cüzdanda fotoğraf taşımak
eşimi tanıdığım andan beri hep cüzdanımda taşıyorum fotoğrafını.
devamını gör...
zeki insanların ortak özellikleri
gereksiz tartışmalardan uzak dururlar. insanların ne düşündüklerini umursarlar, hiçbirini uygulamazlar.
devamını gör...
yalnızlığın anlaşıldığı anlar
etrafın bir sürü insan kaynıyordur ama senin halini hatrını anlayan, nasıl olduğunu soran kimse yoktur. herkes iyi gününde yanındadır işte o zaman yalnızsındır.
devamını gör...
turgut uyar
benim gibi pek şiir bilmeyen, sevmeyen bir insanı bile 2 gündür şiirleriyle duvardan duvara çarpabilen şairdir kendisi.
(bkz: göğe bakalım)
(bkz: göğe bakma durağı)
(bkz: göğe bakalım)
(bkz: göğe bakma durağı)
devamını gör...
gaziantep üniversitesi rektörünün kendini dekan olarak ataması
kendin çal kendin oyna.
devamını gör...
profiline kendi fotoğrafını koyan sözlük yazarı
canı, keyfi ve kahyası öyle istemiştir. insanların her tercihine burnunuzu sokmayın artık. bi rahat bırakın milleti.
devamını gör...
ramazana iki hafta kalması
dün markette güllaç görünce anladım ki ramazan yaklaşıyor. bugün de berat kandili (inanan herkesin kandili mübarek, duaları kabul olsun) demek ki ramazana iki hafta kaldı.
anadolu'da, pek çok şehirde ramazanın başlaması heryerde hissedilir, sokakta yiyen içen olmaz, çoğu yer öğleye doğru açılır, mesai iftar saatine göre biter gibi.
oruç tutanların imtihanı, manevi arınma ayı, yardımın, sadakanın, fitre ve zekatın dolayısıyla vermenin en makbul olduğu zaman yaklaştıkça içimi hem heyecan hem de korku sarıyor.
buyur gel ya şehr-i ramazan, bizi öfkeden, kibirden, riyadan ve kötülükten azad et.
anadolu'da, pek çok şehirde ramazanın başlaması heryerde hissedilir, sokakta yiyen içen olmaz, çoğu yer öğleye doğru açılır, mesai iftar saatine göre biter gibi.
oruç tutanların imtihanı, manevi arınma ayı, yardımın, sadakanın, fitre ve zekatın dolayısıyla vermenin en makbul olduğu zaman yaklaştıkça içimi hem heyecan hem de korku sarıyor.
buyur gel ya şehr-i ramazan, bizi öfkeden, kibirden, riyadan ve kötülükten azad et.
devamını gör...
tokalaşırken elinizi ölü eli gibi sıkan tip
her seferinde karşımda insan mı var yoksa keşkül mü diye sorgulatan insan tipidir, olmaz olsundur, puh!
edit : pandemi döneminden önce de vardı bu tipler, şimdiye has değil yani.
edit : pandemi döneminden önce de vardı bu tipler, şimdiye has değil yani.
devamını gör...
şaka maka normal sözlük’ün büyüyor olması
onu büyütenleri unutmaması dileğiyle.
devamını gör...
benjamin button’ın tuhaf hikayesi
bir diğer eseri muhteşem gatsby olan, amerikalı yazar francis scott fitzgerald’ın iki yıl boyunca zihninde tasarladıktan sonra kaleme aldığı, yaklaşık elli sayfalık olmasından mütevellit bir çırpıda bitebilecek ve buna rağmen yaşın insanın kimliği üzerindeki etkisine dikkat çeken konusu sayesinde günlerce üstüne düşünülmeye değecek enfes bir kitap.
kitabın arka bülteninde ise konu şu şekilde anlatılır:
benjamin button doğduğunda ‘‘tuhaf’’ olan bir şeyler vardı. o bir bebekten daha çok yetmişlerinde bir ihtiyar görünümündeydi. dahası, yaşamındaki bu tuhaflık yıllar geçtikçe daha çok fark edilecek, gittikçe gençleşerek ona herkesinkinden bambaşka bir yaşam deneyimi sunacak, onu ömrü boyunca ilginç deneyimlere sürükleyecekti.
eser sinemaya da uyarlanmıştır.
(bkz: benjamin button’ın tuhaf hikayesi (film))
kitabın arka bülteninde ise konu şu şekilde anlatılır:
benjamin button doğduğunda ‘‘tuhaf’’ olan bir şeyler vardı. o bir bebekten daha çok yetmişlerinde bir ihtiyar görünümündeydi. dahası, yaşamındaki bu tuhaflık yıllar geçtikçe daha çok fark edilecek, gittikçe gençleşerek ona herkesinkinden bambaşka bir yaşam deneyimi sunacak, onu ömrü boyunca ilginç deneyimlere sürükleyecekti.
eser sinemaya da uyarlanmıştır.
(bkz: benjamin button’ın tuhaf hikayesi (film))
devamını gör...
kepirtepe köy enstitüsü
türkiye'de 1937-1948 yılları arasında kurulmuş 21 köy enstitüsünden trakya bölgesinde olanı.
son yerleştirildiği kırklareli'nin kepirtepe beldesinin adıyla anılan bu okul, köy enstitülerinin en eskilerinden biridir. 1937'de edirne karaağaç'ta eğitmen kursu olarak kurulur, 1939 ara tatilinde alpullu şeker ilkokuluna, aynı yıl yazın lüleburgaz'da bir ilkokula taşınır. imece usulü yapılan kepirtepe'deki ana bina ise 1939 ekiminde açılacaktır. 1941-42 yılında okul, türkiye'nin işgal edilmesi olasılığına karşı (malûm, almanlar girerse trakya'dan girecek) ankara hasanoğlan'a nakledilir, bu dönemde öğrenci ve öğretmenleri hasanoğlan köy enstitüsü inşaatında çalışır.
1942-51 yılları arasında 709 öğretmen yetiştiren bu okul, killi bir tarla üzerinde elektriksiz susuz bir alanda kurulmuştur. daha sonra buraya öğrenci emeğiyle elektrik ve su getirildiği gibi, arıcılık ve tarım yapılır. ileriki dönemlerde çeşitli arazi davaları sonucu %50'nin altına düşen okul arazisinde günümüzde kepir anadolu öğretmen lisesi, kırklareli üniversitesi myo gibi kurumlar bulunuyor. bir dönem, 1979'da öldürülen ünlü sosyolog cavit orhan tütengil ve ünlü edebiyat eleştirmeni ve ferhan şensoy'u ilk keşfeden tahir alangu'nun ders verdiği kurumun ünlü mezunları arasında mehmet başaran ve şener şen (ki şener şen 1954'ten sonra, kurum artık öğretmen okuluyken okumuş galiba) bulunuyor.
kaynak: kemal kocabaş editörlüğünde hazırlanan "trakya'daki ışık, kepirtepe köy enstitüsü" başlıklı çalışma.
son yerleştirildiği kırklareli'nin kepirtepe beldesinin adıyla anılan bu okul, köy enstitülerinin en eskilerinden biridir. 1937'de edirne karaağaç'ta eğitmen kursu olarak kurulur, 1939 ara tatilinde alpullu şeker ilkokuluna, aynı yıl yazın lüleburgaz'da bir ilkokula taşınır. imece usulü yapılan kepirtepe'deki ana bina ise 1939 ekiminde açılacaktır. 1941-42 yılında okul, türkiye'nin işgal edilmesi olasılığına karşı (malûm, almanlar girerse trakya'dan girecek) ankara hasanoğlan'a nakledilir, bu dönemde öğrenci ve öğretmenleri hasanoğlan köy enstitüsü inşaatında çalışır.
1942-51 yılları arasında 709 öğretmen yetiştiren bu okul, killi bir tarla üzerinde elektriksiz susuz bir alanda kurulmuştur. daha sonra buraya öğrenci emeğiyle elektrik ve su getirildiği gibi, arıcılık ve tarım yapılır. ileriki dönemlerde çeşitli arazi davaları sonucu %50'nin altına düşen okul arazisinde günümüzde kepir anadolu öğretmen lisesi, kırklareli üniversitesi myo gibi kurumlar bulunuyor. bir dönem, 1979'da öldürülen ünlü sosyolog cavit orhan tütengil ve ünlü edebiyat eleştirmeni ve ferhan şensoy'u ilk keşfeden tahir alangu'nun ders verdiği kurumun ünlü mezunları arasında mehmet başaran ve şener şen (ki şener şen 1954'ten sonra, kurum artık öğretmen okuluyken okumuş galiba) bulunuyor.
kaynak: kemal kocabaş editörlüğünde hazırlanan "trakya'daki ışık, kepirtepe köy enstitüsü" başlıklı çalışma.
devamını gör...
insanı yoran şeyler
diğer insanlar. özellikle kendinden başkasını haklı göremiyorsa.
devamını gör...
üniversitede yaşanmış en büyük pişmanlık
erasmusu kazanmış olmama rağmen ailede yaşanan sağlık durumundan ötürü son anda vazgeçmem.
devamını gör...
uzun saçlı erkek
benden uzun saçı olan, iki oğlum.
askere gidene kadar böyle kalacaklarmış.
yakışıyor yalnız, beğeniyorum onları böyle de, her yer saç oluyor bir de o olmasa.
askere gidene kadar böyle kalacaklarmış.
yakışıyor yalnız, beğeniyorum onları böyle de, her yer saç oluyor bir de o olmasa.
devamını gör...
kitaplardaki en etkileyici giriş cümlesi
“santiago nasar, onu öldürecekleri gün, piskoposun gelecegi gemiyi karşılamak için sabah saat 5.30'da kalkmıştı.”
bir kitabın sonu, daha en başından bellidir.
bir kitabın sonu, daha en başından bellidir.
devamını gör...
tüm yazarların karma puanlarını artırıyoruz kampanyası
(bkz: kafa sözlük karma pump grubu)
devamını gör...
sürekli küçümseyen insanlar
yaşadığı çevrede egosunu tatmin edemeyen insanlardır.
devamını gör...
kendilerinden telefon numarası isteyen şahsı evire çevire döven kız kardeşler
yani diyelim ki şiddet uygulamadılar, bu gerizekalı hareketin bir bedeli olmayacak maalesef, başka bir şikayet-ceza sistemi yok :)
*tabiiki kimse kimsenin canını acıtma hakkına sahip değil, kadın yada erkek farketmeksizin.
ama bu arkadaş ve genelde erkeklerin çoğunluğu, tam olarak "neye istinaden" telefon numarası ister, güler, durup dururken yaklaşır, saçma sapan konuşur, yani nasıl bir halüsünasyon görüyorlar o sırada, bu motivasyon nasıl oluyor,
nerden geliyor bu yüzsüzlük utanmazlık, gerçekten tahammül edilir gibi değilsiniz bazılarınız,
ilgi gösterdiğinizde bu kadar sinirlenen, küfür edilmiş gibi çıldıran bir kadından, nasıl olurda olumlu bir mesaj aldığınızı zannediyorsunuz,
nasıl ya, elindekini kafanda paralayan bir kadında ne görmüş olabilirsin, buna cesaret edecek, te allam ya..
edit : erkekler tabiiki kadınları beğenebilir, konuşmak isteyebilir, telefonunu almak isteyebilir, birşeyler içmek isteyebilir, ok, uzaktan iste, tanımıyorsan, kadını rahatsız etmeden, tanışmanın yolunu bul bir zahmet, seninle tanışmak istemeyen, konuşmak istemeyen, yüzüne bakmayan bir kadını da bir yere davet etme ya, onu da anla artık, senden hoşlanmıyorum, seninle görüşmek istemiyorum diyen kadınla da siz de görüşmek istemeyin ama,
bunları niye ayırt edemiyorsunuz,
bunları niye ayırt ""etmiyorsunuz?""
vaktinizmi yok?
aklınızmı yok?
niyetinizmi yok?
her beğendiğiniz kadına da her istediğiniz şeyi teklif edemezsiniz, yok öyle bir dünya, kafanızı sadece saçıyla oynadı benden hoşlanıyora değil, yüzüme bakmıyor, galiba benden hoşlanmadıya da çalıştırın biraz, sizinle ilgilenen, gözünü ayırmayan, her dediğinize gülen kadının, telefonunuda isteyin, sinemayada çağırın ne yaparsanız yapın, ama sizden kaçan bir kadını hiçbir teklifinizi dinlemek zorunda bırakamazsınız...
*tabiiki kimse kimsenin canını acıtma hakkına sahip değil, kadın yada erkek farketmeksizin.
ama bu arkadaş ve genelde erkeklerin çoğunluğu, tam olarak "neye istinaden" telefon numarası ister, güler, durup dururken yaklaşır, saçma sapan konuşur, yani nasıl bir halüsünasyon görüyorlar o sırada, bu motivasyon nasıl oluyor,
nerden geliyor bu yüzsüzlük utanmazlık, gerçekten tahammül edilir gibi değilsiniz bazılarınız,
ilgi gösterdiğinizde bu kadar sinirlenen, küfür edilmiş gibi çıldıran bir kadından, nasıl olurda olumlu bir mesaj aldığınızı zannediyorsunuz,
nasıl ya, elindekini kafanda paralayan bir kadında ne görmüş olabilirsin, buna cesaret edecek, te allam ya..
edit : erkekler tabiiki kadınları beğenebilir, konuşmak isteyebilir, telefonunu almak isteyebilir, birşeyler içmek isteyebilir, ok, uzaktan iste, tanımıyorsan, kadını rahatsız etmeden, tanışmanın yolunu bul bir zahmet, seninle tanışmak istemeyen, konuşmak istemeyen, yüzüne bakmayan bir kadını da bir yere davet etme ya, onu da anla artık, senden hoşlanmıyorum, seninle görüşmek istemiyorum diyen kadınla da siz de görüşmek istemeyin ama,
bunları niye ayırt edemiyorsunuz,
bunları niye ayırt ""etmiyorsunuz?""
vaktinizmi yok?
aklınızmı yok?
niyetinizmi yok?
her beğendiğiniz kadına da her istediğiniz şeyi teklif edemezsiniz, yok öyle bir dünya, kafanızı sadece saçıyla oynadı benden hoşlanıyora değil, yüzüme bakmıyor, galiba benden hoşlanmadıya da çalıştırın biraz, sizinle ilgilenen, gözünü ayırmayan, her dediğinize gülen kadının, telefonunuda isteyin, sinemayada çağırın ne yaparsanız yapın, ama sizden kaçan bir kadını hiçbir teklifinizi dinlemek zorunda bırakamazsınız...
devamını gör...

