martı jonathan livingston
richard bach'ın yazdığı martı kitabının ana kahramanıdır. cehaletini kıran, özgür olmayı başaran, başarısızlıklarına rağmen pes etmeyen sıra dışı bir kuştur. içimizde yaşayan gerçek martı jonathanlara!
indigo karşıyaka'nın alübümüne de konu olmuştur.
indigo karşıyaka'nın alübümüne de konu olmuştur.
devamını gör...
kendini affedebilir misin
makinist ile son istasyon radyo yayınında kullanılacak başlıktır.
cumartesiyi pazara bağlayan gece saat 00:00 da sözlük radyosunda. blog.kafasozluk.com/
zaman akıp gider iken, hayat gün geçtikçe bedeninden çekilir iken, gençlik seni yavaş yavaş terk eder iken;
geçen o günlere dönüp baktığında, bütün o çabalarına, çırpınmalarına, isyanlarına, ihtiraslarına, aldanmalarına, aldatmalarına, üzüntülerine, üzdüklerine, sevgilerine ve sevemediklerine dönüp baktığında, korumak için savaştıklarına ve koruyamadıklarına baktığında, hırslarına, korkularına baktığında, beklediğin o günlere baktığında, terk ettiklerine ve seni terk edenlere baktığında,
sona gelir iken geriye dönüp baktığında, kendini affedebilecek misin?
kendini affedebilir misin?
cumartesiyi pazara bağlayan gece saat 00:00 da sözlük radyosunda. blog.kafasozluk.com/
zaman akıp gider iken, hayat gün geçtikçe bedeninden çekilir iken, gençlik seni yavaş yavaş terk eder iken;
geçen o günlere dönüp baktığında, bütün o çabalarına, çırpınmalarına, isyanlarına, ihtiraslarına, aldanmalarına, aldatmalarına, üzüntülerine, üzdüklerine, sevgilerine ve sevemediklerine dönüp baktığında, korumak için savaştıklarına ve koruyamadıklarına baktığında, hırslarına, korkularına baktığında, beklediğin o günlere baktığında, terk ettiklerine ve seni terk edenlere baktığında,
sona gelir iken geriye dönüp baktığında, kendini affedebilecek misin?
kendini affedebilir misin?
devamını gör...
türklerin sanatla olan ilişkisi
türklerin geçmişte sanatla olan ilişkisinden bahsetmeyeceğim çünkü ben de türklerin sanatçı olduklarına inanıyorum. günümüzde sanata bakış açısındaki yozlaşma ve özellikle tahribatla ilgili bir şeyler karalamak isterim.
tarihin istisnasız her döneminde uygarlıkların gelip geçtiği ve kültürlerinden parçalar bıraktığı başka bir ülke var mıdır eserlerini yok etmek için özenle çaba sarfeden? sanmıyorum. günümüzde eserler restorasyonda mahvediliyor bir kere.* insanlar tarihi eserlere ismini yazıyor ya. kaç yüzyıllık eserin üzerine sprey boya alıp adını yazacak kadar kendini nasıl önemli görebilirsin? anlayamıyorum.
yukarıdaki tanımda da söylenmiş zaten, sanatın herhangi bir dalıyla uğraşmak ya da sergi, müze gezmek insanlara gereksiz geliyor. resim çekmek için gezilmiyorsa eğer. bu alanlarla uğraşan insanların da şevki kırılıyor doğal olarak.
tarih okudum duramadım üzerine müzecilik okuyorum şimdi. sanatın hiç bir dalında yetenekli değilim* ama bir sanat sevdalısıyım. bu sığ bakış açısı beni çok üzüyor ama düzeleceğini düşünmüyorum. çok şeyin değişmesi lazım.
tarihin istisnasız her döneminde uygarlıkların gelip geçtiği ve kültürlerinden parçalar bıraktığı başka bir ülke var mıdır eserlerini yok etmek için özenle çaba sarfeden? sanmıyorum. günümüzde eserler restorasyonda mahvediliyor bir kere.* insanlar tarihi eserlere ismini yazıyor ya. kaç yüzyıllık eserin üzerine sprey boya alıp adını yazacak kadar kendini nasıl önemli görebilirsin? anlayamıyorum.
yukarıdaki tanımda da söylenmiş zaten, sanatın herhangi bir dalıyla uğraşmak ya da sergi, müze gezmek insanlara gereksiz geliyor. resim çekmek için gezilmiyorsa eğer. bu alanlarla uğraşan insanların da şevki kırılıyor doğal olarak.
tarih okudum duramadım üzerine müzecilik okuyorum şimdi. sanatın hiç bir dalında yetenekli değilim* ama bir sanat sevdalısıyım. bu sığ bakış açısı beni çok üzüyor ama düzeleceğini düşünmüyorum. çok şeyin değişmesi lazım.
devamını gör...
olduramadım
insanın canı sıkılınca açıp dinleyesi geldiği özkan uğur şarksıdır.
devamını gör...
her kızın 25 tane flörtü olduğu gerçeği
kadın düşmanlığı kokan bir başlık. komik!
devamını gör...
her ortamda sakinliğini korumak
her şeyden nem kapmayan, mantıklı ve kendinden emin davranan kişilerin yaptığı harekettir. gereksiz gerginlik ve sinirlenmelerden uzak durur, öfkeyle hareket etmekten kaçınırlar. genellikle sakin, kibar, anlayışlı ve çözüm odaklıdırlar.
en kötü özellikleri ise, bir şeye sinirlendiklerinde öfkelerinin normal bir kişiden çok daha fazla olmasıdır. çünkü çığırından çıkarılmadıkları sürece öfkelenecek insanlar değillerdir. öfkeleri yıkıcı bir hal alabilir. bu tür durumlarda mantıklı birkaç şey söyleyip uzak durmak her zaman için daha sağlıklı bir hareket olacaktır.
tüm bunları nereden biliyorsun derseniz, ben de bu insanlardan biriyim. neredeyse her ortamda veya olayda sakinliğimi korur, kolay kolay tepki vermez, sinirlenmem. lakin sinirlendiğimde gerçekten kötü şeyler olabilmekte..
en kötü özellikleri ise, bir şeye sinirlendiklerinde öfkelerinin normal bir kişiden çok daha fazla olmasıdır. çünkü çığırından çıkarılmadıkları sürece öfkelenecek insanlar değillerdir. öfkeleri yıkıcı bir hal alabilir. bu tür durumlarda mantıklı birkaç şey söyleyip uzak durmak her zaman için daha sağlıklı bir hareket olacaktır.
tüm bunları nereden biliyorsun derseniz, ben de bu insanlardan biriyim. neredeyse her ortamda veya olayda sakinliğimi korur, kolay kolay tepki vermez, sinirlenmem. lakin sinirlendiğimde gerçekten kötü şeyler olabilmekte..
devamını gör...
herkesin suratı sirke satarken sabah sabah gülen insan
sabahların insanıdır. akşam geç yatmayanlardandır.
her güzelliği üstüne alınıyordur.
kesin şu an kahvaltı yapıyordur.
kafasında da ne giyeceğini planlıyordur.
afiyet olsun.
her güzelliği üstüne alınıyordur.
kesin şu an kahvaltı yapıyordur.
kafasında da ne giyeceğini planlıyordur.
afiyet olsun.
devamını gör...
hayat kalitesini düşüren şeyler
(bkz: uçuk)
bu hayatta beni yoran en küçük şey. bir kere girdi mi hayatıma çıkmak bilmiyor. ilaçlarla uzaklaştırabiliyorum ancak. o minik baloncuklar nasıl beni bu kadar rahatsız ediyor anlayamıyorum. konuşmak, yemek yemek hatta su içmek bile istemiyorum.
bu hayatta beni yoran en küçük şey. bir kere girdi mi hayatıma çıkmak bilmiyor. ilaçlarla uzaklaştırabiliyorum ancak. o minik baloncuklar nasıl beni bu kadar rahatsız ediyor anlayamıyorum. konuşmak, yemek yemek hatta su içmek bile istemiyorum.
devamını gör...
hayatı fazla ciddiye almak
o da sizi ciddiye alır ve sonunda öldürür. eksik olmasın.
devamını gör...
burun estetiğinin aşırı yaygınlaşması
dünya genelinde oluşturulmaya çalışılan ve başarılı da olan ideal kadın/erkek algısının en temel ve diğerlerine nazaran maliyetsiz bir ürünü olarak burun estetiğinin yaygınlaşması kaçınılmazdı zaten. kendini sevip/sevmemek değil de yaşadığımız döneme ayak uydurma çabası bence sadece. özgün olanın değil aynı olanın kıymetli olduğunu zanneden zihin buhranları işte.
devamını gör...
sözlüğün en iyi yazarı
karşı olduğum başlıklar. bütün yazar arkadaşlarım bir şeyler yazıyor ve mutlaka ilgisini çekenleri, sevenleri vardır. her şeyin en 'leri lütfen burada olmasın. kalpler kırılmasın buranın maksadı kendimizi sevdirmek veya en iyi olmak olmasa gerek.
devamını gör...
bir kadının en güzel yanı doğurabilmesi
devamını gör...
yoldaş benjamin ile mum eşliğinde yemek yemek
pandemiden sonra yapacağımız zirvede yenebilecek yemektir.
yüzümde kafa sözlük logolu maske ile orada olacağım.
yüzümde kafa sözlük logolu maske ile orada olacağım.
devamını gör...
kişinin kendi yaptığı espriye gülmesi
e komik ki yaptım. başkasından bana ne. esprim öncelikle beni güldürmeli. beni güldürmüyorsa dünya gülmekten yarılsa bana ne.
devamını gör...
öz güven
özgüven,
bir odaya girip herkesten daha iyi olduğunu düşünmek değildir.
o odaya girip kendini kimse ile kıyaslama ihtiyacı duymammaktır.
dolores cannon
bir odaya girip herkesten daha iyi olduğunu düşünmek değildir.
o odaya girip kendini kimse ile kıyaslama ihtiyacı duymammaktır.
dolores cannon
devamını gör...
in
sözlükte "yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk, mağara" anlamına gelen sözcüktür.
devamını gör...
küçük şeylerle mutlu olmak
sanıldığının aksine çok da faydalı olmayan bir insan özelliği.
küçük şeylerle mutlu olabilen insan hayata diğer insanlardan daha büyük bir mercekle bakar. kıyıda köşede kalmış, kimsenin önemsemediği, alelade şeyleri fark edebilir. peki bu yalnızca mutluluk mu getirir? elbette hayır.
farkındalık her zaman hüsrana daha yakındır. önemsiz kabul edilen ama sizin apaçık ortada olduğunu düşündüğünüz her şey belirli bir zaman sonra sizi diğer insanlardan ayrıştırır. örneğin; hakkında saatlerce konuşabileceğiniz bir konunun "hmm doğru, aynen" gibi susturucu özelliği taşıyan tepkilerle geçiştirilmesi. çok yorucu. çünkü insan her şeyi eşit önemde gördüğünde nelerin anlatmaya değer olduğunu ayırt etmekte zorlanıyor.
benim bununla baş etmek için uyguladığım bir yöntem var. hiç istemesem de insanları beynimde filtreliyorum. kimin neleri konuşmayı sevdiğini/sevmediğini az çok anlayıp onlarla konuşmalarımı belirli bir çerçevenin içinde tutmaya çalışıyorum. "peki senin ne anlatmak istediğinin bir önemi yok mu?" diye soracak olursanız; bunu en çok ben önemsiyorum. kendimle geçirdiğim zamanın kıymetini biliyorum. yazarak, resim yaparak, düşünerek bir şekilde kendimi dinliyor aynı zamanda kendime anlatıyorum. insan ne olursa olsun, hangi şartlarda yaşarsa yaşasın daima yalnızdır ve kendisiyle iyi bir dost olmaktan başka şansı yoktur. bu daha çok küçükken farkına vardığım bir şey.
küçük şeylerle mutlu olabilen insan hayata diğer insanlardan daha büyük bir mercekle bakar. kıyıda köşede kalmış, kimsenin önemsemediği, alelade şeyleri fark edebilir. peki bu yalnızca mutluluk mu getirir? elbette hayır.
farkındalık her zaman hüsrana daha yakındır. önemsiz kabul edilen ama sizin apaçık ortada olduğunu düşündüğünüz her şey belirli bir zaman sonra sizi diğer insanlardan ayrıştırır. örneğin; hakkında saatlerce konuşabileceğiniz bir konunun "hmm doğru, aynen" gibi susturucu özelliği taşıyan tepkilerle geçiştirilmesi. çok yorucu. çünkü insan her şeyi eşit önemde gördüğünde nelerin anlatmaya değer olduğunu ayırt etmekte zorlanıyor.
benim bununla baş etmek için uyguladığım bir yöntem var. hiç istemesem de insanları beynimde filtreliyorum. kimin neleri konuşmayı sevdiğini/sevmediğini az çok anlayıp onlarla konuşmalarımı belirli bir çerçevenin içinde tutmaya çalışıyorum. "peki senin ne anlatmak istediğinin bir önemi yok mu?" diye soracak olursanız; bunu en çok ben önemsiyorum. kendimle geçirdiğim zamanın kıymetini biliyorum. yazarak, resim yaparak, düşünerek bir şekilde kendimi dinliyor aynı zamanda kendime anlatıyorum. insan ne olursa olsun, hangi şartlarda yaşarsa yaşasın daima yalnızdır ve kendisiyle iyi bir dost olmaktan başka şansı yoktur. bu daha çok küçükken farkına vardığım bir şey.
devamını gör...
kişinin büyüdüğünü fark ettiği anlar
marketteki fiyatlara aynı babam gibi "cık cık cık" tepkileri vermeye başladığımda fark ettiğim durumdur.
devamını gör...
babaların garip huyları
odama geliyor
-"ne yapıyorsun?" diye soruyor
+"hiç oturuyorum" öyle diyorum
odayı 10 saniye süzüp gidiyor. hala sebebini anlamış değilim.
-"ne yapıyorsun?" diye soruyor
+"hiç oturuyorum" öyle diyorum
odayı 10 saniye süzüp gidiyor. hala sebebini anlamış değilim.
devamını gör...
