(bkz: bermuda şeytan üçgeni)
devamını gör...

-yabancı
#muhteşem gatsby
#amok koşucusu
#oblomov
#küçük kadınlar
...
-türk edebiyatı
#felatun bey ile rakım efendi
#küçük şeyler
#acımak
#toprak ana
...
ilk aklıma gelenler.
devamını gör...

32. küçükken 32 yaşındaki adamlara amca diyorduk. amcalığı bırak abilik halim yok. yaşımdan küçük gösteriyorum biraz belki. ama hayata dair düşüncelerim ya da çıkarımlarım olması gerekenden daha fazla. tanımlamayı seviyorum olayları. insanlar değişmiyor, sadece yaş alıyor.

yaşın saygı duyulacak bir şey olduğunu sandım bir de yıllarca. bu yaşımda o kadar da büyük bir şey olmadığını anladım 50 yaşındaki benden çocuk adamları görünce.
devamını gör...

90 sonlarından kalan gömlek ve kazaklarım var.yenilere göre onları daha çok giyerim.sapasağlam duruyorlar.
devamını gör...

"anadolu'nun alkatrazı" tabiri ile de tanınan ve 1999 yılında kapatılarak müzeye çevrilen cezaevidir.
üç yanı deniz olan ve tarihî sinop kalesi duvarlarının içerisinde yer alan cezaevine ev sahipliği yapan kale yaklaşık 4000 yıl önce bölgenin hakimi gaskalılar tarafından yapılmıştır.
sabahattin ali, "aldırma gönül" şiirinde bu binayı yazmıştır.
devamını gör...

turkiye'de fransa'ya karsi duyulan nefreti çok ilginç buluyorum çunku iki ulke birbirine çok ciddi derecede benziyor.

oncellikle fransa'daki ucuncu cumhriyet yani 1871 ve 1941 arasinda kullanilan ucuncu anayasa, turkiye'ye baskanlik sistemi gelmeden onceki sisteme çok benzerdi.

ıkinci olarak, turkiye'deki laiklik anlayisi, fransiz laiklik modelinin aynisi. cogu ulkenin sekulerlik anlayisi fransa'nin ve turkiye'nin laiklik anlayisi yaninda cocuk oyuncugi gibi kaliyor. turkiye'deki laiklik anlayisi, fransa'da oldugu gibi devletin din uzerinde bir soz hakki edinmesine yol aciyor. ayrica iki ulkede de, bu laiklik anlayisi cok tartisiliyor.

ucuncu olarak milliyetcilik. fransa, avrupa'da solun en guclu oldugu ulkelerden biri. ancak turkiye'de oldugu gibi çogu solcuda bile bir milliyetcilik var. ılk duydugunuzda kulaga garip gelebilir. soyle anlatayim, milliyetcilik cumhuriyetci degerlerin icine islemis durumda cunku fransa ulus devletin dogdugu yer. modern turk devleti kurulurkan, ataturk fransiz ulus devleti modelini kullandigindan mutevellit, bizdeki cumhuriyetci milliyetcilik anlayisi fransa'dakine cok benziyor.

son olarak tarıh. fransa da, turkiye de cok cesitli bir tarihi gecmise sahip. ıki ulke de tarih boyunca askeri basarilari ile taninmis ulkeler. ayni zamanda iki ulke tarihi olarak birbirlerine bagli ulkeler. fransa ve osmanli imparatorlugu 16.inci yuzyildan 19.uncu yuzyila kadar muttefiklerdi. bati avrupada, doguyla en fazla iletisime gecen ulke tarih boyunca fransa'ydi, islam dunyasin da ya da doguda en fazla batiyla icice yasiyan ulke ise turkiye.
devamını gör...

olaylara seyirci kalma psikolojisidir. üzerimize düşen bir işi ya da görevi, benden başka insanlar da var, onlar yapsın düşüncesi ile yapmamak, yerine getirmemek.
bunun en güzel örneği, sokak hayvanlarını beslememek ve uygun yerlere su ve mama bırakmamak.
devamını gör...

özgün adı avaze gonjeshk-ha olan majid majidi filmi. iran sinemasi ile aram çok olmasa da sevdiğim filmlerinden birisidir. bambaşka bir havası var basit de bir konusu var aslında ama insana güzel gelen bir yana sahip, hoş.
devamını gör...

siyah saç ak defterle geldin, ak saç siyah defterle gidiyorsun.
devamını gör...

"bunalıyoruz çocuk, bunalıyoruz
biçim veremediğimiz şeylerin
biçimini alıyoruz."

şükrü erbaş, 1982
devamını gör...

düzenlenmeleri gerekir:
dikiş kutusu
elektronik kutusu
tamir kutusu
belge kutusu
yedek eşyalar
...

sanıldığı gibi gereksiz değiller,
tüketimden önce elimizdekilerle idare edebilirsek gayet faydalıdır.

yabancıların diy dediği kendin yap videolarına baktığınızda neden onları atmadığınızı anlayacaksınız.

herşey biriktirilmemeli mi?
bazı belgeler evet,bazı anılar evet
hediye edin fazla kıyafetiniz çantanız ... varsa fakat yenisini de almayın.

hediye de edilemiyorsa;
atacaksanız geri dönüşüme göre atın...!

not!
evdeki eşyaların envanterini çıkarın
alacağınız eşyaları sorgulamadan geçirin.
çeşitli tekniklerle az eşya çok zaman daha çok yaşam oluşacaktır.
minimalizm
kanaat
konmari
...
devamını gör...

sevgi, ilgi, ona güzel anılar bırakmak kısacası beraber mutlu olmak. hediye denildiğinde genelde maddi şeyler akla gelir ama mesela o kişiyle aranız kötü olduğunuzda sizin aldığınız bütün hediyeleri kırıp atabilir ama beraber yaşadığınız güzel anıları ne kadar istese de istemez kafasından.elbette unutur, zamanla anlamını yitirir ama bi ortamda sizi hatırlatacak bi şey duyduğunda yeniden canlanır tüm anılar.günümüzde çoğu insan hediye denildiğinde maddi açıdan önemli şeyler beklese de beraber olduğu insanla mutlu olamazsa eğer belirli bi zaman sonra o somut hediyelerin pek bi öneminin kalacağını sanmıyorum açıkçası.
devamını gör...

bizim coğrafyada sıkça rastlanılan bir durumdur. kadınlar; dini-ahlaki olarak sürekli sınırlandırıldıkları için yeterli deneyim kazanamazlar. deneyim bir yana kendi vücutlarını bile tam tanıyamazlar, ayıp günah korkusuyla. bunu, ilk ve tek erkeği, kocasıyla öğrenmesi gerekiyor. tabii koca ne biliyor, ne kadar biliyor, sevişmeyi ne sanıyor? oralar hep dutluk. tekrar hatırlatayım, sağlık hizmetleriyle ilgili istatistikler cehaletimiz hakkında çok şey gösterir.
sevişirken zevk aldığı fark edilen kadının öldürüldüğü, eşinin idrar kanalını zorlayan adamın öldürdüğü coğrafya burası. orgazm filan çok lüks şeyler. ayrıca çok basit bir ölçü, bir kadına hiç orgazm olup olmadığını sorduğunuzda bir an bile düşünüyorsa olmamıştır.
devamını gör...

beklentiye göre değişen durumdur. bence şeker gibi.
devamını gör...

kardeşlerimizin orijinal milli marşı çok güzeldir.
devamını gör...

doktorun eş anlamlısı olarak tabip var, oluyorsa mihriban türküsü.
tık tık.

olmuyorsa ferdi tayfun'dan söyle bana doktor.
tık tık.
devamını gör...

seviyor ve siz de sevdiğini biliyorsanız, bu durumu evlat olarak çok da dert etmemeniz gereken babadır.

sevmek zaten zor bir eylemken, bir de bunu gösterebilmek çok daha zordur. biraz empati yapmak lazım. elbette çocuk yaşlarda bunu yapmak pek mümkün değil. ama artık burda pek çoğumuz belli bir yaşın üzerinde bedensel ve zihinsel gelişimini tamamlamış insanlarız. acaba babamızın kendisi ne kadar sevgi gördü, nasıl bir ortamda yetişti, sevgiden anladığı ne? bunu sorgulayabilecek ve anlayabilecek durumdayız.

farzedelim ki sizin babanızın sevgisini hissedebilmeniz için, ondan gelecek bir kilo zeytinyağına ihtiyacınız var. ama babanız da size olan sevgisini gösterebilmek için kalkıyor bir kilo zeytin veriyor:)) çok mu saçma oldu? oysa ki sadece baba evlat olarak değil çevremizdeki pek çok insanla sevgi alışverişimiz tam olarak böyle.
kendimize göre doğru bildiğimiz şekillerde seviyoruz, gösteriyoruz ve karşımızdaki insandan bunu anlamasını bekliyoruz.

yüreğinde sevgi kırıntısı dahi olmayan, öfke ve nefretten beslenen ve şiddete meyilli babalar daha doğrusu insanlar bu konunun dışında. ama sevgiyi ifadenin pek çok farklı şekli vardır. babasından sürekli dayak yiyerek büyüyen bir erkek çocuğunun, ileride kendi çocuğuna hiç el kaldırmaması, ona göre bir sevgi göstergesi olabilir. çocuğun beklentisi ise babasının başını bir kez okşaması veya babası ile bir futbol maçına ya da bir parka gitmek olsa bile baba aslında evladını kendince seviyordur.

geçmişin telafisi maalesef yok. o şekliyle yaşandı bitti geçti. ama bu düşünce ile yaklaşırsanız babanızla geçmişinize, emin olun kendinizi daha mutlu ve iyi hissedersiniz. babası ile beraber büyümemiş ve neredeyse tek bir mutlu anı olmamış, hatta annesinin ölümünden bir nebze de olsa babasını sorumlu tutan bir evlat olarak söylüyorum bunları. anlamaya çalışın, yapabiliyorsanız affedin ve yüreğinizdeki yükü hafifletin.
devamını gör...

sehpanın veya sandalyenin bacağı ağız dolusu küfrü hak eden yerdir.
serçe parmağın mahvına sebep olur.
devamını gör...

insanlar birbirini sevdiğinde orada ne güzel kalır, ne çirkin. güzel olan sevmektir, kötü olan yargılamaktır.
devamını gör...

yapımı son derece zahmetli bir hamur işidir. toplamda en az 3 günde hazırlanan bir hamuru vardır. katlama tekniği, hamuru her tekrar açmadan önce saat yönünde 90 derece çevirmeniz gerekmesi, soğuk hamurla ve soğuk olmak zorunda olan bir tezgahta çalışmak zorunluluğu ile fransız mutfağının vücut bulmuş hali gibidir. detay detay detay...

hamuru gereken malzemeler ile hazırladıktan sonra (mayalı ve hem süt hem su içeren bir hamur, malzeme listesini google'layabilirsiniz) 1 gece buzdolabında dinlendirmeniz gerekiyor. hamurdan sonra oda sıcaklığında olan tereyağını bir yağlı kağıda alın, üzerine ikinci bir yağlı kağıt kapatarak yaklaşık 1.5 cm kalınlığında 15*15 ölçüsünde bir tereyağ bloğu haline getirin merdane ile. evet cetvel kullanın. bu ölçüler inanılmaz kirik. hamur ve kare tereyağ bloğunu 1 gece dolapta dinlendirdikten sonra ikinci gün hamuru tam bir daire olacak şekilde açmanız ortasında tereyağını koyup zarf şeklinde kapatmanız gerekiyor. elinizde artık içine tereyağ hapsedilmiş kare bir hamur var. tekrar buzdolabı macerası başlıyor. bu hamuru artık 20 cm'e 60 cm ölçüsünde bir diktörtgen olacak şekilde açıp, katlayıp, her defasında 1 tur olacak şekilde saat yönünde çevirip, buzdolabına kaldırıp tekrar aynı işlemleri yapacağınız 3 turla milföy hamuru haline getireceğimiz süreç başlıyor. 27 katlık bir milföy hazırlamak kolay değil arkadaşlar.

tüm bu işlemlerden sonra 3. günün şafağında doğuya bakmıyoruz, şekillendirmeye başlıyoruz. tuzlu ya da tatlı yapabilirsiniz. eğer benim kadar kafayı yiyeniniz varsa sorulara açığım.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim