klasik kitapları anlamamak
her kitabın bir zamanı vardır. okuyamıyorsanız kendinizi zorlamayın. birkaç ay belki birkaç sene sonra tekrar deneyin.
devamını gör...
13 yaşındaki çocuğun 148 tane suç kaydının olması
şimdi ben bu çocuğa acımış olsam, çocuk yaşta hayatın yükünü taşıyan çocuk işçilere, haksızlık yapmış olurum, çocuk yaşta çıraklık yapan, lokantalar da komılik , bulaşık yıkayan , tamirciler de ezilen alın teri ile evin geçimine katkı sağlayan çocuklara haksızlık etmiş olurum.
ben acımıyor um kardeşim, keşke ilk hırsızlık yaptığında elli kırılmış olsaydı ,belki tekrar yapmazdı, başkasının zar zor kazandığını, malını çalmaz di.
kısaca hiç acımam, yakında yeni bir mafya çık , olur çıkar.
ben acımıyor um kardeşim, keşke ilk hırsızlık yaptığında elli kırılmış olsaydı ,belki tekrar yapmazdı, başkasının zar zor kazandığını, malını çalmaz di.
kısaca hiç acımam, yakında yeni bir mafya çık , olur çıkar.
devamını gör...
keşke konserine gidebilseydim denilen sanatçılar
barış manço, neşet ertaş.
devamını gör...
90'lı yıllara dair akılda kalanlar
kumaşından dolayı asıl adı jean pantolon olan kot pantolon olayı; olay diyorum, çünkü o zamanlar başlı başına bir olaydı kot.
bir kere herkes kot pantolonluydu, net.. giymek zorundaymışcasına ama, ben hatırlıyorum, herkes görevini yapmanın rahatlığıyla elinide cebine sokarak dikilirdi, manasızca ama.. cebiyle bir işi yok, poz mahiyetinde :
buz mavisi, renklisi, ay düşük beli, yüksek beli, kemeriydi, kotun üstüne ne giyilirdi.. gidermiydi, öyle şeyler kotla olurmuydu,
bu sadece bir giyecek değildi nihayetinde, bu bir felsefe gibiydi.. 301 modeli 501 modeli, borupaçasıdarpaçasıamanallahım :
doksanlar diyince kottur yani..
iki üç kişi bir araya gelince, önce üzerlerindeki kotlar hakkında bir konuşulurdu, bugün hangisini giydin, onu yarın giyicem.. sonra konuşma sırası yeni çıkan modeller, ucuza lewis bulunabilecek yerler, orjinallik meselesi, kalıbı çok güzel olan (ah o kalıbı) ama moda olmayan, hem ucuzu hem pahalısı da olabilen o yeni markaları alıp giyenlerin "deneyimleri" (rodi, wrangler vb) tavsiye edilen markalar final..
bir pantolonun bu kadar konuşulacak nesi olabilir allah aşkınıza, kaç çeşit paça olabilir.. kalıp ne.. ne pazarlamışlar bize ama, şimdi anlıyoruz, işte bunlar hep kapitalizmmiş, büyüyünce öğrendik..
nasıl giyiyormuşuz hayret ediyorum hala, kemerle filan hiç rahat birşeyde değil,
çok şükür modasıyla birlikte, tasası da unutuldu da, rahatladık, şimdide var ama, nerde o eski forsu.. birtek bizim mahalleden geçmemiştir heralde bu kot fırtınası..
"yırtık kotu nasıl unutmuşum
birde doksanlar yazıyorum
teşekkürler #sokak lambası
bir kere herkes kot pantolonluydu, net.. giymek zorundaymışcasına ama, ben hatırlıyorum, herkes görevini yapmanın rahatlığıyla elinide cebine sokarak dikilirdi, manasızca ama.. cebiyle bir işi yok, poz mahiyetinde :
buz mavisi, renklisi, ay düşük beli, yüksek beli, kemeriydi, kotun üstüne ne giyilirdi.. gidermiydi, öyle şeyler kotla olurmuydu,
bu sadece bir giyecek değildi nihayetinde, bu bir felsefe gibiydi.. 301 modeli 501 modeli, borupaçasıdarpaçasıamanallahım :
doksanlar diyince kottur yani..
iki üç kişi bir araya gelince, önce üzerlerindeki kotlar hakkında bir konuşulurdu, bugün hangisini giydin, onu yarın giyicem.. sonra konuşma sırası yeni çıkan modeller, ucuza lewis bulunabilecek yerler, orjinallik meselesi, kalıbı çok güzel olan (ah o kalıbı) ama moda olmayan, hem ucuzu hem pahalısı da olabilen o yeni markaları alıp giyenlerin "deneyimleri" (rodi, wrangler vb) tavsiye edilen markalar final..
bir pantolonun bu kadar konuşulacak nesi olabilir allah aşkınıza, kaç çeşit paça olabilir.. kalıp ne.. ne pazarlamışlar bize ama, şimdi anlıyoruz, işte bunlar hep kapitalizmmiş, büyüyünce öğrendik..
nasıl giyiyormuşuz hayret ediyorum hala, kemerle filan hiç rahat birşeyde değil,
çok şükür modasıyla birlikte, tasası da unutuldu da, rahatladık, şimdide var ama, nerde o eski forsu.. birtek bizim mahalleden geçmemiştir heralde bu kot fırtınası..
"yırtık kotu nasıl unutmuşum
birde doksanlar yazıyorum
teşekkürler #sokak lambası
devamını gör...
kutu bira vs şişe bira
içindekinin bira olduğuna eminsem şekilciliğin alemi yok.
devamını gör...
italyanların türkiye'yi tehdit olarak görmesi
sonuçta ya lahmacunun pizzaya benzediği anlaşılırsa italyan pizzasının hali ne olur? ama düşününce güzel de bir haber sonuçta yine ilklere girmişiz.
devamını gör...
türk uzay yolcularına isim önerileri
gökay.
devamını gör...
profil rozetine kafa store dışından da fotoğraf koyulabilsin kampanyası
var olan bir şeyi öneren kampanya. böyle yapılırsa profil fotoğrafı olur o. yani ne farkı kalır profil fotoğrafından? sadece yeri değişmiş olur. bu kafa store ve rozet işini çok önemsemeyin ya hu. store neyse de rozet hiç kafaya takılmayacak bir hadise. *
devamını gör...
normal sözlük’ü bırakma nedenleri
20 günüm kaldı. sebebi,radikal kararlar.
devamını gör...
rakı içmeyip chp'li olduğunu iddia eden tip
hırsız olmayıp akpli olduğunu idda eden tipten farkı yoktur.
devamını gör...
kafayı boşaltma yöntemleri
tabiki uğraşacak bir hobi edinmektir.
mümkün olduğu kadar yalnız kalmamak lazım.
mümkün olduğu kadar yalnız kalmamak lazım.
devamını gör...
kullanılmayan eşyalar veri tabanı
snowboard'um var. boy 1.80 kilo 90!a göre almıştım. 15 sene oldu alalı. 6 senedir yatıyor balkonda.
ilginç ama belki soran olur.
ilginç ama belki soran olur.
devamını gör...
sonsuza kadar sözünün tezatlığı
şimdi sonsuzluk bir nihayetsizlik bildirir sonu olmamayı ifade eder ama kadar bir son bir bitiş bildirir
bu iki sözcüğün bir arada kullanılması tek bana mı tezat geliyor
bu iki sözcüğün bir arada kullanılması tek bana mı tezat geliyor
devamını gör...
ıssız adam
kendini entel sanan takintili restoran sahibinin kiz arkadasi ustundeyken yasadigi erken bosalma sorununu anlatan film.
devamını gör...
ilkokul mezunu emine erdoğan'ın tıp kongresinde konuşması
emine erdoğan'dan, tıptan ve hatta tıbbın alternatifinden çok daha dikkat çekici olan bir gerçek görüyoruz. euro'nun, 7 liranın altında olduğu daha refah günler....
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının sevmediği özellikleri
değer verdiğim biri bana bağırıp kızmaya başlayınca en önemli bir toplantı ortasında bile olsam ağlamaya başlıyorum. sanki ufak bir çocuğum ve azarlaninca çok kırılıyorum, hemen gözyaşlarım dökülüyor.
bunu engellemek için hiç bir şey yapamıyorum.
sevdiğim insanların bana kizmasina, bağırmasına dayanamıyorum. psikolojik temelinde ne yatıyor acaba..
bunu engellemek için hiç bir şey yapamıyorum.
sevdiğim insanların bana kizmasina, bağırmasına dayanamıyorum. psikolojik temelinde ne yatıyor acaba..
devamını gör...
üstteki yazarı tutturamamak
o yüzden hiç bu işlere girmem.*
devamını gör...


