geceye bir bilgi bırak
saç ve tırnaklarımız, yüzyıl ve daha öncesinde yaşayan insanlara oranla çok daha hızlı uzuyormuş.
sebebi;
saç ve tırnaklar keratinden oluşan yapılar, keratin ise sertleşmiş bir protein. vücutta keratin eksikliği saçlarda zayıflama dökülme, tırnaklarda kırılmalara sebep oluyorken, oranın yükselmesi doğal olarak bu yapıların daha iyi beslenmesini ve sağlıklı olmasını sağlıyormuş.
bugün bizler atalarımıza göre daha fazla hayvansal proteinlerle * besleniyoruz. bu durum da saç ve tırnakların hammaddesi keratini besliyor ve saçlarımız ve tırnaklarımızın çok daha hızlı * uzamasını sağlıyormuş.
sebebi;
saç ve tırnaklar keratinden oluşan yapılar, keratin ise sertleşmiş bir protein. vücutta keratin eksikliği saçlarda zayıflama dökülme, tırnaklarda kırılmalara sebep oluyorken, oranın yükselmesi doğal olarak bu yapıların daha iyi beslenmesini ve sağlıklı olmasını sağlıyormuş.
bugün bizler atalarımıza göre daha fazla hayvansal proteinlerle * besleniyoruz. bu durum da saç ve tırnakların hammaddesi keratini besliyor ve saçlarımız ve tırnaklarımızın çok daha hızlı * uzamasını sağlıyormuş.
devamını gör...
sevda mıdır yoksa
gyftissa ton evizakse adlı manos loizos bestesinin türkçe sözlü versiyonudur.
edit: "ya bu şarkıyı bir kadın sesinden hatırlıyordum ben" diyeniniz vardıysa benim gibi, yanılmıyorsunuz, 1995'te gülay seslendirmişti aynı şarkıyı.
edit: "ya bu şarkıyı bir kadın sesinden hatırlıyordum ben" diyeniniz vardıysa benim gibi, yanılmıyorsunuz, 1995'te gülay seslendirmişti aynı şarkıyı.
devamını gör...
şişme bebek
mucidi, akıl edeni bizzat adolf hitler olan talihsiz bebek.
ikinci dünya savaşı döneminde, nazi askerleri onla bunla düzüşüp hastalık kapmasın; yok etme ideolojilerini son tahlilde devam ettirebilsinler diye şişme bebek fikrini ortaya atan hitler, hemen emrindeki bilim adamlarına vs talimat veriyor ve bebeğin üretimine başlanıyor.
asıl olarak dönemin savaş günlerinde pek çok nazinin fransız fahişeleriyle birlikteliği sonucunda ölüm oranları artmaya başlayınca hitler bu ''gereksiz ölüme'' dur demek istemiş ve projenin başına dr. joachim mrurgowsky’i getirmiş. projenin adı ''geheime reichssache'', yani ''en gizliden daha gizli''ymiş.
teknik ekibe istenenler net bir biçimde bildirilmiş: ''üretilen bebeklerin sentetik tenleri tamamen gerçek insan teni hissi uyandıracak. bedenleri gerçek insan bedeni gibi esnek ve hareket edebilir olacak, cinsel organlarıysa uyandırdıkları his bakımından gerçek kadın cinsel organından ayırt edilemeyecek.''
böylece borghild adını taşıyan dünyanın ilk şişme bebeği 1941'de alman bilim adamları tarafından üretilmiş. kamuoyu da psikiyatr dr. rudolf chargeheimer'ın kaleme aldığı şu demeçle bilgilendirilmiş: ''şişme bebeklerin varoluş amacı askerlerimizi rahatlatmaktır. zira onların asli görevi savaşmak, gittikleri yerlerdeki kadınlarla oynaşmak değil.''
seks ve faşizmin benzer yanları o kadar fazla ki... işin içinde hitler'in olduğunu öğrenince şaşırmadığıma şaşırmadım. bu arada söz konusu bebeklerin ilk'lerinden hiçbiri günümüzde bulunmamaktaymış. bu sebeple nasıl bir şey ürettiklerini tahmin etsek de kestirmek tam anlamıyla mümkün değil.
ikinci dünya savaşı döneminde, nazi askerleri onla bunla düzüşüp hastalık kapmasın; yok etme ideolojilerini son tahlilde devam ettirebilsinler diye şişme bebek fikrini ortaya atan hitler, hemen emrindeki bilim adamlarına vs talimat veriyor ve bebeğin üretimine başlanıyor.
asıl olarak dönemin savaş günlerinde pek çok nazinin fransız fahişeleriyle birlikteliği sonucunda ölüm oranları artmaya başlayınca hitler bu ''gereksiz ölüme'' dur demek istemiş ve projenin başına dr. joachim mrurgowsky’i getirmiş. projenin adı ''geheime reichssache'', yani ''en gizliden daha gizli''ymiş.
teknik ekibe istenenler net bir biçimde bildirilmiş: ''üretilen bebeklerin sentetik tenleri tamamen gerçek insan teni hissi uyandıracak. bedenleri gerçek insan bedeni gibi esnek ve hareket edebilir olacak, cinsel organlarıysa uyandırdıkları his bakımından gerçek kadın cinsel organından ayırt edilemeyecek.''
böylece borghild adını taşıyan dünyanın ilk şişme bebeği 1941'de alman bilim adamları tarafından üretilmiş. kamuoyu da psikiyatr dr. rudolf chargeheimer'ın kaleme aldığı şu demeçle bilgilendirilmiş: ''şişme bebeklerin varoluş amacı askerlerimizi rahatlatmaktır. zira onların asli görevi savaşmak, gittikleri yerlerdeki kadınlarla oynaşmak değil.''
seks ve faşizmin benzer yanları o kadar fazla ki... işin içinde hitler'in olduğunu öğrenince şaşırmadığıma şaşırmadım. bu arada söz konusu bebeklerin ilk'lerinden hiçbiri günümüzde bulunmamaktaymış. bu sebeple nasıl bir şey ürettiklerini tahmin etsek de kestirmek tam anlamıyla mümkün değil.
devamını gör...
durup dururken seni seviyorum diyen sevgili
ya bir halt işlemiştir
ya da sana olan sevgisi ağır bastırıp galeyana gelmiştir.
yine bir rahatsız ukdesi.
ya da sana olan sevgisi ağır bastırıp galeyana gelmiştir.
yine bir rahatsız ukdesi.
devamını gör...
küme tipi baş ağrısı
20-40 yaş arası erkeklerde ve sigara içenlerde daha sık görülen, genellikle tek taraflı çok şiddetli ve kısa süreli baş ağrısıdır.
göz çevresi ya da şakak tarafı 15 dk ile 3 saat arasında süren günde 8 defa görülebilen bir ağrıdır.
ataklar aylar ve yıllar süren düzelme dönemleriyle,haftalar ve aylar süren atak dönemi şeklinde ayrılır yani kümelenme mevcuttur.
akut atakta oksijen inhalasyonu,triptan türevi ilaçlar kullanılırken;profilaktik olarak verapamil kullanılır.
göz çevresi ya da şakak tarafı 15 dk ile 3 saat arasında süren günde 8 defa görülebilen bir ağrıdır.
ataklar aylar ve yıllar süren düzelme dönemleriyle,haftalar ve aylar süren atak dönemi şeklinde ayrılır yani kümelenme mevcuttur.
akut atakta oksijen inhalasyonu,triptan türevi ilaçlar kullanılırken;profilaktik olarak verapamil kullanılır.
devamını gör...
kitap yardımımızın ulaşması
harika haber. emeği geçen kim varsa helal olsun !
devamını gör...
dış görünüş önemli değil önemli olan fikirleri diyen kız
dış görünüşüne güvenen biri olarak dış görünüşe değil, dışardan nasıl görünüyor buna dikkat ederim. hal hareket, intiba, saygınlık, hakkında söylenenler, yaklaşımı, sorunlu mu? hep idare edilmek mi istiyor? kendi ayakları üstünde mi? donanımlı mı? erkek duruşu denen bir realite vardır bunlara haiz mi? vb gibi güzellikten çok daha önemli olan öyle şakaya gelmez konular vardır. insanın vakti harcanıyor geri gelmez bir şey kim için harcıyorsun buna bakmak gerekir. ve bu konulara gereğinden fazla kafa yoruluyor gibi oysa çok başka alanlar var hayatı anlamlı kılacak dolu dolu bir ömür yaşatacak. zaten denk olduğun insan hayatına girerse beklentiler bir olacaktır ve yaş/yol almak birlikte keyifli olacak göreceli kavramlar üzerinde düşünmeye zaman bile kalmayacaktır mutluluktan .
devamını gör...
kendine bir not bırak
(bkz: olumsuzluklara rağmen hayattan keyif alanlar)
böyle insanlar var, senin neyin eksik?
keyfine bak.
böyle insanlar var, senin neyin eksik?
keyfine bak.
devamını gör...
thurisaz
az kişinin bildiği,black metal ve death-doom türlerinde şarkıları olan belçikalı bir metal grubudur.
devamını gör...
yanlışlıkla çamaşır suyu içmek
otelde çalışırken sulusu başıma gelen olay.
otel kalabalık, barda duruyorum, deli gibi susamışım. bir boşlukta arkaya geçtim, arkadaşımdan su istedim. tezgah altından bir şişe verdi. yamuk bir şey. *
dalga geçtim “görkem bunda çamaşır suyu olmasın, hehe” diye, o da “yok kanka yaa, şişe yamuk diye ayrılanlardan o. yerlere falan sıkarız diye merve* ayırmış, ben de tezgah altına koydum” dedi. nasıl içim yandıysa bardağa koyup direkt kafaya dikmemle püskürtmem bir oldu.
meğerse gündüz vardiyasındaki arkadaş* şişenin içine çamaşır suyu ilave etmiş. hastane, serum bilmem ne derken de geceyi kapadık. güzel bi’ bayramdı.*
(gerisi daha trajikomik ama üşendim yazmaya. belki sonra ekleme yaparım.)
otel kalabalık, barda duruyorum, deli gibi susamışım. bir boşlukta arkaya geçtim, arkadaşımdan su istedim. tezgah altından bir şişe verdi. yamuk bir şey. *
dalga geçtim “görkem bunda çamaşır suyu olmasın, hehe” diye, o da “yok kanka yaa, şişe yamuk diye ayrılanlardan o. yerlere falan sıkarız diye merve* ayırmış, ben de tezgah altına koydum” dedi. nasıl içim yandıysa bardağa koyup direkt kafaya dikmemle püskürtmem bir oldu.
meğerse gündüz vardiyasındaki arkadaş* şişenin içine çamaşır suyu ilave etmiş. hastane, serum bilmem ne derken de geceyi kapadık. güzel bi’ bayramdı.*
(gerisi daha trajikomik ama üşendim yazmaya. belki sonra ekleme yaparım.)
devamını gör...
the matrix resurrections
orijinal üçlemenin budizmle paralelliği göz önüne alındığında [insanların yaşadığı sistemin samsara ile benzerlikleri, neo'nun bodhisattva olmasının muhtemel olması vs] ve wachowski ablaların asya merakı göz önüne alındığında, muhtemelen yine senaryosu budizm üzerinden şekillenecek olan film.
benim tahminim, bu filmde neo'nun artık devalar aleminde olması. bu alem oldukça cezbedici bir alem olmakla beraber, aydınlanma yolundaki bir kişi için de sahte cennettir. tıpkı alamut kalesi'ndeki sahte cennet gibi. eğer kişi bu alemin çekiciliğine kendisini kaptırırsa aydınlanma yolculuğu tehlikeye düşer.
fragmandaki antidepresan olduğunu tahmin ettiğim ilaçlar da bence buna bir göndermeydi. neo sahte bir cennetin içinde uyuşturuluyor.
ama diğer bir nokta, neo'nun hipnoz yoluyla eski hatıralarını da hatırlaması.
matrix'in resetlendiğini biliyoruz. yani samsara'nın bulunduğu evren resetlendi. ama neo, bodhisattva olduğu için de devalar aleminde bir tanrı oldu şimdi.
muhtemelen bu da, neo'nun şimdi mahabrahma'yı temsil ettiğine bir işaret. yüksek ihtimalle eski hatıraları kendisinde bir delüzyona sebep olacak ve neo yaratıcı tanrı olduğunu zannedecek.
o halde, bu durumdan çıkması için bir buddha'nın kendisine acizliğini hatırlatması gerekecek ki fragmanda aciz duruma düştüğü yerler vardı sanki. aciz duruma düştükten sonra neo tekrar saptığı aydınlanma yoluna geri dönecek ve en sonunda nirvana'ya ulaşıp buddhalara karışacak.
benim tahminim, bu filmde neo'nun artık devalar aleminde olması. bu alem oldukça cezbedici bir alem olmakla beraber, aydınlanma yolundaki bir kişi için de sahte cennettir. tıpkı alamut kalesi'ndeki sahte cennet gibi. eğer kişi bu alemin çekiciliğine kendisini kaptırırsa aydınlanma yolculuğu tehlikeye düşer.
fragmandaki antidepresan olduğunu tahmin ettiğim ilaçlar da bence buna bir göndermeydi. neo sahte bir cennetin içinde uyuşturuluyor.
ama diğer bir nokta, neo'nun hipnoz yoluyla eski hatıralarını da hatırlaması.
matrix'in resetlendiğini biliyoruz. yani samsara'nın bulunduğu evren resetlendi. ama neo, bodhisattva olduğu için de devalar aleminde bir tanrı oldu şimdi.
muhtemelen bu da, neo'nun şimdi mahabrahma'yı temsil ettiğine bir işaret. yüksek ihtimalle eski hatıraları kendisinde bir delüzyona sebep olacak ve neo yaratıcı tanrı olduğunu zannedecek.
o halde, bu durumdan çıkması için bir buddha'nın kendisine acizliğini hatırlatması gerekecek ki fragmanda aciz duruma düştüğü yerler vardı sanki. aciz duruma düştükten sonra neo tekrar saptığı aydınlanma yoluna geri dönecek ve en sonunda nirvana'ya ulaşıp buddhalara karışacak.
devamını gör...
sanat para için midir sanat için mi sorunsalı
sanatın var olabilmesi için yaratıcılığın önünün kesilmemesi gereklidir.
sanat halk içindir dendiği zaman bu sanatın halkın anlayacağı seviyede icra edilmesi anlamına gelir.
bu da yaratıcılığın önüne engel koymaktır aslında. çünkü iş bu noktaya geldiğinde, sanat belirli algı sınırları içine hapsedilmiş olur.
halbuki sanat bazen sanatçının bile algısının dışında bir yapıya sahiptir. bir dışa vurum olduğundan, ifade ettiği duyguların anlaşılması için yüzyıllar süren bir tecrübenin, birikerek aktarılması gerekebilir.
günümüzde ise sanat halk için midir yoksa sanat için midir, sorunsalı anlamını yitirmiştir. bunun nedeni ise günümüz dünyasında anlamların yeniden tanımlanmasıdır.
post-modernist tüketim döneminde tartışılması gereken soru ise artık, "sanat para için midir, yok sanat için mi"
makiniste göre, sanat her zaman sanat için olacaktır.
sanat halk içindir dendiği zaman bu sanatın halkın anlayacağı seviyede icra edilmesi anlamına gelir.
bu da yaratıcılığın önüne engel koymaktır aslında. çünkü iş bu noktaya geldiğinde, sanat belirli algı sınırları içine hapsedilmiş olur.
halbuki sanat bazen sanatçının bile algısının dışında bir yapıya sahiptir. bir dışa vurum olduğundan, ifade ettiği duyguların anlaşılması için yüzyıllar süren bir tecrübenin, birikerek aktarılması gerekebilir.
günümüzde ise sanat halk için midir yoksa sanat için midir, sorunsalı anlamını yitirmiştir. bunun nedeni ise günümüz dünyasında anlamların yeniden tanımlanmasıdır.
post-modernist tüketim döneminde tartışılması gereken soru ise artık, "sanat para için midir, yok sanat için mi"
makiniste göre, sanat her zaman sanat için olacaktır.
devamını gör...
yemeğin salçalısı
renk ve kıvam olarak diğer yemeklerin üstünde olan tür. tabii tadı da olumlu yönde etkiliyor.
devamını gör...
pla4: the vısıon
dün gece yayınlanan 35 şarkılık khontkar eseridir. bir mixtape devasa bir mixtape.
yayınlandıktan sonra albümü bir iki kere döndüm ve genel olarak beğendim. yorucu olacağını hissetmiştim ama öyle hissettirmedi. günümüzde bir albümü 35 şarkılık bir albümü odaklanarak dinlemek çok zordur. bir sanatçının piyasaya 35 şarkı vermesi cesaret ister. dinlerken yorulmadım aksine keyif aldım.
khontkar ismine iki şekilde yaklaşılıyor.
1. yapacağın müziği seveyim.
2. abi trap müziği yapıyor ya.
ben kesinlikle birinci gibi yaklaşmıyorum. ikinci taraftayım. trap tarzını türkiye'de başarılı şekilde yapıyor ve her şarkısında her albümünde üstüne koyarak devam ediyor.
bu mixtape üzerine konuşursak bence genel kitlesine hitap edecek bir eser olmuş. bu mixtape sayesinde yeni dinleyici kazanamaz bence. alışkın bir tarz değil çünkü. kendi kitlesi ise severek dinleyecektir. severek dinledim. bir kaç kere daha dinler sonra içinden listeye şarkı ayıklarım.
ben khontkar olsam bu albümü yaptıktan sonra içim rahat keyfime bakardım. çok özenilmiş bir iş olduğu her halinden belli. lirikler, featler, kapak tasarımı, soundlar, nakaratlar hepsi çok iyi olmuş. profesyonel bir iş.
genel olarak dinlerken şunu fark ettim. iyi şarkılar var ve kötü şarkılar var. çok fazla şarkı heba edilmiş. ortalama şarkılar farklı şekilde yayınlansa daha fazla keyifli olabilirdi. bu albümde heba olacaklar çünkü kalabalık bir albüm. cesur bir iş dememin sebebi tam olarak buydu. bu dönem özellikle bu kuşağa 35 şarkı vermek gerçekten büyük cesaret.
kapak çalışmasına gelecek olursak. çok ama çok beğendim. müthiş.

tasarım da vinci‘nin vitruvius adam çiziminin bir parodisidir. güzel olmuş.

albümde sanatçıya eşlik eden isimler renk katmışlar. özellikle aykut elmas skıtleriyle renk katmış. eğlendim lan.
kök$vl, veyasin, bixi blake, grkm, kimera, ceg, goko!, metth, kamufle, da poet, keskin, kozmos, ege çubukçu, corr, asil, maw gibi isimler eşlik ediyor.
hip-hop severler bence keyif alarak dinleyecektir. rapçi khontkar güzel bir eser bırakmış ortaya.
yayınlandıktan sonra albümü bir iki kere döndüm ve genel olarak beğendim. yorucu olacağını hissetmiştim ama öyle hissettirmedi. günümüzde bir albümü 35 şarkılık bir albümü odaklanarak dinlemek çok zordur. bir sanatçının piyasaya 35 şarkı vermesi cesaret ister. dinlerken yorulmadım aksine keyif aldım.
khontkar ismine iki şekilde yaklaşılıyor.
1. yapacağın müziği seveyim.
2. abi trap müziği yapıyor ya.
ben kesinlikle birinci gibi yaklaşmıyorum. ikinci taraftayım. trap tarzını türkiye'de başarılı şekilde yapıyor ve her şarkısında her albümünde üstüne koyarak devam ediyor.
bu mixtape üzerine konuşursak bence genel kitlesine hitap edecek bir eser olmuş. bu mixtape sayesinde yeni dinleyici kazanamaz bence. alışkın bir tarz değil çünkü. kendi kitlesi ise severek dinleyecektir. severek dinledim. bir kaç kere daha dinler sonra içinden listeye şarkı ayıklarım.
ben khontkar olsam bu albümü yaptıktan sonra içim rahat keyfime bakardım. çok özenilmiş bir iş olduğu her halinden belli. lirikler, featler, kapak tasarımı, soundlar, nakaratlar hepsi çok iyi olmuş. profesyonel bir iş.
genel olarak dinlerken şunu fark ettim. iyi şarkılar var ve kötü şarkılar var. çok fazla şarkı heba edilmiş. ortalama şarkılar farklı şekilde yayınlansa daha fazla keyifli olabilirdi. bu albümde heba olacaklar çünkü kalabalık bir albüm. cesur bir iş dememin sebebi tam olarak buydu. bu dönem özellikle bu kuşağa 35 şarkı vermek gerçekten büyük cesaret.
kapak çalışmasına gelecek olursak. çok ama çok beğendim. müthiş.

tasarım da vinci‘nin vitruvius adam çiziminin bir parodisidir. güzel olmuş.

albümde sanatçıya eşlik eden isimler renk katmışlar. özellikle aykut elmas skıtleriyle renk katmış. eğlendim lan.
kök$vl, veyasin, bixi blake, grkm, kimera, ceg, goko!, metth, kamufle, da poet, keskin, kozmos, ege çubukçu, corr, asil, maw gibi isimler eşlik ediyor.
hip-hop severler bence keyif alarak dinleyecektir. rapçi khontkar güzel bir eser bırakmış ortaya.
devamını gör...
ilginç genel kültür bilgileri
orhan gencebay'ın 1983 yılındaki zulüm isimli filminde annesi rolünü oynayan sanatçı yıldız kenter filmin bir sahnesinde tecavüze uğruyor fakat sansür kurulu "devlet sanatçısına tecavüz edilemez" diyerek bu sahneleri kesiyor.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
selamlar olsun. * ancak gelebildim kusuruma bakmayın. bir dahaki sefere tamamını takip edeceğim umarım. emeğinize sağlık.*
devamını gör...
mercimek çorbasını bir üst noktaya taşıyan detaylar
taze çekilmiş karabiber.
sarartma işlemi yapılmamış organik limon.
tam buğday ekmeği.
ve olmazsa olmazım hafif sirkeli kaşık salata.*
sarartma işlemi yapılmamış organik limon.
tam buğday ekmeği.
ve olmazsa olmazım hafif sirkeli kaşık salata.*
devamını gör...
borderline kişilik bozukluğu
dünyayı siyah beyaz olarak görmektir.
oysa andre gide, "gerçeğin rengi çoğu zaman gridir" demiştir.
oysa andre gide, "gerçeğin rengi çoğu zaman gridir" demiştir.
devamını gör...

