berkin elvan
gerçekten ekmek almaya gittiğinde inanıyor musunuz dediğim çocuk.
devamını gör...
her an sözlükten kovulabilirim hissi
ne demek kalbimizdesin. hani ben bu sözlüğün herşeyiydim. hani sözlüğü üzerime yapacaktınız. noldu şimdi.
devamını gör...
üniversitede yanlış bölümü tercih ettiğini anlamak
en kötüsü hala doğru mu yanlış mı arasında kalmaktır, onun bile kararını verememektir
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
yayındaki bütün anonsları pürdikkat dinlerken büyük bir aydınlanma yaşadım.bu mahlası ilk gördüğüm günden beri ben-garip-sen-güzel-dünya-mutlu olarak okuyordum.*
dinlediğim kadarıyla bu mahlası yanlış bilen bir benmişim.*
dinlediğim kadarıyla bu mahlası yanlış bilen bir benmişim.*
devamını gör...
çocukların sorduğu garip sorular
kızım henüz 7 aylık, konuşmaya başlamadı meleğim.
ilerde bu tanımı güncelleyebilirim.
ilerde bu tanımı güncelleyebilirim.
devamını gör...
ok computer
exit music for a film gibi şahane bir şarkıyı barındıran radiohead albümü.
devamını gör...
yolda görsem selam vermem diyeceğimiz ünlüler
demet akalın
merve boluğur
cemal can cansever
barış murat yağcı
daha uzar gider bu liste. hiç girmesek iyiydi bu konuya.
merve boluğur
cemal can cansever
barış murat yağcı
daha uzar gider bu liste. hiç girmesek iyiydi bu konuya.
devamını gör...
dünyanın en muhteşem üçlüleri
deniz, kum, güneş.
devamını gör...
christopher mccandless
''happiness is only real when shared.''
hayatı,toplumun bize dayattığı sınırlar ve kurallar çerçevesinde yaşamayı reddedip gerçek olanın peşine düşen ve uzağını arayan bir gezgin christopher mccandless.
''sınır tanımayan bir maceracı,evi yolar olan ve güzelliklere yolculuk yapan bir seyyah olmaktır amacım.''
bankasındaki parayı hayır kurumlarına bağışlayıp, ailesine ve arkadaşlarına haber vermeden 1990 yılında 23 yaşında sırra kadem basıyor mccandless. otostopla belirli bir süre yolculuk yaptıktan sonra hayatı boyunca düşlediği alaska'nın uçsuz bucaksız doğasına ulaşıyor. orada'da fairbanks belediyesine ait 142 nolu terkedilmiş otobüsün içinde yaşamaya başlıyor.

diğer insanlardan bağımsız yaşamak,maddi ve yapay olanı reddetmek, kendini bulmak için yola çıkmak ve gerçeği aramak..
parayı,kapitalist düzeni ve toplumu reddedip özgürlüğüne kavuşan mccandless uzun süren macerasının ardından alaska'nın derinliklerinde ciddi düzeyde kilo kaybetmeye başlayınca geri dönmek istiyor. ancak gelirken geçtiği nehir, eriyen buzullar yüzünden derinleşmiş ve yüzülemeyecek kadar soğuyunca 4 ay boyunca ona ev sahipliği yapan fairbankse geri dönüyor. bu kez de gelirken yanında getirdiği bitki tohumlarıyla beslenmeye başlayayan mccandless ölümcül bir hata yapıyor ve yediği tohum toksik etki yapınca vücudu geri dönüşü olmayan bir sona giriyor. alaska'nın kuzeyinde toplumdan uzak,düşlediği doğaya ve yaşama kavuşmuş olarak hayata gözlerini yumuyor.
cesedi ölümünden yaklaşık olarak 18 gün sonra fairbanksın yanından geçen iki gezgin tarafından bulunuyor. ve mccandless'ın ablası, gökyüzünden alaska'nın ormanlarına salıyor küllerini.
27 nisan 1992
''fairbanks'ten selamlar! bu benden alacağınız son haber. buraya iki gün önce ulaştım. otostop çekmek biraz zor oldu ama nihayet buradayım işte. bana gelen tüm mektupları gönderenine geri iletin lütfen. tekrar güney'e dönene kadar uzun zaman geçebilir.bu macera ölümle sonuçlanır ve benden bir daha ses çıkmazsa,harika bir adam olduğunu bilmeni isterim. artık yabana doğru yürüyorum.
''
''insan yaşamının mantık ile yönetildiğini kabul edersek hayatın olasılığı kaybolur.''
''ya yüzümde bir gülümsemeyle kollarınıza koşuyor olsaydım, o zaman siz de benim şu an gördüklerimi görüyor olur muydunuz?''
''mutlu bir hayat yaşadım ve bunun için tanrıya müteşekkirim. hoşça kalın ve tanrı hepinizi kutsasın!''
christopher mccandless'in yolculuğunun filmini izlemek isteyenler için: (bkz: into the wild)
hayatı,toplumun bize dayattığı sınırlar ve kurallar çerçevesinde yaşamayı reddedip gerçek olanın peşine düşen ve uzağını arayan bir gezgin christopher mccandless.
''sınır tanımayan bir maceracı,evi yolar olan ve güzelliklere yolculuk yapan bir seyyah olmaktır amacım.''
bankasındaki parayı hayır kurumlarına bağışlayıp, ailesine ve arkadaşlarına haber vermeden 1990 yılında 23 yaşında sırra kadem basıyor mccandless. otostopla belirli bir süre yolculuk yaptıktan sonra hayatı boyunca düşlediği alaska'nın uçsuz bucaksız doğasına ulaşıyor. orada'da fairbanks belediyesine ait 142 nolu terkedilmiş otobüsün içinde yaşamaya başlıyor.

diğer insanlardan bağımsız yaşamak,maddi ve yapay olanı reddetmek, kendini bulmak için yola çıkmak ve gerçeği aramak..
parayı,kapitalist düzeni ve toplumu reddedip özgürlüğüne kavuşan mccandless uzun süren macerasının ardından alaska'nın derinliklerinde ciddi düzeyde kilo kaybetmeye başlayınca geri dönmek istiyor. ancak gelirken geçtiği nehir, eriyen buzullar yüzünden derinleşmiş ve yüzülemeyecek kadar soğuyunca 4 ay boyunca ona ev sahipliği yapan fairbankse geri dönüyor. bu kez de gelirken yanında getirdiği bitki tohumlarıyla beslenmeye başlayayan mccandless ölümcül bir hata yapıyor ve yediği tohum toksik etki yapınca vücudu geri dönüşü olmayan bir sona giriyor. alaska'nın kuzeyinde toplumdan uzak,düşlediği doğaya ve yaşama kavuşmuş olarak hayata gözlerini yumuyor.
cesedi ölümünden yaklaşık olarak 18 gün sonra fairbanksın yanından geçen iki gezgin tarafından bulunuyor. ve mccandless'ın ablası, gökyüzünden alaska'nın ormanlarına salıyor küllerini.
27 nisan 1992
''fairbanks'ten selamlar! bu benden alacağınız son haber. buraya iki gün önce ulaştım. otostop çekmek biraz zor oldu ama nihayet buradayım işte. bana gelen tüm mektupları gönderenine geri iletin lütfen. tekrar güney'e dönene kadar uzun zaman geçebilir.bu macera ölümle sonuçlanır ve benden bir daha ses çıkmazsa,harika bir adam olduğunu bilmeni isterim. artık yabana doğru yürüyorum.
''
''insan yaşamının mantık ile yönetildiğini kabul edersek hayatın olasılığı kaybolur.''
''ya yüzümde bir gülümsemeyle kollarınıza koşuyor olsaydım, o zaman siz de benim şu an gördüklerimi görüyor olur muydunuz?''
''mutlu bir hayat yaşadım ve bunun için tanrıya müteşekkirim. hoşça kalın ve tanrı hepinizi kutsasın!''
christopher mccandless'in yolculuğunun filmini izlemek isteyenler için: (bkz: into the wild)
devamını gör...
ilişki istemeyen insan
umudunu kesmiş ,ona iyi gelen bir insanın denk gelme ihtimalinin çok düşük olduğunu anlamış,diğer zorlayıcı çatışmalı iliskilerden kaçmak suretiyle de ilişki kavramına son vermistir.
devamını gör...
stephen king
1947 doğumlu amerikan yazar. genellikle bilimkurgu, dram ve polisiye türlerinde yazmaktadır.
king hakkında belki de pek işimize yaramayacak ama her yerde olmayan bir bilgi: king, yazmaya başlamadan önce mutlaka bir bardak su ve bir fincan çay içer, daha sonra ağzına bir vitamin atarmış. sonrasında hep aynı koltuğuna oturur ve müziğin sesin açarmış. masası oldukça düzenli ve her şeyin hep aynı yerde olmasına özen gösterirmiş. her sabah saat 8'de hep bu aynı rutini yapmasının sebebini ise şöyle açıklamış: "hazır ol! az sonra hayal etmeye başlayacaksın."*
king hakkında belki de pek işimize yaramayacak ama her yerde olmayan bir bilgi: king, yazmaya başlamadan önce mutlaka bir bardak su ve bir fincan çay içer, daha sonra ağzına bir vitamin atarmış. sonrasında hep aynı koltuğuna oturur ve müziğin sesin açarmış. masası oldukça düzenli ve her şeyin hep aynı yerde olmasına özen gösterirmiş. her sabah saat 8'de hep bu aynı rutini yapmasının sebebini ise şöyle açıklamış: "hazır ol! az sonra hayal etmeye başlayacaksın."*
devamını gör...
içtiği alkol fotoğrafını marifetmiş gibi paylaşan insan tipi
bunu eleştirmek daha büyük marifet çünkü haklısınız, pardon.
insanları bi salın yaa. kim ne istiyorsa yapsın.
öyle mutlu oluyorsa öyle yapsın. marifet olduğunu düşündüğü için değil, belki de paylaşacağı birileri yoktur. nedir yani?
ayrıca sosyal medya nedir, neye denir, bi açın okuyun derim.
insanları bi salın yaa. kim ne istiyorsa yapsın.
öyle mutlu oluyorsa öyle yapsın. marifet olduğunu düşündüğü için değil, belki de paylaşacağı birileri yoktur. nedir yani?
ayrıca sosyal medya nedir, neye denir, bi açın okuyun derim.
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
cumartesi gecesine özel.
devamını gör...
hitler'in aslında gizli alman düşmanı olma olasılığı
#1436147
yahudi duvar ustası diyorsa doğrudur adamın bir bildiği var demekki.
yahudi duvar ustası diyorsa doğrudur adamın bir bildiği var demekki.
devamını gör...
90’lı yıllardaki zenginlik belirtileri
(bkz: maymunlu lc waikiki poşeti)
devamını gör...
yök'ün etik dışı ödev ve tez yazanlara kamu davası açması
yerinde bir karar ama yetmez. sahte tezlerle üniversitede ders veren hocaları da ortaya çıkarsınlar. profesör olanların unvanını ellerinden alsınlar. fen bilimlerini bilmiyorum ama sosyal bilimler alanında özgün tezler yok zaten.
devamını gör...
kişinin kendine sorduğu sorular
ne zaman güzel şeyler olacak?
devamını gör...