nil karaibrahimgil’e ait bir parçadır.
devamını gör...

bahar candan gibi beni maaşa bağlayacak arkadaş arıyorum evet efenim.
ahahah.
devamını gör...

valla genelde her seyi yoluna koyucam diyip her şeyin a*ına koyuyorum.motto falan yok.
devamını gör...

gündem hakkında iki kişinin karşılıklı diyalogları şeklinde bir program olsa ne güzel olurdu.
hatta interaktif olması için o iki kişi mesaj kutularından diğer radyoyu dinleyen dinleyicilerle iletişime geçip sadece iki kişiyle sınırlandırmaya bilirler.
devamını gör...


feriştah: seni seviyorumm mükremin

mükremin: beni sevmenin nedeni, seni sevmemdir

feriştah: beni sevilesi yapan senin sevgindir

mükremin: sev seni seveni ki sevdiğin de sevsin seni.

feriştah: seni gidi sevilesi hınzır seni
devamını gör...

yazıları okurken kaç takipçisi olduguna bakmıyorum doğrusu
devamını gör...

freuda ait psikoseksüel gelişim kuramındaki evrelerinin ilki.

salt sigara ve alkol değil, tırnak yeme, küfürbaz, patavatsız olma ve öpüşme isteği de dönemi sağlıklı atlatamamanın göstergeleridir.

ayrıca freud emicenin puro içmesine göndermeli efsaneler de vardır konudan ötürü. *
devamını gör...

2007 cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde tayyip erdoğan veyahut başka bir millî görüş kökenli siyasetçinin muhtemel cumhurbaşkanı adaylığına karşı düzenlenmiş ve temelinde siyasi kaygı barındıran mitinglerdir. 3 büyük şehir ve bazı diğer şehirlerde düzenlenmiştir.
mitinglerden önce cumhuriyet halk partisi, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçiminden önce erken genel seçim yapılmasını ve cumhurbaşkanını yeni meclisin seçmesi gerektiğini belirtmekteydi. ak parti ise bu karara katılmamıştır. cumhuriyet halk partisi'nin boykot ettiği cumhurbaşkanlığı seçimi, anayasa mahkemesi'nin 367 kararı gereğince iptal olmuştur. mitinglere katılım yüksek seviyedeydi. bazı kaynaklara göre ankara-anıtkabir mitingi, cumhuriyet tarihinin en kalabalık mitingi olmuştur. istanbul-çağlayan mitingi de yüksek katılım görmüştür. bu mitinglere birçok ünlü aydın katılmıştır. mitinglerin ardından yapılan erken genel seçimde ak parti, oylarını arttırmış ve sonrasında yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde abdullah gül türkiye cumhuriyeti'nin 11. cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir. cumhuriyet mitinglerinin, toplumda kutuplaştırıcı etkisi ve iktidar partisinin lehine olduğu anlaşılmaktadır ancak bu bugünden baktığınız zaman öyle yorumlanabilir. o günleri yaşamış laik türk vatandaşlarının türkiye cumhuriyeti'nin nereye gittiğini görebildiği ve karşılarındaki kahir ekseriyete rağmen çabaladıkları da göz ardı edilmemelidir.

29 nisan çağlayan cumhuriyet mitingi'nden fotoğraflar;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kapı / xios

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

merhaba sevgili sözlük ahalisi,
bu hafta da ziyafet var. rock haftası yapıyoruz ancak bu kez 1980'lere gidiyoruz. queen, survivor, metallica, europe (grup), pink floyd ve daha fazlası için 20.30'da radyomuzda buluşmak üzere.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kapak görseli:
leonardo da vinci - the last supper (son akşam yemeği)
yapım yılı: 1490 - sergi yeri: santa maria delle grazie, milano, italya

- sözlük radyosu: blog.normalsozluk.com/
- instagram : www.instagram.com/sozlukrad...
- twitter : twitter.com/RadyoSozluk
devamını gör...

bir kişinin kendini iyi hissetmesi için başka insanların onayına ihtiyaç duyması, yaptığı herhangi bir şey onaylanmazsa kendini yetersiz, kötü eksik hissetmesi olarak tanımlayabiliriz bu bağımlılığı. temelde sevilmeme, değersizlik, öz güven eksikliği vardır. onay bağımlılığı yüksek olan kişilere baktığımızda ebeveyn tarzı olarak çok baskıcı, çok otoriter, çok cezalandırıcı özellikte anne babalardır. bu tarz durumlarda çocuğun bilinçaltına kaydolur. kendisini riske atmamak ve yapacağı herhangi bir şey sonucunda cezalandırılabileceğini düşündüğü için sürekli olarak sorma ihtiyacı duyar, onay almak ister. bundan dolayı da kendisinde öz güven eksikliği oluşur, sadece onay aldığı kişiye güvenir.

bu durumun bizde ne derece normal durumda olduğu ne derece onay bağımlılığına döndüğünü anlayabilmek için ortak noktalara değineyim biraz.

*başkalarının gözündeki imajları bu insanlar için çok önem taşır. yanlış anlaşılmak, sevilmemek, dışlanmak, rezil olmakla alakalı kaygıları vardır. bunun sonucunda 'hayır' demekte zorlanır, kendi ihtiyaçlarını arka planda tutarak başkalarının ihtiyaçlarına odaklanırlar.

*bu kişilerin gözlem yeteneği gelişmiştir.( karşısındakinin ihtiyacı olanı anlamak için çok iyi gözlem yaparlar) onun seveceği şeyler yapmak, hoşuna gideceği şeyler söylemek vb. davranışları olabilir. başkalarının onaylamayacağını düşündüğü şeyi yaparken suçluluk duyarlar, kendisi yaptığı şeyin yanlış olmadığını bilse de başkası öyle zannetmesin diye özgürce davranamaz, düşüncelerini ifade edemezler. odak hep dışarıdadır.

**
devamını gör...

ukde doldurmak.
radyo dinlemek.
yemek yapmak.
yazmak.
çay.
devamını gör...

ticarette şöyle bir deyim vardır!
her mal, sahibinin gözünde altın, alıcının gözünde ise değersizdir diye.
sen daha iyisini çekene dek en iyisi odur.
devamını gör...

halk dilinde döl eşi ismi de kullanılan annemizin karnında, içinde 9 ay 10 gün beklediğimiz içi tuzlu suyla dolu bir kesecik.
bebeğe dönüşen hücrelerin geldiği kısım. teknolojik açıdan benzetmede bulunursak bebeğin üretildiği 3 boyutlu yazıcı görevini yürüten yedek bir organ.

görevi anne ile bebek arasında besin ve oksijen iletimini sağlamaktır. anneden bebeğe bu maddeler geçerken de bebekten de anneye karbondioksit ve üre gibi metabolizmal artıklar geçer.

plasentanın gelişmesi de hamileliğin üçüncü aylarında tamamlanır. anne karnında üç aydan sonra cenin evresinde oluşumu tamamlanır. bir ucu bebeğe, diğer ucu da rahim duvarına bağlıdır. plasenta, hayati bir değer taşıyan, doğum bittikten sonra da işi biten geçici bir organdır. 500 gram kadar ağırlığa ve 3 cm. kadar da kalınlığa sahip olan, bebeğe zarar gelmemesi için de esnek yapıda olan bir organdır.

plasenta, anne ile bebek arasında bir duvar vazifesi görür. hamilelik sırasında annenin vücudundaki virüsler plasenta sayesinde bebeğe bulaşmıyor. anne karnındaki bebeğin solunum, dolaşım, iç organlarının işlevlerini bebek dünyaya gelinceye kadar yerine getirir.
devamını gör...

--! spoiler !--

allah aşkına hiç nietzsche okudun mu?

--! spoiler !--
devamını gör...

yıpratıcı bir yanı olmasından kaynaklıdır. kalp kırıklığı, hüzün ve gözyaşı bu paketin bölünmez parçalarıdır ne yazık ki.
devamını gör...

yaklaşık dört yıldır bu beslenme yöntemini benimsedim. besin değerleri konusu zaten araştırılarak bulunur. ben biraz yarattığı toplumsal sorunlar üzerinden tavsiye vermek isterim. toplumsal dediğim, arkadaş, aile, eş dost etkileşimleri. şimdiden söyleyeyim bunlar aşılması kolay problemlerdir. yeter ki siz bu kararı almanız konusunda kendinizi ikna edin. vejetaryenlik gerçekten kolaydır.

öncelikle aileniz gelenekçi ve farklı yaşam tercihlerine kapalı veya farklı tercihlerin varlığından habersiz bir aile ise ilk zorluk burada yaşanabilir. illa ki et yemelisin baskısı yapacaklarını düşünmeyin. bunu anlamlandıramayabilirler. hele ki aile ile yaşıyorsanız evde ne yemek yapılacağı konusu herkesi afallatabilir. bu nedenle, neden bu tercihi yaptığınızı anlayacakları dilden anlatmanız gerekir. tabi önce kendinize anlatmanız lazım.

ayrıca diğer aile bireylerine müdahale etmeye kalkışmayın. onların beslenme düzenlerini bozmamak adına emek verin. bir süre sonra ufak dokunuşlar ile sofrada ayrı menülerin olduğunu göreceksiniz. başta et yemediğinizden dolayı sizin için üzüleceklerdir ama zamanla alışacaklardır.

diğer bir konu ise yakın arkadaşlar ile olan ilişkiler. çok gariptir ki ben en büyük problemi burada yaşadım. arkadaş toplanmalarında bir oyunbozan gibi algılanabilirsiniz. sürekli benzer esprilere maruz kalabilirsiniz. mesela, “et girmeyen yere dert girer”. çok komik değil mi! standart sorularla da çok fazla haşır neşir olacaksınız. mesela, “balık da mı yemiyorsun”. şaşırtıcı bir soru! bunlara hazırlıklı olmakta fayda var. bir süre sonra sinir bozucu hale gelebilir. ben bu konuya saçma esprilere daha saçma espriler yaparak çözüm buldum.

bir başka tavsiyem, sizle gerçekten bu konu hakkında konuşmak istemeyen kişiler ile neden böyle beslendiğinizi konuşmayın. hatta sorulsa bile sizi anlamak istemeyen kişilerle konuşmayın. çünkü sık sık ne kadar saçma bir tercih yaptığınızı anlatmaya çalışacak kişilerle karşılaşacaksınız. bu kişiler çok fazladır. bunun nedenleri var ama şu an yazarak konuyu uzatmayacağım.

son olarak ise kendi tercihinizi başkalarına dikte etmeyin. unutmayın ki insanoğlu binlerce yıldır et tüketiyor. adeta demirden bir kültür. çabucak değişmesini hayal etmeyin. et tüketenlere bakış açınızda değişiklik olmasın. sadece kendiniz duyarlı insanmışsınız düşüncesine kapılmayın. unutmayın ki etik olarak daha uygun bulup, bu beslenme düzenine geçmeden önce siz de et tüketiyordunuz.

şunu söylemek istiyorum. benim için et lezzetli bir yiyecek. yediğim zamanlar bana haz verirdi. ama şu an düşüncelerime paralel bir eylem yapıyor olmanın verdiği hazzın yanında çok ufak bir haz.
devamını gör...

tiroid bezinin sentezlediği hormonlar ve beyin gelişimi için elzem bir elementtir. iyot eksikliği ise dünyada önlenebilir beyin hasarının en yaygın nedenidir. yetersiz görülen bireylere iyot takviyesi ile istenmeyen sonuçların önüne geçilebilir. son dönemlerde sofra tuzunun iyotla zenginleştirilmesi ve yemeklere piştikten sonra tuz atılması gibi teşviklerle iyot eksikliğinin bir nebze önüne geçilmiştir. iyot yetersizliğinde şu durumlar ortaya çıkar:
-guatr
-düşük ya da ölü doğum
-doğum defektleri
-psikomotor defektler
-duyma ve konuşmada bozuklukluk
-ıq puanlamasında kayıp
devamını gör...

20 yıldır akp hükümetini seçip hırsızlıkları alenen ortalığa serildiği halde onlara kulluk edenler için iddialı çıkış yapanları barındıran başlık. yoksa bütün türkler akp’ye oy vermedi mi diyeceksiniz sayın bütün kürtleri izlediği diziler üzerinden tek bir pota altında birleştiren ırkçı insan. belki düşünürseniz benim eleştirdiğim kısmında bu olduğunu anlayabilirsiniz. bide bu lafları edenlerin hayatları boyunca kürt illerine kaç kere gittiğini çok merak ediyorum. oturduğu yerden izlediği dizilerle ağalara kulluk ediyorlar diyor cahiller. dizilerin cahil halk üzerindeki etkisi bu işte.
mecburi tanım: hak değil ırkçılıktır. bir insanı salt etnik kökeninden veya deri renginden ötürü sevmiyorum diyorsanız bal gibi ırkçısınızdır. 21. y.y. ‘da insanları bir halktan toplu bir şekilde nefret etmenin ırkçılık olduğuna ikna etmeye çalışıyoruz, şaka gibi. naziler bile en azından ırkçı olduklarını kabullenmişlerdi.
devamını gör...

anca bel altı espri yapıp küfür edip hunharca gülen mağara adamlarının yaptığı tespit de bu kadar olur zaten.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim