varoşluk kalıcıdır, bunların zengin hali leş sonradan görmelerdir. fakirlik ise değişebilir hayat bu, ha değişmesede asalet her zaman zenginlerde olacak diye bir kaide yok sözlük, birçok örneği vardır bunun.
devamını gör...

ben de ilk inanmadım, "kendine gel cevap verme sakın" diye diye komik de bir cevap verdim hatta, gerçekmiş.
pek hoş hareketler bunlar, eksik olmayınız efenim *

yalnız 3 ayrı kişiden hoşgeldin mesajı alan arkadaşlarımız olduğunu gördüm, ben 1 kişiden aldım *
devamını gör...

türkçesi ihtiyar ilmi anlamına gelen antik yunanca geros* ve logos* kelimelerinden türetilmiş, jerontoloji olarak da bilinen yaşlanma bilimidir. dünyada ki yaşam süresinin uzaması ve buna bağlı olarak yaşlı nüfusunun artması sonucunda gelişmiş bir bilim dalıdır. bu mesleği icra eden kişilere gerontolog denir.

gerontolojiyi sadece yaşlı bireylerle sınırlandırmak doğru bir tanımlama olmamaktadır. yaşlanmanın başladığı an olan embriyonun anne karnına düşüp gelişmeye başlamasından itibaren devam eden sürecin tamamı olarak tanımlamak daha geçerlidir.

ilk olarak birinci dünya savaşından sonra yaşlanma biyolojik açıdan incelenmeye başlanmıştır. yaşlanmayı sadece biyolojik açıdan ele almanın eksik sonuçlar vereceğinin anlaşılmasıyla ikinci dünya savaşından sonra sosyal ve psikolojik alanlarda araştırılması öncelik kazanmıştır.

günümüzde sosyal, psikolojik, biyolojik ve tıbbi yönlerinin yanı sıra, felsefi, kültürel, tarihsel, teolojik ve ekolojik olmak üzere daha pek çok alanda araştırılmaya başlanmasıyla interdisipliner yaklaşım haline gelmiştir.

yaşla beraber organlarda meydan gelen fizyolojik değişikliklerin yanı sıra çoklu hastalıkların artışı yaşlı kişilerin multidisipliner yaklaşım ile ele alınması gerçeğini gün yüzüne çıkarmıştır. multidisipliner bilim dalı olarak yapılan çalışmalarda hayat kalitesini artırma, fonksiyonel bağımsızlığı sürdürme ve yaşlanma süreçlerine müdahale edebilmenin yolları aranmaktadır.

peki bulunabilinmiş midir bu aranan yollar?

1800'lü yılların ortalarında ortalama insan ömrü 40-50 yaşlardaydı. günümüzde bu yaşın 75-90 yaş civarına gelmesi bilimin ve teknolojinin gelişmesiyle doğru orantılı olarak yaşama süresinin artabileceğine olan umutları artırmaktadır.

yaşlanma ile hücrelerde meydana gelen dna hasarı bir yerden sonra tamir edilemez hale gelir, böyle hücreler ya kanserleşir ya yarı faal hale geçer ya da kendisini yok eder. bu bağlamda yaşlanmanın durdurulması, bölünme özelliğini kaybetmiş hücrelerin vücuttan uzaklaştırması olarak tanımlanabilir.

yapılan bazı klinik deneylerde, metformin ilacı verilen diyabet hayvanların, diyabet olmayan ve ilaç almayanlardan daha uzun yaşadığı tespit edildi. bunun üzerine metformin'in yaşlanmaya karşı koruyucu olabileceği üzerinde yeni çalışmalar geliştirilmeye başlandı.

ayrıca 2005'te fareler üzerinde yapılan, yeni hücre yaratmak için bölünemeyecek durumda olan yaşlı hücrelere foxo4-drı ilacı enjekte edilmesi, farelerin daha uzun yaşamasını sağladı. ilaç farelerin tüylerini yeniden çıkartırken, kuvvetlerini artırdı, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarını düzeltti. yaşlılara gençlerden kan verilmesi halinde olumlu sonuçların gözlenmesi de, yaşlanmaya karşı koruyucu olmakla kalmayan, bu süreci geri çeviren bazı ilaçların mümkün olabileceği gerçeğini karşımıza çıkarıyor.

binlerce yıldır bir çok bilim insanının kafa yorduğu ve çözüm aradığı ebedi gençlik, hadi bulundu diyelim.
kimse yaşlanmasa, ölmese nereye varacak bu işin sonu?

zamanı geldiğinde ölünüz efendim..
devamını gör...

39 yaşında olunca sıkıntı yok yani ?
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
idolümdür kendileri.
devamını gör...

hem dindar hem de kadın olduğum için desteklediğim öne sürülen başlıktır. bu sözleşmeyi desteklemek ya da desteklememek için insanın belli bir dini ya da cinsiyeti olmasına gerek yoktur. birkaç müslüman sözleşmeyi desteklemedi diye bu müslümanlığın şartı olmuyor.
devamını gör...

haluk bilginer ve ali atayın başrollerini paylaştığı türkiyede 6 mart 2020 de gösterime giren filmdir. film bir baba oğul ilişkisini ele alıyor . film dünya prömiyerini yaptığı tribeca film festivali’nin uluslararası yarışma bölümünde en iyi senaryo ve en iyi erkek oyuncu (ali atay) ödülü almış ama çoğumuzun bu filmden haberi yok veya yoktu . sebebi içi boş filmlerin salonlarda bir sürü yer bulurken böyle filmlerin her salonda gösterime girmemesiydi . neyse filme gelecek olursak film bir babanın küçükken diktiği ağacın altına gömülmek istemesini geçmişle yüzleşmesini anlatıyor. diyaloglar nefis yazılmış çok hoşuma gitti. haluk bilginer söyleyecek söz bulamıyorum göz bebekleriyle bile oyunculuk yapıyor büyük usta . sinematografisi çok güzeldi sanırım yabancı bir isimle çalışmışlar . bir baba ile evladının ilişkisi son derece gerçekçi bir şekilde aktarılıyor.
hepimiz babamızla böyleyiz konuşamıyoruz sevgimizi belli edemiyoruz. sevgi son zamanlarda zor zamanlarda ortaya çıkan bir eylem oluyor.
kim ne derse desin ali atay ve haluk bilginer baba oğul ilişkisini çok başarılı buldum. çok gerçek buldum.



--! spoiler !--

ali atayın babasıyla köye geldikten sonra köye uyum sağlayamaması çok güzel işlenmiş köyün dinamiklerine olan şaşkınlığı seyirciyi tebessüm ettiriyor. ayrıca küfülerin diyalogların kavga sahnesindeki hakaretlerin doğallığı son derece yerindeydi

--! spoiler !--
devamını gör...

yeşil yol.
devamını gör...

kendim olur, günümüzde her konuda fikri olan insanlardan olmaktansa bilmediğini açıkça söyleye bilen insandır. güzel insanlardır umarım çoğalırlar.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ben ikna oldum.
devamını gör...

yaklaşık 5 yıldır kanserle savaşıyorum ben. geçen zaman içinde kemoterapiler, ameliyatlar artık belli bir andan sonra çekilmez hale geliyor.
bunun üzerine yaptığım araştırmalar neticesinde karşıma çıkan bir mesele bu su orucu .
tabii sadece su yok işin içinde,
önce lavman yapıyorsun, sonra içine konulan bazı farklı kimyasalların olduğu bir buhar makinesinin bulunduğu odada bu buharı içine çekiyorsun, tüm bunları yaparken de sadece su tüketerek en az 21 gün hatta bir aya kadar uzayan bir süreçte bunu uyguluyorsun .

ılk etapta başlayayım diye düşündüm ama aklıma bazı sorular geldi . şöyle ki ,

biz kanser hastalarının bağışıklığı zaten düşük, vücudu dirençli tutmanın tek yolu iyi bir beslenme ve moral. tüm bu süreçte vücud bu gücü nereden alacak , bulacak .
ıyi birşey yapayım derken , telafisi mümkün olmayan bir yola girilebilir mi gibi sorular .

modern tıp hekimlerinin bu konulara yaklaşımı zaten malum , konuşturmazlar bile ,
sonuçta nasıl bir etki yapacağının bilinmemesi sebebiyle vaz gectigim olay .
ancak hala soru işaretlerine sebep olan , acaba dedirten durum .
devamını gör...

kandili karşısına alıp, kürt sorunu dağda değil mecliste çözülür demesinden sonra benim kapı aralamamı sağlayan açıklamalardır.
devamını gör...

umudumdur. benim için başka bir formül kalmadı çünkü.*
devamını gör...

tuvalette gizlice atıştırmak aklına gelmemiş galiba.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

erkek 20 yaşındadır, kız ise daha 11.

nasıl oluyormuş cinsiyetçilik?
devamını gör...

düşük desibelli sosyal hayat. özellikle de trafikte.
devamını gör...

(bkz: pencere)
çoğu konuda aynı düşünmesek onun yazılarını okumaya bayılıyorum. lütfen yazmayı hiç bırakma. *
devamını gör...

ölen genç ise eski eşi bile çok ağlıyor onu biliyorum.
ölüm çok acı bir şey.
iyi bakın kendinize.
hasta olunca ilaç kullanın, psikolojiyi sağlam tutun, güzel beslenin.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim