güne bir şiir bırak
"gün olur
gün olur, alır başımı giderim,
denizden yeni çıkmış ağların kokusunda.
şu ada senin, bu ada benim,
yelkovan kuşlarının peşi sıra.
dünyalar vardır, düşünemezsiniz;
çiçekler gürültüyle açar;
gürültüyle çıkar duman topraktan.
hele martılar, hele martılar,
her bir tüylerinde ayrı telaş!...
gün olur, başıma kadar mavi;
gün olur başıma kadar güneş;
gün olur, deli gibi... "
orhan veli kanık
gün olur, alır başımı giderim,
denizden yeni çıkmış ağların kokusunda.
şu ada senin, bu ada benim,
yelkovan kuşlarının peşi sıra.
dünyalar vardır, düşünemezsiniz;
çiçekler gürültüyle açar;
gürültüyle çıkar duman topraktan.
hele martılar, hele martılar,
her bir tüylerinde ayrı telaş!...
gün olur, başıma kadar mavi;
gün olur başıma kadar güneş;
gün olur, deli gibi... "
orhan veli kanık
devamını gör...
ortadan kaldırılan hatayı uzatmak
erdemsizliktir. kişide kötü niyet aranmalıdır. dur bir ortalığı karıştırıp galeyana getireyim çünkü bana yanlış yapıldı bana ne canım özür dilendiyse ben bildiğimi okuyacağım işte deyip çocuklaşmaktır. görmezden gelinmelidir. fakat mide bulantısı geçmemekte görmezden gelinememektedir.
devamını gör...
regl ağrısının abartılması
birçok kadın arkadaşıma nazaran regli ağrım olmadığı için kendimi avantajlı saydığım fakat başlığın aksine hiçbir kadın arkadaşımın abartmadığına kesinlikle inandığım için katılmadığım durum. başınız ağrıyınca başım ağrıyor ya demeyi biliyorsanız her seferinde minimum 5 gün boyunca ağrısı olan bir kadın bunu dile getirince abartıyor denmesi tam bir cahil cühela işidir.
edit: başlığı açan arkadaş ne ifade etmek istediğini açıklamış fakat yazdığım tanım ve eleştiri bu işi hala yazdığım gibi algılayanlar için geçerlidir. çok duydum arkadaşlarım ağrım var deyince 'abartma kızım' diyen kişileri.
edit: başlığı açan arkadaş ne ifade etmek istediğini açıklamış fakat yazdığım tanım ve eleştiri bu işi hala yazdığım gibi algılayanlar için geçerlidir. çok duydum arkadaşlarım ağrım var deyince 'abartma kızım' diyen kişileri.
devamını gör...
misc radyo yayını
rezil mi anı?
adamın yemini var tüm premses imajımı yerle bir etmeye...*
ortaokuldayım. evimle okul arası yürüyerek 5 dk. öğle yemeğine eve gidiyorum. annem evde yok. tabiğğ ki yok. ev 8. katta. tek asansörlü 20 haneli bir apartman. acccaayipp çişim var. üstelik yaz. ayrıca reglim.
1568 saat asansör bekliyorum. öldüm ölcem. biniyorum asansöre sonunda. bitmek bilmiyor yolculuk. ve olanlar oluyor. asansörden inemeden kazık kadar kız çocuğu ben, çişimi tutamıyorum... 45 dakikalık yemek molasının 5 dakikası eve yürümek, 10 dakikası asansör beklemek, 20 dakikası asansör temizlemekle geçiyor. annem evde olmadığı için yemek bile yiyemiyor okula geri dönüyorum.
tuvalete eve gitsem içim gam yemeyecek. asansöre işemeye gitmişim resmen. ağlıyorum sinirden. şimdi bile nabzım yükseldi...
al canım, n'aparsan yap bu anıyla. hay allam...
adamın yemini var tüm premses imajımı yerle bir etmeye...*
ortaokuldayım. evimle okul arası yürüyerek 5 dk. öğle yemeğine eve gidiyorum. annem evde yok. tabiğğ ki yok. ev 8. katta. tek asansörlü 20 haneli bir apartman. acccaayipp çişim var. üstelik yaz. ayrıca reglim.
1568 saat asansör bekliyorum. öldüm ölcem. biniyorum asansöre sonunda. bitmek bilmiyor yolculuk. ve olanlar oluyor. asansörden inemeden kazık kadar kız çocuğu ben, çişimi tutamıyorum... 45 dakikalık yemek molasının 5 dakikası eve yürümek, 10 dakikası asansör beklemek, 20 dakikası asansör temizlemekle geçiyor. annem evde olmadığı için yemek bile yiyemiyor okula geri dönüyorum.
tuvalete eve gitsem içim gam yemeyecek. asansöre işemeye gitmişim resmen. ağlıyorum sinirden. şimdi bile nabzım yükseldi...
al canım, n'aparsan yap bu anıyla. hay allam...
devamını gör...
hz. muhammed
enbiya suresi 107. ayeti kerimesine göre;
biz seni alemlere ancak rahmet diye gönderdik.* ayetine nail olmuş peygamberimiz.
biz seni alemlere ancak rahmet diye gönderdik.* ayetine nail olmuş peygamberimiz.
devamını gör...
şu an hissettiğiniz burukluğun sebebi
hayatımın hiçbir zaman istediğim gibi olmayacağını anladım.
devamını gör...
profiline kendi fotoğrafını koyan sözlük yazarı
ismine münhasır insan olmam sanırım sebebi. adım gibi özgürüm, kısıtlanmayı, saklanmayı, kamufle olmayı sevmiyorum. anonimliğe takılan arkadaşlara da, sevgili beyler, bayanlar, deep web değil burası, kullandığınız ip den değil fotonuzu dişinizdeki dolgunun menşeini bile öğrenirler.
üstelik neden bu kadar gizlilik ya da gizem, saklayacak neyimizi var. mesela güzellik ya da estetik kaygılarsa merak etmeyin burası podyum değil, ne de yazarlar juri.
üstelik neden bu kadar gizlilik ya da gizem, saklayacak neyimizi var. mesela güzellik ya da estetik kaygılarsa merak etmeyin burası podyum değil, ne de yazarlar juri.
devamını gör...
pazarda 10 liraya çanta alan varoş kız
ben de başka bir insanın çantasını nereden ne kadara aldığını sorgulayan insanlardan haz etmiyorum napacağız.
devamını gör...
yazarların vatan için yaptıkları
twitter adliyesinde yine hak arayanlara (gücüm yettigince) destek verdim .
devamını gör...
bir insanla ilişkiyi kesmek için yeterli sebepler
sizi aptal yerine koyması
devamını gör...
musa eroğlu
candan ileri türküsünü dinlediğim zaman dünya duruyor
devamını gör...
kızıl saç
ahlaksız olduğumu öğrendiğim başlık.
devamını gör...
bülbülü öldürmek
harper lee eseri.
edebiyat ve okuma kulübü ile beraber okuduğumuz kitaptır.
tom'un siyahi olmasından dolayı gördüğü muamele, haksız suçlamaya maruz kalması, ırkçılık ve insanların ne kadar adaletsiz, acımasız olduğunu anlatan güzel bir eser.
atticus en sevdiğim ve gıpta ettiğim karakter oldu. çocuklarıyla olan ilişkisi, doğru olanın peşinden gitmesi, sonuçları ne olursa olsun haksızlığa uğrayanın yanında olması ve baskılara rağmen yılmaması saygı duyulası.
tom robinson'un gördüğü muamele, yapmadığı bir suçun insanlar tarafından kesin yapmıştır diye düşünülmesi, biz insanların birbirimizi ne denli acımasızca ezebileceğimizi ve birbirimize önyargıyla yaklaştığımızı göstermiştir.
atticus'un tom robinson'u cesurca savunması beni kendine hayran bırakmıştır. şu an bulunduğunuz düzende de bazı şeyleri değiştirebilmek için atticus gibi olmamız gerekir aslında. elbette zordur, bedelleri çoktur atticus gibi olmanın.
ayrıca kitabı scout'un bakış açısından okuyarak bir çocuğun masum, kendine ait düşüncelerini görmüş oluruz.
ilk okumaya başladığımda sıkıcı gelse de daha sonra akıcı şekilde ilerlediğim bir kitap oldu.
boo radley karakteri de kitapta ilgimi çeken isimlerden oldu.
"sadece bir tür insan varsa, neden birbirleriyle anlaşamıyorlar? eğer hepsi aynıysa, neden birbirlerini küçümsemek için kendi yollarından çıkıyorlar? scout, sanırım bir şeyi anlamaya başlıyorum. sanırım boo radley'in bu kadar zaman neden evde kapalı kaldığını anlamaya başlıyorum. çünkü içeride kalmak istiyor."
ayrıca bülbülü öldürmek kitabının filmi ve tespih ağacının gölgesinde adlı ikinci bir kitabı var.
kitap birçok sorunu ele alması açısından olsun, bir çocuğun bakış açısını anlamak açısından olsun kesinlikle okunması gereken bir eser. kalemine sağlık harper lee.
birkaç alıntı
"-sen zencileri mi savunuyorsun, atticus?
-elbette savunuyorum. zenci deme scout. bu kabalıktır.
-okulda herkes öyle diyor.
-bundan böyle o herkesten bir kişi eksilecek."
"atticus, sıfatları çıkarırsan gerçekler kalır dedi."
"ama bazen bir adamın elindeki incil, babanın elindeki viski şişesinden daha tehlikeli olabilir."
"insanlar genelde neyi görmek istiyorlarsa onu görürler, neyi duymak istiyorlarsa onu duyarlar."
"başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır."
"gerçek olması doğru olduğu anlamına gelmez."
"küçük bir çocuğun gözünde yalan yoktur. çocuklar gördüklerinin ve hayal dünyalarının içinde yaşarlar ve onlar her şeyi yalansız görürler. bizler içimizdeki bütün kötülükleri onlara aşılamakla en büyük görevi üstleniyoruz."
edebiyat ve okuma kulübü ile beraber okuduğumuz kitaptır.
tom'un siyahi olmasından dolayı gördüğü muamele, haksız suçlamaya maruz kalması, ırkçılık ve insanların ne kadar adaletsiz, acımasız olduğunu anlatan güzel bir eser.
atticus en sevdiğim ve gıpta ettiğim karakter oldu. çocuklarıyla olan ilişkisi, doğru olanın peşinden gitmesi, sonuçları ne olursa olsun haksızlığa uğrayanın yanında olması ve baskılara rağmen yılmaması saygı duyulası.
tom robinson'un gördüğü muamele, yapmadığı bir suçun insanlar tarafından kesin yapmıştır diye düşünülmesi, biz insanların birbirimizi ne denli acımasızca ezebileceğimizi ve birbirimize önyargıyla yaklaştığımızı göstermiştir.
atticus'un tom robinson'u cesurca savunması beni kendine hayran bırakmıştır. şu an bulunduğunuz düzende de bazı şeyleri değiştirebilmek için atticus gibi olmamız gerekir aslında. elbette zordur, bedelleri çoktur atticus gibi olmanın.
ayrıca kitabı scout'un bakış açısından okuyarak bir çocuğun masum, kendine ait düşüncelerini görmüş oluruz.
ilk okumaya başladığımda sıkıcı gelse de daha sonra akıcı şekilde ilerlediğim bir kitap oldu.
boo radley karakteri de kitapta ilgimi çeken isimlerden oldu.
"sadece bir tür insan varsa, neden birbirleriyle anlaşamıyorlar? eğer hepsi aynıysa, neden birbirlerini küçümsemek için kendi yollarından çıkıyorlar? scout, sanırım bir şeyi anlamaya başlıyorum. sanırım boo radley'in bu kadar zaman neden evde kapalı kaldığını anlamaya başlıyorum. çünkü içeride kalmak istiyor."
ayrıca bülbülü öldürmek kitabının filmi ve tespih ağacının gölgesinde adlı ikinci bir kitabı var.
kitap birçok sorunu ele alması açısından olsun, bir çocuğun bakış açısını anlamak açısından olsun kesinlikle okunması gereken bir eser. kalemine sağlık harper lee.
birkaç alıntı
"-sen zencileri mi savunuyorsun, atticus?
-elbette savunuyorum. zenci deme scout. bu kabalıktır.
-okulda herkes öyle diyor.
-bundan böyle o herkesten bir kişi eksilecek."
"atticus, sıfatları çıkarırsan gerçekler kalır dedi."
"ama bazen bir adamın elindeki incil, babanın elindeki viski şişesinden daha tehlikeli olabilir."
"insanlar genelde neyi görmek istiyorlarsa onu görürler, neyi duymak istiyorlarsa onu duyarlar."
"başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır."
"gerçek olması doğru olduğu anlamına gelmez."
"küçük bir çocuğun gözünde yalan yoktur. çocuklar gördüklerinin ve hayal dünyalarının içinde yaşarlar ve onlar her şeyi yalansız görürler. bizler içimizdeki bütün kötülükleri onlara aşılamakla en büyük görevi üstleniyoruz."
devamını gör...
üniversitelerin ilkokula dönmesi
twitter.com/trakyaogrencisi...
ekşide şu linki gördüm. altına neler yazılmış neler.herkes akademisyene sövmüş neredeyse. şu akademisyenin en ufak suçu var mı ya? bu ülkede 12 sene eğitim zorunlu.üniversite isteğe göre.akademisyen senin isteğine göre sınav mı yapacak?şu devirde 2-3 bin lira bilgisayara para veremeyen insanlar üniversite açıkken nasıl okuyorlardı merak ediyorum.kaldı mı ya bilgisayarı olmayan? paran yoksa ve bir yerlerden burs alacak kadar başarılı değilsen okuma kardeşim.fakülte hocaları bile burs verirdi zamanında.öyle az buz da değil.bunu bırak liseyi ilkokulda demezdik biz bu nasıl bir nesil?
edit:
bir alttaki yazar arkadaşım kendi söylediklerindeki çelişkiye iyi bakmalı.ilkokul sayısı ve mantığında olan üniversiteler yüzünden kendi meslektaşları staj parası alamıyor, işsiz kalıyor.eğitim ciddidir arkadaşlar.hukuk fakültesinde olduğu için buradan değineceğim.kötü eğitim alan, sınavlarını kopyayla çeken insanların sayısı ve çokluğundan dolayı -kendisini de çok başarılı sayalım- kendisinin işsiz kalması, değerinin bilinmemesini ister miydi? zannetmiyorum. avukatlık değerli bir meslekti şuan ki durumu herkesin malumudur.
ekşide şu linki gördüm. altına neler yazılmış neler.herkes akademisyene sövmüş neredeyse. şu akademisyenin en ufak suçu var mı ya? bu ülkede 12 sene eğitim zorunlu.üniversite isteğe göre.akademisyen senin isteğine göre sınav mı yapacak?şu devirde 2-3 bin lira bilgisayara para veremeyen insanlar üniversite açıkken nasıl okuyorlardı merak ediyorum.kaldı mı ya bilgisayarı olmayan? paran yoksa ve bir yerlerden burs alacak kadar başarılı değilsen okuma kardeşim.fakülte hocaları bile burs verirdi zamanında.öyle az buz da değil.bunu bırak liseyi ilkokulda demezdik biz bu nasıl bir nesil?
edit:
bir alttaki yazar arkadaşım kendi söylediklerindeki çelişkiye iyi bakmalı.ilkokul sayısı ve mantığında olan üniversiteler yüzünden kendi meslektaşları staj parası alamıyor, işsiz kalıyor.eğitim ciddidir arkadaşlar.hukuk fakültesinde olduğu için buradan değineceğim.kötü eğitim alan, sınavlarını kopyayla çeken insanların sayısı ve çokluğundan dolayı -kendisini de çok başarılı sayalım- kendisinin işsiz kalması, değerinin bilinmemesini ister miydi? zannetmiyorum. avukatlık değerli bir meslekti şuan ki durumu herkesin malumudur.
devamını gör...
hapse girmek için yapılması gerekenler
baklava çalmak da yeterlidir diyolla.
devamını gör...
sonu gelmeyen şeyler
sokağa çıkma yasağı.
devamını gör...
vücuda krem sürmekten nefret etmek
ben değilimdir. o soğuk günlerde vücudumu kupkuru hissetmek iğrenç bir histir .hem de sağlıksızdır. cildin neme ihtiyacı vardır. özellikle kuru havalarda krem kullanmayı ihmal etmemelisiniz.
devamını gör...
ölenle ölünmez
yas tutan insana nasıl hissetmesini salık vermeyin, zira bu acıyı iliklerine kadar yaşarsın ve sonra kabullenirsin,ama her şeyden biraz kalır..zaman sadece zaman.
devamını gör...
sait maden
1931 ve 2013 yılları arasında yaşamış, çorum doğumlu bir deha. türk ressam, grafik sanatçısı, şair ve çevirmen. fransızca ve farsçayı aynı bünyede harmanlamış bir dahi. bedri rahmi eyüboğlu'nun resim atölyesinde ders almakla kalmamış onun edebi yeteneklerini de benimsemiş çocuk yaşta. henüz 19 yaşında varlık dergisinden charles baudelaire çevirisi ile ödül almış biri.
aziz nesin'in yakın arkadaşı olan sait maden, aziz nesin'in bir çok kitabının da kapağını tasarlamıştır. sekiz binin üzerinde kitap ve dergi kapağı tasarlamıştır.
fransızca, almanca, ispanyolca, rusça, ingilizce, farsça, arapça, osmanlıca hatta sümerce gibi dilleri kendi çabasıyla öğrendi.
ayrıca cemal süreya, şık derviş demiştir onun için. bu ifade hayatını anlatan belgesele ismini vermiştir.
kaynak : sait maden şık derviş belgeseli. izlemek için...
aziz nesin'in yakın arkadaşı olan sait maden, aziz nesin'in bir çok kitabının da kapağını tasarlamıştır. sekiz binin üzerinde kitap ve dergi kapağı tasarlamıştır.
fransızca, almanca, ispanyolca, rusça, ingilizce, farsça, arapça, osmanlıca hatta sümerce gibi dilleri kendi çabasıyla öğrendi.
ayrıca cemal süreya, şık derviş demiştir onun için. bu ifade hayatını anlatan belgesele ismini vermiştir.
kaynak : sait maden şık derviş belgeseli. izlemek için...
devamını gör...
