hırsız her yerde hırsız dediğim, duyurulması için entry girdiğim başlık.
devamını gör...

açık hali applied behavioral analysis yani uygulamalı davranış analizi olan ilk kez 1913 yılında john watson’ın başlattığı dünyada bilimsel olarak geçerliliği kanıtlanmış türkiyede benimde ileri düzey uygulayıcı sertifikasına sahip olduğum otizmli bireylerin eğitiminde kullanılan bir terapi yöntemidir. temelleri davranışçı kurama dayanan bu yöntem özellikle okul öncesi dönemdeki otizm spektrum bozukluğu olan çocuklarda davranış değiştirme ve yeni becerilerin öğretiminde dünyada en etkili ve kalıcı yöntem olarak kabul görmüştür. öğretimi hedeflenen davranışların düzenli periyotlarla ölçülüp gözlemlenebilir verilere dönüştürülmesi ve her çocuk için ayrı hazırlanmış olan grafiklere işlenmeside bence bu terapiyi en etkili kılan yönlerinden biri. otistik çocukların ortak özelliği iletişim becerilerindeki sınırlılıkları ve öğrenmeye karşı içsel motivasyonlarının olmayışıdır aba bu noktada otistik çocukları motive eden nesne yada yiyecekleri kullanarak olumlu davranışlar kazandırma, özbakım ve günlük yaşam becerilerini öğretme ve iletişimde eksik olan yönlerini tamamlamayı hedefler. uluslar arası yapılan araştırmalarda özellikle erken yaşlarda yoğun olarak aba terapisi uygulanan otizmli çocukların bir çok alanda akranlarını yakaladığı ve tek başlarına hayatlarını idame ettirebilecek düzeye geldikleri görülmüştür.
devamını gör...

itirafa mı yazsam şuna mı buna mı derken buraya yazayım dedim.
allah kimseye babam gibi bir eş nasip etmesin inşallah. diğer kötü huylu erkekleri bilmem etmem, bizzat tanık olduğum durumu söylüyorum.
annemin de allah yardımcısı olsun, kadının psikolojisini bozdu.
ne güzel bir eş ne de yeterince baba olduğunu düşünmüyorum. görmedik etmedik ben bilmem, aklı var kullansın.
gerçekten çoğu zaman ölsün istiyorum, ölsün de annem en çok rahat etsin.
annemin de sınavı bu galiba.
ben dayanamıyorum kadın 23 yıldır nasıl dayanmış helal olsun.
annecime sinirlenip kötü şeyler dedimse özür dilerim annecim.
sabahın 06.30 unda hakaret duyarak uyanmak iğrenç bir olay.
neymiş laflara bak ya, insana benzemediklermiş, o da neden ekmeği fazla sulamış annem. lan virüs sen misin insan? sen insansan ben insan değilim, insan olmak da istemem. insan dediğin bu değildir.
bu kadın sana ne yapsın, yazıklar olsun bin kere. nankör, pislik içinden dökülen pislik kelimelerin gibisin. asıl sen öylesin.
şu iki durumu isterim açıkçası: babam ölsün, gebersin, annem de azıcık kafa dinlesin, 3 tane aslan gibi evladı var yaşatırız onu. dinlensin, yatsın, kraliçe gibi olsun.
annem ölsün, ev bombok olsun da babam her şeyle tek başına kalsın. kimse bunun yanına gelmesin, gelsin ama ailesi gibi zaten hissedemez. pişman olsun o da ölsün.
çocuklarını bile kendinden soğuttun ya ben bir şey demiyorum. gerçekten tek üzüldüğüm nokta annecim.
zoruma gidiyor hatta bazen ben çok sinirleniyorum öldürmek istiyorum ve bu çok olmaz. artık dayanamıyorum bu adamın sesine, işini yaptırmak için sahte şefkat sözlerine. babaanne hiç kusura bakma seni de sevmedim, çocuğunu da yetiştirememezsin.
hayatta en önemli nimetin ailesi olduğunu dememişsin. o da beynini kullanmaktan aciz zaten.
amcamı da sevmem. inşallah böyle biri olmam, sanmıyorum.
sizin malınız mülkünüz olsa neye yarar? yanınızda sizi gerçekten seven aileniz olmadıkça. hepsi bombok olur. ölünce dua eden mal mülk mü ya da sevgisini hissettiğiniz onlar mı?
allah herkese sağlıklı, huzurlu bir yuva nasip etsin inşallah, böyle güzel bir yuva kurmasını sağlasın.
ailenizin, sevdiklerinizin değerini bildiğiniz, kötü sözlerle kalp kırmayıp huzur bozmayacağınız günleriniz olsun.
devamını gör...

(bkz: oluyor gibi olup olmayış)
devamını gör...

seks ve cinselliğin önünde hiçbir engelin duramayacağını gösteren olay.
devamını gör...

akşamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardı
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın
hayırsızın biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı
felâketim olurdu ağlardım

(bkz: attila ilhan)
devamını gör...

2009 yapımı hint filmi. karakter itibariyle bollywood filmlerine her zaman mesafeli yaklaşmışımdır, bana her zaman oldukça gülünç gelir, özenli bulmam bu yapımları. zaten sene de 10.000 civarında filmin çekildiği bir sektörde özen aramak da çok mantıklı olmaz.

ama bu yapım farklı, bu yapım çok farklı.. öyle inanılmaz bir kurgu, çarpıcı bir senaryo, şok edici bir final falan beklemeyin. bazı filmler sadece eğlenmek içindir, gülmek içindir, hoş vakit geçirmek içindir. eğer bunları istiyorsanız, kesinlikle kaçırılmaması gereken bir filmdir, filmimiz. arka planda, eğitim sistemine sert bir eleştiri, kapitalizme karşı sağlam bir duruş falan sergilese de asıl amacı bu değil, asıl amacı, dedim ya, eğlendirmek. yalnız en eğlenceli sahnelerden hemen sonra gösterdiği trajik sahnelerle, bir anda, gerekirse ağlatırım da demektedir.

aamir khan 'ın 60 'li yaşlarına merdiven dayadığına inanmak mümkün değil, filmde maksimum 30 gösteriyor zira. onun dışında, kötü karakterin olmadığı, sadece en uç olarak karaktersiz karakterlerin olduğu, müziklerinin enfes olduğu, uzunca bir film 3 idiots. yalnız filmin adının filmle çok uyumlu olmadığını, özellikle aamir khan 'ın oynadığı karakterin hiç de öyle aptal olmadığını söylemeden geçemeyeceğim..

filme damga vuran all izz well ise güzel bir hayat felsefesi olabilir bence..
devamını gör...

"bir hayvanın gözlerine baktığımda ben bir hayvan görmüyorum. ben yaşayan bir varlık görüyorum. ben bir arkadaş görüyorum. ben bir ruh hissediyorum." - anthony douglas williams' ın sözünü hatırlattınız bana. bu dünya hepimizin, hayvanlarla, bitkilerle, bütün canlılarla.
bu güzel kampanyada emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.
devamını gör...

sevdiğimiz başarılı,samimi müzisyen.yaşamını köyde devam ettirmekte.
devamını gör...

osmanlı döneminde yaşanmış en ilginç olaylar içerisinde zirvede olan garip bir olay.
1500 li yıllarda kuklacı mustafa isminde bir kadın tüccarı bir handa yer kiralayıp genç erkekler çalıştırmaya başlıyor. bu erkekleri de kadınlar gibi giydirip zengin kesime bohçacı, büyücü, falcı gibi evlere yollamış. bu abiler öyle bir süslenmişler ki erkek oldukları anlaşılmazmış. konağına sık sık gelen bohçacıdan şüphelenen bir adam konağını takibe almış karısıyla bu erkeği basmış.
sonra istanbul ahalisi kuklacı mustafa denilen kadın tüccarının mekanını basıp itiraflar almış.
detaylı araştırmalarda ise bu kadın kılığında evlere giden erkekler bir çok paşa'nın evini de ziyaret etmiş, paşalar eşlerini de boşanmış. durum öyle bir hal almış ki, sizin eve de gelmiş lafını duyan eşini boşamaya başlamış.
dul karı krizi olarak da adlandıran olaylar böyle yaşanmış.


tabi bu olay gerçek midir, sallamasyon mudur tam olarak bilinmiyor. teyide muhtaç bir bilgidir.
devamını gör...

küp çizmeyi bile beceremediğim etkinlik. halbuki v=a^3 de yazmıştım*. kokoreçi çizen kimdi hatırlamıyorum ama selam olsun.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

yalnızca bir mahalle veya bir bina dahi insanlar ve oradaki yaşam hakkında birçok bilgi verebilir ve bu durum aslında ne binaların ne de basit gözüken ara sokakların sanıldığı gibi cansız olmadığını aksine içinde yaşayanlar değişse bile hepsinin ayrı bir hikâyesi olduğunu vurgular. ben yalnızca bir şehrin toplumunun nasıl birbirinden kopuk, nasıl ayrı koşullarda bambaşka hatta kimisine göre unutulan belki de ötekileştirilen hayatlar yaşadıklarının fotoğraflarını çekerek bu hikâyelerin altını çiziyorum çünkü her hikâye birbirinden özel, birbirinden samimi ve hepsi vurgulanmaya, görülmeye fazlasıyla değer.

ek olarak eğer ki işimi desteklemek isterseniz:buradan
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bir zeki demirkubuz filmidir.

film masumiyet filminin öncesinde yaşanan olayları anlatıyor. haluk bilginer’in gençliğini ufuk bayraktar, derya alabora’nın gençliğini ise vildan atasever oynuyor. film 2006 yılında vizyona girmiş ve çok ses getirmiştir. zaten zeki demirkubuz’un en iyi filmlerinden birisidir.

film tam olarak masumiyet filminde haluk bilginer’in meşhur tiratını anlatıyor. bekir ve uğurun gençliğini ve zagoru görüyoruz.
filmi daha önce çok fazla izledim ve hepsinde keyif aldım. tavsiye ederim. ha ayrıca bu film twitter tayfanın ve twitter film sayfalarının bir numaralı filmidir. bir ara kader fotoğrafları ve replikleri görmekten midem bulanıyordu. hala devam ediyorlar. neyse.



filmde yaratılan atmosfer tek kelimeyle inanılmaz, her şey çok gerçek. mobilyalar, evler, halı dükkanı, ercan taner, *diyaloglar hepsi çok gerçek.
uğur’un zagorun peşinden kancık köpek gibi gitmesi ve bekir’in uğurun peşinden kancık köpek gibi izini sürmesi bu filmi çok gerçek yapıyor.
zeki demirkubuz bir röportajında film hakkında şöyle demişti “bekir’le uğur kavuşsa ne güzel olurdu değil mi? olmuyor işte kavuşamıyorlar” film işte bu durumu anlatıyor.
bu aşkı veya bu saplantıyı mantıklı bulmasak bile üzülüyoruz onlar için. bekir’in kaderi böyle eğiyor başını usul usul yürüyor.

evladına ilaç almak için çıktığı gece bile uğurun peşinden gidiyor.
devamını gör...

bir bilimkurgu tanrısı olan, yarattığı evrende yaşamak için bir kolumu feda edebileceğim, dune evreninin yaratıcısı frank herbert muhteşem kurgu yeteneğinin bir ürünü olan dune serisinde adları anılan rahibelerdir.

bene gesserit okulunda sadece kadınlar eğitim görür. küçük yaştan itibaren bene gesserit rahibesi olarak yetiştirilen bu kadınlar üstün yeteneklere sahiptir. bence bu yeteneklerden en önemlisi ses’tir.

ses’i kullanarak karşılarındaki insanlara istediklerini yaptırabilirler. tabii ki karşılarındaki insanın durumuna göre ses’in gücü değişiklik gösterebilir.

ayrıca bene gesserit rahibeleri karşılarındaki insanların tavırlarından ve hareketlerinden bu insanlarla ilgili bilgi toplayabilir ve onların niyetlerini okuyabilirler.

korkunun aklın düşmanı olduğunu düşünen bene gesseritler tüm duygularının kontrolünü korumak için eğitilirler özellikle.

bene gesseritlerin en büyük amacı kuisatz haderah’a ulaşmaktır. kutsal bir varlık olan kuisatz haderah nihai varlık olarak dünyaya hükmedecektir. bir dölleme programı ile kuisatz haderah’a ulaşmak isteyen bene gessertiler’in umudu paul atreides’tir.

paul atreides’in annesi jessica atreides de bir bene gesserit rahibesidir ve dölleme programının asıl umudu ona bağlanmıştır.

benim için yüz dansçılarından sonra en sinir bozucu grup bene gesserit rahibeleridir.
devamını gör...

yemek yemeği unutmaktır.
devamını gör...

sorununu birisine anlatırken bir anda onun sorununu konuşmaya başlama durumu.
devamını gör...

katıldığımı düşündüğüm önerme.

neden ilgim olmayan başlığa yazayım ki? o zaman millet demez mi; nedir bu kelime karmaşası, bu anlam kopukluğu, parça bütünsüzlüğü? girerim haklı olanı oylarım, sonra ilgi alanıma, bilgilerime yönelirim. mümkünse herkes böyle yapsın.

not: yazılanlar son feci mars isimli yazarın konu hakkındaki düşüncelerini içermektedir. hiçbir entrye istinaden yazılmamıştır.
devamını gör...

bu sayılır mı?
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

peki daldız nedir? peteğin içinden bal almak için kullanılan bir tür demir kepçe, demir bıçak.
aynı tencerenin dibinde kalan puding gibi, hani tadı hep pudingin geri kalanından daha güzeldir. aynı şekilde daldız üzerindeki bal da balın geri kalanından daha tatlıdır denmeye çalışılmış.
devamını gör...

yine döktürmüş domestic hıyar..
bu gece de sözlük de şenlik var..
çekirdeğimi aldım beklemekteyim..
aman bu güzel bayanı bekletmeyin..
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim