keşke x yazar şuyum olsaydı diyen yazarlar
abim de var, ablam da çok şükür. ailemle de gayet iyi durumdayım. en küçük olmanın verdiği rahatlığı, şımarıklığı sonuna kadar yaşadım, yaşıyorum. hiçbir sorun yok ailevi ilişkiler konusunda.*
burada bir nick verdim ki kendisine, yazdıklarına, genel olarak kişiliğine bayılıyorum ve yaşça büyük olduğundan ablam gibi davranması sözlük ortamında çok hoşuma gidiyor.
ne var yani anket doldururken kardeş seçtiysek, adam öldürmedik ya dediğim başlık.
burada bir nick verdim ki kendisine, yazdıklarına, genel olarak kişiliğine bayılıyorum ve yaşça büyük olduğundan ablam gibi davranması sözlük ortamında çok hoşuma gidiyor.
ne var yani anket doldururken kardeş seçtiysek, adam öldürmedik ya dediğim başlık.
devamını gör...
normal sözlük’te tanımlarını sevdiğiniz yazarlar
(bkz: evernevergreen)
(bkz: ozgur1ey)
(bkz: viva zapata)
(bkz: zed's dead baby)
(bkz: iorek byrnison)
(bkz: bol giyimli kukla)
(bkz: miredi ferkuri)
(bkz: arnella)
(bkz: meja)
(bkz: ozgur1ey)
(bkz: viva zapata)
(bkz: zed's dead baby)
(bkz: iorek byrnison)
(bkz: bol giyimli kukla)
(bkz: miredi ferkuri)
(bkz: arnella)
(bkz: meja)
devamını gör...
insanların gerçekten küfürsüz konuşamıyor olması
kelimeler özgür olmalıdır.
yerinde küfür şiir gibidir.
bir tane o evladına o evladı denmelidir.
benim görüşüm bu şekildedir.
ama sözlük kurallarında bu yasaksa yasaktır uzatmanın alemi yoktur.
yerinde küfür şiir gibidir.
bir tane o evladına o evladı denmelidir.
benim görüşüm bu şekildedir.
ama sözlük kurallarında bu yasaksa yasaktır uzatmanın alemi yoktur.
devamını gör...
bir ailenin çocuğuna yapacağı en büyük kötülük
ağladığında derdini ailesine açabilecek cesareti, başına bir şey geldiğinde annem babam benim arkamda durur özgüvenini vermemek
devamını gör...
lisenin son cuması
kıyamet gibidir. karne alırsınız ve kopar kıyamet.
devamını gör...
yazarların yaşadığı en utanç verici anı
13 yıl önce işten çıkmış eve geliyor yorgunluktan başım düşmüş ağzım açık otobüste uyuyorum. uyandım durakta alelacele indim insan uyuyup uyanınca neredeyim ben oluyor anlık derken otobüsten inip sanki düz yol gibi hızlıca yürürken tam karşımda duran otobüs durağına kafayla öyle bir girdim ki camları aşağı inecekti. çıkan ses gece vakti haliyle.kızılay in en kalabalık yerlerinden olduğu için tabi milletin aklı başından gitti. bakışlar ve fisildaşmalar eşliğinde yürümeye devam ettim.
esasen utanmadim ama niye yazdım bilmiyorum. yüzüm çok acımıştı gerçi.
esasen utanmadim ama niye yazdım bilmiyorum. yüzüm çok acımıştı gerçi.
devamını gör...
idam mahkumunun ipi
cesare pavese’nin yalnız kadınlar arasında kitabının altmış yedinci sayfasında geçen benzetmedir.
cesare pavese’ye göre idam mahkumunun ipi şans doludur. ve kitap kahramanlarından biri arkadaşına “ sen şimdi şans yüklüsün, idam mahkumunun ipi gibisin” der.
bu benzetmeyi okuyunca üzerinde biraz düşündüm. bir idam mahkumunun ipi neden şans dolu olabilir diye. sanırım kendimce bazı sonuçlara vardım ve bunu bir tanım olarak yazmaya karar verdim.
insanın hayatında çok nadiren görebileceği ya da asla göremeyeceği bir olaydır bir insanın asılarak öldürülmesi. ve zaman zaman bu olay seyirlik bir hal almış, sosyal bir toplantı eylemine de dönüşmüştür. işte bu canice ama seyirlik olayda en şanslı taraf idam mahkumunun ipidir.
hiçbir tehlike altında değildir. onun başına bir şey gelmeyecektir. bir insanın ölümünün gerçekleştiricisi olsa da kimse bundan onu sorumlu tutmayacaktır. herkesin daha iyi görebilmek için birbirini ezdiği, parmakları üzerinde yükseldiği, ellerini gözlerine siper ettiği bu olayda idam mahkumunun ipi olayı hem gerçekleştirir hem de protokolden takip eder.
siz de bazen kendinizi idam mahkumunun ipi gibi şanslı hissederseniz bu tanımı düşünün. ve idam mahkumu şanslı ipine sarılarak cezalarının kefaretini ödediği zaman delinin ipi ile kuyuya inmiş gibi olur, bunu unutmayın.
cesare pavese’ye göre idam mahkumunun ipi şans doludur. ve kitap kahramanlarından biri arkadaşına “ sen şimdi şans yüklüsün, idam mahkumunun ipi gibisin” der.
bu benzetmeyi okuyunca üzerinde biraz düşündüm. bir idam mahkumunun ipi neden şans dolu olabilir diye. sanırım kendimce bazı sonuçlara vardım ve bunu bir tanım olarak yazmaya karar verdim.
insanın hayatında çok nadiren görebileceği ya da asla göremeyeceği bir olaydır bir insanın asılarak öldürülmesi. ve zaman zaman bu olay seyirlik bir hal almış, sosyal bir toplantı eylemine de dönüşmüştür. işte bu canice ama seyirlik olayda en şanslı taraf idam mahkumunun ipidir.
hiçbir tehlike altında değildir. onun başına bir şey gelmeyecektir. bir insanın ölümünün gerçekleştiricisi olsa da kimse bundan onu sorumlu tutmayacaktır. herkesin daha iyi görebilmek için birbirini ezdiği, parmakları üzerinde yükseldiği, ellerini gözlerine siper ettiği bu olayda idam mahkumunun ipi olayı hem gerçekleştirir hem de protokolden takip eder.
siz de bazen kendinizi idam mahkumunun ipi gibi şanslı hissederseniz bu tanımı düşünün. ve idam mahkumu şanslı ipine sarılarak cezalarının kefaretini ödediği zaman delinin ipi ile kuyuya inmiş gibi olur, bunu unutmayın.
devamını gör...
8 mart 2022 rte'den doktorlara gidiyorlarsa gitsinler açıklaması
talihsiz bir açıklama daha bugün tarihe geçti. doktorlar sorunlarını, düzeltilmesini istedikleri taleplerini aylardır açık ve net dile getiriyor belli ki görmezden geliniyoruz. bu ülkede sadece doktorları devlet okutuyormuş gibi bir algı yapılması doğru değil.
eşim de ben de ilkokuldan üniversiteyi bitirene kadar devlet okullarında okuduk. ilk okumayı söken, matematiği, feni iyi olan sonrasında iyi liseler kazanan kendi emeğiyle bir yerlere gelmiş insanlarız. tıp fakültesi okumak hiç kolay değil. ilk 5 yıl sabah 8 akşam 5 memur gibi dersiniz olur, her gün bir kitap kalınlığında not çıktı alırsınız. son sene buna bir de nöbetler eklenir. bitirirsin mecburi hizmet, dünyanın en zor sınavlarından biri olan tusa çalışırsın bir yandan. kazanırsın ayda en az 13 tane 36 saat nöbetle başlarsın sonrası yine mecburi hizmet. sokakta görsen yolunu değiştireceğin it kopuk gelip seni tehdit eder, elini kolunu keser arkanda duran kimse olmaz. bizler de bir ana babanın evladıyız emin olun buralara kolay gelmedik. tek memur maaşıyla babam beni ne zorluklarla borçla harçla okuttu. kyk desen çıkmaz yaz gelir, ara tatili olur yurt kapanır herkes evine gider, tıp öğrencisini nöbetçi yurt diye dağ başı bir yere yollarlar. eşim desen o da karadenizin bir köyünde yazın milletin bahçesinde fındık toplayıp harçlık biriktirip kışın okula gidip okumuş biri. biz ne yaptıysak kendi aklımızla, çalışkanlığımızla, dişimizle tırnağımızla kazıyarak yaptık. bunları yaparken de önümüze binbir engel, cemaat torpilleri, siyasilerin torpilleri kaç kere geçti hepimiz yaşadık gördük. yazıklar olsun, allah'a çok şükür aklımız çalışıyor, gerçekleri görecek kapasitemiz var. gerekirse sıfırdan başlar yine yaparız ama bugünleri hiçbir meslektaşım unutmasın.
eşim de ben de ilkokuldan üniversiteyi bitirene kadar devlet okullarında okuduk. ilk okumayı söken, matematiği, feni iyi olan sonrasında iyi liseler kazanan kendi emeğiyle bir yerlere gelmiş insanlarız. tıp fakültesi okumak hiç kolay değil. ilk 5 yıl sabah 8 akşam 5 memur gibi dersiniz olur, her gün bir kitap kalınlığında not çıktı alırsınız. son sene buna bir de nöbetler eklenir. bitirirsin mecburi hizmet, dünyanın en zor sınavlarından biri olan tusa çalışırsın bir yandan. kazanırsın ayda en az 13 tane 36 saat nöbetle başlarsın sonrası yine mecburi hizmet. sokakta görsen yolunu değiştireceğin it kopuk gelip seni tehdit eder, elini kolunu keser arkanda duran kimse olmaz. bizler de bir ana babanın evladıyız emin olun buralara kolay gelmedik. tek memur maaşıyla babam beni ne zorluklarla borçla harçla okuttu. kyk desen çıkmaz yaz gelir, ara tatili olur yurt kapanır herkes evine gider, tıp öğrencisini nöbetçi yurt diye dağ başı bir yere yollarlar. eşim desen o da karadenizin bir köyünde yazın milletin bahçesinde fındık toplayıp harçlık biriktirip kışın okula gidip okumuş biri. biz ne yaptıysak kendi aklımızla, çalışkanlığımızla, dişimizle tırnağımızla kazıyarak yaptık. bunları yaparken de önümüze binbir engel, cemaat torpilleri, siyasilerin torpilleri kaç kere geçti hepimiz yaşadık gördük. yazıklar olsun, allah'a çok şükür aklımız çalışıyor, gerçekleri görecek kapasitemiz var. gerekirse sıfırdan başlar yine yaparız ama bugünleri hiçbir meslektaşım unutmasın.
devamını gör...
ince düşünceli olmak
hayat ince düşünenler için cehennemdir.*
devamını gör...
kürt düğünü
ilerlemeden kasıt nedir mesela? halay yerine sirtaki yapmalılar, gelin ve damat vals ya da tango yapmalı gibi bir şey mi ?
kendiniz için dilediğiniz özgürlüğü başkalarına da tanımalısınız. burada gürültüden başkalarının rahatsız olması vs eleştirilmiyor, o insanların kutlama şekilleri aşağılanıyor. 21. yüzyılda varoşluk da tam olarak budur aslında. haftaya da afrikalı bir kaç kabilenin geleneksel danslarını vs eleştirelim mümkünse.
kendiniz için dilediğiniz özgürlüğü başkalarına da tanımalısınız. burada gürültüden başkalarının rahatsız olması vs eleştirilmiyor, o insanların kutlama şekilleri aşağılanıyor. 21. yüzyılda varoşluk da tam olarak budur aslında. haftaya da afrikalı bir kaç kabilenin geleneksel danslarını vs eleştirelim mümkünse.
devamını gör...
ya kızım beni deli etme ben aradığımda o telefon açılacak diyen erkek
yıl 2021 ve maalesef hala böyle tiplere boyun eğen kadınlar var asıl vahim olan bu! ulan hırt sen kimsin döl israfı denip ağzına aduket çekilmesi gereken erkektir.
devamını gör...
insanın kahpesi
1940 kuşağı - acılı kuşak* veya fedailer mangası*- toplumcu şairlerinden hasan izzettin dinamo'nun kavga şiirleri isimli şiir derlemesinin oldukça güzel bir şiiri. onun talihsiz yaşamına biraz göz atmak yetecektir şüphesiz bu şiiri daha net kavrayabilmek için ama daha kötüsü dönüp insanlara bakmak da yeterli olacaktır. ne yazık, ne yazarlığının ne şairliğinin kıymeti pek bilinmiştir zaten. şiirlerinde nazım'ın, mayakovski'nin, shelley'nin ve hatta bazen vergilius maro'nun bile izlerine rastlamak mümkün. ben hasan izzettin dinamo'yu kurtuluş savaşı yıllarını büyük bir ustalıkla anlattığı ve toplamda 15 cilt olan( kutsal isyan 8, kutsal barış 7 ciltten oluşmaktadır ki günümüzde 5-4 olarak 9 cilt halinde de yeni baskısını bulmak mümkün) kutsal isyan ve kutsal barış ile tanıdım, sonrası çorap söküğü gibi geldi zaten bu yüzden şaşırıyorum sanırım kıymetinin bilinmemesine çünkü bu dili bilmesem onu okumak için şüphesiz öğrenirdim. türk edebiyatı'nın unutulmuş bahtsız şairi insanın kahpesi şiirinde şöyle buyuruyor:
insanın kahpesi,
ne arslana, ne kaplana benzer.
insanoğlunun kahpesi,
ilk bakışta sana bana benzer.
insanoğlunun kahpesi,
arslandan, kaplandan yırtıcı.
insanoğlunun kahpesi,
her yanda haklı, her işte haklı,
hem de gürültücü, patırtıcı.
onca sıfırdır
doğanın her güzel yarattığı,
ya da sanatçının her güzel dediği,
dana beynini beğenmez
insan beynidir yediği.
sabrımızı yer kıtır kıtır
çerez yerine.
cellattan bile daha kaygusuzdur
namuslu insanın üzüntülerine...
insanın kahpesi,
ne arslana, ne kaplana benzer.
insanoğlunun kahpesi,
ilk bakışta sana bana benzer.
insanoğlunun kahpesi,
arslandan, kaplandan yırtıcı.
insanoğlunun kahpesi,
her yanda haklı, her işte haklı,
hem de gürültücü, patırtıcı.
onca sıfırdır
doğanın her güzel yarattığı,
ya da sanatçının her güzel dediği,
dana beynini beğenmez
insan beynidir yediği.
sabrımızı yer kıtır kıtır
çerez yerine.
cellattan bile daha kaygusuzdur
namuslu insanın üzüntülerine...
devamını gör...
ümit özdağ'ın tekmelenen kadınla ilgili açıklaması
bir tane şuursuz bir suriyeliye tekme attı diye 10 milyon tane ne idüğü belirsiz tipe katlanalım bakalım oldu! ya sığınmacılar tarafından kafası taşla ezilerek tecavüz edilen öldürülen türk kızı ne olacak? sığınmacılar tarafından bıçaklanan katledilen onlarca türk genci ne olacak? sığınmacılar tarafından çekilen taciz videoları ne olacak?
bugün türkiye'nin en güzide semti olan bebek sahilinde milletin içinde çatır çatır si..kişen suriyelileri gördünüz mü? dal taşak çırılçıplak güneşlenen suriyelileri gördünüz mü! lan kurban olun ümit özdağ'ın bastığı topraklara kurban olun! ümit özdağ'ın milyonda biri vatan sevginiz olsaydı adam olurdunuz ulan!
buyurun bütün suriyeli, afgan, pakistanlı severlere gelsin bu görüntüler! size çadırda bilmem ne yapıyorsunuz diye festival yaptırmıyorlar festivallll! ama suriyelilere yolun ortasında si...kişme izni bile var! siz daha suriyeli savunun!
twitter.com/aykiricomtr/sta...
twitter.com/AbsurtHaberler/...
bugün türkiye'nin en güzide semti olan bebek sahilinde milletin içinde çatır çatır si..kişen suriyelileri gördünüz mü? dal taşak çırılçıplak güneşlenen suriyelileri gördünüz mü! lan kurban olun ümit özdağ'ın bastığı topraklara kurban olun! ümit özdağ'ın milyonda biri vatan sevginiz olsaydı adam olurdunuz ulan!
buyurun bütün suriyeli, afgan, pakistanlı severlere gelsin bu görüntüler! size çadırda bilmem ne yapıyorsunuz diye festival yaptırmıyorlar festivallll! ama suriyelilere yolun ortasında si...kişme izni bile var! siz daha suriyeli savunun!
twitter.com/aykiricomtr/sta...
twitter.com/AbsurtHaberler/...
devamını gör...
meyve yemenin lüks olması
portakal , mandalina gibi mevsim meyvelerinin fiyatlarından yola çıkarak bakarsak gerçekten hakkılık payı olan durum.
çiftçi o kadar emek veriyor, tüm yıl uğraşıyor ama kasasını cüzi miktarlara satıyor, o arada ne oluyorsa artık tezgahta fahiş fiyatlar oluyor.
pazarda kilosu 5 liradan, markette kilosu 7 liradan düşük meyve yok. meyve talebi arttığı için iyiyi kötüyü ayırmak da zorlaşıyor. her portakal ‘finike’ diye satılıyor. üreticiden 2.5 liraya alınıp buzhaneye konulan narlar 9.5 liraya, yine en iyisi 2.5 liraya alınan ayva 10 liraya yakın fiyatta... arada kimler ‘kar’ koyarsa onlar kazanıyor.
haber kaynağı
çiftçi o kadar emek veriyor, tüm yıl uğraşıyor ama kasasını cüzi miktarlara satıyor, o arada ne oluyorsa artık tezgahta fahiş fiyatlar oluyor.
pazarda kilosu 5 liradan, markette kilosu 7 liradan düşük meyve yok. meyve talebi arttığı için iyiyi kötüyü ayırmak da zorlaşıyor. her portakal ‘finike’ diye satılıyor. üreticiden 2.5 liraya alınıp buzhaneye konulan narlar 9.5 liraya, yine en iyisi 2.5 liraya alınan ayva 10 liraya yakın fiyatta... arada kimler ‘kar’ koyarsa onlar kazanıyor.
haber kaynağı
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının gördüğü en saçma rüya
bir rüyamda sinek olmuştum
devamını gör...
fransız ihtilali
diğer adı ile fransız ihtilali. 1789 yılında yapılan monarşinin devrilip devrin en otoriter gücü olan katolik kilisesinin gücünü azaltan, reform yapmasına sebep olan devrimdir. batı dünyasında bir dönüm noktası olarak kabul edilir.
devamını gör...
saatleri ayarlama enstitüsü
neredeyse bitirmek üzere olduğum ama hala tam manasıyla içine giremediğim kitap. o kadar çok karakter ve setting var ki insan ister istemez kopuyor. kitap, baş karakterler odağında ilerlerken birden eski akraba, tanıdık, ahbaplara yöneliyor. kim kimdi, kitaptaki işlevi neydi unutmuş oluyorsunuz. zaman zaman çok güzel aforizmalar çıkıyor insanın karşısına. kitabı okuyacak olanlar, bunları not etsin derim.
devamını gör...
kadınların kendinden büyük erkeklere ilgi duyması
kadınlar hem fiziksel olarak hem mental olarak erkeklerden her zaman daha önce gelişim göstermektedirler. bundan dolayı aynı yaşta olan kadın-erkek zamanla hem deneyim hem algılama hem vizyon olarak anlaşmazlığa düşebilmektedir. ki kadın zaten sürekli sorgulayan, olaylara bakış açısını 20 pencereden değerlendiren bir varlık olduğundan dolayı, hayatça deneyimce kendini geliştirmiş erkeği aramakta haksız sayılmazlar. çünkü bir erkekler belli bir yaşa kadar sadece 1-2 konu hakkında geliştiriyoruz kendimizi, örnek veriyorum futbol, bilgisayar oyunları vesayre, ama erkek bunları yaparken, kadın ilişkilerde deneyimleniyor, insan ilişkilerinde deneyimleniyor, sosyal - kültürel açıdan daha fazla okuyor veya araştırma yapıyor, kısacası erkek bir adım ilerlerken, kadın zaten 5 adım önde yürüyor. bunun sonucunda kadın diyor ki, bana yetebilecek erkeği kendini belli bir seviye de geliştirmesini beklerim diyor, malum biz erkekler gelişim konusunda biraz yavaşız, bundan dolayı da aradaki yaş farkının olması gayet normal bir durum oluyor.
fakat bunun türkiye'de göze çarpan bir yanlış konumlandırılması mevcut. zengin adam - güzel genç kız. arkadaşım belki bu şekilde anlaşabiliyorlar ? belki bu şekilde birbirlerine gayet güzel bir şekilde yetebiliyorlar ?
insanları ve insanların hayatlarını sorgulamayı birazcık olsa bile bıraksak, burası çok daha güzel, yaşanabilir bir hal alırdı diye düşünüyorum.
fakat bunun türkiye'de göze çarpan bir yanlış konumlandırılması mevcut. zengin adam - güzel genç kız. arkadaşım belki bu şekilde anlaşabiliyorlar ? belki bu şekilde birbirlerine gayet güzel bir şekilde yetebiliyorlar ?
insanları ve insanların hayatlarını sorgulamayı birazcık olsa bile bıraksak, burası çok daha güzel, yaşanabilir bir hal alırdı diye düşünüyorum.
devamını gör...
yalnızlığın ilacı
alışmaktır, her şeye alışan aşağılık insanoğlu olarak buna da alışmak tek çaredir.
devamını gör...
