siyasetçilerin z kuşağına yaranma samimiyetsizliği
z kuşağını anlamak için çeşitli platformlara girmelerine hiç gerek yok. gençlere iki dakika ayırıp dertlerini, sıkıntılarını dinleyip bunlara çözüm bulsalar; haklarına, özgürlüklerine sahip çıksalar yeter.
devamını gör...
sen hiç ateşböceği gördün mü
öncelikle konu için iki ayrı başlık açılmış. umarım mod’lar bunları birleştirirler.
tiyatrosunu izlemiş olanların, beğenmediği filmdir. galiba, zannumca, sanursam.
filme gelelim;
senaryosunu yılmaz erdoğan’ın yönetmenliğini andaç haznedaroğlu’nun üstendiği film; türkiye’nin 1950 sonrasından bugünlere uzanan bir kesitini aktarıyor.
dünyada değişimin en hızlı yaşandığı bir dönemi, bir sinema filmine aktarmak zordur. ancak bunu iyi yapabilen örnekler de çoktur. öncelikle filmin en büyük sorunu, bizim sözlüğün sorunu ile aynı olduğunu belirteyim. “akış“ ben boşuna sol frame’den şikayet etmiyorum.
filmin akışında bir sorun olduğunu düşünüyorum. açıkcası ben izlerken sıkıldım. bir diğer konu ise filmde müzik yok. yani bildiğin yok! bazı sahnelerde altta çalan fonlar hem alakasız hem başarısız. konu geçişleri kopuk, espiriler iyi satılamamış, dönemi anlatan dekor fazla abartılı. o kadar ki gerçekçilikten uzak, masala yakın.
beğenenler olmuştur. sonuçta sinema biraz da zevk meselesi.
bence yılmaz erdoğan kendi dönüşümünü anlatan bir film yapsa daha iyi olur. eminim çok güleriz. bu şahsiyetsiz herifi hiç sevmem. nedeni ise, ilk çıktığı dönemde sırtını ülkenin sol cenahına yaslamış, buradan aldığı destekle bir yerlere gelmiş ancak akp dönemi ile kafka’ya bile taş çıkartacak bir dönüşüm yaşamış, sanatçı muhalif kişiliğinden, paranın yeşiline doğru “eğilmiş” olmasıdır.
tiyatro oyunundan eksiltilen sahneler olduğu kadar, yeni eklenen durumlarda var. ancak bu tersine “dönüşmüş” herif, son yaptığı işlerde özellikle sol görüşlü karakterleri doğru yansıtmak yerine, karikatürize etmeyi seçmiştir. biri bu dangalaya 68 kuşağının ne olduğunu anlatmalı. bu insanlar hayatlarını verdiler ya! senin gibi akp’ye seks pozisyonu vermediler.
sağlam kişiliği olmayan, kıçı başı ayrı oynayan bu tipleri sevmiyorum. filmi izlediğim içinde kendimden özür diliyorum.
sizlere iyi seyirler.
tiyatrosunu izlemiş olanların, beğenmediği filmdir. galiba, zannumca, sanursam.
filme gelelim;
senaryosunu yılmaz erdoğan’ın yönetmenliğini andaç haznedaroğlu’nun üstendiği film; türkiye’nin 1950 sonrasından bugünlere uzanan bir kesitini aktarıyor.
dünyada değişimin en hızlı yaşandığı bir dönemi, bir sinema filmine aktarmak zordur. ancak bunu iyi yapabilen örnekler de çoktur. öncelikle filmin en büyük sorunu, bizim sözlüğün sorunu ile aynı olduğunu belirteyim. “akış“ ben boşuna sol frame’den şikayet etmiyorum.
filmin akışında bir sorun olduğunu düşünüyorum. açıkcası ben izlerken sıkıldım. bir diğer konu ise filmde müzik yok. yani bildiğin yok! bazı sahnelerde altta çalan fonlar hem alakasız hem başarısız. konu geçişleri kopuk, espiriler iyi satılamamış, dönemi anlatan dekor fazla abartılı. o kadar ki gerçekçilikten uzak, masala yakın.
beğenenler olmuştur. sonuçta sinema biraz da zevk meselesi.
bence yılmaz erdoğan kendi dönüşümünü anlatan bir film yapsa daha iyi olur. eminim çok güleriz. bu şahsiyetsiz herifi hiç sevmem. nedeni ise, ilk çıktığı dönemde sırtını ülkenin sol cenahına yaslamış, buradan aldığı destekle bir yerlere gelmiş ancak akp dönemi ile kafka’ya bile taş çıkartacak bir dönüşüm yaşamış, sanatçı muhalif kişiliğinden, paranın yeşiline doğru “eğilmiş” olmasıdır.
tiyatro oyunundan eksiltilen sahneler olduğu kadar, yeni eklenen durumlarda var. ancak bu tersine “dönüşmüş” herif, son yaptığı işlerde özellikle sol görüşlü karakterleri doğru yansıtmak yerine, karikatürize etmeyi seçmiştir. biri bu dangalaya 68 kuşağının ne olduğunu anlatmalı. bu insanlar hayatlarını verdiler ya! senin gibi akp’ye seks pozisyonu vermediler.
sağlam kişiliği olmayan, kıçı başı ayrı oynayan bu tipleri sevmiyorum. filmi izlediğim içinde kendimden özür diliyorum.
sizlere iyi seyirler.
devamını gör...
muazzez ilmiye çığ
kendisi sümerologtur. herbolog olan zeka yoksunlarının kendisine bok atması da, ülkenin neden bu halde olduğunun kanıtı olsa gerek. resmen korkunç.
hayatını sümer tabletlerini okumakla geçiren, dünyadaki bir çok arkeolog ile çalışan, dünyadaki bir çok sümerolog ile çalışan hatta onları eğiten, dünyadaki sayılı sümerolog olan bir insan için saçmalıyor demek, nasıl bilim demek, olsa olsa korkunç ve sınırsız bir cehaletin göstergesi olsa gerek.
not: kendisinin din ile söylemleri de vardır ama asla net bir şekilde açıklamamıştır. herhalde onları açıklasa idi bu cehalet artıkları kafayı yerdi.
hayatını sümer tabletlerini okumakla geçiren, dünyadaki bir çok arkeolog ile çalışan, dünyadaki bir çok sümerolog ile çalışan hatta onları eğiten, dünyadaki sayılı sümerolog olan bir insan için saçmalıyor demek, nasıl bilim demek, olsa olsa korkunç ve sınırsız bir cehaletin göstergesi olsa gerek.
not: kendisinin din ile söylemleri de vardır ama asla net bir şekilde açıklamamıştır. herhalde onları açıklasa idi bu cehalet artıkları kafayı yerdi.
devamını gör...
ahmed arif'in dizeleri
mağlup mu desem mahçup mu?
ama ikisi de değil
ben garip, sen güzel
dünya umutlu
öyle bir tuhafım bu akşamüstü…
ama ikisi de değil
ben garip, sen güzel
dünya umutlu
öyle bir tuhafım bu akşamüstü…
devamını gör...
korkutucu sesler
yazın iki kez yaşadığım kulağıma gelen arapça fısıldama sesi.
devamını gör...
anksiyete
beni iki gündür süründüren şey. geberiyorum kalp ağrısından, huzursuz hissetmekten. bilmesem gerçek olmadığını ağrının kıyamet koparırdım öyle şiddetli. velhasıl iyi gelebilicek önerisi olan varsa bir mesaj kadar uzağınızdayım.
devamını gör...
aslan burcu
aslan burcu olmak bir velinimettir.
devamını gör...
can sıkan durumlar
bir zamanlar hayatında olan insanın, şimdi başka bir insana senden daha fazla değer verdiğini görmek.
devamını gör...
teknoloji ilerlerken hayatımız kolaylaşıyor mu yoksa zorlaşıyor mu sorunsalı
her gelişme ortaya çıkış itibari ile belli noktalarda yarar sağlayabilirken belli noktalarda da zorluklar doğurabiliyor. misal teknolojik gelişmeler ile artık bilgiye ulaşım oldukça kolaylaşmışken bir yandan da doğru bilgiyi ayırt etme gibi bir zorluk çıkartmıştır. istediğimiz konuda anında bilgi sahibi olabilecek düzeyde teknoloji sahibiyiz fakat elde ettiğimiz bilgilerin büyük çoğunluğu yalan yanlış bilgiler olmakta. başka bir açıdan bakmak gerekirse bu konuda en yol gösterici alan sosyal medya olacaktır. bu alan insanların sosyalleşmesi adına güzel fırsatlar sunuyor olsa da arka planını incelediğimiz de ruhsal anlamda bir çöküşü tetiklediğini de görüyoruz.
devamını gör...
milliyetçilik
milliyetçiyim diye ahkam kesenlerin bir gün olsun bu ülkenin katledilen ormanları, kirletilen ırmakları, kurutulan gölleri için bir söz söylediklerine, bir eylem yaptıklarına hiç tanık olabiliyor musunuz? hayır! çünkü onlar sadece devlet putuna tapan putperestlerdir.
devamını gör...
no.1
bana göre türkiyedeki en iyi rap sanatçılarından biridir; arkadaşları onu, çok iyi bir şairdir diye tanımlarlar.
popüler olayım gibi bi kaygı gütmeden sadece müziğini yapma derdindedir.
mükemmel söz yazar, bazı sevdiği sözleri farklı şarkılarda kullanmak gibi hoş bi özelliği vardır.
kelime oyunlarını sever. *
enstrumental parçaları çok başarılıdır.
popüler olayım gibi bi kaygı gütmeden sadece müziğini yapma derdindedir.
mükemmel söz yazar, bazı sevdiği sözleri farklı şarkılarda kullanmak gibi hoş bi özelliği vardır.
kelime oyunlarını sever. *
enstrumental parçaları çok başarılıdır.
devamını gör...
kraniotomi
kafa içindeki yapılara ulaşabilmek amacıyla kafatasının cerrahi olarak açılmasıdır.
devamını gör...
silikon
siloksan adı verilen organik moleküllerden oluşan dayanıklı, lastik benzeri kimyasal madde. dayanıklılığı nedeniyle kullanım alanı oldukça geniştir.
devamını gör...
özel günleri kutlamayı sevmeyen insan
özel günden kasıt 14 şubat ve benzerleri ise benim de olduğum insandır.
devamını gör...
yaşamaya değer mi sorunsalı
kesinlikle değerdir.
ne kadar değerli olacağının ölçüsü sizin ne kadar değer biçtiğinizdir.
var olmak varlık için en büyük nimettir.
ne kadar değerli olacağının ölçüsü sizin ne kadar değer biçtiğinizdir.
var olmak varlık için en büyük nimettir.
devamını gör...
baget
hakkında genel bilgiler aşağıdaki gibi olan davul zopaları.
genellikle baget yapımında 3 ağaç kullanılır,
(bkz: akça ağaç)*
görece hafiftir, oldukça esnektir, enerjiyi güzel emer. vuruşların kuvvetini bilek ve ellerinizde daha az hissedersiniz.
(bkz: ceviz)**
maple ile benzer özellikleri taşır, biraz daha yumuşaktır.
(bkz: meşe)*
daha sert bagetlerdir, tuşeleriniz daha net duyulur, ancak enerji emilimi zayıftır. bu nedenle bilek yorabilir. kondisyonunuza bağlı.
en çok kullanılan bagetlerin uçları genel olarak iki tiptir. (caz fırçalarını filan saymıyorum)
(bkz: plastik)
(bkz: tahta)
tahta uçlu bagetler dünyada en sık kullanılan bagetlerdir. çoğu müzik türüne giderler. kötü yanları ise zamanla (özellikle stick controlünüz iyi değilse ya da çok sert müzikler yapıyorsanız) uçlarının yıpranması, çentiklenmesidir.
sert müzik yapıyorsanız yine de tahta uçlu baget seçmenizde farda vardır, tuşeleriniz daha güzel duyulur.
ayrıca elektro davul çalıyorsanız tahta uçlu bagetler pedlerinize zarar verebilir, ağlarsınız sonra.
plastik uçlu bagetler ise daha iyi ribaunda sahiplerdir. zillerinizin sesini öce çıkarırlar, en büyük problemleri zamanla bu uçların düşme ihtimali olmasıdır.
bir konser ortasında bu pek hoş olmaz.
boyut & ağırlık
..
*7a
hafiftir, incedir, bu nedenle tuşeleriniz zayıf duyulur. jazz gibi tarzlarda tercih edilesidir. kişisel olarak 7a bagetleri sevmemekteyim, aşırı hafifler.
*5a
en çok kullanılan baget ağırlığı. orta inceliktedir, dolayısıyla orta ağırlıktadır. rock-grunge-alternatif gibi tarzlara pek güzel uyar.
*2b/5b
ağırlık-kalınlık olarak en büyük değere sahip bagetler. tuşeleriniz oldukça yüksek duyulur.
her türlü metal-rock tarzına iyi gider.
(bkz: ahead)
(bkz: vic firth)
(bkz: zildjian)
genellikle baget yapımında 3 ağaç kullanılır,
(bkz: akça ağaç)*
görece hafiftir, oldukça esnektir, enerjiyi güzel emer. vuruşların kuvvetini bilek ve ellerinizde daha az hissedersiniz.
(bkz: ceviz)**
maple ile benzer özellikleri taşır, biraz daha yumuşaktır.
(bkz: meşe)*
daha sert bagetlerdir, tuşeleriniz daha net duyulur, ancak enerji emilimi zayıftır. bu nedenle bilek yorabilir. kondisyonunuza bağlı.
en çok kullanılan bagetlerin uçları genel olarak iki tiptir. (caz fırçalarını filan saymıyorum)
(bkz: plastik)
(bkz: tahta)
tahta uçlu bagetler dünyada en sık kullanılan bagetlerdir. çoğu müzik türüne giderler. kötü yanları ise zamanla (özellikle stick controlünüz iyi değilse ya da çok sert müzikler yapıyorsanız) uçlarının yıpranması, çentiklenmesidir.
sert müzik yapıyorsanız yine de tahta uçlu baget seçmenizde farda vardır, tuşeleriniz daha güzel duyulur.
ayrıca elektro davul çalıyorsanız tahta uçlu bagetler pedlerinize zarar verebilir, ağlarsınız sonra.
plastik uçlu bagetler ise daha iyi ribaunda sahiplerdir. zillerinizin sesini öce çıkarırlar, en büyük problemleri zamanla bu uçların düşme ihtimali olmasıdır.
bir konser ortasında bu pek hoş olmaz.
boyut & ağırlık
..
*7a
hafiftir, incedir, bu nedenle tuşeleriniz zayıf duyulur. jazz gibi tarzlarda tercih edilesidir. kişisel olarak 7a bagetleri sevmemekteyim, aşırı hafifler.
*5a
en çok kullanılan baget ağırlığı. orta inceliktedir, dolayısıyla orta ağırlıktadır. rock-grunge-alternatif gibi tarzlara pek güzel uyar.
*2b/5b
ağırlık-kalınlık olarak en büyük değere sahip bagetler. tuşeleriniz oldukça yüksek duyulur.
her türlü metal-rock tarzına iyi gider.
(bkz: ahead)
(bkz: vic firth)
(bkz: zildjian)
devamını gör...
belediyenin almanya'ya gönderdiği 43 kişinin geri dönmemesi
akp'ye, akp'lilerin bile tahammül edemediğine işarettir.
devamını gör...
kadınlar tarafından yönetilen ülkelerin daha müreffeh olması
dünya genelinde yirmibir ülkenin hükümet veya devlet başkanlığında kadınlar yer alsa da, birkaçı hariç neredeyse hepsinin ülkemizden daha müreffeh olması sonucu ortaya çıkan önermedir.
angela merkel - almanya
mette frederiksen - danimarka
jacinda ardern - yeni zelanda
sanna marin - finlandiya
erna solberg - norveç
katrin jakobsdottir - izlanda gibi.
tabi burada karşılıklı bir durum da söz konusu. uzunca süredir kalkınmasını tamamlamış, insan hakları ve cinsiyet eşitliği problemini çözmüş, hırsız arsız tayfayı devlet içerisinde barındırmayan veya minimumda tutabilen ülkelerden bahsediyoruz. haliyle daha rasyonel davranışlar sergileyen bir halk söz konusu. durum böyle olunca -bence erkeklerden daha akıllı olan *- kadın yöneticiler söz sahibi olup, ülkelerini başarı ile yönetebiliyorlar. kendilerini buradan bir kez daha tebrik ediyorum.
haliyle toplumun içerisinde, hamile kadın sokağa çıkmasın, başı açık kadın perdesiz ev gibidir, kadın dediğin insan içinde gülmemeli diyen neandertaller de olmuyor.
angela merkel - almanya
mette frederiksen - danimarka
jacinda ardern - yeni zelanda
sanna marin - finlandiya
erna solberg - norveç
katrin jakobsdottir - izlanda gibi.
tabi burada karşılıklı bir durum da söz konusu. uzunca süredir kalkınmasını tamamlamış, insan hakları ve cinsiyet eşitliği problemini çözmüş, hırsız arsız tayfayı devlet içerisinde barındırmayan veya minimumda tutabilen ülkelerden bahsediyoruz. haliyle daha rasyonel davranışlar sergileyen bir halk söz konusu. durum böyle olunca -bence erkeklerden daha akıllı olan *- kadın yöneticiler söz sahibi olup, ülkelerini başarı ile yönetebiliyorlar. kendilerini buradan bir kez daha tebrik ediyorum.
haliyle toplumun içerisinde, hamile kadın sokağa çıkmasın, başı açık kadın perdesiz ev gibidir, kadın dediğin insan içinde gülmemeli diyen neandertaller de olmuyor.
devamını gör...
