yazarların en ünlü etkileşimi
üniversitedeyken kantinde önüme geçen kişiye 'sırada ben varım görmüyor musunuz? ' demiştim. aaa bir baktım (bkz: cahit berkay)'bir çay alacaktım dedi. şu an o yaştaki halime gülüyorum ama 'rica ederim beyefendi buyurun' dedim. yanındakine dönüp ' bu gençler çok fena' diyerek gülmüştü. gözleri de çok güzel bir maviydi.
devamını gör...
okuduğun bölümü söylediğinde sorulan garip sorular
"öyle bir bölüm mü vardı?" diye soran gerizekalı vardı bana.
hatta bu angutların bir kısmı ilgili meslek grubunun çalışması gereken kurumlarda görev yapmakta.*
(bkz: sosyal hizmet)
tanım: çoğu zaman insanı çileden çıkaran sorulardır.
hatta bu angutların bir kısmı ilgili meslek grubunun çalışması gereken kurumlarda görev yapmakta.*
(bkz: sosyal hizmet)
tanım: çoğu zaman insanı çileden çıkaran sorulardır.
devamını gör...
sözlük radyosu kaçak yayınları
eski kafa radyo yayını'nın bu hafta olmaması sebebiyle oluşan boşluğu gomercan ile dolduracağımız, şarkı çalacağımız, radyo işleyişinden ve yeni planlarımızdan bahsedeceğimiz, varsa sorularınızı ve istek parçalarınızı* alacağımız yayındır. süppppriz konuklara açıktır.*
20:00 gibi başlayacaktır.
blog.kafasozluk.com/
20:00 gibi başlayacaktır.
blog.kafasozluk.com/
devamını gör...
çocukların sorduğu garip sorular
"insanlar ölünce biri onları silgiyle siliyor mu buradan?"
devamını gör...
gelinlik
gelin giysisi.
eğer evlenmiş olsaydım en kralından bir tanesini - elbette maddi imkanlar dahilinde- giyerdim.
kına gecesi, düğün diğer bütün ıvır zıvırlar hiç biri umrumda değil (hatta olmazlarsa daha memnun olurum) ama gelinlik ayrı bir mevzu.
evlenen bir kadının gelinlik giymesi kadar normal bir şey olamaz.
eğer evlenmiş olsaydım en kralından bir tanesini - elbette maddi imkanlar dahilinde- giyerdim.
kına gecesi, düğün diğer bütün ıvır zıvırlar hiç biri umrumda değil (hatta olmazlarsa daha memnun olurum) ama gelinlik ayrı bir mevzu.
evlenen bir kadının gelinlik giymesi kadar normal bir şey olamaz.
devamını gör...
battaniye şefkati
offf tanrım, ne de çok dağılmış yüreğim. topla topla bitmez ki şimdi bu. ama benim gönlüme çekidüzen vermem lazım. bir yerden başlamam gerek. bir yerden. kolaydan zora doğru... ne de olsa başarının hazzı motivasyonu da getirir. hadi başla bakalım.
aaaa aaa sen burada mıydın? çok uzun zaman geçmiş. ne zamandır seni hiç elime almamışım oysaki çocukluğumda en çok sarındığım sendin. ne zaman yetişkinler etrafta kalabalık olsa hemen örtüverirdim üzerimi seninle. sonra gelsin maceralar. dünyayı dolaşırdık birlikte. gidemediğimiz bir ülke, tatmadığımız yiyecek ve oynamadığımız oyun kalmamıştı. üzerindeki tozlar ilmeklerine dek işlemiş. ne çok zaman ihmal etmişim seni. büyüdükçe imkanlarım arttıkça birazını gerçekleştirdim, biliyor musun düşlerin. ama işte yetişkinlik zor zanaat çoğunu unuttum ya da elimden gelmedi. güzelsin sen. seni yeniden temizleyip paklayıp tekrar alayım omzuma. hem bir hayalim olur belki. badem krakerli neşeli bir tane...
ımmm bu, bu ne peki. parça parça, ilmek ilmek ayrılmış olan. sen hangi duyguydun. tanıyamaz oldum seni. kolaydan zora... şimdi bir dur. sen biraz dur.
aaa aaa bir dakika bir dakika sen hemen omzuma mı geçiverdin. ama anlaşmıştık. hüzünlü bir hal, sürekli olunca iyi gelmiyordu bana. canım hüzün battaniyem gel seni güzelce katlayalım ve şuraya kaldıralım. birazcık zamana ihtiyacım var. biliyorsun zor günler önümde. çok iç içe olucaz.
ve işte şefkat battaniyesi sana artık veda zamanı. çok zaman kaldın omzumda. öyle çok sarındım ki sana tenim oldun zamanla. bu yüzden artık bir kenara bırakmam lazım seni. seni ve hayıflanma battaniyesini. bir adım ötesi biraz bencillik. çok uzun bir zamanı önce o, bu, şu diyerek geçirmiş bir insan olarak biraz zor. ama başarabalirim. birazcık inanç sonra hepsi gelir. *
aaaa aaa sen burada mıydın? çok uzun zaman geçmiş. ne zamandır seni hiç elime almamışım oysaki çocukluğumda en çok sarındığım sendin. ne zaman yetişkinler etrafta kalabalık olsa hemen örtüverirdim üzerimi seninle. sonra gelsin maceralar. dünyayı dolaşırdık birlikte. gidemediğimiz bir ülke, tatmadığımız yiyecek ve oynamadığımız oyun kalmamıştı. üzerindeki tozlar ilmeklerine dek işlemiş. ne çok zaman ihmal etmişim seni. büyüdükçe imkanlarım arttıkça birazını gerçekleştirdim, biliyor musun düşlerin. ama işte yetişkinlik zor zanaat çoğunu unuttum ya da elimden gelmedi. güzelsin sen. seni yeniden temizleyip paklayıp tekrar alayım omzuma. hem bir hayalim olur belki. badem krakerli neşeli bir tane...
ımmm bu, bu ne peki. parça parça, ilmek ilmek ayrılmış olan. sen hangi duyguydun. tanıyamaz oldum seni. kolaydan zora... şimdi bir dur. sen biraz dur.
aaa aaa bir dakika bir dakika sen hemen omzuma mı geçiverdin. ama anlaşmıştık. hüzünlü bir hal, sürekli olunca iyi gelmiyordu bana. canım hüzün battaniyem gel seni güzelce katlayalım ve şuraya kaldıralım. birazcık zamana ihtiyacım var. biliyorsun zor günler önümde. çok iç içe olucaz.
ve işte şefkat battaniyesi sana artık veda zamanı. çok zaman kaldın omzumda. öyle çok sarındım ki sana tenim oldun zamanla. bu yüzden artık bir kenara bırakmam lazım seni. seni ve hayıflanma battaniyesini. bir adım ötesi biraz bencillik. çok uzun bir zamanı önce o, bu, şu diyerek geçirmiş bir insan olarak biraz zor. ama başarabalirim. birazcık inanç sonra hepsi gelir. *
devamını gör...
normal sözlük'te adaletin olmaması
bazı şeyleri sadece sizin başınıza geliyor sanmanız sizi hasta eder, yapmayın. hepimizin başına geliyor ama işte gel gör ki kurala uymamışım diyip eyvallah diyoruz. çünkü uymamışım.
yapmayın bilal bile anlayacak yakında bu mevzuyu, yıl geçti anlaşılamadı bu.
yapmayın bilal bile anlayacak yakında bu mevzuyu, yıl geçti anlaşılamadı bu.
devamını gör...
çabuk sinirlenen insan
umrumda olmayan insandır.
kızdıkları bilumum şahane yerlerine soğuk pres uygulayabilirler. surat asan, kalp kıran, durduk yere ansızın parlayan, bunu kendi yaptığında kendini haklı görürken aynı tepkiyle karşı karşıya kalınca bunu bir problem olarak görüp büyüten insanları itinayla şutluyorum döne söne yörüngemden çıkıyorlar.
kızdıkları bilumum şahane yerlerine soğuk pres uygulayabilirler. surat asan, kalp kıran, durduk yere ansızın parlayan, bunu kendi yaptığında kendini haklı görürken aynı tepkiyle karşı karşıya kalınca bunu bir problem olarak görüp büyüten insanları itinayla şutluyorum döne söne yörüngemden çıkıyorlar.
devamını gör...
yazarların keşke dediği şeyler
keşke özlediğim anılarımı ziyaret etme şansım olsa.
devamını gör...
babadan nefret etmek
#177228 tanıma cevaben;
sadece büyüttüğü için saygı duymak zorunda değil bence kimse, hürmet duyulması gerekebilir ama her babaya da hürmet duyulmaz. saygı bazı emekler sonucu kazanılan şeydir benim için ve sadece büyürken yanında olmak bunun için yeterli değildir.
edit: babamla aram gayet iyi.
sadece büyüttüğü için saygı duymak zorunda değil bence kimse, hürmet duyulması gerekebilir ama her babaya da hürmet duyulmaz. saygı bazı emekler sonucu kazanılan şeydir benim için ve sadece büyürken yanında olmak bunun için yeterli değildir.
edit: babamla aram gayet iyi.
devamını gör...
dibe vurmak
herkesin böyle bir dönemden geçtiği olmuştur. bu dönem kendinle yüzleşme ve gözlerinizin daha iyi görmesini sağlayacaktır. çocukken yere düştüğümüzde bezen ebeveynler kaldırmadan ayağa kalkarsın ya dibe vurmadan da kendin kalkmalısın o zaman daha güçlü oluyorsun. ne yaşıyorsan sonuna kadar hakkını vereceksin.
devamını gör...
insan neyle yaşar
tanrı da bana şöyle dedi: “git kadının ruhunu al, sonra da şu üç kelamımı öğren: insanda ne var? insana ne verilmemiştir? insan neyle yaşar? bunları öğrenince yine göğe döneceksin.” ben de yeryüzüne indim, lohusa kadının ruhunu aldım. kadının çocukları göğsünden ayrıldılar. cansız vücudu yatağa düştü kızlardan birinin ayağını ezdi. köyün üzerinde yükseldim, kadının ruhunu tanrı’ya ulaştıracaktım ama bir rüzgâra yakalandım, kanatlarım tutulup koptu; ruh tek başına tanrı’ya yükseldi, bense yeryüzüne, yolun kenarına düştüm
devamını gör...
hint dizileri saçmalıkları
36 saat bakışmak. ansızın gözlerine zoom yapılması.
devamını gör...
komşunun verdiği ikram tabağını boş verememek
yok öyle bir şey valla bizim komşu gayette güzel boş geri veriyor. hatta tek tek uğraşmamak adına tabakları biriktiriyor ve ayda bir kere komple iade ediyor.
devamını gör...
coğrafi ortam
doğal ortam ile beşeri ortamın birlikteliğinden oluşan en geniş yaşam alanına denir.
(kaynak: coğrafya defterim.)
(kaynak: coğrafya defterim.)
devamını gör...
bam teli
unicef türkiye iyi niyet elçisi, gazeteci tayfun talipoğlu 'nun 2000 li yıllarda yayınlanmış, severek izlediğim programının adıdır. anadolu'nun farklı kesimlerine gider, insanlarıyla konuşur, röportajlar yapardı bu programda.
biz sevdalıyız anadolu'ya...
biz sevdalıyız anadolu'ya...
devamını gör...


