ateistlerin vatan haini olduğu gerçeği
allah inanci olan biriyim, ateist falan degilim lakin su basliktan ben bile irrite olmus durumdayim...yarin bir gun inanciniza, dininize veya baska bir kutsaliniza laf geldigi zaman sakin "aman bizim kutsalimiza laf ediliyor" diye buraya girip baslik acip aglamayin...once karsiligini gormek istediginiz saygiyi gosterin, sonra da siz kendi inanciniza ne kadar yarasir sekilde yasiyorsunuz once oturup bir dusunun...
devamını gör...
doksanlı yılların pop müziği
hala modum düşükken azıcık eğlenip mutlu olabilmek adına açabildiğim müzikler. iyi ki varsın doksanlar pop müziği.
devamını gör...
sözlük radyosu
çalınan şarkılar ve yapılan yayınlar zaten çok çok güzelken değiştirilen tasarımıyla tamamen kendine hayran bırakmıştır beni . emeği geçen herkese kendi adıma teşekkür ederim .
harika olmuş gerçekten de yaa . *
harika olmuş gerçekten de yaa . *
devamını gör...
tuhaf bakışlı insanlar
böyle insanlar vardır. çocukken düşünürdüm, acaba bana mı tuhaf geliyor yoksa gerçekten tuhaf mı bakışlar diye. büyüyünce farkettim, ben de garip garip etrafa bakan biriymişim.
devamını gör...
bir eşyadan öğrenilen gerçekler
masa, sandalye, sehpa ayakları asla es geçilmemelidir.
serçe parmağınızı vurduğunuzda ne demek istediğimi anlayacaksınız.
serçe parmağınızı vurduğunuzda ne demek istediğimi anlayacaksınız.
devamını gör...
yabancı uyruklu biriyle evlenmek
bakın gençler bu çok güzel bir fikir gibi görünebilir ama işim gereği çok sayıda yabancıyla evlenmiş türk insanının boşanma evraklarını okumuş biri olarak söylemeliyim ki o kadar da iyi bir fikir değil bence... din, dil, ırk gibi farklılıkları bir kenara bırakırsak en büyük sorun, kültürel farklılıklardan dolayı yaşanıyor. özellikle çocuk yetiştirme konusu çok büyük sorun oluyor. oğlumun bir arkadaşının annesi ingiliz, babası türk'tü. kadın evlendikten sonra müslüman oldu, hayat tarzı türklere çok benzerdi ama buna rağmen türkiye'de başta eğitim sistemi olmak üzere hiçbir şeyi beğenmiyordu, aslında söyledikleri de doğruydu ama eşi de türkiye'de yaşamak istiyordu. 3 çocukları vardı, öyle bir sistem kurdular ki 2 sene ingiltere'de, 2 sene türkiye'de yaşıyorlardı, 15 sene boyunca böyle yaşadılar, çocukların kafası çorba gibi oldu, her 2 senede bir ülke değiştirmek, farklı bir eğitim sisteminde eğitim görmek, çocuklar için aslında hiç de iyi bir şey değil, bir kere ne türkçeyi ne ingilizceyi doğru düzgün konuşabiliyorlar, anne babanın çocukların eğitimi konusundaki bu anlaşmazlıkları, bence o 3 çocuğun hayatını mahvetti.. baştan "sevgimizle her şeyin üstesinden geliriz" ile başlanan bu serüven, genellikle yaşanılan ülkeye alışamamanın bile sorun olduğu bir sıkıntılar yumağına dönüşüyor.. aman dikkat diyorum... istisnalar vardır elbette ama ben gördüklerimden yola çıkarak bunları yazdım..
devamını gör...
kazaklar
borat sagdiyev'in mensubu olduğu millet.
orta asya'da türk olanlarının haricinde, bir de kuzey karadeniz düzlüklerinde yaşayan, don nehri çevresinde takılan kazaklar vardır. yabancı dillerde cossack olarak geçerler biz kazak deriz oysa kozak desek daha iyi olurmuş. türklerle alakası olmayan bu kazaklar slavdır. mihail şolohov'un da eserlerinde anlattığı bu kozaklar biraz vahşidir falan böyle uygar dünyaya falan kolay kolay uyum sağlayamazlar. türk-rus savaşlarında tıpkı bizimkilerin önden başıbozukları ve akıncıları salmaso gibi rus imparatorluğu da kozakları önden yollamıştır savaşa...rus iç savaşı esnasında da yanlış bilmiyorsam bolşevikleri tutmuşlardır. gerçi tutmamış olsalar kızılordu korosu kazak marşı diye şey çalıp söylemezdi...
dügüt: imla
orta asya'da türk olanlarının haricinde, bir de kuzey karadeniz düzlüklerinde yaşayan, don nehri çevresinde takılan kazaklar vardır. yabancı dillerde cossack olarak geçerler biz kazak deriz oysa kozak desek daha iyi olurmuş. türklerle alakası olmayan bu kazaklar slavdır. mihail şolohov'un da eserlerinde anlattığı bu kozaklar biraz vahşidir falan böyle uygar dünyaya falan kolay kolay uyum sağlayamazlar. türk-rus savaşlarında tıpkı bizimkilerin önden başıbozukları ve akıncıları salmaso gibi rus imparatorluğu da kozakları önden yollamıştır savaşa...rus iç savaşı esnasında da yanlış bilmiyorsam bolşevikleri tutmuşlardır. gerçi tutmamış olsalar kızılordu korosu kazak marşı diye şey çalıp söylemezdi...
dügüt: imla
devamını gör...
tsundoku
japonca 'da istiflemek anlamına gelen tsunade kelimesi, kısa süreliğine terk etmek anlamına gelen oku kelimesi, okumak anlamına gelen doku kelimesi bir araya getirilmiş ve tsundoku kelimesi oluşturulmuş. oluşan bu kelime türkçeye kitap istiflemek şeklinde çevrilmiştir.
tsundaki sendromu ise insanların okuyamayacağı kadar kitap satın alıp, okumaya başlasa bile devam edememe durumunu, kitap satın alma hastalığını* anlatır.
tsundaki sendromu ise insanların okuyamayacağı kadar kitap satın alıp, okumaya başlasa bile devam edememe durumunu, kitap satın alma hastalığını* anlatır.
devamını gör...
kendine bir söz bırak
canım canım kendim, bu kadar hırpalama kendini. her şeyin bir yolu bulunur elbet. istediğin her şey gerçekleşecek diye bir şey yok hani. burası dilek gerçekleştiren bir yer değil maalesef. bazen de akışına bırakmalı insan, tabii sen yine de bırakma az daha dayan.
olmuyorsa da zorlama.
olmuyorsa da zorlama.
devamını gör...
sevgilisi olan bir erkeğe bile bile yazan kadın
sevgilisi olan erkek yazmamalıdır. yoksa herkes herkese yazabilir.
devamını gör...
2021 yılı için bir kehanette bulun
ben uzaylıları bekliyorum bu sene. yeter yani 2000 den beri gelemediler bir türlü yılları mı karıştılar ne yaptılar.
devamını gör...
profiline kendi fotoğrafını koyan yazar iticiliği
insan merak ediyor. cidden bu düşünceler, fikirler kimden diye. varsa doğru düzgün bir profiliniz koyun gitsin. yoksa da koyun.
devamını gör...
foruma karşı olan sözlük yazarları
bir grup insan.
ama arkadaşlar bunun karşılığı da "sürekli geyik döndürmek istesem twitter'da falan takılırım." olunca işin rengi değişiyor. bir de forum başka, sözlük başka şey tabii.
her neyse. bunun çözümü kimsenin kimseyle uğraşmaması ve herkesin istediği türden başlıklarda takılması. o yüzden ben kendi adıma kimseyi kırmamayı seçiyorum ve "oyna, devam!" diyorum. *
ama arkadaşlar bunun karşılığı da "sürekli geyik döndürmek istesem twitter'da falan takılırım." olunca işin rengi değişiyor. bir de forum başka, sözlük başka şey tabii.
her neyse. bunun çözümü kimsenin kimseyle uğraşmaması ve herkesin istediği türden başlıklarda takılması. o yüzden ben kendi adıma kimseyi kırmamayı seçiyorum ve "oyna, devam!" diyorum. *
devamını gör...
paul dirac
dirac denklemi ile bilinen ingiliz fizikçi ve matematikçi.
dirac, kuantum mekaniğinin kurucularından biri. kuantum elektrodinamiği terimini ilk kez kullanan kişi. yukarıda bahsi geçen dirac denklemi ile, pozitron denen parçacığın varlığını öngören ilk kişi aynı zamanda.
1933'te nobel fizik ödülü, 1939'da kraliyet madalyası, 1952'de de copley ve max planck madalyalarını aldı.
1930'da royal society, 1948'de american phsical society üyesi seçildi.
ölümünün ardından 2 farklı kurum tarafından adına ödül düzenlendi: birleşik krallık paul dirac madalyası ile abdus salam uluslararası teorik fizik merkezi dirac madalyası
***
dirac az konuşup çok düşünmesiyle ünlüymüş. sürekli olarak sadece "evet", "hayır" gibi tek kelimelik cevaplar verirmiş insanlara. arkadaşları sonunda bir birim uydurmuşlar:
konuşma kabiliyeti olan bir insanın, konuşabileceği en düşük kelime sayısı: 1 dirac = saatte ortalama 1 kelime
***
doctor who'nun adric karakterinin adı, dirac isminin harflerinden oluşur ve dirac'a göndermedir.
dirac, kuantum mekaniğinin kurucularından biri. kuantum elektrodinamiği terimini ilk kez kullanan kişi. yukarıda bahsi geçen dirac denklemi ile, pozitron denen parçacığın varlığını öngören ilk kişi aynı zamanda.
1933'te nobel fizik ödülü, 1939'da kraliyet madalyası, 1952'de de copley ve max planck madalyalarını aldı.
1930'da royal society, 1948'de american phsical society üyesi seçildi.
ölümünün ardından 2 farklı kurum tarafından adına ödül düzenlendi: birleşik krallık paul dirac madalyası ile abdus salam uluslararası teorik fizik merkezi dirac madalyası
***
dirac az konuşup çok düşünmesiyle ünlüymüş. sürekli olarak sadece "evet", "hayır" gibi tek kelimelik cevaplar verirmiş insanlara. arkadaşları sonunda bir birim uydurmuşlar:
konuşma kabiliyeti olan bir insanın, konuşabileceği en düşük kelime sayısı: 1 dirac = saatte ortalama 1 kelime
***
doctor who'nun adric karakterinin adı, dirac isminin harflerinden oluşur ve dirac'a göndermedir.
devamını gör...
kızıltepe
mardin ilinin bir ilçesidir. 2018 sayımına göre toplam nüfusu 253.000 kişi civarındadır. kızıltepe'nin tarihinde bilinen ilk isimleri ''qoser', dunaysir ve telermen'dir.
devamını gör...
discord
video oyunu oynayan oyuncular için geliştirilen sesli-yazılı iletişim programı. mayıs 2015 tarihinde yayınlandı. final fantasy xıv ve league of legends gibi oyunlarda oyun-içi sesli iletişimin zorunlu olduğunu, skype ve teamspeak gibi servislerin ise çok fazla negatif yanı olduğunu fark eden jason citron, kullanımı daha kolay ve daha modern bir iletişim aracı geliştirmeye başladı. citron'a göre, discord'un reklamı en fazla reddit platformunda yapıldı ve bazı reddit forumları (subreddit) muhabbet sunucularını ırc hizmetinden çıkararak discord'a geçiriyordu. discord özellikle yerel-ağ (lan) oyuncuları ve twitch yayıncıları arasında popüler oldu.
oluşturulan discord sunucularında yeni ses veya metin kanalları açılabilmektedir. bu sayede çok fazla üyesi olan sunucularda insanlar farklı kanallarda konuşup tek bir kanala göre daha az yoğunluk sağlayabilmektedirler.
discord'un en çok bilinen stabil versiyonunun dışında "public test build", "canary" ve "development version" olmak üzere üç adet "gizli" sürümü de mevcuttur. stabil versiyonunun ve public test build versiyonunun ikonları birbirinin aynısı olmasına rağmen canary sürümünün ikonu sarı zemin üzerine discord logosu ve development version'un ikonu ise siyah zemin üzerine plan kağıdı desenleri ile discord logosu şeklindedir. canary ve public test build versiyonlarında stabil versiyondan daha ileride bir versiyon numarasında sahip oluyorsunuz. development version'da ise daha da ileride bir versiyon ve sunucu davetleri gibi bir görüntüye sahip "build ıd" linklerini kullanabiliyorsunuz. bu linkler doğrultusunda uygulama içinde değişik sürümleri deneyebilir, daha farklı özellikleri test edebilirsiniz.
21 temmuz 2019 itibarıyla 250 milyondan fazla kullanıcısı vardır. discord windows, macos, linux, ios, android ve web tarayıcısı üzerinde çalışabilmektedir.
discord, yaptığı yeni açıklamada discord uygulamasının yalnızca oyuncular için değil, "konuşma ve vakit geçirme ortamınız" sloganıyla her türlü topluluğa uygun bir şekilde geliştirileceğini belirtti.
oluşturulan discord sunucularında yeni ses veya metin kanalları açılabilmektedir. bu sayede çok fazla üyesi olan sunucularda insanlar farklı kanallarda konuşup tek bir kanala göre daha az yoğunluk sağlayabilmektedirler.
discord'un en çok bilinen stabil versiyonunun dışında "public test build", "canary" ve "development version" olmak üzere üç adet "gizli" sürümü de mevcuttur. stabil versiyonunun ve public test build versiyonunun ikonları birbirinin aynısı olmasına rağmen canary sürümünün ikonu sarı zemin üzerine discord logosu ve development version'un ikonu ise siyah zemin üzerine plan kağıdı desenleri ile discord logosu şeklindedir. canary ve public test build versiyonlarında stabil versiyondan daha ileride bir versiyon numarasında sahip oluyorsunuz. development version'da ise daha da ileride bir versiyon ve sunucu davetleri gibi bir görüntüye sahip "build ıd" linklerini kullanabiliyorsunuz. bu linkler doğrultusunda uygulama içinde değişik sürümleri deneyebilir, daha farklı özellikleri test edebilirsiniz.
21 temmuz 2019 itibarıyla 250 milyondan fazla kullanıcısı vardır. discord windows, macos, linux, ios, android ve web tarayıcısı üzerinde çalışabilmektedir.
discord, yaptığı yeni açıklamada discord uygulamasının yalnızca oyuncular için değil, "konuşma ve vakit geçirme ortamınız" sloganıyla her türlü topluluğa uygun bir şekilde geliştirileceğini belirtti.
devamını gör...
çocuklarla girilen komik diyaloglar
bu gün bir çocukla ajan olmam hakkında konuştuk.
konuşmanın sonunda onun da ajan oldunu öğrendik.
konuşmanın sonunda onun da ajan oldunu öğrendik.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
çok sıkıldım dostlar, sevdiğim ve değer verdiğim insanlardan aynı değeri görememekten sıkıldım. hayır tamam sevdiğim herkes beni sevmek zorunda değil ama seviyor-muş gibi yapmasalar keşke. uzun zamanlardır ağlamayan ve aglamaktan nefret eden ben bu konuda sürekli ağlar oldum. bilmiyorum belki de ben gereğinden fazla değer veriyor ve seviyorumdur, belki de tüm hata bendedir- ki olabilir lakin bu durum beni oldukça fazla üzüyor. ben herkese kolay kolay deger veremezken ve içimi dökemezken, sevdiğim, değer verdiğim ve içimi açtığım insanların bu şekilde davranmaları kalbimi acıtiyor. yoruldum, gerçekten çok yoruldum.
devamını gör...
geldikleri gibi giderler
mustafa kemal atatürk'ün tarihe kazınan sözü.
''gecenin en karanlık anı şafağa en yakın andır'' elbette bunlar da g i d e c e k !
''gecenin en karanlık anı şafağa en yakın andır'' elbette bunlar da g i d e c e k !
devamını gör...
cezaevi
trabzon'da, içinde bölgenin en büyük cezaevinin bulunduğu mahallenin adı.
cezaevi ile ilgili ne fıkrada bulundum paylaşmak isterim.
bir arkadaşın erkek arkadaşı ile tanıştım.
arkadaş beni tanıtıyor
-bak canım bu hanım da trabzonlu
adam
-çok severim ben trabzonlular'ı
ben
-öyle mi?
adam
-6 ay trabzonda kaldım ben
ben
-neresinde?
adam
-cezaevi
ben
-bende o mahallenin biraz yukarısında oturdum, gittiniz mi hiç yukarılara?
adam
-yok ben cezaevinde yattım, orda tanıdım trabzonlu
şaşkın ben
-hadi ya
adamın dünya umurumda değil
-şu an da şartlı tahliye edildim
bir şey diyemedim.
ben cezaevi mahallesi sandım, adam mahkummuş, cezaevinde kalmış. yüzüne karşı gülemedim, allah bilir ne yaptı, başıma bela almak istemedim.
ordan çıkar çıkmaz kızkardeşimi aradım baya baya güldük.
cezaevi ile ilgili ne fıkrada bulundum paylaşmak isterim.
bir arkadaşın erkek arkadaşı ile tanıştım.
arkadaş beni tanıtıyor
-bak canım bu hanım da trabzonlu
adam
-çok severim ben trabzonlular'ı
ben
-öyle mi?
adam
-6 ay trabzonda kaldım ben
ben
-neresinde?
adam
-cezaevi
ben
-bende o mahallenin biraz yukarısında oturdum, gittiniz mi hiç yukarılara?
adam
-yok ben cezaevinde yattım, orda tanıdım trabzonlu
şaşkın ben
-hadi ya
adamın dünya umurumda değil
-şu an da şartlı tahliye edildim
bir şey diyemedim.
ben cezaevi mahallesi sandım, adam mahkummuş, cezaevinde kalmış. yüzüne karşı gülemedim, allah bilir ne yaptı, başıma bela almak istemedim.
ordan çıkar çıkmaz kızkardeşimi aradım baya baya güldük.
devamını gör...