hava, insülin, roka, ateş...
devamını gör...

iranlı yazar sadık hidayet tarafından yazılmış, gelmiş geçmiş en karanlık kitaplardan biridir.

öncelikle kitabın çok zor olduğunu söylemem lazım. ince bir kitap olmasına rağmen hemen okunup kaldırabileceğimiz bir tür değil. özellikle ruhsal durumunuzun sağlam olduğundan da emin olmalısınız kitabı okumak için. çünkü kitap sizi sıkıntıdan değil kasvet, depresif, karamsar oluşuyla boğuyor. hangi zaman, hangi mekan olduğunu anlayamadığınız bir konu ve neredeyse korkunç betimlemelerle ruhunuzu sıkıştırıyor.

sadık hidayet'in bu tarz bir kitap yazması ilginç değil tabii ki. özellikle hayatıyla ilgili bir kaç şey okursanız neden bu kadar karamsar olduğunu anlarsınız.

kitaptaki karakterin her yönüyle hastalıklı ruh hali ve bedeni sizi de bir odaya sıkıştırıyor. tamamen düşünce yoğunluğu olan bir konusu var.

ayrıca kör baykuş kitabı çevirisi behçet necatigil tarafından yapılmıştır. iyi ki de yapmış! iyi ki bize bu başyapıtı kazandırmış.


dünya, ıssız yaslı bir ev gibi görünüyordu gözüme ve ben bağrımda bir acı duyuyordum.
devamını gör...

ister inanın ister inanmayın, ister 'paranoyak' deyin ister 'abartıyorsun' deyin ama son zamanlarda, evden çıkmaya karar verince; gün içinde ve çoğunlukla geceleyin 'taciz edilirsem ne yapmalıyım, ya biri beni sıkıştırırsa, ya kendimi savunacak gücü bulamazsam?' gibi ve bunun çevresinde dönen sorularla boğuşup uykularımı kaçırıyorum. bunun bir fobi halini alması beni daha çok strese sokuyor çünkü yolda yürürken bile tedirgin hissediyorum. böyle bir fobinin var olup olmadığını bile bilmiyorum ama 36-42 kuzey paralelleri ve 26-45 doğu meridyenleri tacizci ve tacizci destekleyici cenneti olduğundan dolayı bir türlü rahat ve güvende hissedemiyorum. bu tip olaylar her gün bir şekilde karşıma çıktığı için belki de böyle düşünüyorumdur emin değilim. ama benim gibi düşünüp bu düşünceleri yüzünden huzuru kaçmış olan birkaç tane insan olduğuna eminim.
bunu günlüğüme ağlayarak yazmak yerine burada paylaşmak istedim, sevgiler.

edit: bu düzenlemeyi yapıp yapmamak konusunda çok kararsız kaldım çünkü yalan söylemeciler, sana denk gelmiştirciler, abartıyorsuncular ve atma ziyacıların söyleneceklerini biliyordum ama söylemesem de çatlayacağım, çok bile dayandım. bu başlığı açtığım gün saat 17.30 civarı yanımda 2 kişi ile birlikte dışarı çıktık ve otobüsten indikten 3-4 dakika sonra takip edilmeye başlandık. takip edildiğimizi anladığımda o kişiye dönüp rahatsız ettiğini bağırırcasına bakışlar atmama rağmen güldü (evet maske takmıyordu) ve yaklaşık 3 kilometre boyunca üçümüzü takip etti. bazen, peşimizi bıraktı rahatladık desek de 2 dakika sonra 3-5 adım arkamızda beliriverdi aynı pişkin gülüşle. göz teması kurarak ona öldürmek ister gibi bakmama rağmen bu daha da hoşuna gitmiş olacak ki hiçbir şekilde vazgeçmedi bakıp sırıtmaktan. en sonunda dayanamayarak herkesin içinde 'ne bakıyorsun lan iki saattir' diye bağırınca toz oldu birden kendisi.
not: hala diğer insanları korkuttuğumu düşünen olursa psikolog masraflarım için ıban atabilirim.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kolay gelsin.
devamını gör...

nerden biliyorsun tanımadığını? isteyen istediğini yapar. kimse seni nickaltında pohpohlamadı diye başkalarınınkine laf atmak da ne bileyim. işiniz gücünüz millete sallamak zaten.
devamını gör...

doğal davranırım.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

gönlü alçaldıkça yükselir, egosu yükseldikçe alçalır insan.
devamını gör...

kalabalık, yurt, otobüs.
devamını gör...

"bir seher vaktinde gençlik çağında
sevdası kalbime geldi gizlendi
boynum eğrilsemez sarhoş gezerken aklım başımdan aldı gizlendi,aldı gizlendi...
boynum eğrilsemez sarhoş gezerken aklım başımdan aldı gizlendi,aldı gizlendi...

bu sevda,başından darılırmaz dedi
aşkın deryaları durulmaz dedi
her güzele meyil verilmez dedi
bir baktı yüzüme daldı gizlendi,güldü gizlendi...
her güzele meyil verilmez dedi
baktı yüzüme güldü gizlendi,güldü gizlendi,güldü gizlendi...

hayal midir,rüya mıdır,ben şaştım
çok aradım köşe köşe dolaştım
sevda derlerdi bir sahil de ulaştım
aşkın deryasına daldı gizlendi,daldı gizlendi,darıldı gizlendi...
sevda derlerdi bir sahil de ulaştım
aşkın deryasına daldı gizlendi,daldı gizlendi,darıldı gizlendi..."

mutlaka buradan dinleyiniz efenim, sonra teşekkür edersiniz...
devamını gör...

yeni bir insanı tanımaya çalışmaktır çiftleri saatlerce konuşturan. karşındakinin her şeyini öğrenmeye çalışırsın, hiçbir şeyde geç kalmamak için.
devamını gör...

şarkılar seni söyler
dillerde nağme adın
aşk gibi, sevda gibi
huysuz ve tatlı kadın.
devamını gör...

t: ara sıra uğradığım ve bundan büyük bir keyif aldığım başlık.

"çok gençsin martin, çok gençsin evlat. yükseklere kanat çırpacaksın ama kanatların en açık renklerle bezenmiş, en narin, en ince tülden. yakıp kavurma onları. ama zaten yanıp kavrulmuşlar.."
-martin eden (kitap).
devamını gör...

aramin kotu oldugu organlardan birisi. girenlere dikkat etmezseniz tunelin ucu kotu bi’ yere cikiyor.
devamını gör...

peki kız bakire olmayan bi erkekle evlenir mi
devamını gör...

2019 güney kore yapımı film. oskarları silip süpürmüştür. en iyi senaryo dalında da oskar verilen filme bir bakalım; ben senaryoya bir şerh düşeyim.

filmi orijinal dilinde, türkçe altyazı ile izlemiştim. dublajı var mı bilmiyorum. bu kore dili konuşma yapısı ilğinç. filmi izlerken, bir sonraki sahnede sevişecekler mi? dövüşecekler mi? belli değil.

konusu; zengin bir ailenin yanında çalışan bir hizmetçi, ailenin kızına özel ders vermek için gelen fakir bir ailenin oğlu. olaylar aslında bu üç merkez etrafında şekillenir. senaryoya şerh düşeceğim demiştim. film tam bir zengin güzellemesi yapıyor. fakir aile ve hizmetçi birer parazit, zengin aile ise masum olarak aktarılmış. nasıl oluyorda bu film, en iyi senaryo oskarı alıyor anlamış değilim. iyi film evet ama doğru bir film değil. bu bizim sinemamızda da yapılmıştır. şener şen’in oyunculuğunun devleştiği “züğürt ağa” filminde de bir ağa güzellemesi yapılır. iyi filmdir ama ağalığı övmek nedir ya? filmi izleyen herkes, ağanın durumuna üzülmüştü.

parazit filmine kara komedi tarzı deniyor ama, bence bu yapıya uzak ama dediğim gibi iyi filmdir. öneririm.
devamını gör...

bizi birleştiren ne diye soran pix lax şarkısı, ki grubun adı da eski yunancada "tekme tokat" anlamına gelirmiş, öyle bir grup.
kah ayrılır kah barışır ama ne yaparlarsa güzel yaparlar.

bu şarkı aslında oldukça eski, ama bir türlü olmuş hissi vermeyen ama yine de sevdiğim bir şarkı idi, en son yorgo dalaras söyledi, ehhh dedim.

ama şimdi olmuş, natasa theodoridou yorumu ile öyle böyle değil çok güzel olmuş, efharisto panagia mou!

sözler first ;*

"bizi birleştiren ne?

bir gece isterdim ki rüzgârın adasında
kaderin sahte şarabını bulayım
o şarap ki seni dondurucu soğuktan çekip alır
içeyim, içeyim de uzaklara gideyim

seni izmir'in sönmeyen, dinmeyen yangınlarında bulabilmem için
yolumu ege gizemleriyle aydınlat
bilindik şeylere dair şarkılar söyle
söyle ki seni uzun zamandır tanıyormuş gibi hissedeyim

bizi birleştiren bu şey ne?
bizi ayıran, bizi üzen
biten şey sadece zaman
ve yine yalnızlığımız olacak bize kalan
."

tabii ki spotify!
devamını gör...

kedimin günlük bakımını yapmaktır.

o da olmasa tümden çökeceğim sanırım.
devamını gör...

müzisyenin ağzından çıkanla bizim kulağımızın duyduğunun bir olmama durumudur.

dışarıda deli dalgalar
kirpi duvarları yalar
beni bu sözler oyalar
aldırma gönül aldırma
aldırma gönül aldırma
gönül aldırma...

bizim vakamız biraz daha farklıdır. müzisyenin direk ağzından çıkanla kulağına girenin bir olmama ya da ağzından çıkanın kulağına girmeme durumudur. yazları minik sahil kasabamızda sokak canları için minik bir etkinlik düzenlemekteyiz. akşamları toplaşıp müzik yapılır toplanan paracıklar la canlarımızın tedavi ve mama masrafları karşılanır. grubumuzun solisti bir gün aldırma gönül şarkısını söylerken yukarıdaki şekliyle söylemiştir. pek severim edip akbayram'ı ve bu parçasını. kimsenin garip karşılamadığını görmek ayrıca şaşırmama neden olmuştur. kendimi sorgulatmıştır. meğer ilk kez istek üzerine söylemiş daha sonra doğru şekliyle repertuvarına almıştır.
devamını gör...

en şirin modlarımızdan biri olduğunu ispat etti, kamera arkası görüntüleriyle. konuşamıyor demeyin üzülür, zeka küpüdür. sözlüğün çalışkan modlarındandır komiktir ayrıca güldürür bizi baya. var ol hate..

(bkz: aşırı övdüm ver paramı ulen)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim