1.
bir başka sözlükteki kendi yazımdan alıntıdır.
--- alıntı ---
1950'li yıllarda başlayıp 70'lere doğru sonlandırılan, bilinçaltını manipüle etme projesi. proje cia bilimsel istihbarat bölümü tarafından yürütülmüştür.
proje, liserjik asit dietilamid yani lsd dediğimiz halüsinojen yardımıyla deneklere istenileni yaptırma, cinsel taciz gibi farklı amaçlarla yürütülmüş ve bir işkence aracı olarak da kullanılmıştır.
gazeteci ve akademisyen stephen kinzer'a göre proje, ikinci dünya savaşı döneminde japonların ve nazilerin tesis ve toplama kamplarındaki insanları kontrol etmek amacıyla yaptıkları çalışmaların bir devamı niteliğindeydi. çoğu zaman deneklerin bilgisi ve izni olmadan yapılan bazı uygulamalara dayanıyordu.
projenin bir amacı, soğuk savaş döneminde sovyet ajanlarını sorgulamak ve zihin kontrol yöntemlerini onlar üzerinde uygulayarak bir ilaç geliştirmekti. hatta hafızayı silmek için bir alt proje daha tasarlanmış, ancak hiçbir zaman başlatılmamıştı.
richard helms'in imha ettiği belgelerden geriye kalanlardan birinden anlaşıldığına göre, deneyde deneklerin hareketlerini kontrol edememesine neden olan kimyasallar, alkol benzeri sarhoş edici malzemeler, işkenceye dayanma gücünü yükseltecek ilaçlar, görme ve işitme faaliyetlerini sekteye üreten maddeler ve bunlar gibi 20'ye yakın madde kullanılmıştı. başlangıçta gerçekten sorgulamaya yönelik çalışmalar zamanla taciz ve işkenceye dönüşmüştü.
daha sonra proje hakkında soruşturma başlatılmış, ama cia müdürü richard helms'in belgelerin çoğunu yok etmesi nedeniyle soruşturma sağlıklı şekilde yürütülememiştir. ancak daha sonra 20 bin kadar belgenin yok edilemediği gerçeği ortaya çıkınca, olayın boyutu da değişmiştir. cia yerli ve yabancı birçok insan üzerinde bu tür denemeler yaptığını itiraf etmiş, şahitlik yapan deneklerin ifadeleriyle de olay basına yansımıştır. deneylerin, bilimsel bakımdan yetkin olmayan ajanlarca yapılmış olması nedeniyle, bazı kişilerin ölümü, doğrudan projeyle ilişkilendirilmiştir.
her ne kadar günümüzde, bu ve benzeri deneylerin artık yapılmadığına ilişkin sözlü garantiler verilse de, benzer projelerin farklı ad ve kapsamlar altında yürütüldüğü düşünülmektedir.
--- alıntı ---
--- alıntı ---
1950'li yıllarda başlayıp 70'lere doğru sonlandırılan, bilinçaltını manipüle etme projesi. proje cia bilimsel istihbarat bölümü tarafından yürütülmüştür.
proje, liserjik asit dietilamid yani lsd dediğimiz halüsinojen yardımıyla deneklere istenileni yaptırma, cinsel taciz gibi farklı amaçlarla yürütülmüş ve bir işkence aracı olarak da kullanılmıştır.
gazeteci ve akademisyen stephen kinzer'a göre proje, ikinci dünya savaşı döneminde japonların ve nazilerin tesis ve toplama kamplarındaki insanları kontrol etmek amacıyla yaptıkları çalışmaların bir devamı niteliğindeydi. çoğu zaman deneklerin bilgisi ve izni olmadan yapılan bazı uygulamalara dayanıyordu.
projenin bir amacı, soğuk savaş döneminde sovyet ajanlarını sorgulamak ve zihin kontrol yöntemlerini onlar üzerinde uygulayarak bir ilaç geliştirmekti. hatta hafızayı silmek için bir alt proje daha tasarlanmış, ancak hiçbir zaman başlatılmamıştı.
richard helms'in imha ettiği belgelerden geriye kalanlardan birinden anlaşıldığına göre, deneyde deneklerin hareketlerini kontrol edememesine neden olan kimyasallar, alkol benzeri sarhoş edici malzemeler, işkenceye dayanma gücünü yükseltecek ilaçlar, görme ve işitme faaliyetlerini sekteye üreten maddeler ve bunlar gibi 20'ye yakın madde kullanılmıştı. başlangıçta gerçekten sorgulamaya yönelik çalışmalar zamanla taciz ve işkenceye dönüşmüştü.
daha sonra proje hakkında soruşturma başlatılmış, ama cia müdürü richard helms'in belgelerin çoğunu yok etmesi nedeniyle soruşturma sağlıklı şekilde yürütülememiştir. ancak daha sonra 20 bin kadar belgenin yok edilemediği gerçeği ortaya çıkınca, olayın boyutu da değişmiştir. cia yerli ve yabancı birçok insan üzerinde bu tür denemeler yaptığını itiraf etmiş, şahitlik yapan deneklerin ifadeleriyle de olay basına yansımıştır. deneylerin, bilimsel bakımdan yetkin olmayan ajanlarca yapılmış olması nedeniyle, bazı kişilerin ölümü, doğrudan projeyle ilişkilendirilmiştir.
her ne kadar günümüzde, bu ve benzeri deneylerin artık yapılmadığına ilişkin sözlü garantiler verilse de, benzer projelerin farklı ad ve kapsamlar altında yürütüldüğü düşünülmektedir.
--- alıntı ---
devamını gör...
2.
"mançuryalı aday" filmi bu konuyu işler. senatör bobby kennedy suikastının da bu şekilde işlendiği öne sürülmektedir.
devamını gör...
3.
rusların amerikalıları trollemesi sonucu ortaya çıkan proje. amerikalılara uzaylılar, beyin okuma, telekinezi, telepati gibi konularda sahte bilgiler sızdırıp kendi kendilerini yemelerini izlediler.
devamını gör...
4.
#347958
ya kardeşim bir konu hakkında bilgin yoksa araştır öyle yaz, ne rusu birader ?
1953 gibi cia'nın deneylere tam teşekküllü başladığı proje, liserjik asidin, mk ultra projesi için sentezlendiği de düşünülür, özellikle ilgilendiği konular, fizyolojik ve psikolojik + ve - leri olan ilaçlar.
cia gizli dosyaların halka açık hale getirilmesi bilmem ne kanunu üzerine, kendi sitesinde paylaştığı gizli dosyalardan da bir takım verilere ulaşırsınız.
ya kardeşim bir konu hakkında bilgin yoksa araştır öyle yaz, ne rusu birader ?
1953 gibi cia'nın deneylere tam teşekküllü başladığı proje, liserjik asidin, mk ultra projesi için sentezlendiği de düşünülür, özellikle ilgilendiği konular, fizyolojik ve psikolojik + ve - leri olan ilaçlar.
cia gizli dosyaların halka açık hale getirilmesi bilmem ne kanunu üzerine, kendi sitesinde paylaştığı gizli dosyalardan da bir takım verilere ulaşırsınız.
devamını gör...
5.
devamını gör...
6.
mk-ultra, amerika birleşik devletleri merkezi istihbarat teşkilatı (cıa) tarafından yürütülen, 1950'lerin başında başlayan ve 1973'te resmen durdurulan gizli bir programdı. program, çoğu zaman farkında olmadan yapılan zihin kontrolü için teknikler ve ilaçlar geliştirmeyi amaçlıyordu. insan denekler. mk-ultra'nın kökenleri ve faaliyetleri tartışmalarla çevrilidir ve çok sayıda soruşturmaya ve kamu incelemesine konu olmuştur.
mk-ultra'nın temel özellikleri:
kökenleri ve amaçları:
soğuk savaş döneminin başlarında başlatılan mk-ultra, genellikle sovyetler birliği gibi düşmanlara karşı avantaj elde etmenin bir yolu olarak, insan zihnini etkileme ve kontrol etme yöntemlerini araştırmak için tasarlandı.
program, zihinsel durumları kontrol etmek veya değiştirmek için hipnoz, duyu yoksunluğu, izolasyon, sözlü ve cinsel istismar ve lsd dahil çeşitli ilaçların uygulanması gibi teknikleri araştırmayı amaçladı.
yöntemler ve deneyler:
mk-ultra'nın araştırmasının önemli bir kısmı, cıa çalışanları, askeri personel, doktorlar, diğer hükümet ajanları ve halktan kişiler de dahil olmak üzere hem istekli hem de farkında olmayan deneklere lsd gibi psikoaktif ilaçların uygulanmasını içeriyordu.
deneyler çoğu zaman uygun etik standartlardan yoksundu. pek çok denek, deneylerin doğası veya ilgili potansiyel riskler hakkında bilgilendirilmedi.
kamuoyuna teşhir ve soruşturmalar:
mk-ultra, özellikle araştırmacı gazetecilerin çabaları ve kongre oturumları sayesinde 1970'lerde kamuoyunun dikkatini çekti.
1975 yılında abd senatosu kilise komitesi ve rockefeller komisyonu olarak bilinen bir başkanlık komisyonu, mk-ultra'nın kapsamını ve etik ihlallerini ortaya çıkaran soruşturmalar yürüttü.
mk-ultra'nın birçok kaydı 1973'te cıa tarafından kasıtlı olarak yok edildi ve bu da programın kapsamını ve etkisini tam olarak anlama çabalarını karmaşık hale getirdi.
önemli olaylar ve hukuki sonuçlar:
en kötü şöhretli olaylardan biri, farkında olmadan lsd verilen ve daha sonra gizemli koşullar altında ölen bir cıa çalışanı olan frank olson'un davasıydı; bu durum yasal işlem başlatıldı ve kamuoyunun tepkisine yol açtı.
mk-ultra deneylerinden sağ kurtulanlar ve aileleri, hükümete karşı dava açarak adalet ve verilen zararın tazminini istedi.
etki:
mk-ultra'nın kamunun devlet gizliliği ve araştırma etiğine ilişkin algısı üzerinde kalıcı bir etkisi oldu. insan deneyleriyle ilgili daha sıkı düzenlemelere ve denetime katkıda bulunmuştur.
mk-ultra'nın ifşaları aynı zamanda çok sayıda komplo teorisini ve popüler kültür referanslarını da ateşledi ve çoğu zaman kontrolsüz hükümet gücünün tehlikelerini simgeliyor.
program, bilimsel araştırma ve ulusal güvenlik adına yapılan etik ihlallerin çarpıcı bir örneği olmaya devam ediyor ve topluma hükümetle ilgili ve bilimsel çabalarda şeffaflığın ve hesap verebilirliğin önemini hatırlatıyor.
>>mel gibson ve julia roberts'in başrolünü oynadığı "conspiracy theory" filminde jerry fletcher, mel gibson bu deneyin kurbanıdır.<<
devamını gör...
"mk ultra" ile benzer başlıklar
mk-ultra
2