1.
güneş ulukuş tarafından hazırlanan yazı.
gerçekten güzel noktalara değinilmiş.
--- alıntı ---
beynimiz matematik kullanımına uygun gelişmiş. ne de olsa ilkel toplumlar için, matematiği anlamak, ölüm kalım meselesine dönüşebiliyordu. bir noktada saymaya, kuralları anlamaya, ilişkileri çözüp yakın çevremizdeki dünyayı düzenlemeye de başladık. ancak nil nehri kıyılarında yaşayan mısırlılar onu bambaşka şekillerde kullanmayı da öğrendi.
mısır tarımı, nil nehrinin taşmasıyla gerçekleşiyordu. bu sebeple nil’in taşmasını yeni bir yılın başlangıcı olarak kabul ettiler. zamanı ölçmeye başlayan mısırlılar belirli zaman aralıklarında yaşanan değişimleri de kayda geçiriyordu. örneğin ay’ın evrelerini ve iki evre arasında geçen süreyi biliyorlardı.
antik mısır uygarlığı hızla gelişip büyüdü ve böylece düzeni oturtacak yeni yöntemlere ihtiyaç duyuldu. örneğin artık tarım topraklarının kapladığı alanı, ürün miktarını hesaplamaları gerekecekti. vergiler de düzenli olarak toplanmalıydı. bu sırada ölçüm yapmak için vücutlarını kullandılar. bir el genişliği ölçüsü (palm) ve dirsekten parmak
uçlarına olan mesafe (cubit) gibi standartları vardı. ikincisini daha büyük ölçekli alanlara da uygulayabildiler. tarım alanlarını da aynı şekilde ölçtüler. hatta firavunlar bu ölçümlerin sürekli yapılmasını emretmiş olmalı. ne de olsa değişimler de sürekliydi. ancak bu hesaplamaları kayıt altına almak için de bir yöntem bulmaları gerekiyordu. iki elde toplam 10 parmak olduğu için onluk sistemi kullandılar; 1 rakamı için düz bir çizgi, 10 için at nalı,
100 için çengel, 1000 içinse lotus çiçeği sembolleri kullanıldı.
mısır sayı sisteminde basamak değeri kavramı bulunmuyordu. böyle büyük bir sayıya hiç ihtiyaç duydular mı, bilinmez. ama örneğin 1.000.000 yazabilmek için 9 düz çizgi, 9 at nalı, 9 çengel diye devam ederek toplamda 54 karakter çizmek zorunda kalmaları gerekirdi.
--- alıntı ---
yazının tamamı için buradan
gerçekten güzel noktalara değinilmiş.
--- alıntı ---
beynimiz matematik kullanımına uygun gelişmiş. ne de olsa ilkel toplumlar için, matematiği anlamak, ölüm kalım meselesine dönüşebiliyordu. bir noktada saymaya, kuralları anlamaya, ilişkileri çözüp yakın çevremizdeki dünyayı düzenlemeye de başladık. ancak nil nehri kıyılarında yaşayan mısırlılar onu bambaşka şekillerde kullanmayı da öğrendi.
mısır tarımı, nil nehrinin taşmasıyla gerçekleşiyordu. bu sebeple nil’in taşmasını yeni bir yılın başlangıcı olarak kabul ettiler. zamanı ölçmeye başlayan mısırlılar belirli zaman aralıklarında yaşanan değişimleri de kayda geçiriyordu. örneğin ay’ın evrelerini ve iki evre arasında geçen süreyi biliyorlardı.
antik mısır uygarlığı hızla gelişip büyüdü ve böylece düzeni oturtacak yeni yöntemlere ihtiyaç duyuldu. örneğin artık tarım topraklarının kapladığı alanı, ürün miktarını hesaplamaları gerekecekti. vergiler de düzenli olarak toplanmalıydı. bu sırada ölçüm yapmak için vücutlarını kullandılar. bir el genişliği ölçüsü (palm) ve dirsekten parmak
uçlarına olan mesafe (cubit) gibi standartları vardı. ikincisini daha büyük ölçekli alanlara da uygulayabildiler. tarım alanlarını da aynı şekilde ölçtüler. hatta firavunlar bu ölçümlerin sürekli yapılmasını emretmiş olmalı. ne de olsa değişimler de sürekliydi. ancak bu hesaplamaları kayıt altına almak için de bir yöntem bulmaları gerekiyordu. iki elde toplam 10 parmak olduğu için onluk sistemi kullandılar; 1 rakamı için düz bir çizgi, 10 için at nalı,
100 için çengel, 1000 içinse lotus çiçeği sembolleri kullanıldı.
mısır sayı sisteminde basamak değeri kavramı bulunmuyordu. böyle büyük bir sayıya hiç ihtiyaç duydular mı, bilinmez. ama örneğin 1.000.000 yazabilmek için 9 düz çizgi, 9 at nalı, 9 çengel diye devam ederek toplamda 54 karakter çizmek zorunda kalmaları gerekirdi.
--- alıntı ---
yazının tamamı için buradan
devamını gör...
"antik mısır matematikçileri" ile benzer başlıklar
antik mısır
13