10 yaşındaki çocuğa tecavüz etmeye çalışırken yakalanan kişi
10 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmaya çalışan, yakalanınca ''kız kendi istedi'' istedi deyip kendi yaptığı eylemi savunan karaktersiz, şerefsiz, insanlığımızdan soğumamamıza vesile olan zat .
bursa'da cami gasilhanesinde 45 yaşındaki herif, 10 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz etmeye çalışırken bir vatandaş tarafından etkisiz hale getirildi. zanlı kendini salak saçma ifadelerle savunmaya kalktı. polisin gözaltına aldığı istismarcının mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildiği öğrenildi.
kaynak
(bkz: 92 yaşındaki kadının cinsel saldırıya uğrayarak öldürülmesi)
bursa'da cami gasilhanesinde 45 yaşındaki herif, 10 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz etmeye çalışırken bir vatandaş tarafından etkisiz hale getirildi. zanlı kendini salak saçma ifadelerle savunmaya kalktı. polisin gözaltına aldığı istismarcının mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildiği öğrenildi.
kaynak
(bkz: 92 yaşındaki kadının cinsel saldırıya uğrayarak öldürülmesi)
devamını gör...
girift radyo yayını
müthiş başlayan yayındır. dinliyoruz efenim. *
devamını gör...
normal sözlük'ün yararları
can sıkıntısına iyi gelmesi. kendi düşüncelerini özgürce ifade edebilmek. başka insanların fikirlerini okuyup yeni bakış açısı kazanabilmek. düşünmediğim bir konuyla ilgili düşünmek.
devamını gör...
yazarlar şu an ışınlanacak olsa ışınlanacakları yer
öyle bir an olurdu ki ışınlandığım, etrafta başka bir kara parçasını göremediğim bir tepedeyken ben, güneş çoktan batmış ama ufukta hafif bir kızıllık var olurdu. gökte yıldırlar belirse de denizin maviliği hala seçilebiliyorken, ağaçların ferah kokusu ve akşam serinliği içimdeki olanca gamı kederi temizleyip çok uzaklara götürmüş olurdu. üzerimde etekleri uçuşan basit bir elbise, öylece manzarayı izlerdim önce dakikalarca. ufukta gördüğüm o kızıllık yerini koyu bir maviliğe bıraktığında, uzaklardan bir yerden canlı bir müzik sesi duyardım. akordeon, gitar, ara ara da kıvrak bir keman sesi bana "haydi gel, kuruldu masalar" derdi. kolumdaki şalı omzuma atıp toprak yolda müziğin ahenginde yürürdüm masaların üzerine asılı renkli lambaları görene dek. sonra da kalabalık bir masanın ucuna, sanki kırk yıldır tanıdığım insanlar oturuyormuş gibi ilişir eğlenmeye başlardım gecenin behrine dek.
devamını gör...
kadınları etkilemenin yolları
ilgi, tatlı dil, bilgece duruş.
devamını gör...
40 yaşında adamsın sözlükte ne işin var sözü
sevgili dünkü bebeler, bugünkü ergenler; kaç kere anlattık bir daha anlatalım, bir daha yazalım. sözlük zihniyeti 1999'da ekşisözlük'te başlamıştır yani birileri daha vitaminken ortada yokken, o yüzden kiracı olup ev sahibine hırlamayalım haddimizi bilelim bıcırıklar.. herkese saygılar, sevgiler.
devamını gör...
ediz hun
türk aktör, yeşilçam'ın olmazsa olmazı. yakışıklı ve karizmatik bir istanbul beyefendisi. asıl mesleği diş hekimliğidir. 1963 yılında ses dergisinin açtığı yarışmaya katılıp birinci seçildi. sinemaya 'genç kızlar' filmi ile başlamıştır. yönetmen nevzat pesen'dir. aynı filmde türkan şoray ve hülya koçyiğit de yer almaktadır. ayrıca türkan şoray ve hülya koçyiğit'in beraber rol aldıkları ilk ve tek filmdir. daha sonra salon beyefendisi rollerinin aranan yüzü olmuştur. şahsen kendisine en çok yakıştırdığım aktris filiz akın'dır. tabi ki ben sinemadan bahsediyorum. kendisi daha sonra o zamanlar hostes olan berna hanım ile evlenmiştir. bu evlilikten bir kızı vardır. 70'li yılların sonuna doğru sinema sektörünün farklı ihtiyaçları ona hitap etmeyince, beyaz perdeden uzaklaştı ve yurt dışına yerleşti . 2011 yılında ikincisi düzenlenen malatya film festivalinde yaşam boyu onur ödülüne layık görüldü. bir dönem anap milletvekilliği de yapmıştır. biyoloji üzerine eğitim almış ve bu eğitimden sonra kaktüs yetiştiriciliğine el atmış. sosyal medyadan takip ettiğim ve beğendiğim beyefendi bir kişilik. kendisine uzun ömürler diliyorum.
devamını gör...
aleyna çakır
21 yaşındaki aleyna çakır, gerçek adıyla sema esen, 3 haziran günü evinde bornoz kuşağı ile kapıya asılmış bir şekilde bulundu. aleyna'nın ölümü gazetelere ve televizyon kanallarına "intihar" olarak yansıdı.
adli tıp incelemesine göre de aslında bu ölüm intihar değildi. intihar sırasında gerçekleşen boyun kırıkları yoktu ve kemiklerin çevresinde olması gereken kanama az miktardaydı. ve aleyna'nın tırnaklarında da bir erkeğe ait dna'ya rastlandı.
aleyna'nın cenazesini yıkayan anne de kızının her yerinin morluklar içerisinde olduğunu, bir gözünün içe çöktüğünü, yüzünün bir tarafının da düzleştiğini ve dizlerinde de sürtünmeden kaynaklı soyulmaların olduğunu söyledi. aleyna'nın vücudunda işkence izleri vardı.
aleyna'nın ailesi, çalışma arkadaşları ve yakınları bunun intihar olmadığı söyledi ve ümitcan uygun isimli sevgilisinin kendisine şiddet uyguladığı görüntüleri kamuoyuyla paylaştı.
bu şiddet görüntüleri sadece bir defaya mahsus değildi. aleyna, defalarca ümitcan'ın şiddetine ve tehditlerine maruz kalmış. genç kadın vücudunda sürekli morluklarla geziyormuş. bu durumdan yakın çevrelerinin de haberi varmış.
aleyna'yı silahla ve bıçakla tehdit ettiği zamanlar bile olmuş. sadece aleyna'yı değil, pavyonda çalışan diğer kadınlara da şiddet uyguluyormuş. ümitcan uygun, bu kadınlara çalıştıkları yerden zorla avans çektirip kendisi yiyormuş.
sosyal medyada yayınlanan bayıldığı görüntülerin ardından aleyna, ümitcan uygun'u şikayet etti ve koruma talebinde bulundu.bu şikayet aleyna yaşarken değil, ölümünden sonra dikkate alındı ve ümitcan uygun hakkında sadece “konut dokunulmazlığını ihlal” suçundan ceza istendi. “hakaret ve basit yaralama” suçlarından "kovuşturmaya yer yok" kararı verildi.
bunlar yaşanırken yine alemlerde boy göstermeye başlayan ümitcan uygun, sosyal medya hesabından aleyna'ya şiddet uyguladığı için pişman olduğunu söylediği paylaşımlar yaptı.
tüm oklar ümitcan uygun'u gösterirken bu olayın takibini yapan insanlar, avukatlar ve aile dosyaların birleştirilmesini (ölümüyle ve şiddet olayları ilgili olan soruşturmaları) ve ümitcan uygun'un tutuklanmasını talep etti.
fakat hiç bir şekilde adım atılmadı..
mahkemelerden umudunu kesen aile soluğu müge anlı'da aldı ve program sırasında çok ilginç ve korkutucu iddialar ortaya atıldı.
programa bağlanan tanıklar, ümitcan uygun'un aleyna'yı sürekli ölümle tehdit ettiğini söyledi.
müge anlı'da aleyna'nın bir arkadaşı ümitcan'ın aleyna'yı öldürdüğünü kendilerine itiraf ettiğini anlattı.
olayları derinlemesine inceleyen müge anlı, aleyna çakır'ın ölümünün şüphelisi olan ümitcan uygun tarafından tehdit edildiğini söyledi.
ümitcan uygunun annesi ve ailesiyle ilgili çok önemli bilgiler de verildi. bir kadın tanık yurtta çalışan ümitcan'ın annesinin "yurt anne" olarak bilindiği ve 18 yaşındaki genç kadınları "size iş bulacağım" diyerek bu bataklığa sürüklediğini, oğlu ve eşinin de bu kadınları "pazarladığını" belirtti.
anne ve baba hakkında inceleme başlatılacakken ve anne gülay uygun bu iddiaların ardından 2 gün sonra ifade verecekken hiç aklımızın ucundan geçmeyen bir olay yaşandı. gülay uygunormanlık bir arazide başından vurulmuş bir şekilde bulundu.
henüz yeni açılan bir hesaptan olay yerinin ve cesedin fotoğrafları anlık paylaşıldı. sosyal medyada yayınlanan görüntüleri inceleyen insanlar bunun bir intihar değil bir "susturma" cinayeti olduğunu dile getirdi.
gülay uygun'un yüzünde maskenin bulunması ve bir ayakkabısının olmaması dikkat çekti. ve insanlar gülay uygun'un arabasız bir şekilde o araziye nasıl geldiğini sorguladı.
kimileri gülay uygun'un fuhuş çetesinde kasetleri bulunan bürokratlar tarafından susturulduğunu düşünürken kimileri de ümitcan uygun'un aleyna çakır'ı öldürdüğünü itiraf edeceği için ailesi tarafından infaz edildiğini söyledi.
sosyal medya bu iddialarla yıkılırken ailenin avukatı, gülay uygun'un bu iftiraları kaldıramadığı için intihar ettiğini hatta bu sabah kendisine ağlayarak "ben suçsuzum, oğlum da suçsuz ben bu iftirayı nasıl kaldıracağım" dediğini belirtti
ardından gülay uygunun eşi de müge anlıyı suçlayarak hedef gösterdi. bu esnada zil zurna sarhoş olması da gözden kaçmadı.
bu tehditlere ve suçlamalara göz yummayan müge anlı, "kim tehdit ederse etsin bu yoldan dönmeyeceğim. 3 buçuk aydır tüm medya kuruluşlarında ümitcan'ın haberleri yapıldı. tüm bunlar yaşanırken psikolojisi sağlam kalan bir hanımefendi kendisi hakkında soruşturma başlatılınca mı intihar eder?" diyerek resti çekti.
adli tıp incelemesine göre de aslında bu ölüm intihar değildi. intihar sırasında gerçekleşen boyun kırıkları yoktu ve kemiklerin çevresinde olması gereken kanama az miktardaydı. ve aleyna'nın tırnaklarında da bir erkeğe ait dna'ya rastlandı.
aleyna'nın cenazesini yıkayan anne de kızının her yerinin morluklar içerisinde olduğunu, bir gözünün içe çöktüğünü, yüzünün bir tarafının da düzleştiğini ve dizlerinde de sürtünmeden kaynaklı soyulmaların olduğunu söyledi. aleyna'nın vücudunda işkence izleri vardı.
aleyna'nın ailesi, çalışma arkadaşları ve yakınları bunun intihar olmadığı söyledi ve ümitcan uygun isimli sevgilisinin kendisine şiddet uyguladığı görüntüleri kamuoyuyla paylaştı.
bu şiddet görüntüleri sadece bir defaya mahsus değildi. aleyna, defalarca ümitcan'ın şiddetine ve tehditlerine maruz kalmış. genç kadın vücudunda sürekli morluklarla geziyormuş. bu durumdan yakın çevrelerinin de haberi varmış.
aleyna'yı silahla ve bıçakla tehdit ettiği zamanlar bile olmuş. sadece aleyna'yı değil, pavyonda çalışan diğer kadınlara da şiddet uyguluyormuş. ümitcan uygun, bu kadınlara çalıştıkları yerden zorla avans çektirip kendisi yiyormuş.
sosyal medyada yayınlanan bayıldığı görüntülerin ardından aleyna, ümitcan uygun'u şikayet etti ve koruma talebinde bulundu.bu şikayet aleyna yaşarken değil, ölümünden sonra dikkate alındı ve ümitcan uygun hakkında sadece “konut dokunulmazlığını ihlal” suçundan ceza istendi. “hakaret ve basit yaralama” suçlarından "kovuşturmaya yer yok" kararı verildi.
bunlar yaşanırken yine alemlerde boy göstermeye başlayan ümitcan uygun, sosyal medya hesabından aleyna'ya şiddet uyguladığı için pişman olduğunu söylediği paylaşımlar yaptı.
tüm oklar ümitcan uygun'u gösterirken bu olayın takibini yapan insanlar, avukatlar ve aile dosyaların birleştirilmesini (ölümüyle ve şiddet olayları ilgili olan soruşturmaları) ve ümitcan uygun'un tutuklanmasını talep etti.
fakat hiç bir şekilde adım atılmadı..
mahkemelerden umudunu kesen aile soluğu müge anlı'da aldı ve program sırasında çok ilginç ve korkutucu iddialar ortaya atıldı.
programa bağlanan tanıklar, ümitcan uygun'un aleyna'yı sürekli ölümle tehdit ettiğini söyledi.
müge anlı'da aleyna'nın bir arkadaşı ümitcan'ın aleyna'yı öldürdüğünü kendilerine itiraf ettiğini anlattı.
olayları derinlemesine inceleyen müge anlı, aleyna çakır'ın ölümünün şüphelisi olan ümitcan uygun tarafından tehdit edildiğini söyledi.
ümitcan uygunun annesi ve ailesiyle ilgili çok önemli bilgiler de verildi. bir kadın tanık yurtta çalışan ümitcan'ın annesinin "yurt anne" olarak bilindiği ve 18 yaşındaki genç kadınları "size iş bulacağım" diyerek bu bataklığa sürüklediğini, oğlu ve eşinin de bu kadınları "pazarladığını" belirtti.
anne ve baba hakkında inceleme başlatılacakken ve anne gülay uygun bu iddiaların ardından 2 gün sonra ifade verecekken hiç aklımızın ucundan geçmeyen bir olay yaşandı. gülay uygunormanlık bir arazide başından vurulmuş bir şekilde bulundu.
henüz yeni açılan bir hesaptan olay yerinin ve cesedin fotoğrafları anlık paylaşıldı. sosyal medyada yayınlanan görüntüleri inceleyen insanlar bunun bir intihar değil bir "susturma" cinayeti olduğunu dile getirdi.
gülay uygun'un yüzünde maskenin bulunması ve bir ayakkabısının olmaması dikkat çekti. ve insanlar gülay uygun'un arabasız bir şekilde o araziye nasıl geldiğini sorguladı.
kimileri gülay uygun'un fuhuş çetesinde kasetleri bulunan bürokratlar tarafından susturulduğunu düşünürken kimileri de ümitcan uygun'un aleyna çakır'ı öldürdüğünü itiraf edeceği için ailesi tarafından infaz edildiğini söyledi.
sosyal medya bu iddialarla yıkılırken ailenin avukatı, gülay uygun'un bu iftiraları kaldıramadığı için intihar ettiğini hatta bu sabah kendisine ağlayarak "ben suçsuzum, oğlum da suçsuz ben bu iftirayı nasıl kaldıracağım" dediğini belirtti
ardından gülay uygunun eşi de müge anlıyı suçlayarak hedef gösterdi. bu esnada zil zurna sarhoş olması da gözden kaçmadı.
bu tehditlere ve suçlamalara göz yummayan müge anlı, "kim tehdit ederse etsin bu yoldan dönmeyeceğim. 3 buçuk aydır tüm medya kuruluşlarında ümitcan'ın haberleri yapıldı. tüm bunlar yaşanırken psikolojisi sağlam kalan bir hanımefendi kendisi hakkında soruşturma başlatılınca mı intihar eder?" diyerek resti çekti.
devamını gör...
delirmiş_psikolog
#146 nolu entrysinde recep tayyip erdoğan için "çok büyük saygı duyduğum kişilik. kusursuz lider yoktur. çok kusuru var mı evet. ancak twitter siyasetine aldanıp yüklenen ergenlerden bıktım. oyum 2023 te ona mı olur bilemem. ancak kısa zamanda çok şey yapması gerek" demiştir.
#209 nolu entrysinde recep tayyip erdoğan için "yabancı ülkelerin hiç sevmediği ve nefreti ile övdüğü kişilik. neden kimse sevmiyor bu kadar kişi sevmiyorsa biz sevmeliyiz diye düşündüğüm lider" demiştir.
#121 nolu entrysinde doğu perinçek için "herkesin istisnasız linçlediği ancak siyasete doğru yanlış adanmış bir ömür. bu adam ajansa max sivaslılar derneği ajanıdır." demiştir.
#152 nolu entrysinde kemal kılıçdaroğlu için "siyasetçi denilemeyecek kişi. dikdatör. kültürlü sol seçmenin nasıl oy verdiğini çözemediğim kişilik" demiştir.
#845 nolu entrysinde devlet bahçeli için "uluslararası bir mun de temsil ederek birinci olduğum kişi. siyasi kişiliğinden bahsederek polemik yaratmanın lüzumu yok ancak çok şahsına münhasır biri. bir temsil." demiştir.
#520 nolu entrysinde türkiye'nin batıyor olduğu gerçeği başlığında "gemi görünmeyecek hale gelene kadar gemiyi terketmeyin mustafa kemal atatürkü hatırlayın. avuçlarınızla su atın dışarı. tekrar denizlere açılacağız!" demiştir.
#247 nolu entrysinde 'din' tanımı için "aşırı inanmak istediğim şey ama o kadar cevapsız soru var ki :( yinede benim en büyük savaşım olabilir. arada bir yenilerim burayı. kitap önerisi yapayım felsefeye giriş nigel warburton"
(#1123) nolu entrysinde 'islamiyet' dini için "eğer bir din doğruysa kesinlikle doğru olacak olan dindir" demiştir.
------ yazar hakkında analizim ---------
kendisinin de içinde bulunduğu twitter ortamına sallayan kafası karışık bir ergen yazar. lisans eğitimini galiba 'psikoloji' bölümünde okuyor. bu yüzden antik yunan hakkında terminolojik tanımlardan öteye gidemeyen yazılar yazıyor. 'psikoloji' bölümünün sosyoloji ve antropoloji'nin bir alt dalı olduğunu biliyor mu acaba? madem kendine 'psikolog' diyorsun o zaman şu alanlarda da bilgi sahibi olmalısın; ekoloji, coğrafya, tarım; mimari, sanat, müzik; teknoloji ve giyilebilir teknolojiler; gıda sağlığı, diyetetik ve beslenme türleri, genetiği değiştirilmiş biyolojik kaynaklardan üretilen gıdalar; arkeoloji, tarih, sosyoloji, karşılaştırmalı edebiyat, kültür tarihi; devlet düzeni, kurumsallık, politika, uluslar arası ilişkiler, retorik, göç hareketleri; finans, makro ekonomi; insan sağlığı, nöroloji, koku ve ıtriyat ... daha çok şey sayabilirim. ben bütün bu konularda ne kadar 'cahil' kaldığımı düşününce 'deliriyorum' umarım bu yazar arkadaşımız da bu yüzden delirmiştir. benim ne kadar 'deli' olduğumu 'bu profil' için analiz kasmamdan anlayabilirsiniz.
dinler konusunda kafası baya karışık ama bir şeye inanmanın 'var olmak' için yeter bir kaide olduğunu düşünen yazardır. teoloji'nin felsefe'nin bir alt başlığı olduğunu biliyor mu acaba? kültür tarihi hakkında ne biliyor ki? daha yaşadığı ülkede 20 yıl önce nasıl bir 'yaşam' olduğunu bilmeden mevcut siyasi iktidarın ve 'tek adam' rejimini 'sevmeye' çalışan bir yazar olarak neolitik devrimi nasıl anlayabilir ki? insanın kültür tarihi 12 bin yıldan daha eski ve dünya üzerinde 4 bin 300'den fazla 'din' var.
islamiyet dininin kökeninin hint mitolojisi, babil ve sümer mitolojisi ve musevilik olduğunu biliyor mu acaba? islamiyetin haşimoğulları denen bir aşiretin siyasi iktidarı için temel dayanak olduğunu; bugün bile mekke şerifinin 'haşimoğulları' sülalesinden olması gerektiğini? neyse kendi fikirlerimi kimseye dikte etmek istemem. ama bir din için 'doğru' diyorsanız diğer 4 bin küsür dine 'gerçek dışı, yanlış' diyorsunuzdur. aristo mantığı. eğer bir kutsal kitabı anlamak için onlarca hadis ve tefsir yazılıyorsa occam'ın usturasını uyguluyorum şimdi; o kitap 'anlaşılmazdır.' anlayamadığımız bir şeye inanmak da 'kendini kandırmaktır'.
türkiye'nin batıyor olduğu gerçeğini kabullenen ve bunun sorumlusu olan siyasi iktidarı yalayan bir yazardır. kendisini, onu sevmek için zorladığı siyasetçi kişinin 'zorba' olduğunu bir psikolog olarak analiz edemeyen bir yazardan daha ne beklenir ki. şimdilik bir 'garantici-yancı' olarak güç kimdeyse o tarafta olan bir yazardır.
ben de z kuşağı'yım. bir dost ve akran olarak delirmiş_psikolog hakkındaki düşüncelerim bunlardır.
dost acı söyler.
dobarlan
#209 nolu entrysinde recep tayyip erdoğan için "yabancı ülkelerin hiç sevmediği ve nefreti ile övdüğü kişilik. neden kimse sevmiyor bu kadar kişi sevmiyorsa biz sevmeliyiz diye düşündüğüm lider" demiştir.
#121 nolu entrysinde doğu perinçek için "herkesin istisnasız linçlediği ancak siyasete doğru yanlış adanmış bir ömür. bu adam ajansa max sivaslılar derneği ajanıdır." demiştir.
#152 nolu entrysinde kemal kılıçdaroğlu için "siyasetçi denilemeyecek kişi. dikdatör. kültürlü sol seçmenin nasıl oy verdiğini çözemediğim kişilik" demiştir.
#845 nolu entrysinde devlet bahçeli için "uluslararası bir mun de temsil ederek birinci olduğum kişi. siyasi kişiliğinden bahsederek polemik yaratmanın lüzumu yok ancak çok şahsına münhasır biri. bir temsil." demiştir.
#520 nolu entrysinde türkiye'nin batıyor olduğu gerçeği başlığında "gemi görünmeyecek hale gelene kadar gemiyi terketmeyin mustafa kemal atatürkü hatırlayın. avuçlarınızla su atın dışarı. tekrar denizlere açılacağız!" demiştir.
#247 nolu entrysinde 'din' tanımı için "aşırı inanmak istediğim şey ama o kadar cevapsız soru var ki :( yinede benim en büyük savaşım olabilir. arada bir yenilerim burayı. kitap önerisi yapayım felsefeye giriş nigel warburton"
(#1123) nolu entrysinde 'islamiyet' dini için "eğer bir din doğruysa kesinlikle doğru olacak olan dindir" demiştir.
------ yazar hakkında analizim ---------
kendisinin de içinde bulunduğu twitter ortamına sallayan kafası karışık bir ergen yazar. lisans eğitimini galiba 'psikoloji' bölümünde okuyor. bu yüzden antik yunan hakkında terminolojik tanımlardan öteye gidemeyen yazılar yazıyor. 'psikoloji' bölümünün sosyoloji ve antropoloji'nin bir alt dalı olduğunu biliyor mu acaba? madem kendine 'psikolog' diyorsun o zaman şu alanlarda da bilgi sahibi olmalısın; ekoloji, coğrafya, tarım; mimari, sanat, müzik; teknoloji ve giyilebilir teknolojiler; gıda sağlığı, diyetetik ve beslenme türleri, genetiği değiştirilmiş biyolojik kaynaklardan üretilen gıdalar; arkeoloji, tarih, sosyoloji, karşılaştırmalı edebiyat, kültür tarihi; devlet düzeni, kurumsallık, politika, uluslar arası ilişkiler, retorik, göç hareketleri; finans, makro ekonomi; insan sağlığı, nöroloji, koku ve ıtriyat ... daha çok şey sayabilirim. ben bütün bu konularda ne kadar 'cahil' kaldığımı düşününce 'deliriyorum' umarım bu yazar arkadaşımız da bu yüzden delirmiştir. benim ne kadar 'deli' olduğumu 'bu profil' için analiz kasmamdan anlayabilirsiniz.
dinler konusunda kafası baya karışık ama bir şeye inanmanın 'var olmak' için yeter bir kaide olduğunu düşünen yazardır. teoloji'nin felsefe'nin bir alt başlığı olduğunu biliyor mu acaba? kültür tarihi hakkında ne biliyor ki? daha yaşadığı ülkede 20 yıl önce nasıl bir 'yaşam' olduğunu bilmeden mevcut siyasi iktidarın ve 'tek adam' rejimini 'sevmeye' çalışan bir yazar olarak neolitik devrimi nasıl anlayabilir ki? insanın kültür tarihi 12 bin yıldan daha eski ve dünya üzerinde 4 bin 300'den fazla 'din' var.
islamiyet dininin kökeninin hint mitolojisi, babil ve sümer mitolojisi ve musevilik olduğunu biliyor mu acaba? islamiyetin haşimoğulları denen bir aşiretin siyasi iktidarı için temel dayanak olduğunu; bugün bile mekke şerifinin 'haşimoğulları' sülalesinden olması gerektiğini? neyse kendi fikirlerimi kimseye dikte etmek istemem. ama bir din için 'doğru' diyorsanız diğer 4 bin küsür dine 'gerçek dışı, yanlış' diyorsunuzdur. aristo mantığı. eğer bir kutsal kitabı anlamak için onlarca hadis ve tefsir yazılıyorsa occam'ın usturasını uyguluyorum şimdi; o kitap 'anlaşılmazdır.' anlayamadığımız bir şeye inanmak da 'kendini kandırmaktır'.
türkiye'nin batıyor olduğu gerçeğini kabullenen ve bunun sorumlusu olan siyasi iktidarı yalayan bir yazardır. kendisini, onu sevmek için zorladığı siyasetçi kişinin 'zorba' olduğunu bir psikolog olarak analiz edemeyen bir yazardan daha ne beklenir ki. şimdilik bir 'garantici-yancı' olarak güç kimdeyse o tarafta olan bir yazardır.
ben de z kuşağı'yım. bir dost ve akran olarak delirmiş_psikolog hakkındaki düşüncelerim bunlardır.
dost acı söyler.
dobarlan
devamını gör...
türkçe dil bilgisi takıntısı olan ruh hastaları
belki her şeyi tam olarak uygulamıyorumdur, belki bilmediklerim vardır ama ben de kendimi bu grupta görüyorum. noktasını ya da virgülünü koymadan, çoğu zaman hiçbir yazım kuralına özen göstermeden küfredercesine saçma cümleler kurup anlamamızı bekliyorsunuz ama azıcık özen göstermenizi istediğimizde ruh hastası olarak eleştiriyorsunuz... arkadaşım, git bir cümle kurmayı öğren. gerçi çoğu insan henüz konuşmayı bile beceremiyor ama neyse...
devamını gör...
normal sözlük için öneriler
mesela bir toplu sohbet özelliği gelse mükemmmel olmaz mı? örneğin üç dört yazar kendine bir grup mesajı oluşturabilse. ayrıca 20 bin kulübünde orkide dağıtılması talebim bakidir.
devamını gör...
krukenberg tümörü
metastatik taşlı yüzük hücreli kanser verilen isimdir.
bu tümör en sık mide ikinci sıklıkta kolondan gelir.over'e metastaz yapan tümörlerden birisidir.
bu tümör en sık mide ikinci sıklıkta kolondan gelir.over'e metastaz yapan tümörlerden birisidir.
devamını gör...
tek vasfı lol oynaması olup yurtdışına gitmek isteyen türk genci
dil öğrenmiş, kendini geliştirmiş, okulunu okuyan bir birey olarak size sesleniyorum ey türk gençleri :
"önceliğiniz kendinizi geliştirmek değil, yurt dışına gitmek olsun"...
"önceliğiniz kendinizi geliştirmek değil, yurt dışına gitmek olsun"...
devamını gör...
sevgilisine tektaş alamayan erkek
akıllı erkekse benim tek taşım sensin der ama sanmam kızların bunu yiyeceğini neyse nolcak bir miktar parayı gözden çıkarıp alsan? o karbon değeri ile kız kişisi arkadaşlarına hava atacak sonuçta.
devamını gör...
kafa içi basıncı
kiba yani kafa içi basıncı artması ise şöyle tanımlanabilir. kafatası beyin, kan ve omurilik sıvısını(bos) içeren sınırlı bir alandır. bu üç bileşenin volümü ve basıncı denge halindedir ve bu durum normal kafa içi basıncını oluşturur. bu üç bileşenden birinin artışı, diğerlerinin volümünde değişikliğe neden olur. kafa içi basıncı arttığında beyin dokusunun genişleyebileceği alan olmadığından, bos'un yer değiştirmesi, emilimin artması, üretimin azalması ve serebral kan akımının azalması ile kompansasyon sağlanır.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının başarıları
21. yüzyılda bu toplumda öteki olup hala bu toplumun içinde delirmeden yaşayabilmem.
t: yazarların kendilerine göre hayattaki başarılarını yazdığı başlık.
t: yazarların kendilerine göre hayattaki başarılarını yazdığı başlık.
devamını gör...
ikiz
çok merak ettiğim bir duygu. çok özel bir durum olduğunu düşünüyorum. ikizim olmasını çok isterdim açıkçası.
devamını gör...
terhis belgesiyle nizamiye kapısından dışarı çıkılan an
sanki rütbeli biri son anda çıkıp, "asker! hiç bir yere gidemezsin!" deyip olayı başlamadan bitirecekmiş hissiyatı taşıyan, o kadar inanılmaz bir mutluluk barındıran, eylem.
devamını gör...
karşı cinsle konuşma başlatmaya korkmak
başlatmaya korkmak degilde sonrasinda gitmesinden korkmak, boş yere umutlanmaktan korkmak ve bunun icin hiç konuşma girişimine girmemek daha dogrusu girememektir benim icin bu basligin anlami
devamını gör...
