matza
musevilerin hamursuz bayramı sekiz gün sürer. bu süre boyunca kabaran ve mayalı yiyecekler yenmez. çünkü mısır'da kölelikten kurtulup özgürlüklerine kavuştuklarında ekmeği bile mayalamadan göçe başlamışlar. bunu temsilen de sekiz gün yalnızca un ve su kullanılarak yapılan ekmekler yenir. bu ekmeğin ismine de matza denir.
devamını gör...
yazarların şu an dinledikleri şarkı
devamını gör...
en tahrik edici erkek parfümü
ferah kokular. ağır kokular kimi kadınların hoşuna gidiyor ama bana göre değil.
adam yanımdan geçiyor sahil gibi kokuyor. amann amann*
adam yanımdan geçiyor sahil gibi kokuyor. amann amann*
devamını gör...
trt'nin bugüne kadar çekmiş olduğu en iyi yapım
leyla ile mecnun.
devamını gör...
17 yaşında 52 sabıkası olan genç
53.sü için salıverilinecek olandır
devamını gör...
intihar etmek
beni çelişkilerle boğuşturan durum. birisi bana bahsedince onu bu histen kurtarmak için her şeyi yapabilecekken ona kendi inanamadığım şeyleri söylüyorum. oysa ben de bununla sürekli mücadele halindeyim. bir gün kaybedecek gibi hissediyorum zaten kaybetmiştim de hayat şans verdi tekrardan. her zaman o şansı vermez biliyorum zaten ben de hayatın o şansı vermesine izin vermem artık öyle hissediyorum.
devamını gör...
en iyi arkadaşınızın bir kedi olması
aramızdaki tek sorun türkçe anlıyor ama konuşamıyor. bu nedenle hala dostuz zira beni eleştiremiyor.
devamını gör...
covid-19’u 30 saniyede tedavi eden ilacın müjdesi
kıraathanelerde ''şu elimde gördüğünüz ürün'' şeklinde pazarlanan şeylere benziyor.
devamını gör...
meme angorjmanı
memeler ağır,sert, ağrılı, sıcak ve palpasyonla hassastır.
nedeni doğumdan sonra 2-4. gün içerisinde özellikle emzirmeyen kadınlarda görülür.
bu durumda hasta bol bol bebeği emzirmelidir.
nedeni doğumdan sonra 2-4. gün içerisinde özellikle emzirmeyen kadınlarda görülür.
bu durumda hasta bol bol bebeği emzirmelidir.
devamını gör...
3 aralık 2020 normal sözlük’e altı bin tanım girilmesi
hediye çeki isteyen donanım haber oluculerinin sözlüğe çökmeleri olayı.
devamını gör...
yazarların vatan için yaptıkları
50 tl etmeyecek alışveriş için 250 tl ödedim .
devamını gör...
dine hakaret edenlerin saygı beklemeleri
(bkz: okumayın zaman kaybı)
edit: başlığı açan sıkıcı nickine sahip yazar topuklamış başlık başa kalmış. saçmalamıştı işte.
edit: başlığı açan sıkıcı nickine sahip yazar topuklamış başlık başa kalmış. saçmalamıştı işte.
devamını gör...
dumanlı pars
neofelis nebulosa ya da bulutlu leopar olarak da bilinen ve güneydoğu asya'da yaşayan bir yırtıcı. baştan kuyruğa kadar 170 cm kadar büyürler yani ortalama bir kurt köpeği kadar. tek başlarına yaşarlar ve avladıkları geyik, ceylan, yaban domuzu ve kuşlarla beslenirler. kürklerinden dolayı insanlara av olduklarından nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıyadır.
devamını gör...
scent of a woman
yakın zamanda izlediğim için hala taze iken fikirlerimi yazmak isterim: al pacino gerçekten büyük bir oyuncu. izlediğim film sayısı iki üçtür ama yine de bu yorumu yapacak kadar gördüm sanırım. bu filmde de kendisi kör birini oynar, kör biri iken görüyor taklidi yapar, gerçekten şahane bir oyunculuğu var. gerek üzüldüğü sahnelerde, gerek kükrediği gerek düşüncelere daldığı gerekse kişiliğini yansıttığı. bu film al pacino için izlenir fakat değinmeden geçmeyeceğim bir iki noktası da yok değil:
filmin isminin kadın kokusu olması beni, bu tarz sahnelerin daha çok olacağına itmişti. fakat filmde bu yoğunlukta, derinlikte sahnelere pek rastlayamadım. yani filmin ismi sanki filmi daha iyi tanımlayacak bir başka isim ile değiştirilebilirmiş gibi geldi bana.
sonu. film eskiden asker olan ''zor'' birinin bakıcılığını üstlenen genç ile yaşadığı zaman dilimini anlatıyor. bu hikayeyi izlerken yoğunluğundan, ağırlığından ve derinliğinden çıkamadığımız sahneler görüyoruz. burada eleştirimi yıkıcı anlamda söylemiyorum hatta tüm bu duyguları yaşatan al pacino'ya tekrar teşekkürümü sunayım. ama böyle derin anlamlı sahneler içeren filmin bir robin williams filmi gibi bittiğini düşünüyorum. bu kadar gri tonlarına (konu olarak) dalmış bir filmin sonunda renk paletinin bu kadar açılması beni şaşırttı biraz.
ama tüm bu yazdıklarım onu hala izlenmeye değer bir film yapmaktan çıkarmıyor. kesinlikle izlenmesi gereken bir film bile olabilir. saygı, kadınlar, doğruluk, ahlak, hayat bilgisi... çoğu şeyinde içinde bulabileceğiniz, izleme zevki yüksek bir eser.
filmin isminin kadın kokusu olması beni, bu tarz sahnelerin daha çok olacağına itmişti. fakat filmde bu yoğunlukta, derinlikte sahnelere pek rastlayamadım. yani filmin ismi sanki filmi daha iyi tanımlayacak bir başka isim ile değiştirilebilirmiş gibi geldi bana.
sonu. film eskiden asker olan ''zor'' birinin bakıcılığını üstlenen genç ile yaşadığı zaman dilimini anlatıyor. bu hikayeyi izlerken yoğunluğundan, ağırlığından ve derinliğinden çıkamadığımız sahneler görüyoruz. burada eleştirimi yıkıcı anlamda söylemiyorum hatta tüm bu duyguları yaşatan al pacino'ya tekrar teşekkürümü sunayım. ama böyle derin anlamlı sahneler içeren filmin bir robin williams filmi gibi bittiğini düşünüyorum. bu kadar gri tonlarına (konu olarak) dalmış bir filmin sonunda renk paletinin bu kadar açılması beni şaşırttı biraz.
ama tüm bu yazdıklarım onu hala izlenmeye değer bir film yapmaktan çıkarmıyor. kesinlikle izlenmesi gereken bir film bile olabilir. saygı, kadınlar, doğruluk, ahlak, hayat bilgisi... çoğu şeyinde içinde bulabileceğiniz, izleme zevki yüksek bir eser.
devamını gör...
normal sözlük'te sürekli islam'ı kötüleyen başlık ve tanımlara müsaade etmek
günlerdir aralıksız şekilde yemeden içmeden ve ısrarla islam'ı kendince lekelemeye çalışan abuk sabuk bazı yazarlar var.
sözlükte sadece bu sebeple bulunmak için varlar gibi yemiyorlar içmiyorlar, tüm yalan ve iftiralarını müthiş bir kötülük ile sunuyorlar sergiliyorlar. neye karşı? bu coğrafyanın en biricik inancı olan islam'a karşı.
mesele müslüman olmak ya da olmamak da değil aslında. herkes her istediğine inanır, inanıyor da.
maalesef tam olarak değindiğim konu yepyeni açılmış kafa sözlüğün yönetim anlayışı.
insanların kutsalına saldırıya varmış olan hastalıklı çalışmaların önünü açması/ onlara herhangi bir şekilde yaptırım uygulamaması.
bu sefer ne oluyor, bahsettiğim başlıkları açan hastalıklı ve urlu zihinler, daha fazla daha fazla saldırmaya devam ediyor.
kimse bana fikir özgürlüğünden, ifade özgürlüğünden bahsetmesin. sabah akşam insanların kutsalına, dinine yalan yanlış dogma iftiralarla saldırmak dünyanın her yerinde önü kapatılan ve fikir özgürlüğü kapsamında görülemeyecek şeyler.
sözlük yönetiminin bu konuya çok ama çok hassas yaklaşması gerektiğini düşünüyorum. aksi takdirde gelecek eleştirilerin çığ gibi büyüyeceğini ve sözlüğün sözüm ona çok sesli özgür bir platform yerine tek sesli sığ bir platforma evrileceğini, körler sağırlar birbirini ağırlar bir yere dönüşeceğini düşünüyorum.
tabi eğer istenen tam olarak bu değilse!
sözlükte sadece bu sebeple bulunmak için varlar gibi yemiyorlar içmiyorlar, tüm yalan ve iftiralarını müthiş bir kötülük ile sunuyorlar sergiliyorlar. neye karşı? bu coğrafyanın en biricik inancı olan islam'a karşı.
mesele müslüman olmak ya da olmamak da değil aslında. herkes her istediğine inanır, inanıyor da.
maalesef tam olarak değindiğim konu yepyeni açılmış kafa sözlüğün yönetim anlayışı.
insanların kutsalına saldırıya varmış olan hastalıklı çalışmaların önünü açması/ onlara herhangi bir şekilde yaptırım uygulamaması.
bu sefer ne oluyor, bahsettiğim başlıkları açan hastalıklı ve urlu zihinler, daha fazla daha fazla saldırmaya devam ediyor.
kimse bana fikir özgürlüğünden, ifade özgürlüğünden bahsetmesin. sabah akşam insanların kutsalına, dinine yalan yanlış dogma iftiralarla saldırmak dünyanın her yerinde önü kapatılan ve fikir özgürlüğü kapsamında görülemeyecek şeyler.
sözlük yönetiminin bu konuya çok ama çok hassas yaklaşması gerektiğini düşünüyorum. aksi takdirde gelecek eleştirilerin çığ gibi büyüyeceğini ve sözlüğün sözüm ona çok sesli özgür bir platform yerine tek sesli sığ bir platforma evrileceğini, körler sağırlar birbirini ağırlar bir yere dönüşeceğini düşünüyorum.
tabi eğer istenen tam olarak bu değilse!
devamını gör...
kimliksiz hikayeler
arkadan vuran ışıkla aynadaki su izleri daha belirgin halde diye düşündü. doğru yerden bakıldığında her zaman izleri görebilirdin. geçmişin izlerini de... eline bir bez aldı. sildi. hafiften yaklaşıp tekrar baktı. ohhh dedi, tertemiz oldu. bir adım geriye çıkınca birkaç minik izin hala olduğunu gördü. bir türlü gitmiyordu. bazı izler hiç geçmiyordu işte.
gözleri diş fırçasına takıldı sonra. elektrikli bir diş fırçası. hemen yanındaki shot bardağının içinde iki ayrı diş fırçası ucu. biri mor lastikli, diğeri sarı. iki parça, tek bir makinede buluşan. iki lastik rengi, herkesin karakteri gibi.
her şey tamam da iki fırçayı birbirinden ayırınca biri hep eksik kalacaktı. sadece bir makine, bir kişiye. bu da garip, dedi. biri hatırayı alıp onu yaşatacak, biri ise yepyeni bir fırça alacak. insan diş fırçasına üzülür mü? bağ kurar mı? belki de onu atıp ikisi de yeni bir tane almalıydı. yepyeni hayatlar...
elbette... elbette kurar. bazen bir kelimeye yükler anlamı bazen de bir nesneye. hep öyle olmadı mı zaten? yani sonuçta yüzük dediğin şey de kimisi için esareti kimisi için de kavuşmayı temsil etmiyor muydu? asla bir daha bizim bütümüz olmayacak, diye düşündü. gözünün hemen altında bir iz belirdi bu sefer.
suçlayacak kimse, yanlış olan bir şey de yoktu. eksikti işte. sisyphos gibi olmaz, dedi. biri diğerinin aynısı binlerce gün boyunca yakılmaz bu can, dedi.
yıllardır durduğu eşikten bir adım attı. bu kez dışarı doğru.
gözleri diş fırçasına takıldı sonra. elektrikli bir diş fırçası. hemen yanındaki shot bardağının içinde iki ayrı diş fırçası ucu. biri mor lastikli, diğeri sarı. iki parça, tek bir makinede buluşan. iki lastik rengi, herkesin karakteri gibi.
her şey tamam da iki fırçayı birbirinden ayırınca biri hep eksik kalacaktı. sadece bir makine, bir kişiye. bu da garip, dedi. biri hatırayı alıp onu yaşatacak, biri ise yepyeni bir fırça alacak. insan diş fırçasına üzülür mü? bağ kurar mı? belki de onu atıp ikisi de yeni bir tane almalıydı. yepyeni hayatlar...
elbette... elbette kurar. bazen bir kelimeye yükler anlamı bazen de bir nesneye. hep öyle olmadı mı zaten? yani sonuçta yüzük dediğin şey de kimisi için esareti kimisi için de kavuşmayı temsil etmiyor muydu? asla bir daha bizim bütümüz olmayacak, diye düşündü. gözünün hemen altında bir iz belirdi bu sefer.
suçlayacak kimse, yanlış olan bir şey de yoktu. eksikti işte. sisyphos gibi olmaz, dedi. biri diğerinin aynısı binlerce gün boyunca yakılmaz bu can, dedi.
yıllardır durduğu eşikten bir adım attı. bu kez dışarı doğru.
devamını gör...
bu başlığa size ait olacak tipik bir wattpad kurgusu özeti yazın
eğitimli kültürlü bir genç kız berdelle mardine gelin gider. burada aşiret veliahtı olan kocasıyla önce nefret sonra büyük bir aşk ilişkisi yaşar. bu süreçte bütün aile ilişkileri değişir. kız aslında kocasının ailesinin kızıdır erkek de eniştesi bildiği adamın eltisinin çocuğudur.
devamını gör...
sporun türkiye'de gelişmemesi
sporda bile torpil olduğu için başa gelen durumdur.
sporun torpili olur mu demeyin oluyor.
ben futbol üzerinden örneklerle gideyim hakim olduğum bir kaç spordan birisi.
hakem denen kavram babadan oğula geçer mi lan ? geçiyor.
basketbola geçelim sen futbol denen muhabbete paralar yatırıp basketbola al şu kadar bütçe bozdur bozdur harca dersen gelişir mi lan türkiye sana diyorum.
sen voleybol müsabakalarına önem vermezsen ne olur ?
kadınlar erkekler baya başarılı oluyorlar (bakın bilmiyorum bile) ama ne televizyonda yer veriliyor ne başka yerde.
spor denen mevzu öyle basit bir şey değildir gerekli ve önemlidir.
sen beden dersinde bana test çözdürürsen spor mu gelişir bu ülkede.
açma germe yaptıramayan beden öğretmenleri biliyorum ben.
biz ülke olarak spor müsabakalarında bölünürsek spor gelişir mi ?
gelişmez.
daha çok gelişmez.
ben avrupa’da fenerbahçe’nin yenilmesini isteyen bir fanatiğim.
bu iğrenç ve rezalet bir durumdur rezalettir.
bizi bu hale getirenler şu anda takılıyorlar.
bu en baştan çözülmesi gereken bir mesele.
çok sinirlendim akşam akşam.
sporun torpili olur mu demeyin oluyor.
ben futbol üzerinden örneklerle gideyim hakim olduğum bir kaç spordan birisi.
hakem denen kavram babadan oğula geçer mi lan ? geçiyor.
basketbola geçelim sen futbol denen muhabbete paralar yatırıp basketbola al şu kadar bütçe bozdur bozdur harca dersen gelişir mi lan türkiye sana diyorum.
sen voleybol müsabakalarına önem vermezsen ne olur ?
kadınlar erkekler baya başarılı oluyorlar (bakın bilmiyorum bile) ama ne televizyonda yer veriliyor ne başka yerde.
spor denen mevzu öyle basit bir şey değildir gerekli ve önemlidir.
sen beden dersinde bana test çözdürürsen spor mu gelişir bu ülkede.
açma germe yaptıramayan beden öğretmenleri biliyorum ben.
biz ülke olarak spor müsabakalarında bölünürsek spor gelişir mi ?
gelişmez.
daha çok gelişmez.
ben avrupa’da fenerbahçe’nin yenilmesini isteyen bir fanatiğim.
bu iğrenç ve rezalet bir durumdur rezalettir.
bizi bu hale getirenler şu anda takılıyorlar.
bu en baştan çözülmesi gereken bir mesele.
çok sinirlendim akşam akşam.
devamını gör...

