bi devlet kursam marşını clocks, hava kuvvetleri marşını viva la vida yaparım.

dile kolay, yukarıdakilere ilave trouble, yellow, scientist, in my place, paradise, dont panic, we never change, a rush of blood to the head diye uzayan liste.

tek bir grup için fazla sayıda güzel şarkıları var.

bir gün türkiye ye gelir misiniz diye beklemeyeceğim artık, ben gelecem konsere her neredeyse.
devamını gör...

ruhun kefeninden önce çürümesi. yaşarken ölmek. bir daha asla eski sen olamama durumu. yazık.
devamını gör...

çocuk aklımla izleyip bağlandığım,ara ara açıp kendimi ödüllendirdiğim bir fatih akın filmi.

başrollerde moritz bleibtreu(köfte dudak daniel), christiane paul(juli), mehmet kurtuluş ve idil üner yer alıyor.

yol filmlerini sevmeye başlama nedenimdir aynı zamanda.
her sahnesi ayrı güzeldir.

film müzikleriyle de övgüyü hakediyor.
(bkz: chris isaac-blue moon)
(bkz: idil üner-güneşim)
devamını gör...

40 yaşına bastıkları gün hayattan elini eteğini çekip bir köşede, sessizce, aldığı nefese şükretmesini önereceğim cahil beyanı.
devamını gör...

yaşlanınca cildim sarkacakmış, yapma yaa? bilmiyordum teşekkür ederim bu aydınlatma için. güzel arkadaşım 65 yaşımdan sonra dış görünüşümü etkileyen en büyük şey dövmelerim mi olacak sence? zaten iş bitmiş tip kaymış çekilicik bizden gitmiş olacak. önemi var mı sanıyorsun bunların bizim için, biz hayatını kendi istediği gibi yaşamayı seven insanlarız. öyle 45 yıl sonra cildim sarkar da kötü görünürüm diye kendimizi yarına uyanacağımızın garantisi olmadığı bir dünyada kısıtlayamayız, yapımız buna uygun değil. size de benden bir tavsiye, bu hayatı gerçekten de bu kadar çok önemsemeyin, sizin cildiniz sarksa ne olur sarkmasa ne olur, canının istediği bir şey ise yaptır, yapana da böyle "cildin sarkacak mal gibi gözükcen ehe ehe" diye ezik ezik laf söyleme interaktif sözlüklerde. çok öptüm.

tanım: hayatta sevdiği şeyleri yapmaktan hoşlanan insandır.
devamını gör...

yüzüklerin efendisi serisinin hayranı olarak başlığını açtığıma çok mutlu olduğum, gerçek olamayacak kadar güzel olan hobbit köyünün adıdır. yeni zelanda'nın kuzeyinde bulunan bu köy aslında altı bin nüfuslu matamata kasabasının yakınında yer alan bir açık hava stüdyosudur ve köyün tam ismi hobbiton movie set'tir.
peter jackson yüzüklerin efendisi serisinin çekilmesi için uygun bir yer ararken burayı keşfetmiş. çiflik, set olmadan önce bizim bildiğimiz koyun otlatılan bir mera alanıymış. jackson çiftliğin sahibi ile bir anlaşma yapmış ve yapılan anlaşma sonrasında film çekilirken yeni zelanda ordusundan yardım istenerek köye giriş çıkışlar yasaklattırılmış. film yayınlandıktan sonra yüz binlerce kişi tarafından ziyaret edilmiş tabi.
bölgenin ticaretle uğraşan kişileri setin gördüğü ilgi karşısında kollarını sıvamışlar; öyle ki bugün bölgede hobbit turizmi temalı on yedi işletme bulunuyor.

ölmeden önce gitmek istediğim yerlerin başında yer alan hobbiton köyüne madem şimdi gidemiyoruz birazcık fotoğraflarına bakalım;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

şuradan köyün resmi sitesine gidebilir çok detaylı bir şekilde inceleyip kendinizi orada gibi hissedebilirsiniz; hobbitton'a gider^^
devamını gör...

müzik.

-piyano
-gitar
-saz

bir grubum var. arada toplaşıp stüdyoda deliriyoruz. metal olan her şeyi coverleme zevkimiz var. sahneler evimiz, melodic death tarzımız. mesleklerden dolayı bir araya gelemesek bile bir şekilde pc ortamında kayıt alıp birbirimize gönderiyoruz. sağlam besteler çıkarıyoruz. izmir'de metalin zirve olduğu zamanlar alsancak'ta imza dağıtıp sahne için mekan seçiyoduk. ep albümünün 500 sattığı olduydu. amatör bir grup için fena sayılmaz. şimdi daha sağlam daha agresif daha kararlı daha daha daha profesyonel bir haldeyiz. tutmayın bizi rockstar olcaz. hah.
devamını gör...

bu gençlerin canına okundu.
en saygın bölümleri bitiren insanlar dahi işsiz ya da komik rakamlara köle yapılmak isteniyor. onca yılın karşılığında azıcık aşım kaygısız başım demedi diye insanları suçlayamazsınız.
üstelik baba parası olan canı öyle istiyorsa iş aramasın, senden ekmek parası mı istedi?
3 kişiyle konuşup genelleme yapan primatlar görüş bildirmesin.
devamını gör...

tüm esnaflarımızı aynı kefeye koymuyoruz * elbette fakat benim de rastladığım bir kaç örnek var;
gittiğiniz gün ya kampanyanın son günüdür ya da ertesi gün yeni listeler geçerli olacaktır.
maksat ayağınız alışsındır ya da sana oluru budur, herkese değil sadece sana...
bir de yukarıda başka bir yazar arkadaşım hesap makinesi konusuna değinmiş. o da başka bir evlere şenlik esnaf aksiyonudur. çatara patara hesap yaparlar, ekranı da gözünüze tutarlar. ben o sırada tersten leblebi yazmaya çalıştıklarını düşünüyorum hep eğlenmek için.*
devamını gör...

dışardan gaita bilimi gibi gözükse de bu bilimin asıl amacı, her konuda ışık hızında fikir üretebilme yetisi ve ürettiği fikrin doğruluğuna tüm tezleri çürüterek inanmak üzerinedir.
devamını gör...

uçağın kalkmasını beklerken birden bir anons geçti. “uçakta sahipsiz bir çanta bulundu. lütfen herkes sadece kendi eşyalarını alıp sakince uçağı terk etsin. ” böyle bir anonstan sonra ne kadar sakin olunabilirse herkes o sakinlikte uçaktan indi. dışarı adımımı attığım an kelimenin tam anlamıyla şok geçirdim. en az üçer beşer ambulans, itfaiye, bomba imha ekipleri, güvenlik güçleri allah ne verdiyse doluşmuş tetikte bekliyordu. araçlara binip hızlıca olay yerinden uzaklaştırdılar. tabii meraktan ölüyoruz acaba bomba mıydı gerçekten diye. birkaç saat sonra sıkıntı yok diye tekrar uçağa aldılar. hiçbir şey yokmuş gibi yolculuğumuza devam ettik.*
devamını gör...

regl'ın normal bir şey olduğunu anlatmak ve hijyeninin önemini vurgulamak için iyi olmuş dediğim gündür..
devamını gör...

1926'da milletler cemiyeti bütün dünyada köleliği yasaklamış, daha sonra birleşmiş milletler de bu hükmü teyit edene kadar bir insan başka bir insanın malı olabilmiştir. kölenin tüm hak ve özgürlükleri, köle pazarlarında para ile satılmıştır. bu köle erkek ise çocuğu da köle olur. efendisi ya da sahibi azat etmediği sürece kurtulma şansı yoktur kölenin.

karanlık zamanlardan geçip modern zamanlara geldiğimiz bu çağda artık kölelik yoktur diyebilir miyiz?
yoksa saydam ya da çok renkli zincirleri bir süs eşyası gibi taşıyor muyuz boynumuzda?

(bkz: kölelik ticareti)
(bkz: modern kölelik)

“ne soğandan gül çıkar
ne köleden özgür insan...”
*
(bkz: megaralı theognis)
devamını gör...

sahip olduğum en mükemmel canlıdır kendileri*
devamını gör...

itiraf etmek, kendime mi başkalarına mı itiraf etmek?

bir çok şeye realist bakabildiğim gibi kendime de realist bakabiliyorum.

yani bütün psikolojik açmazlarımın* da farkındayım aslında.

yine de bu kadar ilkeselliğin döndüğü zihnimde, o ilkeleri yaşatamamaktan korkarım,

bugüne kadar yaşadığım olumsuzlukları başkalarına yaşatmaktan korkarım.

madem itiraf ediyoruz,

mükemmeliyetçi bir yapım var. ve bu bana zarar veriyor. ama kafa sözlük bu özelliğimin bazı önemli noktalarda azalmaya başlamasına sebep oldu. iyiye gidiyor yani.
devamını gör...


akaryakıtı 1 kuruş daha ucuza almanın ekonomiye 300 milyon lira katkı sağlayacağına dikkat çekilerek, "markayı değil ucuz olanı tercih edin" tavsiyesine yer verildi.

haberin devamı için
devamını gör...

önemli olanın kalp olduğunu er geç anlayacaksınız. çirkinlik sizde değil karşınızdakinin bakışlarında olan bir şey.
devamını gör...

muslera ve kaleci eldivenleri.
devamını gör...

köpekler bile sahiplerine sadakat ile bağlıyken, bazı irade yoksunu insanların tercih ettiği hayvani bir ilişki türüdür. *
devamını gör...

sait faik kendisi için türklerin en kürdü, kürtlerin en türkü der. zor bir hayatı vardı yaşar kemal’in babası gözünün önünde camide öldürüldü tüm gece babası başında ciğerim yanıyor diye ağladığını anlattırdı ki o gecenin sabahı kekeme olmuştur. istanbul’a ilk geldiği zaman parasızlıktan gülhane parkında bir bank üstünde bir hafta yatar ve yastığı o zaman yeni başladığı ince memed romanıdır. romanlarını asla daktilo ile yazmaz mutlaka kurşun kalemle yazardı. o kadar ki çekmecesinde yüzlerce kurşun kalemi olduğu bilinir. kendisinin zülfü livaneli ile ilginç bir ahbaplığı mevcuttu. o zaman ankara’da yatılı olarak lise okuyan zülfü livaneli ince memed türküsünün hiç söylenmeyen bir şeklini keşfeder. kalkar bunu yaşar kemal’e okumak için istanbul’a gider fakat yaşar kemal’i nerede bulacağını kestiremez. sonunda kitaplarının yayınevinde gider yaşar kemal’i sorar ve sonunda tanışırlar. yaşar kemal’e durumu anlatır yaşar kemal kendisini evine davet eder. evine gittiğinde yaşar kemal kendisini karşılar hatta zülfü livaneli için köfte yapar. yaşar kemal’in eşi thilda bu genç delikanlıya fazla yüz vermez fakat türküyü okumaya başlayınca bir anda dikkat kesilir ve o dostluk böyle başlar. buradan türküyü dinleyebilirsiniz.

iyi adamdı yaşar kemal bir nobel’i eksikti ama hiç öyle bir kaygısı olmadı. zor hayatın güzel izler bırakan adamı. ruhu şad olsun. evet.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim