eyyam-ı bahur
eyyam-ı bahur, yaz mevsiminin en sıcak ve boğucu günlerine verilen arapça kökenli türkçe sözcüktür. kuzey yarımkürede, temmuz ve eylül tarihleri arasında yaşandığı kabul edilmektedir. güney yarımkürede ise bu tarih ocak ve mart arasına düşer. kesin tarih, içinde bulunulan bölgeye, boylama ve iklim koşullarına göre büyük değişiklikler gösterebilir. türkiyede ağustos ayının ilk haftalarında karşılaşıldığı söylenen eyyam-ı bahur'un 1-8 ağustos tarihleri arasında gerçekleştiği düşünülmektedir.
eski bir inanışa göre, bu sıcak günlerin büyük köpek takımyıldızı'nda bulunan sirius çift yıldızıyla bir bağlantısı vardı. antik yunan ve antik roma kültürlerinde de yaygın olan bu inanış nedeniyle bu günler latince diēs caniculārēs olarak anılmaktaydı. çağdaş avrupa dillerinde bu terimden türeyen adlar hâlen kullanılmaktadır. (ingilizce: dogdays, almanca: hundstage gibi...) türkçe'de kullanılan eyyam-ı bahur terimi kullanılırlığını büyük ölçüde yitirmiş olup, bunun yerine cehennem sıcakları, afrika sıcakları gibi terimler kullanılmaktadır.
romalılar, eyyam-ı bahur günlerini diēs caniculārēs olarak adlandırır ve sirius yıldızıyla sıcak havaları ilişkilendirirlerdi. sirius'un içinde bulunduğu büyük köpek takımyıldızı'ndan dolayı da sirius'a da köpek yıldızı diyorlardı. sirius'un görüldüğü tarihlerde kahverengi köpekler kurban ederek sirius'u hoşnut etmeye çalışırlardı. antik roma kültüründe eyyamıbahur günleri 24 temmuz-24 ağustos günleri olarak kabul edilirdi. bu tarihler alman, fransız ve itayan kültürlerinde geçerlidir. türk kültüründe bu tarih temmuz sonuyla ağustos ortaları arasında günler olarak kabul edilmektedir.
eyyam-ı bahur günleri kalp ve göğüs hastalıkları olanlar için riskli dönemlerdir. kişilerde aşırı stres ve asabiyet görülebilir. orman yangınları başlayabilir. enerji hattı kablolarının esnemesi, yol malzemelerinin erimesi ya da demiryollarında rayların genleşmesi gibi nedenlerle can ve mal kaybına neden olan kazalar yaşanabilir. 2000'li yıllarda, avrupa'daki sıcak hava dalgalarına bağlı sağlık sorunlarından her yıl on binlerce kişi yaşamını yitirmiştir.
kaynak
nasılını, niyesini, ne gerek vardısını soracaklar/düşünecekler için: * * *
biliyorum maşallahlı bir alıntı fakat an itibari ile paylaşacağım her şey sevdiğim bir kitabı okkalı bir tanımla anlatabilmem için gerekli olan malzemelerdir.
devamını gör...
fahrettin koca
mart-nisan-mayıs aylarında ülkede belki de en çok sevilen kişiydi. bunun sebebi böyle zor günlerde güvenecek bir lider, bir yetkili arayışı içinde olmamızdı belki.
haziran ayı başta olmak üzere, yaz ayında en çok güven kaybeden isim oldu.
vaka sayılarını hasta diye değiştirip 15de1 oran ile yayımlamak da ne bileyim, diyecek bir söz bulamıyorum.
haziran ayı başta olmak üzere, yaz ayında en çok güven kaybeden isim oldu.
vaka sayılarını hasta diye değiştirip 15de1 oran ile yayımlamak da ne bileyim, diyecek bir söz bulamıyorum.
devamını gör...
30 ağustos zafer bayramı
bu uğurda çaba gösteren tüm insanlarımızı saygı ve minnetle anıyorum. unutmamak adına anmayı ihmal etmemek gerek. başta önderimiz mustafa kemal atatürk ve tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun.
devamını gör...
bir japon inanışına göre
bir japon inanışına göre süslenme süreniz 5 dakikayı geçiyorsa çirkinsinizdir... oldu mu şimdi japon kardeşlerim. isviçreli bilim adamlarından vazgeçmeyelim.
devamını gör...
yeni bir insanla tanışmaya üşenmek
yeni bir insanla tanışmaya üşenmek demek doğru olmaz sanırım. üşenmek değil çünkü bu eylemlerin ana metni. bunalmışlık veya bitkinlik desek daha doğru gibi.
size aynı şeyleri belirli aralıklarla yeniden yapmanız istense ilk başlarda yapar sonraları salarsınız ya hani. bu da böyle bir durum. bıkıyorsunuz aynı şeyleri tekrar tekrar yapmaktan.
sonra benim gibi kalıyorsunuz yalnız başınıza. yılbaşını tek geçiriyorsunuz 1+0 evde. en azından manzarası var evin. yukarıdan bakıyorum şehr-i istanbul'a. ama o bana bakmıyor.
yoksa bakmaya mı üşeniyor?
size aynı şeyleri belirli aralıklarla yeniden yapmanız istense ilk başlarda yapar sonraları salarsınız ya hani. bu da böyle bir durum. bıkıyorsunuz aynı şeyleri tekrar tekrar yapmaktan.
sonra benim gibi kalıyorsunuz yalnız başınıza. yılbaşını tek geçiriyorsunuz 1+0 evde. en azından manzarası var evin. yukarıdan bakıyorum şehr-i istanbul'a. ama o bana bakmıyor.
yoksa bakmaya mı üşeniyor?
devamını gör...
güne bir söz bırak
dürüst olan kolay yorulur bu çağda. üzülmemenin ilk kuralı, mümkün olduğunda sahte olmaktır.
devamını gör...
alttaki veya üstteki yazara bir şey bırakma saçmalığı
yetişemedigim başlıklardır. zira ne zaman alttaki ve üstteki yazara yorum yapacak olsam araya hep biri kaynar ve bundan dolayı da kendi yorumumu silmek zorunda kalırım. oynamıyorum küstüm ben edasıyla mızıkçılık yapıp başlıktan çıkarım.
devamını gör...
san sebastian cheesecake
o bildiğiniz meşhur markaları bir kenara koyun, cidden iyi bir örneğini tatmanız için üsküdar barbaros mahallesindeki walde pastanesini şiddetle tavsiye ediyorum.
acıbadem kukis te de süper bir örneğini deneyebilirsiniz.
acıbadem kukis te de süper bir örneğini deneyebilirsiniz.
devamını gör...
hogwarts
kanımca bu sihirli büyülü mucizeli filmler ve kitaplar çocukların bir dönem zeka ve yaratıcılıklarını artırmakla birlikte ilerde onları boşluğa sürüklüyor. şahsen bu hayat kastı başka bir servera geçelim istiyoruz bazen...
hogwarts'a yatay geçiş dikey geçiş var mıdır diye az kafa yormadık ama yok kardeşim.
hogwarts'a yatay geçiş dikey geçiş var mıdır diye az kafa yormadık ama yok kardeşim.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının nicklerinin hikayesi
her defasında beni büyüleyen ve hayatımın her yerinde mutlaka kullandığım renktir. böyle daha tatlı geldiği için ingilicçe yaptım. *
devamını gör...
onlar bana integral
emirhan derindere'nin seslendirdiği ve yks'ye çalışma sürecimde sıklıkla dinlediğim şarkıydı.
"sabahları yatarak, akşamları kalkarak işte böyle geçiyor zaman..."
şu sözleri ile de berbat sınav senemi hatırlatır aynı zamanda bana.
"sabahları yatarak, akşamları kalkarak işte böyle geçiyor zaman..."
şu sözleri ile de berbat sınav senemi hatırlatır aynı zamanda bana.
devamını gör...
türkiye'yi yağmalamaya gelen azeriler
azeri değil azerbaycan türkü, azerbaycanlı. helali hoş olsun.
devamını gör...
sözlükte yazma şevkinizi kıran nedenler
başlıklara tanım girilmemesi.
açtığın başlığın sol tarafta kaybolup gitmesi.
açtığın başlığın sekmelere yarım saat sonra gönderilmesi.
tanımlara oy gelmemesi. tanım yazıyorsun oy gelmiyor. özeniyorsun iki saat tanım giriyorsun oylamıyorlar lan.
hayır öyle yeni gelmiş bir yazar değilim. bana böyle yapıyorlarsa ben yeni gelen yazarlara acıyorum. ciddi acıyorum.
sağa bakıyorum sola bakıyorum adamın girdiği osuruk tanıma akp mitingine doluşur gibi doluşuyorlar. oylar favoriler havada uçuşuyor. ne yazmış diyorum bakıyorum bir şey yok.
sonra diyorlar ki neden saçma sapan başlıklar gündem oluyor. neden saçma tanımlar giriliyor. sebebi bu. emeğe karşılık verilmiyor.
ha bunlar benim canımı ufak sıkan şeyler. yine söylüyorum tutsun diye yazsaydık atardık.
düzelmesi gerekiyor. nasıl düzelecek bilmiyorum. düzelmesi için onun bunun poposunu yalamam gerekiyorsa yalamam abi işim gücüm var.
şimdi gidip çevrelerin boş başlık dediği başlıklara tanım gireceğim.
açtığın başlığın sol tarafta kaybolup gitmesi.
açtığın başlığın sekmelere yarım saat sonra gönderilmesi.
tanımlara oy gelmemesi. tanım yazıyorsun oy gelmiyor. özeniyorsun iki saat tanım giriyorsun oylamıyorlar lan.
hayır öyle yeni gelmiş bir yazar değilim. bana böyle yapıyorlarsa ben yeni gelen yazarlara acıyorum. ciddi acıyorum.
sağa bakıyorum sola bakıyorum adamın girdiği osuruk tanıma akp mitingine doluşur gibi doluşuyorlar. oylar favoriler havada uçuşuyor. ne yazmış diyorum bakıyorum bir şey yok.
sonra diyorlar ki neden saçma sapan başlıklar gündem oluyor. neden saçma tanımlar giriliyor. sebebi bu. emeğe karşılık verilmiyor.
ha bunlar benim canımı ufak sıkan şeyler. yine söylüyorum tutsun diye yazsaydık atardık.
düzelmesi gerekiyor. nasıl düzelecek bilmiyorum. düzelmesi için onun bunun poposunu yalamam gerekiyorsa yalamam abi işim gücüm var.
şimdi gidip çevrelerin boş başlık dediği başlıklara tanım gireceğim.
devamını gör...
ebeveynlere söylenen beyaz yalanlar
iyiyim demek.
üniversiteden beri ailenizden uzakta yaşıyorsanız ve aileniz size çok düşkünse her sorduklarında "iyiyim" dersiniz. kötü, hasta, mutsuz olsanız, başınıza bir şey gelmiş olsa bile akılları sizde kalmasın diye iyiyim dersiniz.
sanırım bu da dolaylı olarak olgunluk belirtileri kategorisine giriyor.
üniversiteden beri ailenizden uzakta yaşıyorsanız ve aileniz size çok düşkünse her sorduklarında "iyiyim" dersiniz. kötü, hasta, mutsuz olsanız, başınıza bir şey gelmiş olsa bile akılları sizde kalmasın diye iyiyim dersiniz.
sanırım bu da dolaylı olarak olgunluk belirtileri kategorisine giriyor.
devamını gör...
sorgu meleğine öyle bir şey söyle ki seni cennete alsın
hayatımı türkiye'de geçirdim.
devamını gör...
özgürlük
zamanın başlangıcından beri varolagelmiş ve insan ırkını kontrol altında tutmak için sürekli varlığı vurgulanan ama var olduğuna inanmamız için hiçbir somut delile sahip olmadığımız yanılsamayı anlatan sözcüktür.
goethe “ nerede bir kavram yoksa bir sözcük tam zamanında imdada yetişir.” demişti bir keresinde. aslında bu özgürlük sözcüğü için de geçerli. öyle bir kavram yok ama bu yanılsamayı anlatan bir sözcük olduğu için gölgeler arasında kalmış bir görüntü olarak bize zaman zaman görünüyor.
george orwell’a göre “ özgürlük iki kere ikinin dört ettiğini söyleyebilmektir.” peki bu kadar açık bir gerçeği öylece ifade edebilmek kolay mı? değil elbette. winston smith’in çektiklerini unutmadık, unutturmayacağız.
ocean vuong ise bol ödüllü kitabı yeryüzünde bir an için muhteşemiz kitabında özgürlüğü “ özgürlük, avcıyla av arasındaki mesafeden başka bir şey değilmiş.” diyerek tanımlamıştır. peki o mesafe ne zaman kapanır? hiç ummadığınız kadar hızla ve hiç ummadığınız anda.
dolayısıyla özgürlük bir simülasyondur. bunu anlamak için mavi hapa ihtiyacınız yok. güvenli alanınızın dışına çıkın ve daha da ileri gitmek için şansınızı zorlayın. göreceksiniz ki özgürlük sandığınız şey bir karahindabaya dönüşecek elinizde.
yeteneksiz bir yazarın söylediği bir sözle bitireceğim tanımımı. çünkü özgürlük yanılsamasını yerle bir eden şeyin insan zihni olduğunu da unutmamak gerekir:
insan zihni tamamen özgür bırakılsaydı esareti seçerdi.
goethe “ nerede bir kavram yoksa bir sözcük tam zamanında imdada yetişir.” demişti bir keresinde. aslında bu özgürlük sözcüğü için de geçerli. öyle bir kavram yok ama bu yanılsamayı anlatan bir sözcük olduğu için gölgeler arasında kalmış bir görüntü olarak bize zaman zaman görünüyor.
george orwell’a göre “ özgürlük iki kere ikinin dört ettiğini söyleyebilmektir.” peki bu kadar açık bir gerçeği öylece ifade edebilmek kolay mı? değil elbette. winston smith’in çektiklerini unutmadık, unutturmayacağız.
ocean vuong ise bol ödüllü kitabı yeryüzünde bir an için muhteşemiz kitabında özgürlüğü “ özgürlük, avcıyla av arasındaki mesafeden başka bir şey değilmiş.” diyerek tanımlamıştır. peki o mesafe ne zaman kapanır? hiç ummadığınız kadar hızla ve hiç ummadığınız anda.
dolayısıyla özgürlük bir simülasyondur. bunu anlamak için mavi hapa ihtiyacınız yok. güvenli alanınızın dışına çıkın ve daha da ileri gitmek için şansınızı zorlayın. göreceksiniz ki özgürlük sandığınız şey bir karahindabaya dönüşecek elinizde.
yeteneksiz bir yazarın söylediği bir sözle bitireceğim tanımımı. çünkü özgürlük yanılsamasını yerle bir eden şeyin insan zihni olduğunu da unutmamak gerekir:
insan zihni tamamen özgür bırakılsaydı esareti seçerdi.
devamını gör...
takip ettiğin yazarı tekrar takibe almak istemek
ay ne kadar güzel yazıları var,aman ne kadar zeki yazmış derken profiline girip takip etmek istemek sonrasında zaten takip ettiğini görerek bikaç entry beğenip çıkmak.(bkz: dünyaya bir daha gelsem sevgilim arar bulurum yine seni severim)
devamını gör...
bir ailenin çocuğuna yapacağı en büyük kötülük
ona yetersiz olduğunu hissettirmek gerisi çorap söküğü gibi geliyor zaten.
devamını gör...
