alkolsüz bira

sade bira. birasız bira. aslında içindeki alkol %0.0 değildir, çok az da olsa alkol olur. dünyada %0.0 alkolsüz bira var mı bilmiyorum. halen birçok markanın alkolsüz birası mevcut. özellikle yallah arabistan'a bölgelerine ihracat yapıyorlar.





ülkemizde bir dönem efes fazlasıyla ısrarcı olmuştu bu ferahlatıcı, malt içecek hususunda. sonra iç piyasaya satışı durmuştu. yakın geçmişte tekrar çıkardılar efes alkolsüz diye, tutmadı. şu an üretimi en azından iç piyasaya yok diye biliyorum.

efes alkolsüz %0.5 alkol ihtiva ediyordu

ben gibi biranın keyif verici özelliğinin sadece alkolünde değil tadında da olduğunu düşünen bireylerin tüketebileceği üründür. tadını çok seviyorum ne yapayım.

tsyyipsiz türkiye gibi bir şey..

gerekmez müslümanların gerekmez hassasiyetlerini kaşımamak için bira firmalarının çıkarmak zorunda kaldıkları sidik kıvamında içki. haram yemeyi, rüşveti, çocuk tacizini (tecavüz işin gerçeği) normal karşılayan bu zihniyet iş içkiye gelince nedense kanal tedavisi görmüş diş gibi oluyorlar.
neyse ki bizim feraset sahibi biracılarımız bu sidik benzeri içkiye rağbet etmedi de, erkek çocuk üstündeyken serinlemek isteyen müslüman araplara satabildi elde kalan ürünlerini

haramın ucundan yanlayarak postmodern bir bakışla üretilen ve tüketilen biradır.

eşyanın doğasına aykırı bi kere

13-14 yaşlarındayız, baba mesleği gereği lojmanda büyüyoruz ve lojman sınırlarında da herkes birbirini tanıyor tabii. annemler memlekete gitmiş birkaç günlüğüne ben de arkadaşları topladım bize, bizde kalacağız. dedik piknik yapmamız lazım, mangala düşelim.. hazır anne baba da yokken meraklısı olduğumuz ve ulaşamadığımız için de ziyadesiyle çekici gelen birayı içmek için süper bir ortam... lojmanın ortak piknik alanında mangalda tavuk yapıp birayla gömeceğiz diye konuştuk; harika plan... çıktık lojmanın dışına, tekele bira almaya. "abi babam bira istedi, bira alacağız." cümlesiyle tekelciyi kandırmaya çalışıyoruz. yer mi olm o adam bunu?yememiştir tabii ama sonuçta aldık biraları döndük eve. ama dedik ya 13-14 yaşındayız ve lojmanda herkes birbirini tanıyor. elinde biralarla piknik alanında 3 velet profili çizmemiz büyük olay yaratır. bir çözüm bulmamız lazım... derken aklıma "dahiyane" bir plan gelir. "markete gidiyoruz, 3 er tane ritmix alıyoruz, onları bitirip içlerine aldığımız biraları koyuyoruz ve mangala gidiyoruz..." herkes bunun "harika" fikir olduğunu düşündü. ritmix o zamanlar alkolsüz bira olarak piyasaya sürülmüş saçma sapan bir şey. aldık geldik eve 3 er şişe. iç iç iç biri bitti ikinciyi açtık. iç iç iç iç iç ikinci de bitti üçüncüyü açtık. iç iç... gitmiyor tabi... yemek borumuz bile ritmix doldu. sonunda kalanı dökmeyi akıl edebildik. başladık ritmix şişeleri içine biraları doldurmaya. ulan o bira şişeden şişeye öyle dökülür mü? köpürüp taştı tabii çoğu. neyse efendim olduğu kadar dedik ve düştük yola, piknik alanına doğru. tavuklar kızardı, "ritmix"ler açıldı. bir saat önce midemize girip orada kargaşa ve kaos yaratıp midenin balon misali şişmesine vesile olan bu alkolsüz bira hasebiyle elimiz ne tavuklara gidiyor ne biralara tabii. bir yudum aldık biralardan onlarda da asit , tat hiçbir şey kalmamış, zaten ısınmışlar da... bu mevzu bahis "alkolsüz bira" yüzünden ne pikniğimizden bir şey anladık, ne tavuklardan, ne biradan. nalet gitsin ona...

bunun laimlı ya da greyfurtlu olanı var. bunlar kadar lezzetli çok az şey vardır.

dudak tiryakisi olarak bira şişesi tüketiliyorsa uygundur aksi halde nasıl bir mantık güdüldüğü anlaşılmayan üründür. alkolsüz bira, dağsız çizilmiş ilkokul resmine benzer.

münker ve nekir kapıdan döndü öyle bi içecek.

şeker ve aroma katılmış sudan ibaret meşrubatlarla karşılaştırıldığında besin değeri gayet yüksektir.

olacak iş değil. bir sürü içecek şey varken alkolsüz, varlığı cidden sorgulanması gerekir.

içime gelme... gibi bir şey.

yurt dışında hemen her bira üreticisinin ürün yelpazesinde yer alan, marketlerde sayısız çeşidini bulabileceğiniz ve çok rağbet gören bira türüdür.

peki yurt dışında gayet pazar payı var iken ülkemizde tutulmamasının sebepleri nelerdir? onların bakış açısını aşağıda anlatmaya çalışayım:

1. alkol kullanmayı bir toplumsal sınıf ayrımı kriteri olarak görmezler.
2. ergenleri kapsam dışı bırakalım, yetişkin erkeklerin iyi içiyor olması erkeksi bir özellik olarak algılanmaz.
3. ortalamada bize göre fazla içerler evet, ama son yıllarda gittikçe artan sağlıklı beslenme eğilimi alkolsüz bira gibi seçenekleri daha cazip kılmaya başlamıştır. alkolsüz şarap dahi var marketlerde (nasıl bir şey denemedim, bu bana da biraz abartı geldi). sağlıklı beslenmek isteyen kişileri de yemeğe gittiklerinde "la bırak olm alkolsüz bira ney?, neeee glütensiz ekmek mi, nihohahhaha çıkışta da yogaya git istersen..." şeklinde yadırgamazlar.
4. bira marketlerde çok ucuzdur. alkollüsü de alkolsüzü de 1 euro civarındadır. insanların "madem dünya para veriyoruz, neden alkolsüzünü alayım, aynı paraya içine alkol de ekliyorlar sonuçta..." diye düşünmesine gerek kalmaz.
5. hemen her restoranda menüde alkolsüz bira seçeneği de vardır ve sipariş verdiğinizde ".... o bilemiyorum var mı, bir sorayım..." diye cevap almazsınız. restoranlarda da alkollü ya da alkolsüz bira fiyatı 3.5 - 4.5 euro arasında değişir. evet yine nispeten ucuzdur.
6. alkolsüz bira hamilelikle ve süt yapmasıyla özdeşleşmemiştir.

bizim ülkemizde durum nasıldır derseniz, genel olarak yukarıda yazdıklarımın tam tersidir.

alkolsüz bira bu nedenle tutmadı, tutmaz tr'de. öyle bir ayrıştık ki, diyelim ki menüde var, yemeğe gidip sipariş verseniz neden alkolsüz içtiğinizi açıklama ihtiyacı hissedersiniz. az sonra benim yapacağım gibi:

alkol kullanıyorum. ama her zaman her ortamda her yemekte içmek istemediğim için keşke alkolsüz bira seçeneği de gelişmiş ülkelerde olduğu gibi bizim ülkemizde de olsaydı diyorum. migrosta peja diye bir seçenek var neyse ki, arada satın alıp evde içiyorum. ama hiçbir restoranın menüsünde yok tabii ki.

olmaz bence öyle bir şey. yani en azından olmamalı. balkonsuz ev gibi olur sanki.

cola'nin light' ini bile içmeyi haysiyet şeref meselesi yapmış uber taşaklı yağiz türk erkeğine alkolsüz bira iciremezsin.

ayran.

hamiş: hem yerli, hem milli, hem de "alkollü bira"dan daha çok sarhoşluk verir.

icmisligim var.

basligini da acmistim marka adini unuttum. gerci arasam bulurum da neyse.

tipik bira tadi, aynisi. fakat icinde alkol yok.

hatta benim ictigim bira iran uretimi, iran'da yayginmis. orda alkol yasak diye bu birayi tuketiyormus herifler.

vegan hamburger gibi 1 sey aslinda. islami bira. belli 1 guruha yapilan besin cesidi gibi bisey.

malt içeceği de deniliyor. ben alkol kullanmam, içkiye mesafeliyim , ama en çok da biranın tadını merak ederdim. şeytan dürter gibi rüyamda üç gece art arda su gibi köpüklü bira tükettiğimi gördüm. bu da biranın alkolsüzü olunca bir merakla alıp içmeye başladım, ama sandığımdan da kolay olmadı. içip bitirene kadar anamdan emdiğim süt burnumdan geldi. yani alkolsüz de olsa bana göre değilmiş.