annenin ölmesi
devamını gör...
başkasının mesajlarını okumak
çok ayıptır. mahremiyet ihlalidir. özel hayata saygısızlıktır.
devamını gör...
ölümün en iyi tanımı
geri gelmeyiş.
devamını gör...
meftun
arapça kökenli gönül vermiş, tutulmuş anlamındaki kelime.
bu devirde herkes bir şeylere meftun olmuş. kimi maddi, kimi manevi.
bu devirde herkes bir şeylere meftun olmuş. kimi maddi, kimi manevi.
devamını gör...
ozgur1ey
kendisinin bende yeri çok ayrıdır. daha yeni yazar olmuştum, biri takip etti beni. ardından bir mesaj " ilk takipçin ben oldum, nice güzel tanımlara" diye. işte bu kişi (bkz: ozgur1ey)'dir dostlarım. benim de ilk takip ettiğim kişi oydu tabii. o günden beri en sıkı takipçilerinden biriyim sanırım. her tanımını ayrı bir zevkle okuyorum ve okumaya devam edeceğim. lütfen hep yaz güzel dostum. ayrıca tekrardan çok teşekkür ederim.
devamını gör...
kozmos
düzen, evren ve evrenin düzeni anlamlarını taşıyan sözcük.
yunan mitoloji yazınına göre; boşluk ve kaos halinde olan evren, üç farklı nitelikteki bileşenle doğanın, tanrıların ve insanın oluştuğu işleyişe sahip bir düzen haline dönüşmüş, yani kozmos ortaya çıkmıştır. bu nedenle kozmos yalnızca evren ya da düzen anlamının ötesinde düzeni olan ya da düzenli evren anlamı taşımaktadır. bu anlamı itibariyle kozmos, akıl yoluyla anlaşılabilir bir yapıya ve işleyişe sahiptir ki bu durum teolojiden kozmolojiye geçişte ortaya çıkan doğa felsefesinin de mantıksal temelini oluşturmaktadır. buradaki temel yaklaşım, düzenin ancak bir akıl yoluyla ortaya çıkabileceği ve içinde bir akıl barındırdığı; bu nedenle de düzeni anlamanın yolunun da yine akıldan geçtiğidir. böylece teogoniadan kozmogoniaya, kozmogoniadan da kozmolojiye dönüşen felsefenin taşları döşenmeye başlanmıştır.
yunan mitoloji yazınına göre; boşluk ve kaos halinde olan evren, üç farklı nitelikteki bileşenle doğanın, tanrıların ve insanın oluştuğu işleyişe sahip bir düzen haline dönüşmüş, yani kozmos ortaya çıkmıştır. bu nedenle kozmos yalnızca evren ya da düzen anlamının ötesinde düzeni olan ya da düzenli evren anlamı taşımaktadır. bu anlamı itibariyle kozmos, akıl yoluyla anlaşılabilir bir yapıya ve işleyişe sahiptir ki bu durum teolojiden kozmolojiye geçişte ortaya çıkan doğa felsefesinin de mantıksal temelini oluşturmaktadır. buradaki temel yaklaşım, düzenin ancak bir akıl yoluyla ortaya çıkabileceği ve içinde bir akıl barındırdığı; bu nedenle de düzeni anlamanın yolunun da yine akıldan geçtiğidir. böylece teogoniadan kozmogoniaya, kozmogoniadan da kozmolojiye dönüşen felsefenin taşları döşenmeye başlanmıştır.
devamını gör...
çocukken inanılmaz kıymetli olan şeyler
dostluklar ve atari.
devamını gör...
tek başına lastikli çarşaf değiştirmek
köşe kapmaca
devamını gör...
hanım hanım bunlar benim yavrularım
yekta kopan'ın dublajını yaptığı buz devri animasyonunda yer alan sid karekterin repliği. filmde akılda kalan en komik repliklerden bir tanesidir.
devamını gör...
sokak kedilerine bir damla su vermeyin
bunu diyen imam umarım bir damla suya muhtaç kalır.
devamını gör...
spontane radyo yayını
merhabalar sevgili dostlar. bir süredir gündemimizde olan, ancak bizim için oldukça üzücü olduğundan, kendi aramızda bile konuşmaktan kaçındığımız bu haberi artık sizlerle paylaşmak durumundayız zira torku’nun ecele faydası yok. *
efenim, spontane isimli güzide radyo yayınımızı, malesef bu hafta da dahil olmak üzere, belirsiz bir süre için askıya almak durumundayız. gelecek ne getirir bilinmez dostlar, ama sizinle ve yayınımızla olan geçmiş, kelimelerle ifade edilemeyecek kadar güzeldi.
- peki neden a cenk? sen biliyo musun yılmaz gacesinden ayrıldı? kimden ötürü ha kimden ötürü? senden ötürü mü? benden ötürü mü?
malesef benden ötürü a dostlar. önümüzdeki süreçte kişisel gündemlerimden kaynaklı, hem sözlüğe hem de radyoya pek az zaman ayırabileceğim. buna canlı yayın saatlerimiz ve keşke hepiniz dahil olabilseniz de bizim kadar eğlenebilseniz dediğimiz, yayın hazırlık süreçlerimiz de dahil malesef.
hal böyle olunca, sizleri pazartesiye kadar bekletmeden haberdar edelim dedik. size dinleyenlerimiz diyemem. desem desem, bize kulak veren dostlar diyebilirim. hem robnaja’nın hem benim ilk yayın deneyimimiz olan bu süreçte desteğini esirgemeyen tüm dostlara, bizimle gülen bizimle ah be diyen tüm güzel insanlara, en rezil anılarımıza dahi gülümseyerek tepki veren tüm arkadaşlarımıza, modumuz düştüğü anda sezip bizi kucaklarına alıp yükselten siz mükemmel varlıklara* sonsuz teşekkür ederim. spontane ekibi olarak, bize güvenip, “yardırın arkadaşlar, siz halledersiniz şöyle süpersiniz böyle mükemmelsiniz” diye bizi gazlayan, ertesi günkü unutulmaz dinozor şarkısı esnasında dahi sadece random gülen güzel insan, superman gomercan’a sonsuz sevgiler, çiçekler ve sevimli böcekler yollarız. heykelini diksek, ehe. şey. neyse.
rob hep “veda etmek istemiyorum, bir sonraki yayın için buluşma talebiyle ayrılıyorum” diye bitirirdi programları. yine öyle yapalım, veda etmek istemiyoruz, ileride bir gün tekrar buluşmak dileğiyle. hoşçakalın dostlar.
efenim, spontane isimli güzide radyo yayınımızı, malesef bu hafta da dahil olmak üzere, belirsiz bir süre için askıya almak durumundayız. gelecek ne getirir bilinmez dostlar, ama sizinle ve yayınımızla olan geçmiş, kelimelerle ifade edilemeyecek kadar güzeldi.
- peki neden a cenk? sen biliyo musun yılmaz gacesinden ayrıldı? kimden ötürü ha kimden ötürü? senden ötürü mü? benden ötürü mü?
malesef benden ötürü a dostlar. önümüzdeki süreçte kişisel gündemlerimden kaynaklı, hem sözlüğe hem de radyoya pek az zaman ayırabileceğim. buna canlı yayın saatlerimiz ve keşke hepiniz dahil olabilseniz de bizim kadar eğlenebilseniz dediğimiz, yayın hazırlık süreçlerimiz de dahil malesef.
hal böyle olunca, sizleri pazartesiye kadar bekletmeden haberdar edelim dedik. size dinleyenlerimiz diyemem. desem desem, bize kulak veren dostlar diyebilirim. hem robnaja’nın hem benim ilk yayın deneyimimiz olan bu süreçte desteğini esirgemeyen tüm dostlara, bizimle gülen bizimle ah be diyen tüm güzel insanlara, en rezil anılarımıza dahi gülümseyerek tepki veren tüm arkadaşlarımıza, modumuz düştüğü anda sezip bizi kucaklarına alıp yükselten siz mükemmel varlıklara* sonsuz teşekkür ederim. spontane ekibi olarak, bize güvenip, “yardırın arkadaşlar, siz halledersiniz şöyle süpersiniz böyle mükemmelsiniz” diye bizi gazlayan, ertesi günkü unutulmaz dinozor şarkısı esnasında dahi sadece random gülen güzel insan, superman gomercan’a sonsuz sevgiler, çiçekler ve sevimli böcekler yollarız. heykelini diksek, ehe. şey. neyse.
rob hep “veda etmek istemiyorum, bir sonraki yayın için buluşma talebiyle ayrılıyorum” diye bitirirdi programları. yine öyle yapalım, veda etmek istemiyoruz, ileride bir gün tekrar buluşmak dileğiyle. hoşçakalın dostlar.
devamını gör...
pdf kitap okumak emek hırsızlığı mıdır sorunsalı
okuyorum ve o kadar uzun boyluda düşünemiyorum. bazılarını alıyorum bazılarını pdf okuyorum. o an ne eserse kafama onu yapıyorum. kitaptaki karakterlere mi yanayım emek hırsızlığına girmişim o na mı yanayım bilemedim. tercihim daha çok yazarların fikirlerini çalmaktan yana onu da belirteyim. başlığı görünce sizi gidi tatlı küçük hırsızlar diyesim geldi.*
devamını gör...
çubuk kraker yerken sigara içiyor gibi yapmak
eşek kadar olmama rağmen hala vazgeçemediğim harekettir. sigara içmiyorum ama ülker susamlı çubuk kraker içiyorum arada sırada.
devamını gör...
dobby vs gollum
dobby. benim minik, küçük, tatlı yaratığım... seni hep seveceğim.
devamını gör...
sözlüğün iyice wikipedia'ya dönmesi
direk kopyala yapıştır yaptıkları için bende karşıyım. kendi fikirleri , bildiklerini ve konu hakkında yorumlarınızı yazsalar zaten bu kadar hızlı başlık açılmaz . hatta bazıları kopyalayıp yapıştırdığı şeyleri okuduğunu bile düşünmüyorum.
devamını gör...
çiçekli şiirler yazmak istiyorum bayım
bir didem madak şiiri. üzerine bir şey söylenmez, doğrudan okumak yeterlidir sanıyorum.
zenciler prensesi olacağım.
hayat işte asıl o zaman başlayacak
pippi uzunçorap
çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
bilmiyorsunuz. darmadağın gövdemi
çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.
karanlıkta oturuyorum. ışıkları yakmıyorum.
çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor
acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.
bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.
yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.
bir yağsam pahalıya malolacağım.
ben bir bodrum kat kızıyım bayım
yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum
bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum
fakat korkuyorum. birazdan da
kırk üç numara ayakkabılarınızla
bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız
bu iyi olmaz bayım!
"gün akşam oldu" diyorum
ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara
cam kırıkları yiyorlar
rüyamda; bir kâse dolusu suyun içinde
rengârenk yap-boz parçacıkları
anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz.
hayır, sanırım sabahı bekleyemem
bilmiyorum.
insanlar rüyalarını acilen anlatmalı.
on dört yaşındaydı ruhum bayım
bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.
protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz
gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri
protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar
o ara içimde çiçeklerden oluşmuş
bir silahsız kuvvet ablukaya alındı
sinemalarda da "organzm gıcırtıları" oynuyordu.
kaçmaya çalıştım. olmadı.
bu nedenle, çiçekli şiirler yazmayı
ruhum açısından faydalı buluyorum bayım.
neyse işte
ben her filmi hatırlarım
sinemaların hiç bitmeyen gecesine sığındığım çok oldu.
"sofi'nin tercihini" seyrederken çok ağlamıştım.
öpüşen guramilerle ilgili bir film yapsalar
onu da mutlaka hatırlardım.
insan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu?
hem sonra ben hatırlamaya alışkınım
bir "eşya toplayıcısıyım" bayım.
büyük gemiler de yok artık bayım
büyük yelkenler de
büyük kâğıtlar yakmak istiyor şimdi canım.
işte az önce bir karabatak daldı suya
bir süredir kayıp
dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya
ölüm çok iri bir sözcük değil bayım.
kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum.
ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen
yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?
bir gül, bir güle derdi ki görse
yalan söylüyorum
güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım
zenciler prensesi olacağım.
hayat işte asıl o zaman başlayacak
pippi uzunçorap
çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
bilmiyorsunuz. darmadağın gövdemi
çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.
karanlıkta oturuyorum. ışıkları yakmıyorum.
çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor
acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.
bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.
yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.
bir yağsam pahalıya malolacağım.
ben bir bodrum kat kızıyım bayım
yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum
bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum
fakat korkuyorum. birazdan da
kırk üç numara ayakkabılarınızla
bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız
bu iyi olmaz bayım!
"gün akşam oldu" diyorum
ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara
cam kırıkları yiyorlar
rüyamda; bir kâse dolusu suyun içinde
rengârenk yap-boz parçacıkları
anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz.
hayır, sanırım sabahı bekleyemem
bilmiyorum.
insanlar rüyalarını acilen anlatmalı.
on dört yaşındaydı ruhum bayım
bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.
protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz
gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri
protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar
o ara içimde çiçeklerden oluşmuş
bir silahsız kuvvet ablukaya alındı
sinemalarda da "organzm gıcırtıları" oynuyordu.
kaçmaya çalıştım. olmadı.
bu nedenle, çiçekli şiirler yazmayı
ruhum açısından faydalı buluyorum bayım.
neyse işte
ben her filmi hatırlarım
sinemaların hiç bitmeyen gecesine sığındığım çok oldu.
"sofi'nin tercihini" seyrederken çok ağlamıştım.
öpüşen guramilerle ilgili bir film yapsalar
onu da mutlaka hatırlardım.
insan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu?
hem sonra ben hatırlamaya alışkınım
bir "eşya toplayıcısıyım" bayım.
büyük gemiler de yok artık bayım
büyük yelkenler de
büyük kâğıtlar yakmak istiyor şimdi canım.
işte az önce bir karabatak daldı suya
bir süredir kayıp
dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya
ölüm çok iri bir sözcük değil bayım.
kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum.
ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen
yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?
bir gül, bir güle derdi ki görse
yalan söylüyorum
güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım
devamını gör...
hakikat şeyh bedreddin
merakla beklediğim filmdir. yönetmeni hakan alak, şeyh bedreddin rolünü müzisyen suavi, börklüce mustafa rolünde oyuncu emrah parlak, torlak kemal rolünü saygın soysalın üstlendiği filmin vizyon tarihi 8 ekim 2021. fragmanı bırakalım.
filmden bir kare bırakalım;

vizyon tarihini bir kenara yazalım.
filmden bir kare bırakalım;

vizyon tarihini bir kenara yazalım.
devamını gör...
dişbudak ağacı
hemen hemen bütün mitolojik öğretilerde haddinden fazlasıyla yer alan güzel ağaç. efsanevi çeşitlilikte folklörü vardır. hafıza ve üşengeçliğimin elverdiği kadarına değineceğim.
iskandinav anlatılarında, odin bilgeliğe kavuşabilmek için dokuz gün dokuz gece boyunca yggdrasil ağacında asılı kalmıştır. yggdrasil bir dişbudak ağacıdır, sonsuz yeşilliktedir ve asgard'ın tam ortasında yer alır. odin'in deneyiminden beridir, dişbudak ağaçlarıı bilgelik ve kutsanmayla bağdaştırılmıştır. odin'in meşhur mızrağı da bir dişbudak ağacından yapılmıştır.
bazı kelt efsanelerine göre dişbudak ağacı tanrı lugh'a kutsal olarak görülmektedir. lugh ve savaşçıları dişbudak ağacından yapılma silahlar taşımışlardır. yılın tekerleğindeki sekiz bayramdan biri olan lughnasadh'da tanrıyla birlikte kutlanır bu ağaç.
yunan mitolojisinde meliae'lerin pek çok hikayesi vardır, bunlar dişbudak ağacında yaşayan nimfa*lardır.
druidlerin üç kutsal ağacından birisidir.
ağaç hakkında günümüzde devam eden çeşitli halk efsaneleri de vardır ve bunların çoğu hayli ilginçtir.
-dişbudakların cilt hastalıklarına iyi geldiğine inanılır. cilt rahatsızlığı geçirmekte olan bir insan cebinde üç gün boyunca iğne taşıyıp sonrasında iğneyi ağacı kabuğuna saplarsa, derideki rahatsızlık insanın cildinden kaybolur ve bir çıkıntı olarak ağacın kabuğunsa geçer.
-cebinde dişbudak yaprağı taşımanın büyük servet getireceğine inanılır.
-irlanda'yı koruyan beş ağaç vardır, bunlardan üçü dişbudak ağacıdır.
-kuzey ingiltere'nin kırsallarındaki bir inanca göre, eğer bir dul uyumadan önce yastığının altında dişbudak yaprağı koyarsa, rüyasında gelecekteki sevdiceğinin görüleriyle buluşturulur.
eyyorlamam bu kadar.
iskandinav anlatılarında, odin bilgeliğe kavuşabilmek için dokuz gün dokuz gece boyunca yggdrasil ağacında asılı kalmıştır. yggdrasil bir dişbudak ağacıdır, sonsuz yeşilliktedir ve asgard'ın tam ortasında yer alır. odin'in deneyiminden beridir, dişbudak ağaçlarıı bilgelik ve kutsanmayla bağdaştırılmıştır. odin'in meşhur mızrağı da bir dişbudak ağacından yapılmıştır.
bazı kelt efsanelerine göre dişbudak ağacı tanrı lugh'a kutsal olarak görülmektedir. lugh ve savaşçıları dişbudak ağacından yapılma silahlar taşımışlardır. yılın tekerleğindeki sekiz bayramdan biri olan lughnasadh'da tanrıyla birlikte kutlanır bu ağaç.
yunan mitolojisinde meliae'lerin pek çok hikayesi vardır, bunlar dişbudak ağacında yaşayan nimfa*lardır.
druidlerin üç kutsal ağacından birisidir.
ağaç hakkında günümüzde devam eden çeşitli halk efsaneleri de vardır ve bunların çoğu hayli ilginçtir.
-dişbudakların cilt hastalıklarına iyi geldiğine inanılır. cilt rahatsızlığı geçirmekte olan bir insan cebinde üç gün boyunca iğne taşıyıp sonrasında iğneyi ağacı kabuğuna saplarsa, derideki rahatsızlık insanın cildinden kaybolur ve bir çıkıntı olarak ağacın kabuğunsa geçer.
-cebinde dişbudak yaprağı taşımanın büyük servet getireceğine inanılır.
-irlanda'yı koruyan beş ağaç vardır, bunlardan üçü dişbudak ağacıdır.
-kuzey ingiltere'nin kırsallarındaki bir inanca göre, eğer bir dul uyumadan önce yastığının altında dişbudak yaprağı koyarsa, rüyasında gelecekteki sevdiceğinin görüleriyle buluşturulur.
eyyorlamam bu kadar.
devamını gör...



