bırakıldığım yerde uyuyabilirim, o derece. günaydın sözlükçüm!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

evli, mutlu ,çocuklu.
(bkz: demet akalın'la aynı hayalleri kurmak)
devamını gör...

yere sabun düşürmek.
devamını gör...

çek yazar jiři weil tarafından 15 yıl boyunca üzerinde çalışılmış ve ölmeden hemen önce 1959 yılında tamamlanmış olan eser. littérature de la shoah ve/veya holokost edebiyatının önemli isimlerinden biri olan weil'in kendine has muazzam bir üslup geliştirdiğinin en kesin kanıtlarından biridir bu roman. rus edebiyatına yoğun ilgisi -ki doktora tezi dahi gogol üzerinedir- yaptığı vladimir mayakovski ve marina tsvetaeva çevirileri ile birlikte rus edebiyatına yatkın olmasının yanı sıra, 18. yüzyıl ingiliz edebiyatının da izleri eserde kendine bir parça yer buluyor ki busta básníkova'da sıkça sözünü ettiği sergei alexandrovich yesenin'in izlerini de weil'in kaleminde rahatlıkla seçebilmek mümkün.

weil'in kurgusu tamamen antisemitizm ekseninde dönüyor. işgal altındaki prag'da nazilerin varlığıyla değişen sıradan hayatların şiddetli ve alaycı bir tasvirini ortaya koyuyor ve her karakterini acımasız bir son ile buluşturuyor. reinhard heydrich prag'ın konser salonunda don giovanni performansına katıldığında, yahudi bir aileden gelen besteci felix mendelssohn'un heykelinin görüntüsünden rahatsız olur ve kaldırılmasını emreder. bu iş için görevlendirilen belediye yetkilisi ve ss adayı julius schlesinger, kaldırılması gereken heykellerin hangisi olduğunu çözemez ve bu yüzden patronu krug, bazı anlaşmazlıklardan sonra bilgili bir yahudi bulması için ss'nin elit muhafızlarına gider daha sonra hikayeye dahil olan dr. rabinovich ile olaylar gelişir. tamamen alaycı, acınası bir üzüntü ve aşağılama dolu bir hikayedir esasında. bu hikaye ile açılan eser daha sonra birbirine bağlantılı olan diğer hikayeler aracılığı ile devam eder. her bir hikayede öne çıkan detay weil'in özellikle sanat ve heykellerin üzerinde durmasıdır.


all that remains for him is music; it always helps when he feels tired; it offers peace and contentment; the tensions of the day melt away in it. he remembers listening to beethoven's fourth after the night of the long knives, remembers how it gave him strength to carry on, to continue interrogating enemies and beating confessions out of them. the music cleansed everything that time, even the blood.
devamını gör...

bu devirde bir cümle okumak bile marifettir çünkü okunan bir şey yok artık. *
ne bekliyorsunuz anlamıyorum sıradan halk otursun 500 sflık moleküler biyoloji bilmem nesi mi okusun, onun altı kurtarmıyor mu?
evet marifettir. yeni okumaya başlayan birine de pehh okuya okuya bunu mu okuyorsun demek yerine de taktir edilmesi gerekir. *
bu nedir kardeşim ya.. dışarı çıkıyorum biriyle muhatap olmaya çalışıyorum laga luga bişiler geveleyip duruyor. konuşamıyor bile millet. o yüzden birinin elinde çocuk kitabı olsa bile aferinn süperr helal diyorum.
devamını gör...

çok sevdiğim, sık sık izlediğim çok eğlenceli komedi filmidir. şimdi bu filmi inceleyeceğiz çünkü bu filmde dolaylı yoldan gördüğümüz bir takım kaypaklıkları yönetmenimiz bize net bir şekilde göstermiştir. inceleyeceğimiz kişi ise hacerdir, uzak durmamız gereken bir kadın tipidir.

hacer, zabıtanın(şener şen) evinde hizmetçilik yapan bir kadındır. zabıta, hacere hastadır, onu kuş sütüyle besleyecektir, evinin hanımı yapacaktır ancak annesi engel olmaktadır. hacerin ise ne zabıta şakir ne de kuş sütü umrunda değildir. ait olduğu sınıfı terk etmek isteyen, artık temizliklere gitmek istemeyen, evinin hanımı olmak isteyen, bunu da güzelliğini kullanarak yapabilecek olan bir kadındır. sınıf atlamak için de önündeki en iyi seçenek zabıta olduğu için yapar; bunu söylememin sebebini ilerde anlayacağız.

ülkedeki erkeklerin ısrarla görmek istemediği bir şey vardır; kendilerinde olduğu gibi kadına da sevginin yetmesi gerektiğini düşünürler. lakin gerçekler çok farklıdır. kadınlar genellikle, her insan gibi parayı da gücü de severler ve iyi bir eş, hayatta kadının önüne pek fazla çıkmayacak bir sınıf atlama basamağıdır. önlerine bu tip bir sınıf atlama imkanı doğarsa bunu değerlendirmekte müthiş soğukkanlı davranırlar. sözgelimi eli yüzü düzgün bir sayıştay hakiminin karşısında bir muhasebeci olarak durmak çok zordur. istisnalar elbette vardır ancak kadınlar bu konuda sevgiyi de hayalleri de harcamaktan çekinmezler. işte bunu bilen yönetmen, bu kaypaklığı hacer üzerinden anlatır.

hacer, zabıtayla evlenmek için muhteşem temiz bir adamı, yozgat'ın şefaatli ilçesinden doğma hakiki halk çocuğu, belediyenin 2548 yaka numaralı temizlik işçisi apti şakrak'ı kullanır. bunu da zabıtayla kavga ettikten hemen sonra, öfkeyle yapar. hiç umrunda değildir apti'nin duyguları, o bu blöf için duygularıyla oynanacak adamdır, salladır, nihayetinde bir çöpçü parçasıdır, kendi sınıfında bir insandır. bu hain karının aklından bunlar geçerken, apti şakrak hacer'in komşuyla konuşmasına kulak misafiri olmuştur ve o çok nahif, sevgi dolu yüreğiyle şu cümleleri söylemekte ve sevinçle koşturmaktadır: (bkz: parka gidecekmiş iki gözümün çiçeği)

hacer vicdansızı, parkta tahteravalli ile sallanırken bile isteye apti'yle kesişir, kur yapar. zaten kendisi biliyordur ki apti ona aşıktır, istediği anda evlenecektir. kendi evlenme isteği de gerçekçi olsun, onu kullandığını, blöfe yem ettiğini anlamasın diye bu kesişmeyi yapar. neticede apti çocuklar gibi sevinerek el arabasını sürerken, bir paçavra gibi atılmadan önceki ipek kumaş değeri verilmişliği yaşar. apti istemeye gider, gelir, düğün için hazırlanır; bol bol yemek yer, guvvetli olması lazımdır. diğer taraftaysa hacer, zabıtay'a kavga ayağına iş atar. zabıta blöfü yemiştir ve anasıyla kavga etmiştir; yakında istemeye geleceklerdir. hacer amacına ulaşmıştır.

hacerin ailesi, hacerin özetidir adeta. kurnazdırlar, kaypaktırlar, hayatta bir duruşları yoktur; para neredeyse orada olmak isterler, tıpkı çoğumuz gibi. kızı zabıtaya verirken aptiyi ayazda bekletirler. apti şakrak ise tam olarak aşık bir türk erkeğidir. hahaha, evet tam olarak o salaktır çünkü "demek ki adet böyle, damadı ayazda kıçı donana kadar bekletiyorlar" der. bu, boku yediğini, çoktan kıçına teneke bağlandığını anlayan erkeğin son reddedişidir. giderken en azından çiçeğiyle çikolatasını ister, bu da üstüne içilen soğuk sudur.

apti şakrak daha sonra sahneye çıkar ve yıldızı parlar. artık apti şakrak'ın afişleri sokakları süslemektedir. işte hacer kancığı ve ailesinin tüm kaypaklığı, tüm pisliği bu afişleri gördükleri anda ortaya çıkar. önce hacerin babası ve kardeşleri görürler afişleri. daha iki gün öncesinde namussuz diye kovaladıkları, "koskoca zabıta varken çöpçü parçasına kız mı vereceğiz" dedikleri adam hakkında şunları söylerler: "baba, çöpçü şarkıcı olmuş" "eski eniştemiz buba, bir de vuracaktır herifi" babaları ise vurucu sözleri söyler: "vah vaaaah, bizim gızın da hiç şansı yokmuş be, şimdi bu ne para kırar biliyon mu. tüh be kaçırdık adamı elimizden" ve devam eder; (bkz: bayağı da güzel adammış bu eski damadım ya)

sonra arkalarından zabıta ve hacer gelmektedir, şakir "korkma artık, bir zabıta amirinin kolları arasındasın, çöpçü de kimmiş" derken hacer gururlu ve mutludur, ta ki afişleri görene kadar. haha, gerçekten harika bir sahnedir burası. ayşen gruda ise benim nazarımda muhteşem bir oyuncudur. sahnenin hakkını vermiştir doğrusu, buram buram kahpeliği hissedersiniz hacerin suratında. hacerin bir anda ağzı düğümlenir, dizlerinin bağı çözülür ve o korkunç cümleyi söyler: bak şu çöpçünün bana yaptığı işe.

peki bu lanet olası çöpçü hacer kancığına ne yapmıştır da böyle hüngür hüngür ağlamaktadır ? yaptığı şey şudur: hacer güzelliğiyle sınıf atlamak için bir seçim yaparken, o ait olduğu sınıfı terk etmiş ve hacerin seçtiği sınıftan daha yukarıda bir yere yükselmiştir. bunu nasıl yapmıştır, hacer buna inanılmaz içerler. yataklara düşer, eve erzakla gelen nişanlısını apar topar evden kovdurur ve "ben senin değerini bilemedim" diye ağlar. sonunda da yüz verilmeyince belediye zabıtasıyla evlenip hayatını mahveder.

hacer gibiler böyledir. paraya ve güce taparlar. bazı kadınların sosyal medyada, çevrenizde güce ve paraya olan sevgilerini, nasıl kelime oyunlarıyla sevgi, saygı, merhamet gibi kavramların altına gizlediklerini görebilirsiniz. evet olay budur. sevgi dediğiniz şey kadınların bir kısmı için hiçbir bok değildir. yalnızca daha iyi bir yaşama açılan kapının göstermelik anahtarıdır sevgi. bazı erkekler de buna inanırlar. apti şakraktırlar onlar.

velhasıl, yönetmen bize kadınların bir kısmının, uzak durulması gereken bir kısmının kısa bir özetini göstermiştir. harika bir filmdir gerçekten.
devamını gör...

eniştemin ellerinden, adam işi biliyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

şehbenderzâde filibeli ahmed hilmi tarafından 1910 yılında yazılmış tasavvufi roman. bir tür fantastik eser sayılabildiğinden, fantastikseverler tarafından oldukça ilgi görmüş bir kitaptır. günümüz türkçesine hayal pınarları olarak çevrilmiştir. pek çok yayınevi tarafından günümüz türkçesiyle basılsa da, sadık okurları, kitabı, yazıldığı şekliyle okumayı önerirler.
roman binbir gece masalları'nda olduğu gibi bir çerçeve hikaye ve bu ana hikayeye bağlı hikayeler etrafında döner. yalnız burada bütün hikayeler romanın başkahramanı raci'nin başından geçer.


raci varlık bunalımında bir gençtir. günün birinde tanıştığı aynalı baba'dan çok etkilenir ve onunla her buluşmasında, aynalı baba'nın yaptığı kahveyi içip hayaller görmeye başlar. gördüğü her hayal onu farklı bir dünyaya götürür.


eser, tamamen tasavvuf felsefesindeki vahdet-i vücud inancını anlatmak için yazılmıştır. ve pek çok kişi tarafından tasavvufa giriş kitabı gibi nitelendirilmektedir.
devamını gör...

ürün satışında oldukça önemli bir yere sahip olan fotoğrafçılıktır.

ürünlerinizin satışını artırabilir.
devamını gör...

1- the century of the self -> belgeselde sigmund freud’un öğretilerinin toplumsal kitleler üzerinde nasıl kullanıldığı anlatılmış diyerek kısa bir özet cümlesi kurabiliriz.
freud’a göre insanın doğuştan sahip olduğu arzuları, istekleri yani irrasyonel yönü bilinçdışı ile kontrol edilmelidir. insan arzularını değil, arzuları insanı yönetir. sigmund freud’un bilinçdışı kavramının yeğeni edward bernays tarafından kamuoyunu yönlendirmek, özellikle ürünlerin satılmasını sağlamak için nasıl kullanıldığı ayrıntılı bir şekilde anlatılmış. yani, insanların sadece ihtiyacı oldukları şeyleri satın alırken nasıl ihtiyaç olmayan şeyleri almaya başladıkları kısaca tüketici toplumunun temellerinin nasıl atıldığı hakkında örnekler bulunuyor. bütün bu söylenenlerin psikanalizle yapıldığını görebiliyoruz.

3- food, inc -> tabağımıza koyduğumuz yemek nereden geliyor, paketlenmek ve o paketin içinde kalabilmek için neler yaşıyor, doğal dediğimiz birçok ürün aslında nasıl bir çöpten ibaret, hayvanlar insanlıktan neler çekiyor ve gıda işçileri ne gibi şartlarda yaşıyor. izledikten sonra gidip organik market kapısı yalayacağınız bir belgesel.

3- taboo -> dünyanın büyük bir çoğunluğu için tabu sayılacak çok çok ilginç şeylerin bazı kabilelerde, toplumlarde nasıl ritüelleştirildiğini gördükçe saç baş yolacaksınız. özellikle afrika ve asya'nın bizden ne kadar farklı olduğunu bir kez daha anlamak için muazzam belgesel.
devamını gör...

değişik soru ve konular gelmeye devam ediyor. buradan ya da özelden fikir ve sorularınızı iletebilirsiniz arkadaşlar.

bu gece saat 00.00'ı unutmayın.
devamını gör...

fiziksel olana tek atar.
devamını gör...

günah. *
devamını gör...

bir kemal kılıçdaroğlu sözü.
akp nin yayınladığı animasyondan sonra söylemiş.
tam hali şöyle: ' bekleyin ve görün asıl z kuşagi sizi çizgi film yapacak'

kaynak

valla yine kibar davranmış. gençlerde gelecek kaygısı çok yüksek, sizi miki filmi yapacak da diyebilirdi.

oysa güzel örnekler sunup, kaliteli eğitim verseniz, biraz da maddi destek oldu bitti. gençler de oy verir anne babaları da.
devamını gör...

ekşi sözlüğü aktif kullanan bir yazar olarak, aynı nicki almayı bile düşünüp son anda farklı bir nickle dahil olduğum grup.
devamını gör...

agactan dusen elmayi yemek yerine sorgulayip kutlecekimi bulan her alanda adindan soz ettiren bir bilim insanidir daha da otesi bilimin dehasidir.dunyanin en iyi ikinci fizikcisi olmakla birlikte,dunyanin en etkili 100 adami listesinde adi da gecmektedir. bilimin bir cok alanda temellerini atmistir. matematik, fizik, kimya ve felsefe alaninda uzmandir. kutle cekimi ve hareketin uc kanunu(newton kanunu), ilk yansilami teleskobu,klasik mekanik alanda cikardigi kitabi, matematik alanindaki analitik geometri yontemleri ile bilimin bir cok alaninda önculuk etmistir.
devamını gör...

yoldaş ve modlar. ne eksik ne fazla.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

endüstri meslek lisesi mezunuyum , yokluk nedir bilirim.
devamını gör...

ışıklı ayakkabı.
devamını gör...

ölünce biz de iyi adam oluruz.

orhan veli kanık
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim