1.
bir insan hakkında eleştiri için başlık açmayacaktım ama son paylaşımıyla beraber influencerlığın toksik, cahil tarafına değinmem gerektiğini düşündüm.
efendim bu adam sosyal medya/marka yönetimi/sağlıklı yaşam uzmanı/influencer on elinde on beş marifet bir isim. kendisi de kendini böyle tanımladığından yanlış sulara girmiyorum sanırım. yani uzman dememiş kendine ama bio’suna koyduğuna göre güçlü gördüğü bir alan sanırım.
ilk başlarda sağlıklı yaşam ve evinde uyguladığı rutinleriyle ilgimi çekti. fakat sonra böyle bir yaşamın kendi ruh sağlığıma iyi gelmeyeceğini idrak ettim. her şeyin en sağlıklısını bulmak, insanı rahatlatan aksiyonlarını göreve çevirmek benim için fazla tertemiz bir yaşam. antibiyotikli bir yaşam gibi. insanın içindeki kötü bakterileri götürürken iyisini de götüren bir ekstrem.
insanların saçma/mantık dışı olaylara inanmasını ve ilgilenmesini anlayabilirim. evrimsel olarak güçlü bir evrim (ki yine diğer canlı türlerine bakınca çok daha ilginç evrilmeleri görmek mümkün) insanın mükemmel olmadığını biraz psikolojiyle ilgilenenler bilecektir. yani bende gidip regresyonla vs ilgileniyordum. fakat son yazısında diyor ki neymiş gözlük kullananların gözleri yaşadıkları yerlerdeki şeyleri görmek istemedikleri için bozulmuş. bedenimizde hastalığı kendimiz yaratıyormuşuz.
bunları biliyor muydunuz diyor?
valla ben yedi yaşında televizyonu çok yakın izlediğimden gözlük taktım. çok şükür ailemi de çok ama çok seviyorum. problemli bir ailede de yetişmedim. haydi yukarıdaki konsepte inandınız bunu gerçeklik gibi biliyor muydunuz şeklinde paylaşmazsın.
şimdi ben bu insana köşe yazarı diyemem, bir konunun uzmanı hiç diyemem. www.milliyet.com.tr/amp/yaz...
geçen de enerjiyle depremi mi çağırıyoruz gibi bir yorumu olmuştu.
yaptığı işbirliği ve trendyol komisyonlu linkleriyle parayı çağırıyor olabilir. ki bence influencer olmanın, buradan para kazanmanın absürt bir tarafı yok. ben de pazarlamayla ilgilenen, alışveriş gibi kapitalist dürtüleri olan bir insanım. sağlık gibi niş bir alanı seçmekte elbette stratejik olarak mantıklı. ama iş yazarlık, bilgi paylaşımı gibi olunca orada bence influencer cahilliği başlıyor. dr.mark hyman’ın da beslenmede yazdığına güvenirim ama ay göz görme şunu da etkiliyormuş gibi bilimsel alanın ya da kendi uzmanlığının dışına da çıkarsa sorgularım.
yani özetle her şeyin tadında olması gerektiğinin bir kanıtı bence.
efendim bu adam sosyal medya/marka yönetimi/sağlıklı yaşam uzmanı/influencer on elinde on beş marifet bir isim. kendisi de kendini böyle tanımladığından yanlış sulara girmiyorum sanırım. yani uzman dememiş kendine ama bio’suna koyduğuna göre güçlü gördüğü bir alan sanırım.
ilk başlarda sağlıklı yaşam ve evinde uyguladığı rutinleriyle ilgimi çekti. fakat sonra böyle bir yaşamın kendi ruh sağlığıma iyi gelmeyeceğini idrak ettim. her şeyin en sağlıklısını bulmak, insanı rahatlatan aksiyonlarını göreve çevirmek benim için fazla tertemiz bir yaşam. antibiyotikli bir yaşam gibi. insanın içindeki kötü bakterileri götürürken iyisini de götüren bir ekstrem.
insanların saçma/mantık dışı olaylara inanmasını ve ilgilenmesini anlayabilirim. evrimsel olarak güçlü bir evrim (ki yine diğer canlı türlerine bakınca çok daha ilginç evrilmeleri görmek mümkün) insanın mükemmel olmadığını biraz psikolojiyle ilgilenenler bilecektir. yani bende gidip regresyonla vs ilgileniyordum. fakat son yazısında diyor ki neymiş gözlük kullananların gözleri yaşadıkları yerlerdeki şeyleri görmek istemedikleri için bozulmuş. bedenimizde hastalığı kendimiz yaratıyormuşuz.
bunları biliyor muydunuz diyor?
valla ben yedi yaşında televizyonu çok yakın izlediğimden gözlük taktım. çok şükür ailemi de çok ama çok seviyorum. problemli bir ailede de yetişmedim. haydi yukarıdaki konsepte inandınız bunu gerçeklik gibi biliyor muydunuz şeklinde paylaşmazsın.
şimdi ben bu insana köşe yazarı diyemem, bir konunun uzmanı hiç diyemem. www.milliyet.com.tr/amp/yaz...
geçen de enerjiyle depremi mi çağırıyoruz gibi bir yorumu olmuştu.
yaptığı işbirliği ve trendyol komisyonlu linkleriyle parayı çağırıyor olabilir. ki bence influencer olmanın, buradan para kazanmanın absürt bir tarafı yok. ben de pazarlamayla ilgilenen, alışveriş gibi kapitalist dürtüleri olan bir insanım. sağlık gibi niş bir alanı seçmekte elbette stratejik olarak mantıklı. ama iş yazarlık, bilgi paylaşımı gibi olunca orada bence influencer cahilliği başlıyor. dr.mark hyman’ın da beslenmede yazdığına güvenirim ama ay göz görme şunu da etkiliyormuş gibi bilimsel alanın ya da kendi uzmanlığının dışına da çıkarsa sorgularım.
yani özetle her şeyin tadında olması gerektiğinin bir kanıtı bence.
devamını gör...