2000’li yılların başında ankara üniversitesi tiyatro bölümünde okuyan öğrenciler tarafından kurulmuş doğaçlama tiyatro ile tanışmamızı ve sevmemizi sağlan bir gruptur. yazar oyunu, kart turu, 4’lü dönme gibi başlıklar altında o an seyirciler tarafından belirlenen kelimeler, cümleler ile keyifli oyunlar sunan bir grup. bir ara televizyonda yayınlanan mahşer-i cümbüş ve anında görüntü show isimli programlarını hiç kaçırmadan izlerdim. oyuncuların doğal ve doğuştan yeteneklerine diyecek hiçbir lafımız yok, ki bazılarını sonradan dizilerde ve filmlerde de izledik ama doğaçlama oyunlarındaki keyfi hiç alamadım nedense. gruptan ayrılan ve gruba yeni katılan oyuncularla sanırım gösterilerine devam ediyorlardı pandemi öncesinde de...

hem mahşer hem cümbüş izlemek isteyenler için:

devamını gör...

sürekli kırılan ve arandığında bulunması (bkz: kutsal kase) den daha zor olan uçtur. 1999 kişilik okulda ortalama 3 yada 5 kişi kullanıyordur. genelde bu ucu kullananlar egoist ve (bkz: narsist) dir.
devamını gör...

yazarların nefret ettiği insan tiplerini yazdığı başlık.
benim nazarımda en nefret edilen insan tipi pollayannacılık yapan tiplerdir . her durumda olumlu bir şey arar kendince aslında mantığı olumsuzluklara kulak tıkamaktır ,görmezden gelmektir . halbuki yanlışların doğruya dönmesi mütemadiyen olumlama yapmak ile gerçekleşmez ve bir diğer tiksinç davranış ise sana başka dışaraya başka davranan insan tipidir . maskesi ile birlikte hareket eder ve asla samimi değildir, sinsidir ama onu bekleyen nihai son ise bir avuç karanlıktır çünkü maskelerde eskimeye mahkumdur.
devamını gör...

yapacak bir şey yok gözler yaşlı....
devamını gör...

bazen
kaybetmekten korkarsın, korktukça
kaybedersin, biraz daha korkar, biraz daha kaybedersin.
devamını gör...

en sık kullanılan aruz kalıplarından biridir. bahriremeldir. dörtlü tefile.
heceleri -.--/-.--/-.--/-.- (kapalı açık) şeklinde gösterilir.
failure failure failure failure şeklinde ingilizceye çevirebiliriz.*
devamını gör...

bebeğimin fotoğrafıdır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kulübe bir hediyemiz olsun, özlemişsinizdir.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ekmeği bölüp yemekte fayda var.

edit: başlığı alman bir kızla yemeğe çıkacaklara tavsiyeler diye açsam sıkıntı yoktu değil mi? iki yüzlüler. yine mağdur oldular.
devamını gör...

yargılama faaliyeti adalet duygusunun dışında hiçbir duyguyla ilişkili olmamalıdır, ne aktörleri ne de seyircileri açısından.
(bkz: hiç kimse)
devamını gör...

yapı itibariyle mahalle ortamı mevcut sözlükte. insanların büyük bir kısmı uzun zamandır tanışıyormuş gibi bir his kaplıyor içimi. uzun uzun tahliller, teşhisler, güzellemelerin başka mantıklı bir açıklaması gelmiyor aklıma. mahalleye yeni tanışan, yavaş yavaş ortamı tanımaya çalışan insan profilindeyim ben de. birkaç yazar dışında hakkında ahkam kesebileceğim pek insan olmadı, yeni yeni tanıyorum çoğu yazarı. gündem yaratan yazarlar da mahallenin popüler karakterleri oluyor genelde.
devamını gör...

böyleleri çalışırken kendi işsizliğimi sorgulatan başlık.
devamını gör...

samoa dilinde lao kelimesi 'benim' demektir, aynı zamanda 'senin' demektir.
devamını gör...

(bkz: robot hatipler kapatılsın)
devamını gör...

sürekli yaptığım eylemdir ve başlık sahibinin önerisini dinlememekte kararlıyım.

ama anlam vermeye çalışıyorum bir yandan da. sözlükte sürekli uzun tanım yazılmasın diye uğraşan bir ekip var sanırım. uzun tanımdan sıkılan, yazanları kopyala yapıştır yapmakla suçlayan, bu tanımları okumaktansa kitap okumayı tercih eden.

hak veriyorum kendilerine ama şöyle bir öneri yapsam acaba beni ciddiye alırlar mı?* bu tanımları okumayın, görmezden gelin.

ben genel itibari ile edebiyat konulu başlıklar açıp bu başlıklara yazan bir yazar olarak uzun uzun anlatıyorum hikayemi. okumak istemeyenler şöyle tanımalara gidebilirler:

sefiller; tanım: kitaptır.

at; tanım: murattır.

sözlükte son zamanlarda özellikle fark ettiğim “şöyle yazmayın, böyle yazın” akımı beni benden alıyor, o yüzden de bu tanımı uzattıkça uzatasım geliyor. yazdıkça sinirleniyorum, sinirlendikçe yazıyorum.

şaka bir yana herkesin tanımına kimse karışamaz.
devamını gör...

art arda her yıl en az 1 kere yaşadığım durumdur. ilk en yakınım oluyorlar sonra bilgilerimi ve duygularımı bir hırsız gibi çalıp gidiyorlar. geriye de güvensiz bir insan bırakıyorlar.
devamını gör...

her şey insanın içinde bulunduğu ortama,koşullara bağlıdır sözünden yola çıkılırsa-ki bu beraberinde başka bir soru getirir- insan hiç midir?
insan sorgulamazsa,köle olursa,iradesizse yeri gelir baş kaldıramazsa hiçtir.

raskolnikov'u suç işlemeye iten sebep inançsızlık,bireyselliktik ve yabancılık duygusudur. en son vicdanını sızlatmaya kadar giden süreç ise insan ruhunun çelişkilerle dolu bir varlık olmasıdır.
romanda raskolnikov’un cinayet hakkında kullandığı en çarpıcı cümlesi: “ben insan öldürmedim, bir prensibi yere serdim.” kısmıydı. eğer öyleyse çektiği acılar ne idi.kötü olmayı kabul edememekti.sıradan bir insanın olağanüstü olma çabası'nın beyhude olmasıydı.belki de bu hiçlik savaşıydı.ben hiç değilim diyen insan'ın yakarışıydı.
devamını gör...

isabetli bir istek.

fakat...

(bkz: sorunsal diye başlık açan yazar)
(bkz: sorunsal diyenin ağzına kürekle vurma isteği)
(bkz: sorunsal kelimesini kullanan yazar sevimsizliği)
(bkz: sorunsal kelimesini sözlük lügatından çıkarıyoruz kampanyası)

ve diğerleri... yani demem o ki ne kadar yazarsak yazalım, yazarların çoğunluğu ortak bakış açısına sahip olmadığı sürece hiçbir şey değişmez.

hiç olmazsa bazı durumlarda "sorunsalı" yerine "ikilemi" yazın. "şu mu bu mu sorunsalı" gibi seçmeli/şıklı başlıklarda mesela...
devamını gör...

delikanlı kelt halkının ülkesidir ama zamanında vikingler, normanlar ve britanya imparatorluğu'nun işgaline uğradılar.
eski kavimlerin, işgal ettikleri yerlerde kadınlara nasıl davrandıkları tahmin edildiğinden pek saf ırk olduklarını sanmıyorum.
devamını gör...

kintsukoroi yine bir japon güzelliği olan zen budizmi temelli wabi-sabi anlayışından doğan onarma sanatı.
kırılan,dökülen ama parçaları hala mevcut eşyanın -nitekim ruhun, duygunun- yeni bir amaç, işlev (hayat) kazandırmak için, altınla tamir edilmesiyle kusurlu, hasarlı olanında işlevsel olabileceğini anlatır.
kusurlu (parçalanmış) olanın, yeni bir işlevsellik kazanması için önce hasarı ve hasarlı olanın da güzel olduğunu kabullenmesi -inanması- gerekir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim