sergüzeşt
türk romancı samipaşazade sezai'nin 1888'de yayınlanan romanıdır. sergüzeşt romanında, bir paşazade ile cariyenin uygun görülmeyen aşkı anlatılmaktadır. halkın eskimiş düşüncelerini değiştirmeyi amaçlayan bu romanda kölelik eleştirilmektedir.
aynı zamanda millî eğitim bakanlığı tarafından ortaöğretim kurumları için hazırlanan 100 temel eser arasında yer almaktadır.
ıı. abdülhamit devrinde yazılmış ve yayınlanmıştır.
baskılara ve göz hapsine maruz kalan samipaşazade sezai, paris’e kaçmıştır.
devamını gör...
800 tanıma ulaşmış ilk yazar
sözlüğü zarara uğratan, fitili ateşleyen ilk yazardır ayrıca *
devamını gör...
pandemide özlenen şeyler
pandemiden önce her yaz kamp yapmaya gittiğimiz bir yer vardı * yazları 3 ay çadır kurduğumuz o sahilde tekrar çadır kurmayı, mangal yapmayı, akşamları ateş yakmayı, çocuklara ateşin etrafında hikayeler anlatmayı, ormandan topladığımız çam kozalakları ile yaktığımız semaverden çam kokulu çay içmeyi, çadır komşularıyla sohbet etmeyi, ateş sönünce dalga sesleri eşliğinde yıldızları izlemeyi, kayan yıldızları saymayı, sabahın ilk ışıklarıyla uyanmayı, köyden aldığımız kahvaltılıkla kahvaltı yapmayı, denize girmeyi ve akşam ne yemek yapacağımı düşünme derdi olmadan her akşam mangal yapmayı çok özledim..
devamını gör...
burhan altıntop
''amatör burhan, tokatlı fıstık burhan, tokatlı kumral burhan, terbiyesizler, insafsızlar, utanın be!''
devamını gör...
kediler ile ilgili özlü sözler
vazgeçilmez dostlarımız olan kediler bizde çok güzel anılar biriktirir. özellikle üzüntülü anlarımızda neşe veren kedilerimiz hakkında o kadar özlü sözler söylenmiştir ki….
kedileri sevmeyen insanlardan sakının. irlanda atasözü
minicik bir kedi yavrusu bir sanat şaheseridir. leonardo da vinci
kedileri eğitemezsiniz onlar sizi eğitir. allen ve ıvy dodd
bir kediyle geçirilmiş zaman asla vakit kaybı değildir. sigmund freud
kediler insanları sahiplenir, çünkü kediler insanları işe yarayan evcil canlılar olarak görürler. george mikes
bir kedinin gözünde her şey kediye aittir. ingiliz atasözü
kedi sevgisinden daha büyük bir hediye ne olabilir. charles dickens
insanlar hakkında psikolojik romanlar yazmak istiyorsanız yapacağınız en iyi şey bir çift kedi edinmektir. aldous huxley
bir insanın gerçek manada reddedilmeyi anlaması için öncelikle bir kedi tarafından görmezden
gelinmesi gerekir. anonim
hayatın ızdırabından iki kaçış vardır: müzik ve kediler. albert schweitzer
bir kedi net olarak duygusal dürüstlüğe sahiptir: insanlar birçok sebeplerle duygularını saklayabilirler, ancak kediler bunu yapmazlar. ernest hemingway
hayatta bir kedi tarafından karşılanmaktan daha fazla insanın içini ısıtan çok az şey vardır. tay hohoff
kedilere hayran kalmamızın sebebi de ne yaparlarsa yapsınlar ya da yapıyor görünseler her zaman muzaffer çıkmalarıdır. barbara webster
bulunmamaya karar vermiş bir kedi isterse bir mendil gibi kendini katlayabilir. louis j. camuti
ortalama bir kedi yavrusu 5 yaşındaki çocuktan daha fazla soru sorar. carl van vechten
birçok filozof ve kedi üzerinde çalıştım. kedilerin bilgeliği sonsuz derecede üstün. hippolyte taine
köpeklerin sahipleri olur, kedilerinse köleleri. amanda bell
kediler gizemli yaratıklardır. sizi mi seviyorlar yoksa yalnızca lütfedip evinizde mi kalıyorlar asla bilemezsiniz. onları son derece çekici kılan bu gizemdir. paul moore
kedilerle kıyaslandığımızda hangimiz, temizliği, sevgisi, sabrı, ağırbaşlılığı ve cesareti açısından bir kedi olabiliriz? fernand mery
kedilerle yeterince yaşanlar bilir; kediler insanların limitlerine karşı inanılmaz sabırlı canlılardır. cleveland amory
kediler çözümü olmayan bulmacalardır. hazel nicholson
kedimle oynadığım zaman, belki de o benle benim onunla eğlendiğimden daha fazla eğleniyordur, kimbilir. montaigne
kediler seçilmiş arkadaşlardır. norman corwin
köpekler çağırılınca gelirler, kedilerse mesajı alırlar ve sonradan size dönerler. marty bly
yastıklarla, halı, raf, iskemle, pencere pervazı ile dopdolu bir evde bile kediniz gelip önemli evrakınızın üstüne yatacaktır. dominic courcel
kedilerde her şey vardır: hayranlık, sonsuz uyku ve canları istediklerinde eşlik etmek. rod mckuen
kediler köpeklerden akıllıdır. 8 kediyi bir kızağa yerleştirip karda çektiremezsiniz. jeff valdez
tırnakları için bir alet aldık ama o koltuğu seviyor. alastair goodman
bir kedinin verdiği teselliyi asla küçümsemeyin; bir şey söylemez ama küçük dokunuşlarla, sürtünme ve yaslanmalarla size sevgisini gösterir ve kederinizden uzaklaştırmaya çalışır. pam brown
eğer bir odanın bir köşesine tek bir gün ışığı vuruyorsa emin olabilirsiniz ki o ışığın altına çoktan bir kedi uzanmıştır. stuart ve linda macfarlane
kedim deli değil, sadece iyi bir aktrist. p.c. cast
kedini mi bulmak istiyorsun? hemen bir balık konservesi aç, az sonra yanında olur. stuart ve linda macfarlane
kediler güllere benzer. seviyorsanız tırnakları canınızı acıtmaz. fransız felsefesi
akıldan söz ederken, evdeki en sıcak yeri ve en rahat yastığı bulma konusunda onunla kimse boy ölçüşemez. thomas henry huxley
köpek düzyazıdır kedi ise bir şiir. jean burden
kürkle kaplı, müzikli ve asla soğumayan sıcak su torbalarının rahatlığını yalnızca kedi sevenler bilirler. susanne millen
kedilerden nefret edenler bir sonraki hayatlarına fare olarak geri döneceklerdir. faith resnick.
yavru kediden daha cesur bir kaşif yoktur.
kediler kapalı kapılardan nefret ederler… ne tarafında olurlarsa olsunlar. lilian jackson braun
kedim ve ben: birbirimizi eğittik. ben oynamak istediğimde o burnunu kaldırdı. ben tv izlemek istediğimde o oynamak istedi. dışarı çıksın diye kapıyı açtığım, fikrini değiştirdi. kapattım, çıkmak istedi. yemeğini verdim, iğrenmiş gibi uzaklaştı. kendi yemeğimi yerken, karşıma geçip yalandı. evet, kedim ve ben bir biçimde anlaşıyoruz. stuart ve linda macfarlane.
kedileri sevmeyen insanlardan sakının. irlanda atasözü
minicik bir kedi yavrusu bir sanat şaheseridir. leonardo da vinci
kedileri eğitemezsiniz onlar sizi eğitir. allen ve ıvy dodd
bir kediyle geçirilmiş zaman asla vakit kaybı değildir. sigmund freud
kediler insanları sahiplenir, çünkü kediler insanları işe yarayan evcil canlılar olarak görürler. george mikes
bir kedinin gözünde her şey kediye aittir. ingiliz atasözü
kedi sevgisinden daha büyük bir hediye ne olabilir. charles dickens
insanlar hakkında psikolojik romanlar yazmak istiyorsanız yapacağınız en iyi şey bir çift kedi edinmektir. aldous huxley
bir insanın gerçek manada reddedilmeyi anlaması için öncelikle bir kedi tarafından görmezden
gelinmesi gerekir. anonim
hayatın ızdırabından iki kaçış vardır: müzik ve kediler. albert schweitzer
bir kedi net olarak duygusal dürüstlüğe sahiptir: insanlar birçok sebeplerle duygularını saklayabilirler, ancak kediler bunu yapmazlar. ernest hemingway
hayatta bir kedi tarafından karşılanmaktan daha fazla insanın içini ısıtan çok az şey vardır. tay hohoff
kedilere hayran kalmamızın sebebi de ne yaparlarsa yapsınlar ya da yapıyor görünseler her zaman muzaffer çıkmalarıdır. barbara webster
bulunmamaya karar vermiş bir kedi isterse bir mendil gibi kendini katlayabilir. louis j. camuti
ortalama bir kedi yavrusu 5 yaşındaki çocuktan daha fazla soru sorar. carl van vechten
birçok filozof ve kedi üzerinde çalıştım. kedilerin bilgeliği sonsuz derecede üstün. hippolyte taine
köpeklerin sahipleri olur, kedilerinse köleleri. amanda bell
kediler gizemli yaratıklardır. sizi mi seviyorlar yoksa yalnızca lütfedip evinizde mi kalıyorlar asla bilemezsiniz. onları son derece çekici kılan bu gizemdir. paul moore
kedilerle kıyaslandığımızda hangimiz, temizliği, sevgisi, sabrı, ağırbaşlılığı ve cesareti açısından bir kedi olabiliriz? fernand mery
kedilerle yeterince yaşanlar bilir; kediler insanların limitlerine karşı inanılmaz sabırlı canlılardır. cleveland amory
kediler çözümü olmayan bulmacalardır. hazel nicholson
kedimle oynadığım zaman, belki de o benle benim onunla eğlendiğimden daha fazla eğleniyordur, kimbilir. montaigne
kediler seçilmiş arkadaşlardır. norman corwin
köpekler çağırılınca gelirler, kedilerse mesajı alırlar ve sonradan size dönerler. marty bly
yastıklarla, halı, raf, iskemle, pencere pervazı ile dopdolu bir evde bile kediniz gelip önemli evrakınızın üstüne yatacaktır. dominic courcel
kedilerde her şey vardır: hayranlık, sonsuz uyku ve canları istediklerinde eşlik etmek. rod mckuen
kediler köpeklerden akıllıdır. 8 kediyi bir kızağa yerleştirip karda çektiremezsiniz. jeff valdez
tırnakları için bir alet aldık ama o koltuğu seviyor. alastair goodman
bir kedinin verdiği teselliyi asla küçümsemeyin; bir şey söylemez ama küçük dokunuşlarla, sürtünme ve yaslanmalarla size sevgisini gösterir ve kederinizden uzaklaştırmaya çalışır. pam brown
eğer bir odanın bir köşesine tek bir gün ışığı vuruyorsa emin olabilirsiniz ki o ışığın altına çoktan bir kedi uzanmıştır. stuart ve linda macfarlane
kedim deli değil, sadece iyi bir aktrist. p.c. cast
kedini mi bulmak istiyorsun? hemen bir balık konservesi aç, az sonra yanında olur. stuart ve linda macfarlane
kediler güllere benzer. seviyorsanız tırnakları canınızı acıtmaz. fransız felsefesi
akıldan söz ederken, evdeki en sıcak yeri ve en rahat yastığı bulma konusunda onunla kimse boy ölçüşemez. thomas henry huxley
köpek düzyazıdır kedi ise bir şiir. jean burden
kürkle kaplı, müzikli ve asla soğumayan sıcak su torbalarının rahatlığını yalnızca kedi sevenler bilirler. susanne millen
kedilerden nefret edenler bir sonraki hayatlarına fare olarak geri döneceklerdir. faith resnick.
yavru kediden daha cesur bir kaşif yoktur.
kediler kapalı kapılardan nefret ederler… ne tarafında olurlarsa olsunlar. lilian jackson braun
kedim ve ben: birbirimizi eğittik. ben oynamak istediğimde o burnunu kaldırdı. ben tv izlemek istediğimde o oynamak istedi. dışarı çıksın diye kapıyı açtığım, fikrini değiştirdi. kapattım, çıkmak istedi. yemeğini verdim, iğrenmiş gibi uzaklaştı. kendi yemeğimi yerken, karşıma geçip yalandı. evet, kedim ve ben bir biçimde anlaşıyoruz. stuart ve linda macfarlane.
devamını gör...
katherine johnson
yani bu kadını anlatmaya nerden başlasam bilemiyorum. hidden figures filmini mi anlatsam, soğuk savaş başlığına mı yazsam, nasa başlığına mı yazsam düşündüm ne yalan söyleyim... sonra dedim ki ''yav arkadaş yok mu bu kadının adı?''...
en sonunda başlığımızı açtık...
26 ağustos 1918 doğumlu bu insanoğlu dünyaya dezavantajlarıyla gelmiştir. hem siyahidir, hem de kadın...hemde 1937 amerikasın da matematik bölümünü bitiren sihayi bir kadın... ölse daha iyiymiş dediğinizi duyar gibi oluyorum.
çünkü o dönem; siyahların insan hakları hareketi başlamamış, üstelik kadınların oy hakkı mücadelesi henüz başlamamıştır. bu sebeple matematik mezunu olan bu kadının iş bulması çok zor olacaktır. oda en münasip meslek olarak öğretmenliğe başlamıştır. virginia'da siyah ve kadın hakları konusunda çok hoşgörüsüzdür.
allahın şu işine bakın ki, o dönemler sovyetler ile amerikalıların arasındaki soğuk savaşı kızışmış; uzay'a çıkma konusunda yarış ediyorlar.
o sırada amerikan uzay araştırmaların yapıldığı yer virginia'daydı ve burada bir kaç yüz erkek mühendis raştırma ve hesaplar için yeterli gelmeyince hesap için kadınları işe aldı..
o zamanlar böyle gelişmiş bilgisayar sistemleri yok.. hesap makineleri yok.. bu kadınlar mm'lik hesapları kağıtla cetvelle yapıyorlar efem.. düşünün kağıt üzerinde, hesapla uzaya araç göndereceksiniz...
bu insanlara ''kadın bilgisayarlar'' deniliyordu.
kadın bilgisayarlar, bir yandan uzay çalışmaları organizasyonunda önemli görevde yer alıyor, bir yandan iyi işler ediniyordu..
ikinci dünya savaşına erkekler gidince, nasa bu kadınların istihdamını artırdı...
neyse efenim rusya 1957 de sputniki uzaya gönderince, soğuk savaş gereği amerika geri kalmak istemedi işi hızlandırma kararı aldı...
bunlardan;
dorothy vaughan batı bilgisayar bölgesi başına getirilen ilk siyah kadın sipörvizör oldu...
mary jacksonmatematik, fizik, makanik konusunda bir deha idi ve ilk siyah kadın mühendis olmuştu...
katherne johnson en parlağı idi sayılar konusunda kimsenin göremediğini görebiliyordu.
supitnik yörüngeye girmiş, yuri gagarin ise uzaya yollanan insan olmuştu amerika kaybediyordu..
işte tam o sırada katherine güzergahın geomatrisini hesaplama ve uzayda roketlerin hesaplanması ile bir noktadan diğerine nasıl yol alınabileceği konusunda bir uzmandı ve işi şansa bırakmadı...elle yapılan milyonlarca hesaptan sonra amerikalılar ayda yürümeyi başardı...
sevgili dostlar; hidden figures- gizli sayılar filmini mutlaka seyredin. özellikle orada ki bazı sahnelerde bu kadınların yaşadığı ayrımcılık size şaka gibi gelecek.. inanamayacaksınız...nasa gibi bir yerde, bir bilim yuvasında bu denli ayrımcılığa uğrayan bu bilim kadınları sizi üzecek ve güldürecek...mutlaka izleyin.
''
''
en sonunda başlığımızı açtık...
26 ağustos 1918 doğumlu bu insanoğlu dünyaya dezavantajlarıyla gelmiştir. hem siyahidir, hem de kadın...hemde 1937 amerikasın da matematik bölümünü bitiren sihayi bir kadın... ölse daha iyiymiş dediğinizi duyar gibi oluyorum.
çünkü o dönem; siyahların insan hakları hareketi başlamamış, üstelik kadınların oy hakkı mücadelesi henüz başlamamıştır. bu sebeple matematik mezunu olan bu kadının iş bulması çok zor olacaktır. oda en münasip meslek olarak öğretmenliğe başlamıştır. virginia'da siyah ve kadın hakları konusunda çok hoşgörüsüzdür.
allahın şu işine bakın ki, o dönemler sovyetler ile amerikalıların arasındaki soğuk savaşı kızışmış; uzay'a çıkma konusunda yarış ediyorlar.
o sırada amerikan uzay araştırmaların yapıldığı yer virginia'daydı ve burada bir kaç yüz erkek mühendis raştırma ve hesaplar için yeterli gelmeyince hesap için kadınları işe aldı..
o zamanlar böyle gelişmiş bilgisayar sistemleri yok.. hesap makineleri yok.. bu kadınlar mm'lik hesapları kağıtla cetvelle yapıyorlar efem.. düşünün kağıt üzerinde, hesapla uzaya araç göndereceksiniz...
bu insanlara ''kadın bilgisayarlar'' deniliyordu.
kadın bilgisayarlar, bir yandan uzay çalışmaları organizasyonunda önemli görevde yer alıyor, bir yandan iyi işler ediniyordu..
ikinci dünya savaşına erkekler gidince, nasa bu kadınların istihdamını artırdı...
neyse efenim rusya 1957 de sputniki uzaya gönderince, soğuk savaş gereği amerika geri kalmak istemedi işi hızlandırma kararı aldı...
bunlardan;
dorothy vaughan batı bilgisayar bölgesi başına getirilen ilk siyah kadın sipörvizör oldu...
mary jacksonmatematik, fizik, makanik konusunda bir deha idi ve ilk siyah kadın mühendis olmuştu...
katherne johnson en parlağı idi sayılar konusunda kimsenin göremediğini görebiliyordu.
supitnik yörüngeye girmiş, yuri gagarin ise uzaya yollanan insan olmuştu amerika kaybediyordu..
işte tam o sırada katherine güzergahın geomatrisini hesaplama ve uzayda roketlerin hesaplanması ile bir noktadan diğerine nasıl yol alınabileceği konusunda bir uzmandı ve işi şansa bırakmadı...elle yapılan milyonlarca hesaptan sonra amerikalılar ayda yürümeyi başardı...
sevgili dostlar; hidden figures- gizli sayılar filmini mutlaka seyredin. özellikle orada ki bazı sahnelerde bu kadınların yaşadığı ayrımcılık size şaka gibi gelecek.. inanamayacaksınız...nasa gibi bir yerde, bir bilim yuvasında bu denli ayrımcılığa uğrayan bu bilim kadınları sizi üzecek ve güldürecek...mutlaka izleyin.
''
devamını gör...
moderasyona soru sor
@ice
iyidir senden naber?
@devrin
bunun cevabını tam olarak bilememekle birlikte öğrenip özel mesajla geri dönüş yapacağım.
@lodos86
2500 küsur tanımım ve 15 bin küsur karmam var. moderatör ve çaylak yöneticisiyim. allah seni inandırsın üstelik tüm ayak işleri bende. yine de hâlâ bir tanımım orda burda paylaşılmış değil. ibana parayı yatıran ünlü oluyor. kim varmış gibi ki?
@tackleberry
keyfi tanım silme olayımız yok. bizler birer insanız. bir ihtimal okuduğunu yanlış anlamadan ötürü tanım silinmiş olabilir. tanım numarasını gönderin. birlikte irdeleyelim.
@dünyanınbütünmeşhurlarınıntraşolurkenkullandığıjilet
doların daha fazla artacağını sanmıyorum. zaten viyana kapılarına dayanan osmanlı askeri gibi sınırlarını zorladı. ha bu saatten sonra pandemi bitse de düşer mi? sanmam. yatırım için geç kalınmış bir para birimi.
iyidir senden naber?
@devrin
bunun cevabını tam olarak bilememekle birlikte öğrenip özel mesajla geri dönüş yapacağım.
@lodos86
2500 küsur tanımım ve 15 bin küsur karmam var. moderatör ve çaylak yöneticisiyim. allah seni inandırsın üstelik tüm ayak işleri bende. yine de hâlâ bir tanımım orda burda paylaşılmış değil. ibana parayı yatıran ünlü oluyor. kim varmış gibi ki?
@tackleberry
keyfi tanım silme olayımız yok. bizler birer insanız. bir ihtimal okuduğunu yanlış anlamadan ötürü tanım silinmiş olabilir. tanım numarasını gönderin. birlikte irdeleyelim.
@dünyanınbütünmeşhurlarınıntraşolurkenkullandığıjilet
doların daha fazla artacağını sanmıyorum. zaten viyana kapılarına dayanan osmanlı askeri gibi sınırlarını zorladı. ha bu saatten sonra pandemi bitse de düşer mi? sanmam. yatırım için geç kalınmış bir para birimi.
devamını gör...
abdülhamid kayıhan osmanoğlu'nun yolun yolumuzdur şehzade sloganlarıyla karşılanması
yolunuzu silkeleyim sizin... insan musveddeleri.
devamını gör...
normal sözlük’ü eleştirme
atıfta bulunulan tanımda hepsini birebir üstüne basa basa söylediğim başlık.
ben farklı bir şey demedim ki,
sadece biraz dikkat dedim, haa uymazsa da kendimize göre yer buluruz dedim.
birilerinin neden bu kadar zoruna gitti, anlamadığım durum .
bakın atıfta bulunduğunuz tanımda neler demişim.
edit 1 : 'çünkü farklı yaş, farklı eğitim, farklı kültürlerden insanlarız hepimiz .
benim söylemim diğer bir yazara ters gelebildi , başka bir yazarın söylemi isteği de bana ki bundan doğal birşey olamaz.'
edit 2 : ' bu kesinlikle birilerini yargılama sorgulama meselesi değil, lütfen yanlış anlamayın,
bu, kendimize, yaşımıza, düşüncelerimize daha fazla uyan bir yer arayışı meselesi .
yoksa, gençlerin çoğunlukta olduğu bir yerde, gelin sabah akşam ekonomi , siyaset vs konuşalım deme gibi bir lüksümüz zaten olamaz.'
edit 3 : 'bunu bir tercih, kültür, kuşak çatışması biçimine dönüştürmeden,
biraz daha dişe dokunur başlıklar açacak, tanımlar yapacak yazar kapasitesi var burada, bundan eminim ben,'
edit 4 : ' benim bu eleştirilerim yıkıcı değil, yapıcı eleştiriler, bu şekilde devam edemez, ederse de belli bir seviyenin üstüne çıkamaz diyorum bütün iyi niyetimle .'
evet, söylediklerimin özü bu, gerisi teferruat.
şimdi soruyorum size , bu söylediklerim yanlış mı,
ve neresi kötü, yıkıcı eleştiri ?
yapmayın lütfen, ben 3 aydır burada gördüklerimi paylaştım ama birileri bundan çok rahatsız oldu nedense .
haksızlık etmeyin, yazdıklarım herkesin gözü önünde, bu karalamalara gerek yok .
ben farklı bir şey demedim ki,
sadece biraz dikkat dedim, haa uymazsa da kendimize göre yer buluruz dedim.
birilerinin neden bu kadar zoruna gitti, anlamadığım durum .
bakın atıfta bulunduğunuz tanımda neler demişim.
edit 1 : 'çünkü farklı yaş, farklı eğitim, farklı kültürlerden insanlarız hepimiz .
benim söylemim diğer bir yazara ters gelebildi , başka bir yazarın söylemi isteği de bana ki bundan doğal birşey olamaz.'
edit 2 : ' bu kesinlikle birilerini yargılama sorgulama meselesi değil, lütfen yanlış anlamayın,
bu, kendimize, yaşımıza, düşüncelerimize daha fazla uyan bir yer arayışı meselesi .
yoksa, gençlerin çoğunlukta olduğu bir yerde, gelin sabah akşam ekonomi , siyaset vs konuşalım deme gibi bir lüksümüz zaten olamaz.'
edit 3 : 'bunu bir tercih, kültür, kuşak çatışması biçimine dönüştürmeden,
biraz daha dişe dokunur başlıklar açacak, tanımlar yapacak yazar kapasitesi var burada, bundan eminim ben,'
edit 4 : ' benim bu eleştirilerim yıkıcı değil, yapıcı eleştiriler, bu şekilde devam edemez, ederse de belli bir seviyenin üstüne çıkamaz diyorum bütün iyi niyetimle .'
evet, söylediklerimin özü bu, gerisi teferruat.
şimdi soruyorum size , bu söylediklerim yanlış mı,
ve neresi kötü, yıkıcı eleştiri ?
yapmayın lütfen, ben 3 aydır burada gördüklerimi paylaştım ama birileri bundan çok rahatsız oldu nedense .
haksızlık etmeyin, yazdıklarım herkesin gözü önünde, bu karalamalara gerek yok .
devamını gör...
mata hari
aslen hollanda kökenli olup, birinci dünya savaşı sırasında dansözlük ve seks işçiliği aracılığıyla almanya lehine istihbarat toplayan meşhur kadın casus.
bilindiği gibi, istihbarat teşkilatlarının iki ana görevi bulunur: espiyonaj (haber alma) ve kontrespiyonaj (karşı haber alma). bu kavramlardan yola çıkarak türetilen sekspiyonaj ifadesi*, cinsel dürtüler aracılığıyla haber almayı ifade eder. önemli erkek ya da kadınlar, hoşlandıkları cinslerden seçilen* işveli cilveli yetiştirilmiş güzel ya da yakışıklı casuslar tarafından bir şekilde etkilenir ve bu yolla bilgi alınmaya çalışılır. bal tuzağı (honey trap) ya da bel altı istihbarat olarak da bilinir.
işte mata hari de, bu kavramın en bilindik icracılarından biridir.
asıl adı margaretha geertruida zelle'dir. mata hari ismi kendisine çok sonradan, fransızlar tarafından, sahne adı olarak takılacaktır. erken hayatında, bir subayın gazeteye verdiği ve evlenmek istediğini beyan ettiği ilanı görmesi üzerine o subayla evlenir ve bir kızı, bir de oğlu olur. bu evlilik sırasında, eşinin görevi icabı gittiği cava adası'nda yerel, egzotik dansları öğrenir. yaşadığı bir iki trajedi ve hayatının yolunda gitmemesi üzerine önce hollanda'ya geri döner, ardından da paris'e geçer. burada dansıyla ünlenmeye, herkesi kendine hayran bırakmaya başlar.
derken, tam da bu zamanlarda savaş başlar. mata hari şüpheli davranışlar sergiliyordur. gün geçtikçe fransız istihbaratının daha çok dikkatini çeker. çünkü almanlarla çok içli dışlıdır. zaman savaş zamanıdır, fransızlar tabiricaizse cadı avı gibi casus avına çıkmışlardır. entrikalar döner, kararlar verilir ve mata hari 15 ekim 1917 günü kurşuna dizilerek idam edilir.
hatta idamıyla ilgili bir de şehir efsanesi var:
söylenen o ki; kendisinin idamıyla görevlendirilmiş askerleri ölmeden önce selamlamış, onlara öpücükler yollamış, işveler yapmış. her ne hikmetse 12 kişilik manganın 8'i (hatta daha abartılı bir söylentiye göre 9 kişilik manganın 8'i) mata hari'yi ıskalamış. öyle güzel, öyle etkileyici bir kadınmış ki askerlerin tetiği çekmeye gönülleri razı gelmemiş.
şöyle bir hanımefendi kendisi:

duyan da barbara palvin sanar.* güzellik algısı tabii, bir şey diyemeyiz.*
ayrıca bizim de tarihin tozlu sayfalarında kaybolmuş bir dansöz casusumuz var: (bkz: emine adalet pee). hem de çok daha güzel, fıstık gibi. asın bayrakları!
---
bir tutankamonun laneti ukdesi idi.
bilindiği gibi, istihbarat teşkilatlarının iki ana görevi bulunur: espiyonaj (haber alma) ve kontrespiyonaj (karşı haber alma). bu kavramlardan yola çıkarak türetilen sekspiyonaj ifadesi*, cinsel dürtüler aracılığıyla haber almayı ifade eder. önemli erkek ya da kadınlar, hoşlandıkları cinslerden seçilen* işveli cilveli yetiştirilmiş güzel ya da yakışıklı casuslar tarafından bir şekilde etkilenir ve bu yolla bilgi alınmaya çalışılır. bal tuzağı (honey trap) ya da bel altı istihbarat olarak da bilinir.
işte mata hari de, bu kavramın en bilindik icracılarından biridir.
asıl adı margaretha geertruida zelle'dir. mata hari ismi kendisine çok sonradan, fransızlar tarafından, sahne adı olarak takılacaktır. erken hayatında, bir subayın gazeteye verdiği ve evlenmek istediğini beyan ettiği ilanı görmesi üzerine o subayla evlenir ve bir kızı, bir de oğlu olur. bu evlilik sırasında, eşinin görevi icabı gittiği cava adası'nda yerel, egzotik dansları öğrenir. yaşadığı bir iki trajedi ve hayatının yolunda gitmemesi üzerine önce hollanda'ya geri döner, ardından da paris'e geçer. burada dansıyla ünlenmeye, herkesi kendine hayran bırakmaya başlar.
derken, tam da bu zamanlarda savaş başlar. mata hari şüpheli davranışlar sergiliyordur. gün geçtikçe fransız istihbaratının daha çok dikkatini çeker. çünkü almanlarla çok içli dışlıdır. zaman savaş zamanıdır, fransızlar tabiricaizse cadı avı gibi casus avına çıkmışlardır. entrikalar döner, kararlar verilir ve mata hari 15 ekim 1917 günü kurşuna dizilerek idam edilir.
hatta idamıyla ilgili bir de şehir efsanesi var:
söylenen o ki; kendisinin idamıyla görevlendirilmiş askerleri ölmeden önce selamlamış, onlara öpücükler yollamış, işveler yapmış. her ne hikmetse 12 kişilik manganın 8'i (hatta daha abartılı bir söylentiye göre 9 kişilik manganın 8'i) mata hari'yi ıskalamış. öyle güzel, öyle etkileyici bir kadınmış ki askerlerin tetiği çekmeye gönülleri razı gelmemiş.
şöyle bir hanımefendi kendisi:

duyan da barbara palvin sanar.* güzellik algısı tabii, bir şey diyemeyiz.*
ayrıca bizim de tarihin tozlu sayfalarında kaybolmuş bir dansöz casusumuz var: (bkz: emine adalet pee). hem de çok daha güzel, fıstık gibi. asın bayrakları!
---
bir tutankamonun laneti ukdesi idi.
devamını gör...
frankenstein
özgün adı "frankenstein or the modern prometheus" olan kitaptır. dolayısıyla tam çevirisi "frankenstein ya da modern prometheus"tur.
kitap ilk çıktığında kadınlara yönelik önyargılar dolayısıyla yalnızca shelley imzasıyla çıkmış ve hatta bu nedenle mary'nin kocası, percy shelley tarafından yazıldığı düşünülmüştür. ancak kitabın ikinci baskısında gerçek yazar mary shelley'nin tam adı kullanılmıştır.
kitap ilk çıktığında kadınlara yönelik önyargılar dolayısıyla yalnızca shelley imzasıyla çıkmış ve hatta bu nedenle mary'nin kocası, percy shelley tarafından yazıldığı düşünülmüştür. ancak kitabın ikinci baskısında gerçek yazar mary shelley'nin tam adı kullanılmıştır.
devamını gör...
sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
unuttun mu beni her şeyimi
sildin mi bütün izlerimi
hiç düşmedim mi aklina
hiç çalmadı mı o şarkı..
sildin mi bütün izlerimi
hiç düşmedim mi aklina
hiç çalmadı mı o şarkı..
devamını gör...
çalışmayı ertelemek
yapılan bir araştırmaya göre mükemmeliyetçilik ve anksiyete bozukluğunun birleşmesi nedeni ile oluşan kronik bir durumdur.
özellikle küçük yaşlarda başarılı olup kendinden çok şey beklenen kişilerde görülür. kişi yapacağı işi en iyi şekilde yapamayacağını düşünüyorsa ertelemeye başlar. mümkün olan son dakikaya kadar erteler.
sık sık yaşadığım pis bir durumdur. oysaki çok başarılı bir insan da değilim normalde.
özellikle küçük yaşlarda başarılı olup kendinden çok şey beklenen kişilerde görülür. kişi yapacağı işi en iyi şekilde yapamayacağını düşünüyorsa ertelemeye başlar. mümkün olan son dakikaya kadar erteler.
sık sık yaşadığım pis bir durumdur. oysaki çok başarılı bir insan da değilim normalde.
devamını gör...
alt yazılı film vs dublaj film
ben her zaman orijinal dilde izleyip eğer bilmediğim bir dil ise altyazı tercih eder iken, beraber film izleyeceğim insanın dublajlı halini tercih etmesi ile dumur olmaktayım. o da haklı belki alt yazı okumak istemiyor ama ben dublajlı filme konsantre olamıyorum. hata arıyorum sürekli
devamını gör...
türk milletinin gereksiz kutsallaştırdığı şeyler
evlilik. bu kararı vermiş insanların geçeceği aşamaları gereksizce zorlaştırdığı gibi ya da evlenmek istemeyen insanların zorla evlenmesine sebep olan bir kutsallık mevcut.
devamını gör...
istanbul sözleşmesi olayının çok abartılması
trollse kötü değilse daha kötü bir başlık.
devamını gör...
milena (yazar)
dakikalar içerisinde onlarca şarkı entrysi giren yazar. sayesinde yeni şarkılar keşfettim özellikle şu zhu - faded bi harika.
devamını gör...
chick habit
orijinali laisse tomber les filles olan, death proof (film) ile keşfettiğim eğlenceli şarkı. sözleri de temposu da neşelenmelik. *
hang up the chick habit,
hang it up, daddy,
or you’ll be alone in a quick.
hang up the chick habit,
hang it up, daddy,
or you’ll never get another fix.
i’m telling you, it’s not a trick,
pay attention, don’t be thick
or you’re liable to get licked.
you’re gonna see the reason why
when they’re spitting in your eye,
they’ll be spitting in your eye.
hang up the chick habit,
hang it up, daddy.
a girl’s not a tonic or a pill.
hang up the chick habit,
hang it up, daddy.
you’re just jonesing for a spill.
oh, how your bubble’s gonna burst;
when you meet another nurse,
she’ll be driving in a hearse.
you’re gonna need a heap of glue
when they all catch up with you
and they cut you up in two.
now your ears are ringing;
the birds have stopped their singing;
everything is turning grey.
no candy in your till,
no cutie left to thrill,
you’re alone on a tuesday.
hang up the chick habit,
hang it up, daddy,
or you’ll be alone in a quick.
hang up the chick habit,
hang it up, daddy,
or you’ll never get another fix.
i’m telling you, it’s not a trick,
pay attention, don’t be thick
or you’re liable to get licked.
you’re gonna see the reason why
when they’re spitting in your eye,
they’ll be spitting in your eye.
hang up the chick habit,
hang it up, daddy,
or you’ll be alone in a quick.
hang up the chick habit,
hang it up, daddy,
or you’ll never get another fix.
i’m telling you, it’s not a trick,
pay attention, don’t be thick
or you’re liable to get licked.
you’re gonna see the reason why
when they’re spitting in your eye,
they’ll be spitting in your eye.
hang up the chick habit,
hang it up, daddy.
a girl’s not a tonic or a pill.
hang up the chick habit,
hang it up, daddy.
you’re just jonesing for a spill.
oh, how your bubble’s gonna burst;
when you meet another nurse,
she’ll be driving in a hearse.
you’re gonna need a heap of glue
when they all catch up with you
and they cut you up in two.
now your ears are ringing;
the birds have stopped their singing;
everything is turning grey.
no candy in your till,
no cutie left to thrill,
you’re alone on a tuesday.
hang up the chick habit,
hang it up, daddy,
or you’ll be alone in a quick.
hang up the chick habit,
hang it up, daddy,
or you’ll never get another fix.
i’m telling you, it’s not a trick,
pay attention, don’t be thick
or you’re liable to get licked.
you’re gonna see the reason why
when they’re spitting in your eye,
they’ll be spitting in your eye.
devamını gör...
trilyon
1'in sağına 12 tane 0 yazılarak elde edilen, 10 üzeri 12 (10¹²) şeklinde ifade edilen sayı. genel olarak "1 trilyon" şeklinde okunan 1.000.000.000.000 yazımı da aynı kapıya çıkar.
devamını gör...
