sözlük gündemi ile ilgili yazarlara ve yöneticilere açık çağrı
ön edit: başlığım 10 entryi geçti ve gündem kısmına gelmeyi hak etti. fakat gündemde görünmüyor. yöneticiye sordum ve bana teknik bir sorun olduğunu söylüyor. bu haksızlıktır.
saygıdeğer kapitalist ve komünist parti üyeleri ve yazarları ve de yöneticileri; bu konuyu ikinci ve son kez gündeme getirme çabasındayım. eğer bu kez de sevgili yazarlar görüş bildirip tepki göstermezse ve yöneticiler açık bir açıklama yapmazsa artık kimsenin bu keyfi uygulamayı umursamadığını düşünerek durumu önemsemeyi bırakacağım. partide muhalif kanadın oluşamadığına kanaat getirerek hüzünlü bir şekilde başımı öne eğeceğim.
bildiğiniz gibi ve yöneticiler tarafından açıklanan üzere sözlüğün gündem kısmının 10 ve üzeri tanım alan başlıklardan oluşması gerekmekte. fakat moderatörler sık sık gündeme gelmesi gerektiğini düşündükleri başlıkları “#gündem” etiketi ile sözlük gündemine sokmaktalar. bu başlıkların görmezden gelinemez kadarı ise moderatörlerin kendi açtıkları başlıklardan oluşmakta. bu durumun beni rahatsız eden etkileri şunlardır;
-moderatörler kendilerini rahatça görünür kılıyorlar ve bu diğer yazarlar için adaletsiz bir durumdur.
-gündem kısmını istedikleri gibi oluşturabildikleri için, aslında yazarların değil azınlık bir kesimin gündemine maruz kalıyoruz.
-günlük haberleri buraya taşıdıklarını söylemelerine rağmen, bazen çok alakasız başlıklar da gündem etiketi alabiliyor. örnek olarak “sosyal fobi” ve “albert camus” başlıkları.
-başlıklara bu etiketi koydukları için günler sonra bu başlığa bir entry girildiğinde başlık daha ilk entrysinde gündeme geliyor. ki bu durumun trollüğünü yapmıştım.
-en önemlisi ise; neyin konuşulacağına ve neyin bizi ilgilendirdiğine sözlüğün yazarları değil yöneticileri karar veriyor.
yazarlara çağrım bu duruma sessiz kalmamaları ve fikirlerini söylemeleridir.
yöneticilere çağrım ise bu duruma herkesin görebileceği bir entry ile açıklama getirmeleridir. durumu özel mesaj yolu ile iki yöneticiyle konuşmuştum fakat en ufak bir değişim olmadı.
eğer ki bu uygulamayı sözlüğün gelişmesi için yapıyorlarsa bunu sebepleri ile açıklamalarını talep ediyorum. buradaki yazarların gündem ile ilgili bir halt konuşacakları yok, o yüzden bu sorumluluğu üzerimize aldık diyorlarsa yapacakları açıklama beni tatmin edecektir.
saygıdeğer kapitalist ve komünist parti üyeleri ve yazarları ve de yöneticileri; bu konuyu ikinci ve son kez gündeme getirme çabasındayım. eğer bu kez de sevgili yazarlar görüş bildirip tepki göstermezse ve yöneticiler açık bir açıklama yapmazsa artık kimsenin bu keyfi uygulamayı umursamadığını düşünerek durumu önemsemeyi bırakacağım. partide muhalif kanadın oluşamadığına kanaat getirerek hüzünlü bir şekilde başımı öne eğeceğim.
bildiğiniz gibi ve yöneticiler tarafından açıklanan üzere sözlüğün gündem kısmının 10 ve üzeri tanım alan başlıklardan oluşması gerekmekte. fakat moderatörler sık sık gündeme gelmesi gerektiğini düşündükleri başlıkları “#gündem” etiketi ile sözlük gündemine sokmaktalar. bu başlıkların görmezden gelinemez kadarı ise moderatörlerin kendi açtıkları başlıklardan oluşmakta. bu durumun beni rahatsız eden etkileri şunlardır;
-moderatörler kendilerini rahatça görünür kılıyorlar ve bu diğer yazarlar için adaletsiz bir durumdur.
-gündem kısmını istedikleri gibi oluşturabildikleri için, aslında yazarların değil azınlık bir kesimin gündemine maruz kalıyoruz.
-günlük haberleri buraya taşıdıklarını söylemelerine rağmen, bazen çok alakasız başlıklar da gündem etiketi alabiliyor. örnek olarak “sosyal fobi” ve “albert camus” başlıkları.
-başlıklara bu etiketi koydukları için günler sonra bu başlığa bir entry girildiğinde başlık daha ilk entrysinde gündeme geliyor. ki bu durumun trollüğünü yapmıştım.
-en önemlisi ise; neyin konuşulacağına ve neyin bizi ilgilendirdiğine sözlüğün yazarları değil yöneticileri karar veriyor.
yazarlara çağrım bu duruma sessiz kalmamaları ve fikirlerini söylemeleridir.
yöneticilere çağrım ise bu duruma herkesin görebileceği bir entry ile açıklama getirmeleridir. durumu özel mesaj yolu ile iki yöneticiyle konuşmuştum fakat en ufak bir değişim olmadı.
eğer ki bu uygulamayı sözlüğün gelişmesi için yapıyorlarsa bunu sebepleri ile açıklamalarını talep ediyorum. buradaki yazarların gündem ile ilgili bir halt konuşacakları yok, o yüzden bu sorumluluğu üzerimize aldık diyorlarsa yapacakları açıklama beni tatmin edecektir.
devamını gör...
güne bir şiir bırak
[[alıntı]]
bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu.
hep böyle mi bu?
bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer...
kafatasımın içini, bir küçük huzur adına aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden!
paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben.
oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.
niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına
niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?
"öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna"
[[/alıntı]]
bir çocuk demiş.
(bkz: nilgün marmara)
(bkz: kırmızı kahverengi defter)
bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu.
hep böyle mi bu?
bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer...
kafatasımın içini, bir küçük huzur adına aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden!
paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben.
oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.
niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına
niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?
"öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna"
[[/alıntı]]
bir çocuk demiş.
(bkz: nilgün marmara)
(bkz: kırmızı kahverengi defter)
devamını gör...
yazarların canını yakan şarkı
devamını gör...
bir matematikçinin savunması
bir gaunter o’dimm ukdesidir.
g.h.hardy’nin kitabıdır.
bir iskemle, fırfır dönen bir elektronlar topluluğu; ya da tanrının zihninde bir düşünce olabilir.
bu cümle garip bir matematik dahisine ait. pür matematikçi olan hardy kitabında matematiğin savunmasını çok farklı bir şekilde yapmayı amaç edinmiş. o, matematiğin günlük hayat nasıl işimize yarayacağı basitliğine kaçmayı tercih etmeyerek, zor bir yolla yapmış savunmasını. estetik yönden incelemiş matematiği. ona göre bir matematikçi bir ressam gibidir. hardy ” insanlığa yararlı hiçbir şey yapmadığını” söylüyor, kitabı okurken onunla aynı fikirde olmaktan kendimi alamadım ancak ona katılmadığım noktalar da yok değil. hiçbir şey yapmamış olsa da bu kitabı yazmış olması bile insanlık yararı güttüğünün bir göstergesidir. hardy’nin nasıl bir matematik düşkünü olduğunu anlatmaya gerek yok sanırım ama ondan alıntı bir cümleyle bunu özetleyebilirim. yakın arkadaşı bertrand russell ile konuşurken ona ” eğer senin beş dakika içinde öleceğini mantık yardımyla ispatlayabilsem, ölecek olmandan dolayı üzüntü duyarım ancak kanıtlamanın verdiği zevk hüznümü oldukça hafifletir.” der.
kitap iki bölümden oluşmaktadır. ilk bölüm en az kitap kadar süren bir önsöz bölümüdür ki bu bölümde hardy ile ilgli birçok bilgi ediniriz. hardy’nin mesai ve kriket arkadaşı snow’un yazdığı bu önsözde hardy’nin ne kadar orijinal bir insan olduğunu açıkça görüyoruz. hardy de bütün dahiler gibi bir takıntıya sahip: kriket. onun için nerdeyse bir sabit fikir olan kriket ispatlarında bile kullandığı bir tutku. derdini anlatırken sürekli kriket tabirleri kullanması da bunun bir kanıtı. tanrıya inanmadığını açıkça beyan eden hardy, dışarıda çalışacağı zaman, havanın güzel olması gerektiğine inandığı için “inanmadığı” tanrıya bir oyun oynar her seferinde. eline bir şemsiye, üzerine bir kazak alıp çalışmaya çıkar. hardy’e göre tanrı onun havanın soğuk olacağını düşünerek hazırlandığını görünce havayı sıcak yapacak ve hardy de istediğini elde etmiş olacaktır. bir dahinin oyununa gelebilecek olan tanrıya inanmayan hardy, tanrının oyununa gelerek ona tuzak kurar ve varlığını da otomatik olarak kabul etmiş olur. keşke size savunma bölümüyle ilgili de çok şey anlatabilseydim acak benim matematikte savunma yapacak tek bilgim 3x7=21’in savunmasıdır. bu da şöyle mümkündür ki üç tane yediyi alt alta yazıp, parmak yordamıyla topladığımızda 21 elde ediyoruz. bu ilkel tiyatral savunmamı okuduktan sonra, kitabın ikinci bölümüyle ilgili yorum yapmamamın yerinde olduğunu kabul ettiğinizi varsayıyor ve gerisini size bırakıyorum.
g.h.hardy’nin kitabıdır.
bir iskemle, fırfır dönen bir elektronlar topluluğu; ya da tanrının zihninde bir düşünce olabilir.
bu cümle garip bir matematik dahisine ait. pür matematikçi olan hardy kitabında matematiğin savunmasını çok farklı bir şekilde yapmayı amaç edinmiş. o, matematiğin günlük hayat nasıl işimize yarayacağı basitliğine kaçmayı tercih etmeyerek, zor bir yolla yapmış savunmasını. estetik yönden incelemiş matematiği. ona göre bir matematikçi bir ressam gibidir. hardy ” insanlığa yararlı hiçbir şey yapmadığını” söylüyor, kitabı okurken onunla aynı fikirde olmaktan kendimi alamadım ancak ona katılmadığım noktalar da yok değil. hiçbir şey yapmamış olsa da bu kitabı yazmış olması bile insanlık yararı güttüğünün bir göstergesidir. hardy’nin nasıl bir matematik düşkünü olduğunu anlatmaya gerek yok sanırım ama ondan alıntı bir cümleyle bunu özetleyebilirim. yakın arkadaşı bertrand russell ile konuşurken ona ” eğer senin beş dakika içinde öleceğini mantık yardımyla ispatlayabilsem, ölecek olmandan dolayı üzüntü duyarım ancak kanıtlamanın verdiği zevk hüznümü oldukça hafifletir.” der.
kitap iki bölümden oluşmaktadır. ilk bölüm en az kitap kadar süren bir önsöz bölümüdür ki bu bölümde hardy ile ilgli birçok bilgi ediniriz. hardy’nin mesai ve kriket arkadaşı snow’un yazdığı bu önsözde hardy’nin ne kadar orijinal bir insan olduğunu açıkça görüyoruz. hardy de bütün dahiler gibi bir takıntıya sahip: kriket. onun için nerdeyse bir sabit fikir olan kriket ispatlarında bile kullandığı bir tutku. derdini anlatırken sürekli kriket tabirleri kullanması da bunun bir kanıtı. tanrıya inanmadığını açıkça beyan eden hardy, dışarıda çalışacağı zaman, havanın güzel olması gerektiğine inandığı için “inanmadığı” tanrıya bir oyun oynar her seferinde. eline bir şemsiye, üzerine bir kazak alıp çalışmaya çıkar. hardy’e göre tanrı onun havanın soğuk olacağını düşünerek hazırlandığını görünce havayı sıcak yapacak ve hardy de istediğini elde etmiş olacaktır. bir dahinin oyununa gelebilecek olan tanrıya inanmayan hardy, tanrının oyununa gelerek ona tuzak kurar ve varlığını da otomatik olarak kabul etmiş olur. keşke size savunma bölümüyle ilgili de çok şey anlatabilseydim acak benim matematikte savunma yapacak tek bilgim 3x7=21’in savunmasıdır. bu da şöyle mümkündür ki üç tane yediyi alt alta yazıp, parmak yordamıyla topladığımızda 21 elde ediyoruz. bu ilkel tiyatral savunmamı okuduktan sonra, kitabın ikinci bölümüyle ilgili yorum yapmamamın yerinde olduğunu kabul ettiğinizi varsayıyor ve gerisini size bırakıyorum.
devamını gör...
sen okumuş adamsın bilirsin denince yaşanan tedirginlik duygusu
duyulan saygının ifade ediliş biçimlerinden biridir. ancak insanın omzuna öyle bir yük bindirir ki kişinin yüzünde acının tatlı tebessümü belirir. okumuş olmak her şeyi bilmek demek değildir ama gel de anlat işte. ben politik cevaplar vererek geçiştirmeyi ve "yok canıım ne alakası var" demeyi tercih ediyorum.
devamını gör...
kuantum kriptografi
bilginin dışarıya sızmasını önlemek için kullanılabilecek en güvenli yöntemlerden biri olarak görülen şifreleme tekniği.
kriptografi dediğimiz şey, birine iletilecek bir bilginin, başkalarının anlamayacağı şekilde değiştirilip şifreli hale getirilmesidir.
kuantum bilgisayarlarda bu işlem, klasik bilgisayarlardan farklı şekilde yürütülür.
***
bir kuantum bilgisayarda şifreleme işi, bilgiyi gönderen ve alan dışında kimsenin bilmeyeceği şekilde yapılır ve bu bir anahtar aracılığı ile olur.
şifreleme yöntem simetrik ve asimetrik olmak üzere 2 türlüdür.
simetrik şifrelemede tek bir anahtar vardır. bunu gönderici ve alıcıdan başka kimse bilmez. gönderici bilgiyi bu anahtar yardımıyla şifreler ve alıcı da yine aynı anahtar yardımıyla çözer. kısa bir zaman içerisinde sisteme sızmanın imkânı yoktur.
asimetrik şifrelemede 2 anahtar vardır. ilk anahtara "açık anahtar" denir. bu anahtarı herkes görebilir. karşı tarafa "bana bunu kullanarak bilgi gönder" mesajı verir. anahtarı dışarıdan gören herhangi biri için hiçbir anlamı yoktur. önemli ve gizli olan anahtar, ikinci anahtardır. bunu sadece alıcı bildiğinden, sistem dışından kimse bilgiyi deşifre edemez.
***
kuantum şifreleme sistemine kesinlikle sızılamaz diyemeyiz. ancak bu tür şifrelemenin kırılması için aşırı derecede uzun zamanlar gerektiğinden, bu şifreleri kırmanın, kıran kişi için hiçbir anlamı kalmayacaktır.
kriptografi dediğimiz şey, birine iletilecek bir bilginin, başkalarının anlamayacağı şekilde değiştirilip şifreli hale getirilmesidir.
kuantum bilgisayarlarda bu işlem, klasik bilgisayarlardan farklı şekilde yürütülür.
***
bir kuantum bilgisayarda şifreleme işi, bilgiyi gönderen ve alan dışında kimsenin bilmeyeceği şekilde yapılır ve bu bir anahtar aracılığı ile olur.
şifreleme yöntem simetrik ve asimetrik olmak üzere 2 türlüdür.
simetrik şifrelemede tek bir anahtar vardır. bunu gönderici ve alıcıdan başka kimse bilmez. gönderici bilgiyi bu anahtar yardımıyla şifreler ve alıcı da yine aynı anahtar yardımıyla çözer. kısa bir zaman içerisinde sisteme sızmanın imkânı yoktur.
asimetrik şifrelemede 2 anahtar vardır. ilk anahtara "açık anahtar" denir. bu anahtarı herkes görebilir. karşı tarafa "bana bunu kullanarak bilgi gönder" mesajı verir. anahtarı dışarıdan gören herhangi biri için hiçbir anlamı yoktur. önemli ve gizli olan anahtar, ikinci anahtardır. bunu sadece alıcı bildiğinden, sistem dışından kimse bilgiyi deşifre edemez.
***
kuantum şifreleme sistemine kesinlikle sızılamaz diyemeyiz. ancak bu tür şifrelemenin kırılması için aşırı derecede uzun zamanlar gerektiğinden, bu şifreleri kırmanın, kıran kişi için hiçbir anlamı kalmayacaktır.
devamını gör...
sabah yapılan ilk iş
direkt tuvalete gitmek. doğduğum günden beri aynı muhtemelen.
devamını gör...
islam'ı bilmeyen yazarların islam'ı kötüleyici başlıklar açması
kendi düşünce ve fikirlerime senin saçma inançlarından çok güveniyorum. ayrıca evet, ülkede islam'ı ve genel olarak dini "bilen" çok az insan var. başımızdaki müslümanlara bakınca bunu çıkaracak kafaya sahip olduğunu düşünüyorum.
ya da ne bileyim, kimse bilmiyor diye ağlamaya devam et.
ya da ne bileyim, kimse bilmiyor diye ağlamaya devam et.
devamını gör...
lisenin son cuması
kalbime bir şeyler batmıştı. o yurtta bir daha kalamayacaktım,o sıralarda bir daha oturamayacaktım,hep hapishane gibi gelen o bahçeden belki de bir daha hiç içeri giremeyecektim,belki de o şehre bir daha hiç gelmeyecektim. tüm kötü şeyleri alıp güzel olan her şeyi de orada bırakıp gidiyordum sanki. o bahçeden çıkarken hep mutlu olurdum da o an çıkarken canım çok acıdı. o tüm kötü şeylerin yükü de üzerimdeydi. bazı şeylerin değerini de kaybedince anlıyor tabii insan. insanlara pek anlatabildiğim şeyler değil sözlük bunlar,abartılı bağ kuruyorum hep.
devamını gör...
güne bir şiir bırak
"gün olur
gün olur, alır başımı giderim,
denizden yeni çıkmış ağların kokusunda.
şu ada senin, bu ada benim,
yelkovan kuşlarının peşi sıra.
dünyalar vardır, düşünemezsiniz;
çiçekler gürültüyle açar;
gürültüyle çıkar duman topraktan.
hele martılar, hele martılar,
her bir tüylerinde ayrı telaş!...
gün olur, başıma kadar mavi;
gün olur başıma kadar güneş;
gün olur, deli gibi... "
orhan veli kanık
gün olur, alır başımı giderim,
denizden yeni çıkmış ağların kokusunda.
şu ada senin, bu ada benim,
yelkovan kuşlarının peşi sıra.
dünyalar vardır, düşünemezsiniz;
çiçekler gürültüyle açar;
gürültüyle çıkar duman topraktan.
hele martılar, hele martılar,
her bir tüylerinde ayrı telaş!...
gün olur, başıma kadar mavi;
gün olur başıma kadar güneş;
gün olur, deli gibi... "
orhan veli kanık
devamını gör...
24 aralık 2020 ekrem imamoğlu'nun akit bir gazete değildir açıklaması
son derece haklı bir söylemdir.
--- alıntı ---
ibb başkanı ekrem imamoğlu, basın toplantısında akit gazetesinden bir muhabirin sorusunu geri çevirdi, "bence çalıştığınız yer bir gazete değildir. sizin yayın organınızın sorusuna cevap vermeye tenezzül etmem" dedi.
--- alıntı ---
kaynak
ek: videolu haber
--- alıntı ---
ibb başkanı ekrem imamoğlu, basın toplantısında akit gazetesinden bir muhabirin sorusunu geri çevirdi, "bence çalıştığınız yer bir gazete değildir. sizin yayın organınızın sorusuna cevap vermeye tenezzül etmem" dedi.
--- alıntı ---
kaynak
ek: videolu haber
devamını gör...
yazarların eksikliğini hissettiği şeyler
son zamanlarda "ilham" eksikliği.
bazılarımıza göre oksijen gibidir yazmak. ve düşünün ki uzun zamandır yazamamak...
bazılarımıza göre oksijen gibidir yazmak. ve düşünün ki uzun zamandır yazamamak...
devamını gör...
hayatınız bir film olsaydı şarkısı ne olurdu sorunsalı
ben yoruldum hayat, gelme üstüme. sürekli aklımda çalıyor zaten. sınav haftaları uykular haram oldu, gençliğim bak talanda oldu.
devamını gör...
makale okuma alışkanlığı
güzel bir alışkanlıktır. şuraya bir kaç makale sitesi bırakayım da faydalansın yazarlarımız.
bir önceki tanımımda bir taktik vardı ona da bakabilirsiniz. #758322
scholar.google.com
dergipark.org.tr
ulakbim.gov.tr
akademik.yok.gov.tr
bilimteknik.tubitak.gov.tr
academia.edu
researchgate.net
bir önceki tanımımda bir taktik vardı ona da bakabilirsiniz. #758322
scholar.google.com
dergipark.org.tr
ulakbim.gov.tr
akademik.yok.gov.tr
bilimteknik.tubitak.gov.tr
academia.edu
researchgate.net
devamını gör...
kuşumun ötmeye başlaması
siz değerli sanal kankilerimle paylaşmak istediğim mutluluk verici gelişme.
efendim 2 ay önce bir muhabbet kuşu aldım adı muharrem. ama ötmüyordu hiç. veterinere götürdüm ötmüyor bu dedim, depresyon dedi. tedavi gördü, dişi de aldım bir tane ama yok. ve fakat bu sabah ötmeye başladı muharrem.
inş. herkesin kuşu öter amen.
efendim 2 ay önce bir muhabbet kuşu aldım adı muharrem. ama ötmüyordu hiç. veterinere götürdüm ötmüyor bu dedim, depresyon dedi. tedavi gördü, dişi de aldım bir tane ama yok. ve fakat bu sabah ötmeye başladı muharrem.
inş. herkesin kuşu öter amen.
devamını gör...
yalan dünya
en sevdiğim dizilerden biridir hala ara ara açıp izlerim,en iyi sahneleri eklemek istiyorum.
*rızanın entel fobisi
*gülistan'ın türküleri
*zombi sahneleri
*nurhayat'ın düğün sonrası yaktığı ağıtlar
*tufan hoca'nın neredeyse bütün sahneleri
*zerrin'in konsomasyon sahneleri
*bünyamin'in roman olduğunu öğrendiği ve ney çaldığı sahne
*rızanın entel fobisi
*gülistan'ın türküleri
*zombi sahneleri
*nurhayat'ın düğün sonrası yaktığı ağıtlar
*tufan hoca'nın neredeyse bütün sahneleri
*zerrin'in konsomasyon sahneleri
*bünyamin'in roman olduğunu öğrendiği ve ney çaldığı sahne
devamını gör...
metin2
her duyduğumda birincisini neden oynayan yok diye sorguladığım oyundur.
edit: başlık başa, ordu göreve
edit 2: teşekkürler hızlı mod.
edit: başlık başa, ordu göreve
edit 2: teşekkürler hızlı mod.
devamını gör...
128 milyar dolar nerede sorusuna akp'nin yanıtı
coin'e yatırdık demeye utandıklarını düşünüyorum.
berat bey akıllıdır. parayı en bilinen ve dalgalanan coinlere yatırdığını düşünüyorum.
kârını çekip, parayı aldığı gibi yerine koyacaktır. bence üzerine fazla gitmeyelim, coin piyasası uçarsa parayı 10'a bile katlayabilir.
iyi davranışlarda bulunalım, eleştirmeyelim ve susalım, kârından piyasaya sıcak para sokabilir, paramız değerlenebilir.
sadece biraz sebat etmek gerekiyor, sevgili romalılar*.
sebat edelim, türk ekonomisi şahlanacak!
berat bey akıllıdır. parayı en bilinen ve dalgalanan coinlere yatırdığını düşünüyorum.
kârını çekip, parayı aldığı gibi yerine koyacaktır. bence üzerine fazla gitmeyelim, coin piyasası uçarsa parayı 10'a bile katlayabilir.
iyi davranışlarda bulunalım, eleştirmeyelim ve susalım, kârından piyasaya sıcak para sokabilir, paramız değerlenebilir.
sadece biraz sebat etmek gerekiyor, sevgili romalılar*.
sebat edelim, türk ekonomisi şahlanacak!
devamını gör...
siyasilerin unutulmayan sözleri
recep tayyip erdoğan'a ait şu sözlerdir:
1994: işte bütün servetim bu yüzüktür.
1999: eğer bir gün duyarsanız ki tayyip erdoğan çok zengin olmuş, bilin ki haram yemiştir!
1994: işte bütün servetim bu yüzüktür.
1999: eğer bir gün duyarsanız ki tayyip erdoğan çok zengin olmuş, bilin ki haram yemiştir!
devamını gör...
