diğer öğrenciler maskelerini indirdi diye sınavı terk eden öğrenci
aslında,öğrencinin isyanı maskeye değil , sisteme ,nasıl bir sistemdir ki ,herkesi evine tık , ama sınavları erteleme , üstüne birde maske çıkarmak serbest olsun.
yahu yasağın amacı hastalığın yayılmasını önlemek değilmi? o zaman maske takmak ta zorunlu olması lazım.
kız bu çelişkiyi protesto etti , ama onun bir yılına mal olacak.
yahu yasağın amacı hastalığın yayılmasını önlemek değilmi? o zaman maske takmak ta zorunlu olması lazım.
kız bu çelişkiyi protesto etti , ama onun bir yılına mal olacak.
devamını gör...
miyoma uteri
kadınlarda en sık görülen benign solid pelvik kitle ve aynı zamanda 35 yaşından sonra en sık görülen genital traktüs tümörüdür.
risk faktörleri arasında yaş,erken menarş(adet),aile hikayesi,siyah ırk,obezite,(bkz: polikistik över sendromu(pkos)) yer alır.
klinik olarak çoğunlukla asemptomatiktir.en sık anormal uterin kanamalara bağlı menoraji görülür.
usg en kullanışlı yöntemdir. kesin tanısı patolojik inceleme ile konur.
tedavide nsaii,oks,depo mpa,lng-ria,gnrh agonisleri,(bkz: ulipristal) kullanılabilir.
cerrahi tedavi medikal tedaviye dirençli,vajene kadar büyümüş,miyoma bağlı infertilite durumlarında yapılır.
risk faktörleri arasında yaş,erken menarş(adet),aile hikayesi,siyah ırk,obezite,(bkz: polikistik över sendromu(pkos)) yer alır.
klinik olarak çoğunlukla asemptomatiktir.en sık anormal uterin kanamalara bağlı menoraji görülür.
usg en kullanışlı yöntemdir. kesin tanısı patolojik inceleme ile konur.
tedavide nsaii,oks,depo mpa,lng-ria,gnrh agonisleri,(bkz: ulipristal) kullanılabilir.
cerrahi tedavi medikal tedaviye dirençli,vajene kadar büyümüş,miyoma bağlı infertilite durumlarında yapılır.
devamını gör...
brothers düğüm salonu radyo yayını
domol hijyen spreyi.*
korona başımıza bela olmadan çok öncelerden beri, özellikle araç ile yapılan yolculuklarda en gerekli ürünümdü.
tabi şimdi her markada hijyen spreyleri mevcut. temizlik ve hijyen için keşke ama keşke böyle bir belayla sınanmasaydık.
korona başımıza bela olmadan çok öncelerden beri, özellikle araç ile yapılan yolculuklarda en gerekli ürünümdü.
tabi şimdi her markada hijyen spreyleri mevcut. temizlik ve hijyen için keşke ama keşke böyle bir belayla sınanmasaydık.
devamını gör...
iyinin ve kötünün ötesinde
(bkz: iyinin ve kötünün ötesinde)
nietzsche'nin felsefesini zerdüştle birlikte en iyi anlatan kitabıdır. nietzsche bütün toplumsal değer yargılarını "çekiç" ile parçalayarak "iyi" ve "kötü" yü tekrar tanımlar.
- herkese hitap eden kitaplar daima pis kokan kitaplardır: küçük-insan-kokusu sinmiştir üzerlerine. halkın yiyip içtiği, hatta ibadet ettiği yer pis kokar. temiz hava solumak isteyen, kiliselere gitmemeli. sy 39
-
birçoklarıyla aynı fikirde olma kötü beğenisini kendi kendinden uzak tutmalı. komşu da onu ağzına aldığında "iyi" artık iyi değildir. hele ki " ortak iyi" diye bir şey nasıl olabilir! ortak olabilen her zaman nasıl olduysa öyle olacaktır: büyük şeyler büyükler içindir, uçurumlar derinler içindir, narinlikler ve ürperti hassaslar için, ve genel olarak ve kısaca, nadir olan ne varsa enderler içindir. sy 50
- büyük bir dinsel zorbalık merdiveni vardır, çoktur basamakları; ama bunlardan üç tanesi en önemlileridir. insan bir zamanlar tanrısına insanları, belki de en sevdiklerini kurban ederdi, - tarih öncesi tüm dinlerde ilk doğan çocuğun kurban edilmesi buna dahildir; imparator tiberius'un capri adasındaki mitras mağarasında kurban edilmesi, roma çağdışılıklarının en tüyler ürperticisi de buna dahildir. sonra insanlığın ahlaki döneminde, insan sahip olduğu en güçlü içgüdüyü, " doğasını" kurban etti tanrısına; keşişin, bu inanmış " doğallık-karşıtı" nın salim bakışında bu şölen neşesi parıldıyor. nihayet: ne kaldı geriye kurban edecek? sonunda her türlü avutucu, kutsal, iyileştirici olan, her türlü umudu, gizli uyuma, gelecekteki mutluluklara ve adaletlere duyulan her türlü umudu, her türlü inancı kurban etmek gerekmez miydi? tanrının kendisini kurban etmek ve kendi kendine zorbalıkla, taşa, aptallığa, ağırlığa, kadere, hiçliğe tapınmak gerekmez miydi? hiçe karşılık tanrıyı kurban etmek- son zalimliğin bu paradoks gizemi, şimdi gelmekte olan kuşağa saklandı: hepimiz şimdiden birazını biliyoruz bunun. sy 64
- ucubelerle savaşanın bu arada kendisinin de bir ucubeye dönüşmemeye dikkat etmesi gerekir. uzun süre bir uçuruma bakarsan, uçurum da senin içine doğru bakar. sy 90
- kişi nihayetinde kendi arzusunu sever, arzuladığı şeyi değil. sy 95
- ırzına geçilmişlerin, ezilmişlerin, acı çekenlerin, özgür olmayanların, kendinden-emin-olmayanların ve yorgunların ahlak üzerine fikir yürüttüklerini varsayalım: onların ahlaki değerlendirmelerinin türdeşi ne olacaktır? muhtemelen insanın genel konumu hakkında kötümser bir kuşku dile gelecektir, belki de insanın konumuyla birlikte bir yargılanışı. kölelerin bakışı güçlülerin erdemlerine yetersizdir: kuşkulu ve güvensizdir, orada saygı duyulan her türlü " iyiye" karşı güvensizlikte incelmiştir, - oradaki mutluluğun sahici olmadığına ikna edilebilir. bunun tersine, varoluşun acılarını hafifletmeye hizmet eden özellikler öne çıkartılacak ve ışığa boğulacaktır: merhamet, iyilikseven, yardımsever el, sıcak kalp, sabır, çalışkanlık, tevazu, nezaket saygı görür burada-, çünkü bunlar varoluşun basıncına dayanmak için yararlı nitelikler ve handiyse yegane araçlardır. köle-ahlakı özünde bir yararlılık-ahlakıdır. o ünlü "iyi" ve "kötü" karşıtlığının doğduğu yer burasıdır:- kötüde güç ve tehlikelilik hissedilir, aşağılamanın ortaya çıkmasına izin vermeyen belirli bir korkutuculuk, incelik ve güçlülük. demek ki köle-ahlakına göre " kötü" korku uyandırır; efendi ahlakına göreyse korku uyandıran ve uyandırmak isteyen özellikle "iyi"dir, "fena" insan ise aşağılık olarak hissedilir. köle ahlakı mantıksal sonucuna ulaştığında köle düşünüş tarzı içinde iyinin her halükarda tehlikesiz insan olması gerektiği için: iyi huyludur, kolayca aldatılabilir, belki de biraz aptaldır, un bonhomme'dur, sonunda bu ahlakın "iyi"leri de - hafif ve iyi niyetli olabilen- bu aşağılamadan bir nebze pay aldıklarında, bu karşıtlık doruk noktasına varır: köle-ahlakının ağırlık kazandığı her yerde dil " iyi " ve " kötü " sözcüklerini birbirlerini yakınlaştırma eğilimindedir. sy 203
nietzsche'nin felsefesini zerdüştle birlikte en iyi anlatan kitabıdır. nietzsche bütün toplumsal değer yargılarını "çekiç" ile parçalayarak "iyi" ve "kötü" yü tekrar tanımlar.
- herkese hitap eden kitaplar daima pis kokan kitaplardır: küçük-insan-kokusu sinmiştir üzerlerine. halkın yiyip içtiği, hatta ibadet ettiği yer pis kokar. temiz hava solumak isteyen, kiliselere gitmemeli. sy 39
-
birçoklarıyla aynı fikirde olma kötü beğenisini kendi kendinden uzak tutmalı. komşu da onu ağzına aldığında "iyi" artık iyi değildir. hele ki " ortak iyi" diye bir şey nasıl olabilir! ortak olabilen her zaman nasıl olduysa öyle olacaktır: büyük şeyler büyükler içindir, uçurumlar derinler içindir, narinlikler ve ürperti hassaslar için, ve genel olarak ve kısaca, nadir olan ne varsa enderler içindir. sy 50
- büyük bir dinsel zorbalık merdiveni vardır, çoktur basamakları; ama bunlardan üç tanesi en önemlileridir. insan bir zamanlar tanrısına insanları, belki de en sevdiklerini kurban ederdi, - tarih öncesi tüm dinlerde ilk doğan çocuğun kurban edilmesi buna dahildir; imparator tiberius'un capri adasındaki mitras mağarasında kurban edilmesi, roma çağdışılıklarının en tüyler ürperticisi de buna dahildir. sonra insanlığın ahlaki döneminde, insan sahip olduğu en güçlü içgüdüyü, " doğasını" kurban etti tanrısına; keşişin, bu inanmış " doğallık-karşıtı" nın salim bakışında bu şölen neşesi parıldıyor. nihayet: ne kaldı geriye kurban edecek? sonunda her türlü avutucu, kutsal, iyileştirici olan, her türlü umudu, gizli uyuma, gelecekteki mutluluklara ve adaletlere duyulan her türlü umudu, her türlü inancı kurban etmek gerekmez miydi? tanrının kendisini kurban etmek ve kendi kendine zorbalıkla, taşa, aptallığa, ağırlığa, kadere, hiçliğe tapınmak gerekmez miydi? hiçe karşılık tanrıyı kurban etmek- son zalimliğin bu paradoks gizemi, şimdi gelmekte olan kuşağa saklandı: hepimiz şimdiden birazını biliyoruz bunun. sy 64
- ucubelerle savaşanın bu arada kendisinin de bir ucubeye dönüşmemeye dikkat etmesi gerekir. uzun süre bir uçuruma bakarsan, uçurum da senin içine doğru bakar. sy 90
- kişi nihayetinde kendi arzusunu sever, arzuladığı şeyi değil. sy 95
- ırzına geçilmişlerin, ezilmişlerin, acı çekenlerin, özgür olmayanların, kendinden-emin-olmayanların ve yorgunların ahlak üzerine fikir yürüttüklerini varsayalım: onların ahlaki değerlendirmelerinin türdeşi ne olacaktır? muhtemelen insanın genel konumu hakkında kötümser bir kuşku dile gelecektir, belki de insanın konumuyla birlikte bir yargılanışı. kölelerin bakışı güçlülerin erdemlerine yetersizdir: kuşkulu ve güvensizdir, orada saygı duyulan her türlü " iyiye" karşı güvensizlikte incelmiştir, - oradaki mutluluğun sahici olmadığına ikna edilebilir. bunun tersine, varoluşun acılarını hafifletmeye hizmet eden özellikler öne çıkartılacak ve ışığa boğulacaktır: merhamet, iyilikseven, yardımsever el, sıcak kalp, sabır, çalışkanlık, tevazu, nezaket saygı görür burada-, çünkü bunlar varoluşun basıncına dayanmak için yararlı nitelikler ve handiyse yegane araçlardır. köle-ahlakı özünde bir yararlılık-ahlakıdır. o ünlü "iyi" ve "kötü" karşıtlığının doğduğu yer burasıdır:- kötüde güç ve tehlikelilik hissedilir, aşağılamanın ortaya çıkmasına izin vermeyen belirli bir korkutuculuk, incelik ve güçlülük. demek ki köle-ahlakına göre " kötü" korku uyandırır; efendi ahlakına göreyse korku uyandıran ve uyandırmak isteyen özellikle "iyi"dir, "fena" insan ise aşağılık olarak hissedilir. köle ahlakı mantıksal sonucuna ulaştığında köle düşünüş tarzı içinde iyinin her halükarda tehlikesiz insan olması gerektiği için: iyi huyludur, kolayca aldatılabilir, belki de biraz aptaldır, un bonhomme'dur, sonunda bu ahlakın "iyi"leri de - hafif ve iyi niyetli olabilen- bu aşağılamadan bir nebze pay aldıklarında, bu karşıtlık doruk noktasına varır: köle-ahlakının ağırlık kazandığı her yerde dil " iyi " ve " kötü " sözcüklerini birbirlerini yakınlaştırma eğilimindedir. sy 203
devamını gör...
her şeyden sıkılmış olmak
uzun zamandır bu durumdayım, muhtemelen son nefesimi verirken de aynı his içinde olacağım.
devamını gör...
uykudan uyanıp sözlüğe girmek
sözlüğün bağımlı yapıcı etkisinden kaynaklanır. yada insan sabah sabah bildirimleri görünce bir mutlu başlıyor güne.
devamını gör...
compton saçılması
foton enerjisinin parçacığın enerjisinden yüksek olduğu durumlarda, fotonun elektron tarafından saçılmaya uğramasına verilen isim. bu tür saçılmalarda fotondan elektrona enerji transferi gerçekleşir.
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
dinleyiciler de geldi tam oldu
sazımı çabuk bulun lazım oldu
hem çalarım hem atışırım
ben buraların manicisiyim
sazımı çabuk bulun lazım oldu
hem çalarım hem atışırım
ben buraların manicisiyim
devamını gör...
normal sözlük fenomeni olacağını düşündüğünüz yazarlar
şu anda cehaletleriyle dikkat çeken birkaç arkadaş dışında benim dikkatimi çeken, öne çıkan birisi yok. kafa sözlük'ün geleceği olursa ama fenomen yazarları da olacaktır muhakkak.
*
*
devamını gör...
işletmeler ve çalışanlar nefes alamıyor
doğru demişler tamam ona laf yok ama 2018 genel seçimlerinde erdoğan'a %70 oy çıkmış kayseri'de. eminim ki bu pazar seçim olsa %70'in altında çıkmaz.
celladına aşık olmuşsa bir millet,
ister ezan, ister çan dinlet,
itiraz etmiyorsa sürü gibi illet,
müstehaktır ona her türlü zillet.
celladına aşık olmuşsa bir millet,
ister ezan, ister çan dinlet,
itiraz etmiyorsa sürü gibi illet,
müstehaktır ona her türlü zillet.
devamını gör...
ekşi sözlük'ten normal sözlük’e tanım taşıyanlar
master ve doktora tezlerinin bile kopyala yapıştır olduğu bir ülkede sözlük tanımları çalınmış çok mu?
devamını gör...
lazanya
garfield'ın hayata olan inancını arttıran yegane yiyecek. kedi maması gibi bir şey zannediyordum açıkçası.
devamını gör...
kokusu yaşam sevincini artıran şeyler
zeytin çiçeği kolonyası. iyi bir marka ise iki gün elinizden kokusu çıkmayacağı için aşırı doz yaşam sevincine maruz kalabilirsiniz.
devamını gör...
feylesof (yazar)
takibe aldığım kaliteli bir kafa sözlük yazarı.
devamını gör...
dindarların en büyük sorunu
dindar bir müslüman olarak şöyle anlatayım;
aralarında ahmaklıkla mü'minliği birbirine karıştıran insanların bolluğudur galiba. dinle sağlaması yapılmış her türlü fikrin, hamlenin, eylemin doğru olduğuna hükmederler. cahil olduklarını asla kabul etmezler. onlar için dinin üste çıkması adaletten, itidalden ve irfandan daha önemlidir. halbuki ahmak anlamaz ki eğer itidalli olursa dinin yer yer zarar göreceği doğrudur ama itidali terkederse dinde yıkılır (tıpkı bugün türkiye'de olduğu gibi. toplum için ne derseniz deyin bilmem ama toplumun itidalsiz grupları yavaş yavaş kapı dışarı etmek gibi bir huyu vardır (bkz: kemalistler) ). yine bu itidalsizlikleri bunları en aşırı noktalara sürükler; vahşileştirir. ya işid'çi olurlar ya da koyu akp'li. bu vahşi karakterleri insanları da dinden soğutur. ülkemizde yaşanan dinden uzaklaşma trendinin en büyük sebeplerinde birinin de bir grup dindarın dava adamı vahşiliği olduğu kanaatindeyim.
aralarında ahmaklıkla mü'minliği birbirine karıştıran insanların bolluğudur galiba. dinle sağlaması yapılmış her türlü fikrin, hamlenin, eylemin doğru olduğuna hükmederler. cahil olduklarını asla kabul etmezler. onlar için dinin üste çıkması adaletten, itidalden ve irfandan daha önemlidir. halbuki ahmak anlamaz ki eğer itidalli olursa dinin yer yer zarar göreceği doğrudur ama itidali terkederse dinde yıkılır (tıpkı bugün türkiye'de olduğu gibi. toplum için ne derseniz deyin bilmem ama toplumun itidalsiz grupları yavaş yavaş kapı dışarı etmek gibi bir huyu vardır (bkz: kemalistler) ). yine bu itidalsizlikleri bunları en aşırı noktalara sürükler; vahşileştirir. ya işid'çi olurlar ya da koyu akp'li. bu vahşi karakterleri insanları da dinden soğutur. ülkemizde yaşanan dinden uzaklaşma trendinin en büyük sebeplerinde birinin de bir grup dindarın dava adamı vahşiliği olduğu kanaatindeyim.
devamını gör...
bir zamanlar anadolu'da
"en güzel et kuzu eti, biz başka et yemeyiz" diyen muhtar sayesinde en güzel etin kuzu eti olduğunu bana öğretmiş olan film.
teşekkürler mıhtar emmi.*
teşekkürler mıhtar emmi.*
devamını gör...
uzun saçlı'nın yeri
seneler önce karadeniz turunu planlarken, nerelere gidilir ne yenir ne içilir derken hakkında biseyler duymuştum ve sonrasında gidip buldum kendisini.
ordu perşembe ilçesinde bolaman virajlarında en güzel manzarada duruyorsunuz işte tam orda uzun saçlı, salaş bir mekanı var ama çayın tadı ve manzaraya kimse laf edemez, mümkün değil.
oraya gitmeden yok ben çay içtim, yok çok iyi çay demleyebiliyorum falan demeyin. hayatınızın en güzel çayını içeceksiniz garanti ediyorum. ( hala hayatta ise tabi uzun saçlı, o zaman bile yaşlı ve huysuz bir ihtiyardı kendisi )
ilk gidince kaç bardak içersiniz diye soruyor garipsemeyin. beni daha önce uyardılar, beğendim bir tane daha dersen yok vermez peşin peşin söyleyeceksin diye. ona göre demliyormuş çayı kendisi. bizden sonra gelip çay vermeyip kovduğu insanları gördü bu gözler.
yolunuz düşerse şiddetle tavsiye ederim.
ordu perşembe ilçesinde bolaman virajlarında en güzel manzarada duruyorsunuz işte tam orda uzun saçlı, salaş bir mekanı var ama çayın tadı ve manzaraya kimse laf edemez, mümkün değil.
oraya gitmeden yok ben çay içtim, yok çok iyi çay demleyebiliyorum falan demeyin. hayatınızın en güzel çayını içeceksiniz garanti ediyorum. ( hala hayatta ise tabi uzun saçlı, o zaman bile yaşlı ve huysuz bir ihtiyardı kendisi )
ilk gidince kaç bardak içersiniz diye soruyor garipsemeyin. beni daha önce uyardılar, beğendim bir tane daha dersen yok vermez peşin peşin söyleyeceksin diye. ona göre demliyormuş çayı kendisi. bizden sonra gelip çay vermeyip kovduğu insanları gördü bu gözler.
yolunuz düşerse şiddetle tavsiye ederim.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
birsürü havalı kişiye hepsi dinleterek görevimi yerine getirdim. herkese teşekkürler, iyi geceler.
devamını gör...

