evlenmeden olmaması
evlenip boşanmalarda çok büyük bir etkisi olan cinsellik önemlidir aslında.
evlenmeden ten uyumunu deneyimlemek gerekebilir.*
bu nedenle katılmadığım bir düşüncedir.
evlenmeden ten uyumunu deneyimlemek gerekebilir.*
bu nedenle katılmadığım bir düşüncedir.
devamını gör...
mutfakta duran sarı bez
"olmazsa ne yaparız" diye düşündüğüm bez.
arkadaşlar istisnasız her bir şeye yarıyor. tezgâhı siliyorum mesela; yıkayıp tezgâh duvarını da siliyorum. kuruysa eğer bulaşıkları kuruluyorum, yıkıyorum, mutfaktaki dolapların kulplarını siliyorum. bez temiz, ortalık temiz, başak burcu olan ben mutlu. daha ne olsun? *
bir de mesela halıya bir şey dökülüyor, koştur koştur onu getiriyorum, yetmemiş gibi halıyı da parlatıyor. sanırım abartıyorum kullandığım alanları ama ikimiz de halimizden memnunuz. göz bebeğim gibi. *
arkadaşlar istisnasız her bir şeye yarıyor. tezgâhı siliyorum mesela; yıkayıp tezgâh duvarını da siliyorum. kuruysa eğer bulaşıkları kuruluyorum, yıkıyorum, mutfaktaki dolapların kulplarını siliyorum. bez temiz, ortalık temiz, başak burcu olan ben mutlu. daha ne olsun? *
bir de mesela halıya bir şey dökülüyor, koştur koştur onu getiriyorum, yetmemiş gibi halıyı da parlatıyor. sanırım abartıyorum kullandığım alanları ama ikimiz de halimizden memnunuz. göz bebeğim gibi. *
devamını gör...
ünlü olma şansınız olsa hangi yolla ünlü olurdunuz sorunsalı
tiyatro oyuncusu olmak isterdim. hayatımda mutluymuş gibi yaptığım tüm zamanların tecrübesini dökerdim ortaya. radyocu olmaksa büyük hayalimdi.
devamını gör...
gece gelen hüzün
melatonin kaynaklı olabilir. uyumazsanız melankolik bir tavır takınmanız muhtemel.
devamını gör...
yazarların başardıkları şeyler
çok sevmeme rağmen, bana zarar veren bu sevgiden vazgeçtim.
çok zor oldu, çok gözyaşı döktüm ama oldu.*
(sanırım o da benden vazgeçti az önce)
şimdi bu boşluktan kurtulmalıyım.
çok zor oldu, çok gözyaşı döktüm ama oldu.*
(sanırım o da benden vazgeçti az önce)
şimdi bu boşluktan kurtulmalıyım.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının hissettikleri
" bence en kötüsü de bir şeylerin artık elinden değil de içinden gelmemesi. heves yok, inancın kalmamış, zorlayamıyorsun."
devamını gör...
duş alıp temiz nevresim serilmiş yatağa yatmak
huzurdur.
devamını gör...
ibrahim tenekeci
1 eylül 1970 yılında kastamonu'da dünyaya gelmiştir. 1998-1999 yılları arasında sağduyu gazetesinde kültür sanat editörü ve köşe yazarı olarak çalışmış, milli gazetede köşe yazarlığı ve düşünce sayfası editörlüğü yapmıştır.
/

"kırgınım ve bunun ne anlama geldiğini henüz ben de bilmiyorum"
/

"kırgınım ve bunun ne anlama geldiğini henüz ben de bilmiyorum"
devamını gör...
yoldaş benjamin franklin
sözlükte bir yazar. iyi birine benziyor. bir nickaltı hakediyor bence.
devamını gör...
bu kıza kadar
ali atay, serkan keskin ve osman sonant üçlüsü tarafından * leyla ile mecnun (dizi)'un 17.bölümünün sonunda bu şarkıdan uyarlanan şarkı.
--- alıntı ---
mahallede takılırdım 9'a kadar,
her şeyi götürürdüm, sakıza kadar.
kafamdan başka yüküm yok, yoktu.
o kıza kadar, bu kıza kadar, bu kıza kadar.
sırtımda hırkamla yaza kadar,
annemle giderdim pazara kadar.
ferdi'den başka gücüm yok, yoktu
o kıza kadar, bu kıza kadar, bu kıza kadar.
o gemi gelmedi limana kadar,
iş arar dururdum sızana kadar (sebep sebep sebep)
ağzımdan çıkanla kulağımın duyduğu yok, yoktu
bu kıza kadar, bu kıza kadar.
kapı kapıyı açardı yetene kadar,
görüntü hep vardı tüpü bitine kadar.
ben böyle bir adam mıydım, mıydım?
kıza kadar, bu kıza kadar, bu kıza kadar.
derdimiz vardı, bize kadar.
şimdi oldular, dize kadar.
kıza kadar, dize kadar, bize kadar.
--- alıntı ---
--- alıntı ---
mahallede takılırdım 9'a kadar,
her şeyi götürürdüm, sakıza kadar.
kafamdan başka yüküm yok, yoktu.
o kıza kadar, bu kıza kadar, bu kıza kadar.
sırtımda hırkamla yaza kadar,
annemle giderdim pazara kadar.
ferdi'den başka gücüm yok, yoktu
o kıza kadar, bu kıza kadar, bu kıza kadar.
o gemi gelmedi limana kadar,
iş arar dururdum sızana kadar (sebep sebep sebep)
ağzımdan çıkanla kulağımın duyduğu yok, yoktu
bu kıza kadar, bu kıza kadar.
kapı kapıyı açardı yetene kadar,
görüntü hep vardı tüpü bitine kadar.
ben böyle bir adam mıydım, mıydım?
kıza kadar, bu kıza kadar, bu kıza kadar.
derdimiz vardı, bize kadar.
şimdi oldular, dize kadar.
kıza kadar, dize kadar, bize kadar.
--- alıntı ---
devamını gör...
en sevilen içecek
çay.
dünya bir yana çay bir yana.
dünya bir yana çay bir yana.
devamını gör...
yabancı arkadaşlarının olması
ufuk açıcı, bambaşka dünyalara kapı aralayan, kişisel gelişim için müthiş faydalı, zevkli ve eğlenceli, tek kelime ile ' harika ' bir aktivite.
yabancı arkadaşlarımdan en başta saygıyı sonra ikili ilişkilerdeki sakinliği, mutluluğu, huzuru ve kişileri olduğu gibi kabullenebilmeyi öğrendim.insana sadece insan olduğu için değer vermeyi. onun kişisel alanına girmemeyi. en güzeli de işler yürümediğinde kırıcı olmadan hoşçakal diyebilmeyi.
medeniyet harika bir şey özellikle tek taraflı olmadığında.
yabancı arkadaşlarımdan en başta saygıyı sonra ikili ilişkilerdeki sakinliği, mutluluğu, huzuru ve kişileri olduğu gibi kabullenebilmeyi öğrendim.insana sadece insan olduğu için değer vermeyi. onun kişisel alanına girmemeyi. en güzeli de işler yürümediğinde kırıcı olmadan hoşçakal diyebilmeyi.
medeniyet harika bir şey özellikle tek taraflı olmadığında.
devamını gör...
rotigotin
parkinson hastalığı tedavisinde transdermal kullanılan ergot türevi olmayan dopaminerjik ajandır.
devamını gör...
dünyaya orman denir
ursula le guin'in yarattığı fantastik evrende oluşturduğu metaforların, mevcut dünya düzeninde romanlaştırılmasıdır. hatta bir çok noktada vietnam savaşı ile özdeşleştirilir.
kendi romanı ile ilgili şunları paylaşmış;
''yazmak çoğunlukla zor ama keyifli bir iştir benim için; bu öyküyü yazması kolaydı ama pek keyifli değildi. bana hiç seçenek bırakmadı. ülserli bir patronun sekreterine mektup yazdırması gibi yazdırdı kendini bana. ben orman ve düş üzerine yazmak istiyordum; yani belirli bir ekolojiyi içeriden bir bakışla betimlemek, biraz da hadfield'in ve dement'in uyku düşlerinin işlevleri ve düşün yararları üzerine görüşleriyle oynamak istiyordum. ama patron ekolojik dengenin tahrip edilmesinden ve duygusal dengenin reddedilmesinden bahsetmek istiyordu. oyun oynamak istemiyordu. ahlak dersi vermek istiyordu. ahlak dersi veren öyküleri pek sevmem, çoğunlukla iyilik duygusundan yoksun olurlar. umarım bu öykü öyle değildir. madem bir kere ahlak dersi vermek zorunda kaldım, şunu söyleyebilirim bir tek. don davidson olmak raj lyubov olmaktan daha da acı vericidir."
kendi romanı ile ilgili şunları paylaşmış;
''yazmak çoğunlukla zor ama keyifli bir iştir benim için; bu öyküyü yazması kolaydı ama pek keyifli değildi. bana hiç seçenek bırakmadı. ülserli bir patronun sekreterine mektup yazdırması gibi yazdırdı kendini bana. ben orman ve düş üzerine yazmak istiyordum; yani belirli bir ekolojiyi içeriden bir bakışla betimlemek, biraz da hadfield'in ve dement'in uyku düşlerinin işlevleri ve düşün yararları üzerine görüşleriyle oynamak istiyordum. ama patron ekolojik dengenin tahrip edilmesinden ve duygusal dengenin reddedilmesinden bahsetmek istiyordu. oyun oynamak istemiyordu. ahlak dersi vermek istiyordu. ahlak dersi veren öyküleri pek sevmem, çoğunlukla iyilik duygusundan yoksun olurlar. umarım bu öykü öyle değildir. madem bir kere ahlak dersi vermek zorunda kaldım, şunu söyleyebilirim bir tek. don davidson olmak raj lyubov olmaktan daha da acı vericidir."
devamını gör...
kokusu yaşam sevincini artıran şeyler
benim için;
fırından yeni çıkmış ekmeğin kokusu
kitapçıdan seçerek, hissederek aldığın kitabın kokusu
yağmur sırasında ve sonrasında oluşan toprak kokusu
bazı kokulu mumların kokusu
sevdiğinizin kokusu
köpeğinizin kokusu
ev yapımı yoğurt kokusu
*annenizin yaptığı her yemeğin kokusu vs.
fırından yeni çıkmış ekmeğin kokusu
kitapçıdan seçerek, hissederek aldığın kitabın kokusu
yağmur sırasında ve sonrasında oluşan toprak kokusu
bazı kokulu mumların kokusu
sevdiğinizin kokusu
köpeğinizin kokusu
ev yapımı yoğurt kokusu
*annenizin yaptığı her yemeğin kokusu vs.
devamını gör...




