özay gönlüm'ün tambura, bağlama ve curayı aynı gövdede birleştirdiği bir enstrüman.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

dostoyevski aslında olayların iç yüzüne odaklanmış diyebiliriz. bazı şeyler dışardan göründüğünde o kadar kötü değildir. ama iç dünyası farklıdır olayın . o kişide uyandırdığı duygular farklıdır. ben baş karakterlerin dostoyevskinin iç dünyasını yansıttığını düşünüyorum. yaşadıkları karşısında ne hissettiği, ruh halini falan anlayabiliyoruz. onun dünyasında hava hep kapalı hep bulanık ve bunu okuyucuya geçirebiliyor. biz kitaplarını okurken yaşadığımız hissi kaldıramazken o ömrü boyunca o hislerle yaşamış . ve bu hislerini birer şaheserlere dönüştürmüş . ayakta alkışlıyorum.
devamını gör...

koronavirüs.

ayrıca bunu yapmasam olmaz,

(bkz: ben bu kadar pezevengi hiç bir arada görmemiştim)
devamını gör...

çok büyük rezalettir, hatta felakettir.
(bkz: püh)

canlar, kafa sözlük özel günleri 19.00-21.00 arasındaki kuşak saatinde kutlar.
tünel akışında geriye doğru gidip, daha önceki "anma" postlarımıza bakabilirsiniz.
devamını gör...

(bkz: milf)
bir ara dernekleri bile vardı.şimdi ne oldu bilmiyorum.
devamını gör...

var mıdır, yok mudur bilinmez ama herşeyi islamiyete göre yorumlamak en büyük yanlışlardan biri bana göre. hele ki şu haberi okuduktan sonra reenkarnasyona olan bakış açınızın değişeceğini düşünüyorum, şahsen benim değişti.
buradan
devamını gör...

of ya çok pis kıskandım. keşke ben alsaydım bu nicki. hoşgelmişsiniz, kahve/çiko alır mıydınız? ya da asa? belki çorap?
devamını gör...

mutfağımızda sıklıkla kullanılan bir ekşi de koruk, ya da yöresel ağızla "goruk" ekşisidir. üzümün olgunlaşmamış hali oluyor. bazı üzüm bağları, koruk ekşisi için ayrılmıştır. salkımlar halinde toplanan koruklar, sıkılarak koruk ekşisine dönüştürülür.
devamını gör...

robert louis stevenson kitabıdır.

robert louis stevenson okuduğunuzda gökkuşağının dibindeki altın dolu çanağı bulmuş gibi hissedersiniz. sanki küpün koruyucusu cin size o küpü hediye etmiş gibi açarsınız kapağını ve kitap bittiğinde artık zengin bir insan gibi hissedersiniz kendinizi.

akıcı bir dil, tutarlı bir kurgu ve bolca hayal gücü boca eder üzerinize büyük yazar. her şey o kadar yerli yerinde, o kadar bağlantılı, o kadar ustalıkla anlatmıştır ki kendinizi kaptırmamanız mümkün değildir. define adası ve dr.jekyll ve mr.hydekitaplarını okuduysanız zaten size bunları anlatmam gerek yok.

olalla’da da üstü kapalı bir vampir hikayesi bekleyecek sizi ama az miktarda kan içeren bir öykü olacak bu. başka vampir hikayeleri ile karıştırmayın kan gövdeyi götürmeyecek. hatta hiç vampir görmeyecek, aynalara küsmeyecek, sarımsak kokusuna bulanmayacaksınız. vampir imasını hissedeceksiniz ama hiç yarasa görmeyeceksiniz. kont drakula bu hikayeyi beğenmezdi belki ama bence siz seveceksiniz.

özetle söylemek gerekirse ima edilen bir vampir macerasının büyük bir aşkla sarmalanmış öyküsü sizi bekliyor. korkulacak bir şey yok, vampirlerden ve aşktan başka.
devamını gör...

yanarak, donarak veya elektrik çarpmasıyla ölmek.
devamını gör...

bu gibi başlıklardan hoşlanmamayı ''hiç mi cinsel hayatınız yok'' şeklinde ele almak nasıl bir kafa yapısıdır anlamak mümkün değil. aklı selim yazarlar, elbette ki buradaki amacın ve gidişatın farkında oldukları için tepki gösteriyorlar.
devamını gör...

fatih özgüveni kitabıdır.

kitap okumak da ciddi bir uğraştır elbette. iyi bir okur olmak için mesai harcamalı insan. okuduğuyla yetinmeyip satır aralarına da dalmalı mütemadiyen. yazarın anlam yüklediği cümleleri yeniden ama bu sefer kendi zihninde ve kendi cümleleri ile anlamlandırmalı. yazarın işaret ettiği değir öykülere yollanmalı, farklı yazarlarla tanışmak için bir referans olarak kullanmalı okuduğu kitabı. iyi bir okur kanaatkar olmamalı, verilenle yetinmemeli. her cümle kafasında yeniden şekillenmeli. ve biriktikçe okudukları, artık bir uçtan başka bir etkinliğe doğru sürüklenmeye hazır olmalı. sıkıntı da tam bu noktada başlıyor işte. yani okurluktan yazarlığa doğru evrilmekte. sayfalara bağlanan parmakları kaleme doğru çevirmekte. iyi okurların en büyük hayali, iyi okurlara sahip olmaktır. bunun için de elbette, öncelikle yazmak gerekir.
insan ne kadar niyetlenirse niyetlensin, olmaz ama çoğu zaman. bir türlü aklından geçenleri tam manasıyla kağıda geçirimez. bir dere düşler zihninde, kağıda döktükleri bir su birikintisi olmaktan öteye gitmez. sıradışı bir kahraman yaratmak ister, kendi gölgesinden başkası düşmez kağıdın üzerine.

fatih özgüven, bu insanların öykülerini paylaşmış bizimle. 11 hikayeden oluşan bir kitap bu ve bir solukta okunuyor. kitabın ikinci hikayesi olan “açık görüşme”de sevdiğimiz yazarla, hayran olduğumuz, yazdıklarını iştahla okuduğumuz bir yazarla görüşmemiz esnasında yaşayacaklarımızın bir ikazı var. onun yazdıklarından kafanızı kaldırıp ona baktığınızda göreceğiniz şeyler, hoşunuza gitmeyebilir. “yanlış numara”da hep yazma niyetiyle oturmak ve hep yazamamak illetiyle boğuşmak çıkıyor karşımıza, belki bunu siz de yaşadınız.

bütün hikayelerin kaliteli olduğunu söyleyebilirim ama “can dostu” isimli hikaye beni çok etkiledi. ününü ve gençliğini kaybeden bir aktrisle, onun yardımına yollanan genç bir şarkıcı adayının arkadaşlığı anlatılıyor öyküde. hayran olmak, sanata duyuluan saygı, evrim geçiren sanat… ne ararsanız bulabileceğiniz bir öykü “can dostu”.

kitap kısa öykülerden oluşuyor ancak bu öykülerin anlam bakımından yeterince hacimli olduğunu söyleyebiliriz kolaylıkla. zaten fatih özgüven okumak her zaman için büyük bir keyiftir.
devamını gör...

92 yıl hiçbir suça karışma, bir tane sabıkan olmasın... topluma karşı pek çok sorumluluğunu yerine getirerek şerefinle yaşa. bir akşam 23 yaşındaki bir zibidi kafayı bulup gelip evine girsin. değerli ne varsa çalmakla yetinmesin ırzına sonra da canına saldırsın...farkında mısınız artık fiziksel olarak güçlü olanlar güçlerini kullanmaktan hiç çekinmiyor.

işte bunlar hep herkesi şehirliymiş gibi kabul eden yasalar nedeniyle. yap şöyle medeniyetten bihaber insanlara uygun yasalar. efendi insana ilişemesin bu kaba güçten başka bir şey bilmeyen tipler! yemişim insan haklarını; yemişim demokrasisini...adil yargılanma hakkını bunların!
devamını gör...

ne verdin ki bana ne istiyorsun - yüksel uzel

çok kişi bilmez:
devamını gör...

az daha kitap okuyayım diye.
devamını gör...

bazıları tam bu saatlerde, gecenin sessizliğinde çalışmayı seven insan tiplerindendirler. mesela ben...
devamını gör...

tarihi amerikanın keşfinden çok öncesine dayanır. kızıldereliler tarafından kullanıldığı biliniyor.
devamını gör...

düşünmeyi bastırmak için bir süredir başarmayı umduğum fakat başaramadığım şey. normalde düşüncelerimi bastırmak için ya uyurum ya da uykum varken uykusuz kalırım. geri kalan zamansa epey savaş alanı. fakat uykusuz kalmanın şeytanlarıma etkisi pek de olumlu olmuyor artık. sanırım ruhum epey yoruldu.
devamını gör...

yaşar kurt / ver bana düşlerimi
devamını gör...

kedimin adı miyav'dı. o da bana miyav diyordu çünkü.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim