bu başlığı gören kürtler:*

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

erkek yazarın takipçisi çok olunca ''iyi tanım yapıyor'', kadın yazarın takipçisi çok olunca da ''türkiye cinsel açlığın afrikasıdır'' derler möge abla.

sırf kadın olduğundan takibe alan yazarlar vardır fakat ben burada birçok kişinin düşüncelere ve tanımlara değer verdiğini, bu yüzden takibe aldığını düşünüyorum. sırf kadın diye takipçisi çok demek, tanımlarını büyük bir emekle ve saygı çerçevesinde yapan kadın yazarlara haksızlıktır.
devamını gör...

(bkz: ne kadar yalnızsın testi)
devamını gör...

hangimiz olmayız ki? biri evime misafirliğe gelmiş de keyifli vakit geçirdiği için teşekkür ediyor gibi hissediyorum.
devamını gör...

bu başlığı açmak için yaklaşık 1 dakika bekledim uygulamayı açmak için ise de 1 dakika bekledim. internetimle alakası olup olmadığına instagramdan baktım internetimle de alakası yok. çoğu zaman oluyor bir tek bana mi oluyor anlamış değilim.
devamını gör...

normalde şiir hiç sevmem ama birkaç tane istisna var. birini paylaşayım madem tam da şarkısını dinliyordum.

“bende hiç tükenmez bir hayat vardı
kırlara yayılan ilkbahar gibi
kalbim hiç durmadan hızla çarpardı
göğsümün içinde ateş var gibi

bazı nur içinde, bazı sisteyim
bazı beni seven bir göğüsteyim
kah el üstündeydim, kah hapisteydim
her yere sokulan bir rüzgar gibi

aşkım iki günlük iptilalardı
hayatım tükenmez maceralardı
içimde binlerce istekler vardı
bir şair, yahut bir hükümdar gibi

hissedince sana vurulduğumu
anladım ne kadar yorulduğumu
sakinleştiğimi, durulduğumu
denize dökülen bir pınar gibi

şimdi şiir bence senin yüzündür
şimdi benim tahtım senin dizindir
sevgilim, saadet ikimizindir
göklerden gelen bir yadigar gibi

sözün şiirlerin mükemmelidir
senden başkasını seven delidir
yüzün çiçeklerin en güzelidir
gözlerin bilinmez bir diyar gibi

başını göğsüme sakla sevgilim
güzel saçlarında dolaşsın elim
bir gün ağlayalım, bir gün gülelim
sevişen yaramaz çocuklar gibi”

sabahattin ali- çocuklar gibi.
devamını gör...

normalde eğlencelidir fakat son görüşmemizde ''yahu 12 senedir okuyorsun eee bundan sonrası için bir planın var mı'' diye sordu, trajikomik bir dalga geçme durumuna örnek olabilir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

madonna delle arpie tablosu, andrea del sarto tarafından 1517 yılında tamamlanmıştır. tabloda bakire meryem ile çocuğunun etrafındaki melekler ve azizler tasvir edilmiştir. eser şu an floransa'daki uffizi müzesinde sergilenmektedir.

ayrıca; sabahattin ali, kürk mantolu madonna romanında bu tablodan esinlenmiş ve bu tabloya sık sık değinmiştir.


"... büyük salonun kapıya yakın bir duvarının önünde birden bire durdum. o andaki hislerimi, bilhassa aradan bu kadar zaman geçtikten sonra anlatmama imkan yok. yalnız orada, kürk mantolu bir kadın portresinin önünde, mıhlanmış gibi durduğumu hatırlıyorum. resimleri seyredip geçenler vücutlarıyla beni sağa sola itiyorlar fakat ben olduğum yerden ayrılamıyordum. bu portrede ne vardı?.. bunu izah edemeyeceğimi biliyorum; yalnız o zamana kadar hiçbir kadında görmediğim garip, biraz vahşi biraz mağrur ve çok kuvvetli bir ifade vardı. bu çehreyi veya benzerini hiçbir yerde, hiçbir zaman görmediğimi ilk andan itibaren bilmeme rağmen onunla aramızda bir tanışıklık varmış gibi bir hisse kapıldım. bu soluk yüz, bu siyah kaşlar ve onların altındaki siyah gözler ; bu koyu kumral saçlar ve asıl, masumluk ile iradeyi, sonsuz bir melal ile kuvvetli bir şahsiyeti birleştiren bu ifade bana asla yabancı olamazdı. ben bu kadını yedi yaşımdan beri okuduğum kitaplardan, beş yaşımdan beri kurduğum hayal dünyalarından tanıyordum. onda halit ziya'nın nihal'inden, vecihi bey'in mehcure'sinden, şövalye buridan'ın sevgilisinden ve tarih kitaplarında okuduğum kleopatra'dan, hatta mevlit dinlerken tasavvur ettiğim, muhammed'in annesi amine hatun'dan birer parça vardı. o benim hayalimdeki bütün kadınların bir terkibi, bir imtizacıydı..."
devamını gör...

genel:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

dönüşü muhteşem olmuş canımız radyomuz, hem görselliği hem işlerliği çok daha başarılı olmuş. başta gomercan olmak üzere bu güzelleşmede emeği geçen herkese gönülden teşekkürlerimle...
devamını gör...

cözülemedik sudoku kalmasın diyerek katılcağım yeni programdır.
devamını gör...

cismin her noktasına etki eden yer çekimi kuvvetinin bileşkesinin yeri.

ağırlık merkezinden asılan ya da desteklenen cisim yatay şekilde dengede kalır.

herhangi bir noktasından asılan cisimde ise, cismi asmak için kullandığımız ipin doğrultusu, cismin ağırlık merkezinden geçecek şekilde yönlenir.
devamını gör...

emekçilerin gözlerindeki korku ve haksızlığa uğramışlık. bir mağaza çalışanı özelinde, evine ekmek götürmeye çalışan bir insanın uğradığı muameleden, gözlerindeki çaresizlik ve öfke dolu bakıştan bahsedeceğim.

bir mağazadan alışveriş yaptıktan sonra kasada sıraya girdik. üç kasanın iki tanesi açık. bir tanesi de nedenini bilmediğimiz bir şekilde kapalıydı. sosyal mesafeye uyulmadığı için kasaya bakan arkadaşlardan bir tanesi " lütfen sosyal mesafeye uyalım" şeklinde bir çağrıda bulundu. sıradakilerden hayvandan bozma biri hemen sert bir tonda "o zaman üçünü de açın, dışarıya kadar mı çıkalım" dedi. kasadaki arkadaşın gözlerindeki öfkeyi ve çaresizliği gördüm. belki tartışsa kafasının gözünün kırılmasından korkuyor, belki de işinden olmaktan korkuyordu. diğer müşterilere bakarken o adama hep kaçamak bakışlar attı.

kibar bir tonda söylense gayet makul bir tepki olabilecekken, sert tonda bir emekçiyi aşağılamış oldu. hareketleriyle de öfkeyle dolu olduğunu gösteriyordu. o arkadaşın hali, iç burkan bir detaydır işte. saatlerdir orada sıcaktan bunalmış bir halde insanlara hizmet etmenin karşılığında gördüğü şey bu işte. bir günde belki de bu tip kaç tane olayla karşılaşıyorlar. belki dayak yiyorlar, işten atılıyorlar. en önemlisi de gözlerdeki o bakışlar. burayı konuşmak lazım.

bir sahil klübünde yaşıtları şımartılırken, varoş bir semtin cadde üzerinde eksi birinci katta terden kıpkırmızı olmuş bir insansın. üç kuruşa çalışıyorsun. hayal kurarken bile seçiyorsun. düşünsene, hayalin sınırı yok demişler sana ama bir yere kadar ulaşıyor. klimalı bir odada oturarak çalışmaktan öteye gidemiyor. en fazla sırf içindeki doluluğu boşaltmak için çaresizce bir arayış olarak bir süperkahramam olup karşındakini buharlaştırmayı düşünüyorsun. mucizelerden bahseden insanlara inancını, dayanışma ruhuna olan inancını yitirmişsin.

belki topluma katkısı senden çok daha az olan bir leş kargasından azar yiyorsun. hakkını kimse güvence altına almamış. insanların kıçında dolaştığı siyasetçiler, sırf koltukları için maaşı bilmem kaç on bin olan meslekleri, tatili bilmem kaç ay olan memurları, ne bileyim taksicileri falan korumaya çalışıyor. mesai saati içinde çay kahve için hasta bekleten birinin etrafına yüz tane güvenlik koymuşlar, seni de asgari düzeyde yaşatacak şartlara bağlamışlar, bir ucubenin insafına kalmışsın. ağzını burnunu kırsa etrafta seni koruyacak kimse yok. o yüzden aşağılanıyorsun ve bunu yutmak zorunda kalıyorsun. çok acı çok.

önemli bir nokta da insan psikolojisinin bu tip travmalardan çok etkilendiği. düşünün, ne yaparsanız yapın toplum tarafından takdir görmüyorsunuz ve üzerine ara sıra aşağılanıyorsunuz. bunlar birike birike bu insanlarda özgüven kaybına neden olacaktır. bir insana "ben basit bir x parçasıyım" dedirten hayatın zalimliğine bakmak lazım. bu insanların sosyal hayatlarında psikolojiai normal bir birey olarak tutunmaları imkansız. belki o insan, haklı da olsa bir konuda ondan daha iyi etiketi olan birilerine karşı koyamayacak. belki ad homineme maruz kalacak. belki bu adam felsefeden konuşmak isteyecek ama "sen bir xsin. önce aç karnını doyur, felsefe senin neyine" diyecek kendisine. ya bu noktayı ciddi ciddi düşünmemiz lazım. birilerinin acılarına ortak olmamız lazım. madden hiçbir şey yapamayız belki ama en azından manevi olarak destek olmalıyız.

kafamızı kaldırıp bakmadığımız için göremiyoruz. market kasiyerleri, kuryeler, garsonlar ve diğer tüm emekçiler. çoğu bu aşağılanmaları yaşıyor. birileri sırf üç dakika daha fazla bekledi diye deli gibi işini yapmaya çalışan insanlar toplum içinde rencide ediliyor. bu insanların gururları zedeleniyor, topluma olan inançları kayboluyor ve arkalarında duran kimse yok. işte bunlar iç burkan detaylar.

ben kendi özelimde, sizleri seviyorum gençler. yüzünüze söyleyemiyoruz belki ama bize çay getirdiğiniz için, bozduğumuz kıyafeti topladığınız için, kirlettiğimiz tabağı yıkadığınız için size minnettarız. işini yapmadan tonla para alan parazitlerin de farkındayız. o bakışlarınızı, içinizdeki öfkeyi anlayabiliyoruz. size bu dünyada her şeyin daha güzel olacağının garantisini veremem ama inançlı bir insan olarak bir şekilde hak ettiğinizi göreceğinizin garantisini verebilirim.
devamını gör...

evet sayın yazarlar hepinizden pratik bir yemek tarifi bekliyorum. ben başlıyorum (bkz: çılbır) ile:

çılbır tarifi malzemeleri:
6 bardak su
3 yumurta
1 kaşık üzüm sirkesi
3 kaşık yoğurt
1 diş sarımsak
2 tatlı kaşığı tereyağ
pulbiber - kekik - tuz

1. suyu derin bir kaba ekleyin ve fokurdamaya başlar başlamaz altını kısın.

2. kaynayan suya sirke ekleyin ve kaşık yardımıyla bir girdap. oluşturarak içine yumurtaları kırın.

3. yumurtaların eşit bir şekilde pişmesi için ara ara karıştırarak beyazları yumurtanın etrafına toplayın.

4. yumurta sarıları sulu beyazlar tam pişmiş olmalıdır. 3-4 dakika pişirmeniz yeterli olacaktır.

5. yumurtaları servis tabağına alın.

6. bir kasede yoğurdu karıştırın ve sarımsakları rendeleyerek içine ekleyin.

7. küçük bir tavada tereyağını ekleyin ve içine nane ve pulbiberi ekleyin.

8. pişmiş olan poşe yumurtaların üzerine önce yoğurdu sonra da tereyağı ekleyin

9. işte hazır.

kaynak.
devamını gör...

2.dünya savaşının trajedisini ve insanlara yaşatılan acıları konu alan bu üç harika filmin sözlük yazarları için beğeni sıralamasını merak ettiğim için açtım başlığı.benim sıralamam:
1-piyanist
2-schindler'in listesi
3-hayat güzeldir
devamını gör...

esnaf komedi paketidir. şaka mı bu parayla esnaf bırakın kirayı dükkanına malzeme bile alamaz.
devamını gör...

tam bir bebek.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

daha ünlü ve zengin kişi için "müteveffa" kelimesinin kullanılması osmanlı zamanının tüccarlarının (yani zenginlerinin) neredeyse hep gayrimüslim olmasından kaynaklanıyor herhalde. bu sebepten alışılagelmiş olabilir belki.
devamını gör...

ekside hala 3133. siradayimdir. bu saatten sonra alsa da pek bir şey ifade etmez. kafa sözlükte derdimi anlayabiliyorum az çok bildiğim seyleri paylaşıyorum bu bana yeter.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

baktıkça keyiflendiğim bölüm.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim