yeşilin kızı anne 1908 yılında kanadalı yazar lucy maud montgomery tarafından yazılmıştır.
kitaptan bir alıntı;
"benim hayatım gömülü umutlarla dolu bir mezarlık."
devamını gör...

kök türk devleti’ne bağlı topluluklardan biri olan peçenekler, 9. yüzyıl ortalarında,
macarları yerlerinden atarak don ve dinyester nehirleri arasındaki toprakları işgal ettiler ve bu bölgede yerleştiler. rusların karadeniz’e inmelerini engellediler. peçenekler, 11. yüzyıl ortalarından itibaren bizans’la mücadeleye giriştiler. bizans’ın anlaştığı başka bir türk kavmi olan kumaların peçeneklere saldırısı ile zayıfladılar ve diğer boyla arasında eridiler.
- - - alıntı - - -

referans: tarih dersi notlarıdır. bana ait değildir.
devamını gör...

aşılara güvenmiyorum. en azından yan etkileri hala kanıtlanmadi bu yüzden geeekirse bir yıl daha kalırım evde.
ben canımı yolda bulmadım.
devamını gör...

abdest almak, yatsı namazını kılmak.
devamını gör...

parka rengi olarak da bildiğimiz yeşil ile kahverengi arası gidip gelen renk.
devamını gör...

türkiye'de ucuz olan tek şey insan hayatı. geriye kalan herşey gereksiz pahalı zaten.
devamını gör...

“kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.
canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.
bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.
gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.
her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.
düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.
ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.
sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim.
tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden “sen” olduğun için vazgeçtim.
bencil olduğun için vazgeçtim.
bunlardan sadece bir tanesi senden vazgecmem için yeterli değildi, çünkü sevgim yüceydi.
ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.
bu yüzden ben de senden vazgeçtim.”

frida kahlo
devamını gör...

petra, güney ürdün dağlarına yontulmuş kaya mezarları ile dünyanın en güzel antik yapıları arasında yer almaktadır. petra’nın en önemli yapısını 40 metre yüksekliği ile al khazneh ve hazine cephesi oluşturuyor. alanın büyüklüğüne bakılarak 200 bin kişiye ev sahipliği yapmış olabileceği tahmin ediliyor.
devamını gör...

nobel fizik ödülü, isveç kraliyet bilimler akademisi tarafından her yıl stokholm'de alfred nobel'in ölüm günü olan 10 aralık'ta verilir.

ödülü ilk kez 1901 de wilhelm röntgen olmuştur.

tam liste için buradan
devamını gör...

soledad bravo, violin de becho

devamını gör...

saksı değilim ben,en çok bana soracaksınız!isyanını sezdiğim başlık.
devamını gör...

böyle değil.
devamını gör...

washington dc'de kendisi adına yapılmış thomas jefferson memorial bulunmaktadır.
anıtın içerisinde merkezde thomas jefferson'un heykeli bulunmaktadır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

ilkbahar başlarında yakınlarında yetişen cherry blossom(kiraz çiçeği) turistlerin her zaman ilgi odaklarından biridir.
ayrıca bu görüntü washington dc ile ilgili postcardların vazgeçilmezlerinden birifir.

malesef o çiçekleri görmek isteyip zaman uyuşmadığı için göremeyenler arasındayım. ancak görüntü için aşağıya fotoğraf bırakıyorum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

2400 yıl önce, danimarka'da bir bataklığa atılan ve bir ritüelde kurban edildiği düşünülen ceset.

ceset bunca yıldır bataklıkta olduğundan, doğal bir şekilde mumyalanarak korunmuş halde bulundu.

ayrıca (bkz: bataklık cesetleri)

görsel arkeofili. com'dan alıntıdır:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


bir yer bulalım, şirketten uzak.
devamını gör...

mor biberlerimin mor çiçekleri.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

şarbat gula, fotoğrafı national geographic dergisine 1985 yılında kapak olduktan sonra geniş kitlelerce tanınan afgan kızıdır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
sovyetler birliği ve afganistan arasındaki savaş sırasında öksüz kaldı. 13 yaşında iken pakistan'da bulunduğu mülteci kampında steve mccurry tarafından fotoğrafı çekildi. şarbat gula savaşın ve mültecilerin tüm dünyaya yayılan simgesi oldu. fotoğrafı yayın dünyasında en fazla bilinen fotoğraf unvanına sahiptir.
beklenenden daha fazla dikkat çeken fotoğraftan sonra national geographic society, afgan kız çocuklarının eğitimi ve kadınları için bir fon oluşturdu.
14 yaşında evlenip 3 çocuk doğuran şarbat gula kocasının ölümüyle büyük zorluklar yaşadı. 2016'da pakistan'da federal soruşturma dairesi tarafından sahte belgeler kullanarak ülkede yaşamaktan tutuklanıp 14 yıl hapis istemiyle yargılanınca uluslararası af örgütü büyük tepki gösterdi.
pakistan hükümeti geri adım atıp ülkede kalabileceğini söyledi. sharbat ülkesine dönmeyi tercih etti ve pakistan’a “bana burada 35 yıl izin verdiniz ve en sonunda böyle davrandınız. bu yeterli” dedi.
kendisine sorulan fotoğrafı için sharbat: “o fotoğrafın bana geçmişte yarardan çok zararı oldu. beni ünlü yaptı, ama aynı zamanda tutuklanmama da neden oldu” diye açıklama yaptı.
afganistan hükümeti ona kabil'de 280 m²'lik bir konut hediye etti. sharbat fotoğrafından gelen parayı dul ve yetim kalmış kadınlara verdi.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ya ümitsizsiniz ya da ümit sizsiniz. ya çaresizsiniz ya da çare sizsiniz, behçet necatigil.
devamını gör...


spinoza'nın önermeler ve bu önermelere matematiksel kanıtlar sunduğu felsefe kitabı. okumak isteyenlere kabalcı yayın evinden çiğdem dürüşken'in yaptığı çeviriyi önerebilirim. direkt latince aslından çevirmiş olup metinlerin orjinalleri de çevirisiyle birlikte içerisinde yer almaktadır. o dönemde dinlerin çoğu tanrının dünyanın dışında bir yerde, belki de cennette olduğunu öğretir. spinoza tanrının dünyada olduğunu düşünmesi bakımından alışılmadıktı. bu fikrini ifade etmek için tanrı veya doğa hakkında görüşlerini şu şekilde belirtir. tanrı ve doğanın aynı şey olduğunu ifade eder. tanrı ve dağa tek bir şeyi tanımlamanın iki farklı yoludur. tanrı doğadır, doğa da tanrı. tanrının her şey olduğu inancı, bir çeşit panteizmdi. spinozanın yaşadığı dönemde başına epey iş açan fikirlerinden biridir bu. spinozanın bu kitabında sunduğu matematiksel kanıtlar üçgenin açıları, çemberin çapları gibi konularla uğraşmak yerine tanrı, doğa, özgürlük ve duygular hakkındadır. spinoza bu konuların üçgen, çember ve kareler üzerinden akıl yürütmemize benzer bir şekilde analiz edilebileceğini ve haklarında akıl yürütülebileceğini düşünür. spinoza dünya ve dünyadaki yerimizin temelinde yapısal bir mantığın yattığına, bunun da akıl yoluyla ortaya çıkarılabileceğine inanır. hiçbir şey şans eseri olduğu gibi değildir; tamamında bir amaç ve ilke vardır. her şey devasa bir sistem içinde bir birine uyar ve bunu anlamanın en iyi yolu düşüncenin gücünden geçer. deney ve gözlemden çok aklı vurgulayan bu felsefi yaklaşım, sıklıkla rasyonalizm olarak anılır. kitapta tanrı ile ilgili bir diğer önerme şöyledir. eğer tanrı sonsuzsa, bunu tanrı olmayan bir şeyin olamayacağı, düşüncesi izlemelidir. eğer evrende tanrı olmayan bir şey bulursanız, o zaman tanrı da sonsuz olamaz, çünkü tanrı, prensipte her şey olabildiği gibi o şey de olabilir. hepimiz tanrının parçalarıyız ama taşlar, karıncalar, çimenler ve pencerelerde tanrının parçalarıdır. hepsi. hepsi de inanılmaz karmaşık bir bütünün içinde birbirine geçer, ama var olan her şey nihayetinde bu tek bir şeyin, yani tanrının parçasıdır. ayrıca spinoza özgür irade konusunda da determinist bir görüş izlemiştir. " havaya atılan bir taş düşünebilseydi eğer, kendi iradesiyle düştüğünü sanırdı." bu sözlerle gerçekte özgür iradenin yanılsama olduğunu ve kendiliğinden özgür eylem diye bir şey olamayacağını savunur.
devamını gör...

ilişkilerde belirli kategorilere ayrılmış türler altında incelenir. çevremizde ve hatta kendimizde gördüğümüz, çoğu zaman bilinçsizce yapılsa da çokça var olan şiddet çeşitleri vardır.

en sık görülenleri başlık başlık incelemek gerekirse;

(bkz: ghosting)

sevgilinin ya da flörtün herhangi bir sebep ya da iletişim olmadan ortadan kaybolması durumu. ortada ayrılığa dair bir konuşma ya da bir durum yoktur, şahıs birden buharlaşırcasına kaybolur. "kanka ben ayrılamıyorum ya o benden ayrılsın" kafası sanıyorum bunun bir türüdür. ayrılık kararı karşıya yüklenir.

(bkz: stashing)

stashing saklama durumudur. mantıklı sebepler olmaksızın sizi ailesinden, arkadaşlarından, kısaca çevresinden saklaması durumu. (hatta herkesten) stashing durumunda buluşmalar genellikle ücra yerlerde, çoğunlukla evde ya da hiç kimsenin sizi tanımadığı yerlerde olur. sizinle bir ilişkisi olduğuna dair kesinlikle sinyal verilmez hatta maksimum derecede gizlenir. bu hikayenin nasıl bittiği malum, fazla yoruma gerek yok.

(bkz: benching)

kenarda tutma durumudur. türkiyede "yedekte tutma" olarak kullanılır. ilişki flört aşamasından ileriye gidemez hatta genelde sosyal medyada görüşmekle sınırlandırılır. sebebi aşikar.

(bkz: love bombing)

aşk bombardımanı durumu. hani üçüncü gün "hayatımda kimseyi böyle sevmedim" durumu da denebilir. genellikle karşı tarafı yoğun sevgi ve ilgiyle ezer, karşılık veremiyorum/layık değilim psikolojisi yaratır. love bombing'in bir diğer özelliği ise aynı hızda bitmesidir. böylelikle yerini yoksunluğa bırakır.

(bkz: gaslighting)

en ilginç terimlerden biri bu. anlatmak için önce nerden geldiğine inelim.
adını 1938 yapımı "gas light" isimli bir oyundan almaktadır. oyunda erkek karakter odada bulunan gaz lambasının her gün ayarını biraz daha düşürmektedir. kadınsa bunu söylediğinde gaz lambasının ayarının aynı olduğunu, kadının paranoya yaptığını, hayal gördüğünü hatta uydurduğunu söyler. oyun sanıyorum gaz lambasının tamamen sönmesiyle son buluyor.

nerden geldiğine bakınca ne olduğunu anlamak ve anlatmak daha kolay oluyor. gaslighting en minimal haliyle "ben asla öyle bir şey söylemedim/yapmadım" durumudur. kişi suçlu olduğunda karşısındakine böyle bir şeyin olmadığını/yaşanmadığını defaatle tekrar ederek onu akıl karışıklığına ve kendinden şüphe etmeye sürükler.

aklıma geldikçe diğer türleri de eklemek üzere burada noktalıyorum.
devamını gör...

bu tanım ile 1990'lı yılların başlarında tanıştığımı hatırlıyorum. apartmanımızdaki bütün teyzeler, ablalar hep beraber diyete başlarlardı. hatta sadece diyet ile olmaz deyip sabahın köründe hep beraber dışarı çıkıp yürüyüş yaparlardı. buraya kadar her şey normal görünüyordu. ancak işin garip kısmı bundan sonra başlıyordu.

bizim buddy teyzeler yürüyüş dönüşü her sabah farklı bir evde hep birlikte kahvaltı yaparlardı. ama kahvaltı dediysem öyle alelade bir kahvaltı gelmesin aklınıza. masada bir kuş sütü eksik olurdu.

bir saat boyunca muhtemelen dedikodu yaparak yavaş tempoda yapılan yürüyüşte yakılan 350 gr. bu kahvaltı sonunda 1500-2000 gr. olarak geri alınıyordu.

sizin iş buna dönmesin. ben uyarımı yapayım.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim