dün duyduğum bir anı var.
çok keyifli bir anı.
kendimi analiz ettiğim bir anı.

bizim köyde saygı gereği, büyük adamlara, amca
büyük kadınlara hala denir.
eski zamanın birinde, bir tane falanca hala ile bir tane falanca amca laflıyorlarmış.
falanca amca demişki
-haram yemedim, kumar oynamadım, içki içmedim, hak yemedim, biraz hovardalık yaptım. cehenneme mi giderim acaba?
falanca hala ile falanca amca akraba imiş. birbirlerini çok iyi tanırlarmış. iyi de dostmuşlar.
-öyle deme, sende kadınların gönlünü ettin, cennete gideceksin tabiki demiş.

bahsettiğim falanca amca, benim çok sevdiğim bir amca idi. müthiş bir iletişimi vardı. dili çok tatlı idi ve şimdinin tabiri ile flortöz idi.
onun iki oğlu vardı, onlar da flortöz idi. çok sevdiğim bir arkadaşımın babası idi biri.
yolda beni gördüklerinde 'naber sevgilim' derdiler.
onları tanımayanlar,
kocaman adamlar utanmıyor nasıl konuşuyorlar genç kızlarla
diye düşünürdü.
ben kim olduklarını ve şaka yaptıklarını açıklardım her seferinde gülerek.
onlardan mıdır bilmem, flortöz adam severim ben.
neşeli oluyorlar, ilgili oluyorlar, bir de net oluyorlar.
öyle arkadaşlarımda oldu.
hiç bir zarar görmedim onlardan.
ne kalbimi kırdılar,
ne kaba davrandılar,
ne de şaşırttılar,
ne ilgisiz davrandılar.
hep güldürdüler.
hep keyifli enerjilerinden verdiler.
bence de o falanca halanın dediği gibi cennetlik oluyorlar öyle adamlar
gönül ettikleri için.
devamını gör...

kendini yeşillendirip sonra profilini kırmızılandırmak. (fazla renkli bir hayat seviyorsa demek.) (seni gidi ismail abi seni.)

çok pahalı arkadaş. normal sözlük olmamız şerefine en azından birkaç kayme indirilmeli. az nasiplensin garipler. (ben emin değilim. ev alacağım onun için biriktiriyorum. tek para harcadığım özellik şuan gizli gezinme.)
devamını gör...

sevindirik olmamla birlikte '' aaaa ben yoldaşı takip etmiyor muşum!'' diye utanmama vesile olan durum.
bugün tüm kızanlara pamuk şeker dağıtıyor resmen yoldaş.*
devamını gör...

saçlarım çok güzel olmuş, canım kendiiim. *
devamını gör...

şairin, yapma destan olan ilahi komedya'nın yazarı dante'ye atıfta bulunulduğu şiiridir.

dante, ilahi komedya'nın cehennem bölümüne "hayat yolculuğumuzun ortasında" diye başlar. şairde, şiiri yazdığı yaşı buraya zekice saklamıştır.

ayrıca şiirin adına, ahenk unsurları ile de destek vermiştir. şiir, 7 bölümden oluşmakta ve her bölümde 5 dize bulunmaktadır. (7*5=35)*
devamını gör...

beni de ekleyin, içim sıkışır.
devamını gör...

bu ülkeye demokrasi getireceğiz, türbanlılar rahat edecek, kürtler kendi dillerini konuşacak, vesayeti kaldıracağız, avrupa birliğine gireceğiz dediler. yolda destek sağlamak için lgbt'e destek gösterilerinde bulundular. 28 şubatın acısını yaşamış mazlumlar gibi görünüyorlardı. her konuda ezikliği, yok sayılmışlığı yaşayan herkesin sesi olacakları düşünüldü. ben hiç bir zaman sıcak bakmadım. bir insanın yetiştiği ülkü, ideoloji veya din hiç önemli değil, ilk gençliğinin nerede geçtiği çok önemlidir benim için. ileride şekil değiştirip durumlara ayak uydurmaya çalışsanız bile, içerlerde bi yerlerde yine aynı ideolojiye hizmet edersiniz. neyse uzatmayacağım, çokça desteği bu ülkenin akademisyenlerinden, gerçek entellektüellerinden sağladılar. dönüşümü ve gücü sağlamlaştırdıkça gerçek canavar ve gerçek amaçlar ortaya çıktı. sakın haaa bütün yaşananlar, yol boyunca raslantı olarak yaşanmış gelişmelerdir diye düşünmeyin. bu bir dönüşüm hikayesidir. son 19 yılda yaşananlar, zaten yaşanacaktı; aktörlerin veya partilerin önemi yoktur. neyse çok uzattım sanırım, az buz şeyler yaşamadık arkadaşlar, bizler çok radikal değişimlerin, tam da göbeğinde kaldık. gençtik kanımız hızlı akıyordu. elimize ateş alıp şehri yakmak değildi amacımız, olanlara tepki göstermek istiyorduk. gücümüz yoktu, elimizde sadece internet vardı; twitter, ekşi, facebook ha bir de mezuniyet törenleri vardı tabi. referandum yaşadık, çıktılar dediler ki kenan evreni yargılayacağız, ilk dönem destekleyen akademisyenler yine evet dediler yargılansın. kardeşim hiç mi tarihsel bağlamda gelişmeleri okuyamıyorsunuz. kenan evrenden farklarının olmadığını anlamadınız dimi? ardından gezi geldi. amacımız belliydi, ses çıkarmak istiyorduk. hiç bir zaman yakıp yıkmak değil, fark edilmek, değişimin gerekli olduğunu vurgulamak istiyorduk. yine onda da kaybeden biz olduk. 3. günde evimize girdik mecburen. neyse biz yine internetten sesimizi çıkarmaya çalıştıkça, bi anda başlıklar silinmeye başladı, bize bizimle aynı platformdan bize karşı düşmanlar yarattırlar. cadı avına başladılar. yazmaya korkar olduk, insanlar toplanıp hapishaneye götürülüyordu. 71 öncesi, 80 öncesi gibi bir ortam yaratıldı. fakat artık insanlar yaşamlarına kıymet veriyordu. tarih bize böyle çabaların beyhude olduğunu ve sadece gençliğinin çürüyeceğini örnekleri ile gösterdi. korkmamız normal, çünkü istedikleri de bu zaten, herkes korksun ve yazamasın konuşamasın ve hatta düşünmesin. yazmaya çekinen arkadaşları çok iyi anlıyorum. haklılar, kendi hukukunu yazmış bir siyasi güç var karşımızda, ama sanırım değişim artık zorunlu yani süreç bize bunu gösteriyor. bir gün bu başlığın altında ''abi ne günlerdi, içimiz kan ağlıyordu ama yorum yapamıyorduk girişleri ve hikayeleri okuyacağız''. daldan dala atladım belki out of topic gibi görünsede hepsi birbiriyle ilintili, sadece 29 sayfa bir dönem ödevi hazırlar gibi alıntılar ve dipnotlar vermek istemedi. sonuç olarak, ''demokrasi pompalamasyonu ile yola çıkıp, herkesi muma çeviren bir yönetimin başarı öyküsüdür siyasi başlıklara yazmaktan çekinmek''. allah sonumuzu hayır etsin amin.
devamını gör...

sağlığımi bozmam ailemi kötü duruma düşürmem.onun dışında gönder gelsin.
devamını gör...

fayda getiren istisnai durumlar olmakla birlikte genelde yarardan çok zarar getirdiğini düşündüğüm şey. niyet iyi olabilir fakat dün dünde kalmıştır, dünün doğruları çoğunlukla ne bugün ne de yarın işe yaramaz. bu yüzden dünün doğrularında ısrar faydadan ziyade zarar getirir.

bir belgeselde günümüze kadar varlığını sürdüren kabilenin teki konu alınmış ve beni baya etkilemişti. kabilenin günümüze kadar pek fazla değişikliğe uğramamasının sebebi dışarıyla olan iletişiminin sıfıra yakın olmasıydı. hatta bu yüzden yerinde saymanın vermiş olduğu bıkkınlık kabileyi uyuşturucu tüketimine teşvik etmiş. kabilenin dışarıyla etkileşiminin zayıf olmasının sebebi ormanlık alanda olmaları ve ormanın çok sık ağaçlarla bezeli olması. araştırmacılar nasıl buldu onları, gerçekten hatırlamıyorum. belki de dünyada adım atılmamış dediğimiz yerlerden birine daldılar da buldular o kabileyi. yaşadıkları yeri, biraz edebi ve havalı bir betimleme ile anlatmak gerekirse duvarları mavi yeşil bir hapishane diyebiliriz.

kabileden yarı kopuk bir kişi vardı. uyuşturucu içmiyor ve kabileyi ziyaret eden araştırmacılara yakın davranıyordu. en mutsuzu oydu. köyün delisiydi işte o arkadaş. hemen tanıdım. bir de o duvarları mavi yeşil hapishaneden kendini dışarıya atabilmiş bir kadın vardı. çocuğu için kaçmıştı oradan. hasta çocuğuna çare bulmak için. bu iki istisna benim için umut vaat edici örneklerle olmakla birlikte annelik içgüdüsünün ne kadar da güçlü olduğuna dair güzel bir örnek.

şöyle ki, bu kabile, yaşadıkları hayattan haliyle pek memnun değil. hep aynı şeyler var. hiç memnun değillerdi be. ben de bu sebepten dolayı uyuşturucuya başladıklarını fark ettim. hadi bir yere kadar dayanırsın dayanmasına ama belli bir noktadan sonra olmaz o iş. sonunda halüsinasyonlara muhtaç olur uyuşturucu içersin işte. buraya kadar her şey normal olmasa da, normal gibi ama normal olmayan ve geçmişten gelen doğrular konusunda olan ısrarın küçük çocuklara yansıtılması sonucunda 5 6 yaşlarından itibaren çocukların uyuşturucuya başlatılması pek normal gelmedi bana.

aklınca koca koca insanların çocukların iyiliğini düşünerek onlara yapmış olduğu saçma sapan bir dayatma bu. kendin sıkılmışsın ve kaybetmişsin. hapishaneden çıkamıyorsun ve (burada art niyet aramıyorum) çocuklarına henüz senin yaşadığın problemlerle karşı karşıya kalmadan önce aklınca iyilik yapıp, problemle başa çıkma yöntemini empoze ediyorsun. sayın kabile şefi olmuyor ama ya. sonra neden bunca zaman o kabile oradan çıkamamış. hadi bir deli içti gitti onu. sen ne diye bebelere veriyorsun ki kendi doğrularını. hem yaş olarak hem de zaman olarak ortada bir problem var. sen ayık kafayla çıkamamışsın, senden sonrakiler nasıl çıksın, çocuk yaşta bağımlı olduktan sonra.

art niyet yok ama zararın çok kabile reisi hebele kardeş. ayık arkadaşınız iletişime açıktı ve paçayı kurtarabilirdi. çocuğu hasta olan anne destan yazdı gitti. ya siz? kendi yargılarınızın esiri olup sizden sonrakilere ön yargılar verdiniz ve yerinizde saydınız. belki suç sizde de değil, sizin iyiliğinizi düşüneyim derken kötülüğe neden olan ana babanızın. aynı şekilde suç onlarda da değil, atalarında.

devamını gör...

yeni kurulan sözlüğün derdidir. aynı konuya bir kaç karakter farklı yazılarak başlık açılmaktadır. gözlemlediğim 2 örnek aşağıdaki gibidir ve moderasyona sunulur.

(bkz: leyla ve mecnun) (bkz: leyla ile mecnun)

(bkz: gora) (bkz: g.o.r.a)

edit:düzeltildi
devamını gör...

kırlangıçların salivaları ile ürettikleri bu yuvalar nadir bulunurluğu, yüksek besin değeri, uçurum kenarlarına inşa edilmesi nedeniyle geleneksel çin mutfağında yer edinmiş çorba olarak tüketilen pahalı ve lezzetli bir yemektir.
https://images.app.goo.gl/F...
devamını gör...

vasiyeti olmayan ölüler ülkesi
ne güzel diyordu şarkıda, bir varmışım bir yokmuşum diye, yaşlanmakla eskimek aynı şey mi?, yoksa yaşamak beklenen ve bilinen sona gitme -me- biçimi midir? değilse çalışmayan televizyona, kumandaya, çocuğa ve başkasının düşüncelerine vurmak bir çalıştırma biçimi midir? 15 güne ölür ile 15 güne olur arasında ne kadar umut farkı vardır?, yoldan çıkan bir arabanın lastiğini ve yoldan çıkan bir aşkı yola koymak için direksiyonu ne tarafa kırmak lazımdır?, kalbi sürgüne giden birine iyi yolculuklar dilemek ayıp mıdır günah mıdır? bilinen en uzak yatılı bölge okulundaki ranza demiri soğukluğu kaç yaşına kadar üşütür bir insanı?, merak bu ya uçaklarda olan karakutu insanlarda olamaz mı, düşen her insanın son dediklerini duysaydı geride kalanlar?, üçgenin iç açılarını toplayabilen bir matematikçi insanın iç acılarını dağıtmadan toplayabilir mi?, hatasız bir hesap iç acıların toplamını sıfırın ispatına eşitleyebilir mi? sıfırı ispatlamaya çalışan birinden sevgisini ispatlamasını istemek paradoks mudur metafor mudur? hangi tanımadığımız şairin miras niteliğindeki tavsiyesi bu iç çekmeler, uyuyunca büyüyen sadece torunlar mı yoksa sorunlar mıdır? muhtaç olduğun suyun fazlası seni boğabiliyorsa muhtaç olduğumuz başka neler boğar bizi?, tanrı türkü korusun yerine tanrı türkü söylesin dediğimizde cehennemde yanar mıyız?, vazoyu kıran çocuğun dayak yiyince her şeyin düzeleceğini düşünmesi kadar can acıtıcı ne olabilir?, olmayanı olduran olanı niye öldürür?, ağrı ya ülkenin en doğusundadır yada kalbinin tam ortasında kelimesinin bütün suçu kalbinle beyninin sana oynadığı şizofrenik bir algı sanrısı....aynı son, emanetin bende? yokluğuna çok iyi bakacağım, huyumdur bunu hep yaparım ben… sabaha karşı 4.30 bek' 2020 eylül sonu
-----
arkadaşlar buraya bırakıyorum ihtiyacı olan kullanabilir..
devamını gör...

twitter da çok güzel bir tweet okumuştum taymlaynıma düşmüştü de adını hatırlayamadım şimdi.

''akademik hayatın öldüğünü tabut boğaziçine geldiğinde mi öğrendiniz?''
devamını gör...

bu dünyaya kendi isteğimle gelmedim ben;
şaşkınlıktan başka şeyim artmadı yaşarken.
kendi isteğimle de gidiyor değilim şimdi,
niye geldik kaldık, niye gidiyoruz bilmeden.
devamını gör...

tecavüz tecavüzdür. kişi kendi isteğiyle ya da başkasının zorlamasıyla eskortluk yapıyor diye tecavüzü hak etmiş olmuyor. eskort değil de tecavüze uğrayan bir insan olarak yaklaşılması gerekiyor.
devamını gör...

1972 yılında gerçeklesmis bir garip olay.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
buradan
devamını gör...

nötr. korksak da korkmasak da her şekilde vakti geldiğinde göçüp gideceğiz bu dünyadan.
devamını gör...

beni terk etmiş olan duygu. pişmanlık duyan insanın huzur bulması çok zor zaten. hayattaki en kıymetli şeylerden birisidir.
devamını gör...

neden 90 milyon değil de 89 milyon diye düşündüren olay. neyse benim için de kârlı oldu. evet malikaneyi ben aldım.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim