drip coffee yönetmlerinden biri olan, drip brewing, filtered coffee, veya pour over 1900’lerin başından itibaren oldukça popüler olan ve özellikle nitelikli kahvenin yaygınlaşması ile yıldızı daha da parlayan ve temelinde kahve üzerine belirli bir süre ve sıcaklıktaki suyun gezdirilerek dökülmesi işleminden oluşur. baristanın kahve ile olan dansının en belirgin halidir. profesyonellik gerektirir, kahveyi tanımak gerekir. bir çeşit kahve ile 10’dan çok demleme profili oluşturarak farklı farklı tatlar çıkarmaya gayet müsaittir. çekirdek yapısını, karakterini tam olarak doğru çıkarttığınız bir demleme metodudur.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel kaynak
devamını gör...

kamasutra, ıtırlı bahçe, tao falan kesmemiş olacak ki artık millet nelerin peşine düşmüş.


insanlar aşk hayatlarını renklendirmek için türlü ilginçliklere başvuruyor. gerçek olamayacak kadar tuhaf olan bu olayda ingiliz çift, paraşütle atlarken cinsel ilişki yaşamaya kalkıştı ancak fantezileri hastanenin acil servisinde bitti.


buradan
devamını gör...

ula zamanında gidip de kafa store'dan 1500 karmaya takipçileri görme özelliği alıvermiştim. şimdi siz bunu getirdiniz, diğer yazarlar beleşe aldı. oldu mu bu şimdi? böyle bir şey olabilir mi ya? karma iadesi talep ediyorum sayın modereyşın...
devamını gör...

sen sor diye?
al işte koca burunlarını insanların hayatından çekmeyi bilmiyorlar. inandığı dini yaşıyor kime ne?
benzer sorular;
çarşaflı kadının ekonomiyi eleştirmesi
neden şort giyiyorsun?
chp'li teyze neden saçını kızıla boyuyorsun?
neden bu saatte dışarıdasın?
o saatte orada ne işin vardı?
bu konular hakkında defalarca başlık açıldı.
hoşunuza gitmeyen bir şey gördüğünüz de başınızı önce sağa sonra sola çevirin.
kimse kimsenin hoşuna gitmek zorunda değil.
devamını gör...

günaydın sözlük…

ama öyle, mabad cebinde taşıdığı akıllı telefonunun aklını, 2 dakika aralıklarla kurduğu 850 tane alarmla meşgul ederek, kendisinden başka tüm mahalleyi, o lanet, o olmaz olası, o mel’un sese her sabah defalarca maruz bırakan, top patlasa uyanmayan tembel bireyin, hala utanmadan “kahve içmeden ayılamıyom yeaaaa” cümlesini kurabilmesi gibi arlanmaz bir günaydın değil elbette…

her gün, kaçta uyanması gerekirse gereksin, en az 1,5 saat öncesinde uyanıp, granül yerine filtre kahve tercih ettiğinden kahvesini demleyip duşa giren, 5-10 dakika sonra duştan çıkıp hızlıca giyinen, bayram sofraları gibi sofra hazırlamasa da, kendine verdiği değeri dilimlediği domates, salatalık ve peynirden, zeytine gezdirdiği zeytinyağından ve üzerine serptiği kekik ve pul biberden anlayacağınız, tam bir ‘yaşamak’ heveslisi bir bireyin, tam da anlattığım sabahı gibi bir günaydın…

kahvaltının mutlulukla ilgisi olduğu bi’ günaydın…
devamını gör...

yazı hatırlatan, aklıma sıcağı düşüren mis koku, domates kokusu.

pazar sabahı, birçok insan için geç kendim için erken bir saatte uyandım. bedenimi sarmalayan kolu nazikçe ve itina ile çektim ki tüm hafta erken kalkmaktan muzdarip insan, biraz daha dinlenebilsin diye. düşündüm sonra onca zamana rağmen eskimeyen ve etkisini yitirmeyen bir şey koku. yıllardır aşina olduğum ama hala üzerimde tesiri olan bir şey. ten kokusunu çektim içime, minik bir öpücük kondurup sessizce sıvıştım alt kata doğru.

sabahları en sevdiğim ana geçtim sonra. kahve kokusu. alt notasında ne olduğunu çıkaracak kadar gurme olmasam da çocukluğumdan beri bayıldığım bir koku bu. sığınak hatta. ve kahve bence en çok yalnızken içilen bir içecek. kahvemi içerken uyku ile uyanıklık arası, varlıkla yokluk arası bir yerde hissediyorum kendimi. sesleri dinlerken de yaşamaya alışmaya çalışıyorum. ve bunu sabahın altısında da kalksam öğleye doğru uyansam da benzer bir şekilde sürdürüyorum. bir ritüel. tek başına gerçekleştirilen...

ve şimdi son olarak yenilen şeyden öte, günün anlamına uysun ve de diğer günlerin aksine yalnız kalmadığım bir kahvaltı için biraz daha özenli bir şeyler hazırlamaya başladım. buzlukta yazdan kalan son domatesleri tavaya yerleştirirken biraz da hüzünlendim bitişine. sonra şöyle düşünerek teselli buldum. yaz geliyor.

yaz sever bir çocuktum hep, yaz sever bir yetişkine dönüştüm. tatil, deniz, okuldan uzaklaşma... hepsi hala aynı ne de olsa.
hah ne diyordum evi saran mis gibi bir domates kokusu var. bu koku aldı beni yazlara götürdü, tatillere götürdü; salgınsız güzel zamanları, kalabalık kahvaltı sofralarını hatırlattı. ve bu güne has bir anlam yükledi kendine koku.
bugün 'paylaşmaktı', domates kokusu.
devamını gör...

gazapizm'in ülke halini özetleyen rapi.

sözlerine bakalım;
anlatırken seni birden bozulur diksiyonum
gittiğin o günden beri kabuslarım bitmiyordur
ahlaksız bir kargaşa ortasında kayboluruz
sonra biter tüm filmler sen gidersen ay tutulur

belki bir derde bir deva bulunur
ardından serinler damarlar
ezilir yalanlar
utanmayacak aynalar ve kalanlar bir daha asla acı çekmeyecek
hatta gülümseyecek dudaklar

gel gelelim bana hasret çöker birden
birde rezaletin tırmandığı yokuşlardan umutlar yuvarla
vücudumda büyük izler taşıyorken gözlerimde erozyon var
betimleyen hiç bir cümlem güzel olmaz

ölümden hüzün olmak bir yudumda sarhoş olmak kadar imkansızdır artık
şimdi aşık olmak
acına bağışıklık kazanmak, giderek azalmak
tükenmek, yok olmak, boğulmak ancak bu son olacak

bana bilmediğim bir şey anlat
yorgun düştüm en başından anlat
yeter bu kaçıncı imtihan bak
yangının tam ortasında yakılmadan yanmaktan bıkmak
tüm şarkılar ahmak
gözlerinin ertesinde doğru yoldan sapmak
inancımı bir kenara bırakmak ve sonrasında her cümlene tapmak
cennetinde yanmak

bu ne cüret der şimdi sadakatin şeytanı
bu kadar da olmaz diyor anne kardeş arkadaşım
kontrolünü kaybettiğim duygular başkalaşır
bir insanın bir insana duyduğu şu aşka bakın

sanki bir halkın tüm özgürlük umutları
başka bir baharda filizlenir ve arda kalır
patlar cam dünya göğe şarkılar saplanır
şiirler kanar dört yanımda kurtulacağız yardım alıp

olmadığının farkındayım, her dakika aklımdasın
tabutlar kaldırılır ve çocuklar kandırılır
yaralar sardılır bir yenisi eklenir sabahında
acısı tattırılır herkes mi onu andırır

güzel bir masal anlat bir bayram günü mesela
birbirine girmiş saç sakal üstüm başım paramparça
gözlerim boş bakar bir şarkı başlar en sondan
saplanan tüm ihanetler arkamızdan el sallar
bana bilmediğim bir şey anlat
yorgun düştüm en başından anlat
yeter bu kaçıncı imtihan bak
yangının tam ortasında yakılmadan yanmaktan bıkmak
tüm şarkılar ahmak
gözlerinin ertesinde doğru yoldan sapmak
inancımı bir kenara bırakmak ve sonrasında her cümlene tapmak
cennetinde yanmak.

••

adam rap yapayım derken yanlışlıkla tokatlıyor. ciddi diyorum; tabutlar kaldırılır ve çocuklar kandırılır,
yaralar sardılır bir yenisi eklenir
sabahında acısı tattırılır, herkes mi onu andırır?


bu nasıl sözdür arkadaş?
devamını gör...

iki seviniyoruz üç üzülüyoruz..taraftarı mutlu etme ve kanser etme arasındaki ince çizgidir fenerbahçe..
devamını gör...

ermeni meselesi berlin antlaşması ile ortaya çıkmıştır yeşilköy antlaşması denilen antlaşmanın muadilidir. ruslar ermeniler konusunda reform yapılmasını osmanlıya kabul ettirmişlerdir. ermenilerin sorun olmaya başlamaları da böylece başlamıştır. neden sorun olmaya başladılar elbette bunda osmanlı'nın zayıflamış olması gücünün kalmaması en önemli faktör. ermeniler konusunda fransa, ingiltere, rusya, amerika ayrı ayrı çalışmış ruslar ve ingilizler daha çok doğuda açtıkları konsolosluklarla, fransız ve amerikalılar ise açtıkları kolejler vasıtası ile bir halkı osmanlı içinde osmanlı düşmanı yapmayı başarıp türklerden koparmıştır. anadolu'da her ilde azınlık olmalarına rağmen kendi bağımsız devletlerini burada kuracaklarına inanmışlardır. derken ermeniler örgütlenme ihtiyacı duymuş taşnak ve hınçak adlı iki örgüt ortaya çıkmıştır. 1. dünya savaşına giden süreçte bu örgütler anadolu'da o dönemin pkksı olmuşlardır. erzurum, kars, ağrı, muş, bitlis ve van'da çoğunluk olan kürt ve türkleri baskı altına almış osmanlı buna 2. abdülhamid döneminde tamamen kürt aşiretlerinden oluşan hamidiye alayları ile cevap vermiştir. 1. dünya savaşına girme arefesinde ermeniler ingilizleri satmış ruslarla anlaşmıştı. rus güdümünde anadolu'yu da kapsayan büyük ermenistan devleti için ruslarla birlikte hem doğuda bizzat cephede hemde gerilla savaşı ile daha içeri bölgelerde erkekleri askere gitmiş savunmasız kürt ve türk köylerini basmış binlerce sivili öldürmüşlerdir. ittihat ve terakki'nin önünde iki seçenek vardı ülke için ciddi tehdit olan ermenilerin ya katli ya da sürülmesi. almanya'nın teşviği, ingilizlerin de ermenilerin ihanetini cezalandırma ve rusya'nın daha fazla güçlenmesini istememesi nedeniyle sürgün kararı alınmıştır. bugünkü suriye ve lübnan'a sürgün kararı verilmiştir. tabi savaş şartlarında yolda hem gerekli tedbirlerin olmaması hem de intikam almak isteyen kürt aşiretlerinin baskını ile bir kısım ermeni ölmüştür. ancak bu soykırım mantığına uymayan bir durumdur. soykırım yapacak olan yapar zaten neden sürmeye uğraşsın. kısacası hedef büyük ermenistan'ı kurmaktı ruslara oynandı ve kaybedildi. ne yazık ki emperyalist devletlerin gazına gelmiş bir ermeni ulusu var. hala kardeş gibi yaşayabilecekken nefret tohumları eken hasta bir toplum haline gelmiştir ermeniler. türkiye'de düşman olarak kimi görürsün diye sorsalar 10 kişiden 1'i ermenistan der belki kimsenin umurunda bile değil bugün ermenistan. hala daha rusların oyununa gelen bir orduya ve yönetime sahiptir ayrıca.
devamını gör...

aklını kullanmak akılsız bir toplumda deliliktir.

anton çehov'un müellifi olduğu kitap klasik bir konu olan aydın bunalımı ve aydının toplumdan kendini soyutlaması temalarını işliyor. bir doktorun ve 6.koğuş denilen klinikte yatan bilgin bir hastanın gözünden bu temalar işleniyor. aslında hepimizin kendisinde bir parça bulacağı bir eserdir. zorunlu toplum ilişkileri, toplumla aramızdaki mesafe, anlaşılamamak, entelektüel aktiviteye giden yolda yalnızlaşmak gibi bir çok konuyu içinde barındırıyor.
devamını gör...

allah rahmet eylesin. böyle büyük insanların ölümünün ardından üzülmekten ve onları güzel anmaktan başka ne yapılabilir ki.
tiyatrocu ferhan şensoy, senarist ferhan şensoy, oyuncu ferhan şensoy, hayalperest ferhan şensoy, yazar ferhan şensoy, şair ferhan şensoy ve daha bilmediğimiz görmediğimiz onlarca ferhan şensoy. bir insanı değil de çok fazla insanı kaybetmişiz gibi.

güler yüzü ile bir kere daha analım
devamını gör...

yakından tanıdığım ve gerçek hayatta da dost olduğum modlardan birine sorduğumda girdiğin 250 entry başına bir adet takipçi kazanıyormuşsun. bu takipçi reel kişi olmayıp otomatik atanan bot oluyormuş. yazarlığımı verebilirim ama beynimi asla.
devamını gör...

** sayın yönetim. stop. rica ediyorum. stop. rozet önerilerini inceleyiniz. stop.
devamını gör...

bazı ev hanımlarına üstün hizmet belgesi verilmesi gerekiyor. aklım almıyor; çocuk büyüt, evi temizle, yemek yap evdeki bütün sorumluluk sende çok zor iş, ne sabahı ne akşamı belli. tüm bunları yapıp çalışmıyor kelimesini kullanmak inciticidir.
devamını gör...

bu tarz olayları çekirdek-kola ikilisi ve zevk ile izleyen birisi olarak, bugün özellikle kafa sözlükte birçok kişinin birbirlerine imada bulunması sonucunda evde bu ikiliye ait stoğun tükendiğini üzülerek deklare etmek isterim. uzun bir aradan sonra bu ikilinin yoksunluğuna hiç düşmemiştim. bu minvalde birkaç başlık için:

(bkz: takip edenleri gör özelliğinin kaldırılması gerekliliği)
(bkz: nickaltında çirkeflik yapan yazar)
(bkz: kafa sözlük'ün entelektüel yazarları)
(bkz: takibi bırakan takipçi)

hadi canlar, bu yiğit kardeşinizi üzmeyin.*
devamını gör...

gerçek bir piyano ve viyolonselin tam tamına 50 katı boyutunda inşa edilen the piano house, görüntüsü ile olduğu kadar hikayesi ile de dikkat çekiyor.müzik ile mimarinin muazzam harmonisini ziyaretçilerine sunan bu benzersiz yapı, dünya üzerinde görülmeye değer modern sanat yapıtları arasına adını yazdırmayı başarıyor. çin’in an-hui kentinin huainan bölgesinde bulunan bu ilginç ev, bölgeyi ziyaret eden turistlerin yoğun ilgisiyle karşılaşırken mimarisine ve ismine yakışacak şekilde müzik okulu öğrencileri için oldukça ilham verici bir derslik görevi de görüyor.

the piano house hem göze hem kulağa hitap eden ve tüm detayları ile sanat ve sanatçı dostu bir yapının heyecanını taşıyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

benim bir arkadaşımın annesi ankaranın köklü üniversitelerinin birinde profesör babası da mit 'ı birincilikle bitirmiş çok bilgili bir profesör. yine ankarının en iyi üniversitelerinden birinde.

kızlarını özel bir kolejin ibdp sınıfına verdiler, her yaz maltaya dil okuluna ve california'ya yolladılar.ben yarım yamalak konuşurken kız anadili gibi ingilizce konuşuyordu. yks gibi aptal bir sınava hazırlanmak yerine sat sınavına hazırlanıyordu. 44/45 puan almış. şimdi stanford üniversitesinde bilgisayar bilimleri okuyor.amerikanın en pahalı eyaletinde yaşıyor ve babası her ay en az 10 bin dolar gönderiyor. kısacası imkan meselesi. ailen sana ne sunarsa osun.
devamını gör...

"savaşa karşıyım ancak haksızlığa karşı savaşmak karakterimdir."
cevher dudayev
devamını gör...

düşünce ve belirsizlik. belirsizliği düşünmek daha yavaş öldürüyor.
devamını gör...

girişi sinirlerimi zıplatmıştır, bu ülkede ergenekon sürecinde yaşanmış kıyımların yakın takipçisi ve şahidi olarak sedat peker'in bu konunun savunucu olması, bugün fetöcü gazeteci güzellemeleri yapan sözde muhalifler kadar tiksindiricidir.
ve fakat gülünecek çok güzel ayrıntılar vardı....
siyah gömlek bir erkeğin her koşulda en büyük kurtarıcısıdır. nasıl ki bir kadının dolabında siyah düz elbise olmalıysa bence bir erkeğinde muhakkak siyah gömleğe sahip olması gerekiyor.
sedat peker'in gömleğinin beden olarak büyük seçilmiş olması hatta ütüsüz olması hayli dikkat çekiciydi. bunu bilerek tercih ettiğini düşünüyorum. bakın oğlum ben sizlennnn billur geçiyorum havası yaratılmıştı adeta.

sedat peker'in akrabası reşat baba, tehdit altındaymış.. süleyman soylu, reşat babayı sıkıştırmış. reşat baba, paran varmış, bas git abicim.
reşat babayı harcayacaklar matmazel!


ülke dışına ilk çıktığında sadece kitap okumak için çıkmış. ben yıllardır aileme söylüyorum, bırakın gideyim israil'e vallahi okuyacağım amma ikna olmuyorlar. sedat, seni o kadar iyi anlıyorum ki!
bir insana bu kadar zulm edilir mi? oturduk daaa kitap okuyorduk....*

balkan ülkelerinde sürekli deport yemiş. nereye gitsem deport deport deport . bu cümleyi beş kere geri alıp, dinledim.
amerika'ya giderse fetöcü,
almanya'ya giderse can dündar'a yoldaş,
yunanistan'a giderse düşman yanına,
israil'e giderse yahudi lobisi desteği aldığına,
rusya'ya giderse çeçen yardımı sebebiyle aç kurt tarafından harcanacağına,
dair yakınmalarda bulundu. bir tripota, bir kameraya ve bir zekaya yenileceklerini iddia ediyor fakat uluslararası hukuk okuduğunu söyleyen bir adamın, israil'i eğitim amacıyla seçmemesi komiktir. ilgililer bilir uluslararası hukuk kuralları ve düzenlemeleri yahudi öğretisi, alfabesi ve sayıları ile temellendirilmiştir.
ikinci cumhuriyetçiler'den bahsetti vallahi bazen şaşırtıyor. fakat çok çok az şaşırtıyor.
dünyanın hümanizme hazır olmadığını söylüyor, erasmustan bahsetti yine şaşırdım.
geçenlerde, ben akıldan yanayım, olaylara akılcılık yöntemleri ile yaklaşırım dedikten sonra iki peygamber örneği vermişti.*

okuyom, konuşuyom, yapıyom ..... kulak tırmalıyonnnnnn, sedat bey.

next level'ın, soylu'nun akrabası tarafından yönetildiğini söyledi. tühhh ya çayyolu next level'a temelden girmiştim, sanırım patlayacağım*.

doksanlarda işlenen cinayetler ve hapishanelerdeki zulümlerden çirkin bir dille bahsetti, günaydın sedat. gençtim demek yanlışı kapatmaz, bayım. tıpkı bugün fetöcü gazetecilerin, sistemi eleştirirken bizim söylemek istediklerimizi dile getirmelerine rağmen yaptıkları ve yaşattıkları aşağılık yanlışları yok edemediği gibi.....

uyuşturucu kayıpları ile ilgili binali yıldırım'ın oğlunu hedef gösterdi. lakin biz o çocuğun yatında, berat albayrağın kaçamak yaptığını ve ayrıca o bey'in kumar düşkünü olduğunu biliyorduk. ekstrası uyuşturucu mudur, okay.

kıbrısta rauf denktaş'ın kahırdan ölüme sürüklendiğini hepimiz izledik, gördük.
özellikle bugün kıbrıs'ın geldiği halin müsebbibi abiiiii olarak vurguladığın şahsım değil midir?*
bize bilmediğimiz şeylerden bahsetmelisin sedat.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim