yazarların uğraştığı sanat dalları
insan yetiştiriyorum. evlat büyütüyorum.
devamını gör...
wrinkles
aynı isimli bir çizgi romandan uyarlama olan*, 2011 tarihli, ispanyol yapımı, drama türündeki animasyondur.imdb :7.6
yönetmen koltuğunda ignacio ferreras oturmaktadır.wrinkles, en iyi animasyon ve en iyi uyarlama senaryo goya ödülleri’ne layık görülmüştür.
animasyon, bir huzurevindeki sakinlerin hastalıklarından, korkularından, özlemlerinden ve en önemlisi dostluklarından duygu yüklü bir biçimde bahsetmektedir.*
emilio huzurevine yeni yerleşmiş, alzheimer tipi demans hastası olan bir adamdır. oda arkadaşı miguel ise çok bilmiş, huzurevinde birçok gizli saklı işte parmağı olan değişik bir insandır.emilio'nun kötü durumdaki hastaları kaldırdıkları üst kata çıkarılmasını engellemeleri gerekmektedir. bunun için tüm huzurevi seferber olur.
emilio ve miguel ilk başlarda çeşitli yanlış anlamalarla arkadaşlıklarını sınamış da olsalar sonradan gerçek birer dost olurlar.
wrinkles'ın yaşlı insanların özellikle demans hastalarının sıkıntılarını çok iyi anlattığını belirtmek isterim. * onların unutkanlıkları nedeniyle karşılaştıkları zorluklar,ihtiyaçları sonra hastalık kaynaklı olarak agresifleşmeleri, halüsinasyon görmeleri hepsi gerçek demans hastalarının yaşadıklarıdır.bu yüzden wrinkles hem huzurevinde yaşayan insanları hem demans hastalarını daha iyi anlayabilmek için mutlaka seyredilmesi gereken bir eserdir.* bilgilendirici, empati kurmayı sağlayan oldukça keyifli bir film.ben çok severek izledim tavsiye ederim.
trailer:
kaynak:
tr.m.wikipedia.org/wiki/K%C...
yönetmen koltuğunda ignacio ferreras oturmaktadır.wrinkles, en iyi animasyon ve en iyi uyarlama senaryo goya ödülleri’ne layık görülmüştür.
animasyon, bir huzurevindeki sakinlerin hastalıklarından, korkularından, özlemlerinden ve en önemlisi dostluklarından duygu yüklü bir biçimde bahsetmektedir.*
emilio huzurevine yeni yerleşmiş, alzheimer tipi demans hastası olan bir adamdır. oda arkadaşı miguel ise çok bilmiş, huzurevinde birçok gizli saklı işte parmağı olan değişik bir insandır.emilio'nun kötü durumdaki hastaları kaldırdıkları üst kata çıkarılmasını engellemeleri gerekmektedir. bunun için tüm huzurevi seferber olur.
emilio ve miguel ilk başlarda çeşitli yanlış anlamalarla arkadaşlıklarını sınamış da olsalar sonradan gerçek birer dost olurlar.
wrinkles'ın yaşlı insanların özellikle demans hastalarının sıkıntılarını çok iyi anlattığını belirtmek isterim. * onların unutkanlıkları nedeniyle karşılaştıkları zorluklar,ihtiyaçları sonra hastalık kaynaklı olarak agresifleşmeleri, halüsinasyon görmeleri hepsi gerçek demans hastalarının yaşadıklarıdır.bu yüzden wrinkles hem huzurevinde yaşayan insanları hem demans hastalarını daha iyi anlayabilmek için mutlaka seyredilmesi gereken bir eserdir.* bilgilendirici, empati kurmayı sağlayan oldukça keyifli bir film.ben çok severek izledim tavsiye ederim.
trailer:
kaynak:
tr.m.wikipedia.org/wiki/K%C...
devamını gör...
sözlük yazarlarının tanışmak istedikleri normal sözlük yazarları
"gerçi burada açılmışı var" denesi başlık.
(bkz: tanışmak istenen sözlük yazarları)
bir de buraya korkudan karşı cins ismi yazamayanlar var, linçlenirim diye. adam/kadın merakından ölüyor "bu kişi gerçekte nasıldır" diye ama sırf birileri gelip "şuna buna yanlayan yazar" demesin diye yazamıyor. sanki her tanışan yatağa dalıyormuş gibi ya da dalsalar bundan bize ne değilmiş gibi...
(bkz: tanışmak istenen sözlük yazarları)
bir de buraya korkudan karşı cins ismi yazamayanlar var, linçlenirim diye. adam/kadın merakından ölüyor "bu kişi gerçekte nasıldır" diye ama sırf birileri gelip "şuna buna yanlayan yazar" demesin diye yazamıyor. sanki her tanışan yatağa dalıyormuş gibi ya da dalsalar bundan bize ne değilmiş gibi...
devamını gör...
normal sözlük moderatör alım ilanından ses seda çıkmaması
mod seçmenin kolay olmadığından olsa gerek...
allahım helios ne kadar naif belirtmiş. kendisini her ne kadar yaa nolur helyos bana da göster ne yazmışlar deyip darlasam da zırnık koklatmadığı için ben de başlık altına yazan birinden rica üzere form sorularına verdiği yanıtları istedim. tövbe estağfurullah cevaplar olduğundan olsa gerek diye düşünüyorum seçerken trolleniyor muyum hissine kapılıyordur herhalde. biri abla demiş yaşım sekkiz demiş ulan. modluk çok eğleşmeli lunapark gibi ondan istiyom demiş. awww vay başımıza gelenler.
bir de neymiş 2. kez modluk istiyormuş nolurmuş mahlasının yanında 2×moderatör yazsaymış bak bak.
allahım helios ne kadar naif belirtmiş. kendisini her ne kadar yaa nolur helyos bana da göster ne yazmışlar deyip darlasam da zırnık koklatmadığı için ben de başlık altına yazan birinden rica üzere form sorularına verdiği yanıtları istedim. tövbe estağfurullah cevaplar olduğundan olsa gerek diye düşünüyorum seçerken trolleniyor muyum hissine kapılıyordur herhalde. biri abla demiş yaşım sekkiz demiş ulan. modluk çok eğleşmeli lunapark gibi ondan istiyom demiş. awww vay başımıza gelenler.
bir de neymiş 2. kez modluk istiyormuş nolurmuş mahlasının yanında 2×moderatör yazsaymış bak bak.
devamını gör...
evine gelen aşı ekibini reddedip corona olup ölen kadın
nasıl da çirkin insanlar var aramızda!
lagaluga yapmayın.
lagaluga yapmayın.
devamını gör...
altıpatlar
revolver olarak da bilinen ilk seri atışlı silah. samuel colt isimli mucit tarafından üretilmiş. mucit, ayrıca silahı toplu şekilde üreterek fiyatının uygun olmasını sağlamış. silahın doğru hedefi bulması ve güven vermesi kovboyların, avcıların, askerlerin favori silahı yapmış.
devamını gör...
robins (yazar)
tıbbi konularla ilgili başlıklarıyla hemen kendisini belli eden ve erinmeden bildiklerini paylaşan bir yazar.
ayrıca moderatörlerin bile gözünden kaçan bir konuda, bana kendi inisiyatifi ile yardımcı olduğu için kendisine teşekkürlerimi iletiyorum. onun için bir önemi olmasa bile, bunca zamandır sözlükte nickaltı girdisi yazdığım ilk yazar olduğunu söylemek isterim.
ayrıca moderatörlerin bile gözünden kaçan bir konuda, bana kendi inisiyatifi ile yardımcı olduğu için kendisine teşekkürlerimi iletiyorum. onun için bir önemi olmasa bile, bunca zamandır sözlükte nickaltı girdisi yazdığım ilk yazar olduğunu söylemek isterim.
devamını gör...
zeki müren
vefatının 25.yılında saygıyla andığımız unutulmayacak radikal sanatçı.
devamını gör...
taşa yazılmış yaşım 12 tecavüz ediliyorum yazısının gerçek çıkması
gerçektende tüylerim diken oldu bunu görünce taciz olaylarında ailelere çok görev düşüyor ve gerekli eğitim ailelerinde yok tacizden nasıl korunmaya çalışılmalı böyle bir durumda ailene hemen anlatman gerektiğini vb. bircok konuda aileler çoçuğunu bilgilendirmeli eğer bu çoçuk konuda bilgilendirilmış olsa ilk andan ailesini anlatıp bu durumu erkenden engelleyebilirdi çocuga cinselilikle ilgili seyler anlatılmamalı ama taciz nedir gerçekten bilgilendirilmeli çünkü daha ufak yaşta çoçuklar taciz edilse bile tacizin ne demek olduğunu bilmediği için bu maduriyetlerin önüne geçilemiyor.
devamını gör...
haz duyulan küçük sapıklıklar
yataktayken yastığın soğuk tarafını çevirmek bunu herkes bilir .
devamını gör...
köylü yazardan ironiler
işte karadeniz’in temiz havasıyla sağlıklı gıdalarının harmanı bir zeka, tahminimce belinde altıpatları ile yargı dağıtan bir abla.
zekasının inceliklerini takip etmeye çalışmak biz sıradan insanların evrimi için büyük nimet, sayenizde gelişiyoruz efendim :)
zekasının inceliklerini takip etmeye çalışmak biz sıradan insanların evrimi için büyük nimet, sayenizde gelişiyoruz efendim :)
devamını gör...
diğer öğrenciler maskelerini indirdi diye sınavı terk eden öğrenci
aslında,öğrencinin isyanı maskeye değil , sisteme ,nasıl bir sistemdir ki ,herkesi evine tık , ama sınavları erteleme , üstüne birde maske çıkarmak serbest olsun.
yahu yasağın amacı hastalığın yayılmasını önlemek değilmi? o zaman maske takmak ta zorunlu olması lazım.
kız bu çelişkiyi protesto etti , ama onun bir yılına mal olacak.
yahu yasağın amacı hastalığın yayılmasını önlemek değilmi? o zaman maske takmak ta zorunlu olması lazım.
kız bu çelişkiyi protesto etti , ama onun bir yılına mal olacak.
devamını gör...
misafirliğin kısası makbuldür
kullana kullana anlamını yitirmiş, tamamen farklılaşmış bir deyiştir. misafirliğin kısası derken "kısa süreli olanı" değil, "kısas edileni" anlatılmaktadır.
yani aslolan iade-i ziyarettir. her anlamda. ama ne daha az, ne daha çok...
unutulmuş bir deyiş olarak:
(bkz: nickaltına girilen tanımların kısası makbuldür)
yani aslolan iade-i ziyarettir. her anlamda. ama ne daha az, ne daha çok...
unutulmuş bir deyiş olarak:
(bkz: nickaltına girilen tanımların kısası makbuldür)
devamını gör...
intihar etmek
hayatın bizler için bir anlamı kalmadığında seçtiğimiz, bir şeyleri geride bırakma yöntemi. ailelerimizde bunun üzerinde etkilidir çünkü doğuştan getirdiklerimiz dışında kişiliğimizin birçoğunu doğduğumuz ev belirliyor.
bir çocuk düşünün; elinde şekeri, yanında anne-babası, lunaparkta güzelce eğleniyor. hayattan keyif alıyor, hayattan beklentisi var. hissettiği duygular melankoliden, depresiflikten çok uzakta. böyle yetişen bir bireyin intihara meyilli olması neredeyse imkânsız. ya yapar, ya yapmaz. onun ruh halinde gel-gitler olmaz. ilerde yaşayacakları bunu etkileyebilir elbette, demek istediğim şey; ruhunun öncesi bir darbe almamış olması.
bir de şöyle bir senaryo düşünün; aynı çocuk, her gün kavga eden bir anne-baba, arkadaşlarının yaptıklarına bakıp iç çekmesi, ebevenylerinden birinin sorunlu olması... işbu çocuk hem şiddete, hem de intihara meyilli olur ki; en tehlikelisi budur. ruh halinin gel-gitli olması kadar tehlikeli çok az şey vardır. cesare pavese der ki; bir insan için en acı şey intiharı düşünüp yapamamasıdır.
bu çocuk için hayatın anlamı kaos, kavga, gürültüdür. e bir insan bunlarla da yaşayamayacağına göre yapılacak şey bellidir; kaçmak. burada da devreye intihar düşüncesi girer. hayat anlamsızlaşmış, gökyüzü griye boyanmıştır bile çoktan.
bir çocuk düşünün; elinde şekeri, yanında anne-babası, lunaparkta güzelce eğleniyor. hayattan keyif alıyor, hayattan beklentisi var. hissettiği duygular melankoliden, depresiflikten çok uzakta. böyle yetişen bir bireyin intihara meyilli olması neredeyse imkânsız. ya yapar, ya yapmaz. onun ruh halinde gel-gitler olmaz. ilerde yaşayacakları bunu etkileyebilir elbette, demek istediğim şey; ruhunun öncesi bir darbe almamış olması.
bir de şöyle bir senaryo düşünün; aynı çocuk, her gün kavga eden bir anne-baba, arkadaşlarının yaptıklarına bakıp iç çekmesi, ebevenylerinden birinin sorunlu olması... işbu çocuk hem şiddete, hem de intihara meyilli olur ki; en tehlikelisi budur. ruh halinin gel-gitli olması kadar tehlikeli çok az şey vardır. cesare pavese der ki; bir insan için en acı şey intiharı düşünüp yapamamasıdır.
bu çocuk için hayatın anlamı kaos, kavga, gürültüdür. e bir insan bunlarla da yaşayamayacağına göre yapılacak şey bellidir; kaçmak. burada da devreye intihar düşüncesi girer. hayat anlamsızlaşmış, gökyüzü griye boyanmıştır bile çoktan.
devamını gör...
ihtiyacımız olan yazar profili
her telden çalabilen kişi modeli.
bilgi de girsin, geyik muhabbeti de yapsın, hayata dair deneyimlerini veya görüşlerini de paylaşsın... beslenme gibi düşünün bunu; dengeli olması en güzeli. tek tip yazmak bir süre sonra okuyanları sıkar.
bilgi de girsin, geyik muhabbeti de yapsın, hayata dair deneyimlerini veya görüşlerini de paylaşsın... beslenme gibi düşünün bunu; dengeli olması en güzeli. tek tip yazmak bir süre sonra okuyanları sıkar.
devamını gör...
tanımın gönderilmeden moderasyon tarafından görüntülenmesi
vay arkadaş neler olmuş neler. bende kutucuğa sürekli kredi kartı bilgilerimi yazıp yazıp siliyordum.
buna bir son vermem lazım. uyarı için teşekkürler.
buna bir son vermem lazım. uyarı için teşekkürler.
devamını gör...
kanibalizm
aynı türden bireyi yeme eylemidir. hayvanlarda da görülmekle birlikte insanlarda da görülmektedir. hayvanlarınki gıda eksikliği gibi elzem durumlarda görülse de insanlar için bu durum çoğunlukla farklıdır.
amerika’yı işgali sırasında kolomb, orada caribe adını verdiği ( aslında kalinago kabilesi) kabilenin insan eti yediğine dair dedikoduları kraliçe isabela’ya iletmiş. kraliçe’de insanın kutsal bir varlık olmasından ötürü , bu eylemi gerçekleştirenlerin yakalanıp köleleştirilmesini emretti. işgalciler de bunu fırsat bilip, direnen her yerli halkı caribe olarak suçlamış. sonradan ismi değişerek bunun ismi cannibal olmuş( bu arada, kalinago kabilesi gerçekten de insan eti tüketirmiş).
bu eylemi gerçekleştiren katillerin de söylemleri harici, amerikalı gazeteci william seabrook ,cangılın yolları adlı kitabında insan eti ile ilgili ‘tadı öylesine iyi pişirilmiş bir buzağı etine benziyordu ki, sıradan ve normal bir tat hassasiyetine sahip birinin bunu buzağı etinden ayırabileceğini sanmıyorum’ demiştir. kendisi bunun cangıl ziyareti sırasında deneyimlediğini belirtse de bir söylenceye göre fransa’daki bir trafik kazasında ölenlerden birini yiyerek bu deneyimi elde etmiştir.
seri katil ve caniler dışında , bu eylem devam etmektedir. bir belgeselde ağzım açık şekilde şaşırarak hindistan’da aya tapan (ay diye hatırlıyorum, başını kaçırdım) bir kabilenin her ay dolunayda insan eti yemelerinin gelenek olduğunu izlemiştim. bu kabile mensupları, maddi durumları kötü olan ve cenazelerini yakamayıp ganj nehrine bırakılan cesetleri toplayıp yiyorlarmış. ama ondan önce cenaze sahibinden rica ediyorlarmış,’pardon rahatsız ediyorum ama cenazenizi yiyebilir miyiz’ diyorlarmış. red cevabı alınca da ya zorla alıyorlar ya da dediğim gibi ganj nehrinden topluyorlarmış.
kanibalizm yani yamyamlık sigmund freud’un totem ve tabu adlı ilkel kabileleri incelediği kitabında da yer verilmiştir. ilkel kabilelerde süren tiranlığa ve baskıcılığa karşı , toplumdan dışlanan oğulların toplanarak babayı öldürüp onu yemeleri ve bu sayede onlarla özdeşleşmelerinden bahseder. ama sonrasında bu davranış pişmanlığa dönüştü ve baba sağ olduğundan daha güçlü bir konuma geldi. öyle ki babanın yerini totemle doldurmuş, onu kutsal kabul ederek öldürülmesini veya zarar verilmesini yasaklamışlar( nedense bu davranış incelenen bir çok kabilede görülmüş; misal,bazı kabileler yılanı totem kabul ederken, diğeri kurtu totem kabul etmiştir).
kuzuların sessizliği, hannibal gibi yapımlara da konu olmuş kanibalizm , dünya üzerinde hala varlığını sürdürmektedir.
amerika’yı işgali sırasında kolomb, orada caribe adını verdiği ( aslında kalinago kabilesi) kabilenin insan eti yediğine dair dedikoduları kraliçe isabela’ya iletmiş. kraliçe’de insanın kutsal bir varlık olmasından ötürü , bu eylemi gerçekleştirenlerin yakalanıp köleleştirilmesini emretti. işgalciler de bunu fırsat bilip, direnen her yerli halkı caribe olarak suçlamış. sonradan ismi değişerek bunun ismi cannibal olmuş( bu arada, kalinago kabilesi gerçekten de insan eti tüketirmiş).
bu eylemi gerçekleştiren katillerin de söylemleri harici, amerikalı gazeteci william seabrook ,cangılın yolları adlı kitabında insan eti ile ilgili ‘tadı öylesine iyi pişirilmiş bir buzağı etine benziyordu ki, sıradan ve normal bir tat hassasiyetine sahip birinin bunu buzağı etinden ayırabileceğini sanmıyorum’ demiştir. kendisi bunun cangıl ziyareti sırasında deneyimlediğini belirtse de bir söylenceye göre fransa’daki bir trafik kazasında ölenlerden birini yiyerek bu deneyimi elde etmiştir.
seri katil ve caniler dışında , bu eylem devam etmektedir. bir belgeselde ağzım açık şekilde şaşırarak hindistan’da aya tapan (ay diye hatırlıyorum, başını kaçırdım) bir kabilenin her ay dolunayda insan eti yemelerinin gelenek olduğunu izlemiştim. bu kabile mensupları, maddi durumları kötü olan ve cenazelerini yakamayıp ganj nehrine bırakılan cesetleri toplayıp yiyorlarmış. ama ondan önce cenaze sahibinden rica ediyorlarmış,’pardon rahatsız ediyorum ama cenazenizi yiyebilir miyiz’ diyorlarmış. red cevabı alınca da ya zorla alıyorlar ya da dediğim gibi ganj nehrinden topluyorlarmış.
kanibalizm yani yamyamlık sigmund freud’un totem ve tabu adlı ilkel kabileleri incelediği kitabında da yer verilmiştir. ilkel kabilelerde süren tiranlığa ve baskıcılığa karşı , toplumdan dışlanan oğulların toplanarak babayı öldürüp onu yemeleri ve bu sayede onlarla özdeşleşmelerinden bahseder. ama sonrasında bu davranış pişmanlığa dönüştü ve baba sağ olduğundan daha güçlü bir konuma geldi. öyle ki babanın yerini totemle doldurmuş, onu kutsal kabul ederek öldürülmesini veya zarar verilmesini yasaklamışlar( nedense bu davranış incelenen bir çok kabilede görülmüş; misal,bazı kabileler yılanı totem kabul ederken, diğeri kurtu totem kabul etmiştir).
kuzuların sessizliği, hannibal gibi yapımlara da konu olmuş kanibalizm , dünya üzerinde hala varlığını sürdürmektedir.
devamını gör...


