sakız orucu bozar mı sorusu
imam hatipoğlu ile dosta doğru
gezelim görelim temalı yemek programları
devamını gör...

yağmurlu bir eylül akşamı.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sevdiğim
dedi ki bana,
sen bana lazımsın
onun için
kolluyorum kendimi.

bertolt brecht
devamını gör...

fransızcası système ınternational d'unités olan uluslararası birimler sistemi (kısaltması sı) tarafından belirlenmiş fiziksel nicelikleri ölçmek için olan yedi tane temel birimdir. bunlar:

uzunluk
sembolü : x veya r
birimi : metre
kısaltması : m

kütle
sembolü : m
birimi : kilogram
kısaltması : kg

zaman
sembolü : t
birimi : saniye
kısaltması : s

sıcaklık
sembolü : büyük t
birimi : kelvin
kısaltması : büyük k

ışık şiddeti
sembolü : lv
birimi : kandela
kısaltması : cd

elektrik akımı
sembolü : büyük ı veya i
birimi : amper
kısaltması : büyük a

madde miktarı
sembolü : n
birimi : mol
kısaltması : mol

diğer tüm birimler bu yedi temel birimden türetilmiştir. örnek vermek gerekirse (temel büyüklükler kalın harf ile gösterilmektedir):

hız:
v = x / t
yol yani uzunluk / zaman yani metre / saniye

ivme:
a = delta v / delta t
yukarıdaki (metre / saniye ) bölü saniye yani metre / saniye kare

kuvvet:
f = m . a
kütle çarpı ivme yani kilogram çarpı metre / saniye kare ( yani newton)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

pearl jam black :

ı know someday you'll have a beautiful life
ı know you'll be a star in somebody else's sky, but why
why, why can't it be, oh can't it be mine?
devamını gör...

ne demiş gabriel garcia marguez

"akıttığın göz yaşlarını silmek yerine, akmasına neden olanları sil hayatından."
devamını gör...

yine yeniden kendim için varolmaya devam etmeliyim. bana güçlü ve sağlıklı bir ben lazım. gerisi yok.
devamını gör...

kerem bürsin ve demet özdemir kişilerine ek olarak mine tugay diyorum.
devamını gör...

no limit.
devamını gör...

bir iyi geceler mesajı
gecenin iyi geçmesini dilemiyor değil de hani gecem sensiz eksik der.

beni unutma der, gecenin bu saati sen de beni düşün der..
tatlı rüyalar görmen çok da umurunda değildir , rüyanda beni gör der .

gün doğumundan batimina, batimindan gecenin bu saatine neler yaşadım da sen aklimdan çıkmadın der.

aklimda oldugunu bil istiyorum der ..
iyi geceler mesajlarınız olsun ,iyi geceler.
devamını gör...

imasını kendinden başka kimsenin anlamadığı yazardır.

misal ben bu başlığı açtım ve bir imada bulundum. peki kim anladı? kimse.
devamını gör...

kendisi zaten 23 günde 8500 karma yaparak bu dünyadan olmadığını kanıtlamıştı, ne gerek vardı şimdi biz sıradan çinko karbon yazarların yüzüne vurmaya? diye düşündüren efsane:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"kelimelerini yükselt, sesini değil; yağmurdur çiçekleri büyüten, gök gürültüsü değil."
devamını gör...

içerken dikkat etmenizi tavsiye edeceğim süttür efendim zira lekesi çıkmıyor!
devamını gör...


“bir kundura dünyanın en tuhaf formudur.”


j.jose millas’ın yazdığı bu olağan dışı roman seni ummadığın yerlere götürecek.
evet,dünyada yalnız değiliz ama millas’a göre bu dünyada bizimle birlikte yaşayanlar ne uzaylılar ne de hayaletler. bizim cansız varlıklar olarak nitelediğimiz ayakkabılar, askılıklar, terlikler, çoraplar… bunlar kendi aralarında bir topluluk oluşturan yarı canlı varlıklar. bitki mi hayvan mı olduğu tam olarak belirlenemeyen deniz yıldızı gibi canlı ile cansız arasındaki yaşam formları.

“sakın yatağın altına bakma”da iki roman okuyacaksınız. biri romanın adı olan, diğeri ise bu romanı okuyanların yaşamlarını anlatan.romandaki herkes takıntılı insanlar. savcı elena rincon ölmüş olan babasıyla telefon konuşmaları yapmakta, yasak aşk yaşadığı adli tabip dünyanın sonuna takıntılı, vicente holgado ayaklarla kafayı bozmuş, holgado’nun masör sevgilisi teressa dolabında yaşayan bir canavarın varlığına inanmakta, teressa’nın annesi hastalık belirtileriyle babası ise alet edrevatla meşgul…

romandaki insanların yolları kıyısından köşesinden kesişmekte. ama asıl dünya yatağın altında dönmektedir. holgado’nun ayakkabıları ayakları kandırarak fare formunda yaratıklara dönüşebilme umudu taşıyan bireysellik peşinde koştukları için birbirlerinden ayrı hareket etme hevesinde olan varlıklardır. amaçları üzerlerinde taşıdıkları bedenden kurtulup özgürlüklerini ilan etmektir.

yukarıda da benzer bir mücadele sürmektedir. vicente ve teressa bir arada oldukları halde birbirlerinden bağımsızdırlar. tıpkı savcı ve adli tabip gibi. vicente teressa’nın ailesiyle yediği bir yemekten sonra ordan koşarak uzaklaşır ve yatağının altına girer. orda bulunduğunda artık ölüdür ve adli tabibe göre korkudan ölmüştür. zira orası hem ayakkabıların vatanıdır, hem de holgado kendini bir yatak altı canavarı olarak görür. bu da demektir ki holgado ölmek için başlangıç noktasına dönmüştür.

holgado’nun ölümüyle ilgili asıl ilginç olan şey ise ayaklarının olamamasıdır. ayaklar holgado’nun ölümünü fırsat bilip ayakkabılarla birlikte özgürlüklerini yaşamaya başlamışlardır. adli tabipse kendini siyah beyaz gören, televizyonunu şöminenin içine koyup asla kapatmayan savcı’nın evinde, yatakta iken savcı’nın korkması üzerine yatağın altına bakmak için eğildiğinde kalp krizi geçirip ölür. savcı’ya göre yatağın altında yatak altı canavarı holgado bulunmaktadır. adli tabibin ölümünde ilginç olan şeyse adli tabibin bir ayağı ile savcı’nın bir ayağının yer değiştirmiş olmasıdır. bunu kimse fark etmez ama savcı bu olaydan sonra topal kalır ve bu onu daha güçlü ve farklı bir insan yapar. artık holgado’dan korkmamaktadır. ayakkabılar ve ayaklar ne yapmıştır bu olaylardan sonra bilinmez ama adli tabibin ayakkabılarından biri savcı’nın balkonunda sokaktan topladığı dul ayakkabılarla sohbet ederek ve en sevdiği yiyecek olan çorapları yiyerek hayatını sürdürür.

“sakın yatağın altına bakma” romanını okuyan herkes 147. sayfada bırakmaktadır okumayı. bir kez de sen dene bakalım.
bu gece yatmadan hemen önce ayakkabılarına iyi geceler dile ya da sakın yatağın altına bakma…
devamını gör...

ateistlerin yaşam amacını bulması diğer inanışlara göre daha zor. ateizme göre cennet, cehennem, ruh, tanrı, ahiret, kader, kaza gibi kavramlar yok. diğer inanışlarda-çoğunda- bu gibi kavramlar insanın yaşam amacının başlıca sebebini oluşturur. iyi bir insan olursan cennete gidersin, kötü olursan cehenneme gidersin. bu nedenle "iyi biri olmalıyım ve dünyada yaşadığım sıkıntılara katlanmalıyım böylece tanrı beni mükâfatlandırır ve öbür dünyada sonsuz mutluluğa ulaşırım". diye düşünürler. böylece hayat katlanılabilir olur. atesitler için ise kişinden kişiye değişir bence. kısa zaman önce ateist oldum ve çok düşündüm ben niçin yaşıyorum diye. sonunda bir sonuca vardım. ben kendim için yaşıyorum. kendimi bulmak, keşfetmek, tanımak, neler yapabileceğimi ve ne kadar ileri gidebileceğimi görmek için yaşıyorum. sonumum geleceği zamana kadar kendi kimliğimi bulmak için yaşıyorum. evreni ve doğayı anlamak için yaşıyorum. bunlar benim sebeplerim, dediğim gibi kişinden kişiye çok farklılık gösterebilir.
devamını gör...

kim neden merak eder bilmemekle beraber yine de yazacağım başlık.

doğum tarihim 197 ile başladığından "mütevellit" başlık sahibi değildir.
devamını gör...

maske takmaya başladığım son 1 senedir başıma gelendir, soğuk soğuk terler akmasına sebep oluyor resmen duş almış gibi maske takmaktan nefret ediyorum bu yüzden.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim