yazar: ahmet ümit
yayım yılı: 2010
başkomiser nevzat ve ekibi ipuçlarıyla dolu bir cinayetler serisini çözerek sonraki cinayetleri engellemeye çalışır. çözülen her ipucu istanbul'un köklü geçmişine dair de bilgiler vermektedir.
yayım yılı: 2010
başkomiser nevzat ve ekibi ipuçlarıyla dolu bir cinayetler serisini çözerek sonraki cinayetleri engellemeye çalışır. çözülen her ipucu istanbul'un köklü geçmişine dair de bilgiler vermektedir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "karga" tarafından 18.01.2021 22:02 tarihinde açılmıştır.
1.
ahmet ümit'in yazarlığını yaptığı bir başkomser nevzat romanıdır. kitabın polisiyesi zayıf olsa da, "istanbul tarihi" hakkında verdiği bilgiler açısından iyi bir kitaptır. bu yüzden bir yerden sonra polisiye kurgusundan kopan, şehrin geçmişiyle ve geleceğiyle baş başa kalan okuyucu kalır geriye.
devamını gör...
2.
bir ahmet ümit kitabıdır.
ve bence çok başarılı bir kitaptır sadece verdiği tarihi bilgiler bile çok keyifli ve kıymetlidir.
eğer polisiye kitaplar okuyan bir kişiyseniz polisiye tarafı sizi doyurmayabilir ama arada sırada okuyorsanız çok memnun kalarak okursunuz.
kitap tamamen istanbulu seven hatta istanbula aşık bir yazarın elinden çıkmış. istanbul ve istanbul değerlerinin etrafında güzel bir kurgu dolaşıyor ve sizde severek okuyorsunuz.
zaten kitabın arka kısmında kaynak bölümünde ahmet ümit abinin okuduğu yararlandığı eserler verilmiş çok detaylı bir yazım süreci olduğu çok belli.
tek üzücü kısmı ise olayları erken çözmüş olmamdı. ben öyle sürekli polisiye okuyan birisi olmama rağmen olayı çözdüm. ulan balığa giden herifler neden masaya tuttukları balıkları getirmezler. orada direkt çözdüm mevzuyu.
ayrıca çok fazla tutarsız eksiklik vardı ama rahatsız olmadım.
profesyonel şekilde kitap mı okunur lan. herif adli tıpta çalışıyor almış okumuş kitabı bu niye böyle şu niye böyle diyor.
polisiye sevenlerin okuması gereken bir kitap keyifle okuyacaklarına eminim. ayrıca istanbul sevenler zaten kaçırmadan okumalıdır.
ve bence çok başarılı bir kitaptır sadece verdiği tarihi bilgiler bile çok keyifli ve kıymetlidir.
eğer polisiye kitaplar okuyan bir kişiyseniz polisiye tarafı sizi doyurmayabilir ama arada sırada okuyorsanız çok memnun kalarak okursunuz.
kitap tamamen istanbulu seven hatta istanbula aşık bir yazarın elinden çıkmış. istanbul ve istanbul değerlerinin etrafında güzel bir kurgu dolaşıyor ve sizde severek okuyorsunuz.
zaten kitabın arka kısmında kaynak bölümünde ahmet ümit abinin okuduğu yararlandığı eserler verilmiş çok detaylı bir yazım süreci olduğu çok belli.
tek üzücü kısmı ise olayları erken çözmüş olmamdı. ben öyle sürekli polisiye okuyan birisi olmama rağmen olayı çözdüm. ulan balığa giden herifler neden masaya tuttukları balıkları getirmezler. orada direkt çözdüm mevzuyu.
ayrıca çok fazla tutarsız eksiklik vardı ama rahatsız olmadım.
profesyonel şekilde kitap mı okunur lan. herif adli tıpta çalışıyor almış okumuş kitabı bu niye böyle şu niye böyle diyor.
polisiye sevenlerin okuması gereken bir kitap keyifle okuyacaklarına eminim. ayrıca istanbul sevenler zaten kaçırmadan okumalıdır.
devamını gör...
3.
ahmet ümit'in 2010 yılında yayımlanan romanı.istanbul hakkında tarihi pek çok bilgi içeren bir polisiye romandır.romanın ana karakteri başkomiser nevzat’tır.harika betimlemeleri sayesinde okuyucuyu sıkmadan gerilim dolu anlar yaşatan güzel bir kitap.
devamını gör...
4.
ahmet ümit istanbul hatırası
byzantion'dan istanbul'a uzanan, heyecan yüklü bir serüven sarayburnu'nda, atatürk heykelinin ayaklarının dibinde bir ceset, avuçlarında antik bir para. ama ne bu ceset son kurban, ne de bu antik para son sikke. yedi kurban yedi hükümdar yedi sikke, yedi kadim mekân. ve tek bir gerçek: bu şehrin gizemli tarihi.
ahmet ümit'in neredeyse bütün kitapları polisiye roman; bütün kitaplarında olduğu gibi bu kitapta da beni oldukça şaşırttı. gerek beyoğlu rapsodisi gerekse sultanı öldürmek kitabı oldukça trajedik ve beklenmeyen kişiler tarafından işleniyor cinayetler. bu romanında beyoğlu rapsodisinden farklı olarak failleri kitabın çok dışında bırakıyor ki düşüne düşüne okudum katillerin kim olduğunu bulmak için. hemen kitabın sonunun gelmesini dört gözle bekledim bu gizli ve çok düşündürücü olayı kim işlemiş diye sordum kendime çünkü kitaptaki herkes masum rolünde. kendimi kitabın başkahramanı nevzat başkomiser gibi hissederek devam ettim. kitabın bazı bölümlerinde ali'den nefret ettim. bazı bölümlerinde ise hayranlık duydum. ahmet ümit'in okuduğum dördüncü kitabı istanbul hatırası tamamen tarihi dokulara ve tarihi mekanlara istinaden ele alınmış. kitapta en beğendiğim kısım ise mimar sinan'a yazılmış manzume kısmıydı sinan'ın mihrimah sultana yaptığı iki eser ve kanuni sultan süleyman ile olan anısı bununla birlikte dini ve hz muhammed'in hadislerinin yer aldığı kısımlar da tekrar tekrar okuduğum bölümler arasında aynı zamanda ölümün acı gerçeğini iliklerine kadar hisseden bireylerin hayata olan isteksizliğini ve yaşamaya karşı hiçbir amaçlarının olmadığını gösteriyor bize. son olarak ahmet ümit her kitabının sonunda bir pişmanlık duygusu aşılıyor okura; beyoğlu rapsodisinde selim'in pişmanlığı burada ise nevzat'ın pişmanlığı keşke yapmasaydim bu olayın üzerine gitmeseydim dedirtiyor. keyifli okumalar herkese .
byzantion'dan istanbul'a uzanan, heyecan yüklü bir serüven sarayburnu'nda, atatürk heykelinin ayaklarının dibinde bir ceset, avuçlarında antik bir para. ama ne bu ceset son kurban, ne de bu antik para son sikke. yedi kurban yedi hükümdar yedi sikke, yedi kadim mekân. ve tek bir gerçek: bu şehrin gizemli tarihi.
devamını gör...