miko dün yazıp 7. gün dediğine göre bugün 8.gün

miko'yu sanırım bir aydan biraz daha fazla süredir takip ediyorum, cenk'in yazılarıyla tanışmamsa biraz daha uzun bir zaman önce gerçekleşti. ikisinin de yazılarını çok beğeniyorum. her fırsatta kendilerine de söylediğim için şaşırmıyorlardır artık bunu duyduklarına *. aslında burada neden miko'nun yazısından hemen sonra yazdığımı anlatmaya çalışıyorum. borç bilmek değil benimki. kendilerini anlatış biçimleriyle beni yazmaya teşvik ettiklerini haber vermek için söylüyorum bunları.

evet bu ufak girizgahtan sonra şimdi başlayabilirim. son dönemlerde ağırlıklı olarak iyi hissediyorum kendimi. kapanma bana vurmadı sanırım. hatta belki iyi bile gelmiş olabilir. son zamanlarda çalışmak ve günümü planlamak konusunda epey güçlük çekiyordum. şimdi sabahları kalkıyorum bazen bir bazen iki saat kitap okuyorum. müzik dinleyerek kahvaltımı yapıyorum ve çalışmaya başlıyorum. bunun dışında sıklıkla sözlükteyim, sohbet ettiğim güzel insanlar var ve çılgın gibi radyo dinliyorum.

kitap okumak benim için zaten çok keyifliydi ama son birkaç aydır bu etkinlikten başka bir lezzet alıyorum ve daha anlamlı buluyorum. benim için kitap okumanın anlamı değişti. pandeminin ilk zamanlarında yani geçen sene nisan gibi istanbul'da psikolojik danışmanların, psikologların -aslında pek çok ruh sağlığı çalışanının desem daha doğru olur- gönüllü olarak desteklediği kordep kuruldu. kordep'in hazırlık aşamasında youtube üzerinden yapılan canlı yayınlardan birinde bir psikiyatrist ifade etti birazdan anlatacaklarımı ama kim olduğunu hatırlamıyorum, paylaşmayı isterdim.

stresi masanın üzerine konan bir yüke benzetti. insanlar sıklıkla stres veren bir yaşam olayıyla karşılaştıklarında -aslında okurun bunu düşünürken özgür olmasını isterim ama bir yandan somutlaştırmam gerekiyor diye düşünüyorum bu yüzden bir sınav veya sunum olarak düşünülebilir- yükü taşıyacak masanın ayaklarını kırar dedi. mesela sınava çalışması gerektiği için basketbol oynamayı, kitap okumayı bırakır gibi gibi. evet masanın ayakları ile ifade edilen bizim güçlü yanlarımız, hayattan zevk almamızı sağlayan yanlarımız çok saygıdeğer ferasetli okurlarım *.

şimdi ben bütün bunları niye anlatıyorum? hazırlanmam gereken önemli bir sınav var. doktora öğrencisiyim ve ders dönemi sonunda yazılı ve sözlü biçimlerde gün boyu süren bir sınava giriyoruz. gerek eğitim hayatında gerek iş hayatınızda yaşantılarınız nedeniyle stresli olduğunuz zamanlarda eğer böyle bir şeye hazırlık yapmanız gerekiyorsa bir de çalışamadığınız için güçlük yaşarsınız. düşene bir de o vurur yani. ben de böyle bir durumdaydım. kitap okumanın anlamı da tam bu noktada değişti sanırım.gelecek için beni kaygılandıran ne varsa onların giderek azalmasını sağladı. azaldıkça da yaşamda yapmak istediklerime daha fazla yer açıldı.

ben elbette kitap okumaya zaman bulabildiğim için şanslıyım. işin siyasi boyutunu burada ele alamayacak kadar fazla yazdım. bu nedenle şimdilik incınmişsinızdır diyerek burada duruyorum*.

son bak bu son ve gerçekten önemli. acaba stresli durumlar, önceki baş etme girişimlerimiz hep masanın ayağını kırmak suretiyle gerçekleştiği için mi bize korkunç geliyor? yine bir ayağı kırmak zorunda mı hissediyoruz kendimizi?
devamını gör...

böyle başlıkların bile hala açılabiliyor olması.... ne zaman sadece insan gözüyle bakabilme seviyesine erişilebilecek işte o zaman bir şeyler gerçekten değişecek...
nerden tutsan elinde kalacak, tartışılması bile saçma durum....
devamını gör...

polisiye konusunda eline su dökülmeyecek bir ingiliz yazardır. kendisini daha yeni okumaya başladıysanız, katilin kim olduğunu asla çözemez ve kitabın sonunu görebilmek için tek seferde bitirirsiniz; ama bir koleksiyon yapıyorsanız agatha'nın düşünce yapısını çözdüğünüzden katili kitabın ortasında bulabilirsiniz. lakin katili bulmanıza rağmen olay örgüsü sizi şaşırtmaya devam eder.

agatha ile ilgili en şaşırtıcı olan ise 11 kayıp gününde istanbul'da ne yaptığıdır. araştırmalara konu olan bu gizem hala daha çözülebilmiş değildir. ayrıca bir dönem ilk kocasının metresini öldürmek istediği de söylenmiştir. hayatı da romanları kadar gizemli ve ilginçtir sizin anlayacağınız.

ilk kez okuyacaklara ufak bir tavsiye: on küçük zenci ile başlayınız. eminim diğer kitaplarını da okumak isteyeceksiniz.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hafiften sararmış diş rengi.
filler dişlerini fırçalamış olsa süt gibi beyaz dişler ortaya çıkardı.
devamını gör...

madem daha önce kimse söylememiş, o halde merhaba.
devamını gör...

türk dil kurumu sözlüğünde neden bulunmadığını anlamadığım ama olması gerektiğine canı gönülden inandığım, güncel konuşma dilinde çokça kullanılan sözcüktür. genelde çocukların kullanımında yoğun olarak rastlanan sözcük güzel bir sevgi ve beğeni ifadesi olarak kullanılmaktadır.

bir yabancı dil öğretmeni olarak bütün dillere büyük bir tutku ile bağlı olduğum için dillere katılan yeni sözcükler beni her zaman büyülemiştir. ama türkçenin resmiyette bu konuda çok tutucu olduğunu düşünüyorum. yeni sözcükler eğer mantıklı iseler dilleri güçlendirir.

sözcük aslında mantıklı bir temele oturtularak sözlüğe ve sözcük dağarcığımıza katılabilir bence.

pofurdamak diye bir sözcük vardır sözlükte. can sıkıntısını belli etmek için yanakları şişirdikten sonra havayı pof sesi ile dışarı vermek için kullanılır. pofuduk sözcüğü de burdan hareketle türemiş olabilir. zira despicable me’den hatırlayacağımız gibi agnes’in yanakları çok pofuduktur.

pofuduk kelime anlamı olarak yumuşak ve hafif, sevimli ve yumuşacık anlamına gelir. bu kadar sevimli bir sözcüğün sözlük dışında kalıp resmiyet kazanmamış olması gerçekten büyük bir kayıptır.

yanakları pofuduk olan insanlara sesleniyorum: dünyanın bütün pofudukları birleşin!
devamını gör...

yıl olmuş 2021 kafalar hala 1400 ler. 12 yaşından büyük kız öğrencilerin şarkı söylemesi yasaklanmış. bir kadının şarkı soylemesi tam olarak neden rahatsiz ediyor sizi allahin hayvanları diyeceğim hayvana hakaret olacak demiyorum vazgeçtim.
neyzen tevfik in şiiri güzel olur ama tam buraya

ben sana bok demem,
boklar duyar ar eder.
bir zerren düşse boka,
onu da mundar eder.
devamını gör...

tuzgölü canavarı
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

boy seviyesinden ileride yüzerdim. o ayaklar ihtiyaç duyduğumda yere değecek :/
devamını gör...

meh, bananeh.
devamını gör...

merhaba kafa sözlük,

adil ve hasan bu akşam sizlere sözlük radyosu üzerinden süpriz bir konuğu ile seslenecek.

konuların mehmet ali erbil’e saygılarımızı sunarak çarkıfelek çarkını çevirircesine sürekli değiştiği ancak asla ve asla sesli harf kullanılarak tahminlerin yapılmadığı bir program sizleri bekliyor.

siz değerli sözlük yazarlarını ve bizleri dinlemek isteyen herkesi saat 21:00’da sözlük radyoya bekliyoruz.

not: ekmeksiz yiyince doymam sanmayın, doyuluyor.
devamını gör...

bir tatlı huzur..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

insanlık tarihinin ilk “kent” yerleşmesi olarak kabul edilmektedir. unesco listesinde bulunmaktadır. konya’da yer alır.
(kaynak: tarih defterim.)
devamını gör...

yunan resmi tv kanalı ert'nin pandemi döneminde başlayan şahane ötesi, kaliteli müzik programı. kasım 2020'den bu yana ikişer saatlik toplamda 30 kadar bölümü olan, her bir üyesi son derece maharetli bir orkestra eşliğinde kalender abimiz nikos portokaloglou ve güzeller güzeli rena morfi'nin sunup konuklarla birlikte şarkılar söylediği program. her hafta farklı konuklar oluyor ve hem müziğin tarihine hem de yunan müziğini var edenlerin hayatlarına doğru bir yolculuk sunuyor izleyenlere. iş güç sonrası içeceği alıp bazen sakince bazen eller havaya izlemek çok keyifli oluyor. her seferinde farklı müzik türlerinin birbirini nasıl beslediğini, yeni füzyonların olanaklılığını görmek mümkün, öyle ki eski bir rock'n roll şarkısı ile laiko türünde bir şarkının birlikte var olabileceğini gösterebiliyorlar. ayrıca programın içerisinde sesini duyurmak isteyen, piyasada yeni adımlarını atmakta olan genç sanatçılara da yer veriliyor. yunan müziği hakkında pek fikriniz yoksa ancak nedir ne değildir tanımak istiyorsanız bu programı takip etmek konuya dair iyi bir başlangıç sunacaktır meraklılara.

her çarşamba akşamı saat 22:00'de yayınlanan bu program an itibariyle www.ertflix.gr/ert1-live/ adresinden canlı izlenebilir.
ayrıca büyün bölümlerine de www.ertflix.gr/category/psy... adresinden erişilebilmektedir.
devamını gör...

...seni görmem imkansız rüyalarım olmasa.
devamını gör...

üniversitedeyken pet şişe kapağı açamayan arkadaşım vardı. hadi len ordan o ne saçma takıntı falan diyoduk ki bir gün 2 alt komşusu biz inerken seslenip "gençler bişi sorcam bu eren deli mi geçen gün bayramda kimse yok apartmanda gece yarısı kapıları çalıyo, açtım beş litrelik su şişesinin kapağını açtırdı teşekkür etti gitti." diyene kadar.

eren deli miydi? deliydi, hepimiz kadar. hangimizin takıntıları yok ki? benim de var ama neyse ki pet şişe kapağı açabiliyorum. balon da yalayabiliyorum az önce denedim sıkıntı yok. yani saçma bi his ama yalanıyo gayet, kremşanti sürüp mis.
devamını gör...

bu cougar'lardan biri, 1997'de haliç'te düşmüş, 2 polis ve 1 teknisyen ölmüştü. olayın birebir şahidiyim. tuhaf şekilde alçalan helikopteri görür görmez bir tuhaflık olduğu anlaşılıyordu zaten. pilot muhtemelen uygun bir yere inmeye çalışıyordu ama ne şanssızlık ki eminönü gibi civcivli bir yerin üstündeydi.
www.hurriyet.com.tr/gundem/...
devamını gör...

yalnız insanlar hasta olunca kimse bakmıyor.
hasta değilken de kimse bakmıyor.
yalnızlık budur zaten.
kimse bakmaz, kimse bilmez.
yalnız başına ölür gider.
hayat böyledir işte.
işine gelmeyen bir daha gelmez.
devamını gör...

devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim