1.
önceden göremediği bir gerçeği birdenbire görerek ayılmak, doğruyu yakalamak.
örnek cümle veriyorum hemmen*
sınava son gün kala çalışmadığı için başaramayacağı kafasına dank etti ve bu durumdan ders alarak bir sonraki yıl çok çalıştı, istediği bölümü kazanabildi.
ben uydurdum cümleyi, sürçülisan ettiysek affola.
örnek cümle veriyorum hemmen*
sınava son gün kala çalışmadığı için başaramayacağı kafasına dank etti ve bu durumdan ders alarak bir sonraki yıl çok çalıştı, istediği bölümü kazanabildi.
ben uydurdum cümleyi, sürçülisan ettiysek affola.
devamını gör...
2.
güncel türkçe sözlüğe göre “bir olay sebebiyle birden ayılmak, doğruyu anlamak” anlamına gelen deyimdir.
bir şeyin kafanıza dank ettiği an uzun zamandır yanlış bildiğiniz bir şeye aniden aydığınız bir an olabilir. benim için genelde öyle olur. tabii ki başlığı açan yazarın verdiği cümledeki gibi anlık bir aydınlanma anı için de bu deyimi kullanabiliriz ama dediğim gibi; benim dank etme anlarım genelde daha büyük bir yanılgının farkına varmam ile gerçekleşir.
o zaman hemen bir örnek vermem gerek. ben sürekli bir şeyleri yanlış anlayan bir insanım. halbuki bir zamanlar çok zeki olduğuma inanırdım. ama işte bu dank etme anlarının hepsinin sonunda kendimi salak gibi hissede hissede zeka seviyem gözle görülür oranda düştü. belki bu zeka düşüşünün nedeni saman balyası idi, belki de yalak ama kesinlikle dank etme anlarının etkisi azımsanamaz.
mesela bugün akşam üzeri kafama yine bir şey dank etti. önce anlamadım okuduğum şeyi ama sonra bir daha, bir daha okuyunca kafamın arkasına bir kürekle vurulmuş gibi aydım. dank sesi de burada geliyor zaten. kafanıza vuran küreğin sesinden. en azından benim hatrım için öyle olsun.
bunu bir daha düşünmek gerektiğini söyleyen mesajı okuduktan sonra her şey normal idi aslında. çünkü birçok şeyi bir daha düşünmek gerekir. benim zaten vücudumun yüzde doksanı düşünceden oluşuyor. kalan yüzde onu da fanta diye biliyorum ama bundan pek emin değilim.
sonra dört cümle öncesine dönüp iki cümleyi birleştirince kendimi hadron çarpıştrıcısına kahve döken sakar bir dahi gibi hissettim. çocukluğumdan beri dört işlemde çok iyiyimdir. bu konuda tevazu gösteremem ama toplama işlemine gelince en yetenekli fındık amelesi elime su dökemez.
velhasılı bu iki cümle bir araya gelince rodin’in düşünen adamı gibi elimi çeneme koyup oturdum bir süre ve tıpkı o adam gibiydim. taşlamış. yani hem bedenim taş gibiydi -ki göbeğim hariç her zaman öyleyim- hem de zihnim.
iki cümlenin bir kombo yaparak oluşturduğu anlam kafama dank edince en sevdiğim komedi filmlerinden biri olan dumb and dumber’a üçüncü olduğumu hissettim: the dumbest!
sonra geçti tabii ki hissettiğim tüm kötü duygular. oluyor hayatta böyle tökezleme anları. çok uzun ve anlamsız yazdım yine. şu an kafama dank etti.
bir şeyin kafanıza dank ettiği an uzun zamandır yanlış bildiğiniz bir şeye aniden aydığınız bir an olabilir. benim için genelde öyle olur. tabii ki başlığı açan yazarın verdiği cümledeki gibi anlık bir aydınlanma anı için de bu deyimi kullanabiliriz ama dediğim gibi; benim dank etme anlarım genelde daha büyük bir yanılgının farkına varmam ile gerçekleşir.
o zaman hemen bir örnek vermem gerek. ben sürekli bir şeyleri yanlış anlayan bir insanım. halbuki bir zamanlar çok zeki olduğuma inanırdım. ama işte bu dank etme anlarının hepsinin sonunda kendimi salak gibi hissede hissede zeka seviyem gözle görülür oranda düştü. belki bu zeka düşüşünün nedeni saman balyası idi, belki de yalak ama kesinlikle dank etme anlarının etkisi azımsanamaz.
mesela bugün akşam üzeri kafama yine bir şey dank etti. önce anlamadım okuduğum şeyi ama sonra bir daha, bir daha okuyunca kafamın arkasına bir kürekle vurulmuş gibi aydım. dank sesi de burada geliyor zaten. kafanıza vuran küreğin sesinden. en azından benim hatrım için öyle olsun.
bunu bir daha düşünmek gerektiğini söyleyen mesajı okuduktan sonra her şey normal idi aslında. çünkü birçok şeyi bir daha düşünmek gerekir. benim zaten vücudumun yüzde doksanı düşünceden oluşuyor. kalan yüzde onu da fanta diye biliyorum ama bundan pek emin değilim.
sonra dört cümle öncesine dönüp iki cümleyi birleştirince kendimi hadron çarpıştrıcısına kahve döken sakar bir dahi gibi hissettim. çocukluğumdan beri dört işlemde çok iyiyimdir. bu konuda tevazu gösteremem ama toplama işlemine gelince en yetenekli fındık amelesi elime su dökemez.
velhasılı bu iki cümle bir araya gelince rodin’in düşünen adamı gibi elimi çeneme koyup oturdum bir süre ve tıpkı o adam gibiydim. taşlamış. yani hem bedenim taş gibiydi -ki göbeğim hariç her zaman öyleyim- hem de zihnim.
iki cümlenin bir kombo yaparak oluşturduğu anlam kafama dank edince en sevdiğim komedi filmlerinden biri olan dumb and dumber’a üçüncü olduğumu hissettim: the dumbest!
sonra geçti tabii ki hissettiğim tüm kötü duygular. oluyor hayatta böyle tökezleme anları. çok uzun ve anlamsız yazdım yine. şu an kafama dank etti.
devamını gör...
"kafasına dank etmek" ile benzer başlıklar
dank
1