yaranın üzerine boca etmiyoruz, yara kenarlarına uyguluyoruz...
ayrıca tentürün zamanı geçti, yerimi batikona bırakıyorum, gençlere her zaman şans vermek gerekir.
devamını gör...

ilk romanını 20'li yaşlarında yazmış yeraltı edebiyatına oldukça hakim bir yazardır.
özellikle az adlı romanı içimdeki oğuz atay sevgisini perçinlemiştir.
daha ve kinyas ve kayra romanları da alışılmışın dışında hikayeler anlatan kaliteli kitaplardır.
devamını gör...

ajitasyon temelli propagandalarla sistemin nasıl çalıştığını anlamayan insanları etkileyerek ayakta kalmayı ancak başarabilen ideoloji. insanın doğasını ve ekonomik sistemin nasıl çalıştığını tam olarak anlayan birinin bunu desteklemesi mümkün değildir. ancak hayalini kurabilir.

neyse ben burada nispeten az bilinen bir komünizm eleştirisini yazmak istiyorum. bu da komünizmin demokrasiyle olan doğal uyumsuzluğudur.
insanlık tarihi boyunca demokrasinin atina, ceneviz, novgorod gibi hep tüccar şehirlerinin yönetim şekli olduğu görülmektedir. bu eğilimin sebebinin insanların özel mülküne el koyabilecek güçte bir monarşinin çıkmasını engellemek olduğu sanılmaktadır. eğer daron acemoğlu'nun ulusların çöküşü kitabında sömürgecilik dönemi ispanya'sının sahip olduğu zenginliği kaybedişini anlattığı bölümü de okursak konu daha net anlaşılmış olur.
kısaca şöyle;
hollandalı zengin bir baba, iki oğlundan birini ispanya'ya diğerini abd'ye yatırım yapmaları maksadıyla gönderir. ancak ispanya'ya gönderdiği oğlunun mallarına kıytırık bir sebepten ötürü ispanya kralı el koyar ve çocuğu da hapse attırır. baba da abd'ye gönderdiği, zenginliğine zenginlik katmakta olan oğlundan aldığı parayla ispanya'da ki oğlunu kurtarır ve bütün ailesi ve servetiyle birlikte abd'ye taşınır.

bu hikaye özel mülk-demokrasi ilişkisini ne güzel anlatıyor değil mi?

buna ek olarak birde bir akıl yürütmesi yapalım. diyelim komünist bir ülkede yaşıyorsunuz. eğer devletin başındaki klik diktatörleşmeye başlarsa buna karşı nasıl direnirsiniz? düşünün; karşı propaganda yapmada kullanabileceğiniz bütün matbaalar, bütün televizyon ve radyo kanalları, bütün internet sunucuları, eylemlere insan taşımda kullanacağınız bütün otobüsler vs. her şey zaten devletin, dolayısıyla diktatörleşen kliğin kontrolünde. bu saydıklarımın hiçbirini direnmede kullanmanıza izin vermeyecekleri aşikar. işte bu da bize komünist ülkelerin niçin çok kısa bir sürede kanlı diktatörlüklere dönüştüğünü çok güzel bir şekilde gösteriyor. komünist bir ülkenin demokratik kalabilmesi neredeyse bir mucize gibi.

bütün bunlara bakarak özel mülkün olmadığı yerde demokrasinin de olmayacağını söyleyebiliriz; komünizmin demokrasiyle doğal bir uyumsuzluğunun olduğunu da.

edit: özel mülk bir "güç" türüdür. eğer özel mülkünüzü kaybettiyseniz gücünüzü de kaybetmişsinizdir. komünist ülkelerin insanları "eşit" değil zayıftır.
devamını gör...

farsça bir kelime olan müjgan, "kirpik" anlamına gelmektedir.

hepimizin bildiği "o mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız" dizelerinde de kirpiklerimlerimle ağlaşırız demek istemiştir attila ilhan.
şair, müjgan kelimesini çok severmiş. kedisinin ismi de müjgan'dır bu arada. dizelerdeki müjganı karşılayan bir de kedisidir belki de.
devamını gör...

dilbilgisinde tabiat taklidi seslerdir. "çıtırtı, küt, pat, şırıltı, cız" gibi sözcükler, anlamsız gözükse de zihinde oluşan bazı çağrışımlar ve duygularla bir anlama kavuşur.
devamını gör...

bir seyirci topluluğu önünde, küçük bir sahne ya da yükselti üzerinde hikaye anlatan, meddah oyunu icra eden kişi. hikaye anlatıcılığı (storytelling) ile uğraşır kısaca. nispeten günümüzün tek kişilik sahne icralarına benzer bir performans sergiler. ya da eski zamanın barış özcan'ı bile denebilir belki.
devamını gör...

sınava girince ne yapıcaksınız çok merak ediyorum.

geç kağıdı al gel. ben neden geç kalmıyorum?

artık size laf anlatmakla uğraşmayacağım, disipline vereceğim onlar uğraşsın.
devamını gör...

jacques dutronc tarafından söylenmiş tespit gibi tespit dediğim söz.
devamını gör...

istanbulda gayet varlıklı insanların olduğu bir sitede oturuyorum. sitede kayısı, elma, erik vs ağaçları var. insan gider bir iki tane alır yer ok. poşetler ile mal kaçırır gibi topladıklarını gördüm. bitmesin.. abartı yok geçen sene minübüsün üzerine çıkıp erik toplayan adamın biri aşağı düşmüş kafasını yarmış ambulans felan. bill gates gibi varlıklı olsan ne olacak. ruhun fakir.

yoksulluktan yapılıyorsa amenna bişey demem. fakat büyük çoğunluğu aç gözlülük.
devamını gör...

arapça kökenli bir kelimedir ve bir yarım adayı karaya bağlayan yer olarak tanımlanır. islam dinine göre ise ölenlerin ruhlarının gittiği ve kıyamete kadar kaldığı yer anlamına gelir.
devamını gör...

*420am.
devamını gör...

bertolt brecht tarafından ikinci dünya savaşı'nın patlak verdiği yıllarda yazılmış epik tiyatro. dilimize cesaret ana ve çocukları olarak çevrilmiştir. brecht, kapitalizm eleştirisini otuz yıl savaşı yıllarında geçen bir hikaye ve kendi çıkarları için savaşın devamlılığını isteyen mutter courage üzerinden aktarıyor. brecht bu savaş karşıtı oyunu sürgün yıllarında yazmıştır bunu da ek olarak belirtmek gerekir diye düşünüyorum çünkü sanatçının ruh hâli ve durumu muhakkak eserlerine yansıyor. izleyiciyi ve/veya okuyucuyu empati yapmaktan ziyade düşündürmek ve kendini sorgulatmak üzerine yazılmış bir eser ve açıkça bunu başarıyor olduğu da bir gerçek. izleyici ve/veya okuyucu bu oyunda ana karakter olan mutter courage'e empati duymak yerine oyun boyunca onun savaş yüzünden çocukları dahil her şeyini yitirmesine rağmen savaşı hâlâ bir kazanç kapısı olarak görmesine acıyor ve bunu açıkça gülünç buluyor ama dışarıdan son derece gülünç ve acınası gelen bu durumun mutter courage tarafından farkedilmemesi bize içinde dönüp durduğumuz düzeni en net hâli ile anlatıyor aslında. ben kendi adıma brecht'in çoğu eserine hayranlık duymamdan ötürü ve savaşı merkeze alıp savaş karşıtı görüş sunan eserlere ayrı bir ilgim olmasından dolayı okunması ve/veya izlenmesi taraftarıyım ama objektif bir şekilde yaklaştığımızda bile göz ardı edilemeyecek bir eser olduğu ortada. ülkemizde de sahnelenmiş bir oyun olduğunu belirtmek gerekir, zamanında semaver kumpanya tarafından sahnelenmiştir.

--- alıntı ---

so mancher wollt so manches haben
was es für manchen gar nicht gab:
er wollt sich schlau ein schlupfloch graben
und grub sich nur ein frühes grab.


--- alıntı ---
devamını gör...

1979 doğumlu olimpiyat ve dünya şampiyonu eski rus jimnastikçi.
ulusal takımda olduğu 1994-2004 arası olimpiyatlarda ve dünya şampiyonalarında artistik jimnastikte her dalda en az bir madalya almıştır.
en başarılı olduğu dal asimetrik paraleldir. (uneven bars)
7 olimpiyat madalyası (2 altın, 4 gümüş, 1 bronz)
20 dünya şampiyonası madalyası vardır. (9 altın, 8 gümüş, 3 bronz)
1996 atalanta'da asimetrik paralelde altın
2000 sydney'de asimetrik paralelde altın kazanmıştır.

kısacık saçları (1996 ve 2000'de), takıları, bakışları, gülümsemesi ve 165cm boyu ile artistik jimnastik için oldukça uzun sayılan boyu ile müthiş bir karizmadır khorkina.
şimdilerde ülkesinde spor ve jimnastik için federasyonda resmi görevler yapıyor, eğitimci yanını da kullanıyormuş.

2000 sydney'de sadece kendisi için değil, o gün atlama beygirinde yarışan (vault) tüm sporcular için geçerli olan, akıl almaz bir skandal yaşadıktan sonra koçu ile konuşmaları ve yaşadıkları ibretliktir.

olimpiyat youtube kanalından nefis bir video.
söylediğim skandal için 10. dakikadan itibaren izleyebilirsiniz. gerçekten akıl alır gibi değil ve çok üzücü.



1996 altın hikayesi için:

devamını gör...

herkese merhaba,

uzun bir radyo bakım sürecinden sonra bu akşam türkiye saati ile 22.00 ile 00.00 arasında likit radyo programı ile kabinden sizlere sesleneceğim.

bildiğiniz gibi bir playlist sizleri bekliyor yalnız bu hafta kabinde yalnız olmayacağım. sevgili psilosibin ve bubbles of death bizlere eşlik ediyor olacak. ne zamandır ortak program yapmak istiyorduk fakat mesai yoğunlukları sebebiyle denk getirememiştik bu hafta kaçırmak istemedik.

bir adet sözlük teyzesi,
bir adet hiç bir özelliğim yok likit içirtem yayıncısı,
bir adet noodle yiyem, dune okuyam, oyun oynayam kişisi ile kafalar karışık vaziyette sohbet çevireceğiz.

konularımızın genel bir kapsamı yok. sözlük, linç kültürü, ilişkiler, rezil olduğumuz anılar* üzerine konuşacağız.

üzerine konuşmamızı istediğiniz konular varsa sizde başlığa girdi girerek belirtebilirsiniz.

not;

yayın süresince bu başlık altına girdi yazarak yada özel mesaj yoluyla ulaşarak yayına katılabileceksiniz her zaman olduğu gibi.

saat tam 22.00'de sözlük radyoda buluşalım*
devamını gör...

yandaki koltukta bizim bızdıkla oyun oynadığı için bu başlığı pas geçiyorum.
şanslı mıyım ? master degree..
devamını gör...

erkeklerin abartı gibi yorumlar yapmasını hep çok saçma bulmuşumdur. yani yaşamadığın bir şeyi nasıl bilebilirsin? değişik. kadından kadına ağrı eşiği ve bünye farklı olduğundan ötürü hissedilen ağrı da değişecektir. mesela ben o ağrıyla nöbet tutabiliyorum ama bazıları ambulans çağırıyor. canım bacılarım, sizi seviyom.
devamını gör...

yaşanıp yaşanmadığı hala bir muamma olan, üzerinde uzun tartışmaların döndüğü, bu kadar insanın canlı yayında duyup tolga abinin ısrarla reddettiği 20. yüzyıldan 21. yüzyıla taşınmış en gizemli konuların başında gelen olay.
devamını gör...

dil öğrenme olayıyla ilgili her türlü icat.
tek tek kelime ezberleyerek dil öğrendiğimiz bu günleri unutmak istiyorum artık.
devamını gör...

toplumun tamamına yansıyan sosyal eşitlik temeline dayalı, çağdaş, insani değerlere uygun, işleyen bir adalet sistemi.
nüfusla orantılı olarak büyüyen, sürdürülebilir, stabil bir ekonomi.
bu ikisi sorunsuz işlediğinde kalan her şey yerli yerine oturur.
devamını gör...

aşk aşk deyi yardırırsın,
tüm kadın profillerinin kodamanısın.
armullah derler senin adına,
serengeti yaylalarının çakalısın.*
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim