kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

"kelimeler ki tank gibi geçer insanın yüreğinden."
devamını gör...

mümkünse sabah saatlerinde yenmesi daha uygun olan bir kızartma türü. neden sabah saatlerin de peki?

patates kızartmasının vucutta ortalama sindirimi 12 saati buluyor. gece yatmaya yakın saatte kendinize bu kötülüğü yaparsanız, bir süre sonra nur topu gibi bir reflünüz olur.
devamını gör...


weifang şehrindeki havalimanında yaşanan olayda, yalnızca soyadı bilinen wang adlı bir yolcu haikou şehrine gidecek uçağa binmeden önce aracın motoruna şans getirmesi için madeni para koydu.

havalimanı uçuş görevlileri, kalkış öncesi yapılan rutin kontroller sırasında motorun altında pist zemininde bozuk para görünce yetkililere haber verdi.

guangşi beibu gulf havayolları'na ait uçaktaki görevliler, paraların yolculardan wang'a ait olduğunu tespit etti.

yerel medyada yer alan haberlere göre wang, kırmızı kağıtlara sardığı 6 adet madeni parayı uçağın motoruna koyduğunu itiraf etti.

tüm madeni paraların bulunmasına karşın güvenlik önlemleri nedeniyle 147 yolcunun yer aldığı uçuş ertesi güne ertelendi.

öte yandan yaptıklarını itiraf eden wang ise polis tarafından gözaltına alındı.

2019'da benzer bir olay yaşanmış, 28 yaşındaki lua çao yolculukta şans getirmesi için uçağın motoruna bozuk para atmıştı. yetkililerin uçuş öncesi kontrollerinde madeni paralar tespit edilmiş ve sefer iptal edilmişti.

yaşanan aksaklık nedeniyle 17 bin 600 dolar zarar ettiğini açıklayan lucky air adlı havayolu şirketinin açtığı tazminat davası sonucu çao 17 bin 200 dolar para cezasına çarptırılmıştı.

2017'deyse şanghay'da 80 yaşındaki bir kadın uçağın motorlarından birine 9 adet bozuk para atmış, güvenlik nedeniyle 150 yolcu tahliye edilmişti.

china southern airlines, yaşı nedeniyle yolcuya dava açmamıştı.




buradan
devamını gör...

evde durup dururken saç/makyaj yapmayla aynı; kendimi iyi hissetmemi sağlıyor. sadece göz makyajı da yapsam basit bi' maskara da sürsem bütün ruh halim değişiyor.
devamını gör...

bugün doğum günü olan yazar. doğum günü kutlu, mutlu olsun. iyi ki doğmuş*.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

şu şekilde görselleştirmeye çalıştım.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

atamızın ilk dergisine buradan, ikinci dergisine de buradan ulaşarak içeriğini okuyabilirsiniz.
devamını gör...

bu entry görünce cidden gülümseyerek vay be eski zamanlar dedim. arkadaşlar yıllar önce eski bir sevgilim freddie mercury hayranıydı. bir gün durduk yere "seni freddie 'den bile çok seviyorum demişti." kısa bir süre sonra mesaj atmayı bıraktı falan bir gün şey yazmış bana " sana yalan söyledim freddie mercury'i senden daha çok seviyorum, yapamadım" demişti. ayrılık sebebiymiş hahaha . (bende severim..)
devamını gör...

(bkz: kökler)

dizinin kahramanı olan kunta kinte'nin köle olarak koparıldığı anavatanı.
devamını gör...

ben kendi beynimden kurtulmuştum bi gün. rüzgar yüzüme vuruyordu, ılıktı ve yüzüme vuran rüzgar sahiden rüzgardı. daha önce karşılaştığım hiçbir esinti o kadar rüzgar değildi, öyle diyeyim. bir insanı hiçbir rüzgar o kadar mutlu edemezdi. öylesine güzel bir rüzgardı. beynim kendi kendine şarkı çalışıyordu, o da güzeldi. gülümsüyordum. hicbir endişe yoktu. beynimde çalan müzikten başka hiçbir ses yoktu. efsane anlar yaşamıştım.

kendimi en özgür hissettiğim gün oydu. hâlâ düşündükçe mutlu hissediyorum. sonra hiç o kadar özgür hissedemedim, o da üzücü bir şey bence.
devamını gör...

bu aralar daha çok okumayalım yoksa hüzünleneceğim.

/ simone de beauvoir
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

düşünen,karşısındaki dinleyen konuşan ölçülü tartışan, fikir alış verişi yapan insanlar medeni insanlardır.felsefe insanı geliştiren toplumları aydınlatan ışıktır.
devamını gör...

güneydoğu asya’da bulunan ve yirmi yıl boyunca kendi içinde savaşan, bu savaşın on yıllık bölümünde dünyanın şerefsiz onbaşıamerika birleşik devletlerinin de dahil olmasıyla dünyada ün kazanan ülkesi olan vietnamda çok yaygın olan bir inançtır.

birçok geleneksel inanç gibi bu inanç da biraz metafizik görünse de bence aslında bilimsel kökeni olan düşüncelerin büyülü bir gerçeklikle açıklanması gibi bir şeydir bu.

bu geleneksel inanca göre eğer bir insanın vücudunda kötü rüzgarla dolaşıyorsa bu rüzgarlar o insanın hasta olmasına ve belki de sonunda ölmesine neden olabilir.

bu rüzgarlar insanın bedeninde dört ana yönde estikçe insan farklı farklı hastalıkların pençesine düşer. hem fiziksel hem ruhsal rahatsızlıklara neden olabilen bu kötü rüzgarlardan kurtulamak çok zor olmasa da düzenli bir tedavi gerektirir.

kötü rüzgarlarla savrulan bir insanın bedenine bu işi iyi bilen bir insan tarafından yapılacak masaj ile o rüzgarlar vücuttan salınmalıdır. rüzgarlar bedenden dışarı da esmeye başladığında beden de bir ikileme sürecine girecektir.

bedenimizin içindeki ormanı oluşturan ağaçların kötü rüzgarlar tarafından yıkılmasına izin vermemeliyiz çünkü be ormanda bir ağaç devrilirse ve bunu kimse görmez ya da duymazsa o ağaç devrilmiş sayılmaz. kötü rüzgarlar kazanır her sessizlikte.
devamını gör...

her seferinde varoşçuluk olarak okuduğum felsefi düşünce.
devamını gör...

beyni henüz evrimi tamamlayamamış erkektir
devamını gör...

bu dünyada özgüveninizi tehtid edecek güce sahip sadece bir kişi var, o da sizsiniz.*

david burns-iyi hissetmek
devamını gör...

"arkası daş, önü yaş; burası gaş."

kaşlılar böyle anlatırla kaş'ı. hakikaten de arkasında kocaman bir dağ, dağın bittiği yerde ise deniz başlar. aradaki daracık sahil şeridine ise kaş yerleşmiştir. buranın asıl adı kaş değildir aslında. 1930'larda "yer adlarının türkçeleştirilmesi" garabeti sonucunda burası ve çevresindeki pek çok yerleşimin güzelim isimlerinin ırzına geçilmiştir. bu kasabanın en son bilinen ve en uzun süre kullanılmış olan ismi andifli'dir ve bugün hala ilçenin merkez mahallesinin ismi olarak hayattadır.

çok kısaca geçmişten günümüze hangi isimleri kullandığını anlattıktan sonra kaş isminin kökenine gelelim. bilinen en eski ismi (bkz: habesos). likya dilinde* bir isim. zaten kelimenin yapısı anadolu ismi olduğunu bas bas bağırıyor. m.ö. 10 ve 9 yüzyıllarda başlayan yunan kolonizasyonu burada da etkisini hissettiriyor. ve 8. yüzyıldan bu yana buraya antiphellos ismi veriliyor. antiphellos esasen asıl yerleşim yeri değil. kaşın hemen yukarısındaki tepelerin üstünde yer alan ve bugün felen mevkii olarak bilinen yerde kurulu olan ve kayalık yer anlamına gelen phellos kenti savunma, tarım ve hayvancılığa elverişlilik açısından asıl yerleşim yeri olarak kullanılıyor. eski habesos ise "phellos'un karşısı" anlamına gelen antiphellos ismi ile bu ana kentin liman yerleşkesi halini alıyor. yaklaşık 3 bin yıl boyunca yunan, pers, iskender, mısır, roma, bizans, selçuklu, osmanlı ve erken cumhuriyet dönemleri boyunca burası antiphellos ismiyle biliniyor. türk hakimiyeti altındayken ismin söylenişi birazcık yuvarlanarak andifli'ye evriliyor. yukarıda da dediğim gibi bu isim merkez mahallenin ismi olarak günümüzde hala kullanılıyor.

şimdi gelelim en sevdiğim kısma. uydurma hikaye kısmına *.

kaş'ın yerlilerine "buraya niye kaş demişler" diye sorarsanız, size hemen güzel bir hikaye anlatırlar. kaş'tan bir taş atımı uzaklıkta olan meis adası da bu hikayeye suç ortaklığı eder. derler ki ada göze benzediği için ona yunanca güya göz anlamına gelen meis adını vermişler. kaş da bu adayı kuzeyden yay gibi sardığı için buraya da kaş adını vermişler. oysa ki ne ada göze benzer, ne kaş kaşa benzer; ne meis kelimesi yunanca'da göz anlamına gelir, ne de yunanca'da böyle bir kelime vardır. adanın asıl ismi kastellorizo'dur. kastello rizon*, yani "tepenin dibindeki kale" anlamına gelir. bu ismin "kastello rosso"dan* geldiğine dair rivayetler olsa da gerçeği yansıtmaz. buna rağmen, bu yanlış düşünce sebebiyle bir dönem fransızlar "château rouge", türkler ise "kızılhisar" gibi çeviri isimler kullanmışlar. diğer adı ise megisti'dir. yunanca'da "en büyük" anlamına gelir, ki bu bölgedeki irili ufaklı 14 kayalık adacığın en büyüğü olduğu için bu isim kullanılır. meis ise megisti'nin türkçe'de deforme olmuş halidir. bu hikaye yanlış hatırlamıyorsam rum bir şairin meis ve kaşı kaş ve göze benzettiği bir şiirinden doğma. bulursam eklerim buraya.

kaş-göz kaş-meis hikayemiz patladığına göre gelelim kaş'ın asıl kökenine. isim aslında kaş'ın coğrafi yapısından geliyor. kaş modern türkçe'de artık unutulmaya yüz tutsa bile "kıyı, kenar, keskin kenar, sarp yamaç" anlamına gelir. tam da başta verdiğimiz cümleyle uyumlu. bölgedeki türkmenlerin geçmişten bu yana bölgeyi ifade etmek için kullandığı bir isim. hele hele kaş ile kalkan arasındaki yoldan geçerseniz bu ismin neden verildiğini daha da iyi anlarsınız.

burası cumhuriyet dönemine kadar büyük ölçüde rum kasabası olarak kalmış. 1900-1915 arası nüfus kayıtlarına bakılacak olursa andifli kasabasına kayıtlı 200-300 müslüman ya var, ya yok. yaklaşık 1800'den fazla rum buranın ana sakinleri. türkler daha çok yukarıda yaylada yaşıyorlar. fakat 1922 senesinde türklerin kurtuluş savaşında inisiyatifi ele geçirip kazanan taraf olmaları sebebiyle başlayan büyük rum göçü 1923'te türk-yunan nüfus mübadelesine dönüyor ve bölgedeki rum nüfusu sıfıra iniyor. andifli kasabasında rumlardan boşalan yere de yine bölge halkı yerleşiyor. bölge çok uzun yıllar tarım, hayvancılık, balıkçılık ve kaçakçılık ile geçiniyor. yine çok uzun yıllar boyunca türk tarafında cinayet vb. büyük suçlara karışanlar hapse girmemek için meis'e kaçıp orada saklanıyorlar. hatta yılmaz güney'in de yurtdışına kaçmak için kaş-meis hattını kullanması buranın uzun yıllar merkezi otoritenin kontrolünden uzak, rahat rahat geçilebilen bir sınır kasabası olduğunu gösteriyor.

2000'lerin başında popülerleşmeye başlayan kasaba bugün kapasitesinin çok üzerinde misafir sayılarının yükü altında eziliyor ve yerel kültürünü ciddi anlamda yitirme tehdidi altında yaşıyor.
devamını gör...

saadet zamanı avluya doğru oturmuşuz, sen ve ben endamımız çift, sûretimiz çift, rûhumuz tek, sen ve ben
bulandıran palavralardan âzâde, gamsız bir keyif, sen ve ben...
sen ve ben, ne sen varsın ne de ben, bir olmuşuz aşk elinden.
*
devamını gör...

adını duyduğumda aklıma erşan kuneri ve organize işler sahnesini getiren iskoç aksanlı "aygır gibi çekici" rahmetli hollywood aktörüdür
devamını gör...

yazdığım kaba ifade için kusura bakmayın ama şu söz çok hoşuma gider;

bu meclisin yarısı hıyardır!.. sözümü geri alıyorum. bu meclisin yarısı hıyar değildir...

| osman yüksel serdengeçti
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim