türk kızı
coğrafyanın kaderi olduğu, her gün bir manyak tarafından tacize veya tecavüze uğrama ihtimali olduğu, toplumun üstünde baskı kurduğu, bazı kesim cahiller tarafından kız çocuğu okumaz denilerek hayatları zindan edilen türlerinin olduğu, ne yapsa ne giyse o hariç herkese dert olan kızların tümüdür.
devamını gör...
yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
“kaş yaparken göz çıkarmak” eşittir bu tabir.
beterin beterine erişme
beterin beterine erişme
devamını gör...
(tematik)
tramvay
yerleşim birimleri içerisinde insan taşınmasında kullanılan, karayolunda tekerlekleri raylar üzerinde hareket eden ve hareket gücünü dışarıdan alan araçtır.
devamını gör...
doğrusu ne
izledikten sonra tarayıcıya girip "doğrusu ne?" dediğim, trt iktidar aklama çabasının sonucu program.
devamını gör...
yazarların normal sözlük'ten öğrendikleri
banlamak, pp gibi şeyleri öğreniyorum.*
edebi tanımlar ile kül olup kültür oluyorum.
çok güzel resimler paylaşılıyor zevkle beğeniyorum.
bla bla bla
hem eğleniyorum hem kendime ekliyorum.
ezcümle kendime güncelleme atıyorum yazarlar sayesinde.
edebi tanımlar ile kül olup kültür oluyorum.
çok güzel resimler paylaşılıyor zevkle beğeniyorum.
bla bla bla
hem eğleniyorum hem kendime ekliyorum.
ezcümle kendime güncelleme atıyorum yazarlar sayesinde.
devamını gör...
mutluluğu kovalamak
sözlük benim günlüğümdür öncesinde demiştim.
sevgili kendim, şu işim bitsin rahatlarım, bu bitsin bir nefes alırım dediğin kaç vakit geçti? sayabildin mi, saydıysan bu kadarını telafi edebilir misin benim güzel kendim. ben üşengeç bi insanım yahu kovalamak felan istemiyorum. bugun buluşurken kız arkadaşına kokina aldın güzelim tamam sana alınsa mutlu olurdun belki ama, neden bekleyesin ki sen yap bazı şeyleri dedin kendine bugun. karşındakinin mutluluğu seni öyle mutlu etti ki çok kıymetliydi. belki sana alınsa o kadar mutlu olmazdın hıh? sorun buymuş beklemek, ertelemek. *
sevgili kendim, şu işim bitsin rahatlarım, bu bitsin bir nefes alırım dediğin kaç vakit geçti? sayabildin mi, saydıysan bu kadarını telafi edebilir misin benim güzel kendim. ben üşengeç bi insanım yahu kovalamak felan istemiyorum. bugun buluşurken kız arkadaşına kokina aldın güzelim tamam sana alınsa mutlu olurdun belki ama, neden bekleyesin ki sen yap bazı şeyleri dedin kendine bugun. karşındakinin mutluluğu seni öyle mutlu etti ki çok kıymetliydi. belki sana alınsa o kadar mutlu olmazdın hıh? sorun buymuş beklemek, ertelemek. *
devamını gör...
andromeda galaksisinde yer alan en gizemli nötron yıldızı
ela gözlüsüne tutkun bir yazar arkadaşımız. kendisi şarkı dinlemeyi çok seviyor bu ara. aşktan olsa gerek. * yazarlığı ve aşkı daim olsun.
devamını gör...
saç kestirmek
insanın kendini iyi hissetmesini sağlayan bir eylemdir. saçlarımı kestirince, berberden ilk çıktığım an kendimi çok yakışıklı hissederim ama öyle böyle yakışıklı değil adeta bir tom hardy. aynayla ya da görüntüyü yansıtan herhangi bir yüzeyle göz göze gelene kadar da bu yanılsama devam eder. ve ben tam dokuz sene kuran kursuna gittim.
haydi bakalım! saç kestirmek olan başlığa güzel güzel tanım yazmaya başlamışken konu nereden gelmiş olabilir güllü yasin kitabına.
demek ki çocukluk travmalarının yazarı insanolunbiraz’ın bu konuda da bir travması var. çünkü yazar kendinden, başka birisi gibi bahsetmeye bayılıyor ve size daha önce dolmalık biber, balon, saman balyası ve yalak travmalarını anlattı. ve elbette hayır benim güzel yazar kardeşim travmalarımı kullanarak kendimi acındırmıyorum. ya da öyle yapıyorum ama bunun dile getirilmesi de bende yeni travmaya neden olabilir.
o zaman hikayeye başlayalım. benim canım annemin, beni peygamber yapmak için uğraştığını düşündüğüm dönemlerdi. yazları önce bir şehirde kuran kursuna gidip sonra tatil için memlekete gittiğimizde oradaki kuran kursuna baştan başlayarak islamın şartlarını imanın şartlarıyla karıştırmama çabası içinde çift dikiş bir din eğitimi aldım. 9 sen boyunca ikişer seferden 18 dönem kuran kursunda zaman geçirince artık her alev almış çalının benimle konuştuğunu, geçtiğim her köprünün sırat olduğunu, yediğim her tokattan sonra diğer yanağımı çevirmem gerektiğini ve gönlümü put sanıp kıranlara kinlenmem gerektiğini hissediyordum.
yine pırıl pırıl memleketimde ışıl ışıl bir yaz günü kolumun altında güllü yasin kitabı ile kuran kursuna gitmiştim o gün kardeşimle birlikte. saçlarım ise o zamanlar deliler gibi hayran olduğum tsubasa’nın saçları gibiydi. kendimi allah diyen japon gibi hissetsem de kuran kursuna gitmekle ilgili bir sıkıntım yoktu.
çok sıcak bir gün olduğun için camide sürekli terliyorduk. kardeşim sübhaneke’de bile zorlandığı için fazladan bir çaba sarf etmek zorunda kalıyordu. ben de kuran’a geçmek üzere olduğum için ilahi bir sorumluluk duygusu ile üzerimde bir baskı hissediyordum.
öğlene kadar süren kuran kursu bitince caminin yeni gelmiş olan imamı kardeşim ve bana beklememizi söyledi. herkes çıktıktan sonra da bizi ellerimizden tutup caminin karşısında bulunan berbere götürdü. berber amca ölmeyi ağırdan alan bir insandı ve geleneklerine bağlı olduğu için de saça girişmeden önce makasa tükürürdü.
berber kişisi saçlarımızı azim ve ihtirasla kesip kafalarımızı ucuz plastik top görüntüsüne getirecek bir sanatsallık sergiledikten sonra imam efendi yüzünde sevap kazanmış insan gülüşü ile bize baktı uzun uzun. nuri alço’nun hışmına uğramış küçük emrah görüntümüz yüzünden bize iyilik yapıp hayrına saçlarımızı kestirmek istemiş meğer imam kardeşimiz.
benim heel lifting cyclone hareketini daha iyi yapabilmek için uzattığım canım saçlarım bir sevap kazanma çabasına kurban gitmiş oldu böylelikle. sorunun asıl büyük ve can yakan tarafı ise o akşam dayımın düğününün olmasıydı. düğüne saçlarını savura savura giden tsubasa olacakken beden dersinden sonra sınıfa kafasından buhar çıkarak giren üç numara tıraşlı samet’e dönmüştüm.
düğünde bir köşede oturup kardeşimle birlikte izledik eğlenen insanları. herkes eğlenirken biz kendimizi kemalettin tuğcu romanında gibi hissediyorduk. imama sonra ne oldu bilmiyorum, annemden sağlam bir fırça yemiş olması dışında.
demem o ki saç kestirmek insanı mutlu eden bir eylemdir; eğer kendi isteğinizle yapıyorsanız ve akşama dayınızın düğünü yoksa .
haydi bakalım! saç kestirmek olan başlığa güzel güzel tanım yazmaya başlamışken konu nereden gelmiş olabilir güllü yasin kitabına.
demek ki çocukluk travmalarının yazarı insanolunbiraz’ın bu konuda da bir travması var. çünkü yazar kendinden, başka birisi gibi bahsetmeye bayılıyor ve size daha önce dolmalık biber, balon, saman balyası ve yalak travmalarını anlattı. ve elbette hayır benim güzel yazar kardeşim travmalarımı kullanarak kendimi acındırmıyorum. ya da öyle yapıyorum ama bunun dile getirilmesi de bende yeni travmaya neden olabilir.
o zaman hikayeye başlayalım. benim canım annemin, beni peygamber yapmak için uğraştığını düşündüğüm dönemlerdi. yazları önce bir şehirde kuran kursuna gidip sonra tatil için memlekete gittiğimizde oradaki kuran kursuna baştan başlayarak islamın şartlarını imanın şartlarıyla karıştırmama çabası içinde çift dikiş bir din eğitimi aldım. 9 sen boyunca ikişer seferden 18 dönem kuran kursunda zaman geçirince artık her alev almış çalının benimle konuştuğunu, geçtiğim her köprünün sırat olduğunu, yediğim her tokattan sonra diğer yanağımı çevirmem gerektiğini ve gönlümü put sanıp kıranlara kinlenmem gerektiğini hissediyordum.
yine pırıl pırıl memleketimde ışıl ışıl bir yaz günü kolumun altında güllü yasin kitabı ile kuran kursuna gitmiştim o gün kardeşimle birlikte. saçlarım ise o zamanlar deliler gibi hayran olduğum tsubasa’nın saçları gibiydi. kendimi allah diyen japon gibi hissetsem de kuran kursuna gitmekle ilgili bir sıkıntım yoktu.
çok sıcak bir gün olduğun için camide sürekli terliyorduk. kardeşim sübhaneke’de bile zorlandığı için fazladan bir çaba sarf etmek zorunda kalıyordu. ben de kuran’a geçmek üzere olduğum için ilahi bir sorumluluk duygusu ile üzerimde bir baskı hissediyordum.
öğlene kadar süren kuran kursu bitince caminin yeni gelmiş olan imamı kardeşim ve bana beklememizi söyledi. herkes çıktıktan sonra da bizi ellerimizden tutup caminin karşısında bulunan berbere götürdü. berber amca ölmeyi ağırdan alan bir insandı ve geleneklerine bağlı olduğu için de saça girişmeden önce makasa tükürürdü.
berber kişisi saçlarımızı azim ve ihtirasla kesip kafalarımızı ucuz plastik top görüntüsüne getirecek bir sanatsallık sergiledikten sonra imam efendi yüzünde sevap kazanmış insan gülüşü ile bize baktı uzun uzun. nuri alço’nun hışmına uğramış küçük emrah görüntümüz yüzünden bize iyilik yapıp hayrına saçlarımızı kestirmek istemiş meğer imam kardeşimiz.
benim heel lifting cyclone hareketini daha iyi yapabilmek için uzattığım canım saçlarım bir sevap kazanma çabasına kurban gitmiş oldu böylelikle. sorunun asıl büyük ve can yakan tarafı ise o akşam dayımın düğününün olmasıydı. düğüne saçlarını savura savura giden tsubasa olacakken beden dersinden sonra sınıfa kafasından buhar çıkarak giren üç numara tıraşlı samet’e dönmüştüm.
düğünde bir köşede oturup kardeşimle birlikte izledik eğlenen insanları. herkes eğlenirken biz kendimizi kemalettin tuğcu romanında gibi hissediyorduk. imama sonra ne oldu bilmiyorum, annemden sağlam bir fırça yemiş olması dışında.
demem o ki saç kestirmek insanı mutlu eden bir eylemdir; eğer kendi isteğinizle yapıyorsanız ve akşama dayınızın düğünü yoksa .
devamını gör...
birden fazla kitabı beraber okumak
zaman zaman bende farklı kitapları birlikte okuma ihtiyacı duyuyorum. her kitaba farklı duygularla ayrı pencereden bakmanın vermiş olduğu duyguyu çoğaltmak mutlu ediyor.
devamını gör...
teşekkür etmeyen insan
"rica ederim", "ne demek", "ben teşekkür ederim" vs gibi karşılıklar bul(a)mayacak olan; havada kalmış festival filmi sahnelerinde olduğu gibi ortamı terk edecek, varlık ve yokluk eşitliğini kendisi sağlamış insandır.
(bkz: ne kadar ekmek o kadar köfte)
(bkz: ne kadar ekmek o kadar köfte)
devamını gör...
duyunca güvensizlik hissi veren kelimeler
bedava.
tanım : güvensizlik hissi veren kelimeleri paylaştığımız başlık.
tanım : güvensizlik hissi veren kelimeleri paylaştığımız başlık.
devamını gör...
kur'an'ın en beğenilen ayeti
nisa 34 : serkeşlikletinden yıldığınız kadınlara gelince , onlara önce öğüt verin , onları yataklarda yanlız bırakın , bununla da düzelmezlerse onları dövün .
edit : yukarıda bir arkadaş tomurcuk meme olayını hatırlayamamış yardımcı olayım .
nebe 32 :şüphesiz takvâ sahipleri için umulanı buldukları yer, bahçeler, üzüm bağları, göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar, içki dolu kâseler vardır.
edit : yukarıda bir arkadaş tomurcuk meme olayını hatırlayamamış yardımcı olayım .
nebe 32 :şüphesiz takvâ sahipleri için umulanı buldukları yer, bahçeler, üzüm bağları, göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar, içki dolu kâseler vardır.
devamını gör...
gelmiş geçmiş en iyi oyun müzikleri
devamını gör...
mamihlapinatapai
iki kişi arasındaki karşılıklı suskunluk ya da bakışma anında; ilk hareketin karşı taraftan beklenmesi durumu.
hani böyle birden tam bir sessizlik olur. sanki her şey aniden durmuş, zaman akmıyor gibidir. o an insanın eli ayağı birbirine dolaşır.ne yapacağını, söze nerden başlayayacağını bir türlü bilemez. işte düşülen bu halden kurtulmak için karşıdan ufacık da olsa bir hamle beklenir. hatta içten içe dua edilir. insan yaşamındaki ilginç anlardan birisidir.
*
hani böyle birden tam bir sessizlik olur. sanki her şey aniden durmuş, zaman akmıyor gibidir. o an insanın eli ayağı birbirine dolaşır.ne yapacağını, söze nerden başlayayacağını bir türlü bilemez. işte düşülen bu halden kurtulmak için karşıdan ufacık da olsa bir hamle beklenir. hatta içten içe dua edilir. insan yaşamındaki ilginç anlardan birisidir.
*
devamını gör...
iğne
ilk iğneler, kemik veya ahşaptan yapılmıştır. modern olanları, yüksek karbonlu çelik tellerden yapılmış olup korozyon direnci için nikel kaplamalıdır. en kaliteli nakış iğneleri, üçte ikisi platin ve bir üçüncü titanyum alaşımı ile kaplanmıştır.
devamını gör...
kafa sözlük
arama butonunun gece modunda "artık" siyah olduğu gözümden kaçmamış sözlük. küçük ayrıntıları severim. siyah olan her şeyi daha çok severim.
devamını gör...
hayvanların dini inançları
daha açık bir şekilde dersek; hayvanların dinî inançları olduğunu gösteren eylemler. mesela deneylerde, bazı hayvanların, gizledikleri yiyeceklerini almaya çalıştıkları sırada düşmanları tarafından izlendiklerini fark ettiklerinde yiyeceği tekrar gizledikleri gösterilmiştir. bu da, hayvanların inançları sebebiyle yaptıkları bir eylem olarak yorumlanmıştır. keder, hayvanlar arasında yaygındır, ama cenaze töreni yapan az hayvan vardır. bu hayvanlardan biri de afrika filleridir. bu filler ölü canlılarla karşılaştıkları zaman, onları toprak, yaprak benzeri şeylerle gömerler. üstelik bunu sadece kendileri gibi fil olan canlılar için yapmazlar. gergedanlar, inekler ve diğer canlılar, ve hatta insanlar için de aynı şeyi yaparlar. yine şempanzelerde de bu gibi eylemlere, ritüellere rastlanılır. şempanzeler arasından bir grup öldüğünde, şempanzeler, ritüel haline gelmiş bazı davranışlarda bulunurlar. ilk önce toplu halde susarlar ya da aralarından biri susar ve hatta bazen saatlerce böyle kalırlar. ardından bazıları ses çıkarmaya başlar, sonra cesedi tımarlarlar, sonra cesede bakmaya başlarlar, ağıt gibi iniltiler çıkarırlar ya da üzgün biri gibi çığlık atarlar. hatta düzenli olarak ölüleri ziyaret ettikleri bile söylenir. yunuslar da kısa süre önce ölen üyeleriyle birkaç gün kalırlar ve dalgıçların yaklaşmasını engellerler! yunusların neden böyle bir şey yaptıkları bilinmiyor, bilim adamları bunu gözlemleyebiliyorlar, ama sebebini bilmiyorlar. dişi bir katil balina (orka olarak da bilinirler) yeni doğan ve ardından hemen ölen bebeğinin cesedini 17 gün boyunca taşımıştır! bunu hissettiği keder yüzünden mi yaptığı, yoksa sebebinin bir içgüdü mü olduğu hâlâ tartışma konusu.
ölüler için cenaze töreni yapma, mezarlarına çiçek bırakma gibi ritüeller, neandertallerde de görülmüştür. hatta bazı afrika fillerinin cenaze törenleri ile neandertallerin cenaze törenleri arasında benzerlikler de görülmüştür!
ayrıca 2010'larda batı afrika şempanzelerinin ağaçlara taş attıkları ve bu taşları ağaçların göze çarpan yerlerinde biriktirdikleri keşfedildi. bu davranış sadece batı afrika'da gözlendi. taşları üst üste yığma davranışı insanlarda da görülmüştür. günümüzde bu bir "ritüel" olarak adlandırılsa bile henüz sebebi bilinmiyor. ve bu yaptıklarının sebebi, kökeni hâlâ araştırılıyor.
ölüler için cenaze töreni yapma, mezarlarına çiçek bırakma gibi ritüeller, neandertallerde de görülmüştür. hatta bazı afrika fillerinin cenaze törenleri ile neandertallerin cenaze törenleri arasında benzerlikler de görülmüştür!
ayrıca 2010'larda batı afrika şempanzelerinin ağaçlara taş attıkları ve bu taşları ağaçların göze çarpan yerlerinde biriktirdikleri keşfedildi. bu davranış sadece batı afrika'da gözlendi. taşları üst üste yığma davranışı insanlarda da görülmüştür. günümüzde bu bir "ritüel" olarak adlandırılsa bile henüz sebebi bilinmiyor. ve bu yaptıklarının sebebi, kökeni hâlâ araştırılıyor.
devamını gör...
çirkin olmak
buradaki çoğu kişi "bilgisiz olup güzel olmaktansa bilgili olup çirkin olmak daha iyidir" minvalinde şeyler yazmışlar. o öyle olmuyor maalesef. tanıdığım çoğu güzel diyebileceğim arkadaşımdan çok daha bilgiliyim, yani ben öyle düşünüyorum. onlar hep bi adım, -hatta bayağı bir adım-, öndeyken ben hep arka planda kaldım. yani ilk etapta ne olursa olsun dış görünüşe bakılıyor, zaman geçtikçe insanın içini tanırsınız. dolayısıyla kendimizi geliştirmek, bilgili olmak sadece kendimiz için yapmamız gereken bi eylem oluyor. bence öyle olmalı da zaten. sadece bunu dışarıya yansıtamıyor olmak hep üzüyor. hayatta hep geri planda kalmak psikolojik açıdan büyük bir savaş.
devamını gör...
gününüz nasıl geçti sorunsalı
henüz günün ortasındayım ama iğrenç geçiyor.
evde tek başıma olduğum için sabah kendime özene özene tost yaptım, yapmaz olaydım. sucuk mideme dokundu, sürekli kusuyorum afedersiniz. şuan su içerek midemi rahatlatmaya çalışıyorum, umarım geçer bir an önce şu bulantı.
kısaca kötü bir gün. *
evde tek başıma olduğum için sabah kendime özene özene tost yaptım, yapmaz olaydım. sucuk mideme dokundu, sürekli kusuyorum afedersiniz. şuan su içerek midemi rahatlatmaya çalışıyorum, umarım geçer bir an önce şu bulantı.
kısaca kötü bir gün. *
devamını gör...
