yoğun bakım da olan hastani.. o kapılar ardin da beklemek..
devamını gör...

oğuzhan uğur'u severdim, şimdi daha çok sevdim.

net adam, güzel söylemiş helal olsun.

şafak sezer döneği gibi, önce meydanlara çıkıp sonra cımhırbıskınımıııı çık siviyirim şlıp şlıp şlıp diye gezmiyor en azından ortalıkta.
devamını gör...

başmüfettiş lee ve dedektif james carter gibi muhteşem bir ikili olmadılar mı ?
devamını gör...

it means: psikolojim kalıcı olarak bozulmaya devam edecek.
devamını gör...

çok hoş bir manzarayla bugünün kepenklerini kapatmaya geldim. iyi geceler dünya.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel ivan fedorovich choultsé (1874-1939) - moonlight coast
devamını gör...

pilavı çatalla yiyebilenlerin olduğunu öğrendiğimiz müthiş başlık.

bundan sonra uzaylılar gelmedi bik bik demeyin alüminyum. adamlar çoktan tr'ye iniş yapmış ve üstüne bir de pilav yiyorlar...
devamını gör...

yöntem bilimi olarak da bilinen metodoloji belirli bir alanda, dalda kullanılan yöntemler ve metodlar bütünüdür. bütünsel, tutarlı ve ayırıcı özellikler bütünü olmanın yanı sıra üniversite eğitiminde ve lisansüstü eğitimlerde ders olarak ( örneğin; tarih metodolojisi) sıkça karşılaştığımız araştırma ve bahsi geçen konunun doğru ve sistematik bir biçimde öğrenilmesi ve kullanılması gereken kavramlardır. metodoloji çalışılan konu üzerinde izlenilmesi gereken bir yol ortay koyar. metodolojinin başlıca amacı konu üzerindeki bulguları sınıflandırmak, değerlendirmek ve eleştirel yaklaşımı kolaylaştırmaktır. eğer bir makale veya bilimsel bir tez yazmak üzere iseniz muhakkak metodoloji biliminden faydalanmanız gerekecektir. metodolojiyi bir nevi bilimsel ön hazırlık olarak değerlendirebiliriz.

tez ve makalelerde genel kullanım alanı kaynakça, dipnot gibi ufak görünen şeyler olsada geniş bir kullanım alanına sahiptir.

metodoloji kelime anlamı ise eski yunanca’dan gelmektedir. meta, hodos ve logos kelimelerinin birleşimi ile türetilen bir kelimedir. eski felsefe ve bilimde logos; söz ve konuşma anlamına gelmektedir. eski yunanca’dan türetilen bir kelime olmasına rağmen metodoloji kelimesi dilimize fransızca’dan geçmiştir.
devamını gör...

maalesef ülkemizde nietzsche’nin tanrı öldü sözü sanki allah öldü gibi algılanması çok üzücü bir durumdur. nietzsche bu sözü derken içimizdeki aslolan tanrı’yı kastetmektedir, victor hugonun “vicdan,insanın içindeki tanrı’dır.” sözü nietzsche’nin bu sözünün daha anlayıcı ve özeti haline getiriyor. tanrı içimizdeki güzellik,merhamet,vicdan ve insanı insan yapan gerçek rehberliğimizi yapan duygularımızdır ve nietzche’nin dediği gibi biz bunları öldürerek tanrıyı öldürdük.
devamını gör...

maalesef global olduğu gibi ülkemizde de iyice örgütlenen bu yapının yöneticileri, uçan kaçan dişi sineğe yazılıp yazılıp, yazıldığı kişinin evli çıkması ya da reşit olmayacak yaşta çıkmasını bile önemsemeyerek çevrelerinde dolaşmaya devam edip, örgütlenerek kendisini bir şey zanneder.

maalesef ki, "elleri" yalnızlıktan nasır tutmuş bu bireyler, tüm sosyal mecralarda bu amaçta hareket ederek kendilerini devamlı halde rezil ederler. ancak çevresindeki "mutsuz" ve "umutsuz" kadınların pohpohlamaları sebebiyle kendilerini bir şey zannettikleri için, bu rezil olmalarının farkına varamazlar.

devamı pazartesi akşamı...
devamını gör...

toplumda kadınların huzurunu bozan, dolayısıyla sosyal hayatın da kalitesini düşüren, en sinir olduğum iticilikleri,
bir kadının kişisel neşesini kur zannetmeleridir, kadının her hareketini üstüne alınmak için pusuda beklediğinden, herşeyi üstüne alınır, kadın bir işmi başarmış da keyfi yerinde, yoksa kendisine kurmu yapıyor, ne anlatıyor anlamaz, işte bu ikisini ayıramayacak kadar nasıl uyuşuyor o beyin, nerde kalıyor bunların iradesi, karakteri? cevap veriyorum, geride,
daha geride, çok geride maalesef...

*sadece erkek olarak dünyayada varlığını sürdürmesi, önce insan sonra erkek olamaması, başka bir duyusunu, algısını gram geliştirmemesi, geliştirme gereği duymaması daha vahim aslında, erkeklik odaklı yaşadığının "farkında" bile olmaması...
kadını da sadece "dişi insan" olarak algılaması, sanırım bilinçaltlarına kaydettikleri tanımlarla öğrendikleri şeyler yanlış, kadın görür görmez o kayıtlara bağlanıyorlar, onları değiştirmek de, öyle hapla ameliyatla olan birşey değil, yinede allahtan umut kesilmez.
devamını gör...

ışığı önünde ara, geçmişte kalan gölgendir...
devamını gör...

olmayan paradokstur. tanrı mantık çerçevesi içerisinde hareket ediyorsa, "tanrı kaldıramayacağı bir kaya yaratabilir mi?" sorusu anlamsızlaşır. çünkü sorulan soru mantık kurallarının dışındadır. eğer tanrı mantık çerçevesi dışına çıkabiliyorsa, insan bu sorunun cevabını bilemez, ve ne derse desin bir paradoksa yol açar. çünkü insan aklı ve düşünce tarzı, bunu gerektirir. fakat bu (tanrının mantık çerçevesi dışında hareket ettiğini düşünürsek eğer) tanrı için bir paradoksa yol açmaz.

barnabas incilinde bu konu hakkında çok güzel bir örnek vardır;


sonra, başkahin iki yaşlı kâhini gizlice çağırarak mabedten çıkıp, öğle namazını kılmak için süleyman verandasında oturup beklemekte olan isa'ya gönderdi. ve, (isa'nın) yanında halktan büyük bir kalabalıkla birlikte havarileri de bulunuyordu. kâhinler isa'ya yaklaşıp dediler: "muallim, insan (adem) ekini ve meyveyi neden yedi? allah onu yemesini istedi mi, istemedi mi?" ve, onlar bunu isa'yı yanıltmak için dediler; çünkü, "allah istedi" dese, "(öyleyse) niçin yasakladı?" karşılığını verecekler, "allah istemedi" dese, "o halde, allah'ın istediğinin aksini yapabildiğine göre, insan allah'tan daha büyük bir güce sahip" diyeceklerdi. isa cevap verdi: "sizin sorunuz, dağın üstünden geçen ve sağ ve solunda uçurum bulunan bir yol gibi, ama ben ortadan yürüyeceğim."


edit: başlık benim değildir. fakat görülen o ki, bana kaldı.
devamını gör...

anıların altında çırpındığıma bakma
aksın damla damla dokunma, dokunma
yanıyorum ardında, sen kal dememe bakma
bir tek bendeki sen kalsın, dokunma
.
devamını gör...

eye of chaos ile başlayan yayın. haydi bakalım. sorularınızı bekliyoruz...
devamını gör...

akşam haberlerine konu olan insanları tanımlar. aslında ülkeye genellenebilir. bir yanda manyak taksi şoförlerinin icraatları, yılın mesleği seçilen bakkallık, araçlarının tavan boyası kalktığı için protesto yapan insanlar, eniştesinin bıçaklayan adamı öldüresiye döven diğer insanlar, memurların yasadışı iş yapmamaları gerektiği falan filan. bir tek bana mı çok saçma geliyor bunlar. gerçekten tepki verilmesi gereken konularda umursamazlık ve taş gibi tepkisizlik var. lakin kendileriyle doğrudan ilgili olmayan durumlara tepkilerinde; abartılı, saçma, duyguları karıştıran, mantığa abes bir tutum var. sanki herkes kafayı yemiş.
devamını gör...

yakınını kaybeden birine teselli amacıyla söylenen “başın sağ olsun” söylene söylene bu hale gelmiş, aslı ‘başın sağalsın’mış.
baş = yara
sağalmak = iyileşmek
devamını gör...

nereye kadar, ne kadar daha diye düşündüren eylemdir.
devamını gör...

vicdansız ya da kötü biri olarak gözükebilirim yazacaklarımdan sonra lakin umrumda değil. ölseler gram üzülmeyeceğim tiplerdir. böyle sorumsuz, böyle umursamaz insanlar zaten topluma ne katabilir ki? sağlık çalışanını, çevresindekileri düşünmesinden geçtim kendini düşünmüyor.
t; kendini bilmez insanların bağ evinde toplanıp daha sonrasında basılma durumu.
devamını gör...

basında davul çalsanız, dünya yansa umrunda olmayacak insandır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim