truvalı helen ve truvalı paris'in beraber kaçarak sebebiyet verdiği, yunanların (akhaların), anadolu'daki truva kentine saldırmasını konu alan mitolojik bir savaştır. 10 sene süren savaşı yunanlar kazanmıştır.
devamını gör...
batı ile doğu arasındaki ilk savaştır.
devamını gör...
efsanevi truva kenti* dardanelles'e hakim bir konumda olduğundan jeopolitik olarak oldukça değerliydi, özellikle de denizci bir millet olan yunanlar için. ancak olay böyle basit bir stratejik hamleden ibaret değil.

peleus ve thetis'in düğününe karmaşa tanrıçası veya daimon'u eris hariç tüm olympos ahalisi davet edilmişti. kendisinin davetli olmayan tek kişi olduğunu öğrenen eris ise düğünü basmış ve "en adil olanınıza" diyerek ortaya bir altın elma fırlarmıştır. olympos'un en güzel adili olduğunu düşünen hera, athena ve aphrodite elmayı kimin alacağını tartışırken, zeus ise hermes'e emir vererek bu üç tanrıçayı truva prensi paris'e götürmesini ve kararı onun vermesini emretmiştir. kendi halinde keçi güderken bu üç tanrıçayı karşısında gören paris ise karar vermekte zorlansa da, aphrodite'nin kendisine dünyanın en güzel kadını olan helene'yi vereceğini duyunca altın elma'yı ona vermiş ve ardından olaylar gelişmiştir.

rüşveti kabul etmesi neticesinde kendisine aşık olan sparta kralı menalaus'un eşi helene'yi kaçıran paris, rakibinin eline direkt olarak bir casus belli vermiştir. yunanların, yani akhaların bu pis harekete cevabı menalaus'un ağabeyi miken kralı agamemnon komutası altında tüm koloni ordularını toplayıp bin gemi ve elli bin hoplit ile truva kentini kuşatmak olmuştur.

savaşın başında zeus diğer tüm olymposlulara insanların işine karışmayı yasaklasa da, tanrı ve tanrıçalar böylesi bir tantanayı kaçırmak istemeyip zaman zaman bizzat savaş alanına inmişlerdir. apollo, artemis, ares ve aphrodite truvalıların yanında savaşırken; athena, hera, hephaistos ve poseidon akhaların tarafını tutmuşlardır. ilyada'yı okuyanlar sefere çıkmadan önce akhaların denizleri ve rüzgarları sakinleştirmesi için agamemnon'un kızı iphigeneia'yı poseidon'a kurban ettiğini, filmi izleyenler ise truva kıyılarına çıkan akhilles'in apollo heykelinin başını kırarak tanrının gazabını üstüne çektiğini hatırlayacaklardır.

olymposluların müdahalesi sonucu belki de kısa bir sürede bitebilecek olan kuşatma tam on yıl sürmüş, sevgilisi patroklos hektor tarafından öldürülünce akhilles savaştan çekilmiş ve sonra güç bela ikna edilerek geri dönmüş, truva prensi hektor'u düelloda öldürmüştür. bu düelloda athena akhilles'in, aphrodite ve apollo ise hektor'un yanında dövüşmüştür.

hektor ve aias* gibi iki tarafın da yenilemez kahramanlarını kaybettiği on yılın sonunda şehrin düşmeyeceğini anlayan akhalar tası tarağı toplayıp geri çekilecekken, tanrılar kurnaz odysseus'un aklına bir fikir sokar. akhalar devasa bir tahta at yapar, donanma truvalıların kutsal saydığı bu hayvanı athena'dan bir armağan olarak bırakıp geri çekilir. truvalıların tartışması sonucu atın şehre alınması kararı çıkar ve bu şehrin sonu olur. truvalılar kutlamalarda sarhoş olduktan sonra atın içine gizlenmiş olan akhalar kentin kapılarını açar ve geri dönen ordu kentin altını üstüne getirir. bu sırada savaştan önce savaşta öleceği kehanet edilen akhilles prens paris tarafından öldürülür. kentten sağ kaçabilenler ise truvalı aeneas önderliğinde ve poseidon'un kol kanat germesiyle çeşitli maceralar yaşadıktan sonra roma'ya yerleşip romalıların ataları olurlar. hatta büyük constantinus, yeni roma'yı kurmak istediğinde ilk olarak truva'ya gelir ve şehri inşa etmeye başlar, ancak tanrı rüyasında girerek şehri bizantion kentinde kurmasını söyler ve böylece nova roma constantinopolitana çanakkale değil istanbul olur.

düzeltme: özür dilerim, akhilles'in savaştan çekilme sebebi kölesi briseis'in agamemnon tarafından alınması, patroklos'un öldürülmesi ise tekrar savaşa dahil olma sebebi.
devamını gör...
odysseus, zeka ve strateji tanrıçası athena'nın el verdiği, kurnazlığıyla ünlü ithake kralı mitolojik kahramandır. genelde truva savaşını bitiren tahta at fikriyle tanınır ancak on yıl süren bu savaşın en önemli sebeplerinden biri yine bu cin fikirli abimizin eseridir. kendi sebep olduğu savaşı kendisi bitirmiştir.

leda, sparta kralı tyndareos'un güzelliğiyle nam salmış karısıdır. bu güzellik zeus'un gözünden de kaçmamıştır, ancak güzel olan her şeyi kendisine isteyen bu tanrı, karısı hera'dan çekindiği için bir kuğu kılığında leda'ya sokulur ve onunla birlikte olur. ne tesadüftür ki aynı gece leda, kocası tyndareos ile de birlikte olur. dokuz ay sonra iki yumurta doğurur, birinden zeus'un ikizleri polydeukes ve helen, diğerinden tyndareos'un ikizleri castor ve clytemnestra çıkar. erkek kardeşler castor ve polydeukes ((gbkz: dioskurlar)) maceradan maceraya atılırlar. kız kardeşlerin kaderi ise bellidir, ittifak ve iyi ilişkiler adına krallarla evlendirilmek.

clytemnestra miken kralı agamemnon ile evlendirilir. güzelliğiyle kız kardeşinden çok ötede olan zeus'un kızı helen ise daha evlenme çağına gelmeden kral theseus tarafından kaçırılır, sonrasında erkek kardeşleri dioskurlar tarafından kurtarılır. evlenme yaşına geldiğindeyse akhaları tam anlamıyla iç savaşın eşiğine getirir. o dönemde bekar ve nüfuz sahibi ne kadar kral ve prens varsa, hediyelerle güzel helen'in babası bildikleri tyndareos'un evine doluşurlar. kızı birimize vermeden buradan ayrılmayız derler. politik olarak tyndareos, helen'i menalous ile evlendirme niyetindedir çünkü diğer kızı ile evli olan menalous'un abisi agamemnon, akhalar içinde çok büyük nüfuz sahibidir ve bu akrabalık ilişkisinin güçlendirilmesi gerekmektedir. ancak ortam o kadar gergindir ki helen'i kiminle evlendirirse evlendirsin, diğer damat adayları o kişiye ve kendisine savaş açacaktır. işte tyndareos'un bu müşkül halini gören kurnaz odyseus helen'in kendisine uygun görüleceğini umarak, ona şu aklı verir: tüm damat adayları ile konuş ve bir tek bir şartla damadını seçeceğini bildir, bu şart da her kim kızının kocası olursa tüm diğer damat adayları ona bağlılık yemini edecek ve yardım istediğinde ona yardıma koşacak.

tyndareos bu fikri beğenir ve uygular ancak odyseus havasını alır, menalous helen'in kocası olur ve büyük bir çeyizle birlikte onu evine götürür. işte akhalar arasında yapılan bu anlaşma truva savaşının en büyük mitolojik nedenlerinden biridir. diğer neden zeus'un kendi çocuğu tarafından öldürülme paranoyası sonucu ortaya çıkan daha masalsı bir hikayedir. (bkz: thetis)

paris'in saraydan kız kaçırma olayı bir çok anlatıda helen'in çeyizlerini de kapsamaktadır. agamemnon bu durumu fırsat bilerek kardeşine yapılan haksızlığa karşı tüm akhalara bu anlaşmayı hatırlatır ve onları truva'ya karşı bir araya getirir.

not: tabi ki savaşın asıl nedeni yunan yarımadasındaki miken uygarlığı ile anadolu yarımadasındaki iyon medeniyetlerinin kaynak ve güç çekişmesidir. bir taraf aralarındaki birliği sağladığı anda diğer taraftaki en güçlü şehir devletine topluca saldırmış, sonradan anadolu devletleri bu tehdide karşı truvalılara yardım gönderse de truva'nın düşüşü engellenememiştir.
devamını gör...
yıllar sonra hektor'un öcünün türkler tarafından alındığı savaştır.

ölenlerin ruhları şâd olsun...
devamını gör...
batının anadolu'ya zenginliği için olan savaş.
bunu mustafa kemal atatürk çanakkale destanı ile cevap vermiştir.
savaştan önce truva'yı, kitabıni okuyarak yerinde incelemiştir.
devamını gör...
tanrıları bile ikiye bölmüş, bazı kaynaklarda ilk dünya savaşı olarak geçen tarihi olay
devamını gör...
yunan mitolojisinde truva savaşı, truvalı paris'in helen'i sparta kralı kocası menelaus'tan almasından sonra akhalar (yunanlılar) tarafından truva kentine karşı yürütülmüştür.

savaş, yunan mitolojisindeki en önemli olaylardan biridir ve başta homeros'un ilyada'sı olmak üzere birçok yunan edebiyatı eseriyle anlatılmıştır. ilyada'nın ana konusu, on yıl süren truva kuşatması'nın onuncu yılında dört gün iki gecelik bir dönemi anlatır;

odyssey, savaşın kahramanlarından odysseus'un eve dönüş yolculuğunu anlatır. savaşın diğer bölümleri, parçalardan kurtulan destansı şiirler döngüsünde anlatılmaktadır. savaştan bölümler, yunan trajedisine ve yunan edebiyatının diğer eserlerine ve virgil ve ovid de dahil olmak üzere romalı şairlere çok sayıda malzeme sağlamıştır çünkü çok zengindir.

eski yunanlılar truva'nın çanakkale boğazı'nın yakınında bulunduğuna ve truva savaşı'nın m.ö. 13. veya 12. yüzyılın tarihi bir olayı olduğuna inanıyorlardı, ancak ms 19. yüzyılın ortalarına gelindiğinde hem savaş hem de şehir yaygın olarak (yeri belirlenemediği için) tarihi değeri düşük görülmeye başlanmıştır. ancak 1868'de alman arkeolog heinrich schliemann, schliemann'ı truva'nın şu anda türkiye'de hisarlık'ta gerçek bir şehir olduğuna ikna eden frank calvert ile tanıştıktan sonra, schliemann ve diğerleri tarafından yapılan kazılara dayanarak, bu iddia şimdi çoğu bilim insanı tarafından kabul edilmektedir.

truva savaşı'nın arkasında herhangi bir tarihsel gerçeklik olup olmadığı açık bir soru olmaya devam etmektedir. birçok bilim insanı, hikayenin tarihsel bir geçmişi olduğuna inanmaktadır, ancak bu sadece homerik hikayelerin, tunç çağı'nda miken yunanlıları tarafından kuşatma ve keşif gezilerinin çeşitli hikayelerinin bir birleşimi olduğu anlamına gelme ihtimali yüksektir.
devamını gör...
dünyanın en epik hikayesinin evli barklı kadına yürüyen bir hırt yüzünden çıkması da ne acayip bir durumdur.

paris, oğlum, truva'da kadın mı kalmadı da gittin sparta'ya elalemin karısına asıldın? hadi asıldın diyelim kaçırmak nedir lan? hiç mi düşünmedin kadının kocası peşimden gelir diye he? adamların mitolojik tanrıları var, yarı tanrıları var, dünyaya nam salmış spartalı savaşçıları var. var oğlu var yani. bu kadar mı uçkuruna düşkün bir adamsın sen?

ya spartalılara ne demeli? helen'in de gönlü var ki kaçmış adamla. seni istemeyen kadını sen niye istiyorsun? hadi hırslandın diyelim. koskoca truva'nın altını üstüne getirmek nedir? yakışır mı delikanlı adama?

homeros'a da gün doğmuş tabi. iki kişi kavga etse bile yüzlerce savaşçı çarpıştı diye yazmış da yazmış. uçkur savaşı diyememiş de ilyada destanı demiş!
devamını gör...
yunan mitolojisinin en "hadi lan oradan! " dedirten öykülerinden biri. aşk uğruna her şeyi yakarım, asarım keserim diyenler vardır ya, işte bu ilişki tam olarak öyle. ama tabii, bu aşkın bir farkı var: helen ve paris bu sözü gerçekten harfiyen uygulamışlar.* hem de koca bir şehri, savaşları ve milyonlarca insanın hayatını ateşe atarak. çok romantik, değil mi?

helen, güzelliği tartışmaya kapalı ünlü sparta kraliçesi. paris ise, "tanrılar benden yana, zaten her işim hallolur" havasında bir tıknaz prens. tanrıça sinsirek afrodit de devreye giriyor ve "dert etme aslanım, ben sana dünyadaki en güzel kadını vereceğim" diyor. sonra helen, kocasını ve ülkesini bırakıp paris’in peşinden truva’ya gidiyor. yani, "aşk her şeydir" demek kolay da, biraz mantık olsa fena olmazdı. ama o yok tabii; helen de peşinden gittiği erkeği "bunun adı aşk" olarak görüp bir anda ülkesini terk ediyor.

ve paris, "aşk işte böyle bir şey, bakışla yıkarsın, bakışla yaparsın" diye ortalığı karıştırıyor. yunanlılar da "bizim kraliçeyi alıp gitmek nedir*?!" diye dev bir orduyla truva'ya saldırıyor. ve tabii ki her şey çok güzel; aşkın ve savaşın bedelini hiç düşünmeden aşklarına devam ediyorlar.

sonra 10 yıl süren kanlı savaşın sonunda truva yerle bir ediliyor. ve en sonunda helen, menelaos'a geri dönüp "aşk işte böyle bir şey kocammm, ne de olsa ben hep seni sevdim" diyor ve olayın mantıklı kısmını tamamlıyor. geride kalan sadece yıkım ve küller.

aşk her şeydir, diyerek dünyayı yakmanın, birazcık akıl gerektirdiğini gösteriyor. evet, aşk güzel ama aşk uğruna savaş başlatmak, milyonlarca insanın hayatını mahvetmek... eh, bunun adını romantizm koymak biraz garip değil mi?
devamını gör...
o atin icinde ben de var miydim acaba sinsirella sinsirella sehre sizarken bi selfie cekmeliymisim.
devamını gör...
#1747319

biz bunları hep daha önce yazdık. sadece aşk meşk meselesi değildir bu kitabın anafikri. batı dünyası ve doğu dünyası arasında geçen savaştır. aynı yunan - pers savaşları gibi. nasıl yunan - pers savaşlarında panhelenizm fikri varsa savaşta da bütün yunan olmayan doğu toplumlarına karşı bütün yunan dünyası birleşmiştir. bu savaşı ve ilyada'yı sadece paris'in helene'yi kaçırması üzerinden değerlendirmek, birinci dünya savaşı'nı gavrilo princip'in başlattığını düşünmekle eşdeğerdir.
devamını gör...
filminin aksine kitapta hektor achilles'ten it gibi korkar. filmde hektor'u kahraman gibi göstermişler. oysa gerçekte athena hektor'un rüyasına girer ve achilles'i öldüreceğini söyler. buna inanan hektor achilles'in karşısına çıkar. fakat ondaki heybeti görünce deyim yerindeyse altına eder ve kapıya doğru koşmaya başlar. achilles zaten atlet bir adam koşar ve kapıya ulaşamadan öldürür hektor'u.

hollywood böyledir işte. bunlar kaçış hikayesini destan diye millete yedirmişti.
devamını gör...
yağmacı akalara karşı yurdunu savunan troyalıların savaşıdır. çanakkale o zaman da geçilmemiş ama bir tahta at işi bozmuş.

(bkz: truva atı)
devamını gör...
ben savaşın olduğundan emin bile değilim ,çünkü o dönemde bir kale ,kent yada iyi korunan bir lokalm bölgenin 10 yıl dayanması imkansız ,batı anadolu üretimi yetersiz buyüzdensürekli trakya takviyesi,nden söz edilir.
bana göre yunanlar-hellen medeniyeti bir ulus yaratmış bu efsaneden zaten bana göre tarihin en büyük efsanesi ,üstüne başka bir efsane yok.
şu var mora'dan ancak tabiri caizse bir kaç asker geldi diye söz ediliyor .hem kraliyet prensesi hem bir tanrını kızı olan spartaklı helen kaçırılacak sparta başı çekmeyecek.
burada miken uygarlığının mirasçısı akaların tüm ege bölgesi,girit , adalar ,marmara ,trakya bögesinde bir yunan kavmimin oluşturması olayıdır .herodot anlatımları dahil her şey masaldır efsane (yazın olarak) gerçektir.

peki bu birliğe 1000 sene (mö.1200-mö.200 (aslında 350 sparta hakimiyeti sonu) sparta niye yunan-hellen olayına dahil olmadı .
güzel ama çok güzel uydurmuş yazan ufak bir çanakkale bölgesi savaşından feyz alarak.

yok atatürk şunu dedi yok hektor türk'tü yok truva turani idi ,salak tayfa üstünden geçmiş hellenler hem tüm ege hellen olmuş hem de muazzam bir medeniyet çıkmış ortaya ve dünyanın en büyük sanat medeniyeti.
turani,hektor şu bu diyenler ulan maden turani ben kapçık ağızlılar niye ufacık bile bir feyiz almadınız bozkırda götünüzü silmek için toprağa sürttünüz.
salakça devşirme türkçü yalanları.

bu savşata en önemli olan sparta herodot bile dışlıyor spartayı,sparta ve sparta'nın kültürü o kadar temeli sağlam ki hala mora yunan'a yakın değildir ve eğe ,bakın ege türk ve yerli halk kültürüne hep sparta ağırlıklı ,yunan ancak mimari ve görsel bir iki sanatla ege'de. anadolu'da ki, halkta en ufak bir yunan esintis yok medeniyet olarak . mö.800 diyelim ve mö.200-150 sonrası roma döneminde .
roma dönemi antalya ,manisa bölgesine bakın( izmir yok hükmünde) anlarsınız.
tabi benim yazım bir genel kültür düzeyinde .
devamını gör...
bugünkü teknoloji ile savaşın gerçekten yaşanıp yaşanmadığı konusunda emin olunamıyor. o bölgedeki bazı arkeolojik buluntular, o bölgede bir karışıklık olduğunu gösteriyor ve yaklaşık m.ö. 13. yüzyıla tarihleniyor. 13. yüzyıl da yine homeros'a göre savaşın yaşandığı dönem.

fakat bu buluntular o savaşa mı ait? bunu netleştirmek bugün imkansız. bunu bilim söylüyor. yine bilime inanmaya devam edersek, homeros'un söylediklerini ciddiye almamamız gerek.

ama ben homeros'a inanmayı tercih ediyorum. epik ve destansı bir hikayenin yaşandığına inanmak çok daha keyifli. ufku izlediğim, güneşin doğuşuna ve batışına şahitlik ettiğim athena tapınağı'nda, zeus'un da benimle aynı noktadan, o bölgeye baktığını ve savaşı izlediğini düşünmek çok daha keyifli.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"truva savaşı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim