atsina
a'aninin, gros ventre. kuzey amerika'nın büyük ovalar bölgesinde yaşayan, algonkin dili konuşan bir kızılderili kabilesidir.
bu kabile kendisine "a'aninin" diyor ama artık nasıl yemek yemiş ve ne göbek yapmışlarsa onları gören beyazlar tarafından "büyük göbek" manasında "gros ventre" ve karaayak kabilesi tarafından "bağırsak halkı" manasında "atsena" denildiği için bu isimlerle tanınmıştır.
eskiden büyük göller bölgesinde yaşarken, ojibwe'lerin saldırıları karşısında batıya kaçan gruptan, büyük ovaların güneyine gidenlere arapaho denilirken, kanada'nın saskatchewan ve a.b.d'nin montana civarında yaşayanlar ise atsina ismini aldılar. geldikleri bölgede assiniboin ve cree saldırılarına karşı karaayak'larla ittifak oldular.
beyazlarla savaşları olmadı, antlaşma yaptılar ve rezervasyonda yaşamaya razı oldular. bugün montana'daki rezervasyonda eski düşmanları olan assiniboin kabilesiyle beraber yaşamaktadırlar.
bu kabile kendisine "a'aninin" diyor ama artık nasıl yemek yemiş ve ne göbek yapmışlarsa onları gören beyazlar tarafından "büyük göbek" manasında "gros ventre" ve karaayak kabilesi tarafından "bağırsak halkı" manasında "atsena" denildiği için bu isimlerle tanınmıştır.
eskiden büyük göller bölgesinde yaşarken, ojibwe'lerin saldırıları karşısında batıya kaçan gruptan, büyük ovaların güneyine gidenlere arapaho denilirken, kanada'nın saskatchewan ve a.b.d'nin montana civarında yaşayanlar ise atsina ismini aldılar. geldikleri bölgede assiniboin ve cree saldırılarına karşı karaayak'larla ittifak oldular.
beyazlarla savaşları olmadı, antlaşma yaptılar ve rezervasyonda yaşamaya razı oldular. bugün montana'daki rezervasyonda eski düşmanları olan assiniboin kabilesiyle beraber yaşamaktadırlar.
devamını gör...
türkiye'de iş kazasında ölen 17 yaş altı çocuk sayısı
tüik'e göre türkiye'de 17 yaş altı çalışan çocuk sayısı 720 bin.
buradan
yine 2020 resmi kayıtlarına göre türkiye'de çalışırken bir kaza sonucu hayatını kaybeden 17 yaş altı çocuk sayısı 66.
evet, 17 yaş altı 66 çocuğumuz, covid salgını sebebiyle bir çok yerin kapalı da olmasına rağmen iş kazalarında hayatını kaybetmiş.
bu 66 çocuğun 22'si , 14 ve altı yaşa sahipmiş.
bu utanç da bize yeter dediğim durum.
kaynak; halk tv'de program yapan emin çapa.
eğer istenirse, konuyla ilgili çektiğim tv ekran fotografları buraya eklenecektir.
buradan
yine 2020 resmi kayıtlarına göre türkiye'de çalışırken bir kaza sonucu hayatını kaybeden 17 yaş altı çocuk sayısı 66.
evet, 17 yaş altı 66 çocuğumuz, covid salgını sebebiyle bir çok yerin kapalı da olmasına rağmen iş kazalarında hayatını kaybetmiş.
bu 66 çocuğun 22'si , 14 ve altı yaşa sahipmiş.
bu utanç da bize yeter dediğim durum.
kaynak; halk tv'de program yapan emin çapa.
eğer istenirse, konuyla ilgili çektiğim tv ekran fotografları buraya eklenecektir.
devamını gör...
intihar etmek
tamamladığın yapbozu kendi ellerinle bozmak gibidir.
devamını gör...
fransızcadan türkçeye geçmiş kelimeler
pantolon, ceket, doktor, televizyon, radyo,çekomastik silikon, bilimum on ile biten kelimeler vb.
devamını gör...
sead kolasinac
dünya kupası finallerinde, kendi kalesine en erken gol atan futbolcu. 2014 yılında 2. dakikada kendi kalesine gol atmayı başarmış.
devamını gör...
burger king'in logosunu değiştirmesi
beyaz tv ve ertan özyiğit yakında bir program yapıp bu logodan hangi masonik anlamlar çıkarmamız gerektiği ya da rockefeller ailesinin sırlarınının neler olduğu konusunda bizi aydınlatacakları logodur.
devamını gör...
şarapla iyi giden şarkılar
mehmet güreli - kimse bilmez diyen olmamış hayret.
bulut geçti
gözyaşları kaldı çimende
gül rengi şarap
içilmez mi böyle günde
bulut geçti
gözyaşları kaldı çimende
gül rengi şarap
içilmez mi böyle günde
devamını gör...
covid döneminde en özlediğiniz şey
istanbul'da herhangi bir sahile gidip maske nedir unutarak bol bol deniz havası alabilmek;denize karşı oturup hayatı,bütün dertleri unutabilmek...
devamını gör...
eşkıya dünyaya hükümdar olmaz
sıklıkla hatalı bir şekilde sabahattin ali'ye ithaf edilen şiir bilinenin aksine ona ait değildir. mesam taramasında müellifi belirsiz olarak geçen türkü aslında anonimdir.

kaynak

kaynak
devamını gör...
maske takınca gözlüğün buğulanması
maskenin burnu kaplayan kısmını gözlüğün altına sıkıştırmak suretiyle çözülebilecek sorun.*
devamını gör...
ekşi sözlük
yeşil pena logolu oluşum.
ekşi sözlük öyle bir hale geldi ki artık yazmak için hiç bir motivasyonum kalmadı. hal böyle olunca kendimi kafa sözlük'te buldum.
ekşi gerçekten eskisi gibi değil. daha fazla gelir elde etmeyi kendine misyon edinen yönetimin takındığı tavır, yazarların sürekli favori kasmak amacıyla girdiği ve komik olduğunu zannettiği boş içerikli entryler, yazarlara dahi sürekli ve abartılı şekillerde gösterilen reklamlar, zırt pırt gündem olan nefret söylemleri, sürü psikolojisi ile hareket etmekten çekinmeyen andavallar, kimsenin tanımadığı ve sadece para için getirilen ünlümsüler artık beni çileden çıkardı.
vaat edilmiş topraklardan herkesi selamlıyorum.
ekşi sözlük öyle bir hale geldi ki artık yazmak için hiç bir motivasyonum kalmadı. hal böyle olunca kendimi kafa sözlük'te buldum.
ekşi gerçekten eskisi gibi değil. daha fazla gelir elde etmeyi kendine misyon edinen yönetimin takındığı tavır, yazarların sürekli favori kasmak amacıyla girdiği ve komik olduğunu zannettiği boş içerikli entryler, yazarlara dahi sürekli ve abartılı şekillerde gösterilen reklamlar, zırt pırt gündem olan nefret söylemleri, sürü psikolojisi ile hareket etmekten çekinmeyen andavallar, kimsenin tanımadığı ve sadece para için getirilen ünlümsüler artık beni çileden çıkardı.
vaat edilmiş topraklardan herkesi selamlıyorum.
devamını gör...
asgari ücret'in tespitinde don lastiği ve triger kayışı fiyatının baz alınması
dolarmı, euromu... don lastiğimi önemli.
donuna lastik almazsa, kol paçino sabri abi gibi pantolonu yırtılınca donunu değil, bizzat başka birşeyini görürsünüz
donuna lastik almazsa, kol paçino sabri abi gibi pantolonu yırtılınca donunu değil, bizzat başka birşeyini görürsünüz
devamını gör...
poisining pigeons in the park
'parktaki güvercinleri zehirlemek' anlamına gelen çok neşeli bir tom lehrer şarkısıdır.
kamu spotu: hiçbir hayvan zehirlenemez, her ne amaçla olursa olsun bu kabul edilemez. ek olarak; lehrer'in amacı tamamen mizah olup kesinlikle böyle bir davranışı desteklememiştir*
videoyu bırakayım;
şarkının sözleri de şöyle;
bahar geldi, bahar geldi
(spring is here, spring is here)
hayat kukladır ve hayat biradır
(life is skittles and life is beer)
bence yılın en güzel zamanı
(ı think the loveliest time of the year)
bahardır,bence öyle,sizce ?
ıs the spring, ı do, don't you?
tabii ki öyle:))
(course you do)
ama baharı benim için tamamlayan bir şey var
(but there's one thing that makes spring complete for me)
ve her pazar benim için bir zevk
(and makes every sunday a treat for me)
bir bahar öğleden sonra tüm dünya uyumlu görünüyor
(all the world seems in tune on a spring afternoon)
parktaki güvercinleri zehirlediğimizde
(when we're poisoning pigeons in the park)
her pazar sevgilimi ve beni göreceksin
(every sunday you'll see my sweetheart and me)
parktaki güvercinleri zehirlerken
(as we poison the pigeons in the park)
geldiğimizi gördüklerinde
(when they see us coming)
kuşların hepsi dener ve saklanır
(the birdies all try and hide)
ama yine de fıstık almaya gidiyorlar
(but they still go for peanuts)
siyanür ile kaplandığında
(when coated with cyanide)
güneş ışıl ışıl parlıyor
(the sun's shining bright)
herşey yolunda görünüyor
(everything seems all right)
parktaki güvercinleri zehirlediğimizde
(when we're poisoning pigeons in the park)
ün kazandık
(we've gained notoriety)
ve çok fazla endişeye neden oldu
(and caused much anxiety)
audobon topluluğu'nda
(ın the audobon society)
oyunlarımızla
(with our games)
buna dinsizlik diyorlar
(they call it impiety)
ve uygunluk eksikliği
(and lack of propriety)
ve oldukça çeşitli hoş olmayan isimler
(and quite a variety of unpleasant names)
ama hiçbir dine aykırı değil
(but it's not against any religion)
bir güvercini elden çıkarmak istemek
(to want to dispose of a pigeon)
yani eğer pazar boşsan
(so if sunday you're free)
neden benimle gelmiyorsun
(why don't you come with me)
ve parktaki güvercinleri zehirleyeceğiz
(and we'll poison the pigeons in the park)
ve belki bir veya iki sincap içinde yapacağız
(and maybe we'll do in a squirrel or two)
parkta güvercinleri zehirlerken
(while we're poisoning pigeons in the park)
onları kahkaha ve neşe içinde öldüreceğiz
(we'll murder them amid laughter and merriment)
deney yapmak için eve götürdüğümüz birkaç kişi dışında
(except for the few we take home to experiment)
nabzım hızlanacak
(my pulse will be quickenin')
her damla strychnine(kürar;bir çeşit zehir) ile
(with each drop of strychnine)
bir güvercini besliyoruz
(we feed to a pigeon)
sadece biraz kibirli
(ıt just takes a smidgin)
parktaki bir güvercini zehirlemek için
(to poison a pigeon in the park)
kamu spotu: hiçbir hayvan zehirlenemez, her ne amaçla olursa olsun bu kabul edilemez. ek olarak; lehrer'in amacı tamamen mizah olup kesinlikle böyle bir davranışı desteklememiştir*
videoyu bırakayım;
şarkının sözleri de şöyle;
bahar geldi, bahar geldi
(spring is here, spring is here)
hayat kukladır ve hayat biradır
(life is skittles and life is beer)
bence yılın en güzel zamanı
(ı think the loveliest time of the year)
bahardır,bence öyle,sizce ?
ıs the spring, ı do, don't you?
tabii ki öyle:))
(course you do)
ama baharı benim için tamamlayan bir şey var
(but there's one thing that makes spring complete for me)
ve her pazar benim için bir zevk
(and makes every sunday a treat for me)
bir bahar öğleden sonra tüm dünya uyumlu görünüyor
(all the world seems in tune on a spring afternoon)
parktaki güvercinleri zehirlediğimizde
(when we're poisoning pigeons in the park)
her pazar sevgilimi ve beni göreceksin
(every sunday you'll see my sweetheart and me)
parktaki güvercinleri zehirlerken
(as we poison the pigeons in the park)
geldiğimizi gördüklerinde
(when they see us coming)
kuşların hepsi dener ve saklanır
(the birdies all try and hide)
ama yine de fıstık almaya gidiyorlar
(but they still go for peanuts)
siyanür ile kaplandığında
(when coated with cyanide)
güneş ışıl ışıl parlıyor
(the sun's shining bright)
herşey yolunda görünüyor
(everything seems all right)
parktaki güvercinleri zehirlediğimizde
(when we're poisoning pigeons in the park)
ün kazandık
(we've gained notoriety)
ve çok fazla endişeye neden oldu
(and caused much anxiety)
audobon topluluğu'nda
(ın the audobon society)
oyunlarımızla
(with our games)
buna dinsizlik diyorlar
(they call it impiety)
ve uygunluk eksikliği
(and lack of propriety)
ve oldukça çeşitli hoş olmayan isimler
(and quite a variety of unpleasant names)
ama hiçbir dine aykırı değil
(but it's not against any religion)
bir güvercini elden çıkarmak istemek
(to want to dispose of a pigeon)
yani eğer pazar boşsan
(so if sunday you're free)
neden benimle gelmiyorsun
(why don't you come with me)
ve parktaki güvercinleri zehirleyeceğiz
(and we'll poison the pigeons in the park)
ve belki bir veya iki sincap içinde yapacağız
(and maybe we'll do in a squirrel or two)
parkta güvercinleri zehirlerken
(while we're poisoning pigeons in the park)
onları kahkaha ve neşe içinde öldüreceğiz
(we'll murder them amid laughter and merriment)
deney yapmak için eve götürdüğümüz birkaç kişi dışında
(except for the few we take home to experiment)
nabzım hızlanacak
(my pulse will be quickenin')
her damla strychnine(kürar;bir çeşit zehir) ile
(with each drop of strychnine)
bir güvercini besliyoruz
(we feed to a pigeon)
sadece biraz kibirli
(ıt just takes a smidgin)
parktaki bir güvercini zehirlemek için
(to poison a pigeon in the park)
devamını gör...
gözlük kullananların korkulu rüyası
birinin o gözlüğü camlarından tutarak taşıması. üstüne üstlük gözlüğü zemine ters koyması ve gözlük camının bu yüzden çizilmesi. dünyadan habersiz o gözlüğü huşu içinde takınca görüntü alanımda yağlı parmak izleri ve çiziklerin belirmesi. nasıl yaparsın bunu ey insan?
devamını gör...
alması vermesinden daha keyifli olan şeyler
kyk kredisi.
devamını gör...
yazarların evcil hayvan isimleri
casper, cokcok, bety, gece...
casper, sürekli saklanırdı bebekken bu yüzden sevimli hayalet casper dedim. ekstra olarak kardan adam kendileri, pofuduk ve bembeyaz.
cokcok, yukarıdaki azman kendileri. bebekken elimi, kolumu emme eylemi vardı. cok cok gezerdi ortalıkta. öyle dedik öyle kaldı.
betty, çirkin betty dizisinden esinlendim. gelen, giden, gören herkes ay ne çirkin bu diyorlar. kendisi kanser hastası bu yüzden tüyleri falan bakımsız ve aşırı zayıf. hastalığı atlattığında herkesi şaşırtacak melek kızım güzelliğiyle.

ve ailemize yeni katılan gece bey. sanırım açıklamaya gerek yok. bakınız hahah.
casper, sürekli saklanırdı bebekken bu yüzden sevimli hayalet casper dedim. ekstra olarak kardan adam kendileri, pofuduk ve bembeyaz.

cokcok, yukarıdaki azman kendileri. bebekken elimi, kolumu emme eylemi vardı. cok cok gezerdi ortalıkta. öyle dedik öyle kaldı.
betty, çirkin betty dizisinden esinlendim. gelen, giden, gören herkes ay ne çirkin bu diyorlar. kendisi kanser hastası bu yüzden tüyleri falan bakımsız ve aşırı zayıf. hastalığı atlattığında herkesi şaşırtacak melek kızım güzelliğiyle.

ve ailemize yeni katılan gece bey. sanırım açıklamaya gerek yok. bakınız hahah.
devamını gör...
lustral
bütün antidepresanlar gibi anı kurtaran ilaçtır, ilaçlar mucize yaratmaz sadece sorunlarınızı çözene kadar duygu durumunuzu stabil kılar. kafanıza göre başlayıp bırakmayın mutlaka uzaman kontrolünde olmalı ve beraberinde terapi almalı.
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
bir gün çekip gideceğim ben bu şehirden
geride hiçbir anı bile bırakmadan
bindiğim trenler belki hiç bilmeyecek
bir küçük istasyonda nasıl indiğimi
yağmurlu bir gece hangi istasyonda
yitik yıldızlara bakacaksın ardımdan.
ne kadar acı varsa bırakacağım
söylenmemiş sözlerle yalan aşkları
paslı zincirleri, mahpus türkülerini
kara bir sis gibi çöken umutsuzluğa
bir gün çekip gideceğim ben bu şehirden.
kitaplarım, şiirlerim bekleyecekler
yürüdüğüm sokaklar bekleyecekler
her sabah selam verdiğim akasya
her sabah selam verdiğim taş duvar
ve uçsuz bucaksız bu keder denizi
bir gün elbet dönüşümü bekleyecekler.
(bkz: behçet aysan)
geride hiçbir anı bile bırakmadan
bindiğim trenler belki hiç bilmeyecek
bir küçük istasyonda nasıl indiğimi
yağmurlu bir gece hangi istasyonda
yitik yıldızlara bakacaksın ardımdan.
ne kadar acı varsa bırakacağım
söylenmemiş sözlerle yalan aşkları
paslı zincirleri, mahpus türkülerini
kara bir sis gibi çöken umutsuzluğa
bir gün çekip gideceğim ben bu şehirden.
kitaplarım, şiirlerim bekleyecekler
yürüdüğüm sokaklar bekleyecekler
her sabah selam verdiğim akasya
her sabah selam verdiğim taş duvar
ve uçsuz bucaksız bu keder denizi
bir gün elbet dönüşümü bekleyecekler.
(bkz: behçet aysan)
devamını gör...
kokoreç seven kadın
babamla gece bu saatlerde smackdown izledikten sonra kokoreç yemeye gittiğimiz günler geldi aklıma.zaman çok acımasız.
devamını gör...
iki çeşit insan vardır
menemeni soğanlı seven, soğansız seven.
devamını gör...