kahrolsundur. memelere özgürlüktür.
devamını gör...

"kendine hoşça bakmak" kafaya iyi gelir. şöyle ki;
...kendine bir hoşça bak, alemin özüsün, varlıkların gözbebeği olan insansın sen.
ey gönül, ey gönül, neden bu kadar gamla dolusun.
yıkıksın, kırık döküksün ama tılsımlı bir definesin sen.
meleklerin secde etmeleri emredilen kadri yüceltilmiş bir varlıksın, bildiğin gibi değil,
her varlıktan daha olgun daha ilerisin sen.
ruhsun, cebrail’in üfürmesiyle ikizsin, yaradan'ın sırrısın, meryem’in oğlu isa gibisin sen.
mertebeni adlarla sanma; adların sahibindedir.
dönüp varacağın yer her şeyi yaradan'dır, eşyaya gideceğini zannetme.
gördüğün gerçekleri rüya sanma, sen başka bir varlıksın;
kendini her sûreti kabul eden heyulanın büründüğü sûret zannetme.
keşifle gerçekliği meydana çıkan manayı dava sanma,
hakkında söylenen vasıfları gözüne girmek için söylenmiş sözler zannetme.
kendine bir hoşça bak, alemin özüsün sen; varlıkların gözbebeği olan insansın sen.
sırrını inleyip de sakın ağyara açma;
bilmezlikle inkâr çukuruna düşmekten sakın.
ahların, sakın, sevgilinin kâkülüne değmesin, sonra mansur gibi dâra çıkarsın.
sakın yaradan'a incinip de sevgiliye aczini bildirmeye kalkışma;
çaresiz kişi bulduğun kadri yüce incileri sakın.
sevgi sırlarının mahzeni, o sırlar hazinelerinin konduğu yer sendedir, sende.
erlik, yiğitlik nurlarının madeni sendedir, sende.
gizli gizli daha nice ruh halleri var sende.
tanıyıp anlayış sende, hüner sende hakikât sende.
baksan görürsün ki yer de, gök de, cehennem de, cennet de sende, kürsî de sende, melek de elbet sendedir sende.
yazıktır, padişahken alemde yoksul olmayasın, ümit ve yalvarışla boz bulanık bir hale gelmeyesin.
yeis vadisine düşüp bir hiç olarak yok olmayasın, yolunu yitirip bela sahrasının yolunu tutmasayasın.
âdeme yapış ki gerçekten ayrılmayasın, secdeler et ki yaradan reddetmesin seni.
yaradan'dan gayri bütün varlıklardan, çakıp sönen, gelip giden bütün şimşekler gibi geç git.
üstüne takılan, konan çerçöpe aşk ateşini siper et.
gönül bağlanacak şeylerin eserleri, sakın, eteğini tutmasın.
şems gibi, mevlana’yı isteyerek yola koyul, yol almaya bak.
aynanı (gönlünü) arıt, bütün sûretler ona vursun, görünsün.
galip, hele bir duygularını derle, topla da bak.
kendine bir hoşça bak, alemin özüsün sen, varlıkların gözbebeği olan insansın sen. "
(şeyh galip)
devamını gör...

türk sinemasında önce görsel olarak yakışıklılığı ile, sonra da kişiliği ve hayata karşı duruşu ile kendine hayran bırakan aktördür.
gençlik filmlerini de olgunluk çağı filmlerini de çok severim. tarık akan olgunluk çağında yeşilçam'ın düşün tarafını temsil eder. yakışıklılığını kullanmak ve hayatını kolaylaştıracak rolleri elinin tersi ile itip kendine yepyeni bir yön çizme cesareti benim için eşsiz bir başarıdır.
yaşarken çok sevildiğini bildiğine inanıyorum. yattığı yer incitmesin.
devamını gör...

denizcilikte rüzgarın gittiği değil, "geldiği" yöne verilen isimdir.

edit: işbu tanımlama, orsalesta anafor esas düzeltmeyi yaptığı için kendi kendini yok edecektir. yani umarım.*
devamını gör...

bir an moderatörler rehin alındı yönetim değişti sandığım nicktir.*
devamını gör...

sabah akşam sövüp sayanın, sandık başına gidince yine ampule basacağı gerçeğidir.
devamını gör...

anadolumuza farklı bir bakış açısından bakmaya yarayan program. ben artık ışıl ışılım. iyi programlar.*
devamını gör...

yaşanmış bir hikaye şöyle geçiyor:
istanbul'da terminalden bodrum'a gidecek olan otobüse binen kadın, bagaja koyması için muavine bir kutu teslim ediyor. otobüs dinlenme tesisine varınca kutuyu açıp bakan muavin içinde ölmüş bir kedi görüyor. kedinin havasızlıktan öldüğünü düşünen muavin paniğe kapılıp , acilen mola yerinde ölen kedinin aynısını bulup kutuya yerleştiriyor. otobüs bodrum'a vardığında kutuyu teslim alan kadın içinde kıpırdayan ve canlı bir kedi görünce tepki veriyor :
hayır, bu benim kedim olamaz. çünkü benim kedim ölmüştü ve ben onu bodrum'a toprağa vermek için getirmiştim.
devamını gör...

lezzetli kahveler demlemenize olanak sağlayan, ateş üzerinde kahve pişirmenizi mümkün kılan bir edevat. arkadaşlar çiğ tüketilmeyen her türlü katı-sıvı gıda için ateş her şeydir. benim dünyamda öyle en azından. gerisi hikaye.

percolator sıklıkla moka pot ile karıştırılan bir kahve demleme aracı. aslında çalışma prensipleri baya bildiğin farklı. ama nedense google bile görsellerinde bu iki ürünü birlikte gösteriyor. ilginç.
barista değilim. kahve dünyası derya deniz. açık söyleyeyim benim de çok iyi bildiğim bir alan değil. ama kısaca özetlemek istiyorum bildiğim kadarıyla.

moka pot'ta alt hazneye koyduğunuz su ısıyla buharlaşıyor, suyun içindeki huniden bu buhar yukarı doğru çıkıp, kahvenin içinden geçerek üst haznede su buharı ile demlenmiş kahveyi biriktiriyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
percolator'da ise kaynayan su basınçlı bir şekilde üst hazneye fışkırtılıyor ve orta haznede bulunan kahvenin içinden basınçlı bir şekilde geçerek alt haznede kahve olarak birikiyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
son kertede elde ettiğiniz ürünler de farklı olmuş oluyor haliyle. moka pot'tan esprosso, percolator'dan filtre kahve süzüyorsunuz.

not: iki aleti de fizikçiler icat etmiş. şaşırtmıyorlar, sağolsunlar. afferim.
devamını gör...

pedofili turnusol'û gibi kraliçe ne hikmetse. o kadar seviyorsanız gidin biat falan edin. hey allahım ya nelerle uğraşıyoruz.
devamını gör...

mahalle baskısı..
sen umursamadikca daha da ozgurleseceksin..
bakmışsın..
her mevsimin bahar..
dalların çiçek açmış..
hafif bir rüzgar olmuş hakkın da soylenilenler..
ve sen açmışsın bağrını...
devamını gör...


jane austen'in sayısız defa beyaz perdeye ve televizyon ekranlarına uyarlanmış kült romanı. kitabın temel konusu aşk olsa da ön planda yer alan aşk hikayesinin arkasında ingiliz toplumunun yaşantısına dair yönelen ince dokundurmalar mevcut. austen'ın roman boyunca sahici bir dil kullanması ve olayların yalın bir üslupla aktarımı yıllar geçse de eserin etkinliğinden bir şey kaybetmemesine sebep olmuş. başroldeki elizabeth benneth oldukça etkileyici bir karakterdi benim için. zekası, hazırcevaplığı, zaman zaman kabaran eğlenceli ve muzip tavırları hoşuma gitti. bir diğer başrolümüz darcy ise elizabeth ile zıt bir kutupta yer alıyor. kibirli, egoist ve kendi sınıfından olmayanlara karşı hodbin bir insan görüntüsünde olan kahramanımızın kabuğunun altında şefkatli ve yardımsever bir adam olduğunu sonradan öğreniyoruz. genel anlamda sınıf farkı ve karakterlerin çatışması üzerinden işlenen bir aşk öyküsü denilebilir roman için. wickham, collins gibi başarılı ve renkli yan karakterler de mevcut romanda. benim için en etkileyici kısım mrs.gardiner'in elizabeth'e darcy hakkında her şeyi açıklayan ve onun özünde nasıl bir insan olduğunu açığa çıkaran mektubu olmuştu.
devamını gör...

yemek yedim
devamını gör...

komik eğlenceli biri genel olarak seviyorum ben bu yazarı. ama nicki beni hep hüzünlendiriyor çocukken bana da hep icat çıkarma derlerdi. duygulandım bak. neyse işte severek ailecek takip ediyoruz.
devamını gör...

kafa dijital dergide ki röportajım sayesinde tanıştığım, mesafeli, saygılı, iş yükümlülüklerini yerine getirmek için üstün çaba sarfeden, kafa iznine çıkmasıylada üzmüş kıymetli eski modumuz. giden gidene ne oluyor? yapmayın böyle ama...
devamını gör...

hocam bu nasıl bir nick seçimi ya? sısısıs

hakiki ulusoy gibi, hakiki mersin tantunicisi gibi, çok gülüyorum her gördüğümde.
devamını gör...

tanju okan şarkısıdır.
şarkı zaten anlamlı ama hikayesini bilince daha anlamlı geliyor.
devamını gör...

"türkiye'de üretilmiştir / türk malı" anlamına gelen ifade. aynı zamanda ezhel ve murda işbirliğinde 2020 yılında hayata geçen bir albüm.
devamını gör...

zaten zor olan hediye konusu iyice karmaşık hale getirebilecek nesnelerdir.

kimisi batıl inançlar sebebiyle, kimisi de altta yatan anlam sebebiyle alınmaması daha iyi olur kategorisine girmiştir.

örnek vermek gerekirse; parfüm. son derece kibar ve zevkinizi yansıtacak bir hediye gibi görünse de karşıdaki insana kokusunu beğenmediğiniz mesajını vermeniz çok muhtemel.

iç giyim ve pijama. pejmürdelikten dem vuruyor olabilirsiniz.

size hediye olarak gelmiş, kullanmadığınız ve hediye olarak götürdüğünüz eşyalar. burada bir efsane var ki evlere şenlik; borcam.

hediye kartları; kolaya kaçıyorum demenin bir yolu.
devamını gör...

geçtiğimiz ay başıma gelmiş olay.

henüz karantinada yok. kızla uzun zamandır whatsapp'tan yazışıyoruz, buluşalım dedik. oturduk bir kafede. muhabbet epey ilerledi.

"yaa işte böyle emre.... ben sırf dini düşüncelerim yüzünden babam tarafından dışlandım."
"anladım tatlımm... ama işte annelerimiz babalarımız bizim kadar açık görüşlü değil inanç konusunda."
"maalesef öyle. ee senin dinlerle aran nasıl, pek bu konuya girmedik *))"

o esnada bir ezan sesi duyduk. lan allah allah diyom bu ses nerden geliyo. kız sonra:

"hmm emre sanırım senin telefonundan geliyor bu ses ama *"
"nas-nasıl?"
"baksana"
"aa evet.. anaa öğle ezanı okunuyor baksana heh-heh.. neyse..."
"...."

ben de ezanı dışarılarda falan okunuyo sanıyom lan. meğer ezanmatik pro uygulamasından geliyormuş. ilk date'te elendik tabii.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim