kadının beyanı esas olmalı mıdır sorunsalı
bu durum ülkemizde özellikle cesur birkaç hakimin kararları sebebiyle gündeme gelmiştir. benim farklı zamanlardaki araştırmalarımdan bulduğum kadarıyla öncelikle kadının beyanının esas alındığı ülkemizde bilinen ilk olay ve karara bakalım: olayın mağduru bir kadın avukat. mağdur avukat, yanında çalıştığı avukatın cinsel saldırısına maruz kaldığını iddia ediyor ve yerel mahkeme “suç kanıtı aramanın birçok olayın karşılıksız ve cezasız kalması gibi istenmeyen bir sonuca yol açacağı ve şikayetçinin başkasına zarar vermek için kendisine zarar vermesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı” gerekçesiyle sanığa ceza veriyor, yargıtay da bu cezayı onuyor. özellikle o dönemin şartlarında -karar 2002’de veriliyor- şöyle bir gerekçe belirtiyor mahkeme: “söz konusu olan olayda henüz avukatlık mesleğinin başlangıcında bekar genç bir bayan olup kendisiyle ilgili böyle bir iddiayı ortaya koymasında toplumumuzda hakim olan sosyal ve ahlaki değerler de gözetildiğinde, kişiliğinin ve mesleki saygınlığının zarara uğrayacağı muhakkaktır. başkasını zarara uğratmak isterken kendisini zarara uğratması insanın doğasına aykırı bir olgudur.”.
işte burdan hareketle cinsel suçların doğaları gereği kanıt bırakmayan suçlar olduğundan kadının beyanının esas alınmasının olağan olduğu sonucu çıkıyor. fakat özellikle yukarıda alıntıladığım ve ülkemizde ilk örnek olarak kabul edilen bu olaydaki gibi her somut olaydaki veriler de dikkate alınarak iftiraya kurban gidilmesinin önü kapatılmalıdır. ayrıca bu durumun masumiyet karinesi ile çelişmesi de ayrı bir sorun ancak en azından burdaki mahkeme gerekçesi bana haksız gelmiyor.
bu konuya ilişkin ilgilileri aydınlatacak bir makaleyi şöyle bırakalım:buradan
işte burdan hareketle cinsel suçların doğaları gereği kanıt bırakmayan suçlar olduğundan kadının beyanının esas alınmasının olağan olduğu sonucu çıkıyor. fakat özellikle yukarıda alıntıladığım ve ülkemizde ilk örnek olarak kabul edilen bu olaydaki gibi her somut olaydaki veriler de dikkate alınarak iftiraya kurban gidilmesinin önü kapatılmalıdır. ayrıca bu durumun masumiyet karinesi ile çelişmesi de ayrı bir sorun ancak en azından burdaki mahkeme gerekçesi bana haksız gelmiyor.
bu konuya ilişkin ilgilileri aydınlatacak bir makaleyi şöyle bırakalım:buradan
devamını gör...
kendilerine tebliğciler diyen grubun alkol içenleri uyarması
"ey iman edenler! kesinlikle şarap (her çeşit sarhoş edici içki ve uyuşturucu), kumar, dikili taşlar (putlar) ve fal-şans okları (çekiliş oyunları; bunların tamamı), ancak şeytanın işinden birer pisliktirler. bunlardan (ve bu rezaletleri ülkenize bulaştıranlardan ve hâlâ uygulayanlardan) kaçınıp uzaklaşın ki, kurtuluşa eresiniz."
maide / 90
"şarapla sarhoş olmayın, bu sizi sefahate götürür. bunun yerine ruh'la dolun."
efesliler 5: 18
ve ayrıca;
"sizin dininiz size, benim dinim banadır."
kâfirûn/6
nasıl oluyor da resmiyette dini olmayan bir ülkede *, birtakım sözüm ona "bildiri dağıtan" güruh insanları tek bir çatı altında topluyor, buna dair baskı kuruyor ve kişisel haklarına müdahale ediyor? orada bulunan insanlardan hiçbiri mi rahatsız olmadı? hadi diyelim olmadı, hepsi bu durumdan çok memnun ve sonrasında vicdan azabı hissederek mekanı terk etti -ki amaç bu- mekan sahibi de mi rahatsız olmayacak?
bugün türkiye'de misyonerler çıkıp cami önlerinde broşür dağıtmak istese onları linç edip komaya sokmayacak mı bu insanlar? museviler sinagoglara davette bulunsa ve tevrat, zebur'dan örnekler sunsa ortalık kan gölüne dönmeyecek mi?
bildiri yayınlamak istersen ve buna gönül verdiysen gidip yazılı olarak bastırırsın, gördüğün insanlardan ricacı olursun. dileyen de bildiri örneğinden bir tane alır inceler. bu böyledir. anayasal olarak kabahatler kanunu'na göre kuvvetli suç ihtimali doğurmadığı sürece bildiri dağıtmak serbestken, bana göre bu durum insanları rahatsız etmekten ötesi değil.
şeyhlerin, hacı hocaların kuyruğundan düşüp atamızın layık olduğunu düşündüğü ve günbegün uzaklaşmakta olduğumuz muasır medeniyetler seviyesine erişmemiz dileğiyle.
maide / 90
"şarapla sarhoş olmayın, bu sizi sefahate götürür. bunun yerine ruh'la dolun."
efesliler 5: 18
ve ayrıca;
"sizin dininiz size, benim dinim banadır."
kâfirûn/6
nasıl oluyor da resmiyette dini olmayan bir ülkede *, birtakım sözüm ona "bildiri dağıtan" güruh insanları tek bir çatı altında topluyor, buna dair baskı kuruyor ve kişisel haklarına müdahale ediyor? orada bulunan insanlardan hiçbiri mi rahatsız olmadı? hadi diyelim olmadı, hepsi bu durumdan çok memnun ve sonrasında vicdan azabı hissederek mekanı terk etti -ki amaç bu- mekan sahibi de mi rahatsız olmayacak?
bugün türkiye'de misyonerler çıkıp cami önlerinde broşür dağıtmak istese onları linç edip komaya sokmayacak mı bu insanlar? museviler sinagoglara davette bulunsa ve tevrat, zebur'dan örnekler sunsa ortalık kan gölüne dönmeyecek mi?
bildiri yayınlamak istersen ve buna gönül verdiysen gidip yazılı olarak bastırırsın, gördüğün insanlardan ricacı olursun. dileyen de bildiri örneğinden bir tane alır inceler. bu böyledir. anayasal olarak kabahatler kanunu'na göre kuvvetli suç ihtimali doğurmadığı sürece bildiri dağıtmak serbestken, bana göre bu durum insanları rahatsız etmekten ötesi değil.
şeyhlerin, hacı hocaların kuyruğundan düşüp atamızın layık olduğunu düşündüğü ve günbegün uzaklaşmakta olduğumuz muasır medeniyetler seviyesine erişmemiz dileğiyle.
devamını gör...
yazarların sevdiği albüm kapakları
no. 1
kapak, imaj, saç, poz, içindeki şarkılar, komple çok iyi bir çalışma olduğunu düşünüyorum, hala dinlerim, zaman zaman, saçımı bu renk yapmayı düşünüyorum, sırf bu salaş topuzu yapmak için ama esmerim maalesef.

no. 1 (2)
buda aynı şekilde bir numaradır benim için, kesinlikle o yıllar için çok nitelikli bir albüm yapmış hande yener, saçı, kıyafetleri, meşhur armağan klibi, gerçekten hala çok iddialı, cd sini bozdum, savaş sonrası 2. versiyonu bin beşyüz kere dinlediğim için, bence hande yener bir daha bu kadar iyi olmadı, bütün olarak...

no. 1 (3)
buda kesinlikle zamanına göre bence çok avangard bir albüm, fotoğraflarıyla, o elbisenin modernliğiyle, o saç, yarım portre, içindeki şarkılar.. eskiden ne kadar değerli işler yapmışlar, üzerinden yıllar geçtikçe daha da değerleniyor, demode olmuyorlar.
kapak, imaj, saç, poz, içindeki şarkılar, komple çok iyi bir çalışma olduğunu düşünüyorum, hala dinlerim, zaman zaman, saçımı bu renk yapmayı düşünüyorum, sırf bu salaş topuzu yapmak için ama esmerim maalesef.

no. 1 (2)
buda aynı şekilde bir numaradır benim için, kesinlikle o yıllar için çok nitelikli bir albüm yapmış hande yener, saçı, kıyafetleri, meşhur armağan klibi, gerçekten hala çok iddialı, cd sini bozdum, savaş sonrası 2. versiyonu bin beşyüz kere dinlediğim için, bence hande yener bir daha bu kadar iyi olmadı, bütün olarak...

no. 1 (3)
buda kesinlikle zamanına göre bence çok avangard bir albüm, fotoğraflarıyla, o elbisenin modernliğiyle, o saç, yarım portre, içindeki şarkılar.. eskiden ne kadar değerli işler yapmışlar, üzerinden yıllar geçtikçe daha da değerleniyor, demode olmuyorlar.
devamını gör...
gayret et güzelim
bu grubu bana tanıtan arkadaşıma sonsuz şükranlarımı iletiyorum. ha gayret güzelim.
devamını gör...
azra gülendam haytaoğlu
orman yangınları başladığında kayıp haberi dolanan üniversiteli genç kız. bugün cesedi bulunmuş.
üniversiteli kıza evinde tecavüz edip boğarak öldüren ve banyoda 5 parçaya ayırıp valizle ormana gömen emlakçı mustafa murat ayhan gözaltına alındı.
buradan
buradan
türkiye kadınların mezarıdır. allah kahretsin.
üniversiteli kıza evinde tecavüz edip boğarak öldüren ve banyoda 5 parçaya ayırıp valizle ormana gömen emlakçı mustafa murat ayhan gözaltına alındı.
buradan
buradan
türkiye kadınların mezarıdır. allah kahretsin.
devamını gör...
son feci mars
bugün kendisinin doğum günüdür. kutlu olsundur.
devamını gör...
yazarların favori bira markası
bira olmuş 10+ lira kafacılar! tabii ki favori biram ısmarlanan bira
devamını gör...
hafta sonu
insan ve arabadan tut, dağıtılan gazeteye kadar her şeyin "fazla" ve de "çok" olduğu, kaçtığı hafta dilimi.
nedense çocukken öyle değildi.*
nedense çocukken öyle değildi.*
devamını gör...
vergi alınmayan şey
türkiye stansartlarında bu başlık için oksijen cevabını verebiliriz ama o da şimdilik .
devamını gör...
şarkılarla geçtim aranızdan radyo yayını
ne güzel bir konsepte sahip program. ilk yayında, dinlemekten keyif aldığım kazım koyuncu'nun olması beni ayrıca mutlu etti. saatinde kulağım sende olacak sayın imperactus. iyi yayınlar.
devamını gör...
okuyana ilaç olacak sözler
bir sözün ilaç olmasını bekleme. git bi doktora görün kardeşim.
devamını gör...
cumhuriyet sucukları firmasının atatürk'e edilen hakarete sert tepkisi
google enter
cumhuriyet sucukları siparişi enter
cumhuriyet sucukları siparişi enter
devamını gör...
fitopatoloji
botanik'in bir kolu olarak “patoloji” adıyla avrupa’da ortaya çıkmış, patolojinin anlamının diğer dallardan dolayı genişlemesinden sonra “fitopatoloji” şekline dönüşmüştür. phytopathology, bitki hastalıkları bilimi olup phytos*, pathology* kelimelerinden oluşmaktadır.
bitkilerde hastalığa neden olan canlı ve cansız etkenlerin neler olduğunu, hastalık etmenlerinin bitkilerde meydana getirdiği belirtileri, bunların bitkide hastalık oluşturma mekanizmalarını, hastalıktan korunma ile ilgili metotlar ve üründeki zararı azaltma konuları üzerinde araştırmalar yapar. yalnız büyümekte ve gelişmekte olan bitkilerin sağlığının bozulmasıyla değil, aynı zamanda bitkilerin ve bunların ürünlerinin saklanması, ambalajlanması ya da nakli sırasında oluşabilecek sorunları da inceler.
çok geniş kapsamlı bir bilim dalı olan fitopatoloji; mikoloji, bakteriyoloji, viroloji, herboloji, botanik, bitki anatomisi ve fizyolojisi, genetik, biyokimya, bahçe ve tarla bitkileri yetiştiriciliği, toprak bilimi, bitki besleme, meteoroloji, moleküler biyoloji, genetik mühendisliği, tarımsal mekanizasyon ve daha birçok bilim dalının temel bilgilerini kombine ederek kullanan bir bilim dalıdır.
beş ana bölümden oluşmaktadır;
- simptomatoloji, hastalık belirti*leri bilimi. nekrotik* simptomlar, hipopilastik* simptomlar, hiperplastik* simptomlar.
- etioloji, hastalık sebepleri bilimi.
- patoloji, hastalık oluşumu bilimi.
- epidemiyoloji, hastalık salgınları bilimi.
- hijyen ve terapi, bitkileri hastalıklardan koruma ve tedavi yöntemleri.
bitki hastalıkları konusunda bilgimizi artmasını sağlayan bu bilim dalı aynı zamanda bitki hastalıklarından korunma ile ilgili materyal, ekipman ve metot gelişimi konusundaki çalışmaları da içermektedir. bitki hastalıklarından korunulmadığı ve bunlar kontrol edilmediği zaman ürün miktarının azalması ve pazar kalitesinin düşmesinden dolayı ürün fiyatlarında artış söz konusu olmaktadır.
her türlü üretim sürecinde kişi yaptığı işi neden yaptığını bilmesi gerekmektedir. ben yaptım oldu kafasıyla hareket edildiği taktirde üretimin ekonomik olmadığı gözlemlenmiştir. tüm üretim süreçleri için geçerli olan takip ve kontrol yöntemleri, hassas canlılar olan bitkilerin üretiminde daha bi' önem kazanmaktadır..
aynı şartlarda bakımı yapılan aynı iki bitki üzerinde uygulanan bir çalışmada. öğrencilerden, birinci bitkiye kötü sözler, ikinci bitkiye ise güzel sözler söylenmesi istenmiştir. 30 gün süren bu çalışma sonucunda birinci bitkinin gelişiminin gerileyerek solduğu, ikinci bitkinin ise canlı renkleri ile optimum geliştiği gözlenmiştir.
eyyorlamam bu kadar..
hayr eken, hayr biçer.
şer eken pişmanlık biçer..
kim ne ekerse ancak onu biçer...
- hz. imam hasan askeri -
bitkilerde hastalığa neden olan canlı ve cansız etkenlerin neler olduğunu, hastalık etmenlerinin bitkilerde meydana getirdiği belirtileri, bunların bitkide hastalık oluşturma mekanizmalarını, hastalıktan korunma ile ilgili metotlar ve üründeki zararı azaltma konuları üzerinde araştırmalar yapar. yalnız büyümekte ve gelişmekte olan bitkilerin sağlığının bozulmasıyla değil, aynı zamanda bitkilerin ve bunların ürünlerinin saklanması, ambalajlanması ya da nakli sırasında oluşabilecek sorunları da inceler.
çok geniş kapsamlı bir bilim dalı olan fitopatoloji; mikoloji, bakteriyoloji, viroloji, herboloji, botanik, bitki anatomisi ve fizyolojisi, genetik, biyokimya, bahçe ve tarla bitkileri yetiştiriciliği, toprak bilimi, bitki besleme, meteoroloji, moleküler biyoloji, genetik mühendisliği, tarımsal mekanizasyon ve daha birçok bilim dalının temel bilgilerini kombine ederek kullanan bir bilim dalıdır.
beş ana bölümden oluşmaktadır;
- simptomatoloji, hastalık belirti*leri bilimi. nekrotik* simptomlar, hipopilastik* simptomlar, hiperplastik* simptomlar.
- etioloji, hastalık sebepleri bilimi.
- patoloji, hastalık oluşumu bilimi.
- epidemiyoloji, hastalık salgınları bilimi.
- hijyen ve terapi, bitkileri hastalıklardan koruma ve tedavi yöntemleri.
bitki hastalıkları konusunda bilgimizi artmasını sağlayan bu bilim dalı aynı zamanda bitki hastalıklarından korunma ile ilgili materyal, ekipman ve metot gelişimi konusundaki çalışmaları da içermektedir. bitki hastalıklarından korunulmadığı ve bunlar kontrol edilmediği zaman ürün miktarının azalması ve pazar kalitesinin düşmesinden dolayı ürün fiyatlarında artış söz konusu olmaktadır.
her türlü üretim sürecinde kişi yaptığı işi neden yaptığını bilmesi gerekmektedir. ben yaptım oldu kafasıyla hareket edildiği taktirde üretimin ekonomik olmadığı gözlemlenmiştir. tüm üretim süreçleri için geçerli olan takip ve kontrol yöntemleri, hassas canlılar olan bitkilerin üretiminde daha bi' önem kazanmaktadır..
aynı şartlarda bakımı yapılan aynı iki bitki üzerinde uygulanan bir çalışmada. öğrencilerden, birinci bitkiye kötü sözler, ikinci bitkiye ise güzel sözler söylenmesi istenmiştir. 30 gün süren bu çalışma sonucunda birinci bitkinin gelişiminin gerileyerek solduğu, ikinci bitkinin ise canlı renkleri ile optimum geliştiği gözlenmiştir.
eyyorlamam bu kadar..
hayr eken, hayr biçer.
şer eken pişmanlık biçer..
kim ne ekerse ancak onu biçer...
- hz. imam hasan askeri -
devamını gör...
alt komşumun 2 araba büyüklüğünde kartopu yapması rezaleti
çocukların büyük bir sevinçle kar beklemeleri oynamak için, büyüklerin manzaram bozulmasın sevdası.
devamını gör...
elminster the wise
sitede takip ettiğim tek entel. entellere olan öfkem ve nefretimi anlatmaya gerek yok.
ıyy süveter kazak giymiş tdk gönül elçisi olarak -de ayrı hocam diyen bi sürü google makale kopyalayıcısı.
ama bu arkadaş farklı. entel dantelliğin hakkını veriyor. arada bi linçleyip sonra dayıyorum favoriyi. kafası karışsın kafi sısısıs.
netice olarak trollüz biz. meslek belli. bi entele teslim olmak benlik bişi değil hem kolay değil o işler öyle cicim.
ama senin her an biyerlere kaybolma ihtimalin canımı sıkıyor. beni planlamacı yaptı. uyku düzenin çok afedersin bok gibi.
gecenin dördünde entry girme ihtimalin, sinirimi bozuyor. o saatte ‘normal insanlar’ gibi uyuyorum. normal olmak lazım-mış.
ne anlattı acaba bu diye zırtpırt seni, senin uyuduğun saatlerde sitede arayıp bulmak.. yani bu süreç üzüyoo beni.
basitlikten yanayım. gece 12-1 olduğunda yum o gözleri.
hoşçakal beybili.
ıyy süveter kazak giymiş tdk gönül elçisi olarak -de ayrı hocam diyen bi sürü google makale kopyalayıcısı.
ama bu arkadaş farklı. entel dantelliğin hakkını veriyor. arada bi linçleyip sonra dayıyorum favoriyi. kafası karışsın kafi sısısıs.
netice olarak trollüz biz. meslek belli. bi entele teslim olmak benlik bişi değil hem kolay değil o işler öyle cicim.
ama senin her an biyerlere kaybolma ihtimalin canımı sıkıyor. beni planlamacı yaptı. uyku düzenin çok afedersin bok gibi.
gecenin dördünde entry girme ihtimalin, sinirimi bozuyor. o saatte ‘normal insanlar’ gibi uyuyorum. normal olmak lazım-mış.
ne anlattı acaba bu diye zırtpırt seni, senin uyuduğun saatlerde sitede arayıp bulmak.. yani bu süreç üzüyoo beni.
basitlikten yanayım. gece 12-1 olduğunda yum o gözleri.
hoşçakal beybili.
devamını gör...
müslümanların en büyük hataları
kanaatimce iman etmek yerine itaat etmeleri.
devamını gör...

