sils maria: ve perde
ünlü fransız yönetmen olivier assayas'ın yazıp yönettiği bir diğer çok etkili film. 2014 yapımı. cannes adaylığı var ayrıca césar'da en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü almış.* filmin başrolünde eşsiz juliette binoche yer alıyor olsa da kendisine eşlik eden kristen stewart'tan bahsetmemek olmaz bu filmi konuşuyorsak. oldukça göz dolduruyor gerçekten. hatta iki kadın başrollü bir film desek abartmış olmayız bu film için diye düşünüyorum. açıkçası karşısında kendi ekolünü yaratmış böyle bir oyuncu varken ve aslında anlatılan o oyuncunun canlandırdığı karakterin hikayesi iken gölgede kalmaması ciddi şekilde takdiri hak ediyor bence. dolayısıyla böyle önemli bir festivalde, kristen stewart'ın performansının ödüllendirilmesinin şaşırtıcı olmadığını düşünüyorum. zaten kendisi, ergen sineması diye tabir edebileceğimiz filmlerdeki sınırlı rollerinden çok daha büyük bir potansiyeli olduğunu zaman içinde kanıtladı da... ilginç bir janrı var oyuncunun. bir ara uzun uzun yazayım. bu da kendime not olsun.
neyse ben fragman bile izlemeyen biri olarak açtığım/yazdığım sinema başlıklarında filmin konusundan çok söz etmeyi sevmesem de kabaca bahsetmek gerekirse, zamanın düz bir çizgi olarak akmamasının, bir oyuncu olan başrol üzerindeki psikolojik etkilerini, iyi yazılmış diyaloglarla, ciddi alt metinler ve az önce de bahsettiğim gibi leziz oyunculuk performansıyla anlatan, gerontofobi konulu bir film. böyle söyleyince bir iç mekan, karanlık bir kadraj ve sadece diyaloglardan oluşan film canlanmasın kafanızda. gayet de güzel dış mekan çekimleri hatta manzaraları izliyorsunuz film boyunca. vurdu/kırdı olmadan da bir filmin güzel olabileceğini düşünenlerdenseniz ve henüz görmediyseniz tavsiye puanım 7/10. bir sonraki sinema başlığında görüşmek üzere.
neyse ben fragman bile izlemeyen biri olarak açtığım/yazdığım sinema başlıklarında filmin konusundan çok söz etmeyi sevmesem de kabaca bahsetmek gerekirse, zamanın düz bir çizgi olarak akmamasının, bir oyuncu olan başrol üzerindeki psikolojik etkilerini, iyi yazılmış diyaloglarla, ciddi alt metinler ve az önce de bahsettiğim gibi leziz oyunculuk performansıyla anlatan, gerontofobi konulu bir film. böyle söyleyince bir iç mekan, karanlık bir kadraj ve sadece diyaloglardan oluşan film canlanmasın kafanızda. gayet de güzel dış mekan çekimleri hatta manzaraları izliyorsunuz film boyunca. vurdu/kırdı olmadan da bir filmin güzel olabileceğini düşünenlerdenseniz ve henüz görmediyseniz tavsiye puanım 7/10. bir sonraki sinema başlığında görüşmek üzere.
devamını gör...
kadın
kimi anne, kimi sevgili, kimi eş, kimi kardeş, kimi çocukların anası, kimi arkadaş, kimi hizmetçi, kimi temizlikçi, kimi aşçı, kimi bakıcı, kimi cinsel ihtiyaç giderici, kimi işçi, kimi köle, kimi şeytan, kimi cennet, kimi devlet, kimi medeniyet, kimi sevgi, kimi şefkat, kimi merhamet...
herkesin kadın algısı başka, kafalarında çeşitli kadın şablonları bulunuyor. dinlerin, toplumların, kültürlerin kendilerine göre kadın tanımları var. doğrusu kadın her şeydir ve kadın eşsiz bir varlıktır.
herkesin kadın algısı başka, kafalarında çeşitli kadın şablonları bulunuyor. dinlerin, toplumların, kültürlerin kendilerine göre kadın tanımları var. doğrusu kadın her şeydir ve kadın eşsiz bir varlıktır.
devamını gör...
toplu taşıma araçlarında kitap okumak
kitap saran bir noktadaysa eğer durağı kaçırmanıza sebep olabilecek durumdur aynı zamanda.
devamını gör...
kendinizi beş yıl sonra nerede görüyorsunuz sorusu
göremiyorum.
devamını gör...
en karizmatik başkent ismi
devamını gör...
abdest alıp sözlüğe giren yazar
bismillahirrahmanmanirrahim
sevgili kardeşlerim aziz dostlarım;
ben her sabah yastığımın yanındaki tuğlayla teyemmüm alıp koşarak abdest almaya giderim. abdestimi aldıktan sonra adetim olan zikirlerimi biner defa okurum sabah namazımı kılar ve meşgalelerimle uğraşırım. sözlüğe girmek için abdest almıyorum abdest alıp namazımı kıldıktan sonra sözlüğe giriyorum yanlış anlaşılma olmuş.
sevgili kardeşlerim aziz dostlarım;
ben her sabah yastığımın yanındaki tuğlayla teyemmüm alıp koşarak abdest almaya giderim. abdestimi aldıktan sonra adetim olan zikirlerimi biner defa okurum sabah namazımı kılar ve meşgalelerimle uğraşırım. sözlüğe girmek için abdest almıyorum abdest alıp namazımı kıldıktan sonra sözlüğe giriyorum yanlış anlaşılma olmuş.
devamını gör...
karşı cinsle konuşma başlatmaya korkmak
başlatmaya korkmak degilde sonrasinda gitmesinden korkmak, boş yere umutlanmaktan korkmak ve bunun icin hiç konuşma girişimine girmemek daha dogrusu girememektir benim icin bu basligin anlami
devamını gör...
uzun boyun önemli olma nedeni
parmak uçlarımda yükselip öpüşmek hep daha tatlı gelmiştir.
gerçi bana göre herkes uzun boylu sayılır.
gerçi bana göre herkes uzun boylu sayılır.
devamını gör...
melisho (yazar)
daha aktif yazması gereken yazar. evet keşke değil, gerekli.
çok ciddili oldum birden nedense.*
ciddiyim ama yaz dostum.
çok ciddili oldum birden nedense.*
ciddiyim ama yaz dostum.
devamını gör...
anneni mi çok seviyorsun babanı mı sorunsalı
çocukken sorarlardı bun hep. ne şiş yansın ne kebap mantığıyla hep ikisini de eşit derdim, takdir ederlerdi. ama bilmezlerdi ki her bayramda kim daha çok harçlık verse onu seviyordum.*
devamını gör...
kendi omzunu öpmek
bunca şeyi sırtlanan bu omuzları öpmesem ayıp ederdim kendime.. ihtiyacım falan da yok kimseye ben kendime sarılır, öperim. geniş olunca yetişiyorum çok şükür...
devamını gör...
normal sözlük 1.nesil hesaplarının hala para etmemesi
para ettiğinde (bkz: yırttık abicim yırttık) nidaları eşliğinde satışa çıkaracağımız günü bekliyoruz..
t: nesiller arttıkça değişecek durum..
t: nesiller arttıkça değişecek durum..
devamını gör...
ucemak
ne zaman tanımlarını okumak için profiline girsem fotoğrafındaki coco cola ve sosisliyi görünce karnımın acıktığını farkettiğim, severek takip ettiğim ve iadeyi ziyaret konusunda pek bi cömert yazar.
devamını gör...
varoluş sancısı anlatan cümleler
''zira elbet bir gün her şeyin sonu gelecek ve nicedir ayaklar altında paralanan yeryüzü aşınacak. kainatın, gürültü yapmaktan ve hiçliğin ihtişamını zedelemekten başka bir işe yaramayan bu toz zerresine tahammülü elbet bir gün tükenecek. altın elden ele geçmekten ve dünyayı yozlaştırmaktan elbet bir gün usanacak. bu kanlı sis dağılacak, saraylar mesken oldukları servetlerin ağırlığına dayanamayıp yıkılacak, orji son bulacak ve bizler elbet bir gün, nihayet uyanacağız.''
gustave flaubert - bir delinin anıları.
gustave flaubert - bir delinin anıları.
devamını gör...
ısrarla hayal kurmanızı hayallerinizin peşinden koşmanızı istiyorum
gençliğin hayali bim a101 kasiyerliği.
devamını gör...
güzelcim
bir hitap şekli. çok sevdiğiniz güzel insanlara söylersiniz. alın, tepe tepe kullanın. maksat faydamız dokunsun insanlığa!!1.11!
lakin bu sözlük için bir tane güzelcim var ahali. ayık olalım. bilmeyenler olsun olsun en fazla 3 günlük yazardır.**
neyse efendim, benim gibi sevdiği herkese, herrrrrkese lakap takan bir insanın hayatına, aynada gördüğü insanın güzelliği yerine ikinci tekil şahıs zamirine güzelliği atfeden bir şiir dizesinden alıntı yaparak mahlas seçen bir insan giriyorsa, gereken yapılmalıydı. bazen cümle yazarken kendimi kaybediyorum ya... nalet gelsin. tamam neyse sulandırmıyorum; teyidimi aldım, gönlüm rahat. denk geliyorum sağda, solda. olur, oluyor yani, benim tekelimde değil neticede, başkasının da gelmiş olabilir aklına lakin cıks, öyle olmamış. o bir tane güzelcim'e ilk güzelcim diyen benmişim. aferim bana. e ama yani, kullanıma sunuldu neticede, problem yok kanqiler, kullanabilirsiniz, bişiy demiyorum.
o değil de bugün bir mesaj attı güzelcim bana, kalakaldım ekrana bakarken. hani bazen, birileri size bir şeyler söyler, nabzınız yükselir, çok sevinirsiniz, ekranı falan yemek istersiniz ya coşkuyla, öyle değil tam. nabzım yavaşladı, elim ayağım boşaldı. negatif bir şeyden söz etmiyorum, öyle bir şey yazmış ki mala bağladım, an durdu, kayboldum içinde. anlatamıyorum. demem o ki, güzelcim yetmiyor da işte aslında, idare ediveriyoruz.
nasıl tanımlayayım yahu? ahmed arif miyim ben? konu kilit.
lakin bu sözlük için bir tane güzelcim var ahali. ayık olalım. bilmeyenler olsun olsun en fazla 3 günlük yazardır.**
neyse efendim, benim gibi sevdiği herkese, herrrrrkese lakap takan bir insanın hayatına, aynada gördüğü insanın güzelliği yerine ikinci tekil şahıs zamirine güzelliği atfeden bir şiir dizesinden alıntı yaparak mahlas seçen bir insan giriyorsa, gereken yapılmalıydı. bazen cümle yazarken kendimi kaybediyorum ya... nalet gelsin. tamam neyse sulandırmıyorum; teyidimi aldım, gönlüm rahat. denk geliyorum sağda, solda. olur, oluyor yani, benim tekelimde değil neticede, başkasının da gelmiş olabilir aklına lakin cıks, öyle olmamış. o bir tane güzelcim'e ilk güzelcim diyen benmişim. aferim bana. e ama yani, kullanıma sunuldu neticede, problem yok kanqiler, kullanabilirsiniz, bişiy demiyorum.
o değil de bugün bir mesaj attı güzelcim bana, kalakaldım ekrana bakarken. hani bazen, birileri size bir şeyler söyler, nabzınız yükselir, çok sevinirsiniz, ekranı falan yemek istersiniz ya coşkuyla, öyle değil tam. nabzım yavaşladı, elim ayağım boşaldı. negatif bir şeyden söz etmiyorum, öyle bir şey yazmış ki mala bağladım, an durdu, kayboldum içinde. anlatamıyorum. demem o ki, güzelcim yetmiyor da işte aslında, idare ediveriyoruz.
nasıl tanımlayayım yahu? ahmed arif miyim ben? konu kilit.
devamını gör...
bir erkeğin en tatlı olduğu an
hata yaptıklarını kabul ettikleri an.
devamını gör...
kız düşürmek için metroda kitap okuyan tip
metro değil nerede olsa düşerim.
ama içimden.
ama içimden.
devamını gör...
siyanürle intihar etmek
istanbul'da fatih ilçesinde intihar eden dört kardeşi hatırlatan olay. dört kardeş evlerinde ölü bulunduklarında, kapıda
" dikkat, siyanür var. " notu nedeniyle polis, özel kıyafetleriyle eve girdi. sherlock holmes hikayesi gibi olaydı ama hikayenin sonu da buz gibi gerçekti.
" dikkat, siyanür var. " notu nedeniyle polis, özel kıyafetleriyle eve girdi. sherlock holmes hikayesi gibi olaydı ama hikayenin sonu da buz gibi gerçekti.
devamını gör...
bir günün 36 saat olması gerekliliği
günde 5 saat uyumama rağmen anlamsız bir zaman yetmezliği içerisinde olduğumu fark etmem sonucunda ulaştığım tespittir.
buna rağmen buraya ayırdığım zamana şaşmıyor değilim. şimdi podcast'i, radyosu, dergisi, ksp derken bunu iliklerime kadar hissedeceğime de eminim.
saatleri ayarlama enstitüsü'nde ki nuri efendi mi el atar yoksa direkt türkiye uzay ajansımı çözer bilemiyorum ancak bir ayar verilmesi şart durumdur.
buna rağmen buraya ayırdığım zamana şaşmıyor değilim. şimdi podcast'i, radyosu, dergisi, ksp derken bunu iliklerime kadar hissedeceğime de eminim.
saatleri ayarlama enstitüsü'nde ki nuri efendi mi el atar yoksa direkt türkiye uzay ajansımı çözer bilemiyorum ancak bir ayar verilmesi şart durumdur.
devamını gör...