yine döktürmüş domestic hıyar..
bu gece de sözlük de şenlik var..
çekirdeğimi aldım beklemekteyim..
aman bu güzel bayanı bekletmeyin..
devamını gör...

selamlar güzide sözlük halkı,
bir çılgınlık yapıp konuk olacağım kafa filmler’de konumuz biraz acı. olsun. hayatta üzülmek de var. zaten üzülmezsek mutlu günlerin, ağlamazsak gülmenin ne değeri var?

ayrılık üzerine olan filmlerden bahsedeceğimiz bu yayında görüşmek üzere.

saat 20.00. tekrar ediyorum 20.00 :)
devamını gör...

her telden çalabilen kişi modeli.

bilgi de girsin, geyik muhabbeti de yapsın, hayata dair deneyimlerini veya görüşlerini de paylaşsın... beslenme gibi düşünün bunu; dengeli olması en güzeli. tek tip yazmak bir süre sonra okuyanları sıkar.
devamını gör...

eski yunan komedi yazarı'dır. bulutlar adlı oyununda socrates'in öğretilerini lysistrata adlı oyununda kadınların gücünü hicvetmiştir.
devamını gör...

hocam artık bu muhabbet baymadı mı? he lan sözlüğü ciddiye alıyoruz bazen kol kadar da entry giriyoruz itirazı olan var mı? sözlüğü ciddiye almak, sözlüğü ciddiye almamak, hayatını sözlükte geçirmek vs… bi salın şu yazarları herkes kafasına göre takılsın yazsın çizsin ya. yeter be!
devamını gör...

annesi tarafından sağlam yetiştirilmiş bir erkek kardeş can kurtarandır, yoldaştır, susuz kalsan sudur..
devamını gör...

genelde aşağılık kompleksine sahip insanlar tarafından “yaaa ödtülüler çoğğğ egolu” tezi ortaya atılır. he kardeş doğrudur, haklısın.*
bu tarza yorumlarda bulunan mutsuz arkadaşlara, tanrıdan saadet ve huzur diliyorum.*
devamını gör...

başlığı açan kişinin tavsiyelerini dinlemeyin.*
zira dinlemeniz, ilişkinizin kötü gitmesinden daha kötü sonuçlara mal olabilir.
sısısıs.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

adam değildir.
devamını gör...

sene bilmem kaç, babamla birlikte malatya oto sanayideyiz, günlerden pazar açık tamirci arıyoruz, sanayideki dükkanlardan birinden makina sesleri geliyor ama kapı pencere kapalı, babamla merak edip dükkana yaklaştık, babam cama vurdu, içerden bir adam çıktı buyur beyim dedi, biraz gergin görünüyordu, babamda ben müfettiş xxx deyince adamın hepten rengi attı, ne yapıyorsunuz burda diye daldı içeri babam bende peşinden, meğer adamlar merdivenaltı diye tabir ettiğimiz şekilde gofret imal ediyorlar, ruhsat muhsat hak getire tabi babamda müfettişim deyince adamın aklı içine kaçıyor, neyse sonra babamın milli eğitim müfettişi olduğunu anlayınca bi rahatladılar, bize içeriyi gezdirdi adam gofret makinalarını yakından inceledim, bir kutu hediye etti, bir kutuda babam satın aldı adamlardan, vel hasıl kelam, hayatımda yediğim en güzel gofretlerdi markası olmadığı için adını "mos gofret" koydum (malatya oto sanayi). mos gofretleri - kalitenin adı, sanayinin tadı.
devamını gör...

anarşist komünizm, kapitalizmin toplumsal bir devrim ile ortadan kalkacağını savunan bir görüştür. bu görüşe göre mücadele sınıf eksenli olmalıdır. bilindiği üzere, sosyalist akımlar, komün hayatına erişmek için önce sosyalist devrimin gerçekleşmesini ve devletin proletarya tarafından ele geçirilmesini savunur. anarşist komünistler ise, doğrudan komün hayata geçilmesini savunur.

marksistler, devrimden sonra iktidarın devlette toplanmasını savunurken, anarşist komünizm buna karşı çıkar. bunun iktidara sahip olanlar ve olmayanlar olarak bir ayrışma yaratacağını, iktidarda yozlaşma meydana geleceğini söyler. anarşist komünistlere göre, tüm kararlar toplumun tamamının katılımıyla alınmalıdır.
devamını gör...

(bkz: sisifos söyleni)
camus felsefi deneme türündeki bu kitabında yaşamın yaşamaya değip değmediğini ve intiharı kendi absurde felsefesi ile sorgular. kitaba ismini veren sisifos, yunan mitolojisinde zeus tarafından dimdik bir dağın eteğine bırakılan kaya parçasını dağın en tepesine çıkarmakla cezalandırılmıştır. kayayı her çıkardığında kaya geri düşer ve sisifos her defasında bu döngüyü devam ettirir. insanlığın hikayesi ile sisifosun hikayesi arasındaki benzerlik buradadır. insanların var olmaya mahkum edildiği bir dünyada sisifos gibi ev araba aile iş gibi anlamsız döngülerle kayayı her defasında yukarı çıkarıyoruz. mutlak bir amaç yada kazanım olmadan. zaten dünyanın kendisi ve var oluş başlı başına saçmanın kendisidir. camusa göre bunun farkında olarak yaşamak başkaldırının ta kendisidir. intihar ise kaçış demektir. tıpkı sisifosun tanrılara meydan okurcasına kaçmadan ve vazgeçmeden kayayı her seferinde yeniden dağın tepesine çıkarması gibi. kitabın genel konusu intihardır lakin camus bu kitabında intiharı savunmaz. aşağıya kitaptan ilgimi çeken bir kaç kısmı bırakıyorum.


- çelişkin bir biçimde, kendileri için bir yaşama nedeni olan ( yaşama nedeni denilen şey, aynı zamanda çok güzel bir ölme nedenidir de) düşünceler yada düşler uğrunda ölüme giden başka insanlarda görüyorum. sy 22

-gene bir gün gelir , insan otuz yaşında olduğunu görür ya da söyler. gençliğini belirtir böylece. ama, aynı anda , zamana göre yerini de belirtir. zamanın içinde yerini alır. geçmesi gerektiğini söylediği bir eğrinin belirli bir anındadır. zamanın malıdır, içinin ürpertiyle dolması üzerine , en kötü düşmanı olarak görür onu. yarını istiyordu hep, tüm benliğinin bundan kaçınması gerekirken, yarının gelmesini diliyordu. etin bu başkaldırışı, uyumsuz budur işte. sy 32

- böylece chestova dönüyorum. bir yorumcu onun ilgiye değer bir sözünü anlatır. " tek çıkar yol insan yargısı için bir çıkış yolu bulunmayan yerdedir." der. " böyle olmasa tanrıyı ne yapacaktık? kişi ancak olanaksızı elde etmek için tanrıya yönelir. olabilene gelince, insanlar yeter onu bulmaya." sy 50

-her şey tek bir şeyle değil, her şey her şeyle açıklanır. ben bir ayrım görmüyorum arada. hiç kuşkusuz, bilinci her betimleme sonunda "gerçekleştirdiği" bu düşünlerin ya da bu özlerin kusursuz örnekler olmaları istenmiyor daha. ama algılamanın her verisinde doğrudan doğruya var oldukları söyleniyor. her şeyi açıklayan tek bir düşünce yok artık, sonsuz sayıda nesneye anlam veren, sonsuz sayıda öz var. dünya kımıltısızlaşıyor, ama aydınlanıyor da. sy 59-60

-uyumsuz insan yolunun belli bir noktasında kışkırtılmıştır. tarih ne dinden yoksundur ne peygamberden, tanrısızları bile vardır. ondan sıçraması isteniyor. verebileceği tek yanıt iyi anlamadığı, bunun açık olmadığı. kişi de yalnızca iyi anlamadığını yapmak ister. ona bunun gurur günahı olduğu, belki de işin sonunda cehennemin bulunduğu söylenir, ama bu ona önemsiz görünür. suçluluğu benimsettirilmek istenir ona. o kendini suçsuz bulur. doğrusunu söylemek gerekirse, yalnız bunu duyar, çaresiz suçsuzluğunu. her şeyi bu sağlar ona. böylece kendi kendinden istediği yalnızca bildiğiyle yaşamak, elindekiyle yetinmek, araya kesin olmayan hiçbir şey sokmamaktır. hiçbir şeyin böyle olmadığı söylenir ona. ama hiç değilse bu bir kesinliktir. işi onunladır: hiçbir şeye sarılmadan yaşanıp yaşanamayacağını bilmek ister. sy 67

- kişi mutlu yaşamak için para kazanmak ister, sonra bir yaşamın tüm çabası ve en iyi yanı bu paranın kazanılmasında toplanır. mutluluk unutulmuş, araç da amaç sayılmıştır. sy 119

- bu söylen "trajik"se, kahraman bilinçli olduğu içindir. gerçekten de, her adımda başarma umuduyla desteklenseydi, neden kederli olacaktı? bu günün işçisi yaşamının tüm günlerinde aynı işlerde çalışır, bu yazgıda uyumsuzlukta bundan aşağı kalmaz. ama ancak bilinçli olduğu ender anlarda "trajik"tir. sy 139
devamını gör...

bebek olup annemin kucağında uyumak isterdim. zengin olup dünyayı da gezebilirdim.bir poşet,çatal,sürahi ya da herhangi bir şey... vizelere çalışan zavallı bir öğrenci olmayayım yeter
edit : vizelere çalışan zavallı öğrenci olmayı finallere çalışan sürüngen olmaya tercih edermişim
devamını gör...

düşünüyorum.. hiç düşünülmemesi gereken bir zamanda.her an her saniye..doğru değil biliyorum ama göğsümdeki o ağrı aynı şeyi söylemiyor.midem bulanıyor gerçekten böyle miymiş diye düşünüyorum.her saniyeyi her anı düşünüyorum.düşündükçe farklı yerlere gidiyorum.farklı zamanlarda beraber yaşıyorum.aklıma kazınmış her ayrıntıyı yeniden film ediyorum.üşüyorum ama bir yandan da yanıyorum.olanaksız bunu da biliyorum.biliyorum ama yaşayamıyorum bildiklerimi düşünemiyorum hissetiklerimi düşünüyorum.çok net gördüğüm halde görmemiş gibi yapıyorum çünkü korkuyorum.gülüyorum ama ağlıyorum.maskem dışında olan da görünüyor diye korkuyorum.sadece görüyor diye korkuyorum.düşündüğüm için korkuyorum ,korktuğum için düşünüyorum..
devamını gör...

ikinci çizim yarışmamız sonuçlandı!
oylama sonucunda yarışmayı kazanan xzen art oldu, tebrikler!

bugün itibariyle üçüncü yarışmamızın da başladığını, temanın su olduğunu, yarışmanın 23 temmuz cuma günü sonlanacağını hatırlatıp çekiliyorum.
herkese bol şans!
devamını gör...

erik truffaz - anonymous
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ünlü fransız peyniri olan camembert tüketme pratikliği ve lezzetiyle uluslararası bilinen peynirlerden biri olmuştur. peynir sıcak havalarda türkiye'deki kaşar peyniri gibi erimektedir. bu özelliğiyle peynir, salvador dali'nin ünlü tablosu belleğin azmi'nin ilham kaynağı olarak bilinmektedir.
devamını gör...

doğru tespit.
bazen dakikalarca uğraşıp açtığım başlık, açıldığı gibi kalıyor. ilgi çekmiyor demek ki.
devamını gör...

mahşerin dört atlısı gibiler

-belirsizlik
-beklemek
-sabretmek
-düşünmek
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim