onlar tv

şule aydın moderatörlüğünde, barış pehlivan, murat agırel, barış terkoğlu ve timur soykan'ın halk tv tarafından rok uğruna harcandıktan sonra açtıkları kanal.
anlık 54 bin kişiye canlı yayın yapıyorlar.
yolları açık olsun.
onlar tv

muhalifler yutuba el attı. her kitle kendi platformuna yöneldi. batsın tivicilik. böyle kanallar artsın yolumuzu görek daha bi dellenek.(bkz: swh)

hepsi çok bağırıyor ya hu... azıcık kısık sesle konuşun be arkadaş...

gazeteciliği her şeye rağmen korkmadan sonuna kadar yapan kişiler. varolsunlar.

hepsini çok seviyorum ancak kafamda bir kaç soru işareti oluşturan gazetecilerin kurduğu youtube kanalı.

1- anlattıkları olaylar, skandallar, hatta sadece ve sadece sahte diploma olayı normal bir ülke ve halkta iktidar devirir. devrilen iktidarın üyelerini sahte diplomayla ilgisi olsun olmasın; yurtdışına çıkmadan süresiz hapse tıkar. okey. bu ekibin bir araya gelmesinden önce de ekipteki her bir kişinin tek başına yaptığı başka haberler var. bir çok skandalı falan hatırlamıyoruz belki de şu an. bu konuda bir problemimiz yok ancak her videolarında sürekli tekrarladıkları belli kalıplar var. onlar da şunlar;
"bu iktidar artık ne yapacağını şaşırdı", "bu iktidarın artık yapacaklarının sınırı yok", "artık bu kadarı da olmaz derken, bunu da yaptılar", "artık seçimleri göstermelik hale getirdiler" vesaire vesaire. normal insanlar bu cümleleri ve ardından anlattıkları şeyleri duyunca aküüü ben bu adamların der oy tercihini değiştirir belki. ya da ses çıkarır falan ancak ülkemiz insanları bu cümleleri duyunca bu şekilde mi etkileniyor emin değilim. bunları duyduktan sonra gidip akp üyeliği başlatmak farz oldu diyen bir kitlenin de olduğundan adım gibi eminim. adamlar çok güçlü, kaybedenden yana olmaktansa kazanandan yana olalım kafasını yaşayan kitleler eminiz ki vardır. ya da orada bir çıkar görüp oraya yanlayanlar, evladının mezuniyeti sonrası iş bulması için yanlayanlar, ya da ne bileyim zaten battık bari kendimizi kurtaralım kafasındakiler.

2- bu anlatılanlar, faltaylı'nın yayınları tamam çok yüksek izleniyor da. izleyen kitlenin kaçı anadolu akp'li/mhp'li/chp'li. onların yüzde kaçında ilk maddede belirttiğim etkinin benzeri oluşuyor? kk'nin adaylığı döneminde kapatıldığımız yankı odasında mıyız, değil miyiz? bilemiyoruz. sonrasında da halk şuna, buna, ona rağmen yine akp seçti diye dövünüyoruz.

3- bu adamlar gazeteci, halkı ve halkın politik bilincini etkilemek gibi bir misyonları ilkin öncelikleri değil. biliyoruz. ancak anlattıkları onlarca skandal, yüzlerce garip olay bir grup muhalifin ben bunlardan değilim iyi ki mastürbasyonundan ne derece öte? iktidarın ve medyasının etkilediği milyonlarca anadolu insanına ne derece ulaşabiliyorlar? ulaştıklarını ne derece etkileyebiliyorlar? ben köyümdeki imama, çiftçi hasana, yedek parçacı erman'a bunları bi şekilde bu abileri ulaştırsam. onlar tv'yi dinletsem, haberlerini okutsam. ne derece etkili olacak? kullandıkları dil bi çıtır ağır değil mi? sana-bana göre ağır değil evet. yazdıkları skandallar da aşşırı derece de iğrenç şeyler evet. ama dil olarak bi çıtır daha halka yakın olmaları gerekmez mi? atıyorum sahte diploma ile x yapıp bilmem ne davasındaki iddianamede bilmem ne maddesinde şu geçiyor diyene kadar, senin oğlunu işsiz bırakıp, seni tarlanı satmaya zorluyor bunlar dese daha iyi değil mi? bir çok videolarını izledim. bunları da diyorlar, inkar etmiyorum ama bu kısma gelene kadar ki kısmı da daha basit tutmasalar mı?

4- akp ve yandaşlarının skandallarını anlatırken tutundukları gayri ihtiyari mizahi tutum. bazen kendi içlerinde alenen toştaş geçiyolar. iyi de yapıyorlar. buna da itirazım yok. ama bu yukarda bahsettiğim kesimi çok net irite ediyor.

ben bunları yapmasınlar demiyorum. kimi alaylı kimi okulunu bitirmiş 5-6 son kalan değerli gazeteciye iletişim ya da iş öğretmeye de kalkmıyorum. ancak bunlar da bi çıtır önemli değil mi? yaptıkları iş aşşırı ama aşşırı değerli. ancak işte bir yerde bir eksik var. haber almamız, ne olduğunu öğrenmemiz çok önemli. bunu bizlere aktardıkları için binlerce kez teşekkürler. ancak yozgat'ın köyündeki çiftçi hasan amca'ya ulaşmak ve bu işlerin yanlışlığını anlatmak konusunda bi çıtır sıkıntı var bence.

edit: ana muhalefetin de uzun süredir içine düştüğü çukur bu. sallıyorum ki adam köyüme yol, evladıma iş, bana x gelecek mi diye beklerken; bak bilmem ne bilmem nesini bilmemne fiyata satmışlar, o sırada şu olmuş bu olmuş, bunu yaparken de hiç utanmamışlar; z,y,t bundan cebini doldurmuş şeklinde bir iletişim tercih ediliyor. yrp çıktı naptı, senin paranı israil'e silah üretirken kullandı dedi. beğen ya da beğenme ama senin x hakkını kısıtlarken y lgbtlerini kısıtlamadılar dedi.

herifler açılım adı altında apo'yu salacak nerdeyse, o sırada da chp'nin içinden geçiyorlar. bizim muhalefet hala daha apo'yu salanın anasını silkeriz demek yerine demokratik hukuk devleti, çözüm parlamentodur, siyasi halklar vs diye takılıyor. bugün özgür özel şiir falan okuyordu en son. asdkşls

bu son söylediğim bu gazetecilerin hepsi için geçerli değil bu arada. ancak iletişim konusunda sıkıntı çektikleri çok açık. sadece x/y/z olmuş demeyin artık. x,y,z oldu ama q/p/r/s/t'ye izin vermeyeceğiz. böyle bişi olursa analarını silkeriz, size a,b,c vaadediyoruz diye basit konuşun. anadolu çıkarına ve irfanına oynayın azcık. ama bunu da kasket giyip traktör kullanmak yerine çıkarıp masaya vurmak, o insanların hassasiyetini anlamak şeklinde yapın. adamlar bir seccadeye basma olayını, bir kent uzlaşısı bilmemnesini, bir masa dağıldı bunlardan adam olmaz şeysini nasıl güzel kullandı sana karşı. kent uzlaşısı silktir boktan bişeydi. kendince haklı olsan da anlatamadın. mesela. anlat bunu. dağdan inen 5 hırtı günlük 100 tl'yi çalıştırabileceksin tarlanda diye anlatın artık. karşınızdaki adamlar ülkenin en büyük ilindeki il başkanlığı binanıza 5bin polisle giriyor. pisleşin siz de söylemlerinizde. eyleme döktüğünüz anda sizi silkmek onlardan daha kolay.