kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

pozitif, enerjik, kıpır kıpır bir yazar.

yazdıklarıyla sizi başka kokulara, başka duygulara, başka evlere, başka diyarlara götüren yazar.

ara ara profilinize uğrar ve sizi okuduğunu burada yalnız olmadığınızı hissettirir.

hatır, gönül, kıymet bilir...

keşke yanı başımda olsada bir kahve eşliğinde engin tecrübelerine ve bilgi birikimine bulansam diyeceğiniz insanlardan. belki bir gün neden olmasın?

hani bazı insanlar vardır hiç tanımazsın belki ama çok uzun zamandır tanıyormuş gibi hissedersin heh bildin mi sayın yazar hanımefendi benim için tamda öyle. aurası çok başka sanki bir gün bir yerlerde tanışmış ve ikimizde bunu unutmuşuz gibi...

iyi ki doğmuşsun sayın yazar. ne iyi etmişsin yahu. nasıl bir renk nasıl bir ışık katmışsın dünyaya, sevdiklerine...

doğum günün çok kutlu mutlu olsun. hep hatırlan hep mutlu ol hep değerin bilinsin...
sevgiyle...
devamını gör...

kitap bölüm bölümdür, hayatını aylaklık ederek ve türlü zevk alemlerinde sürdüren racinin aynalı baba ismini taşıyan ve şapkasına kirik ayna parçaları taşıyan biriyle tanışmasıyla başlar. bana gore bu şapkadaki aynalar , kişinin aynalı babaya baktığında gülmesini sağlasa da aslinda güldükleri, alaya aldıkları kisi özbenlikleridir. çünkü insan bir hiçtir. kendini ehemmiyetli sansa da, kürkler giyip, saraylarda otursa da varacağı yer hicliktir. aynalı baba ile racinin zaman geçirdiği yer de mezarlık olması bundandir ki raci türlü yerlere ney eşliğinde gider. (bkz: astral seyahat)e benzer. ılk bölümünde budayla tanışır ve hiçlik tepesine (bkz: nirvana)ya ulaşmaya çalışır. ama hickimse ilk elden oraya ulaşamamıştır. ıkinci bölümde ise insanın içindeki duyguların savaşına tanık oluruz. ve iyi olanlar kotu olanları yenebilecek mi yenemeyecek mi onu düşündürür. tam kötüler kazanacakken aşk kazanır. tabi buradaki aşk ilahi bir anlam içermektedir. kitap fazla metaforiktir. bir bölümünde gözlerinde soğan siskasi olan bir evde dogar. herkes görüyordur ama aslında kördür, ama deryanın icinde olup deryayı bilmeyen balık gibi farkında degillerdir kör olduklarının. bu ve bunun gibi bir-çok bölümden oluşur. ve her bölümde felsefe-din ağırlıklı tasavvufi bir yolculuk geçirir raci. ve dönüşümünü tamamlar.
aynalı baba diye birinin gerçekte olması ve filibeli ahmetin otobiyografisine benzemesi bana hep kitabın bir tarafının gerçekle iliskisi oldugunu düşündürmüştür.
devamını gör...

yenir yutulur şey değil.

özlem bunun yanında hafif siklet kalıyor, özlersin / haline göre / bişiler yaparsın, geçer, geçme ihtimali var en azından.

bunun yok, çekilen hasretin müsebbibi ya ölü ya da ölü, bu kadar.
canlıya hasretlik bana biraz bol geliyor ama gitmiş ve bir daha dönmeyecek birine duyulan hasret çok can yakıyor.

tek çaresi / öbür taraflar / bilinmezlik, bilimsel olmayan tahminlere dayalı içe umut pompalama.

yok ki gidip döneni? soralım.
devamını gör...

pandemiyi bitiren çıksın çok kasıyor.
devamını gör...

çünkü neden olmasın
devamını gör...

el sıkmayan dinci kesim ( şafiler ve bazı tarikatlar) , bu hareketiyle içlerinin ne kadar fesat olduğunu kanıtlamaktadır. el tutunca bile abdest kaçtığını düşünüyorsa, elini sıktığında tahrik oluyor demektir.
devamını gör...

yönetmen koltuğunda, daniel monzon'un oturduğu, 2009 yapımı hapishane filmi.
aksiyonu bol, dramı bol, oyunculuklar eh işte, verdiği mesajlar oldukça düşündürücü, mutlaka izlenmesi gereken bir film. yaw gel de ispanyol sinemasına hayran olma, ölme, bitme.
filmin içeriğine gelelim:
göreve yeni başlayan juan'ın ilk iş gününde hapishanede isyan çıkıyor ve kendisi bu hengamenin ortasında mahkummuş gibi davranmak zorunda kalıyor.
oyunculuğunu çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim.
filmdeki en dikkat çeken karakter ise şüphesiz "malamadre".
kötü biriymiş gibi görünen, başta gıcık kapacağınız ama sonra çoook seveceğiniz bir karakter, tam karizma.
haksızlığa göz yummayan, zeki ve cesur bir karakter kendisi.
filmin özeti niteliğinde olan şu cümlesini de eklemeden geçmeyeceğim:
"hayat farkında olmadan bazen s*k*yr seni
"
beni en çok üzen kısım ise şurası oldu:

moraon'un baş ağrısı onu burada öldürdü.
devamını gör...

sokakta

buradayım:
yüzyıl oldu.

önümden geçen yol
tıkandı
çevremdeki bahçeler
daraldı
içimde yaşan insanlar
azaldı:
yalnızlaştım.

buradayım:
yüzyıl önce başladım
beklemeye.

yavaş geçip gitme zamanı:
dumanlar
isler, puslar
yağmurlar
sıcaklar, soğuklar
rüzgarlar
kemirdi her yanımı.

tahtalarım birer birer çürüdü
boyalarım
parça parça döküldü
payandalarım
teker teker çöktü:
yüzyıl oldu.

yüzyıl önce:
pırıl pırıl, yemyeşil
bahçem
bembeyaz, tertemiz
duvarlarım
cıvıl cıvıl, şen
odalarım
buradaydım.

yaşıyordum -
yaşıyordu insanlarım.

yüzyıl oldu:
karanlık küf rengi
çevrem
kararmış, yıkık dökük
duvarlarım
kasvetli, kir-pas içinde
odalarım
buradayım.

yaşamıyorum -
yaşamıyor insanlarım.

buradayım.
yüzyıl oldu.
bekliyorum.

yalnızım
burada.

bekliyorum -
ilk çocuğun attığı
ilk taştan beri
bekliyorum.

ne zaman gelecekler -
baltalarla, balyozlarla, keserlerle -

yalnızım
burada
bekliyorum.

ne zaman
gelecekler?
devamını gör...

tamam arkadaşlar geyik yapıyorsunuz lakin itici oluyor. yaptığınız/yapacağınız geyik pek çok insanın kutsalını tiye alıyor.

fikrinizi ve bilginizi konuşturmak yerine, kusura bakmayın ama ergence tavırlar sergiliyorsunuz.

bu ülkede din ile ilgili fikrini ve birikimini konuşturan turan dursun canından oldu. ilhan arsel ölüm tehditleri ile yaşadı.

bu coğrafyada özellikle din konusunda derinlemesine çalışmalar yürüten insanların yaşamı yeterince zor zaten. bu tavırlarınızla bu zorluğa katkı veriyorsunuz.

çoğunuz sokakta orada burada müslüman numarası yapan, anasına babasına inanmadığını söylemeye korkan tipler gibi duruyorsunuz.

klavyeyi görünce coşmanız buna dalalet.

ha öyle olmayanları tenzih ederim. onlar da bu zevzekliğe alet olmasınlar derim.

gelecekte müslümanım diye ortalıkta gezecek olan 3-5 ergen eğlenecek diye bir fikriyatın ırzına geçmeyin.

güncelleme editi: başlığı açan kişinin ve peşi sıra konuşanların çoğunun iletisi uçmuş. verilen sert tepki o iletilere yönelikti.
devamını gör...

doğruluk payı vardır yoktur bilemiyorum ama varsa da yoksa da büyük ayaklı insanların bu kategoride değerlendirilmemesi gerektiğine inanıyorum. kaç numara olduğunu söyleyerek gözünüzü korkutmak istemiyorum ama oldukça büyük ayaklara sahibim. ayakkabı seçmek gibi bir lüksüm maalesef olmuyor ya da atıyorum mağazada 500 ayakkabı modeli varsa benim içinden seçim yapabileceğim ayakkabı sayısı maksimum 5 oluyor. hatta bazı markalar için seçme şansım dahi olmuyor.

şimdi siz bana bunun büyük bir karakter göstergesi olduğunu söylerseniz bana karaktersiz demiş gibi olursunuz. yapmayın, ayıptır. *
devamını gör...

siz istediniz biz yaptık kıvamında şahane bir etkinlik daha.

kız çocukları okurken, ufacık hediyemizle mutlu olsunlar.
devamını gör...

üzerine oturulmaması gereken sivri araç-gereç. edwin moore tarafından 1904 yılında icat edilmiş.
devamını gör...

ben günün ünlüsü olmayı değil daha iyi yerleri hakediyorum. adminin yeri mesela gözüme bir hoş görünüyor. sinsi sinsi ilerleyeceğim. beni farketmeyecekler bile.
devamını gör...

ne yazık ki bir de "abi daha ne istiyorsun, kadın seni beğenmiş" benzeri tepkilerle durumun doğallaştırılması söz konusu olabiliyor. taciz hangi cinsiyete, kişiye uygulanırsa uygulansın tacizdir ve normalleştirilmemeli. ayrıca "ama kötü bir niyetim yoktu ki" benzeri savunmalar böyle bir durumda asla iyi niyet göstergesi olamaz. taciz, niyetler meselesi değildir.
devamını gör...

toplu taşıma, asansör veya herhangi bir şey için sıra beklerken, son anda sizi ittirip öne geçmeye çalışmak. buna görgüsüzlük demek hafif olur ya, gerçekten. bu başka bir şey. yani görüyorsun önünde insan var, bekliyor, sıra onun. daha neyin mücadelesini yapıyorsun. bekle sıranı dangoz.
devamını gör...

durumumuz çoktu aseksüeldik diye nickini değiştirmesini istediğim yazar.
devamını gör...

bambaşka ve çok güzel bir türkiye'de uyanmak.
devamını gör...

aşırı ama aşırı yoruldum.. ruhen de bedenen de.. tüm misafirler gitti ama bugün bende bittim..tek isteğim uyku...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim