çocukken varlığına inandığımız bazı şeyler
gulyabani.
devamını gör...
lord arthur savile’nin suçu
oscar wilde kitabıdır.
oscar wilde, vahşi bir masalcıdır. aslında belki de bu soyisminden kaynaklanan bir yanılgıdır. oscar wilde’ın yazdığı her şey sizi duvardan duvara vurur ama büyük bir şefkatle. intihara meyletmenize neden olacak şeylerden yazmıştır, aşktan nefret etmenizi sağlayacak şeyler de ama içinizde umutla dolduran sayfaları da vardır oscar wilde abimizin. bu kitapta 5 öykü birbirini kovalıyor. hepsi sırayla zihninizi allak bullak edecek türden. tabii eğer bunları çocuk masalı sayıp burun kıvırmazsanız.
ilk öykü kendini gerçekleştiren kehanete bir örnek belki de. bazen okuduğunuz falların, burçların size geleceği gösterdiğini düşünürsünüz. aslında belki de okuduğunuz şeyleri gerçekleştirmek için içinizde farkında olmadığınız bir dürtü sizi ele geçirmektedir. unutmayın olumsuz bir kehanet önce kahini vurur.
ikinci öyküde korkularınızın sizin onları ne kadar ciddiye aldığınızla ilgili olduğunu göreceksiniz. gece vakti yolda yürürken arkanızda bir ses duyarsınız ve adımlarınızı hızlandırdıkça korkunuz artar, korkunuz arttıkça adımlarınız hızlanır. halbuki belki de sadece üzerine bastığınız kuru bir daldan gelmiştir ses. ciddiye almasanız korkmanız için bir neden yoktur.
üçüncü öykü herkesin bildiği mutlu prens öyküsüdür. ve mutlu prens yaptıkları ve yaşadıkları ile sizi derin duygulara batırıp çıkarır.
dördüncü öykü çoğu insanın bildiği ama yazarını tanımadığı klasik bülbül ve gül öyküsü. okuduğunuz zaman kalbinize batan gül dikeninin acısını duyacak ve insanoğlunun dünya için bir virüs olduğuna emin olacaksınız.
son öykü ise yine o çok meşhur öykülerden biri olan bencil dev öyküsüdür. bunu uyumadan hemen önce okursanız bir cennet bahçesinde rüyalara dalacaksınız.
oscar wilde, vahşi bir masalcıdır. aslında belki de bu soyisminden kaynaklanan bir yanılgıdır. oscar wilde’ın yazdığı her şey sizi duvardan duvara vurur ama büyük bir şefkatle. intihara meyletmenize neden olacak şeylerden yazmıştır, aşktan nefret etmenizi sağlayacak şeyler de ama içinizde umutla dolduran sayfaları da vardır oscar wilde abimizin. bu kitapta 5 öykü birbirini kovalıyor. hepsi sırayla zihninizi allak bullak edecek türden. tabii eğer bunları çocuk masalı sayıp burun kıvırmazsanız.
ilk öykü kendini gerçekleştiren kehanete bir örnek belki de. bazen okuduğunuz falların, burçların size geleceği gösterdiğini düşünürsünüz. aslında belki de okuduğunuz şeyleri gerçekleştirmek için içinizde farkında olmadığınız bir dürtü sizi ele geçirmektedir. unutmayın olumsuz bir kehanet önce kahini vurur.
ikinci öyküde korkularınızın sizin onları ne kadar ciddiye aldığınızla ilgili olduğunu göreceksiniz. gece vakti yolda yürürken arkanızda bir ses duyarsınız ve adımlarınızı hızlandırdıkça korkunuz artar, korkunuz arttıkça adımlarınız hızlanır. halbuki belki de sadece üzerine bastığınız kuru bir daldan gelmiştir ses. ciddiye almasanız korkmanız için bir neden yoktur.
üçüncü öykü herkesin bildiği mutlu prens öyküsüdür. ve mutlu prens yaptıkları ve yaşadıkları ile sizi derin duygulara batırıp çıkarır.
dördüncü öykü çoğu insanın bildiği ama yazarını tanımadığı klasik bülbül ve gül öyküsü. okuduğunuz zaman kalbinize batan gül dikeninin acısını duyacak ve insanoğlunun dünya için bir virüs olduğuna emin olacaksınız.
son öykü ise yine o çok meşhur öykülerden biri olan bencil dev öyküsüdür. bunu uyumadan hemen önce okursanız bir cennet bahçesinde rüyalara dalacaksınız.
devamını gör...
nazım hikmet ran
15 ocak 1902 yılında selanik’te doğan kaliteli şair ve yazarımızdır. yaptığı birçok eserle de ödüller almıştır. komünist olması sebebiyle de çok kez tutuklanmış, sürgün yemiştir. zaten bu ülkede komünizmi benimsersen ya hapiste olursun ya da başka ülkede. hayatında çok zorluklar yaşayan ve vatan sevgisiyle yanıp tutuşan lakin başka ülkede can veren çok değerli insandır.
küçük yaşta babasının memuriyetten ayrılması nedeniyle selanik’ten ayrılıp dedesinin yanına yani halep’e yerleşmişler. sonra dedesi diyarbakır’a atanmış ailecek oraya gitmişler. bu sırada nazım hikmet’in yanılmıyorsam iki tane kardeşi olmuş ve kardeşinin biri dizanteri’den hayatını kaybetmiştir. ardından babası diyarbakır’da sıkılmış ve ailesini de alıp istanbul’a gitmiştir orada da bıraktığı memuriyet hayatına geri dönüş yapmıştır.
ilk öğretimini bir mektepte tamamladıktan sonra başka mektebe geçiş yapmıştır sonra orası pahalı olunca da herhangi bir yere geçiş yapmıştır. denizciler için yazdığı şiir çok beğenilince de bahriye mektebine eğitim alınmasına karar verilmiş. yahya kemal’de öğretmenlik yapıyormuş o mektepte ve yahya kemal ile annesinin ilişkisi olduğu iddia edilmiş ve annesiyle babasının arası bozulmuştur, ayrılmışlardır. ardından nazım hikmet mezun olduğu okulda subay olarak görev yapmaya başlamış, bir hastalığa yakalanmış kendisine çürük raporu verilip görevden ayrılmıştır.
milli mücadele dönemini olsun, moskova dönemini olsun anlatmaya kalksak sayfalar yetmez yalnız ben daha çok çocukluk yıllarına değindim. milli mücadele döneminde köylülerin sıkıntı çektiğini kendi gözleriyle gören nazım hikmet ardından bir sosyalist ile tanışmış ve kendisinden fikirler almıştır. öğretmenlik yaptığı dönemde milli mücadeleye karşı padişahı desteleyen kişilerinde düşmanlığını kazanmış. kendisi vladimir lenin hayranıdır, hatta lenin ölünce de mezarının başında beklemiştir. kendisini sevmemin sebebi aynı etnik kökenden olmamız be. o da çerkesmiş ben de çerkesim işte. *
birçok eseri vardır, bazıları şunlardır; kurtuluş savaşı destanı, sevdalı bulut, it ürür kervan yürür, yaşamak güzel şey be kardeşim, memleketimden insan manzaraları * gibi gibi.
sevgi ve saygıyla, ışıklar içinde uyusun.
küçük yaşta babasının memuriyetten ayrılması nedeniyle selanik’ten ayrılıp dedesinin yanına yani halep’e yerleşmişler. sonra dedesi diyarbakır’a atanmış ailecek oraya gitmişler. bu sırada nazım hikmet’in yanılmıyorsam iki tane kardeşi olmuş ve kardeşinin biri dizanteri’den hayatını kaybetmiştir. ardından babası diyarbakır’da sıkılmış ve ailesini de alıp istanbul’a gitmiştir orada da bıraktığı memuriyet hayatına geri dönüş yapmıştır.
ilk öğretimini bir mektepte tamamladıktan sonra başka mektebe geçiş yapmıştır sonra orası pahalı olunca da herhangi bir yere geçiş yapmıştır. denizciler için yazdığı şiir çok beğenilince de bahriye mektebine eğitim alınmasına karar verilmiş. yahya kemal’de öğretmenlik yapıyormuş o mektepte ve yahya kemal ile annesinin ilişkisi olduğu iddia edilmiş ve annesiyle babasının arası bozulmuştur, ayrılmışlardır. ardından nazım hikmet mezun olduğu okulda subay olarak görev yapmaya başlamış, bir hastalığa yakalanmış kendisine çürük raporu verilip görevden ayrılmıştır.
milli mücadele dönemini olsun, moskova dönemini olsun anlatmaya kalksak sayfalar yetmez yalnız ben daha çok çocukluk yıllarına değindim. milli mücadele döneminde köylülerin sıkıntı çektiğini kendi gözleriyle gören nazım hikmet ardından bir sosyalist ile tanışmış ve kendisinden fikirler almıştır. öğretmenlik yaptığı dönemde milli mücadeleye karşı padişahı desteleyen kişilerinde düşmanlığını kazanmış. kendisi vladimir lenin hayranıdır, hatta lenin ölünce de mezarının başında beklemiştir. kendisini sevmemin sebebi aynı etnik kökenden olmamız be. o da çerkesmiş ben de çerkesim işte. *
birçok eseri vardır, bazıları şunlardır; kurtuluş savaşı destanı, sevdalı bulut, it ürür kervan yürür, yaşamak güzel şey be kardeşim, memleketimden insan manzaraları * gibi gibi.
sevgi ve saygıyla, ışıklar içinde uyusun.
devamını gör...
genç osman
osmanlı imparatorluğu’nun 16.padişahıdır. henüz 18 yaşında iken isyan sonucu öldürülmüştür. lehistan seferinde ordunun kesin bir sonuç alamaması genç padişahı sinirlendirmişti , hacca gitme bahanesiyle yeni bir ordu toplama planları yapmıştı. tecrübesiz ve yaşıda küçük olduğundan dolayı bu planları yeniçerilerin kulağına gitmiştir. yeniçeriler büyük bir isyan başlatarak önce padişahı bir eşeğe bindirip halkın içerisinde dolaştırmışlardır daha sonra yedikule zindanlarında yeniçeriler tarafından boğulmuştur. 4 yeniçeriye karşı koymayı başarmıştır. kalender uğrusu olarak bilinen asi bir yeniçeri genç osmanı düşürmek için testislerini sıkarak onu düşürmeyi başarmış , akabinde boğmuştur.
devamını gör...
mevlana’nın gay olduğu iddiası
devamını gör...
ilk dinleyişte aşık olunan şarkılar
devamını gör...
normal sözlük abilerinden delikanlılık dersleri
abiler olmuş kurabiye.
devamını gör...
aradaki yaş farkı aşk ilişkisinde engel midir sorunsalı
hayatımızda nadir veya sık bir şekilde karşılaştığımız durumlardan birisi de aşk ilişkisinde yaş farkıdır.
yaşı senden büyük bir adam ile birlikteysen ve aşağıdaki maddeler oluyorsa bırak gitsin çünkü senin dünyanı yok edecek o adamdan sana fayda gelmez.
1-kendini olduğundan farklı davranmak zorunda hissettiriyorsa,
2-çevresinden ilişkisini gizleme durumuna giriyorsa,
3-bunu yaparsam olmaz ,o bunu sevmez diyerek hareket ediyorsan yani bilinç altında bu şekilde yer edindiyse,
4-romantiklik yapamam ben deyip yaşının büyüklüğünü öne sürüyorsa,
5-ilişkinizde önceliği cinsel tatminlikse ve seninle cinsel haz dışında yakınlık kurmuyorsa,
6-ilişkinizi diğer ilişkilerle kıyaslamana sebep oluyorsa ,
7-kendini ona yetersiz hissedip onu kendinden üstün bir varlık gibi görüyorsan,
8-sürekli aynı şeyleri tekrarlamana rağmen o üzerini kapatıyor ya da duyup ilgilenmiyorsa,
9-kendi özgürlüğünden bahsedip senin hayatındaki olayları umursamıyor ,senin problemlerinle ilgilenmiyorsa o adamdan acilen uzaklaş.
bu tip adamlar sizinle bir hayat düşünmezler . size kendinizi yetersiz ,değersiz hissetmekten başka hiçbir işe yaramazlar. ayrılmak istediğinizde bir anda değere binersiniz ,sözde sevgileri bir anda artar ortaya çıkar ,vaatler verilir. fakat bunlar kandırmacadan öte değildir . emin olun sizi değerli gören size bunu hissettirir . yaşıtınız erkeklerde de bu durum olabilir sizden küçük biriyle de birlikte olabilirsiniz işin özü yaş ne olursa olsun size bunlardan bir tanesini dahi yaşatan insanlardan uzak kalmak ömür uzatır. belki aşkınızın büyüklüğünü savunmaya geçeceksiniz ,düzelir deyip kendinizi bir masala inandıracaksınız ama unutmayın ne siz prensessiniz ne de onlar beyaz atın üzerindeki prensler. ben kurtuldum ,arındım . sizde bunu başarabilirsiniz . evet ayrılmak , geride bırakmak çok zor olabiliyor. içinizdeki gücü keşfedin . bunu kendiniz için yapın.
yaşı senden büyük bir adam ile birlikteysen ve aşağıdaki maddeler oluyorsa bırak gitsin çünkü senin dünyanı yok edecek o adamdan sana fayda gelmez.
1-kendini olduğundan farklı davranmak zorunda hissettiriyorsa,
2-çevresinden ilişkisini gizleme durumuna giriyorsa,
3-bunu yaparsam olmaz ,o bunu sevmez diyerek hareket ediyorsan yani bilinç altında bu şekilde yer edindiyse,
4-romantiklik yapamam ben deyip yaşının büyüklüğünü öne sürüyorsa,
5-ilişkinizde önceliği cinsel tatminlikse ve seninle cinsel haz dışında yakınlık kurmuyorsa,
6-ilişkinizi diğer ilişkilerle kıyaslamana sebep oluyorsa ,
7-kendini ona yetersiz hissedip onu kendinden üstün bir varlık gibi görüyorsan,
8-sürekli aynı şeyleri tekrarlamana rağmen o üzerini kapatıyor ya da duyup ilgilenmiyorsa,
9-kendi özgürlüğünden bahsedip senin hayatındaki olayları umursamıyor ,senin problemlerinle ilgilenmiyorsa o adamdan acilen uzaklaş.
bu tip adamlar sizinle bir hayat düşünmezler . size kendinizi yetersiz ,değersiz hissetmekten başka hiçbir işe yaramazlar. ayrılmak istediğinizde bir anda değere binersiniz ,sözde sevgileri bir anda artar ortaya çıkar ,vaatler verilir. fakat bunlar kandırmacadan öte değildir . emin olun sizi değerli gören size bunu hissettirir . yaşıtınız erkeklerde de bu durum olabilir sizden küçük biriyle de birlikte olabilirsiniz işin özü yaş ne olursa olsun size bunlardan bir tanesini dahi yaşatan insanlardan uzak kalmak ömür uzatır. belki aşkınızın büyüklüğünü savunmaya geçeceksiniz ,düzelir deyip kendinizi bir masala inandıracaksınız ama unutmayın ne siz prensessiniz ne de onlar beyaz atın üzerindeki prensler. ben kurtuldum ,arındım . sizde bunu başarabilirsiniz . evet ayrılmak , geride bırakmak çok zor olabiliyor. içinizdeki gücü keşfedin . bunu kendiniz için yapın.
devamını gör...
garip akımı
garipçiler ya da 1. yeniciler, şiirde biçim ve konu bakımından kuralsızlığı ve dil açısından yenileşmeyi benimseyen topluluktur. öncüleri;
orhan veli kanık, melih cevdet anday ve oktay rifat horozcudur.
türk edebiyatı'nda 1940' lı yıllara gelindiğinde şiirde biçim ve dil açısından serbestlik ve sadeliğe doğru bir eğilim olmuş, bu eğilim doğrultusunda "garip akımı" ortaya çıkmıştır.
henüz lise yıllarındayken şiir yazmaya başlayan ve aynı zamanda akımın öncüleri olan orhan veli kanık, oktay rifat horozcu ve melih cevdet anday, ölçü ve uyaklı, geleneksel şiire uygun, sabit konulu eserler yazmış olsalar bile bu tarzdan hoşnutsuz oldukları için bir müddet bu konu üzerine kafa yormuş ama çözüm bulamadıklarından dolayı şiir konusunda bir müddet sessiz kalmayı tercih etmişlerdir.
fakat bu sessizlik kısa sürmüş, 1937 yılında varlık dergisi'nde günlük konuşma diliyle yazılmış, imgesel ve soyut kavramlardan uzak, standart biçim koşullarından bağımsız şiirler yayımlayarak amaçladıkları yenileşme için ilk adımı atmışlardır bir nevi.
şiirde biçim, konu, dörtlük gibi belli kalıpları reddeden şairler, şiirlerinde alaycı ve iğneleyici bir tutum sergileyip ve de herkesin anlamasını istedikleri için toplum için sanat anlayışını benimseyerek alışılmışın dışında eserleri edebiyata kazandırmışlardır. örneğin orhan veli'nin yazdığı kitabe-i seng-i mezar şiirinin şu dizeleri normalden farklı olduğu için diğer yazarlarca tartışmalara da yol açmıştır:
"hiçbir şeyden çekmedi dünya
nasırdan çektiği kadar."
peki neden dilde sadeleşme çabası içerisindeydiler? yukarıda da söylediğim gibi toplum için sanat anlayışını benimseyen şairlere göre şiir, yalnızca aydın kesimin anlayacağı biçim ve imgelemelere göre yazılmamalıydı. şiirde kural olmamalıydı ve halkın içindeki herkes anlatılanı anlamalıydı. bu yüzden gündelik konuları ele alıp dili olabildiğine sadeleştirerek bu amaçlarını gerçekleştirdiler.
yine bu amaçları doğrultusunda, kuralsızlığı kural edinen garipçiler, 1941 yılında "garip" adını verdikleri ortak bir kitap yayımlayarak bu yenileşmeyi daha da duyurmuş ve benimsetmiştir.
akımın öncülerinin aklımızda kalması için yine şöyle kodlamıştık okulda:
"omo"
orhan veli kanık, melih cevdet anday ve oktay rifat horozcudur.
türk edebiyatı'nda 1940' lı yıllara gelindiğinde şiirde biçim ve dil açısından serbestlik ve sadeliğe doğru bir eğilim olmuş, bu eğilim doğrultusunda "garip akımı" ortaya çıkmıştır.
henüz lise yıllarındayken şiir yazmaya başlayan ve aynı zamanda akımın öncüleri olan orhan veli kanık, oktay rifat horozcu ve melih cevdet anday, ölçü ve uyaklı, geleneksel şiire uygun, sabit konulu eserler yazmış olsalar bile bu tarzdan hoşnutsuz oldukları için bir müddet bu konu üzerine kafa yormuş ama çözüm bulamadıklarından dolayı şiir konusunda bir müddet sessiz kalmayı tercih etmişlerdir.
fakat bu sessizlik kısa sürmüş, 1937 yılında varlık dergisi'nde günlük konuşma diliyle yazılmış, imgesel ve soyut kavramlardan uzak, standart biçim koşullarından bağımsız şiirler yayımlayarak amaçladıkları yenileşme için ilk adımı atmışlardır bir nevi.
şiirde biçim, konu, dörtlük gibi belli kalıpları reddeden şairler, şiirlerinde alaycı ve iğneleyici bir tutum sergileyip ve de herkesin anlamasını istedikleri için toplum için sanat anlayışını benimseyerek alışılmışın dışında eserleri edebiyata kazandırmışlardır. örneğin orhan veli'nin yazdığı kitabe-i seng-i mezar şiirinin şu dizeleri normalden farklı olduğu için diğer yazarlarca tartışmalara da yol açmıştır:
"hiçbir şeyden çekmedi dünya
nasırdan çektiği kadar."
peki neden dilde sadeleşme çabası içerisindeydiler? yukarıda da söylediğim gibi toplum için sanat anlayışını benimseyen şairlere göre şiir, yalnızca aydın kesimin anlayacağı biçim ve imgelemelere göre yazılmamalıydı. şiirde kural olmamalıydı ve halkın içindeki herkes anlatılanı anlamalıydı. bu yüzden gündelik konuları ele alıp dili olabildiğine sadeleştirerek bu amaçlarını gerçekleştirdiler.
yine bu amaçları doğrultusunda, kuralsızlığı kural edinen garipçiler, 1941 yılında "garip" adını verdikleri ortak bir kitap yayımlayarak bu yenileşmeyi daha da duyurmuş ve benimsetmiştir.
akımın öncülerinin aklımızda kalması için yine şöyle kodlamıştık okulda:
"omo"
devamını gör...
normal sözlük’ün en fenomen yazarı
kullanıcı adımızı yazıyoruz'a dönmüş burası. ne megaloman insanlarsınız ya hu? *
tanım: sözlüğün en popüler yazarını seçmek için oluşturulan anket.
tanım: sözlüğün en popüler yazarını seçmek için oluşturulan anket.
devamını gör...
phoenix
devamını gör...
maket bıçağı
çok dikkatli kullanılması gereken bir bıçak türü. jileti keskin olur. ben bir ara tırnağıma kaçırdım, canım felaket yanmıştı.
tırnak değişimi tam 1 ay sürdü. tabi o arada her elimi cebime attığımda takıldı ve beni irrite etti..
maket bıçağını düzgün kullanalım, kullanmayanları uyaralım.
tırnak değişimi tam 1 ay sürdü. tabi o arada her elimi cebime attığımda takıldı ve beni irrite etti..
maket bıçağını düzgün kullanalım, kullanmayanları uyaralım.
devamını gör...
mubi
son zamanlarda yaptığım en mantıklı şey bunun üyeliğini almak oldu. genelde pek mantıklı şey yapmam da. ilk 3 ay 10 tl fırsatı vardı ben aldığımda. içeriğinden de memnunum şimdilik.
devamını gör...
normal sözlük moderasyonu
bir zamanlar ben de aralarındaydım. ne olursa olsun kötü söylemek olmaz.
sonuçta hepsi gönüllülük esasıyla bu görevi icra ediyor.
takdir etmek lazım.
sonuçta hepsi gönüllülük esasıyla bu görevi icra ediyor.
takdir etmek lazım.
devamını gör...
türkiye'de tartışma kültürü
kendi fikirlerini başkalarına empoze edip, başkalarını dinlememek şeklinde gerçekleşen bir kültürdür. herkesin her konuda bir fikri vardır ve önüne bin tane argüman koysan da o fikir asla değişmez. senin ne dediğin önemli değildir, o sırada kişi kendi fikrini anlatabilmek için sırasını bekliyordur. farklı görüşlere saygı duymamanın ve empati yeteneğinden yoksun olmanın doğal bir sonucudur bu. sağlam temeller üzerine kurulmuş bir tartışma kültürünün olmaması sorgulamayı da maalesef ortadan kaldırır. sorgulamanın olmadığı bir toplumda da sorunlar artık normal bir hal alır, toplum tarafından kabullenir. ve gün gelir büyük bir sorun için "bu niye böyle" dediğiniz için siz tepki görürsünüz.
devamını gör...
avatar
hindulara göre tanrıların yeryüzünde aldıkları suretlerine deniyor. bugün akla hollywood filmlerindeki gibi mavi ve kuyruklu insanlar gelse de esas anlamı budur.
devamını gör...
erkekler arası görgü kuralları
'the bro code'- barney stinson
ı have ony one rule... diye başlayıp giden replikler serisi lvkfhşlg. bu arada the bro code diye kitap var cidden. ilgililere duyurulur.
madde 38: ''bir kanka ölümüne bir kavgada bile bir kankasının kasığına vurmaz. asla.''
madde 4: '' bir kanka, bir kadına kanka kuralları'ndan asla bahsetmez. kanka kuralları, hiçbir nedenle kadınlarla paylaşılamayacak, kutsal bir belgedir... hayır, o nedenle bile olmaz'' lkjlfksg
ı have ony one rule... diye başlayıp giden replikler serisi lvkfhşlg. bu arada the bro code diye kitap var cidden. ilgililere duyurulur.
madde 38: ''bir kanka ölümüne bir kavgada bile bir kankasının kasığına vurmaz. asla.''
madde 4: '' bir kanka, bir kadına kanka kuralları'ndan asla bahsetmez. kanka kuralları, hiçbir nedenle kadınlarla paylaşılamayacak, kutsal bir belgedir... hayır, o nedenle bile olmaz'' lkjlfksg
devamını gör...
midyat
mardin'in, merkeze yaklaşık bir saat uzaklıkta olan ilçesi. en güzel tarihi konakların bulunduğu, telkarinin sanatla bütünleştiği, dizilere konu olması nedeniyle turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerden biri.
devamını gör...

