc
devamını gör...

bugüne dek yalnızca bir kez indirim oldu.
olumlu motivasyon için damping yapılması güzel olur,destekliyorum.
devamını gör...

beyin ve omuriliği saran sinir dokularından oluşur.
bu sistemin görevi, tüm bedensel fonksiyonları birleştirmek ve koordine etmek, gelen tüm sinir iletilerini işlemek, ve bedenin farklı kısımlarına komutlar göndermektir.
devamını gör...

aklıma doğrudan asayişi getirmiş olan enteresan isim.
devamını gör...

ve sapfo, leyla saz, hatice nakiye hanım, halide edip adıvar, nilgün marmara, gülten akın, anna ahmatova, emily dickinson, emine ışınsu, lale müldür, didem madak, sylvia plath mezarlarından bal-ı leblerini uzatıp hep birlikte: kalbim kırıldı kalbim kırıldı. pepe bana hiç inanmadı, şarkısını söylemeye başladılar. ismini hatra getiremediğim tüm diğer kadın şairlerimizden özür dileyerek...
devamını gör...

iyiydik be usta.

vira demir gitti adam ya.

başka yerde yok video
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hangi zeka ? toz bibere tuğla tozu koyan, salam'ma,sosise,et yerine , soya olmadı at , eşek eti koyan, zeytinyağı yerine su ve kullanılmış yağ satan, demirden, çimento dan,kumdan çalan müteahhit mi, elline düşen işçinin kanını emen işveren mi, halkına çare benim ,çare biziz deyip oy isteyen ama asla halkın çıkarına çivi bile çakmayan siyasetçi mi, taksiye binen müşteriyi tokatlamak , patlamış bombadan kaçan insanları dolar ile taşıyan taksici mi , iki kuruş para kazanmak için allah'ı ağzından düşürmeyen esnaf veya satici mi , yıllardır haksızlık ile başkasının hak ettiği yerlere atanan memur, bürokratlar mi , zeki kim zeki bunlar için zeka gerekmiyor ve zeki denmiyor bunları yapanlara..
bunları yapanlara yüzsüz , asalak, kul hakkı yiyen ler denir amma asla zeki denmez.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim