genellikle öğrendiğinizde o şarkı ya da şiiri daha bir seversiniz. başka bir anlam katar çünkü bu hikaye sevdiğiniz dizelere. hatta belki bu hikaye sayesinde sevmişsinizdir o dizeleri. leman sam-kıyamam sana benim için böyledir mesela. karaköy de bir genelevde çalışan kadının hamile olduğunu öğrenmesi sonucu eline kalemi kağıdı alıp kızına yazdığı mektuptur aslında leman sam'ın şarkısı. daha sonrasında doğumuyla beraber evlatlık verir kızını ablamız. şu anda kaç yaşındadır o kızımız, biliyor mu bu durumları bilemeyiz tabii. bilmek ister miydi acaba o da bilinmez.
devamını gör...
ahmet kaya, gülten kaya ve atilla ilhan bir arada.
ahmet kaya ile gülten kaya’nın içi içini yemekte
atilla ilhan’ın karşısındaki çiftin üzerinde nedeni sonradan anlaşılacak bir mahcubiyet..

gülten kaya konuya girer.
abi ahmet bir şiirine beste yaptı ama biraz çekiniyor sana söylemeye
mahcup olunacak bir şey yoktur. atilla ilhan hoşgörü ile karşılar.
abi yalnız bu “müjgân” kim anlamadık. atilla ilhan gülmeye başlar. “müjgan”ın farsça kirpikten geldiğini söyler.

şiir üzerine sohbet derinleştikçe şiirin hikâyesinden taşan acılar da boş durmaz canları yakmaya başlar.
atilla ilhan deniz‘lere yazmıştır o şiiri, bir ülkeyi çok severken bütün kıyılarını yitiren.
devamını gör...
redd-aşık oldum celladıma

doğan ve güneş duru'nun(ikizler) abileri ufuk,(evet ufuktan doğan güneş) doğan ve güneş doğmadan bir sene önce ölmüş. ve aile hiçbir zaman ölen çocuğun mezarına gitmemiş ama doğan duru bir gün ailesine yalvar yakar mezara götürtüyor, ardından da bu şarkıyı yazıyı yazıyor.
devamını gör...
arda boyları.
halime ile recep birbirini sever, nişanlanırlar.
sanki köyde başka kız yokmuş gibi
halime'yi varlıklı biri daha talip olur, ailesi vermek ister.
recep legal olmayan yollara başvurur bunu engellemek için
muvaffak olamaz.
dağa kaçmak zorunda kalır.
zalımlar boş durmaz, halime, recep öldü diye kandırılır.
sevmediği adama varmak istemeyen halime, düğününde gelinlik ile kendini arda deresine atar.
duruma kahrolan recep'te kendini dereye atar.
en çok şükriye tutkun'a yakıştırırım bu türküyü.

devamını gör...
veda busesi; türk sanat müziğinin en çok sevilen şarkılarından biridir. bir sevgiliye yazılmış hissiyatı verse de aslında (bkz: orhan seyfi orhon)'un kanserden ölen kızına yazdığı bir şiirdir. hikayesi ise şöyle anlatılmaktadır. şairimiz eşini kaybetmiştir geriye bir tek kızı kalmıştır o büyük aşkından. eşini kaybettiğinde çok ağlamış ve buna kızıda şahit olmuştur. seneler sonra kızı kansere yakalanmış ve ölüm döşeğine düşmüştür. orhan seyfi kızının başında otururken kızı ona "-baba annem öldüğünde çok ağladın bana söz ver ben öldüğümde asla ağlamayacaksın" demiştir. kızının vefatından sonra ise orhan seyfi göz yaşını tutamamış verdiği sözü yerine getirememiştir. işte o zaman bu şiiri yazmıştır. bu şiiri ise yusuf nalkesen 1951 yılında muhayyer kürdî makamında bestelemiştir. şiirin sözlerinin bir ksmı şöyledir;
gelse de en acı sözler dilime
uçacak sanırdım birkaç kelime...
bir alev halinde düştün elime
hani ey gözyaşım akmayacaktın? şarkıyı da şuraya bırakıveriyorum. buradan
devamını gör...
(bkz: elfida)
elfida osmanlıca bir kelime ve gözden çıkarılan kadın demekmiş aslında.
haluk levent'in 4 yaşındaki amansız bir hastalığa yakalanan beyzanur isimli meleğe yazdığı şarkı. her bir sözde bir şeyler anlatıyor aslında ama çocuk küçük olduğu için bunu farklılaştırarak yazıyor.
mesela “omzumda iz bırakma, yüküm dünyaya yakın.” sözleriyle "ya zaten dünya kadar batmışım, sıkıntılıyım. beyzacığım ne olur bari sen gitme demek için yazdım bu şarkıyı" diyor.
malesef beyzanur yükünü omuzlarımıza bırakarak 8 yaşında hayata gözlerini yumuyor.
devamını gör...
şebnem ferah - deli kızım uyan
şarkıyı şebnem ferah ablası ölümcül bir hastalığa yakalandığında onun başucunda beklerken birkaç dakikada yazar ama her bir dizede acısını ve umutsuz bekleyişi hissedersiniz.
devamını gör...
gerçek şarkıların gerçek yaşanmış hikayelerini anlatmaya çalışacağım başlıktır.
şarkı adı: bir bahar akşamı
sözleri fuat edip'e ait olan şarkının hikayesi fuat'ın taa gençlik yıllarına dayanıyor.19-20 li yaşlarında rüyasında harika bir kadın gören fuat kıza aşık oluyor desek yeridir. yemiyor içmiyor sürekli o kızı düşünüyor. baktığı her yüzde o kadını görüyor. ömrünün bir kısmı onu aramakla geçiyor ama ne fayda bulamıyor. evlilik çağı çoktan gelen fuat aile baskısının da etkisiyle evlenmek zorunda kalıyor. çoluk çocuk sahibi olduktan sonra bir bahar akşamı yolu acıbademdeki kız lisenin önünden geçer. orda bir kız görür ve öylece dona kalır. bu kız yıllar önce rüyasında gördüğü o güzel kadındır. şairin bu halini gören kız hiçbir şey demeden boynunu eğer gider. herşey için çok geç olduğunu anlayan fuat oradan uzaklaşırken aşağıdaki dizeleri yazar:


bir bahar akşamı rastladım size
sevinçli bir telaş içindeydiniz
derinden bakınca gözlerinize
neden başınızı öne eğdiniz

içimde uyanan eski bir arzu
dediki aradığın işte bu
şimdi soruyorum büküp boynunu ah
daha önceleri nerdeydiniz

hikaye hoşunuza gittiyse like atmayı ve kanalıma abone degilseniz abone olmayı unutmayın! şaka bir yana hikaye hoşunuza gittiyse ne mutlu bana like ın canı cehenneme. bir sonraki hikâyede görüşmek dileğiyle şarkılarla şiirlere kalın hoş kalın.

şarkıyı dinlemek için:buradan
devamını gör...
sizi kendine öyle bir bağlar ki çıldırtacak dereceye gelirsiniz. her dinlediğinizde/ okuduğunuzda hikayeyi yaşarsınız.
devamını gör...
sevilen şarkının şiirden, sevilen şiirin sevgiliden bestelenmiş olmasıdır. tarafımca bu eylem her sevgili için yapılmıştır.
devamını gör...
2. dünya savaşı sırasında almanlar bir propaganda şarkısı yapmak isterler. bunun için, dönemin en ünlü alman şarkıcısı olan marlene dietrichile anlaşır ve lili marlene şarkısını yaparlar. radyolarda bangır bangır çalan bu şarkı ters yetki yapar ve şarkı ne zaman radyolarda çalınsa askerler savaşmayı bırakıp şarkıyı dinlerler. hatta fransa cephesinde, tek kelime almanca bilmeyen fransız askerleri de savaşmayı bırakıp şarkıyı dinlerler öylece. bir gün, fransız cephesinden çat pat almancasıyla bir asker seslenir ve "afedersiniz, acaba rica etsek; radyonun sesini biraz daha açabilir misiniz?" der. paris'te geçirdiği süre zarfında bu olayı öğrenen attila ilhan, lili marlen türküsü isimli şiirini yazar.
devamını gör...
hani menekşe kokmaz ama menekşe kokusunda aranır ya sevgili. ya da şair ıhlamurların çiçek açmadığını bildiği halde ıhlamurlar çiçek açtığı zaman geleceğim der. aşkın çaresizliği daha ne kadar naif anlatılabilir ki. aşk hikayesi de bir nebze çaresizlik değil de nedir?
devamını gör...
ah bir gün sattığım şarkılar patlar da insanlar ardında ki hikaye/hikayeleri merak ederler. (bkz: umarım)
devamını gör...
o şarkı veya şiire daha çok baglanilmasini sağlar. her okunduğunda ya da dinlenildigi zaman o hikayeyi hatırlar, hissederek okur/dinlersiniz.
devamını gör...
a7x- so far away
en sevdiğim şarkıdır.
grup üyelerinden birinin vefatından sonra yapılmıştır onun anısına, birlikte geçirilen iyi kötü tüm zamanlar o özgür ruh klibe yansıtılmıştır, ölen arkadaş klip kapağında melek olarak sembolize edilmiştir ve sonrasında da tüm şarkılarda ölen arkadaşa yer verilmiştir, lise yıllarımda karşılaştım bu şarkıyla ve insanlardan göremediğim vefa örneğini bu grupta gördüm, hala çok imrenirim, böyle arkadaşlıklar lazım. bi de gevur deriz müslüman ülkede yaşıyoruz da hiç böyle vefalı arkadaşlara sahip miyiz? hayır. o yüzden önce insan bu şarkı ve grup kendi içsel yolculuğumda bana çok şey kattı, şiddetle tavsiyedir bu şarkı benden rock metal müzik seven tüm kafa sözlük yazar arkadaşlarıma gelsin.
devamını gör...
sezen aksu -firuze. aysel gürel o şarkıyı kızı müjde ar'a yazmış. aslında o bir şiirmiş. ve müjde ar annesinin kendisine öyle bir şiir yazdığını biliyormuş, bir gün eve döndüklerinde attila özdemiroğlu'nun bir beste yaptığını ve onu çaldığını görmüşler, müjde ar'ın aklına o şiir gelmiş. çünkü çok benziyormuş sözler ve melodi birbirine. hemen o şiiri bulmuş ve sezen aksu seslendirmiş, üzerinde biraz değişiklik yapmışlar, eklemişler çıkartmışlar, ortaya bu muhteşem eser çıkmış. bir annenin kızına yazabileceği en güzel şeydir bu. ve atilla özdemiroğlu ile müjde ar o sıra beraberlermiş. sevdiği kadına olan aşkını böylesine kusursuz bir melodiyle yansıtması kelimelerle, en azından benim bildiğim kelimelerle anlatılacak bir şey değil. bazı hikayeler çok uzundur işte böyle...
devamını gör...

geçen sene radyoda keşfettiğim bir şarkıydı, melodisine vurulmuştum, sözlerini kağıda not edip nihâyetinde şarkıyı buldum tabi. izel - ah yandım...
klipte sevgili izel hep birini arıyor, halüsinasyon görüyor, palyaço var, ama bir anda yok oluyor! ve klibin en önemli detayı klipte motosikletin önünde bir erkek bedeni görülüyor ki bu erkek '' uzay heparı '' olmuş oluyor. çünkü şarkı uzay heparı' nın vefatından sonra yapılıyor, sözleri de öyle. üstelik şarkı uzay heparı' nın ölüm yıldönümünde youtube' a koyulmuştu, 31 mayıs... sözleri ercan saatçi- müziği aykut gürel imžalı...

ah yandım ben allahım.
buna can dayanmaz.
al onu, ver bana geri...
devamını gör...
genellikle aşk ve arabesk temalı olmaları gözlerden kaçmaz.
devamını gör...
kurtlar vadisi dizisinde laz ziya karakteri ile hayatımıza giren asiye türküsü, sonraları birçok şarkıcı tarafından seslendirildi. lakin bilgisiz ve yarım bilgisi olan bu insanlar şu dizeyi saçma sapan söylediler;

"baban seni veriyi da bir bağa pırasiye" şiveli söylemi "bir bağa pırasaya" diye okudular. la olm ne pırasası lan? manyak mısınız?

asiye köyünde tütün toplayan bir kadın. babası kızını başkasına vermiş. damat bey de yüz görümlülüğü olarak "bir bağ" bağışlamış. muhtemelen bu tütün bağı.

asiyeyi seven abimizde buna içerlenmiş ve "baban seni bir bağ parasına" verdi, diyerek dile getirmiş.

pırasa, tövebestağfurullah ya
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"şarkıların ve türkülerin hikayeleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim