kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

zamanında o birinden hakaretlere maruz kalarak yaşadığım eşiktir.
devamını gör...

pudra şekerinin kaynağı.
(bkz: hayatın kaynağı)
devamını gör...

gelecekteki ruh eşimle boracay adasında palmiyeler ve çeşitli ağaçlarla kaplı ahşap evimizde huzurlu bir yaşamdır. sabahları denizlenip akşamları kumsallandığım cool bir yaşamın peşindeyim.
devamını gör...

'içine öteberi konularak uçları birleştirilip düğümlenmiş bez, küçük bohça.' köyde tarlada ırgatlık yapan kahramanların olduğu romanlarda sıklıkla geçen bir kelimedir. orada kahramanlarımız peynir ve somundan oluşan yemeklerini çıkınlarda taşırlar.
devamını gör...

bunca zaman bu meslekle ilgili bu kadar az tanım girilmesine şaşırdığım başlıktır. kendilerini sever sayarız.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

türkiye'de sporu sadece futboldan ibaret sananların aksine spor sadece futbol değildir ve fenerbahçe'de futbol dahil bütün spor branşlarda başarılı bir spor kulübüdür.

3 temmuz 2011 tarihinde başlatılan şike davasında 15 şehir'de eş zamanlı olarak başlatılan süreçte ve türk futbol takımlarına yapılan şike soruşturmasında bazı patronlarca/kesimlerce karalama mantığıyla harekete geçirilen diğer takımların taraftarlarınca şike davasının genel anlamda türk futbolu'na değil tamamen fenerbahçe'nin üzerine yıkılmaya çalışılarak "fenerbahçe şike davası" olarak anılmaya başlanmasını sağlamışlardır.

bu karalama kampanyalarına rağmen fenerbahçe aklanmıştır. bu sürecin devamında 6 kasım 2020 tarihinde fenerbahçe'nin galatasaray'ı farklı bir galibiyetle 6-0 yendiği ve üzerinden 18 yıl geçen 6 kasım günü tarihinde eski fenerbahçe başkanı aziz yıldırım'a ithaf edilen tüm suçlardan beraatine karar verilmiştir.

diğer takım taraftarlarınca dalga geçmek, çamur at izi kalsın maksat ve mantığıyla utanmadan söyledikleri "şikeci fenerbahçe" ifadelerinin açıklanan mahkeme kararlarınca içi boşaltılmış olup, sadece "laftan ibaret" olarak kalmıştır.

her zaman dedik yine diyoruz; halkın takımı fenerbahçe'dir.





son sözümüz fenerbahçe:



yeşilçam'da fenerbahçe



kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

(bkz: hababam sınıfı)
(bkz: emel sayın'ı kaçıran hayta tayfanın hepsi)
(bkz: fenerbahçe'ye transfer olan ilyas salman)
(bkz: zeki alasya-metin akpınar'ın posterleri)
(bkz: turist ömer'in gittiği maçlar)
(bkz: fenerbahçe formasıyla gol kralı olan kemal sunal)
(bkz: cilalı ibo)

aşk tutulması:

devamını gör...

sürekli kısa mesafelere odaklanmanın oluşma riskini arttırdığı bir görme kusuru.

kitap okuma, masa başı çalışma, iç mekanlarda bulunma vb nedenlerle hep kısa mesafelere odaklanıyorsanız arada bir pencereden dışarı uzaklara bakarak gözlerinizi dinlendirin. eskimolarda miyopi pek görülmüyor (avlanırken vb hep uzaklara odaklanıyorlar), aksine hipermetropi daha çok oluyormuş (artık yaşam tarzları değiştiği için bu da değişmiştir tabii). göz merceği odaklanabilmemiz için kasların kasılmasıyla incelir veya tombikleşir. hep yakına veya hep uzağa odaklanınca kaslar hep belli şekilde çalışır ve kaslar buna alışır (aynı şöyle: hep göğüs çalışıp sırt çalışmayınca kamburlaşırsınız. hep topuklu ayakkabı giyerseniz bacağınızın arkasındaki kaslar kısalır ve artık düz ayakkabı giyemezsiniz çünkü ağrı yapar) bu yüzden uzaklara bakabilmeleri için çocukları her fırsatta bahçeye gönderirim. pandemi nedeniyle evde kalan çocuklarda miyopiye rastlanma oranının ort. 2 kat kadar arttığını okuyunca* doğru yaptığımı anladım.

lazerle görme kusurunu düzelttirenlere de bir uyarı. doktorla bağınızı koparmayın. sonuçta gözünüzün yapısı aynen durduğu için (korneanızın incelmesi hariç) retina hastalıkları, göz tansiyonu vb riskler devam ediyor. üstüne üstlük göz kuruluğu riskiniz ameliyatla arttı ve kuruluğun belirtileri olan acı ve yanmayı sinirlerinizin kesilmiş olması nedeniyle hissedemiyor olabilirsiniz (bulanık görme nedeniyle hastaneye gidince doktorum bana gözlerimin çok kuru durumda olduğunu ama acıyı hissedemediğim için kontrole geç geldiğimi söylemişti).
devamını gör...

sonsuzdur. çoğu insanın yapamadığı bir şeyi yapmak - yazmak müthiştir. hayatta başka pencereler açar. ama öncesinde de cam çerçeve iner. şiir doğana kadar yâni. sonrası gökkuşağı...
devamını gör...

yeni yazarları desteklemek ve bol bol tanım girmek, girdigin kadar da sevgili yazarları artılamak ve anlamaktır.
devamını gör...

ne olurdu kokunun da fotoğrafı olsaydı.
sesinin fotoğrafı, boşluğun fotoğrafı.
parmak uçlarındaki karıncanın,
ruhtaki üşümenin fotoğrafı...
ölüm kimseyi bu kadar yalnız bırakmazdı.
(bkz: şükrü erbaş)
devamını gör...

'değersiz, bayağı, kötü' anlamına gelen sözcüktür.
devamını gör...

insanın kafasında döner durur karmaşık düşünceler. bir türlü uyku tutmaz, ulan ben niye mutsuzum diye efkarlanmaktan huzurlu uykuya geçiş yapılamaz. en son ele telefon almakla sonuçlanır durum.
devamını gör...

anlayamama sebebimiz yalnızlık kavramını açıklayamamış olmamız...

klasik olacak ancak:

önemli olan etrafındaki insan sayısı değil.
ruhun ve zihnin yalnızlığı.
zira kalabalıklar arasında yalnızlıktan ölen bir adamla yanında ve zihninde dünyaları yaratan, onla yaşamayı öğrenen insanların arasında çok fark vardır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sihirli annem izleyeceğim.
devamını gör...

üniversite bittikten sonra yurt dışında bir kariyer planlamıyorsanız direkt hiçbir üniversitede okumayın bence. ona vereceğiniz emeği ticarete verin dükkan falan açın en azından aç kalmazsınız normal bir hayatınız olur.
devamını gör...

bozkırın tezenesi sanatçı kavramının ete kemiğe bürünmüş halidir. yazman gurbanın olayım sevda sırrınan olur diyen ölümsüz insandır.
devamını gör...

sabahattin ali’nin sevilen bir şiiridir.



öyle günler gördüm ki, aydın gökler kararıp
bahtım bir bulut gibi üstüme çöker oldu
her gözümü yumunca tanıdık yüzler görüp
hayaller alev alev beynimi yakar oldu
ümitsizlik, gariplik dört tarafımı sarıp
yüzüm sırıtsa bile, içim yaş döker oldu.

her sabah ilk ışıklar gözlerimi oyardı
uyanan taş duvarlar iniltimi duyardı

öyle günler gördüm ki, duvarlar gelir dile
gözümde canlanırdı eşkiya masalları
varlığımı sarardı, hain bir isteyişle
görmediğim yumuşak bir düşmanın elleri
kafada çelik gibi fikirler dursa bile
kalplerin eksik olmaz böyle zayıf halleri.

bazen kendi kendimin elinden kurtulurdum
kalbimi bir çamurda çırpınırken bulurdum
öyle günler gördüm ki, dost dediğim insanlar
ben yanına varınca dudağını kıvırdı

bir zamanlar yanımda ağız açmayanlar
sırtımı sıvazladı, bana öğüt savurdu.

silahsız gördüğüne saldıran kahramanlar
en alçak tekmelerle beni yere devirdi

ruhum bir heykel gibi düşüp parçalanırdı
bu sesleri duyanlar gülüyorum sanırdı
öyle günler gördüm ki, tabanca şakağımda
tasarladım aydınlık dünyayı bırakmayı.

gönlüm acıklı buldu, en ateşli çağımda
sönük bir yıldız gibi boşluklara akmayı
tabancanın namlusu ısındı yanağımda
parmağım istemedi tetiğini çekmeyi
bir sonbahar yağmuru gibi içim ağlardı
bir şeyler fakat beni yaşamağa bağlardı.


ey bir tane sevgilim, ben bugün yaşıyorsam
sanma ki hayat tatlı, insanlar hoş olmuştur
dağ başında bir kaya gibiyim şöyle dursam
etrafım eskisinden daha bomboş olmuştur

yalnız sana borçluyum bugün dünyada varsam
seni her andığımda gözlerim yaş olmuştur.

yaşlar ki bir ırmaktır, dertleri sürür gider
gözyaşları içinde seneler yürür gider
yok olmak isteğiyle kalbim attığı zaman
bana yaşa der gibi gülen senin yüzündü

dizlerim bir batakta yorgun yattığı zaman
bacaklarıma kuvvet veren senin hızındı.

yaşaran gözlerimde, güneş battığı zaman
sıcak bir yuva gibi tüten senin dizindi

sen aklıma gelince her şey gülümserdi
ağaçlar sarkı söyler, rüzgar tatlı eserdi
ey sevgilim, bilirsin benim ne çektiğimi.

garip başımın derdi bir yürek taşıyorum.
anlarsın niçin uzak yerlere baktığımı
içinde yaşanmaz bir dünyada yaşıyorum.
görünce gülme sakın çırpınıp aktığımı
ılık ve aydınlık bir denize koşuyorum.
sen benim sevgilimsin, sevsen de, sevmesen de
aradığım yerlere benzeyiş buldum sende
- sabahattin ali.

kızı filiz ali, babasının cesedinin bulunduğu dere yatağının yakınındaki düzlükte, arkasını ıstıranca ormanları'na dayamış koskoca bir kayanın üzerine bir mermer parçası koyar ve mermerin üstüne “başım dağ, saçlarım kardır, benim meskenim dağlardır” diye yazar.

şiirinde “dağ başında bir kaya gibiyim şöyle dursam, etrafım eskisinden daha bomboş olmuştur” demiştin zaten.

herkes ne diyecek? fakat bu ana kadar herkesten ne gördüm ki? bana en yakın olanlar dahil olmak üzere, bu herkes dedikleri şey beni üzmekten, hayatımı manasız bir hâle sokmaktan başka ne yaptı?” da demiştin.
çok haklı olduğunu yaşadığım her gün daha iyi anlıyorum, bıktım herkes ne diyecek diyenlerden, sağ olasın.

sevdiceği insanın aklına gelince gerçekten her şey gülümsüyor, gerçek sevgiyi tatmışsın, ne mutlu sana.
devamını gör...

olay gerçekten üzücü ama bu olayı kadınlara yapılan şiddetle karşılaştırmak oldukça anlamsız ve kötü niyetli. 100 erkekten biri böyle bir şeye denk geliyorsa 10 kadından biri (istatistiğe bakmadım daha yüksektir muhtemelen) şiddet görüyor. üstelik kadınlara fiziksel şiddet uygulanması toplumumuzda ne yazıkki alışılagelmiş bir olay. her gün kaç tane kadının partnerleri tarafından öldürüldüğü de biliyoruz. hal böyleyken hala erkeğe şiddet demek ise pek doğru bir davranış değil.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim