öne çıkanlar | diğer yorumlar

(korku ve titreme) soren kierkegaard'ın en ünlü eseridir. kierkegaard estetik, etik ve iman kavramlarını ishak ve ibrahim'in hikayesi üzerinden yorumlar. ibrahim oğlunu kurban ederken absurdün inayetine ve oğlunun bir şekilde ölmeyeceğine inanır. bu imanın gücüdür. etikle çeliştiği ve imanın özünde paradoksal bir yapısı olduğu bu şekilde ifade edilir. dinsel öğeler, dini yerler ve mitler insanlarda ürpermeye ve titremeye sebep olur. bunun esas nedeninin kutsala duyulan korku olduğu ileri sürülür. kierkegaard için tanrıya inanmak basit bir karar değildir hatta karanlığa adım atmayı gerektirir ve inanca dayanarak karar almak ne yapmamız gerektiğini söyleyen geleneksel etiğe ters düşebilir. bunu sıçrayış olarak nitelendirir. imandaki paradoksu bu şekilde açıklar. öyle bir paradoks ki cinayeti tanrıyı memnun eden kutsal bir eyleme dönüştürüyor yine aynı paradoks hiç bir düşüncenin kavrayamayacağı şekilde ibrahime oğlunu geri veriyor ve imanın başladığı yerde düşünme biter diyor kierkegaard. bu şekilde toplumsal görevlerin bazen en yüksek değerde olmadığını ifade ediyor ( bir babanın oğlunu koruması), tanrıya iman etmesi bazen bütün görevlerin üstüne çıkar ve insan etiği artık anlamını kaybeder. kierkegaard'ın üç aşamalı varoluş anlayışını ( etik, estetik, dinsel varoluş) adım adım takip edebileceğimiz okuması keyifli felsefe metni.

- ishakı boğazından yakalayıp yere fırlattı ve ona şöyle dedi: " aptal çocuk, senin baban ben miyim sanıyorsun? ben bir putperestim. bu tanrının emri mi sanıyorsun? hayır , bu benim arzum." ishak titreyip dehşet içinde yalvardı. : " ey yüce rabbim, bana merhamet et. ibrahim'in rabbi, bana merhamet et. eğer yeryüzünde bir babam yoksa sen benim babam ol!" ve ibrahim kendine fısıltıyla şöyle söyledi: " ey yüce rabbim, sana şükürler olsun. sana olan imanını yitireceğine benim bir canavar olduğuma inansın, böylesi onun için daha hayırlı." sy 21

- ama herkes kendi yolunca ve sevdiğinin büyüklüğünce büyüktü. çünkü kendini seven, kendisi kadar büyüktü ve diğerlerini seven, herkesten büyüktü. hepsi anımsanacaktı; ama herkes bekleyişi kadar büyüktü. biri olabilecek olanı beklediği için, diğeri ebedi olanı beklediği için büyüktü; oysa imkansızı bekleyen herkesten büyüktü. hepsi anımsanacaktı; ama hepsi mücadele ettiği şeyin büyüklüğü kadar büyüktü. sy 26

- bir insan bu vaizin ortaya koyduğu çelişkiyi nasıl açıklar? bu çelişkinin kökeni, ibrahim'ın yaptığı her şeyi şanlı kılan bir " büyük adam" olma icazetinin bulunması ve aynı şeyi bir başka yaptığında bunun günah, iğrenç bir günah sayılması mıdır? bu durumda ben böylesine pervasız bir övgüye katılmaz istemezdim. eğer iman kişinin oğlunu katletmesini mübarek kılmıyorsa, bırakın aynı mahkumiyet kararı, herkese olduğu gibi, ibrahim'e de çıkarılsın. eğer kişinin, bir düşünceyi başından sonuna dek taşıyacak ve ibrahim'in bir katil olduğunu söyleyecek cesareti yoksa, hak edilmiş övgüler üzerinde zaman yitireceğine bu cesareti bir an evvel kazanması daha yeğdir. ibrahim'in yaptığının ahlaki ifadesi şudur: o ishak'ı katledecekti. dini ifadesi ise şudur: o ishak'ı kurban edecekti. sy 41

- ibrahim hiçir durumda trajik bir kahraman değildir, bambaşka biridir, ya bir katildir ya bir mümin. sy 77

- imandaki paradoks budur, birey, evrenselden yücedir; birey (şimdilerde pek seyrek duyulan dogmatik bir ayrımı anımsayacak olursak) evrenselle ilişkisini mutlak olanla ilişkisine göre belirler, mutlakla ilişkisini evrenselle ilişkisine göre değil. paradoks, tanrıya karşı mutlak görev vardır diyerek de ifade edilebilir; çünkü bu görev ilişkisinde kişi birey olarak mutlakla mutlak ilişkidedir. böylece, bu ilişkide, tanrıyı sevmenin bir görev olduğu söylendiğinde, daha önce söylenenlerden farklı bir şey söylenmiş olur; çünkü bu görev mutlak ise, etik olan, bir görelilik konumuna indirgenmiş demektir. böyle olması etik olanın ortadan kaldırılmasını gerektirmez gerçi; fakat tamamen farklı bir ifade, paradoksal bir ifade kazanır - öyle ki örneğin, tanrı sevgisi iman erinin komşu sevgisine, etik açıdan görevinin gerektirdiği ifadeye zıt bir ifade vermesine sebep olabilir. sy 94

- sessizliği, hiçbir şekilde ishak'ı kurtarmak niyeti taşımıyordu, ve onun, ishak'ı kendi adına ve tanrı uğruna kurban etme görevi, estetiğe bir saldırıdır; çünkü estetik gayet iyi anlamıştır ki kendimi kurban edebilirim ama kendi uğruma başkasını kurban edemem. estetik kahraman sessizdir. oysa etik onu mahkum eder, çünkü estetik kahraman, kazara oluşan tikelliği nedeniyle sessizdir. sessiz kalmasını karara bağlayan şey, onun insanı önsezisidir. bu etiğin bağışlayacağı bir şey değildir, bu türden insanı seziler birer yanılsamadır sadece; etik sonsuz bir hamle gerektirir, açığa vurma gerektirir. o halde estetik kahraman konuşabilir, fakat konuşmaz. sy 148

- her şeyi söyleyebilir ama bir şeyi söyleyemez, yani başka birinin anlayabileceği şekilde söyleyemez, demek ki ibrahim konuşmamaktadır. konuşmadaki ferahlık, konuşmanın beni evrenselin diline çevirmesidir. ibrahim ishak'ı nasıl sevdiğini, bir dilin sahip olduğu en güzel ifadelerle anlatabilir. ama yüreğindeki sözler bunlar değil, onu kurban edeceğinin - çünkü bu bir sınamadır- derin düşüncesidir. bunun bir sınama olduğunu hiç kimse anlayamaz, bu yüzden ishak'ı kurban etme eylemini herkes sadece yanlış anlayabilir. sy 149
devamını gör...
soren kierkegaard'ın, imanı rasyonel bir çerçeveye yerleştirmeye çalışan hegel'e çelme attığı, imanın akli bir perspektiften tecrübe edilemeyeceğini hz. ibrahim ve oğlu ishak üzerinden tahlil ettiği baş yapıtıdır. kitap hz. ibrahim'deki teslimiyetin boyutunu analiz eder, peygamberin psikolojisini anlamaya çalışır. bundan maksatı onun aklını yitirmiş biri mi yoksa imanı, duygularının ve aklının önüne geçmiş biri mi olduğunu kavramaya çalışmaktır. kierkegaard bunu idrak etmek için onun yaşadığı çağa gider, sokaklarına iner, evi ile oğlu ishak'ı kurban edeceği yer arasında dolaşır, o arayı gider gelir, incelemeler yapar, hatta onun bıçağını eline alır, dokunur ve sonra bize döner ve der ki: hz. ibrahim aklı başında bir iman timsalidir!
devamını gör...
biraz önce gulam hüseyin saedi isimli yazarın da aynı isimde bir eserinin olduğunu öğrendiğim kitap.
bu bir işaret olmalı. çünkü bu kitap okunacak kitaplar listemde ve kütüphanemde mevcut. mutlu son için tek engel: ertelemek.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"korku ve titreme (soren kierkegaard)" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim