norveç'te yeni düzenlemeler ile ülkede vücut dismorfisini frenlemek amacıyla sosyal medya platformlarında gerçekçi olmayan güzellik standartlarını 2009 pazarlama yasası'nda yapılan değişiklikler ile influencer'ların vücutlarının rötuşlanmış fotoğraflarını sosyal medyadaki tanıtım gönderilerinde , görüntünün düzenlendiğini kabul etmeden paylaşmalarını yasa dışı kılıyor .

kaynak: i-d.vice.com/en_uk/article/...
devamını gör...

a.v.m (kitap)

yayınevi: ithaki yayınevi
basım yılı:2012
sayfa sayısı:340
çevirmen: zehra derya koç

kitabın varlığını hatırlattı başlık.ilginç bir şey de öğrendim tabi yazar ile ilgili,daha doğrusu yazarlar.

roman yazarı ve senarist sarah lotz ve kurgu yazarı, editör olan louis greenberg tarafından bir mahlas oluşturulmuş.iki kitapları var;a.v.m ve yeraltı.

a.v.m ile ilgili yorumlara baktığımda çoğu; güzel başladı ama pek iyi gidemedi, beklediğimi karşılamadı, yorumları var.

konusu çok ilgi çekici,bir avm'ye giren kadının başına gelen olaylar sonrasında bir yerden geçip avm'nin farklı bir bölümünde farklı tipte insanların yaşadığı bir yere çıkmasının ardından gelişen olayları anlatıyor.

insanların birbirine benzemeye çalışmaları, gruplaşmalar,para mevzusu, mafyalar, çalışma şartları gibi dahasını da unuttuğum birkaç konuya değiniliyor.

başkarakter o farklı dünyayı birazcık iğrenerek keşfetmeye(bir arkadaş edinmeyi de ihmal etmiyor bu arada) ve ondan kaçmaya çalışırken,bunu başardıktan sonra tekrar geri dönmeye çalışıyor.ikisi için de belli bir beden ödeniyor tabi ki.

akıcı bir yazım tarzı var yazarların.ben okurken çok keyif almıştım.tavsiye edebilirim.
devamını gör...

bu dünyada bi tek insanoğlu paylaşmayı bilemedi, öğrenemedi diye düşündüm.

sonra kedi maması piliçler için coco pops mudur acaba diye garip sorulara gark olup kendi kendimi güldürdüm. *

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

nereden başlasam ki?
et yemeyi seviyorum! sisteminde kan dolaşan canlıları yemekten keyif alıyorum. mesela bitki yerken aynı zevki almıyorum onlara aciyorum, savunmasız sesi çıkmayan otlara yapılan bu zulümden dolayı veganlari da kınıyorum. masaçusets üniversitesinde 2003 yılında doktor charles howard tarafından yapılmış araştırmaya göre bitkilerin acı hissettiği saptanmıştır. bu yüzden ot yeyip tam da benim ihtiyacım olan besinleri bünyesinde taşıyan süt üreten inek koyun keçi gibi hayvanları yiyerek yaratılış amaçlarına ulaştırarak onları yüceltiyorum. annem her zaman yüce ruhlu bir insan olduğumu söyler sanırım haklıydı..
devamını gör...

doğruyu söylediğimde önemsemeyeceklerdi zaten. daha çok üzülmemek için yalan söyledim.
devamını gör...

yürüyüş yapmak.
yürüyüş yapmak iyidir.
devamını gör...

--! spoiler !--

86 yaşındaki bir adamın fiziksel görünümüne sahip şekilde doğan bir bebeğin, yaşlandığında fiziksel olarak bir bebeğe dönüşmesini anlatan ilginç hikayeli bir film.

--! spoiler !--

birçok sıradan filmin olduğu sinema sektöründe, izlemeye değecek ilginç konulu filmlerden biri bence.

***

bir de, yaşlansam da yaşımı göstermediğimden, arkadaşlar arasında "benjamin buttoniye" şeklinde bir üne sahibim. o nedenle karakteri kendime yakın hissettiğimi söyleyebilirim *
devamını gör...

ben şahsen beğeni vereceğim, favlayacağım tanımı okuyarak oyluyorum. oylarken de beyaz yazıyı okuyorum, turuncu olanı değil.
devamını gör...

ölümüne ağlamadım sanırım. zira hepimiz içten içe o hastalığı atlatamayacağını biliyorduk. kendisi de dahil. 3 yıl boyunca bir insan ölüm düşüncesi ile yaşayınca ister istemez bir süre sonra kabulleniyor. ama hepimiz o kadar iyi oyuncuyduk ki, asla birbirimize dürüst olamıyor ve rollerimizi bırakıp gerçeklerden konuşamıyorduk. sanki gerçeklerden konuşsak bütün her şey gün yüzüne çıkacak ve perde kapanacaktı. bizim ise unuttuğumuz bir şey vardı ki bu oyunun kısa bir süre sonra zaten biteceğiydi. lakin biz bir dakika için bile bütün varımızı dahi yoğumuzu pek tabii vermeye razıydık. olmadı, varımız ve yokumuz yetmedi... perde kapandı. ölümüne ağlayamadım ama en çok ona ağladım. eğer başka bir dünya varsa bile onu bir daha göremeyecektim, o yüzdendir ki göz yaşlarım hala dinebilmiş değil.
devamını gör...

devamını gör...

türkiye'de 2012 yılında ilk kez tam yüz naklinin gerçekleştirildiği kurumdur.
devamını gör...

(bkz: armut piş ağzıma düş)
devamını gör...

iyi gün siyasetçisi.
devamını gör...

bayağıdır buraları boşladım ama kendimle savaşım hiç bitmiyor ki... sanki birçok cephede savaşan bir asker gibiyim, bir cephedeki saldırıyı biraz püskürtürken diğer cephede savaş şiddetleniyor... neyse artık hep bildiğim ve hiç unutmak istemediğim bir şey var ki her ne olursa olsun, sakin olmak, kendime şefkatli davranmak işleri kolaylaştırıyor.. en azından yaşananlar karşısında bir de kendi kendimi pataklamıyorum... şu kilo verme meselesi, bayağı zamandır gündemimde... karaciğer yağlanması da olunca diyetisyene gidip kendime daha kontrollü bir sistem oturtmak istemiştim ama olmuyor öyle işte... bana birisi yasak deyince o yasakları delmek için uğraşan bir yaramaz kız çocuğu var sanki içimde... bu gerçeği bildiğimden önceki seneler hiç diyetisyene gitmeden çok rahat kendi kendime sağlıklı beslenme ve spor programı düzenlemiş ve çok da iyi kilo vermiştim ama aradan geçen zaman içinde bu programı da bozacak kadar bazı zorluklar yaşayınca sağlıklı beslenme, spor falan yalan olmuştu. sonrasında karaciğer yağlanmasıyla yüzleşip daha da sıkı diyet yapmam lazım artık diyerek diyetisyene gitmiştim ama diyetisyene gittikten sonra daha çok kilo almıştım... şimdi de aynı döngü içindeyim... zorunluluklar, yasaklar falan beni bozuyor... halbuki yasak olmayınca o yiyecek aklıma bile gelmez ama yasak olduğunda aklımdan çıkmıyor... bu arada takibe aldığım hem psikolog hem de diyetisyen olan birisinin bir sözü bu konuda farkındalık kazanmamı sağladı... kendisi diyet mantığına karşı olan bir diyetisyen, yani piyasada pek nadir görülen türden bir diyetisyen.. neyse şöyle yazmış: "sağlık sorunlarından dolayı diyet yapmanız gerekiyorsa bile, burada amaç size sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmaktır, yani yiyecekleri kısıtlamaya değil, sağlıklı yiyeceklere odaklanın." evet, bir kez daha anladım, yasak yiyecek diye bir şey yok aslında, dikkatini sağlıklı yiyeceklere verdiğinde o "yasak" yiyeceklerden de canın çektiğinde az miktarda yediğinde zaten kilo veriyorsun... yani, yasaklama, kısıtlama yok... dikkatini sağlıklı yiyeceklere, spora vermek var... bugün itibariyle buzdolabıma yapıştırdığım diyet listemi kaldırdım.. yasakların olmaması bile beni psikolojik açıdan rahatlatıyor... hadi bakalım birinci önceliğim kendime şefkatli olmak, sonrasında zaten istediklerimi başarırım diye umuyorum...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

türk malıdır olmalıdır o zaman.
devamını gör...

değişik başlıktır.
bu aralar sözlüğe pek giremiyorum (kendi standartlarıma göre)
maç falan izliyorum kitap okuyorum sınavlar başlayacak.
ayrıca zenginiz diye gizli gezinme özelliğini alacak değiliz.
takipçi görmeyi de almadım.
ayrıca (bkz: ıvan mılınski kim ulan) açmayın şöyle saçma sapan başlıklar.
faydalı başlıklar açalım burası ciddi bir sözlük.
yan tarafta bilim tartışıyorlar oraya geçelim.
devamını gör...

"sözün dikildiği yer, gönüldür; ısmarlandığı yer düşüncedir, onu kuvvetlendiren akıldır, meydana çıkaran dildir; bedeni harflerdir, canıysa anlamı; süsü, düzenli söylenmesidir; düzgünlüğü ise doğru oluşudur."
imam ali
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

simülasyonda olmamız olaya bir anlam katar.
hayatın hiç bir anlamı yok.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim