neşet ertaş’ın bir sözü varmış;

"ağla sazım ağlanacak zamandır.
yar el koynunda uyur.
bu sevda artık bize haramdır.”

hayat devam ediyor...
devamını gör...

sırf tanım girmek için değil de gerçekten iyi ya da kötü eleştirmek istediği için tanım girenleri görünce acayip mutlu oluyorum yani ne yalan söyleyeyim.
devamını gör...

stefan zweig'in korku isimli kitabında kocasını aldattığı ve de bunun ortaya çıkacak olması ihtimaliyle korkunun ufaktan ensesine üflendiği başkarakter kadının adı.

barış tanrıçası'nın ismini alması ironik olmuş.
devamını gör...

bana bakıp bakıp acıma, yanılıyorsun
gayri senin bildiğin adam değilim.
islanıyorsam bulvarlarda bir başıma
bu benim kendi itliğim..
zaten istesen de sevemezsin beni
senden sonra anlamını da yitirdi gözlerim.
şimdi dünya güzeli gelse yanıma usulca
tutup «aşk» dese «hoşt» derim..
ama beni seviyordun diyeceksin, olabilir
mesela ben baklavayı da severdim.
bakardım -züğürtlük bu ya- kısmet olmazdı
ondan geçer, salyalarımı yerdim..
geçenlerde n’oldu biliyor musun şey;
hani palmiyeler vardı, yaslanıp seni beklediğim
hani diplerinde yemin bile etmiştik
sadakatımız üstüne
sıkışmışım -insan hali- diplerine işedim..
bizim tekçi rifat’a verdim mektuplarını
takas yollu dört tek şarabını içtim.
bir karım vardır -tanımazsın- topal zeyno
aynı gece onunla dalgamı geçtim..
resimlerinin de hesabı görüldü ogün
şaraba kül atacaktım, cıgaram yoktu.
derken onlar geldi aklıma, bir güzel yaktım
yanarken bile gözlerin gülüyordu..
yoo, «vicdan azabı çekiyorum» deme
değmez buna onların hiçbiri.
sen şimdi geleceğe bak boylu-boyunca
çıkar aklından o eski çapraz günleri..
sana beddua ettiğimi de nerden çıkardın
duam geçmez ki benim, bedduam geçsin.
hem sana yüzük alacak param mı vardı.
tabii başkasını seveceksin..
aşk maşk aslı yok, görüyorsun ya
iyisi mi hadi dön doğru geldiğin yere.
kocana sım-sıkı sarıl, gerisini boşver

aklın ermez senin böyle işlere..
bana bakıp bakıp acıma, yanılıyorsun
gayri senin bildiğin adam değilim.
islanıyorsam bulvarlarda bir başıma
bu benim kendi itliğim..

erdoğan çokduru'ya ait olan, benim de şu hayatta en çok sevdiğim ikinci şiirdir.
devamını gör...

benim yazmak için girdiğim tanımı ya da benzerini benden önce yazmış yazar kişilerini itinayla takip ediyorum. bir de konu ve olaylara mizahi yaklaşan, önyargısız, genelleme yapmadan derdini anlatabilenler en takip edilesicelerdir.
devamını gör...

bugünkü wyoming'in güneyinden montana'ya doğru yeni bir yol açmak isteyen a.b.d ordusu heryere yeni kaleler yapıyordu. bu bölge bizonların bol olduğu en iyi av bölgesiydi ve kızılderililer av bölgesinden ve yurtlarından geçen bu yola izin veremezdi.
kızılderililer her fırsatta ağaç kesen askerlere, yol yapan işçilere, yiyecek getiren konvoylara baskın yapıyorlardı. ama özellikle askerler her gün ağaç kesmeye gittiği için, on yada onbeş kızılderilinin saldırısına uğruyorlardı ama kaleden büyük bir birlik yardıma gelirse kızılderililer kaçıyorlardı.
21 aralık 1866'da iki oglala sioux, iki brule sioux, iki minneconjou sioux, iki cheyenne ve iki arapaho savaşçısı yine ağaç kesen askerlere saldırdı. yine a.b.d birliği peşlerine düştü ve yine kaçtılar. çılgın at, eğer hızlı kaçıp arayı açtıkları için beyazlar yavaşlarsa, atından iniyor, sanki bir problem varmış gibi davranıyordu. kızılderililerin durakladığını gören askerler yeniden hızla koşmaya başlıyordu. aslında yüzbaşı william fetterman, kale komutanından fazla ileri gitmemesi için kesin emir almıştı ama duraklayan, atından düşen kızılderilileri yakalama, öldürme arzusuyla ateş ederek atlarını koşturmaya devam ettiler.
askerler belli bir yere geldiğinde, birilerinin vahşi çığlıklar attığını duydular. bin sioux bir taraftan, bin cheyenne ve arapaho diğer taraftan saldırıya geçtiler. artık kaçacak yerleri yoktu, teker teker öldürülüyorlardı. sonunda bütün silahlar sustuğunda, birlikten hiç kimse sağ kalmamış, 81 a.b.d askeri parçalanmış vücutlarıyla yerde yatıyorlardı. a.b.d ordusunun büyük ovalar bölgesinde aldığı ilk büyük yenilgiydi.
devamını gör...

kan davam sona ermedi hala arada aklıma geliyor açıp sövüyorum ulan nasıl birinci olamadık diye. ondan sonra birinci olanı açıyorum ulan bu nasıl birinci oldu diye.
devamını gör...

evladım, ben de 35 yaş üstündeyim ve bunu sen yukarıda saçmalamadan önce de belirtmiştim. siz bilmezsiniz, bu sözlükler ilk çıktığında amacı bilgi paylaşmaktı. insanlar açılan başlıkların altında bilgilerini, yorumlarını yazar, bazen de eğlenceli paylaşımlar yaparak sözlüğü okunur kılarlardı. sosyal medya denilen illetle birlikte sözlükler de çekilmez olunca, belki eski kaliteyi buluruz umuduyla buraya geldik. peki siz niye geldiniz? her yeni açılan mecraya girmek zorunda mısınız? gidin meşhur yerlerde yazın. birbirinize like atın. video çekin, fenomen olun. vardır muhakkak yapılacak başka sanal bir şeyler, gidin onlarla uğraşın. biz de şurada kendi halimizde iki kayda değer mesaj okuyalım.
devamını gör...

her seferinde beni streslere boğan ama bir şekilde o iş tamamlandığı için asla dersimi almadığım hede.
(bkz: ben) hem öğretmen hem öğrenci olarak yaşamımı bir süredir başarıyla sürdürürken zamanla öğrenci aurora'yı biraz boşlamış bulundum ama vize haftası geldi... az uykuyla çok iş başaracağım bir haftasonu olacak gibi duruyor.*
devamını gör...

baba değildir, sadece sperm donörüdür.

korunmayı bilmezler, kürtajı günah olarak görürler ama doğmuş bebeği öldürmekten hiç çekinmezler. bir tane münferit olay değil bu. mesela en fazla 1-2 ay önce, bir adam 1,5 yaşındaki kızını bir yumrukla öldürdü. neymiş? ağlıyormuş, susmamış. bunun için bebeğe yumruk mu atılır? bilerek yapıyorlar. geçtiğimiz gün de bir kadın küçük çocuklarını eve kilitleyip komşuya gitmiş, bakın şu işe ki evde yangın çıkmış, az kalsın cayır cayır yanacaktı çocuklar. şimdi kimse bana cahillikten falan demesin, ben kendimi bildim bileli ana akım medyanın haber programlarında gün aşırı bu tip haberler var. birini görmese öbürünü görür insan. bilerek yapıyorlar, çocuklar ölsün de üstlerinden yük kalksın diye. örgütlü bir kötülük bu...
devamını gör...

özgün adı awakenings olan başrollerini robert de niro robin williams gibi usta oyuncuların paylaştığı 1990 yapımı dram filmdir. yönetmen koltuğunda penny marshall oturuyor.
film bitkisel hayatta yaşayan hastaların bulunduğu bir hastaneye çalışmaya gelen bir doktoru anlatır. onlarla dostluk kurup onları hayata döndürmeye çalışır.
kesinlikle izlenmesi gereken yeni izlediğim için çok üzüldüğüm harika bir filmdir.
izleyip ders çıkarmamız gereken bir klasikti mutlaka izlenmesi gerekir.
--! spoiler !--

hayatta bazı şeyler vardır ve o şeylerin kıymetini bilemeyiz farkında olmayız en basit olarak kitap okumak diş fırçalamak gibi olayların bile kıymetini bilmemiz gerektiğini anlatan müthiş bir eserdi çok etkilendim.

leonard (robert de niro) kitap okuyamıyorum diye ağladığında. 30 yıl sonra uyandığında yeni hayata adapte olmaya çalıştığında çok üzüldüm.
merdivenden inmeye çalışırken küçük bir kız çocuğunun merdivenden yukarı çıkmaya çalışma detayı gerçekten hayran bıraktı beni.
hayat dostluk aşk şefkat gibi kavramları çok güzel ifade eden başarılı bir film alın ailenizi izleyin.
ve bazı hastalıkların tek çözümü insan ruhunu beslemektir bunu bana öğreten bir eserdi. şefkat aşk iş sevgi gibi kavramlara ihtiyacı olan binlerce milyonlarca uyanık hasta var.
insan ruhu ne kadar hassas ve ne kadar kırılgan insanın yüzüne tokat gibi çarpıyor.

--! spoiler !--

ayrıca robert de nironun çok filmini izledim ama burada gerçekten aşmış bir oyunculuk sergilemiş kafayı yemiş çılgınlar gibi oynamış saygı saygı saygı!
bu kadar gerçek bu kadar ustaca kurgulanmış bu filmi izlemeyen yazar arkadaşlar mutlaka izlemelidir.
resimag.com/p1/12d597840f7a.jpeg
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
edvard munch "iki kişilik yalnızlık" 1896

"kitap okuyan erkeklerle yün ören kadınların bulunduğu iç mekanlar yapmaktan vazgecmeli ve yaşayan insanların; soluk alan,acı çeken,âşık olan,seven insanların resimlerini yapmalıyız
e.munch
devamını gör...

tamamladığın yapbozu kendi ellerinle bozmak gibidir.
devamını gör...

yok mu bir psikolog gerçekten ihtiyacım olan şey
devamını gör...

sadi’yi izledikçe gözlerim doluyor. cidden dizi izlemiyorum -dumm. ama bir arkadaşın evinde denk geldikçe izlerken onu engellemek istemedim ve ben de bu diziyi onla ara ara izlemeye başladım. dizidekiler kurgu da olsa gerçek hayattan alıntılarla dolu bence. sadi gibi çok çekmiş ve hayatı boyunca gün yüzü görmemiş insanların olduğunu hissetmek anlamaya çalışmak bana çok zor geldi. buna rağmen hayata dört elle sarılıp yaşamaya devam etmeleri ise takdire şayan. umarım hayatı boyunca zor günler geçiren insanlar bir şekilde mutlu olmuşlardır sonunda. iyi insanlar iyi şeylere umarım bir şekilde kavuşmuşlardır.
devamını gör...

savaştan kast ettiklerinin ne olduğu asıl mesele...

-mesela kol kola gezdikleri cemaatlere karşı olan ya da olacak savaş mı?
-davullarla zurnalarla peşmergeleri yardımına gönderdikler pyd ypg mı?
-oslo da görüştükleri, dağdan indirip çadır mahkemelerinde yargıladıkları, hdp'li belediyelerin araçlarıyla hendek kazan pkklılara karşı olan savaş mı?
-ya da ülkeye alıp besledikleri 9 milyon suriyeliye karşı olacak olası bir savaş mı?
-soğan lobisine karşı açılan savaş mı?
-aç olduğu için terörist ilan edilen halka karşı ilan edilecek savaş mı?
devamını gör...

t: okuduğunuzda sizi bir şekilde daha çok sarsan veya kendinize dair daha çok şey bulduğunuz kitaplar.
benim için;
karamazov kardeşler - dostoyevski
martin eden - jack london
acımak - stefan zweig
devamını gör...

– bizimki kolay, nasıl olsa geçer, dedi, ama yalnızlık zor...
– hiç de değil vallahi, daha bile iyi..
başımı dinliyorum... oooooh, ne güzel...

– olur mu canım hiç... bir kişi, cennetin bile tadı olmaz!

bu söz üzerine birden çarpılır gibi oldum. “bir kişi, cennetin bile tadı olmaz!” evet doğru... ama iki kişi de cenneti cehenneme çevirir, bu da doğru...

ah biz eşekler/aziz nesin
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tanimlarindan ilginç bilgiler öğrendiğim ve okumaktan çok keyif aldığım kaliteli yazar. tabii ki takipteyim.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim