intihar etmemem.
devamını gör...

--- alıntı ---

biz, hayır demeyi, işim var demeyi, olmaz demeyi beceremeyen insanlarız, yorgunluğumuz bitmez bizim.


--- alıntı ---
diyerek yorgunluğumun tanımını yapan yazar.
devamını gör...

bazen bir film izlerken oradaki karakter sana çok yakın gelir, hemen bir bağ kurarsın, keşke gerçek hayatta bu kişi olsa ne iyi arkadaşım olurdu dersin.. yada onun hüznüne de sevincine de istemsiz ortak olursun..” mary ve max”de her iki karakterde de aynı duygular canlandı bende.
ayrıca bazen aradaki yaş ve mesafenin dostluk kurmak için engel olmadığını çok güzel anlatır..
oldukça hüzünlü ve duygu yüklü bir hikaye..
izlediğim ender güzel stop motion animasyonlarından biri olup, tavsiye ettiğim bir filmdir..
devamını gör...

barış ateşi; 1945 hiroşima saldırısında ölen yaklaşık 150.000 kişinin anısına 1964 yılında yakılan meşaledir. 57 yıldır yanan meşale, dünya nükleer silah tehditlerinden kurtulup, tüm nükleer bombalar yok edilinceye kadar yanmayı sürdürecektir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

etnik olarak iskandinav ülkesi olmasa da, galat-ı meşhur olarak herkesin iskandinav sandığı ülkedir.
tolkien romanlarındaki atmosferin, hele de en kasvetlisinden en latifine ormanlardaki ortamın bire bir yaşanabileceği bir ülkedir. bazı yerlerde ormanın derinliklerinden her an elinde yayıyla bir elf çıkacakmış gibi gelir. kışın denizler, göller ve nehirler tamamen donup karkarla kaplandığında peri masalı gibi bir ortam oluşur.
devamını gör...

kendinize bu tip sorular soruyorsanız etrafınızdaki kimsenin vazgeçilmezi olmayacaksınız demektir. çok şey yapmayın kendiniz olun. vazgeçmek istemeyen zaten hissettirir.
devamını gör...

her gün aşk acınızı azar azar çekip kendinizi yıpratmaktansa bir gün oturun sabahtan akşama kadar ağlayın onu unutacağım demeyin o gün unutmaya çalışmayın da, bırakın anılar çıksın dışarı, dolsun o gözler, sızlasın o kalp...
güzel günleri, acı ama tatlı günleri, kavga ettiğiniz küstüğünüz günleri düşünün. yani aslında geçmişle hesaplaşın, kendinizle ve onunla da hesaplaşın. geçmişi, olan her şeyi son kez hatırlayıp yaşayın ve benim naçizane fikrim affedin. onu affedin, yaşananları affedin iyi kötü ne varsa ve en önemlisi kendinizi affedin. çünkü affetmeden olmuyor insan kendine ona ve yaşanılanlara kızgın kaldıkça, öfkesi bol oldukça ilerleyemiyor. bir kere kendini affetmeyince kendini sevemiyor hep kızıyor kendine 'nasıl kandım nasıl inandım' diye ama olan oldu. yani demek istediğim bırakın affetmenin iyileştiriciliği sizi de sarıp sarmalasın sonra da önünüze bakın. hayat bu olur öyle şeyler.
devamını gör...

edit: silivri soğuk yazan arkadaşlar. helallik istemiş birisine ya helal ederiz ya da etmeme hakkına sahibiz. bunun neresinde yanlış var.
buradan
akp'li cumhurbaşkanı, helallik istemiş. hadi seçime git bakalım helal ediyor muyuz etmiyor muyuz görelim.
devamını gör...

kendi ülkesine ve halkına saygısı olmayan at gözlüğü takmış, algılama düzeyi düşük bireylere haklı olarak saygı duymama durumu.

onlar bize saygı duysa bu durumda olmazdık zaten. her şey karşılıklı be gülüm nabarsın. swh
devamını gör...

diğer isimleri nur dağları ve gavur dağları. kahramanmaraş'tan başlayıp osmaniye'de devam eden ve hatay konumunda uzanarak sonlanan 175 kilometrelik bir dağ silsilesi. karadeniz karakterli ormanlar ve akdeniz karakterli maki topluluklarıyla adeta akdeniz içinde karadeniz havası veriyor. yırtıcı ve süzülen kuşların göç yolu ve barındırdığı çeşitli kuş türleri ile de uluslararası düzeyde önemli bir alandır.
devamını gör...

"["kendim hakkında bir çıkarsama yapamayacağım bir arafta sıkıştım kaldım." demek isterdim; lakin diyemiyorum. bu sözü söylediğim an, anlamı önemsizleşiyor. hakkında konuşulamıyor birçok şeyin. dili icat ettik etmesine fakat hiçbir zaman yeterli olmadı hislerimiz için. belki aborjinlerin konuştuğu türden bir dil konuşsaydık farklı olur-

olmazdı. olmazdı hanımlar, baylar.

"neşeli" şarkılar dinleyerek, her sabah erkenden dışarı çıkıp taze havayı koklamaya çalışarak geçiyor günlerim. mademki bir trajedinin içerisindeyi-

hayır... hayır. trajedinin içerisinde falan değiliz. içinde bulunduğum bu absürt paradigma yüzünden böyle diyorum kendime. trajedide falan değilim, kendimi önemlileştiremem. çünkü-

hayır, bu da doğru olmadı. absürt bir paradigma içerisinde de değilim. absürt! absürt de değilim ben! bana absürdist diyorlar halbuki... tam bir sisifos.

gelgelelim bütün bu önemsiz yazım kaymalarına da öfkem var benim. "anlam bütünlüğünü niçin sağlayamıyorsun sayın yazar!" diye sorarsanız size şöyle ceva-

cevap vermem!

yorgunu-

bakın, görüyorsunuz. kesin bir yargıya varmaya çalışıyorum kendimle alakalı ama varamıyorum bir türlü. yolumu kaybett-

tamam... komik olmaya başladı belki de bu sözümü yarıda kesmelerim. belki! insanın acısını ne çözer?! insan niçin acı çeker! ve bu acı... sanırım bu acının adı yalnızlık.

öylesine yalnızım ki duvarlarımın arasında. bazı zamanlar anlayamıyorum neden kafama sıkmadığımı. tamam... birtakım lojistik sıkıntılar olabilir, onun haricinde...

uyumak! harikulade! fakat zamandan yiyor ve zamanımı melankolime harcayamam.

oh! şiirsel bir şehvetle sevişmelerim! şiirsel! mide bulandırıcı!

buraya yazmak da öyle...

fakat insanım ben de. yaşamaya ve sesimi duyurmaya hakkım var, acı çığırtsam da.

fakat diyorum ya, kafam dağınık, anlam bütünlüğünü sağlayamıyorum. sağlamak da gerekir mi! hayatlarımız çok mu bütünlüklü sanki? benden hikaye anlatmamı beklemeyin. ben yalnızca karalıyorum. oh, hemen gülün! gülmediğinizi de biliyorum gerçi... komik olmayalı çok oluyor. belki...

ne yapmalı!

evet... söyleyeceğim en önemli şeye geldi sıra: yaşamalı. ve bir umut bulmalı.

insanların neden çocuklarının ismini umut koyduğunu daha iyi anlıyorum, sanırım. hepimiz öleceğiz! spoiler! ve umut bulmadan, bedbaht bir şekilde ölmek neyimize? kendimize bu haksızlığı niçin yaparız? önceden çekip gitme cesaretini yine sırf hayatın anlamsızlığını nüksetmeyelim diye göstermiyorsak yahut gösteremiyorsak; neden kendimize haklar tanımayalım?

hem devlet niçin var? hak tanımak! kendimize hak tanımak varoluşsal hakkımızdır! bundan güzel konu çıkar...

devlet görevini yapmıyorsa yapmasın hanımlar, baylar. umudu kendimiz yaratmalıyız çünkü başka çaremiz mi var? ağlayarak, ama omuz omuza ağlayarak dayanacağız bu kaosa. duyguları olan insanlar olarak el ele tutuşup gülümseyeceğiz birbirimize. herkesle değil, özel olanlarımızla. anlaşabildiklerimizle. evren ölürken insanın ölmemeye karşı bir özlemi olmamalı. bu acı eninde sonunda bitecek. bu sırada aşık olmaya, eğlenmeye bakmalı! belki öğrenmeye de! evet, çünkü öğrendikçe alınan zevk de artar!

ne kadar da safmışım! uğruna ne aşklar yitirildi! ne kalpler kırıldı bir gerçek adına!

kendimi ne de çok kırdım! gözlerimden yaşlar akarken duyamayacaksınız ağlayışlarımı belki ama okuyabileceksiniz! özür dilerim! her şey için özür dilerim!

gerçek meğerse yokmuş! varsa da bilinemezmiş! bilinse bile tanımlanamazmış! önemi yok hiçbir şeyin... dramatik bir üsluba da gerek yok esasen. burayı kapatınca su içip bir şeyler okuyacağım, ne sanıyorsunuz ya?

kafam bir yandan karışık... kabul. bazı şeyler halen kalbimi sızlatıyor. insan olduğumdan bu da. insanlığımı köreltmem doğru olur mu, emin değilim. ben her zaman duygusal birisi olacağım belki de ama yazdıklarım, yaptıklarım ve yapacaklarım da bundandır. dağıttığım adalet de bundandır.]"

bu bir kutucuk. kutucuk içinde bir yazıcık. kutucukların en önemli özelliği bir özelliklerinin olmamasıdır; fakat bilim insanları kutucukların bir anlam ifade edebileceklerini söylemekte. buysa gerçekten ilginç. gerçek, bazen sanıldığı gibi olmayabiliyor. söylenenler ve kanıtlananlar da öyle.
devamını gör...

şiir seven biri olarak kendi yazdığı şiiri şevkle okuduğum, tanımlarında yıllar önce arkadaşının da beğendiği kolyeyi kendisi aldığı için hala pişmanlık duyacak kadar güzel yürekli olduğunu hissettiğim tatlı yazar. inşallah bol bol da yazar...
devamını gör...

keşke yarım saat oncenin fotosu diye başlık olsaydı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

pınar süzme peynir seviyorum. tam buğday ekmeğin arasına sürüp bir iki parçada jambonla çok sağlam ara öğün oluyor. mideyi de fazla zorlamıyor.
devamını gör...

sevgili sabahattin ali insana dair hislerin en iyi tercümanlarından...
1907'de bugün doğmuştur, doğum günü kutlu olsun.
bir çok şiiri bestelenip hepimizin ruhuna dokunan şarkılara bürünmüştür.

benim de en sevdiklerimden birisi; çocuklar gibi

bende hiç tükenmez bir hayat vardı
kırlara yayılan ilkbahar gibi
kalbim hiç durmadan hızla çarpardı
göğsümün içinde ateş var gibi

bazı nur içinde, bazı sisteyim
bazı beni seven bir göğüsteyim
kah el üstündeydim, kah hapisteydim
her yere sokulan bir rüzgar gibi

aşkım iki günlük iptilalardı
hayatım tükenmez maceralardı
içimde binlerce istekler vardı
bir şair, yahut bir hükümdar gibi

hissedince sana vurulduğumu
anladım ne kadar yorulduğumu
sakinleştiğimi, durulduğumu
denize dökülen bir pınar gibi

şimdi şiir bence senin yüzündür
şimdi benim tahtım senin dizindir
sevgilim, saadet ikimizindir
göklerden gelen bir yadigar gibi

sözün şiirlerin mükemmelidir
senden başkasını seven delidir
yüzün çiçeklerin en güzelidir
gözlerin bilinmez bir diyar gibi

başını göğsüme sakla sevgilim
güzel saçlarında dolaşsın elim
bir gün ağlayalım, bir gün gülelim
sevişen yaramaz çocuklar gibi
devamını gör...

27 mart 1889 mısır kahire doğumlu, türk edebiyatı'nın önemli yazarlarından biri.

önce fecr-i ati topluluğuna katılan, daha sonrasında ise millî edebiyat anlayışını benimsemiş ve cumhuriyet dönemi'nde de eser veren yazarımızdır.

kadro dergisinin yazarlarından biridir. kadro dergisi sanatla politikayı birleştirmek için çıkarılmıştır. aynı zamanda ulus gazetesi'nin de başyazarlığını yapmıştır.

şiir, öykü, makale, eleşiri vb. gibi farklı türlerde de eser verse de romanları daha çok ses getirmiştir.
eserleri önemlidir çünkü eserlerinde türk halkının tanzimat döneminden cumhuriyet'e kadar geçirdiği değişimleri işlemiştir.

eserlerinin çoğunu okumuş veya okumasanız da eminim duymuşsunuzdur. bazı önemli eserleri:
-roman türünde: kiralık konak, nur baba, hüküm gecesi, sodom ve gomore, yaban, ankara, bir sürgün, panorama 1 - panorama 2, hep o şarkı
- hikâye türünde: bir serencâm
- anı türünde: zoraki diplomat
- mensur şiir türünde: erenlerin bağından, okun ucundan.

edebiyatımıza katkıları tartışılamaz yazarımız 1974 yılında ankara'da hayata gözlerini yummuştur. naaşı istanbul'da yahya efendi mezarlığı'nda bulunmaktadır.

kaynakça: hasan kurt ve arkadaşları, yayın denizi, tek edebiyat, sayfa: 330.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kitap alışverişi yapmanızın karşılığında sokak hayvanlarına yardım yapan kitap alışveriş sitesi.

böyle güzel amaca vesile oldukları içinde ayrıca sevdiğim alışveriş sitesidir. fiyat olarak da diğer sitelerle yarışır.

siz de bakmak isterseniz
devamını gör...

yahu o değilde, lucifer'ı favoriledim ben. halen bunun şokunu yaşıyorum. tespit gibi tespittir. helal olsundur.
devamını gör...

efsanevi osmanlı tarihçisi. tarihçilerin kutbu. osmanlı üzerine sayısız eser vermiş, adeta fabrika gibi ürettikçe üretmiştir. doktora tezinden (tanzimat ve bulgar meselesi) son eserlerine kadar her bir çalışması ayrı bir değerlidir. yalnızca iyi bir araştırmacı olmakla kalmaz, iyi bir yazardır da. bu sebepten eserleri yalnızca tarihçilerin değil, herkesin okuyabileceği ve bir şeyler edinebileceği muhteşem bilgi hazineleridir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim