üçleme, beşleme, altılı. fark etmiyor. yerdeniz bir bütün. anlatacaklarını, söyleyeceklerini bitirememiş, yetirememiş olacak ki ablamız devam etmiş. iyi ki de etmiş. çok geç okudum, iyi ki de okudum. okumam gereken başka şeylere rağmen bölünmeyi göze alarak, elimden bırakamadım. hadi, zamanıdır yüreklendirmesi içinse başka bir sürü şey için de müteşekkir olduğum masal kahramanına minnettarım.

meraklısına serinin kitapları sırasıyla şu şekilde;

1- yerdeniz büyücüsü
2- atuan mezarları
3- en uzak sahil
4- tehanu
5- yerdeniz öyküleri
6- öteki rüzgar
devamını gör...

ceza evine daha yeni girmiş bir adamın bu kadar kolay intihar edebilmesi şaşırtıcı gerçekten. birileri kendi adaletini mi sağlıyor acaba diye düşündürüyor insanı.
devamını gör...

üstteki yazar arkadaşların da dediği gibi eski damat bakanın babasına ait bir mağazalar zinciridir.

zaten pek uğramazdım, bu bilgiyi öğrendikten sonra artık hiç uğramamaya başladım.

fiyatları da oldukça pahalıdır, aynı ürünü çok daha uygun fiyata başka mağazalardan bulabilirsiniz.
devamını gör...

insanın içinde eski bir şeyleri uyandıran film. film hakkında genel kanı rahatsız edici olduğu yönünde fakat ben farklı bir açıdan yaklaşmayı tercih ediyorum. psikolojik ve fiziksel şiddet içerikli sahneleri izlerken bir çoğunuz gözlerinizi kapatmış ya da huzursuz hissetmişsinizdir muhakkak. geriye dönüp baktığınızda yalnızca bu huzursuzluk hissini hatırlamak normal ama filmin başka bir etkisi daha var; insanın zevkten kaslarını uyuşturacak kadar keyif vermesi. bunu şiddetten zevk almak üzerinden değerlendirmiyorum aksine bu vahşetten rahatsızlık duymak anlaşılabilir, benim sözünü ettiğim zevk duyma hâli tamamen gerçeğe yönelik bir açlığın tatmin edilmesi üzerine.

sahneler akıp giderken kapattığınız gözlerinizi açmanızın tek sebebi merak olamaz, bu sahneler; bütün şartlar gerçekleştiğinde insanın (evet biz dahil) ne kadar canileşebileceğinin bir portresi. bu gerçekliğin farkına varmak, insanın içinde gerçeğe aç olan o yanı tatmin ediyor. biz huzursuzca tırnaklarımızı avuçlarımıza geçirirken, kafamızın içinde başka bir şey keyifle zihnimizin duvarlarını eşeliyor. bütün gerekli şartlar sağlandığında sen, ben ya da hiç ummadığın biri bundan daha canice şeyleri yapabilir, bu senin, benim ve insan doğasının gerçeğidir. bu tarz filmleri rahatsız edici yapan da keyif verici hâle getiren de bu durumdur oysa film bittiğinde yalnızca rahatsız edici kısmını hatırlar ve gerçeğe duyduğumuz açlığı temsil eden yanımızı görmezden geliriz.
devamını gör...

öngörülü kadındır. sıradan bir vatandaş olarak sahip olması gereken güvenliği kendisi sağlamıştır.
ayrıca kız çocuklarına belli bir yaştan sonra - riskleri hesaplanarak- bunlar hediye edilmeli, dolayısıyla kendilerini koruma davranışları desteklenmelidir.
devamını gör...

günaydın sevgili yazarlar.
sağlıklı günler görün.
istanbul da hava, cuma neşesini emecek kıvamda.
devamını gör...

sözde ödev yaparken dinleyecektim, her şeyi bıraktım videoyu izliyorum.
devamını gör...

ajitasyon temelli propagandalarla sistemin nasıl çalıştığını anlamayan insanları etkileyerek ayakta kalmayı ancak başarabilen ideoloji. insanın doğasını ve ekonomik sistemin nasıl çalıştığını tam olarak anlayan birinin bunu desteklemesi mümkün değildir. ancak hayalini kurabilir.

neyse ben burada nispeten az bilinen bir komünizm eleştirisini yazmak istiyorum. bu da komünizmin demokrasiyle olan doğal uyumsuzluğudur.
insanlık tarihi boyunca demokrasinin atina, ceneviz, novgorod gibi hep tüccar şehirlerinin yönetim şekli olduğu görülmektedir. bu eğilimin sebebinin insanların özel mülküne el koyabilecek güçte bir monarşinin çıkmasını engellemek olduğu sanılmaktadır. eğer daron acemoğlu'nun ulusların çöküşü kitabında sömürgecilik dönemi ispanya'sının sahip olduğu zenginliği kaybedişini anlattığı bölümü de okursak konu daha net anlaşılmış olur.
kısaca şöyle;
hollandalı zengin bir baba, iki oğlundan birini ispanya'ya diğerini abd'ye yatırım yapmaları maksadıyla gönderir. ancak ispanya'ya gönderdiği oğlunun mallarına kıytırık bir sebepten ötürü ispanya kralı el koyar ve çocuğu da hapse attırır. baba da abd'ye gönderdiği, zenginliğine zenginlik katmakta olan oğlundan aldığı parayla ispanya'da ki oğlunu kurtarır ve bütün ailesi ve servetiyle birlikte abd'ye taşınır.

bu hikaye özel mülk-demokrasi ilişkisini ne güzel anlatıyor değil mi?

buna ek olarak birde bir akıl yürütmesi yapalım. diyelim komünist bir ülkede yaşıyorsunuz. eğer devletin başındaki klik diktatörleşmeye başlarsa buna karşı nasıl direnirsiniz? düşünün; karşı propaganda yapmada kullanabileceğiniz bütün matbaalar, bütün televizyon ve radyo kanalları, bütün internet sunucuları, eylemlere insan taşımda kullanacağınız bütün otobüsler vs. her şey zaten devletin, dolayısıyla diktatörleşen kliğin kontrolünde. bu saydıklarımın hiçbirini direnmede kullanmanıza izin vermeyecekleri aşikar. işte bu da bize komünist ülkelerin niçin çok kısa bir sürede kanlı diktatörlüklere dönüştüğünü çok güzel bir şekilde gösteriyor. komünist bir ülkenin demokratik kalabilmesi neredeyse bir mucize gibi.

bütün bunlara bakarak özel mülkün olmadığı yerde demokrasinin de olmayacağını söyleyebiliriz; komünizmin demokrasiyle doğal bir uyumsuzluğunun olduğunu da.

edit: özel mülk bir "güç" türüdür. eğer özel mülkünüzü kaybettiyseniz gücünüzü de kaybetmişsinizdir. komünist ülkelerin insanları "eşit" değil zayıftır.
devamını gör...

şu an benim gibi dışarıda olanlar için doğalgazı kesilmiş öğrenci evi kadar soğuk olan şehir. nesin sen? uğur derin dondurucu musun? kendine gel.
devamını gör...

kışın yağışlı geçen astropikal ikliminden ve tanıtıcı ağacından dolayı akdeniz ikliminin bir başka ismi.
devamını gör...

az önce muhabbet kuşu ile ilgili olan kısmını okuduğum dergi. gerçekten aydınlandım diyebilirim.

özellikle sarımsak kürü fikri çok hoşuma gitti en kısa sürede pastelciğime uygulayacağım.

teşekkürler değerli trevor, diğer sayıyı merakla bekliyorum.*
devamını gör...

vangelis hüzün, aşk, acı, umut, huzur başta olmak üzere her çeşit duyguyu yoğurmuş, dinleyenleri farklı bir dünyaya götürmüş, orada bizi gezdirmiş, işte müzik bu dedirtmiştir.
conquest of paradise

törenlerde, haberlerde, jeneriklerde, filmlerde hemen her yerde bir şekilde karşımıza çıkmıştır şahaserleri.
blade runner

asıl adı evangelos odysseas papathanassiou 1943, volos, yunanistan doğumludur. dünyaca tanınan new age ve elektronik müzik bestecisi ve müzik dehasıdır. 4 yaşında beste yapmaya başladı ve 5 yaşında ilk konserini verdi. 2002 fifa dünya kupası marşını besteledi.
müziklerinin temasını genellikle doğa oluşturmuştur.
la petite fille de la mer
devamını gör...

intihar denilince ne tuhaftır ki, akla isveç, norveç gibi refah seviyesi yüksek ülkeler gelirdi. sebep olarak da monoton bir yaşamdan dolayı bunalıma girmek, sürekli kapalı ve karanlık havanın depresyona sevk etmesi gibi sebepler ortaya çıkar, yine de anlam verilemezdi.
son dönemlerde bu intihar salgını türkiye'ye de bulaştı. köprüden atlayanlar, yüksek binadan kendini boşluğa bırakanlar, cinnet geçirip silahı ateşleyenler, kutu kutu ilaç içenler, hava gazı ya da tüp gazına davrananlar, birkaç metrelik urganı boynuna geçirip yaşamını sonlandıranlar...
intihar haberlerinde ölenin yakınları, ailesi, ahbabı, komşusu hep şu tanıdık açıklamayı yapar:
çok sessiz biriydi, çok sakin hayatı vardı, böyle bir şey yapacağını düşünmezdik.

düşünülemez, çünkü kişi, karşıdakine yaklaşmayacak kadar anlaşılmaz ve karmakarışık duygular içerisinde. buna sosyal, ekonomik, ruhsal sıkıntılar da eklenince bireyin psikolojisi yerlerde sürünüyor.
devamını gör...

teknoloji biraz da şans işi. alırsın makinayı 3 senede çöpe döner. yeri gelir 10 yılı devirirsin.

samsung r580 ile 11. yılımızı devirdik. sadece hard disk değişti. maşallahı var.
devamını gör...

bir çok defa revize edilmiş, psikopatları belirlemede kullanılan bir kontrol listesidir. bu değerlendirmeyi ilk oluşturan psikiyatrist robert hare olduğundan, hare psikopati değerlendirme ölçeği ismi ile anılmaktadır.
aslında ilk ortaya çıkış hikayesi suçluları belirlemek üzere hazırlanmıştır.

20 maddelik bu liste, insanların kişilik özelliklerini ölçmektedir. bu testi ilk olarak cezaevindeki mahkumlar üzerinde denemiştir.

aslında bu cezaevindeki uygulamaları sayesinde suç ve suç eğilimleri arasında ilişkide kurmaya başlamıştır. misal psikopatlar, sosyopatların aksine, sonradan sosyopat olmamışlardır. doğdukları andan itibaren psikopattırlar. hare psikopatlığın, beyinsel ya da beyin işlevindeki kalıtsal bir eksiklikten oluştuğuna inanıyordu. halen bir iddia olup, tartışmaları sürmektedir.

her katil psikopat değildir. denek, listede belirlenmiş özellikler için bir puan alır. testi belli bir puanın üzerinde çıkarsa psikopatik eğilimler gösterebilir anlamına gelmektedir bu.
bu özelliklerden başlıcaları; pişmanlık eksikliği, empati eksikliği, konuşkanlık,, ben merkezcilik, eylemlerin sorumluluğunu kabul etmeme, yalanın patolajikleşmesi vss..
1970 yılında oluşturulan hare psikolojik değerlendirme testi, 1995 yılında revize edilerek psikopati kontrol listesi pcl-r adını almıştır.
hare psikopati kontrol listesi özellikle hapishaneler veya yüksek güvenlikli psikiyatri birimleri gibi adli ortamlarda standart bir prosedür olarak kullanılmaktadır.
devamını gör...

şüphesiz salgınların en güzelidir.
devamını gör...

hiç bir böceğin hak etmediği bir duygu
gayet sempatik bulurum kendilerini.
oturduğum bir evde geceleri (bkz: gümüş böceği) çıkardı. çocuklar korkmasın diye isim vermiştim ona. onun adı mustafa, o da bizim evimizde yaşıyor demiştim.
öyle ki çocuklar eve gelen misafirlere mustafa'yı kırk yıllık dostları gibi tanıtırdı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hayvanlarla konuşabileceğimiz cihaz
devamını gör...

her koşulda haklı olduğunu düşünen insan davranışı. son sözü söylemesine izin verseniz bile söylenmeye devam eder. siz ses çıkarmadığınız sürece daha da hırçınlaşabilir, en makul çözüm ortamdan uzaklaşmaktır.
devamını gör...

açık radyoda yaptığı didik didik freud programının bir bölümünde kısaca şöyle demiş.
''insanlık üç ana devrim yaşamıştır; birincisinde, 1541 yılında kopernik, dünyanın kainatın merkezi olduğu düşüncesini değiştirmiş ve insanın kutsallığını yıkmıştır. ikincisinde, darwin türlerin kökeni kitabıyla insanın, tanrının kutsal yaratığı olduğu fikrini çürütmüştür. üçüncüsünde ise, 1900'lerde freud, düşlerin yorumu kitabını yazarak insanın bilinçli dünyasının bilinç dışı ve toplumsal normlar tarafından yönlendirildiğini anlatmıştır. insanın narsizmi, tarih boyunca bu üç darbeyi almıştır.''
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim