gelişmeyi seçip hayatının sorumluluğunu üstlenerek çevresindekilerin de kendilerini geliştirmeleri konusunda onlara katalizör olarak hayatının kalitesini arttırmak için adım atanlar ile kendini hayat şartlarının kucağına bırakıp onu, bunu, kaderi vs. suçlayarak kurban rolüne bürünüp hayatından sürekli şikayet ederek kendini hiçbir şeyi değiştirme gücüne sahip olmadığına inandırarak bedenen canlı ama ruhen ölü bir insan olmaya mahkum edenler..
devamını gör...

kadınlar dışında kimseye sözü geçmeyen, toplumda sinirli ve agresif gözüküp aklı sıra kendilerini kabadayı sanan boş tiplerdir. büyük çoğunluğu bastırılmış cinsellik yaşadığından gizli eşcinsel oldukları da bilinir.
devamını gör...

bu gibi konular kimseyi ilgilendirmez. sorun etmek isteyen sorun eder ve kendi de o şekilde yaşar. sorun etmeyen de etmez. herkes kendi bilir. kimseyi aşağılamayın, siz önem vermiyorsunuz diye bir üstünlüğünüz yok. tamamen sizin tercihinizdir ve kimseyi ilgilendirmez. tıpkı önem verenlerin de kimseyi aşağılamaması gerektiği gibi.
devamını gör...

vücudun birçok yerinde aşırı biriken sıvı sonucu oluşan şişliklere ödem denir. ödem atmak ise dokularda gereksiz biriken sıvının vücuttan uzaklaştırılmasıdır.

peki ödem nasıl atılır?

öncelikle ödemin sebebi araştırılmalıdır. herhangi bir hastalıktan kaynaklı ise buna göre bi tedavi yöntemi uygulanmalıdır. endikasyon yoksa ödemi atmanın bazı yollarına başvurulur. düzenli ve yeteri kadar uyku, düzenli spor ve tuz alımını azaltmakla* vücutta gereksiz biriken sıvıdan kurtulabilir. tabii sıvı biriktirir korkusuyla su alımından kaçınmamak gerekir. özellikle sık sık su içilmelidir. bunun dışında ödemi atmayı kolaylaştıracak bazı besinler vardır. ananas, kiraz , muz, kivi, nar, yoğurt, yeşil çay, maydanoz, salatalık, beyaz lahana vs vs.
devamını gör...

türk edebiyatının, aşkı en iyi anlatan ve aşkın çelişkilerle bezeli yönünü en iyi aktaran şairlerinden bir tanesidir. bana göre atilla ilhan bu konuda en iyisidir. aşka çoğu duygu içkindir, özlem, kıskançlık, öfke ve zaman zaman nefret. onun için gerçekten aşık olan biri, stabil bir ruh halinde olamaz ve bütünlüklü bir benliği karşısındaki insana yansıtamaz. bir gün onunla tekrar bir araya gelebilmek için her şeyini vermeye razıyken, bir diğer gün ise kendisini “kötü, karanlık, çirkin” biri olarak tanıtabilir. genellikle aşk ve delilik arasında kurulan ilişki de böyle bir durumdan neşet etmektedir ve aşık insanın ruh dalgalanmalarına işaret etmektedir. takdir edersiniz ki, kuvvetli bir duygu stabil bir şekilde yaşanamaz, ölçüsüz, ayarsız ve tekinsizdir. tıpkı atilla ilhan şiirlerinde olduğu üzere.

“aysel git başımdan ben sana göre değilim” diye başlayan şiiri, “aysel git başımdan seni seviyorum” diye biter, “vurdun kanıma girdin itirazım var” mısrasıyla başlayan şiiri “vurdun kanıma girdin kabulümsün” itirafıyla sonlanır. atilla ilhanın şiirlerinde hep kendisiyle savaşan bir adam vardır ve kendisini hiçbir zaman ötekinin benliğinde eritmeyen bir insanın portresini sunar bize. ötekiyle arasındaki mesafenin farkında olan ve kendisini o mesafeye konumlandırarak, farklı duygular arasında gidip gelen bir insanın haykırışlarını dinleriz. mesafe sadece fiziksel uzaklık demek değildir, mesafe bazen de aşk duygusunun neşet ettiği kaosun alanıdır. kişi kendisini ötekinin benliğinde eritmeye çalışınca, güvenli sular aşk olarak telakki ediliyor. bize güven veren insanla yaşadığımız, riskten ve belirsizlikten uzak ilişkiyi aşk sanıyoruz.

“mademki en büyük düşmanım kalbim benim kendimin, onu inkâr ediyorum kalbimi inkâr ediyorum.” diyor ya hüznün şairi. yani âşık olmak bazen o kalbi kazanmayı değil, yıkmayı da içerir. insan çelişik duyguların altında ezilirken kendine bir çıkış ararken o kalbi de parçalayabilir. ayrılığın da sevdaya dahil olduğunu bilen biri, o kişinin salt varlığını sever, o kişinin şahsında kendisini değil. bir insanın tinsel derinliği de çelişik duygularından anlaşılmaz mı zaten? tinsel derinlik farklı uçlarda salınmayı içerimlemez mi? hem öfkeyi hem pişmanlığı hem özlemi hem aşkı aynı anda hissetmek demek değil midir ruhsal derinlik. tinsel bir derinlik olmadan, gerçek bir aşk yaşanabilir mi?

modern insanın en büyük yanılgısı, aşkı tekinsizlikten, belirsizlikten, çelişkilerden azade kılmaya ve salt hoşnutluğa indirgemeye çalışmasıdır. belki de modern insanın güvenli suları aşk sanmasına tepki olarak tekrar ve tekrar atilla ilhanı okumak lazım. aşkın sadece iyilik ve sevgi pıtırcıklığı olmadığını, karanlık yönleri de içerimlediğini anlamak için onun şiirlerini okumak lazım. ve belki de ayrılığın da sevdaya dahil olduğunu idrak edebilmek ve aşkın yanımızda olanın varlığını değil, bizatihi onun varlığını sevmek olduğunu anlamak için hüznün şairini okumak lazım.
devamını gör...

en büyük değil ama küçük iskender ' in mezarına gitmek.
sıla ve sezen aksu ' yu görmek.
istediğim mesleği yapmak.
sevdiğim insanlarla mutlu olmak.
koronanın bütün dünyada bitmesi.
devamını gör...

bir sokak filozofundan duyduğum cümledir.

bir gün erken saatlerde mesai öncesi kafa toplamak ve entelliğime entellik katmak için yeni nesil kahvecilerden birinde oturmuşken maruz kaldığım ve entelektüel sistemimi alt üst eden cümledir.

sabah erken bir saat olduğu için kahvecinin sigara içilebilen açık alanında tek başıma oturmuş bazı kafa sözlük yazarlarının “kız düşürmek” için yapıldığını iddia ettiği kitap okuma eylemine dalmışken önce yalnız olduğum için kafa sözlük yazarlarının beklentisini boşa çıkardığımı sonra da yanı başımda biten uçan hollandalıya benzeyen arkadaşı fark ettim.

uçan hollandalı benden para istedi tam da düşündüğüm gibi ancak verdiğim kağıt parayı kabul etmedi ben de cebimdeki olanca bozuk parayı verdim kendisine. aldı cebine attı ama gitmedi.

bir de sigara istedi benden. çıkardım verdim bir dal, yaktım da sigarasını. ama yine de gitmedi. benim de soru sormaktan başka çarem kalmadı. oturup kahve içen, cebinde parası olan ve kitap okuyan ben olduğum için daha korunaklı ve üstün bir konumda hissettiğim için kendimi. parayla ne yapacağını sordum ya içki ya sigara alacağını düşünerek. ama beklemediğim bir cevap aldım. bana dedi ki;

“ dünyayı yıkadım, üç bidon su gitti. su alacağım.”

ben yıllarca kafka okumuş adamım. felsefe ve psikoloji öğrenmek için ciltlerce kitap bitirdim. böyle bir cümle ile dumura uğramak beklediğim bir şey değildi. çantamda başka bozuk para var mı diye baktım. bulduğum birkaç bozukluğu daha verdim abiye. sigara paketini de öyle.

sokak filozofu gidince de kitabı kapattım. slavoj zizek kusuruma bakmasın artık.
devamını gör...

an itibariyle karmaya kıyıp aldım*. iyi mi ettim kötü mü ettim bilmiyorum ama yaptım böyle bir şey.
aslında normalde hiç merak etmiyordum kimin beni takip ettiğini. ama bu gece fazla işsiz olduğumdan içime bir merak düştü. tutamadım kendimi. bir de şu iç ses şeysi var..
"acaba kimler seni takip ediyor?"
-132 yazar.

"hadi zümrüt, sadece 1500 karmacık."
-ben onu kolay mı kazandım sanıyorsun?

"sen de merak ediyorsun biliyorum. hadi sadece bir kilit sembolüne dokunacaksın."
-allah'ım sen affet. uyuyorum yine iç sesime.

şuanlık bir pişmanlığım yok. ilerde olur mu bilemem. **
not: konusu açılmışken söyleyeyim. beni takip eden yazarlara çok teşekkür ediyorum. sağolun, var olun.*
devamını gör...

kafa sözlük'te rütbesi olan yazarlar ve rütbeleri:

yazar - rütbesi

meja - profesör

örnek vatandaş - arşivci

daddy - para babası

ucemak - arşivci

ıvanmılınskı - profesör

kaynamış sütün üzerindeki ince kaymak tabakası - kamber

köylü yazardan ironiler - psişik

bengaripsengüzeldünyaumutlu - şirine

kuzguncuktaki vişne - filozof

kedi yiyen fare - profesör

gandalfgillerden - büyücü

patagonyalı - şövalye

larktwain_123_ - çeşnicibaşı

güneş - koleksiyoncu

armysuzy - düşes

elma kurdu - şirine

son feci mars - gözlüklü şirin

lucifer - misyoner

işimbu - ulak

ateist kaplumbağa - sarraf

bir bilen - memati

bol giyimli kukla - bilge

lodos86 - hürgeneral

maçın zor geçeceğini bilmiyordum özür dilerim - (rütbesiz)

rimbaud - jön

prusyadaki kral - gırnatacı

gaunter o'dimm - lord

uzat sarı saçlarını rapunzel - turist

pencere - ninja

whisper - meczup

elbarto - gardiyan

nikiforenko - memati

insanolunbiraz - bibliyofil

arolium - yargıç

domestic hıyar - sarhoş

spawn - dedektif

unnecessary_ - koleksiyoncu

boop - entel dantel

hicligindansi - turist

ne zaman gitti tren - psişik

oglalalakota - mistik

10pele - odyofil

thedansözkiller - odyofil

ağzındakikanısilipişteşimdikızandövüşçü -
irlandalı boksör

yaprak sarma fan kılap - istifci

orsalesta anafor - bahriyel

zippodan çıkan çınn sesi - ninja

dondurma - bilge

abdulseyidbincabbar - bıçkın

cözülemeyen sudoku - demir leydi
devamını gör...

eksileme butonu isteyenler, madem eksileme butonu gelsin istiyorsunuz, o zaman eksileyen yazarın mahlası da görünsün isteyin. hem eksileyeyim hem de mahlasım gizli kalsın, yok öyle kaçak güreşmek.
devamını gör...

valla mal değil geniustur, bu şartlarda bunu yapabilen cindir ve survivor olarak hayatına devam edecektir. en azından kanser olma riskini azaltmaktadır.
devamını gör...

allice miller yetenekli çocuğun dramı
öz şefkatli farkındalık christopher k. germer
beden kayıt tutar bessel a.van der kolk
seninle başlamadı mark wolynn
pembe fili düşünme zeynep selvili çarmıklı
devamını gör...

olması gereken şeydir. tamam huysuz atışmalar tuz biber ama fazla tuz zaten böbreklere zarar.
devamını gör...

çocuklarla diyaloglar, en sevdiğim. benimkisi pek komik değil ama (bkz: teşbih)in güzelliğinden, paylaşmasam eksik hissederdim.

yedi yaşındaki yeğenimle (erkek) güreş yaparken dayanamadım aldım sırtıma döndürmeye başladım. bir yandan kahkahalar atıyor, bir yandan da 'durma teyze, sakın durma' diye çığlık atıyordu. başımız dönüp koltuğa yığılınca şöyle dedi.
-teyze ya anlamıyorum ben 40 kiloyum, sen elli kilosun. beni nasıl kaldırıyorsun? seyit onbaşı mısın sen?
devamını gör...

-karşı koyulamayan bir merak, her şeyiyle tanıma isteği varsa hoşlantı.
-gözlerine bakınca, ellerini tutunca tarifsiz bir huzur hissi varsa sevgi.
-her an her saniye düşünmek, her şeyi onunla hayal etmek, sorgusuz ve çoğunlukla şuursuz bir sevme hali varsa aşk. bu son batağa düşenlere keşbiş olsun.
devamını gör...

bazı kitaplar büyümenizi bekler,büyütür de sizi; dolayısıyla geçen sene okuduğunuz kitabı bu sene okuduğunuzda çok farklı hisler tecrübe edebilir,çok farklı anlamlar çıkarabilirsiniz..çoğu zaman da aynı duyguları,aynı anlamları..
devamını gör...

yıl 2012. lisedeyim o zaman. almanca dersi görüyoruz. sınıftan bir arkadaşım ( ifşa etmeyeyim adı x olsun) sayısalı mükemmel ama sözeli özellikle yabancı dili berbat bir öğrenci. almanca sınavı olacağız. ve o zaman kelebek sistemi var bilen bilir belki tüm okulun sınıflarını karma şekilde farklı sınıflara yollarlar. 9,10,11,12 ler dahil herkes karma sınıflarda sınav olur. neyse. sınavdan bir önceki ders bu x arkadaşım benim almanca defterimi almıştı kendince kopya hazırlamış. bir güzelde çekmiş. 3-4 gün geçti almanca dersimiz var hoca notları okuyacak. herkesin notunu okudu güzel not almışım. x de güzel not almış benim notlarım sayesinde yüzü gülüyor, teşekkür ediyor. derken, hoca benle x arkadaşımı ayağa kaldırdı. siz aynı sınıfta mı sınava girdiniz diye sordu. hayır dedik, listeye baktı gerçekten de farklı sınıflardayız. bana oturabilirsin dedi. x hala ayakta. oğlum senin adın ne diye soruyor, arkadaşım x diye cevap veriyor. iyi düşün oğlum bak adın ne diyor. hocam benim adım x diyor. hoca da, allah allah madem öyle neden sınav sorusundaki adın ne sorusuna (benim adımda tutuğ olsun) tutuğ diye cevap veriyorsun oğlum hadi erkek ismi olsa neyse bir de kız ismi yazıyorsun demişti. tüm sınıf kahkahaya boğulmuştuk. salak arkadaşım almanca adın ne sorusuna benim adımı kullanarak cevap vermiş .
bu da böyle bir anımdır, paylaşmak istedim. umarım yüzünüz bir nebze gülmüştür.
devamını gör...

20 yaşındayım boyum uzun bir tane dil biliyorum çok hafif baklavalarım var (görmek isteyen kuvvetli şekilde isterse görebiliyor baklavaları) seks performansım 3.5 dakika (ortalamanın üstündeyim) orgazm olduktan sonra çıplak sigara içerim. sizi sadece seks için kullandığımı belli etmem. temizliğine düşkün bir beyefendiyim. tokat şaplak kırbaç kemer isteyene takılırım. sözlükten fuckbuddy arayacak kadar eli boş ve hayasızım. taliplerimi bekliyorum. yaş kategorisi yok 85 yaş özel tercihimdir.
devamını gör...

ben de utanıyorum seri artı oy vermeye. ama beğendiğim tanıma da artı oyu atmayı ihmal etmiyorum. hatta bazen favorilere bile ekliyorum. *
eğer bir yazara art arda artı oy vermişsem hepsini okumuşumdur.* şunu da söylemeden geçemeyeceğim. artı oy verdiğim yazarlardan karşılık beklemiyorum. lütfen böyle düşüncelere kapılmayın.
devamını gör...

evde viski vardır. babanın viskisidir o... "my precious" diyerekten sessizce salona gidilir... olaylar olaylar.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim