sözlük kulüpleri
ben ekonomi ve iş kolu konuşup fikir alışverişi yapabileceğimiz bir kulüp kurmak istiyorum. buradan yetkililere duyurulur.
devamını gör...
kanada başbakanı'nın nato zirvesine damga vuran çorapları
kanada başbakanı justin trudeau yine renkli çoraplarıyla gündem olmuş. adamın çorapları bile bizden daha mutlu.

buradan

buradan
devamını gör...
kızlık zarı
bilimsel adı (bkz: hymen)'dir.
bir insan cahilse, ona hiçbir şeyi anlatamazsınız. bu zara daima namus kavramı yüklemeye devam edecektir.
edit: bazı gerici ve cahil düşünceye sahip insan tiplerinin, bu zara namus kavramı olarak bakıyorlar. bu zar kızların namus kavramını korumak için değil, vajinanın "iç organ" olduğundan kendisine dışarıdan gelebilecek toz, kir, mikrop gibi zararlara karşı vajinanın ağzını perdelemesidir. erkeklerin bu zara namus kavramı yüklemesi eski kafalı olduklarını gösterdiği gibi gericilik ve cahillikten başka bir şey değildir.
bir insan cahilse, ona hiçbir şeyi anlatamazsınız. bu zara daima namus kavramı yüklemeye devam edecektir.
edit: bazı gerici ve cahil düşünceye sahip insan tiplerinin, bu zara namus kavramı olarak bakıyorlar. bu zar kızların namus kavramını korumak için değil, vajinanın "iç organ" olduğundan kendisine dışarıdan gelebilecek toz, kir, mikrop gibi zararlara karşı vajinanın ağzını perdelemesidir. erkeklerin bu zara namus kavramı yüklemesi eski kafalı olduklarını gösterdiği gibi gericilik ve cahillikten başka bir şey değildir.
devamını gör...
1984
ilk önce kitabın okunması sonra filmin izlenmesi tavsiye edilir. zira film kitaba oranla baya sönük kalmış.
devamını gör...
psikiyatri bilim midir sorunsalı
insan beyninin dünya üzerindeki en karmaşık ve gizemli organı olduğunu düşünürsek, bu organın meydana getirdiği kimyasal bozuklukları ve hastalıkları inceleyen bir bölüm elbette bilim dalıdır. bir panik atak olursanız mazallah tabii olmayın da, işte o gün bilimin babası aç kapıyı diye hastanede alırsınız soluğu.
devamını gör...
21'inci yüzyılda istanbul'da gerçekleşecek büyük istanbul depremi
binlerce insanın ölümüne sebep olacak depremdir.ibb’nin sayfasında olası bir deprem durumunda ilçe ilçe,sokak sokak hangi binaların çökeceği gece olursa kaç kişinin vefat edeceği,gündüz olursa kaç kişinin vefat edeceği yazıyor. asıl acı olan ise hepsinin biliniyor olmasına rağmen hiçbir şey yapılmaması.
devamını gör...
sigara külü kadar yalnızlık
sezai karakoç'un ve monna rosa adlı şiirinden -yalnızlığı en güzel tanımı olduğu söylenen- bir dize.**
ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık!
ve toprağın rüyaya yılan gibi girişi.
sana da monna rosa, taş bebeği bıraktık.
ellerinde kılçıklı balıkların bir dişi.
senin hatıran gibi büyük, yeni, karanlık;
senin hatıran kadar allah ve şeytan işi...
ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık!
ve monna rosa
[elbarto ukdesi.]
ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık!
ve toprağın rüyaya yılan gibi girişi.
sana da monna rosa, taş bebeği bıraktık.
ellerinde kılçıklı balıkların bir dişi.
senin hatıran gibi büyük, yeni, karanlık;
senin hatıran kadar allah ve şeytan işi...
ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık!
[elbarto ukdesi.]
devamını gör...
muazzez ilmiye çığ
bazı fikirleri eleştiriye açıktır saçmadır vs. ama şu kadına hem profesör olmadığı halde katıldığı konferanslarda profesör diyorlar. üstelik kendisi profesör olmadığını açıklıyor. sonra bazı tipitipler puğrosöfer deeğiil keğnidini heğr yerde puğrosöfer diye tanitiyür diye kadını suçluyorlar. evet aynen kardeşim profesör değil. büyük ihtimalle medyatik biri olduğu ve çokça kitap yazdığı için kendisini çoğu kişi profesör sanıyor. 30.saniye
devamını gör...
sadri alışık
o konuşur siz ağlar, o konuşur siz güler, o konuşur siz hak verirsiniz. türk sinemasının çok önemli oyuncularından biridir. hele bir sözü var ki ilk duyduğumdan beridir yıllardır hayatımda kullanıyorum.
'' sokak köpeklerine selam vermek, adam olmaya çeyrek var demektir.'' ne zaman kedi, köpek görsem işaret ve orta parmağımı kaşımın üzerine koyarak selam veriyorum.
ne demiş cames bond diyerek söylemeye başladığı atasözleri de bir hayli güzeldir.
'' sokak köpeklerine selam vermek, adam olmaya çeyrek var demektir.'' ne zaman kedi, köpek görsem işaret ve orta parmağımı kaşımın üzerine koyarak selam veriyorum.
ne demiş cames bond diyerek söylemeye başladığı atasözleri de bir hayli güzeldir.
devamını gör...
dünya varmış denilesi anlar
uzun süre burnunuzun kaşınması ve hapşırmaya çalışmanızdan sonra hapşırdığınızda gelen rahatlama hissi.
bir de hıçkırığın geçmesi.bu biraz imkansız sanki ama .
bir de hıçkırığın geçmesi.bu biraz imkansız sanki ama .
devamını gör...
libidosu yüksek kadın
bazı erkeklerin iki yüzlülüğünü ortaya çıkaran kadındır. normal de libidosu yüksek kadın arzularlar ama dışarı da böyle bir kadın gördüklerinde iffetsiz, aranıyor gözüyle bakıp, ithamlarda bulunurlar. yukarıda ki yazarlardan biri
--- alıntı ---
bizim gibi dışa vurmadıkları için kadınların libidosu olmadığını düşünürüz. kadınlar bunu gizleme konusunda çok iyiler.
--- alıntı ---
demiş ama bu konuda çok iyi olduklarından değil, bu bir suçmuş gibi saklamak zorunda olduklarından gizliyorlar, çevresinden alacağı tepkiyi çok iyi biliyorlar çünkü.
--- alıntı ---
bizim gibi dışa vurmadıkları için kadınların libidosu olmadığını düşünürüz. kadınlar bunu gizleme konusunda çok iyiler.
--- alıntı ---
demiş ama bu konuda çok iyi olduklarından değil, bu bir suçmuş gibi saklamak zorunda olduklarından gizliyorlar, çevresinden alacağı tepkiyi çok iyi biliyorlar çünkü.
devamını gör...
sen serdar ortaç’sın seni mahkemeye verir miyiz evlat
herkese eşit olunmalı. sanatçı diye bir ayrıcalık mı olur...
devamını gör...
marcus tullius cicero
marcus tullius cicero, kriz içerisine giren roma cumhuriyeti'ni kurtarmak için epey çaba harcamış, çeşitli felsefe okullarında eğitimler almış romalı hukukçudur. felsefe eğitimiyle beraber temelde görüşleri platon, aristotelesve stoa okulu'na dayanır.
romalı proleter sınıf ortaya çıktıkça yoğunlaşan kriz problemini çözmek roma gibi derin dinsel, kültürel, etniksel bağlara sahip bir ülke için oldukça zahmetli ve zor bir işti. bunun sebebi temelde "otoriteye itaat"in romalı yurttaşların zihnine kazınmış bir kavram olmasıdır. çünkü roma'da paterfamilias'tan bahsedilir. yani eğer roma'da yaşıyorsanız yaşam ve ölüm hakkınız babanın ailesi üzerinedir. roma'da bu durum, siyasal yaşamı da tarif eden bir anahtar kavramdır ve roma'nın belki de çekirdeğini oluşturur. patrio potestas, yani babanın iktidarı. bir sürü klanın bir araya gelip türettiği, patrisyenlerin, clienteslerin, daha sonra da pleblerin ve proleterlerin evrimleştiği roma, işte kısacası böyle bir toplumdu. ve bu toplum içerisinde cicero, krizi çözmeye yeltenen birisiydi.
roma bir savaş devletiydi. barış onlar için janus'tu. yani janus gibi barış da iki taraflı bir yapıya sahipti. belki bunu da roma'nın emperyal düşüncesiyle bağdaştırabiliriz. hem roma'nın genişleme arzusu böylece meşrulaşıyor olabilir. sonuçta çok daha köklü bir geleneğin, yani dinin etkisinden bahsediyoruz. tabii bu benim görüşüm.
cicero'nun böyle bir ortamda ortaya çıkan krizi önlemeye çalışan bir hukukçu, siyaset adamı olmasının yanında görüşlerinin çok sonralarını etkileyen bir adamdan da söz ediyoruz. hristiyanları, aziz augustinus'u etkileyen bir adam. yani antik değerleri, romalıları, roma'yı hristiyanlara tanıtan bir adam.
böylesine bir kriz içerisinde cumhuriyeti nasıl koruyabiliriz sorusuna çözüm arıyordu. fakat proleteryanın yükselişini görmezden gelir ya da en azından görmek istemez. bunu görmezden gelip çözüm üretmeye çalışır. konsüllük görevi sırasında çıkan isyanlara zalim denebilecek bir şiddetle karşılık verir. vahşi uygulamalarla isyanları bastırmaya çalışır.
neticede cicero halkın desteğini alamaz ve böylesine bir mücadele içerisinde öldürülür.
romalı proleter sınıf ortaya çıktıkça yoğunlaşan kriz problemini çözmek roma gibi derin dinsel, kültürel, etniksel bağlara sahip bir ülke için oldukça zahmetli ve zor bir işti. bunun sebebi temelde "otoriteye itaat"in romalı yurttaşların zihnine kazınmış bir kavram olmasıdır. çünkü roma'da paterfamilias'tan bahsedilir. yani eğer roma'da yaşıyorsanız yaşam ve ölüm hakkınız babanın ailesi üzerinedir. roma'da bu durum, siyasal yaşamı da tarif eden bir anahtar kavramdır ve roma'nın belki de çekirdeğini oluşturur. patrio potestas, yani babanın iktidarı. bir sürü klanın bir araya gelip türettiği, patrisyenlerin, clienteslerin, daha sonra da pleblerin ve proleterlerin evrimleştiği roma, işte kısacası böyle bir toplumdu. ve bu toplum içerisinde cicero, krizi çözmeye yeltenen birisiydi.
roma bir savaş devletiydi. barış onlar için janus'tu. yani janus gibi barış da iki taraflı bir yapıya sahipti. belki bunu da roma'nın emperyal düşüncesiyle bağdaştırabiliriz. hem roma'nın genişleme arzusu böylece meşrulaşıyor olabilir. sonuçta çok daha köklü bir geleneğin, yani dinin etkisinden bahsediyoruz. tabii bu benim görüşüm.
cicero'nun böyle bir ortamda ortaya çıkan krizi önlemeye çalışan bir hukukçu, siyaset adamı olmasının yanında görüşlerinin çok sonralarını etkileyen bir adamdan da söz ediyoruz. hristiyanları, aziz augustinus'u etkileyen bir adam. yani antik değerleri, romalıları, roma'yı hristiyanlara tanıtan bir adam.
böylesine bir kriz içerisinde cumhuriyeti nasıl koruyabiliriz sorusuna çözüm arıyordu. fakat proleteryanın yükselişini görmezden gelir ya da en azından görmek istemez. bunu görmezden gelip çözüm üretmeye çalışır. konsüllük görevi sırasında çıkan isyanlara zalim denebilecek bir şiddetle karşılık verir. vahşi uygulamalarla isyanları bastırmaya çalışır.
neticede cicero halkın desteğini alamaz ve böylesine bir mücadele içerisinde öldürülür.
devamını gör...
kılcal damar
vücut yüzeyine yakın bulunan damarlardır. kapiller de denir. atardamarlar ile toplardamarlar arasında yer alarak madde alışverişini sağlar. kılcal damarların çatlaması sonucu oluşan varisler telenjiektazi olarak adlandırılır.
devamını gör...
mükremin çıtır replikleri
- tirbuşon doğru söyle; sen küçükken bir kırsal alanda kayboldun, seni öküzler büyüttü değil mi?
yani sen aslında tarzan'ın bir çeşidisin, hıyarzan.
yani sen aslında tarzan'ın bir çeşidisin, hıyarzan.
devamını gör...
klevidipin
sadece intravenöz uygulanan, yarılanma ömrü en kısa kalsiyum kanal blokörleri grubundan ilaçtır.
hipertansif kriz tedavisinde kullanılır.
hipertansif kriz tedavisinde kullanılır.
devamını gör...
kitap kulübü hakkında her şey
yerimizi şimdiden ayırtalım.
devamını gör...
kadınların biraz şey olması
kadınların şöyle olması, kadınların böyle olması diye tek tek başlık açmak yerine hepsini bu başlık altında toplayalım da kurtulalım diye açtığım başlıktır.
devamını gör...
en sevdiğin yazarların seni takip etmediğini öğrenmek
bazen içten içe hüzünlendiren durum. özelden yazıp gaffur gibi " yoksa beni beğenmiyor musun?" demek istiyorum bazen.
devamını gör...
bir ömer hayyam rubaisi bırak
9 yaşındayken ilk 10 sayfasını sırasıyla ezberlediğim rubailer kitabı.
en sevdiklerim :
ey güzel senki bana derdi derman edensin
şimdi çekil önümden diye ferman edersin
senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez
ne yapsın kıblemi değiştirsin bu can dersin
sevgile seninle ben pergel gibiyiz
iki başımız var bir tek benenimiz
ne kadar dönersem döneyim çevrende
er geç başbabaşa verecek değilmiyiz ?
(lisede geometri kitabımın üstüne yazmıştım)
benim yasam artık şarap, çalgı, eğlenti
dinim dinsizlik, bıraktım her ibadeti
nişanlım dünyaya ne çeyiz istersindedim
benim çeyizim senin gamsız yüreğindir dedi.
bir yanarım tanrı özlemiyle musa gibi
bir ölürüm murada ermeden yahya gibi
yarı gökte kalırım hep bir iğne yüzünden
hep bir başka derdin terzisiyim isa gibi
ey yanağı ağustos gülünü bastıran
ey yüzü çin güzellerini kıskandıran
bakışı babilşahını büyüde yenip
elinde at, fil, ruh, ferz, bayrak bırakmayan
camiye gittim ama allah bilir niye
ne namaz kılmaya ne dua etmeye
eskiden bir kilim aşirmıştım camiden
o eskidi gittim yenisi yürütmeye
sevgili bir başka güzelsin bugün
ay gibisin, pırıl pırıl gülüşün
güzeller bayram günleri süslenir
seninse bayramları süsler yüzün
ferman sende ama güzel yaşamak bizde
senden ayığız bu sarhoş halimizde.
sen insan kanı içersin biz üzüm kanı
insaf be sultanım kötülük hangimizde ?
en sevdiklerim :
ey güzel senki bana derdi derman edensin
şimdi çekil önümden diye ferman edersin
senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez
ne yapsın kıblemi değiştirsin bu can dersin
sevgile seninle ben pergel gibiyiz
iki başımız var bir tek benenimiz
ne kadar dönersem döneyim çevrende
er geç başbabaşa verecek değilmiyiz ?
(lisede geometri kitabımın üstüne yazmıştım)
benim yasam artık şarap, çalgı, eğlenti
dinim dinsizlik, bıraktım her ibadeti
nişanlım dünyaya ne çeyiz istersindedim
benim çeyizim senin gamsız yüreğindir dedi.
bir yanarım tanrı özlemiyle musa gibi
bir ölürüm murada ermeden yahya gibi
yarı gökte kalırım hep bir iğne yüzünden
hep bir başka derdin terzisiyim isa gibi
ey yanağı ağustos gülünü bastıran
ey yüzü çin güzellerini kıskandıran
bakışı babilşahını büyüde yenip
elinde at, fil, ruh, ferz, bayrak bırakmayan
camiye gittim ama allah bilir niye
ne namaz kılmaya ne dua etmeye
eskiden bir kilim aşirmıştım camiden
o eskidi gittim yenisi yürütmeye
sevgili bir başka güzelsin bugün
ay gibisin, pırıl pırıl gülüşün
güzeller bayram günleri süslenir
seninse bayramları süsler yüzün
ferman sende ama güzel yaşamak bizde
senden ayığız bu sarhoş halimizde.
sen insan kanı içersin biz üzüm kanı
insaf be sultanım kötülük hangimizde ?

devamını gör...