türkiye bir insan olsaydı nasıl olurdu sorunsalı
bıyıklı, göbekli, sigara alkol bağımlısı, merhametli, enayi, her şeyi çok iyi bildiğini sanan bir dayı canlandı gözümde
devamını gör...
hayatın dönüm noktaları
hayatın yeni bir bölümüne geçiş anları da diyebiliriz. genelde aniden gerçekleşen, hazırlıksız yakalandığımız ya da çok önceden planlanan ve beklediğimiz şeylerin gerçekleşmesiyle ulaştığımız bölümlerdir. bölüm sonu canavarına yakalanmazsak güzel bir yerde olabiliriz.
devamını gör...
erkeklerin sürekli fotoğraf istemesi
istemeye cesaret eden olmadi. ya da ben hep düzeyli arkadaşlıklar kurdum o boyuta hic geçmedik.
devamını gör...
dişlerini fırçalamayan insan
bazen sadece bakarak ayırt edilemeyecek insandır. zira bazı insanların dişleri doğuştan sarı olabiliyor.* nedeni hakkında hiçbir fikrim yok. tabii yine de çoğunlukla kalıcı sarılığı bulunan dişler sigara kaynaklı; en azından benim gördüğüm kadarıyla. ya da ben çoğunlukla sigara içen insanlarda denk geldiğim içindir belki de.
devamını gör...
hiç bilinen türk ressam olmaması
sadece resim müzesi'ni ve pera müzesi'ni gezmiş olsanız bile doğru olmadığını bilirsiniz.
(bkz: osman hamdi bey)
(bkz: ibrahim çallı)
(bkz: hoca ali rıza)
(bkz: şeker ahmet paşa)
(bkz: mihri müşfik hanım)
gibi gibi.
(bkz: osman hamdi bey)
(bkz: ibrahim çallı)
(bkz: hoca ali rıza)
(bkz: şeker ahmet paşa)
(bkz: mihri müşfik hanım)
gibi gibi.
devamını gör...
ya annen ya ben diyen eş
bunu diyen bir eş varsa orada yanlış giden bir şeyler var demektir. söyleyen erkek veya kadın farketmez. bunu söyleyenden çok söyletende hata var bence. çünkü hiçbir kimse annesi ve eşini doğrudan karşı karşıya getirmemeli.
öyle ustalıkla ve etkili hareket etmeli ki böyle bir seçenekle muhatap olmasın. evlilikte denge çok önemli. senin ailen, benim ailem tartışması başladımı maazallah konu tmk 166 ya kadar uzayabilir.
(bkz: şiddetli geçimsizlik)
öyle ustalıkla ve etkili hareket etmeli ki böyle bir seçenekle muhatap olmasın. evlilikte denge çok önemli. senin ailen, benim ailem tartışması başladımı maazallah konu tmk 166 ya kadar uzayabilir.
(bkz: şiddetli geçimsizlik)
devamını gör...
2 şubat 2021 galatasaray başakşehir maçı
henry onyekuru ve mostafa mohamed'in 5 gün sonraki maç için fenerbahçeye gözdağı verdikleri maç olmuştur.
bakalım önümüzdeki hafta bizim çitlembik hangise kadıköy turu attıracak, mostafa hangi futbolcuyu kaleye top ile birlikte sokacak hep birlikte göreceğiz.
bakalım önümüzdeki hafta bizim çitlembik hangise kadıköy turu attıracak, mostafa hangi futbolcuyu kaleye top ile birlikte sokacak hep birlikte göreceğiz.
devamını gör...
dolmuşta ineceğim deme şekilleri
ğaptaaan orta gapıııı dır.
devamını gör...
bold pilot
halis karataş ile rekorlar kırmış bir at.
at yarışı severler için manevi değeri büyüktür.
at yarışı severler için manevi değeri büyüktür.
devamını gör...
yazarların koleksiyonunu yaptığı şeyler
mermi kovanı.
düğün kameramanlığı yaptığım için gittiğim düğünlerde havaya sıkılan mermilerin kovalarını topluyorum.
ekseriyetle kuru sıkı olsa da,zevkli ve eğlenceli bir uğraş. peçete,fincan,pul vs. koleksiyonu yapmaktan farksız ancak toplaması da biraz zahmetli.
nitekim sokak sokak gezip mermi yahut mermi kovanı arayamazsınız, arasanız da bulmak zordur.
edit:yazım yanlışı
düğün kameramanlığı yaptığım için gittiğim düğünlerde havaya sıkılan mermilerin kovalarını topluyorum.
ekseriyetle kuru sıkı olsa da,zevkli ve eğlenceli bir uğraş. peçete,fincan,pul vs. koleksiyonu yapmaktan farksız ancak toplaması da biraz zahmetli.
nitekim sokak sokak gezip mermi yahut mermi kovanı arayamazsınız, arasanız da bulmak zordur.
edit:yazım yanlışı
devamını gör...
sigarayı bırakmanın hayat kalitesini arttırdığı sorunsalı
hislerime tercüman olan başlık. defalarca denememe rağmen iradesiz oluşumdan dolayı, hep başa sardığım durum.
bırakanlarla haşır neşir olduğumdan mütevellit, bu soruları kendilerine yönelttiğimde; aldığım cevapları paylaşmak isterim.
kesinlikle leş gibi kokma durumundan kurtuluyorsun. duşunu al, üzerine bir keyif sigarası tüttür. nerede o mis gibi şampuan, sabun kokusu? hoooop gitti. güzel kokmak yaşam kalitesini arttırır.
tat alma duyusunun daha işlevsel hale geldiği gerçeği. bunu çok merak ediyorum. bırakanlar yediğinin, içtiğinin daha lezzetli hale geldiğini söylüyor. kim istemez ki? al sana bir tane daha sebep.
zamandan tasarruf ettiklerini söylüyorlar. benim de en çok şikayet ettiğim durumların başında bu geliyor. ortalama 1 veya 2 saat güne yaydığımda, zamanımdan çalıyor. metropol keşmekeşi içerisinde bir hayli yoğun geçen hayatımızın 2 saati bu sigara yüzünden çöpe gidiyor. bir sebep daha.
ve sağlık. akciğer kanserinin baş sebeplerinden biri olan bu zıkkımı bıraktığımızda, ciğerlerimiz ortalama 1 yıl gibi bir süre içerisinde, yenileniyor. bu riski böylece minimuma indirgiyoruz.
ayrıca doğaya daha az zarar vermiş oluyoruz.
bunlar yeterli sebepler bırakmak için. gel gör ki irade nerede? 'iradee nerdesin cınım?' bir gün bu maddeleri, ben de birilerine anlatmak, paylaşmak istiyorum. umut hala var, fazla uzaklaşmış olamaz.
bırakanlarla haşır neşir olduğumdan mütevellit, bu soruları kendilerine yönelttiğimde; aldığım cevapları paylaşmak isterim.
kesinlikle leş gibi kokma durumundan kurtuluyorsun. duşunu al, üzerine bir keyif sigarası tüttür. nerede o mis gibi şampuan, sabun kokusu? hoooop gitti. güzel kokmak yaşam kalitesini arttırır.
tat alma duyusunun daha işlevsel hale geldiği gerçeği. bunu çok merak ediyorum. bırakanlar yediğinin, içtiğinin daha lezzetli hale geldiğini söylüyor. kim istemez ki? al sana bir tane daha sebep.
zamandan tasarruf ettiklerini söylüyorlar. benim de en çok şikayet ettiğim durumların başında bu geliyor. ortalama 1 veya 2 saat güne yaydığımda, zamanımdan çalıyor. metropol keşmekeşi içerisinde bir hayli yoğun geçen hayatımızın 2 saati bu sigara yüzünden çöpe gidiyor. bir sebep daha.
ve sağlık. akciğer kanserinin baş sebeplerinden biri olan bu zıkkımı bıraktığımızda, ciğerlerimiz ortalama 1 yıl gibi bir süre içerisinde, yenileniyor. bu riski böylece minimuma indirgiyoruz.
ayrıca doğaya daha az zarar vermiş oluyoruz.
bunlar yeterli sebepler bırakmak için. gel gör ki irade nerede? 'iradee nerdesin cınım?' bir gün bu maddeleri, ben de birilerine anlatmak, paylaşmak istiyorum. umut hala var, fazla uzaklaşmış olamaz.
devamını gör...
türk gencinin gelişememesinin nedeni ailedir
iddia ettiğim söylem. bizden neden dünyaca ünlü bir ressam,bir bilim insanı,bir yazar,bir şarkıcı çıkmıyor,çıksa bile neden 2-3 tane hepsinin cevabı ailedir sayın yazarlar. hemen açıklıyorum:
şimdi çocuğumuz daha küçük 4-5 yaşlarında ve resim/hikaye/oyunculuk/basketbol/oyuncakları bozup farklı şekilde tekrar tasarlama vs. konusunda çok yetenekli. ama ailesi napıyor? umursamıyor. bilmiyor. ilgilenmiyor. çocuğun yeteneğinin üzerine gidilmiyor ve imkanlar verilmiyor.
çocuğumuz büyüdü ve 12-13 yaşlarına geldi. ben spor lisesine/güzel sanatlar lisesine/sosyal bilimler lisesine gitmek istiyorum diyor. çünkü kendisi o alana ilgili ve yeteneğinin farkında. ama aile napıyor? hayır yapamazsın diyor. fen lisesine ya da iyi bir anadolu lisesine gitmesi için zorluyor.
çocuğumuz artık liseli oldu. ara sıra derslerden sınavlardan vakit bulabilirse ve maddi imkanı varsa resimle/basketbolla/tiyatroyla/dansla ilgilenebiliyor. ama çok fazla ders var sınavlardan da iyi almazsa biliyor ki ailesi üstüne gelecek. annesi bağıracak, babası dövecek sanayiye vermekle tehdit edecek. yarışmalara katılmak istese ailesi önce okul sonra hobi diyecek.
bu arada mekanikle ilgilenen çocuğumuz bu dönemde fizik ve kimya derslerine ilgi salacak ve üniversitede fizik/kimya/mühendislik okumak isteyecek. diğerleriyle ilgilenen çocuğumuzsa güzel sanatlar/beden eğitimi/konservatuar okumak isteyecek. aile ise karşı çıkacak tıp/hukuk okuyacaksın ailemizi utandırma işsiz mi olmak istiyorsun diyecek.
ve böylelikle gelsin işinden nefret eden insanlarrrr.
ha bu arada şunları es geçmeyelim.
gencimizin annesi sürekli temizlik ayağına odasına dalıp durur çocuğa düşünebileceği ve bir şeyler üretebileceği bir zaman vermez. baba sürekli bağırır çağırır başımıza icat çıkarma der. evde televizyon sesi son sestir sürekli gürültü olur. herkes yüksek sesle konuşur. kardeş figürleri rahatsız eder durur. genç tabii bir şeyler üretemez.
bunun dışında gayet kültürlü ve bu dediklerime uymayan aileler vardır onlar da ülkeden çıkan 2-3ün ailesi oluyor zaten.
şimdi çocuğumuz daha küçük 4-5 yaşlarında ve resim/hikaye/oyunculuk/basketbol/oyuncakları bozup farklı şekilde tekrar tasarlama vs. konusunda çok yetenekli. ama ailesi napıyor? umursamıyor. bilmiyor. ilgilenmiyor. çocuğun yeteneğinin üzerine gidilmiyor ve imkanlar verilmiyor.
çocuğumuz büyüdü ve 12-13 yaşlarına geldi. ben spor lisesine/güzel sanatlar lisesine/sosyal bilimler lisesine gitmek istiyorum diyor. çünkü kendisi o alana ilgili ve yeteneğinin farkında. ama aile napıyor? hayır yapamazsın diyor. fen lisesine ya da iyi bir anadolu lisesine gitmesi için zorluyor.
çocuğumuz artık liseli oldu. ara sıra derslerden sınavlardan vakit bulabilirse ve maddi imkanı varsa resimle/basketbolla/tiyatroyla/dansla ilgilenebiliyor. ama çok fazla ders var sınavlardan da iyi almazsa biliyor ki ailesi üstüne gelecek. annesi bağıracak, babası dövecek sanayiye vermekle tehdit edecek. yarışmalara katılmak istese ailesi önce okul sonra hobi diyecek.
bu arada mekanikle ilgilenen çocuğumuz bu dönemde fizik ve kimya derslerine ilgi salacak ve üniversitede fizik/kimya/mühendislik okumak isteyecek. diğerleriyle ilgilenen çocuğumuzsa güzel sanatlar/beden eğitimi/konservatuar okumak isteyecek. aile ise karşı çıkacak tıp/hukuk okuyacaksın ailemizi utandırma işsiz mi olmak istiyorsun diyecek.
ve böylelikle gelsin işinden nefret eden insanlarrrr.
ha bu arada şunları es geçmeyelim.
gencimizin annesi sürekli temizlik ayağına odasına dalıp durur çocuğa düşünebileceği ve bir şeyler üretebileceği bir zaman vermez. baba sürekli bağırır çağırır başımıza icat çıkarma der. evde televizyon sesi son sestir sürekli gürültü olur. herkes yüksek sesle konuşur. kardeş figürleri rahatsız eder durur. genç tabii bir şeyler üretemez.
bunun dışında gayet kültürlü ve bu dediklerime uymayan aileler vardır onlar da ülkeden çıkan 2-3ün ailesi oluyor zaten.
devamını gör...
insanı en çok perişan eden durum
çaresizlik hissi. çözümü olmayan durumlar.
devamını gör...
aliya izzetbegoviç
bosna hersek'li müslüman düşünür, siyaset adamı.
yugoslavya federasyonu'nun dağılma sürecinde boşnakları bağımsızlığa götüren zor yılların lideri.
aliya izzetbegoviç'i bilge kral yapan özelliği bağımsızlık mücadelesinin yanı sıra müslüman toplumların modern meseleleri üzerine düşünmesidir. islam'ın çağdaş dünyayla buluşturulması gerektiğini savunmuştur. ona göre bu ne çağ dışı bir tutuculukla ne de tamamen yabancılaşmış modernist bir zihniyetle ancak orta yolcu bir tutumla mümkündür.
(bkz: doğu batı arasında islam) adlı eserinde bu dengeyi izah etmiştir.
(bkz: köle olmayacağız)
(bkz: islam deklarasyonu)
(bkz: tarihe tanıklığım)
yugoslavya federasyonu'nun dağılma sürecinde boşnakları bağımsızlığa götüren zor yılların lideri.
aliya izzetbegoviç'i bilge kral yapan özelliği bağımsızlık mücadelesinin yanı sıra müslüman toplumların modern meseleleri üzerine düşünmesidir. islam'ın çağdaş dünyayla buluşturulması gerektiğini savunmuştur. ona göre bu ne çağ dışı bir tutuculukla ne de tamamen yabancılaşmış modernist bir zihniyetle ancak orta yolcu bir tutumla mümkündür.
(bkz: doğu batı arasında islam) adlı eserinde bu dengeyi izah etmiştir.
(bkz: köle olmayacağız)
(bkz: islam deklarasyonu)
(bkz: tarihe tanıklığım)
devamını gör...
türkiye'nin giderek batı'dan uzaklaşması
bizler, doğu'nun ipini bırakmış, batı'nın ipini yakalayamamış bir milletiz.
devamını gör...
witness for the prosecution
agatha christie'in 1925 yılında yazdığı aynı adlı kısa hikayesinden uyarlanmış 1957 yapımı mahkeme filmi. primal fear veya 12 angry man gibi filmleri beğendiyseniz bu filmi de beğenmeniz mümkün.
filmin sonundaki not ise oldukça ilgi çekici. daha önce başka bir filmde böyle bir not görmemiştim.
not: "bu filmin yapımcıları henüz izlememiş dostlarınızın da zevk alabilmeleri için filmin sonundaki sırrı kimseye açıklamamanızı önerir."
filmin sonundaki not ise oldukça ilgi çekici. daha önce başka bir filmde böyle bir not görmemiştim.
not: "bu filmin yapımcıları henüz izlememiş dostlarınızın da zevk alabilmeleri için filmin sonundaki sırrı kimseye açıklamamanızı önerir."
devamını gör...
kireçburnu çakalları
"kireçburnu çakalıyım, adamın aklını başından alırım" sloganıyla nam salmış leyla ile mecnun dizisi oluşumu.
ekip üyeleri "operasyon var" söylemi üzerine hiç sorgulamadan toplanır* çünkü arkadaşa sorulmaz!
o operasyonlardır ki; kimi zaman dünya kurtarılır, kimi zaman tenhada toplanıp gönül işleri çözülür.*
ekibin başlıca karakterlerini tanıyalım.
- mecnun ç.
kireçburnu çocuğudur kendisi, semtten o kadar ayrılmamıştır ki kırklareli için bile vize alınacağını düşünmektedir.
olaya kendini vermemeleriyle ünlüdür. gözlerini kısarak yaptığı planlarda başarısız olma ihtimali yoktur.
serserilik ve aylaklıkta* master yapmıştır. leyla'yı değil leyla'sını aramakta, vuslatı beklemektedir.
- iskender ç
mahallenin iskender abisi, iskender babası hatta babolisidir.
başlangıçta taksisiyle olan ilişkisi ve araçları yokuşun başından vurdurmalarıyla dikkat çekerken, eşi tarafından terk edildikten sonra kendisine 'romantik haydut' lakabını takıp, ismini söylerse isminin de kendisini terk edeceğinden korkar olmuştur.
evinde oğlu ve oğlunun peşine taktığı dedeleri dosto'su ve daha niceleriyle birlikte yaşamakta, evdeki anne eksikliğini hissettirmemek için elinden geleni yapmaktadır.
- ismail a.
böyle birkaç cümleyle anlatılamayacak kadar derindir esasında. bizi çok kez güldürürken, masumiyetiyle düşündürmüş, bir umudun insanı yaşama nasıl bağladığını gösterirken bir yandan da üzmüştür. daha küçük bir çocukken annesi tarafından terk edilmiştir.
ismail'in babası giden annesi için 'daha renkli bir hayatı olsun istedi' demiştir ve ismail abinin hayatına renkli kıyafetler ve ceketler bu sebeple girmiştir. babası ise hastalanmış ve ismail'i yurda gönderirken ona gemiye çıkacağını, geçerken ona el sallayacağını ve bir gün gelip onu mutlaka alacağını söylemiştir. senin baban o gemide be ismail abi! o gemi kesin gelecek bir gün..
arkadaşları ve şekerpare hassas noktasıdır. hoşça kal diyen geri gelmiyor be mecnun! ve bu acı geçiyor mu? sözleriyle tarafımı her seferinde ağlatmayı başarmaktadır.* şamşırık bir yaban çakalı, ne anasının gözüdür o.
- yavuz h.
yaviiiz. hırsız değil romantik bir performans sanatçısıdır. o öyle bi insan mı?!
her kapıyı açacak anahtar, her kalbi kazanacak sihirli sözcükler onda mevcuttur ancak çocukluğundan beri süregelen kaybetme serisini bozamamaktadır. ne güzeldir ki her mağlubiyetten sonra eksikte olsa mücadeleye devam etmektedir. şarkısında söylediği gibi
"her seferinde yeniden küllerimden doğuyorum. her bitişte aslında yeniden başlıyorum."
- erdal b.
erdal baggal. namıdiğer şimbilli. en hassas noktası baralarıdır.*
oldukça dobra ve patavatsız kişiliğiyle ciddi bir realisttir. mutlu olduğunda yaptığı danslarıyla, başlıklı geceliğiyle ve özel günlerde ücret karşılığı yaptığı köçeklikle ünlüdür. çevresi ona mütemadiyen "erdaaal erdall bıyıkların küflensin e mi!" şeklinde serzenişlerde bulunur.
şunu da belirtmeliyim ki "çay erdal bakkalda içilir!"
evet, bunlar başlıca karakterlerimiz olmakla birlikte kireçburnu çakallarına operasyonuna göre dahil olan aksakallı d.d. / kamil / gözlüklü çozuk kaan / sessiz leyla / sedef / şirin / kubilay / metin / uzaylı zekiye / nurten / dosto gibi daha sayamadığım birçok yan üye mevcuttur.
son olarak bir kireçburnu çakalları klasiği olan "kolpa" şarkısını bırakıyorum buraya.
iyi dinlemeler efenim.
ekip üyeleri "operasyon var" söylemi üzerine hiç sorgulamadan toplanır* çünkü arkadaşa sorulmaz!
o operasyonlardır ki; kimi zaman dünya kurtarılır, kimi zaman tenhada toplanıp gönül işleri çözülür.*
ekibin başlıca karakterlerini tanıyalım.
- mecnun ç.
kireçburnu çocuğudur kendisi, semtten o kadar ayrılmamıştır ki kırklareli için bile vize alınacağını düşünmektedir.
olaya kendini vermemeleriyle ünlüdür. gözlerini kısarak yaptığı planlarda başarısız olma ihtimali yoktur.
serserilik ve aylaklıkta* master yapmıştır. leyla'yı değil leyla'sını aramakta, vuslatı beklemektedir.
- iskender ç
mahallenin iskender abisi, iskender babası hatta babolisidir.
başlangıçta taksisiyle olan ilişkisi ve araçları yokuşun başından vurdurmalarıyla dikkat çekerken, eşi tarafından terk edildikten sonra kendisine 'romantik haydut' lakabını takıp, ismini söylerse isminin de kendisini terk edeceğinden korkar olmuştur.
evinde oğlu ve oğlunun peşine taktığı dedeleri dosto'su ve daha niceleriyle birlikte yaşamakta, evdeki anne eksikliğini hissettirmemek için elinden geleni yapmaktadır.
- ismail a.
böyle birkaç cümleyle anlatılamayacak kadar derindir esasında. bizi çok kez güldürürken, masumiyetiyle düşündürmüş, bir umudun insanı yaşama nasıl bağladığını gösterirken bir yandan da üzmüştür. daha küçük bir çocukken annesi tarafından terk edilmiştir.
ismail'in babası giden annesi için 'daha renkli bir hayatı olsun istedi' demiştir ve ismail abinin hayatına renkli kıyafetler ve ceketler bu sebeple girmiştir. babası ise hastalanmış ve ismail'i yurda gönderirken ona gemiye çıkacağını, geçerken ona el sallayacağını ve bir gün gelip onu mutlaka alacağını söylemiştir. senin baban o gemide be ismail abi! o gemi kesin gelecek bir gün..
arkadaşları ve şekerpare hassas noktasıdır. hoşça kal diyen geri gelmiyor be mecnun! ve bu acı geçiyor mu? sözleriyle tarafımı her seferinde ağlatmayı başarmaktadır.* şamşırık bir yaban çakalı, ne anasının gözüdür o.
- yavuz h.
yaviiiz. hırsız değil romantik bir performans sanatçısıdır. o öyle bi insan mı?!
her kapıyı açacak anahtar, her kalbi kazanacak sihirli sözcükler onda mevcuttur ancak çocukluğundan beri süregelen kaybetme serisini bozamamaktadır. ne güzeldir ki her mağlubiyetten sonra eksikte olsa mücadeleye devam etmektedir. şarkısında söylediği gibi
"her seferinde yeniden küllerimden doğuyorum. her bitişte aslında yeniden başlıyorum."
- erdal b.
erdal baggal. namıdiğer şimbilli. en hassas noktası baralarıdır.*
oldukça dobra ve patavatsız kişiliğiyle ciddi bir realisttir. mutlu olduğunda yaptığı danslarıyla, başlıklı geceliğiyle ve özel günlerde ücret karşılığı yaptığı köçeklikle ünlüdür. çevresi ona mütemadiyen "erdaaal erdall bıyıkların küflensin e mi!" şeklinde serzenişlerde bulunur.
şunu da belirtmeliyim ki "çay erdal bakkalda içilir!"
evet, bunlar başlıca karakterlerimiz olmakla birlikte kireçburnu çakallarına operasyonuna göre dahil olan aksakallı d.d. / kamil / gözlüklü çozuk kaan / sessiz leyla / sedef / şirin / kubilay / metin / uzaylı zekiye / nurten / dosto gibi daha sayamadığım birçok yan üye mevcuttur.
son olarak bir kireçburnu çakalları klasiği olan "kolpa" şarkısını bırakıyorum buraya.
iyi dinlemeler efenim.
devamını gör...
jelibon vs haribo
haribo ayısının jelibon denen naylonumsu şeyi evire çevire döverek kazanacağı versus.
(bkz: ayı gücü)
(bkz: ayı gücü)
devamını gör...
peter scully
1963 doğumlu, avustralyalı bir sapık, katil, pedofili * kısacası suç makinesi olan şahıs.
efendim şöyle ki aslında direkt daisy's destruction diye bu meseleyi anlatmak istedim ancak bu şahıs üzerinden bu iğrenç suçu anlatmak daha mantıklı olurdu. o yüzden o viral videoyu etik sebeplerden ötürü fazlaca deşmeden bu şahsı anlatmak istiyorum.
kendisi evli ve 2 çocuk babası, çevresi tarafından oldukça iyi bilinen bir iş adamıydı. polisin araştırmaları sonucu ortaya 2.6 milyon dolar dolandırdığı gerekçesiyle 2010-2012 yılları arasında takip edilmiş ve maalesef 2012 yılında da ellerinden kaçırmışlardı.
işte bu noktada 2012 yılında dark webe iğrenç bir video düştü; daisy' destruction.
bu videonun viral olması üzerine tüm avrupa polisi ayağa kalktı ancak maalesef videodan çıkarım yapmak oldukça zordu. kabaca bu videoda 3 tane çocuğun türlü işkencelere maruz kaldığını, kamera önünde 2 adet maskeli kadının ve kameranın arkasında da direktif veren görünmeyen bir adamın bulunduğunu söyleyebilirim.
yapılan analizler sonucu avustralya polisi videodaki adamın aksanının avustralya'ya ait olduğunu söyledi ve kamuoyuna şüphelinin ismini açıklamadan soruşturma yürütmeye başladı. ve evet şüphelileri peter scully idi.
peter'ı biraz daha incelersek, 2 adet ta çocukluktan yanına aldığı 18 ve 19 yaşlarında sevgilisi bulunmaktaydı. bu kızları sokaktan alıp büyütüp yetiştiriyor, gerisini de tahmin edersiniz. ayrıca kızları pazarlamaktaydı da. tüm bunlardan yola çıkarak polis filipinlere kadar gidiyor ve söz konusu videoda yer alan 2 çocuğa ulaşabiliyor. ayrıntı vermeyeceğim.
2014 yılında peter hala sevgililerine sokaktan çocuk buldurtuyor ve dark web için videolar çekiyordu. ancak bir gün sevgililerden biri bir gün vicdana geldi ve dayanamayarak küçük kızları salıverdi ve çocuklar bunun üzerine polise gittiler. böylece peter ve 2 sevgilisi daisy's destruction videosunun faili, işkence, alıkoyma, tecavüz ve fuhuştan sonunda yakalanmış oldu.
elbette bu adam hiçbir pişmanlık belirtisi göstermemiş, çocukların akıbeti hakkında konuşmamış ve maalesef yaptığı herşeyin hobi olduğunu belirtmiştir.
efendim şöyle ki aslında direkt daisy's destruction diye bu meseleyi anlatmak istedim ancak bu şahıs üzerinden bu iğrenç suçu anlatmak daha mantıklı olurdu. o yüzden o viral videoyu etik sebeplerden ötürü fazlaca deşmeden bu şahsı anlatmak istiyorum.
kendisi evli ve 2 çocuk babası, çevresi tarafından oldukça iyi bilinen bir iş adamıydı. polisin araştırmaları sonucu ortaya 2.6 milyon dolar dolandırdığı gerekçesiyle 2010-2012 yılları arasında takip edilmiş ve maalesef 2012 yılında da ellerinden kaçırmışlardı.
işte bu noktada 2012 yılında dark webe iğrenç bir video düştü; daisy' destruction.
bu videonun viral olması üzerine tüm avrupa polisi ayağa kalktı ancak maalesef videodan çıkarım yapmak oldukça zordu. kabaca bu videoda 3 tane çocuğun türlü işkencelere maruz kaldığını, kamera önünde 2 adet maskeli kadının ve kameranın arkasında da direktif veren görünmeyen bir adamın bulunduğunu söyleyebilirim.
yapılan analizler sonucu avustralya polisi videodaki adamın aksanının avustralya'ya ait olduğunu söyledi ve kamuoyuna şüphelinin ismini açıklamadan soruşturma yürütmeye başladı. ve evet şüphelileri peter scully idi.
peter'ı biraz daha incelersek, 2 adet ta çocukluktan yanına aldığı 18 ve 19 yaşlarında sevgilisi bulunmaktaydı. bu kızları sokaktan alıp büyütüp yetiştiriyor, gerisini de tahmin edersiniz. ayrıca kızları pazarlamaktaydı da. tüm bunlardan yola çıkarak polis filipinlere kadar gidiyor ve söz konusu videoda yer alan 2 çocuğa ulaşabiliyor. ayrıntı vermeyeceğim.
2014 yılında peter hala sevgililerine sokaktan çocuk buldurtuyor ve dark web için videolar çekiyordu. ancak bir gün sevgililerden biri bir gün vicdana geldi ve dayanamayarak küçük kızları salıverdi ve çocuklar bunun üzerine polise gittiler. böylece peter ve 2 sevgilisi daisy's destruction videosunun faili, işkence, alıkoyma, tecavüz ve fuhuştan sonunda yakalanmış oldu.
elbette bu adam hiçbir pişmanlık belirtisi göstermemiş, çocukların akıbeti hakkında konuşmamış ve maalesef yaptığı herşeyin hobi olduğunu belirtmiştir.
devamını gör...
