urla
memleketim..
necati cumalı yazmış ;
urla
diyelim bir masa var önümde
elimde bardak
oturmuş içiyorum
bardak mı urla mı tuttuğum?
bardağı masaya
tak!
vurdum mu vurdum
masaya dönüyorum
urla, uzak, uzak, uzak
diyelim oturmuş yazıyorum
birden duruyor kalem
bir görüntü ak kâğıtlarda
ev ev sokak sokak
yine urla oluyor konum
bir ağız mızıkam var
üflüyorum
re mi fa sol la
bir es mi giriyor araya
-ya urla?
bardak değil o baylar
tak!
masaya vurduğum
hak arıyorum
düpedüz hak!
bütün mahpus kasabalar
küçük ölü kentler
soyulan tarla tarla
onlardan biridir urla!
yavaş yavaş sarhoş oluyorum..."
ben ona yollamışım;
o cevap vermiş;
/ şiir de şiirmiş,
urla da urla,
urla şiirmiş üzerine ne söylesen mavra.
vay canına. /
üçgenin iç açılarının toplamı bize denkmiş, masal bu ya, ya yeni başlıyormuş ya da çoktan bitmiş?
necati cumalı yazmış ;
urla
diyelim bir masa var önümde
elimde bardak
oturmuş içiyorum
bardak mı urla mı tuttuğum?
bardağı masaya
tak!
vurdum mu vurdum
masaya dönüyorum
urla, uzak, uzak, uzak
diyelim oturmuş yazıyorum
birden duruyor kalem
bir görüntü ak kâğıtlarda
ev ev sokak sokak
yine urla oluyor konum
bir ağız mızıkam var
üflüyorum
re mi fa sol la
bir es mi giriyor araya
-ya urla?
bardak değil o baylar
tak!
masaya vurduğum
hak arıyorum
düpedüz hak!
bütün mahpus kasabalar
küçük ölü kentler
soyulan tarla tarla
onlardan biridir urla!
yavaş yavaş sarhoş oluyorum..."
ben ona yollamışım;
o cevap vermiş;
/ şiir de şiirmiş,
urla da urla,
urla şiirmiş üzerine ne söylesen mavra.
vay canına. /
üçgenin iç açılarının toplamı bize denkmiş, masal bu ya, ya yeni başlıyormuş ya da çoktan bitmiş?
devamını gör...
her başlığa muhalefet olanlar
karşıt görüş olmazsa ilerleme olmaz. hoş, ilerleme dediğimiz şey de bir illüzyon ama o farklı bir başlık konusu. herkes aynı şeyi, aynı şekilde düşünürse bir sürüden farkımız kalmaz. muhalefet iyidir, ice'ında dediği gibi yeter ki saygı çerçevesinde olsun.
devamını gör...
kogda my byli na voyne
ukrayna çıkışlı cossack grubuna ait rusça şarkı. çevirisini de aşağıya bırakıyorum.
savaşta olduğumuz zaman,
herkes düşünüyordu ya sevdiğini ya eşini.
ve ben de düşünebilirdim, kesinlikle
ne zaman içtiğim pipoma baksam,
pipomun yayılan mavi dumanına
bana bir zamanlar yalan söylediğin gibi
gönlünü de uzun zaman önce başkasına kaptırdın
ama ben tüm bunları düşünmeden
sadece pipomu içiyordum, acı türk tütünüyle doldurduğum.
ben sadece o kaçınılmaz kurşunu bekliyorum,
ızdırabımı dindirmesi için ve bu düşmanlığa, kine bir son vermesi için
bir daha savaştığımızda, bir daha savaştığımızda,
karşıdan gelen kurşunları karşılayacağım siyah atımızın üzerinde.
fakat ölüm bana göre değilmiş gibi görünüyor,
ve kara atım çeker alır beni alevlerden.
savaşta olduğumuz zaman,
herkes düşünüyordu ya sevdiğini ya eşini.
ve ben de düşünebilirdim, kesinlikle
ne zaman içtiğim pipoma baksam,
pipomun yayılan mavi dumanına
bana bir zamanlar yalan söylediğin gibi
gönlünü de uzun zaman önce başkasına kaptırdın
ama ben tüm bunları düşünmeden
sadece pipomu içiyordum, acı türk tütünüyle doldurduğum.
ben sadece o kaçınılmaz kurşunu bekliyorum,
ızdırabımı dindirmesi için ve bu düşmanlığa, kine bir son vermesi için
bir daha savaştığımızda, bir daha savaştığımızda,
karşıdan gelen kurşunları karşılayacağım siyah atımızın üzerinde.
fakat ölüm bana göre değilmiş gibi görünüyor,
ve kara atım çeker alır beni alevlerden.
devamını gör...
her şeye anlam yükleyen insan
hem kendisi için hem çevresindekiler için bezdirici olan insandır. bir cümleden herkesin anladığı şey farklı olabilir. düşünce yaşanmışlıklarla oluşur çünkü. belki de ima yaptı ve doğru anlam yüklediniz onun için de düşünmeye değmez gelip açık açık söylemedikçe kimsenin ne düşündüğünü çözecek kadar enerjim yok.
devamını gör...
gecenin üçü mü sabahın üçü mü sorunsalı
fikret kızılok'un "gecenin tam üçünde" diye şarkısı var ama bir başka şarkıda "sabahın tam üçündesin, dertlerin en gücündesin" de diyor. yani fikret'in çözemediğini biz hiç bulamayız. en iyisi sadece şarkı dinlemek.
devamını gör...
sevilen şiirin en vurucu dizeleri
benden savrulan parçalar kurusa da,
izleri var hala yolun kenarında.
izini sür yolun,
acının ormanı büyütür insanı..
birhan keskin/iz
devamını gör...
kara delik
bir gök cismi. hakkında çok fazla bilinmeyen olmasına rağmen bilinen az şeyin de toplum tarafından yanlış bilindiği veya abartıldığını düşünüyorum.
görme olayının, görmek istenilen cisimden gözlemciye ışık gelmesi koşulu sağlanmadığı zaman gerçekleşmesi imkansızdır. işte bu yüzden kara delikleri göremiyoruz.
bir gök cisminin çekim kuvvetinden kurtulmak için sahip olunması gereken bir hız vardır, buna kaçış hızı denir. kaçmak isteyen cismin kütlesinden bağımsız, gök cisimlerine göre farklılık gösteren bir hızdır. neyse uzatmayayım, bir kara deliğin kütle çekimi o kadar büyüktür ki belirli bir yakınlıktan sonra kaçış hızı ışık hızından büyük olur. ışık hızı evrenimiz için limit hız olduğu için bu sınırı geçen hiçbir şey geri dönemez. bahsedilen sınıra olay ufku denir.
bir zamanlar bilim adamlarının bir bölümü kara deliklerin bir sistemi tamamen yutabileceği ve hiçbir şey dönemediği için sistemin entropisini de yutacağını böylelikle evrendeki toplam entropinin azalacağını yani termodinamiğin ikinci yasasının ihlal edileceğini söyleyerek böyle bir gök cisminin var olamayacağını söylediler. sonra stephan hawking buldu ki kara delikler vardı ve yasalarla çelişmiyordu: (bkz: hawking radyasyonu).
görme olayının, görmek istenilen cisimden gözlemciye ışık gelmesi koşulu sağlanmadığı zaman gerçekleşmesi imkansızdır. işte bu yüzden kara delikleri göremiyoruz.
bir gök cisminin çekim kuvvetinden kurtulmak için sahip olunması gereken bir hız vardır, buna kaçış hızı denir. kaçmak isteyen cismin kütlesinden bağımsız, gök cisimlerine göre farklılık gösteren bir hızdır. neyse uzatmayayım, bir kara deliğin kütle çekimi o kadar büyüktür ki belirli bir yakınlıktan sonra kaçış hızı ışık hızından büyük olur. ışık hızı evrenimiz için limit hız olduğu için bu sınırı geçen hiçbir şey geri dönemez. bahsedilen sınıra olay ufku denir.
bir zamanlar bilim adamlarının bir bölümü kara deliklerin bir sistemi tamamen yutabileceği ve hiçbir şey dönemediği için sistemin entropisini de yutacağını böylelikle evrendeki toplam entropinin azalacağını yani termodinamiğin ikinci yasasının ihlal edileceğini söyleyerek böyle bir gök cisminin var olamayacağını söylediler. sonra stephan hawking buldu ki kara delikler vardı ve yasalarla çelişmiyordu: (bkz: hawking radyasyonu).
devamını gör...
kuzey güney
ilk beş altı bölümünden sonra sarmayan dizidir. zira hikaye bildiğiniz arabesk bir hal alıyor...
kuzeyin aşık olduğu kızı güney kapıyordu...
kız da bir çirkin bir çirkin anlatamam size. burnunda dolu dolu sümük varmış gibi konuşan uyuz bir kız işte.
neyse arkadaşlar, kuzey tekinoğlu, simay denilen bir eskortiyer ile takılıyor, film kavga gürültüsü bol bir hal alıyor.
kuzey hıyarı merdiven altı yerlerde dövüşmeye başlıyor...
madem kendine güveniyorsun madem yeteneğin var, allahın adamı lisansını al ringe çık oradan paranı kazan değil mi?
her neyse... sami ustanın güzel de bir ekmek fırını vardı. şahsen ben kuzey serserisinin yerinde olsam fırında çalışır, babama yardımcı olurdum. annemin bana münasip bulacağı temiz bir aile kızıyla da izdivaç eder, işime gücüme bakardım...
beni sarmayan, karakterime, zihniyetime her şeyime baştan sona ters bir diziydi.
sami ustanın yerinde olsaydım o kuzey'i öldürene kadar döverdim. itlik serserilik peşinde koşacağına adam olup da babana yardımcı olamadın, hayırsız puşt. sümüklü bir kıza takılmış saplantılı adi herifin tekiydi. neyse. söyleyeceklerim bu kadar.
kuzeyin aşık olduğu kızı güney kapıyordu...
kız da bir çirkin bir çirkin anlatamam size. burnunda dolu dolu sümük varmış gibi konuşan uyuz bir kız işte.
neyse arkadaşlar, kuzey tekinoğlu, simay denilen bir eskortiyer ile takılıyor, film kavga gürültüsü bol bir hal alıyor.
kuzey hıyarı merdiven altı yerlerde dövüşmeye başlıyor...
madem kendine güveniyorsun madem yeteneğin var, allahın adamı lisansını al ringe çık oradan paranı kazan değil mi?
her neyse... sami ustanın güzel de bir ekmek fırını vardı. şahsen ben kuzey serserisinin yerinde olsam fırında çalışır, babama yardımcı olurdum. annemin bana münasip bulacağı temiz bir aile kızıyla da izdivaç eder, işime gücüme bakardım...
beni sarmayan, karakterime, zihniyetime her şeyime baştan sona ters bir diziydi.
sami ustanın yerinde olsaydım o kuzey'i öldürene kadar döverdim. itlik serserilik peşinde koşacağına adam olup da babana yardımcı olamadın, hayırsız puşt. sümüklü bir kıza takılmış saplantılı adi herifin tekiydi. neyse. söyleyeceklerim bu kadar.
devamını gör...
ayakta işemek
bazı kızların" 1 günlüğüne karşı cins olsanız ne yaparsınız? "sorusuna verdiği cevaplardan herhangi biridir.
zararlı olduğu söyleniyor.
zararlı olduğu söyleniyor.
devamını gör...
sınanmadığınız bir acı üstüne konuşmak
ilerde sınanacağınızın garantisidir.
devamını gör...
yazarların mahlaslarının bir üst seviyesi
köylü yazardan teoremler.
devamını gör...
kafasozluk.com
bizim zamanımızda kafa sözlük diye bir yer vardı. hey gidi günler.
devamını gör...
bir komplo teorisi bırak
zeytinli poğaça diye bir poğaça yok aslında. bunlar hep lorlu poğaçanın kendinin peynirli poğaça olmadığının anlaşılmaması için yaptığı hedef şaşırtmadır.
devamını gör...
gomercan'a maaş bağlıyoruz kampanyası
bugune kadar sozluk'te bircok geyik basligi acildi; yazar maaslari, moderator yillik gelirleri, sozluk'un para basmasi, yoldas'in degirmeninin suyu nereden geliyor bla bla bla.
bunlarin hepsinin geyik yahut taslama oldugunu hepimiz biliyoruz, bilmeyenlerin de simdi farkina varmasina vesile olayim.*
fakat artik soyle bir durum var ki;
sozluk'un pelerinsiz super kahramani gomercan'in verdigi emek, ozveri ve dahi harcadigi zaman ortada.
ben kendi mintikami organize edip harekete geciyorum, katilmak isteyen elime mum diksin!
-caps lock- kafa sözlük ahbap! haydi! -caps lock (haluk levent tweeti gibi okuyun plz)
ps: yeterli cogunluk saglandiginda iban paylasilacaktir.
bunlarin hepsinin geyik yahut taslama oldugunu hepimiz biliyoruz, bilmeyenlerin de simdi farkina varmasina vesile olayim.*
fakat artik soyle bir durum var ki;
sozluk'un pelerinsiz super kahramani gomercan'in verdigi emek, ozveri ve dahi harcadigi zaman ortada.
ben kendi mintikami organize edip harekete geciyorum, katilmak isteyen elime mum diksin!
-caps lock- kafa sözlük ahbap! haydi! -caps lock (haluk levent tweeti gibi okuyun plz)
ps: yeterli cogunluk saglandiginda iban paylasilacaktir.
devamını gör...
ben sabaha kadar uyanığım
bir cafer modarres sadeghi öykü kitabıdır.
daha önce at kafası (kitap) isimli romanını okuyup çok beğendiğim yazarın meğer kütüphanemde böyle bir öykü kitabı varmış. bir süredir kütüphanemde küskün küskün bekleyen okunmamış onlarca kitaptan biriymiş ve verdiğim bir söz neticesinde okunmamış kitapları okumadan yeni kitap almama kararıyla birlikte bu kitabı fark ettim ve hemen okudum.
hem de ne okumak. kitaba başlamamla kitabı bitirdiğimi fark etmem bir oldu. bir tanesi 1983 yılında diğeri ise 2004 yılında yazılmış iki öyküden oluşmakta kitap.
iki öyküde iran’da yaşanan devrimden sonra bir türlü kendine gelemeyen insanların hikayesini anlatıyor bize. iki öyküde de yaşadıkları kayıpların ardından kendileri de kaybolan insanların hayatına derinlemesine bir bakış var.
bataklık isimli ilk öyküde babasının ölümü üzerine dünya ile barışmayı bir türlü başaramayan ve peş peşe yanlış kararlar verip acısına sığınarak hayatını devam ettirmeye çalışan bir adamla arkadaş oluyoruz. ikinci öykü olan ve kitaba adını veren ben sabaha kadar uyanığım isimli öyküde ise eğitim hakkını kaybetmek üzere olan ve hayatı boyunca insanların normalleri ile bir türlü uzlaşamayan bir adamın hikayesi bekliyor bizi. ve arka fonda her zaman iran ve kaybedilenler.
bence bir an önce okuyun ve okuduktan sonra uğrayın bana çünkü ben sabaha kadar uyanığım.
daha önce at kafası (kitap) isimli romanını okuyup çok beğendiğim yazarın meğer kütüphanemde böyle bir öykü kitabı varmış. bir süredir kütüphanemde küskün küskün bekleyen okunmamış onlarca kitaptan biriymiş ve verdiğim bir söz neticesinde okunmamış kitapları okumadan yeni kitap almama kararıyla birlikte bu kitabı fark ettim ve hemen okudum.
hem de ne okumak. kitaba başlamamla kitabı bitirdiğimi fark etmem bir oldu. bir tanesi 1983 yılında diğeri ise 2004 yılında yazılmış iki öyküden oluşmakta kitap.
iki öyküde iran’da yaşanan devrimden sonra bir türlü kendine gelemeyen insanların hikayesini anlatıyor bize. iki öyküde de yaşadıkları kayıpların ardından kendileri de kaybolan insanların hayatına derinlemesine bir bakış var.
bataklık isimli ilk öyküde babasının ölümü üzerine dünya ile barışmayı bir türlü başaramayan ve peş peşe yanlış kararlar verip acısına sığınarak hayatını devam ettirmeye çalışan bir adamla arkadaş oluyoruz. ikinci öykü olan ve kitaba adını veren ben sabaha kadar uyanığım isimli öyküde ise eğitim hakkını kaybetmek üzere olan ve hayatı boyunca insanların normalleri ile bir türlü uzlaşamayan bir adamın hikayesi bekliyor bizi. ve arka fonda her zaman iran ve kaybedilenler.
bence bir an önce okuyun ve okuduktan sonra uğrayın bana çünkü ben sabaha kadar uyanığım.
devamını gör...
yoldaş bakkal rozet önerileri
istenilerek yapıldığını düşünmemekle beraber biraz şu eril havanın kırılması gerekiyor bana kalırsa. şair ve yazarlar için rozetler düşünülüyorsa émilie du châtelet, füruğ ferruhzad, ayn rand, nilgün marmara, sylvia plath, anne sexton, katharine burdekin, virginia woolf, türkan ildeniz, mary astell vs. pek çok isim var. eğer daha farklı rozetler gelecekse mary anning, tiera guinn, rita levi-montalcini, maria goeppert mayer, jane goodall gibi isimler de güzel olabilir. ada lovelace ve lise meitner gibi isimler de gayet iyi bir tercih olabilir. aklımızda yok öyle bir şey deniliyorsa eğer en azından x-men gibi oldukça bilindik serilerin her filmi için ayrı bir rozet eklenmesi ve her birinde ayrı karakterleri kullanılması güzel olurdu. hem mystique, jean grey veya emma frost gibi karakterleri görmek oldukça hoş olur. başka maruzatım yok sanırım.
devamını gör...
iett çalışanını taciz eden kadın
hadsizlik! karşısındakine saygı duymayan, kişisel alan sınırı bilmeyen bir birey davranışı.
devamını gör...
alevi türküleri
sözlerinde çoğunlukla sevgi,dostluk, kardeşlik gibi kavramlar içeren kulağımızla beraber kalbimizin de pasını silen ezgilerdir. iyi ki bu topraklarda varlar.
devamını gör...

