değerli sanatçı zülfü livaneli'nin şarkısıdır.

kırılsa da kanadımız
asiye çıksa adımız

duyan duysun bilen bilsin gülüm
böyledir bizim sevdamız


devamını gör...

köklerini, milattan önceki mısır uygarlıklarının gelenek ve mitlerinden alan, mısır piramitlerinin firavunların mezarı olarak değil, mistik ve ruhani çalışmalar yapılan yerler olarak inşa edildiğine inanan, 17. yüzyılda kurulmuş olan örgüt.

örgüt aslında bir anda yerden biter gibi ortaya çıkmamış. eski mısır uygarlıklarındaki mistik öğretiler ve bunlardan etkilenerek bunları kendi ülkelerine de taşıyan yunanlı filozoflar; ardından orta çağ'da avrupa'da yayılan kabala ve tapınakçı öğretileri; ölümsüzlüğü arayan ve her şeyi altına dönüştürebilmekle uğraşan simyacılar... bazen gizliden, bazen açıktan çalışan bu tip hareketler, gül haçlıların temeli olmuş ve örgüt tüm bunların görüşlerinin bir meyvesi olarak ortaya çıkmış.

17. yüzyılda fama fraternitatis adıyla yayımlanan gizemli bir yazı sayesinde, örgütün kurucusu christian rosenkreuz yavaş yavaş tanınmaya başlamış avrupa'da. 17. yüzyılın sonlarında ise, özel bir gemi ile amerika'ya giden bir grup tarafından öğretileri orada da yayılmış. benjamin franklin, thomas jefferson gibi isimlerin örgütle yakından bağı olduğu bilinir. hatta leonardo da vinci, gottfried wilhelm leibniz, isaac newton ve edith piaf gibi çok meşhur birçok kişinin de örgütle bağı olduğu söylenmektedir.
devamını gör...

her şeyden evvel türk kültürünü bilip tanıyan ve gençler için çalışmak gerektiğini düşünen bir adamdır. ilk belediye başkanlığı görevini beypazarı ilçesinde gerçekleştiren mansur yavaş, bölgeyi turizme açan ve bölgenin gelişiminde büyük rol oynayan kendisi de beypazarlı olan değerli bir vatandaştır. milli bayramlarımıza, atamıza, manevi değerlerimize samimiyetle önem vermesi benim gözümde onu mükemmelleştiriyor. ankara'daki başkanlık görevini başarıyla tamamlayıp daha büyük yerlere gelmesi temennimdir fakat üzülerek farkındayım ki mansur başkanın önünü açmayı yoluna taş koyacaklar.
devamını gör...

önceleri utanırdım babamın anneme uyguladığı şiddeti anlatmaya. ben küçükken annem babamla kavga ettikleri zaman annem her dayak yediğinde, bir gün evlenirsem çocuklarımın yanında asla kavga etmeyeceğim derdim kendi kendime. annem çok konuşuyor diye dayak yiyor zannederdim. annem konuşmasa babam da dövmeyecek sanırdım. halbuki konuşsa da konuşmada da babam atacaktı o dayağı,. oysa annem gücü yetmediği babama ancak konuşarak tepki gösteriyordu.
şimdi gelelim tramvaya o dönem köyde yaşadığımız için babam odun hızarıyla köy köy gezip odun keserdi sonbaharda. bir gün annem yine sebepsiz yere dayak yemişti. ağzı burnu kan içinde kalmıştı. babamın elinden zor almıştık annemi. köyümüzün alt tarafında derede bir bahçemiz vardı. ben her yaz kayısı meyvesi dalından inene kadar o bahçede bekçilik yapardım. annemi babamın elinden aldıktan sonra bahçeye gittim. hala annemin o halini düşünüp içimi çeke çeke ağlıyorum. bi anda odun hızarının sesi geldi. kalbim yerinden söküldü sandım, öyle bir acı saplandı yüreğime. babamın o hızlarla annemi doğradığını döşündüm bi anda. bir çocuğun yürümesiyle yarım saat süren yolu ben on dakikada bitirip eve varmıştım. babamın harmanda odun doğradığını görünce derin bir oh çekerek gerisin geri bahçeye inmiştim. yaşım daha sekizdi o zamanlar.
artık gizlemiyorum bu şiddeti. önce kendime itiraf ettim tabi.
devamını gör...

bitirim jargonuyla verilmiş cevaplar. üsluba bakar mısınız. ülkeyi bu jargonla idare ediyorlar muazzam ya. herkes çukur, herkes kurtlar vadisi.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

herkese gönülden bir günaydın*.
gününüzden güzellik, yüzünüzden tebessüm eksik olmasın.
devamını gör...

mersin'in erdemli ilçesinde bulunan kıyıdan 300 metre açıkta birinci haçlı seferinde inşa edilen kale.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

intikam, kibir, ahlak ve güç zehirlenmesi gibi kavramları hem açıklık hem de üstü kapalılıkla çok etkileyici şekilde anlatan bir lars von trier filmi.

karamazov kardeşler eserinde ne demiş fyodor mihayloviç dostoyevski: "satanas sum et nihil humanum a me alienum puto." yani, "ben şeytanım ve insana ait hiçbir şeyi kendime yabancı bulmuyorum." bu filmde de bunu çok güzel gösteriyor bize von trier. filmde oyunculuklar o kadar harika ki, filmin 3 saat boyunca sadece kapalı küçük bir alanda çekilmesini hiç umursamıyorsunuz. hatta, mekan kavramına önem verilmemesi, oyunculukları daha da ön plana taşımış sanki. ne diyebiliriz, tüm dünya bir sahnedir aslında...

sevgili okuyucular! insana yalnızca insan eziyet ediyor. insanın şeytanı yine bir insandır.

hele hele, filmde şöyle bir cümle geçiyor ki beni alnımdan vurulmuşa döndürdü. buyrunuz;


"kimsenin, hiç kimsenin senin yüksek ahlaki değerlerine erişemeyeceginden o kadar eminsin ki herkesi bağışlıyorsun. bundan daha kibir dolu bir davranış olamaz. sevgili kızım başkalarını affetmek için bulduğun bahaneleri kendin için asla kullanamazsın."

devamını gör...

“sevgilim, bir günün ortası şimdi
taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
uzat bana uzat ellerini
izinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
istanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor

ben seni düşünüyorum seni
hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi
kalbim diyorum kalbim
daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi
aşkı anılar besliyor düşler kadar
bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır
sevgi eskidikçe sevgi.

günümüz ekmeğimiz, türkümüz
çoluğumuz çocuğumuz
binalar yan yana yükselip gidiyor
vapurların ağzı köpük içinde
uzaklarda ne kapılar açılıyor
trenin biri bir istasyona varıyor
ordan çıkıyor biri.

her şey biliyor her şey
sen biliyor musun bakalım
seni nice sevdiğimi?
üstüne titrediğimi?
geldiğimi?
gittiğimi
hadi!“

cemal süreya şiiri.
devamını gör...

ülke sorunlarının çözümünde hangi politika yanlışsa gerektiğinde muhalif olmak gerekiyordu.
devamını gör...

taaşşuk-ı talat ve fitnat talat bey ile fitnat hanım'ın sonu hüsranla biten aşklarının acıklı hikâyesidir. aşkı için kadın kılığına giren koca yürekli talatbey aşk ne olduğunu bilmeyen senden öğrenir.
devamını gör...

coğrafi keşifler döneminde amerika kıtasına giden ama orayı hindistan sanan, bu yüzden kızılderililere indian denilmesini sağlayan kişidir.
black lives matter gösterileri sırasında bir kaç heykeli kızgın gençler tarafından kırılmıştır.
devamını gör...

insanı boşluğa ve hiçliğe iten bir durum.
ailen anlamaz, arkadaşların anlamaz hatta bırak onu seviştiğin insan bile anlamaz.
yalnız, bitkin, çaresiz hissedersin.
sürekli sana depresifsin derler ama sen depresif değilsindir sadece dilinden anlayacak kimsecikler yoktur etrafında.
içindeki tüm yaşam enerjisi, istek, heyecan günden güne düşer.
bataklığa çekilmek gibi.
baygın, bıkkın gözlerle etrafa bakar durursun, bitse de gitsek der gibi.
devamını gör...

o hep 19 yaşında.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çaylak üyelerin gittikçe yakındığı görülüyor. tabii yazarlar ne kadar bu tür tanımları görüyor bilmiyorum ama algıda seçicilik olsa gerek. ben görüyorum. tüm gelen çaylak üyelere gönderilen kurallar bütünüdür. fakat okunmadığı kanısındayım. her sözlüğün formatı nasılsa birbiriyle aynı yaaa ne okucam yaz geç yaparsanız olmaz sevgili romalılar.
lütfen bir kez okuyunuz. anlayınız. anlamazsanız şurayı anlamadık deyip bir mod arkadaşa sorunuz. baktınız mod cevap vermiyor mu? insanlık hâli yemek yiyordur kalp krizi geçirmiştir başka bir şey olmuştur vsvs. inanın başlardan beri burda yazan bir yazara dahi denk gelip sorsanız sizi geri çevirmez hiç kimse. okumak isteyen her şekilde okur. mesele istemek tabii ki.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

en güzel manzara da evin olan insanın güzel bir yüreğinin olmasıdır herhalde.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

league of legends'in bugün piyasaya sürülmüş mobil versiyonudur. app store ve google play store'da oyun şu an bulunabiliyor. iphone 6 var bende desteklenmesine şaşırdım. hemen indirip deneyeceğim.
devamını gör...

misafir varken yaramazlığın dozunu kaçırmış çocukların başvurduğu bir kaçış yöntemidir. evde misafir vardır ve hafif şımarılmıştır. yaramazlık dozu yavaşça artar. nasılsa misafir var birşey yapamaz annem-babam düşüncesiyle nirvana yaparsın yaramazlıkta. ilerleyen saatlerde misafirler yavaştan gitmeye başlarlar. en son misafir insanı gitmeden koşarak girersin yatağa. misafirler gittikten sonra odanın kapısını açan anne ya da baba seni kontrol ederken gözler sımsıkı kapalı, nefes bile almadan hareketsiz yatarsın. kapı kapandıysa tamamdır, on numara beş yıldız rol çakıyorsun, işe yaramıştır numaran. “ yarına sinirleri geçmiş olur inşallah” diye diye uyur kalırsın.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim