muhtemelen yakın bir zamanda karşılık bulamayacaktır. buradan

yükseköğretim kurulu (yök), sağlık bakanlığına gönderdiği yazı ile üniversitelerde yüz yüze eğitimin başlatılabilmesi için yükseköğretim kurumlarındaki akademik ve idari kadrolardaki personel ile örgün öğretimde okuyan öğrencilerin bu yılın eylül ayına kadar aşılanmalarının tamamlanmasını istedi.

yazıda ''bu grupların aşılama programına dahil edilmesi önem taşımaktadır, aksi takdirde başta sağlık olmak üzere uygulamalı eğitim alanlarından mezun olacakların meslek icralarında telafisi mümkün olmayan sonuçlar üretmesi kuvvetle muhtemeldir" denildi.
devamını gör...

yine döktürmüş domestic hıyar..
bu gece de sözlük de şenlik var..
çekirdeğimi aldım beklemekteyim..
aman bu güzel bayanı bekletmeyin..
devamını gör...

ufacık bir çocuğun hayatını mahvetmiş yaratıklardır. insanda hiç mi vidan, hiç mi mide olmaz? ben gerçekten dayanamıyorum artık. keşke bir yaratıcı olsaydı da böyle şeylere izin vermeseydi demekten öteye gidemiyorum, bu mahlukların bizim adalet sistemimizde ceza alacağına inanmıyorum çünkü.
şimdi o çocuk hayatına nasıl devam edecek? bu travmayı nasıl atlatacak? bu tür durumlarda ötenazi seçeneğinin de gerekliliğine inanıyorum. kalan hayatının her gününü cehennem gibi geçirmek istemeyen bir kişi huzur içinde bu dünyadan kurtulabilmeli bence. bilmiyorum, sinirden düşüncelerim hep birbirine karışıyor
devamını gör...

luca, resmi muhasebe işlerinin takip edilmesine imkan sunan bir yazılımdır.
mali müşavir ve ticari işletmeler tarafından kullanılan ve muhasebe iş hayatının her alanında kolaylık sağlayan programlar arasında bulunmaktadır. bu programın web tabanlı olması kolaylıklara daha üstün bir özellik sağlamaktadır. (web tabanlı muhasebe programı, internet üzerinden çalışması ve internet bulunan her yerde programa erişebilir olmasıdır.) işinizi tatilde gezide veya evinizde aynı şekilde takip edebilmenizi sağlamaktadır.

luca muhasebe programı kullanılarak bilanço, gelir tablosu, kdv beyannamesi, yevmiye defteri gibi işlemlerin takibi rahatlıkla yapılabilmektedir.

bu terimi duyan muhasebecilerin aklına gelen ilk anlamı budur. benim gibi eski muhasebeciler de dahil tabi.

yıl 2012 ben daha çiçeği burnunda bir muhasebeciyim. çalıştığımız firmanın çok fazla şubesi olduğundan ve zaman olarak esnek çalışma saatleri bulunduğundan bu program bizim için biçilmiş kaftandı.

her an başka şehirde ya da ilçede olan bir şubeye geçebiliyor veyahut haftasonu evde programa girmem gerekebiliyordu. bu sebeple bizim için pek uygundu.

şuan için gelişen teknolojiye ve gereksinimlere karşılık verebiliyor mu bilmiyorum. biz bile 2 sene kullanıp eta'ya geçmiş ve patronlarıma minik minik sitemler etmiştim.

benim için bu programın yeri pek başka ilk göz ağrım kendileri malum. aldığımız çeşitli kurslardaki programların yanı sıra pek kolay ve zevkliydi.
devamını gör...

doğrusu "freudyen dil sürçmesi"dir.
günlük konuşma esnasında herhangi bir kelimeyi veya cümleyi, anlam olarak
kendisinden çok alakasız bir kelime veya cümleyle karıştırılması durumudur.
kimi zaman komik durumlar olsa da bazen kişinin başına iş açar.
kişinin bilinçaltındaki arzu, şehvet, fantezi gibi duygulardan kaynaklı yapılan dil sürçmeleri kişinin başına iş açan türdendir.
örnek verirdim de, vermeyeyim*
devamını gör...

ekim 2018’de yayımlanan bir (bkz: iskender pala) romanıdır.

iskender pala tarihi olaylardan, kişilerden ilham alarak kurgu romanlar, (bakın burası önemli, kurgu (!)) romanlar yazan, kıymetli bir kalemdir. yazdığı kitapların birçoğunu da severek, bayıla bayıla okudum. abumrabum’da bayıla bayıla okuduğum kitaplarından birisidir.

abumrabum, kendisini tarihe ve bilime adamış, üniversitede asistan olarak görevli keiko’nun öldürülmesi ile başlayan bir kitaptır. gizli servislerin, istihbarat teşkilatlarının dahil olduğu bu cinayet araştırması, keiko’nun bilgisayarında kayıtlı olan birtakım dosyalardan ötürü bizi hz. ibrahim dönemine götürmektedir. hz. ibrahim’in üç büyük dinin atası olduğu rivayet edildiğine göre de bizi bu koşturmaca ve araştırma çok büyük bir coğrafyaya sürüklemektedir. bu yüzden özellikle ahmet ümit tarzına aşina olan okurların kolaylıkla ve severek okuyabileceğini düşünmekteyim.

neler var bu kitapta derseniz, kitap japonya, roma, kudüs, istanbul, urfa ve adıyaman arasında geçen bir polisiye yahut casusluk serüveninin yanı sıra, bize medeniyetin beşiği kabul edilen mezopotamya’nın siyasi, sanatsal ve sosyal tarihi ile ilgili güzel bilgiler de vermektedir.

kitapta kovalamacaya dahil olanların tek bir amacı var, ibrahim’in günümüze kadar ulaştığı düşünülen hazinesine, diğerlerinden önce ulaşabilmek...

macera ve polisiye türü seven yazarlarımıza tavsiyemdir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

öğlen yürüyüşü..
devamını gör...

(bkz: hukuk)
(bkz: avukat)
devamını gör...

ilk adı kısa bir süreliğine "composition of sound" olan ve bir fransızca'da "hızlı moda" anlamına gelen bir moda dergisinin ismini gördükten sonra isim değişikliğine giden synthwave efsaneleri.

müzik hayatına martin l. gore ve andrew fletcher'ın üniversite etkinliklerinde ters çevirilmiş plastik kasaların üzerinde moog'lar ile sahne almaları ile başlayan gruba vince clarke'ın da dahil olmasıyla grupta tek eksik vardır: vokalist.

söylentilere göre martin l. gore, kendi idolleri arasında en önce saydığı isim olan david bowie ile aynı ada sahip olan dave gahan'a gittiği bir pub'da heroes şarkısını söylerken denk gelmiş, ve kendisine gruba katılma davetinde bulunmuştur. dave gahan da bu teklife olumlu yanıt vererek gruba katılmıştır.

grup üyeleri 20'li yaşlarının başlarında ilk albümleri olan speak&spell'i çıkarmışlardır.
buram buram kraftwerk esintilerine sahip, sugar pop bir albümdür.

vince clarke, bu albüm sonrasında müzik kariyerine erasure adı altında devam etmek için ayrılır. talihsiz bir olay gibi gözükse de, hem müzik tarihi hem de depeche mode evveliyatı için en şanslı olay bile denilebilir. sevgili yazarlar, eğer ben şu an favori müzik grubuma dair destan uzunluğundaki bu entry'yi yazabiliyorsam bu olay sayesindedir; çünkü prodüktor koltuğuna bu sefer, gruba altın çağını armağan eden alan wilder dahil olacaktır.

dave gahan, 2001 yılında verdiği bir röportajda wilder'ın gruba dahil olma sürecini şu şekilde tarif eder: "demoları halledecek birileri lazımdı, gazeteye verdiğimiz ilan sonrası elemelere pek çok kişi katıldı ancak alan, alan... bambaşka bir şekilde çalıyordu."

prodüksiyon eksiğini wilder'ı gruba dahil ederek tamamlayan depeche mode, sırayla 1982'de a broken frame, 1983'te construction time again ve 1984'te some great reward 'ı piyasaya sürer. grup, üretkenliği ve dönemin ruhuna uygun müziği ile 80'lerin synth-pop yarışına iyiden iyiye dahil olmaktadır; see you, the meaning of love, somebody gibi daha duygusal parçaları ile gönlümüzün bam telini okşayıp kemik dinleyici kitlesini oluşturmaya devam ederken bir diğer yandan everything counts , people are people ve master and servant gibi sosyo-ekonomik sistem eleştrisi içeren şarkılarıyla evrensel anlamda hayran kitlesini büyütmeye devam etmektedir.

yavaş yavaş 80'lerin sonlarına gelinirken, hemen hemen hepsi 25'li yaşlarına gelmiş olan bu abiler meseleyi daha da ciddi ele almaya başlarlar. grup, o zamanlar dünyada toplam bir elin beş parmağını geçmeyecek sayıda sanatçının yapmadığını yapmaya karar verir: komunist rejime sahip bir ülkede albüm kaydı yapmak. 1986 yılında soğuk savaş devam ederken, duvarı yıkılmamış berlin'in sahip olduğu soğuk ve kasvetli havası black celebration'da hissedilebilecek düzeydedir. albüm müzikal açıdan sytnth-pop'tan ziyade dark-wave, post-punk sayılabilecek bir albümdür.

1987 yılında ise music for the masses adında buram buram aşk kokan, naif bir albüm çıkarırlar. albüm alan wilder'ın grup içerisinde yer aldığı dönemde tercih ettiği senfonik synthtsizer komposizyonlarının en yalın örneğini teşkil eder. wilder, bu albümle a broken frame'de yarım bıraktığı işi bitirmiştir diyebiliriz.

albüm sonrası abd'de turneye çıkan grup, pasadena rose bowl'da verdiği mega konserin kaydını 101 adıyla piyasaya sürmüştür. bu konser ile birlikte amerika'da popülariteye kavuşmuş, aynı zamanda dünya üzerinde elektronik müzik yapıp bu kadar büyük bir kitleyi konsere getirebilen ilk grup ünvanına kavuşmuştur. (60.542 kişi ve tek konserde 1,360,192.50 dolares hasıla)

1990 yılında ise grup, müzik piyasası için rüştünü ispatlamış bir noktadadır. bu nedenle özünden ayrılmamakla birlikte daha deneysel, günün müzik piyasasına da uygun bir albüm yoluna giderler; prodüksiyon koltuğunda alan wilder'ın yanında yer alan flood ile birlikte violator albümü 1990 yılında piyasaya sürülmüştür. martin l. gore "birine depeche mode dinlemeyi tavsiye etseniz, bu albüm hangisi olurdu?" sorusunu bu albüm ile yanıtlar. violator, grubun diğer albümlerine kıyasla en karanlık albümü sayılabilir; loop'a alınmış synth tınılarından meydana gelen, darkwave bir albümdür. aynı zamanda depeche mode denildiğinde akla gelen ilk iki parça olan enjoy the silence, personal jesus'a ev sahipliği yapar. albümün tanıtımı, grubun kendi şarkılarına yaptıkları remixlerden meydana gelen world violation tour adı altında gerçekleştirilmiştir. canlı tur müzik listelerindeki sıralamalar ve grubun genel gidişatı için zirveden önceki son duraktır.

90'lı yıllara gelindiğinde ana akım müzik piyasına rock ve grunge'ın etkileri fazlasıyla görülmekte, bir diğer yandan 30'lu yaşlarına gelmiş olan grup üyeleri belirli sorunlarla yüzleşmektedir; vokalist dave gahan problemli geçen evlilik hayatı sonrasında sahip olduğu ünün etkisinde junkie bir "rockstar" hayatı sürmektedir; söz yazarı ve besteci martin l. gore alkol problemi ile boğuşmaktadır. aynı zamanda grup içerisinde yeteri kadar takdir görmediğini düşünen alan wilder ile martin l. gore arasında, grubun müzikal anlamda geleceği konusunda tartışmalar yaşanmaktadır. grup üyelerinin her biri, farklı şehirlerde ayrı ayrı hayatlar sürerken, gün geçtikçe birliktelikleri sadece müzikal anlamda devam etmeye başlamıştır. nitekim bu sorunlar eşliğinde, hayranları kadar grup üyeleri içerisinde de bölünmeleri meydana getiren albüm 1993 yılında piyasaya sürülmüştür: songs of faith and devotion ile depeche mode, daha önce olmadığı kadar deneysel, sert, aynı zamanda en karanlık albümleri ile karşımıza çıkmaktadır. albüm, gospeltınıları ile harmanlanmış bir synth-rock albümdür; bu albüm aynı zamanda depeche mode'un hem amerika hem de ingiltere listelerinde #1'e yerleşen tek albümüdür. albümünün konser kaydı devotional adıyla piyasaya sürülmüştür. devotional turnesi, albümün başarısı ile birlikte 1994 yılında exotic tour adı altında toplamda 2 seneye uzatılarak grubun en başarılı, aynı zamanda en yorucu turnesi olma özelliğine sahiptir. turne sonrasında alan wilder, gruptan ayrılığını açıklayarak müzik kariyerine kendisinin solo projesi olan recoil adı altında devam edeceğini açıklamıştır.

90'ların sonlarına gelindiğinde, grup için tek sorun prodüksiyonu kimin yapacağı değildir; vokalist dave gahan, speedball kazası sonrasında yaklaşık 1.5 dakikalık bir kalp durması geçirmiştir. kullandığı maddeler sonrası eski sesi ve sağlığına sahip olmayan dave gahan, rehabilite olmak için kliniğe yatmıştır. alan wilder'ın ayrılığı bir yana, dave gahan'ın yaşadığı sağlık sorunları sonrası depeche mode hayranları için, "acaba bir albüm daha gelir mi" sorusu gündemdedir. bu sorulara cevap olarak ilk adı "ultima" (kapanış) olarak planlanan ultra albümü 1997 yılında piyasaya sürülmüştür. albümün kayıt aşaması songs of faith and devotion'dan daha sancılı olmasa da, dave gahan'ın eski haline kıyasla kaybettiği sağlığı ve ses yeteneğini tekrar kazanması da beklenerek yaklaşık 1.5 senelik bir kayıt sürecine sahiptir. bu kez prodüksiyon koltuğunda tim simenon oturmaktadır. albüm, post-wilder dönemi içerisinde hayranlar tarafından en başarılı albüm sayılmakla birlikte alan wilder'ın en sevdiği depeche mode albümü olma özelliğini de taşıyan, synth-rock bir albümdür. bu albüm sonrası turne gerçekleştirilmemiş, "ultra party" adı altında ingiltere çaplı lokal tanıtım konserleri gerçekleştirilmiştir. grup 1998 yılında, the singles 81-85 sonrası çıkardıkları ikinci derleme albümleri olan the singles 86-98 albümünü piyasaya sürmüş, the singles tour adı altında kuzey amerika ve avrupa ile sınırlı bir turne düzenlemiştir.

2001 yılından itibaren depeche mode, prodüksiyon koltuğunda pek çok farklı isimle çalışmıştır; 2001 yılında çıkarılan exciter albümünde björk 'ün de prodüktörlüğünü yapan mark bell ile çalışmış, 2005-2013 yılları arasında ben hillier eşliğinde playing the angel, sounds of the universe ve delta machine 3 albüm çıkarmış ve ve son olarak 2017 çıkarılan spirit albümünde, arctic monkeys'in a.m albümünün de prodüktörü olan tom ford ile ortaklık sağlanmıştır. 2001 yılından itibaren günümüze kadar çıkan albümleri sonrasında turnesi yapılmayan hiçbir albüm bulunmamakta, (bkz: exciter tour)(bkz: touring the angel)(bkz: tour of the universe)(bkz: alive in berlin)(bkz: live spirits) 2021 yılında yeni albümleri ile karşımıza çıkmaları beklenmektedir. her ne kadar aktif müzik hayatına üretken ve başarılı bir grup olarak devam etse de depeche mode, 2000'li yıllar sonrası çıkarılan albümleri grubun 86-95 arası altın çağı ile kıyaslandığı taktirde bu albümler prodüksiyon açısından "eksik" olarak nitelendirilmektedir. alan wilder'ın yokluğu her ne kadar 4 farklı prodüktör, davulda christian eigner ve klavyede peter gordeno ile 2 üye tarafından giderilmeye çalışsa gerek stüdyo albümleri, gerekse canlı konserlerde fazlasıyla hissedilmektedir. altın çağı ile kıyaslamayı bir kenara bırakırsak elektronik müziğin efsaneleri olan bu arkadaşlar her konserlerinde sadık hayran kitlesini hayvanlar gibi coşturmaya devam etmektedir; tabi bu noktada kendilerine 1986'dan itibaren gerek efsane albüm kapakları olsun, gerekse tur projeksiyonlarındaki görüntüler ve sahne düzeni gibi noktalarda katkıda bulunan, grubun adeta gizli elemanı olan anton corbijn'in katkısı yadsınamayacak derecede fazladır.

geçmişini bir kenara bırakırsak depeche mode, müziğin tutku ile yapıldığında ne kadar başarılı olabileceğinin en bariz göstergesidir.
popüler müzik yapma kaygısı gütmeden; kendi çekirdeğine sadık, ancak bir o kadar müziğin değişen doğasına ayak uydurabilen ve denediği her genre'da kendi müziğini de ürünün içine katarak işin altından başarıyla kalkabilen, ikamesi olmayan başka bir grup daha görmediğimi söyleyebilirim. muhtemelen birine just can't get enough ve i feel you şarkılarını aynı grubun çıkardığını söyleseniz "hadi len ordan" gibi bir tepki almanız muhtemeldir.*. muhtemelen bu entry'i okuyup da "acaba nasıl bir grupmuş" diye merak eden arkadaşlara tavsiyem; benim kendileriyle tanışmam -çoğu depeche mode hayranı gibi- enjoy the silence ile oldu. şarkının albüm versiyonu ve mike shinoda mix'ini biliyordum ancak üçüncü ve live versiyonunu da duyunca "dinleyelim bakalım" demem şeklinde gerçekleşti, sizlere tavsiyem dinlemeyi bırakmayın ve imkanınız varsa albümlerden sonra turne kayıtlarını dinleyin, canlı kayıtların gerçekten coşkulu bir seyirci, etkili bir frontman ile birleştiğinde albüm kayıtlarından çok daha güzel olduğunu fark edeceksinizdir. (bkz: devotional) (bkz: a night in paris)(bkz: live spirits).

bir hayran gözünden depeche mode konserleri nasıl oluyor diyenler için 2019 yılında anton corbijn yönetmenliğinde spirits in the forest adıyla piyasaya sürülen bir belgesel film bulunmaktadır; film altı depeche mode hayranının, grubun kendi hayatlarında nasıl bir yere sahip olduğuna dair kesitlerin 2020 yılında vizyona giren live spirits adlı turne kaydının konser kaydı görüntüleri ile harmanlanmasından oluşmaktadır. depeche mode hayranıysanız duygularınıza tercüman olan ikinci bir 101 belgeseli gibidir adeta.

konserlerin genel enerjisi nasıl oluyor diyenler için bkz:

never let me down again
cover me
everything counts

göze çarpan depeche mode cover'ları için bkz:

stripped | rammstein heavy metal mix
enjoy the silence | ki theory |trevor something| mike shinoda from linkin park
waiting for the night | ghost bc
to have and hold | deftones
shake the disease | hooverphonic
people are people | massive inc.

göze çarpan depeche mode mix'leri için bkz:

in chains | alan wilder mix
world in my eyes | cicada mix
enjoy the silence | hands and feet mix
in your room | zephyr mix | jeep rock mix by portishead
i feel you | throb mix
walking in my shoes | grungy gonads mix by portishead
useless | the kruder + dorfmeister session
only when i lose myself | dan the automator mix
freelove | flood mix
a pain that i'm used to | jacques lu cont remix
going backwards | soulful mix
posion heart | soulsavers rework


edit: bir takım imla hatası düzenlemeleri, eklemeler ve meja adlı yazarımıza ukde için teşekkürler
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bence bu mesaj.devrim yapmamızı istiyor olabilirler. bilemedim ki yapsak mı?

t:metin yazarlarının parayı ciddi ciddi cukkaladıklarını gösteren olay
devamını gör...

ben fakirim ve korsan kitap er ne kadar emeğe saygı olsa da okumak istiyorum. ve bu konuda asla haklı çıkmam ama biri bana aylık 50tl kitap maaşı bağlarsa korsan kitabı bırakırım
devamını gör...

değerli yazarlarımız bundan kaygı duyduklarını ve hoşnut olmadıklarını ifade etmişler. aynı yazarların sözlükte bilgiden ziyade trollüğe destek verdiğini görünce bir çelişki olduğunu görebiliyorum.*

tanım: bizim gibi gelişmemiş ülkelerde görülen durumdur.
devamını gör...

mesut olmak sanatı isimli, 1957 basımı kitaptır.

aklımdaki birkaç kitabı almak için gittiğim sahafta, kasanın hemen yanındaki rafta diğer kitaplardan biraz uzakta duruyordu. boyutu normalden çok küçük, incecik bir cep kitabı işte. yaşını belli eden solgun kırmızısı, kapağındaki kırışıklıklar öyle hoştu ki beni kendine çekti.

eve gittiğimde fark ettim ki içine küçük notlar alınmış, bazı cümlelerin titrek ellerle altı çizilmiş. hemen okumaya başladım. ama kitaba duyduğum meraktan ziyade benden önceki okurunu tanımak istiyordum.

kitabın ona umut vermesini istiyordu. birçok pişmanlığı vardı ama en belirgin olanı zamanında çocuklarına karşı tutumuydu. bir de mutluluğun yeterince hakkını veremediği için üzülüyordu. kitabın sonlarına doğru bu fikre daha da tutunduğunu görmek mümkün. "mutlu olmak meğer ne kolaymış, kendimden esirgemişim." dediğine eminim.

kim bilir nasıl bir yaşamı olmuştu? özür dileme fırsatı olmuş muydu? dilerim olmuştur.
devamını gör...

geceleri yıldızlar, sanki kadife örtü üzerine dökülmüş bir kase şeker gibidir.
devamını gör...

gülme vergisi.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
turgut uyar- tomris uyar/ 1970
"bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur."
devamını gör...

dilililililil dilililili. yapma kuzum yazarım etme eyleme böyle başlıklar.
devamını gör...

uzaklardan usul usul izlediğim, 'bende inanılmaz bir potansiyel var' diye haykıran yazar.
devamını gör...

ya allah aşkına neredesiniz yaşıtlarım ?
her yazar mı 12 - 20 yaş arasında yahu?
ya lütfen 30+ yazarlar olarak bir kulüp kuralım, tanışalım, arkadaş olalım.
gerçekte özleminizi çekiyorum ey yaşıtlarım.
lütfen bir toplanalım, birlik olalım, birbirimizi bulalım.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim