özel hastanelerdeki personeller neden saldırıya uğramaz sorusu

yazarların bu konuya dair fikirlerini belirteceği başlıktır.

neden bu saldırı olayları her zaman devlet hastahanelerinde meydana geliyor, garip.

çünkü çomar güce ve paraya tapar. bir ton para saydığı özel hastanede böyle bir olaya karışırsa tüm hakkını ve parasını kaybedeceğini bilir.

zaman zaman orada da olur.
ancak genel olarak özel hastanelerde sıra bekleme çok fazla olmadığı için bu tür olaylar daha seyrek yaşanır.

yasandiysa bile parayla üstü örtülmüştür

daha az müşteri, daha az stres ve parayla alınan hizmetin karşılığının ödenmemesi daha riskli durumlar olduğu için iki taraflı bir hassasiyet vardır.

karşılaştırma üzerinden yorum yapacak olursak;

devlet hastanesinde iş yükü uygun ücretten veya ücretsiz oluşundan dolayı ister istemez daha fazladır. bu nedenle çalışanlarda da ister istemez stres birikir. birikmese bile ortam streslidir. kalabalığı, yoğunluğu derken hasta olmayan kişi bile o negatif enerjiyi hisseder. özel hastaneler ise görece olarak daha sakindir ve ücretlo oluşundan dolayı yoğunluğu azdır.

özel hastanelerdeki personel devlet hastanesindekilere göre daha hassas davranır. bu da tabiki yine yoğunlukla alakalı olmakla birlikte özel hastaneye başvuran kişinin pozitif dışsallık yaratması için (aldığı hizmetten memnun olup çevresine de o hastaneyi tavsiye etmesi için) personel elinden geleni -bazen de gereğinden fazla şekilde- yapar. sorunda diğer özel hastanelerle arada bir rekabet sözkonusudur. devlet hastanesinde ise böyle bir amaç yoktur, kamu hizmeti verir ve doğal olarak reklama ihtiyacı yoktur.

başka bir karşılaştırma konusu ise başvuran kişilerin niteliğinden kaynaklanmaktadır. devlet hastanelerinde (bkz: nerde çokluk orda bokluk) hesabı illa ki müracaat eden kişiler arasından illa ki kırık tipler çıkmaktadır. ama özel hastanelerde başvuran kişi sayısı az olduğundan bu durum pek fazla görülmez, görülse bile kontrol edilebilir düzeydedir.

(tüm bu karşılaştırmalar sadece bir ülkeye has değil, genel yorumlardır. ancak bizim ülkemizde daha sık gözlenmektedir)

özel hastanede çalışan biri olarak;
devlet denetimi üstümüzde daha çoktur. en ufak bir şikayette alacağımız cezai yaptırımlar fazladır.
kişi para verip satın aldığını düşünür ortalığı karıştırırsa diğer hastalar rahatsız olur.
doktorların aldığı ücret tatmin edicidir değilse anında gider.
devlette hastaya bağıran doktor özelde para yüzünden bağıramaz.
devlette 2 dakikada bir hasta bakman gerekir özelde 10 dakikadan fazla süre işler.
devlette hasta mantığı çok yoktur ama özelde hasta(müşteri) velinimettir.
hasta olmazsa doktor oşmaz doktor olmazsa hasta olmaz döngüsü tam anlamıyla işler.

paranın gücü diyorlar.

daha az giden ve sayıca daha az yoğunluk olduğu için göz önüne çıkmaz yoksa orada da olur böyle olaylar, oranı az…

özel hastanede hasta olarak değil, müşteri olarak görülürsün. her özel hastanenin müşteri karşılama bankosu olur ve orada 20'li yaşlarda cici kızlar sizi karşılayıp tebessüm ederek "hoşgeldiniz" derler.
"burası kibar bir yerdir, burada sorun çıkarma. git muayeneni ol, paranı öde ve sessizce evine dön" diye bilinçaltınızı yönlendirirler.

ama devlet hastanesi yol geçen hanı gibidir.
herkes size "niye geldin? bak zaten işimiz başımızdan aşkın. sen gelmeseydin daha mutlu olacaktık" der gibi bakar.
üniversite hastaneleri de devlete ait olmalarına rağmen orada böyle olmaz. çünkü onlarda da hasta karşılama bankoları var.
işin sırrı bankoda. devlet hastanelerinde bankolarda özel güvenlikler oturuyor. özelde ise 20'lik çıtır kızlar.
özel güvenliğin olduğu yerde elbette olay olur.

çok basit özel hastanelerde zaten hastalık yüzünden burnundan soluyan insanlara, insanlık dışı muamele göstermez kimse parayla alınan bir hizmet olduğu için.
arkadaşlar ben özel hastane dışında başka hiçbir hastaneye gitmem. fakat bazen devlet hizmetleri, rapor gibi uygulamalar için devlet hastanelerine gitmek zorunda kalıyorsunuz. gerçekten insanlık dışı muamele var hastalara karşı. doktorundan hasta bakıcısına kadar, hastalar sanki nazi kampında esirmiş muamelesi görüyor. size yemin ediyorum sokak köpeğine böyle davranamazsınız bu devirde! köpektaparlar gelir üşüşür başınızda! maalesef hastaya saygı duyan doktorlar ve sağlık personeli azınlıkta.
bizler eğitimli insanlar olduğumuz için sabrediyoruz bunlara, fakat eğitimsiz insanlar, cahil insanlar sabredemiyor işte.

*acıbadem ve acıbadem kıvamındaki özel hastanelerde hastaya karşı saygı var
*en basitinden doktorlar bile hastaya sen değil siz diye hitap ediyor
*doktorun hasta azarlaması - sert konuşması yok
en ufak bir gecikmede gişedekiler gelip kusura bakmayın doktor hanım\bey gecikecek diyor
hastalığınız tedaviniz tüm süreciniz ayrıntılı bir şekilde size anlatılıyor
konfor ve karşılıklı saygı var
illaki gene oluyordur ama nadir ve münferittir
devlevt hastanelerinde doktor hasta bakıcı hemşire hepsi saygısız ve seviyesiz
bikere devlet hastanesinin aciline düştüğüm için kaldırıldım hemşire sallana sallana geldi (acil boştu telefonla oynuyordu)serum taktı seruma bir ilaç enjekte etti .ne olduğunu sordum cevap bile vermedi .
gelde yırtma ağzını .
insan gibi sorduk ama yok sonrada şiddet middet e kadına soru soruyorum cevap bile vermiyor

devlet hastanesi ve özel hastanede staj yapmış biri olarak şunu söyleyebilirim ki ikisinde de oluyor fakat devlet hastanelerinde çok daha sık oluyor, devlet hastanesinde hiçbir suçu ve sorumluluğu olmayan 16 yaşındaki stajyerlere bile saldırılıyor bu arada fiziksel olmazsa bağırış çağırışla geliyorlar insanın üstüne. devlet hastanelerinde olan yoğunluk ve doktorun tedavi için kısıtlı süresinin olması hem doktorda hem hastada stresi çoğaltıyor sanırım. hasta halleriyle en ufak işlem için dakikalarca sıra bekleyen hastalar 5 dakikada bir yeni hastayı anlamaya çalışan doktorlar. özele ise parayı veren düdüğü çalar diyebiliriz.

bugün gidin bir fiat servisine, sıra kavgası görürsünüz.
ama mesela bir bentley servisinde bunu göremezsiniz.

tam da bu yüzden :)

hem özel hem de devlet hastanelerinde sık sık bulunmuş biri olarak yazacağım. devlet hastanesi derken de istanbul'daki üniversite hastanelerinden bahsediyorum. tam halkla iç içe anlayacağınız. *

1.si hasta profilleri iki kurum için de çok farklı. es kaza yolu özel hastaneye düşen dar gelirli de aman bize geçirmesinler diye herkese kedi yavrusu gibi yaklaşıyor. devlet hastanesinde ne oluyorsa bu kediye dr'a karşı "binim virgimli mıış ılıyırsın" deyip aslan kesiliyor. medeniyetsizlik varan 1.

2. olarak doktorlar aynı imkanlarla çalışmıyor. devlet hastanesinde 1 günde bakılan hastayı özel hastanede 1 haftada görüyor doktor. özel hastanede asistanı var, hastayla çoğu zaman sadece muayene için muhatap oluyor. şimdi devlet hastanesinde sabah 8.30'dan akşam 5'e kadar envai çeşit çomarla muhatap olan insanla, paralı keskin kuralları olan bir hastanede çayını kahvesini içe içe işini yapan insan bir olamaz. buna rağmen karşılaştığım tüm üniversite hastanesi hekimleri saygılı, nazik insanlardı. ekstrem durumlar olduysa da (yine ses yükseltmeyle vs hiç karşılaşmadım en fazla gerginliği hissediliyordur doktorun bana ithafen bir davranışı olmamıştır) anlayışla karşılamışımdır karşımda bir insan var çünkü. eminim ki benim dışımda gelişen bir sorun vardır deyip geçerim. ama bizim orta doğu çomarımız bu durumda kendisinde şiddet uygulama hakkını bulabiliyor, ne acayip...

bir örnek vereyim doktor beni muayene ederken 30 snde bir kafayı içeri uzatan birileri olmuştu ve her seferinde kadın kapatır mısınız kapıyı hastam var deyip uyarıyordu. en sonunda mecbur kapıyı kilitlemek zorunda kalmıştı. buna rağmen kapıyı tekmelemeleri bitmeyince muayene bittikten sonra artık dayanamayıp buyurun ne vardı diye sordu "muayene olacaktım da" diyor. lan siz manyak mısınız? ben ya sabır çektim, gerildim kadın yine sıranızı bekleyin çağıracağız deyip benimle ilgilenmeye devam etti. tabii devamında da kafa uzatmalar, kavga arayışında olan saçma sapan insanlar bitmedi. şimdi bu doktor tüm gün bu stres içinde işine yapmaya çalışırken bir de güler yüzle mutlulukla sizinle ilgilenmesini bekleyemezsiniz ki. orada sizi eylemek gönlünüzü hoş tutmak için bulunmuyorlar, sağlık hizmeti vermek için oradalar. emin olun hasta profili saygıyla yaklaşsa tüm yoğunluğa rağmen yine güler yüzle ilgileniyorlardı. artık çok farklı bir boyut var. son birkaç senede oldu bu. bakın 10 yıla aşkındır hastanelere gidip geliyorum eskiden de acil, zor durumda olan hastalar muhakkak oluyordu. önce hastalar izin veriyordu önden muayene olsun diye ve kimse de doktora karşı aman biz hastayız gerginiz deyip öfkesini kusmuyordu. şimdi poliklinik kapısında insan bayılsa, yalnız ben 1 saattir bekliyorum onu alamazsınız diyorlar. durum bu kadar vahim. aloo adam bayılmış deli misiniz, vicdansız mı da diyemiyorsun.

3. olarak da hastane imajı ve teknik imkanları farklı. özel hastanelerde her şey temiz, yeni ve moderndir. parayla verilen hizmeti ve gücü ifade eder bu. ben sana en iyi sağlık hizmetini vereceğim sen de bana sorgulamadan paranı. bu imaj aynı zamanda insan üzerinde psikolojik baskı yaratır. biz bunları hep çizdik; boşuna ferah ve geniş bir girişle karşılamıyorlar sizleri.* mekanın kuralları vardır demenin en iyi örneği, medeni görünümlü paralı çomar diye adlandıracağımız insanlara da fake bir saygınlık güç addeder. çünkü bu kuruma gelebiliyordur parası sayesinde herkes el pençe durur. bu saygınlığı sürdürebilmek adına hareketlerine dikkat eder. bu hastanelere gidenlerin de çoğu zaten gerçek anlamda medeni insanlar bu yüzden karşılaşmıyoruz böyle olaylarla. lüksün psikolojideki ezici tavrı sayesinde insanlar gücün kimde olduğunun da bilincedirler ayrıca. oradaki doktorun anlayacağınız arkası da sağlamdır, kimse ses bile yükseltemez bu yüzden. sistemleri de oturduğu için buna da gerek kalmaz çoğu zaman. günlük randevu sayısı, kabul edilen hasta sayısı her şey bellidir neticede kimse gerilmez etmez işini yapar gider. üniversite hastanesine her gittiğimde bir kavga görmüşümdür özel hastanelerde neredeyse hiç denk gelmedim diyebiliriz.

demem o ki ben neredeyse %1 gergin doktorla karşılaşmışımdır devlet hastanelerinde. bu gerginliği de asla üzerime alınmam, tribe girmem. niye şahsi algılayayım zaten?! sizin biraz eziklik kompleksiniz var diye tahmin ediyorum. yoksa dayatmazdınız saygı duyacaklar bana yoksa silahımı alır gelirim diye, kaldı ki herhangi bir saygısızlık da söz konusu değil esasında. ananızdan babanızdan çevrenizden görmediğiniz sevgiyi, güler yüzü sadece hekimlerden talep etmeniz araştırılmalı. şahsen profesöründen interne tüm hekimler saygıyla ve nezaketle ilgilenmişlerdir hep benimle, suratı düşük diye de kimseyi saygısızlıkla itham etmem. saygı duyulmayı, sevgiyle nezaketle ilgilenilmeyi diretmiyorum da kimseye, sadece bunu hak eden bir insan olduğumu biliyorum ve davranışlarım da bunu destekliyor. önce güler yüzle, nezaketle hareket ediyorum karşılığında da gerekli özeni ve ilgiyi görüyorum. bu kadar basit aslında durum. herkes kendi eylemlerinden sorumludur. çok mu ilgisiz geldi doktor, yorgun mu, suratı mı asık, güven duymadınız diyelim bir daha tercih etmezsiniz o hekimi. o an muayene olup çekip gidebilirsiniz. başka bir alanda hizmet aldığında ki diğer tüm devlet kurumlarındaki memurların tutumu malum, güler yüz ihtimali bile olmadığı için beklentiniz de kalmıyor işinizi halledip çıkıyorsunuz. bana gülsün benimle özel ilgilensin yoksa çekip vuracağım demiyorsunuz değil mi? aynı mantığı burada da sürdürmeniz için hiçbir engeliniz yok...

toplum olarak ulaşamadığınız her türlü saygınlığa savaş açmış gibisiniz. vasatlık kültürsüzlük gücünü göstersin istiyorsunuz lütfen kendinize gelin. son kalan kale, yani hekimlere karşı olan asla ulaşamayacağınız saygınlığa saldırıyorsunuz şimdi de. işini yapmıyorsa gider şikayette bulunursun deliller ile mahkemeye başvurursun silahla kaba kuvvetle tehditle olmaz. bugün doktor da bana güler yüz göstermedi diye eziklikle şahsi algıladığınız ve şiddeti meşru kıldığınız için yarın bir gün trafikte bana ters baktı diye kurşunlanabilir olduğunuzu unutmayın, neyi savunduğunuzun farkına varın rica ediyorum. bunun sonu yok çünkü. önce toplum olarak anlayışla empatiyle yaklaşın, saygı beklemeden saygı gösterin karşılığı da olacak muhakkak. hizmeti talep edensiniz, bilgi birikimine ve deneyimlerine muhtaçsınız. önce kendi tavır ve davranışlarınızı denetimden geçirin.

tekrar altını çizmek isterim doktor egosuydu vs dediğiniz şey aslında durumu kişiselleştirdiğinizi gösteriyor. insanlar bilmem nerenin köyünden kalkıp gelmiş yaşlı teyzeyle de aynı şekilde ilgileniyor seninle de. bu insanlar idealist olmasa, ego yapacak olsa sizin ağız kokunuzu çekerler miydi allasen? birçoğunu özel hastaneler kapmak için can atıyor, insanlar "ameliyat yapacak doktor kalmayacak yakında yapmayın bunu hekimlere" diyerek sizler için sizlere karşı mücadele veriyorlar resmen şaka gibi...

bir de asrın tespitini buraya bırakıyorum; devlet hastanelerinde hastaya köpek çeken insanlar ya diğer hastalardır ya da sekreterlerdir. deli deliyi görünce sopasını saklarmış misali bizim sevgili çomarlarımız bu sekreterlere karşı pısıp gidip doktor karşısında gürlemeye başlarlar hep. nezakete ve insanca muameleye karşı alerjileri var çok net.

ayakkabı yürüttürür.
elbise kırıttırır.
para konuşturur.

para vererek girdiğin yer gözünde değerli olur.

devlet hastanesi olunca oradaki kimseye değer vermez saldırı yapan kişi.

ayrıca belki de uğrayan vardır.

özel hastanelerdeki personeller saldırıya uğramadığı için uğramaz.

yoğunluk ve buna uygun olmayan derecede az personel bulunması genelde kavgayı ve şiddeti doğurur. zaten genelde yoğun olmayan servisler huzurlu olur (nadiren çalışanların karakterleri de etki ediyor, özellikle mobbing gibi bir konuda). siz siz olun uzun işiniz varsa özelde halledin, bilhassa üniversite araştırma hastanelerinden kaçın.

uğramadıklarını nereden çıkardınız? sadece özel hastanelerin sıkı personel eğitimleri sayesinde hasta ve yakınlarına davranış eğitimleri daha bilinçli. güvenlik tedbirleri daha güçlü, olası şiddet girişimleri çabuk kontrol altına alınıyor ve bunun için gündem olmuyor. sağlık sektöründe çalışıp sözlü ya da fiziksel şiddete maruz kalmamış çok az kişi vardır. hastalar ve yakınları hep gergin.