agorafobi
bazı insanlar için evden ayrılmak gibi basit bir durum panik yapmak için bir oldukça iyi bir neden olabilir. yunanca'da "pazar yeri korkusu" anlamına gelen agorafobi, geniş açık alanlar veya kalabalık olan alanlar ve çeşitli seyahat araçları dahil olmak üzere, kaçışın zor olabileceği herhangi bir yerden korkma anlamına gelir.
agorafobisi olan kişiler, ev dışında yalnız kalmak, arabada, otobüste veya uçakta seyahat etmek, kalabalık bir alanda olmak, dükkan, sinema gibi kapalı alanlarda olmak, köprü veya asansörde olmak gibi durumlardan kaçınabilir çünkü acil bir şey olursa kaçmanın zor olabileceği veya panik ya da başka utanç verici semptomlar yaşamaları durumunda yardım alamayacakları düşüncelerine odaklanırlar. yüksek rahatsızlık ve stres hissederler ve bu gibi durumlarda başka birinin varlığına ihtiyaç duyabilirler.
bir kişini agorafobi tanısı alabilmesi için, agorafobik durumların kişide neredeyse her zaman ortaya çıkan gerçek tehlikeye kıyasla orantısız bir korku ve endişe yaratması gerekir. durum en şiddetli seviyeye geldiğinde, agorafobisi olan kişiler evlerinden tamamen çıkamayacak duruma gelirler.
ergenlerin ve yetişkinlerin yaklaşık yüzde 1.7'sinde agorafobi görülür. kadınların agorafobi yaşama olasılığı erkeklerin iki katıdır. agorafobi çocuklukta da ortaya çıkabilmesine rağmen, başlangıç evresi tipik olarak geç ergenlik veya erken yetişkinlik dönemin görülür. korku ve kaygıya neden olan düşünceler yaşla birlikte değişme eğilimindedir: çocuklar genellikle kaybolmaktan korkar, yetişkinler ise panik benzeri semptomlar yaşamaktan. daha yaşlı yetişkinler ise düşmekten korkabilir. agorafobi genellikle diğer anksiyete bozukluklarına ve depresif bozukluklara eşlik eder.
panik bozukluğu olan kişilerin çoğu, panik bozukluğu geliştirmeden önce agorafobi ve kaygı belirtileri gösterir.
agorafobisi olan kişiler, durumları nedeniyle ciddi sorunlar yaşarlar. bazıları çalışamaz ve alışveriş ve ev işlerini yapmak için diğer aile üyelerine ihtiyaç duyar. agorafobisi olan kişiler yıllarca eve kapanabilir ve bu da ilişkilerinde bozulmaya neden olabilir. bu kişilerin üçte birinden fazlasının evden çıkmadığı ve çalışamadığı tahmin edilmektedir.
nedeni, tam olarak anlaşılmamış olsa da, geniş anlamda yaşam deneyimlerinin, psikolojik özelliklerin ve/veya genetik faktörlerin bir kombinasyonunu içerir. agorafobi için kalıtım derecesinin yüzde 61 olduğu bildiriliyor ve bu da onu fobilere genetik yatkınlıkla en güçlü şekilde bağlantılı fobi haline getiriyor. agorafobinin gelişimiyle ilişkili olduğu bilinen çevresel faktörler arasında stresli olaylar yaşamak (bir ebeveynin ölümü, saldırıya uğramak gibi) ve yetersiz manevi sıcaklığın ve yüksek düzeyde aşırı korumanın olduğu bir evde büyütülmüş olmak yer alıyor.
kaynak
devamını gör...
ferdan ergut
orta doğu teknik üniversitesi ekonomi bölümünde lisans eğitimi almıştır. boğaziçi üniversitesi tarih bölümünde yüksek lisans eğitimine başlayıp, new york'ta new school for social research 'da tamamlamıştır. doktorasını yine aynı okulda, siyaset bilimi ve tarihsel çalışmalar alanında, state and the social control the police in the late ottoman empire and early republican turkey: 1839-1939 tezi ile tamamlamıştır. bu çalışmasını geliştirip kitaplaştırarak, iletişim yayınlarından modern devlet ve polis ismi ile yayınlaşmıştır. milliyetçilik kavramı üzerine eğitimini, eric hobsbawm'dan alma şansına erişmiştir. ayrıca kısa 20. yüzyıl tarihi, 1914-1991 aşırılıklar çağı kitabına katkıda bulunmuştur. bugün hala odtü'de lisans, master ve doktora öğrencilerine tarih metodolojisi dersi vermektedir. marx, max weber, engels'i anlatmaz yaşatır, troçki hayranıdır, çin devrimini öğrencinin içine işler. ömer lütfi barka'nın ''osmanlı feodal bir toplumdu'' tezi ile haklı olarak dalga geçer. ayrıca feodal toplumu ve akdeniz tarihini fernand braudel'i okutarak öğretir. theda skocpol kitapları üzerinden ''karılaştırmalı devrimi'' sosyolojiye dayanarak anlatır. ingiltere işçi sınıfını edward thompson üzerinden anlatır.
zaman zaman tarih vakfında konuşmalara katılır. ankara'da herhangi bir tarih, sosyoloji veya felsefe seminerinde karşınıza çıkabilir. academia'da makalelerinden bir kısmına ulaşabilir, birikim dergisi arşivinde yazılarını bulabilirsiniz.
zaman zaman tarih vakfında konuşmalara katılır. ankara'da herhangi bir tarih, sosyoloji veya felsefe seminerinde karşınıza çıkabilir. academia'da makalelerinden bir kısmına ulaşabilir, birikim dergisi arşivinde yazılarını bulabilirsiniz.
devamını gör...
fırtına
giorgione'in 1507 yılında bitirdiği, venedik rönesansı denildiği zaman akla ilk gelen eserlerden biri olan, bugünlerde gallerie dell'accademia'da sergilenen müthiş sanat eseri.

tamamlanışından bu yana beş yüz yıl geçmesinra rağmen fırtına hakkında hala kesin bir yorum yapılamamaktadır. resim ,gabriele vendramin tarafından, giorgione'ye ısmarlanmıştır.
venedik sanatı uzmanı marcantonio michel, eseri, 1530'da vendramin'in evinde görür ve resim hakkında,"çingene bir kıla bir askerin bulunduğu, küçük fırtınalı bir manzara..." der.
daha sonra eser, vendramin ailesinin koleksiyonuna merkür ve isis adıyla kaydedilir. resimdei figürler, oğlunu emziren su perisi io'yu ve tanrı merkür'ü temsil ediyor olabilir pekala am resmin hiçbir edebi kökeni bulunmayabilir de...
izleyicinin gözü, figürleri geride bırakıp resmin derinliklerinde kalan nehri takip ederek şimşeklerle dolu gökyüzüne ulaşır. belki de resmin gerçek teması, bu gergin atmosferdir...
x ışını çalışmaları, erkek figürun altında ayağını suya sokmuş, çıplak bir kadın figüru bulunduğunu ortaya koyar ve bu da giorgione'nin resmi yaparken fikir değiştirdiğini göstermektdir. yalnızca küçük bir çvre tarafından anlaşılan "gizli anlamlı" resimler, giorgione'ye sık sık resim ısmarlayan genç soylular tarafından hayranlıklar karşılanır..

tamamlanışından bu yana beş yüz yıl geçmesinra rağmen fırtına hakkında hala kesin bir yorum yapılamamaktadır. resim ,gabriele vendramin tarafından, giorgione'ye ısmarlanmıştır.
venedik sanatı uzmanı marcantonio michel, eseri, 1530'da vendramin'in evinde görür ve resim hakkında,"çingene bir kıla bir askerin bulunduğu, küçük fırtınalı bir manzara..." der.
daha sonra eser, vendramin ailesinin koleksiyonuna merkür ve isis adıyla kaydedilir. resimdei figürler, oğlunu emziren su perisi io'yu ve tanrı merkür'ü temsil ediyor olabilir pekala am resmin hiçbir edebi kökeni bulunmayabilir de...
izleyicinin gözü, figürleri geride bırakıp resmin derinliklerinde kalan nehri takip ederek şimşeklerle dolu gökyüzüne ulaşır. belki de resmin gerçek teması, bu gergin atmosferdir...
x ışını çalışmaları, erkek figürun altında ayağını suya sokmuş, çıplak bir kadın figüru bulunduğunu ortaya koyar ve bu da giorgione'nin resmi yaparken fikir değiştirdiğini göstermektdir. yalnızca küçük bir çvre tarafından anlaşılan "gizli anlamlı" resimler, giorgione'ye sık sık resim ısmarlayan genç soylular tarafından hayranlıklar karşılanır..
devamını gör...
kitabevi gezip internetten kitap alan tip
küçük esnafı bilmem de d&r, kırmızı kedi magazasi dolaşıyorsa normal biridir.
devamını gör...
sözlük radyosu şarkı yarışması
yarışmanın adı da kafa sesi olsun.
devamını gör...
yo-yo ma
çello denildiği zaman akla gelen ilk isimdir.besteci olan babası tarafından kendisine öğretilen bach süitlerini 5 yaşında ilk konserini verirken icra etmiştir. çinli bir ailenin paris doğumlu çocuğu olan yo-yo ma, ailesiyle new york'a taşınmış ve sanat konusunda en yetkin okul olan the juilliard school'a gitmiştir. sonrasında ise harvard üniversitesi'nden mezun olmuştur.18 kez grammy ödülü kazanan bu çellist, mütevazılığıyla da örnek bir insandır.
yo-yo ma'nın toplamda 3 farklı çellosu vardır. kendisi için üretilmiş olan elektronik çellosuyla çağdaş besteleri yorumlar,antonio stradivarius yapımı çellosunu ise yedekte tutar.bir diğeri ise 'petunya' sıdır.1733 venedik yapımıdır.yo-yo ma, petunyası ile birlikte 2001 yılında istanbul'a da gelmiş,konser vermiştir.
yo-yo ma'nın toplamda 3 farklı çellosu vardır. kendisi için üretilmiş olan elektronik çellosuyla çağdaş besteleri yorumlar,antonio stradivarius yapımı çellosunu ise yedekte tutar.bir diğeri ise 'petunya' sıdır.1733 venedik yapımıdır.yo-yo ma, petunyası ile birlikte 2001 yılında istanbul'a da gelmiş,konser vermiştir.
devamını gör...
floresan ışığı
bildiğimiz ve çoğumuzun hayatında var olan beyaz ışık. hastaneler, morglar, fabrikalar, depolar, kasaplar, süpermarketler beyaz ışıkla dolu. orhan pamuk bu konu ile ilgili bir yazısında değinmişti. zamanında yazarın annesi perdelik kumaş almak için gittiği perdecide, perdelik kumaşın topunu tezgahtar ile birlikte dışarı çıkararak rengini doğal ışıkta incelermiş ki, floresandan gelen beyaz ışık yanıltıp aldatmasın. o dönemler beyaz ışık soğuk, hüzün verici, uğursuz sayılırmış.
devamını gör...
kendi başlığına gelen tüm tanımlara favori atan yazar
şeytan demesek mi acaba. bir kaç kez yapmış olabilirim ehe.
devamını gör...
yeni covid-19 belirtileri
hickirik. evet arkadaşlar bunu okumuştum saçma demiştim. sonra bende uzun zamandır hickirik tutması olmamıştı. o akşam oldu. ertesi gün hafif ateş ve boğaz ağrısıyla uyandım. bir de göz yanması. nasıl uzun süre tv izler pc başında oturur telefonu elinden bırakmazsın sonrasında gözünde bir yanma batma acı olur ya işte öyle bir durum oluyor. koku ve tat bende 8. gunde gitti. burada hemen teste gitmeyin diyenler olmuş, yapmayın arkadaşlar iyiyim corona değilim diye geziyorsunuz sonra her yere bulaştirip kendiniz son safhaya gelince gidip test yatırıyorsunuz sonra nasıl 50 bin oluyor e senin yüzünden.
devamını gör...
limonluekşilisalata
beklenmedik bir şekilde mahlası iştahımı açan yazardır. gece gece yapılır mı bu, daha doğrusu bir insanın canı neden salata çeker?*
işin şakası bir yana, yazdıkları hem eğlendiren hem de düşüncelerinizi etkileyen tarzda bir yazar. bunun yanında da kendinizi rahat hissetmenizi sağlayacak tatlı bir dile sahip. yeni tanıdım, iyi ki tanıdım*.
işin şakası bir yana, yazdıkları hem eğlendiren hem de düşüncelerinizi etkileyen tarzda bir yazar. bunun yanında da kendinizi rahat hissetmenizi sağlayacak tatlı bir dile sahip. yeni tanıdım, iyi ki tanıdım*.
devamını gör...
a vitamini
a vitamini, hayvansal dokularda retinoidler bitkisel dokularda ise karotenoidler halinde olup; çoğunlukla sarı, turuncu ve yeşil sebze meyvelerde bulunmaktadır. karotenoid grupları serbest radikallerden koruyucu, hücreler arası iletişimi geliştirici ve bağışıklık sistemini güçlendirme gibi olumlu özelliklere sahiptir.
devamını gör...
erdener abi
kaan ertem'in yarattığı gelmiş geçmiş dünyanın en aksi karekteridir.
devamını gör...
türk kadınının en yetenekli olduğu konu
türk erkeklerinin ötekileştirmesine, ikinci sınıf insan muamelesi çekmesine, karşısındaki kadının uzman olduğu konularda bile yaptığı mansplaininglerine, hayatına ettiği müdahaleye, araba kullanmasından götüne giydiği dona kadar karışmasına, medeni bir insan olmak için kılını kıpırdatmadığı halde bir de güne ayak uyduran kadınları beğenmemesine, kendi karnını doyurup kıyafetlerini yıkamaktan aciz bir halde kadınlardan bakım beklemesine, ayılığına, şiddetine, tacizine rağmen dimdik ayakta durabilmesidir.
devamını gör...
affetmiş gibi yapıp o insandan uzaklaşmak
yorulan insanın sık sık yoran insanlara yaptığıdır.
devamını gör...
18 yaş
kalp kırıklığı çok olur mu bu yaşta?
ölmek isteği sonra boşvermişlik ve yorgunluk..
alıp başını gitme hissi ve en önemlisin yaşamak için bir neden bulamamak?
büyümek canımı acıtıyor, 18 olucam neden lanet bir ergenin geçtiği ve hafif atlatığı dönemimde iğrenç hissediyorum.
eğer varsan tanrım ben bunu hiç hak etmedim.
edit: aslında o kadar da iğrenç değil.
bu tamamen benim kafamda kurduğum bir şey.
mutlu olmak ve gülmek için çok sebebim var.
ölmek isteği sonra boşvermişlik ve yorgunluk..
alıp başını gitme hissi ve en önemlisin yaşamak için bir neden bulamamak?
büyümek canımı acıtıyor, 18 olucam neden lanet bir ergenin geçtiği ve hafif atlatığı dönemimde iğrenç hissediyorum.
eğer varsan tanrım ben bunu hiç hak etmedim.
edit: aslında o kadar da iğrenç değil.
bu tamamen benim kafamda kurduğum bir şey.
mutlu olmak ve gülmek için çok sebebim var.
devamını gör...
maruz kalınmak istenmeyen sorular
kilo mu aldın sen?
devamını gör...



