az ve öz her zaman iyidir dostlar. hiçbir zaman çevremde fazla insan olmadı. sözlükteki arkadaşlarım beni ne kadar güler yüzlü bilseler de sanırım dışarıdaki kisilere karşı fazla soğuğum. bir kişi ile arkadaş olmam için gerçekten güvenmem gerekiyor ve bu da zaman isteyen bir şey. o yüzden bütün yakın çevrem uzun zamandır tanıdığım kişilerden oluşuyor.
devamını gör...

(bkz: yeter)
devamını gör...

insanların gözlerinde aradığım özel güç.
ergenliğim hariç;aşırı güzel kadınları hiç kıskanmadım,çok parayı,çok mutlu olanı,çok sevileni,çok bileni...
lakin şu tutku denen şey yoksa amaç yok,başarı öyküsü,tamamlanmışlık,hayat yok.
kimde ışığını görsem delice kıskanırım.
devamını gör...

sanırım bendim bu. ben ilgi gösterdiğimi sanıyordum. uğraştığımı sanıyordum. ama meğersem yetmiyormuş. yetmemiş. arkadaşlarımla harcadığım vakit kadar onunla harcamamışım. ona ilgi göstermemişim. peki sonra ne oldu?

aldatıldım. ben mutluydum ama o değilmiş demek ki. çok uzun süreli bir ilişki olduğu için de sonrasında boşluğa düştüm. olmadı. insanlar sarmadı. özgüvenim desen, yerlere düştü. onca sene beraber olduğun kişi, seni aldatınca her şeyi sorguluyorsun istemsizce. ne yanlıştı da aldatıldım? iyi mi görünmüyordum? iyi mi gülmüyordum? yatakta mı iyi değildim? ilgi mi göstermedim? sevgimi mi sakındım? hiçbir parça yerine oturmadı uzun süre. sonra alıştım. hayatıma birileri girdi, ama çok sürmedi.

uzun lafın kısası, sevdiceğinize ilgi gösterin.
devamını gör...

belirsizlik. içimi öyle bir kemiriyor ki, ölmek istiyorum adeta.
devamını gör...

yaşanmasaydı da olurdu.
devamını gör...

ben de buradayım, kapı arkasında kalmayayım diyor gibi.

yakındır yeni üst bir makama yerleşmesi.
devamını gör...

yaygın bilinen yanlışlar, halk tarafından bilinmeyen doğrulardan iyidir anlamında osmanlıca söz.
bu yanlışlar nedir peki? sözlerin ifade ettiği anlamlara veya kelimelerin telaffuzlarına dair yanlışlar en güzel örnekleridir.
sükûtu hayal, deyimi hayal kırıklığı anlamında kullanılır ancak "sükût" kelimesi sessizlik anlamındadır ve doğal olarak hayal kırıklığı anlamına gelecek şekilde gerçek ya da mecaz anlamda kullanılamaz. doğrusu "sukutu hayal" olmalıdır. "sukut" kelimesi mahvolma,bozulma,değerini yitirme anlamlarına gelir ki düşününce doğru anlamın bu olduğu aşikâr.
bunun dışında "mütevazi" kelimesini alçakgönüllü anlamında kullanmamız da örnek verilebilir. bu yine yanlış bir kullanımıdır "mütevazi" paralel anlamına gelirken doğru kullanımı tevazu kökünden gelen "mütevazı"dır.
genelde arapça, farsça kelimelerde karşımıza çıkar ama fransızcadan örnek vermek gerekirse "restaurant" kelimesini restorant şeklinde kullanmamız,doğrusu restoran olmalıdır.

sonuç olarak bu kullanımlar halkın genelinin bir şekilde tercihi ise öyle devam eder. kıyamet alameti değildir, halkın ağzına yerleşmiş deyim ve atasözü kalıpları zaten bozulamaz. elbette kelimeler doğru yazılmalı ve talaffuz edilmeli ancak insanlar günlük hayatta yazım kılavuzu alıp konuşmayacağına göre bu kullanımlara dil diktatörlüğü yapmak sonuç vermeyecektir çünkü dil canlı bir varlıktır. halkın günlük dili devamlı kolaya, anlamı en hızlı ve anlaşılır biçimde verme çabasına kayar.
tabii bu demek değildir ki yanlış kullanımların önünü açalım, herkes yanlış yazsın, okusun. kelimelerin doğru yazımları gazetelerde,dergilerde,roman,hikâye ve şiirlerde yazılmaya devam edecektir.
bunlar da mı yetmedi onlarca sınav sorusu var...
devamını gör...

1853 küba'da doğan jose marti, xlx. yüzyıl latin amerikasında sömürgeciliğe karşı savaşın öncülerinden ve dünyanın ilk antiemperyalist savaşçılarındandır. küba bağımsızlık mücadelesinin öncülerinden jose marti, şair ve yazar, siyasetςi, devrimci, gazeteci, edebiyat profesörüydü.

“işte bütün kıtada egemenliği elde etmek isteyen yırtıcı canavar. düşünü gerçekleştirmeye başlıyor avrupa'yla yarışma ve dünyada başlıca güç olma arzusu yönetiyor onu. sanayisinin sürüm bulmayan ve gelişen ürünleri için tek bir zorlayıcı pazarın kurulmasını, gelecekteki egemenliğinin güvencesi olarak görüyor bir an önce gemlemek gerek bu canavarı. gerçeği cesaretle söyleyerek ve ortak düşmana karşı bir an önce örgütlenerek. “

"çürük ve sallantılı çağdaş eğitim sistemini tümden değiştirmek gerekir. i1k eğitim, temelde pratik olmadıkça halklar için gerçek ilerleme, insanlar için mutluluk olamaz. çocuğa onu besleyen yeryüzünün güçlerini kullanmayı öğretmek gerekir."

“şiirin yasal anası duygudur. duygusuz insan bir dize mimarı ya da görüntücü olabilir, ama şair olamaz.siyasa ya da sosyolojiyi dizeleştiren değil; yüreğin fışkırdığı ışıkları ve kokuları bir savaş tamburu gibi korkusuzca çalan, evreni zafer inancına çağıran kişidir şair.”

1895 yılında ispanyol sömürgecilerine karşı küba'nın kurtuluş savaşını yönetirken savaş alanında öldürüldüğünde 42 yaşındaydı. fidel castro ve arkadaşlarının önderliğinde küba halkının gerçekleştirdiği devrim, hiç kuşkusuz, jose marti'nin ülkülerinin ve eyleminin bir başka aşamada gerçekleşmesidir.

kalbini, kalemini, aklını, tüm varlığını ülkesinin bağımsızlığına adamış bir anti emperyalist savaşçıdır.


aynı yalınlıkla ölmek isterim
kırda bir çiçek gibi, sakin, gösterişsiz.
mum yerine yıldızlar parlasın üstümde
yeryüzü uzansın altımda sessiz.

ben aydınlık ve özgürlük delisiyim
varsın hainleri gizlesinler soğuk bir taş altında
dürüstçe yaşadım ben, karşılığında
yüzüm doğan güneşe dönük öleceğim.


(bkz: guantanamera)

kaynak
devamını gör...

şükrü erbaş'ın, seni korumak için isimli şiirinde geçen dizelerdir.

“ya sen bu ülkede doğmasaydın
ya ben aşkı herkes gibi bilseydim”
devamını gör...

git gide arap kültürüne özenen ve benzemek için elinden gelenleri yapan cahil cühela insanların var olduğu bir ülkede yavaş yavaş edinilen fobi türüdür.
devamını gör...

sevilmek. sevilince süt dökmüş kedi oluyorum, sevmeyin beni.
devamını gör...

artık ne yapılırsa yapılsın önlemeyecek şey binlerce ölüm. artık enkazın altında ne yaparım diye düşünüyorum
devamını gör...

kafa sözlük yazarı olduğunu attığı story ile cümle aleme duyuran bizi de pek mutlu eden yazarımız.
hoş gelmiştir. *
devamını gör...

yönetmenliğini uğur yücel’in yaptığı 2009 yılında çekilen 2010 yılında vizyona giren polisiye film.

uğur yücel, aynı zamanda filmin başrollerinde oynuyor. başrolde oynayan diğer oyuncular, kenan imirzalıoğlu, berrak tüzünataç, ceyda düvenci ve nejat işler.

film af yasasını sorgulayan bir film.
siyasilerin çok fazla sosyolojik araştırma yapmadan sadece oy çokluğu ile popülist olmak için aldığı bir kararın toplumda yaratabileceği infiali sorguluyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kenan imirzalioğlu, klasik takım elbise giyen, bıyıklı, biraz agresif, işini çok önemseyen bir polis.

berrak tüzünataç, çok güzel bir stajyer. kimi kimsesi olmayan, kendine bir bir aile arayan genç bir polis.

uğur yücel ise çoğu yabancı filmde olduğu gibi, bir ay sonra emekli olacak bir cinayet şube amiri.

nejat işler, vatani görevi esnasında kız kardeşinin tecavüze uğradığını öğreniyor. tecavüzün travmasına dayanamayan kız kardeşi, intihar ediyor. kendi, komando olarak canını dişine takıp vatanını korurken, kız kardeşini koruyamayan devletinin, görevini yerine getirememesini kaldıramıyor, kendi adaletini aramaya yemin ediyor.

işkence görerek işlenen, bol kanlı revanlı bir cinayet ile film başlıyor ve arkası geliyor.

ikinci cinayette, uğur yücel tam da filmi özetleyen bir aforizma söylüyor.
allah intikam almak istediği kulunu
bir başka kuluna cezalandırır
allah’ın ilmini bilmeyenler
bunu kulun yaptığını sanır.
devamını gör...


bu savaş, bedevi uygarlığının geri dönüşünü hazırlıyor.
bedevi uygarlığı demekle neyi kastediyorum? bahçenizde bir gül varsa ve bu gülün önünden bir bedevi geçse, bedevi gülü koparır ama koklamaz, yemez ve alıp götürmez: yere atar. bir arazide bir çalı ya da bir bitki görse, onu kökünden söker ve atar. çölde bekçisiz bir ev bıraksanız, bedevi önce onun tahtalarını koparıp yakar, sonra evi her defasında biraz daha yıkar, taşlarını teker teker söker. çevremizdeki bu arazinin tamamı vaktiyle yunanlıların ve romalıların mermerden anıtlarıyla doluydu. ne oldu peki? bedeviler onları yaktı, anıtları yakıp kireç elde etti. geriye kalanları da çöl yuttu. bedevinin en iyi müttefiki kumdur: rüzgarların keyfine göre biçimlendirdiği sarı sonsuzluk, göçebelerin arı sütü. afrika'nın bu kıyısının doğal yaşamı: bedevi uygarlığı. sizin uygarlığınız geçicidir yalnızca. firavunlara ait rhakotis'ten başlayarak iskenderiye'nin otuz yüzyıllık tarihine bakacak olursanız, bu sürenin yalnızca on yüzyılının olaylarla geçtiğini zorlukla saptarsınız. geriye kalan süre bembeyazdır, çöldür. örneğin arapların fethinden bu yana, sizin rönesansınıza kadar olup bittiğini bildiğiniz nedir? çok az şey, yedi yüzyıllık sarı kum, bedevi uygarlığı. ve şimdi ben, bu uygarlığın geri gelişini görüyorum.

stratis tsirkas, başıboş kentler 3, iskenderiye

okuduğum en güzel bedevi tanımı olmakla birlikte, her akla gelişinde barbar kelimesinin altını çiziyor zihnimde.
devamını gör...

üst edit : öncelikle yoldaş kurgu işlerinden pek anlamaz. çöp kutumun detayına buradan ulaşabilirsin.

twitterda gezinirken, celal şengör'ün taklit hesabının attığı tweeti, bir anlık dalgınlıkla celal şengör'ün kendisinin attığını düşünerek sözlüğe taşıdım ve başlık açtım.
moderasyon "yanıltıcı kaynak" gerekçesi ile tanımımı uçurmuş. iyi de yapmış.


tanım : x moderatörümüz tarafından yapılan hadise.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

özelden "yoldaş benim tamımım niçin silindi" diye sık sık mesaj aldığım oluyor.
benimki dahi siliniyor canım yazarım.

belli başlı kurallarımız var. bu kurallar dışına çıkıldığı takdirde x-y-z kişisi bakılmaksızın sözlük prosedürü ne ise uygulanıyor.
devamını gör...

hazır bugün de pazarken ve henüz paylaşılmadığını görmüşken hemen yazalım;


bugün pazar.
bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.
sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
toprak, güneş ve ben...
bahtiyarım...


-nazım hikmet
devamını gör...

atıyorum özel hüseyin (insallah böle bu isimde bir ünv.yoktur) üniversitesinin en az 4 yıllık bölümünden mezun olup,verdiği ücret mukabilinde de yüksek lisans,doktoro yapmanın benim gözümde eski devlet üniversitelerinin(2000 lerin başında ki yurdumuzun herhangi bir yerinde eğtitim öğretim veren) 2 yıllık meslek yüksek okulundan mezun olmuş bir insanın diplaması kadar ehemmiyeti yoktur.herkes üniversite okumak zorunda değil.çocuklarımıza çok küçük yaşlardan itibaren mesleki rehberlik sunulmalı,kendini kesfetmesi için alanlar yaratılmalı,liseden itibaren harçlıklarını çıkarabilecekleri işler yapmalılar ki kendilerine güvensinler,para kazanabileceklerinin farkına varsınlar ,farklı bir cevreleri olsun, kendilerini keşfetsinler,ilgileri dogrultusunda çalışma imkanları olsun,bir birey olduğunu hissetsin ki üniversiteyle ilgili üzerinde toplum baskısı olmadan daha gerçekci kararlar alabilsin .(ne uzatmışim ya:) )
devamını gör...

tartışmamak için hemen özür dilemen. ne isterse yapman asla senin istediklerin olmasa bile hiç lafını etmemen.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim