o yazarlardanım. kendi halimde yazıp köşeme çekiliyorum.
devamını gör...

tipik sağcı riyakarlığı. aradan geçen neredeyse 30 yıl, hiç mi bir şey değişmez kardeşim.
devamını gör...

bireylerin özellikle kendileri için hazırlanmış gibi görünen ama aslında büyük çoğunluktaki insanlara uyacak kadar genel ve belirsiz kişilik betimlemelerine yüksek puan verme eğilimlerini anlatan bir gözlemdir. bu etki astroloji, grafoloji, falcılık ve kişilik testlerinin bazı türleri gibi yaygın olarak kabul görmüş inanış ve uygulamalar için kısmen açıklama getirmektedir.

bununla ilgili ve daha genel bir etki ise kişisel onaylamadır. kişisel onaylama birbiriyle alakası olmayan ya da tamamıyla rastlantısal olan iki olay, bir inanış, beklenti ya da hipotez bir ilişkilendirmeye ihtiyaç duyduğundan dolayı ilişkiliymiş gibi algılanması durumudur. bundan dolayı insanlar kendi kişiliklerini algılayışlarıyla, burçlarının gösterdikleri arasında ilişki kurmaya yatkındırlar.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

o değil. bu değil. hangisi acaba.
devamını gör...

oksijenimi paylaşmak istemediğim sinektir. gerçi tam olarak ne tükettiklerini bilmiyorum ama neyse. onu tüm gün misafir edebilir kekini böreğini çayını eksik etmeden misafirperverliğimi gösterebilirim. ama akşam olunca lütfen evine gitsin.
devamını gör...

madalya sistemi nedir bilmiyorum ama intihal kelimesini aratınca sözlükle alakalı tek başlık burası olduğu için buraya geldim.
sözlük formatında copy paste entry yasak diyor. ne güzel.


cümleleri kümülatif şekilde değiştirilmiş intihal entry beni çok da fazla rahatsız etmiyor. bu sözlükte *yapmadım ama intihal yapmayı sorun görmüyorum. önce okuyup sonra kendinizce yorumlayıp yazmanız gerekiyor. yapana çok eğitici olmakla birlikte zahmetli bir meşgale.

okuyucu için tek iyi yanı aradığı içeriği sözlükte bulabilmesi. google ziyaretçisi için de bu önemli.

kötü yanı ise yorum arayıp bulamamak. mesela kuantum mekaniği* başlığına baktığımda beş tane uzun entry görüyorsam beşi de intihal çıkabiliyor bazen. zaten kuantum mekaniği hakkında az çok malumatım olduğu için bakıyorumdur, sıfırdan kuantum mekaniği öğrenmek isteyen biri için bu sözlük henüz bebek. yazarlar ne yazmış kuantumu nasıl yorumlamış kendi hayal gücü veya bikirimini ne kadar yansıtmış, bunu okumak daha çekici. lakin çoğu zaman intihal entry görüyoruz.


bence çözümü kimseyi üzmez. ilk entry'nin intihal olmasına müsaade edilmekle birlikte bu yönde yazarlar teşvik edilir, bir başlığa ilk entry dışında intihal yazı döşeyen yazarlar ise çıplak vücuda papyon takılarak halk meydanında teşhir edilip ayıplanır. bitti gitti mis gibi çözüm. bazen diktatör olacaksın abicim bir toplumda herkesi memnun etmek mümkün değil bazı şeyleri dikta et, ses çıkarsa ghostla gitsin. kapitalist rejimin batı ülkelerinde yaptırdığı bu. neyse. kafam güzelken*sözlüğe girmicem demiştim, yine kendime verdiğim sözlerden birini tutamadım. nerde kalmıştık?* intihal entryi fark etmesi kolay zaten. ilk paragraf başlıktaki bilginin backgroundu olur. kesin bi dille yazılmış ifadeler vardır. kolay yani. yine de kötü değildir. bok çük pipi başlıkları açanlar, sözlüğe iki gram katkı sağlayanları hırsızlıkla suçlamaya çalışmasın çok ayıp. intihalciler de zahmet edip birazcık kendi fikirlerinden yorum katsın, orta yolda buluşalım. *
devamını gör...

cahit sıtkı tarancı'nın yapmış olduğu; 'şiir, sözcüklerle güzel biçimler kurmak sanatıdır. hangi sözcük, hangi sözcükle yan yana geldiğinde nasıl bir ışık ortaya çıkar? bunu bilmek gerek' tanımını, kendine has üslubuyla yazmış olduğu kıymetli şiirlerle karşılayan, şair duyumuna sahip, tanımlarında kullandığı sade ve akıcı türkçesiyle kendini okutan, değerli bir yazardır.
devamını gör...

1856-1925 yılları arasında yaşamış, amerikalı portre ressamı. özellikle ingiltere'de, önemli kişilerin portrelerini çizdiği eserleriyle ünlendi. 900 kadar yağlı boya ile 2000'den fazla sulu boya eseri bulunuyor. çizmiş de çizmiş kendisi.
sosyetenin önemli isimlerinden virginie gatrenau'nun portresini çizdiği ''madame x'' eseri döneminde skandala sebep olmuş. portrede, elbisenin askılarından birinin omzundan düştüğünü görüyoruz. kadının duruş biçiminin yansıttığı özgüven ve elbisenin dikkat çekici duruşu, o dönem fazla cüretkar ve uygunsuz görüldüğü için çok eleştirilmiş. ressam, o dönem paris salon'unda sergilenmekte olan eseri düzeltmiş ve omzuna askıyı eklemiştir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel portrait of madame x (1884) x-ray ışınlarıyla görüntülenmiş orijinal hali(solda) ve düzeltilmiş hali (sağda).

fransa'da başarısızlığa uğrayınca ingiltere'ye taşınmış. amerika'ya figure in hammock florida (1917), italya'ya on the canal (1903), ispanya'ya el jaleo (1882) seyahat etmiş ve gittiği yerleri resmetmiş. ayasofya'yı da çizmiş interior of the hagia sophia (1891).
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel a dinner table at night (1884)

benim en sevdiğim eseri ise bu. lambanın kırmızı renginin masadaki eşyalara yansımasına ve arkaplandaki gölgelendirmeye, kırmızının rengine, karanlığa rağmen kadının kolyesinin ve tokasının zenginlik sembolüymüşçesine parlamasına, tablonun olağan bir akşam yemeği sonrası havasına hayranım. güzel kullanılan renkler benim bir tabloya bayılmam için sebep zaten.

''madame x'in portresi'' tablosuyla ilgili detaylı bilgi için buradan
diğer eserleri için buradan
kaynak
devamını gör...

aşırı düşünmek ile mükemmeliyetçilik en kötü ikilidir, bir araya gelince paralize eder insanı...ya hep ya hiç kafasından çıkmak lazım, bunun için böl-parçala-yut yöntemi * çok işe yarıyor. derin nefes alıp ayağa kalkmak, zor da olsa harekete geçmek, bu döngüyü kırmak için iyi bir başlangıç olabilir.
devamını gör...

o kadar çok büyük kadın yazar var ki akla gelen. edebiyatla azıcık içli dışlı olan bile bilebilir. agatha christie, virginia woolf, sylvia plath vs.
devamını gör...

kabul ediyorum, bir hatay mutfağı değil, bir antep mutfağı değil, bir adana mutfağı değil ama kendi doğa şartlarında iş görür olan mutfaktır.
dağ kesimlerinin fasulye, mısır, kara lahana, et kombinleri iyidir, merkezin tavaları da iyidir.
laz böreği,turşu kavurması, akçaabat köftesi, etli kara lahana sarması, hamsiköy sütlacı,pideleri, kuymağı,mıhlaması, pazılı böreği, kocaman gerdanı tatlısı,kaygana, fındıklı kabak tatlısı, mısır ekmeği, taş fırın ekmeği ile çoğu yemeğe kırk basar.*
devamını gör...

şu birçok yazarın tanım girmeyip full mesajlaştığı bilgisi doğru mu acaba? ne dolaplar çeviriyorsunuz bakayım?
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

istediğin yemeği pişirmek,sadece kendine ait zamanlar yaratmak,sana kötü gelen insanları hayatından uzaklaştırmak.
devamını gör...

dua ediyorum.

gülmeyin, çok ciddiyim.
kime ettiğimi bilmiyorum ama kimin için ettiğimi biliyorum, çok eminim, aşırı eminim. çıksın o karanlık ve sıkıcı koridorlardan, iyi olsun.
muzlu rulo pasta yiyeceğiz çıkınca, seviyo..
yani seviyordur, muzlu rulo pasta sevilmez mi hiç? sevsin, işi ne? babamın kızı mı? hıh! ben şimdi ona trip mi yaptım iki arada bir derede? amaaan, o bilir beni, hep bilmedi mi?
iyi ol, bekliyorum.
devamını gör...

bizimkiler'in katili ile eser'i.
-sus kız sen de got got got.
-kız değil o ablacım,horoz.sapına kadar erkek.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

oldum olası karı çok severim. küçükken kar yağarken cama yapışırdım, gece bile uyuyamazdım.

neyse bir gece yine kar yağışı bekliyorum.
sene 1997 veya 1998. gece 2 gibi kar yağdı her yer bembeyaz oldu.

ben de o heyecanla, dışarı kaymaya çıktım.
ayağıma sabo terlikleri giyip fırladım. tabi sokak boyunca kayıyorum, çok mutluyum ama.

bir baktım 2 kişi yanıma geldi, koluma girdi beni girişe götürdü. bir baktım ruh ve sinir hastalıkları hastanesi'ndeyim.

üzerimde kimlik falan yok. beni içeri almaya çalışıyorlar. neyse yalvar yakar evin telefonunu arattırdım da abim geldi. beni aldı eve götürdü.
devamını gör...

sene bilmem kaç öğrenciyim o zamanlar, yurtta kalıyorum. üst baş saç makyaj derken her şey tamam fakülteye gidicem. gittim de ama böyle üzerimde fazla bi rahatlık var. neden derken bi baktım ayağımda mor plastik tuvalet terliği okula gelmişim. bi allahın kulu da yolda otobüste uyarmadı ya beni.
devamını gör...

"beni anlamalısın. çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum."

oğuz atay - tehlikeli oyunlar
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim