bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
ne güzel parça seçmiş yüzlerde tebessüm oluşmasın mı ? iyi yayınlar..
devamını gör...
uykusuzkahve
çokkk ince düşünceli, nazik, naif yardımsever, hoşshobet, pamuk gibi, harika bir insan... keşke böyle insanlarla daha çok karşılaşsak.
devamını gör...
regl anıları
hep kötü anılacak değil ya illaki vardır iyi anısı olan. mesela erkek arkadaş grubumuzun evinde bizim için sıcak su torbası vardı. ve çikolata stoklayıp bizi mutlu suşi rulosu yaparlardı.
devamını gör...
mutlu kal
"kalbimiz seninle" olana kadar mutlu kal yiğidim.
devamını gör...
bir günde 350 tanım girmek
sonunda, tükenmişlik sendromuna girilmesi muhtemel durum. bir süre hiçbir şey yazmak istemeyeceksin büyük ihtimalle ve bu, uzun vadede güzel bir durum değil. her zaman, her şeyi, makul ölçüde yapmak daha elzem.
devamını gör...
5s kuralı
ilk defa kadın işi banka soygunu filminde duyduğum, evliliklerin ve ilişkilerin mutlu sürmesi için gereken kuralmış.
sevgi, saygı, sadakat, sabır, seks.
bir de japonların çalışma hayatında uyguladığı kurallar var;
seiri, seiton, seiso, seiketsu, shitsuke
ayıklama, düzen, temizlik, standartlaştırma, disiplin.
sevgi, saygı, sadakat, sabır, seks.
bir de japonların çalışma hayatında uyguladığı kurallar var;
seiri, seiton, seiso, seiketsu, shitsuke
ayıklama, düzen, temizlik, standartlaştırma, disiplin.
devamını gör...
annenin evlilikle ilgili laf dokundurması
yaşın 30 a doğru evrildiği senelerde iyiden iyiye artış gösteren durumdur. üzer.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
ona içimi açtım. ona içimi açtım ve dedim ki vurabilirsin artık beni. yanında olmaya çalışırken üstelik. acının anlayanı olmaz, bilirim. ama vurmak ona haksızlıktır.
bir kuş kondu dallarıma. silkelendim. elbet bir gün bahar bana da uğrar dedim. bilmem kaç yüz sene önce bir kardelen söylemişti bunu. öyle kupkuru ama umudumla bekliyorum bilmem kaç yüz senedir. oysa çiçek açtığım zamanlarda vardı. bir ağaçtım ben. ne ağacıydım? bilmem, unuttum. ama olsun. benim savaşım durduk yere bitmemeli. ayaklarımın üstünde ölmeliyim.
silkelendi. hızla çırptım kanatlarımı. zaten kış gelmek üzere. zaten bir başıma kalmışım bu bu memlekette. buralar bana yabancı. ağacı dalı bile bir başa buranın. hele sapanlı çocuklar... bırakmıyor ki peşimi. bırakmıyorlar. ben kaçtıkça kovalıyorlar. ağaçlar bile izin vermiyor dinlenmeme. ne kadar dayanabilirim ki?
bir taşla iki kuş vuranlara inat ben asla hedefi tutturamam. üstelik vazgeçemeyecek kadar inatçı, kalın kafalıyım. bir insan hiç mi bir şeyleri doğru yapamaz? hiç mi turnayı gözünden vuramaz. bari karnımı doyurabilsem. fırıncı çok dikkatli artık. ekmek çalamıyorum. turnayı gözünden vuramayana bir lokma ekmek bile yok. bizler, yani kayba doğanlar: ilerlerken bile geriye düşeriz.
bir kuş kondu dallarıma. silkelendim. elbet bir gün bahar bana da uğrar dedim. bilmem kaç yüz sene önce bir kardelen söylemişti bunu. öyle kupkuru ama umudumla bekliyorum bilmem kaç yüz senedir. oysa çiçek açtığım zamanlarda vardı. bir ağaçtım ben. ne ağacıydım? bilmem, unuttum. ama olsun. benim savaşım durduk yere bitmemeli. ayaklarımın üstünde ölmeliyim.
silkelendi. hızla çırptım kanatlarımı. zaten kış gelmek üzere. zaten bir başıma kalmışım bu bu memlekette. buralar bana yabancı. ağacı dalı bile bir başa buranın. hele sapanlı çocuklar... bırakmıyor ki peşimi. bırakmıyorlar. ben kaçtıkça kovalıyorlar. ağaçlar bile izin vermiyor dinlenmeme. ne kadar dayanabilirim ki?
bir taşla iki kuş vuranlara inat ben asla hedefi tutturamam. üstelik vazgeçemeyecek kadar inatçı, kalın kafalıyım. bir insan hiç mi bir şeyleri doğru yapamaz? hiç mi turnayı gözünden vuramaz. bari karnımı doyurabilsem. fırıncı çok dikkatli artık. ekmek çalamıyorum. turnayı gözünden vuramayana bir lokma ekmek bile yok. bizler, yani kayba doğanlar: ilerlerken bile geriye düşeriz.
devamını gör...
öğrenciler için ücretsiz online kurslar
1-afad gönüllülük sistemi: sertifikalar almanızın yanında biriken puanlar ile mağazadan afad ürünleri (termos, çakı fener seti, defter) alabildiğiniz bir sistem.
buradan
2- btk akademi: yine devlet destekli genellikle yazılım, sosyal medya üzerine kursların olduğu. uzmanların kurs verdiği platform. sadece sınavlı kurslar sertifika vermekte.
buradan
3-bilgeiş: bu platform sayesinde odtü'den ilkyardım sertifikası aldım.
buradan
not: hepsi tamamen ücretsizdir.
alıntıladığım yazı ve detay için: buradan
buradan
2- btk akademi: yine devlet destekli genellikle yazılım, sosyal medya üzerine kursların olduğu. uzmanların kurs verdiği platform. sadece sınavlı kurslar sertifika vermekte.
buradan
3-bilgeiş: bu platform sayesinde odtü'den ilkyardım sertifikası aldım.
buradan
not: hepsi tamamen ücretsizdir.
alıntıladığım yazı ve detay için: buradan
devamını gör...
ilk bilgisayar kullanımında yapılan mallıklar
daha bilgisayar kullanmayı yeni öğrendiğim zamanlar sene 2009 falan okuma yazmayı yeni öğreniyorum. dersler mükemmel kimse beni pc başından kaldıramıyor. bir hafta sonu nerede okuduğumu tam hatırlamıyorum kendi oyununuzu yapın diye c# ile oyun geliştirme şeklinde bir tutorial gördüm. tabi küçük guardian durur mu atladım direkt. adam neler anlatıyor her şeyini okuyup emdim sonra hadi başlayalım dedim.
adamın yaptığı her şeyi yapmama rağmen yazdığım oyun çalışmıyordu. internette bununla ilgili saatlerce bir şeyler okudum. ingilizce de yok tabi google translate üzerinden allah ne verdiyse çeviriyorum. sonunda bilgisayarınız xp ise linux yapın diye bir şey okuduğumu hatırlıyorum nereden oraya gitmişim yazılan sorun ne hakkında hiç bilmesem de ya bu linuxta neymiş diyip ona da giriştim. internete yazınca bir şeyler çıktı 7 8 saat sonunda yazdığım kod umrumda değil ben bilgisayarı linux yapacam diye evin içinde dolaşıyorum. akşam saat 8 falan olmuş sabahtandır okuyorum ama eskiden google translate aşırı kötü şu anda da türkçe kaynak yok o zaman hiç yok, en son bilgisayarıma linux yükleyebilmem için (bu arada o zaman linaks diyorum) bir cd'ye ihtiyacım varmış.
direkt babama koştum bana cd lazım neye lazım linaks yükleyecem. babam hala daha benimle linaks diye dalga geçse de ne yapmak istediğimi anlamıştı. bana bir cd verdi ne yaptığımı izlemek için odama geldi ben hevesli hevesli cd mi taktım. dönemine göre hızlı bir bilgisayarım olsa da yüklemeyi yapmam yaklaşık 2-3 saatimi almıştı. babam hevesle yatağımın üzerinde oturup ne yaptığımı izliyordu.
en sonunda linaksımı yüklemiştim. fakat yanlış yaptığım bir şey vardı linaks yüklerken aynı zamanda windows'u da silmiş bilgisayarımda yüklü onlarca oyundan olmuştum. o zaman çok ağlasam da babamın sabrı ve benim deli merakım sayesinde ilk defa windows haricinde bir işletim sistemi olduğunu öğrenmiş, babama da seneler boyunca (bilgisayar mühendisi olacam hala daha) linaks diye benimle eğlenmesini sağlayacak bir sözcük kazandırmıştım. şu anda yaptığıma hiç pişman olmadığım en tatlı mallık budur.
adamın yaptığı her şeyi yapmama rağmen yazdığım oyun çalışmıyordu. internette bununla ilgili saatlerce bir şeyler okudum. ingilizce de yok tabi google translate üzerinden allah ne verdiyse çeviriyorum. sonunda bilgisayarınız xp ise linux yapın diye bir şey okuduğumu hatırlıyorum nereden oraya gitmişim yazılan sorun ne hakkında hiç bilmesem de ya bu linuxta neymiş diyip ona da giriştim. internete yazınca bir şeyler çıktı 7 8 saat sonunda yazdığım kod umrumda değil ben bilgisayarı linux yapacam diye evin içinde dolaşıyorum. akşam saat 8 falan olmuş sabahtandır okuyorum ama eskiden google translate aşırı kötü şu anda da türkçe kaynak yok o zaman hiç yok, en son bilgisayarıma linux yükleyebilmem için (bu arada o zaman linaks diyorum) bir cd'ye ihtiyacım varmış.
direkt babama koştum bana cd lazım neye lazım linaks yükleyecem. babam hala daha benimle linaks diye dalga geçse de ne yapmak istediğimi anlamıştı. bana bir cd verdi ne yaptığımı izlemek için odama geldi ben hevesli hevesli cd mi taktım. dönemine göre hızlı bir bilgisayarım olsa da yüklemeyi yapmam yaklaşık 2-3 saatimi almıştı. babam hevesle yatağımın üzerinde oturup ne yaptığımı izliyordu.
en sonunda linaksımı yüklemiştim. fakat yanlış yaptığım bir şey vardı linaks yüklerken aynı zamanda windows'u da silmiş bilgisayarımda yüklü onlarca oyundan olmuştum. o zaman çok ağlasam da babamın sabrı ve benim deli merakım sayesinde ilk defa windows haricinde bir işletim sistemi olduğunu öğrenmiş, babama da seneler boyunca (bilgisayar mühendisi olacam hala daha) linaks diye benimle eğlenmesini sağlayacak bir sözcük kazandırmıştım. şu anda yaptığıma hiç pişman olmadığım en tatlı mallık budur.
devamını gör...
çocuksun sen
ahmet telli'nin bireysel ve toplumsal katmanların iç içe geçtiği, çocuksun sen 1 ve çocuksun sen 2 isimli iki bölümden oluşan şiiri ve aynı ismi taşıyan kitabı.
duru sözcükler ve ahenkle beraber şiirin iki bölümü birbirinin tamamlayıcısı adeta, devamı değil. yapboz parçaları gibi bir dizeden tutup diğeriyle eşleştirmenin ortaya çıkardığı sonuç, ahmet telli şiirinin ne denli özenle örüldüğünün bir kanıtı olmaya tek başına dahi yeter gibi görünüyor.
bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar
ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
çocuksun sen/ı'den
zaman benim işte, nesneleşiyor tüm anlar
dursam ölürüm paramparça olur dünya
çocuksun sen/ıı 'den
duru sözcükler ve ahenkle beraber şiirin iki bölümü birbirinin tamamlayıcısı adeta, devamı değil. yapboz parçaları gibi bir dizeden tutup diğeriyle eşleştirmenin ortaya çıkardığı sonuç, ahmet telli şiirinin ne denli özenle örüldüğünün bir kanıtı olmaya tek başına dahi yeter gibi görünüyor.
bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar
ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
çocuksun sen/ı'den
zaman benim işte, nesneleşiyor tüm anlar
dursam ölürüm paramparça olur dünya
çocuksun sen/ıı 'den
devamını gör...
19 yaşındakilere tavsiyeler
tavsiye versek bile herkes kendi kafasına göre yaşayacak bunu hepimiz bilmiyor muyuz? hangimiz anlatılan tavsiyeler karşısında uygulamaya geçebildik. "haa evet bu böyleyse bunu böyle yaparım." demekten öteye geçemedik hiçbir zaman. hayatı tavsiyelere göre yaşasaydık ilk insandan sonrasının yaşamı hep mükemmel olurdu. hayat yaşadığımız çıkmazlarda nasıl direndiğimizdir zannımca.
insan olun, hayvanları sevin, ağlayın, dibe batın ama kendiniz kalın.
insan olun, hayvanları sevin, ağlayın, dibe batın ama kendiniz kalın.
devamını gör...
yöneylem araştırması
ingilizcesi operations research olan kavramın ilginç bir çeviri sonrası aldığı isim. amacı temelde bir işi nasıl daha iyi yapabilirizi bulmaktır. daha iyi derken olabilecek en iyisini kastediyorum. bu en iyi, yani optimal sonuca ulaşmak, yöneylem araştırmasının en temel amacıdır. doğrusal programlama, doğrusal olmayan programlama, dynamic programming (dinamik programlama) gibi yöntemleri vardır. bunların hepsi ve diğer niceleri, problemin doğasına göre kullanılabilir veya kullanılamaz.
yöneylem araştırmasının kullanıldığı en ünlü alanlardan birisi traveling salesman problem (gezgin satıcı problemi)'dır. bu problemde, bir satıcının birden çok şehre uğraması gerekmektedir. bir şehirden çıkınca o şehre dönmeyecek şekilde bu satıcı en kısa yolu nasıl kat etmelidir? bu soru, satıcının ziyaret etmesi gereken şehirler arttıkça içinden çıkılamaz bir hale dönüşebilir. yine de, milyonlarca şehir için bile olan versiyonları çözüme kavuşturulmuş veya optimuma yakın bir çözüme ulaştırılmıştır.
knapsack problem ise başka bir ünlü yöneylem araştırması konusudur. bir çantaya elimdeki mallardan hangisini dahil etmeliyim ki çantaya koyduğum malların değeri maksimum olsun? tabi burada, her malın bir ağırlığı (veya çantaya belli bir miktardan fazla konulmasını engelleyen limitleyici herhangi bir özelliği) ve değeri vardır. malları, değerlerinin toplamını maksimize edecek (ençoklayacak) bir şekilde ve çantanın kapasitesini aşmadan yerleştirmemiz lazım. işte, temelinde optimizasyon budur. olabilecek en iyi hale getirme, en iyi seçimleri yapma. tabi, gerçek hayatta işler karışınca çözümler de bu kadar kolay olmuyor. bu gibi durumlarda, (bkz: heuristik) çözümler düşünülebilir.
edit: yazım hataları, anlatım.
yöneylem araştırmasının kullanıldığı en ünlü alanlardan birisi traveling salesman problem (gezgin satıcı problemi)'dır. bu problemde, bir satıcının birden çok şehre uğraması gerekmektedir. bir şehirden çıkınca o şehre dönmeyecek şekilde bu satıcı en kısa yolu nasıl kat etmelidir? bu soru, satıcının ziyaret etmesi gereken şehirler arttıkça içinden çıkılamaz bir hale dönüşebilir. yine de, milyonlarca şehir için bile olan versiyonları çözüme kavuşturulmuş veya optimuma yakın bir çözüme ulaştırılmıştır.
knapsack problem ise başka bir ünlü yöneylem araştırması konusudur. bir çantaya elimdeki mallardan hangisini dahil etmeliyim ki çantaya koyduğum malların değeri maksimum olsun? tabi burada, her malın bir ağırlığı (veya çantaya belli bir miktardan fazla konulmasını engelleyen limitleyici herhangi bir özelliği) ve değeri vardır. malları, değerlerinin toplamını maksimize edecek (ençoklayacak) bir şekilde ve çantanın kapasitesini aşmadan yerleştirmemiz lazım. işte, temelinde optimizasyon budur. olabilecek en iyi hale getirme, en iyi seçimleri yapma. tabi, gerçek hayatta işler karışınca çözümler de bu kadar kolay olmuyor. bu gibi durumlarda, (bkz: heuristik) çözümler düşünülebilir.
edit: yazım hataları, anlatım.
devamını gör...
stockholm
harika müzelere ev sahipliği yapan, mimarisi ve eğlence anlayışı ile yaz kış ziyaret etmekten çok hoşlanacağınız kuzey avrupa şehri.
kışın ziyaret ediyorsanız, loş, bolca mumla süslenmiş kafelerinde öğleden sonra fika saatlerinde sıcak içecekler eşliğinde yeni br şehir ve kültür keşfediyor olmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu düşünerek ısınabilirsiniz. gamla stan eski bir yerleşim ve turistlere hitap eden bir yer. bir günde buradaki müzeleri ya da gezilecek yerleri bitiremiyorsunuz. halbuki harita üzerinden incelerseniz o kadar da büyük değilmiş gibi gelecektir.
nobel ödülleri müzesi'ni cuma günleri ücretsiz gezebiliyordunuz. pandemi öncesinde tabi. vasa museum gezginler tarafından da sıkça yazılmasına rağmen benim en çok hoşuma giden kültüre ait bir çok detay içeren nordiska museet oldu. müzelerin neredeyse tamamında çocukların da ilgisini çekmek adına minik oyunlar var. ayrıca içeride minik hediyelik eşyalar alabileceğiniz standlar, hatta daha önce müze içerisinde de sergilenmiş, minik kafeler mevcut. insanlar yemeklerini de yanında getirerek gün boyu aailecek bir aktivite gerçekleştirebiliyorlar. müzelerin bazıları büyük ama dinlenecek bolca keyifli yer var içlerinde.
kapalı alanların neredeyse tamamında ücretsiz kablosuz internet var. internet hızı gayet iyi. sadece kablosuz internete bağlanabilen herhangi bir cihazla tüm şehri rahatlıkla gezebilirsiniz. insanları yardım sever ve ingilizce biliyorlar. kaybolurum endişeniz olmasın.
şehri gezerken isveç'e neden tasarım ülkesi dendiğini çok iyi anlıyorsunuz. yıllık mum tüketim istatistikleri çok yüksek. bu istatistiğin paylaşıldığını görünce biraz şaşırabilirsiniz, fakat her yerde loş, abartısız, beyaz mumlar ve şamdanlarla süslü mekanlar karşınıza çıkıyor. buraları gördüğünüzde bu istatistiğin ortaya çıkış nedeni anlamlanıyor.
kışın ziyaret ediyorsanız, loş, bolca mumla süslenmiş kafelerinde öğleden sonra fika saatlerinde sıcak içecekler eşliğinde yeni br şehir ve kültür keşfediyor olmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu düşünerek ısınabilirsiniz. gamla stan eski bir yerleşim ve turistlere hitap eden bir yer. bir günde buradaki müzeleri ya da gezilecek yerleri bitiremiyorsunuz. halbuki harita üzerinden incelerseniz o kadar da büyük değilmiş gibi gelecektir.
nobel ödülleri müzesi'ni cuma günleri ücretsiz gezebiliyordunuz. pandemi öncesinde tabi. vasa museum gezginler tarafından da sıkça yazılmasına rağmen benim en çok hoşuma giden kültüre ait bir çok detay içeren nordiska museet oldu. müzelerin neredeyse tamamında çocukların da ilgisini çekmek adına minik oyunlar var. ayrıca içeride minik hediyelik eşyalar alabileceğiniz standlar, hatta daha önce müze içerisinde de sergilenmiş, minik kafeler mevcut. insanlar yemeklerini de yanında getirerek gün boyu aailecek bir aktivite gerçekleştirebiliyorlar. müzelerin bazıları büyük ama dinlenecek bolca keyifli yer var içlerinde.
kapalı alanların neredeyse tamamında ücretsiz kablosuz internet var. internet hızı gayet iyi. sadece kablosuz internete bağlanabilen herhangi bir cihazla tüm şehri rahatlıkla gezebilirsiniz. insanları yardım sever ve ingilizce biliyorlar. kaybolurum endişeniz olmasın.
şehri gezerken isveç'e neden tasarım ülkesi dendiğini çok iyi anlıyorsunuz. yıllık mum tüketim istatistikleri çok yüksek. bu istatistiğin paylaşıldığını görünce biraz şaşırabilirsiniz, fakat her yerde loş, abartısız, beyaz mumlar ve şamdanlarla süslü mekanlar karşınıza çıkıyor. buraları gördüğünüzde bu istatistiğin ortaya çıkış nedeni anlamlanıyor.
devamını gör...
akarsuya bırakılan mektup
hasan hüseyin korkmazgil'in okuyunca "yahu ne kadar güzel yazmış" dedirten dizelerine sahip harika şiiridir. *
incecikti
gül dalıydı
dokunsam kırılacaktı
dokunmadım
kurudu
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını
neden akşam oluyorum tren kalkınca
kırlangıçlar birdenbire çekip gidince
mendiller sallanınca neden tıkanıyorum
öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki
az önceki çiçekler nasıl da diken diken
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
o sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik bitti
o elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti
artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz
günler devlet alacağı, yıllar bir kadehcik buzlu rakı
oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı
kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı
nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç .
incecikti
gül dalıydı
dokunsam kırılacaktı
dokunmadım
kurudu
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını
neden akşam oluyorum tren kalkınca
kırlangıçlar birdenbire çekip gidince
mendiller sallanınca neden tıkanıyorum
öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki
az önceki çiçekler nasıl da diken diken
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
o sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik bitti
o elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti
artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz
günler devlet alacağı, yıllar bir kadehcik buzlu rakı
oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı
kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı
nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç .
devamını gör...
dindar insan
dinini yaşayarak huzur bulan, tüm hareketlerinde yaratıcının rızasını gözeten, yaratıcının ona uygun bulduğu şekilde yaşayan, yaradılan her şeyi yaradandan ötürü hoş gören insandır.
devamını gör...
uranüs
bir kafa sözlük yazarı. aynı zamanda güneş'e uzaklık bakımından 7. sırada bulunan ve rastlantısal olarak keşfedilmiş olan gezegen.
"rastlantısal keşif"ten kastımı kısaca açıklayayım önce. gezegeni keşfeden kişi, ünlü bir astronom olan william herschel. kendi yaptığı bir teleskopla gözlemler yaparken uranüs'ü görmüştü herschel ama onu sönük bir kuyruklu yıldız sanmıştı. kendisinden önce yapılan çalışmalarda uranüs bir yıldız olarak yerini almıştı haritalarda. herschel ise bir süre boyunca onu kuyruklu yıldız olarak tanımladıktan sonra gezegenin yörüngesini anlamaya çalışmış ve ancak yörüngeye ilişkin bilgilerini ilerlettikten sonra onun bir gezegen olduğunu anlamıştı.
uranüs'ün atmosferi büyük oranda (%80'den fazla) hidrojen ve (%15 civarında) helyum içerir. buna ek olarak metan ve başka bazı bileşikler de bulunur bu atmosferde. gezegenin renginin mavi ağırlıklı oluşunun nedeni metandır. atmosferin en dış katmanlarının sıcaklığı yaklaşık -220 derece olduğundan, bu soğuk ortamda bulunan su ve benzeri moleküller burada fazla barınamaz ve gezegenin daha iç kısımlarına doğru iner. bu yüzden de uranüs atmosferinde bulut görülmez. nadiren görülen zayıf bulutların nedeni ise metandır.
birçok gezegenin kendi etrafında dönme eksenlerinin aksine, uranüs'ün dönme ekseni son derece yatıktır. yani uranüs bir anlamda "yan yatmış" bir gezegendir. jpl.nasa. gov'dan aldığım aşağıdaki resimde eksen eğikliklerini görebilirsiniz:

görüldüğü gibi uranüs için eğiklik 98 derece. bunun nedeni tam olarak bilinmiyor. ancak gezegenlerin oluştuğu milyarlarca yıl öncesinde uranüs'ün başka bir cisimle çarpışmış olabileceği tahmin ediliyor.
uranüs güneş'ten oldukça uzak olduğundan, onun etrafındaki dönüşünü de 84 dünya yılında tamamlar. bu nedenle uranüs'te herhangi bir mevsim 21 yıl sürer.
uranüs sistemdeki gaz devlerinden biridir. dünya gibi kayalık bir gezegen değildir. tıpkı satürn'ün halkaları gibi halkalara sahiptir. ancak bu halkaların ışığı yansıtma oranı satürn halkaları kadar yüksek olmadığından, doğrudan gözlemek zordur.
uranüs'ün, çapları 1600 km'den 20 km'ye kadar değişen bir aralıkta bulunan 27 uydusu bulunur. bunların isimleri william shakespeare'in oyunlarındaki karakterlerden seçilerek verilmiştir. bu uyduların varlığının nedeni de, yukarıda söylediğim muhtemel çarpışma olabilir.
gezegene ilişkin bilgilerimizin çoğunu voyager uzay araçlarından biri olan voyager 2 sayesinde elde ettik. insan yaşamı için uygun bir gezegen olmadığından, gezegen araştırmaları konusunda mars kadar gözde bir gezegen değil. bu nedenle onu incelemek için uzay aracı göndermek gibi bir bir gündem, şimdilik nasa'nın planları arasında değil.

görselin kaynağı
"rastlantısal keşif"ten kastımı kısaca açıklayayım önce. gezegeni keşfeden kişi, ünlü bir astronom olan william herschel. kendi yaptığı bir teleskopla gözlemler yaparken uranüs'ü görmüştü herschel ama onu sönük bir kuyruklu yıldız sanmıştı. kendisinden önce yapılan çalışmalarda uranüs bir yıldız olarak yerini almıştı haritalarda. herschel ise bir süre boyunca onu kuyruklu yıldız olarak tanımladıktan sonra gezegenin yörüngesini anlamaya çalışmış ve ancak yörüngeye ilişkin bilgilerini ilerlettikten sonra onun bir gezegen olduğunu anlamıştı.
uranüs'ün atmosferi büyük oranda (%80'den fazla) hidrojen ve (%15 civarında) helyum içerir. buna ek olarak metan ve başka bazı bileşikler de bulunur bu atmosferde. gezegenin renginin mavi ağırlıklı oluşunun nedeni metandır. atmosferin en dış katmanlarının sıcaklığı yaklaşık -220 derece olduğundan, bu soğuk ortamda bulunan su ve benzeri moleküller burada fazla barınamaz ve gezegenin daha iç kısımlarına doğru iner. bu yüzden de uranüs atmosferinde bulut görülmez. nadiren görülen zayıf bulutların nedeni ise metandır.
birçok gezegenin kendi etrafında dönme eksenlerinin aksine, uranüs'ün dönme ekseni son derece yatıktır. yani uranüs bir anlamda "yan yatmış" bir gezegendir. jpl.nasa. gov'dan aldığım aşağıdaki resimde eksen eğikliklerini görebilirsiniz:

görüldüğü gibi uranüs için eğiklik 98 derece. bunun nedeni tam olarak bilinmiyor. ancak gezegenlerin oluştuğu milyarlarca yıl öncesinde uranüs'ün başka bir cisimle çarpışmış olabileceği tahmin ediliyor.
uranüs güneş'ten oldukça uzak olduğundan, onun etrafındaki dönüşünü de 84 dünya yılında tamamlar. bu nedenle uranüs'te herhangi bir mevsim 21 yıl sürer.
uranüs sistemdeki gaz devlerinden biridir. dünya gibi kayalık bir gezegen değildir. tıpkı satürn'ün halkaları gibi halkalara sahiptir. ancak bu halkaların ışığı yansıtma oranı satürn halkaları kadar yüksek olmadığından, doğrudan gözlemek zordur.
uranüs'ün, çapları 1600 km'den 20 km'ye kadar değişen bir aralıkta bulunan 27 uydusu bulunur. bunların isimleri william shakespeare'in oyunlarındaki karakterlerden seçilerek verilmiştir. bu uyduların varlığının nedeni de, yukarıda söylediğim muhtemel çarpışma olabilir.
gezegene ilişkin bilgilerimizin çoğunu voyager uzay araçlarından biri olan voyager 2 sayesinde elde ettik. insan yaşamı için uygun bir gezegen olmadığından, gezegen araştırmaları konusunda mars kadar gözde bir gezegen değil. bu nedenle onu incelemek için uzay aracı göndermek gibi bir bir gündem, şimdilik nasa'nın planları arasında değil.

görselin kaynağı
devamını gör...
boşanma aşamasındaki eşini öldüren adamın tezahüratla karşılanması
neandertaller toplanmis gösteri yapiyor. ınandiginiz o allah belanizi versin.
devamını gör...
hak etmeyen biri için yapılan en büyük şey
aşık oldum. daha ne yapayım.
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
fikrimden geceler yatabilmirem
bu fikri başımdan atabilmirem.
sözleri çok güzeldir. melodisi ise can alır. bu besteyi yapan, kesin veremden ölmüştür. enstrümental yorumunu yine bizim kıvırcık (bkz: muhlis berberoğlu) uçurmuş. o çalıyor ben söylüyorum.
her bir dertten alan yaman ayrılık
ayrılık ayrılık aman ayrılık
yine düştük üzüme, yine gittik uzaklara.
bu fikri başımdan atabilmirem.
sözleri çok güzeldir. melodisi ise can alır. bu besteyi yapan, kesin veremden ölmüştür. enstrümental yorumunu yine bizim kıvırcık (bkz: muhlis berberoğlu) uçurmuş. o çalıyor ben söylüyorum.
her bir dertten alan yaman ayrılık
ayrılık ayrılık aman ayrılık
yine düştük üzüme, yine gittik uzaklara.
devamını gör...