madalyon psikiyatri merkezi
2005 yılında ankara’da (dr. gülseren budayıcıoğlu, prof. dr. cengiz güleç, prof. dr. ayşe yalın, dr. mehmet akif sayılgan) tarafından kurulmuş olan “sgk” anlaşmalı ilk psikiyatri merkezidir.
kurucu kadronun iki isminin popülerliği yıllar geçtikçe artmıştır. özellikle, dr. gülseren budayıcıoğlu’nun yazdığı kitapların birçoğu uzun süredir “çoksatanlar” listesinde bulunmaktadır. bu kadın, kısa süre önce acun ılıcalı ile anlaşarak, yazdığı kitaplardan bazılarının televizyon formatına uyarlanıp tv 8’de iki farklı dizi olarak yayınlanmasına öncülük etmiştir. aslında, budayıcıoğlu’nun yazdığı kitapların çok sattığını gören acun, kendisine oltayı atmıştır avami tabirle söylersek.
budayıcıoğlu’nun bilimsel literatürle pek arası yoktur. daha çok, havadan sudan konuşan ve yeri geldiğinde gençlere “nasihat eden” bir teyze izlenimi uyandırmaktadır.
budayıcıoğlu kadar olmasa da popüler olan diğer kurucu ise prof. dr. cengiz güleç’tir.
güleç, dsp’nin eski vekillerinden biridir. merve kavakçı’nın meclise türbanla geldiği için linç edildiği gün, onu yuhalayanlardan biri de kendisiydi. kavakçı her ne kadar provokatif bir eyleme imza atmış olsa da, vekillik yapan bir akademisyenin bir kadını linç eden güruha destek vermesi doğru değildir. nitekim kendisi de yaptıklarından pişmanlık duyduğunu söyleyerek özür dilemiştir yıllar sonra.
güleç’i, trt okul kanalında yayınlanan: “ne diyoruz ne anlıyoruz” isimli programdan da hatırlayanlar olacaktır.
kurucu kadronun iki isminin popülerliği yıllar geçtikçe artmıştır. özellikle, dr. gülseren budayıcıoğlu’nun yazdığı kitapların birçoğu uzun süredir “çoksatanlar” listesinde bulunmaktadır. bu kadın, kısa süre önce acun ılıcalı ile anlaşarak, yazdığı kitaplardan bazılarının televizyon formatına uyarlanıp tv 8’de iki farklı dizi olarak yayınlanmasına öncülük etmiştir. aslında, budayıcıoğlu’nun yazdığı kitapların çok sattığını gören acun, kendisine oltayı atmıştır avami tabirle söylersek.
budayıcıoğlu’nun bilimsel literatürle pek arası yoktur. daha çok, havadan sudan konuşan ve yeri geldiğinde gençlere “nasihat eden” bir teyze izlenimi uyandırmaktadır.
budayıcıoğlu kadar olmasa da popüler olan diğer kurucu ise prof. dr. cengiz güleç’tir.
güleç, dsp’nin eski vekillerinden biridir. merve kavakçı’nın meclise türbanla geldiği için linç edildiği gün, onu yuhalayanlardan biri de kendisiydi. kavakçı her ne kadar provokatif bir eyleme imza atmış olsa da, vekillik yapan bir akademisyenin bir kadını linç eden güruha destek vermesi doğru değildir. nitekim kendisi de yaptıklarından pişmanlık duyduğunu söyleyerek özür dilemiştir yıllar sonra.
güleç’i, trt okul kanalında yayınlanan: “ne diyoruz ne anlıyoruz” isimli programdan da hatırlayanlar olacaktır.
devamını gör...
derdimizi dinleyenlerin çoğu zaman yalandan dinlemesi
ben anlatmam pek ama dinlerim. anlatınca ne oldu ki sanki? yalandan da dinlemiyorum ayrıca, elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. çözüm üretmeye ya da iyi olmak için gereken neyse ona teşvik etmeye çalışıyorum..
sanırım buna artık alıştım, biri bir sorununu anlatınca hemen çözüm düşünüyorum.. mesleki deformasyona doğru adım adım..
tabii içimden gelerek yapıyorum bunu, içimden gelmiyorsa yapmam..
sanırım buna artık alıştım, biri bir sorununu anlatınca hemen çözüm düşünüyorum.. mesleki deformasyona doğru adım adım..
tabii içimden gelerek yapıyorum bunu, içimden gelmiyorsa yapmam..
devamını gör...
dedesinin mezar taşını okuyamayan tek toplum
dedeni mezardan çıkarsan, 100 dedenden 3 tanesi okuyabilecekti zaten.
devamını gör...
beyin yakan tramvay ikilemi
karışmazdım. o beş kişinin kaderinde tren kazasında ölmek varmış.
eğer treni çevirirseniz o bir kişi sizin yüzünüzden ölmüş olur.
eğer treni çevirirseniz o bir kişi sizin yüzünüzden ölmüş olur.
devamını gör...
iyi ki yapmışım
metin akpınar'ın hayatını konu alan belgeseldir. bir netflix içeriğidir. belgesel dediğimi zaman netflix çok başarılı işler yapıyor. her belgesel tanımımda bunu mutlaka belirtirim. netflix bu belgesel işini harika yapıyor.
belgeseli izlemeden önce metin akpınar'ı tanıyordum. son tutuklanma olayında ise acayip üzülmüştüm. saygısızlıktı yapılan ve bunu kaldıramamıştım baya sosyal medyada hakaret seviyesinde şeyler yazmıştım. büyük bir ustanın öyle muamele görmesi herkesi üzmüştü.
belgeseli izledim ve sevdiğim bir insanı daha fazla sevdim. mükemmel bir insan harika bir beyefendi. sadece oyunculuğu değil her alanda harika bir insan olduğu gösterilmiş.
2 saate yakın bir belgeselde dönemin tiyatro anlayışı, siyaseti, kişilikleri, insanları ve tiyatroya verilen önem anlatılmaya çalışılmış. ortam şampiyonlar ligi gibi. metin akpınar konuşuyor. demet akbağ geliyor. oradan ferhan şensoy çıkıyor. nevra serezli çok nazik çok güçlü bir kadın olarak olaylar anlatıyor. izlemek çok keyifli hale geliyor.
metin akpınar belgeseli olunca tabii zeki alasya'dan bahsetmemek olmaz demişler ve ikilinin uyumunu aktarmışlar. çok duygulandım. çok şaşırdım. o aralarındaki uyum, sevgi, saygı çok güzel ve çok değerli.
bütün bunlar olurken arkada dolaşan müziğe hayran kaldım hatta bayıldım. belgeseli ayrı bir seviyeye çıkarmış. 2 saate yakın bir belgeseli soluksuz ve ilgiyle takip ettim. seyirciyi bu kadar ilgili ve keyifli şekilde bir belgeselin karşısında oturtmak bence zor bir şeydir ve bunu başarmışlar.
belgeseli izlerken dönemin siyasilerini ve tiyatroya bakış açısını görmek hoşuma gitti. metin akpınar izlemeye gelen siyasilere tatlı tatlı dokundurmalar yapıyor ve onlar tebessümle karşılıyor. bugün baktığımızda ne kadar ileri değil geri gittiğimizi görüyoruz.
belgesel son sahnede o vahim olaya değinmiş. metin akpınar gurur duyduğunu ve o 60 yılı boşa yaşamadığını hissettiğini söylüyor. çok büyük bir sanat adamı çok büyük bir sanatçı. tabii ki asla yalnız hissettirmeyeceğiz. bir sanatçı kolay yetişmiyor bunun farkına herkes varacak. öyle bir tost bir ayranla karakol köşelerinde bekletmenin ne kadar yanlış bir kafa olduğunu öğrenecekler.
tavsiye ederim. keyifli vakit geçirdiğim keyifli bir iş yapmışlar. emeği geçenler sağ olsun.
ha unutmadan tilbe saran ve sesi çok güzeldi. belgesele renk katmış belgeseli çok daha güzel bir hale getirmiş.
belgeseli izlemeden önce metin akpınar'ı tanıyordum. son tutuklanma olayında ise acayip üzülmüştüm. saygısızlıktı yapılan ve bunu kaldıramamıştım baya sosyal medyada hakaret seviyesinde şeyler yazmıştım. büyük bir ustanın öyle muamele görmesi herkesi üzmüştü.
belgeseli izledim ve sevdiğim bir insanı daha fazla sevdim. mükemmel bir insan harika bir beyefendi. sadece oyunculuğu değil her alanda harika bir insan olduğu gösterilmiş.
2 saate yakın bir belgeselde dönemin tiyatro anlayışı, siyaseti, kişilikleri, insanları ve tiyatroya verilen önem anlatılmaya çalışılmış. ortam şampiyonlar ligi gibi. metin akpınar konuşuyor. demet akbağ geliyor. oradan ferhan şensoy çıkıyor. nevra serezli çok nazik çok güçlü bir kadın olarak olaylar anlatıyor. izlemek çok keyifli hale geliyor.
metin akpınar belgeseli olunca tabii zeki alasya'dan bahsetmemek olmaz demişler ve ikilinin uyumunu aktarmışlar. çok duygulandım. çok şaşırdım. o aralarındaki uyum, sevgi, saygı çok güzel ve çok değerli.
bütün bunlar olurken arkada dolaşan müziğe hayran kaldım hatta bayıldım. belgeseli ayrı bir seviyeye çıkarmış. 2 saate yakın bir belgeseli soluksuz ve ilgiyle takip ettim. seyirciyi bu kadar ilgili ve keyifli şekilde bir belgeselin karşısında oturtmak bence zor bir şeydir ve bunu başarmışlar.
belgeseli izlerken dönemin siyasilerini ve tiyatroya bakış açısını görmek hoşuma gitti. metin akpınar izlemeye gelen siyasilere tatlı tatlı dokundurmalar yapıyor ve onlar tebessümle karşılıyor. bugün baktığımızda ne kadar ileri değil geri gittiğimizi görüyoruz.
belgesel son sahnede o vahim olaya değinmiş. metin akpınar gurur duyduğunu ve o 60 yılı boşa yaşamadığını hissettiğini söylüyor. çok büyük bir sanat adamı çok büyük bir sanatçı. tabii ki asla yalnız hissettirmeyeceğiz. bir sanatçı kolay yetişmiyor bunun farkına herkes varacak. öyle bir tost bir ayranla karakol köşelerinde bekletmenin ne kadar yanlış bir kafa olduğunu öğrenecekler.
tavsiye ederim. keyifli vakit geçirdiğim keyifli bir iş yapmışlar. emeği geçenler sağ olsun.
ha unutmadan tilbe saran ve sesi çok güzeldi. belgesele renk katmış belgeseli çok daha güzel bir hale getirmiş.
devamını gör...
domestic hıyar
mahlası "yerli salatalık" anlamına geliyormuş. ben de mahlastaki ingilizce sıfattan dolayı af buyursun " evcimen, yani evine bağlı hıyar erkeği" gibi bir anlam düşünmüştüm.
bu arada son tanımında yaptığı açıklamada önceki urlalı mahlaslı yazar olduğunu itiraf etmiştir. ben de eskilerden kim eksik derken içime su serpti.
bu arada son tanımında yaptığı açıklamada önceki urlalı mahlaslı yazar olduğunu itiraf etmiştir. ben de eskilerden kim eksik derken içime su serpti.
devamını gör...
beavis and butt-head
efsane iki karakteri barından, çok pislik ve bir o kadar da güzel dizi. bazen aynen onlar gibi gülüp karşımdaki insanın da eşlik etmesini bekliyorum... yanlış yapıyorum.
devamını gör...
sözlük radyosunun yayına başlaması
hayaldi gerçek oldu.. nasıl seviyorum burayı anlatamam. kendi yayınımızı yapmak için sabırsızlanıyorum . *
devamını gör...
anomik afazi
isimlendirmenin bozulduğu afazi tipidir.
hastalar isimleri kullanamazlar. daha çok parietotemporal bölge tümörleri sonucunda görülür.
hastalar isimleri kullanamazlar. daha çok parietotemporal bölge tümörleri sonucunda görülür.
devamını gör...
normal sözlük evcil dost sahiplendirme veri tabanı
sahiplendirildi.
n'olur şu çocuğa yuva bulalım artık. hiç kimse yok mu kayseri'de?
sağdaki tüy yumağını sahiplendiriyorum.
#233119 buradaki tanımda bahsettiğim sokağa atılan yavrucak bu. pazartesi gidip ellerinden iki kediyi de alacağım. soldakine yuva buldum sıra bu güzel kızda.
yaklaşık 1 yaşında, aşıları yok. kuru mama ve kum alışkanlığı var. sanırım profesyonel tıraş edilmemiş vücudunda ufak yaralar var.

n'olur şu çocuğa yuva bulalım artık. hiç kimse yok mu kayseri'de?
sağdaki tüy yumağını sahiplendiriyorum.
#233119 buradaki tanımda bahsettiğim sokağa atılan yavrucak bu. pazartesi gidip ellerinden iki kediyi de alacağım. soldakine yuva buldum sıra bu güzel kızda.
yaklaşık 1 yaşında, aşıları yok. kuru mama ve kum alışkanlığı var. sanırım profesyonel tıraş edilmemiş vücudunda ufak yaralar var.

devamını gör...
evde beslemek istenilen yabani hayvanlar
kirpi: çok sakin ve uysal hayvanlar. sokakta falan görünce araba çarpmasın diye tutup bahçe içine koyuyorum.
baykuş: gözleri çok güzel.
iguana: hem çok duygusal hayvanlar hem de kıl tüy derdi yok.
ördek: sahiplerine inanılmaz bağlı.
kaz :bekçi köpeklerinden bile daha iyiler.
su samuru: tam oyuncu...
baykuş: gözleri çok güzel.
iguana: hem çok duygusal hayvanlar hem de kıl tüy derdi yok.
ördek: sahiplerine inanılmaz bağlı.
kaz :bekçi köpeklerinden bile daha iyiler.
su samuru: tam oyuncu...
devamını gör...
1 mayıs işçi ve emekçi bayramı
'işçilerin zincirlerinden başka kaybedecekleri bir şeyleri yok, ama kazanacakları bir dünya var'
karl marx
emek ve dayanışma günümüz kutlu olsun!
senin, benim, onun, hepimizin bayramı kutlu olsun, emeğimiz karşılık bulsun!ekmeğin pahalı, emeğin ucuz olduğu günlere son verme umudu yetiştirin, devrim olmasa da devrim şarkıları dinlensin...
karl marx
emek ve dayanışma günümüz kutlu olsun!
senin, benim, onun, hepimizin bayramı kutlu olsun, emeğimiz karşılık bulsun!ekmeğin pahalı, emeğin ucuz olduğu günlere son verme umudu yetiştirin, devrim olmasa da devrim şarkıları dinlensin...
devamını gör...
dizilerdeki aşırı müzik sesi
hoş olmasa da reklamlardaki berbat gürültüye tercih ettiğim sestir.
devamını gör...
charlie kaufman
t: 1958 doğumlu daha çok senarist yönüyle tanınan amerikalı prodüktör, yazar, yönetmen.
en bilinen filmi şüphesiz eternal sunshine of the spotless mind*, geçtiğimiz yıl çıkan i'm thinking of ending thinks* filmiyle de tekrardan doğmuş gibi oldu.*
ironi, melankoli, yaşamın absürtlüğü filmlerinde en çok öne çıkan temalardır. ağır depresif havayı da unutmamak gerek. ilker canikligil'e göre kaufmann'da tek mesele var: başkası olmak* hakikaten filmlerini şöyle bir zihinden geçirince her karakter kendisinin dışına çıkmak istiyor, olmak istediği halden memnun değiller. tabii ki hayatta da olduğu gibi filmde de karakterler bir nevi entel feridunvari varoluşsal sancılar içindeler.*
bir diğer meşhur filmi de yönetmenliğini de yaptığı synecdoche new york*'tur. bir adet tiyatrocuyu anlatır. yine bir yıkığın hayallerine ulaşmasındaki acılı sürecini irdeler.
eğer kaufmann karakteriyle empati kurulabilirse, insan derinden bir acı hissedebilir.
basit bir imdb linki
bir adet röportaj
charlie kaufmann sinemasında anlam arayışı
en bilinen filmi şüphesiz eternal sunshine of the spotless mind*, geçtiğimiz yıl çıkan i'm thinking of ending thinks* filmiyle de tekrardan doğmuş gibi oldu.*
ironi, melankoli, yaşamın absürtlüğü filmlerinde en çok öne çıkan temalardır. ağır depresif havayı da unutmamak gerek. ilker canikligil'e göre kaufmann'da tek mesele var: başkası olmak* hakikaten filmlerini şöyle bir zihinden geçirince her karakter kendisinin dışına çıkmak istiyor, olmak istediği halden memnun değiller. tabii ki hayatta da olduğu gibi filmde de karakterler bir nevi entel feridunvari varoluşsal sancılar içindeler.*
bir diğer meşhur filmi de yönetmenliğini de yaptığı synecdoche new york*'tur. bir adet tiyatrocuyu anlatır. yine bir yıkığın hayallerine ulaşmasındaki acılı sürecini irdeler.
eğer kaufmann karakteriyle empati kurulabilirse, insan derinden bir acı hissedebilir.
basit bir imdb linki
bir adet röportaj
charlie kaufmann sinemasında anlam arayışı
devamını gör...
rakı içmeyip chp'li olduğunu iddia eden tip
hırsız olmayıp akpli olduğunu idda eden tipten farkı yoktur.
devamını gör...
izafiyet teorisi
1995'te albert einstein'nin annalen der physik dergisinde ilk defa bir makale ile halka teorisini açmıştır. einstein'e göre zamanda dahil herşey göreceliydi (değişken) . zaman, mekan ve hareket birbirine bağlı olgulardır. einstein'nin görelilik(izafiyet) teorisi ile galileo' nun işığın hızının her zaman aynı ölçülceği teorisi ile uyuşuyordu. ama newton'nun mutlak uzay-zaman teorisi(zaman her yerde aynıdır) ile birbirine uyuşmamaktadır.
bunu daha kolay anlamanın yönü ;albert einstein’nin e=m² formülü. enerji = kütle x (ışık hızının karesi) olarak da tanımlayabileceğimiz formül, zamanın ne kadar değişken olabileceğini bize gösteriyor. teorinin temeli zamınım kişiye göreceli (değişiklik gösterebileceği) anlatılır.
peki zaman hangi durumlarda görecelik gösterir :
eğer bir ışık hızı sınırına yaklaştığımızda veya kütle çekimine ışık hızı sınırına yaklaştığımızda , zaman kişiler ve maddeler için yavaşlar. hata imkansız olmasaydı eğer ışık hızında hareket etmeyi başarabilseydik, zaman kavramı bizim için yok olmuş olurdu.mesela ışık hızına çok yakın hızlarda seyahat etmeyi başarabilirsek ya da kütle çekim kuvvetinin çok yüksek olduğu bir maddenin, gezegenin veya solucan deliğinin(kara delik) çok yakınında bulunursak , zaman bizim için yavaşlamaya başlar. bu konuya basitçe anlatmak istersek eğer "ikizler pardoksunu" kullanırız.
ikizler paradoksu :
dünyada bulunan tek yumurta ikizi kardeşler vardır. bu iki kardeşten birini uzaya, ışık hızına yakın hızlarda uzayda belirli bir süre boyunca seyahat ettirelim. yada kütle çekimi çok yüksek bir gezegen yada solucan deliğinin yakınlarına bir süre bekletelim. kardeşimizin dünyaya geri döndüğünde, kendisi için zaman daha yavaş aktığı için orta yaşlarda olacaktır. diğer kardeş ise yaşlanmıştır.
not : 1905’ten beridir bilim insanları bu teorinin doğruluğunu test etmek ya da eksik bulmak için deneyler yapmaktadırlar. ama sonuç herzaman einstein’in öngörülerinin doğruluğu üzerinedir.
not : konuyu daha iyi anlamak için interseller filimini izlemenizi öneririm.
bunu daha kolay anlamanın yönü ;albert einstein’nin e=m² formülü. enerji = kütle x (ışık hızının karesi) olarak da tanımlayabileceğimiz formül, zamanın ne kadar değişken olabileceğini bize gösteriyor. teorinin temeli zamınım kişiye göreceli (değişiklik gösterebileceği) anlatılır.
peki zaman hangi durumlarda görecelik gösterir :
eğer bir ışık hızı sınırına yaklaştığımızda veya kütle çekimine ışık hızı sınırına yaklaştığımızda , zaman kişiler ve maddeler için yavaşlar. hata imkansız olmasaydı eğer ışık hızında hareket etmeyi başarabilseydik, zaman kavramı bizim için yok olmuş olurdu.mesela ışık hızına çok yakın hızlarda seyahat etmeyi başarabilirsek ya da kütle çekim kuvvetinin çok yüksek olduğu bir maddenin, gezegenin veya solucan deliğinin(kara delik) çok yakınında bulunursak , zaman bizim için yavaşlamaya başlar. bu konuya basitçe anlatmak istersek eğer "ikizler pardoksunu" kullanırız.
ikizler paradoksu :
dünyada bulunan tek yumurta ikizi kardeşler vardır. bu iki kardeşten birini uzaya, ışık hızına yakın hızlarda uzayda belirli bir süre boyunca seyahat ettirelim. yada kütle çekimi çok yüksek bir gezegen yada solucan deliğinin yakınlarına bir süre bekletelim. kardeşimizin dünyaya geri döndüğünde, kendisi için zaman daha yavaş aktığı için orta yaşlarda olacaktır. diğer kardeş ise yaşlanmıştır.
not : 1905’ten beridir bilim insanları bu teorinin doğruluğunu test etmek ya da eksik bulmak için deneyler yapmaktadırlar. ama sonuç herzaman einstein’in öngörülerinin doğruluğu üzerinedir.
not : konuyu daha iyi anlamak için interseller filimini izlemenizi öneririm.
devamını gör...
ankara'da öz kızını hamile bırakan babanın evinin köylüler tarafından ateşe verilmesi
kendine baba diyebiliyorsan ben bu ülkeyi terkedeceğim.
devamını gör...
karşıt görüş belirten iki tanıma da artı oy veren yazar
benimdir efendim.
yıllar önce gereksiz yere tartıştığım bir arkadaşımın, tartıştığımız konuyu neden açtığını öğrendim. hiç sandığım gibi değilmiş. sürekli onun vicdan azabıyla yaşadım. onun görüşü farklı diye arkadaşlığımızı bitirmek oldukça saçmaydı. sakız olmasın konu, neyse.
siz hiç "bir düşünceyi savunabilirsiniz fakat bu karşıtı da öğrenmeniz için engel değil." cümlesini duymadınız mı?
yıllar önce gereksiz yere tartıştığım bir arkadaşımın, tartıştığımız konuyu neden açtığını öğrendim. hiç sandığım gibi değilmiş. sürekli onun vicdan azabıyla yaşadım. onun görüşü farklı diye arkadaşlığımızı bitirmek oldukça saçmaydı. sakız olmasın konu, neyse.
siz hiç "bir düşünceyi savunabilirsiniz fakat bu karşıtı da öğrenmeniz için engel değil." cümlesini duymadınız mı?
devamını gör...
bal porsuğu (yazar)
sözlukte tanımlarını severek okudugum bir elin parmagi kadar insan var ve kendisi bu listede başı çekiyor. kalemi baki olsun .yazdıklarını okurken etkilenmemek elde değil.
devamını gör...
