yaşamın sırrı
insanlar, bu soruya bilimsel cevap üretememiş diye biliyorum kişiden kişiye cevabı değiştiği için olsa gerek.
devamını gör...
kurtuluş savaşı'nda binlerce askerin cepheden kaçması
katılım oranı sanılandan daha düşüktür, kaçak oranı bir hayli fazladır. bizim milletimizin en iyi olduğu şey kuru milliyetçiliktir. o günden bugüne pek bir şey değişmemiştir. sorsan herkes savaş çıksa canını ortaya koyar ama, devlete millete gram katkısı yoktur. vatanseverliği savaş durumunda ölmek zannediyorlar.
not: çok basit bir tespit yöntemi var. en çok vatan millet diye bağıranlar, bu ülkeye en az faydası olanlardır, kısmen zararlı olanları vardır. bu gözle bakın, hak vereceksiniz.
not: çok basit bir tespit yöntemi var. en çok vatan millet diye bağıranlar, bu ülkeye en az faydası olanlardır, kısmen zararlı olanları vardır. bu gözle bakın, hak vereceksiniz.
devamını gör...
kaliteli yazarların az takipçili olması
kesinlikle katıldığım fikir.
bak bana sözlüğün en düz yazarı olabilirim buna rağmen, 150 kişi takipte. neden abi? butona basıp unuttunuz mu naptınız? ben kendimi yeterli görmüyorum onca takipçiye. insanı zorla strese sokuyolar özene bezene yazayım diye. çizgimden şaşmam ben. ruh halime göre hareket ederim, insan çokluğuna göre değil. canım ne zaman okkalı tanım girmek isterse, zamanım olursa, keyfim yerindeyse... eeee hadi ordan seni mi bekleyeceğiz diyenlerde olabilir. hepinize katılıyorum.
kendimi kimseye uydurmak zorunda değilim. beğenmeyen gözünü yumsun nickimi görünce, ne denilir?
kafama/kafana göre.
bak bana sözlüğün en düz yazarı olabilirim buna rağmen, 150 kişi takipte. neden abi? butona basıp unuttunuz mu naptınız? ben kendimi yeterli görmüyorum onca takipçiye. insanı zorla strese sokuyolar özene bezene yazayım diye. çizgimden şaşmam ben. ruh halime göre hareket ederim, insan çokluğuna göre değil. canım ne zaman okkalı tanım girmek isterse, zamanım olursa, keyfim yerindeyse... eeee hadi ordan seni mi bekleyeceğiz diyenlerde olabilir. hepinize katılıyorum.
kendimi kimseye uydurmak zorunda değilim. beğenmeyen gözünü yumsun nickimi görünce, ne denilir?
kafama/kafana göre.
devamını gör...
sanat eserinin analizi

sanatçı: théodore géricault
yılı: 1818-1819
sergilendiği yer: louvre müzesi, paris
éricault’nun 27 yaşında tamamladığı medusa’nın salı, fransız romantizm akımının en önemli eserlerinden biridir. tablonun adını duyunca aklınıza yunan mitolojisindeki yılan saçlı figür gelmiş olabilir ama bu tablodaki başka bir medusa.
afrika açıklarında yol alan bir fransız donanma gemisi olan medusa, 2 temmuz 1816 tarihinde moritanya’da kıyıya oturdu. üç günlük kurtarma çabalarının ardından tayfa ve yolcular geminin altı küçük sandalıyla kurtulmaya çalıştı. ancak 400 kişiyle yola çıkmış olan gemi, sadece 250 kişiyi kurtarabilecek kapasitede sandala sahipti. sonuç olarak, 146 erkek ve 1 kadın ağaçtan yapılmış bir sala bindi.
sadece bir paket bisküvi, iki fıçı su, birkaç fıçı şarap olan salda insanlar 13 gün boyunca cehennemi yaşadı. şartların güçlüğü, saldakilerin sıkça kavga etmesine; kimilerinin denize atılmasına kimilerinin kendini denize atmasına ya da canlı canlı yenmelerine sebep oldu.
nihayet saldakiler kurtarıldığında sadece on beş kişi kalmıştı. bu olay, kazazedeleri kurtarma anlamında hükümetin yeterince hızlı hareket etmediği gerekçesiyle büyük yankı buldu.
devamını gör...
seks otobüsü
ben yapamıyorsam sen de yapmayacaksın düşüncesinin dışa vurumudur.
devamını gör...
yazarların önerdiği kolonya markaları
eyüp sabri tuncer'in kokulu veya limonlu kolonyalarının hepsi güzeldir.
devamını gör...
özenilen meslekler
dilenciler.
devamını gör...
ölüm denince ilk akla gelen şeyler
“insanlar uykudadırlar, ölünce uyanırlar.”
-hz muhammed (s.a.v)
-hz muhammed (s.a.v)
devamını gör...
kürtleri sevmemek
bu kürtler size ne etti de sevmiyosunuz anlamıyorum. orda duran adamlara hizmet götürmemişsin, her türlü işkenceyi reva görmüşsün. sen hizmet götürmediğin için adamlar eğitim alamamış. eğitim alamayan insan ne yapar? şiddete başvurur, silaha başvurur. bu denklemde yanlış olan bir şey varsa o da osmanlıdan kalma iğrenç ırk siyaseti ve ırk merkezli yönetme biçimidir.
bizim toplumda şöyle bir huy var; biri sessiz sakin mi duruyo hemen gidip bulaşırlar, illa rahatsız ederler asla kendi haline bırakmazlar. bu da aynı öyle. bir de benim tüm kürt tanıdıklarım çok zekiydi. bu benim bulunduğum çevreyle alakalı olsa da belki de birilerinin korku kaynağı bu insanların zekası da olabilir.
bakın ben siirt'te askerliğini komando olarak yapmış, sıcak çatışmaya girmiş, dağda terörist vurmuş ve hatta kendisi de yaralanmış bir babanın kızıyım. gelmişsiniz özelden bana pkk falan diye sallıyosunuz. komik oluyor.
bizim toplumda şöyle bir huy var; biri sessiz sakin mi duruyo hemen gidip bulaşırlar, illa rahatsız ederler asla kendi haline bırakmazlar. bu da aynı öyle. bir de benim tüm kürt tanıdıklarım çok zekiydi. bu benim bulunduğum çevreyle alakalı olsa da belki de birilerinin korku kaynağı bu insanların zekası da olabilir.
bakın ben siirt'te askerliğini komando olarak yapmış, sıcak çatışmaya girmiş, dağda terörist vurmuş ve hatta kendisi de yaralanmış bir babanın kızıyım. gelmişsiniz özelden bana pkk falan diye sallıyosunuz. komik oluyor.
devamını gör...
değeri bilinmeyen anlar
lisenin her günü.
devamını gör...
erkekler ağlamaz
geniş omuzlu bir hanımefendinin uzun saçlarının arasına bıraksam ruhumun sağanak yağmurlarını.
hiç düşünmesem kim ne der diye.
hiç düşünmesem kim ne der diye.
devamını gör...
yapılmış en aptalca dalgınlık
gözlüğümü silmek için elime gözlük bezini aldım. gözlük camını buğulandırıp öyle sileyim dedim. ama tahmin ettiğiniz gibi gözlük yerine beze üfledim. bir de hiçbir şey olmamış gibi gözlüğü silmeye çalıştım. bir on saniye sonra kafam yerine geldi. en azından tek başımaydım da sadece kendime rezil oldum*.
devamını gör...
kılıçdaroğlu'nun gençlere ülkeyi terk etmeyin çağrısı
güzel ülkem, gaddar ağaya gelin gitmiş köyün en güzel kızı gibisin. *
gün gelir de mutlu olur mu çocukların?
toprağına şehitler değil de şen kahkahalar saçılır mı?
umudu biten gidiyor uzaklara... kızamıyorum onlara, haklılar. keşke böyle olmasaydı.*
gün gelir de mutlu olur mu çocukların?
toprağına şehitler değil de şen kahkahalar saçılır mı?
umudu biten gidiyor uzaklara... kızamıyorum onlara, haklılar. keşke böyle olmasaydı.*
devamını gör...
1 kelimelik hikayeler
sıçtı
devamını gör...
sözlük radyosunun yayına başlaması
hayaldi gerçek oldu.. nasıl seviyorum burayı anlatamam. kendi yayınımızı yapmak için sabırsızlanıyorum . *
devamını gör...
sınıf başkanlığı
sınıf başkanlığı sınıftan bir kişiye verilen ve sınıf için sorumluluk sahibi olan öğrencidir. eskiden bu başkanlık için çok yarışlar olurdu ancak ya sınıfın en çalışkanı ya da hocanın en sevdiği öğrenci başkan olurdu. başkan olan kişinin her dediği yapılırdı ve gerçekten sınıfta ayrı bir yeri olurdu. öğretmenlerin ona görev vermesi bile bir ayrıcalık sayılırdı diğer tüm öğrencilerin gözünde.
devamını gör...
italya
orta avrupa'nın güneyinde, bir çizme biçiminde akdeniz'e uzanan italya yarım adasının üzerinde yer alan ülkedir.
çizme şeklindeki bu yarımadanın hemen burnunda bulunan sicilya ile yarımadanın batısındaki tiren denizinde bulunan sardinya adaları da ülke sınırları içindedir. italya yarım adasının doğusunda akdeniz'in uzantısı olan adriyatik denizi (adriya denizi), güneyinde ise akdeniz ile adriyatik denizi arasında bulunan iyon denizi (iyonya denizi) vardır.
ülke başkenti roma'dır. italya'nın dağlık bir coğrafyası vardır. kuzeyde bir yay biçiminde uzanan alp dağları, italya ile fransa, isviçre, avusturya ve slovenya arasındaki doğal sınırı oluşturur. apennin dağları ülkeyi boydan boya geçerek sicilya adası'nın batısına dek uzanır.
ülkede aynı zamanda birçok sönmüş yanardağ mevcuttur. tarihi pompei şehrinin yıkımına neden olmuş vezüv yanardağı ve etkinliğini halen devam ettiren sicilya adası'ndaki etna yanardağı bunların en ünlüsüdür.
italya'da kuzeyden güneye doğru gidildikçe hem iklim, hem de toplumsal yapı çeşitlilik ve farklılık gösterir. tarımsal üretim, ürün çeşitliliği ve bitki örtüsü açısından zengin bir ülkedir. kuzeyde alp dağları ve apenninler'in etekleri arasında uzanan po ovası, italya'nın en geniş ve en verimli tarım alanıdır. bu alan, po nehri ve kolları tarafından akaçlanır. diğer ovalık alanların geneli kıyı kesimlerdedir.
italya'da kömür yatakları çok az olduğudan yakacak olarak genellikle ormanlardan yararlanılmıştır. bu yüzden ülkedeki orman örtüsü büyük ölçüde seyrelmiş, yabanıl hayvan varlığı da giderek azalmıştır. ülke sınırları içinde çok sayıda göl bulunur. akarsu ve göllerde yaşayan başlıca tatlı su balıkları, alabalık ve mersin balığıdır. ülkeyi çevreleyen denizlerden ise hamsi, sardalya ve orkinos avlanır.
italya'nın güney kesimlerinde tarantula isimli zehirli örümcekler yaşar. italya'da işçilerin yaklaşık dörtte biri tarım alanında çalışır. köylülerin ekseriyeti işledikleri toprağın sahibi değildir; kiraladıkları toprakları ekip biçerler. kiracıların işledikleri topraklardan çıkarılmasına karşı koruma yasaları yürürlüktedir. italya'nın güney kesiminde ve sicilya'da topraklarının başında bulunmayan büyük toprak sahipleri, mülklerini parsellere ayırarak köylülere kiralar ve idaresini kendilerine bağlı kâhyalara bırakırlar. yoksul köylülerin ezilmesine sebep olan bu düzeni bir nebze olsun değiştirmek amacıyla, italyan hükumeti, 1950'den sonra birçok büyük toprak sahibinin toprağını kamulaştırarak tarım işçilerine ve yoksul köylülere dağıtmıştır.
italya, meyve ve sebze yetiştiriciliğinde avrupa'nın önde gelen ülkesidir. ülkede sanayileşme ise siyasal birliğin sağlandığı 19. yüzyılın ikinci yarısında başlamıştır. günümüzde mobilyacılık, büro eşyaları, elektrikli ev aletleri, aydınlatma gereçleri, motorlu araçlar, demiryolu ve elektrikli tren donanımı, çimento, tuğla, yapay ipek, deri, pamuklu, yünlü dokuma ülkenin en önemli sanayi kollarını oluşturur. milano, torino, cenova gibi şehirler, ülke sanayisinin yoğunlaştığı yerlerdir. başkent roma, milano ve floransa, dünyanın önde gelen moda merkezleridir. güney italya'daki en önemli endüstri kenti taranto'dur.
gondol şehri venedik cam işçiliği, pisa şehri mermerleri; toskana ve umbria bölgeleri seramikleriyle ünlüdür. bologna, uluslar arası çapta bir eğitim merkezidir. tarih boyunca çeşitli kavimlerin ve orduların saldırısına uğrayan italya'da, halk en çok romalıların soyundan gelmekle övünür.
tarihte roma imparatorluğu'nun merkezi olan italya, imparatorluğun parçalanmasının ardından önce cermen halklarının, daha sonra da doğu roma imparatorluğu'nun egemenliğine girdi.
orta çağ boyunca çeşitli siyasi çekişmelere sahne olduktan sonra, milano, ceneviz, venedik, pisa, floransa, bologna, napoli, sicilya gibi şehir cumhuriyetlerine ve papalığa ait şehir devletlerine bölündü. bu şehir devletleri, avrupa, asya ve afrika kıtalarında ticaret yapıyor, siyasi ilişkilerini kendi çıkarları doğrultusunda belirliyordu. deniz ticaretiyle giderek zenginleşen italyan şehir devletleri, mimarlık, resim, heykel ve edebiyata ilgi göstererek, rönesans hareketinin gelişimini hazırlayan sanat merkezleri durumuna geldi.
xv. yy sonlarına doğru şehir devletlerinin gücü azalmaya başladı. devam eden çağlar boyunca italya'nın yönetimi ispanya, avusturya ve fransa arasında el değiştirdi. xıx. yüzyılın ikinci yarısında italya'da siyasi birlik sağlandı. ama italya, xıx. yy sonlarından xx. yy başlarına kadar sürekli siyasal, ekonomik ve kitlesel bunalımlarla kısa ömürlü hükumetlere sahne oldu. müttefik siyasetinde ve diplomaside uyumsuz bir toplum olan italya, birinci ve ikinci dünya savaşlarına kısmen katılmıştır. xx. yy başlarından itibaren daha iyi bir yaşam kurmak için ülke nüfusunun üçte biri, başta abd olmak üzere çeşitli ülkelere göç etmiştir. ıı. dünya savaşı'nın ardından federal almanya'ya ve isviçre'ye işçi göçü başlamıştır. ülkedeki göç hareketleri, 1960'lı yıllara kadar sürmüştür. ülkedeki bölgesel karşıtlıklar, geçmişten kaynaklanan ekonomik ve kültürel farklılıklar ile siyasal ayrılıkların göstergesidir.
italyan halkının hemen hemen tamamı italyanca konuşur, ama italyancanın ve latincenin bölgeden bölgeye farklılık gösteren diyalektleri de vardır. italyanların büyük çoğunluğu katoliktir.
katolik kilisesinin ve papalığın merkezi olan vatikan, başkent roma'nın batısında bulunan bağımsız bir devlettir.
italya'da vatikan'ın dışında bağımsız veya özerk devlet statüsünde başka din merkezleri de mevcuttur. geçmişte roma uygarlığının, şehir cumhuriyetlerinin, rönesansın beşiği olan italya, zengin bir tarih, kültür, sanat ve mimari birikimine sahiptir.
italyan mutfağı, dünya çapında ünlüdür; italyancada "pasta" denen makarna çeşitleri (özellikle spagetti) zeytinyağlıları, sıcak ve soğuk mezeleri, sosis ve salamları, dondurmaları ve ünlü kahvesi expresso ile oldukça çekici bir mutfaktır.
çizme şeklindeki bu yarımadanın hemen burnunda bulunan sicilya ile yarımadanın batısındaki tiren denizinde bulunan sardinya adaları da ülke sınırları içindedir. italya yarım adasının doğusunda akdeniz'in uzantısı olan adriyatik denizi (adriya denizi), güneyinde ise akdeniz ile adriyatik denizi arasında bulunan iyon denizi (iyonya denizi) vardır.
ülke başkenti roma'dır. italya'nın dağlık bir coğrafyası vardır. kuzeyde bir yay biçiminde uzanan alp dağları, italya ile fransa, isviçre, avusturya ve slovenya arasındaki doğal sınırı oluşturur. apennin dağları ülkeyi boydan boya geçerek sicilya adası'nın batısına dek uzanır.
ülkede aynı zamanda birçok sönmüş yanardağ mevcuttur. tarihi pompei şehrinin yıkımına neden olmuş vezüv yanardağı ve etkinliğini halen devam ettiren sicilya adası'ndaki etna yanardağı bunların en ünlüsüdür.
italya'da kuzeyden güneye doğru gidildikçe hem iklim, hem de toplumsal yapı çeşitlilik ve farklılık gösterir. tarımsal üretim, ürün çeşitliliği ve bitki örtüsü açısından zengin bir ülkedir. kuzeyde alp dağları ve apenninler'in etekleri arasında uzanan po ovası, italya'nın en geniş ve en verimli tarım alanıdır. bu alan, po nehri ve kolları tarafından akaçlanır. diğer ovalık alanların geneli kıyı kesimlerdedir.
italya'da kömür yatakları çok az olduğudan yakacak olarak genellikle ormanlardan yararlanılmıştır. bu yüzden ülkedeki orman örtüsü büyük ölçüde seyrelmiş, yabanıl hayvan varlığı da giderek azalmıştır. ülke sınırları içinde çok sayıda göl bulunur. akarsu ve göllerde yaşayan başlıca tatlı su balıkları, alabalık ve mersin balığıdır. ülkeyi çevreleyen denizlerden ise hamsi, sardalya ve orkinos avlanır.
italya'nın güney kesimlerinde tarantula isimli zehirli örümcekler yaşar. italya'da işçilerin yaklaşık dörtte biri tarım alanında çalışır. köylülerin ekseriyeti işledikleri toprağın sahibi değildir; kiraladıkları toprakları ekip biçerler. kiracıların işledikleri topraklardan çıkarılmasına karşı koruma yasaları yürürlüktedir. italya'nın güney kesiminde ve sicilya'da topraklarının başında bulunmayan büyük toprak sahipleri, mülklerini parsellere ayırarak köylülere kiralar ve idaresini kendilerine bağlı kâhyalara bırakırlar. yoksul köylülerin ezilmesine sebep olan bu düzeni bir nebze olsun değiştirmek amacıyla, italyan hükumeti, 1950'den sonra birçok büyük toprak sahibinin toprağını kamulaştırarak tarım işçilerine ve yoksul köylülere dağıtmıştır.
italya, meyve ve sebze yetiştiriciliğinde avrupa'nın önde gelen ülkesidir. ülkede sanayileşme ise siyasal birliğin sağlandığı 19. yüzyılın ikinci yarısında başlamıştır. günümüzde mobilyacılık, büro eşyaları, elektrikli ev aletleri, aydınlatma gereçleri, motorlu araçlar, demiryolu ve elektrikli tren donanımı, çimento, tuğla, yapay ipek, deri, pamuklu, yünlü dokuma ülkenin en önemli sanayi kollarını oluşturur. milano, torino, cenova gibi şehirler, ülke sanayisinin yoğunlaştığı yerlerdir. başkent roma, milano ve floransa, dünyanın önde gelen moda merkezleridir. güney italya'daki en önemli endüstri kenti taranto'dur.
gondol şehri venedik cam işçiliği, pisa şehri mermerleri; toskana ve umbria bölgeleri seramikleriyle ünlüdür. bologna, uluslar arası çapta bir eğitim merkezidir. tarih boyunca çeşitli kavimlerin ve orduların saldırısına uğrayan italya'da, halk en çok romalıların soyundan gelmekle övünür.
tarihte roma imparatorluğu'nun merkezi olan italya, imparatorluğun parçalanmasının ardından önce cermen halklarının, daha sonra da doğu roma imparatorluğu'nun egemenliğine girdi.
orta çağ boyunca çeşitli siyasi çekişmelere sahne olduktan sonra, milano, ceneviz, venedik, pisa, floransa, bologna, napoli, sicilya gibi şehir cumhuriyetlerine ve papalığa ait şehir devletlerine bölündü. bu şehir devletleri, avrupa, asya ve afrika kıtalarında ticaret yapıyor, siyasi ilişkilerini kendi çıkarları doğrultusunda belirliyordu. deniz ticaretiyle giderek zenginleşen italyan şehir devletleri, mimarlık, resim, heykel ve edebiyata ilgi göstererek, rönesans hareketinin gelişimini hazırlayan sanat merkezleri durumuna geldi.
xv. yy sonlarına doğru şehir devletlerinin gücü azalmaya başladı. devam eden çağlar boyunca italya'nın yönetimi ispanya, avusturya ve fransa arasında el değiştirdi. xıx. yüzyılın ikinci yarısında italya'da siyasi birlik sağlandı. ama italya, xıx. yy sonlarından xx. yy başlarına kadar sürekli siyasal, ekonomik ve kitlesel bunalımlarla kısa ömürlü hükumetlere sahne oldu. müttefik siyasetinde ve diplomaside uyumsuz bir toplum olan italya, birinci ve ikinci dünya savaşlarına kısmen katılmıştır. xx. yy başlarından itibaren daha iyi bir yaşam kurmak için ülke nüfusunun üçte biri, başta abd olmak üzere çeşitli ülkelere göç etmiştir. ıı. dünya savaşı'nın ardından federal almanya'ya ve isviçre'ye işçi göçü başlamıştır. ülkedeki göç hareketleri, 1960'lı yıllara kadar sürmüştür. ülkedeki bölgesel karşıtlıklar, geçmişten kaynaklanan ekonomik ve kültürel farklılıklar ile siyasal ayrılıkların göstergesidir.
italyan halkının hemen hemen tamamı italyanca konuşur, ama italyancanın ve latincenin bölgeden bölgeye farklılık gösteren diyalektleri de vardır. italyanların büyük çoğunluğu katoliktir.
katolik kilisesinin ve papalığın merkezi olan vatikan, başkent roma'nın batısında bulunan bağımsız bir devlettir.
italya'da vatikan'ın dışında bağımsız veya özerk devlet statüsünde başka din merkezleri de mevcuttur. geçmişte roma uygarlığının, şehir cumhuriyetlerinin, rönesansın beşiği olan italya, zengin bir tarih, kültür, sanat ve mimari birikimine sahiptir.
italyan mutfağı, dünya çapında ünlüdür; italyancada "pasta" denen makarna çeşitleri (özellikle spagetti) zeytinyağlıları, sıcak ve soğuk mezeleri, sosis ve salamları, dondurmaları ve ünlü kahvesi expresso ile oldukça çekici bir mutfaktır.
devamını gör...
ayrılıktan sonra iyi gelen şeyler
erkekleri bilmem ama kızların şaşmaz, 3c.
çikolata, kedi ve charlie chaplin.
çikolata, kedi ve charlie chaplin.
devamını gör...
1 yazar sizi sinir etmeye başladı
kaliteli troll. çirkinleşmiyor. her yazısında farklı karaktere bürünüyor. kendisi erkek, kadın, suriye'li sığınmacı, kripto imam, asker, fransa vatandaşı. bir çok karakter yaratıyor. zigindirik aktroll muhabbetlerine de girmiyor. aslında tiyatro gibi bir şey yapıyor. kötü değil. hatta yaptığı şey troll'lük bile değil. çünkü amacı tepki çekmek değil. eğlenmek. en azından öyle görünüyor. bozarsa, sapıtırsa çökeriz tepesine. ama şimdilik keyifli.
devamını gör...