ibb’nin askıda fatura uygulamasına oscar ödülü
gurur mu duysam yoksa hüzünlensem mi bilemediğim olaydır.
ülkemizin kurumunun başarılı olduğu konu, kentin fakirlerine yardım etmesi. o kadar ihtiyaç var ki gerçekten de böyle ufak tefek yardımlara, insan üzülüyor. bu ülke bunların hiç birini hak etmiyor.
ama ibb'yi ve ekrem başkanı sosyal devlet anlayışlarından ötürü tebrik ederim tabii ki.
ülkemizin kurumunun başarılı olduğu konu, kentin fakirlerine yardım etmesi. o kadar ihtiyaç var ki gerçekten de böyle ufak tefek yardımlara, insan üzülüyor. bu ülke bunların hiç birini hak etmiyor.
ama ibb'yi ve ekrem başkanı sosyal devlet anlayışlarından ötürü tebrik ederim tabii ki.
devamını gör...
normal sözlük 30 yaş üstü yazarlarına açık çağrı
entel dedelere ve babaannelere yapılan kişisel bir rica.
sevdim ben de entel dedem. hep sevdim. geldiğim günden beri aşk adamıyım diyorum. lügatımda kirli sevdalar yoktu. içsel şiirlerin kafiyeli mısraları gibiydim. demir parmaklıklardan umuda bakan zeytin gözlerim vardı.
solculuk yaptınız hep. hataydı bunlar. solu sevmem demiştim, dinlemedin entel dede. inanmadın bana. ironici troll sandın. sevmiyorum anarşik işleri dedeceğim.
sevdanın yanında ne önemi yeni dünya düzeninin ? ah dede...
yanlış yaklaştın kızlara. çayı şekersiz içip, nutella yedin. ekşiye özendin. burası kafa'ydı. ısrar ettin.
olmadı dede.
hata yaptın.
ben şalgam içiyordum hep. bol soğanlı lahmacun ile çalışıyordu şirin kafam. sırf laf olsun diye vodafone çok kötü yazmıyorum. gayet güzel vodafone. çok hızlı yazıyorum maşallah.
dede ! bırak peşimizi. zar zor ayakta duruyorsun., daha fazla trollerin peşinde rezil olma.
büyüğümsün, elim kalkmaz sana. dövdürecekmişsin beni diye işittim.
gel döv, sinirini at. haklısın.
benim de kafayı manyakça kafayı taktığım kız trollerle mesajlaşsa, gülücük atsa ben de dellenirim.
çok acı bir şey farkındayım. affet beni. ama mecburum.
sen de soyu tükenen pandaları falan araştır hala.. orman yangınları de.. mahlasına yakışan de. de ulan..
dedeciğim, entelliği bıraktığını yaz sitede affederim belki hepinizi.
pis bir enteldim ama lucifer kardeşim beni doğru yola çevirdi de. besmele çek, bu işleri bırak artık.
nur kalmamış yüzünüzde stephen hawking diye diye yav.
gel dedem.. yırtıp atalım sıkıcı süveter kazak tdk gönül elçisi işlerini..
hepimiz troll olup kucaklaşalım bitsin bu ezeli savaş..
sevdim ben de entel dedem. hep sevdim. geldiğim günden beri aşk adamıyım diyorum. lügatımda kirli sevdalar yoktu. içsel şiirlerin kafiyeli mısraları gibiydim. demir parmaklıklardan umuda bakan zeytin gözlerim vardı.
solculuk yaptınız hep. hataydı bunlar. solu sevmem demiştim, dinlemedin entel dede. inanmadın bana. ironici troll sandın. sevmiyorum anarşik işleri dedeceğim.
sevdanın yanında ne önemi yeni dünya düzeninin ? ah dede...
yanlış yaklaştın kızlara. çayı şekersiz içip, nutella yedin. ekşiye özendin. burası kafa'ydı. ısrar ettin.
olmadı dede.
hata yaptın.
ben şalgam içiyordum hep. bol soğanlı lahmacun ile çalışıyordu şirin kafam. sırf laf olsun diye vodafone çok kötü yazmıyorum. gayet güzel vodafone. çok hızlı yazıyorum maşallah.
dede ! bırak peşimizi. zar zor ayakta duruyorsun., daha fazla trollerin peşinde rezil olma.
büyüğümsün, elim kalkmaz sana. dövdürecekmişsin beni diye işittim.
gel döv, sinirini at. haklısın.
benim de kafayı manyakça kafayı taktığım kız trollerle mesajlaşsa, gülücük atsa ben de dellenirim.
çok acı bir şey farkındayım. affet beni. ama mecburum.
sen de soyu tükenen pandaları falan araştır hala.. orman yangınları de.. mahlasına yakışan de. de ulan..
dedeciğim, entelliği bıraktığını yaz sitede affederim belki hepinizi.
pis bir enteldim ama lucifer kardeşim beni doğru yola çevirdi de. besmele çek, bu işleri bırak artık.
nur kalmamış yüzünüzde stephen hawking diye diye yav.
gel dedem.. yırtıp atalım sıkıcı süveter kazak tdk gönül elçisi işlerini..
hepimiz troll olup kucaklaşalım bitsin bu ezeli savaş..
devamını gör...
en sevilmeyen sözlük yazarı
hiç aklıma gelmezdi böyle bir başlık açacağım.. fakat teklif geldi, davete icabet etmek hasıl olur efendim.
adeta bir köleyim bugünlerde.. it gibi kapıda bekliyorum, biri ufak bir et parçası atsa zıplamamak içten değil..
başlığa gelince tabi ki (bkz: abdulseyidbincabbar).. evimden aldırmak isteyenlere adres atılır. ama bıçakla gelmeyin, bdsm sanıyorum sonra.
adeta bir köleyim bugünlerde.. it gibi kapıda bekliyorum, biri ufak bir et parçası atsa zıplamamak içten değil..
başlığa gelince tabi ki (bkz: abdulseyidbincabbar).. evimden aldırmak isteyenlere adres atılır. ama bıçakla gelmeyin, bdsm sanıyorum sonra.
devamını gör...
buluttan nem kapmak
deyim. en küçük bir şeyden alınmak, çok alıngan olmak.
takıntılı kişiliklerde bulunur. anlamsız sebepten ortamın havasını soğutanlara ve depresif mandalinalara söylenebilir.
takıntılı kişiliklerde bulunur. anlamsız sebepten ortamın havasını soğutanlara ve depresif mandalinalara söylenebilir.
devamını gör...
siyahın en çok yakıştığı şey
kıyafet.
devamını gör...
kalbe zarar veren iki şey
umut, aşk.
devamını gör...
isa incil'i neden kendi yazmadı sorunsalı
koskoca isa oturup bide ona mı uğraşsın diye sorgulamama sebep olan başlık. adam peygamber değil mi abi yaz der yazarlar yat der yatarlar yani bu kadar basit olay. şeeetmeyin fazla.
devamını gör...
enes batur
ülkemize has olan toksik youtuber kitlesinin başta gelen temsilcisidir kendisi. genel olarak çoluk çocuk izler bu gereksiz tipi. ülkemizde böyle gereksiz, hiçbir faydası olmayan tiplerin, özendikleri kişilerinde en başında gelir.
devamını gör...
dostoyevski'nin her şeyi sorun haline getirmesi
dostoyevski aslında olayların iç yüzüne odaklanmış diyebiliriz. bazı şeyler dışardan göründüğünde o kadar kötü değildir. ama iç dünyası farklıdır olayın . o kişide uyandırdığı duygular farklıdır. ben baş karakterlerin dostoyevskinin iç dünyasını yansıttığını düşünüyorum. yaşadıkları karşısında ne hissettiği, ruh halini falan anlayabiliyoruz. onun dünyasında hava hep kapalı hep bulanık ve bunu okuyucuya geçirebiliyor. biz kitaplarını okurken yaşadığımız hissi kaldıramazken o ömrü boyunca o hislerle yaşamış . ve bu hislerini birer şaheserlere dönüştürmüş . ayakta alkışlıyorum.
devamını gör...
yazarların yaşadıklarını hissettiği anlar
sahil kenarında ilkbaharda bisiklete biniyorsun. hafif ve tatlı tatlı bahar meltemi esiyor. saçların uçuşuyor. ciğerlerin biraz tuzlu deniz kokusu biraz da çiçek kokularından nasipleniyor. bundan âlâ yaşadığımı iliklerime kadar hissedip keyif aldığım bir an yok.
devamını gör...
köle
insanlar tamamen özgür doğarlar ama bütünüyle bağımlıdırlar. bir çocuk, eğer ebeveynleri kendisine bakmazsa, öleceğini bilir. böylelikle sevgi, onun için bir ölüm kalım meselesi haline gelir.
aslında her şey ailede başlar ve ölene kadar bu durum devam eder. çünkü temelinde ailen seni reddederse hayatının tehlikeye gireceği korkusu yatar. ebeveynlerin senin bu korkunu sana doğru olduğuna inandıkları şeyleri yaptırmak için kullanırlar. "yemeğini yemezsen kötü çocuk olursun, iyi bir çocuk olmazsan seni sevmem, diğer insanlar da sevmez!"
işe yaradı da çünkü suçluluk duygusu yaratmak, diğer insanları kontrol etmenin en iyi yoludur.
bu kitap beni fazlasıyla etkiledi. hayatım da ki sorunlara, eksikliklere, gereksiz çabalarıma, aptalca kaygılarıma ne kadar çok önem verdiğimi gördüm. oysa hayat her sabah uyanmaya, kalp atışlarımı duymaya, duygularımı tartmaya, elimdekilerin değerini anlamama ,düşüncelerimi ve sevgimi ifade etmeme yardımcı olan şeydi. çünkü bu saydıklarım ve sayamadığım nice şeyler aslında bize bu hayatta verilen bir hediyedir. çoğu insan bunun farkında bile değildir. kitabın arkasında şöyle bir yazı yazar. " tüm anne ve babaların mutlaka okuyup, çocuklarına da okutması gereken bir kitap..." o kadar doğru ki. bu kitabı siz de okuyunca benim gibi düşüneceksiniz.
sevginin acı verdiğini söyleyenler, aslında sevdikleri kişinin kendi istedikleri şekilde davranması gerektiğine inandıkları için acı çekerler.biz buna kibir deriz... sevdiği kişinin kendi ihtiyaçlarını tatmin etmesi gerektiğini düşünürler. buna da bencillik deriz.
kitaptaki ana karakter olan john doe hayatının eşiğindeyken hayatının önemini, ailesinin değerini, kız arkadaşının ve onun küçük mucizesiyle nasıl hayata tutunduğu anlatıyor. ölüm ile kalım, çıkarılan dersler, ters köşeler okurken sizi etkileyecek ve en az siz de benim kadar etkileneceksiniz. şunu unutmamak gerek " sen kendi hayatından sorumlusun. hayatın kendisinden değil. kendi hayatının kıymetini bil. yoksa her şey için çok geç olabilir. şuan bile bunun farkına varsan çok şey kazandığını göreceksin. ve belki de kitapta sonsuz kere karşınıza çıkacak olan o sözü buraya bırakıp yorumumu bitiyorum.
"akıl, her şeyin öncüsüdür. neye inanırsan hayatında o görünür"...
edit:kitabı okuyacak arkadaşlara iyi okumalar. okuyun, okutun.
aslında her şey ailede başlar ve ölene kadar bu durum devam eder. çünkü temelinde ailen seni reddederse hayatının tehlikeye gireceği korkusu yatar. ebeveynlerin senin bu korkunu sana doğru olduğuna inandıkları şeyleri yaptırmak için kullanırlar. "yemeğini yemezsen kötü çocuk olursun, iyi bir çocuk olmazsan seni sevmem, diğer insanlar da sevmez!"
işe yaradı da çünkü suçluluk duygusu yaratmak, diğer insanları kontrol etmenin en iyi yoludur.
bu kitap beni fazlasıyla etkiledi. hayatım da ki sorunlara, eksikliklere, gereksiz çabalarıma, aptalca kaygılarıma ne kadar çok önem verdiğimi gördüm. oysa hayat her sabah uyanmaya, kalp atışlarımı duymaya, duygularımı tartmaya, elimdekilerin değerini anlamama ,düşüncelerimi ve sevgimi ifade etmeme yardımcı olan şeydi. çünkü bu saydıklarım ve sayamadığım nice şeyler aslında bize bu hayatta verilen bir hediyedir. çoğu insan bunun farkında bile değildir. kitabın arkasında şöyle bir yazı yazar. " tüm anne ve babaların mutlaka okuyup, çocuklarına da okutması gereken bir kitap..." o kadar doğru ki. bu kitabı siz de okuyunca benim gibi düşüneceksiniz.
sevginin acı verdiğini söyleyenler, aslında sevdikleri kişinin kendi istedikleri şekilde davranması gerektiğine inandıkları için acı çekerler.biz buna kibir deriz... sevdiği kişinin kendi ihtiyaçlarını tatmin etmesi gerektiğini düşünürler. buna da bencillik deriz.
kitaptaki ana karakter olan john doe hayatının eşiğindeyken hayatının önemini, ailesinin değerini, kız arkadaşının ve onun küçük mucizesiyle nasıl hayata tutunduğu anlatıyor. ölüm ile kalım, çıkarılan dersler, ters köşeler okurken sizi etkileyecek ve en az siz de benim kadar etkileneceksiniz. şunu unutmamak gerek " sen kendi hayatından sorumlusun. hayatın kendisinden değil. kendi hayatının kıymetini bil. yoksa her şey için çok geç olabilir. şuan bile bunun farkına varsan çok şey kazandığını göreceksin. ve belki de kitapta sonsuz kere karşınıza çıkacak olan o sözü buraya bırakıp yorumumu bitiyorum.
"akıl, her şeyin öncüsüdür. neye inanırsan hayatında o görünür"...
edit:kitabı okuyacak arkadaşlara iyi okumalar. okuyun, okutun.
devamını gör...
en büyük hayali devlet memurluğu olan üniversiteli
haftanın 7 günü, günde en az 10 saat mesai yapmanın sıradanlaştığı ve asgari ücretin fix ücret olduğu bir ülkede yadırganmasını yadırgadığım üniversitelidir…
devamını gör...
2002 dünya kupası
2002 dünya kupası (bkz: 17. dünya kupası), finalleri 31 mayıs ve 30 haziran 2002 tarihleri arasında güney kore ve japonya'da gerçekleşen içinde kupayı 3. bitiren ülkemizinde olduğu çocukluğumuzun efsanelerinden biri olan dünya kupasıdır.
(bkz: ilhan mansız)'ın(bkz: roberte carlos)!a attığı tarihi driblingi halen akıllardadır.
(bkz: ilhan mansız)'ın(bkz: roberte carlos)!a attığı tarihi driblingi halen akıllardadır.
devamını gör...
mustafa kemal atatürk vs binali yıldırım
kafası güzel yazar söylemi.
devamını gör...
bir kadını belinden kavramak
kalbine giden yola kestirmeden varmak eylemidir.
devamını gör...
taşıma kapasitesi
coğrafya'da bir çevrenin alabileceği maksimum canlı sayısını ifade eder.
devamını gör...
hayat
çok ciddiye alınmaması ama bir o kadar da ciddiye alınması gereken bir flm...
ne gerçek, ne de yalan.
tam bir muamma!...
ne gerçek, ne de yalan.
tam bir muamma!...
devamını gör...
günün sözü
"yalnızca aşk ve ölüm her şeyi değiştirebilir.."
halil cibran
halil cibran
devamını gör...
sabun olan insan
#1377865 tamer karadağlı başlığına şöyle bir tanım girmiş, açılan her hdp yada pkk başlığında tanımı bulunan, hdp güzellemesi yapan iki cümlesinden biri ‘rezil ve iğrenç’ kelimeleri olan ‘çaylak’. kendisine eleştiri yapınca da ‘engelleme’ yetisine sahip. tutturmuş diline bir ‘akp’ türküsü, her tanımda aynı muhabbet, sabahtan akşama kadar usanmıyor da bunları yazmaya, tamam en milliyetçi, en ‘vatansever’ sensin…
devamını gör...
