insanı yiyip bitiren bir his. kişinin kendisine dair inancıyla ilgili bir şey.

kendini değersiz gören insanlar herkesten aşağıda görür kendisini. sürekli eksik olduğuna inanır. olumlu taraflarını göremez. hep olumsuzluklara odaklanır. olumlu tarafları görebilse bile onun değerini düşürmeye çalışır. [bir şeyi iyi yapsa bile bunu yapamayan da ne bileyim yani gibi sözleri dilinden düşürmez]. kendisine karşı acımasız bir dil kullanır. başkasından ilgi görmek için küçüldükçe küçülür.

bu hisse sahip insanlarda iki tip davranış biçimi gözlenir. birincisi başkasının onayını almak için kendinden taviz vermeye başlar. hayır diyemez. kendi düşüncelerini rahatça ifade edemez. karşı tarafın düşüncelerine göre hareket eder. her kalıba girer. ama bunları yaparken de içinde birikir birikir ve karşısındakine karşı bilinçaltında bir düşmanlık/nefret besler. *

ikinci tipte ise aşırı özgüvenli görünerek altta yatan değersizlik hissini kapatmaya çalışır. bir yerden sonra artık kendini o kadar değersiz bulur ki kendi değersizliğini kapatmak adına başkasını değersizleştirmeye başlar.
devamını gör...

bir söylenti. gerçeklik payı yoktur. ben hep sürünerek giriyorum ve sürünerek geçiyor ama bunun konuyla uzaktan yakından bir alakası yok. sürünmek benim için sigara içmek kadar normal bir şey.
devamını gör...

nasıl başlayacağımı bilemiyorum aslında çünkü söylemek istediğim çok şey var ama sözlük sayesinde tanıdığım ve her sohbetimizde iyiki tanımışım dediğim birisi. kendisi o kadar tatlı, sevgi dolu, eğlenceli ve düşünceli birisi ki. bi süre konuşmasak mutlaka birimiz merak edip mesaj atar. her gün profiline girip bugün ne yazmış diye baktığım benim için çok değerli yazarlardan birisi kendisi. tanımları zaten mükemmel, elimden geldiğince yeni eski demeden okuyorum hepsini sürekli. oyları ve favorilerini hiç eksik etmez, birkaç gün giremese bile tekrardan geldiğinde hepsini okur ve oylarıyla da belli eder bunu. umarım hayatında her şey istediği gibi olur, kendisi gibi eğlenceli, düşünceli ve iyi kalpli insanlarla karşılaşır hep.*
devamını gör...

o hoca ben bektaşi; önce bir şarap içeriz sonra bir okur üfleriz linç etmeye çalışanı duman ederiz dinime imanıma* daha da varsa maçası sıkan şöyle gelsin*
t: severek takip ettiğim, tanımları ile tokat atan güzel yürekli kardeşimdir. kalemi tükenmesin, hep yazsın hep okuyalım*
devamını gör...

yüzyıllardır en sevdiğim dostum. bana hep duymak istediklerimi söylediği için mi acaba ? bazen kafası karışır uğraşır açarım, bir lastik toka takarim. bazen kalbi kırılır simli bantla yapıştırır neşesini yerine getiririm. bazen sesi kısılır yenilerim ama en iyi hoparlör sistemleri yerine onun kulağıma fisildamasını tercih ederim.
devamını gör...

eskiden cimri değildik hayallerimizde.
devamını gör...

avere sözlük yazarı işi. kim hangi tanımı beğenmiş diye tek tek baktığım doğrudur.
devamını gör...

evet canım aynen, ensest ilişkini kabul ettirmek için gel bizim düşünce yapımızı sorgula, yetmesin doğrusunu öğretiyorum diye bir de 350 ton felsefe yap. harika bir yoldasın.
devamını gör...

angara denince akla gelen isimlerden çubuklu yaşar'ın ali dayı adlı eserinde de bahsettiği dayıdır:

ali dayı ali dayı bi gecede yidin tarlayı dayı
devamını gör...

sevgili hunidaşım;
bende yerimi aldım. erol büyükburç saksı değildi.bunu belirtmek istedim.*

eski kafaların ah o eski günler diyeceği bir yayına başlamış bulunduk.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bebeğim yaa
devamını gör...

yiyin efendiler yiyin...
devamını gör...

bazen sadece bakarak ayırt edilemeyecek insandır. zira bazı insanların dişleri doğuştan sarı olabiliyor.* nedeni hakkında hiçbir fikrim yok. tabii yine de çoğunlukla kalıcı sarılığı bulunan dişler sigara kaynaklı; en azından benim gördüğüm kadarıyla. ya da ben çoğunlukla sigara içen insanlarda denk geldiğim içindir belki de.
devamını gör...

"benim babam ölmüş lan!" (baba deyince aklıma hep bu replik geliyor)

ben babamla konuştuğumuzu, güldüğümüzü, tartıştığımızı bile hatırlamam. beni hiç sevmemiştir, saçımı okşamamıştır, nasılsın diye sormamıştır. birden ölüp gitti sonra.

bana tek bir şey öğretmiştir ama; nasıl baba olmamam gerektiğini... şimdi ben de babayım, kızımın mutlu olması için her şeyi yaparım.
devamını gör...

yağmur veya ateş sesini tercih eder ve sizlere de tavsiye ederim.
devamını gör...

bakın bu dramdır.
buradan


belediye aracılığıyla almanya’ya giden kaçak: niye pişman olayım ki, burada her şey var, orada iş yoktu, güç yoktu; açtım yav




ayrıca kaçak bey der ki; siz ne 40'ı 50'sinden bahsediyorsunuz, sadece bingöl'den 150 kişi var bu yolla gelen..
ayrıca her gün et yiyebildiğini eklemiş.
ne olmuş, bizde de patates var!

o değil de her türlü manipülasyonu, saptırmayı, dolandırmayı her kesimden insana öğrettikleri için bravo gerçekten.
devamını gör...

sinemaya gitmeme sebeplerinden bir tanesidir.
devamını gör...

genellikle insanı çocukluğuna götüren kokulardır. kahvaltılık satan şarküterilere girdiğimde gelen kokudur. yeni basılmış kağıdın kokusu da öyle benim için... bi de bebek kokusu tabi ki.
devamını gör...

yükseköğretim kurulu'nun (yök) doçentlikte dil barajının yükseltilmesi için akademisyenlere yaptığı anket'le ilgili görüşlerini belirten prof. dr. ilber ortaylı'nın sözleri. katılıyor muyum? hem de sonuna kadar. çünkü üniversitelerimizin içler acısı hali ortada.

--- alıntı ---

prof. dr. ilber ortaylı, lisan konusunda hiç kimsenin hiçbir mazeretinin kabul edilmemesi gerektiği görüşünde.

"gramer yapısı türkçe'ye benzeyen diller var. latince bunlardan biri. önce latince'yi öğrenip diğer batı dillerini öğrenmek daha kolay. sonuçta bu dili öğrenmek zorundasın" diyen prof. ortaylı şunları söyledi:

"abd'de ya da ingiltere'de ingilizce'den başka dil bilmeyen akademisyen de cahil kabul edilir ve çok ayıplanır. dil bilmeyenin üniversitede hoca yapılması rezalet, çok ayıp. anadolulu akademisyenler neden barajı geçemesin? neden muhafazakar muhafazakarı engellesin ki her yer muhafazakar dolu zaten. solcuların bu işi çok iyi bildiğini nereden çıkarıyorsunuz."

"öğrenmemek için devamlı mazeret üretiliyor"

dil imtihanlarının da yanlış bir yöntemle yapıldığını kaydeden ortaylı, "önüne bir metni koyarsın 'çevir' dersin. eskiden doçentlikte türkçeden yabancı dile çeviri yaptırıldı. doktorada ise yabancı dilden türkçe'ye çevrilmesi istenirdi. bunun başka yolu yok" dedi.

"muhafazakar tarihçi osmanlıca bilmiyor"

tarih doçentliklerinde eskiden osmanlıcanın da zorunlu olduğuna değinen ortaylı, "adam tarihe girmiş, muhafazakar. ama osmanlıca bilmiyor. imtihan edecek adam kalmadığı için bu zorunluluğu ortadan kaldırdılar" ifadelerini kullandı.

bunun dünya genelinde bir sorun olduğuna değinen ortaylı, roma tarihi kongrelerinin açılış ve kapanış konuşmalarının latince olması gerektiğini belirterek, "ama konuşacak adam bulunamıyordu. doğu almanya'da gelen ünlü bir roma tarihçisi, johannes ırmscher yapardı konuşmaları. bu, umumi bir çöküntüdür."

--- alıntı ---

kaynak: www.memurlar.net/haber/9505...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim