tavuk döner,çekirdek,eti puf,simit ve çay.
devamını gör...

kongreyi yenilesinler, olmamış o kongre.
devamını gör...

e-ticaret sitelerinde daha ürünlere bakmadan filtreleme yapmaktır.
(bkz: fiyata göre en düşük)
devamını gör...

erkeklerin bazıları kaba olmanın onları daha erkeksi gösterdiğine inanıyor. mekana giriyorsun mesela garsona teşekkür etmiyor, adamla göz göze bile gelmiyor. garson siparişi alacak, bu sanki kuantum fiziği hakkında sorulara cevap veriyormuş gibi kasılıyor. alt tarafı masaya köfte ve haydari isteyeceksin, ne bu hava anlamıyorum arkadaş!

her şey hakkında son derece kaba yorumlar yaparak daha zeki olduğuna inanıyor mesela. bir şey mi aldı ve ona para mi verdi? sonuna kadar göze sokuyor. kendisiyle ilgili neye güveniyorsa onu parlattıkça patlatıyor. en fazla 5 bin maaşla 7 milyonluk hava atıyor.

hayır arkadaş hepimiz fakiriz işte. bak ben bizimkileri ara ara yemeğe çıkarıyorum, sabancılar gibi yiyoruz o gece, 23 gün boyunca dışar pilavı yiyorum sonra. bazen amca ekmeğin içine köfte falan koyuyor, o oluyor yemeğim. buradan çıkacağız ve sen bu masraf nedenli maaş alana kadar en ucuz neyse onu yiyeceksin. kendimden biliyorum çünkü. ben öyle yapıyorum. haliyle hizmet sektöründe olan arkadaşları küçümsemek, aldığın maaşı abartmak, hayatını abartmak nedir? niyedir? hepimiz mahalle aralarında koşa oynaya büyümüş çocuklarız. artık çakma hacı sabancılar görmek istemiyorum. lütfen.
devamını gör...

mehmet coşkundeniz kitabı.



“aşkın hem dokunmaya, hem konuşmaya ihtiyacı var. sen konuşmayıp dokunuyorsan eksiksin. dokunmayıp konuşuyorsan yine eksiksin. mevlana diyor ki mesnevi’ sinde “ten candan, can da tenden gizli kapaklı değildir...” tenini saklayıp canınla, canını saklayıp teninle kuramazsın aşkın iletişimini. tenin de canın da konuşacak. sen hep susuyorsun...”
devamını gör...

az önce girdiğim bir başlık boş mudur (boşmuş) nedir, karşıma çıkan budur.

istenen aralıkta tanım bulunamadı. engellediğiniz için göremediğiniz tanımlar olabilir.
devamını gör...

alo fatih vardı bir aralar. o bitti alo ahmet oldu sanırım.
devamını gör...

kısaca beynin yapısal ve fizyolojik değişiklere uğrama yeteneğidir.

örneğin; beynimiz bir oda olsun. nöroplastisite de bir kapı olsun. bu kapı ömrümüz boyunca sürekli açık ve odaya sürekli bir bilgi akışı sağlanıyor. yani beynimiz sürekli bir gelişim* ve değişim gösteriyor. ancak bu kapı 4 yaşına kadar ardına kadar açıkken, 4 yaşından sonra yavaşça kapanmaya başlıyor ama hiç kapanmıyor. sadece biraz aralık kalıyor. o yüzden çocukken daha çabuk öğreniriz bir şeyleri.
devamını gör...

bazen içine sıkışıp kaldığım düşlerden uyandığımda, her zamankinden daha çok üşüyor ruhum. bu düşlerden uyanıp aynaya bakıyorum, her şey hatırladığımdan çok daha farklı, fakat kabuğumun içine indikçe minicik bir parça kalıyor orada, işte tam orada. onu görüyorum. yanından yöresinden toz fırtınaları geçiyor, kendini nasılda muhafaza etmiş yahu diyorum. bir şişe, içinde artık sararmış bir kağıt ve şişenin etrafı hala ıslak. ah.. anladım muhafaza etmemiş ki, gerek kalmamış onu zaten benden başka görmeye gelen olmamış ki. ama bu göl diyorum tamamen kurumuş, toprak nasılda çatlamış. öyleyse bu şişe nasıl ıslak! nasıl bu göl bu şişeyi yeniden verdi bana?

kızmıyorum. hemde hiç. kendimden başka kimseye kızmam zaten ben fakat bu sefer kendime dahi kızmıyorum. çünkü o şişeyi açıp okumak herkes için zor, banada zor.. yakınıyorum fakat bende okumayacağım işte, özür diliyorum.

yanımdaki kadını tanımıyorum, bembeyaz bir teni var. bu teni de boyayan bir kırmızı.. tam alnının ortasından simetrik bir kesi atılmış. ama diyorum koca adamlara 'yemin ederim ben yapmadım!' nasılda ağlıyorum fakat dinlemiyorlar bile.. 'bakın!' diyorum o yaradan bende de var, bana da yaptılar diyorum.. 'kim yaptı?' bilmiyorum ki işte onu. dolabın içindeydim ki ben. hatta o kadın koydu beni dolaba.. 'bilmiyorum, görmedim, görmedim!' hayır diyor 'sen yaptın! sen yaptın!'
kadın ölmüş..
elindeki şişeye bakıyorum, kırılmış..
ne? şişe mi?
hatırama düşüyor.. 'o adamın yüzüne bu şişeyle geçireceğim!'
'olmaz!' diyorum, şişenin içindeki kağıda bakarak. 'sus sus, gir şu dolaba!'
devamını gör...

herhangi anormal dokuyu ifade eden kelime. (kitle, yara vb.)

latince laesio( hasar) kelimesinden gelir.
devamını gör...

çin'li şirketin 3 kez engel olduğu açıklamayı brezilya nihayet yaptı.

açıklanan sonuçlara göre bize de ilk etapta 3 milyon doz olarak gelen çin aşısının genel etkinlik oranı; %50.38
buradan
bilindiği üzere endonezya dün ilk verilere göre aşının yüzde 65 etkinlik gösterdiğini açıklayarak acil durumlarda kullanımına onay vermişti.
türkiye'de yapılan deneylerde aşının yüzde 91.25 etkinlik oranına sahip olduğu açıklanmıştı.
devamını gör...

bu başlık altındaki bütün tanımlarda atlanmış çok önemli bir konu var, o da tez danışmanı. sizin ve tez danışmanınız arasındaki ilişki yüksek lisans sürecinizi doğrudan etkiler.*
başka bir konu, kesinlikle tez danışmanızın önceden tecrübe sahip olduğu alanlardaki projeler için yüksek lisansa başvurun. bu da tabii yine araştırmaktan geçiyor.
bir başka husus ise danışmanınız ile başvuru dönemleri öncesi iletişime geçmeye çalışın, bu ileride işleri çok kolaylaştırır.
son olarak aldığınız yüksek lisans diploması öyle ya da böyle size yurtdışı kapılarını açabilir.
devamını gör...

yayın boşsa geleyim doksanlar pop çalayım havamızı bulalım.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ilk filmde köpek yatağa çıkmadığı için keanu reeves'in yüzüne pastırma yağı sürmüşler.

devamını gör...

dört yaşındaydım.
annem pırasa doğruyor.
bu ne, diye sordum.
taze soğan dedi.
yemek pişti, sofraya kondu.
ağzıma bir kaşık aldım, soğanla alakası olmayan bir tad.
o gün, bu gündür pırasa yemem.

anneler çocuklarının beyinleriyle oynamasınlar, lütfen.
devamını gör...

ümidin kesilmesinden geçeli çok oldu. sevmeseler(!) bari diyoruz toplum olarak.
devamını gör...

cumhuriyet tarihinin ve ege denizi kentlerinin en kararsızı olabilir. bir (bkz: liman kenti) olmasına rağmen, henüz karakteristik bir büyüme ve kalkınma modeline sahip değildir.

diğer liman kentlerine bakacak olursak daha anlaşılır olacaktır;

(bkz: barcelona): kültür, sanat ve turizm kenti.
(bkz: amsterdam): tüccarlar ve satıcılar avrupası kenti.
(bkz: monaco): fransız rivierasının bu güzel kenti bir lüks turizm kenti.
(bkz: bordeaux): üzümcülük ve şarapta dünya markası. özetle tarım ve limancılık kenti.
devamını gör...

galatasaray'ı tek başına sırtında taşıyan aslan. vurduğun gol olsun *
devamını gör...

an itibariyle şu tepkiyi verdiğim başlık.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim