myofibroblastoma
hem erkek hem kadında eşit oranda gözlenen tek meme tümörüdür.
devamını gör...
atmosferik pencere
atmosferin, elektromanyetik tayftaki hangi ışınımları geçirdiğine ilişkin bir çeşit şema.
dünya'ya, başta güneş olmak üzere uzaydaki çok çeşitli cisimlerden çok çeşitli dalgalar ulaşır. bunların hepsi atmosferden geçip yeryüzüne ulaşamaz.
gama ışını, x ışını ve morötesi ışın, üst atmosferde tutulur ve bunların geçişine izin verilmez. bu nedenle, uzayda bu tür ışınlar yayan cisimleri gözleyebilmek için atmosfer dışına uzay teleskopları yolluyoruz. ozon tabakasının inceldiği ve delindiği bölgeler, bu ışınımları tutamaz ve geçirir.
tayfta görsel bölge dediğimiz kısımdaki ışınlar doğrudan yeryüzüne ulaşır. bu sayede bazı astronomi gözlemlerinin büyük bir kısmını dünyadan yapabiliyoruz.
kızılötesi ışınların küçük bir kısmı yeryüzüne ulaşır. kalan kısım atmosfer tarafından tutulur.
radyo dalgası dediğimiz dalgaların görece kısa dalga boylu kısmının tamamı atmosferden geçerek yüzeye ulaşır. büyük radyo teleskopları bu sayede rahatlıkla kullanılır. ancak çok uzun dalga boylu radyo dalgaları atmosferden geçemez.
dünya'ya, başta güneş olmak üzere uzaydaki çok çeşitli cisimlerden çok çeşitli dalgalar ulaşır. bunların hepsi atmosferden geçip yeryüzüne ulaşamaz.
gama ışını, x ışını ve morötesi ışın, üst atmosferde tutulur ve bunların geçişine izin verilmez. bu nedenle, uzayda bu tür ışınlar yayan cisimleri gözleyebilmek için atmosfer dışına uzay teleskopları yolluyoruz. ozon tabakasının inceldiği ve delindiği bölgeler, bu ışınımları tutamaz ve geçirir.
tayfta görsel bölge dediğimiz kısımdaki ışınlar doğrudan yeryüzüne ulaşır. bu sayede bazı astronomi gözlemlerinin büyük bir kısmını dünyadan yapabiliyoruz.
kızılötesi ışınların küçük bir kısmı yeryüzüne ulaşır. kalan kısım atmosfer tarafından tutulur.
radyo dalgası dediğimiz dalgaların görece kısa dalga boylu kısmının tamamı atmosferden geçerek yüzeye ulaşır. büyük radyo teleskopları bu sayede rahatlıkla kullanılır. ancak çok uzun dalga boylu radyo dalgaları atmosferden geçemez.
devamını gör...
katlanılamayan insanlar
eleştirdiği davranışın aynısını yapanlar. konu ne olursa olsun.söylediğinle yaptığın birbirini tutmuyor.
başkasının düşüncesine,paylaşımına saygı duymayan ve bunun üstünden prim yapmaya çalışanlar.hoşlanmıyorsan engelle,kendini göstermene gerek yok.
başarıya çamur atanlar,dudak bükenler.çekememezlik ne kötü.
başkasının düşüncesine,paylaşımına saygı duymayan ve bunun üstünden prim yapmaya çalışanlar.hoşlanmıyorsan engelle,kendini göstermene gerek yok.
başarıya çamur atanlar,dudak bükenler.çekememezlik ne kötü.
devamını gör...
lahmacunu dürüp yiyen varoş
bir lahmacun olmuş 7-8 lira, resmen lüks bir yiyecek oldu artık. ister dürüp yer ister çatalla yer.
devamını gör...
ıvanmılınskı vs meja
sayın sevgili iki yazarı böyle karşı karşıya getirdiğim için üzgünüm ama karşılaştırmadan ziyade ben benzetiyorum.e o zaman başlık hatalı oluyor.neyse sayın ıvan istediği için yaptım. *
tanım ve madalya bakımından oldukça farklı olan bu iki sayın sevgili yazarımız şu paydada birleşiyor bende;ikisinin de goy goy tanımları güzel ve ikisinin de bilgi içerikli tanımları...
tanım: başlık ile alakasız bir benzetme.
ekleme: sayın meja o fotoğraf..*
okuduğunuz için teşekkürler.
tanım ve madalya bakımından oldukça farklı olan bu iki sayın sevgili yazarımız şu paydada birleşiyor bende;ikisinin de goy goy tanımları güzel ve ikisinin de bilgi içerikli tanımları...
tanım: başlık ile alakasız bir benzetme.
ekleme: sayın meja o fotoğraf..*
okuduğunuz için teşekkürler.
devamını gör...
yazarların isimlerinin hikayesi
annemin dayısı koymuş aslında benim ismimi. annesinin adını koymuş. annemin nenesinin ismi yani. ama çok seviyorum ismimi. bir de ablam benim ismimi çilek, şeftali tarzı bir meyve koymak istemiş iyi ki onun aklına uymamışlar diyorum*. aslında çilek de fena isim değilmiş ya, hem benim ismime de yakın. ayrıca en sevdiğim meyve de çilektir. tabii ismimi hiçbir isme değişmem o ayrı*.
devamını gör...
mizah anlayışını birkaç cümle ile anlat
anlatamam ama gösterebilirim.
devamını gör...
insanlar neden ölünce kıymete biner sorunsalı
alışıyoruz birbirimize, o kadar çok alışıyoruz ki ne olursa olsun uzaklarda da olsalar bir yerde alıştığımız insanları bulacağımızı sanıyoruz. değer verdiğimiz kişileri kırdığımızda illaki onun gönlünü alırım diye vicdan azabından kendimizi kurtarmaya çalışıyoruz. ölüm tüm dengeleri bozuyor. belki de bundandır.
ha insan, ha hayvan, ha bitki fark etmez; ölüm her türlü canlının yüzünde hüzünlü bir ifade bırakıp onları hayatlarımızdan çıkartıyor. bizlere de bir gün aynısını yaşayacağımızı hatırlatıyor, yalnız hissettiriyor. etrafında ne kadar çok insan bulunursa bulunsun, bir gün madden ya da manen ortadan kaybolacaklar, bunu anımsatıyor. ölüm, asilliğini bu nedenle koruyabiliyordur belki de, hayatın en gerçek hali olduğu için. yüzlerdeki gülümseme, gözlerdeki yaş, alınan nefes bile gerçekmiş gibi gelmeyebilir bazen insana, ancak ölüm kaçamayacağımız bir gerçek. ölüye de bundan saygı duyuyor olabiliriz, belki de bu nedenle değere biniyor.
ayrıca ölüler konuşamaz, tartışamaz, kalp kıramaz, melek gibi masumdurlar. tüm kötülükler ruhlardan çıkar, geride bıraktıkları bedense kıyafetler gibidir. bir önemi yoktur. ölen ruhun anıları da eskiyene kadar seninledir, ölümün üzerinden çok zaman geçince yırtılmış kıyafetleri nasıl çöpe atıyorsak, yok olmuş ruhun anıları da beynimizin en kenar köşelerine atarız. o kıymet de uzun sürmüyor yani. bence tabii.
ha insan, ha hayvan, ha bitki fark etmez; ölüm her türlü canlının yüzünde hüzünlü bir ifade bırakıp onları hayatlarımızdan çıkartıyor. bizlere de bir gün aynısını yaşayacağımızı hatırlatıyor, yalnız hissettiriyor. etrafında ne kadar çok insan bulunursa bulunsun, bir gün madden ya da manen ortadan kaybolacaklar, bunu anımsatıyor. ölüm, asilliğini bu nedenle koruyabiliyordur belki de, hayatın en gerçek hali olduğu için. yüzlerdeki gülümseme, gözlerdeki yaş, alınan nefes bile gerçekmiş gibi gelmeyebilir bazen insana, ancak ölüm kaçamayacağımız bir gerçek. ölüye de bundan saygı duyuyor olabiliriz, belki de bu nedenle değere biniyor.
ayrıca ölüler konuşamaz, tartışamaz, kalp kıramaz, melek gibi masumdurlar. tüm kötülükler ruhlardan çıkar, geride bıraktıkları bedense kıyafetler gibidir. bir önemi yoktur. ölen ruhun anıları da eskiyene kadar seninledir, ölümün üzerinden çok zaman geçince yırtılmış kıyafetleri nasıl çöpe atıyorsak, yok olmuş ruhun anıları da beynimizin en kenar köşelerine atarız. o kıymet de uzun sürmüyor yani. bence tabii.
devamını gör...
27 aralık 2020 meclis'te vekillerin birbirine girmesi
maç sonu sıfır biten müsabaka .
devamını gör...
âmâ
görme engelli, kör anlamlarına gelen arapça bir kelimedir.
kör kelimesi ve engelli kelimesi kaba bir kelimeymiş gibi bir his yaratıyor. o yüzden bu özel bireylere hassasiyete önem verdiğimiz için daha kibar şekilde âmâ olarak ifade ederiz.
iranlılar gibi ruşendil de denebilir. hem anlamı oldukça güzel hem de kaba bir ifade değil.
kör kelimesi ve engelli kelimesi kaba bir kelimeymiş gibi bir his yaratıyor. o yüzden bu özel bireylere hassasiyete önem verdiğimiz için daha kibar şekilde âmâ olarak ifade ederiz.
iranlılar gibi ruşendil de denebilir. hem anlamı oldukça güzel hem de kaba bir ifade değil.
devamını gör...
hermetizm
7 ana yasası vardır. kybalion'da der ki
“yedi hakikat prensibi vardır; her kim ki bunu bilip anlar, sihirli dokunuşu tapınak kapıları’nı sonuna kadar açan büyülü anahtar’a sahiptir “
1. zihinsellik prensibi;
evren zihinseldir. hepimizin zihninde vardır. tanrı olan bu parçamız dünyayı ve içindeki her şeyi oluşturur.
2. tekamül prensibi;
yukarıdaki aşağıdaki gibidir, aşağıdaki yukarıdaki gibidir.
bu prensip ” varlık ” ve “hayat” ın çeşitli planlarına ait fenomenlerle yasaların arasında her zaman bir tekabül ilişkisi olduğu hakikatini anlatır.
3. titreşim prensibi;
hiç bir şey durmaz, her şey hareket eder, her şey titreşir
4. kutupluluk yasası
her şey ikilidir ; her şey iki kutba sahiptir, her şeyin kendi zıt çifti vardır; benzeyen ve benzemeyen aynıdır; zıtların doğası bir, dereceleri farklıdır; uçlar buluşurlar; bütün hakikatler yarım hakikatlerdir; bütün paradokslar uzlaştırılabilir
5. ritim prensibi;
her şey akar, içe ve dışa; her şey dalgalanır, yükselir ve alçalır; her şeyde sarkacın salınımı vardır; sağa salınım, sola salınımla aynıdır, ritim kendini telafi eder.
6. cinsiyet prensibi;
her şeyde cinsiyet vardır; her şeyin eril ve dişil prensipleri vardır, cinsiyet bütün planlar için geçerlidir.
7. sebep ve sonuç yasası
her sebebin bir sonucu, her sonucun bir sebebi vardır; her şey yasaya göre olur. değişim bilinmeyen yasadan başka bir şey değildir; bir çok nedensellik planı vardır, hiçbir şey bu yasadan azade değildir.
“yedi hakikat prensibi vardır; her kim ki bunu bilip anlar, sihirli dokunuşu tapınak kapıları’nı sonuna kadar açan büyülü anahtar’a sahiptir “
1. zihinsellik prensibi;
evren zihinseldir. hepimizin zihninde vardır. tanrı olan bu parçamız dünyayı ve içindeki her şeyi oluşturur.
2. tekamül prensibi;
yukarıdaki aşağıdaki gibidir, aşağıdaki yukarıdaki gibidir.
bu prensip ” varlık ” ve “hayat” ın çeşitli planlarına ait fenomenlerle yasaların arasında her zaman bir tekabül ilişkisi olduğu hakikatini anlatır.
3. titreşim prensibi;
hiç bir şey durmaz, her şey hareket eder, her şey titreşir
4. kutupluluk yasası
her şey ikilidir ; her şey iki kutba sahiptir, her şeyin kendi zıt çifti vardır; benzeyen ve benzemeyen aynıdır; zıtların doğası bir, dereceleri farklıdır; uçlar buluşurlar; bütün hakikatler yarım hakikatlerdir; bütün paradokslar uzlaştırılabilir
5. ritim prensibi;
her şey akar, içe ve dışa; her şey dalgalanır, yükselir ve alçalır; her şeyde sarkacın salınımı vardır; sağa salınım, sola salınımla aynıdır, ritim kendini telafi eder.
6. cinsiyet prensibi;
her şeyde cinsiyet vardır; her şeyin eril ve dişil prensipleri vardır, cinsiyet bütün planlar için geçerlidir.
7. sebep ve sonuç yasası
her sebebin bir sonucu, her sonucun bir sebebi vardır; her şey yasaya göre olur. değişim bilinmeyen yasadan başka bir şey değildir; bir çok nedensellik planı vardır, hiçbir şey bu yasadan azade değildir.
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
"gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu
ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım
çöp gibi bir oğlan ipince
hayırsızın biriydi fikrimce
ne vakit karşımda görsem öldüreceğimden korkardım
felaketim olurdu, ağlardım
ne vakit maçka'dan geçsem limanda hep gemiler olurdu
ağaçlar kuş gibi gülerdi
bir rüzgar aklımı alırdı
sessizce bir cigara yakardın
parmaklarımın ucunu yakardın
kirpiklerini eğerdin, bakardın
üşürdün içim ürperirdi
felaketim olurdu ağlardım
akşamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardı
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın
hayırsızın biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı
felaketim olurdu, ağlardım"
ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım
çöp gibi bir oğlan ipince
hayırsızın biriydi fikrimce
ne vakit karşımda görsem öldüreceğimden korkardım
felaketim olurdu, ağlardım
ne vakit maçka'dan geçsem limanda hep gemiler olurdu
ağaçlar kuş gibi gülerdi
bir rüzgar aklımı alırdı
sessizce bir cigara yakardın
parmaklarımın ucunu yakardın
kirpiklerini eğerdin, bakardın
üşürdün içim ürperirdi
felaketim olurdu ağlardım
akşamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardı
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın
hayırsızın biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı
felaketim olurdu, ağlardım"
devamını gör...
yaşlanma belirtileri
sezen aksu'ya göre budur;
"olur olmaz yere ıslanıyorsa kirpiklerin artık her şeye
anneni daha sık anımsıyorsan hatta anlıyorsan
kalbini bir mektup gibi buruşturulup fırlatılmış
kendini kimsesiz ve erken unutulmuş hissediyorsan.."
"olur olmaz yere ıslanıyorsa kirpiklerin artık her şeye
anneni daha sık anımsıyorsan hatta anlıyorsan
kalbini bir mektup gibi buruşturulup fırlatılmış
kendini kimsesiz ve erken unutulmuş hissediyorsan.."
devamını gör...
rehberde anneyi kaydetme şekli
annesini kaybetmiş yazarlar için üzücü olabilecek bir anket sorusu.
sonuçta kimseye yararlı bir bilgi de sağlamıyor bu konu. yapmayalım bence böyle şeyler...
sonuçta kimseye yararlı bir bilgi de sağlamıyor bu konu. yapmayalım bence böyle şeyler...
devamını gör...
fakirlik belirten detaylar
demir para kumbaranızda hiç 1 tl olmaması.
devamını gör...
yazarların unutamadıkları dizi replikleri
bomba patlıyor 50 kişi ölüyor panik olmuyorsunuz teker teker ölünce mi panik oluyorsunuz. (bkz: şahsiyet)
devamını gör...
ahmet telli
sıyrılıp gelen adlı devrim temalı şiirin yazarıdır. şiir grup yorum tarafından bestelenmiş, 1986’da yayınlanmıştır. şiirden bir alıntı ;
belli ki dağların, denizlerin
ve göllerin üzerinden
sıyrılıp gelmektedir seher
belli ki yakındır
doğayı ve hayatı sarsacak saat.
belli ki dağların, denizlerin
ve göllerin üzerinden
sıyrılıp gelmektedir seher
belli ki yakındır
doğayı ve hayatı sarsacak saat.
devamını gör...