bence psikolojik çözümlemeleri çok iyi olan film.

film 3 aileyi konu alıyor; zengin aile, ailenin kızına ders veren oğlumuzun familyası ve evde çalışan hizmetçi ablamızın ailesi.

film ağır ilerlese de tahmin edilemezlik barındırdığı için izleyiciyi kopmadan içinde tutmayı başarıyor.

film garibanın her yerde gariban olduğunu gösteriyor. para her şeydir romalılar!
devamını gör...

çeşitli meyve yapraklarının veya otların kaynayan suda tatlarını bırakmasıyla elde edilen, sıcak içilen aromatik çaydır. her çeşidi mevcut.

flörtüm hanım böğürtlenlisini öneriyor. meraklısına rafine bir bilgi...
devamını gör...

önüne gelenin soru sorabileceği biri olmayacak kadar mesafeli yaşamayı öğrenebilmiş biri olduğum için maruz kalmadığım sorular hakkında fikir yürütmem doğru olmaz diye düşünüyorum.
rahatsız olacağım bir soruyu sorabilme ayrıcalığını kimseye tanımadım, tanımam.
devamını gör...

b*ka bastık!!
-sid
t: türkçe dublajı harika olan buz devri film serisinden replikler.
devamını gör...

buff veya ac verecekse ya da düşmana malice/debuff atacaksa mantıklıdır. sonuçta her takıma bir support lazım.

(bkz: knight online)
devamını gör...

twitter'da bir kullanıcı pazar günü gece 12'de öğretmenine soru soran öğrencinin ve öğretmeninin mesajlaşmalarını paylaşmış. öğretmen de haliyle baya bir sinirlenmiş.

buradan

burada öğretmene sonuna kadar hak veriyorum ama bir nokta hariç. bu tip öğrencilere her şeyden önce adabı muaşeret kuralları öğretilmeli. öğretmenimizin tek suçu bence bu kurallardan bahsetmemiş olması. hoş, gerçi bu kurallar her şeyden önce evde anne baba tarafından öğretilir ama nerede...
devamını gör...

avustralyalı şarkıcı ve söz yazarı olan sia'nın lion (film)inde dinlediğim ve sonra da dinlemeyi bırakamadığım
çok sevdiğim bir şarkısı.

türkçe çeviri haliyle şarkıda en sevdiğim kısımlar şunlar:

denize seslendim ama o beni terketti...
ama asla vazgeçmeyeceğim, hayır, asla vazgeçmeyeceğim, hayır, hayır


gökyüzüne seslendim ama o bulutluydu...
ama asla vazgeçmeyeceğim, hayır, asla vazgeçmeyeceğim, hayır, hayır


peki bu kısımları neden çok sevdim? bir düşünün, hüzünlüsünüz ve güneşli bir havada bir deniz kenarında olsam ne kadar güzel olurdu bu bana çok iyi gelirdi diye düşünüyorsunuz. evet bu çok güzel olur ama şöyle bir durumda var; ya hava fırtınalı olsaydı, gökyüzü karanlık, deniz ise sisle kaplı olsaydı.*
beklentilerimiz ve isteklerimiz olduğu gibi gerçekleşecek diye bir kaide yok. evet doğanın insan psikolojisinde bir etkisi olduğu gerçek ama kendimizi herhangi bir şey ile kısıtlamazsak yani mutlu olmamızı, yeniden ayağa kalkmamız için bize gereken gücün dışa bağlı olduğunu düşünmez, herhangi bir madde ya da insana atfetmezsek, gereken şeyin sadece zihnimizde olduğunu düşünürsek, bunu zihnimizde halledersek ne kadar güçlü olabileceğimizi bir düşünün.
devamını gör...

daha dün bu konu hakkında düşünmüştüm, camiye gitmek yasak değil ancak kadınların çok büyük bir kısmı gitmiyor, tamam kadın kısmı var camilerde ama okuduğum ünide cuma günleri dışında kadınların girmesi yasaktır yazıyordu camide ve çoğu cami böyle, çok ayrıntılı bir bilgim yok ancak, saçma geliyor bana. kadının ibadet etme özgürlüğü bile elinden alınıyor sırf erkek bireyler etkilenmesin diye mi cidden?
böyle bir din olabilir mi?
çok yazık.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

odamda baktığım canım kaktüslerim. adları edi ve büdü.
devamını gör...

kadını erkeği fark etmeksizin kişilerin yapmaya çalıştığı eylem. düşürmek kelimesi argo evet. sevimsiz. hele hele iki kişiden biri düşmek istemeyip ısrar varsa, son derece üzüntü verici durumlar ortaya çıkabiliyor. boş laf kalabalığı aynı zamanda. düşürmeye çalışan kişiyi yalan söylemeye kadar itiyor bazı durumlarda. çok can sıkıcı olmaya başlayan durumlar. kafa sözlükte yaşanacak güzel deneyimleri birden zehir haline getirebilir. yazarların sözlükte yazma amacı sadece bu olmamalı diye düşünüyorum. ama varsa böyle kişiler niyetlerini de açık açık söylerlerse çok rahat olur. açıklık şeffaflık her zaman için iyidir. ben şahsen buradan bir kaç kez, kimseyi aramaya gelmedim burada ki amacım eğlenmek ve sohbet etmek dememe rağmen ısrarlar oldu. anlatamıyorsun. dinletemiyorsun. çaresiz kalıyorsun. sonunda hiç sevmediğim engelleme eylemi geliyor. şiddetin bir başka türlüsü bu. sözlüğü bazılarımız bir sığınak gibi görebiliyor. bu bile bazen kişinin hayatını gereğinden fazla buraya kaptırmasına sebebiyet verebiliyor. neyse. şimdilik bu kadar. kim neyi yazarsa yazsın. kim kimi "düşürmek" mi istiyor " sevişmek" mi istiyor. "dost" mu olmak istiyor. " arkadaş" mı olmak istiyor... ne yaparsa yapsın ama kimse kimseyi malzeme yapmasın. bu ne ya?
devamını gör...

şu ana dek hemen hemen hep aynı kişiler tarafından oy verildiğini gördüğümden, hâlâ kazanılmadığını düşündüğüm alışkanlık. daha doğrusu herkes sadece kendi takip ettiği kişileri oyluyor gibi bir durum görüyorum daha çok. bunu nasıl aşarız bilemiyorum. bu huyumuz yüzünden kıymetli birçok tanım hak ettiğinden daha az ilgi görüyor.

kendi tanımlarım için konuşmuyorum. ciddi emek harcanmış bazı tanımları görüyorum 5-10 oydan fazlasını alamamış olan. yazık oluyor bence. illa ki her okuyan oy verecek diye bir kural yok ama, yarısı vermiyor desek, 20 kişi falan mı okuyor bunları sadece?

edit: bana oy yağdırın demedim, sakin olun arkadaşlar * emek verenleri okuyup oylayın yeter.
devamını gör...

dolabımda hiç etek yoktur,toplumun dayatmasından mı yaşadığım çevreden mi bilmem,etek bana kendimi savunmasız hissettiriyor.
devamını gör...

bizim okulda kantinci yoktu. bizim coğrafya öğretmeni işletirdi kantini. tıpkı askeriyede olduğu gibi çok küçük bir kar marjıyla satarlardı. amaç öğrenciler sebeplensin. eee durum böyleyken satış elemanları da bizim coğrafyacının seçtiği *kızlar olurdu tabi.

bu kısmı çok iyi tabii. mesele yok buraya kadar. ama bizim *coğrafyacı bir süre sonra kızlara sınav sorularını verip sınavda iyi puan almalarını sağlamak istemişti. ben ve bir arkadaşım kantinde olan biteni gördük tabii. maksat “amme hizmeti” diyerek kızları sıkıştırıp soruları da aldık.

e tabi anında soruları tüm sınıfa servis ettik. üst sınıflardan aldığımızı söyleyip kız arkadaşları da arada bırakmadık. sınav günü gelip çattı. bütün sınıf 80 - 100 aralığında puan alınca kısa boylu kel coğrafyacımız sınavı iptal etmeye kalktı ama başarılı olamadı. çünkü arkadaşım ve ben kendisi ile özel görüşüp olayı gördüğümüzü söyledik. sınavı iptal ederse kendisini önce müdüre sonra da milli eğitime şikayet edeceğimizi söyledik.

hey gidi günler hey be üstünden tam 20 yıl geçmiş. ama bana sorarsanız coğrafyacı hala unutmamıştır o olayı. tıpkı benim gibi.

kıps...
devamını gör...

hipomaniden kurtulmak..
devamını gör...

"türk'ün aklı sonradan gelir" atasözünü hatırlatan durum *

edit: burada da düzenleye bastım çünkü tırnak işareti koymayı unutmuşum.
devamını gör...

kel ölür sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur:
insan, abartmayı seven bir varlıktır. bundan dolayı kişi, elinden giden basit, kusurlu birçok şeyi çok önemli, çok güzelmiş gibi anlatır.
devamını gör...

'güler yüz gösteren, hoş davranan' anlamına gelen sözcüktür.
devamını gör...

bir takım seslerdir.

eğleniyor musunuz? muhteşem ötesi akış başlıklarına rekor sayıda bilgi içerikli entry girildi galiba sısısıs oku oku fecihi aydınlandım. o ne başlıklar o nee entryler aslan parçaları?

daha ilk günden sıkıldınız gelin itiraf edin.

başıboşlar sekmesi olması gereken bölüme taşındığında asıl sıkıcı günleriniz başlayacak haberiniz yok. sısısıs
devamını gör...

the underdog project grubuna ait olan, iki bin yılında çıkmış şarkı. ayrıca akran grubunda kızılötesi ile birbirine atılmış, bol bol zil sesi yapılmış şarkıdır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim