geçmişim hakkında konuşmayı hiç sevmiyorum gerçekten de. yani neresinden tutsam elimde kalıyor. dolayısıyla;
- çocukluğun nasıldı, gençliğin nasıl geçti, nasıl bir yetişkinlik hayatın oldu tarzı sorular sorulunca ister istemez boyun bükülüyor.
devamını gör...

can , yaşam ve özgürlük olarak türkçeye çevirebileceğimiz kürtçe bir slogan . çok severim bu sloganı . canlılar canla gelir yaşamlarıyla var olur özgürlüğü ile yaşar ve değer bulur .
devamını gör...

rene karl wilhelm johann josef maria rilke

hayatı, adı kadar uzun değildi.

alman lirik şiirlerinin önemli şairlerindendir. kısaca hayatına bakmadan önce şunu belirteyim; bizim ülkemizde ne kadar tanınır bilmiyorum ama uzun yıllar yaşadığı viyanada bile sadece edebiyata ilgi duyanlar tanır demek yanlış olmaz. oysa edebiyat dünyasına etkisi büyük, ancak değeri yeterince bilinmeyen bir şairdir. sonuçta aynı şehrin havasını soluduk. ben iyi tanırım.

prag/çekya 1875 doğumlu avusturyalı şair. o dönem prag avusturya macaristan imparatorluğu sınırları içerisindedir. franz kafkanın da prag doğumlu bir avusturyalı olduğunu tekrar hatırlatalım. bu iki ustanın doğum ve ölüm yılları birbirine yakındır. kafka 41 yaşında hayata veda eder, rilke 51.

9 yaşında viyana’ya gelir ve eğitimine devam eder. sonrasında avusturya’nın bir başka şehri olan st. pölten’de askeri okula devam etse de aklı hem prag’da hem edebiyattadır. askeri okul sonrası prag’a dönerek edebiyat ve sanat tarihi eğitimi alır. ilk şiirleri burada yayımlanır. eğitimine önce münih sonra berlin’de devam eder.

şiirlerine yansıyacak değişimi, münih yıllarında olur. burada bir kadın şair ile tanışır. lou anderas salome, bizim pos bıyıklı felsefecimiz nietzsche’nin aşık olduğu kadındır. rilke, salome ile felsefe ve nietzsche görüşleriyle tanışır ve bunu şiirlerine yansıtır. hayatı yolculuklarla geçer. salome ile rusya’ya gider ve tolstoy ile tanışır. o dönem rusya’da halkın yaşadığı yoksulluğu görür ve bunu şiirlerine yansıtır. sonrasında paris, viyana ve hayata veda ettiği şehir montreux.

kime ait olduğunu bilmediğiniz bir şiir okuduğunuzda, bu rilke’nin dizeleridir dersiniz. o denli kendine has bir dili vardır.

bir önceki yazımda, rilke’ye ait bir sözü aklımda kalan kısmıyla yazmıştım. sonrasında sözlük yazarlarından benim için yeri her zaman özel olan ve olacak @merdumgiriz_ bu sözün, odasında bir poster olarak duvarında olduğunu yazdı. bir şair, iki kafa sözlük yazarını güzel bir tesadüfle bir araya getirdi. sanırım rilke artık ikimiz için daha özel bir şair oldu.

sözlerimizi şaire ait bir sözle bitirelim. ben türkçe çevirilerini bulamadım. kendim çevirip şuraya bırakayım.

“und der mut ist so müde geworden und die sehnsucht so groß.”
(ve cesaret çok yorgun düştü ve özlem çok büyük.)

bu yazıyı yazmama vesile olan @merdumgiriz_ e çok teşekkürler.

kaynak: rilke’ye gider
devamını gör...

bizim toplumda herkes iyi insan olduğu için* biz hep kazanan taraftayız sıkıntı yok.
devamını gör...

#743217 her bir maddeden bir kitap cikacagini dusundugum sorulardir...

1-aslinda birden fazla duyunun ayni hassasiyette islevi kulaga hos gelse de fazla algi gucune neden olacaktir. dolayisiyla dunyayi algilama orani cok daha yogun ve karmasik olabilir, bu da bence iyi bir sey degil...
2- aklima ilk gelen sey, cok guzel bir yilki ati olarak dunyaya gelmek isteyecegim oldu...
3-once merak...bilime merakli bir toplum degiliz ne yazik ki, bunun da bir cok nedeni var. bilim aslinda hayatimizin ta kendisi, ozellikle fizik ve matematik. biz bu alanlari sadece formullerden ibaret biliyoruz ki yanlis bir algi... esasen gunluk rutinlerimizin icerisinde olup bizim farkedemedigimiz kanunlar. bizim bu gercekten bir haber olmamizin temel nedeni de bize bunu gosterememis ogretmenlerin elinden gecmemiz. (bunu ikinci neden olarak ilistirebilirim) ve isin bir de maddi olanak kismi var tabii ki, yeteri kadar fon saglanmadigi surece, bilimde gelisme saglanamaz...
4- su an okudugum kitapta sikca gecen iki olgu. var yada yok diyemem ki bu konu binlerce yildir sorulmakta ve henuz net bir cevabi bulunmamis. sanirim ben iki dusuncenin ortasindayim. var diyemem cunku akip giden zaman degil de gerceklesen degisimler de neden olabilir, bu da zaman kavramini ortaya cikarmistir diyebiliriz. ama madem durum boyleyse, yasadigimiz olaylar neyin nesidir? mesela benim suraya yazmam bir algi midir? (sorunun soruyu acmasi durumu)...her iki ihtimalin disinda emin oldugum bir gercek var ama, bu iki varsayim da kucuk kiyametin kapiya gelip dayandigi ana kadar gecerlidir, sonrasinda her sey sifirlanir...
5- delilik davranislarin mantiksal suzgecten gecirilmeden icten geldigi gibi yapilmasi durumudur bir tur sinirsel hastaliktir zaten...
6- felsefenin ve bilimin yolunun kesistigi sorulardandir "varlik-yokluk" meselesi. nihilist bir dusunce de degilim acikcasi. dusunuyorum o halde varim mantigi benim icin cok daha kabul goren bir dusunce tarzi. dusunuyorsam, zihnim algilayabiliyorsa, uretebiliyorsam, bunlarla beraber hislerim olusuyorsa bence alginin cok otesinde biz variz. yokluk kavrami ise varligin kabul gordugu noktada onaylanmis bir kavram. her seyin zittiyla var oldugu dusuncesiyle cikmis diyebiliriz. sicak varsa sogukta vardir, karanlik varsa isikta vardir gibi...
7-sadece icinde bulundugumuz toplum degilde evrensel acidan baktigimizda insanoglu olarak karamsar bir yapiya sahibiz. oznel bir takim sebeplerin disinda, icinde bulundugumuz toplumun sorunlari, kisisel ihtiyaclarin giderilmemesinden olusan doyumsuzluk (bunun icine yeterli beslenmeme de, sevgi yoksunlugu da girebilir), maddi kaygilar, gelecek endisesi vb. konularda neden olabilir. karamsarliktan kurtulamama nedeni olarak da, karsilasilan sorunlarin biraktigi olumsuz etki kaynakli olabilir diye dusunuyorum...
8- delilik ve dahilik kavramlarindaki sozde o ince cizgiyi kabul etmiyorum. birbirinden oldukca uzak kavramlar olarak goruyorum hatta. az once de belirttigim gibi delilik sinirsel bir rahatsizliktir. bu rahatsizlikta ic gudusel davranma soz konusu olabilir, cunku mantiksal bir dusunce yoktur, kisi icten geldigi gibi eylem gerceklestirilebilir. gecenin bir koru evinden cikip kilometrelerce uzaklasabilir mesela. dahilik ise ortalama zekanin cok uzerinde olmasindan mutevellit alisila gelmis dusunce bicimlerinden siyrilma durumudur. bu demek degildir ki ic guduleriyle davranirlar. hayir yaptiklari her eylemde mantiga dayalidir, dolayisiyla ikisinin arasindaki benzerlik, siyahla beyaz kadardir.
9-bu soruya katilmamakla birlikte oldukca da sacma buluyorum. sorudaki verilen sosyal mesaj sudur, kisi bilimin sundugu mantiksal aciklamalari ogrendigi takdirde, allah'in varliginin ne kadar gercek disi oldugunu kavrayacaktir. esasen bilim allah'in varligi yada yokluguyla ilgilenmez. bilim var oldugumuz gunden bu zamana nasil geldigimiz, dunyanin ve evrenin nasil olustugu, maddenin nasil var oldugu gibi konulari ele alir. dini yalanlamak yada ateizmi yaymak gibi bir dava ile var olmaz, ilerlemez. bilim yapabilmek icin allah'i inkar etmeyi, dindar olmak icin de bilimden uzaklasmaya luzum yoktur. bu sacma algoritma, insanoglunun urettigi en ahmakca dusuncedir. bence ne din bilimsellestirilmelidir ne de bilim dinsellestirilmelidir. yani insanin kafasini yormasi gereken asil mesele tarafini secmesi degil de,her iki meselenin cakistigi noktada takinilacak tavir nasil olmalidir once bunu dusunmelidir. acikcasi bu sorunun cevabini netlestirmek din- bilim ayristirmasini yapmaktan daha mantikli geliyor. sahsen ben bu sorunun cevabini hala bulmus degilim, ortada kalmis durumdayim...
devamını gör...

en rezil olanının migren olduğunu düşündüğüm ağrı. ağrıdan ağlayıp ağladıkça da ağrının artması, tam bir keşmekeş mesela. üstüne mide bulantısı, ses ve ışığın da etkiyi katlaması... of diyorum. sağ tarafım komple nasıl ağrıyor, anlamıyorum. başımdan ayak parmaklarıma kadar nası etki ediyor, onu da. burnumun bile bir tarafı ağrıyor, diğer tarafında tık yok.

neyse ağrıdan saçmalamış olabilirim.
devamını gör...

adam harvard üniversitesi beni kabul etti diyor,
millet adama mal diyor.
oğlum herkes türkiye’de yaşamıyor bunu artık anlayın.

aklı başında adamdır.
devamını gör...

bir inşaat işçisi, 4 çocuk sahibi ve resmi nikahı yetmezmiş gibi bir de imam nikahlı eşi varmış. cinnet geçirmişmiş!!!*.
son 24 saat içersinde gündemde olan haberler gerçek anlamda üzücü, aslında üzücü kelimesi bile duygularımızı betimlemekte yetersiz kalıyor. umuyorum ki o çocuklar bu travmayı atlatabilir ve sağlıklı bireylere dönüşebilirler.
devamını gör...

netflixte mükemmel ötesi olan dizi versiyonunu izledikten sonra büyük bir heyecanla kitaplarını da okumaya başlayan ben, bu evrenle büyük bir aşk yaşıyorum. o kadar huzurlu ki o kadar güzel ki.
orada yaşayıp annenin arkadaşı olup,okula giderken süt şişemi yan tarafta akan derenin soğuk serin sularına koymak isterdim be sözlük.
devamını gör...

irlandalı hanf'a izimi kaybettirdiğim hafta yayınsız geçmemişler, yey \o/

kedilerle başlayın, beşir bey'e selam çakın, üçüncü partta kaplana gelince beni dürtün. (hatta komple kedigillerden gidin yahu başka hayvan da neymiş, meh.)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: kaynak bir arkadaşım)
gezegenlerin çekim kuvvetleri*, düzenli bir dönüş ve göktaşlarının iç gezegenlere çarpmasına engel olur.
devamını gör...

yalnız, yapayalnız olduğumuz ve öldükten bir kaç gün sonra hiç yaşamamış gibi unutulacağımız gerçeği.
devamını gör...

...günümüzde artık her insanın kendi reklam ajansı olmak zorunda kalışıdır. insan kendi medya kanallarını oluşturmaya başladığından beri hızla yükselen bir gereklilik var: poz. tanık olduğumuz pek çok ürünün reklamını düşünün, içinden çok ambalajına kafa patlatılmış her ürün için sürekli sergilenme ihtiyacı vardır. bilhassa az gelişmiş her ülkede, bir malın ar-ge aşamasından çok tanıtım ayağına para dökülür.
kafa -kaan koç
devamını gör...

kasis çokluğu.mesela konya’da nerdeyse ana yollara 2'şer metre arayla koymuşlardı diyebileceğim kadar çoktur. artık nasıl bir trafik kurallarını ihlal varsa , belediye milleti yola getireceğim diye ne yapacağını şaşırmıştı resmen. arabam o yollarda perte çıkmadıysa daha da çıkmaz *
devamını gör...

günaydın sözlük…

ama öyle, serin bir yaz akşamı, güneş ağır ağır batarken gökyüzünü kızıla boyamış, çiçekli, tiril tiril kısa elbisesini giyinmiş güzel bir kadın, sevdiceğinin elini tutmuş sahilde yürürken, levent yüksel’in “beni benimle bırak giderken” şarkısını mırıldanıyormuş da; o yanındaki mizah yeteneği gelişmemiş, mel’un cinse mensup beyefendi, “tamam” diyip gitme şakası yaparak tat kaçırmış gibi bir günaydın değil elbet…

yaz gecesi, partnerinizle kafi miktarda demlenilmiş, güzelleşilmiş bir şekilde, ellerinizde cila niyetine soğuk biralarla biraz da yalpa vurarak tenha bir kumsala inilmiş, ateş etrafında bira içip şarkı söyleyen kalabalık bi gruba dahil olunmuş da, nazan öncel’in “gidelim buralardan” şarkısına bağıra bağıra, hoplaya zıplaya eşlik edilmiş gibi bir günaydın…

müthişli bir günaydın…
can çektiren, dip düşüren bir günaydın…
devamını gör...

söylemesi herkesin harcı olmayan parça.
insanı vezir de eder rezil de.
devamını gör...

kaliteli yalnızlık tercihimdir.
devamını gör...

devamını gör...

moleskine defterlerinin neredeyse iki yüz yıllık bir geçmişi bulunmaktadır. kelime anlamı köstebek derisidir.
insanların akıllarında tutmak istedikleri ayrıntıları yazmaları gerektiğinde kullandıkları ufak tefek, siyah vinil kapaklı, sarı yapraklı, basit ve sade olup,cebe sığan çeşitlerinin daha çok kullanıldığı bilinmektedir.
bu defterlerin bu kadar sevilmesinin bir diğer nedeni de picasso, van gogh, ernest hemingway gibi isimlerin bunları ellerinden düşürmemiş olmalarıdır.
fransızların "moleskin", italyanlarınsa "moleschino" dedikleri bu akıl defterlerinin ilk olarak nerede doğduğu bilinmiyor. ilk olarak ilham perisini kaçırmak istemeyen fransız şairler için çıkarıldığı sanılıyor.

halen italya'da üretilmektedir. moleskine sahipleri kaybetme ihtimaline karşı defterlerinin ilk sayfasına geri getirene verecekleri ödülü yazarlar.

encrypted-tbn0.gstatic.com/...
devamını gör...

ingiltere çıkışlı, matt bellamy adında falsetto solistiyle dinlenmeye değer “üst” rock grubu.
en özgün parçalarından birisi kaos teorisini anlatan butterflies and hurricanes’dir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim