talamus
beynin ak maddesi içine gömülü gri cevher kitlesidir. beyindeki en büyük çekirdek kitlesidir ve bu çekirdeklerin büyük bölümünün de işlevi çözülememiştir.beynin çeşitli yerleriyle olan bağlantıları sayesinde iletileri düzenleyici bir görevi vardır. koku hariç tüm duyular kortekse geçmeden önce talamusa uğrar koku da ilk başta uğramasa da sonradan gelir. bilincin oluşabilmesi için talamusun kortekse iletmesi lazım talamusun uyarıları söndürebilme özelliği vardır. retiküler çekirdedeği vardır talamusa gelen uyarıları düzenler. duygular,dikkat,bellek,görme ve işitmenin koordine edilmesi,motor fonksiyonlar,uyanlılık düzeyi gibi çok çeşitli fonksiyonu vardır. intiharla olan ilişkisi de ilginçtir intiharı baskılamaya çalışır ama bir noktadan sonra diğer fonksiyonlarını aksatmamak için bunu o kadar etkili yapamaz bu da intihara sebep olabilir
devamını gör...
klişe teselli cümleleri
canını sıktığına değmez.
devamını gör...
kimliksiz hikayeler
3.
küçük kız annesinin elinden sıyrılıvermişti hızla. uçup giden balonunun arkasından küçük bacaklarının el verdiği son hızla koşuyor bir yandan da 'balon, balon...' diyerek bir feryat koparıyordu. sahilin arnavut kaldırımlarından yola fırlamısına ise çok az bir zaman kalmıştı. ilk anda ne olduğunu anlayamayan kadın ise koşmaya başlamıştı ama içimden asla yetişemeyecek diye geçirdim. zaman donmaya başlar ya bir an, bende hızlanıyordu. ne olduğunu bile anlamadan banktan hızlıca kalkıp küçük kızı kolundan tutup sertçe kucağıma aldım panikle. o esnada yanımızdan hızla bir araba geçti. zaten bu yolda insanlar neden bilmem hız düşürüp denizi selamlamak yerine bir telaş gaza basa basa geçer. hep yakalamak zorunda oldukları, o bir başka ana yetişmeye çalışırlardı.
kadın yanıma geldi. çocuğunu bağrına bastığı an ağlamaya başladı. bir yandan içini çeke çeke ağlıyor bir yandan da bana bakıyordu. çantamdan su çıkardım, verdim. çocuğunu asla bırakmadan bir dikişte içti. 'iyi misiniz?' soruma, 'kusura bakmayın çok korktum, çok...' yanıtını verdi. hala daha kesik kesik nefesler alıyor, arada bir iç çekip sakinleşmeye çalışıyordu. birkaç dakika sonra kendine geldi, teşekkür etti, ben de biraz önce kalktığım banka bırakıverdim kendimi.
hiç kimse benim için bu kadar korkmamıştı sanırım bu hayatta. ya da bir anne şefkati ile sarmalanmamıştım hiç. üşüdüğümde yorganlara sarılmış, korktuğumda yine onların altına gizlenmiştim. peşinden koştuğum bir balonum bile olmamıştı. balon almasını isteyeceğim, bunu istiyorum diye şımaracağım biri de. daha küçücük bir veletken bile koca bir adam olmak zorundaydım. çünkü yalnızsanız; ağlayacak omzunuz, teselli edeniniz yoksa ağlamak bile anlamsızdı. alamayacağınız oyuncakları, oynayamayacağınız oyunları da düşünmek küçük kalbinizi acıtmaktan başka bir işe yaramıyordu. bu yüzden koca bir adama dönüşüyor, mızmızlanmamayı çok çabuk öğreniyordunuz.
öğrendim ben de. hayatta kalmak için masum yanımı gömdüm derinlere; mücadeleci, küçük bir adama dönüştüm. ve sevilme isteğimi karşılayamayacak da olsa ortamlarda en neşeli, en eğlenceli kişi oldum ki insanlar biriktireyim hayatta. ve çalıştım, çok çalıştım. çünkü biliyordum ki büyüdüğümde de elimden tutacak kimsem olmayacaktı.
benimle yola çıkan birçok insan dağıldı gitti hayat karşısında. kimi kayboldu, kimi mücadeleyi bıraktı, kiminden haber alamaz olduk. geriye bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az insan kaldı o eskinin küçük, bugünün koca adamlarından.
boğazıma o bildik yumru oturdu yine. acının vücutta dirilme hali ya da vücudun acıya direnme hali. hangisi, bilmiyorum. ama ne zaman geçmişi düşünsem ne zaman canım yansa yüreğim küçük bir çocuğunkine dönüşür, boğazımda bu his belirir.
"ahhh be anne!.. bir çocuğun yükünü taşımadı da mı kalbin ben hep böyle yalnız, ben hep eksik kaldım?"
küçük kız annesinin elinden sıyrılıvermişti hızla. uçup giden balonunun arkasından küçük bacaklarının el verdiği son hızla koşuyor bir yandan da 'balon, balon...' diyerek bir feryat koparıyordu. sahilin arnavut kaldırımlarından yola fırlamısına ise çok az bir zaman kalmıştı. ilk anda ne olduğunu anlayamayan kadın ise koşmaya başlamıştı ama içimden asla yetişemeyecek diye geçirdim. zaman donmaya başlar ya bir an, bende hızlanıyordu. ne olduğunu bile anlamadan banktan hızlıca kalkıp küçük kızı kolundan tutup sertçe kucağıma aldım panikle. o esnada yanımızdan hızla bir araba geçti. zaten bu yolda insanlar neden bilmem hız düşürüp denizi selamlamak yerine bir telaş gaza basa basa geçer. hep yakalamak zorunda oldukları, o bir başka ana yetişmeye çalışırlardı.
kadın yanıma geldi. çocuğunu bağrına bastığı an ağlamaya başladı. bir yandan içini çeke çeke ağlıyor bir yandan da bana bakıyordu. çantamdan su çıkardım, verdim. çocuğunu asla bırakmadan bir dikişte içti. 'iyi misiniz?' soruma, 'kusura bakmayın çok korktum, çok...' yanıtını verdi. hala daha kesik kesik nefesler alıyor, arada bir iç çekip sakinleşmeye çalışıyordu. birkaç dakika sonra kendine geldi, teşekkür etti, ben de biraz önce kalktığım banka bırakıverdim kendimi.
hiç kimse benim için bu kadar korkmamıştı sanırım bu hayatta. ya da bir anne şefkati ile sarmalanmamıştım hiç. üşüdüğümde yorganlara sarılmış, korktuğumda yine onların altına gizlenmiştim. peşinden koştuğum bir balonum bile olmamıştı. balon almasını isteyeceğim, bunu istiyorum diye şımaracağım biri de. daha küçücük bir veletken bile koca bir adam olmak zorundaydım. çünkü yalnızsanız; ağlayacak omzunuz, teselli edeniniz yoksa ağlamak bile anlamsızdı. alamayacağınız oyuncakları, oynayamayacağınız oyunları da düşünmek küçük kalbinizi acıtmaktan başka bir işe yaramıyordu. bu yüzden koca bir adama dönüşüyor, mızmızlanmamayı çok çabuk öğreniyordunuz.
öğrendim ben de. hayatta kalmak için masum yanımı gömdüm derinlere; mücadeleci, küçük bir adama dönüştüm. ve sevilme isteğimi karşılayamayacak da olsa ortamlarda en neşeli, en eğlenceli kişi oldum ki insanlar biriktireyim hayatta. ve çalıştım, çok çalıştım. çünkü biliyordum ki büyüdüğümde de elimden tutacak kimsem olmayacaktı.
benimle yola çıkan birçok insan dağıldı gitti hayat karşısında. kimi kayboldu, kimi mücadeleyi bıraktı, kiminden haber alamaz olduk. geriye bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az insan kaldı o eskinin küçük, bugünün koca adamlarından.
boğazıma o bildik yumru oturdu yine. acının vücutta dirilme hali ya da vücudun acıya direnme hali. hangisi, bilmiyorum. ama ne zaman geçmişi düşünsem ne zaman canım yansa yüreğim küçük bir çocuğunkine dönüşür, boğazımda bu his belirir.
"ahhh be anne!.. bir çocuğun yükünü taşımadı da mı kalbin ben hep böyle yalnız, ben hep eksik kaldım?"
devamını gör...
anadolu ajansı'nın japonya'da esnaf zor durumda haberi
te alahım ya, bunu akıl etmek için nasıl bir kurnazlık gerekir, empati yapamıyorum,
bu haberi anlamam için yeterli bilgim yok bilinçaltımda...
işleri güçleri tiyatro ya...
bu haberi anlamam için yeterli bilgim yok bilinçaltımda...
işleri güçleri tiyatro ya...
devamını gör...
yazarların en türk özelliği
edindiğim diğer canlı dostlara kahramanlık yapmadan isim veremiyorum.
misal son gelen kedinin ismi hala kedi, kahramanlık yapmasını bekliyorum.
misal son gelen kedinin ismi hala kedi, kahramanlık yapmasını bekliyorum.
devamını gör...
nizanim (yazar)
uzun zamandır konuşuyor olmamıza rağmen bu nickaltını yazmak için bekledim. yazma konusunda genelde sıkıntı yaşamam ama senin hakkında ne söylesem, ne yazsam eksik kalacak gibi hissettim sanırım. sözlükte karşılaştığım en güzel insanlardan birisin dostum *. seni okuyor olmak ayrı sohbet etmek ayrı keyifli benim için...
devamını gör...
22 şubat 2021 daft punk'ın dağılması
haberini okuyunca beni kahreden olay. daft punk, yayınladığı son video ile sevenlerine veda etti. her güzel şeyin bir sonu varmış demek. teşekkürler daft punk...
elveda kaliteli müzik...
veda videosu: daft punk - epilogue
daft punk dağıldı: 28 yıllık efsanevi müzik grubuna veda
daft punk dağıldı. 28 yıllık efsanevi müzik grubu yolun sonuna geldiklerini hazırladıkları 8 dakikalık “epilogue” (son söz) adlı video ile duyurdular.
1993 yılında fransa’nın paris şehrinde guy-manuel de homem-christo ve thomas bangalter tarafından kurulan daft punk grubu veda etti. şimdiye kadar yapılmış en popüler elektronik müzik, dans ve pop şarkılarını yazan parisli ikili ayrıldı. söz konusu duyuruyu da 2006 yılında çıkan filmleri electroma’dan alınan “epilogue” başlıklı 8 dakikalık bir videoyla yaptılar.
grubun ayrıldığını uzun süredir menajerliğini yapan yayıncısı kathryn frazier de doğruladı. ancak neden ayrıldıklarıyla ilgili herhangi bir bilgi paylaşmadı.
thomas bangalter ve guy-manuel de homem-christo, daft punk’ı 1993 yılında paris’te kurdu. house müziğinin fransız dokunuş tarzını tanımlayan gruplarının ilk albümleri “homework” adıyla 1997 yılında yayınlandı. albümde yer alan “around the world” ve “da funk” gibi şarkılar, daha sonra birer klasik haline geleceklerdi.
2001 yılında çıkan bir sonraki müzik albümleri olan discovery ile ikili artık markaları haline gelmiş olan robot kıyafetleriyle hayranlarının karşısına da çıkmaya başladılar. yeni albümlerinde yer alan “one more time” ve “harder, better, faster, stronger” ile artık dünya çapında tanınan bir grup haline gelmişlerdi.
hayal güçlerinde yer alan izler, popülerliklerini pekiştirdi. üçüncü albümleri “human after all”, canlı konserleri lp alive 2007 ve tron: legacy film müziği albümünü içeren kayıtlarla sonraki yıllarda derinleşmeye devam etti.
ikili, kariyerlerinin 20. yılına geldiğinde 2013’te çıkan random access memories’in en öne çıkan şarkısı “get lucky” ile bir kez daha patladı. tüm dünyada milyonlarca kopya satan single, ikilinin grammy kazanmasını sağladı.
haber kaynağı: kayıp rıhtım
elveda kaliteli müzik...
veda videosu: daft punk - epilogue
daft punk dağıldı: 28 yıllık efsanevi müzik grubuna veda
daft punk dağıldı. 28 yıllık efsanevi müzik grubu yolun sonuna geldiklerini hazırladıkları 8 dakikalık “epilogue” (son söz) adlı video ile duyurdular.
1993 yılında fransa’nın paris şehrinde guy-manuel de homem-christo ve thomas bangalter tarafından kurulan daft punk grubu veda etti. şimdiye kadar yapılmış en popüler elektronik müzik, dans ve pop şarkılarını yazan parisli ikili ayrıldı. söz konusu duyuruyu da 2006 yılında çıkan filmleri electroma’dan alınan “epilogue” başlıklı 8 dakikalık bir videoyla yaptılar.
grubun ayrıldığını uzun süredir menajerliğini yapan yayıncısı kathryn frazier de doğruladı. ancak neden ayrıldıklarıyla ilgili herhangi bir bilgi paylaşmadı.
thomas bangalter ve guy-manuel de homem-christo, daft punk’ı 1993 yılında paris’te kurdu. house müziğinin fransız dokunuş tarzını tanımlayan gruplarının ilk albümleri “homework” adıyla 1997 yılında yayınlandı. albümde yer alan “around the world” ve “da funk” gibi şarkılar, daha sonra birer klasik haline geleceklerdi.
2001 yılında çıkan bir sonraki müzik albümleri olan discovery ile ikili artık markaları haline gelmiş olan robot kıyafetleriyle hayranlarının karşısına da çıkmaya başladılar. yeni albümlerinde yer alan “one more time” ve “harder, better, faster, stronger” ile artık dünya çapında tanınan bir grup haline gelmişlerdi.
hayal güçlerinde yer alan izler, popülerliklerini pekiştirdi. üçüncü albümleri “human after all”, canlı konserleri lp alive 2007 ve tron: legacy film müziği albümünü içeren kayıtlarla sonraki yıllarda derinleşmeye devam etti.
ikili, kariyerlerinin 20. yılına geldiğinde 2013’te çıkan random access memories’in en öne çıkan şarkısı “get lucky” ile bir kez daha patladı. tüm dünyada milyonlarca kopya satan single, ikilinin grammy kazanmasını sağladı.
haber kaynağı: kayıp rıhtım
devamını gör...
fakir aktiviteleri
kesinlikle sözlükte yazması. hangi zengin boş vaktini sözlükte geçirir gider golf neyin oynar. bir gün sözlüğü bırakırsam bilin ki zengin olmuşumdur.
devamını gör...
evde terlik giyme bağımlılığı
yaz-kış evde terlik giyme bağımlılığım var. 3 çeşit pofuduk terliğim var ve değişmeli olarak yaz-kış giyiyorum. değişik bir bağımlılıktır.
devamını gör...
diyarbakır köy okulu yardımımızın ulaşması
(bkz: haziran 2021 köy okulları yardım projesi)
haziran ayı itibarı ile başlatmış olduğumuz, diyarbakır'ın eğil ilçesine bağlı, dere mahallesi köy okuluna yardım projemizi tamamlamış bulunmaktayız. sözlüğümüzde düzenlediğimiz bütün yardım organizasyonlarına katılım ve ilgi oldukça yüksek seviyelerde oluyordu, ancak bu proje bazında, bir rekora imza attığımızı söyleyebilirim.
katılan bütün yazarlarımıza sonsuz teşekkürler.
ek olarak : 15 gün içerisinde okulumuzda komple bir boya/bakım çalışması yapılacak. bu esnada, sözlüğümüzün logosu da çizilip, ücra bir köy okulunda sözlüğümüzü ölümsüzleştireceğiz.
sevgili yazarlarımızdan kafadandeniz'in aracılık etmesi ile cubo boya şirketi oldukça cömert bir boya yardımı sağladı. kendilerine de buradan teşekkürü borç bilirim.
15 gün sonra boya/bakım bittikten sonra, konuyu güncelleyeceğim.
umut vagonuna işbirliği için teşekkürler.
umut vagonu iletişim : 90 554 132 30 24
bu zamana kadar bitirdiğimiz diğer projeler :
batman köy okulu etkinliğimiz : (bkz: kafa sözlük köy okuluna kitap yardımı etkinliği)
kız çocukları koruncuk vakfı bolluca köyü etkinliğimiz : (bkz: kafa sözlük - koruncuk vakfı yılbaşı hediye ve yardım etkinliği)
barınak, mama yardımı etkinliğimiz : (bkz: kafa sözlük - yedikule hayvan barınağı yardım kampanyası)
oyuncak ve moral desteğimiz : (bkz: kanser hastası çocuklara yardım etkinliği)
ve niceleri bizleri bekliyor...
dere mahallesi köy okulundan görseller,




haziran ayı itibarı ile başlatmış olduğumuz, diyarbakır'ın eğil ilçesine bağlı, dere mahallesi köy okuluna yardım projemizi tamamlamış bulunmaktayız. sözlüğümüzde düzenlediğimiz bütün yardım organizasyonlarına katılım ve ilgi oldukça yüksek seviyelerde oluyordu, ancak bu proje bazında, bir rekora imza attığımızı söyleyebilirim.
katılan bütün yazarlarımıza sonsuz teşekkürler.
ek olarak : 15 gün içerisinde okulumuzda komple bir boya/bakım çalışması yapılacak. bu esnada, sözlüğümüzün logosu da çizilip, ücra bir köy okulunda sözlüğümüzü ölümsüzleştireceğiz.
sevgili yazarlarımızdan kafadandeniz'in aracılık etmesi ile cubo boya şirketi oldukça cömert bir boya yardımı sağladı. kendilerine de buradan teşekkürü borç bilirim.
15 gün sonra boya/bakım bittikten sonra, konuyu güncelleyeceğim.
umut vagonuna işbirliği için teşekkürler.
umut vagonu iletişim : 90 554 132 30 24
bu zamana kadar bitirdiğimiz diğer projeler :
batman köy okulu etkinliğimiz : (bkz: kafa sözlük köy okuluna kitap yardımı etkinliği)
kız çocukları koruncuk vakfı bolluca köyü etkinliğimiz : (bkz: kafa sözlük - koruncuk vakfı yılbaşı hediye ve yardım etkinliği)
barınak, mama yardımı etkinliğimiz : (bkz: kafa sözlük - yedikule hayvan barınağı yardım kampanyası)
oyuncak ve moral desteğimiz : (bkz: kanser hastası çocuklara yardım etkinliği)
ve niceleri bizleri bekliyor...
dere mahallesi köy okulundan görseller,




devamını gör...
shibari
sanat ile erotizm arası kullanım amacına göre birbirini destekleyici bir eylemdir. fotoğrafçıysanız sanat, partnerseniz erotizmdir. savaş, esir düşmek, acı gibi yüksek hisleri temelinde barındırır. mazoşizm ve bdsmden esintiler sergiler, göründüğü kadar basit değil, seviyeleri olan bir sanattır. bir sarkaç üzerinden yapılacaksa denge çok önemlidir, aksi halde partnerinizi sakat bırakabilir, kan dolaşımından bilincini kaybedecek noktaya getirebilirsiniz. bu yüzden dikkatli ve aşama aşama yapılmalıdır. ters gidecek anlarda, hemen hemen bağları çözecek, sarkaçtan hızlıca indirecek kadar hazır olmalısınız. sadece kadınlar değil, erkeklerde bağlanır. bağlanan tarafının acı eşiği önemlidir, zorlanabilir. kalanını anlatmam, sözlüğe kültürü için ağır gelir.
devamını gör...
fahrenheit 451
ray bradbury'nin los angeles itfaiye şefini arayıp "kitap kağıdı kaç derecede tutuşup yanar?"sorusuna "451 fahrenheit"cevabını alması üzerine bu adı verdiği mükemmel eser.
devamını gör...
kendini ifade edememe kaygısı
kaygıyı yaratan, ifade ettiğini anlamak istemeyen insanlardır, sen kendini ifade ediyorsun güzel güzel ama, karşındaki kişi, onca laftan izahtan sonra,
"e sen bunu demek istemedinmi, şöyle demiştin ya" diyince...
yuh diyorum ya benim burda göbeğim çatlasın, üşenmeyim anlatıyım, uğraşıyım, o anlasın diye.. arkadaş yine kendi tahminini alsın kabul etsin..
adam/kadın haaala, kendi istediği anlamı çıkarmak için bir kelime bulup yine beni istediği gibi anlasın...
"bunu demek istemedinmi" nedir ya?
insanların söylediklerine değilde niye "güya" ima ettiklerine bakarsınız..
o yüzden bu ifade etmek konusunda ne kadar iyi olursanız olun, bazı şeylere çare yok.. bunlara çare yok maalesef..
*halk dilinde bunların bir adıda var ama çok kullanmaya başladım o kelimeyi, her yere de oluyor, yerine başka bir şey bulsam iyi olacak..
"e sen bunu demek istemedinmi, şöyle demiştin ya" diyince...
yuh diyorum ya benim burda göbeğim çatlasın, üşenmeyim anlatıyım, uğraşıyım, o anlasın diye.. arkadaş yine kendi tahminini alsın kabul etsin..
adam/kadın haaala, kendi istediği anlamı çıkarmak için bir kelime bulup yine beni istediği gibi anlasın...
"bunu demek istemedinmi" nedir ya?
insanların söylediklerine değilde niye "güya" ima ettiklerine bakarsınız..
o yüzden bu ifade etmek konusunda ne kadar iyi olursanız olun, bazı şeylere çare yok.. bunlara çare yok maalesef..
*halk dilinde bunların bir adıda var ama çok kullanmaya başladım o kelimeyi, her yere de oluyor, yerine başka bir şey bulsam iyi olacak..
devamını gör...
üstteki yazara bir şarkı öner
gün boyu dilinden düşmeyecek. emin misin dinlemek istediğine?
peki, sen bilirsin.
uyarmıştım.
peki, sen bilirsin.
uyarmıştım.
devamını gör...
fakat müzeyyen bu derin bir tutku
“ama bunu büyükler oynar, canımın içi,” diyecektim. “ve üç kişiyle oynanır. dördüncü katılırsa oyun değişir ve ikili takımlar halinde oynanır. sonra, ‘ikililerden birine, üçüncü biri katılır ve böylece bazıları anlar ki, asıl olan birdir ve bir esastır. fakat nedense bir’i yarım sayar ve iki yaparak tamamlamaya çalışırlar. iki lanet bir sayıdır, kendine yetmez, hep üçe koşar ve sonra sil baştan.”
ilhami algör'ün okuduğum ilk ve çok özel kitabı. tamamen soyutlukta kalmış, bir türlü duyularıma ulaşamamış gibi hissettim okurken. doğrusu girişte edebi yönünü basit* bulacağım ve sıkılacağım bir eser sanmıştım ama hemen ardından son sayfaya kadar keyifle aktı.
devamını gör...
trt dinle
trt'nin müzik anlamındaki en iyi girişimi. üstelik tamamen ücretsiz bir uygulama. lisanslı ve reklamsız müzik dinleyelim diye youtube'a spotify'a deezer'a döktüğümüz paralar sonlanacak mı acaba?
edit: daha şimdi indirip birkaç dakikadır dinleyen biri olarak söyleyebilirim ki ses kalitesi youtube music'ten daha iyi. ara yüzde belli sıkıntıları var, eminim ki bunu da belli zaman sonra halledeceklerdir. helal olsun be! ücretsiz böyle bir uygulama yapmak, herkesin yapacağı iş değil.
edit 2: halk müziği ve sanat müziği listeleri efsanenin ötesinde bir şey. trt'nin 50 yıllık tecrübesi olunca türkü ve fasıl dinlemek bambaşka bir şey oluyormuş. ulan cyberpunk, dark electro vs. dinleyen adamdım ben. şimdi orhan hakalmaz'dan gönlüm ataşlara yandı gidiyor dinleyip olmayan sevdiğime ağıtlar yakıyorum.
edit: daha şimdi indirip birkaç dakikadır dinleyen biri olarak söyleyebilirim ki ses kalitesi youtube music'ten daha iyi. ara yüzde belli sıkıntıları var, eminim ki bunu da belli zaman sonra halledeceklerdir. helal olsun be! ücretsiz böyle bir uygulama yapmak, herkesin yapacağı iş değil.
edit 2: halk müziği ve sanat müziği listeleri efsanenin ötesinde bir şey. trt'nin 50 yıllık tecrübesi olunca türkü ve fasıl dinlemek bambaşka bir şey oluyormuş. ulan cyberpunk, dark electro vs. dinleyen adamdım ben. şimdi orhan hakalmaz'dan gönlüm ataşlara yandı gidiyor dinleyip olmayan sevdiğime ağıtlar yakıyorum.
devamını gör...
kontrnuar
büyükbaş hayvanların butlarından elde edilen bir ettir. sert ve kaslı bir yapıda olması ve aynı zamanda yağ oranının düşük olmasından dolayı haşlaması tercih edilir. pek aman aman bir lezzeti de olduğu söylenemez. kısa sürede piştiği de bilinir. sucuk yapımında çoğunlukla tercih edilir.
devamını gör...
pozitif olmak
kimi zaman ismail abi olabilmektir.
devamını gör...
şu an sözlükte kadın olması
çok ilginç bir bilgi. nasıl olur böyle bir şey diye sorarlar bir...
devamını gör...
brothers düğüm salonu radyo yayını
program ve optik okuyucudaki sorunlar için gidilen okulda* işi halledip tahsilat için müdür yardımcısı'nın yanına gitmem, onun "ya dh ses sisteminde bir sorun var, benim odaya çık da gelmişken ona da bir bakıver" diye ricası, "ben ne anlarım" diye homurdana homurdana odasına girip ses sisteminin düğme ıvır zıvırları ile oynarken içeri giren iş arkadaşının "abi buradan x okuluna gidecekmişiz, telefon geldi" demesi, benim ona hitaben "ya s...kerim işini!" diye küfretmem ve boru gibi sesimin koca okulun her tarafında yankılanması..
evet, murphy kanunlarına uygun olarak tam o küfür anında ses sistemindeki sorunun göklerden gelen bir karar vardır diyerek çözülmesi.
evet, murphy kanunlarına uygun olarak tam o küfür anında ses sistemindeki sorunun göklerden gelen bir karar vardır diyerek çözülmesi.
devamını gör...