barış manço şarkılarında geçen etkileyici sözler
o kada fazladır ki seç seçebilirsen
dört duvarı ören çatısını kapatıp içerden kitlemiş kapıyı
bir döşek de sana serelim buyur diyen yok
kardeşlik ve eşitlik üstüne uzun uzun nutuklar çekip
niye senin derin benden daha koyu diyen çok
kaşının altında gözün var diye silahlanıp ölüme koşarken
kalan dul ve yetim ne yer, ne içer soran yok(bkz: hemşerim memleket nire)
ellerimle büyüttüğüm
solar iken dirilttiğim
çiçeğimi kopardın sen, ellere verdin(bkz: dağlar dağlar)
gözlerimden süzülen birkaç damla anıda
senin sıcaklığın var, anlıyorsun değil mi?(bkz: anlıyorsun değil mi)
dört duvarı ören çatısını kapatıp içerden kitlemiş kapıyı
bir döşek de sana serelim buyur diyen yok
kardeşlik ve eşitlik üstüne uzun uzun nutuklar çekip
niye senin derin benden daha koyu diyen çok
kaşının altında gözün var diye silahlanıp ölüme koşarken
kalan dul ve yetim ne yer, ne içer soran yok(bkz: hemşerim memleket nire)
ellerimle büyüttüğüm
solar iken dirilttiğim
çiçeğimi kopardın sen, ellere verdin(bkz: dağlar dağlar)
gözlerimden süzülen birkaç damla anıda
senin sıcaklığın var, anlıyorsun değil mi?(bkz: anlıyorsun değil mi)
devamını gör...
16 şubat 2021 hindistan'da 40 kişinin hayatını kaybettiği otobüs kazası
ciddi anlamda din kurbanı bu insanlar.
gelişemiyorlar maalesef, özellikle alt sınıf inançlarının kurbanı olmuş bir durumda.
gelişemiyorlar maalesef, özellikle alt sınıf inançlarının kurbanı olmuş bir durumda.
devamını gör...
türk halkının yüzde 60'ı aptaldır
82 anayasası referandumu sonrası söylenmiş aziz nesin sözüdür. kenan evren anayasası %92 çoğunlukla kabul edildiği için, bu halkın %92’si aptaldır diyecektim de dilim varmadı der ayrıca.
devamını gör...
eyluling kalkışması
(bkz: salmıyor)
devamını gör...
karaman'da kendisinin mehdi olduğunu açıklayan adam
yalan söyleyen adamdır. benim gönlüm aşağıdaki dayıdan yana*.
devamını gör...
sır katibi
bir kimsenin gizli yazılarını yazan veya bütün gizli işlerini paylaştığı kişi.
devamını gör...
samsun
batı park adında izmir kordon benzeri ama ondan daha da güzel bir yapıya ve atakum sahil şeridi gibi türkiye'de eşine az rastlanılır cinsten inanılmaz bir kumsala ev sahipliği yapan güzide bir ilimiz. ayrıca kızları da çok hoştur.*
devamını gör...
ney
ney
diyor ki ney; sırlarım uzak değil yakın bir yerde, ama onu görecek göz, duyacak kulak nerede?
ney, türk musikisinin en temel meşhur nefesli sazıdır. batıda türk flütü denmiştir ney için.
kargı denilen bir çeşit budakli kamıştan yapılır. akordlarına göre çeşitli boylarda olan ney dokuz kısa boğumdan meydana gelmiştir. üzerinde 7 perde mevcuttur. bu perdeler, açkı ile delinerek elde edilir.
dış yüzeyinin sert sırçalı olması neyin sesinin arzu edilen tınıda olmasını sağlar.
ney ailesinin ve akordlarının meydana gelmesinde buselik dizisi esas kabul edilmiştir.
diapazon’un verdiği ses la (dügah) tır.
mansur’da dügah
şah ney’de buselik
davut ney’de çargah
bolahenk’te neva
süpürde’de hüseyni
müstahsen’de acem
kız ney’de gerdaniye olur. böylece meydana gelen 7 ana ney’in diapazon’daki la sesi karşılığındaki sesleride tam bir buselik dizisi oluştururlar.
ney ailesinin bir oktav ince sesini veren çeşitlerine de nısfiye adı verilir. her ney’in nısfiyesi vardır.
" a güzel sesli ney, gönüller almadasın, hoşsun, güzelsin; sıcak sıcak nefes vermedesin, soğuk havaları silip süpürmedesin. içinde ne boğum var, ne bir şey; bomboş. dertlere düşmüş, perişan olmuş, gönülden, candan derdi, elemi almada, onları da kendine döndürmedesin. herkesin, sevgilisine uygun bir resimdir, yapıyorsun; okuma yazma bilmiyorsun ama içyüzden bir ressamsın adeta. ey tüm gerçeklerin şekli, sureti, hangi perdedesin sen? neyin nağmeleri arasından bir baş göster; şekerler gibisin sen çünkü. gözün dokuz olmuş sanki; can da on kulağını sana vermiş; altı yana da üfle nağmelerini; altı yana da bildiksin, tanıdıksın sen. ey başı kesilmiş kamış, dilsiz dudaksız sırlar söyle; boğazdan tattığın soluğu, halka da bir hoşça tattır. ney'e aşk ateşi düştü; âlemi bir dumandır kapladı; çünkü sesin aşk sesi; aşk sesini duyurmadasın, ateşlisin sen. aşkınla leyla'nın mecnun'un sırlarını okşa; gönle ne tatsın sen, cana ne huzur. hâsılı soluğunda tebriz'den bir koku var; güzelliğinle, alımınla nice gönüller kapmadasın sen. (hz. mevlana)
neyin kamışını bir göl kenarından kesmişler. kamışın gövdesine yedi delik açıp onu ses verecek bir hale getirmişler. neyzen ne kadar usta olursa olsun, her üflediğinde, her değişik makamda ney kendi özlemini getirir dile. o, kesildiği göl kenarını özlemektedir. çünkü o, göl kenarı denilen bir bütünün parçasıdır. gerçek huzuru, gerçek mutluluğu, gerçek sevinci ancak o bütüne ulaştığında bulacaktır. öte yandan ney de kesildiği göl kenarının niteliklerini kendi gövdesinde ve ruhunda taşır. tıpkı cenabı hakk'ın çamurdan yaratıp gövdesinde yedi delik açtıktan sonra can nefesini üflediği hazreti âdem gibi. allah, hazreti âdem'in burnuna yaşam nefesini verirken kendi ruhundan bir parçayı da onun canına katmıştır.(ahmet ümit)
can bir şaraptır, insan onun destisi;
beden bir ney gibidir, kan o neyin sesi.
hayyam, bilir misin nedir bu ölümlü varlık:
hayal fenerinde bir ışık pırıltısı. (ömer hayyam)
ney sesi huzurun sesidir
diyor ki ney; sırlarım uzak değil yakın bir yerde, ama onu görecek göz, duyacak kulak nerede?
ney, türk musikisinin en temel meşhur nefesli sazıdır. batıda türk flütü denmiştir ney için.
kargı denilen bir çeşit budakli kamıştan yapılır. akordlarına göre çeşitli boylarda olan ney dokuz kısa boğumdan meydana gelmiştir. üzerinde 7 perde mevcuttur. bu perdeler, açkı ile delinerek elde edilir.
dış yüzeyinin sert sırçalı olması neyin sesinin arzu edilen tınıda olmasını sağlar.
ney ailesinin ve akordlarının meydana gelmesinde buselik dizisi esas kabul edilmiştir.
diapazon’un verdiği ses la (dügah) tır.
mansur’da dügah
şah ney’de buselik
davut ney’de çargah
bolahenk’te neva
süpürde’de hüseyni
müstahsen’de acem
kız ney’de gerdaniye olur. böylece meydana gelen 7 ana ney’in diapazon’daki la sesi karşılığındaki sesleride tam bir buselik dizisi oluştururlar.
ney ailesinin bir oktav ince sesini veren çeşitlerine de nısfiye adı verilir. her ney’in nısfiyesi vardır.
" a güzel sesli ney, gönüller almadasın, hoşsun, güzelsin; sıcak sıcak nefes vermedesin, soğuk havaları silip süpürmedesin. içinde ne boğum var, ne bir şey; bomboş. dertlere düşmüş, perişan olmuş, gönülden, candan derdi, elemi almada, onları da kendine döndürmedesin. herkesin, sevgilisine uygun bir resimdir, yapıyorsun; okuma yazma bilmiyorsun ama içyüzden bir ressamsın adeta. ey tüm gerçeklerin şekli, sureti, hangi perdedesin sen? neyin nağmeleri arasından bir baş göster; şekerler gibisin sen çünkü. gözün dokuz olmuş sanki; can da on kulağını sana vermiş; altı yana da üfle nağmelerini; altı yana da bildiksin, tanıdıksın sen. ey başı kesilmiş kamış, dilsiz dudaksız sırlar söyle; boğazdan tattığın soluğu, halka da bir hoşça tattır. ney'e aşk ateşi düştü; âlemi bir dumandır kapladı; çünkü sesin aşk sesi; aşk sesini duyurmadasın, ateşlisin sen. aşkınla leyla'nın mecnun'un sırlarını okşa; gönle ne tatsın sen, cana ne huzur. hâsılı soluğunda tebriz'den bir koku var; güzelliğinle, alımınla nice gönüller kapmadasın sen. (hz. mevlana)
neyin kamışını bir göl kenarından kesmişler. kamışın gövdesine yedi delik açıp onu ses verecek bir hale getirmişler. neyzen ne kadar usta olursa olsun, her üflediğinde, her değişik makamda ney kendi özlemini getirir dile. o, kesildiği göl kenarını özlemektedir. çünkü o, göl kenarı denilen bir bütünün parçasıdır. gerçek huzuru, gerçek mutluluğu, gerçek sevinci ancak o bütüne ulaştığında bulacaktır. öte yandan ney de kesildiği göl kenarının niteliklerini kendi gövdesinde ve ruhunda taşır. tıpkı cenabı hakk'ın çamurdan yaratıp gövdesinde yedi delik açtıktan sonra can nefesini üflediği hazreti âdem gibi. allah, hazreti âdem'in burnuna yaşam nefesini verirken kendi ruhundan bir parçayı da onun canına katmıştır.(ahmet ümit)
can bir şaraptır, insan onun destisi;
beden bir ney gibidir, kan o neyin sesi.
hayyam, bilir misin nedir bu ölümlü varlık:
hayal fenerinde bir ışık pırıltısı. (ömer hayyam)
ney sesi huzurun sesidir
devamını gör...
hala koronovirüse yakalanmamış insan
ben halâ koronovirüse yakalanmadım, yakalananı da görmedim.*
devamını gör...
erdoğan değil intihar eden vatandaşlar suçludur
intihar, gerekçesi ne olursa olsun ruhen sağlıklı olmayan kişilerin yaptığı, girişiminde bulunduğu bir eylemdir. kumar oynamak, batmak filan hikaye. gösterilen herhangi bir sebep bu hastalığın var olduğu yadsıyamaz. hasta biri suçlanamaz da.
ayrıca allah kuran kitap bilen müslümanların en iyilerinden olarak gören bu tip insanlar bilmezler mi ölünün ardından kötü konuşulmaz ve bu kişilerden en az biri bunlardan hiçbiri yapmıyorsa girdiği kul hakkını hiç mi düşünmez?
hayreti mucip!
ayrıca allah kuran kitap bilen müslümanların en iyilerinden olarak gören bu tip insanlar bilmezler mi ölünün ardından kötü konuşulmaz ve bu kişilerden en az biri bunlardan hiçbiri yapmıyorsa girdiği kul hakkını hiç mi düşünmez?
hayreti mucip!
devamını gör...
renklerin yazarlar için anlamı
bana göre mavi güzel olan her şeyi temsil eder. umudun, özgürlüğün ve sonsuzluğun rengidir. hâlâ gökyüzünü ve denizi izlerken mutlu hissediyorsanız umudunuz bitmemiş demektir.
mavi tedavi edicidir.
mavi tedavi edicidir.
devamını gör...
sevginin anlaşıldığı o küçük an
bir ömre bedel olsa gerek.
sanki tüm kara bulutların çekilip yerini gökkuşaği gibi bir doğa olayına bırakması gibi..
ya da pasparlak altından güneş ışığının yüzüme geldiğinde hissettiğim rahatlama gibi..
dude ondan başkasına bakmak istmezsin.
gönül bağı mı kalp bağı mı ne o kuruldu işte vay be..
sanki tüm kara bulutların çekilip yerini gökkuşaği gibi bir doğa olayına bırakması gibi..
ya da pasparlak altından güneş ışığının yüzüme geldiğinde hissettiğim rahatlama gibi..
dude ondan başkasına bakmak istmezsin.
gönül bağı mı kalp bağı mı ne o kuruldu işte vay be..
devamını gör...
kırıcı olmaktan korkmak
bu özelliğiyle sürekli suistimale uğrayan kişidir. doğal seçilimle de ilk yok olacak kişiler arasındadır. 21.yy da kırıcı olmamak ne demektir?
devamını gör...
evrimsel psikoloji
psikolojide kuramsal bir yaklaşım, insan bilişini modern evrimsel bir bakışla ele alan bilim.
psikolojinin evrimsel bir perspektifle yapılabileceğini (ve hatta yapılacağını) öngören ilk isim elbette charles darwin'den başkası değildir. 1859 yılında yayımlamış olduğu ünlü eseri türlerin kökeni'nde doğrudan psikoloji biliminin uzak gelecekte evrim üzerine inşa edileceğini yazmıştır.
öngördüğü üzere bu eserin yayımlanmasından yaklaşık yüz yıl sonra donald symons, john tooby ve leda cosmides psikolojiyi evrimsel perspektifle birleştiren ilk modern psikologlar olmuşlardır. o günden bugüne ise evrimsel psikoloji bir çok araştırmacıyı kendine çeken (ne mutlu ki ben de onlardan biriyim), süregelen tartışmalarla zenginleşerek gitgide büyüyen bir alan haline gelmiştir.
en basit haliyle evrimsel psikoloji; insan zihninin, aynı sahip olduğumuz diğer organlarımız gibi, evrimsel seçilim baskıları altında şekillenmiş olduğu savı üzerine kuruludur. buradan hareketle, insan türünün, atasal geçmişteki adaptif problemleri çözmek için özel olarak gelişmiş birtakım psikolojik adaptasyonlara sahip olduğu düşünülmektedir.
daha ayrıntılı bilgi için editörlüğünü barkow, cosmides ve tooby'nin (1992) yaptığı "the adapted mind: evolutionary psychology and the generation of culture" isimli kitabı öneririm.
evrimsel psikolojide kullanılan bir deneysel paradigma için (bkz: wason seçim görevi)
edit:
alttaki yazar pek bilinen "reductio ad absurdum" hilesine başvurduğundan ona ithafen editleme gereği duyuyorum.
evrimsel psikolojiyle ilgili birçok eleştiri mevcuttur, ancak bunun bir pseudoscience olması kesinlikle bunlardan biri değildir. stephen jay gould, jerry fodor, richard lewontin gibi birçok değerli isim oldukça yerinde eleştiriler yapmış, özellikle adaptasyonist ajandayı yerden yere vurmuşlardır. ancak böylesine güçlü itirazlarla yola çıkan bilim insanlarının hiçbiri insan bilişinin evrimsel süreçler sonucunda şekillenmediğini iddia etmemişlerdir. aksine, bu konuda eleştiri yönelttikleri diğer araştırmacılarla hemfikirdirler.
esasen yukarıda önerdiğim kaynakta örnekleri mevcut fakat dileyen herkesle evrimsel psikoloji ile ilgili birçok deneysel çalışma paylaşabilirim. bunların arasında çok güçlü bir şekilde çalıştığı istikrarlı bir şekilde gösterilen birçok paradigma da mevcuttur. türkçe kaynak okumak isterseniz cogito'nun darwin özel sayısında (60-61. sayı) yer alan mehmet elgin'in tam da bu tartışma üzerine yazdığı "'insan nedir?' sorusu evrim teorisi çerçevesinde işlenebilir mi?" adlı makalesini öneririm.
biliyorum burası bir bilim platformu değil ama rica ederim bir eleştiri yöneltirken üç satır bir şeyler okuyun. bakın ben evrimsel psikoloji çalışıyorum (bu arada tamamen deneysel metodoloji ile çalışıyorum) ancak yanlış anlaşılmasını istemem. bu gerçek benim bu tartışmayı bir savaşa dönüştürüp taraf seçmek gibi bir ahmaklık yapmama sebep olamaz. her zaman kendi çalışma yöntemimi sorgulayıp ona yöneltilen eleştirileri büyük bir heves ve keyifle okurum. size tavsiyem de eleştiri yaparken eleştirdiğiniz şeyin en azından ortalama düzeyde bir bilgisine sahip olmanızdır.
psikolojinin evrimsel bir perspektifle yapılabileceğini (ve hatta yapılacağını) öngören ilk isim elbette charles darwin'den başkası değildir. 1859 yılında yayımlamış olduğu ünlü eseri türlerin kökeni'nde doğrudan psikoloji biliminin uzak gelecekte evrim üzerine inşa edileceğini yazmıştır.
öngördüğü üzere bu eserin yayımlanmasından yaklaşık yüz yıl sonra donald symons, john tooby ve leda cosmides psikolojiyi evrimsel perspektifle birleştiren ilk modern psikologlar olmuşlardır. o günden bugüne ise evrimsel psikoloji bir çok araştırmacıyı kendine çeken (ne mutlu ki ben de onlardan biriyim), süregelen tartışmalarla zenginleşerek gitgide büyüyen bir alan haline gelmiştir.
en basit haliyle evrimsel psikoloji; insan zihninin, aynı sahip olduğumuz diğer organlarımız gibi, evrimsel seçilim baskıları altında şekillenmiş olduğu savı üzerine kuruludur. buradan hareketle, insan türünün, atasal geçmişteki adaptif problemleri çözmek için özel olarak gelişmiş birtakım psikolojik adaptasyonlara sahip olduğu düşünülmektedir.
daha ayrıntılı bilgi için editörlüğünü barkow, cosmides ve tooby'nin (1992) yaptığı "the adapted mind: evolutionary psychology and the generation of culture" isimli kitabı öneririm.
evrimsel psikolojide kullanılan bir deneysel paradigma için (bkz: wason seçim görevi)
edit:
alttaki yazar pek bilinen "reductio ad absurdum" hilesine başvurduğundan ona ithafen editleme gereği duyuyorum.
evrimsel psikolojiyle ilgili birçok eleştiri mevcuttur, ancak bunun bir pseudoscience olması kesinlikle bunlardan biri değildir. stephen jay gould, jerry fodor, richard lewontin gibi birçok değerli isim oldukça yerinde eleştiriler yapmış, özellikle adaptasyonist ajandayı yerden yere vurmuşlardır. ancak böylesine güçlü itirazlarla yola çıkan bilim insanlarının hiçbiri insan bilişinin evrimsel süreçler sonucunda şekillenmediğini iddia etmemişlerdir. aksine, bu konuda eleştiri yönelttikleri diğer araştırmacılarla hemfikirdirler.
esasen yukarıda önerdiğim kaynakta örnekleri mevcut fakat dileyen herkesle evrimsel psikoloji ile ilgili birçok deneysel çalışma paylaşabilirim. bunların arasında çok güçlü bir şekilde çalıştığı istikrarlı bir şekilde gösterilen birçok paradigma da mevcuttur. türkçe kaynak okumak isterseniz cogito'nun darwin özel sayısında (60-61. sayı) yer alan mehmet elgin'in tam da bu tartışma üzerine yazdığı "'insan nedir?' sorusu evrim teorisi çerçevesinde işlenebilir mi?" adlı makalesini öneririm.
biliyorum burası bir bilim platformu değil ama rica ederim bir eleştiri yöneltirken üç satır bir şeyler okuyun. bakın ben evrimsel psikoloji çalışıyorum (bu arada tamamen deneysel metodoloji ile çalışıyorum) ancak yanlış anlaşılmasını istemem. bu gerçek benim bu tartışmayı bir savaşa dönüştürüp taraf seçmek gibi bir ahmaklık yapmama sebep olamaz. her zaman kendi çalışma yöntemimi sorgulayıp ona yöneltilen eleştirileri büyük bir heves ve keyifle okurum. size tavsiyem de eleştiri yaparken eleştirdiğiniz şeyin en azından ortalama düzeyde bir bilgisine sahip olmanızdır.
devamını gör...
filozofların en sevilen sözleri
devamını gör...
istanbul sözleşmesi'nden çekilmemizi onaylayan yüzde yirmi altılık kesim
metropoll araştırma şirketinin anketine göre türkiye'nin istanbul sözleşmesinden çekilmesini %26'lık kesim onaylıyor. onaylamayanlar arasında %81 oran ile saadet partililer de var.
kaynak
bir kadın öldürülürse kucağında ufacık bebeğiyle ya da çocuğunun gözleri önünde sorumlusu sizsiniz.
bir kadın öldürülürse, kendisini üç beş kuruşa elin adamlarını satan kocasının ellerinde sorumlusu sizsiniz.
bir kadın öldürülürse yolda yürürken, evine girerken henüz hayalleri bile büyümemiş iken, sorumlusu sizsiniz.
bir kız çocuğu evlendirilirse oyuncakları kendisine küçülmeden sorumlusu sizsiniz.
öldürülen her bir kadının sorumlusu sizsiniz yine sizsiniz!
hepinizin elleri kanlı hepiniz katilsiniz!
kaynak
bir kadın öldürülürse kucağında ufacık bebeğiyle ya da çocuğunun gözleri önünde sorumlusu sizsiniz.
bir kadın öldürülürse, kendisini üç beş kuruşa elin adamlarını satan kocasının ellerinde sorumlusu sizsiniz.
bir kadın öldürülürse yolda yürürken, evine girerken henüz hayalleri bile büyümemiş iken, sorumlusu sizsiniz.
bir kız çocuğu evlendirilirse oyuncakları kendisine küçülmeden sorumlusu sizsiniz.
öldürülen her bir kadının sorumlusu sizsiniz yine sizsiniz!
hepinizin elleri kanlı hepiniz katilsiniz!
devamını gör...
ağrı'da altın ve gümüş rezervleri tespit edilmesi
dikkat ettiyseniz bu sene iyi rezerv yapti, ekonomi kotuye gittikce yakinda elmas rezervi de buluruz, petrol rezervi de.
sanayi ve teknoloji bakanı mustafa varank, ağrı mollakara'da koza altın tarafından piyasa değeri 1,2 milyar dolar olan 20 ton altın, 2,8 milyon dolar olan 3,5 ton gümüş rezervi tespit edildiğini açıkladı.
haber
sanayi ve teknoloji bakanı mustafa varank, ağrı mollakara'da koza altın tarafından piyasa değeri 1,2 milyar dolar olan 20 ton altın, 2,8 milyon dolar olan 3,5 ton gümüş rezervi tespit edildiğini açıkladı.
haber
devamını gör...
(tematik)
zekai tunca
aysuns isimli yazar arkadaşımızın ukdesi.
zekai tunca, (d. 1944, ankara). türk sanat müziği sanatçısı.
zekai tunca, (d. 1944, ankara). türk sanat müziği sanatçısı.
devamını gör...
frida kahlo
dünyanın en güzel kadınlarından biridir. güzel, çünkü üretken, çünkü aşık, çünkü hüzünlü. yaşadığı tüm ruhsal ve bedensel acılarına, travmalarına, düzinelerce ameliyat geçirmesine, aylarca yatağa mahkum olmasına, yerle bir olan hayallerine rağmen direnmiş var olmaya çalışmış bir kadın. hayatındaki tüm olumsuzlukları hiçe sayıp iç huzurun gücünü gösteren bir başyapıttır. acının güzelleştirdiği kadın.
devamını gör...
