katıldığım başlık demin ki radyo programı tanımıma benzer bir editleme yapmıştım. her gün tarz usul bişiler bişiler değişiyor çocuk oyuncağı gibi ben kafaları anlayamamaya başladım.
devamını gör...

bir başak baysallı kitabıdır.

kitabı okurken sayfaları nasıl çevirdiğimi bile hatırlamıyorum. sanki bir film izliyor gibiydim. iyi çekilmiş bir dönem filmi. pek de iyi olmayan, utanç zamanlarına dönüp duran ve hala utanmamıza neden olması gereken zamanları anlatan bir dönem filmi gibi.

6-7 eylül olaylarında aldıkları dolaylı ya da doğrudan yaraları hala saramayan insanların toplandığı bir apartman fresko apartmanı. bir araya gelip birbirlerinin yaralarına merhem olmayan çalışan insanların yaşadığı bir apartman.

aslında bir öykü kitabı ama birbiriyle derinden bağlantılı öyküler bir romana evriliyor. fresko apartmanın sahibi krikor türk ya da rum ayırt etmeden sahipsiz kalan herkesi apartmana topluyor. herkes yaralı. çoğu 6-7 eylül olayının yarasını vücudunda taşırken, bazıları bir anının peşinde sarılıyor yaralarına, kimisi de faillerin kanından ama onlar gibi kansız olmadığı için dışlanmış.

toplumsal hafıza hristo teyeli gibi bir görünüp bir kayboluyor öykülerde. olmazsa olmaz ama çok da görünmez bir şey olarak.

geçmişin utancı, yaraları bereleri, nefreti ve kini her şey apartmanın giriş kapısında bekliyor. çünkü krikor affetmenin gücüne inanan bir adam.

ben de krikor’un apartmanında kuzguncuk’u izliyorum. kendimi affedip affetmeme konusunda kararsız bir halde.
devamını gör...

skafoid(scaphoideum) kemiğin avasküler nekrozuna verilen addır.
devamını gör...

1949 ankara doğumlu gazetecidir. milleyet gazetesinde köşe yazıları yazmaktadır. kendisiyle birkaç defa görüştüm. siyasi olarak aynı düşüncelere sahip değiliz yalnız yiğidi öldür hakkını yeme güzel insan kendisi.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sözlükteki bir kısım yazarların uzmanlık yaptıkları alandır. bu alanda kürsü sahibidirler.
devamını gör...

muhtemelen "müdahele" yazdığından buna da müdahale edilecek diye düşündüğüm durum.

başlıkların da bir formatı var aslında, her ne kadar üzerinde pek konuşulmasa da. burada müdahale edilen konunun ne olduğunu bilmediğimizden yorum yapmak biraz zor tabi.
devamını gör...

kendisini mutsuz edeni kesmesinden iyidir. ne güzel tatlı tatlı aşıyor depresyonu işte, elleşmeyin lütfen.
devamını gör...

şimdi efendim bazı arkadaşlarımızı zerre ırgalamayan bu mitolojik tanrılarla ve yaratıklarla ilgili bir kaç kelam etmek lazım. tabi bunu yaparken de biraz sistematik hareket etmekte fayda var; evvela madem bu kadar değersizler, bunlar hakkında neden kanaat belirtiliyor? ayrıca bu mitolojik tanrıların ateistlerle ne alakası var? tanrı tanımaz adamın tanrılarla ne işi olsun?

şu hayatta bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan ve dahi sonrasında bunlara tepki gösterilmediğini gördüğü için muteber olduğunu düşünenlerin yaptığı tespitler ve saptamalar cidden insanı gülümsetiyor. mitoloji kültürel bir değerdir. ve bu kültürel değerin insanoğlunun sanat, edebiyat ve kültürel alandaki gelişimine etkisi yadsınamaz. o çok sevdiğiniz şiirlerin bile mitolojik ögeler ve kavramlarla geliştiğini ve bugünlere geldiğini de bilmeniz ve öğrenmeniz gerek. aynı bağlamda mitolojik tanrılara ve hikâyelere gelirsek, bunların büyüklere masallar olduğunun altını baştan çizeyim. nasıl ki çocuklarınız büyürken onlara farklı konularda ve özelliklerde masallar anlatırsınız ve bu masalların içinde barındırdıkları mesajlar onların gelişimine ve kavrayışına yardımcı olur, mitolojik hikâyelerde toplumlar ve bireyler için böyledir. pek çok kavramı ve pek çok konuyu geçmişten günümüze, toplumlar ve insan özelinde sistematikleştirir ve illiyet bağı kurmanıza faydası dokunur. bir nevi oradaki hikâyeler fantastik kurgu romanlar gibidir. tek farkı vakti zamanında insanların bunlara inanmış olmasıdır. ayrıca semavi dinlerin ortaya çıkış süreci ve arkasındaki zenginliği görmek açısından da mitoloji derya deniz bir alandır. misal sümer mitolojisi bu konuda size çok keyifli örnekler sunar. çünkü vakti zamanında bu masallara inanmış insanları hor görenlerin aynı masalları farkında olmadan dinlediklerinin kanıtı gibidir. bense bilime inanırım, tarihe inanırım, insanoğlunun geçmişten bugüne gelen macerasını bize taşıyan kültüre ve o kültürel etkileşime inanırım. hak, hukuk ve adaletin inşasının önemine inanırım. ve insanoğlunun bu seyrini en güzel şekilde anlatan hikâyeler mitolojik hikâyelerdir.

ben, zeus'u da odin'i de ülgen'i de semavi dinlerdeki tanrıları da severim. benim için masal kahramanlarıdır. var olmadığına kanaat ettiği bir kahramanla neden sorunu olsun inanmayan insanların? varlığına inanmadığım bir şeyle ne derdim olacak? bana sevimli geliyor hepsi. misal bu mecrada da onların hepsine sevimli tepkiler veririm zira insanoğlunun burnuna ot tıkayan hikâyeleriyle erol taş abimizi anımsatırlar bana. yanlış yapmışlardır ama sevilirler *

ama size tahammülümün olmadığı ve dert edindiğim şeyleri söyleyeyim; evvela küçücük çocukların tecavüze uğradığı mecralarla ilgili ağzı dili lal olup, sonrasında övgüler düzenlerle sorunum var ve bu tarz kişiliklerin arkasında duranlarla da sorunum var. bunlar kendilerini nerede konumlandırırlarsa konumlandırsınlar, yanlışa yanlış diyemedikleri için benim indimde zerre değeri haiz değillerdir. benim nazarımda sanal cemaatlere dönüşmüşlerdir.

ayrıca az çok bu mecrada beni ve yazdıklarımı bilen bilir. bugüne kadar kimsenin kutsalına ve değerlerine tek bir kötü kelamım olmamıştır. hatta bu tarz davranışlara en sert tepkiyi ben vermişimdir. ama bir insan çıkar, bilmediği ve kavramadığı bir mevzu üzerinden bizim gibi inanmayan insanlara aklınca sallamaya çalışırsa, gerekli yanıtı gerekli üslupla alır. bu yazdıklarım sadece bu şekilde davranan insanlara ithafen yazılmıştır. diğer inanan arkadaşların mevzuyu üzerine alınmamasını rica ederim.

tanım: bir ateistin gözünden mitolojiye gayrı ironik bakış...
devamını gör...

kaplumbağa çorbası içmeyiniz, içirmeyiniz! bunun haricinde tavsiye verebilecek yetkinliğe sahip değilim.
devamını gör...

"tanıştığınız herkes, hakkında hiçbir şey bilmediğiniz bir savaş veriyor. nazik olun. daima..."

bir yazarımızın kişisel iletisi olarak okuduğum,
günün durup düşündüren aforizması..
devamını gör...

pame bu hafta son derece sakin şarkılarla, sakin enstrümanlarla yayında.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
yunan müziğinin bu coğrafyanın ortak değerlerinden nasıl etkilendiğinden bahsederken hem geleneksel anlamda ud, kanun ve santurun nasıl kullanıldığına, hem de bu enstrümanların çağdaş yunan müziğinde nasıl yaşatıldığına bakacağımız, ruhumuzu dinlendiren ezgiler olacak bu hafta programımızda.

tatilin son gününü rahat melodilerle geçirmek için saat 22:30'da pame sizlerle olacak.
sözlük radyosu'nda buluşalım.*
devamını gör...

âdeme âdem gerektir âdem etsin âdemi
âdem âdem olmayınca âdem netsin âdemi.
(ziya paşa)
anlamı: insana insan gerekir, insan etsin insanı. insan, insan olmayınca, insan ne yapsın insanı?


her renge boyan da renk verme.
mirat-ı safaya jeng verme...
(şeyh galip)
anlamı: renkten renge gir de renk verme, berrak aynayı paslandırma.

güllü dîbâ giydin amma korkarım âzâr eder
nâzenînim sâye-i hâr-ı gül-i dîbâ seni
(nedîm)
anlamı: ipekten gül desenli bir elbise giymişsin, ama kumaşın üstündeki gülün dikeninin gölgesi seni incitir diye korkuyorum.
devamını gör...

sataşmak için başlık açanlardan daha çok sevdiğim tiptir.
devamını gör...

buz devri 4: kıtalar ayrılıyor, 2012 yapımı bir animasyon, çocuk filmidir.

serinin en güçlü, en zirvede olanıdır. ses, görüntü kalitesi, efektleri dönemin animasyonları arasında bile sıyrılmasına sebep olmuştur.

buz devri birde yardımcı yönetmen, iki ve üçte yönetmen olan carlos saldanha dördüncü filmde yönetmenlik yapmamaktadır. bu filmde yönetmenliği üçüncü filmdede yönetmenlik yapmış bir isim mike thurmeier ve yeni bir kan olarak steve martino üstlenmiştir.

filmin, yapımcılar lori forte ve john c. donkin'dir.

scrat ilk sahnede yerini almış, belalı palamutuyla yine tüm aksaklıkları üzerine çekmiştir. minicik gövdesiyle dünyanın merkezini sallamış ve kıtaların ayırmıştır. dünyanın tüm dengesini bozmuş ve hatta çöllerin oluşumuna bile neden olmuştur. scrat bu durur mu? durmamış film boyunca oradan oraya atlamış palamut uğruna canını bile hiçe saymıştır.

scrat'ın bu başarıları tabi ki ekibimizi yine zorluklar içinde bırakmış, onları ayırmış ve mecburi bir deniz yolculuğuna çıkarmıştır.

manny, diago ve sid kendilerini denizin ortasında korsanlarla savaşırken bulmuştur. yeni yeni simalar eklenmiştir filme. kötü karakter kaptan kart manny ve ekibini esir almış ailesine ulaşmalarını engellemek için elinden geleni yapmıştır.

shira, - güzeller güzeli dişi kaplan- kaptan kartın sağ kolu ve diago'nun baş belası olmuştur. ve daha neler neler?

flynn, squint, gupta, ras, silas şirin ve korkutucu olmayı başarmış filme yeni bir soluk getirmişlerdir. özellikle flynn'in kötülüğü tatlış bir seviyededir. kendi aralarında bile çekişmeler yaşarken kart'ın yönlendirmeleriyle manny ve ekibiyle sonuna kadar uğraşmışlardır.

manny bu filmde ergen bir kız babası rolüne bürünmüş, şeftali bebekken olan korkuları 4, 5 kat katlanmıştır. kontrolcü ve korumacı bir baba olayım derken şeftali'nin hiç bilmediği bir yüzüyle karşılaşmıştır.

filme şeftalinin yakın arkadaşı olarak louis eklenmiştir. o ürkek bir köstebektir. şeftali bu filmde asi ve aşıktır. ikisi üstüste olunca olacakları siz düşünün derim.

ellie bir önceki serideki anaç tavırlarının üstüne birde sürü liderliğini eklemiş ve geride kalanları hayatta tuta bilmek için görevini bilinçli bir şekilde yerine getirmeye çalışmıştır. kızına yol göstericilik yapmaya çalışmış, kararında bir anne modeli olmuştur.

gelelim sid'e. sid yine bildiğimiz gibi. ne bir artı ne bir eksi. yine şapşik yine sevimli yine sakar yine iş bilmez. ekstra olarak kuyruğuna büyükannesi granny'i bağlamış ve sürpriz sona kadar ekibe ayak bağı olmaya devam etmiştir.

ah benim diagom yeni heyecanlar yeni yeni duygular tatmış yine bir değişik hallerin içine bürünmüştür.

serinin bu filmi bir öncekine göre duygu bakımından daha toktur. bir önceki filmde aşırı maceraya atılıp duygu yoğunluğunu azaltmışlardı. bu filmde hem mecara hem duygu had safhalardadır.

çocuk filmi olarak düşünülsede bu film yine bir çok yetişkini yeterince memnun etmiştir. sanırım bu ekiple 10 film daha çekilse bir çok kişi 'yuh artık bu kadar olur mu?' demek yerine koşa koşa sinema salonlarına koşacaktır.

aman seslendirme ekibini unutmadan.
ali poyrazoğlu manny, yekta kopan sid, haluk bilginer diego, özden ayyıldız ellie,
fatih özacun kaptan kart, umut tabak crash, ahmet taşar eddie, ecem uzun şeftali ezgi bakışkan shira, aydoğan temel squint, fatoş ceylan eunice, emrullah uzun ethan, çağlar çorumlu gupta, didem atlıhan raz, gökçe özyol flynn, buğra gölsoy marshall, aslı tandoğan steffie, özge çatıkkaş katie, ayşe tunaboylu büyükanne, aslı tandoğan steffie, murat aydın milton, hakan altuntaş silas

filmin dublajı diğer serilerde olduğu gibi yine çok profesyoneldir. seslendirme ekibi zaten mükemmel ee daha ne olsun?

arkadaşlar buz devri hayranı olarak tarafsız olamıyorum kusura bakmayınız.
herkeslere iyi seyirler...
devamını gör...

yazarların bugünki mutsuzluk sebebi yarasa seneca'dır.
aynen öyle.*
devamını gör...

hazırlanmayın.
devamını gör...

ateş olsa cürmün kadar yer yakar.
tanım: boş bir insanın beyanı.
devamını gör...

an itibariyle ulaştığım karma puandır. emeği geçen yardımı dokunan herkese çok çok teşekkür eder şükranlarımı sunarım. biz kocaman bir aileyiz demeyip koca bir klişeyi yerle bir ediyorum. haydi sözlük ahbap biraz daha destek verin.
devamını gör...

çaylaklar da elbet yazar olacak.lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim