sanırım veda etmek için ister. şöyle ki dedemin çok hasta olduğu zamanlar, vefatına yakındı, bizim görmemize izin vermezlerdi. onu eski haliyle hatırlayın derlerdi. çünkü gerçekten en son hangi halini gördüyseniz aklınızda o hali kalıyor. ama işte biz de dayanamıyorduk son zamanlarında yanında olmak istiyorduk.

bu da ona benziyor insan veda edebilmek istiyor en azından. tabii yüreğinizde hep taşıyorsunuz bu sadece fiziksel bir veda. belki son kez dokunmak, son kez yüzünü görmek, eskiden gülen gözleri, tebessümle kıvrılan dudakları, şaşırınca kalkan kaşları son bir kez cansız da olsa görmek istiyorsunuz. bir zamanlar sıcaklığıyla içinizi ısıtan o bedenin sıcaklığını son kez hissedebilmek istiyorsunuz. çaresizlikten biraz da...

hiç onsuz kalmamışsınız ki o olmadan nasıl yaşanır, sesini duymadan, kollarına sarılmadan nasıl yaşanır bilemiyorsunuz. son kez görmek istiyorsunuz, son kez sarılmak istiyorsunuz, hem ona hem anılara küçük bir veda... artık o andan sonra da onun sıcaklığını, bakışlarını, gülüşünü, kısacası onu içinizde yaşatıyorsunuz. belki de son kez görmek istemek bu yüzdendir...
devamını gör...

sevdiğimiz bir yakınımızı kara toprağa emanet etmek.
devamını gör...

evet.
devamını gör...

kadınlar kadar başınıza taş düşer inşallah. genellemelerinizden çok sıkıldım. eleştiri kabul etmemek bir cinsiyete özel değildir ki? sonuna kadar eleştiri kabul ediyorum. ilgiyle dinlerim üstüne öz eleştirimi de yaparım tadından yenmez.
devamını gör...

çoğunlukla işim gereği bol bol toplantıya girdiğim için gün içerisinde bana kendisini yaşatan fiildir. eğer bu durumda su * içmezseniz bitmek bilmeyen bir öksürük krizi sizi bekliyor demektir.
devamını gör...

the moody blues-melancholy man
devamını gör...

manga:


manga'nın şarkısından bir cümle: "ne kadar farklı olduğumuz önemli değil. ''

lena:


lena'nın şarkısından bir cümle: ''yeni iç çamaşırı aldım, mavi.''
devamını gör...

soğuk savaş yıllarında nevada çölleri üzerinde atom bombası denemeleri yapıp, hem atmosferde, hem de çölde yerin altında onlarca atom bombası patlatmak suretiyle her yeri zehirlemiştir. daha sonra bu bombaların yarattığı nükleer serpintiden neredeyse gece parlayacak hale gelen sütleri imha etmek yerine fakir mahallelerde okul çocuklarına dağıtmış, kendi vatandaşının üzerine yıllarca stronsium 90 ve sezyum 137 yağdırmıştır. abd'deki felaket boyutlardaki kanser salgınını bilen biliyor.

günümüzde ise kendisine vergi veren vatandaşı yerine kapitalist baronlara hizmet ettiğinden, dünyanın her yerinde kota konan, bazı yerlerinde yasaklanan yüksek fruktozlu mısır şurubu belasını bol kepçeden herkese yedirip nüfusun %60'ından fazlasının obez olmasına göz yummuş, japonya'nın fukushima radyasyonları bulaşmış diye çöpe attığı balıkları ithal edip kendi vatandaşına yedirmiş, 2008 mortgage krizinde milyonlarca kişi evinden ve bütün birikiminden olurken bu krizin baş mimarı olarak ceplerini dolduran dolandırıcı bankerleri 'bailout' programıyla adeta ödüllendirmiş, vatandaşın vergilerinden trilyon dolarları ceplerine koyup, o paralarla milyon dolarlık çılgın lüks partiler vererek kendilerinin yüzünden evinden barkından olan vatandaşla alenen alay etmelerine sesini çıkarmamıştır.

kendi vatandaşına bunları reva gören bir devletin elalemin vatandaşına nasıl muamele etmesini bekliyoruz ki?
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


dün izlediğim ve çok beğendiğim filmdir.

gerçekten her yönden iyi bir film olmuş. sinematografi yönünden çok başarılı bir film izledim, karanlık atmosfer iyi yansıtılmış, renkler, oyunculuklar ve enfes müzikler gayet beklentimi karşıladı.

tabii şunu demem lazım, ben hiçbir zaman marvel ve dc filmlerinin delisi olmadım. normal şekilde izliyorum, pek bu işlerin içerisinde biri değilim ve filmi bu durumla izledim.

hulk yeşilini özledim, captan america kalkanını yalarım falan işleri şahsımda olmadığı için beklentim çok yüksek değildi.

tabii ki bazı batman filmlerini izlemiştim ve merak ettim izlemeye gittim ve çok beğendim.

filmin yönetmeni matt reeves, oyuncu kadrosunda ise robert pattinson, zoe kravitz, paul dano, colin farrell, jeffrey wright, andy serkis gibi başarılı isimler yer alıyor.

oyuncular iyi performans sergilemiş, özellikle robert pattinson çok iyiydi, bence artık kendisi batman olarak anılmayı hak ediyor. hem kendisi için hem batman için iyi bir gelişme olmuş. son olarak ise film çok uzundu diye bir eleştiri yapmayacağım, yapanları da anlamayacağım. filme herkes gibi uzun olduğunu bilerek gittim. zaten iyi bir hikaye anlatıyorsanız filmin uzunluğu pek seyircinin umurunda olmaz diye düşünüyorum.

dc seven veya sevmeyen herkese tavsiye edebileceğim güzel bir film olmuş. tavsiye ederim.


filmle ilgili beğenmediğim kısımlar tabii ki var. kedi kızı hiç anlamadım, gerçekten filmde olmasa filmden hiçbir şey eksilmezdi, sanırım biraz popüler olsun ve konuşulsun diye eklenmiş. gerçekten hikayede yeri bana pek tatmin edici gelmedi.
tam savaşın ortasında öpüşme sahneleri falan bana komik geliyor, yahu savaşıyoruz dur ne öpüşmesi ablacım. anlamıyorum üzdü beni o kısımlar.

bir diğer kısım ise kötü karakterin sebepleri bana mantıklı gelmedi. yetimhanede büyüdüm ortalığın anasını ağlatacağım fikri pek tatmin edici değil.

ayrıca kötü karakteri çok beğendim, tam istediğim şekilde yazılmış, tipi falan hoşuma gitti.

son olarak ise cinayetler çözülürken birazcık yoruldum, oralar daha hızlı ve daha gizemli olabilirmiş, seyirciyi pek ortak etmediler diye düşünüyorum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bütün bir yaşamını insanların düşüncelerine göre şekillendirip,korkarak ve bahaneler üreterek boşa harcamaktır bence.
devamını gör...

merhabalar,

bir haftalık yılbaşı tatilini geride bıraktığımız bu hafta, türkiye saati ile tam 22.30'da sevgili dim_martin ile birlikte sözlük radyosunda olacağız.

hayat tecrübelerimizi nerelere konumlandırdığımız ile ilgili bir takım sohbetler edecek ve %1500 enflasyon ile mücadele timinin likitlerinize eşlik etmesi için özenle kontrol ettiği listeleri çalacağız.

bu haftanın soruları;
1- ders mi almalı, tecrübe mi etmeli?
2-deneyimler iyi ve kötü olarak sıfatlandırılabilir mi?
3-geçmişi silip yeni bir sayfa açmak ne kadar mümkün?

her hafta olduğu gibi bu hafta da siz değerli dinleyicilerimiz başlık altına yazarak yada bana özel mesaj yoluyla ulaşarak programa katılabilecekler.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

detaylı bilgi için takip etmeyi unutmayın*
- sözlük radyosu: blog.normalsozluk.com/
- instagram : www.instagram.com/sozlukrad...
- twitter : twitter.com/radyosozluk

şimdiden herkese bol eğlenceler diler, sevgilerimizi göndeririz❤❤❤
devamını gör...

sözlükten küstülmeyen troll kalmadığı vakit
artık kendi yazdıklarınıza gülersiniz.
sansüründe boğul sözlük.
devamını gör...

doğu avrupa - batı rusya bölgeleri arasında başlaması ihtimal dahilinde olan savaş.

evvela halihazırda taraf ülkelerden en az biri resmi olarak savaş ilanı deklare etmediği için, mevcut durum "yerel çatışma" ve "karşılıklı gerilim" düzeyindedir. şu halde moderasyon, başlığı olası ukrayna - rusya savaşı şeklinde tanzim edebilir.

uluslararası hukuk, yakın tarih, jeopolitik ve jeostrateji alanlarına duyduğum az biraz merak ve alelade birikimimden aldığım yetkiyle, konuyla alakalı bir kaç kelam etme haddini kendimde buluyorum. tanım illa ki uzun ve sıkıcı olabilir ancak konuya ilgisi olan yazar ve okurların faydalanmaları, varsa yazarların karşıt görüş/tezlerini paylaşmak suretiyle her birimize farklı bakış açısı sunmalarını temenni ederek başlayayım.

ukrayna krizi suriye iç savaşı'ndan, 2008 güney osetya savaşı' ndan (gürcistan - rusya çatışması) , kırım'ın rusya tarafından ilhakı'ndan, turuncu devrimlerden, özbekistan andican isyanı' ndan ayrı düşünülemez, değerlendirilemez. keza bu kriz de diğer saydıklarım gibi, uluslararası sistem içindeki iki büyük bloğun hem strüktüel hem de devinimsel çekişmelerinin tezahüründen ibarettir.

interaktif sözlüklerde, bloglarda ve kimi tv tartışma programlarında sıkça dile getirilen "dünya artık iki kutuplu değil, rusya saldıramaz" , "rusya blöf yapıyor" , "ekonomisi pandemiden etkilendi savaşı göze alamaz", "sanmıyorum, olası görmüyorum, nükleer savaş çıkar" gibi değerlendirmelerin çoğunun içi koftur. iyi niyetli temennileri olarak değerlendirirsek elbette sorun yok.

arkadaşlar, hiçbir devlet blöf yapmak için yüz bine yakın kara, yirmi bine yakın deniz ve hava kuvvetlerine bağlı askerini başka bir devletin kuzey - doğu ve güney kanadında mobilize etmez.
hiç bir devlet, zaten savaşı göze alamam ama meydanlarda bir arz-ı endam eyleyeyim de piyasa yakışıklı görsün diye binlerce zırhlı tank, araç, top, orta ve uzun menzil hava savunma gereçleri, istihbarat ve keşif birlik-araç gereçleri, sahra hastanelerini de içine alan mekanize ve motorize birliklerini başka bir devletin sınırına bu şekilde sevk etmez, insanlı/insansız vurucu hava gücünü her an harekata hazır şekilde seferber etmez.

iç hukuk sistemindeki prosedürleri usulüne uygun şekilde halledip ( otoriter rejimlerde bu biraz daha kolaydır), iç kamuoyunu ikna ederek aynı anda işin uluslararası algı, diplomasi-teamül boyutlarını hesap etmek ve yürütmek, eşzamanlı olarak sahadaki birliklerle bunları koordine etmek oldukça meşakkatli ve maliyetli işlerdir.

bir devlet tüm bu saydıklarımızı ve dahasını yapıyor ise savaşı olası, hatta bir zaman mutlak görüyordur. kısaca yazılanların çoğunun aksine savaş gayet olasıdır. ancak konvansiyonel harbin doğrudan rusya-amerika birleşik devletleri, yahut rusya - ingiltere arasında tezahür etmesi uzak ihtimal görünse de neticede bu bile bir ihtimali yansıtır.

söz konusu askeri hareketliliğin anlamı; talepleri tam olarak göz ardı edilen rusya federasyonu devleti 'nin askeri caydırıcı gücünü kullanarak [ hard power ] diplomasi masasına tabiri caizse yumruğunu vurması ve amerika ile avrupa birliği' ni, geçmiş taahhütlerini ifa etmeye zorlamasından ibarettir.elbette bu buzdağının görünen yüzü, uluslararası hukuk arenasında rusya federasyonu'nun kendince meşru ve haklı argümanıdır. diğer saklı amacın içeriğine ise rusya'nın yeni savunma doktrinini inceledikçe ulaşıyoruz. ilerde bu hususa değinilecektir.

1998 yılında rusya'da ruble krizi baş gösterdiğinde amerika birleşik devletleri bunu fırsat bilip rusya'nın etki sahası içinde kendi etkinliğini artırdı. bu etkinlik daha çok ermenistan - gürcistan ve doğu avrupa sahasında gibi gözükse de özellikle abd, orta asya ülkelerinde askeri üs bölgeleri elde ederek rusya'yı adeta doğusundan kuşatmıştır. gürcistan ve ukrayna 'da ise tertip edilen renkli devrimler, elbette halk aydınlanması sonucu meydana gelmedi. kuşatma hem askeri hem politik düzlemde bir süre devam etti.

2005'te rusya' nın andican isyanını bastırması, 2008'de gürcistan'ı işgal etmesi, kırım'ı ilhakı, ve en son dağlık karabağ savaşı'nda sessiz/pasif tutum takınması abd' nin bu bölgedeki etkinliğinin kırılmasına ve dengenin rusya lehine değişmesine sebep oldu. ki bu durum literatürde ikinci soğuk savaş dönemi olarak adlandırılır.

işte an itibariyle ikinci soğuk savaş döneminin son cephesi ukrayna'dır.

jeopolitik olarak ukrayna, avrupa kıtasındaki en büyük yüz ölçümlü devlettir. ciddi bir nüfusa sahiptir. avrupa ve asya arasındaki tampon bölge (rus savunma stratejistlerinin deyimiyle stratejik bariyer), baltık su yolu bağlantısının geçtiği alandır. ukrayna'da doğal gaz ve petrol sahaları pek bulunmaz, enerjide büyük oranda rusya'ya bağlıdır. enerji ihracı ise rus ekonomisinde belirleyici bir ana sahadır. rusya ve avrupa arasındaki enerji tedarik kolu ukrayna üzerinden geçer. yani iki ülke arasında tarihsel yakınlık yanında, karşılıklı fayda zemininde bir ilişki de mevcuttur.

1991 yılında sovyetler dağıldığında iki ülke arasındaki ilişki daima dalgalı/gerilimli seyretti. ukrayna iktidarı ise genellikle sovyet-rusya yanlıları ile batı yanlıları arasında koalisyonlarla idare edildi. keza iki ülke arasındaki oligark zümreler bile bu iki saf arasında ayrışarak vücuda geldiler. teferruata girmeye lüzum görmüyorum.

1993 yılında rusya, "yakın çevre doktrinini" benimsemiştir ve eski sovyet devletlerini kendisinin "arka bahçesi" olarak görmektedir. bu soğuk tundra suratlı devletin arka bahçeden anladığı ise zannımca "öncephe" dir. yani ruslar olası bir 3. dünya savaşının öncephesi olarak ukrayna'yı belirlemişler, bu yönde mesai ve para harcamışlardır.

peki neden? çünkü eğer nato ukrayna'yı birliğin içine katarsa rusyayla nato arasındaki mesafe 400 kilometreye kadar inecektir. 400 km ve savunulması zor düzlükler...
savunma hattı sınırın ötesinden başlar ilkesinin gereklerini yerine getiren rusya, aynı zamanda hazar-baltık arasını ve eski sovyet devletleri topraklarını, avrupa ve abd 'ye yasak bölge ilan ediyor.

esasen bu ruslar aşırı paranoyak ve tedbirci insanlardır. lakin karşıdaki düşman da en az kendisi kadar emperyalist ve vahşi olunca, bu " yaklaşma yakarım " tavrı, belki biraz haklılık içeriyor. yahut sadece bir mecburiyet.

sözlüğü sovyet rusya fonluyor, yoldaş benjamin kgb ajanı aman sözlerine dikkat et diyecek olursanız, boşuna nefes tüketmeyin. ben sultangaliyevciyim. galiyev mani olmasaydı bolşevik parti kongresinde revolverimdeki kurşunları pala stalin'in gövdesine boşaltacaktım, yoldaş kim oluyor? *

bölgede savaş çıkar mı? bilinmez. ancak artık hiç olmadığı kadar yakın gözüküyor.
devamını gör...

istiklal mahkemelerinin sallandırdığı bir sarıklı.

üzüldük mü? tabii ki hayır.
devamını gör...

al pacino'nun yine kendini yıldızlaştırdığı çook eskilerin filmi. filmin konusu gazeteden ilan yolu ile yapılan bir buluşma sonucu yatak üzerinde hep aynı pozisyonda öldürülen erkeklerin polis tarafından araştırılması işleniyor.
görevi üstlenen dedektif frank keller yaptıkları harika bir planla bütün kadınlara şiir yollayarak yemeğe davet ediyor ve her kadının içtiği bardaktaki parmak izine bakılarak katilin bulunması amaçlanıyor.
başroldeki ellen barkin'in de çekici bir rolde olduğu bu filmde filmin en sonunda cinayet bulunuyor. ve peki film esnasında tahmin edilen kişi mi? hayıırr, gerçekten çok sürükleyici,zamanın hızlı geçtiği filmlerden.
keyifli izlemeler..
devamını gör...

olmayan yazardır. çünkü tanışmamız icap etseydi, kader bizi tanıştırırdı! biz tüm kardeşlerimizi arkamıza kaldık, bizden olmayan, bizden değildir!..

devamını gör...

çalma dürtüsüne karşı koyamama ile karakterize dürtü denetim bozukluğudur.
kişi eylemin yanlış ve zararlı olduğunun farkındadır ancak yine de yapar.
genellikle değersiz şeyler olmakla beraber psikiyatrik bir rahatsızlıktır, tedavi edilmelidir.
devamını gör...

iyi anlatılsa, çok daha sarsıcı olabilecek bir film. bence bir saat kadar daha uzun olup daha derin anlatılabilirdi bazı şeyler çok yüzeysel geçilmiş oldu. funda eryiğit ve ecem uzun güzel rol yapmışlar ama bir iki rahatsız eden sahne vardı. canlandırma sahnesini abartı buldum, böyle bir travmadan çıkan birinin canlandırma sahnesini sanki her gün yapıyormuş gibi kolayca yapması garip psikiyatristin yönetmen gibi komut vermesi ise daha da garip olmuş. ecem uzun yaşadığı tiksintiyi güzel veriyor yer yer abartı olsa da. hasta doktor yakınlığı ise güzel kurulamamış. filmin gidişatı gerçekten güzel ama aralara başka sahneler de yazılmalıydı ki bazı şeyler daha etkileyici olsun. porno bağımlısı, egoist adam ise filmin en uyuzu rolünü çok iyi canlandırmış. erkek profili o kadar tanıdık geldi ki bana, çoğu kadının hayatına modern görünüp, kadını her fırsatta ezmeye çalışan tipler girmiştir. laptopla adamı basınca orada dedim çarp şu laptobu adamın kafasına. psikiyatrist olmasına rağmen funda eryiğitin ilişkisinde ki olayı görmezden gelmesi kabul etmek istememesi de ayrı bir ironi. neticede erkek egemen dünyada kadınların yaşadışı zorluklardan ufak bir parçasının anlatıldığı kaliteli bir film. bir de bizim karasuda çekmişler filmi. valla denizin dalgalarından anlamalıydım. benim gözümde insan yiyen bir deniz.
devamını gör...

artı oy kullanan elleri dert görmesin diyeceğim yazarımız.*

arada bir kaybolup geliyor, geldiğini de seri oylarlarıyla hissettiriyor. kaybolduğu aralarda saç uzatma kürleri yapıyorsa ses etmeyeceğim ama başka sebepler varsa seri oylara rağmen küseceğim. *
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim