iyi birer şirin olduğumuzdandır, nina simone'lı muhteşem playlisti dinleme şansına erişebilmemiz.
anlık olarak l just wanna be a woman ile zevkten uçmamıza sebep olan yayındır....
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

27-30 arası yıllarım yaşıyor olursam bana güzel günler vadediyorsunuzdur umarım.
devamını gör...

geometri bilmeyen giremez

aklını kullanmayan atatürk’ü anlayamaz. o ve onun gibi liderler içinde bulunduğu toplumun mertebesinin çok üzerinde makamlara ulaşmış, mezarları ariflerin gönlü olmuş kişilerdir. fikirleri ölmez. toprağa ekilince ağaç olan tohumlar gibidir onların ölümleri. onlar öldükten sonra ölene kadar yaptıklarının sayılamayacak kadar fazlasını yaparlar. laf olsun diye değildir “ölmedi yaşıyor” haykırışları. gandhi’nin dediği gibi “bir ruh yücelirse, tüm dünyayı yüceltir.”

atatürk bıraktığı her izle kendinden sonraki tüm nesilleri de dahil ederek bir toplumu en yüksek makama yüceltecek usulün temellerini atmış, bütün bir anadoluyu insanlığı yüceltecek bilgi ve birikimi kullanmayı öğreneceği bir üniversiteye çevirmiştir. “en hakiki mürşit ilimdir.”

şimdi biz o üniversiteden adı insan, mesleği insan, makamı insan hakiki mürşitler mezun etmeye çalışıyoruz. azaldıkça çoğalıyor, tüm inançsızlık ithamlarına rağmen inancın ve varlığın mertebelerinde beraberimizde bütün bir ulusu taşıyoruz.

istesenizde, istemesinizde yolcu yolun kulluğuna tâbi.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sözlükte yapılabilecek hobilerin başında gelir. bakarsınız yazarın hesabına karma puanından yola çıkarak henüz onu takip eden yazarları göremediğini anlarsınız. heyecanlandırmak adına o takip et butonuna basar ve o takipçileri gör butonunu aktif etmeden takibi bırakırsınız. *
devamını gör...

türkiye'de yaşamak
devamını gör...

sektörün içinden haberi yok olaydan. bravo hanımefendi tamam en muhalif sensin. bi bir şey bilmiyoruz. sessizliğin sesisin. getirin oradan halk tv’yi nihal hanım şov yapacak

tam bir mor saçlı solcu kız sesli kedi boku sigara karışımı kokulu 'sen beni taciz mi ediyosun' diye arkadaşlarıyla haksız yere erkek dövecek tip. tanrı karşılaştırmasın böyleleriyle ne ödül töreninde ne sokakta ne otobüste
devamını gör...

anladım. *
devamını gör...

"siyah bir ışık görüyorum"
-victor hugo
devamını gör...

eurovision'da 3. olan şebnem paker şarkısıdır. dinlemesi gayet zevklidir. şarkıyı her dinlediğimde arkada anırma lan denildiğini* duyuyor ve her seferinde gülüyorum*
sözleri;

hiç
geçmiyor günler sensiz
geceler yine kimsesiz
ah
sevdiğim ner'desin, kimdesin?
sana sormaya varmıyor dilim, dinle
"deli aşkının sonu var mıdır?" diye sormadan severim seni
acı dinmeden, gece bitmeden, yola düşmeden bulurum seni
"bana yâr mıdır, adı var mıdır?" diye sormadan bilirim seni
göze girmeden, dile gelmeden, yüze gülmeden severim seni
ah
sevdiğim ner'desin, kimdesin?
sana sormaya varmıyor dilim, dinle
"deli aşkının sonu var mıdır?" diye sormadan severim seni
acı dinmeden, gece bitmeden, yola düşmeden bulurum seni
"bana yâr mıdır, adı var mıdır?" diye sormadan

devamını gör...

en tatlı olan anı bende kalsın ama sözlükte kendi kendini tatlı bulan erkeğin o an tatlı olma ihtimali sıfır.
devamını gör...

80'liler ve 90'lıları kapsayan nesildir. ancak gelmiş geçmiş en iyi nesil 90'lılardır. 80'liler biraz arada kalmış ama iyileri baya iyi, 2000'lileri zaten söylemeye gerek yok. * türkiye'yi saymazsak, dünya üzerinde en iyi yaşayan ve başarılı nesil 90'lılar gözlemlerime göre.
devamını gör...

kendi adıma, günlerdir verdiği mücadele için kocaman teşekkür ettiğim, orman yangıları ile alakalı yayınlarını yakından takip ettiğim komedyen.

ek olarak, yayınlarda, yapılan ihmalkarlıklar için çok şey söylemek istiyor da, mecbur tutuyor dilini.
devamını gör...

bilmiyorum bu durum sadece bende mi oluyor ?
bünyem yüksek doz kafeine garip bir tepki veriyor, baş ağrısı,halsizlik hissi,t,titreme ile görülen terleme,gözlerde kızarıklık,nefes darlığı,mide bulantısı,hüzün,depresif ruh hali,pişmanlıkları düşünmek,huzursuzluk,boyunda kasıntı.
içmiyorum lan bundan sonra kahve falan
devamını gör...

ben buraya neden çıktım? niçin çıktım? nasıl çıktım? bunu izaha gerek yok. gördünüz, yürüdüm çıktım! ama, çıkmamış da olabilirim. çıkmışsam çıkmışımdır, çıkmamışsam çıkmamışımdır. görünen köy... uzakta değildir. buraya çıktık da sonradan çıkmadık mı dedik? bunlar bi takım uydurma laflardır... sahi ya ben buraya neden çıktım? kim çıkardı lan beni buraya!

bu arada; oylarınız damlaya damlaya.. dağdan kestim kereste.
devamını gör...

böyle bir hediye aldım çünkü. ayrıca çok doğru. *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: over the hedge)

kış uykusuna yatan ayının yiyeceklerini çalan tilki, tilkiye yiyeceklerini geri getirmesi için dolunaya kadar* mühlet veren ayı, aynı tilkinin ayının yiyeceklerini yerine koyabilmek için orman halkını kandırması, ormanın yarısının insanlar tarafından yok edilip ev yapılması... güzel film ama izleyin.
devamını gör...

mevzunun ciddi anlamda uzadığını düşünüyorum. bakın adım adım gidelim;

ortada bir intihal var. şık bir durum değil. sonrasında gelen bir uyarı var lakin anladığımız kadarı ile bu uyarıya kulak tıkanıyor. keşke tıkanmasa ama tıkanıyor. benzer durumlar, okuduklarımızdan anladığımız kadarı ile daha önce de yaşanmış. zurnanın zırt dediği yerde burası oluyor zannımca. fikri emek sarf edilerek hazırlanmış bir metnin başkası tarafından alıntı kurallarına uyulmadan paylaşılması doğal olarak bu konularda hassas olan yazar arkadaşımızı kızdırıyor ve olumlu geri dönüş alamaması sonrasında durumu umuma arz ediyor. bunu yaparken de kelimelerini seçmeye çalışıyor lakin mevzu hassas bir mevzu olduğu için ne kadar özen göstermiş olursa olsun konu karmaşıklaşıyor. çünkü işin içine sözlük içi ilişkiler, gruplaşmalar, yazarların irtibat halinde olduğu diğer insanlar giriyor. böylece iki grup oluşuyor ve söz konusu sıkıntının içeriğine bakılmadan vaziyet alınıyor. meselenin özü es geçiliyor. sevdiğiniz yazarlar hata yapabilir arkadaşlar. beğeni yağmuruna tuttuğunuz yazarlar hata yapabilir. insan hatalardan müteşekkil bir yaşam formu. sizin bir insanı koyduğunuz yer dünyanın en yüksek rakımlı tepesi olabilir, lakin onun hatalarını görmesine yardımcı olmadığınızda onu tepeden yuvarlayan bizatihi siz oluyorsunuz.

adı geçen yazar arkadaşımızın pek çok tanımını bende keyifle okudum. yeri geldi beğeni bıraktım. sözlüğe kendince bir hava kattı. ama sizler fark etmeden insanların omuzlarına çok fazla yük yüklüyorsunuz. özellikle genç arkadaşlarımızın sırtını sıvazladığınız kadar yaptıkları hataları onlara söylemiş olsanız bu tarz bir mevzu ortaya çıkmayacak. ama birbirinizi şişirmekle ve birbirinize övgüler düzmekle o kadar meşgulsünüz ki, gözünüzün önünde cereyan eden hataları görmüyorsunuz ya da görmezden geliyorsunuz. sonrasında bunu gören biri çıkıyor ve haklı olarak olaya müdahil oluyor.

evvela herkesin şu konuda hem fikir olması lazım; gerçekleşen durum kabul edilebilir bir durum değildir. yazar arkadaşlarımızdan bağımsız olarak olaya bakmak zorundasınız. başka bir insanın düşünceleri ve deneyimleri ile oluşturduğu, kendi üslubu, bilgisi ve görgüsü ile şekil verdiği fikri bir metni kendinizinmiş gibi paylaşamazsınız. bunun lamı cimi yoktur.

şimdi işin bu boyutunu bir kenara koyalım. ilgili yazar arkadaş özelinde yapılan genel eleştirinin yukarıda yazdığım sebeplerden ötürü kişiselleştirilmesi kaçınılmaz oldu lakin bu işe nokta koymak çok basit. bu değerli kardeşimiz çıkar, eğmeden bükmeden meramını anlatır, gerekli özrü diler ve buradaki insanların hoşgörüsüne sığınır, mevzu kapanır gider. zaten burada hiç kimse birilerinin linç edilmesini istemez, linç edilmesine de izin vermez. bu davranış ilk gün yapılsa yine mevzu kapanır giderdi. açıkçası böyle mevzularda insanların birbirleri ile laf yarışına girmesine, laf salatası yapıp bizlere geçin salata bardan açık büfe doya doya yiyin demesine gerek yok. çoğumuz bu mevzularda doygunluğa erişmiş insanlarız. sözlük ortamlarında defalarca benzer şeyler yaşandı/yaşanıyor. bu değerli genç arkadaşımızın yanında olan, onunla sohbeti olan arkadaşlar kendisini telkin yoluyla özür dileme noktasına getirse, inanın ona en büyük iyiliği yapmış olurlardı. ona değer verenlerin üzerine düşen vazife onun hatasını savunmak değil, ona hatasını göstermek olmalıydı lakin bu da ne yazık ki, es geçildiğine göre önümüze bakmamız lazım. kafa sözlüğün diğer platformlardan farklı bir platform olduğunu savunuyorsak ya da öyle olmasını arzuluyorsak, işte önümüzde güzel bir sınav var.

hatalı davranış sergileyen genç arkadaşımız çıksın hatasını dile getirsin. diğer yazarlarda bu hatanın hangi sebeple yapıldığını umursamadan, bu kusuru hep birlikte örtsün ve yolumuza devam edelim. burada herkesin birbirinden öğreneceği, birbirine bir şeyler katabileceği bir ortamın oluşmasını kahir ekseriyet istiyor diye düşünüyorum. hatada ısrar olmazsa tenkitte neden ısrar olsun değil mi?

evet böylece beni de sevgi pıtırcığı haline getiren siz kafacılara teşekkür eder, gözlerinizden öperim. gideyim kabuğumu cilalatayım bayağı yıprandı şu başlıkta *
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim