duygusunu yitiren insan
ölmüş insan.hem bedenen hem ruhen.
devamını gör...
wish you were here
koluma dövmesini yaptıracak kadar çok sevdiğim (bkz: pink floyd) şarkısı. bilinenin aksine bir aşk şarkısı değildir. grup kurucusu syd barret'e ithafen yazılmış, aşırı özlem içeren bir şarkı. adeta mektup. dostluğun ve arkadaşlığın (bizim buralarda ahiretlik denir böyle dostluklara) ne denli önemli olduğunu, kan bağıyla değil can bağıyla bağlı olmanın ne demek olduğunu bize bu ingiliz adamlar anlatıyor bunu şarkıyla. wish you were here albümü 1975 yılında yayınlandı. albümdeki tüm şarkıların sözleri roger waters tarafından yazıldı. albümdeki başta wish you were here olmak üzere bütün şarkılar, uyuşturucu kullanımı (lsd) ve buna bağlı psikolojik rahatsızlık yaşayan, artık sahneye çıkamayan syd barret'e adanmıştır.
hatta bir anıda şöyle bahsedilir: albümün kayıtları yapılırken (sanırım shine on you crazy diamond olması lazım) stüdyoya yaşlı, kel, şişman bir adam girer ve şarkı söylemek ister. roger waters önce tanımaz ve arkadaşlarına kim bu adam diye sorar ve kovmak ister. ancak sonrasında rick wright bu adamın syd barret olduğunu anlar. ve grup üyeleri şaşkınlık içinde ağlamaya başlar. syd barret o zamanlar 20'li yaşların sonunda genç bir adam olmasına rağmen, tanınmayacak hale gelmiş, şişman, kel, öz bakımına dikkat etmeyen ve tanınmaz halde bir adam haline gelmiştir. bu olay grup üyelerinin syd barret'i gördükleri son gün olmuştur.
şimdi ben ne zaman bu şarkıyı dinlesem bu konu gelir aklıma ağlarım. kaldı ki koluma da kocaman bir dövmesini yaptırdım.
tanım: tüm zamanların en iyi şarkısı..
hatta bir anıda şöyle bahsedilir: albümün kayıtları yapılırken (sanırım shine on you crazy diamond olması lazım) stüdyoya yaşlı, kel, şişman bir adam girer ve şarkı söylemek ister. roger waters önce tanımaz ve arkadaşlarına kim bu adam diye sorar ve kovmak ister. ancak sonrasında rick wright bu adamın syd barret olduğunu anlar. ve grup üyeleri şaşkınlık içinde ağlamaya başlar. syd barret o zamanlar 20'li yaşların sonunda genç bir adam olmasına rağmen, tanınmayacak hale gelmiş, şişman, kel, öz bakımına dikkat etmeyen ve tanınmaz halde bir adam haline gelmiştir. bu olay grup üyelerinin syd barret'i gördükleri son gün olmuştur.
şimdi ben ne zaman bu şarkıyı dinlesem bu konu gelir aklıma ağlarım. kaldı ki koluma da kocaman bir dövmesini yaptırdım.
tanım: tüm zamanların en iyi şarkısı..
devamını gör...
george orwell
1984 adlı ütopik kitabın yazarı.
devamını gör...
liberteryenizm
devletin mümkün olan en az seviyede olması gerektiğini söyleyen, liberalizmin bir üstü görüştür. politik meselelerde bireysel özgürlükleri öne çıkaran bir doktrindir. hukukun hakimiyetinin güvence altına alındığı bir toplum önerirler. liberteryenlerin sorguladıkları sorular:
bireylerin hakları nelerdir?
bireylerin haklarını devlet en iyi şekilde nasıl korur?
devletin gücünün sınırları ne olmalıdır?
örnek: libertenyenlere göre demokrasi özgürlüklerin korunmasında mutlak bir doğru olarak kabul edilemez.
liberten anlayışta sadece birey seçim yapma özgürlüğüne sahiptir ve yaptığı eylemlerden sorumlu tutulabilir.
bireylerin hakları nelerdir?
bireylerin haklarını devlet en iyi şekilde nasıl korur?
devletin gücünün sınırları ne olmalıdır?
örnek: libertenyenlere göre demokrasi özgürlüklerin korunmasında mutlak bir doğru olarak kabul edilemez.
liberten anlayışta sadece birey seçim yapma özgürlüğüne sahiptir ve yaptığı eylemlerden sorumlu tutulabilir.
devamını gör...
düğünlerden nefret etme sebepleri
akraba denen kusmukların iğrenç suratlarını görüp berbat seslerini duymak.
devamını gör...
normal sözlük’te bütün moderatörleri engellemek
kafa sözlükte mümkün olmadığını öğrendiğimiz eylem.
peki modlar yazarları engelleyebiliyor mu?
zeki müren de bizi görebilecek mi?
peki modlar yazarları engelleyebiliyor mu?
zeki müren de bizi görebilecek mi?
devamını gör...
türk dizilerindeki tecavüz sahneleri
insanın midesini bulandıran ve toplumun gerçek yüzünü gösteren sahnelerdir.
bizim toplumumuz herhangi bir açıdan özgür ya da güçlü kadın görmek istemez. eğer bir kadın kendi isteğiyle ilişkiye girerse insanlar 'bu ne böyle, ahlakımız bozuluyor' diye ortalığı aya kaldırır, rtük de bir güzel ceza yazar. ama aynı kadına tecavüz edilmesinin hiçbir sakıncası yoktur. çünkü tecavüz ahlaksızlık değildir, erkeğin canı çekmiştir kadın da namussuz davranıp bunu hak etmiştir zaten.
ne yazık ki toplumumuzun çok ama çok büyük bir kesiminin düşüncesi bu şekilde. bunları gördükçe, okudukça, duydukça umudumu daha da kaybediyorum.
bizim toplumumuz herhangi bir açıdan özgür ya da güçlü kadın görmek istemez. eğer bir kadın kendi isteğiyle ilişkiye girerse insanlar 'bu ne böyle, ahlakımız bozuluyor' diye ortalığı aya kaldırır, rtük de bir güzel ceza yazar. ama aynı kadına tecavüz edilmesinin hiçbir sakıncası yoktur. çünkü tecavüz ahlaksızlık değildir, erkeğin canı çekmiştir kadın da namussuz davranıp bunu hak etmiştir zaten.
ne yazık ki toplumumuzun çok ama çok büyük bir kesiminin düşüncesi bu şekilde. bunları gördükçe, okudukça, duydukça umudumu daha da kaybediyorum.
devamını gör...
20 kasım normal sözlük sansürü
entrymin uçurulduğunun yeni farkına varmamdır.
--- alıntı ---
başlık:
alınmış en güzel iltifat
entry :
"babamdan çok daha iyisin yatakta"
bir erkek tarafından söylenirse olay büyük.
--- alıntı ---
hayır anlamadım nesini beğenmediniz küfür bile barındırmıyor?
edıt: an itibari ile geri yayına alınmıştır, haklarını yemeyelim.
edit2: yanlış anlaşılma olmasın, kokpit'te çöp kutusu kısmında bildirim olarak mevcuttu, kokpiti açana kadar farkında değildim sadece.
--- alıntı ---
başlık:
alınmış en güzel iltifat
entry :
"babamdan çok daha iyisin yatakta"
bir erkek tarafından söylenirse olay büyük.
--- alıntı ---
hayır anlamadım nesini beğenmediniz küfür bile barındırmıyor?
edıt: an itibari ile geri yayına alınmıştır, haklarını yemeyelim.
edit2: yanlış anlaşılma olmasın, kokpit'te çöp kutusu kısmında bildirim olarak mevcuttu, kokpiti açana kadar farkında değildim sadece.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının şiirleri
uçurumun kıyısında nefes nefese
koşuyorsun uzun vakitlerdir
varamadın varılacağa
var olamadığın zamanlardan biri bu da
unuttun nedir hür olmak
soluduğun vakitler sığ akılların keşfedemeyecekleri
unuttun nedir var olmak
kurtulmak istediğin anlar saplandı aklına
sustun
eşiktesin bir kez daha
bir uğursuz yol ayrımı daha
doğruları söküp çıkaramadığın muhallat zihnin
neye yapışacağını bilemeyen ellerin örtmüş suretini utançla
ayakların ne tarafa yürüse şaşırmış yine
lanet adam bu kaçıncı dilemma
bu kaçıncı diye soracaksın yine bu gece
sabah olmayacak bu sefer
güneş falan doğmayacak
kalkacak tüm gerçeği arsızca saklayan perdeler
kes meraklanmayı üzülen olacak mı
bırak bi kez olsun lanet adam
kuşanamadığın cesaretin karıştı göklere
dört nala kaçtığın korkular sarar şimdi gözlerini
önceleri duyumsamadıkların ele geçirecek cılız bedenini
sadece bir dakika kabullenmeyi öğretecek sana
ömrünü hiç ettiğin kabulleniş bu
birkaç muğlak rüya çarpar suratına
tanıdık birkaç yüz belli belirsiz
uyanacağın düzmece bir beyazlık değil
dar bir sanduka, havasız ve karanlık
söz geçiremediğin fikirler yağmurları susturdu
unuttun arınmayı, karardı suretin
bıkmadın ne utanmaktan ne de utanılacak işler yapmaktan
gülüşlerin de soldu işte
solan loş ışığa şahitsin bu kez kayıp*
koşuyorsun uzun vakitlerdir
varamadın varılacağa
var olamadığın zamanlardan biri bu da
unuttun nedir hür olmak
soluduğun vakitler sığ akılların keşfedemeyecekleri
unuttun nedir var olmak
kurtulmak istediğin anlar saplandı aklına
sustun
eşiktesin bir kez daha
bir uğursuz yol ayrımı daha
doğruları söküp çıkaramadığın muhallat zihnin
neye yapışacağını bilemeyen ellerin örtmüş suretini utançla
ayakların ne tarafa yürüse şaşırmış yine
lanet adam bu kaçıncı dilemma
bu kaçıncı diye soracaksın yine bu gece
sabah olmayacak bu sefer
güneş falan doğmayacak
kalkacak tüm gerçeği arsızca saklayan perdeler
kes meraklanmayı üzülen olacak mı
bırak bi kez olsun lanet adam
kuşanamadığın cesaretin karıştı göklere
dört nala kaçtığın korkular sarar şimdi gözlerini
önceleri duyumsamadıkların ele geçirecek cılız bedenini
sadece bir dakika kabullenmeyi öğretecek sana
ömrünü hiç ettiğin kabulleniş bu
birkaç muğlak rüya çarpar suratına
tanıdık birkaç yüz belli belirsiz
uyanacağın düzmece bir beyazlık değil
dar bir sanduka, havasız ve karanlık
söz geçiremediğin fikirler yağmurları susturdu
unuttun arınmayı, karardı suretin
bıkmadın ne utanmaktan ne de utanılacak işler yapmaktan
gülüşlerin de soldu işte
solan loş ışığa şahitsin bu kez kayıp*
devamını gör...
polen alerjisi
hapşırma, boğaz kaşıntısı, burun akıntısı, göz yanması, zamanlarım.
ha gayret destmont zamamlarım.
bir köylü için çiçek tozuna alerjik tepki vermek de bünyemin bana ironisi.
ha gayret destmont zamamlarım.
bir köylü için çiçek tozuna alerjik tepki vermek de bünyemin bana ironisi.
devamını gör...
balıkesir
her yaz gitmeye çalıştığım şehirdir. bir kere gezip görünce fazlasıyla özlüyorsunuz. çok fazla gezilip görülecek yerleri var. kaz dağları yazın ayrı kışın ayrı güzel. tekne gezileri türkiye'nin diğer sahil yerlerine oranla daha uygundur. tekneler güzel koylara demirler bu sayede cam gibi ışıl ışıl deniz ve karşınızda harika bir manzara ile yüzme imkanınız olur. sarımsaklı plajı meşhurdur. kumuna altın kum denir. denizden çıkınca öyle yapışıp çamur gibi olan kumlardan değildir. fakat bu yaz gittiğimde her sahilde olduğu gibi sarımsaklı sahilinde de işletmeciler tarafından şezlonglarla doldurulduğunu, şezlonga her gün para veremicek olan yazlıkçılar için çok az alan bırakıldığını gördüm . bu duruma belediyenin el atması gerektiğini düşünüyorum. cunda kısmına giderseniz de mutlaka şef mehmet'in. balık evinde bir akşam yemeği yemelisiniz. çok samimi çalışan ve işletmecisine ve çok hoş bir dekorasyona sahiptir. bir de pazarlarını ziyaret etmeye çalışın. zeytinyağlarını mutlaka tatmalısınız. senelerdir zeytinyağımızı balıkesirden getirtiriz. çok güzel zeytinleri vardır çerez gibi yedirir insana kendini. dönerken valizinize poşet poşet baharat stoklamayı da unutmayın derim.
devamını gör...
çocukken yapılan salaklıklar
yaş 8-9.. konum tıp fakültesi hastanesi.. rutin kontrollerden birine gitmişiz annemle, doktor idrar tahlili istiyor ama hiç çişim yok. biraz bekledik, su içtim, beklemekten sıkıldım derken gittim tuvalete. bilirsiniz idrar kabının belirli bir yerine kadar işemek gerekiyor ama oraya kadar işeyemediğim için azıcık su doldursam ne olur ki deyip su dolduruyorum. gidip veriyoruz laboratuvara, saat öğlene yaklaşmış yakınlarda çok güzel sulu yemek, sandviç yapan bir yer var*, mutlu mutlu yemek yemeye gidiyoruz. öğleden sonra tahlil gösterir gideriz diyen anneme, kaba biraz su doldurdum diyorum boş bulunup. annem çok kızıyor azarlıyor tabii, apar topar geri hastaneye gidip söylüyoruz iptal ettiriyoruz ama doktor da öğle yemeğine çıkmış bizim işler akşama kadar uzuyor. annem kızıp kantinden bir simit alıyor bana. ceza olsun diye o gün oraya yemek yemeye götürmedi diye sabaha kadar ağlamıştım evde.
devamını gör...
kedi insanı vs köpek insanı
bu kedi köpek ayrımı yüzünden hayvan severleri ikiye böldünüz zalımlar. ikisi de candır. ikisinin de farklı ve güzel özellikleri vardır. her genelleme gibi yapılan genellemeler yanlışları da içinde barındırıyor. okuduğum kadarı ile kedilerin hepsini karakter sahibi ilkeli yaratıklar haline getirmişsiniz ki, duy da inanma derler adama.
siz karakterli köpeklerle karşılaşmamışsanız biz ne yapalım yani ? misal bizim bir tane kızımız var evlere şenlik. diyorum çıkayım bahçeye seveyim şu keratayı, havasında değilse hanım efendi poposunu bile kaldırmıyor. masmavi gözleri ile buz gibi bakıyor bana. ben biraz bahçede dolaştıktan sonra lütfederse yerinden kalkıyor, etrafımda geziniyor. sonra bir zahmet başını uzatıyor. ondan sonra gerisin geri yerine geri dönüyor. canı isterse de bahçeye çıkmamla birlikte üzerime atlıyor ve beni yere yıkma teşebbüsünde bulunuyor. ondan sonra vur patlasın çal oynasın. yani kedileri övdüğünüz özellikler bizim hanım kızımızda ziyadesi ile var. tabiri caizse burnundan kıl aldırmıyor. onu kandırmanın tek yolu, kendisi ile top oynamak. işte o zaman kendini durduramıyor. saniyesinde ayaklanıp, ortalığı duman ediyor. bunu da yine kendi keyfi istediği için yapıyor.
oğlumuzda karakter sahibidir lakin hanım kızımız kadar ehli keyif değil. ona da öldürseniz top oynatamıyorsunuz. biz hanım kızımızla top oynarken beyefendi yayılıyor bahçenin muhtelif yerlerine kaldırabilene aşk olsun. öyle her durumda kuyruk sallayıp yaltaklanma huyları yok yani.
birde kedi çetemiz var. bağımsız bir birlik gibi. arkada bizimkiler olduğu için ön bahçeyi mekan belliyorlar. çete lideri ''kötü kedi şerafettin''in vücut bulmuş haliydi. adını osman koymuşlar. bizde kendisine osman demeye devam ediyorduk. olmadık saatlerde camı tıklatır, haracını kesmeye gelir, biz ödemesini yaptıktan sonra ağır ağır bahçede dolanır sonra rahat hissettiği yere yatar şekerleme yapardı. bir trafik kazasında hayatını kaybetti. şimdilik çetenin liderliğini oğlu küçük osman aldı. hık demiş babasının burnundan düşmüş. aynı özellikler onda da var. lakin diğerleri osmangillerden çok farklı. bahçeye çıktığınız an ayaklarınıza dolanır, sürtünür ve gelecek mamayı beklerler yani tabiri caizse köpeklere ithaf edilen yaltaklanma eylemini gerçekleştirirler. tabi bu onları da sevmemizi engellemiyor.
ez cümle; her hayvanın kendine göre farklı karakteri var. ne tüm kediler kedi insanlarının söylediği gibi karakter sahibi ne de köpekler karaktersiz. ayrıca şunu da unutmayınız kedilerden ''hachiko'' ya da ''edinburglu boby'' gibi epik kahramanlar çıkmaz. kahramanlar genelde köpeklerden çıkar *
ayrıca sokakta yaşamak zorunda kalan dostlarımız arasındaki ayrıma tamamen karşıyım. zira onlar karınlarını doyurmak için ne yapsalar yeridir. sokakta yeterince zorluk yaşıyorlar zaten. ve sevgiye açlar. sırf sizi gördüğü için yanınıza kuyruk sallayarak yaklaşan bir köpek karaktersiz olmadığı gibi. hemen önünüzde yuvarlanmaya başlayan ve size türlü şebeklikler yapan kedilerde karaktersiz değildir. hepsinin sevgiye ve ilgiye ihtiyacı var o kadar.
tosbağa konusuna hiç girmeyelim, kalbinizi kırarım *
siz karakterli köpeklerle karşılaşmamışsanız biz ne yapalım yani ? misal bizim bir tane kızımız var evlere şenlik. diyorum çıkayım bahçeye seveyim şu keratayı, havasında değilse hanım efendi poposunu bile kaldırmıyor. masmavi gözleri ile buz gibi bakıyor bana. ben biraz bahçede dolaştıktan sonra lütfederse yerinden kalkıyor, etrafımda geziniyor. sonra bir zahmet başını uzatıyor. ondan sonra gerisin geri yerine geri dönüyor. canı isterse de bahçeye çıkmamla birlikte üzerime atlıyor ve beni yere yıkma teşebbüsünde bulunuyor. ondan sonra vur patlasın çal oynasın. yani kedileri övdüğünüz özellikler bizim hanım kızımızda ziyadesi ile var. tabiri caizse burnundan kıl aldırmıyor. onu kandırmanın tek yolu, kendisi ile top oynamak. işte o zaman kendini durduramıyor. saniyesinde ayaklanıp, ortalığı duman ediyor. bunu da yine kendi keyfi istediği için yapıyor.
oğlumuzda karakter sahibidir lakin hanım kızımız kadar ehli keyif değil. ona da öldürseniz top oynatamıyorsunuz. biz hanım kızımızla top oynarken beyefendi yayılıyor bahçenin muhtelif yerlerine kaldırabilene aşk olsun. öyle her durumda kuyruk sallayıp yaltaklanma huyları yok yani.
birde kedi çetemiz var. bağımsız bir birlik gibi. arkada bizimkiler olduğu için ön bahçeyi mekan belliyorlar. çete lideri ''kötü kedi şerafettin''in vücut bulmuş haliydi. adını osman koymuşlar. bizde kendisine osman demeye devam ediyorduk. olmadık saatlerde camı tıklatır, haracını kesmeye gelir, biz ödemesini yaptıktan sonra ağır ağır bahçede dolanır sonra rahat hissettiği yere yatar şekerleme yapardı. bir trafik kazasında hayatını kaybetti. şimdilik çetenin liderliğini oğlu küçük osman aldı. hık demiş babasının burnundan düşmüş. aynı özellikler onda da var. lakin diğerleri osmangillerden çok farklı. bahçeye çıktığınız an ayaklarınıza dolanır, sürtünür ve gelecek mamayı beklerler yani tabiri caizse köpeklere ithaf edilen yaltaklanma eylemini gerçekleştirirler. tabi bu onları da sevmemizi engellemiyor.
ez cümle; her hayvanın kendine göre farklı karakteri var. ne tüm kediler kedi insanlarının söylediği gibi karakter sahibi ne de köpekler karaktersiz. ayrıca şunu da unutmayınız kedilerden ''hachiko'' ya da ''edinburglu boby'' gibi epik kahramanlar çıkmaz. kahramanlar genelde köpeklerden çıkar *
ayrıca sokakta yaşamak zorunda kalan dostlarımız arasındaki ayrıma tamamen karşıyım. zira onlar karınlarını doyurmak için ne yapsalar yeridir. sokakta yeterince zorluk yaşıyorlar zaten. ve sevgiye açlar. sırf sizi gördüğü için yanınıza kuyruk sallayarak yaklaşan bir köpek karaktersiz olmadığı gibi. hemen önünüzde yuvarlanmaya başlayan ve size türlü şebeklikler yapan kedilerde karaktersiz değildir. hepsinin sevgiye ve ilgiye ihtiyacı var o kadar.
tosbağa konusuna hiç girmeyelim, kalbinizi kırarım *
devamını gör...
telefonda başsağlığı dilemek
bulunduğumuz dönemde en olası taziye aramasıdır. başka bir alternatifimiz yok ama bunu bir de mesaj atarak yapanlar var ki o mesaj yazan parmaklarını kerpetenle sıkıştırmak istenilen. her şeyin bir adabi vardır. adabına uyamayacağınız örf, adet ve görenekleri sırf yerine getirmek için yapmış olmakda ayrı bir gereksizlik.
devamını gör...
arka sokaklar final bölümü
(bkz: çok beklersiniz) mesut'u kurtardılar hakan'ın başı derde girdi. sıradaki başı belaya girecek ekip üyesine bahis açıyorum: benden ali'ye 10 bin papel oynar. tarafını seç beklemeye başla.
devamını gör...
yavrum diyen erkek
benim eskisi yavru derdi. erir biterdim.
gerçi, bütününe biterdim ben onun.
keko demişler ama arkadaşlar bu herif en iyi hf birinden mezun ve türkiye'nin en t*ş*klı mesleklerinden birinin stajını yapıyordu.
gece gece düştün mü yine aklıma yoksa ben seni hatırlamak için bahane mi arıyorum ne?
gerçi, bütününe biterdim ben onun.
keko demişler ama arkadaşlar bu herif en iyi hf birinden mezun ve türkiye'nin en t*ş*klı mesleklerinden birinin stajını yapıyordu.
gece gece düştün mü yine aklıma yoksa ben seni hatırlamak için bahane mi arıyorum ne?
devamını gör...
person of interest
9/11 sonrasında (bkz: harold finch) tarafından, bir sonraki terörist saldırısını önlemek için yaratılan (bkz: the machine)'in "irrelevant" olarak kategorilediği kişilerin suçlu mu yoksa kurban mı olduğunu anlamaya çalıştığımız dizi. if then else bölümü, harikadır.
tabii şimdi akıllarda şu soru var. bu adamlar terörist saldırısını önleyeceklerdi, noldu da irrelevant mevzusuna el atmaya başladılar. çünkü harold fark etti ki, "everyone is relevant to someone". bunu nathan çok önceden demişti ama işte... biraz vakit aldı harold için anlaması.
tabii şimdi akıllarda şu soru var. bu adamlar terörist saldırısını önleyeceklerdi, noldu da irrelevant mevzusuna el atmaya başladılar. çünkü harold fark etti ki, "everyone is relevant to someone". bunu nathan çok önceden demişti ama işte... biraz vakit aldı harold için anlaması.
devamını gör...


