nikola tesla ile thomas alva edison arasındaki akım savaşlarını akla getiren müzik grubu ismi.

doğru akım olan direct current kelimelerinin baş harfleri edison tarafını temsil ederken, alternatif akım olan alternating current kelimelerinin baş harfleri de tesla'yı temsil eder.

bu savaşta tesla'dan yana olduğumu da belirtmeden geçmeyeyim.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hayli zor oldugunu tahmin ediyorum.bazen bilgisayar ekranina kafa atmak bile istiyor olabilirler.istekleri hic bitmeyen, her seyden sikayet eden, memnun etmesi zor bir kitleyle ugrasmiyor degiller. sabirlar diliyorum...
devamını gör...

değil zaten.
niye fena olsun şimdi canım erkeklerin vicidi.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

tanım: erkeklerin vücudununda estetik olduğunu iddia eden başlık. *
devamını gör...

pek çok kişide gözlemlediğim olaydır.
özeti; sevilen kız ay görünür, çalımı tay görünür, eşiği saray görünür olayıdır.
sebebi ise benim aşkın gözü kör değildir ama bir kaç numara bozuktur dediğim durumla açıklanabilir.
devamını gör...

o hissi o kadar özledim ki, olurda bir iş bulursam muhtemelen heyecandan bir kaç gün uyuyamam.
değeri bilinmesi gereken bir his

edit: buldum be sözlük buldum sonunda, calışiyorummm, ve ne yaşan soyliyim her gün ayrı bir atraksiyon:)
devamını gör...

bana deniyor ki serbescim senin bankada 21 milyon doların var teşekkür ederim sağolun. ya benim canım geçen akşam meyve suyu istedi alamadım ya...(bkz: ölümlü dünya)
devamını gör...

evet ben de fark ettim.

tanım beğenisi bildiriminde beğenen kişinin adı gözüküyor.
devamını gör...

dışarıda bir araba bekliyor beni
koca bir şeffaflığı kucaklamaya çıkıyorum
en sakin saatlerinde sevişeceğiz birlikte
tenime ıssız dalgalarıyla dokunacak
saracak beni sımsıkı, eminim;
söz verdiği gibi.
şiirlerimde nasıl sakladıysam ismini
o da öyle saklayacak derinliklerinde beni
uyanıyor izmir, sesini duyuyorum
serçeler ötüyor kulaklarımın kenarında
güneşin sıcaklığı ve havanın serinliği
bedenimde buluşup dans ediyorlar
çantamda " hep istediğim gibi" iki üç parça
küçük bir yavru kucaklarımda
kısa bir ruya olmalı bu tattıklarım
ellerimle sana dokunuyorum usulca
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

daha şimdi farketmiş olduğum bir gerçek var kafa sözlük yazarlarının ortalama profili ile ilgili. bu arkadaşların kişiliğinde bir aşağılık kompleksi ya da bir eziklik olduğunu düşünmeye başladım. sebeplerini de açıklamaya çalışayım.

bir ara oldukça revaçta olan kafa sözlük itiraf köşesi başlığı vardı. bu başlığa herkes kendi acılarını oldukça arabesk bir şekilde tanım haline getirmekte idi ve gerçekten de çok talep görüyordu. muhtemelen bu başlığa tanım giren herkes azer bülbül dinleyerek giriyordu tanımlarını. ancak şimdi bu başlık cazibesini yitirdi. çünkü direkt resim paylaşma özelliği ile beraber nur topu gibi anın fotoğrafı ya da yok güne bilmem neyi bırak başlıkları açılmaya başladı. bu başlıklar ile beraber yazarlarımız kendilerine ait metaları ya da anıları daha hızlı bir biçimde paylaşabilme şansına erişti.

aslında bütün bunların altında yatan sebep, bu kitledeki her bireyin kendinden bahsettirme çabasından başka bir şey değildir. itiraf ve anın fotoğrafı başlıklarının talep görmeleri buna işaret etmektedir. ben bir yazar olarak, herkesin başından geçebilecek arabesk soslu aşk hikayelerini; zorluklarınızı, okuduğunuz kitabı veya kedinizi ya da çayınızı, kahvenizi görmek istemiyorum. beni ne yaptığınız ya da neyi okuduğunuz gerçekten ilgilendirmiyor. bir ara yazmıştım yine de söyleyeyim. başlık engelle seçeneği bu sorunları sadece maskelemeye yaramaktadır. eğer kendi kendinize eğleniyorsanız* gidin discorddaki kulüplerde takılın. onun yeri burası değil.

bu yazar topluluğu kafa sözlük yönetiminin teşviğinin etkisiyle de kafa sözlük'ü direkt olarak bir sosyal medya mecrasına çevirmiştir. burası bir sözlük, lütfen unutmayın.

bu tanımı yazdım diye kimse beni sallamayacak farkındayım ancak yine de bir umut şansımı deneyeyim diyorum.
devamını gör...

goca gappe hera'nın oğludur. zeus bir kadına ihtiyaç duymadan athena'yı doğurmuştur. bunu kıskanan hera da bir erkeğe ihtiyaç duymadan doğurmak istemiş ve gariban hephaistos'u doğurmuştur. ama hephaistos çok çirkindir. bu duruma öfkelenen hera, oğlunu olympos'tan aşağı atar. dünyaya düşen tanrının ayakları da kırılır ve topal kalır. akhilleus'un annesi thetis bulur onu. sonra tanrıyı bir mağaraya gizler. kahramanımız orada demircilik sanatını öğrenir.

goca gappe'den intikam almak için ona altından bir taht yapar. ama tahtta sadece hephaistos'un çözebileceği görünmez zincirler vardır. hera hediyeyi memnuniyetle kabul eder, oturur oturmaz da tahta yapışır kalır. tanrılar ne kadar yalvarsalar da hephaistos, annesini çözmek istemez. olaya dionysos müdahil olur. tanrıyı sarhoş edip olympos'a getirir. hephaistos ancak bir şartla annesini serbest bırakacaktır. en güzel tanrıçayla evlenmek. çirkin tanrımız afrodit'le evlenir. ama güzeller güzeli afrodit rahat durmaz. savaşçı ares ile işi pişirir. sabah akşam sevişirler, zina ederler. bu iki aşığın seviştiğini güneş görür ve durumu hephaistos'a anlatır. aslında hephaistos karısını çok sever, bunu ona yakıştıramaz ama ne olur ne olmaz diye yataklarına örümcek ağı kadar hafif lakin demirden daha güçlü bir ağ gerer. "hanım ben bi ocağa kadar gidiyorum, geç geleceğim." der. afrodit de hemen aşığı ares'i yatağına alır. halbuki o gün işe gitmeyecektir hephaistos. karısını kandırmıştır. hemen eve dönüp ikisini yatakta basar. afrodit'le ares yerin dibine girmişlerdir utançtan. dahası hephaistos bütün tanrıları da çağırmıştır karısının rezilliğini görmeleri için. tanrılar bu iğrenç manzara karşısında utanırlar. poseidon aşıkları serbest bırakmasını ister. zinanın cezalandırılacağını düşünen hephaistos aşıkları serbest bırakır ama aşıklar ceza almaz. sinirlenen hephaistos insanları yaratır.

işte böyle garip bir tanrıdır hephaistos. yeraltındaki atölyelerinde kendi yarattığı, metalden işçiler çalışır. yunancada "angarya" manasına gelen robot'tur bu işçilerin adları.
devamını gör...

dil

dil; insanların duygu ve düşüncelerini anlatmak, iletişim kurmak amacıyla kullanılan semboller bütünüdür.

dil, toplumun kültürünü etkiler. düşünme biçimini, bilimi, sanatı, felsefeyi etkiler.

insanlar; olaylara, nesnelere ve durumlara isim ( ad ) vermişlerdir. onları kavramlaştırarak dili oluşturmuşlardır.

insan, düşündüklerini dil ile dışarıya aktarır. dilin olanakları, sınırları düşüncelerin açık ve anlaşılır ifade edilmesini etkiler.

dil, zaman içinde toplumun kültürüyle değişime uğrar. zengin kelime hazinesine sahip dillerin kullanıldığı toplumlarda bilim ve sanat, felsefe gelişir.

dil, düşünceyi düşünce ise dili etkiler.

konuştuğunuz dili daha kibar, daha saygılı kullandığınızda zamanla düşüncelerinizin de saygılı ve hoşgörülü olma yönünde değiştiğini fark edersiniz. ya da tam tersi olabilir.

kavram: nesnelerin zihindeki tasarımıdır. örneğin; dünyada farklı boyda ve özellikte pek çok ağaç var. ancak - ağaç - kavramını düşündüğümüzde zihnimizde kökleri, gövdesi, dalları ve yaprakları olan genel bir varlık canlanır. işte buna kavram denir.

kavramları dil ile ifade ederiz. buna terim denir.

* kavramları doğru yerde ve doğru anlamda kullanmak çok önemlidir. yanlış anlamaları, hataları, yanlış akıl yürütmeleri önlemek için doğru kullanılmalıdır.

kavramlar dil kalıplarıdır. konuşmayı öğrenirken benzer varlıkları genel bir kavramla ifade ederiz. insan, kedi, deniz... gibi

dil, geçmişten günümüze kadar birçok değişime uğramıştır. başka ülkelerle komşuluğa sahip olan ve onlarla kültür alışverişinde bulunan milletlerin dilleri, birbirinden mutlaka etkilenir ve oluşturmuş oldukları dil ya yozlaşır ya da gelişir.
devamını gör...

yahu ses kayıtlarımızı attık heyecanla bekliyoruz, bu nasıl bir radyo bakımıdır anlamadım ki.
gülü susuz bizi radyosuz bırakmayın lütfen.
( iğrenç esprilerde bugün)
devamını gör...

aynı türden a (as), k (papaz), q (kız), j (vale) ve 10 (onlu) içeren poker eline denir "kupalardan olması oynadığınız bölgeye göre şart değildir".

görülmesi çok nadir olan bir eldir ki bana kısmet olmuştur. as ile yüksek kent yaptığımı düşündüğüm sırada karşımda ki terbiyesiz flush royal açmıştır.
devamını gör...

"birikmiş bir özlemi sakladınız mı. gelmeyecek bir gideni, olmayacak bir nedeni beklediniz mi."*

ilk aklıma bu sözler geldi ve birkaç cümle yazmak istedim. özlemek gerçekten zordur. ama hiç gelmeyecek birini özlemek ondan çok daha fazla zor ve acıdır. çünkü gelmeyeceğini bile bile özlemek, belki de kişinin kendine yapabileceği en büyük kötülüklerden biridir. aklımız bilir o kişinin gelmeyeceğini, kalbe: "zaten gelmez boşuna bekleme" der. ama kalbimiz hep bekler. o küçük umudunu hiç kaybetmez. bazen azalır o umut bazen çoğalır ama asla bitmez.

bazen de vefat eden ve gerçekten gelemeyecek birini özleriz. sahiden onlar da bizi özlüyor mudur? biz onların seslerini kulaklarımızda duyabilmek, gülüşlerini hatırlayabilmek için kendimizi paralarız çünkü.

her şekilde özleriz de özleriz... bile bile, içimiz yana yana, kalbimiz kan ağlaya ağlaya... ama vazgeçmeyiz. ne kadar çabalasak da didinsek de yüreğimiz bırakamaz özlemeyi. unutamaz sevdiğini. işte seven insan, sevdiğini sadece gelecek diye özlemez. evet, o kavuşma anının hayali çok güzeldir fakat bazen özlemek bile ayrı güzel değil midir?

"baharda kışı, kıșında baharı özler insan. ne uzaksa onu özler... kavuşmak șart mı? boșver! bazı şeyler yokken güzel."*

evet aynı şairden başka bir söz daha. ama gerçekten de haklı. bazen kavuşmak şart değildir. bazen kavuşmak yokken güzeldir...
devamını gör...

insanların dilinde sakız olmasından kaynaklanan durum. daha ilişkiye adım atmadan söylüyoruz sonrası malum her saat kalpli vıcık vıcık emojilerle süslüyoruz. sözün o kutsal anlamını basitlleştiriyoruz ya da işimize geliyor anlamını idrak etmeden tüketmek.çünkü söylemesi çok basit. ağzı olan kurar bu cümleyi . uygulması ise çok zordur.
can yücel, ‘’seni seviyorum ‘’ demek değil ki marifet, marifet önemli olan o kelimenin tüm sorumluluklarını alabilmek.
(bkz: behlül kaçar)
devamını gör...

bu eylemin hedefi, mantık çerçevesinde aşık olunabilecek tek yazar olarak söylüyorum, böyle bir şey hiç olmadı, olmuyor, olmayacak.
devamını gör...

bugun 2. aşımı oldum. ilk başta elim cok uyuşmuştu ama simdi kolum cok feci agriyor. diger kolumuda dezenfektani cok sıkarken kasarak agrittim. aksam yemek yerkende güldügüm icin bogazima kacirttim boguluyodum az kalsin. az oncede cekirdek citlerken dudagimi feci isirdim. cok agriyor. hic sevmedim bugunu..
devamını gör...

2007 yapımı atonement.
bünyeme romantik film izlemek iyi gelir diye bir gün açtım, sinirim bozulmuş bir şekilde kapattım. izlediğim en saçma film olabilir, 2 saat 10 dakikaydi bir de. bu film hakkında genel yargı nedir bilemiyorum ama çok güzelse ve ben bir şey kacirdiysam açıklamasını dinleyebilirim. aksi bir görüş duymadığım sürece izlediğim en kötü film bu olabilir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim