karma puan yardımlaşması
iyi bir fikir mi bilmiyorum ama yardımlaşma ağımız olsa iyi olur diye düşündüm.
aylardır hedeflediğim puana yaklaşamayınca yoruldum ve yardım istiyorum.
bi el atıverin...
hedefimi yazmamın iyi olacağını söylemişler. haklısınız hedefim 1500.
böylece takipçilerimi görebilmek istiyorum.
desteğiniz için teşekkürler.
tanım: yardımlaşma ağı başlığı.
aylardır hedeflediğim puana yaklaşamayınca yoruldum ve yardım istiyorum.
bi el atıverin...
hedefimi yazmamın iyi olacağını söylemişler. haklısınız hedefim 1500.
böylece takipçilerimi görebilmek istiyorum.
desteğiniz için teşekkürler.
tanım: yardımlaşma ağı başlığı.
devamını gör...
4 ağustos 2021 güney kore türkiye voleybol maçı
her şeye rağmen iyi oynadıklarını düşünüyorum takımın, maçın stresi çok fazlaydı ve şahane başlayan son set bu gerginlikle maalesef aleyhimize döndü. onca kötü gelişmeye rağmen olimpiyatlarda ülkeye güzel haberler gönderdikleri ve bizleri sevindirdikleri için oyuncuların her birine ayrı teşekkür etmeli. gerek oyunlarıyla, gerek oyun sonrası yaptıkları aklıselim açıklamalarıyla dünya arenasında nasıl olduğumuzu ve nasıl durmamız gerektiğini birçok genç insana gösterdiler ve hepimize iyi örnek oldular. hiç değilse voleybolla şimdiye dek uzaktan yakından alakası olmayan bende ve eminim birçok kişide önümüzdeki sezon voleybol maçlarını maçları takip etme isteği uyandırdılar, spora teşviğin en güzel yolu bu. var olsunlar, canıgönülden tebrik ederiz.
devamını gör...
nihat sırdar
yıllardır çok severek dinlediğim, hatta bazen yahu kaçırmayayım diye bir tık yolu uzattığım türkiye'nin en iyi radyocusudur. bir insan hiç mi lafını esirgemez. nihat esirgemez arkadaş! * sivrisinek de canımızdır.*
(bkz: kafa radyo)
(bkz: kafa radyo)
devamını gör...
sözlüğe sınavla yazar almak
devamını gör...
baby driver
başrolünde sırf ansel elgort oynadığı için merakımdan açıp izlediğim film olur. 2017 çıkışlı aksiyon türünde bir filmdir.
konusu açılmışken ansel elgort'un diğer filmleri için;
(bkz: the fault in our stars) *
(bkz: divergent)
türkçeye "tam gaz" olarak çevrilen filmin büyük çoğunluğunu hırsızlık boyunca kulağında kulaklığı ve sürekli çalan müziği ile baby'nin muhteşem direksiyon şovu oluşturuyor.
ayrıca filmde de geçtiği için bana hey baby baby şarkı sözlerini hatırlatır sürekli.
"o iyi bir çocuk, direksiyon başında ise bir şeytan."
konusu açılmışken ansel elgort'un diğer filmleri için;
(bkz: the fault in our stars) *
(bkz: divergent)
türkçeye "tam gaz" olarak çevrilen filmin büyük çoğunluğunu hırsızlık boyunca kulağında kulaklığı ve sürekli çalan müziği ile baby'nin muhteşem direksiyon şovu oluşturuyor.
ayrıca filmde de geçtiği için bana hey baby baby şarkı sözlerini hatırlatır sürekli.
"o iyi bir çocuk, direksiyon başında ise bir şeytan."
devamını gör...
yarıda bırakılan kitaplar
gabriel garcia marquez - kırmızı pazartesi. kitap 100 küsür sayfa fakat, olaylar çok hızlı gelişiyor, kim kimin neyi,anlamak zor olmuştu benim için. belki de doğru zamanda okumaya başlamamıştım. 2 yıl önce okumaya başlayıp, yarım bıraktığım bir kitaptı. bu yıl okumayı tekrar deneyebilirim belki.
devamını gör...
hz. ali'den hikmetler
hz ali diyor ya; "asla sahip olmadığın şeyler için üzülme! kısmetinde varsa, onlar seni bulur zamanı gelince"
"her şey gelip geçici ey gönül. bak az önce aldığın nefes bile geldi geçti."
"her şey gelip geçici ey gönül. bak az önce aldığın nefes bile geldi geçti."
devamını gör...
sevilen şiirin en vurucu dizeleri
benim de bir insan tarafım vardı
bakma böyle kötü olduğuma
benim de dileklerim vardı
benim de bir beklediğim vardı yaşamaktan
yeter artık vurma yüzüme çirkinliğimi
hergün bir kadın ağlar benim yüzümde
büyük dertler içinde benim ellerim
anlamıyor musun?
sen sevildiğin için güzelsin bu kadar
ben sevilmediğimden böyle çirkinim.
bakma böyle kötü olduğuma
benim de dileklerim vardı
benim de bir beklediğim vardı yaşamaktan
yeter artık vurma yüzüme çirkinliğimi
hergün bir kadın ağlar benim yüzümde
büyük dertler içinde benim ellerim
anlamıyor musun?
sen sevildiğin için güzelsin bu kadar
ben sevilmediğimden böyle çirkinim.
devamını gör...
fatma bacı
ahilik teşkilatı'nın kurucusu olan ahi evran'ın eşidir.
kendisi de ahilik teşkilatı'nın bir kolu olan (bkz: bâcıyân-ı rûm)un kurucusudur.
kendisi de ahilik teşkilatı'nın bir kolu olan (bkz: bâcıyân-ı rûm)un kurucusudur.
devamını gör...
küçük şeylerle mutlu olmak
kucuk basit seyler yetiyor kederlenmeye ya mutluluga?
devamını gör...
sözlük içi kadınları koruma timi
sen önce git kendini koru demek istediğim yazarımızın açtığı başlıktır. hepimiz birleşsek seni şu cinsiyetçi ve salak saçma başlıklar yüzünden linç etsek biz mi korunmaya muhtaç oluruz yoksa sen mi?
devamını gör...
sözlüğün en nefret edilen yazarı olmak
sürekli birilerine sataşma dürtüsüyle hareket edip netice itibariyle kimse tarafından iplenmeyen bir yazar olmaktır.
devamını gör...
sınavdan önceki son gece
çığlıklar yardım çığlıkları. her ne kadar konu varsa tekrar edilmeye çalışılır edilemezse oturulur ağlanılır ya da son gecede ne halledebilirim diyip yatılır.
devamını gör...
minangkabau
dünyanın en büyük anaerkil toplumu. bu toplumda soy annelerden ilerler ve evin sahibi kadınlar olur. evlenince de bir nevi kadınlar değil erkekler gelin olur. hatta kadınların kocalarını sokağa attıkları da olur. kadın-erkek evlenir, ama aslında koca kadının evindeki bir misafirdir. miras kızlarındır. anaerkil kültürlerine rağmen halkın çoğunluğu müslümandır. dolayısıyla bugün müslüman ülkelerde bulunan ataerkillik minangkabau halkına da yansımış ve onlar bu ataerkilliği de benimsemişlerdir.
fakat onlar bazı islami kuralların tam tersini yaparlar. mesela çoğu müslüman evliliklerinde kadın erkeğin evine taşınır ama minanglar bunun tam tersini yaparlar, yani erkek kadının evine taşınır. yani şöyle düşünün, ataerkilliğin tamamen tersi var. evi yaşlı kadınlar kontrol ediyor, evin reisi de yaşlı kadınlardır.
bu toplumda erkekler evin gelirini sağlıyor, çocukların masraflarını karşılıyorlar. evin kontrolüne bakamazlar. evlilik teklifini de gelinin ailesi yapar. ayrıca boşanma durumunda çocuklar annede kalır ve mallar bölünür.
ayrıca erkekler kadınlar tarafından şiddete uğradıkları zaman sığınabilecekleri erkek sığınma evleri de mevcut.
hasılı arkadaşlar ataerkil olunca erkek kadının tepesine, anaerkil olunca da kadın erkeğin tepesine çıkıyor.
en iyisi, kedoerkil olmak. kedoerkil nedir arkadaşlar, kedoerkil kedi yiyen fare erkil demektir. ben herkesin tepesine çıkayım, benim tepem boş kalsın....
fakat onlar bazı islami kuralların tam tersini yaparlar. mesela çoğu müslüman evliliklerinde kadın erkeğin evine taşınır ama minanglar bunun tam tersini yaparlar, yani erkek kadının evine taşınır. yani şöyle düşünün, ataerkilliğin tamamen tersi var. evi yaşlı kadınlar kontrol ediyor, evin reisi de yaşlı kadınlardır.
bu toplumda erkekler evin gelirini sağlıyor, çocukların masraflarını karşılıyorlar. evin kontrolüne bakamazlar. evlilik teklifini de gelinin ailesi yapar. ayrıca boşanma durumunda çocuklar annede kalır ve mallar bölünür.
ayrıca erkekler kadınlar tarafından şiddete uğradıkları zaman sığınabilecekleri erkek sığınma evleri de mevcut.
hasılı arkadaşlar ataerkil olunca erkek kadının tepesine, anaerkil olunca da kadın erkeğin tepesine çıkıyor.
en iyisi, kedoerkil olmak. kedoerkil nedir arkadaşlar, kedoerkil kedi yiyen fare erkil demektir. ben herkesin tepesine çıkayım, benim tepem boş kalsın....
devamını gör...
sezen aksu'nun en anlamlı şarkısı
hepsi birbirinden güzel olsa da ünzile'nin yeri benim için çok ayrıdır.
ünzile insan dölü
on kardeş beşi ölü
büyüdükçe un ufak
ve gelirde görücü
inci gibi dişi
görücü bilir işi
söğüdüm ağlar gider
olur hatun kişi
varmadan sekizine
ergin oldu ünzile
hem çocuk hem de kadın
12'sinde ana
bir gül gibi al ve narin
bir su gibi saydam ve sakin
susar kadın ünzile
yağmuru kim döküyor?
ünzile kaç koyun ediyor?
dayaktan uslanalı
hiçbir şey sormuyor
yağmuru kim döküyor?
ünzile kaç koyun ediyor?
dayaktan uslanalı
hiçbir şey sormuyor
korkar durur gitmez
köyün en son çitine
inanır o sınırda dünyanın bittiğine
ünzile insan dölü
bilinmezlere gebe
sırların mihnetini
yükleyip de beline
varmadan sekizine
ergin oldu ünzile
ünzile insan dölü
on kardeş beşi ölü
büyüdükçe un ufak
ve gelirde görücü
inci gibi dişi
görücü bilir işi
söğüdüm ağlar gider
olur hatun kişi
varmadan sekizine
ergin oldu ünzile
hem çocuk hem de kadın
12'sinde ana
bir gül gibi al ve narin
bir su gibi saydam ve sakin
susar kadın ünzile
yağmuru kim döküyor?
ünzile kaç koyun ediyor?
dayaktan uslanalı
hiçbir şey sormuyor
yağmuru kim döküyor?
ünzile kaç koyun ediyor?
dayaktan uslanalı
hiçbir şey sormuyor
korkar durur gitmez
köyün en son çitine
inanır o sınırda dünyanın bittiğine
ünzile insan dölü
bilinmezlere gebe
sırların mihnetini
yükleyip de beline
varmadan sekizine
ergin oldu ünzile
devamını gör...
vazgeçilemeyen alışkanlıklar
en kısa yolculukta bile kulaklık takmak.
devamını gör...
sadece sesini duymak için aradım
en tatlı arama şeklidir. sesini duymak için aradım diyen zaten senin alo diyişinden anlar iyi mi kötü mü olduğunu.
devamını gör...
kübler-ross modeli
ölümcül bir hastalığa yakalanan hastaların, kendi ölümleriyle yüzleşirken geçirdikleri sürecin evrelerini tanımlamak için elisabeth kübler-ross tarafından geliştirilen model. aynı zamanda five stages of grief olarak da biliniyor.
bu evreler sırasıyla şöyle:
inkar: bireyler gerçeğin kendisiyle yüzleşmek yerine, konulan teşhisin yanlış olduğuna inanarak gerçeği tümüyle reddederler. aynı zamanda bilinç bulanıklığına bağlı olarak korku, endişe, sevinç gibi farklı tepkiler verebildikleri ve teşhisi reddettikleri için farklı doktora gittikleri de sıklıkla gözlemlenmiştir.
öfke: hasta her ne kadar gerçekle yüzleşmeyi kabullenmese de, gerçek olma ihtimalini düşünerek kendisine ve çevresindeki herkese, her şeye karşı öfke doludur. genellikle “neden ben? böyle bir şey başıma nasıl gelebilir? bu hiç adil değil.” gibi tepkiler gözlemlenir.
pazarlık: genellikle uzun bir yaşam için, müzakere, iyileştirilmiş bir yaşam tarzı karşılığında tanrıyla yapılır. “biraz daha yaşama fırsatım olsa her şeyi değiştirebilirim. daha iyi bir insan olabilirim.” gibi.
depresyon: bu evrede bireylerin, öleceğinin farkına varınca içe kapanma, umutsuzluk, hayata küsme, ziyaretçileri reddetme gibi tepkilerinin yanı sıra, zamanının çoğunu sessiz ve somurtarak geçirebildikleri gözlemlenmiştir.
kabullenme: hastanın, kendisini bekleyen sonu kabullendiği ve bunu değiştiremeyeceğini anladığı, kısacası ölümü kabul ettiği evre. bu noktadan sonra birey her şeyi olduğu gibi, daha sakin karşılar ve kalan günlerini daha aktif, hareketli ve verimli geçirmeye çabalar.
bu evreler sırasıyla şöyle:
inkar: bireyler gerçeğin kendisiyle yüzleşmek yerine, konulan teşhisin yanlış olduğuna inanarak gerçeği tümüyle reddederler. aynı zamanda bilinç bulanıklığına bağlı olarak korku, endişe, sevinç gibi farklı tepkiler verebildikleri ve teşhisi reddettikleri için farklı doktora gittikleri de sıklıkla gözlemlenmiştir.
öfke: hasta her ne kadar gerçekle yüzleşmeyi kabullenmese de, gerçek olma ihtimalini düşünerek kendisine ve çevresindeki herkese, her şeye karşı öfke doludur. genellikle “neden ben? böyle bir şey başıma nasıl gelebilir? bu hiç adil değil.” gibi tepkiler gözlemlenir.
pazarlık: genellikle uzun bir yaşam için, müzakere, iyileştirilmiş bir yaşam tarzı karşılığında tanrıyla yapılır. “biraz daha yaşama fırsatım olsa her şeyi değiştirebilirim. daha iyi bir insan olabilirim.” gibi.
depresyon: bu evrede bireylerin, öleceğinin farkına varınca içe kapanma, umutsuzluk, hayata küsme, ziyaretçileri reddetme gibi tepkilerinin yanı sıra, zamanının çoğunu sessiz ve somurtarak geçirebildikleri gözlemlenmiştir.
kabullenme: hastanın, kendisini bekleyen sonu kabullendiği ve bunu değiştiremeyeceğini anladığı, kısacası ölümü kabul ettiği evre. bu noktadan sonra birey her şeyi olduğu gibi, daha sakin karşılar ve kalan günlerini daha aktif, hareketli ve verimli geçirmeye çabalar.
devamını gör...

