bende tavandan yaprak sarma toplamadan önce olmayan fobi*
devamını gör...

benim bu. genelde kendi dillerinde karşılık verirler. sohbet ehli ise halini hatrını da sorarız elbet.
devamını gör...

çok medeni bir şekilde boşanıyorlar en çok o dikkatimi çekiyor. adliyeden çıkınca kahvaltıya giden dahi var. işte böyle örnek olun diyorum içimden.
devamını gör...

çankırı ve muş.
devamını gör...

gönül isterdi ki mantı falan da açılsın ama beceriksiz bunlar anca bıdı bıdı ediyorlar.
devamını gör...

hiss-i kable'l vuku : bir sey olmadan önce hissetme, önsezi.
devamını gör...

bunların kalpleri engelli.
devamını gör...

aşırı açık giyinmeye gerek yok erkekler kadının topuğundan bile tahrik olabiliyorlar. ayak fetişleri nereden türedi sanıyorsunuz. bu ülkede cinsel açlık mide bulandırıcı boyutta.
devamını gör...

ankara'da adına site yapılan element.
nasıl bir element aşkı varsa o mühendistte artık.
öyle ki semt adı olmuş.
-nereye gidiyon?
-urankente.
-oldu, selam söyle.
edit: anında aydınlatıldım.
ankara'daki urankent'in uranyumla ilişkisi yokmuş. uran sanayi, endüstri demektir. yetenekli, usta diye bir başka anlamı varmış.
bundan sonra o siteye bir başka gözle bakacam.*
devamını gör...

sene 2013. deli zi*kmiş gibi istanbul'dan kalkıp gaziantep'e gitmişim, bir turizm şirketinde çalışıyorum ancak şirket batmak üzere. hiçbir ödemeyi yapmıyor. yapamıyor. bizi yerleştirdikleri aparttan bile kovulmak üzereyiz. değil sigara almak, karnımız aç.

bir tane de yavru kedi bakıyorum. daha minicik. sütten filan kesilmiş ama annesi yok ortada. evde takılıyor öyle. maması da kalmamış.

işten çıkıyorum. hava soğuk ve hayvanlar gibi yağmur yağıyor. damla damla değil, sanki buz gibi suyu kafamdan aşağı döküyorlar. 10 kuruşları, 25 kuruşları sayıyorum, cepte toplam 1,5 tl para. ekmek o zamanlar 1 tl, minik süt de 50 kuruş civarı bir şey.

tramvaya binersem kedi aç kalacak.

"nolucak lan aslan gibi adamım" diye gazı veriyorum kendime. gidip bir tane ekmek, bir tane de küçük süt alıyorum. atıyorum çantama ve başlıyorum yürümeye.

yağmur durmuyor. 7-8 kilometreden fazla yürüyorum. 1 buçuk - 2 saati buluyor aparta varmam. kafamdan "ben hayatımda böyle yağmur yemedim" düşüncesinin geçtiğini hatırlıyorum. boxer'ı sıksan bir kova su çıkacak, o derece.

neyse, ekmekleri parça parça edip, sütle karıştırıp kediye veriyorum. hapur hupur gömüyor şerefsiz. mutlu. kurulanıp direkt olarak yatıyorum. 2 gün sonra şahane bir grip geliyor.

1 hafta içinde de şirket batıyor, herkese yol veriyorlar zaten. kediyi sahiplendirip, dönmemek üzere doğuyu terkediyorum.

hayatımda çok param olduğu zamanlar da oldu, parasız olduğum zamanlar da.

bunu unutmadım ama.
devamını gör...

ankara'da karantinada olması gereken bir vatandaşın eylemidir. allah onu alsın.

--- alıntı ---

filyasyon ekibinde olan bir doktorun açıklamalarına göre, bir kişinin pozitif olmasına rağmen ayıp olmasın diye düğüne gittiğini, bu nedenle 53 kişiye korona bulaştığını söyledi.

--- alıntı ---

tam haber metni için
devamını gör...

adamcağızın önce kendine aşırı inanıp sonra da kendini kandırmaya
çalışma moduna geçişi.
kimseye ihtiyacı olmadan
kendi kendine oynayan,
evin en küçük çocuğu sendromu.
devamını gör...

oteldeki belkide en güzel etkinlik. bayıldım cidden.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

analitik düşünme sürecinden ziyade daha çok bilinçaltı proseslerle hissedebildiğimizi düşündüğüm ali cengizlik.

yalanın en büyük işaretleri beden dilinde saptanıyor fakat bir suçlunun tavırlarını analiz eden profesyonel değil de sıradan vatandaşlar olarak yalan işaretlerini dikkatle izlemiyoruz. bir göz kırpma, yüzde bilinçli olarak farketmediğimiz ama bin yılların genetik aktarımıyla zihnimize kazınan şablonlarla "hissedebildiğimiz" ve içimizde "yalan söylüyor!" düşüncesi doğuran ifadelerle yalanı daha çok sezgi şeklinde saptıyoruz. bana kalırsa bu öyle gelişmiş bir yalan tespit sistemi ki iletişimde olduğumuz birinin yalan söyleyip söylemediğini anlamak için bedenini görmemize bile gerek kalmayabiliyor.
devamını gör...

meşşaiye (yürüyenler), islam düşüncesi ve aristo felsefesini uzlaştırmaya çalışmışlardır. nitekim aristo felsefesini kendilerine rehber edinmişlerdir. akıl ile islam inançlarını açıklamaya çalışmışlardır. en önemli temsilcileri: farabi, ibn-i sina ve ibn-i rüşd’tür. aristo’nun izinde yürüdükleri için de bu felsefeye meşşai (yürüyen) felsefesi denilmektedir.
devamını gör...

ölümüne ağlamadım sanırım. zira hepimiz içten içe o hastalığı atlatamayacağını biliyorduk. kendisi de dahil. 3 yıl boyunca bir insan ölüm düşüncesi ile yaşayınca ister istemez bir süre sonra kabulleniyor. ama hepimiz o kadar iyi oyuncuyduk ki, asla birbirimize dürüst olamıyor ve rollerimizi bırakıp gerçeklerden konuşamıyorduk. sanki gerçeklerden konuşsak bütün her şey gün yüzüne çıkacak ve perde kapanacaktı. bizim ise unuttuğumuz bir şey vardı ki bu oyunun kısa bir süre sonra zaten biteceğiydi. lakin biz bir dakika için bile bütün varımızı dahi yoğumuzu pek tabii vermeye razıydık. olmadı, varımız ve yokumuz yetmedi... perde kapandı. ölümüne ağlayamadım ama en çok ona ağladım. eğer başka bir dünya varsa bile onu bir daha göremeyecektim, o yüzdendir ki göz yaşlarım hala dinebilmiş değil.
devamını gör...

çok güzel kadınlara kaka yapmanın gerçekten yakışmadığını düşünen yazar arkadaşın beyanıdır.
devamını gör...

"bana boş boş oturup duvar izlettiren herkese kırgınım." sözünün sahibi. *
devamını gör...

daha önce de sözlük radyosunda falan çalmıştı arkadaşlar, duyan duymuştur ama duymayan varsa kulakları kanasın:

vocaroo.com/146fG2KNl3IK
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim