doğumdan ölüme kadar içinde olduğumuz süreç.
hep sonraya bakınca kaygıya sebep olan, hep geçmişte kalınca mutsuzluğa sebep olan,
anca sürecin içinde keyfi sürülebilen bereketlenen, nefes alınan her an.
devamını gör...

latince kökenli bir söz. siz böyle çalışıyorsunuz ama kendiniz için değil anlamına gelmektedir. hak ettiğimiz çabaladığımız ve uğruna savaştığımız ödüllerin ve diğer şeylerin başka insanlara verilmesi anlamına geliyor.
devamını gör...

güle güle veya elveda anlamlarında kullanılan sayonara kelimesi marlon brando’nun oynadığı 4 oscar ödüllü sayonara filmi ile yurdumuzda 1957 yılında yaygın bir şekilde kullanılmıştır.

tepedeki ev filmindeki duygu dolu şarkı sayonara no natsu ile sevgililer arasında sıkça kullanılan bir kelime olmuştur.



gülen yüz emojisi ile kullanılırsa güle güle anlamına gelirken, emoji olmadan kullanılırsa hüzünlü bir elvedadır sayonara.

özel gün sendromu yaşayanlar “sayonara” diye sevgililerine mesaj atarak “benimle son zamanlarda pek ilgilenmiyorsun, hayatında başka biri mi var, seni bırakırım ona göre” imalı trip de atabilirler. *
çikolata, çiçek ve bir hediye ile gönül almak gereklidir...emojisiz “sayonara” mesajı üzerine.

birçok romanda da görürüz sayonarayı...
geceleyin birbirinin yanından geçen trenlere benziyoruz. merhaba! hoşçakal! bir dahaki sefere! sayonara! a bientot! gözlerim hala seninkilerin içine bakıyor ve orada derinlere dalıyor.
saçlarını dalgalanırken görüyorum ve yazın gökyüzünden hızla gelip geçen bir bulutu andıran gülümsemenle cezbedilmiş bir halde bir bambu ormanında yalnız başıma dolaşıyorum.
senden bin ışık yılı uzakta olsam bile kendimi sana çok yakın hissediyorum…günler uçup gidiyor ve ben her zaman, gittikçe daha güçlü seviyorum seni. ah evet, aşk çok ihtişamlı bir şey “- charles bukowski.
devamını gör...

kişinin her ne olursa olsun hayata karşı duruşunu ortaya koyan seçiminin
tecelli ettiği ömürlük ruh hali.
yaşam mottom olan (bkz: caps).
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

asıl, sorun o telefonun avrupa'da 50 dolar olması burada 3500 tl olması adam onun bile farkında değil.
devamını gör...

yazık yazık kimler söz hakkı sahibi olmuş akademisler dışında herkes boğaziçi için söz hakkı alıyor. boğaziçi sadece öğrencilerin ve öğretmenlerindir. kim ne hakında konuşuyor bunlarıda mı görücektik..sanki bahsedilen üniversite değil otel inşaatı bu kadar mı önemsiz bu beyinler, vay halimize..oradaki öğrenciler bir hak mücadelesine giriştiler çünkü o puanları alıp oraya tırnaklarıyla gelmenin ne demek olduğunu onlar bilir ,çalışmanın emek vermenin değerini onlar bilir ondan belki bu kadar mücadele ediyorlar haksızlık karşısında ondan boyun eğmiyorlar.ben bu kadar çalıştım burayı hak ettim sen nereden geldin ayıp değil mi bana benim emeklerime..en son noktada kimlerin konuya dahil olduğunu görmüş olduk ama hangi vasıfla, bu adam bilim insanı mı yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum.
devamını gör...

zaytung durur mu yapıştırmış haberi
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

selçuklularda hükümdar çocuklarını eğiten hocaların(atabey), merkezi otoritenin zayıfladığı dönemde iktidarı ele geçirerek kurdukları yönetimlere verilen isimdir.
devamını gör...

evrende sadece bizim galaksimizde dahi 100 milyar yıldız var. ve bunların dörtte biri, üzerinde yaşam barındırabilecek bir gezegene sahip olabilir.
-yalnız değiliz-
devamını gör...

1 yıl boyunca geceli gündüzlü çalıştığımız bi tiyatro oyunumuz vardi. tabi o zamanlar bi nedenden olayı farklı şehirlerdeydik onunla. neyse tiyatro oyunumuzu oynayacağımız gün geldi.

ilk tiyatro oyunumuz olduğu için deli gibi heyecanliydim. yanimda olsa bir nebze heyecanım gider, bana destek olurdu diye aklimdan geçiriyorum. neyse oyunu oynadık seyirciye selamımızı veriyoruz. eğildik selamı verdik. pat karşımda tanıdık yüz, tanıdık gözler. gülümsüyor ve ayakta alkışlıyor beni. gözlerim doldu tabii. habersiz çat kapı gösterime çıkıp gelmişti. o kadar mutlu hissetmiştim ki kendimi o an. işte o incelik barındıran hareketine bir kez daha aşık olmuştum.
(bkz: hey gidi günler hey)
devamını gör...

benim bu, kimseden yardım isteyip minnet etmem, kimse de yarın bir gün karşıma çıkıp ama ben sana bunu yaptım şunu ettim diye hesap soramaz, var mı bundan daha iyi kafa rahatlığı.
devamını gör...

penguen medyası olarak adlandırdığımız türk medyasının yapamadığı çok güzel işler basarmışlardır. herhangi bir siyasi parti veya lider propagandası yaptıklarını düşünmüyorum. toplumun her kesimini yansıtmaya ve dinlemeye çalışıyorlar. hoşunuza gitmeyen bir şey yaptıklarında kötü ve yandaş olduklarını iddia etmek doğru değildir. yeri geldiğinde ayasofyanın cami olmasını isteyen ve önünde sabah namazı kılan insanların da haberini yaptılar. lgbt topluluklarının da haberini yaptılar. hakkariden edirneye her yere ulaşmaya çalışıyorlar hem de başladıklarında hiçbir maddi destek almadan.
devamını gör...

kafadaki kurgulanan kişiden hoşlanmadır. gerçek değildir. yalnızca kendini kandırma halidir.
devamını gör...

franz kafka'nın aşkı milena jesenska'ya yazdığı mektupların derlendiği kitap. kafka; vasiyet olarak yakın arkadaşından ölümünün ardından içinde bu mektupların da olduğu birkaç romanının, günlüklerinin ve el yazılarının yakılmasını istemiş. ancak arkadaşı kafka'ya verdiği sözü tutmamış ve bu kitap da elimize böylece ulaşmış. tabii kafka bunu ne kadar isterdi, orası tartışılır.*

çok hevesle aldığım ancak nadiren yarım bıraktığım kitaplardan birisi oldu. özellikle bir yerden sonra, mektupları yalnızca franz kafka'nın ağzından okuduğumuz için olay örgüleri birbirinden çok kopuk ve akıcılığı yok. ayrıca gerçekten duygusal olarak ağır bir kitap olduğunu düşünüyorum. aşkın bu kadar yoğun tasvir edildiği cümleler romantizmden hoşlanmayan insanlar için yorucu gelebilir. yine de övüldüğü kadar olmasa da insanın içine işleyen pek çok kısmı var ve bu sebeple okunmaya değer.
devamını gör...

kitaplarında çukurova'nın tarım ve fabrika işçilerini, sanayileşme sürecinin getirdiği koşullarını,büyük kentlerdeki küçük insanların sorunlarını işlemiştir.
devamını gör...

boynuna atlayıp " ben birinden hoşlanıyorum " demesinden daha az acıtır.
devamını gör...

hiç umudum yoktu sinemaya gittiğimde. iyi bir film bulamayacağımı düşünerek girdim sinemaya. sinema mevzu bahis olunca yanımda olan insanların izlemek istedi şeyler fazlaca umrumda olmaz zaten ama o gün hiç umrumda değildi. ve afişi gördüm. anında karar verdim izlemek istediğim filme, yanımdakiler de mecburen bana uydular çünkü ne olursa olsun bu filmi izlemekte kararlı olduğumu biliyorlardı. hayır bahsettiğim film “ sol ayağım”ın sinema uyarlaması değil. benim anlattığım film alejandro amenabar’ın “ içimdeki deniz” filmi. izlerken büyülendim be ne kadar haklı bir karar verdiğimi anladım. boynundan aşağısı felç olan bir yazarım hikayesi anlatılıyordu. sol ayağım gibi bir başarı hikayesi değildi ama sonunda çok daha organize bir “ başarı” vardı filmin.

sol ayağıma gelince benzer bir hikaye. okuduğum zaman beğendiğimi hatırladığım bir film ama okunmasının kolay olması bence kitabı bu kadar popüler yaptı. kitabı kötülemiyorum yanlış anlaşılmasın ama bu kadar büyük bir ünü hak etmediğini de düşünmüyor değilim.

christy brown her türlü övgüye değer. üstesinden geldiği şeyler büyük bir saygı nedeni. okuyun ve mücadeleyi görün ama edebi olarak hayran olmayın, verilen savaşa saygı gösterin.
devamını gör...


bir mantra kutsal bir söz, nümerik bir ses, bir hece, kelime veya fonem veya kelime grubudur ve genellikle sanskritçedir. insanın hakikat, gerçeklik, ışık, ölümsüzlük, barış, sevgi, bilgi ve eyleme özlem duyması gibi ruhsal yorumlara sahip melodik ifadelerdir. bazı mantraların sözdizimsel bir yapısı ve gerçek anlamı vardır, bazılarının ise yoktur.
en eski mantralar hindistan'da vedik sanskritçe yazılmış ve en az 3500 yaşındadırlar. en basit haliyle, ॐ (aum, om) kelimesi bir mantra görevi görür, yeryüzünde ortaya çıkan ilk ses olduğuna inanılır. aum sesi üretildiğinde vücutta bir yankılanma yaratarak bedenin ve zihnin sakinleşmesine yardımcı olur.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanımları mantra ile ilişkili ve okul ve felsefeye göre değişiklik gösterir. esasen ruhani kanallar olarak kullanılırlar, kelimeler ve oluşan titreşimlerden faydalanarak kişinin daha yüksek bir bilince ulaşmasını amaçlar. diğer amaçları, dini törenlerde bolluğa sahip olmak, tehlikeden uzak olmak veya düşmanları elemek içindir.

sanskritçe mantra- kelimesi (m. मन्त्रः, ayrıca n. मन्त्रं) man "düşünmek" (ayrıca manas "akıl") ve araç anlamındaki -tra sonekinden oluşur, sözcüğü sözcüğüne çevirisi "fikir aracı" olur. aklı hayallerden ve maddi isteklerden serbest bırakmayı amaçlar. mantra nağmelerle tekrar edilir.


budizm, hinduizm ve diğer birçok inanç biçiminde mantralara rastlanır.


kaynak
devamını gör...

ne kadar mükemmel bir şey olduğunu üniversitede anladığımız bir arkadaşlık.
devamını gör...

zeytinyağlı yer elması..
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim