1.
ünlü bir yalancı. tarihe "yalancı" olarak geçmek de garip bir his.
sahabe demek, genel kabule göre, peygamberi bir an olsa bile gören müslüman olmak demektir. ve o dönemde, tabii fotoğraf denen şey falan olmadığı için, bir kişinin sahabe olup olmadığı farklı yollarla anlaşılıyordu. bu yollar şunlardı;
1. tevatür. yani kişinin sahabe oluşunun, çok yaygın bir söylenti olması, yani herkesin bunu bilmesi, onaylaması, doğrulaması. ki dört halife ve cennet ile müjdelenmiş 10 kişinin sahabe olduğu da bu yol ile anlaşılmıştır.
2. ün. yani tevatür kadar olmasa bile, kişinin sahabe olduğunun çoğu kişi tarafından bilinmesi. hz. ebu hüreyre, hz. abdullah bin ömer gibi sahabelerin de sahabe oldukları bu yol ile anlaşılmıştır.
3. şahitlik. bir sahabi ya da güvenilir olan bir tâbîi'nin* birisinin sahabiliği hakkında şahitlik etmesi. hz. ömer zamanında humeme isimli sahabi vefat etmiştir. vefatı zamanı, sahabi olan hz. ebu musa el-eş'ârî de orda bulunuyordu. ve, hz. ebu musa, humeme'nin şehid olarak öleceğine dair hz. muhammed'den duyduğu hadisi nakledince, humeme'nin hem şehid olarak vefat ettiği ve hem de sahabi olduğu ortaya çıkmıştır.
4. ikrar. adaletli biri olarak bilinen bir kişinin sahabi olduğunu bildirmesi. bu kişi en geç hicri 110 yılında, yani miladi 728 yılında vefat etmiş olmalıdır. çünkü hz. muhammed vefatından kısa bir süre önce şöyle buyurmuştur:
yüz sene sonra bugün hayatta olanlardan hiç kimse sağ kalmayacak. (müslim)
bu tarihten sonra da sahabi olduğunu iddia edenler olmuştur. ki işte tarihe ünlü yalancı olarak geçen reten bin nasr da, sahabi olduğunu iddia etmiş ve hicri 632 yani miladi 1234 yılında ölmüş biridir. reten, hindistan doğumludur. ve yaşının çok büyük olduğunu göstermeye çalışmıştır. ve hatta hz. muhammed'in, kendisinin uzun ömürlü olması için dua ettiğini iddia etmiştir. bugün türbesi falan bile vardır ki, hâlâ ziyaret edilir. bazı tarihçi ve zâhidler ve hatta bazı şiiler bile kendisini sahabi olarak kabul etmişlerdir. döneminde sahabi olup-olmadığı fazlaca tartışılmıştır. hadis alimleri kendisinin uzun ömürlü olduğunu kabul etmiş ve sahabi olduğuna kesinlikle karşı çıkmışlardır.
zehebî, reten'in bir mecnun, insan suretindeki şeytan, yalancı olduğunu söylemiş, be hiç yaşamamış, sadece uydurma hadislere temel teşkil etmesi açısından uydurulmuş bir kişi olabileceğini söylemiştir.
sahabe demek, genel kabule göre, peygamberi bir an olsa bile gören müslüman olmak demektir. ve o dönemde, tabii fotoğraf denen şey falan olmadığı için, bir kişinin sahabe olup olmadığı farklı yollarla anlaşılıyordu. bu yollar şunlardı;
1. tevatür. yani kişinin sahabe oluşunun, çok yaygın bir söylenti olması, yani herkesin bunu bilmesi, onaylaması, doğrulaması. ki dört halife ve cennet ile müjdelenmiş 10 kişinin sahabe olduğu da bu yol ile anlaşılmıştır.
2. ün. yani tevatür kadar olmasa bile, kişinin sahabe olduğunun çoğu kişi tarafından bilinmesi. hz. ebu hüreyre, hz. abdullah bin ömer gibi sahabelerin de sahabe oldukları bu yol ile anlaşılmıştır.
3. şahitlik. bir sahabi ya da güvenilir olan bir tâbîi'nin* birisinin sahabiliği hakkında şahitlik etmesi. hz. ömer zamanında humeme isimli sahabi vefat etmiştir. vefatı zamanı, sahabi olan hz. ebu musa el-eş'ârî de orda bulunuyordu. ve, hz. ebu musa, humeme'nin şehid olarak öleceğine dair hz. muhammed'den duyduğu hadisi nakledince, humeme'nin hem şehid olarak vefat ettiği ve hem de sahabi olduğu ortaya çıkmıştır.
4. ikrar. adaletli biri olarak bilinen bir kişinin sahabi olduğunu bildirmesi. bu kişi en geç hicri 110 yılında, yani miladi 728 yılında vefat etmiş olmalıdır. çünkü hz. muhammed vefatından kısa bir süre önce şöyle buyurmuştur:
yüz sene sonra bugün hayatta olanlardan hiç kimse sağ kalmayacak. (müslim)
bu tarihten sonra da sahabi olduğunu iddia edenler olmuştur. ki işte tarihe ünlü yalancı olarak geçen reten bin nasr da, sahabi olduğunu iddia etmiş ve hicri 632 yani miladi 1234 yılında ölmüş biridir. reten, hindistan doğumludur. ve yaşının çok büyük olduğunu göstermeye çalışmıştır. ve hatta hz. muhammed'in, kendisinin uzun ömürlü olması için dua ettiğini iddia etmiştir. bugün türbesi falan bile vardır ki, hâlâ ziyaret edilir. bazı tarihçi ve zâhidler ve hatta bazı şiiler bile kendisini sahabi olarak kabul etmişlerdir. döneminde sahabi olup-olmadığı fazlaca tartışılmıştır. hadis alimleri kendisinin uzun ömürlü olduğunu kabul etmiş ve sahabi olduğuna kesinlikle karşı çıkmışlardır.
zehebî, reten'in bir mecnun, insan suretindeki şeytan, yalancı olduğunu söylemiş, be hiç yaşamamış, sadece uydurma hadislere temel teşkil etmesi açısından uydurulmuş bir kişi olabileceğini söylemiştir.
devamını gör...