doğru ya, onlar cumhuriyet çocuğu biz oro..... neyse...

küfür nedir, ne zaman gereklidir, kime edilmelidir konulu başlık.

edit : şimdi gifli meriç'de gelir, iki gif patlatır gidenlerin ardından ağlar, tam oluruz ahahaha
devamını gör...

bir alper canıgüz kitabıdır. bir alper kamu hikayesidir.
oğullar ve rencide ruhlar kitabından tanıdığımız alper kamu maceralarına devam ediyor.

kitap 220 sayfalık bir kitap. okuyucuya hızlı bir okuma imkanı sunuyor. tabii hızlı okuma olunca akışkan bir hikaye bizleri karşılıyor. akıcı ve nefes kesen bir hikaye.
kısa sürede elime aldım ve bitirdim. daha hızlı bitirirdim ama yirmilik dişimi aldırdığım için kötü bir durumdaydım.
yazar kendine has üslubuyla harika bir eser ortaya çıkarmış. absürt mizahı çok iyi kullanmış. okurken güldüğüm, duygulandığım, hüzünlendiğim, şaşırdığım ve kahkaha attığım bir kitap. okumayanlar varsa mutlaka okumalılar. önce oğullar ve rencide ruhlar sonra cehennem çiçeği kitabını okuyunuz. sıralama çok önemli değil aslında ama böyle yapmak daha faydalı olacaktır. karakteri tanımak ve üslubunu bilmek daha avantajlı bir okuma imkanı sunacaktır.

kitabı okurken daha önce hissettiğim bir şeyi hissettim. oğullar ve rencide ruhlar kitabını okurken aynı hissi hissetmiştim. alper kamu ne kadar başarılı bir karakter diye düşündüm durdum.
5 yaşında muzip bir çocuk. olayları çözüyor. sivri dilli. zeki. komik. harika yaratılmış harika bir karakter. zaten yazar bunun farkında olduğu için 3. alper kamu hikayesini yazıp bitirmiş. adı kıyamet park olacak. alper canıgüz sosyal medya hesabından paylaşım yaptı ve çok mutlu oldum heyecanla bekliyorum.

tekrar kitaba dönecek olursak. yan karakterleri çok sevdim ve onları daha detaylı okumak istedim. yaratılan dünyaya alışıyorsunuz ve içinde keyif alıyorsunuz. kansız celal, gazanfer, paris mahallesi, onur çalışkan gibi unsurlar kitabı başka bir seviyeye taşıyor. alper kamu’nun zekası bazen şaşırtıyor bazen şaşırtmıyor ama keyfi azaltmıyor. bu kadar sade ve eğlenceli bir kitap yazmak herkesin yapacağı bir iş değil. alper canıgüzü ve kitaplarını çok değerli görüyorum. yapmak istediği bir şey var ve sürekli onu yapıyor. çıta bir yerlerde duruyor ve hiç altına düşmüyor. umarım yeni kitabı aynı seviyede bir kitap olur.

tekrar ve tekrar okumayanlara tavsiye ediyorum. okuyun ve hediye edin.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

protetik diş tedavisi'nde sıkça tercih edilen materyal. ölçü alımından tutun, türü fark etmeksizin diş protezine kadar her yerde kullanılır.
devamını gör...

akrabalık.
devamını gör...

ben her zaman herkesin anonim kalmasından yanayım. yoldaş benjamin’in de söylediği gibi maske kullanılabilir bence.
maksat büyüsü kaçmasın
devamını gör...

stefan zwige'ın kitabı olan yakıcı sır bize olan biteni küçük bir erkek çocuğunun gözünden olan biteni anlatıyor. annesi ile birlikte tatile giden edgar kaldıkları otele o da yanı şeklide o otelde kalan baronla tanışır. baron çapkın bir adamdır, edgar'ın annesini gözüne kestirmiştir yakın kurmayı planlayan baron, edgar'ı kullanarak annesine yaklaşmak aklına gelir. edgar baronun onunla muhatap olması onunla konuşması edgar'ın ruhunu okşamış kendini değerli hissetmesine neden oluyor. ama baron amacına ulaşır anne ile yakınlık kurar akşam yemeklerinde edgar'ı uzaklaştırmak isteseler yada bir yere gitmek isteseler edgar peşlerine takılır ve baronla da eski iletişimleri yoktur bu duruma canı sıkılan edgar annesinin baronu çaldığını düşünür. edgar'ı yanlarından ne kadar çok postalamak istelerse edgar bir o kadar da yapışır bu duruma çok siniri bozulan edgar ciddiye alınmadığını düşünür ve kinlenir, intikam duygusu pekişen edgar artık yanlarından bir saniye bile ayrılmıyor adeta sinir etmek için gözlerinin içine bakıyor en son babasından bahsedince annesinin nasıl korktuğunu görünce bunun üstüne gitmeye başlar bu durum ilerler ilerler.. en sonunda baronun küçük edgar'ı dövmesi ile son bulur bu durumdan sonra edgar ananesine kaçar.

benim yorumum ise kitap küçük bir çocuğunun gözünden yazılması kitabı okurken farklı bir bakış açısı kazandırdı. çocuğun ihtiyaçları düşündükleri tavırları çok etkiledi bazı yerlerde tuhaf hissettirse de iyi ki okumuşum dedim.

10/7
devamını gör...

memati denmiş bana da. neymiş hemen bi gugılladım

1. ölüm.

ay müthiş bi şey bu harika.. inanılmaz bi algoritma muhteşem tek kelimeyle..
(bkz: allah belanızı versin)
devamını gör...

bazen öyle olur ki ağlarsan rahatlayacaksındır ama hayat buna bile izin vermez ağlayamazsın daha da kötü olursun.
devamını gör...

(bkz: kafa sözlük kulüpleri oyun kulübü) ile birlikte toplu şekilde discord sunucusunda dinlediğimiz programdır. bugün için ayrılan neşeli şarkılar köşesi modumuzu ciddi anlamda yükseltmeye başladı. birazdan kulüpçe kalkıp oynayacağız. *
devamını gör...

cehalet, cahillik ve cühelalık..
devamını gör...

uzak durulmasi gerekendir.
ancak şöyle de bir psikolojik tespit var, insan çocukluğunda bulanık sularda yüzmeyi öğrenmişse, büyüdüğünde de o yüzmeyi en iyi bildiği suları arıyor. babası alkolik kız çocuklarının ilerde alkolik eşleri olması gibi.
böyle bir ortamda yetiştirildiyse de insan bunu kırmak lazım, gerekirse destek alarak.
kıskanıyor, demek ki seviyor diye düşünmeyin, sevgi bu değil ve korkarım ki -ya benimsin ya toprağın-sözünün böyle bir sevginin sonraki aşamalarında söylenme potansiyeli yüksek.
devamını gör...

nasıl kadınlar var sizin çevrenizde ya da siz kadınları nasıl görmek istiyorsunuz böyle? üzüldüm sizin için.
devamını gör...

(bkz: sıcak yerel rüzgarlar)dan biridir.
devamını gör...

aslında aktif yazarları da gösteren alışkanlık tespitidir.
sürekli olarak tanım giren, okuyan kaç kişi varsa oylayan kişi sayısı da o kadar.
hayalet olarak takılan bi kitle var, onları bulursam kızgın kızgın bakabilirim kendilerine.
devamını gör...

kendine müslüman.

net budur. kusura bakmayın sayın türk halkı.
devamını gör...

sevdiğim yazarlardan,keyifle okuyorum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sene 2013. deli zi*kmiş gibi istanbul'dan kalkıp gaziantep'e gitmişim, bir turizm şirketinde çalışıyorum ancak şirket batmak üzere. hiçbir ödemeyi yapmıyor. yapamıyor. bizi yerleştirdikleri aparttan bile kovulmak üzereyiz. değil sigara almak, karnımız aç.

bir tane de yavru kedi bakıyorum. daha minicik. sütten filan kesilmiş ama annesi yok ortada. evde takılıyor öyle. maması da kalmamış.

işten çıkıyorum. hava soğuk ve hayvanlar gibi yağmur yağıyor. damla damla değil, sanki buz gibi suyu kafamdan aşağı döküyorlar. 10 kuruşları, 25 kuruşları sayıyorum, cepte toplam 1,5 tl para. ekmek o zamanlar 1 tl, minik süt de 50 kuruş civarı bir şey.

tramvaya binersem kedi aç kalacak.

"nolucak lan aslan gibi adamım" diye gazı veriyorum kendime. gidip bir tane ekmek, bir tane de küçük süt alıyorum. atıyorum çantama ve başlıyorum yürümeye.

yağmur durmuyor. 7-8 kilometreden fazla yürüyorum. 1 buçuk - 2 saati buluyor aparta varmam. kafamdan "ben hayatımda böyle yağmur yemedim" düşüncesinin geçtiğini hatırlıyorum. boxer'ı sıksan bir kova su çıkacak, o derece.

neyse, ekmekleri parça parça edip, sütle karıştırıp kediye veriyorum. hapur hupur gömüyor şerefsiz. mutlu. kurulanıp direkt olarak yatıyorum. 2 gün sonra şahane bir grip geliyor.

1 hafta içinde de şirket batıyor, herkese yol veriyorlar zaten. kediyi sahiplendirip, dönmemek üzere doğuyu terkediyorum.

hayatımda çok param olduğu zamanlar da oldu, parasız olduğum zamanlar da.

bunu unutmadım ama.
devamını gör...

içinde olmadığım ve olmak istemediğim topluluk.
ama şöyle ki din kimsenin yaptıklarının ve söylediklerinin sebebi olamaz. ayaklar altına alınmış, siyaset sofralarında meze yapılmış bir din değil benim inandığım. bir allah var bir ben varım.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim