refik saydam hıfzıssıhha enstitüsü
27 mayıs 1928 tarihinde kurulan bu enstitütünün amacı ülkemizin bulaşıcı hastalıklarla mücadelesinde aşı ve serum üreterek, tıbbi tahlil laboratuvarlarının geliştirilmesiyle hastaların teşhis ve tedavisine destek olarak, ilaç kontrol laboratuvarları ile standartlara uygun ilaç üretimini teşvik ederek, analitik toksikoloji laboratuvarlarının ve zehir danışma merkezinin oluşturulmasıyla halk sağlığının korunmasına katkıda bulunmaktı.
enstitü o kadar işlevseldi ki türkiye diğer ülkelere aşı satıyordu.
bünyesinde gıda kontrolü, ilaç kontrolü, farmakoloji, parazitoloji, su analizleri, mikoloji, bakteriyoloji, viroloji, kültür kolleksiyonu ve antijen-antiserum laboratuvarı, devlet’in hakem laboratuvarları tüberküloz referans, biyolojik kontrol, frengi teşhisinde tpi testi, toksoplazma laboratuvarları ve daha sonraları ilave edilen hematoloji, biyokimya ve immünglobülin üretimi laboratuvarları yer almıştır.
bu enstitüde gerçekleştirilen ilklerden bazıları şunlardır:
1931: ağız yoluyla uygulanan bcg aşısı üretimi.
1932: serum üretiminin ülke ihtiyacını karşılayacak düzeye gelmesi sonucu, dışarıdan serum ithali durduruldu.
1933: simple metodu ile kuduz aşısı üretimi.
1934: istanbul aşıhanesi'nin enstitü bünyesine nakli ve çiçek aşısı üretimi ülke ihtiyacını karşılayacak düzeye gelmesi.
1942: tifüs aşısı ve akrep serumu üretimi.
1948: boğmaca aşısı üretimi. influenza virüsü, new-castle virüsü ve tavuk vebası üzerine araştırmaların başlaması.
1950: influenza laboratuvarı'nın dünya sağlık örgütü tarafından uluslararası bölgesel influenza merkezi olarak tanınması, influenza aşısı üretimi.
1958: frenginin modern yöntemlerle teşhisi.
1965: kuru çiçek aşısı üretimi.
1970: fibrinojen, albumin ve gamma globulin üretimi.
1983: kuru bcg aşısı üretimi.
1987: aıds araştırma ve doğrulama merkezi'nin açılması.
1992: kan ürünlerinin viral inaktivasyonu
son derece sistemli, bilimsel ve faydalı çalışmalar yapan ve birçok bilim adamının yetişmesine katkı sağlayan ve köklü birikimleri olan kurum, en önemlisi ülkemizin aşı ve serum temini konusunda dışa bağımlılığını minimum seviyeye indirerek çok büyük bir katkı sağlamıştır. yabancı firmalara ödemek zorunda kaldığımız milli servetten de tasarruf edilmesini sağlamıştır.
2011 yılında ise kapatılmıştır.
enstitü o kadar işlevseldi ki türkiye diğer ülkelere aşı satıyordu.
bünyesinde gıda kontrolü, ilaç kontrolü, farmakoloji, parazitoloji, su analizleri, mikoloji, bakteriyoloji, viroloji, kültür kolleksiyonu ve antijen-antiserum laboratuvarı, devlet’in hakem laboratuvarları tüberküloz referans, biyolojik kontrol, frengi teşhisinde tpi testi, toksoplazma laboratuvarları ve daha sonraları ilave edilen hematoloji, biyokimya ve immünglobülin üretimi laboratuvarları yer almıştır.
bu enstitüde gerçekleştirilen ilklerden bazıları şunlardır:
1931: ağız yoluyla uygulanan bcg aşısı üretimi.
1932: serum üretiminin ülke ihtiyacını karşılayacak düzeye gelmesi sonucu, dışarıdan serum ithali durduruldu.
1933: simple metodu ile kuduz aşısı üretimi.
1934: istanbul aşıhanesi'nin enstitü bünyesine nakli ve çiçek aşısı üretimi ülke ihtiyacını karşılayacak düzeye gelmesi.
1942: tifüs aşısı ve akrep serumu üretimi.
1948: boğmaca aşısı üretimi. influenza virüsü, new-castle virüsü ve tavuk vebası üzerine araştırmaların başlaması.
1950: influenza laboratuvarı'nın dünya sağlık örgütü tarafından uluslararası bölgesel influenza merkezi olarak tanınması, influenza aşısı üretimi.
1958: frenginin modern yöntemlerle teşhisi.
1965: kuru çiçek aşısı üretimi.
1970: fibrinojen, albumin ve gamma globulin üretimi.
1983: kuru bcg aşısı üretimi.
1987: aıds araştırma ve doğrulama merkezi'nin açılması.
1992: kan ürünlerinin viral inaktivasyonu
son derece sistemli, bilimsel ve faydalı çalışmalar yapan ve birçok bilim adamının yetişmesine katkı sağlayan ve köklü birikimleri olan kurum, en önemlisi ülkemizin aşı ve serum temini konusunda dışa bağımlılığını minimum seviyeye indirerek çok büyük bir katkı sağlamıştır. yabancı firmalara ödemek zorunda kaldığımız milli servetten de tasarruf edilmesini sağlamıştır.
2011 yılında ise kapatılmıştır.
devamını gör...
keş
süzme yoğurdun kurutulmasıyla elde edilen bir peynir türü.
bolu ve zonguldak yöresine aittir.
keş, yapısı sert ve çok tuzlu bir yiyecektir. diğer peynirler gibi kahvaltıda yenilmez. yenilecek kıvama gelmesi için önce rendelenmesi gerekir. rendelenmiş keş kavrulup makarnaya karıştırılarak yenir. dünyada makarnaya en çok lezzet veren gıdadır. keşli makarna yemediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz demektir.
keş farklı yiyecekler için de sos olarak kullanılabilir. fakat en çok makarnaya yakışır. bolu ve zonguldak'a yolunuz düşerse keş peyniri alıp tadına bakmayı unutmayın. büyük alışveriş merkezlerinde de bulmak mümkündür. ayrıca internetten de sipariş verebileceğiniz bir sürü alışveriş sitesi vardır.
unutmayın, keş direkt yenilmez. yemek için kavurmalı ve sos olarak kullanmalısınız.
bolu ve zonguldak yöresine aittir.
keş, yapısı sert ve çok tuzlu bir yiyecektir. diğer peynirler gibi kahvaltıda yenilmez. yenilecek kıvama gelmesi için önce rendelenmesi gerekir. rendelenmiş keş kavrulup makarnaya karıştırılarak yenir. dünyada makarnaya en çok lezzet veren gıdadır. keşli makarna yemediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz demektir.
keş farklı yiyecekler için de sos olarak kullanılabilir. fakat en çok makarnaya yakışır. bolu ve zonguldak'a yolunuz düşerse keş peyniri alıp tadına bakmayı unutmayın. büyük alışveriş merkezlerinde de bulmak mümkündür. ayrıca internetten de sipariş verebileceğiniz bir sürü alışveriş sitesi vardır.
unutmayın, keş direkt yenilmez. yemek için kavurmalı ve sos olarak kullanmalısınız.
devamını gör...
ıvanka
akrabam olan yazardır. kendisi ile çok eskiden beri tanışırız. 1987 de beraber birer kadeh şarap içmiştik.
devamını gör...
erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular
görünmezadam'ın sorusu.
--- alıntı ---
bir erkek karşınızda eriyorken bile hala kendinize acaba bu bana aşık mı diye soruyor musunuz? gerçekten soruyorsanız ve hiç adım atmıyorsanız hepiniz ruh hastasısınız.
--- alıntı ---
daha öncesinde yaşadıklarımız çok etkiliyor bunu, ya da arkadaşlarımızın hayatlarından dinlediklerimiz. siz erkekler bazen çok iyi rol yapıyorsunuz. emin olamıyoruz, olmamız için de öyle büyük büyük şeylere kalkışmanıza gerek yok. sadece zaman.
atibahacinsin'in sorusu.
--- alıntı ---
unutabiliyor musunuz? unutmak için neler yapıyorsunuz?
--- alıntı ---
sizden bir farkımız yok. verdiğimiz değere göre unutma süremiz değişiyor, o kadar. şahsım adına unutmak için yaptığım tek şey beynimi oyalamak ve bir müddet unutmak istediğim şeyi hatırlatan maddelerden uzak durmak.
amokachi'nin sorusu.
--- alıntı ---
yılbaşında ne hediye bekliyorsunuz? var mı önerisi olan?
--- alıntı ---
şahsım adına hediye beklemiyorum. eğer birine alacaksanız; güzel bir notla, güzel bir kolye, küpe, kar küresi vs. alabilirsiniz. mümkünse ince düşünün.
bedensel engelli çirkin bir erkek'in sorusu.
--- alıntı ---
kadınların estetik olarak neden saçları ve elleri bu kadar güzel?
--- alıntı ---
eller ve saçlar bazen erkeklerde daha dikkat çekici oluyor. kemikli erkek eline düşmeyen kız var mıdır, merak etmişimdir.
greengr'in sorusu.
--- alıntı ---
suçlu birini topluma kazandırmak mı? suçlu birini toplum faydasına kullanmak mı?
peşin not düşeyim: şimdi haklı olarak diyeceksin ki suçlu ama ne suçu? mesela bir gaspçı , hırsız , torpille bir yere girmil adalet düşmanı , katil , tecavüzcü veya tacizci , tabiki suçuna göre değişecek bu ama şunu düşün hırsızın saldırısına maruz kalan sensin. ya da ailenle yürürken gelip size küfürler eden birisi olarak kabul edebilirsin bu suçluyu. o adamın/kadının tekrar toplumda yer almasını ister misin? yoksa zorunlu böbrek bağışçısı olmasını mu istersin?
--- alıntı ---
şahsım adına konuşuyorum; o kişi topluma kazandırılmalı. insan kaybetmek çok kolay bir şeydir. güvenini kırarak, yalan söyleyerek kişiyi kolayca kaybedebilirsiniz. zor olan sevgiyi ve merhameti bir insanın kalbine işlemektir. bunu başarmalı, o kişiyi topluma kazandırmalıyız. ha olmadı diğer seçenek çok güzel görünüyor. *
bu kadar sanırım. *
--- alıntı ---
bir erkek karşınızda eriyorken bile hala kendinize acaba bu bana aşık mı diye soruyor musunuz? gerçekten soruyorsanız ve hiç adım atmıyorsanız hepiniz ruh hastasısınız.
--- alıntı ---
daha öncesinde yaşadıklarımız çok etkiliyor bunu, ya da arkadaşlarımızın hayatlarından dinlediklerimiz. siz erkekler bazen çok iyi rol yapıyorsunuz. emin olamıyoruz, olmamız için de öyle büyük büyük şeylere kalkışmanıza gerek yok. sadece zaman.
atibahacinsin'in sorusu.
--- alıntı ---
unutabiliyor musunuz? unutmak için neler yapıyorsunuz?
--- alıntı ---
sizden bir farkımız yok. verdiğimiz değere göre unutma süremiz değişiyor, o kadar. şahsım adına unutmak için yaptığım tek şey beynimi oyalamak ve bir müddet unutmak istediğim şeyi hatırlatan maddelerden uzak durmak.
amokachi'nin sorusu.
--- alıntı ---
yılbaşında ne hediye bekliyorsunuz? var mı önerisi olan?
--- alıntı ---
şahsım adına hediye beklemiyorum. eğer birine alacaksanız; güzel bir notla, güzel bir kolye, küpe, kar küresi vs. alabilirsiniz. mümkünse ince düşünün.
bedensel engelli çirkin bir erkek'in sorusu.
--- alıntı ---
kadınların estetik olarak neden saçları ve elleri bu kadar güzel?
--- alıntı ---
eller ve saçlar bazen erkeklerde daha dikkat çekici oluyor. kemikli erkek eline düşmeyen kız var mıdır, merak etmişimdir.
greengr'in sorusu.
--- alıntı ---
suçlu birini topluma kazandırmak mı? suçlu birini toplum faydasına kullanmak mı?
peşin not düşeyim: şimdi haklı olarak diyeceksin ki suçlu ama ne suçu? mesela bir gaspçı , hırsız , torpille bir yere girmil adalet düşmanı , katil , tecavüzcü veya tacizci , tabiki suçuna göre değişecek bu ama şunu düşün hırsızın saldırısına maruz kalan sensin. ya da ailenle yürürken gelip size küfürler eden birisi olarak kabul edebilirsin bu suçluyu. o adamın/kadının tekrar toplumda yer almasını ister misin? yoksa zorunlu böbrek bağışçısı olmasını mu istersin?
--- alıntı ---
şahsım adına konuşuyorum; o kişi topluma kazandırılmalı. insan kaybetmek çok kolay bir şeydir. güvenini kırarak, yalan söyleyerek kişiyi kolayca kaybedebilirsiniz. zor olan sevgiyi ve merhameti bir insanın kalbine işlemektir. bunu başarmalı, o kişiyi topluma kazandırmalıyız. ha olmadı diğer seçenek çok güzel görünüyor. *
bu kadar sanırım. *
devamını gör...
bir yazar sizi takip etmeye başladı
kalbimin küt küt atmasına sebep olan kafa sözlük bildirimidir.
devamını gör...
henüz bir kişisel iletiniz yok
kişisel neyim kaldı ki bir iletim olsun.
devamını gör...
25 nisan 2021 fenerbahçe kasımpaşa maçı
çok sevgili yazar wertheimer ile totemimiz bu hafta da tutacak ve biz bu maçı da alacağız.
çok amin.
çok amin.
devamını gör...
kitap alıntıları
... ölüm eski bir şaka aslında ancak hepimiz için hep yeni gibidir.
(babalar ve oğullar / ıvan sergeveyiç turgenyev)
(babalar ve oğullar / ıvan sergeveyiç turgenyev)
devamını gör...
takipçi sayısının artmamasının nedenleri
yakından tanıdığım ve gerçek hayatta da dost olduğum modlardan birine sorduğumda girdiğin 250 entry başına bir adet takipçi kazanıyormuşsun. bu takipçi reel kişi olmayıp otomatik atanan bot oluyormuş. yazarlığımı verebilirim ama beynimi asla.
devamını gör...
hele bir soluklan yeğenim'in ingilizcesi
here, take a seat yeğenim.
devamını gör...
teyzelerin bıktıran soruları
"saçlarını neden erkek saçı gibi kısa kestirdin? saçların neden kısa?" gibi soruları ne yazık ki sıklıkla duymaktayım. kısa saç seviyorum teyze rahat oluyorum diyorum, erkeklerin saçı kısa olur, bir daha kestirme böyle diyor. sanane teyze, sanane diye yüzüne söylemek istiyorum ama işte saygı sınırları var. neyse bıktım gerçekten bıktım arkadaşlar.
devamını gör...
bir dergiye yazı yollamış yazarlar veri tabanı
ilk olarak üniversite son sınıftayken bir dergiye yazımı göndermiştim. haftalık yayınlanan bir dergiydi. dergi çıktığı gün elime aldığımda kendi adımı ve yazımı dergide görünce şok yaşadım çünkü bana yayınlanıp yayınlanmayacağına dair hiçbir bilgi vermemişlerdi, tamamen sürpriz oldu. sonraki yıllarda kendi yazılarımı değil, tercüme ettiğim makaleleri dergilere yollamaya başladım. tercümelerimi çok beğendiler, editör benimle iletişime geçip bana belli bir konu verdi, o konuda yazı yazmamı istedi. ilk başlarda çok zorlandım ama yazdığımda "siz boşuna dert ediyorsunuz, gayet iyi yazıyorsunuz, her ay istediğiniz konuda yazıp gönderin" dedi. sonraki aylarda kendi istediğim konularda yazılar yazmaya başladım. iki sene boyunca bir dergide yazdım. iletişime geçtiğim başka iki dergide de farklı farklı yazılarım yayınlandı. hepsi de matbu olarak yayınlanan ve belli kitlelere hitap eden dergilerdi. şimdi de mesleğimde elde ettiğim deneyimlerimi yazmam istendi, iki ayrı öykü halinde yazdım. yakın zamanda çıkacak bir kitapta öyküler yayınlanacak, çok heyecanlıyım. artık bundan sonraki hedefim, kendi kitabımı çıkartmak...
devamını gör...
iyi günler
(bkz: pırasa kafa) isimli yazar arkadaşımızın ukdesi.
bir dilek cümlesidir. genellikle ''günaydın'' demek için geç olan sabah saatlerinde (11'den sonra gibi) söylenir.
bir dilek cümlesidir. genellikle ''günaydın'' demek için geç olan sabah saatlerinde (11'den sonra gibi) söylenir.
devamını gör...
hz. ali
"imam ali" olarak da bilinir. ali bin ebu talib, haşimoğulları'ından muhammed'in amcası olan ebu talib'in (abdümenaf bin abdulmüttalib bin haşim el-kureyşi) oğludur. daha sonra da muhammedin kızı fatıma (fatıma binti muhammed) ile evlenmiştir. islam dinini kabul ederek müslüman olan ilk erkek sahabedir. islam devletinin 4. halifesi olmuş 656-661 yılları arasında arap yarımadası'nda siyasi iktidar olmuştur. kendisinden önceki halife hz. osman'dır. halife hz ali döneminde (656-661) müslümanlar arasındaki ilk iç savaş çıkmıştır. nasıl çıkmasın ki? kendisinden önceki halife suikaste kurban gitmiştir. (bkz: fitne)
ali bin ebu talip, mekke şehrinde 599 yılında kabe'de doğmuştur. ali'nin annesi fatıma (fatıma bint esed) kabe'de 4 gün doğum sancısı çekmiştir.
not: kabe gibi kutsal bir mekanda çocuk doğurmak ne demektir? islam peygamberi muhammed'in siyasi iktidarının veliahtı ali bin ebu talip olacak demektir. zaten muhammed bizzat ali'yi himayesine almıştır. böylece haşimoğulları'nın siyasi hakimiyetlerine tanrısal bir dayanak kazandırmışlardır. ayrıca muhammed bu hamlesiyle amcası ebu talib'e vefa borcunu ödemiştir. çünkü muhammed'in babası abdullah (abdullah bin abdulmuttalib), muhammed daha bebekken ölmüştür ve amcası ebu talib onu büyütmüştür.
hz. ali, eşlerinden ve cariyelerinden toplam 32 çocuk (14 oğlan 18 kız) sahibiydi. oğullarından çoğu kerbela savaşı'nda öldürülmüştür.
632 yılında muhammed'in ölümüyle ilk halifenin kim olacağı merak ediliyordu. ali, muhammed'in en yakın akrabası olduğu için defin işlemleriyle ilgilenirken (bkz: gasil) siyasi yandaşlar edinen hz. ebu bekir ilk halife olarak seçildi. oysa rivayetlere göre ilk halifenin ali olması gerektiğini bizzat muhammed söylemiştir.
muhammed'in ölümünün ardından mirasçıları arasında medine yakınlarındaki yahudilerin yaşadığı fedek arazisi krizi çıktı. (bkz: hayber) ilk halife hz. ebu bekir, haşimoğulları'na bu toprakları vermek istemedi. ancak ikinci halife hz. ömer(ömer bin hattab) medine'deki arazileri muhammed'in kişisel mirası sayarak haşimoğulları'na verirken fedek ve haber arazilerini devlet malı olarak hazineye kayıt ettirmiştir.
hz. ali 658 yılında nehrevan muharebesi'nde harici mezhebi taraftarları ile savaştı ve çoğunu öldürdü. hariciler kufe mescidinin mihrabında namaz kılan hz. ali'ye suikast düzenlemiş ve zehirli bir kılıçla yaralanan hz. ali 21 gün sonra yatağında ölmüştür (661). hariciler'in bölgedeki yahudilerden de destek aldığı rivayet edilir.
dip not: hz. ali, amcasının oğlunun kızıyla evlenmiştir. bu bir akraba evliliğidir. bildiğiniz üzere akraba evlilikleri siyasi bir gücü pekiştirmek, maddi mirası bölmemek, meşru iktidar sağlamak gibi amaçlarla yapılmaktadır.
ali bin ebu talip, mekke şehrinde 599 yılında kabe'de doğmuştur. ali'nin annesi fatıma (fatıma bint esed) kabe'de 4 gün doğum sancısı çekmiştir.
not: kabe gibi kutsal bir mekanda çocuk doğurmak ne demektir? islam peygamberi muhammed'in siyasi iktidarının veliahtı ali bin ebu talip olacak demektir. zaten muhammed bizzat ali'yi himayesine almıştır. böylece haşimoğulları'nın siyasi hakimiyetlerine tanrısal bir dayanak kazandırmışlardır. ayrıca muhammed bu hamlesiyle amcası ebu talib'e vefa borcunu ödemiştir. çünkü muhammed'in babası abdullah (abdullah bin abdulmuttalib), muhammed daha bebekken ölmüştür ve amcası ebu talib onu büyütmüştür.
hz. ali, eşlerinden ve cariyelerinden toplam 32 çocuk (14 oğlan 18 kız) sahibiydi. oğullarından çoğu kerbela savaşı'nda öldürülmüştür.
632 yılında muhammed'in ölümüyle ilk halifenin kim olacağı merak ediliyordu. ali, muhammed'in en yakın akrabası olduğu için defin işlemleriyle ilgilenirken (bkz: gasil) siyasi yandaşlar edinen hz. ebu bekir ilk halife olarak seçildi. oysa rivayetlere göre ilk halifenin ali olması gerektiğini bizzat muhammed söylemiştir.
muhammed'in ölümünün ardından mirasçıları arasında medine yakınlarındaki yahudilerin yaşadığı fedek arazisi krizi çıktı. (bkz: hayber) ilk halife hz. ebu bekir, haşimoğulları'na bu toprakları vermek istemedi. ancak ikinci halife hz. ömer(ömer bin hattab) medine'deki arazileri muhammed'in kişisel mirası sayarak haşimoğulları'na verirken fedek ve haber arazilerini devlet malı olarak hazineye kayıt ettirmiştir.
hz. ali 658 yılında nehrevan muharebesi'nde harici mezhebi taraftarları ile savaştı ve çoğunu öldürdü. hariciler kufe mescidinin mihrabında namaz kılan hz. ali'ye suikast düzenlemiş ve zehirli bir kılıçla yaralanan hz. ali 21 gün sonra yatağında ölmüştür (661). hariciler'in bölgedeki yahudilerden de destek aldığı rivayet edilir.
dip not: hz. ali, amcasının oğlunun kızıyla evlenmiştir. bu bir akraba evliliğidir. bildiğiniz üzere akraba evlilikleri siyasi bir gücü pekiştirmek, maddi mirası bölmemek, meşru iktidar sağlamak gibi amaçlarla yapılmaktadır.
devamını gör...
normal sözlük profilime kim baktı eklentisi
linkedin mi burası? saçma olacağını düşündüğüm bir eklenti olur.
devamını gör...
fiziksel olmayan iltifatlar
sizi karşılık beklemeden dinleyen, sorunlarınızı anlamaya çalıştığını, yanınızda olduğunu hissettiğiniz ve samimiyetle destek olmaya çalıştığına inandığınız biri varsa "sohbetin bana iyi geliyor" deyin ona.
en güzellerinden biri budur fikrimce.
en güzellerinden biri budur fikrimce.
devamını gör...
en güzel özür dileme şekli
yukarıda da değinildiği gibi aynı yanlışı tekrar yapmamaktır. ne kadar zordur ama bu şey. oysa özür dilemek görece çok kolay. bu anlamda kendimi şanslı sayıyorum, bir kaç kere böyle özürler diledim. umarım böyle özürlerin sayısı çoğalır hayatımızda.
bir de özür bile dileyemeyenler var. tanıyorum onları, azalarak bitin lütfen...
bir de özür bile dileyemeyenler var. tanıyorum onları, azalarak bitin lütfen...
devamını gör...


