1.
ipek ongun'un gençlik serisi ve serinin ilk kitabının adı.
bizim zamanımızda (bundan 15 sene kadar önce) okumayan yoktu. herkes bir heves tüm kitaplarını bitirmişti. dönüp okuyacağımı sanmıyorum ancak geçenlerde kütüphanemi düzenlerken çok eskilerden kalma bu kitapları bulup ortaokul öğretmeni bir arkadaşımın okuluna vermeyi teklif ettiğimde kendisi kitaplarda az da olsa cinsel şiddet içeriklerinin bulunduğunu ve bu nedenle kütüphaneye almak istemediğini, istersem başka bir kütüphaneye verebileceğimi söylemişti. yakın zamanda, yetişkin gözüyle okuyan yazarların yorumları daha objektif olacaktır.
şimdi serideki kitapları yazayım diye baktım da 12 kitap olmuş. ben en son 6. veya 7. kitabı okumuştum. serideki kitaplar:
bir genç kızın gizli defteri
arkadaşlar arasında
kendi ayakları üstünde
adım adım hayata
işte hayat
şimdi düğün zamanı
hayat devam ediyor
günler akıp giderken
ya sen olmasaydın
taşlar yerine otururken
yıllar sonra
nerede kalmıştık
bizim zamanımızda (bundan 15 sene kadar önce) okumayan yoktu. herkes bir heves tüm kitaplarını bitirmişti. dönüp okuyacağımı sanmıyorum ancak geçenlerde kütüphanemi düzenlerken çok eskilerden kalma bu kitapları bulup ortaokul öğretmeni bir arkadaşımın okuluna vermeyi teklif ettiğimde kendisi kitaplarda az da olsa cinsel şiddet içeriklerinin bulunduğunu ve bu nedenle kütüphaneye almak istemediğini, istersem başka bir kütüphaneye verebileceğimi söylemişti. yakın zamanda, yetişkin gözüyle okuyan yazarların yorumları daha objektif olacaktır.
şimdi serideki kitapları yazayım diye baktım da 12 kitap olmuş. ben en son 6. veya 7. kitabı okumuştum. serideki kitaplar:
bir genç kızın gizli defteri
arkadaşlar arasında
kendi ayakları üstünde
adım adım hayata
işte hayat
şimdi düğün zamanı
hayat devam ediyor
günler akıp giderken
ya sen olmasaydın
taşlar yerine otururken
yıllar sonra
nerede kalmıştık
devamını gör...
2.
bu kitabın ilk ikisini bir akrabam vermişti. kızdan alırken hiç öyle düşünmüyorum. lisedeydim ve yeni kitap alacak param yoktu. ikisini okudum. çok süper olmasa da güzeldi. sonra devamı çıktı. devamı çıktı. yok bir daha yazmayacağım diyor ipek ongun ama yazıyor. sekizinci kitapta yeter l.n deyip bıraktım. ben de hâlâ 9 ve 10. kitaplar var ama okuyacak takat yok. kitabın baş karakteri, günlüğün yazarı serra noyan kızımızın hayatı zorluklarla karşılaştığında çok güzel üstesinden gelmektedir. hayır öyle bir üstesinden geliyor ki ergenken okuyorsun okey. hayata atıldıktan sonra okuyorsun kitaba kafa atasın geliyor. kızın sorunları kendi kendine çözülebiliyor. bir de kız bu sorunları çözerken çalışıp, okuluna gidiyor. arkadaşları ve akrabaları ile buluşuyor ve kitap okuyor. ne ara uyuyor acaba? ilerleyen seriler de serranın kızının olduğunu bilmesem android olduğundan şüpheleneceğim. uyuduğuna kanıt olarak şu gösterilebilir; rüyasında cosby ailesini görüp bill cosby ile konuşurdu. ama bu android olmamasına kanıt değil. çünkü en son bill cosby bir daha görüşmeyeceğim deyip gidiyor. serra'da rüyasında bir daha bill cosby'i görmüyordu. bir insanın rüyalarında bunlar yaşanabilir mi? belki kızı da bir şekilde uydurmuştur. doğum hikâyelerini okumadım. acaba serra düşlerinde elektrikli koyun görüyor mudur?.
devamını gör...
3.
ipek ongun tarafından yazılmış 12 serilik kitap.
bizim nesilin çocuklarının çoğu okumuştur.
sözlüklerde hakkında yapılan yorumları okudum.
bir kimsede demiyor ki evet iyi ki okudum, güzel kitaplardı. herkes eleştirmek için yazmış. kimisi bu kitapları okuduğu için pişmanlık duyuyormuş neden ki? çoğumuz okuma alışkanlığını bu seri sayesinde kazandık. bunun için bile yazarın başarısı takdir edilmeli. ne anlatsaydı ipek ongun? ben 13 yaşında bir çocukken tabii ki hayatla ilgili iç karartıcı durumları değil hayatın can alıcı ve güzel yönlerini okumak isteyecektim. gerçek hayata birebir uygunlukta yazılan kitapların ilgi çekeceğini mi düşünüyorsunuz? birisi sizin veya benim hayatımı olduğu gibi hiç değiştirmeden kitap haline getirse kim okur? edebi dil olmasa, değişik ve sürükleyici olaylar olmasa o eser sevilir mi?
şahsım adıma konuşmak gerekirse serra'nın hikayesindeki aile bağlarını ve arkadaşlık ilişkilerini okurken içim ısınıyordu. ipek ongun iyiyi, kötüyü, doğruyu, yanlışı nasıl anlayacağımızı serra'nın hikayesinden ve hayatındaki insanlar üzerinden anlattı. bunu da doğrudan öğüt verir gibi değil dolaylı olarak hikayelere serpiştirerek yaptı.
ilk kitapta bahsedilen cosby ailesi dizisindeki cosby babanın yıllar sonra tecavüzcü çıkması ipek ongun'a kapak olmuştur yazanlar var bazı sözlüklerde.
neden kapak olsun ki? bu nasıl bir bakış açısı ben anlamadım.
adamın gerçek hayattaki halinden bize ne? serra'nın hayalindeki baba imajını bill cosby'de bulmasını anlatmış yazar. ve bunu da öyle güzel nahif şekilde yapmış ki serra'yı arkadaşı gibi dinleyen, onun sorunlarını kendi kendine çözmesi için yol gösteren, ama asla şunu yapmalısın bunu yapmalısın demeyen bir baba hayalini kelimelere dökmüş.
saçma kitaplar mı? her şey toz pembe mi? çok mu elit bir bakış açısı vardı yazarın?
bir eser yazıldıysa tabii ki eleştirilir.
ama ben yapılan eleştirilerin mantıklı dayanaklarını göremedim.
12-17 yaşlarımda dünya klasiklerini okumak bana hiç cazip gelmediği için anlayabileceğim dilde yazılan bu seriyi okumayı tercih ettim ve okuduğum için asla pişmanlık duymuyorum.
bizim nesilin çocuklarının çoğu okumuştur.
sözlüklerde hakkında yapılan yorumları okudum.
bir kimsede demiyor ki evet iyi ki okudum, güzel kitaplardı. herkes eleştirmek için yazmış. kimisi bu kitapları okuduğu için pişmanlık duyuyormuş neden ki? çoğumuz okuma alışkanlığını bu seri sayesinde kazandık. bunun için bile yazarın başarısı takdir edilmeli. ne anlatsaydı ipek ongun? ben 13 yaşında bir çocukken tabii ki hayatla ilgili iç karartıcı durumları değil hayatın can alıcı ve güzel yönlerini okumak isteyecektim. gerçek hayata birebir uygunlukta yazılan kitapların ilgi çekeceğini mi düşünüyorsunuz? birisi sizin veya benim hayatımı olduğu gibi hiç değiştirmeden kitap haline getirse kim okur? edebi dil olmasa, değişik ve sürükleyici olaylar olmasa o eser sevilir mi?
şahsım adıma konuşmak gerekirse serra'nın hikayesindeki aile bağlarını ve arkadaşlık ilişkilerini okurken içim ısınıyordu. ipek ongun iyiyi, kötüyü, doğruyu, yanlışı nasıl anlayacağımızı serra'nın hikayesinden ve hayatındaki insanlar üzerinden anlattı. bunu da doğrudan öğüt verir gibi değil dolaylı olarak hikayelere serpiştirerek yaptı.
ilk kitapta bahsedilen cosby ailesi dizisindeki cosby babanın yıllar sonra tecavüzcü çıkması ipek ongun'a kapak olmuştur yazanlar var bazı sözlüklerde.
neden kapak olsun ki? bu nasıl bir bakış açısı ben anlamadım.
adamın gerçek hayattaki halinden bize ne? serra'nın hayalindeki baba imajını bill cosby'de bulmasını anlatmış yazar. ve bunu da öyle güzel nahif şekilde yapmış ki serra'yı arkadaşı gibi dinleyen, onun sorunlarını kendi kendine çözmesi için yol gösteren, ama asla şunu yapmalısın bunu yapmalısın demeyen bir baba hayalini kelimelere dökmüş.
saçma kitaplar mı? her şey toz pembe mi? çok mu elit bir bakış açısı vardı yazarın?
bir eser yazıldıysa tabii ki eleştirilir.
ama ben yapılan eleştirilerin mantıklı dayanaklarını göremedim.
12-17 yaşlarımda dünya klasiklerini okumak bana hiç cazip gelmediği için anlayabileceğim dilde yazılan bu seriyi okumayı tercih ettim ve okuduğum için asla pişmanlık duymuyorum.
devamını gör...
4.
okumayı bana sevdiren kitap seriisi.
ilk üç kitabını okudum gerçi, gece gündüz okurdum. sürükleyici ve çok akıcıydı. tabi ergenlikte böyle kitaplar iyi gidiyor. yıllar sonra bir baktım 8 e çıkmış sayı, şimdi ne haldedir bilmiyorum. sevgiyle anarım ipek ongun'u. o zamanları güzel geçirdik.*
ilk üç kitabını okudum gerçi, gece gündüz okurdum. sürükleyici ve çok akıcıydı. tabi ergenlikte böyle kitaplar iyi gidiyor. yıllar sonra bir baktım 8 e çıkmış sayı, şimdi ne haldedir bilmiyorum. sevgiyle anarım ipek ongun'u. o zamanları güzel geçirdik.*
devamını gör...
5.
o kadar doğru bir tespit ki. kitap okumayı bu seriyle sevdim ben de. insanın kendini yalnız hissettiği ergenlik zamanlarında iyi bir dosttur bu seri. bütün seriyi okudum. ipek ongun'un diğer kitapları da bu yaşlar için oldukça kalitelidir.
devamını gör...
6.
ablası olan erkek çocuklarının bir dönem kabusu olan kitap serisi yada en azından benim kitaplığıma girişi böyle olmuştur.
günümüzde wattpad'de yayılan onlarca genç kız dili ve edebiyatı diyeceğim bir türün en başarılı örneğidir. ilk bir kaç kitabını (tahminen 4-5) okumuş biri olarak hikayenin oldukça uzatılıp 12 kitaplık bir seri haline dönüşmesi dışında kötü özelliği olmadığını düşündüğüm seridir.
günümüzde wattpad'de yayılan onlarca genç kız dili ve edebiyatı diyeceğim bir türün en başarılı örneğidir. ilk bir kaç kitabını (tahminen 4-5) okumuş biri olarak hikayenin oldukça uzatılıp 12 kitaplık bir seri haline dönüşmesi dışında kötü özelliği olmadığını düşündüğüm seridir.
devamını gör...
7.
ilkokul ortaokul zamanlarıma dönüp baktığımda yüzümde tatlı bir tebessümle hatırladığım kitaplardır.
devamını gör...
8.
kitap okumayı sevmemi sağlayan seri. ne kadar zaman geçse de bende yeri ayrıdır. son kitabı çıkmış galiba yakın zamanda alıp okuyacağım.
devamını gör...
9.
resmen bir döneme damgasını vurmuş kitap serisinden biri bence. tüm seriyi okumuştum hiç sıkılmadan. serra’yı çok seviyordum çünkü. haha o zamanki aklımda çok güzel geliyordu okumak eğleniyordum ve sanki serra benim de arkadaşımmış gibiydi. ipek ongun’a burdan saygılarımı ve sevgilerimi iletiyorum iyi ki yazmış.
devamını gör...
10.
ipek ongun'un yazdığı ünlü gençlik serisi. kitabın baş karakteri serra'nın anı defteri tarzında yazılmıştır.
devamını gör...
11.
(bkz: iyi geceler yedi cüceler)
devamını gör...
12.
13.
ortaokul da okumayan çok azdır herhalde
okuyup da kalbini kazanan sevgili yazarımız ve sevgili kitapları.
okuyup da kalbini kazanan sevgili yazarımız ve sevgili kitapları.
devamını gör...
14.
bu kitabı okumadığım için kendimi eksik hissediyorum.. kusuruma bakmayın kızlar
devamını gör...
15.
nesi gizli diyerek meraklı erkek kardeşler bu kitapları karıştırmışlardır.
insan küçükken bi kıllanmıyor değildi.
insan küçükken bi kıllanmıyor değildi.
devamını gör...