arkadaşın ölmesi
kelimelerle ifade edilemeyecek durum.5 sene geçti üzerinden. halen yürürken birini o sanıp selam vermek istediğim oluyor.
devamını gör...
ernest hemingway
amerikalı romancı, hikâye yazarı ve gazeteci.
basit yazma tekniği ve sade üslubuyla 20. yüzyıl kurgu romancılığını etkilemiştir.
basit yazma tekniği ve sade üslubuyla 20. yüzyıl kurgu romancılığını etkilemiştir.
devamını gör...
japon denince akla gelen ilk şey
oldukça kaliteli mühendisler, dünyanın en kalabalık başkenti olan tokyo ve teknoloji aklıma geliyor en başta.
tanım: japonya denilince aklımıza gelenleri paylaştığımız başlıktır.
tanım: japonya denilince aklımıza gelenleri paylaştığımız başlıktır.
devamını gör...
kur'an'da sünnet olmakla ilgili ayet olmaması
(bkz: hıtan)
kuran'da olsaydı farz olurdu, olmadığı için sünnet.
"sünnet olmayanların pipisine kanca geçirilip, kızgın testerelerle kesilecek" gibi bir şey yok.
kişi imanlı öldükten sonra, orada kimse pipiyle billurla ilgilenmez.. isteyen uygular, istemeyen uygulamaz.
kuran'da olsaydı farz olurdu, olmadığı için sünnet.
"sünnet olmayanların pipisine kanca geçirilip, kızgın testerelerle kesilecek" gibi bir şey yok.
kişi imanlı öldükten sonra, orada kimse pipiyle billurla ilgilenmez.. isteyen uygular, istemeyen uygulamaz.
devamını gör...
evinizde en çok ne var sorunsalı
sıcak var sıcak.
devamını gör...
sözlükte çok takip edilmenin aslında iyi bir şey olmaması
şahsen ben takip ettiğim yazarların bilginin yanında, istediği gibi eğlenip yazmasını, görüş bildirmesini seviyorum. robot değil, sürekli bilgi içerikli yazmak zorunda da değil. burası görüşlerini özgürce yazdığın ve bilgi verdiğin bir platform. takipçilerinizin böyle şeylere takacağını sanmıyorum.
devamını gör...
uranos
gitar sanatçısı ve besteci makis ablianitis'in 2016 yılı sonunda çıkan son albümü. içinde yalnızca tek bir eserin pantelis thalassinos vokaliyle şarkılaştığı albüm enstrümantal parçalardan oluşuyor. sanatçının önceki albümlerinde olduğu gibi her parça, dinledikçe akılda çeşitli öyküler canlandıran, kalbe dokunan niteliğe sahip. toplamda 55 dakikalık şenlikli bir albüm dinlemek isteyenler için youtube ve spotify içinde bulunmakta.
devamını gör...
sözlüğün en sevilen yazarı
yine olmadığım listelerden biri. küstüm oynamıyorum.
devamını gör...
sodom ve gomora
sodom ve gomora, eski ahit'in tekvin kitabı'nda sözü edilen günâhkâr kentleri.
devamını gör...
varyans çözümlemesi
parametrik test varsayımları yerine getirildikten sonra ölçümler belirtilen bir değişken yönünden ikiden fazla grup arasında veya içinde ortalama farkı olup olmadığını test etmek için kullanılan istatistik değerlendirme yöntemi tek yönlü varyans çözümlemesidir.
devamını gör...
27 yaşında olmak
ben ne ara geldim bu yaşa diye sorgulamaktır. daha dün lisede uzun eşek oynuyorduk.
devamını gör...
sevgiliden canını acıtmadan ayrılmanın yolları
+annen var mı?
-var.
+baban var mı ?
-var.
+sevgilin var mı?
-var.
+nah var.
-var.
+baban var mı ?
-var.
+sevgilin var mı?
-var.
+nah var.
devamını gör...
bir atın hikayesi
mark twain kitabıdır.
hepimizden üç kulaç daha derinde yaşayan ve döneminin kuşkusuz en büyük yazarı sayılan, william faulkner’ın kendini ve diğer amerikan yazarlarını onun varisi saydığı bir yazardır mark twain. katı bir emperyalist olan twain bu görüşünü 180 derecelik bir dönüşle tersine çevirir. o artık bir anti- emperyalisttir. ama mark twain’i mark twain yapan özellik bence bunların hiçbiri değldir.
o, benim okurken en çok güldüğüm yazardır. mizahın edebiyatı sulandırmadan nasıl yapılacağını en usta şekilde kanıtlamıştır edebiyat alemine hem de daha 1900’lü yıllara bile gelmeden. bazı mizahi öyküleri okurken insan sadece komik olduğunu ya da öyle olması gerektiğini anlar ve başka bir tepki vermez ancak mark twain okurken net bir tepkiniz vardır. gülersiniz. bize anlatmak istediklerini doğrudan anlatmaktansa daha farklı bir yol seçer twain ve der ki; “bir kediyi kuyruğundan taşıyan bir adam başka bir şekilde öğrenilecek bir şeyi öğrenir.” twain insanları güldürmenin neşelenmek için yeterli ve geçerli bir yol olduğuna inanır.
“bir atın hikayesi” bir öykü kitabıdır ve içinde “ölüm zarı” diye bilinen ünlü öykü de vardır. bloga yazmak için tekrar ve farklı bir yayından okuduğum kitap çevirinin önemini de bana bir kez daha göstermiş oldu. mark twain’i kötü bir çeviriden okumayınız. bu ek bilgiden sonra kitaba dönebilirim. “ölüm zarı”nda küçük bir çocuğun babasını hayatını nasıl kurtardığını anlatırken militarizme de hafiften bir dokundurur. “alonzo fıtz clarence and rosannah ethelton’ın aşkı” öyküsü ise garip bir aşk hikayesidir ki telefon marifetiyle sürdürülen ve nihayete erdirilen bir aşkı anlatır. zamane aşklarının örnek alması gereken bir öyküdür. “bir yargılama”da da önce idam edilip sonra yargılanmak istenen bir adamın hikayesi vardır ki ben okurken ciddi kahkahalar savurdum. en uzun hikaye olan “bir atın hikayesi”nde buffalo bill’in atının ağzından dinlersiniz öyküyü çoğu zaman ve bu öyküde yine askeri bir ortamda geçer ve içinde de çok sevimli bir kız çocuğu vardır.
mark twain çok büyük bir yazar olduğunu zaten ölmeden önce kanıtlama şansına erişmiş bir yazardır. okunmasını tavsiye etmek haddim değil elbette ama kitaplarına ilginizi çekmeye cesaret edebilirim sanırım. size yabancı olmadığına emin olduğum bu yazarı bir kez daha anma fırsatı olarak sunuyorum bu kitabı.
mark twain’in sözleriyle bitiriyorum yazımı:
araştır, hayal et ve keşfet…
hepimizden üç kulaç daha derinde yaşayan ve döneminin kuşkusuz en büyük yazarı sayılan, william faulkner’ın kendini ve diğer amerikan yazarlarını onun varisi saydığı bir yazardır mark twain. katı bir emperyalist olan twain bu görüşünü 180 derecelik bir dönüşle tersine çevirir. o artık bir anti- emperyalisttir. ama mark twain’i mark twain yapan özellik bence bunların hiçbiri değldir.
o, benim okurken en çok güldüğüm yazardır. mizahın edebiyatı sulandırmadan nasıl yapılacağını en usta şekilde kanıtlamıştır edebiyat alemine hem de daha 1900’lü yıllara bile gelmeden. bazı mizahi öyküleri okurken insan sadece komik olduğunu ya da öyle olması gerektiğini anlar ve başka bir tepki vermez ancak mark twain okurken net bir tepkiniz vardır. gülersiniz. bize anlatmak istediklerini doğrudan anlatmaktansa daha farklı bir yol seçer twain ve der ki; “bir kediyi kuyruğundan taşıyan bir adam başka bir şekilde öğrenilecek bir şeyi öğrenir.” twain insanları güldürmenin neşelenmek için yeterli ve geçerli bir yol olduğuna inanır.
“bir atın hikayesi” bir öykü kitabıdır ve içinde “ölüm zarı” diye bilinen ünlü öykü de vardır. bloga yazmak için tekrar ve farklı bir yayından okuduğum kitap çevirinin önemini de bana bir kez daha göstermiş oldu. mark twain’i kötü bir çeviriden okumayınız. bu ek bilgiden sonra kitaba dönebilirim. “ölüm zarı”nda küçük bir çocuğun babasını hayatını nasıl kurtardığını anlatırken militarizme de hafiften bir dokundurur. “alonzo fıtz clarence and rosannah ethelton’ın aşkı” öyküsü ise garip bir aşk hikayesidir ki telefon marifetiyle sürdürülen ve nihayete erdirilen bir aşkı anlatır. zamane aşklarının örnek alması gereken bir öyküdür. “bir yargılama”da da önce idam edilip sonra yargılanmak istenen bir adamın hikayesi vardır ki ben okurken ciddi kahkahalar savurdum. en uzun hikaye olan “bir atın hikayesi”nde buffalo bill’in atının ağzından dinlersiniz öyküyü çoğu zaman ve bu öyküde yine askeri bir ortamda geçer ve içinde de çok sevimli bir kız çocuğu vardır.
mark twain çok büyük bir yazar olduğunu zaten ölmeden önce kanıtlama şansına erişmiş bir yazardır. okunmasını tavsiye etmek haddim değil elbette ama kitaplarına ilginizi çekmeye cesaret edebilirim sanırım. size yabancı olmadığına emin olduğum bu yazarı bir kez daha anma fırsatı olarak sunuyorum bu kitabı.
mark twain’in sözleriyle bitiriyorum yazımı:
araştır, hayal et ve keşfet…
devamını gör...
ilginç genel kültür bilgileri
bir tanesi bile başkalarının yanında sizi parlatabilir. ahtapotlar çok acıkınca kollarından bir tanesini yermiş. sonra yemek bulunca filan o kol yeniden çıkarmış. süper bir bilgi hep anlatırım.
devamını gör...
yazarların bugünkü mutluluk sebebi
doğum günümün* de yaklaşmasından dolayı uzun zamandır istediğim ve beni gerçekten çookkk mutlu eden bi hediye almam. sözlük yaa deli gibi mutluyum*.
devamını gör...
yazarların garip huyları
dizi film izlerken çoğu sahnede durdurup "ben olsam şöyle oynardım" diyip karakteri canlandırıyorum. e tabi 1 saatlik şeyi iki saatte anca bitiriyorum.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının hissettikleri
ağlamamak için kendini zor tutarsın bazen,
boğazın o kabul edemediğin ve yutamadığın yumrudan dolayı fazlasıyla acır.
kendini fazlalık hissedersin bir kez daha hayatta,
dalından kopmuş, oradan oraya savrulan bir yaprak misali...
boğazın o kabul edemediğin ve yutamadığın yumrudan dolayı fazlasıyla acır.
kendini fazlalık hissedersin bir kez daha hayatta,
dalından kopmuş, oradan oraya savrulan bir yaprak misali...
devamını gör...
kadınların beğenilme arzusu
kadın değildir insandır o. kadın olsa duramazsın.
yani demem o ki beğenilmek, ilgi görmek de bir ihtiyaçtır.
her insanının hayatta gereksinim duyduğu dört şeyi şuraya iliştiriyorum hemen.
taktir, ilgi, sevgi, onay.
yani demem o ki beğenilmek, ilgi görmek de bir ihtiyaçtır.
her insanının hayatta gereksinim duyduğu dört şeyi şuraya iliştiriyorum hemen.
taktir, ilgi, sevgi, onay.
devamını gör...
kılıçdaroğlu’nun mutfağı
ıtibardan çok fazla tasarruf edilmiştir,yakışmamıştır. bi sonraki secimde cumhurbaşkanı falan olursa(!) dünyada dalga konusu oluruz.
devamını gör...