itiraf ediyorum..
matematik ile arama mesafeyi koyan matematik öğretmeni handan hoca arabanın lastiklerini ben bıçakladım.

şöyle ki;
ruhsuz kadın şuan hayatta mısın yoksa emekliliğin keyfini mi çıkarıyorsun bilmiyorum ve daha kaç kişiyi matematikten soğuttun bilmiyorum, aradan tam 23 yıl geçti ama hala seni hatırlıyorum ve unutmayacağım.

sorduğun soruya cevap vermediğim için ( ki cevabını biliyordum sadece utanmıştım ) kafama kitapla vurup beni dersten kovmuştun. kantine gidip çaktırmadan aldığım bıçak ile o minik kırmızı arabanın tüm lastiklerini ben bıçakladım.

kapıdaki kulübede oturan hizmetli yakup abi gördü ama adama ne çektirdiysen artık görmemezlikten geldi. hiç pişman olmadım bugüne kadar ama senin yüzünden matematiğe karşı belli bir yaşa kadar hep önyargılıydım.

bunları okuma ihtimalin yok ama belki bir öğretmen okursa yaptıkları davranışların bir insan üzerinde seneler sonra bile nasıl etki bıraktığını görsün istedim yada sadece itiraf edip biraz rahatlamak istedim.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kimsenin atatürk'e ilah muamelesi yaptığı, ona ibadet ettiği falan yok. şuurunu o kadar yitirmiş olan kişi zaten gazi'yi anlamamıştır. paşa hayattayken kendisi böyle taleplerde bulunmamış, muhtaç olduğunuz kudret damarlarınızdaki asil kandadır diyerek kurtarıcı beklemeyin çare sizsiniz kendinize inanın mesajı vermiş, bir gün sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin diyerek de yolumuzu çizmiştir. ulu önder'e tanrı muamelesi yapan insan varsa bile toplasan bir elin parmaklarını geçmez.
türk'ün atası, ülkenin kurucusu olan olan başbuğ'un fotoğraf ve heykellerinin olması da gayet doğaldır.

başlık altında bu fotoğraf ve heykel meselesine gönderme yapan arkadaşın -ülkenin en kalabalık şehri olması sebebiyle- istanbul'da yaşadığını umarak, sahil yolundan bi eminönü - halkalı seyahati yapmasını tavsiye ediyorum. 3-5 metrede bir bulunan her sokak lambası direğinde erdoğan'ın çarşaf çarşaf posterleri mevcuttur. ayrıca bilbordlarda yan yana zibilyon fotoğrafı asılması da çok sık karşılaşılan bir durumdur. -yanlış hatırlamıyorsam- cevizlibağ'da 4-5 katlı binanın yan duvarı dev bir posteriyle kaplıdır. bunlar aklıma sadece şuan gelenlerdir. bakkal kadar dükkan açsa market kadar posteri asılır her yere, yapılan işin bilmem kaç katı maliyeti umursanmadan bakın biz yaptık ha diye puntolarla yazılır. (parti gözetmeksizin tüm belediyelerde olan bir saçmalıktır bu aslında. ama madem fotoğrafı 30-40 kişi görünce sorun oluyor, o fotoğrafsa bu kartpostal mı bu da fotoğraf. yol yapanın fotoğrafı asılıyorsa ülke kuranın pekala asılır.)

bir diğer konu atatürk'e ilah diyen adam çıkmışsa, erdoğan'a da peygamber diyenler çıktı. kimi erdoğan'ı karısıyla yakalasa kızmayacağını söyledi, kimi erdoğan istese kocasını düşünmeden gideceğini. kimileri oturma organına kıl bile oldu:) bunlara da lafınız var mı sevgili yazar yoksa kafayı kuma gömmeye devam mı? belki de bunlar vahim durumlar değildir ne dersin ;)
devamını gör...

bazı yazarlar eşittir. bazıları bazılarından daha eşittir. hem bazı yazarlar bazen yazarlar. bazı yazarlar bazen saçmalar, bazı yazarlar hep hep hep saçmalarlar. saçmalar saçılıyor, revolversız ittihatçı, beggin' beggin' youuuuu.
devamını gör...

hamilelik. abi düşünsene içinde organlarının hemen yamacında yeni bir canlı oluşuyor, büyüyor. senden bir parça resmen, istediğin şekli vereceğin bir canlı. resmen bir mucize.
devamını gör...

alexandre dumas'nın monte kristo kontu kitabından uyarlandığını düşündüğüm, türk dizi tarihinin belki de en iyi dizileri arasında girmiş olan, ay yapım'ın yapımcılığını üstlendiği, uluç bayraktar'ın yönettiği mükemmel dizi. 2009 eylül ayında sanırım ilk kez yayınlanmıştı. o dönemde beni her hafta ekran başına kitlemişti. öyle ki (sanırım pazartesi günleri yayınlanıyordu) yayınlandığı günlerde eve misafir falan çağırılmaz, arkadaşlar dışarı çağırırsa gidilmez pür dikkat izlenirdi. sonrasında 2 kez daha baştan sona bitirdim. intikam üzerine yapılan filmleri, dizileri, kitapları çok severim. örneğin kill bill mükemmel bir intikam filmiydi, keza old boy (ihtiyar delikanlı) da yine en beğendiğim intikam hikayelerinden biri. tıpkı onlar gibi ezel'de de o intikam duygusu ve düşüncesi gerçekten çok çok iyi işlenmiş.
dizinin iki ayrı dönemi konu etmesi ve anlatması da gerçekten takdire şayan. hem şimdiki zaman ezel (ömer) eyşan, cengiz ve ali'nin ve aynı zamanda dayıo'nın ve kenan birkan'ın şimdiki hallerinin olduğu zaman yani, hem de dayı ve kenan birkan'ın istanbul'a yeni geldikleri kabadayılığa adım attıkları zaman mükemmel işlenmiş. ikinci bahsettiğim bölümde görüntü yönetmenini kutlamak lazım ki o dönemi her şeyiyle çok iyi anlatmış bize.
dizide dayı'lı sahneler hem eski dönem hem de şimdiki zaman gerçekten aforizmalarla dolu. dizi yayınlandığı 2009'dan bu yana hala ramiz dayı'nın o aforizmaları dillere pelesenk olmuş durumda.
bir paragraf da eyşan'a açmak lazım. cansu dere'nin canlandırdığı eyşan karakteri özellikle bizim dönem için bir fenomen oldu. tabi ki bunda cansu dere'nin mükemmel oyunculuğunun çok ön planda olması en önemli etken. ancak o eyşan yok mu o eyşan. bizim nesili bitirdi. kadınlardan nefret etmemize yol açtı. (ironi tabi ki) güven problemi yaşamamıza yol açtı.
velhasılı kelam ezel türk dizi tarihindeki yerini almış durumda. hala izlememiş genç arkadaşlarım varsa mutlaka izlesinler.
devamını gör...

mona lisa ve kaplumbağa terbiyecisi.
devamını gör...

valla tek kelime fransızca bilmiyorum ama bazı şarkıları dinlemenin beni duygulandırdığı da bir gerçek. kelimeleri anlamasam da duygular ortak.

devamını gör...

devamını gör...

fatih murat arsal’ın zoraki gelin serisi 3 de aydan ve salih’in aşkını konu alan kitabı.


gençlik ateşinde kalbini yakan bir kadın... ateşin korundan korkan silik bir âşık... korun içine yüreğini koyan kiralık bir koca...
devamını gör...

1. haşlanmış patatesli omlet, yanına beyaz peynir, zeytin, domates, salatalık ve yeşillikler.
2. yulaf ezmesi, süt, muz, hurma ile yapılan yulaf lapası.
3. tam buğday unlu krep (süt, tam buğday unu, yumurta, sıvıyağ, tuz koy karıştır), yanına beyaz peynir, zeytin, domates, salatalık ve yeşillikler.*
diyetisyenimin verdiği sahur programı bu şekilde. bence gayet sağlıklı ve doyurucu, o yüzden fikir olması açısından buraya da yazdım.*
devamını gör...

kıçıyla bile gol atabilen forvet. beklentiyi yükseltti durduk yere şimdi.
devamını gör...

insansız adalet olmaz
adaletsiz insan olur mu?
olur, olmaz olur mu!
ama, olmaz olsun

özdemir asaf(adalet şiiri)
devamını gör...

sayfanın en alt tarafında bir link var, "puan tablosu" yani aylık puan tablosu

insanları yarıştırmak için, ilk bilmem neye girmek için hırs yaptıran her şey acilen ya kaldırılmalı ya da bambaşka bir formata sokulmalı.

yarış mı olacak? adını açık açık yarış olan bir başka yol bulun, orada yarışsın insanlar. ama bu mantıkla gidildiği müddetçe çalıntı, eş dost favı, popüler olma çabalarının önüne geçilmez.

gerçi geçen ay benim bile 7. olduğum bir puan tablosu bu, ne kadar ciddiye almak lazım o da apayrı bir konu.
devamını gör...

''hayatında olup biten şeylerin, dilediğin şekilde olmasını isteme. nasıl oluyorlarsa, öyle olmalarını iste. böylece her zaman mutlu olursun.''
-epiktetos.
devamını gör...

buradan izleyebilirsiniz
istanbul'da dün yaşanan bir başka sevişme vakası daha sosyal medyada gündem olmuş.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

türkiye feminisliğiyse yokum. zira türkiyede erkekler ölsün yaşasın kadınlar, saçlarımı kestim kıllarımı almayıp paylaştım güçlü kadın oldum diye tanımlanır

normalde de diilim. bu entry'i neden yazdım bilmiyom. hadi bay
devamını gör...

şu başlığa bir gün olsun yazacak birşey bulamadım.
devamını gör...

günaydın sözlük, günaydın diğerleri.

aldanma çocuksu mahzun yüzüne, çok fena bu zilli, mama yedi, diğer kedilere rahat vermedi, çorbalardan mercimek var, çay biraz sonra, bahçelerde börülce.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

doğuştan gelen bir özellik. nasıl insanların ten rengi eleştiri konusu değilse, bu da değil. sonradan tercih edildiğini varsayalım. öyle bile olsa hiç kimseyi ilgilendirmez. bu insanlara yapılanlar yeter artık gerçekten! din konusuna gelince, herkes aynı inanca sahip değil. kimse kimseyi inanciyla degerlendiremez. ayrıca var mı dinin tüm gereklerini yerine getirebilen, hiç günah işlemediğiden emin olan?
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim