toybox
çocukluğumun sürpriz oyuncaklı kutusudur.
devamını gör...
shameless
uzun süredir izlemek için beklettiğim final bölümünü bugün itibariyle izledim. final hakkında hiç öyle finali kötü mü iyi mi yorumu yapmayacağım. 11 sezonluk benim için diziden öte, sanki ikinci ailem gibi beraber büyüdüğümüz bir yapım. hatta öyle bir yapım ki şehirin değişimini, beyaz yakalıların evleri alıp istila etmesine tanık olduk.
frank ; ah be kral overdosedan ölmedin ama gittin koronadan öldün. hayatı nasıl yaşamak istiyorsan öyle yaşadın. mesajını verdin. çoğu insanın yapmaya cesaret edemeyeceği şeyleri yaptın. ben buyum dedin ,sistemi reddettin ve istediğin gibi takıldın. dizinin taşıyıcısıydın ama puzzle gibi bir şeyler eksik olduğunun kendinde farkındaydın. fionayı sayıklayıp durdun ve gelmedi bu konuda ona ben de kırgınım çünkü finale gelmesini beklerdim.
fiona ; keşke finale gelseydin be fiona ama harbi kızmışsın duruşunun arkasında durdun gelmedin. çoğu kişi sevmezdi fiona karakterini fakat benim en sevdiğim ve dizinin taşıyıcısı olduğu, ayrıldıktan sonra belli olan bir karakterdi. fiona çabana, hırsına hayranım. hem çalışıp, hem okuyup, hem de tüm çocuklara ve hatta franke gerek anne gerekse baba oldun. tüm bunların hepsini aynı anda yapmaya çalışıyordun fakat olmuyordu. ailen seni geriye doğru çekiyordu çünkü sen bir gallaghersın hiçbir şeyi başaramazsın. tüm bu olumsuzluklara rağmen yılmadın ve gittin. karakter olarak umarım hayalindeki hayata ulaşmışsındır. tabi bunu görme şansımız olmadı keşke görseydik. * bu arada fyf demesek olmaz. diziyi izleyenler bilir.
ian ve mickey ; ikisini birlikte yazdım çünkü bu iki karakter gerçekten inanılmaz uyumluydu. harika bir çift gerçekten. fionanın yokluğunda diziyi bu ikili taşıdı desek yalan söylemiş olmayız. hele bir düğün sahnesi var ki bana kalırsa en iyi eşcinsel evlilik sahnesiydi. aşırı duygulandık ve mutlu olduk. umarım beyaz yakalılarla birlikte yaşamayı becerebilirsiniz.
lip ; kendime en yakın hissettiğim karakter diyebilirim. ne yapsan olmuyor, neye el atsan sıçıp batırıyorsun. aşırı zekisin hayvan gibi üniversitede okuyorsun ve sevgilin hamile olduğu için okulu bırakıp işe giriyorsun. ah ne dostum ah gerçekten hak ettiğin yerde değilsin. kesinlikle frank gibi olacaksın ileride bunun sinyallerini şiddetle verdin zaten. özellikle babana baktığında kendini gördüğünü çok iyi tahmin ediyorum.
debbie ; gerçekten kendinden nefret ettirdi. yok arkadaş yok sevilmiyorsun işte ayrıca lipe bir çakallık yapacağını adım gibi tahmin ediyordum. erkekle denedin olmadı, kadınla denedin olmadı. hepsi seni terk etti çünkü geçimsiz birisin, sinir bozucusun, yalnız kalacaksın üzgünüm. bir de son sezonlarda hep seni gördük yeter da dedik. asla bir fiona olamayacaksın.
kev ve v ; mükemmel bir çift diyebiliriz. kev açısından konuşursak dünyanın en şanslı erkeği diyebiliriz. üçlü ilişki neymiş yahu öyle. * inanılmaz şeyler yaşadı bu ikili kevin v’nin annesini hamile bırakması, v ve svetlananın fantezi kıyafetleriyle temizlik hizmeti sunması, kevin çıplak bir şekilde hac taşıdığı sahne...uzar gider bu liste.
carl; aileden hayatını kurtararak çıkan tek karakter diyebiliriz. polis oldun , polislerin zencilere yaptığı ayrımcılığı gördün , zengin amerikalıların nasıl kayrıldığını gördün ve bu duruma karşı çıktın. harbi adamsın sen. park cezalarını zengin beyaz amerikalılarına kesmeye devam et.
liam; belki aralarında franki seven tek karakterdi. yalnız kalma korkusu , aileden kopmak istememesi, kimse yokluğunu fark etmedi ya la çocuğun.
tommy ve kermit; barın müdavimleri... bu ikili bile dizide bir parçaydı. özellikle o keki yedikten sonra tuvalette ilişkiye girmeleri kahkaha attırmıştı.
ve daha sayamadığım bir çok karakter. bir sürü karakter geldi geçti ve bitti. belki dünyanın en iyi dizisi değil , hatta zaman zaman bazı sezonlar çok düşük bile oldu ama o düşüklüğe rağmen kendini hep izlettirirdi. dizideki tüm karakterler çocuktu hepsi büyüdü, şehir değişti ve buna tanık olduk. her şey için teşekkürler shameless.
frank ; ah be kral overdosedan ölmedin ama gittin koronadan öldün. hayatı nasıl yaşamak istiyorsan öyle yaşadın. mesajını verdin. çoğu insanın yapmaya cesaret edemeyeceği şeyleri yaptın. ben buyum dedin ,sistemi reddettin ve istediğin gibi takıldın. dizinin taşıyıcısıydın ama puzzle gibi bir şeyler eksik olduğunun kendinde farkındaydın. fionayı sayıklayıp durdun ve gelmedi bu konuda ona ben de kırgınım çünkü finale gelmesini beklerdim.
fiona ; keşke finale gelseydin be fiona ama harbi kızmışsın duruşunun arkasında durdun gelmedin. çoğu kişi sevmezdi fiona karakterini fakat benim en sevdiğim ve dizinin taşıyıcısı olduğu, ayrıldıktan sonra belli olan bir karakterdi. fiona çabana, hırsına hayranım. hem çalışıp, hem okuyup, hem de tüm çocuklara ve hatta franke gerek anne gerekse baba oldun. tüm bunların hepsini aynı anda yapmaya çalışıyordun fakat olmuyordu. ailen seni geriye doğru çekiyordu çünkü sen bir gallaghersın hiçbir şeyi başaramazsın. tüm bu olumsuzluklara rağmen yılmadın ve gittin. karakter olarak umarım hayalindeki hayata ulaşmışsındır. tabi bunu görme şansımız olmadı keşke görseydik. * bu arada fyf demesek olmaz. diziyi izleyenler bilir.
ian ve mickey ; ikisini birlikte yazdım çünkü bu iki karakter gerçekten inanılmaz uyumluydu. harika bir çift gerçekten. fionanın yokluğunda diziyi bu ikili taşıdı desek yalan söylemiş olmayız. hele bir düğün sahnesi var ki bana kalırsa en iyi eşcinsel evlilik sahnesiydi. aşırı duygulandık ve mutlu olduk. umarım beyaz yakalılarla birlikte yaşamayı becerebilirsiniz.
lip ; kendime en yakın hissettiğim karakter diyebilirim. ne yapsan olmuyor, neye el atsan sıçıp batırıyorsun. aşırı zekisin hayvan gibi üniversitede okuyorsun ve sevgilin hamile olduğu için okulu bırakıp işe giriyorsun. ah ne dostum ah gerçekten hak ettiğin yerde değilsin. kesinlikle frank gibi olacaksın ileride bunun sinyallerini şiddetle verdin zaten. özellikle babana baktığında kendini gördüğünü çok iyi tahmin ediyorum.
debbie ; gerçekten kendinden nefret ettirdi. yok arkadaş yok sevilmiyorsun işte ayrıca lipe bir çakallık yapacağını adım gibi tahmin ediyordum. erkekle denedin olmadı, kadınla denedin olmadı. hepsi seni terk etti çünkü geçimsiz birisin, sinir bozucusun, yalnız kalacaksın üzgünüm. bir de son sezonlarda hep seni gördük yeter da dedik. asla bir fiona olamayacaksın.
kev ve v ; mükemmel bir çift diyebiliriz. kev açısından konuşursak dünyanın en şanslı erkeği diyebiliriz. üçlü ilişki neymiş yahu öyle. * inanılmaz şeyler yaşadı bu ikili kevin v’nin annesini hamile bırakması, v ve svetlananın fantezi kıyafetleriyle temizlik hizmeti sunması, kevin çıplak bir şekilde hac taşıdığı sahne...uzar gider bu liste.
carl; aileden hayatını kurtararak çıkan tek karakter diyebiliriz. polis oldun , polislerin zencilere yaptığı ayrımcılığı gördün , zengin amerikalıların nasıl kayrıldığını gördün ve bu duruma karşı çıktın. harbi adamsın sen. park cezalarını zengin beyaz amerikalılarına kesmeye devam et.
liam; belki aralarında franki seven tek karakterdi. yalnız kalma korkusu , aileden kopmak istememesi, kimse yokluğunu fark etmedi ya la çocuğun.
tommy ve kermit; barın müdavimleri... bu ikili bile dizide bir parçaydı. özellikle o keki yedikten sonra tuvalette ilişkiye girmeleri kahkaha attırmıştı.
ve daha sayamadığım bir çok karakter. bir sürü karakter geldi geçti ve bitti. belki dünyanın en iyi dizisi değil , hatta zaman zaman bazı sezonlar çok düşük bile oldu ama o düşüklüğe rağmen kendini hep izlettirirdi. dizideki tüm karakterler çocuktu hepsi büyüdü, şehir değişti ve buna tanık olduk. her şey için teşekkürler shameless.
devamını gör...
sevgilinin avuç içini öpmek
gözlerimden öptü,
ellerimden öptü, ellerimden.
avuç içlerimden öptü.
unutabilir misin şimdi?
ben ölsem unutamam.
(bkz: sebahattin ali)
ellerimden öptü, ellerimden.
avuç içlerimden öptü.
unutabilir misin şimdi?
ben ölsem unutamam.
(bkz: sebahattin ali)
devamını gör...
pkk sizi tükürüğüyle boğar
hdp milletvekili abdullah zeydan'ın kurduğu cümledir . kendisi şuan hapiste , koğuş arkadaşı ise tanıdığımız bir isim selahattin demirtaş . ikisinin çok yakın iki dost olduğu bilinir .
buradan
edit : relax nickli yazar hdp milletvekilinin chp lilere " mustafa kemalin itleri " dediğini söylemiş , evet doğrudur chp şuan kendine mustafa kemalin itleri diyen parti ile ittifak yapmakta , omurgasızlığın tanımı bu olsa gerek.
buradan
edit : relax nickli yazar hdp milletvekilinin chp lilere " mustafa kemalin itleri " dediğini söylemiş , evet doğrudur chp şuan kendine mustafa kemalin itleri diyen parti ile ittifak yapmakta , omurgasızlığın tanımı bu olsa gerek.
devamını gör...
sevgiye inanmayan sevgili
seviyorsanız da bir an önce ona karşı olan bu duygularınızdan kurtulmanız gereken sevgili modelidir. daha önce yaşadıklarından sonra inançsızlığını sizde inanca dönüştürmeye çalışır tamam da, bu kadar açık söylenmez be kardeşim dedirten sevgilidir.
devamını gör...
gebermek
ölmenin kaba hali . çoğu zaman kötü insanlar için söylenir. geberdi kurtulduk anlamında .
devamını gör...
normal sözlük'e giriş serüveni
ölmedim ama hafif sürünüyorum tarafından rujlarımla tehtid edilince üye oldum. ancak şu anda bayılarak takip ediyorum.*
devamını gör...
yoldaş benjamin franklin'e soru sor
t: yoldaş benjamin franklin'e soracağımız sorular.
soru1: bir sözlük açmak aklına ne zaman geldi?
soru2: kafa sözlük'e kaç türk lirası yatırdın?
soru3: neden iko?
soru4: iko'ya maaş veriyor musun yoksa karın tokluğuna mı çalıştırıyorsun?
soru5: recep tayyip erdoğan mı daha yakışıklı yoksa mansur yavaş mı?
soru1: bir sözlük açmak aklına ne zaman geldi?
soru2: kafa sözlük'e kaç türk lirası yatırdın?
soru3: neden iko?
soru4: iko'ya maaş veriyor musun yoksa karın tokluğuna mı çalıştırıyorsun?
soru5: recep tayyip erdoğan mı daha yakışıklı yoksa mansur yavaş mı?
devamını gör...
ölüm dışında olabilecek en kötü şey
hayatın boyunca çok afili bir son cümle hazırlayıp ölememektir.
düşünsene hayatının sonunda herkesin dilden dile aktaracağı bir cümle söylemek için yıllarca üzerinde çalışıyorsun. her kelimeyi yıllarca düşünüp cümleyi aklında binlerce kez evirip çeviriyorsun ve en sonunda o mükemmel cümleye ulaşıyorsun.
mesela voltaire’nin söylediği “ hayır dostum yeni bir düşman edinmek için iyi bir zaman değil bu” , goethe’nin söylediği “ ışık, daha fazla ışık”, james joyce’un söylediği “ kimse anlamıyor mu?” ya da kafka’nın ölmeden önce söylediği “ öldür beni! yoksa katilin birisin."gibi bir cümle.
tüm hazırlıkların tamam, ölüm gelmek üzere ve sen o havalı cümleni söylüyorsun ama kendini birden daha iyi hissetmeye başlıyorsun, hatta enikonu iyileşiyorsun.
ölüm bir 10, belki 20 sene öteye gidiyor senden. bir daha konuşmaya cesaret edebilir misin? yoksa o yılların sonunda oluşturduğun muhteşem cümleyi ziyan mı edersin?
düşünsene hayatının sonunda herkesin dilden dile aktaracağı bir cümle söylemek için yıllarca üzerinde çalışıyorsun. her kelimeyi yıllarca düşünüp cümleyi aklında binlerce kez evirip çeviriyorsun ve en sonunda o mükemmel cümleye ulaşıyorsun.
mesela voltaire’nin söylediği “ hayır dostum yeni bir düşman edinmek için iyi bir zaman değil bu” , goethe’nin söylediği “ ışık, daha fazla ışık”, james joyce’un söylediği “ kimse anlamıyor mu?” ya da kafka’nın ölmeden önce söylediği “ öldür beni! yoksa katilin birisin."gibi bir cümle.
tüm hazırlıkların tamam, ölüm gelmek üzere ve sen o havalı cümleni söylüyorsun ama kendini birden daha iyi hissetmeye başlıyorsun, hatta enikonu iyileşiyorsun.
ölüm bir 10, belki 20 sene öteye gidiyor senden. bir daha konuşmaya cesaret edebilir misin? yoksa o yılların sonunda oluşturduğun muhteşem cümleyi ziyan mı edersin?
devamını gör...
nasıl sevilmek isterdiniz sorunsalı
göz kamaştıran bir beyazlık
bakmaya dayanamayacağım bir
sıcaklık
özgürlüğün sonsuz mavisi
bir meleğin düşüşü
sakin bir tarçın kokusu
yeşilin serin bir tonu gibi...
bakmaya dayanamayacağım bir
sıcaklık
özgürlüğün sonsuz mavisi
bir meleğin düşüşü
sakin bir tarçın kokusu
yeşilin serin bir tonu gibi...
devamını gör...
sevdiğini gösterememek
var olduğuna inanmadığım, olmayan bir şeydir. biz insanlar olarak söz konusu nefret olunca nasıl da gösteriyoruz nefretimizi, değil mi ?
birini sevmeyebilirsiniz buna kimsenin lafı olmaz zannımca ama sevip de gösterememek pek olası bir durum gibi gelmiyor bana, sevgiyi sürekli sözcüklere dökme gereği duymamak normaldir. her an, her saniye "seni seviyorum"ların havada uçuşmasına gerek yok. zaten bana göre sözle değil de davranışla gösterilir sevgi yani özde olmalıdır; ancak davranışıyla dahi gösteremediğini iddia eden insanın sevgisi sorgulanmalıdır.
zaten bunu göstermek ya da göstermemek için bir çabaya gerek yoktur, çünkü sevgi de bir tür tepkidir, nasıl ki komik bir şey karşısında gülüyorsak, üzülünce gözlerimiz doluyorsa, sevince de bunu bastırmak pek mümkün olmuyor, olamaz, olmaz, olmamalı da...
belki herkesin sevgisini yansıtma şekli farklıdır; ancak gösterememek, hissettirememek farklılıktan değil de eksikliğinden kaynaklıdır.
birini sevmeyebilirsiniz buna kimsenin lafı olmaz zannımca ama sevip de gösterememek pek olası bir durum gibi gelmiyor bana, sevgiyi sürekli sözcüklere dökme gereği duymamak normaldir. her an, her saniye "seni seviyorum"ların havada uçuşmasına gerek yok. zaten bana göre sözle değil de davranışla gösterilir sevgi yani özde olmalıdır; ancak davranışıyla dahi gösteremediğini iddia eden insanın sevgisi sorgulanmalıdır.
zaten bunu göstermek ya da göstermemek için bir çabaya gerek yoktur, çünkü sevgi de bir tür tepkidir, nasıl ki komik bir şey karşısında gülüyorsak, üzülünce gözlerimiz doluyorsa, sevince de bunu bastırmak pek mümkün olmuyor, olamaz, olmaz, olmamalı da...
belki herkesin sevgisini yansıtma şekli farklıdır; ancak gösterememek, hissettirememek farklılıktan değil de eksikliğinden kaynaklıdır.
devamını gör...
ruh sağlığı için uzak durulması gereken şeyler
devamını gör...
keyif veren rutinler
yüz maskesi yapıp bir yandan da oje sürmektir. bazen dağınık olan bir kitaplığı düzenlemek, bazen ise hafif müzik eşliğinde yürüyüşe çıkmaktır. bana göre kişinin kendine ayırdığı vakitlerden oluşur. tüm evi temizledikten sonra vücudun o yorgunluğu atması için yeni değiştirilmiş temiz yastık ve çarşaflı yatağa girilip soluksuz uyku çekilmesidir. çok sevilen akıcı bir kitaba ayırdığın vakit veya kafa dağıtmak için yaptığın herhangi bir etkinliktir.
devamını gör...
geceye bir kürtçe şarkı bırak
ne demek? tabii ki bırakırız. müzik evrenseldir, her dil değerlidir. her ne kadar bu dili bilmesem de çok başarılı kişi ve gruplar vardır. özellikle rock grup bajarı çok beğenirim.
orjinali ingilizce olan "they don't care about us" şarkısının kürtçe versiyonu "bêjim em ne xema wan in" harikadır. türkçesi "kimse bizi iplemiyor ü'len"
de hadi buyrunuz;
linç edecekleri özelden alayım.
orjinali ingilizce olan "they don't care about us" şarkısının kürtçe versiyonu "bêjim em ne xema wan in" harikadır. türkçesi "kimse bizi iplemiyor ü'len"
de hadi buyrunuz;
linç edecekleri özelden alayım.
devamını gör...
1071'de anadolu'nun kapısından içeri ilk giren
ismail abinin dedeleri girmiştir. sizin ağzınızdan çıkanı kulağınızın duyduğunun tuttuğuna ...
devamını gör...
kadınların seks yapmayı bir ödül olarak kullanması
sizler kendinizi "evcil hayvanlar olarak mı tanımlıyorsunuz?" diye düşündürten başlık. neyin ödülü bu? hadi kadınlar konusunda fikir beyan ederken özenli davranmanızı geçtim, kendinize nasıl yakıştırıyorsunuz? sizler birey değil misiniz, hiç mi iradeniz yok böyle bir durumu olağan karşılıyorsunuz? ne yapıyorsunuz; pati falan da veriyor musunuz hanım istediğinde? * bir de kadınların bedenini metalaştırması, kendisini sunmasıyla ilgili girdiler gördüm çok üzücü. hiçbir kadının size bedenini bir lütuf olarak sunduğu yok, şunu bir anlayın. bir insan bunu kullandıysa şahsını ilgilendiren bir durumdur; bunu homeseksüel bir erkek de yapabilir.
bilemiyorum arkadaşlar bir kere evcil olmadığınız konusunda bir anlaşalım, böyle başlıklarda kadınları aşağılamaya çalıştığınız için tamlanan kısmı karşılıyor gibisiniz...
nasıl iletişimler içindesiniz yahu?! duygusal ya da değil her türlü birlikteliğin güven ilişkisi içinde karşılıklı istek ve rıza ile doğal akıştı gerçekleşmesi gerekmiyor mu? normal ve sağlıklı, aklı başında bireylerde süreç böyle oluyor, olmalı. neyin ödülü, neyin hesabı, nasıl yani kullanmak nedir, inanın algılayamıyorum?!
en fazla erkeklerin seks için aşık taklidi yapması grubundaki erkeklerin başına gelebilecek durumdur. bu da karşılıklı al birini vur ötekine insanları arasındaki ilişkiyi ifade ettiği için yine tabii ki de cinsiyetler dışında insani olarak yorumlanmalı, bence direkt bizleri ilgilendirmemeli.
çarpık düşüncelerinizi doğruymuş gibi bir cinsiyetle bağdaştıramazsınız. verdiğim gbkz'da çok iğrenç bir ifadedir. sadece iğneleyici olmak adına kullandım. yoksa insanların kendi karakterlerine özgü doğru ve yanlışlarını direkt cinsiyet bazında değerlendirmek nereden baksanız ahmakça.
fikrinizin nezdimde gram önemi yok da hemcinslerime karşı sorumluluk hissediyorum...
edit: 0-140 iq bandında herkesin anlayacağı şekilde uzun uzun açıkladım. insanları bilgilendirmeyi ve eğitmeyi severim. roman okumak istemeyenler twittera gitsin ya da işbu entry direkt geçebilir. çünkü keyfim ve kahyası ile bu siteye milyon satırlık entryler yazmaya geldik, bazı romanlar yazılacak arkadaşlar. en ilkel yanınız anlayana kadar sizleri eğitmek boynumuzun borcu. yoksa yine gidip bir kadına rıstım oluyorsunuz, lütfen biraz çaba gösterin vallahi insan olmak çoksel.
bilemiyorum arkadaşlar bir kere evcil olmadığınız konusunda bir anlaşalım, böyle başlıklarda kadınları aşağılamaya çalıştığınız için tamlanan kısmı karşılıyor gibisiniz...
nasıl iletişimler içindesiniz yahu?! duygusal ya da değil her türlü birlikteliğin güven ilişkisi içinde karşılıklı istek ve rıza ile doğal akıştı gerçekleşmesi gerekmiyor mu? normal ve sağlıklı, aklı başında bireylerde süreç böyle oluyor, olmalı. neyin ödülü, neyin hesabı, nasıl yani kullanmak nedir, inanın algılayamıyorum?!
en fazla erkeklerin seks için aşık taklidi yapması grubundaki erkeklerin başına gelebilecek durumdur. bu da karşılıklı al birini vur ötekine insanları arasındaki ilişkiyi ifade ettiği için yine tabii ki de cinsiyetler dışında insani olarak yorumlanmalı, bence direkt bizleri ilgilendirmemeli.
çarpık düşüncelerinizi doğruymuş gibi bir cinsiyetle bağdaştıramazsınız. verdiğim gbkz'da çok iğrenç bir ifadedir. sadece iğneleyici olmak adına kullandım. yoksa insanların kendi karakterlerine özgü doğru ve yanlışlarını direkt cinsiyet bazında değerlendirmek nereden baksanız ahmakça.
fikrinizin nezdimde gram önemi yok da hemcinslerime karşı sorumluluk hissediyorum...
edit: 0-140 iq bandında herkesin anlayacağı şekilde uzun uzun açıkladım. insanları bilgilendirmeyi ve eğitmeyi severim. roman okumak istemeyenler twittera gitsin ya da işbu entry direkt geçebilir. çünkü keyfim ve kahyası ile bu siteye milyon satırlık entryler yazmaya geldik, bazı romanlar yazılacak arkadaşlar. en ilkel yanınız anlayana kadar sizleri eğitmek boynumuzun borcu. yoksa yine gidip bir kadına rıstım oluyorsunuz, lütfen biraz çaba gösterin vallahi insan olmak çoksel.
devamını gör...
rütbe madalya puan peşinde koşan yazar
varsın öyle yazar olsun. akış saçma sapan başlıklarla doluyken, açıp bilgi vermiş, okumaktan keyif alacağınız tanımları madalya sayesinde kolayca bulursunuz.
devamını gör...
yazarların kendinde en nefret ettiği özellik
bu kadar düşünceli bir enayi olmaktan nefret ediyorum. bu kadar düşünceli olmak zorunda değilsin kuşum...
devamını gör...
ölümü düşünüyorum
cahit sıtkı tarancı şiiri. 1956'da ölen şair ölüm yılı olarak 1961 demiş (!)
ölümü düşünüyorum
o büyük yalnızlık içindeyim,
kulaklarımda duymadığım bir musiki,
kaskatı kesilmişim, kalbim durmuş,
artık hiç bir şeyi görmüyor gözlerim,
içimde ne bir umut, ne yaşama zevki,
elim, ayağım buz gibi olmuş,
ölümü düşünüyorum,
kulaklarımda duymadığım bir musiki…
ölümü düşünüyorum,
laleli’de bir sokaktan tabutum geçiyor,
saygı duruşunda bilmediğim insanlar,
bütün pencereler açık biri kapalı,
kederlerim, ümitlerim, hayallerim,
ve gelen bir iki dost mezarlığa kadar,
sonra kadınlar kadınlar gözleri yaşlı,
ölümü düşünüyorum,
bütün pencereler açık biri kapalı…
ölümü düşünüyorum,
şimdi beni gömüyorlar bak,
ağlıyorsun, ellerinde dağ menekşeleri,
hazin bir parıltı gözbebeklerinde,
için izyanla doluyor, kahroluyorsun,
hatırladıkça geçmiş günleri geceleri,
bir acı ki öyle büyük öyle derinde,
ölümü düşünüyorum,
ağlıyorsun, ellerinde dağ menekşeleri…
ölümü düşünüyorum,
dediği çıkmıyor cahit sıtkı’nın,
otuz beş duvarını aşamıyorum,
üzülme sevdiğim artık ayrılıyoruz,
inan yokluğuma ben de bir ölüyüm,
o yalan dünyanızda yaşamıyorum,
yıl 1961, ya haziran ya temmuz,
ölümü düşünüyorum,
üzülme sevdiğim artık ayrılıyoruz…
ölümü düşünüyorum
o büyük yalnızlık içindeyim,
kulaklarımda duymadığım bir musiki,
kaskatı kesilmişim, kalbim durmuş,
artık hiç bir şeyi görmüyor gözlerim,
içimde ne bir umut, ne yaşama zevki,
elim, ayağım buz gibi olmuş,
ölümü düşünüyorum,
kulaklarımda duymadığım bir musiki…
ölümü düşünüyorum,
laleli’de bir sokaktan tabutum geçiyor,
saygı duruşunda bilmediğim insanlar,
bütün pencereler açık biri kapalı,
kederlerim, ümitlerim, hayallerim,
ve gelen bir iki dost mezarlığa kadar,
sonra kadınlar kadınlar gözleri yaşlı,
ölümü düşünüyorum,
bütün pencereler açık biri kapalı…
ölümü düşünüyorum,
şimdi beni gömüyorlar bak,
ağlıyorsun, ellerinde dağ menekşeleri,
hazin bir parıltı gözbebeklerinde,
için izyanla doluyor, kahroluyorsun,
hatırladıkça geçmiş günleri geceleri,
bir acı ki öyle büyük öyle derinde,
ölümü düşünüyorum,
ağlıyorsun, ellerinde dağ menekşeleri…
ölümü düşünüyorum,
dediği çıkmıyor cahit sıtkı’nın,
otuz beş duvarını aşamıyorum,
üzülme sevdiğim artık ayrılıyoruz,
inan yokluğuma ben de bir ölüyüm,
o yalan dünyanızda yaşamıyorum,
yıl 1961, ya haziran ya temmuz,
ölümü düşünüyorum,
üzülme sevdiğim artık ayrılıyoruz…
devamını gör...




