ait olmamaya bağlanmaktır. kusurlu özgürlük.
devamını gör...

nihayet dediğim yayın.
devamını gör...

tasarımı mükemmel olan araç serisidir.

sahip olmak istediğim arabalardan biridir.
devamını gör...

genellikle birbirlerini motive ederek sınava hazırlanan kişilerin kurduğu ilişkiye verilen isim.
bunun içinde çalışılan net süre ölçümü de genellikle yapılıyor.
bunun için yaygın kullanılan konsapp uygulamasını kullanabilirsiniz.
devamını gör...

trip the darkness adlı kliplerinde bir adet davetsiz misafire ev sahipliği yapmış mükemmel ötesi grup.*



cristina scabbia ablamızı da ayrıca severiz. ben de diyorum bu kadında tanıdık gelen bir şeyler var... meğerse kedi hastasıymış o da benim gibi; o güzel aurasının kaynağını bulmuş olduk jkjkgjffhhchgf.

bu arada bu çift cinsiyetli vokal fikri kimden çıktıysa mükemmel bir tarz oluşturmuş bence.
andrea ferro da müthiş ayrıca; bu konuda kendisine haksızlık yapıldığını düşünüyorum hatta. son derece etkileyici ve kendine özgü bir sesi var. yanlış hatırlamıyorsam scabbia ile şarkı sözü yazımı konusunda demokratik bir şekilde hareket ettiklerini söylemişti.

bonus:
devamını gör...

29.95* şaka şaka kompleksli değilim o kadar.

30, dümdüz 30.
devamını gör...

tavuğun etini bırak, ayaklarını bile kilo ile torbalarda satıyorlar ve kapış kapış gidiyor.
devamını gör...

semiha berksoy 1910 doğumlu sanatçıdır.
tarihte ilklerle anılan türk kadınlarından biridir.
annesi fatma saime ressam ve heykeltraş, babası rıza cenap berksoy şairdir. okullarının tamamını birincilikle bitirmiştir. annesini erken yaşta kaybeden berksoy, babasının tekrar evlenmesi üzerine amcasının yanında yaşadı.
ilk öykülerini ilkokulda yazmaya başladı...ortaokulda ise bir şan hocasından şan dersleri aldı...
liseyi istanbul kız lisesinde okudu... o sıralarda istanbul konservatuvarı kurulunca orada şan çalıştı...
1929 da ilk konserini verdi bu konserde nikolay rimski korsakov'un sadko operasından değişik aryalar seslendirken kendisine eşlik eden isim cemal reşit rey dir.
aynı dönemde güzel sanatlar akademisini de kazandı. resim, heykel ve seramik çalıştı...
sahne sanatlarına ağırlık verince güzel sanatlara ara vermek zorunda kaldı...
tepeden tırnağa sanatçı olan bu kadının hayatının asıl dönüm noktası olan operayla tanışması ise şöyledir.
darülbedayide tiyatro sınavını kazandı...1931'da muhsin ertuğrul ''istanbul sokakları'' filmini çekmektedir. bu ilk sesli türk filmidir. kendisi semiha rolünü oynamaktadır... çekimler için paris'e gidince orda bir opera dinledi ve operaya aşık oldu...
bu arada darülbedai'yi'de bitirmiştir. okulun mezun ettiği tek kız öğrencidir.
bu aşamadan sonra bir çok müzikal, tiyatro da sahne aldı...
ama asıl önemli olayı ise avrupa'da opera sahnesine çıkan ilk türk sanatçı ünvanını aldığı oyundur. bakınız altını çizerim; kadın demiyorum sanatçı diyorum.
1939 yılında berlin operasında ariande auf naxos isimli eserde rol alarak avrupada opera sahnesine çıkan ilk türk olmuştur.
ilk türk operası olan oyundada kendisi oynamıştır. tr.wikipedia.org/wiki/%C3%9...
nazım hikmetin yazdığı bir çok oyunda yer aldı. hatta nazım kendisi için bir rüyadır isimli eseri yazdı.. tabiki başrolünü kendisi oynadı...tosca operasında başrolken nazımın cezaevinde ziyaretine gitti...
nazımla mektuplaşmaları ''nazım hikmet ve toscası semiha berksoy'' ismiyle kitaplaştı...
daha resim çalışmalarına devam etti o işide hakkını vererek yaptı...
yani arkadaşlar bu kadının hayatı böyle yazmakla bitmez...
geriside imece usulü gelir zaar...
şimdilik benden bu kadar...
''
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel''
devamını gör...

beyaz ekmekler içindeki en delikanlı ekmektir kanımca...

dün dayım getirmiş... tamam bir ekşi mayalı ekmek değil ama kahvaltıda kızartıp üzerine de trabzon tereyağı sürdüğünüzde
akabinde haşlama yumurta ve tam yağlı beyaz peyniri de ağzınıza doldurduğunuzda zevkten dört köşe olabiliyorsunuz...

güzel, tok bir ekmektir.. kolay kolay bayatlamaz. katkı maddeleri normal fırın ekmeğine göre daha azdır. harbi ekmektir yani.
öyle pamuk gibi, lastik gibi bağırsak düşmanı ekmeklere hiç benzemez.
bütün halde sevmediğiniz bir insanın kafasına fırlatırsanız hastanelik edebilirsiniz...
dediğim gibi kahvaltıda tost makinesinde kızartmak suretiyle yediğinizde son derece keyifli olur.
afiyet olsun.
devamını gör...

(bkz: her şey) yukarıdaki yazara ithafen. insan bari eleştirirken dikkat eder ya.
devamını gör...

kadın her yaşta ayrı bir güzeldir. öyle yaratıldık. mütevazilikle alakası yok.
devamını gör...

(bkz: bitmeyen kavga)
john steinbeck'in 1930ların işçi sınıfı mücadelesini anlattığı kitabıdır.

" adı joy'du. kızıllardandı. anladınız değil mi ? bir kızıldı o. sizin gibilerin her zaman yeterli aşı ve kuru bir yatağı olması gerektiğine inananlardandı. kendisi için hiçbir şey istemezdi. o bir kızıldı." mac haykırdı. " ne olduğunu iyi anladınız mı ? pisliğin biri, devletin gözünde tehlikeli kişiydi. yüzüne dikkat edeniniz oldu mu bilmem, dövülmekten yamyassı olmuştu. aynasızlar kızıl diye onu bu hale koymuşlardı. elleri kırıktı, çenesi paramparçaydı. bir grev sırasında ön safta yeni gelen işçileri engellemeye çalışırken kırmışlardı çenesini. sonra onu içeri tıktılar. doktor geldi, onu görünce " lanet olası bir kızılı tedavi etmem," deyip çekip gitti. joy dağılmış çenesiyle orada öylece yatıyordu. tehlikeli biriydi doğru, çünkü sizin gibilerin karnı iyice doysun istiyordu." sesi gitgide alçaldı. uzman gözüyle etrafı inceledi. yüzlerin gerildiğini, ne dediğini duymak için herkesin kulak kabartarak öne doğru eğildiklerini görebiliyordu. "evet, tanırdım onu." sonra birden sesini yükseltti. " peki siz onun için ne yapacaksınız? onu ıslak bir çukura atıp üstünü çamurla mı örteceksiniz? sonra da arkanızı dönüp gideceksiniz, öyle mi ?"
kalabalığın içinde bir kadın hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
"o sizin için savaşıyordu," diye bağırdı mac. " bunu unutacak mısınız!"
kalabalıktaki işçilerden biri " tanrı aşkına, asla!" diye haykırdı.
mac bastırıyordu. " onu vurup öldürmelerine seyirci mi kalacaksınız?"
bu defa sesler koro halinde yükseldi. " haaa-yııııır!"
mac sesini alçalttı. " çamur çukuruna atıverip gidecek misiniz yoksa?"
"haaa-yııır!" artık bedenler hafifçe dalgalanmaya başlamıştı.
" kavgası sizin içindi. onu unutacak mısınız?"
"haaa-yııır!"
"şimdi yürüyerek kasabanın içinden geçeceğiz. o lanet olası aynasızların bizi durdurmalarına izin verecek misiniz?"
ortalık gürledi. " haaa-yııır!" kalabalık aynı tempoda dalgalandı. toparlanıp gereken cevaba hazırdılar.
mac bu defa ritmi bozdu. kalabalıktakiler şaşırmıştı. mac alçak sesle," bu ufacık tefecik adam hepimizin ruhudur," dedi.
"onun için dua etmeyeceğiz. onun duaya ihtiyacı yok. bizim de duayla işimiz yok. şimdi bize sopa lazım!" sy 196

"sanırım bu grevi kaybedeceğiz. fakat burada o kadar gürültü koparttık ki ,herhalde pamukta greve gerek kalmayacak. şimdi gazeteler bizim olay çıkardığımızı yazıyor. ama biz işçilere bir arada mücadele etmeyi öğrettik ; işçilerin bir araya geldiğinde gittikçe daha büyük , daha büyük bir kitle haline gelebildiğini gösterdik ,anlıyor musun? kaybetsek ne çıkar ki ? yaklaşık bin işçi burada nasıl greve gidildiğini öğrendi. bütün işçilere bir arada mücadele etmenin gerekliliğini öğrettiğimizde belki... belki torgas vadisi , bu vadinin büyük kısmı üç kişinin elinde kalmayacak artık . bir işçi daldan elma kopardı diye hapse girmeyecek ,anlıyor musun ? fiyatı yüksek tutmak için elmaları nehre dökemeyecekler . hele senin ve benim gibi insanların bağırsaklarını çalıştırmak için elmaya ihtiyacı varken , anlıyor musun ? bütüne bakmalısın london , yalnızca bu küçük greve değil." sy 244

steinbeck bu romanda özellikle örgütlü hareket etmenin önemine vurgu yapıyor. tek tek işçilerin karakterlerinin düşüncelerin çok önemli olmadığını ama büyük gruplar halinde hepsinin farklı tek bir kimliğe büründüğünü gösteriyor. bunu sağlamak için ana karakterlerimiz mac ile jimin propagandalarını bol bol görüyoruz. hatta bir bölümde mac, joya grup içinde propaganda yapmaktan vazgeçmesini ve kendi adamlarımız birbirlerini ikna etmeye daha fazla zaman harcıyor diye sitem etmesini okuyoruz. mac yine bir bölümde şartların kabul edilmeyerek grevin olabildiğince uzamasını ister, bu sayede işçiler nasıl örgütlü eylem yapılır, nasıl grev yapılır bunları daha iyi kavrayacaklarına inanır. onun için önemli olan mücadeleyi kazanmak ya da kaybetmek değildir, ki zaten kaybetmek söz konusu değildir. önemli olan mücadelenin sürekli daha büyük örgütlü gruplar halinde verilmesidir.
devamını gör...

annem de, kardeşlerim de ve bende de olan özel öğrenme güçlüğü dediğimiz kavram.
4 çeşittir:
disleksi (okuma güçlüğü)
disgrafi (yazma güçlüğü)
diskalkuli (matematik güçlüğü)
dispraksi (motor kordinasyon güçlüğü)

görsel, sözel, işitsel becerilerde sıkıntı yaşarlar.

-çocuklukta belirtiler:
-gecikmiş konuşma
-sağ-sol kavramında sorun
-ay, hafta,yıl gibi sıralı bilgileri öğrenmede zorluk
-unutkanlık
-zaman kavramının iyi olmaması
-odaklanamama
-dört işlemde zorlanma
-çok basamaklı sayıları okumada zorlanma
-rakam karıştırma (6-9) (4-7)
-ayakkabı bağcıklarını bağlamada zorlanma
-harf-hece atlatma
-harf karıştırma (b-d-p)

yetişkinlikte disleksi belirtileri:
-haritayı anlamada zorluk
-düşük hızda okuma
-okuduğu kitabın tam bitirmeden değiştirme
-kompozisyon yazmakta zorluk
-dağınık not tutma
-yönleri (kuzen -güney-doğu -batı) karıştırma
-alt yazılı filmleri izlemekte zorlanma
-zaman kavramında problem(randevulara hep gecikmek)
gibi sıralanabilir.
devamını gör...

eşya koruyucu baloncuklu ambalaj naylonu oluyor. onların baloncuklarını patlatmak bayağı rahatlatıyor.
devamını gör...

"konuşsak da kuş uçmuyor içimizdeki ormana"

şükrü erbaş

kuşlar uçmuyor, ormanlar yanıyor.
devamını gör...

“ kısacık, bir günde okurum.”diye başlayıp, inceleye inceleye 3 günde zor bitirdiğim, küçük prens kitabının yazarı. sevdiğim bir alıntısını aşağıya bırakıyorum.


“ yaşantım tek düzedir. ben tavukları avlarım, insanlar da beni. bütün tavuklar birbirine benzer, insanlar da öyledir. bu yüzden de biraz canım sıkılıyor. fakat beni evcilleştirirsen hayatım aydınlanır. senin ayak sesini diğerlerininkinden ayırabilirim. başka ayak sesleri, beni gizlenmeye zorluyor. senin ayak seslerin ise tatlı bir ezgi beni inimden dışarı çıkarır. bak, şuradaki buğday tarlalarını görüyor musun? ben ekmek yemem. buğday benim için bir şey ifade etmez. buğday tarlaları bana bir şey çağrıştırmaz. bu da kötü bir şey. fakat senin altın rengi saçların var. bu yüzden beni evcilleştirirsen çok iyi olacak! o zaman, altın gibi parlayan buğdaylar bana seni hatırlatacak. böylece rüzgârın, buğday tarlalarından geçerken çıkardığı sesi seveceğim.”



kıssadan hisse: herkesi evcilleştiren biri, herkesinde evcilleştirilmeye bir dönem ihtiyacı vardır.
devamını gör...

sözlüğü bırakmak isteyen yazarların yaptığı, "bakın ben gidiyorum" ana fikirli, uzuuunn bir entryle süslenmiş şovdur.

üzgünüm ama kimse sana lütfen gitme demeyecek sayın yazar dostum, gidene bay bay kalan sahalar bizimdir.

bir de cidden bu tür platformlara gereksiz fazla değer veriyorsunuz. sözlük fazla kullanıcısı olsun bir etkileşim olsun diye açıldı, 5 yazar aralarında paslaşsınlar diye değil. bilgilenmek istiyorsan bilgi başlıklarına gir; iki gırgır şamata istiyorsan interaktif başlıklara gir. basic.
devamını gör...

sevgili memleketimin turisti bile olamadım hiç.yılda iki kere toplanırdık akrabalarla ama gezmeye mi gideceğiz hasret mi gidereceğiz arkadaş!(haklı isyan)
yıllaar yıllaaaar sonra tren ile geleyim dedim meğer ne yeşili varmış be!*
beni köyümün yağmurlarında yıkayın.

gelin bir ıslama köfte yiyelim.2 gün daha buradayım.*
devamını gör...

gereksiz tribe girilen durum.
devamını gör...

böyle bir edebiyat türü mümkün mü değil mi tartışma konusudur ancak günümüzde bu "türün" kapsamında sayılan eserlerin alayı biçimsel olarak aynıdır. aynı zamanda içerikleri de inanılmaz benzerlik gösterir.

olmazsa olmazları:

problemden ölüp bitmiş bir adam.
karakteri bozuk bir takım insanlar.
kasvetten erimiş tükenmiş bir çevre.
argonun cilası yeni çekilmiş bir üst versiyonu.
çok enteresan sayılabilecek "uç" ne kadar olay varsa, sıradanlaştırma.
kara bulutlar altında yalnız gezen klinik vakalar... vb.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim