lodos86'nın, köşe yazısı tadındaki yazısı...
şahsen biraz daha uzun olsa ve üzerine birçok söylem geliştirseniz tadından yenmezdi... *

sanırım burada görev bize düşüyor... biz başlığı yazardan devralıp konu hakkında kendi kompozisyonlarımızı kompozite etmeliyiz...
devamını gör...

yaklaşık 15-20 dakika sonra başlayacaktır.

tuvalet, diş fırçalama derken anca o vakti bulur yatmam.
devamını gör...

beni mi anlatıyor bilemedim?
şuan çok detay vermek istemiyorum malum kafa bidünya yarın pişman olmayalım. neysem olduğu kadar artık.
devamını gör...

osmanlı'dan gelme bir deyim. o dönem içkiden ayakta duramayan, eve küfecinin sırtında gece tarifesiyle gidermiş.
devamını gör...

herkesin içini döktüğü, kendini yansıttığı bir platformda şu iyi, şu kötü ayrıştırmasını yapmak istemiyorum ama bazılarının başlıklarını görmek bile insanlıklarından şüphe etmeme neden oluyor. hiç sevilmemiş, insani değerlerden yoksun hayatlarını görmemize engel olması adına, engellediğimiz yazarların başlıklarını görmeme lüksü bahşedilse harika olmaz mıydı?
devamını gör...

kahve ağacı tropikal iklimi tercih etmektedir. sıcak iklim bölgesinde bulunan pek çok ülke kahve üretimi yapsa da bazı ülkeler kahve üretiminde ön sıralarda yer alıyor.

kahve üretiminde ilk sırada yer alan ülkeler;*
brezilya - 2.6 milyon ton
vietnam - 1.6 milyon ton
kolombiya - 810 bin ton
endonezya - 660 bin ton
etiyopya - 384 bin ton

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bazen karşı tarafın şaka yaptığını sanıp laf sokmaya, ezmeye ya da küçük düşürmeye çalıştığının farkına varan insandır.
devamını gör...

trabzonda iken hayalimdeki takım diye aldığım 12 kişilik bone china takım. çok şıktı, çok iyi para vermiştim ona.
takımı satan mağaza müdürü bana, satın aldığınız takımın bir parçası kırılsa bile ne zaman isterseniz, fabrika size aynı parçadan yeniden üretecektir, dedi.
tek yapmanız gereken garanti belgesini saklamak dedi. evladiyelik bir takım dedi. misafirlerimi keyifle ağırladım takımımla.
trabzondan ankara'ya taşınırken takımımdaki bir çok parça kırıldı. 6 yıllık olan takımımın garanti belgesini buldum ama firmanın battığını öğrendim.
ilk pahalı yemek takımımın hazin bir sonu oldu.
aldığım son pahalı takım oldu. hatta daha da takım almadım. tabaklar bardaklar bitene kadar da almayı düşünmüyorum.
her şerde bir hayır vardır. ev eşyası alma merağımın sonu oldu o takım. 40 yaşımda hayatıma format atmama vesile oldu. kırılan bir kaç tabak ile bir çok alışkanlığım gitti yerine yeni ben geldim. çok da iyi olmuş diyorum şimdi.
devamını gör...

tek tek bakıyorum. liste var tik atıyorum. şahsıma yapılan beğenisi 800 e ulaşacak ilk 100 yazara kitap hediyesi vardır.*
devamını gör...

bir konferans veya seminerin assolistidir diyebiliriz. açılış veya kapanış konuşmasını yapan, genelde konusunda çok deneyimli ve/veya ünlü kişidir. yaptığı konuşmayada keynote speech denilmektedir. kimileri tarafından gerçekten yetkin bir kişi ise ağzı açık dinlenir, bazen de boş beleş adamlar çıktığı için anlat anlat heyecanlı oluyor tadında dinlenir.
devamını gör...

ne üzülmesi ya,kızması hatta beddua etmesi.
gecenin 1inde koca koca adamları kapıya diziyorsunuz allah sizi ne yapsın..? ne yapsın anam?
devamını gör...

tozu derinçek.
devamını gör...

sadrazam damad ibrahim paşa ve budin beylerbeyi tiryaki hasan paşanın 14 ağustos - 30 kasım 1600 tarihleri arasında süren seferidir.

ibrahim paşa 3 ay 17 gün sürecek kanije seferi için belgrad'dan ayrıldı. 22 ağustosta essek'e geldi. aynı gün budin beylerbeyi tiryaki hasan paşa emrindeki birliklerle orduya katıldı. hasan paşa, peç yakınlarında baranyavar'da bir alman ordusunu yok etmişti.
essek'te toplanan harp divanında hasan paşa kanijenin üzerine yürünmesini teklif etti. kendinden daha tecrübeli bir asker olan hasan paşanın sözünü dinleyen ibrahim paşa bu teklifi kabul etti.

ibahim paşa ve ordusu kanije üzerine yürürken karşılarına çıkan babofca kalesini 3 günlük bir muhasarnın ardından aldı. drava boyundaki bu kale birkaç sene evvel almanların eline geçmişti. tiryaki hasan paşa babofça da ordudan ayrıldı. ibrahim paşa onu budin beylerbeyi tayin etmişti. aynı zamanda rumeli beylerbeyi olan ve gelecekte sadrazam olacak olan lala mehmet paşa budin'den ayrıldı ve ibrahim paşanın ordusuna katıldı. kanijeye gelirken sınırdaki iki kaleyi daha kuşattı ve fethetti. ardından 10 gün sonra orduy-ı hümayun 10 eylül günü kanijeye ulaştılar ve 40 gün sürecek olan kanije muhasarası başladı.

türklerin "kanije", macarların "nagy-kanisza" almanların "gross-kanisa" dedikleri bu son derece müsthkem kalesiyle meşhur mühim şehir, balaton gölü ile drava nehri arasındadır. vaktiyle türkler'de iken almanların eline geçmiştir.

muhasaranın 13. gününde, 24 eylülde kanije barut mahzeninin havaya uçurulması, kalenin fethine giden yolda en önemli olaydır diyebiliriz. bu hadise türk milletinin kahramanlık destanları arasında yerini almıştır. şöyle ki: kanije'de esir tutalan 170 türk vardı. bunların içinde türk kadın ve çocuklar da bulunuyordu. almanlar, muhasara başlayınca bunları barut mahzeninin yanına toplu bir şekilde hapsetmiş ve kalede herhangi bir sabotaj ihtimalinin önüne geçmek istemişlerdir. tabi bunu yaparken doğal olarak türklerin, kendi hayatlarını ve çocuklarının hayatını dahi düşünmeden baruthaneyi patlatabileceklerini hesap etmemişlerdi.

fakat akla getirilmeyen hiç getirilmeyen o ihtimal vuku buldu. türkler mahzeni ateşe verip havaya uçurdular, tabi içlerinde kendileri de havaya uçtular. almanlar bu olayın neticesinde barutsuz kaldılar ve bütün alman topları sustu. yalnızca tüfek ateşiyle karşılık vermeye başladılar. fakat 7 ekimde 100 top taşıyan 40 bin kişilik bir alman ordusunun kanijeye gelmesi, türklerin durumunu sarstı ve kanijenin fethini geciktirdi. lorraine dukası prens emmanuel mercouer'ün kumanda ettiği bu ordu, türklere karşı taarruza geçti. yeniçeriler kaçıştılar fakat tımarlı sipahiler ve budin birlikleri şiddetle karşı koydular ve prens ağır zayiat vererek kanijeyi kaderine terk ederek kendi canını zor kurtardı.

22 ekimde kanije, teslim olmaya karar verdi. teslim şartlarına göre kalede bulunan 76 top haricinde herşeyi alabileceklerdi. alman tarihçi hammer'ın aktardığına göre almanlar, çocuk beşiklerine ve tavuk kafeslerine kadar her şeylerini aldılar ve sukunetle kendilerini seyreden türk ordusunun arasından geçip gittilerç yine hammer'a göre türkler eşyalarını taşıyabilsinler diye almanlar'a birkaç tane deve hediye ettiler.

kanijenin düşmesi üzerine civardaki birkaç kale de kendiliğinden teslim oldu. bu suretle almanlardan eğri ve kanije gibi iki kale fethedilmiş fakat estergon ve yanık gibi iki mühim kale de kaybedilmişti. ibrahm paşa kanijeyi eyalet merkezi yaptı. peç, sigetvar, osiek ve sikloş sancakları, budin eyaletinden alınıp, kanije eyaletine bağlandı. köstendil sancak beyi arnavut hasan bey ilk kanije beylerbeyi oldu. kanije'ye 5 bin askerden oluşan bir garnizon tahsis edildi. daha sonra ibrahim paşa bu eyalete daha tecrübeli birini getirmek istedi ve budin beylerbeyi tiryaki hasan paşa kanije beylerbeyi olarak buraya verildi.

kanije'de büyük bir camii inşa edildi. bu mühim fetih, istanbul'da ve diğer eyaletlerde üç gün üç gece şenlik yapılarak kutlandı.
devamını gör...

hadi onlar bir bok yedi. *
adam ne yedi de öldüler o da ayrı merak konusudur.
devamını gör...

ördekleri pistten alalım.
devamını gör...

another love, heal ve true colors şarkılarına bayıldığım ve özellikle de sesine bayıldığım bir şarkıcı.
devamını gör...

sigara yakınca otobüsün gelmesi.

ulan yaşadığımız ülke belli, atsak atılmıyor, yaksak yakılmıyor. neyse söndürüp bineceksin çare yok.
devamını gör...

nolmuş yani oradan giyiniyorsa. parasını saçma sapan gereksiz pahalı markalara verip içinin teneke olduğunu varsayalım. ki bununda âlâsini gördüm. belki bit pazarından giyiniyor ama bütün parasını kitaplara hayvanlara harcıyor. marka giyinmeyi önemli bulan insanda bir gram akıl yoktur. bugüne kadar marka kullandığım tek tük şey oldu. evet kalite güzeldir. ama lcw'den aldığın bir mont bir pantolon da iş görür. eğer dış görünümde kendine saygı diye bir şeyden bahsediyorsak temiz tertipli görünümle kendine yaptığın bakımla hayli hayli olur bu.
devamını gör...

özledim.
devamını gör...

yooo etmedi

zaruri edit; beni utandırdı ; yine de bastım kahkahayı yoldaş affetsin
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim