pazarda 10 liraya çanta alan varoş kız
ben de başka bir insanın çantasını nereden ne kadara aldığını sorgulayan insanlardan haz etmiyorum napacağız.
devamını gör...
akıl çağı (thomas paine)
thomas paine tarafından 1794 yılında kaleme alınmış ve dilimize akıl çağı olarak çevrilmiş eser. deizm'in kutsal kitabı demek yerinde olacaktır bu eser için çünkü paine deyim yerindeyse var olan tüm dinleri yerden yere vurmuş ve hepsini insan işi olmakla suçlamıştır. kutsal kitaplarda geçen vahşetin, müstehcen hikayelerin ve intikam yeminlerinin, yüce bir tanrı değil ancak bir şeytanın elinden çıkabileceğini savunmuş ve onların tanrı tarafından gönderildiğini reddetmiştir. herhangi bir dinin herhangi bir kilisesine bağlılık göstermeyeceğini çünkü ihtiyacı olan tek dinin aklı olduğunu savunmuştur. the age of reason yayımlandığı andan itibaren tartışmalı bir eser olarak anıldı, uzun yıllar sansüre uğradı ve paine'in 'ateist' olarak damgalanmasına sebep oldu.
--- alıntı ---
"the almighty lecturer, by displaying the principles of science in the structure of the universe, has invited man to study and to imitation. ıt is as if he has said to the inhabitants of this globe that we call ours, "ı have made an earth for man to dwell upon, and ı have rendered the starry heavens visible, to teach him science and the arts. he can now provide for his own comfort, and learn from my munificence to all to be kind to each other."
"as to the christian system of faith, it appears to me as a species of atheism — a sort of religious denial of god. ıt professes to believe in a man rather than in god. ıt is a compound made up chiefly of manism with but little deism, and is as near to atheism as twilight is to darkness. ıt introduces between man and his maker an opaque body, which it calls a redeemer, as the moon introduces her opaque self between the earth and the sun, and it produces by this means a religious, or an irreligious, eclipse of light. ıt has put the whole orbit of reason into shade."
--- alıntı ---
--- alıntı ---
"the almighty lecturer, by displaying the principles of science in the structure of the universe, has invited man to study and to imitation. ıt is as if he has said to the inhabitants of this globe that we call ours, "ı have made an earth for man to dwell upon, and ı have rendered the starry heavens visible, to teach him science and the arts. he can now provide for his own comfort, and learn from my munificence to all to be kind to each other."
"as to the christian system of faith, it appears to me as a species of atheism — a sort of religious denial of god. ıt professes to believe in a man rather than in god. ıt is a compound made up chiefly of manism with but little deism, and is as near to atheism as twilight is to darkness. ıt introduces between man and his maker an opaque body, which it calls a redeemer, as the moon introduces her opaque self between the earth and the sun, and it produces by this means a religious, or an irreligious, eclipse of light. ıt has put the whole orbit of reason into shade."
--- alıntı ---
devamını gör...
beni böyle sev
kendimden bir şeyler gördüğüm için midir, yoksa o büyüleyici ayşem ve ömer’in destansı aşkından mıdır bilmem, bu dizi benim için bir baş yapıttır. tüm dizi boyunca her bölüm orhan gencebay - beni böyle sev çaldı. beş dakikalık süre boyunca o bölümde yaşanılan olayların özeti verildi bölümün ortalarında. bu yer yer sıktı beni, bazense hoşuma gidiyordu. öncelikle müthiş intro şarkımızı şöyle bırakayım, dinlerken oku?
ayşem universiteyi kazanınca, babasını akçaabatta bir başına bırakıp istanbula gitmek istemez. babasının iknası üzerine fikrini değiştirir ve yola çıkar.
ömer zaten istanbul’da halihazırda kazandığı bölümü okumaktadır. arkadaşı ile yolda giderlerken katılmak üzere olacağı fotoğraf yarışması hakkında konuşurlar ve aniden bavulu patlamış, sağa sola saçılan elbiseleri yoldan toplayan bir kız görünce arabadan inerler. ömer yakaladığı bu an’ın fotoğrafını çeker ayşem’den habersiz. ikisi de henüz masalsı bir aşkın başladığından bihaberlerdir.
…
ömer, ayşem’in güvenini kazanmak için, onunla iletişim kurabilmek için çok çabaladı. ayşem’se fazla direnemedi hislerine. dizi boyunca türlü oyunlarıyla ömer’e aşık olan en yakın arkadaşı ve ailesi ne kadar çabalasalarda bu ikiliyi uzun vadede ayırmayı başaramadılar.
ayşem ömerle evlendi. bir evleri yoktu, buz gibi havada bankta uyudular, evleri yoktu, okul sıralarında uyudular gizlice. ayşem’in yengesi en sonunda bizimkilere evini açtı. artık tek kişilik bir yatakları olmuştu. ömer’in beklediği “ilk gece” yaşanmadı. ayşem gergindi, korkuyordu ve: “bana dokunmadan da sevebilir misin? beni böyle de sevebilir misin?” diye sordu. ömer o kadar anlayışlı ve aşıktı ki, tabii ki onu üzmeyecek ve o hazır olana kadar bekleyecekti o “ilk geceyi”.
uzak mesafe aşklarım oldu. birinden sadece düşünme tarzı ve zekası sayesinde etkilenebilirim. * aynı şekilde birisi de bana bu sebepten tutulabilir. bu durumda asıl mesele;
bana dokunmadan da sevebilir misin?
beni böyle de sevebilir misin?
ayşem universiteyi kazanınca, babasını akçaabatta bir başına bırakıp istanbula gitmek istemez. babasının iknası üzerine fikrini değiştirir ve yola çıkar.
ömer zaten istanbul’da halihazırda kazandığı bölümü okumaktadır. arkadaşı ile yolda giderlerken katılmak üzere olacağı fotoğraf yarışması hakkında konuşurlar ve aniden bavulu patlamış, sağa sola saçılan elbiseleri yoldan toplayan bir kız görünce arabadan inerler. ömer yakaladığı bu an’ın fotoğrafını çeker ayşem’den habersiz. ikisi de henüz masalsı bir aşkın başladığından bihaberlerdir.
…
ömer, ayşem’in güvenini kazanmak için, onunla iletişim kurabilmek için çok çabaladı. ayşem’se fazla direnemedi hislerine. dizi boyunca türlü oyunlarıyla ömer’e aşık olan en yakın arkadaşı ve ailesi ne kadar çabalasalarda bu ikiliyi uzun vadede ayırmayı başaramadılar.
ayşem ömerle evlendi. bir evleri yoktu, buz gibi havada bankta uyudular, evleri yoktu, okul sıralarında uyudular gizlice. ayşem’in yengesi en sonunda bizimkilere evini açtı. artık tek kişilik bir yatakları olmuştu. ömer’in beklediği “ilk gece” yaşanmadı. ayşem gergindi, korkuyordu ve: “bana dokunmadan da sevebilir misin? beni böyle de sevebilir misin?” diye sordu. ömer o kadar anlayışlı ve aşıktı ki, tabii ki onu üzmeyecek ve o hazır olana kadar bekleyecekti o “ilk geceyi”.
uzak mesafe aşklarım oldu. birinden sadece düşünme tarzı ve zekası sayesinde etkilenebilirim. * aynı şekilde birisi de bana bu sebepten tutulabilir. bu durumda asıl mesele;
bana dokunmadan da sevebilir misin?
beni böyle de sevebilir misin?
devamını gör...
22 mart 2021 hes kodu için uyaran kişiyi bıçaklayan yolcu
nasıl bir toplumda yaşıyoruz aklım almıyor. ruh hastası dolu her yer.
devamını gör...
erkek kadın ayrımı yapmayan insan
cinsiyetçi olmayan insandır. insanı cinsiyetine göre değil de insanlığına göre değerlendirir.
devamını gör...
bir telefonun kullanım ömrü
biz fukaralar için artık çalışmayana kadar.
devamını gör...
anne kız diyalogları
anam garip anam-ya sen neden bütün parayı harcadın?
canım ben+babam ne yaparsan yap dedi.
a.g.a.-he öyle dedi diye hepsini harcama hakkını buldun yani?
c.k.+ya tamam ben hallederim ya sanki nedir?
perde kapanır.
az önceki para tartışmamız.. sansür kullanılmıştır.
canım ben+babam ne yaparsan yap dedi.
a.g.a.-he öyle dedi diye hepsini harcama hakkını buldun yani?
c.k.+ya tamam ben hallederim ya sanki nedir?
perde kapanır.
az önceki para tartışmamız.. sansür kullanılmıştır.
devamını gör...
z kuşağının sözlüklerin kalitesini düşürmesi
karaktersizlik ve cahillik kaliteyi düşürür. her şeyi şu çocukların sırtına yükleyip durmayın. ben onlara çok güveniyorum.
devamını gör...
hayvan çiftliği
şöyle bir kitap için bir başlık açılıyor fakat ilk tanım tek bir cümleden ibaret. ne kitap hakkında bir bilgi ne bir yorum ne de yazardan bahsedilmiş. bu şekilde açılan bir çok başlığa denk geliyorum. bunun amacı sanırım başlığı fazla uğraşmadan ilk açan olup, enrty girildikçe puan yükseltmek. yönetimin böyle önemli başlıklarda, böyle özensiz açılmış ilk enrty silmesini öneriyiroum.
tanım: george orwell tarafından yazılmış ve hayvanlar üzerinden insanların yozlaşmış yapısını anlatan metaforlar ve simgeler ile dolu şaheser. konu olarak, hayvanların haklarının çiftçiler tarafından ihlal edildiği bir çiflikte, domuzların liderliğinde isyan eden ve daha sonra domuzlar tarafından yeniden sömürülmeye başlan hayvanları anlatır.
orwellin bütün işleri gibi okuması keyifli ve akıcı bir kitaptır.
tanım: george orwell tarafından yazılmış ve hayvanlar üzerinden insanların yozlaşmış yapısını anlatan metaforlar ve simgeler ile dolu şaheser. konu olarak, hayvanların haklarının çiftçiler tarafından ihlal edildiği bir çiflikte, domuzların liderliğinde isyan eden ve daha sonra domuzlar tarafından yeniden sömürülmeye başlan hayvanları anlatır.
orwellin bütün işleri gibi okuması keyifli ve akıcı bir kitaptır.
devamını gör...
insan olmasaydın ne olmak isterdin sorunsalı
covid- 19.
geldik mi böyle kallavi gelelim.
geldik mi böyle kallavi gelelim.
devamını gör...
faust
johann wolfgang von goethe tarafından yazılan tiyatro oyunu. goethe’nin bütün eserlerinin birleşimi olarak kabul edilir. eserin yazımı neredeyse bir ömür sürmüştür. bir başyapıttır.
eserin konusu şok eski bir hikayeye dayanır. goethe'den önce birçok yazar tarafından defalarca işlenmiş bir konu olan faust, daha önce de bir ingiliz yazarı olan christopher marlowe tarafından 1564-1593 yılları arasında doktor faustus adıyla işlenmiştir.
oyunun baş kahramanı faust, felsefeyi, tıbbı, doğa bilimlerini, teolojiyi araştırmış, gençlik ve olgunluk çağını yeryüzünün sırlarını çözmek için tüketmiştir. tanrı'dan faust'u doğru yoldan çıkarmak için izin isteyen mefistofeles,onun bunalımlar içinde olduğu bir gece karşısına çıkar ve faust'a dünya hazlarını vadeder.bir iddiaya girerler. mefistofeles, onun bilgi hastalığından kalbini kurtaracak, yaşatacağı en güzel hazlar karşısında faust "dur ey zaman, ne güzelsin!" diyecek olursa iddiayı mefistofeles kazanmış olacaktır. mefistofeles, faust'u gençleştirir ve ona aşk duygusunu tattırır. faust, bu duyguyu sadece gretchen adlı genç bir kızdan çok ötede helene idealine kadar hissedecek, ama her şeye karşın mefistofeles'e beklediği cevabı vermemekte direnecek ve mefistofeles iddaayı kaybedecektir.
gustaf gründgens’in mefistoyu canlandırdığı 1960 yapımı film almancanın diyalektiğine muhteşem bir örnektir.
“her zaman kötülüğü isteyen ve her zaman iyiliği yaratan büyük gücün bir parçası”
eserin konusu şok eski bir hikayeye dayanır. goethe'den önce birçok yazar tarafından defalarca işlenmiş bir konu olan faust, daha önce de bir ingiliz yazarı olan christopher marlowe tarafından 1564-1593 yılları arasında doktor faustus adıyla işlenmiştir.
oyunun baş kahramanı faust, felsefeyi, tıbbı, doğa bilimlerini, teolojiyi araştırmış, gençlik ve olgunluk çağını yeryüzünün sırlarını çözmek için tüketmiştir. tanrı'dan faust'u doğru yoldan çıkarmak için izin isteyen mefistofeles,onun bunalımlar içinde olduğu bir gece karşısına çıkar ve faust'a dünya hazlarını vadeder.bir iddiaya girerler. mefistofeles, onun bilgi hastalığından kalbini kurtaracak, yaşatacağı en güzel hazlar karşısında faust "dur ey zaman, ne güzelsin!" diyecek olursa iddiayı mefistofeles kazanmış olacaktır. mefistofeles, faust'u gençleştirir ve ona aşk duygusunu tattırır. faust, bu duyguyu sadece gretchen adlı genç bir kızdan çok ötede helene idealine kadar hissedecek, ama her şeye karşın mefistofeles'e beklediği cevabı vermemekte direnecek ve mefistofeles iddaayı kaybedecektir.
gustaf gründgens’in mefistoyu canlandırdığı 1960 yapımı film almancanın diyalektiğine muhteşem bir örnektir.
“her zaman kötülüğü isteyen ve her zaman iyiliği yaratan büyük gücün bir parçası”
devamını gör...
euro truck simulator 2
scs software tarafından çıkarılan, tırcı olma fantezime izin veren simülasyon oyunu.
uzun yol, gece yolculuğu, kafa dinlemek... bir de kolumu camdan çıkarıp, arada o kolun ucundaki elimle sigara sömürsem tam olacak sanki.
bu arada, çok keskin virajlara benim gibi 80'le girmeyin. sonuç trajikomik oluyor.
uzun yol, gece yolculuğu, kafa dinlemek... bir de kolumu camdan çıkarıp, arada o kolun ucundaki elimle sigara sömürsem tam olacak sanki.
bu arada, çok keskin virajlara benim gibi 80'le girmeyin. sonuç trajikomik oluyor.
devamını gör...
küs gibi davranıp ne oldu diye sorulduğunda yok bir şey denmesi
bunu ben de yapıyorum... ama karşı taraf azıcık ısrar etse pat pat anlatırım. zaten beni tanıyan biri sorunum olduğunu direkt anlar. neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyorum. belki de gerçekten merak edip etmediğini anlamaya çalışıyorumdur. çünkü başkası bana yok dese de ben umursadığım için biraz zorlarım. sanki mecburen soruluyor gibi hissediyorum ve bundan kurtulamıyorum. o yüzden gerçekten bilmek istiyor mu anlamaya çalışıyorum sanırım...**
devamını gör...
islam’da kadının yeri
system error a critical error has occurred and the process must be terminated.
devamını gör...
akmar pasajı
kadıköyde bir pasaj. zamanında kaçak cd peşinde koştuğumuz, bu nedenle çoğu zaman mali polis baskınına maruz kalan pasaj, şimdi eski popülerliği va mıdır bilmem?
devamını gör...
#helaletmiyorum
edit: silivri soğuk yazan arkadaşlar. helallik istemiş birisine ya helal ederiz ya da etmeme hakkına sahibiz. bunun neresinde yanlış var.
buradan
akp'li cumhurbaşkanı, helallik istemiş. hadi seçime git bakalım helal ediyor muyuz etmiyor muyuz görelim.
buradan
akp'li cumhurbaşkanı, helallik istemiş. hadi seçime git bakalım helal ediyor muyuz etmiyor muyuz görelim.
devamını gör...
tanışmak istenen ölmüş şairler
edgar allan poe.
devamını gör...
joseph goebbels
insanların beyin tembelliğini gördükçe her istediğimizi yapabileceğimizi anladık.diyerek herşeyi özetlemiştir.
devamını gör...
fakir yazarlardan zengin yazarlara sorular
bu başlıkta zenginlikle görgüsüzlük karıştırılmış galiba. arkadaşlar, zengin olunca elinizdeki parayı gayrimenkule yatırırsınız, arsa kovalarsınız falan.
apple, beymen, vakko falan hikaye. boşu boşuna para harcamaz zenginler.
apple, beymen, vakko falan hikaye. boşu boşuna para harcamaz zenginler.
devamını gör...
