hoş geldiniz sevgili nicholai rosicky
birer birer dostların masaya eklenişinin ve dahi yarım kalan sohbetlerin devam edeceğinin huzuru benimle.

güzel bir sözlük deneyimi dilerim. *
devamını gör...

özel jet bulamadığım için bütün biletlerini satın aldığım uçakta seyahat etmek zorunda olmak
devamını gör...

bilim insanı olmak isteyenler maddi yönden bir belirsizliğin içine düşüyor ülkemizde. torpille kadro bulamazsa aç kalacağından doktora, yüksek lisanstan vazgeçip memur hayatına mecbur bırakılıyor. torpili olan ise kendini kanıtlama derdi, araştırma hevesi olmadığından ya da sadece rütbe hevesinden geldikleri akademide tıkanıklığa sebep oluyor. aslında bilime önem veren birçok hevesli genç var ülkemizde ama bu senaryo değişmediğinden bilime ilgisiz bir imaj çiziyor ülkemiz.
devamını gör...

girdiği tanımlarla çok kişinin duygularına tercüman olabilen ya da sanat, bilim, tarih, spor vs türünden birçok konu başlığına ilişkin emek verilmiş tanımlarıyla 1 cümle bile olsa öğrenmemize vesile olan yazar grubu.

aktif yazarlar içerisinde var birkaç isim, söylediğim türden tanımlar yazan. fakat açıkçası isim verip de diğer arkadaşların aklında "ben takip edilmeye değer değilmişim demek ki" düşüncesini uyandırmak istemem. bu tür başlıkların öyle bir etkisi var ne yazık ki.

bu arada, her başlığa kendimizi yazmak hastalığından da kurtulsak keşke bir ara...
devamını gör...

vazgeçmeyi öğrenmen lazım.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ilk yemek yapma anımdır. 9 yaşındayım, babamla sahanda yumurta yapmak için mutfağa girdim. ben hazırlayacağım babamın desteğiyle ve gözeteminde.
önce ocak yakıldı, devamında tavaya yağ konuldu, bu aşamaları babam yaptı tabii, yağın ısınması beklendi biraz ve işte o kritik an...
yumurtaları ben kırıp tavaya dökeceğim. o an kendime güvenim hiçbir dağcının çıkamayacağı bir zirvede. iki yumurtayı iki elime aldım, babam izliyor. tezgaha vurup yumurtaları hafifçe çatlatıp tavaya aktaracağım, önce hayal ettim, sonra tamamdır bu iş dedim. yumurtayı heyecanlı tezgaha vurmamla,artık nasıl sert vurduysam,ortalık yumurta oldu. ben şaşkınım babam gülüyor. diğer yumurtayı da o başarısız olma hissiyle tezgaha attım o da kırıldı. babam olur böyle der gibi gülüyor hâlâ. tamam, bir şey olmaz;sen içeri geç,ben hazırlayayım,yine yaparız, dedi. ben hüzünlüyüm...
ilk yemek yapma deneyimim başarısız oldu ama nasıl iyi bir baba olunur o gün öğrenmeye başladım.
sonra yine yaptık, bu sefer oldu ama ertesi yıl babam yoktu...
devamını gör...

kardeşim sizin iyi erkek dediğiniz kişiler konuşmayı bilmeyen eğlenmeyi eğlendirmeyi bilmeyen tipler. yani bu insanlarda genellikle sosyal fobi oluyor o yüzden rahat iletişime geçemiyor kadınlar olarak da ilk adımı atmak istemiyoruz bu toplumda haklı olarak. kötü erkek dediğiniz tipler de ağzı iyi laf yapan kadınlarla iletişim kurabilen insanlar kadınlar da kendisiyle rahat iletişim kurabilen özgüvenli erkekleri seçiyor.
fakat kötü erkekten kasıt cinsiyetçi şiddete meyilli ve kıskanç kişilerse o erkeklerle birlikte olan kadınlar da genel olarak baba baskısı yüzünden o erkekleri seçerler çünkü özgür kadın nasıl olunur bilemedikleri için benliklerini babadan sonra "kötü erkeklere" emanet ederler.
devamını gör...

machiavelli-prens.
devamını gör...

huyum kurusun romantiğimdir. hikayem şudur;

ağaçlık bir yoldan geçiyoruz ve diyalog gelişiyor.

-benimle bu hayat yolunda yürür müsün?
diye sorarak elimi uzatıyorum. o da elimi tutuyor ve o yolu yürümeye başlıyoruz.
hikaye bu.
devamını gör...

kadınların oturuşu kalkışı kıyafeti konuşması yiyişi yemeyişi...
ulan kadınlar kadar taş düşsün kafanıza.
möge ablanın da dediği gibi ben seni doğurabiliyorum lan bu neyin egosu.

(bu kitleye kadınlarla uğraşan hemcinsleri de dahil)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

24 haziran 1993 tarihinde geceye doğru yaşadığım deneyimdir.

o gece babam nedense erkenden uyumuş, küçük kardeşim biraz ortalıkta dolanıp yatmıştı, en küçük kardeşimse henüz bu dünyaya geleceğinden habersizdi, gelmesine daha bir sene vardı.

annem sinirli sinirli örgü örüyordu dolaplı çekyatta. sanırım attığı her ilmekte bir de ilenme vardı. ama bu ilenmelerini adresi belirsizdi. ben de yatakta oturmuş televizyona bakıyordum. tatilde olduğum için, çok iyi bir öğrenci olduğum için ve abi olduğum için biraz daha geç yatabilirdim ya da o gün annemin eşref saatine denk gelmiştim. belki de benden haberdar bile değildi.

ben kaybolmuş, görmezden gelinmiş bir ruh olmanın verdiği huzurla elimde bir kemalettin tuğcu kitabıyla bir televizyona bir kitaba bakarak günümü gün ederken televizyonda bir maç başladı. deportivo-valencia maçı. kral kupası. o zamanlar futbol benim için her şey demekti. ağzım açık izlemeye başladım.

maç gayet iyi devam ederken ve ben kemalettin tuğcu’ya çoktan ihanet etmişken devre arası oldu ve annem yatmaya gitmeye karar verdi. ben annemin gözlerine yaprağı bitmiş dana gibi bakınca annem de maçın devamını izlememe izin verdi.

ikinci yarı başlayana kadar biraz kitap okudum. ah kemalettin tuğcu ya! yine acı yine keder. ikinci yarı başlayınca yazarın üzerime boca ettiği hüzünden arınmış, yepyeni biri olmuştum.

ama yetmişinci dakikaya doğru müthiş bir yağış başladı ispanya’da. 9 dakika içinde de hayatımda hiç görmediğim büyüklükte bir dolu yağışı. o dakikada maç ertelendi ve ben hayatımda ilk kez bir gece yalnız başıma maç izleme keyfimin yerle bir olmasını kemalettin tuğcu’ya ihale ettim.

maç bitince show tv’nin o zamanlar efsane olan logosu ve dık dıgıdık dık dıgıdık dık jingle’ını duydum. show tv logosundaki o’nun içi ise kıpkırmızı kızarınca şaşırdım çünkü daha önce o logoyu hiç bu kadar utanmış görmemiştim. daha sonra ise neden bu kadar utanç içinde olduğunu anladım.

ilk erotik film deneyimim de böylelikle başlamış oldu. eleven days eleven nights. film başladığında tam olarak ne olduğunu ve olacağını anlamadım ama daha sonra adam kadın tarafından eve hapsedilip bağlandığında işler benim için daha aydınlık bir hal aldı. ilk defa gördüğüm bu sahneler libido diye bir şey olduğunu ve bende bundan bolca bulunduğunu öğretti bana.

kadının adam üzerinde uyguladığı yöntemler, özellikle bal dök yala hijyeni aklımı karıştırdı. zira daha yarım saat kadar önce ben dilenci baba ile meşguldüm.

yaşım daha küçük olduğu için henüz nolan’dan habersizdim, zaten filmlerini de henüz çekmemişti. o yüzden dark night rises gibi bir durum hissetmedim bedenimde. ama zihinsel bir ereksiyon yaşadım elbette.

o gece yatağa girdiğimde yepyeni bir insandım. resmî olarak ilk erotik deneyimimi yaşamıştım. ertesi gün mahalle arkadaşlarıma anlatacağım harika bir hikayem vardı ve emindim ki yarın mahallenin yıldızı ben olacaktım. öyle de oldu zaten. bakir zihinli çocukların arasında tecrübeli bir womanizer’dım ben.

maç üç gün sonra kaldığı yerden devam etti ve deportivo kral kupasını kazandı. hala ispanya ligi izlemek benim için o cinsel deneyimi anımsatır. hele deportivo-valencia maçı varsa onbir gün onbir gece sürer etkisi.
devamını gör...

bu yüzden asla çıkamıyorum. imdat. ders çalışmam lazım.
devamını gör...

"yavaş yavaş delirdim, kimse farketmedi." iperk ertürk
devamını gör...

bi’ şarkıdan esinlendim. bu günlerde neredeyse inanacağım şu söze. ne kitaplar okudum, ne filmler izledim. ufkum genişledi, zekamın eskisi kadar kıvrak olmadığı anları fark ettim. şaşırmamaya alıştım sanarken hala şaşırtan hayat… ah ulan. ah demişken, kimseye etmedim ne eyvallah ne de ah. ne bir nefret, ne bir kin duygusu gütmedim. olanı biteni sessizce sindirdim, içime kapandım acı çektiğim an’larda.

bir kere demedim, intikam alayım. öfkemden kudurmadım mı? kudurdum. evimde, tek başıma. gel zaman, git zaman pireler berber veya tellal iken… off saptık. dur.

tanıyan bilir, inançlı birisi değilim. kadere de inanmıyorum ama karma kesinlikle var. evet.

dandik bir boşanmayı “aman tanrım dünyanın sonu. nasıl böyle bir şey yapılabilir? hahah gördünmü boşanıyor, ben demiştim.” diye gözünde büyütüp, tüm şehirde hunharca dalga geçen akrabamın birinin seks skandalları ortaya çıktı ve şimdi benle dalga geçmesinin belli bir zaman sonunda kendisi boşanıyor. umarım boşanmanın olağan bir durum olup, herkesin tercih edebileceği/ maruz kalabileceği bir durum olduğunu anlamıştır artık.

bir diğer vaka ise eski eşimin bana çektirdiği onca ızdıraba rağmen, boşandıktan sonra edindiği çevresine rağmen, en dipteyken yine beni arayıp, yardım istemesidir. vijdanıma ve merhametime yenik düşüp yardım edecek kadar ezik değilim. insafımı suistimal etmelerine dur diyeli çok oldu. kusura baksınlar. ben o dipsiz kuyularda boğulurken, onca acıda kıvranırken… ah etmiyorum ulan. görünen tablo ortada. vasat ve rezilsiniz.

hal böyleyken ya kader aldı intikamını ya da karma denen bir şey var ve dengesi muazzam bir şey.
devamını gör...

bir derdim var bin dermana değişmem ile katıldığım yayın oldu. geç geldim ama yetiştim tuttum bir ucundan..türküler deyişler derken gezdiniz mi diyar diyar? oblomovreis ben de teşekkür ederim sana radyoculuk yakışıyor sana.benden hep tam destek.*
devamını gör...

favori içkim. hiç meriç falan demeyin, güzel bir single malt viskinin yerini hiçbir şey tutamaz. amerikan viskileri çöp onları geçiniz. robdöşambr ile falan içmiyorum, bildiğin pijama, şort, t-shirt ile bağdaş kurup içiyorum.

(bkz: talisker)
(bkz: lagavulin)
(bkz: glenlivet)
devamını gör...

dobarlan bıragma kendini.
devamını gör...

yaşanan bütün zorluklar, insanın kendi çabasıyla aşılır.

| herhangi biri
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim