birçok kısa film festivalinde ödül kazanmış çok eğlenceli bir edward andrews kısa filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

hollywood filmlerinin klişelerinden biridir. korku filmlerinde ilk önce şişman olan kişi ölür. bu filmde hiç formda olmayan bir baş kahramanımız var. kendisi ormanda sağlıklı bir koşu yapmaya niyetlidir ama şişman olduğunun farkında olduğu için kendini gizlemek ister.

hayat yanlış anlaşılmalardan ibarettir aslında. hatta hayat ve ölüm birer yanlış anlaşılmalar bütünüdür. film boyunca bunu düşündüm. tesadüfler ve yanlış anlaşılmalar olmasa hayatı sürdürmemiz ya da hayatın son bulması bu kadar rahat bir şekilde gerçekleşmeyecek.

film boyunca kendiyle barışık olmamanın ortaya çıkarabileceği saçma sonuçlar, her şeye burnunu sokmanın nelere mal olacağı, merakın kediyi öldüreceği gibi konulara çok eğlenceli bir şekilde değinilmiş.

eğer ormanda altı kişi kendi halinde spor yapmak için koşuyorsa ve bu olay bir filmde gerçekleşiyorsa ilk olarak şişman olan kişi ölmek zorunda olmayabilir. tabuları yıkmanın tam zamandır. bazen fit olmak sizi ölümün avuçalarından alamayabilir. ve bu çok komik bir olaya dönüşebilir.

redhanded
devamını gör...

yaşasaydı hdp'den milletvekili olacak kişilik.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
buyrunuz .*
devamını gör...

tanrı
bin birinci gece şairi yarattı,
bin ikinci gece cemal'i,
bin üçüncü gece şiir okudu tanrı,
başa döndü sonra,
kadın'ı yeniden yarattı. (bkz: cemal süreya)

kadın ve şiir denince akla kırk yama gelir. şiir gibi kadın. sesi, sözü, özü. tüm mükemmel sıfatlar bir bünyede toplanmış, şaşılası. ne yazsam yetersiz. gözlerine kurban olduğum, ciğerimin köşesi, gurbet kuşu ahahagagssvs. sözlük seninle güzel, radyo da öyle tabi. hep ol. canım keke. kalp kalp kalp.
devamını gör...

jane eyre
1984
çalıkuşu
masumiyet müzesi
harry potter serisi
vurun kahpeye
cemile
iki şehrin hikayesi
sefiller
serenad
devamını gör...

ulan herkes mi aptal, akıl hastası dedirten luka magnotta adlı katilin serüvenini anlatan 3 bölümlük who am i tadında harika belgesel.
benim gibi psikoloji-gerilim türü seviyorsanız mutlaka izlemenizi öneririm.
bir insanın çalkantılı hayatını ve olaylar karşısında psikolojik olarak nasıl değiştiği nasıl katilliğe evrildiği çok güzel anlatılmış.

luka magnotta çok mu zekiydi yoksa etrafında olan herkes çok mu aptaldı*?

luka magnotta dışında o hayvansever grubun mutlaka tedavi görmesi gerekiyor. paylaşılan bir fotoğraftan yola çıkarak bütün şehri google earth dan dolaşıp o fotoğrafın çekildiği yeri bulmaya çalışmak akılı başında olan bir insanın yapacağı cinsten bir şey değil. 1.5 yıl sadece fotoğraflardan iki üç videodan ve fake facebook hesaplarından yola çıkarak kedi katili arayıp ve bunu yaparken de "yanlışlıkla" başka birisini suçlayarak linç edilmesine ve masum bir insanın intiharına sebep oluyorlar. paranoya akıl hastası aptal insanlar luka magnotta'ya bu kadar ilgi gösterip zaten narsist, kişilik bozukluğu olan birine potansiyel katil sıfatını kazandırıyorlar.
bu grup bir insanı öldürdü bir insanın da katil olmasına sebep oldu.
facebook grubunun akıl hastası paranoya insanlardan oluşturduğunu en iyi anne özetlemiş.
" bence hayvan hakları savunucuları utanmalı. polis değiller. sapık gibi takip ediyorlar. o sırada söylediği yerde miymiş diye fotoğraflarına zum yapıyorlar. 'izini sürdük, şunu yaptık. bu fotoğrafı bilmem nerdeki sokak lambasıyla eşleştirdik' diyorlar. delirmişler. liseli gibi davranıyorlar, internet yoluyla bir insanı mahvediyorlar. hem çok meraklı hem çok saflar. "

bir şey sormak istiyorum. belgeselde luka magnotta'nın annesi many'i anlatırken piton videosunda bir elin kadraja girdiğini söylüyor ve o elin luka'yı tüm bunları yapmaya iten many'nin eli olduğunu söylüyor ama belgeselde many adlı kişinin hiç var olmadığını söyleniyor. peki annenin many'nin eli olduğunu iddia ettiği o el kimin eliydi*
devamını gör...

küçükken klibini dizi izler gibi izleyip dinlediğim uğur arslan şarkısı. zaten şarkı o kadar çok satıp popüler olmuş ki, sonra aynı isimde dizi çekmişler fakat izlemedim. şarkı olarak kalsaydı keşke, her şeyi diziye dönüştürmeye ne gerek var anlamıyorum.

devamını gör...

“erkekler sarhoşken, kadınlar aşıkken özler”

peki ya bir erkek hem sarhoş hem aşıksa?
(bkz: vay başıma)
devamını gör...

henry abi, işin aslına bakarsanız imrenilecek bir adam. kafasına göre takılmış, düşünmüş, düşündüklerini bir güzel kağıda geçirmiş. içini öyle bir dökmüş ki, eleştirdiği sistem ve dahi bu sistem üzerine devlet inşa edenler bile onun hakkını vermek zorunda kalmış. yani tabiri caizse adam sistem denen lağım çukurundaki fareleri bile kendisini alkışlamak zorunda bırakmış. bu kitap o yüzden amerikan edebiyatının en önemli eserlerinden biri sayılıyor. ha tabi adamlara bu noktada şapka çıkarmak lazım. kendi sistemlerinin reddiyesini veren bir adamın itibarını/hakkını bir şekilde teslim ediyorlar. ha bunda henry abinin insanların boş işler için çalıştığı saptamasının da önemi olabilir. bunlar nasıl olsa boş işlerin peşinde koşuyor, bu adamı anlamaları zaten mümkün olmayacak. bize itibar etmeye devam edecekler, bu yüzden iyisi mi adamın hakkını verelim de, demokrasi ve özgürlükler ülkesi martavalımıza rahatça devam edelim demiş olabilirler. dememiş de olabilirler ve ben bunu mabadımdan uyduruyor olabilirim. neticede hasta beşiktaşlı bir adamım, bu işlerden pek anlamam. rosier geldi mi, gelmedi mi ona bakarım. 11 kişinin bir topun peşinden koştuğu sporu izleyen adamdan hayır mı gelir? yalnız hep bunu diyorlar da, orada da bir sıkıntı var; topun peşinden tek takım koşmuyor ki, iki takımda koşuyor. mantık olarak bu sayının 22 olması lazım. hadi kaleciler topun peşinden çok koşmuyor diyelim. en kötü ihtimalle 20 adam topun peşinden koşuyor. orta hakemi de saysak 21 olur mu acaba? uf ya acayip sorunsalmış bu da ha... bu sorunsal lafına da gıcığım ama klavyeme dolandı. allah sizi bildiği gibi yapsın. yapar mı? onu da bilmiyorum. vallahi bizim gibi adamların boş yaptığını betimlerken bile mevzunun içine ediyorlar ya çok kırıcı bir tutum bu. kendilerini kınıyorum hatta kınadım. kın! 21 doğru sayı, doğru sayı 21. buna göre eleştirin bari.

şimdi dünyaya dair her şeyi çözmüş bu zevatın futbol topu ile sorunu vardır ya, hah işte bunlar henry abiyi anlamış gibi yapmaya bayılırlar. ''düzen ve sivil hükümet'' kavramları üzerinden yaptığı tanımlamaları ve aslında onlara direkt indirdiği aparkatları hissetmezler bile. aslında sistem fareliğinin en kemirgen ve tehlikeli tiplemeleri bunlardır. walden gölü güzellemeleri yaparlar ama şatafatlarından, lükslerinden vazgeçmezler. orman mı? manzarası güzeldir. ama beyinleri betonarmiktir. uf yine boş yaptık iyi mi? ah henry abi sen nelere kadirsin yahu. ahmakça hayatlar yaşayanlar, bunu er ya da geç öğrenirler diyorsun da, öğrenmiyorlar. sen öğrendin mi dersen? ben şu ghezzal'ın durumu ne olacak? işin o kısmındayım. kusura bakmayasın. sen şimdi şu zaman diliminin içinde balığı tutuyorsun, kendi sığlığını görüyorsun ya, bizde yok abicim o durumlar. sığlığımızı görürüz ama bu sığlıktan nehirler, çağlayanlar ve gümbürdeyen gök gürültüleri yaratmaya çalışırız. yani onlar çalışır. şu 21 sayısının sırrına mazhar olamayanlar. ama sorsan onların hepsine, senin dediğin gibi, doğdukları gündeki bilgeliğe vakıf değillerdir. ama her haltı bilirler. işte orada da senin hile ve aldanışlar tanımlaman cuk oturuyor aslında. hakikati martavaldan sayıyorlar. yani baktığın zaman ağızlara pelesenk olmuş değerler silsilesi. onlar için fazlası yok. oysa aldatmaya ve aldanmaya öyle bayılıyorlar ki vallahi yeni çağı görsen, değil walden gölüne, direkt marsa tüyerdin benden söylemesi.

sen ki, meyvelerine göz diktiğimiz bir ağacı bile sertçe silkelemememiz gerektiğini salık veriyorsun, bunlar bırak silkmeyi, koparma da bile dünya şampiyonu oldu. neyse böyle böyle bu konu dağılır. hep söylüyorum. beni dağıtmayın! şurada iki satır yazı yazacağız diye ama dinleyen kim! akış falan derken beynimiz jöle kıvamına geliyor sonra böyle saçmalıyoruz işte. neyse bakın bu kitap okunasıdır. 21cilerin okumasını daha bir içten öneririm. ha orijinali daha da okunasıdır zira bizdeki çevirisinde cümleler çoğu yerde öyle bir hale geliyor ki, uzayıp gidiyor tren rayları diye türkü çığırmak istiyorsunuz. yani aslında henry abi bizim çeviriyi okusa, ben burada ne demişim yahu diyebilir. muhtemel bence. ama hakem de koşuyor muydu topun peşinden, ben işin orasında kaldım. koşuyordur herhalde. neyse biz vahşi sayılırız abicim, fanatiklik var bizde. ama senin de dediğin gibi vahşilerin düşünceleri, yalnızlaşmış ve sözde uygarlaşmış insanların düşüncelerinden daha doğrudur. o yüzden ben haklıyım. 21 son kararım...
devamını gör...

anne bu anne! oğlanı kızı mı var anne için, sizin algınızdır o efenim.

bu entry limonluekşilisalata cancağızıma armağandır.(bkz: swh)
devamını gör...

şu başlığı açan kim bilmiyorum ama kesinlikle nezaketten falan nasibini almamış biridir. birinin gününü güzelleştirmek yerine ortamdaki negatif enerji yayan insandır
devamını gör...

genellikle ebeveynlerin yanlış davranışları sonucunda ortaya çıkan durumdur. ikinci çocuk olduğunda ilk çocuğu arka plana atarsan, kardeşler arasındaki eşitliği sağlayamazsan, adaletsiz davranışlarını çocuklarına hissettirirsen o zaman kardeş kıskançlığı duygusu çocukların içinde geçmeyen bir yara olarak kalacaktır.
devamını gör...

dün dündü.. bugün bugündür..
bir vizyonsuzluk vecizesi..
devamını gör...

titanic misali, gemi batarken g*tü kalkarmış.
devamını gör...

ayvalikensis, balıkesir'in ayvalık ilçesinde keşfedilen endemik bitki türüdür. ayvalık çemeni adı verilen bitkinin latince ismi ise trigonella coerulescens ayvalikensis.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

abi kapatın ülkeyi gidelim ya. bu adamlar mı şuan bizi yönetiyor ? biz ne günah işledik de başımıza bunlar geliyor bilmiyorum ama yazık lan bize.
devamını gör...

böyle bir anda başlayan yağmurdan sonra ortaya çıkan harika kokudur. insanı doğaya aşık eder yaşama sevinci verir.
devamını gör...

aslında mantıklı düşünecek olursak %100 savcının haksız olduğu durum.

kolluk ne için var? yargıyı korumak için, bu dünyanın her yerinde böyledir.

abd'yi örnek alalım, kolay kolay suçlu bir polisin bile öyle basitçe yargılandığını göremezsiniz. çok ciddi suçlama olması lazım gelir dava açabilmek için.

kendi kolluk kuvvetleri ile böyle sudan sebeplerden mahkemelik oluyorlarsa zaten, şimdiden üzerine bir bardak soğuk suyu fondip yapabilirler.
devamını gör...

neler neler geçmedi ki...
devamını gör...

"hocam mikrofonum bozuk." bozuk olmadığını hepimiz biliyoruz. ama neyse inanmışız gibi yapacağız mecbur...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim