goblin
yeni keşfedilen ve çapı yaklaşık olarak 300 kilometre olan, plüton'un millerce uzağında ve astroloji birimi'nin gulyabani diye nitelediği cüce bir gezegendir.
yörüngesi * uzayın en uzun yörüngesidir. güneş çevresindeki dönüşünü tamı tamına 40.000 yılda tamamlar. buzul bir gezegendir.
gezegene ismini veren hawaii üniversitesi "cadılar bayramına denk geldi." diyerek gulyabani demişlerdir.
edit: kelime düzenleme.
yörüngesi * uzayın en uzun yörüngesidir. güneş çevresindeki dönüşünü tamı tamına 40.000 yılda tamamlar. buzul bir gezegendir.
gezegene ismini veren hawaii üniversitesi "cadılar bayramına denk geldi." diyerek gulyabani demişlerdir.
edit: kelime düzenleme.
devamını gör...
full makyaj tesettür
beni ilgilendirmiyor demeyi öğrenmemiz gereken başlıklardan.
devamını gör...
uyanış diriliş kuruluş dizileri
içlerinden bir tanesini severek izlediğim ama "yıkılış" versiyonu da çekilmedikçe samimi bulmayacağım dizi serisi.
devamını gör...
annenin ölmesi
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlükçüĝüm.
günaydın ey dostlar!
çok güzel haberler alacağımız, saĝlıklı bir gün olsun.
hadi.
günaydın ey dostlar!
çok güzel haberler alacağımız, saĝlıklı bir gün olsun.
hadi.
devamını gör...
kadın yazarların nickaltı
erkek yazarların nickaltından farklı olmayan yazarlara ait başlıktır.
devamını gör...
az bilinen yazım yanlışları
hoşçakal - yanlış
hoşça kal - doğru
hoş çakal : sevimli duran çakal.
hoşça kal - doğru
hoş çakal : sevimli duran çakal.
devamını gör...
içli köfte
en güzelini kesinlikle babaannemin yaptığını iddia ettiğim hem haşlama olanını hem de kızartılmış halini gerçekten çok sevdiğim harika bi aperitif.
devamını gör...
ilk buluşmada sevişmek istediğini söylemek
abazılığın ta kendisidir. insan sevdiğini öper, elini tutar, sarılır, sevişir. ilk buluşma, ilk göz göze gelme, ilk sarılma bunların heycanı varken sevişmek düşünülür mü? sevişmek için tanımak, onu kalbinde hissetmek gerekir. üzüldüğünde gözyaşını sildin mi ya da gülüşüne ortak oldun mu ilk buluşmada itici şeylerden uzak durun, aklınızı kullanın, aklınız kasıklara düşmesin, yüreğinizi dinleyin.
devamını gör...
köylü kadınların libidosunun daha fazla olması
dil uzatmadığınız bir köylü kadınlar kalmıştı onlarada el attınız. ben okurken ar ediyorum da bu başlığı açarken, yazarken ar duymamalarını da zihnim almıyor. başka bir kadının mahremine kadar dil uzatmak arsızlığın en beteridir. görmekten iğrendiğim tanım ve başlık.
devamını gör...
summer begs
sarah jaffe'ye ait 2010 tarihli suburban nature albümünde yer alan şarkıdır. sakin bir melodisi olduğu için dinlerken o anki ruh haline bağlı olarak insana hüzün,huzur veya aynı anda ikisini de hissettirebilir.
3.05'teki mükemmel keman girişi ile içinizde bir şeylerin değiştiğini hissedebilirsiniz.
3.05'teki mükemmel keman girişi ile içinizde bir şeylerin değiştiğini hissedebilirsiniz.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
“düşün ki o bunu okuyor” ve günlük tadında ilerleyen başlık.
o zaman gelelim, itiraf nedir, neye denir?
“herkesin bilmesinde sakınca görülen bir gerçeği gizlemekten vazgeçip açıklama, bildirme, söyleme.”
teşekkürler.
o zaman gelelim, itiraf nedir, neye denir?
“herkesin bilmesinde sakınca görülen bir gerçeği gizlemekten vazgeçip açıklama, bildirme, söyleme.”
teşekkürler.
devamını gör...
evlenince kocanın kütüğüne geçmek
asla anlayamadığım ve sindiremediğim iptidai durumdur.feminist olmanıza gerek yok fakat benliğine saygısı olan hiçbir kadın bana kalırsa bir erkeğin himayesine ve kütüğüne geçmeyi kabul etmemelidir.evliliğin ne kadar ataerkil bir yapı olduğunu gözler önüne serer bu durum ve gözardı edildikçede bu ülkede boşanmış bir kadının yeri olmayacaktır.çünkü ne yazık ki bazı yaratıklarca o kadının bir sahibi yoktur ve her türlü kötülüğü yapması beklenir.pisliğinizde boğulun iğrenç yaratıklar.
devamını gör...
anne frank'ın hatıra defteri
insan olmak çok zor. çoğu zaman elimizden gelmiyor. yapamıyoruz. beceremiyoruz. bize benzemeyen herkesi ya kendimizden uzaklaştırma telaşındayız ya da yok etme hevesinde. kullandığımız dil bile zehirli. eğer eşcinsel birine anlayış gösterecekse “ onu da böyle kabul ediyoruz”. sanki bizim kabulümüz bir lütufmuş gibi. başka ırktan birini seversek “ onu bile seviyoruz”, cümledeki bile sevgimizi baltalamazmış gibi. hayvanlara “ yaşama hakkı” tanıyoruz, sanki bu yaşama hükmüne verme gücü bize aitmiş gibi. bir grup ağacı kestikten sonra başka yere yenilerini dikiyoruz. sanki öldürdüğümüz ağaçların hayatı başla ağaçlarla devam edermiş gibi. kibirimizden ödün vermemekte kararlıyız. ve bu kararlılık bizi insanlıktan fersah fersah uzak bir yere götürmekte.
düşmanımızın düşmanı dostumuz. o dost ne kadar acımasız olursa olsun. bir halkın yok edilmesi, işkenceden geçirilmesi “ onların hak ettiği” bir şey bize göre. tanımadığımız insanların ölümlerini alkışlamak ne acı!
anne frank benim kardeşimdi. o bir evin derinliklerinden nazilerin zulmünden saklanırken tuttuğu günlüklerden insan olmanın ve bunu kaybetmenin abecesini anlattı geride kalanlara. çünkü anne geride kalanlardan biri değildi.
toplama kamplarını akıl edebilmiş bir canlı türünün mensubu olmaktan duyduğum utanç anne’nin günlüklerini okuyunca perçinlendi. utanıyorum insan olmaktan okudukça.
okuyun, utanın ve insan olun biraz...
düşmanımızın düşmanı dostumuz. o dost ne kadar acımasız olursa olsun. bir halkın yok edilmesi, işkenceden geçirilmesi “ onların hak ettiği” bir şey bize göre. tanımadığımız insanların ölümlerini alkışlamak ne acı!
anne frank benim kardeşimdi. o bir evin derinliklerinden nazilerin zulmünden saklanırken tuttuğu günlüklerden insan olmanın ve bunu kaybetmenin abecesini anlattı geride kalanlara. çünkü anne geride kalanlardan biri değildi.
toplama kamplarını akıl edebilmiş bir canlı türünün mensubu olmaktan duyduğum utanç anne’nin günlüklerini okuyunca perçinlendi. utanıyorum insan olmaktan okudukça.
okuyun, utanın ve insan olun biraz...
devamını gör...
antibiyotik direnci
antibiyotiklerin, mikroorganizmalara karşı faydasız hale gelmesi durumu.
başlık vesilesiyle şöyle de bir haber vereyim:
yakın zamanda nature dergisinde yayımlanan bir makaleye göre, bakterilerin büyük bir kısmında var olan bir enzimi yok etmeyi ve bakterilerin hayatta kalmasını sağlayan moleküllerin üretimine engel olmayı başaran bir bileşik çeşidi bulunmuş. aynı bileşik, insanın vücudundaki bağışıklık seviyesini de artırdığından, bakteri kaynaklı hastalıklara karşı iki farklı koldan etkide bulunuyormuş ve insan vücuduna herhangi bir toksik etkisi de saptanmamış.
yani özetle, bu direnç mevzusu çok yakında tarihe karışabilir. en azından uzunca bir süreliğine... sonra buna karşı da dirençli hale gelebilirler mi, orasını bilemiyorum.
başlık vesilesiyle şöyle de bir haber vereyim:
yakın zamanda nature dergisinde yayımlanan bir makaleye göre, bakterilerin büyük bir kısmında var olan bir enzimi yok etmeyi ve bakterilerin hayatta kalmasını sağlayan moleküllerin üretimine engel olmayı başaran bir bileşik çeşidi bulunmuş. aynı bileşik, insanın vücudundaki bağışıklık seviyesini de artırdığından, bakteri kaynaklı hastalıklara karşı iki farklı koldan etkide bulunuyormuş ve insan vücuduna herhangi bir toksik etkisi de saptanmamış.
yani özetle, bu direnç mevzusu çok yakında tarihe karışabilir. en azından uzunca bir süreliğine... sonra buna karşı da dirençli hale gelebilirler mi, orasını bilemiyorum.
devamını gör...
hayde
kazım koyuncu'nun 2004 yılında çıkardığı 2. ve son albümü olan o sene en çok satan kaset.
devamını gör...
atatürk'e ilah benzetmesi yapanlar
kimsenin atatürk'e ilah muamelesi yaptığı, ona ibadet ettiği falan yok. şuurunu o kadar yitirmiş olan kişi zaten gazi'yi anlamamıştır. paşa hayattayken kendisi böyle taleplerde bulunmamış, muhtaç olduğunuz kudret damarlarınızdaki asil kandadır diyerek kurtarıcı beklemeyin çare sizsiniz kendinize inanın mesajı vermiş, bir gün sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin diyerek de yolumuzu çizmiştir. ulu önder'e tanrı muamelesi yapan insan varsa bile toplasan bir elin parmaklarını geçmez.
türk'ün atası, ülkenin kurucusu olan olan başbuğ'un fotoğraf ve heykellerinin olması da gayet doğaldır.
başlık altında bu fotoğraf ve heykel meselesine gönderme yapan arkadaşın -ülkenin en kalabalık şehri olması sebebiyle- istanbul'da yaşadığını umarak, sahil yolundan bi eminönü - halkalı seyahati yapmasını tavsiye ediyorum. 3-5 metrede bir bulunan her sokak lambası direğinde erdoğan'ın çarşaf çarşaf posterleri mevcuttur. ayrıca bilbordlarda yan yana zibilyon fotoğrafı asılması da çok sık karşılaşılan bir durumdur. -yanlış hatırlamıyorsam- cevizlibağ'da 4-5 katlı binanın yan duvarı dev bir posteriyle kaplıdır. bunlar aklıma sadece şuan gelenlerdir. bakkal kadar dükkan açsa market kadar posteri asılır her yere, yapılan işin bilmem kaç katı maliyeti umursanmadan bakın biz yaptık ha diye puntolarla yazılır. (parti gözetmeksizin tüm belediyelerde olan bir saçmalıktır bu aslında. ama madem fotoğrafı 30-40 kişi görünce sorun oluyor, o fotoğrafsa bu kartpostal mı bu da fotoğraf. yol yapanın fotoğrafı asılıyorsa ülke kuranın pekala asılır.)
bir diğer konu atatürk'e ilah diyen adam çıkmışsa, erdoğan'a da peygamber diyenler çıktı. kimi erdoğan'ı karısıyla yakalasa kızmayacağını söyledi, kimi erdoğan istese kocasını düşünmeden gideceğini. kimileri oturma organına kıl bile oldu:) bunlara da lafınız var mı sevgili yazar yoksa kafayı kuma gömmeye devam mı? belki de bunlar vahim durumlar değildir ne dersin ;)
türk'ün atası, ülkenin kurucusu olan olan başbuğ'un fotoğraf ve heykellerinin olması da gayet doğaldır.
başlık altında bu fotoğraf ve heykel meselesine gönderme yapan arkadaşın -ülkenin en kalabalık şehri olması sebebiyle- istanbul'da yaşadığını umarak, sahil yolundan bi eminönü - halkalı seyahati yapmasını tavsiye ediyorum. 3-5 metrede bir bulunan her sokak lambası direğinde erdoğan'ın çarşaf çarşaf posterleri mevcuttur. ayrıca bilbordlarda yan yana zibilyon fotoğrafı asılması da çok sık karşılaşılan bir durumdur. -yanlış hatırlamıyorsam- cevizlibağ'da 4-5 katlı binanın yan duvarı dev bir posteriyle kaplıdır. bunlar aklıma sadece şuan gelenlerdir. bakkal kadar dükkan açsa market kadar posteri asılır her yere, yapılan işin bilmem kaç katı maliyeti umursanmadan bakın biz yaptık ha diye puntolarla yazılır. (parti gözetmeksizin tüm belediyelerde olan bir saçmalıktır bu aslında. ama madem fotoğrafı 30-40 kişi görünce sorun oluyor, o fotoğrafsa bu kartpostal mı bu da fotoğraf. yol yapanın fotoğrafı asılıyorsa ülke kuranın pekala asılır.)
bir diğer konu atatürk'e ilah diyen adam çıkmışsa, erdoğan'a da peygamber diyenler çıktı. kimi erdoğan'ı karısıyla yakalasa kızmayacağını söyledi, kimi erdoğan istese kocasını düşünmeden gideceğini. kimileri oturma organına kıl bile oldu:) bunlara da lafınız var mı sevgili yazar yoksa kafayı kuma gömmeye devam mı? belki de bunlar vahim durumlar değildir ne dersin ;)
devamını gör...

