bloomberg businessweek,
iktisat ve toplum.
devamını gör...

bebekken bileğimin iç kısmına çay dökülmüş ve yanmış. her baktığımda hayret ediyorum acısını bilmediğim, hatırlamadığım bir yaranın izini taşıyor oluşuma.
devamını gör...

aaaa beni anlatan başlık açmışlar şeklinde tepki verdiren başlık. benimdir efenim bu. ayrıca ajanslardan gelen son habere göre ne sitkom karakteriyim ne de ecnebiyim, yani öyle diyollaaa.
e kardeş ne demeye giyiyorsun? derseniz de anlatıverem gari. belki aranızda benim gibi ağrıları olan birileri vardır da çareyi buluverirler. yalnız dikkat, tanım birazcık uzun.
uzun yıllar boyunca gece gündüz fark etmeksizin bacaklarımda ağrılar oldu. kaç tane doktora gittiysem de hepsinden şu cevabı aldım "büyüme ağrısıdır, geçer".
doktordur dedik, vardır bi bildiği dedik; geçmesini bekledik ama geçmedi. tabi bu arada benim ağrıların şiddeti arttı. ağrılardan ağlarken sızarsam uyuyabiliyordum. yoksa uyutmuyordu meret. bu sıralarda doktorun biri huzursuz bacak sendromu olabilir dedi. sonunda farklı bi cümle duymuş olmanın verdiği sevinçle onu araştırdık, yapılması gerekenleri yaptık, ettik falan ama i ih. benim ağrılar aynı devam. ben yine doktor doktor gezerken bir gün bi doktor dedi ki "sende düz tabanlık var". kendimden emin şekilde dedim ki, "yooo onun da kontrolü yapıldı, düz taban değilim ben". doktor hanım* "bi de ben tetkik edeyim" dedi ve muayene etti kiii bin-go. normalde düz tabanlık doğuştan gelen bi durummuş lakin çok az bi oran da olsa sonradan oluşan düz tabanlık diye bir şey varmış ve bendeniz bu az orandaki insan topluluğunun içine girmeyi başarmışım *. iyi tamam teşhisi koyduk, peki nedir bu? dedim veee olaylar başladı. benim ayakta oluşan taban dengesizliği sebebiyle kaslarım ve iskeletim hasar görüyormuş. bu yüzden de ben yıllardır bacak ağrısı çekiyormuşum. hatta bu yüzden gencecik yaşımda bi de bel fıtığım var*. neyse. sonra ben yine dedim ki, ne olduğunu öğrendik, peki şimdi ne yapacağım? doktor hanım da dedi ki, bir medikale gideceksin ve kendine özel tabanlık yaptırıp devamlı kullanacaksın. o da neymiş, yeniyor muymuş? falan diye işin goygoyuna bakarken bi taraftan da gidip kendime bi tabanlık yaptırdım*. tamam bu sefer bitti derken de ayakkabı sorunu ile karşılaştım. ayakkabıya ayağım sığarsa tabanlık; tabanlık sığarsa benim ayak sığmıyordu. normal ayak numaramdan epeyce büyük ayakkabılar alarak bu sorunu da bi şekilde halletmiş oldum. eh dedim tamam artık, göreyim bunca emek ağrıları geçirecek mi? geçti dostlar... tabanlığı kullandıktan sonra gelen o his gerçekten dünya varmış dediğim nadirane anlardan birini yaşatan histir. her ne kadar ayağımda yarı yarıya düz tabanlık olsa da, bel fıtığı sahibi olsam da artık ağrılarım yok ya, bu bana yetiyor.
şimdi konunun başına dönersek, tabanlık kullanımı beni rahatlattığı için sadece evde giydiğim özel bi spor ayakkabım var. haliyle ben de bu başlıktaki gruba dahil oluyorum.

işte böyle sayın yazarlar. öyle kafanıza göre hemencik insanları kategorize etmeyin sitkom karakteri, ecnebi vs diye. konuyu biraz deşince altından bi kürek gübre* çıkar da kalıverirsiniz öyle. haydi selam ile.
devamını gör...

bir nevi felsefeye giriş 101 dersi kıvamında olan kitap felsefeye meraklı herkesin okumasını düşündüğüm, akıcı ve sürükleyiciliği ile beni kendine çeken, antik çağlardan günümüze kadar felsefe tarihini anlatan, sofi adlı küçük bir kızın posta kutusunda bulduğu mektubun içerisindeki ''kimsin? '' sorusu üzere sorgulamalara başlayan sofie‘nin başından geçenleri konu eden bir eserdir.
devamını gör...

bu şekil.
devamını gör...

ıssız adam filmini akla getiren vazgeçilmez kek.
devamını gör...

eveeeeet herkese güüünaaaydınn ama en çok:
- dışarıdayken çöp kutusu bulana kadar çöpünü elinde taşıyanlara
- yerlere tükürmeyenlere
- yaşlılara ve çocuklara merhamet gösterenlere
- bir çiçeği dahi koparmaya kıyamayanlara
- işi düşen insanın işini elinden geldiği kadar halledenlere
- kalp kırmaktan imtina edenlere
- bulunduğumuz zamanın yanlışları arasında doğru kalmaya çalışanlara günaaaaaydıııın olsun.
çok güzel bir gün geçirin*
devamını gör...

erkeklerin üzerinden çok ekmeğini yediği üzerinde türlü türlü muhabbetler ederek polemik yarattığı konu.
devamını gör...

üstüme alındığım başlık.
öyle değilse öyle değil deyin.
devamını gör...

toprağında sevdikleriniz yatıyorsa sövün gitsin o şehre.
devamını gör...

bunu gerçek ruh hastaları bilir.
devamını gör...

afrika'nın orta batı kesiminde yer alan, eskiden adı zaire olan bir ülkedir. başkenti kinşasa, yüzölçümü 2.344.858 km²'dir.
pigme denilen, en uzunu 1.5 metre olan kısa boylu halk burada yaşar.
patrice lumumba'nın memleketidir ve halkıda onun yaşadıklarını yaşıyor. iç savaşlarda milyonlarca kişi ölüyor ama ne birleşmiş milletler ne dünyanın başka bir gücü bunu önlemek için bir şey yapmıyor. güney afrika'ya iltica etmiş kongo'lu arkadaşlarım var ve hâla öldürülen kafası, kolu, bacağı kesilen akrabalarının, arkadaşlarının fotoğraflarını gösteriyorlar ama haberlere konu bile olmuyorlar.
devamını gör...

ben bunu dinleyip mi kederlendim. meğer ne saçmaymış, diye düşündürtür
devamını gör...

ideal insancıklara adım adım.
devamını gör...

(bkz: hava değişimi)
devamını gör...

tez-antitez-sentez
varlık-yokluk-oluş
karşıt olanların birliği ve savaşı.
(bkz: georg wilhelm friedrich hegel)
devamını gör...

yok, uçmasınlar da , azıcık elle tutulur gözle görülür işler yapmaya çalışsınlar.
nerde b..tan püsürükten konu , başlık olup, saatlerce gündemde kalıyor...

edit; ben uçurulmasınlar dedim de ,
bazı çok bilmişler var , adamın yaptığı yazım yanlışına atlayıp, buradan yürüyerek malzeme yaratıp, ' sen yaşlısın ' moduyla tepeden bakan ,
onlar hemen aforoz edilmeli mesela.
devamını gör...

bebeğin apgar skorunun yüksek olması beklenir. 0, 1, 2 puanlar verilerek toplam puan üzerinden değerlendirme yapılır. bebekte bakılanlar şunlardır:

-kasların sağlığı
-kalp atışı
-yüz ifadesi
-cilt rengi
-solunum

7- 10 puan alan bebekler normal kabul edilir. 4-7 puan alan bebeklere oksijen desteği gerekebilir. 0-3 puan alan bebeklere resüsitaston gerekir.
devamını gör...

8 mart bir gün hep beraber kutlayabilecegimiz bir gün olur umarım.

devamını gör...

sevgili ile el ele tutuşup sahilde yürümektir tahminimce.

hiç sevgilim olmadığı için yaşamadım bu durumu ama hayal ettiğim kadarıyla en güzeli budur.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim