yaşama sebebim denebilir. bütün hayatını müziğe adayan biri olarak progressive müziği keşfettiğimden beri yeniden yaşamaktan zevk almaya başladım.

1940-1950'lerde rock n' roll'un yayılmasıyla genç müzisyenler rock adı altında kendi müziklerini icra etmeye başlıyor. çıkış yeri abd ve ingiltere desek yanlış olmaz. jazz'dan etkilenerek çıkan bu yeni tür yeniliğe ve etkileşime o kadar açık ki sürekli kendini geliştirerek, kendine eklemeler yaparak yüzlerce farklı türe bölünüyor. ilerici rock da bunlardan birisi ve belki de en önemlisi. altın dönemini 60'larda yaşayan tür deneysel-psikedelik açıdan zengin, adı gibi yenilikçi ve ilerici, geçmiş türlerden farklı ve daha derin bir müziğe dönüşüyor. ilerici rock da kendi içinde çeşitleniyor elbette. en bilinen gruplar pink floyd, yes, gentle giant, genesis, camel, the moody blues, supertramp, renaissance, styx, eloy, jethro tull, the alan parsons project, king crimson... elbette progressive metalde de düzinelerce kaliteli grup var.

şu unutulmamalı ki müzik siyah ve beyaz değildir. türler birbirinden etkilenir. sadece rock diye bir şeyden bahsetmek çok sağlıklı olmayacaktır progressive altında da. progressive rock klasik döneminde yoğunlukla ingiliz etkisi altındadır. bugün hala türü devam ettiren gruplar olsa da klasik dönem albümlerinin tadını hiçbir şeyden alabileceğimi(zi) zannetmiyorum.
devamını gör...

arkadaşlar yorumlarınızı okudum hepinizin toplamı kadar manyakmışım. teşekkür ederim.
devamını gör...

yalın canım sonunda yeniden şarkı yapmışşş. işte yaz şimdi geldi. neydi o öyle yalın'ın olmadığı eski yazlar. zaten baştan emindim mükemmel bir şarkı olacağına tam benlik olmuş aş klişeleri gül aşka*. yalın bu yazı getirdi artık bu yaz eminim çok güzel geçer*
devamını gör...

an itibariyle istanbul'da çektiğim fotoğraftır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bakıın ben ne aldım
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu konuda çok fazla bilgi kirliliği var, arkadaşlar, en iyi yöntemi bilmiyorum ama şunlara dikkat edilmesi gerektiğinden %100 eminim.

-dövmeniz ilk bir hafta güneş yüzü görmesin, benim kışın yaptırdığım bir dövme ile yazın yaptırdığım bir dövme (aynı sanatçı aynı malzemeler) arasında epey fark var canlılık bakımından. en güzel dövme mevsimi kış mevsimidir.

-asla yaptırdıktan sonra denize vs girmeyin tamamen iyileştiğinden emin olana kadar, vallahi kolunuzu bacağınızı keserler o kadar tehlikeli.

-o streç ile max. 1 gece uyuyun, sonra atın gitsin. iyileştirmeyi aşırı geciktiriyor, nemli tutmaya özen gösterin ama yapış yapış olmasın dövmenizin üzeri, şöyle güzel ufak bi yüzey halinde kalsın.

-kabukları sakın ama sakın soymayın. sonra bi bakarsınız dövmenizin üst kısmından bir parça gitmiş.

-bu bir öneri: dövme yapıldıktan sonra vücut bazı boyayı atıyor, yemiyor. defarmasyon meydana gelebiliyor, gidin dövmecinize iki hafta sonra, üstünden geçsin. işi ne?

benden bu kadar arkadaşlar, dövmelerinizle bir ömür boyu mutluluklar dilerim. <3

edit: bir önerim daha var, dövme yaptırmaya gittiğiniz gün sağlam bi banyo yapın, iyicene keselenin, tertemiz olun. sonra bi 3-4 gün duş almazsınız daha iyi olur.
devamını gör...

bir heykel veya bir resime baktığınızda ondan bir şeyler alıyorsanız, o sanat eseri sizin için yapılmıştır.

bin yıldır aynı konu. kimse de çıkıp benim gibi açıklayıcı tanım yazmayınca, kafalar aydınlanamıyor tabi. hadi iyisiniz.
devamını gör...

tanım: beni mesajla demenin kafacasıdır.
devamını gör...

bir stephen king romanıdır.

stephen king çağdaş korku edebiyatının şahıdır, padişahıdır. sadece yazdıkları ile değil görüntüsü ile bile korkutabilir insanları.

benim için king ayrıca fobilerin efendisidir. the mist kitabı ile homiklofobiye neden olabilir mesela, ya da kujo ile kinofobiye, o romanı ile koulrofobiye ve elbette hayvan mezarlığı ile de ailurofobiye neden olabilir.

hayvanlar çok sevimli yaratıklardır. gerçekten hayatımızda önemli yer tutarlar, hatta gerçekten hayvan sevgisi besleyen insanlar için onlar ailenin bir parçası, ailenin bir üyesidir ancak bazen olmayacak şeylere neden olabilir ve hayatımızı zindana çevirebilirler, tabii ki eğer hayatımızın senaryosunu stephen king yazmışsa.

hayvan mezarlığı aslında ismiyle müsemma bir kitap. zaten bu isim insana biraz da olsa korku vermeye yetiyor. ama hikayeyi okudukça biraz önceki cümlede biraz olan korku git gide artarak muhteşem bir gerilime dönüşüyor.

ölümden sonra hayata inanır mısınız, bilmiyorum. aslında neye inandığınızı sorgulamak gibi bir niyetim de yok. ama bu kitabı okurken her şeyden azade bir bakış açısıyla yaklaşıp ölümden sonra dirilme fikrine sıcak bakarsanız korku dozunu artırma imkanınız olacaktır.

stephen king belki de kitapları filme en çok çekilen yazarlardan biridir. imdb’nin malum listesinde birden fazla stephen kine uyarlaması bulunmakta ve hatta ilk sıradaki film de bu yazarımıza ait. bu kitabı da filme çekilmiş bir kitap ve filmin de başarısız olduğunu söyleyemem ama kitabı bir başka.

okuyun ve korku imparatoruna biat edin.
devamını gör...

yeryüzünün yalnızca belirli bölgelerinde yayılış gösteren (yaşam alanı belirli bir bölgeyle sınırlı) canlı tür ya da cinslerine endemik denir.

türkiye'de yaklaşık 3000 endemik tür vardır.

kasnak meşesi
en sık görüldüğü bölgeler konya, afyon, ısparta ve kütahya illeridir.

sığla ağacı
endemik bitkiler arasında bulunan sığla ağacı türkiye'de en sık muğla ve fethiye civarlarında görülür.

ispir meşesi
ispir meşesi yozgat, kastamonu ve doğu anadolu bölgesinin genelinde görülebilen bir türdür.

datça hurması
teke yarımadası ve datça’da yetişen bir bitkidir.

kazdağı göknarı
yalnızca kazdağı'nda görülebilen bu türün boyu yaklaşık olarak 30 metreye kadar uzayabilir.

anadolu glayölü
genellikle akdeniz ve ege bölgelerinde rastlanılan anadolu glayölü, kızılçam ormanları ve makilerde bahar ve yaz aylarında görülür. çok narin bir endemik bitki olan anadolu glayölü, hızlı azalma nedeniyle tamamen yok olma riskiyle karşı karşıya bulunuyor.

ters lale
anadolu'da hemen hemen her bölgede rastlanılan bu çiçek türü en çok hakkari ve van bölgelerinde yetişir. her dalında 6 yaprak bulunan ters lale'nin boyu yaklaşık 70 cm kadar uzar. genellikle 1000-3000 metre arasındaki rakımlarda görülür.

eber sarısı - piyam
türk botanikçiler tarafından 1982 yılında keşfedilen eber sarısı, dünyada yalnızca akşehir ve eber göllerinin yamaçlarında parçalı popülasyonlar halinde bulunmaktadır.

antalya çiğdemi
adından da anlaşılacağı gibi yalnızca antalya'da yetişen bir türdür.

zambakgiller
türkiye'de 430 farklı türü bulunan zambakgiller en sık manisa'da görülürler.

kral eğreltisi
başta karadeniz bölgesi olmak üzere ülkemizdeki nemli topraklarda görülür.

buradan
devamını gör...

başlık ve tanımlar küfür içermediği sürece kimseyi ilgilendirmeyecek durumdur.

siyasal islamcılar için kendi fikirleriyle paralel olan her şey "ifade özgürlüğü" olurken kendi fikirlerinin aksine olan her şey "hüüüüüüüüüüüüüü mağdur oluyoruz :((((((" oluyor. bu sebeple kendileri için demokrasi amaç değil araçtır, bunu erdoğan da söylemişti zamanında.. neyse ehm.

sonuç olarak "allah"ına güvenen kötülemelere güler geçer kardeş, küfür edilmesine karşıyım, ama saygı duymuyorum ve duymayacağım.
devamını gör...

bana göre hayat koşullarında olan rahatlığa ve bolluğa bağlı gelişmiş bir durum. ben 2000 doğumluyum hiç bahsedilen o sıcak mahalleleri sıcak akraba ilişkilerini yaşamadım. gelişen dünyanın yarattığı yalnızlığın içerisine doğdum. o yüzden bu denilen his bende doğuştan var. sanki bu dünyaya uzay boşluğundaymış gibi hava da tek başımıza bir yere ait olamadan dokunamadan yaşamak için gönderilmişiz gibi bir his. bir umut belki böyle hissedenler bir araya gelip kendi mutlu anlarını bulurlar.
devamını gör...

birçok ülkeyle beraber istanbul'da imzalandığı için adı istanbul sözleşmesi olan sözleşmeden, ilk imzalayıp parlamentoda onaylayan devlet iken çekildik.
sözleşmeyi feshettik.
fıkra bu kadar.
devamını gör...

... deve demiş "im tired of the society's unrealistic beauty standarts".
devamını gör...

çalınan şarkılar ve yapılan yayınlar zaten çok çok güzelken değiştirilen tasarımıyla tamamen kendine hayran bırakmıştır beni . emeği geçen herkese kendi adıma teşekkür ederim .

harika olmuş gerçekten de yaa . *
devamını gör...

altını çize çize, sevdiğim yerlerini not ala ala okuduğum hayatımın kitabıdır. psikolojik çözümlemeleri olsun, olayların karmaşıklığı olsun, şahane yazılmış bir şey yahu.
devamını gör...

bence konulmamalıdır.
dede öldüğünde çocuk kendi ölümünü görür gibi olacağından konulmamalıdır. bu çocuğu etkileyebilir.
devamını gör...

kulaklık almıştım birkaç hafta önce. şimdi bozuk... evdekilere söylemeye de korkuyorum.* bari birkaç ay dayansaydın da millet kulaklığı unutsaydı bi.
devamını gör...

soru soran kişiyi, sorularla yönlendirerek cevaba ulaştıran zeka.

--- alıntı ---

öğrenci:
 eğer demokrasi çoğunluğun kararını kabul etmekse, adil olan da bu değil midir? mesela yüz kişinin oy kullandığı bir yerde elli bir kişinin kararına mı uymak daha adil ve doğru olur yoksa kırk dokuz kişinin kararına uymak mı? hem çok mümkündür ki daha çok insanın daha az insandan yanılma ihtimali daha azdır. şu halde sizin demokrasiye karşı çıkmanız doğru olmadığı gibi haklı da sayılmaz.

bunun üzerine sokrates her zaman olduğu gibi soru cevap yöntemini kullanarak o öğrencisine önce sorar.

¦ bize söyler misin bilge olmak mı daha zordur yoksa cahil olmak mı daha zordur?

öğrenci:

¦ elbette ve hiç şüphesiz bilge olmak daha zordur. bilge olmak için çok okumak araştırmak ve yorulmak gerekirken cahil olmak için bir şey yapmaya gerek yoktur.

sokrates:

¦ peki o halde bize yine söyler misin toplumlarda cahil insanların sayısı mı çok olur yoksa bilge insanların sayısı mı çok olur?

öğrenci:

¦ elbette ve hiç şüphesiz cahil insanların sayısı fazla olur.

sokrates:

¦ peki bize yine söyler misin bir gemide yüz yolcu bulunsa geminin nerede-nasıl ve hangi yönde yelken açması gerektiğini kaptan mı daha iyi bilir yoksa o yüz yolcu mu?

öğrenci:

¦ eğer yolcular içinde denizcilik bilgisi olan yoksa pek tabi en iyi bilen kaptandır.

sokrates:

¦ peki o halde diyebilir miyiz ki herkes her konuda karar veremez, herkes bildiği yerde konuşmalı ve her iş ehline verilmeli?

öğrenci:

¦ pek tabi olması gereken budur.

sokrates:

¦ peki o halde bize yine söyler misin kimin hangi konuda bilgili olup olmadığını bilmeden sadece çoğunluk oldukları için kararlarını doğru bulmak adil ve doğru olabilir mi? hem sen de kabul ettin ki bir toplumda cahillerin sayısı bilgelerden hep daha çok olur… ''


--- alıntı ---
devamını gör...

okunmalı ve tavsiye edilmelidir.

milyonlarca halk bedenen, ruhen, fikren ve ahlaken çürüyor da, hiç kimse bu kokuşmuşluğu görmüyor. herkesin karakteri bozulmuş veya herkes bu yozlaşmışlığa alışmış da bunu doğal bir durum sanıyor sanki. ama bu böyle mi olmalıdır?
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim