en ahmet kaya özelliğiniz
hep sonradan gelir aklım başıma
hep sonradan
sonradan
hep sonradan
sonradan
devamını gör...
varg vikernes
asıl ismi ve soyismi louis cachet olan norveçli black metal sanatçısı ve aynı zamanda yazardır. burzum isminde tek kişilik bir black metal grubu da kurmuştur. psikopattır lakin görüntüsü son derece sevecendir, tatlıdır bence. geçmişi karanlık isimlerdendir aynı zamanda. suç makinası gibi bir şey adeta. bugün black metal karanlık bir metal türü gibi görünüyorsa bunun sebeplerinden biri kuşkusuz varg amcadır. sonradan evlenip çoluğa çocuğa karışınca da akıllandı haliyle.
geçmişinden az bahsedelim o zaman. varg amca yakın arkadaşı olan euronymous’u acımasızca katleden ve zamanında kilise kundaklayan birisidir. gaddar bir adamdır kanımca. aslında öyle kötü bir anne babaya da sahip biri değilmiş. babası elektronik mühendisiymiş annesi de büyük bir petrol şirketinde çalışan birisiymiş. abisi de inşaat mühendismiş babasıyla meslektaşmış yani babası da bir dönem saddam hüseyin’e çalıştığı yönünde söylentiler var ne kadar doğru bilemeyiz tabi. annesiyle babası 11 yaşında ayrılınca demek ki travma sonucu acımasız bir insan haline geldi. zaten babasının da hep iki yüzlü olduğunu düşünürmüş.
kendisinin ciddi anlamda büyük bir hayran kitlesi var, hayranları varg hapisteyken onun yerine çok kez kilise kundaklamışlardır. ırkçı olduğu da söyleniyor çünkü küçükken siyahi insanlardan korkarmış bu çok saçma da konumuz bu değil tabi. aslında klasik müzik hayranıymış lakin heavy metal dinlemeye başladıktan sonra da metal müzikle ilgilenmiş sonrasında da black metale yoğunlaşmış. çok değişik ve asi bir kişiliği var, başına ne geldiyse de asiliğinden ve isyanlar oluşundan gelmiştir bana göre.
14 yaşında gitar çalmaya başlayan ve ilk müzik grubu olan old funeral’e katılan adam elbette güzel albümleri yapacak. yalnız euronymous’u öldürme sebebi kendisini sürekli tehdit etmesiymiş hatta bunu euronymous ile samimi olan biri sonradan söylemiş mahkemede. sonra da 15 yıl hapis cezasına çarptırılmış. hikayesi böyle varg amcanın, değişik ve oldukça trajik.
geçmişinden az bahsedelim o zaman. varg amca yakın arkadaşı olan euronymous’u acımasızca katleden ve zamanında kilise kundaklayan birisidir. gaddar bir adamdır kanımca. aslında öyle kötü bir anne babaya da sahip biri değilmiş. babası elektronik mühendisiymiş annesi de büyük bir petrol şirketinde çalışan birisiymiş. abisi de inşaat mühendismiş babasıyla meslektaşmış yani babası da bir dönem saddam hüseyin’e çalıştığı yönünde söylentiler var ne kadar doğru bilemeyiz tabi. annesiyle babası 11 yaşında ayrılınca demek ki travma sonucu acımasız bir insan haline geldi. zaten babasının da hep iki yüzlü olduğunu düşünürmüş.
kendisinin ciddi anlamda büyük bir hayran kitlesi var, hayranları varg hapisteyken onun yerine çok kez kilise kundaklamışlardır. ırkçı olduğu da söyleniyor çünkü küçükken siyahi insanlardan korkarmış bu çok saçma da konumuz bu değil tabi. aslında klasik müzik hayranıymış lakin heavy metal dinlemeye başladıktan sonra da metal müzikle ilgilenmiş sonrasında da black metale yoğunlaşmış. çok değişik ve asi bir kişiliği var, başına ne geldiyse de asiliğinden ve isyanlar oluşundan gelmiştir bana göre.
14 yaşında gitar çalmaya başlayan ve ilk müzik grubu olan old funeral’e katılan adam elbette güzel albümleri yapacak. yalnız euronymous’u öldürme sebebi kendisini sürekli tehdit etmesiymiş hatta bunu euronymous ile samimi olan biri sonradan söylemiş mahkemede. sonra da 15 yıl hapis cezasına çarptırılmış. hikayesi böyle varg amcanın, değişik ve oldukça trajik.
devamını gör...
yazarların dilemek istedikleri özürler
küçük iskender'den diliyorum. onunla o yaşarken tanışamadığım için.
ve atamdan. istediği bir genç olamadığım için.
en çok da kendimden özür dilerim. nedensizce.
ve atamdan. istediği bir genç olamadığım için.
en çok da kendimden özür dilerim. nedensizce.
devamını gör...
yazarların izlerken heyecandan çıldırdığı aksiyon filmleri
(bkz: the revenant (film))
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
(k) endi mahlasim serendipce
(a) niden gelen mutluluk mu sence
(f) ütursuzca konuşmak gerekirse
(a) şk güzel be sevelim sevilelim bence
(a) niden gelen mutluluk mu sence
(f) ütursuzca konuşmak gerekirse
(a) şk güzel be sevelim sevilelim bence
devamını gör...
şaka maka normal sözlük’ün kaliteli bir sözlük olması
olmaması için bir sebep yoktur.
malum sözlükten gelmiş biri olarak burası her haliyle çok kalitelidir.
hee bir iki ayar çekmişliğim vardır o başka.
farklı fikir her zaman olacaktır. eleştiri yapılacak ama dozunda bırakılacaktır.
işin özü saygı duymaktır.
kimsenin kutsalına dokunmadığınız sürece kimse de sizin kutsalınıza dokunmayacaktır.
keyifli sözlükler efem. *
malum sözlükten gelmiş biri olarak burası her haliyle çok kalitelidir.
hee bir iki ayar çekmişliğim vardır o başka.
farklı fikir her zaman olacaktır. eleştiri yapılacak ama dozunda bırakılacaktır.
işin özü saygı duymaktır.
kimsenin kutsalına dokunmadığınız sürece kimse de sizin kutsalınıza dokunmayacaktır.
keyifli sözlükler efem. *
devamını gör...
meşşaiye
meşşaiye (yürüyenler), islam düşüncesi ve aristo felsefesini uzlaştırmaya çalışmışlardır. nitekim aristo felsefesini kendilerine rehber edinmişlerdir. akıl ile islam inançlarını açıklamaya çalışmışlardır. en önemli temsilcileri: farabi, ibn-i sina ve ibn-i rüşd’tür. aristo’nun izinde yürüdükleri için de bu felsefeye meşşai (yürüyen) felsefesi denilmektedir.
devamını gör...
indirim var diye sözlük mağazasını talan eden tip
benimdir. bir aydır bugünü bekliyorum. sözlük sözlük indirim kovalıyorum burda indirim var dediler ne varsa aldık kardeşim var da harcıyoruz yani.*
devamını gör...
kaytsz
seri beğenileri ile gecemin kahramanı ilan ediyorum kendisini.
devamını gör...
köpek dişi
ingilizcesi dogtooth olan yönetmenin yorgos lanthimos olduğu yunan filmi.
sistemin tamamen baba tarafından oluşturulduğu bir düzen filmde baskın. hayatı boyunca evinden dışarı çıkmayan çocuklar dış dünyaya dair hiçbir şeyden haberleri yok. anne ve babası ne isterse onları biliyor,onları öğreniyorlar. doğru olup olmadığı hakkında hiç sorgulama davranışının olmaması filmde en çok dikkat çeken durumlardan birisi.
çocuklarının bilinçaltına tamamen ne verilmesini istiyorlarsa onu veriyorlar bunun en basiti dedelerinin en sevdiği müziğin ve babasının ingilizce olan filmi çevirme arasında uyumsuzluktan bunu görüyoruz.
fly me to the moon---babamız bizi sever
and let me play among the stars---annemiz bizi sever
let me see what spring is like---biz onları sever miyiz? evet, severiz.
on jupiter and mars---kardeşlerimi çok severim
in other words hold my hand---çünkü onlar da beni sever
in other words darling kiss me---ilkbahar evmize dolar
fill my life with song---ilkbahar kalbimden taşar
and let me sing forevermore---ailem benimle gurur duyar
you are all i hope for---çünkü tüm gücümle çalışırım
all i worship and adore---ama hep daha iyisini yapabilmek için uğraşırım
in other words please be true---evimiz çok güzeldir ve onu severiz
in other words i love you---seni asla terk etmeyeceğiz
çocuklar sistemlerine göre birbirleriyle daima yarış halinde,kazanan ödülü alıyor. gökte uçan uçağın oyuncak olduğunu inanabilecek kadar bile sorgulama yetileri yok.
filmde çocuğu şiddet sahneleri bazı insanları rahatsız edebilir,hata yapan,denilenlere aykırı hareket eden veya yalan söyleyeni sert bir şekilde tavır takınarak şiddet uyguluyorlar.
bir diğer dikkat çeken durum ise cinsellik.. dışarıdan gelen bir kadın erkeğin cinsel ihtiyaçlarını karşılarken,kız çocuklar için herhangi bir kişi gelmiyor. daha da ilginci ensest düşüncenin ne olduğu bilinmeyen ve sorgulanmayan bu çocuklar, dışarıdan gelen kadının artık gelememesiyle birlikte kız kardeşlerinden erkek kardeşin istediği kardeşiyle cinsel ihtiyacını gidermesi de eşitsizliği göstermek açısından iyi bir şekilde işlenmiş.
izleyen insanların film sonrasında sorgulamanın,aile eğitiminin nasıl olması gerektiğini daha doğrusu nasıl olmaması gerektiğini gösteren nitelikte bir film olmuş.
keyifli seyirler.
sistemin tamamen baba tarafından oluşturulduğu bir düzen filmde baskın. hayatı boyunca evinden dışarı çıkmayan çocuklar dış dünyaya dair hiçbir şeyden haberleri yok. anne ve babası ne isterse onları biliyor,onları öğreniyorlar. doğru olup olmadığı hakkında hiç sorgulama davranışının olmaması filmde en çok dikkat çeken durumlardan birisi.
çocuklarının bilinçaltına tamamen ne verilmesini istiyorlarsa onu veriyorlar bunun en basiti dedelerinin en sevdiği müziğin ve babasının ingilizce olan filmi çevirme arasında uyumsuzluktan bunu görüyoruz.
fly me to the moon---babamız bizi sever
and let me play among the stars---annemiz bizi sever
let me see what spring is like---biz onları sever miyiz? evet, severiz.
on jupiter and mars---kardeşlerimi çok severim
in other words hold my hand---çünkü onlar da beni sever
in other words darling kiss me---ilkbahar evmize dolar
fill my life with song---ilkbahar kalbimden taşar
and let me sing forevermore---ailem benimle gurur duyar
you are all i hope for---çünkü tüm gücümle çalışırım
all i worship and adore---ama hep daha iyisini yapabilmek için uğraşırım
in other words please be true---evimiz çok güzeldir ve onu severiz
in other words i love you---seni asla terk etmeyeceğiz
çocuklar sistemlerine göre birbirleriyle daima yarış halinde,kazanan ödülü alıyor. gökte uçan uçağın oyuncak olduğunu inanabilecek kadar bile sorgulama yetileri yok.
filmde çocuğu şiddet sahneleri bazı insanları rahatsız edebilir,hata yapan,denilenlere aykırı hareket eden veya yalan söyleyeni sert bir şekilde tavır takınarak şiddet uyguluyorlar.
bir diğer dikkat çeken durum ise cinsellik.. dışarıdan gelen bir kadın erkeğin cinsel ihtiyaçlarını karşılarken,kız çocuklar için herhangi bir kişi gelmiyor. daha da ilginci ensest düşüncenin ne olduğu bilinmeyen ve sorgulanmayan bu çocuklar, dışarıdan gelen kadının artık gelememesiyle birlikte kız kardeşlerinden erkek kardeşin istediği kardeşiyle cinsel ihtiyacını gidermesi de eşitsizliği göstermek açısından iyi bir şekilde işlenmiş.
izleyen insanların film sonrasında sorgulamanın,aile eğitiminin nasıl olması gerektiğini daha doğrusu nasıl olmaması gerektiğini gösteren nitelikte bir film olmuş.
keyifli seyirler.
devamını gör...
minik serçe
sezen aksu'nun takma adı ve aynı isimle sinemaya aktarılmış olan film.
film 1978 yılında çekilmiş, yönetmenliğini atıf yılmaz üstlenmiş. senaryosu da yine atıf yılmaz ile birlikte deniz türkali tarafından yazılmış. başrollerde sezen aksu ve bulut aras var. oldukça hüzünlü bir hikâye...
film 1978 yılında çekilmiş, yönetmenliğini atıf yılmaz üstlenmiş. senaryosu da yine atıf yılmaz ile birlikte deniz türkali tarafından yazılmış. başrollerde sezen aksu ve bulut aras var. oldukça hüzünlü bir hikâye...
devamını gör...
ramazanda bir hadis hatırlat
allah a ve ahiret gününe iman eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. allah a ve ahiret gününe iman eden misafirine ikramda bulunsun. allah a ve ahiret gününe iman eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun.''
devamını gör...
lucifer vs the rise of darkness kavgası
yiyin birbirinizi dediğim kavgadır. ikisi de erkek sonuçta ne giderse kâr.
devamını gör...
kör baykuş
yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar.” diye başlar kitap , daha ilk cümlesinden vurur insanı .
devamını gör...
biri gelip ben peygamberim derse ne yapardınız sorunsalı
(bkz: hass*ktir bok)derim
devamını gör...
intihar girişiminde bulunan kişiye öğüt veren embesiller
niyet iyi hoş da o üslup olmamış be. yardımcı olmak niyetindeki kişilere embesil demek acizliktir. ben kimle, nasıl konuşacağımı gayet iyi biliyorum da sen bunu bilmiyorsun sanki.
devamını gör...
yaş gruplarına göre seçmen tercihleri
gençler, millet ittifakını seçerken yaş arttıkça cumhur ittifakı tercihinin çoğaldığını gösteren anket çalışmasıdır.

odatv4.com/z-kusagi-anketin...

odatv4.com/z-kusagi-anketin...
devamını gör...


