hayatıma fazla dahil olması ve artı olarak kendi hayatına -gereğinden fazla- dahil olmamı istemesi. kişisel alan ihlaline girdiği an koşarak uzaklaşıyorum kim olursa olsun.
devamını gör...

mahlası bilinen yazarların moderatörlerle hemen kaynaşıp muhabbetlere doyamayacağını, şahsım gibi sözlüğün meşhur olmayanları da kenardan onları seyredip meyve suyu içeceğini düşünüyorum.
devamını gör...

şimdi değilde birkaç sene sonra bunu tartışmak mümkün,o zaman bu entryi hatırlatacağım,belki ihtimalim artar.*
devamını gör...

satranç sevgimin alevlenmesi ile birlikte listeme aldığım ve çok hızlı bir şekilde biten dizi.

yetişme yurdunda büyüyen çocukların hem çok başarılı olabileceği aynı zamanda ister istemez psikolojik sorunlarının olduğunu gösterme konusunda başarılı olduğunu düşünüyorum.
ana karakterin saf güzelliği dizi esnasında izleyenlerin daha ilgili olmasına katkıda bulunduğunu düşünüyorum.

ruslar neden başarılı biliyor musun? çünkü onlar böyle turnuvalarda birbirine destek oluyor, biz amerikanlar gibi bize yardım etmek isteyenlerden uzaklaşmıyorlar
izlerken bu cümleye çok katılmıştım,malesef bireysellik yüzünden böyle fırsatlar kaçıyor.

bazı bölümlerde uzatmalar, sardırma gereksiniminde bulundum ancak bu sürükleyici değil anlamında değil, sadece bazı sahneler gereğinden biraz fazla uzun olduğunu düşünüyorum.

sonunun başlangıçtan tahmin edileceği aşikar yalnız sovyet tavırları güzel bir şekilde işlenmiş.

kaliteli bir dizi, keyifli seyirler.
devamını gör...

içinde vanilyalı krema, üzerinde çikolata bulunan yumuşak hamurlu bir tatlı.

bir oturuşta birkaç kilo yiyesim geliyor resmen. böyle de güzel olunmaz ki kaarrdeşim!

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

eğitimci değilim, belki söyleyeceklerim yanlıştır lakin bu sistemin içinde okumuş hemen her öğrencinin gördüğü bazı çarpıklıklar vardır.

lise zamanlarını unutamıyorum mesela. üniversite sınavına girmeye iki ay gibi bir süre kalmıştı ve ben limit - türev - integral konularında daha kalem bile oynatamıyordum. okuldaki hocalar, yıllardır bu konuları aynı kafayla verdiklerinden üniversitede öğrendiklerini de unutmuştu, kafamın içine girmeyen bu üç baba konu hakkında bana yardımcı olamıyordu. en sonunda çıldırıp şehrimdeki üniversitede okuyan bir matematik öğrencisinden özel ders almaya karar verdim. o da bana üniversitelerde okutulan ders kitaplarından (bkz: thomas' calculus) matematik dersi vermeye başladı.
sonuç: üniversite sınavında limit - türev - integralden 8 soru çıktı, hepsi doğru.

çünkü o ablam, özel derslerde "x in derecesini başa indirip dereceyi 1 azaltırsın" gibi bir matematik dersi vermemişti. limit nereden, türev nereden gelir; integralde neyi amaçlarız; bu üç konunun teoremlerinin ispatları nedir gibi sorularıma cevap vermiş, üstüne üstlük üniversitede okuyan öğrencilerin çalıştıkları sorular üzerinden de hatalarımı tespit edip bunların üstüne gitmemi sağlamıştı.

yanlış anlaşılmasın, özel ders alın demiyorum. fakat okulda üç ay boyunca anlatılan konuyu anlamayan bir öğrenci henüz öğretmen olmamış birinden bir ayda teorem ispatlarına kadar bu konuyu nasıl öğrenir, bunu tartışmak istiyorum. bugün mühendislik öğrencisiyim ve daha lisede öğrendiğim o teorem ispatları sayesinde bugün daha rahatım. bir şeyin arkasını, gerçeğini öğrenmeden rahat edemiyorum. ezberci sistem ise bunu bana vermiyor.

üniversite kitaplarını çok seviyorum, çünkü yıllar boyu lanet okuduğum fizik ve matematiği olağanüstü şekilde sevdirerek anlatıyorlar. hele insanı araştırmaya teşvik etmesi yok mu o kitapların? ah ah...

evet, eğitimde bir şeylerin farklılaşması gerekiyor ama neyin farklılaşması lazım, bunu bilemiyorum. belki de üniversite kitapları tarzında bir anlatım, lise ve ortaokullardaki öğrencileri daha çok rahatlatır , kim bilir?
devamını gör...

ay beni takip ediyor sanıyordum. az kaçmadım ondan . ıyi koşucu kerata *
devamını gör...

ben bu kadar inşaat sevdalısı adamlar bu yaşıma kadar görmüş değilim
devamını gör...

yok edilmesi gereken bir haftadır. vizeler olmamalı, finallere de lüzum yok. avrupai sistem örnek alınmalı ve dönem sonu bir sınav olmalı, eğer geçemezsen makeup exam dediğimiz bütünleme sınavı olmalı.

arada ise "academic paper/the scientific paper/wissenschaftliche hausarbeit" verilmedir.
yani öğrenciler akademik makale veya kompozisyon tarzında yazılar yazmayı öğrenmeli.
devamını gör...

fazla ısrar bir yerden sonra tacize girer. lakin kimin hangi konuda ısrar ettiğine ve bunun için hangi yolları denediğine bağlı olarak hoşa gidebileceğini ve başarıya ulaşabileceğini düşündüğüm bir tavır.
devamını gör...

bandırma ve ayvalık en güzel ilçeleridir.
devamını gör...

göz kapağı inflamasyonudur. enfeksiyon ya da dermatit nedeniyle oluşabilir.
devamını gör...

“kimse kimseye muhtaç olmadan yaşar gider umarım” diye dua ediyor benimkiler hep ve haklılar da bence. birine mecbur kalmak ya da muhtaç olmak çok kötü bi his gerçekten de.
devamını gör...

2016 yılında yayımlanan "umay umay" kitabıdır.
tanıştığımıza memnunum. pek çoğunuzun da seveceğini umuyorum. kelâmınızdan sarıldım.

"soluksuz öpüşmelerin uyandırdığı oda, tanıklık et bir kalbin yeniden doğabilmek için kendini öldürüşüne ki bilmiyoruz hiçbir şeyi; çoçuklar gibi ölürken."

" evet biri var hayatımda
nasıl olduğunu bilmiyorum
tek bir gözyaşıyla uyanıyor;
kanımı görüyor
aktığını ve akan kanla tekrar boğulduğumu
ama o sevgilim değil...
ve en korkuncu
onu hiçbir zaman senin kadar sevemeyeceğimi biliyor.
belki sadece çok akıllı.

iki gün çok üşüdüm
çok üşüdüm ve ona sarıldım
beni öpseydin eminim onun gibi öperdin."
devamını gör...

nefsine yenik düşen bir varlık olması. nefsine yenik düşmesinin sonucunda ise kapitalizme hizmet eden bir birey haline gelmesi. kapitalizme hizmet eden bir birey haline gelmesinden sonra ise materyalistleşmeye başlaması. materyalistleşmeye başladıktan sonra ise duygusallık anlayışının saçma sapan bir hale gelmesi. duygusal olması gerektiği zaman duygusal olamaması, duygusal olmaması gerektiği zaman duygusallaşması. modern insanın problemi budur.
devamını gör...

babasına -küçük bir çocukken çok korktuğu bir objeyi sürekli salonda piyanonun üzerine koyduğu için- içine ejekülasyon yaptığı bir kutuyu hediye eden ve salonun orta yerine pisleyen sürrealist ressam. walt disney ile ortaklaşa hazırladıkları destino adlı, ödüllü kısa metraj anime izlenmeye değer. un chien anadolu (bir endülüs köpeği, 1929) çok güzel. meraklılarına tavsiye ederim.
devamını gör...

yularını koparan ay pardon iznini alan erkeğin arkadaşlarıyla (arkadaş dediysek öyle herkesle olmaz onayı alınan kişilerle.) uslu uslu zaman geçirmesi.

ikili ilişkiler üzerine artık yazasım yok. lakin zaman zaman okudukça ve örneklerini gördükçe kanım çekiliyor. neden evlenmiyorsuna verilebilecek en güzel yanıt gibisin güzel türkiyemin aşırı kıskanç, aşırı kontrolcü, aşırı saygısız insanları...
devamını gör...

bir editör ciddiyeti ile kelime kelime tüm mesajları okuyormuş izlenimi bırakıyor bende. ayrıca oldukça nazik yazar. devam ediniz.
devamını gör...

bırak karşılıklı aşkı, bırak platoniği, insan görmüyorum insan! ne aşkı? kafamda kendimi elele hayal edebileceğim bir allahın cool’una denk gelmiyorum dışarda.
aşk devri bitti, yaşasın tek başınalığın yolcusu olmak!
devamını gör...

biraz gecikmeli de olsa yetiştiğim yayın *
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim