1.
1777 yılında istanbul'da şekerci dükkanı açmış kişidir.
hacı bekir'in kurmuş olduğu işletme hala faaliyet göstermektedir.
hacı bekir'in kurmuş olduğu işletme hala faaliyet göstermektedir.
devamını gör...
2.
şekerle ilgili hatırladığım en eski anım * evdeki küçük büfenin kilitli kapaklı bölümünün her açıldığında beni deliye çeviren akide şekeri kokusudur. kokusunun ve tadının müptelasıydım.
doğru düzgün adını söylemeyi bile beceremediğim şekerin adı dilimde, annemden her istediğimde "bitti" cevabını aldığım için bitti imiş.
sonraki yıllarda da bana alınabilecek en şahane hediyelerin başında geldi susamlı, tarçınlı, limonlu, silindirik, yuvarlak ya da çapraz kesilmiş akide şekerleri.
ankara'da büyüdüğüm için ben, pirinç kubbe kapaklı cam kavanozlarını tezgahın üzerine mostralık dizmiş, siparişleri tezgah arkasındaki lebalep dolu cam kapaklı çekmecelerden logolara basılı boy boy kese kağıtlarına dolduran önlüklü çalışanlarıyla ankara'daki hacı bekir'i bilirim.
ali muhiddin hacı bekir ilk dükkanını 1777 yılında bahçekapı'da açtı. küçük dükkanında, hem lokum hem akide hem badem ezmesi hem de kızamık şekeri tabir edilen baklava dilimi gibi kesilmiş kırmızı şekerleri kendisi imal edip satmaya başladı.
başlangıçta şekerleme yaparken tatlandırıcı olarak bal ile pekmez, kıvamı arttırmak için de un kullanılırken hacı bekir 19. yy başlarında avrupa'da üretilen ve türkiye'ye de getirilen "kelle şekeri"ni dövüp eriterek ve içine lezzet ve aroma için tarçın, gül, portakal limon ilave ederek şekerlemelerini üretti. lokum imalatında da un yerine nişasta kullanarak, dünya alemin turkish delight dediği şekerlemeyi yarattı.
"turkish delight’’, ile ilgili bir rivayet var; bu yakıştırmayı/tabiri hacı bekir lokumlarından satın alan ingiliz müşterilerinden birinin ingiltere'de misafirlerine ikramı esnasında kullandığı söylenir.
hacı bekir efendi vefat edince oğlu mehmed muhiddin, onun vefatı sonrasında da torunu ali muhiddin hacı bekir işlerin başına geçti. ali muhiddin hacı bekir zamanında firma en parlak dönemini yaşadı. sarayın şekercibaşı’lık ünvanını babadan oğula devam ettirmenin yanı sıra 1873 yılında viyana'da düzenlenen bir fuarda osmanlı şekerlemelerini tanıttı ve buradan gümüş madalya ile döndü. bu madalya hem firmanın hem de osmanlı'nın ilk markası oldu.
1888 yılında köln fuarı'ndan 2. gümüş madalya ile döndü, 1911'de ali muhiddin bey, mısır şekercibaşı’lık ünvanını da aldı, kahire ve iskenderiye'de hacı bekir şubelerini açtı.
firmanın başarıları bu kadarla kalmadı, 1906 fransa - paris - nice fuarlarında altın madalyalar kazandı, ülkenin sanayiini tanıtmak amacıyla 1926 yılına karadeniz gemisi'yle kuzey afrika ve avrupa yüzer sergisi'ne katıldı. 1965’te imalatında modern ekipmanlar kullanmaya başladı, 1939 yılında newyork dünya ticaret fuarı’na katıldı.
bugün dünyanın en eski 100 markasından biridir şekerci hacı bekir.
kaynak
kaynak
doğru düzgün adını söylemeyi bile beceremediğim şekerin adı dilimde, annemden her istediğimde "bitti" cevabını aldığım için bitti imiş.
sonraki yıllarda da bana alınabilecek en şahane hediyelerin başında geldi susamlı, tarçınlı, limonlu, silindirik, yuvarlak ya da çapraz kesilmiş akide şekerleri.
ankara'da büyüdüğüm için ben, pirinç kubbe kapaklı cam kavanozlarını tezgahın üzerine mostralık dizmiş, siparişleri tezgah arkasındaki lebalep dolu cam kapaklı çekmecelerden logolara basılı boy boy kese kağıtlarına dolduran önlüklü çalışanlarıyla ankara'daki hacı bekir'i bilirim.
ali muhiddin hacı bekir ilk dükkanını 1777 yılında bahçekapı'da açtı. küçük dükkanında, hem lokum hem akide hem badem ezmesi hem de kızamık şekeri tabir edilen baklava dilimi gibi kesilmiş kırmızı şekerleri kendisi imal edip satmaya başladı.
başlangıçta şekerleme yaparken tatlandırıcı olarak bal ile pekmez, kıvamı arttırmak için de un kullanılırken hacı bekir 19. yy başlarında avrupa'da üretilen ve türkiye'ye de getirilen "kelle şekeri"ni dövüp eriterek ve içine lezzet ve aroma için tarçın, gül, portakal limon ilave ederek şekerlemelerini üretti. lokum imalatında da un yerine nişasta kullanarak, dünya alemin turkish delight dediği şekerlemeyi yarattı.
"turkish delight’’, ile ilgili bir rivayet var; bu yakıştırmayı/tabiri hacı bekir lokumlarından satın alan ingiliz müşterilerinden birinin ingiltere'de misafirlerine ikramı esnasında kullandığı söylenir.
hacı bekir efendi vefat edince oğlu mehmed muhiddin, onun vefatı sonrasında da torunu ali muhiddin hacı bekir işlerin başına geçti. ali muhiddin hacı bekir zamanında firma en parlak dönemini yaşadı. sarayın şekercibaşı’lık ünvanını babadan oğula devam ettirmenin yanı sıra 1873 yılında viyana'da düzenlenen bir fuarda osmanlı şekerlemelerini tanıttı ve buradan gümüş madalya ile döndü. bu madalya hem firmanın hem de osmanlı'nın ilk markası oldu.
1888 yılında köln fuarı'ndan 2. gümüş madalya ile döndü, 1911'de ali muhiddin bey, mısır şekercibaşı’lık ünvanını da aldı, kahire ve iskenderiye'de hacı bekir şubelerini açtı.
firmanın başarıları bu kadarla kalmadı, 1906 fransa - paris - nice fuarlarında altın madalyalar kazandı, ülkenin sanayiini tanıtmak amacıyla 1926 yılına karadeniz gemisi'yle kuzey afrika ve avrupa yüzer sergisi'ne katıldı. 1965’te imalatında modern ekipmanlar kullanmaya başladı, 1939 yılında newyork dünya ticaret fuarı’na katıldı.
bugün dünyanın en eski 100 markasından biridir şekerci hacı bekir.
kaynak
kaynak
devamını gör...