horoz efendim. gördüğümde ne yapacağımı şaşırıyorum. kaçıyorum, çığlık atıyorum. bazılarıda kovalamaya yelteniyor işte o zaman aklımı çıldıracakmış, deli olacakmışım gibi hissediyorum. çok korkunç bu ibibikli şeyler ya.
devamını gör...

devamını gör...

din dersinde kopya çekilmez. din sınavında çekilir .
devamını gör...

bırakın o çocuk belirli bir olgunluğa ulaştığında ne yapacağına kendisi karar versin. ancak fikrinizi belirtebilirsiniz ama kimseyi zorlayamazsınız. sırf sizden çıktı diye kimse kimsenin üstünde bir zorlama yapamaz. sonra ceremesini siz çekersiniz. o çocuk o kısıtlamalar, zorlamalar sonucu artık dayanamayacak, bir yerden patlak verecektir.
devamını gör...

yayına kalan son 3 saat 20 dakika için zaman geçirecek bir aktivite aramaya başladım ve sabırsızlık had safhada. pek saygıdeğer kardeşlerimi bu güzel girişimleri için tebrik ediyorum.*
devamını gör...

cevap veremeyip, kendini savunamayan insanlar sinirini çıkarmak ve gücünü göstermek için fiziksel şiddete başvuruyorlar. bilmiyorlar ki aslında en aciz duruma düşüyorlar
devamını gör...

ben herkese kitap alıyorum; sevgiliye, dosta, arkadaşa, akrabaya... vb. bence en iyi hediye kitaptır.
devamını gör...

ıslak havlularla, kauçuk sopalarla... çılgınlar gibi, umarsızca dövmek... insanın içine sular serpen, kızgın kumlardan serin sulara atlıyormuş hissi veren rahatlama yöntemidir.
devamını gör...

karşılaşacakları kader tarafından belirlenmiş iki insanı bir araya getiren güç anlamına gelen çince sözcük.
devamını gör...

yazmak, derdini anlatmanın biçimi, yazının biçimini de ne anlatacağın şekillendiriyor. palto, burun gibi eserlerinde derdini anlatmak için kullandığı absürt dil, mufettiş metninden ne kadar farklı. sanki kendi derdinde derinleştikçe, anlatmak için seçtiği dil de gerçeklerden o kadar kopmaya ve bir anlamda uçmaya başlıyor. ve tabiki gogol' un sonu, ne kadar trajik ve saçma. kendi derdinde kaybolan ve bunu anlatamayan güzel biri.
devamını gör...

(bkz: teşekkür ederim)
söyleyen ben olmama rağmen, benim bile içim acıdı be. o ne saçma bir cevaptı.
devamını gör...

1887 yılında yayınlanmış bir deney. amacı uzay boşluğunu doldurduğuna, ısı ve ışığın iletilmesini sağladığına inanılan esirin (ing: luminiferous aether) varlığını kanıtlamaktı. deney, dünya ile esirin birbiriyle göreceli bir hareket halinde olduğu hipotezine dayanıyordu. dünya, güneş ve kendi etrafında dönerken esir rüzgarı oluşmalıydı. yani ışığı taşıdığına inanılan esire karşı harekette ışık hızı daha fazla, aksi yönde daha az ölçülmeliydi. deney sonucunda ışığın her zaman ve her yönde sabit hızda olduğu görüldü. bulgular esir teorisiyle uyumsuzdu. verileri açıklamak için einstein'in özel görelilik kuramı ve ışık hızının değişmez bir sabit olduğunun anlaşılması gerekiyordu.
devamını gör...

bizim bey armudu'nu biz beg armut diye söylemişiz ve böyle böyle nakletmişiz. begarmut da ingiltere'ye kadar gitmiş. onların da dilleri dönmeyince ismi bergamot olmuş. biz de böylelikle bugün bergamot ismini kullanıyoruz.
devamını gör...

istanbul'da ismine sık rastladığımız bir kelime. gerçek anlamından sıyrılarak yankesici veya kapkaççı kelimeleriyle benzer hale geldi.
çünkü, kanuna aykırı şekilde vatandaşın hakkı olan alanları gasp eden bu şahıslar, buralara park eden araç sürücülerinden haksız ve usulsüz şekilde para topluyorlar. tamamen kanunlara aykırı ve cebire giren bir suçtur.
devamını gör...

seneler evvel sıkça yapardım bunu. yeni insanlarla tanışmaya çok da hevesliydim üstelik. ancak şu anda kiminle tanışacağımın tedirginliği var üzerimde ve kendimi birilerine ifade etmekten yoruldum. o yüzden artık acayip ve gereksiz bir şey olarak nitelendiriyorum.
devamını gör...

kızıl saç bir pişmanlıktır evet. bir nevi eroin bağımlısı gibi olur insan. bırakmak istersin ama her seferinde kendini yine o kızıllığın içinde bulursun. eğer seni yansıtan rengin bu olduğuna inanıyorsan geçmiş olsun asla vazgeçemezsin. yorar kızıl saç ama her şeye rağmen yakışana da enfes yakışır. beyaz ten, renkli göz ve kızıl saç. ah daha ne istenir tutkulu bir kadından..
devamını gör...

solucan hatta arkadaşları.
dünyadan yok olsalar yada bana hiç görünmeseler.
köylü olup solucandan korkmam ironi değil.
devamını gör...

sade ve sakin yaşamak. hayatınızı başkalarının görmesini istediğiniz şekilde değil, kendi şeklinize göre yaşamak. dinlemek, dinlenmek, durmak. bazen yaşamın siz olmadan akıp gitmesine izin vermek.

her şey içimizde aslında. bir dönüp bakabilsek en ucuz teselliyi orada bulacağız.
devamını gör...

ben de eksi oy gelmesine karşı çıkanlardanım. ama bir o kadar eksi oy isteyen yazarlar var ki gelirse de yarın bunun seri eksi oyuydu, bu tanım niye eksilendi gibi hayıflanma, şikayet ve kaoslar artacak. sol akış eksi oy mevzularıyla akıp gidecek. artık gelirse de dünyanın sonu değil, eksi oydan korkacak değiliz. yüksekten korksak eyfel kulesine çıkmazdık.
devamını gör...

türk dil kurumu sözlüğüne göre;

karısının veya kendisine çok yakın bir kadının iffetsizliğine göz yuman (kimse). bir sövgü sözü.

manalarına gelir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim