antik yunan mitolojisine ait bir figür. rivayetler odur ki: narcissos, erkek güzeli dediğimiz, yakışıklı mı yakışıklı bir adamdır. ekho ismindeki güzel peri kızı ona deli divane aşık olur. öyle bir aşktır ki aşk değil adeta taparcasına hareket eder. bizim yakışıklı oralı olmayınca ekho isimli güzel peri kızı günbegün erimeye taşlaşmaya başlar. bir gün geldiğinde sadece ekho'dan dağların üstünde serseri mayın gibi çarpışan bir yankı kalır. tanrılar narcissos'u bu sebepten cezalandırmaya karar verirler.

bir gün su birikintisinden yolu geçen narcissos, suda kendi yansımasını görünce donakalır. o an dünya üzerinde gördüğü en güzel şeyin bizzattihi kendisi olduğunu düşünür. öyle aşkla beğenmiştirki kendini yerinden dahi kalkamaz. bir saniye bile mahrum kalmak istemez bu güzellikten. ne su içebilir, ne yemek yiyebilir. öylece kalakalır. tanrılar narcissos'u nergiz çiçeğine dönüştürür, cezalandırırlar.

narsizm görüşü, bu mitten adını almıştır.
devamını gör...
doğru yazılışı nergistir. kışın en güzel kokan çiçeği olmakla birlikte hikayesi şöyledir;

narcissos bir peri ile insanın kendini beğenmiş oğludur.

dağ perilerinden ekho ona aşık olur, fakat aşkını ifade etmesine imkan yoktur.
işte böylesine umutsuz bir aşka tutulur

ekho hiçbir zaman kendi konuşamamakta ; ancak, uzaktan, kendisi gözükmeden
söylenenlerin son kelime veya hecesini tekrarlayabilmektedi r.

narkissos arkadaşlarını ararken, “biri var mı burada” diye sorunca, ekho da “burada”diye cevap verir. bunun üzerine narkissos da “gel” diye yanıtlar. zavallı ekho, umut ve sevgi içinde “gel” diyerek ortaya çıkar; fakat kendini beğenmiş narcissos her halde ekho’yu beğenmemiş olacak ki, pek yüz vermez ve çekip gider…
ekho kırgın, üzgün, umutsuz bir halde dağlardaki mağaralara sığınır ve şöyle der:
“dilerim oda sevsin benim gibi ve sevdiğine kavuşamasın.”
acılar ekho ‘yu yer bitirir, sonunda taşa dönüşür. sadece sesi kalır.
ekho ‘nun dileğinin gerçekleşmesi narcissos için uzak görünmektedir. nergis çiçeğinin mitolojik hikayesi çünkü kendini beğenmişin başka birini gerçekten sevmesi olanaksızdır. ama adalet er geç yerini bulacaktır.

bir gün narcissos dağlarda dolaşırken ağaç ve yeşillikler içinde, kaybolmuş bir pınara rastlar; eğilip su içmek istediğinde suda gördüğü hayali beğenip ona aşık olur.

narcissos bu sefer gerçekten sevmiştir, ellerini bu kusursuz! güzelliğe doğru uzatır ama dokunamaz. tıpkı ekho gibi, sevmiştir ama sevdiğini elde edemez. zaten kıvılcım elden uzak olduğunda ateşe dönüşmüyor mu?

sevdiğini elde edememenin ağırlığı altında sararıp solar ve ölür. daha sonra periler narcissos ’un cesedinin yerinde bir çiçek bulurlar: nergis. o günden bu yana nergis kendini beğenmişliğin sembolüdür.
orman tanrıçaları; narcissos ‘un kendi yansımasını gördüğü su pınarını gözyaşı kavanozuna dönüşmüş olarak bulurlar.

tanrıçalar pınara neden ağladıklarını sorarlar.

-narcissos için ağlıyorum, diye yanıtlamış göl.

-ne var bunda şaşılacak, demiş bunun üzerine orman tanrıçaları. bizler ormanlarda boşu boşuna onun peşinde dolaşır dururduk, ama onun güzelliğini yalnızca sen görebildin yakından.

-narcissos yakışıklı bir genç miydi? diye sormuş göl.

-bunu senden daha iyi kim bilebilir ki? diye karşılık vermiş iyice şaşıran tanrıçalar. hergün senin kıyılarına gelip sularına bakıyordu. göl bir süre sessiz kalmış. sonra şöyle konuşmuş:

-narcissos için ağlıyorum, ama onun yakışıklı olduğunu hiç fark etmedim ben. narcissos için ağlıyorum, çünkü sularıma eğildiği zaman, gözlerinin derinliklerinde kendi güzelliğimin yansımasını görebiliyordum.


kelimenin ismi de buradaki karakterden gelmektedir.
edit : başlık sahibi arkadaş bana kopyala yapıştırdı demiş özelden hahaha. 1 sene önce hikayesini anlattım buyruk link vereyim.

buradan
devamını gör...
“narcissus “ nergis çiçeğine isim veren mitolojik karakter . aynı zamanda narsisist kelimesinin kökeni.

mitolojiye göre echo adında güzeller güzeli kızımız kimseyi beğenmez ta ki narcissusla karşılaşana dek. narcissus ona yüz vermez ve kızımız aşkından kederlenerek ölür .bizim yakışıklı ise kendinin farkında değildir . bir gün çok susamışken bir nehir kenarında su içmeye eğildiğinde kendi yansımasını görür. o ana kadar fark edemediği güzelliği karşısında büyülenir ve kendine aşık olur. kendi güzelliğinden o kadar etkilenir ki suyun başından asla ayrılamaz , yemeden içmeden kesilir ve günden güne tükenerek ölünceye kadar kendini izler ..
bu mitolojik hikayesi ..

ama asıl hikaye kendi görüntüsüne kapılıp kalmış insan ..
narcissus’un masalı dünyanın kurbanı olan insan metaforu .kendisine değil , onun salt yansıma olduğunu fark etmediği sudaki görüntüye aşık olma.

“dünya’nın kendi yansıman olduğunun farkına vardığında , ondan bağımsız olursun “- tanrılar okulu -
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim