hayır diyebilmek
sınırlarını, özgüvenini ve özsaygını korumak için muhteşem ve gerekli bir zırh. ama zamanında yapmak gerek bunu.
devamını gör...
en sevilen ahmet kaya şarkısı
bundan öte ayrılık var.
devamını gör...
normal sözlük'ün ekşi sözlük’ten farkı
gözümde pek farkı kalmamıştır. sol frame'de açılan seksist başlıkları gördükçe midem kalkıyor artık. bundan 1 ay önce bırakıp gittiğimde her şey ne güzeldi oysaki. keşke 'gereksiz insan süzgeci' diye bir şey olsa, gereksizleri anında elekten geçirip kemik kitleyle mutlu mesut yaşayabilsek.
devamını gör...
32 yaşında koca koca bireylerin sims oynaması sorunsalı
altmışlarının başındaki bölüm başkanı profesörümüz oynuyor.
büyütülmemesi gereken meseledir.
büyütülmemesi gereken meseledir.
devamını gör...
öğretmene aşık olmak
eğitim öğretim hayatının bir evresinde öğretmenine aşık olma durumudur. benim bunu yaşamış bir tanıdığım var. lise öğretmenine kör kütük aşık olmuş. mezun olmuş, saplantı boyutuna getirmiş. açılmış reddedilmiş, o açıldıkça reddedilmiş. mesele ailenin kulağına kadar gitmiş. önce gelip geçici duygudur diye bakmışlar. üstelik ailesinin de hâli vakti yerindeymiş. oğulları bu saplantıdan kurtulsun diye almanya'ya yollamışlar. öğretmen bu süre zarfında evlenmiş barklanmış, derken kansere yakalanmış ve ölüm döşeğine düşmüş. hikayemizdeki esas oğlanımız onu son kez görmek için almanya'dan gelmiş ve görmüş. kısa bir süre içerisinde de öğretmenimiz hastalığa yenik düşüp bu dünyadan göçüp gitmiş. çocuğun ailesi de ona evlenmesi için birini tavsiye etmiş, o da olur demiş ve bu aşk burada bitmiş. şimdi üniversiteye giden kızları varmış.
sahi. bu aşk gerçekten de bitti mi acaba?
sahi. bu aşk gerçekten de bitti mi acaba?
devamını gör...
video oyunlarının öğrettikleri
devamını gör...
kafa'nın masada olan beş yazarı
ay bir gulesim geldi..
tanım: hangi masaymis bu dedirtendir.. troll dicem.. o bile olamaz..
tanım: hangi masaymis bu dedirtendir.. troll dicem.. o bile olamaz..
devamını gör...
espresso fincanı seçerken dikkat edilecek hususlar
sadece bir fincan olarak düşünseniz de espresso fincanı seçmek detaylı bir süreçtir. aynı türk kahvesinde olduğu gibi seçilen fincan kahvenin anlamını arttırır. nasıl ki türk kahvesi içerken geleneksel çizgilere sahip fincanları tercih edilirse, espresso için de aynı durum geçerlidir. espresso fincanları bazı yerlerde "demitasse" olarak da adlandırılır. aslında bu kelime, fransızcada "yarım bardak" anlamına gelir. bu fincanlar yaklaşık 60-90 ml hacme sahiptir. bu fincanlar espressonun yanı sıra türk kahvesi için kullanılan fincanları da ifade eder. bu fincanları seçerken dikkat etmeniz gereken beş temel nokta vardır:
(1) fincanın boyutu
fincan seçerken yukarıda da belirttiğimiz gibi demitasse olarak adlandırılan boyut en ideal seçim olacaktır. diğer kahve çeşitleri ile karşılaştırıldığında daha az hacme sahip olduğu için espressoyu büyük bir fincanda hazırlamak tavsiye edilmez.
(2) fincanın malzemesi
geleneksel espresso fincanı ile kahvenizi içmek istiyorsanız kesinlikle porselen malzemeyi tercih etmelisiniz. düz beyaz porselen fincan, fincanın içerisindeki koyu kahvenin rengiyle muhteşem bir uyum yaratacak. porselen, ısının tüm fincan boyunca eşit olarak yayılmasını sağlar. alternatif olarak cam bardaklar da son zamanlarda popülerlik kazandı. cam bardakların en büyük artısı ise kahvenin ışık kırılmalarıyla benzersiz bir görüntüye kavuşması.
(3) fincanın şekli
özellikle porselen fincanların yuvarlak şekilli olanları tercih edilir. ayrıca kalın malzemeden yapılan porselen fincan, kahveyi içmeyi kolaylaştıracaktır. cam fincanlarda ise ışığı kıran kristal kesim olarak adlandırılan köşeli şekiller yaygın olarak kullanılır. böylece ışığın parıltısı yoğun kahvenin üstüne yansıyarak daha çekici bir görüntü oluşturur.
(4) fincanın rengi
geleneksel olarak düz beyaz porselen fincanlar tercih edilmektedir. tabağında logo ya da yazı olan fincanlar da yaygın olarak kullanılır. son zamanlarda farklı desenlerin olduğu modern ve geleneksel fincanlar da yaygınlaşmıştır.
(5) fincanın kulpu
espresso içmek için fincan seçerken en önemli konulardan biri tartışmasız olarak fincanın kulpudur. kulp, elden kaymayacak şekilde olmalıdır. ayrıca baş parmağın ve işaret parmağının tam oturması da aranan diğer bir özelliktir.
(1) fincanın boyutu
fincan seçerken yukarıda da belirttiğimiz gibi demitasse olarak adlandırılan boyut en ideal seçim olacaktır. diğer kahve çeşitleri ile karşılaştırıldığında daha az hacme sahip olduğu için espressoyu büyük bir fincanda hazırlamak tavsiye edilmez.
(2) fincanın malzemesi
geleneksel espresso fincanı ile kahvenizi içmek istiyorsanız kesinlikle porselen malzemeyi tercih etmelisiniz. düz beyaz porselen fincan, fincanın içerisindeki koyu kahvenin rengiyle muhteşem bir uyum yaratacak. porselen, ısının tüm fincan boyunca eşit olarak yayılmasını sağlar. alternatif olarak cam bardaklar da son zamanlarda popülerlik kazandı. cam bardakların en büyük artısı ise kahvenin ışık kırılmalarıyla benzersiz bir görüntüye kavuşması.
(3) fincanın şekli
özellikle porselen fincanların yuvarlak şekilli olanları tercih edilir. ayrıca kalın malzemeden yapılan porselen fincan, kahveyi içmeyi kolaylaştıracaktır. cam fincanlarda ise ışığı kıran kristal kesim olarak adlandırılan köşeli şekiller yaygın olarak kullanılır. böylece ışığın parıltısı yoğun kahvenin üstüne yansıyarak daha çekici bir görüntü oluşturur.
(4) fincanın rengi
geleneksel olarak düz beyaz porselen fincanlar tercih edilmektedir. tabağında logo ya da yazı olan fincanlar da yaygın olarak kullanılır. son zamanlarda farklı desenlerin olduğu modern ve geleneksel fincanlar da yaygınlaşmıştır.
(5) fincanın kulpu
espresso içmek için fincan seçerken en önemli konulardan biri tartışmasız olarak fincanın kulpudur. kulp, elden kaymayacak şekilde olmalıdır. ayrıca baş parmağın ve işaret parmağının tam oturması da aranan diğer bir özelliktir.
devamını gör...
muamma
çok eski dönemlerde bilmece amaçlı kullanılan, özellikle kadınların çocukların zihinlerindeki bazı düşünceleri anlamaya çalıştığı bir bilmece.
‘’ruhu uykuda farz ettim kadın bana pek bir yaman muamma gibi geldi.’’ h. e. adıvar
‘’ruhu uykuda farz ettim kadın bana pek bir yaman muamma gibi geldi.’’ h. e. adıvar
devamını gör...
mükemmeliyetçilik
her zaman daha iyiye daha güzele daha doğruya olan inancın vücut bulmuş halidir.
alelade yapılan bir iş tatmin etmez. üstün körü, elinin ucuyla, düşünüp araştırmadan etraflıca gözlemlemeden yapılan her iş yarımdır. öyle değil midir?
hep daha iyisi olduğuna hep daha iyiyi yapabileceğine inanır mükemmeliyetçi kişiler.
kimilerine göre hastalık gibi gelmiş ama tam aksine doğru kullanıldığında ve doğru düşünme şekline ulaşıldığında insanı geliştiren daha iyi olabilmeye teşgik eden bir özelliktir.
takıntılarla karıştırmamak ya da takıntı boyutuna getirmemek gerekir. zaten mükemmeliyetçi insan kendi iç huzurunu da en mükemmel seviyede olsun ister ve nerede duracağını bilir. bilmez mi?
günümüz şartlarında her şeyi baştan savma şekline getiren ve eğer biraz dikkat ediyor daha iyisi olsun istiyorsan seni hemen hasta, takıntılı, abartan olarak gören bir zihniyet palazlandı malesef. 'ee bu kadar oluyor. benim elimden bu kadar geliyor. siz çok abartıyorsunuz' ların arkasına sığınarak kendilerini olması gereken gibi göstermeye çalışan bir kitle var.
eve usta çağırıyorum misal yılların ustası gözlerime bakarak 'ee banu hanım anca bu kadar oldu diyor' ustalık tarihinde böyle bir söz eminim sadece bu yıllara denk düşüyordur. adamı gönderip arkasında bozduğu yerleri düzeltip sonra fotoğrafını atıyorum bakın diye.
özellikle işini başkasına yaptırmak zorunda kaldıysan vay haline. beğenmek istiyorsun bak zorluyorsun kendini ama olmuyor. 'aynı göz aynı duyu aynı hayal gücü karşımdakinde yok mu?' diyorsun. bu da seni bir süre sonra tabi 'acaba ben hasta mıyım yahu? ' getiriyor.
hasta değilsin güzel kardeşim değilsin. insanların bir çoğu tembelliği ve iş bilmezliği şiar edindiği ve bu durumu çok benimsediği için seni öyle lanse etmek kolaylarına geliyor.
yaptığın iş her neyse yapabildiğinin en iyisini yapmak istemek yapmaya çalışmak hastalık onu savsaklamak normal. hadi ya?
alelade yapılan bir iş tatmin etmez. üstün körü, elinin ucuyla, düşünüp araştırmadan etraflıca gözlemlemeden yapılan her iş yarımdır. öyle değil midir?
hep daha iyisi olduğuna hep daha iyiyi yapabileceğine inanır mükemmeliyetçi kişiler.
kimilerine göre hastalık gibi gelmiş ama tam aksine doğru kullanıldığında ve doğru düşünme şekline ulaşıldığında insanı geliştiren daha iyi olabilmeye teşgik eden bir özelliktir.
takıntılarla karıştırmamak ya da takıntı boyutuna getirmemek gerekir. zaten mükemmeliyetçi insan kendi iç huzurunu da en mükemmel seviyede olsun ister ve nerede duracağını bilir. bilmez mi?
günümüz şartlarında her şeyi baştan savma şekline getiren ve eğer biraz dikkat ediyor daha iyisi olsun istiyorsan seni hemen hasta, takıntılı, abartan olarak gören bir zihniyet palazlandı malesef. 'ee bu kadar oluyor. benim elimden bu kadar geliyor. siz çok abartıyorsunuz' ların arkasına sığınarak kendilerini olması gereken gibi göstermeye çalışan bir kitle var.
eve usta çağırıyorum misal yılların ustası gözlerime bakarak 'ee banu hanım anca bu kadar oldu diyor' ustalık tarihinde böyle bir söz eminim sadece bu yıllara denk düşüyordur. adamı gönderip arkasında bozduğu yerleri düzeltip sonra fotoğrafını atıyorum bakın diye.
özellikle işini başkasına yaptırmak zorunda kaldıysan vay haline. beğenmek istiyorsun bak zorluyorsun kendini ama olmuyor. 'aynı göz aynı duyu aynı hayal gücü karşımdakinde yok mu?' diyorsun. bu da seni bir süre sonra tabi 'acaba ben hasta mıyım yahu? ' getiriyor.
hasta değilsin güzel kardeşim değilsin. insanların bir çoğu tembelliği ve iş bilmezliği şiar edindiği ve bu durumu çok benimsediği için seni öyle lanse etmek kolaylarına geliyor.
yaptığın iş her neyse yapabildiğinin en iyisini yapmak istemek yapmaya çalışmak hastalık onu savsaklamak normal. hadi ya?
devamını gör...
o ses türkiye rap
killa hakanı da alsınlar jüriye beğenmediği adama ta ta ta yapsın.
anan yani, anlamayana boru.
ortalıkta zilyon tane rap yaptığını düşünen arkadaş olduğu için tutacak olan formattır. eğer doğruysa.
(bkz: evet kaynak neydi kaynak emekti)
anan yani, anlamayana boru.
ortalıkta zilyon tane rap yaptığını düşünen arkadaş olduğu için tutacak olan formattır. eğer doğruysa.
(bkz: evet kaynak neydi kaynak emekti)
devamını gör...
babaların garip huyları
annelerin garip huyları anketine naziredir. hem bence babaların daha garip huyları vardır.
başlayalım:
jason statham ı televizyonda her gördüğünde adamın rus olduğunu iddia etmesi. bu gece de son şans filmini izlerken rusya yla savaşa girsek bu adam yener bizi dedi. kapattım televizyonu aldım karşıma "baba" dedim "neden?" vay mistır endırsın vaay dedim. "adam ingiliz dedim ya neden tutturuyorsun neden ısrar ediyorsun" dedim. "hep rus mafyasıyla takılıyor filmlerde" dedi, haklı. yani ben ikna oluyor gibiyim, jason statham ın anne tarafı rus bence.
başlayalım:
jason statham ı televizyonda her gördüğünde adamın rus olduğunu iddia etmesi. bu gece de son şans filmini izlerken rusya yla savaşa girsek bu adam yener bizi dedi. kapattım televizyonu aldım karşıma "baba" dedim "neden?" vay mistır endırsın vaay dedim. "adam ingiliz dedim ya neden tutturuyorsun neden ısrar ediyorsun" dedim. "hep rus mafyasıyla takılıyor filmlerde" dedi, haklı. yani ben ikna oluyor gibiyim, jason statham ın anne tarafı rus bence.
devamını gör...
sözlük yazarlarının seks hayatları
"sonunda bu da oldu" ya da "olacağı buydu" başlığı.
bence şöyle yapalım; her hafta kura ile belirlenen bir grup olsun ve yine kura ile belirlenen bir üyenin seks hayatını yerinde incelesinler. kiminledir, haftada kaç kez sevişir, hangi pozisyonları gole çevirmeyi sever falan, bunlar hep araştırılsın. biz de merakımızdan kurtulalım. yoksa ben uykusuzluktan öleceğim yakında, sözlükçülerin seks hayatının nasıl olduğunu düşünmekten. bana bunu yaşatmayın daha fazla lütfen*
bence şöyle yapalım; her hafta kura ile belirlenen bir grup olsun ve yine kura ile belirlenen bir üyenin seks hayatını yerinde incelesinler. kiminledir, haftada kaç kez sevişir, hangi pozisyonları gole çevirmeyi sever falan, bunlar hep araştırılsın. biz de merakımızdan kurtulalım. yoksa ben uykusuzluktan öleceğim yakında, sözlükçülerin seks hayatının nasıl olduğunu düşünmekten. bana bunu yaşatmayın daha fazla lütfen*
devamını gör...
kitap alıntıları
"öğret bana nasıl unutulur düşünmek.."
devamını gör...
tercüman
relax ukdesi.
sözlü olarak veya işaret dili ile dil çevirisi yapan meslek grubuna 'tercüman' denir.
mütercim tercümanlık ise yazılı metinlerin çevirisini yapan meslek grubudur.
sözlü olarak veya işaret dili ile dil çevirisi yapan meslek grubuna 'tercüman' denir.
mütercim tercümanlık ise yazılı metinlerin çevirisini yapan meslek grubudur.
devamını gör...
novella
novella tadı damağınızda kalan son bira bittiğinde dolapta bir bira daha olduğunu fark etmenizdir. hikaye tadımlıktır, novella doyumluk.(bkz: swh)
devamını gör...
tomorrowland
genellikle belçika da yapılan her yıl yaz mevsiminde düzenenlenen müzik festivalidir. 1 hafta-10 gün kadar etkinlik devam ediyor. nitekim 2013 yılında biletler 1 dakika içerisinde tükenmiş,gidecek olanların düşünme şansı uzun değil. umudunuzu yitirmeyin* bizim ülkemizden de gidenler var. videoları izlerken bayrağımızı açıp dalgalandıran elemanlara denk gelmiştim. ayrıca burada performans sergileyen türk dj yapımcı ümmet özcan da performans sergilemiştir birkaç kere. şuradan açıp izleyebilirsiniz.
geçtiğimiz yıllarda amerika ve brezilya'da da etkinliği yapılmıştır.
ayrıyetten amerika'da buna benzer her yıl düzenlenen coachella müzik festivali yapılır. merak edenler tık tık bakabilirsiniz.
geçtiğimiz yıllarda amerika ve brezilya'da da etkinliği yapılmıştır.
ayrıyetten amerika'da buna benzer her yıl düzenlenen coachella müzik festivali yapılır. merak edenler tık tık bakabilirsiniz.
devamını gör...
800 tanıma ulaşmış ilk yazar
sözlüğü zarara uğratan, fitili ateşleyen ilk yazardır ayrıca *
devamını gör...

