orijinal adı: a room of one's own
yazar: virginia woolf
yayım yılı: 1929
yazar, kadınların william shakespeare gibi bir deha çıkaramamasının nedenini, kadınların o zamanlarda kendilerine ait bir odalarının bile olmamasına, özgürce düşünebilecekleri alanın yoksunluğuna bağlayarak daha birçok farklı ve önemli konuya değiniyor.
yazar: virginia woolf
yayım yılı: 1929
yazar, kadınların william shakespeare gibi bir deha çıkaramamasının nedenini, kadınların o zamanlarda kendilerine ait bir odalarının bile olmamasına, özgürce düşünebilecekleri alanın yoksunluğuna bağlayarak daha birçok farklı ve önemli konuya değiniyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "evernevergreen" tarafından 11.01.2021 21:29 tarihinde açılmıştır.
1.
sorgulamalarını çok hoş benzetmelerle anlaşılır kılan, varlıklı bir ailenin kızının, 20.yüzyılın aslında her iki cinsede acımasız olduğu dönemde, fakir olanların anlayamayacağı mağduriyetlere karşı bir oda sahibi olmanın bireye katabileceklerini anlatan, türünün ilki olan kitap. yazarı virinıa wolf aslında çoğu evde, rahatın battığı şeklinde nitelenen, hassas kalpli bir karaktere sahip biri.
devamını gör...
2.
öncelikle buranın bu kadar boş olmasına şaşırdığımı söylemeden geçemeyeceğim. kitabı okuyan değerli yazarlarımız buraları yeşillendirebilir.
tanım: virginia woolf'un tarihte neden kadınlar erkekler kadar yazar çıkaramadı sorusunu irdelediği eserdir. woolf bunun nedenini edebiyat tarihinden somut örneklerle gayet iyi açıklamaktadır. kadınlar arasında da bir çok yazar çıktığını hatta bazılarının takma erkek isimleri kullanmak zorunda kaldığı gibi örnekler yer almaktadır*. bence herkesin mutlaka okuması gereken bir eserdir.
tanım: virginia woolf'un tarihte neden kadınlar erkekler kadar yazar çıkaramadı sorusunu irdelediği eserdir. woolf bunun nedenini edebiyat tarihinden somut örneklerle gayet iyi açıklamaktadır. kadınlar arasında da bir çok yazar çıktığını hatta bazılarının takma erkek isimleri kullanmak zorunda kaldığı gibi örnekler yer almaktadır*. bence herkesin mutlaka okuması gereken bir eserdir.
devamını gör...
3.
virginia woolf’un insanı düşüncelere gark eden kitabıdır.
herkesin ihtiyacı var kendine ait bir odaya. ama (bkz: özdemir asaf’)ın dediği gibi “ kime sorsan evinde bir oda eksik.” bulamıyoruz o odayı bir türlü. oda sanki kırk odanın kırkıncısı, açsak kapıyı her şey alt üst olacak. arayıp duruyoruz kendimize ait bir oda. ne yapacağız sanki bulsak? belki kafa dinleyeceğiz biraz, belki kendi kendimize konuşmaya ihtiyacımız var deli sayılmadan, belki sadece huzur içinde uyumaya çalışacağız. belki de bizi bir türkü kabullenmeyen topluma inat olsun diye yazacağız.
virginia woolf yazmış. anlatmış her şeyi. kendine ait odayı belki de nehre kendini bıraktığında buldu güzeller güzeli virginia. bilmiyoruz huzurlu mu ama biz okurken huzursuz oluyoruz onu, çünkü çok suçluyuz ona karşı.
herkesin ihtiyacı var kendine ait bir odaya. ama (bkz: özdemir asaf’)ın dediği gibi “ kime sorsan evinde bir oda eksik.” bulamıyoruz o odayı bir türlü. oda sanki kırk odanın kırkıncısı, açsak kapıyı her şey alt üst olacak. arayıp duruyoruz kendimize ait bir oda. ne yapacağız sanki bulsak? belki kafa dinleyeceğiz biraz, belki kendi kendimize konuşmaya ihtiyacımız var deli sayılmadan, belki sadece huzur içinde uyumaya çalışacağız. belki de bizi bir türkü kabullenmeyen topluma inat olsun diye yazacağız.
virginia woolf yazmış. anlatmış her şeyi. kendine ait odayı belki de nehre kendini bıraktığında buldu güzeller güzeli virginia. bilmiyoruz huzurlu mu ama biz okurken huzursuz oluyoruz onu, çünkü çok suçluyuz ona karşı.
devamını gör...
4.
gençlik dönemimde bende ufuk açan, kafamdaki birçok soruyu cevaplayan şah eser. yüz yıl öncesine kadar ancak erkek mahlasıyla edebi eserlerini yayınlayabilen, iki yüzyıl öncesine kadar tıp fakültelerine kabul edilmeyip erkek kılığında eğitim gören kadınları düşününce insan avrupa nasıl bu kadar hızlı gelişti diye düşünüyor.
devamını gör...
5.
okuduğum andan beri aklımdan çıkmaz:
"elimdeki kitabı gurur ve önyargı’nın yanına bırakırken, bu sayfaları yazan kadın jane austen’dan daha parlak bir yeteneğe sahipti denebilir, diye düşündüm. ama o sayfaları tekrar okuyup içlerindeki o sarsıntıyı, o öfkeyi fark edince yazarın yeteneğini hiçbir zaman eksiksiz ve bütün olarak dışa vuramayacağını görüyorsunuz. kitapları biçimini yitirecek, çarpılacaklardır. sükûnet içinde yazacağına öfke içinde yazacaktır. karakterlerini anlatacağına kendini anlatacaktır. yazgısıyla savaş hâlindedir."
ve hep durup fark ederim ki ne zaman içimdekiler bir çağlayana dönse, sesimi duyuramasam ben de sayfalara kimseyi değil, bambaşka insan suretlerinde beni aktarıyorum.
insanların ağızlarına tıkatılmış böylesi ağır hisleri düşünüyorum sonra. yazgısıyla savaş hâlinde evet. ne yazık ki yazgısı o kadının eseri değildi. ve ne yazık ki hiçbir zaman olamayacak çünkü zihninde bile bir odayı kiralayamamaktır yaşamak.
"elimdeki kitabı gurur ve önyargı’nın yanına bırakırken, bu sayfaları yazan kadın jane austen’dan daha parlak bir yeteneğe sahipti denebilir, diye düşündüm. ama o sayfaları tekrar okuyup içlerindeki o sarsıntıyı, o öfkeyi fark edince yazarın yeteneğini hiçbir zaman eksiksiz ve bütün olarak dışa vuramayacağını görüyorsunuz. kitapları biçimini yitirecek, çarpılacaklardır. sükûnet içinde yazacağına öfke içinde yazacaktır. karakterlerini anlatacağına kendini anlatacaktır. yazgısıyla savaş hâlindedir."
ve hep durup fark ederim ki ne zaman içimdekiler bir çağlayana dönse, sesimi duyuramasam ben de sayfalara kimseyi değil, bambaşka insan suretlerinde beni aktarıyorum.
insanların ağızlarına tıkatılmış böylesi ağır hisleri düşünüyorum sonra. yazgısıyla savaş hâlinde evet. ne yazık ki yazgısı o kadının eseri değildi. ve ne yazık ki hiçbir zaman olamayacak çünkü zihninde bile bir odayı kiralayamamaktır yaşamak.
devamını gör...
6.
a room of one's own
virginia woolf'un yazmış olduğu eser olup yazar bu kitabı kendine ait bir odası olduğu için yazabilmiştir.
esasen makale olup daha sonradan kitap halinde yayınlanmış olup ilk baskısı 172 sayfadır.
erkeklerin dış kadınların ise iç dünyaya ait kabul edildiği bir dünyada yaşamakta olduğumuz için ve kadınlar uzunca bir dönem erkekler kadar saygı ve kabul göremedikleri için yazar bunu eleştirir.
kadınlar mutfağa hapsedilir erkekler ise para kazanmak zorundadır.
anne olduğu için az biraz kutsal ve dokunulmaz kabul edilen kadın hiçbir zaman erkek kadar zeki kabul edilmez.
kendine ait bir odası olması için ekonomik özgürlüğünü kazanması gerekir.
özgürlük konfor sayesinde elde edilir ve konfor para ile sağlanır.
her bireyin kendine ait bir odası olmalıdır.
bir kadının parası ve kendine ait bir odası olmalı.
virginia woolf'un yazmış olduğu eser olup yazar bu kitabı kendine ait bir odası olduğu için yazabilmiştir.
esasen makale olup daha sonradan kitap halinde yayınlanmış olup ilk baskısı 172 sayfadır.
erkeklerin dış kadınların ise iç dünyaya ait kabul edildiği bir dünyada yaşamakta olduğumuz için ve kadınlar uzunca bir dönem erkekler kadar saygı ve kabul göremedikleri için yazar bunu eleştirir.
kadınlar mutfağa hapsedilir erkekler ise para kazanmak zorundadır.
anne olduğu için az biraz kutsal ve dokunulmaz kabul edilen kadın hiçbir zaman erkek kadar zeki kabul edilmez.
kendine ait bir odası olması için ekonomik özgürlüğünü kazanması gerekir.
özgürlük konfor sayesinde elde edilir ve konfor para ile sağlanır.
her bireyin kendine ait bir odası olmalıdır.
bir kadının parası ve kendine ait bir odası olmalı.
devamını gör...
7.
a room of one's own
virginia woolf'un yazmış olduğu kısacık kitap; 1929 yılında yayınlanmış olan eser kadınların üretken ve toplumda;
edebiyat dünyasında ya da hayatın farklı alanlarında vâr olabilmek için kendilerine ait bir odanın elzemliğinin ele alındığı eser olduğu söylenebilir.
ben kitabımı ilknur özdemir çevirisi ile okudum, kitapta pek imlâ hatasına rastlamamak güzeldi, çevirisi de iyiydi.
virginia woolf'un bu kitabının feminist bir manifesto niteliğinde olduğu da pekâlâ düşünülebilir, başta burjuvazi kesimin arasında şâşâlı bir sofrada yemek yerken bile aslında onları gözlemler gibi olması, erkeklerin arasında kadınların neden daha sessiz kaldığını, neden kadınların erkekler kadar zengin olmadığını, neden miras bırakma yetkisinin sadece erkekte olduğunu, neden erkeklerin kadınlar hakkında az yazdığını, güçlü karakterlerin erkekler olduğunu tartıştığı bölümler bile yazarın kitabını özetler niteliktedir.
virginia woolf'un üslubunu fena bulmadım, kadın ve erkeğin eşit olması gerektiğini, kadının eve veya mutfağa hapsedilmemesi gerektiğini, kendi ayakları üzerinde durmak için muhakkak okuması ve kendine ait bir odası olması gerektiğini savunması, aslında herkesin kendine ait bir odası olması gerektiğini hatırlatması güzeldi.
üretken olmak için, sesini duyurabilmek için kendine ait bir odan olmak zorundadır, kadınların kendilerine ait bir özgür alanı olmalı ve bu alana hiç kimse karışmak istememelidir.
kitaptan alıntı içine aldığım birkaç söz bırakıp bitiriyorum.
çünkü bir kere, para kazanmaları olanaksızdı, ikinci olarak da, mümkün olsaydı bile, yasalar onlara kazandıkları parayı kendilerinde tutma hakkı vermiyordu.
neden erkekler şarap içerken kadınlar su içiyorlardı? cinslerden biri o kadar varlıklıyken öbürü neden yoksuldu? yoksulluğun kurmaca üzerinde nasıl bir etkisi vardı?
“bütün bu yüzyıllar boyunca kadınlar erkeği olduğundan iki kat büyük gösteren bir ayna görevi gördüler, büyülü bir aynaydı bu ve müthiş bir yansıtma gücü vardı.
“eşini dövmek” diye okudum, “erkeğe tanınan bir haktı.
virginia woolf'un yazmış olduğu kısacık kitap; 1929 yılında yayınlanmış olan eser kadınların üretken ve toplumda;
edebiyat dünyasında ya da hayatın farklı alanlarında vâr olabilmek için kendilerine ait bir odanın elzemliğinin ele alındığı eser olduğu söylenebilir.
ben kitabımı ilknur özdemir çevirisi ile okudum, kitapta pek imlâ hatasına rastlamamak güzeldi, çevirisi de iyiydi.
virginia woolf'un bu kitabının feminist bir manifesto niteliğinde olduğu da pekâlâ düşünülebilir, başta burjuvazi kesimin arasında şâşâlı bir sofrada yemek yerken bile aslında onları gözlemler gibi olması, erkeklerin arasında kadınların neden daha sessiz kaldığını, neden kadınların erkekler kadar zengin olmadığını, neden miras bırakma yetkisinin sadece erkekte olduğunu, neden erkeklerin kadınlar hakkında az yazdığını, güçlü karakterlerin erkekler olduğunu tartıştığı bölümler bile yazarın kitabını özetler niteliktedir.
virginia woolf'un üslubunu fena bulmadım, kadın ve erkeğin eşit olması gerektiğini, kadının eve veya mutfağa hapsedilmemesi gerektiğini, kendi ayakları üzerinde durmak için muhakkak okuması ve kendine ait bir odası olması gerektiğini savunması, aslında herkesin kendine ait bir odası olması gerektiğini hatırlatması güzeldi.
üretken olmak için, sesini duyurabilmek için kendine ait bir odan olmak zorundadır, kadınların kendilerine ait bir özgür alanı olmalı ve bu alana hiç kimse karışmak istememelidir.
kitaptan alıntı içine aldığım birkaç söz bırakıp bitiriyorum.
çünkü bir kere, para kazanmaları olanaksızdı, ikinci olarak da, mümkün olsaydı bile, yasalar onlara kazandıkları parayı kendilerinde tutma hakkı vermiyordu.
neden erkekler şarap içerken kadınlar su içiyorlardı? cinslerden biri o kadar varlıklıyken öbürü neden yoksuldu? yoksulluğun kurmaca üzerinde nasıl bir etkisi vardı?
“bütün bu yüzyıllar boyunca kadınlar erkeği olduğundan iki kat büyük gösteren bir ayna görevi gördüler, büyülü bir aynaydı bu ve müthiş bir yansıtma gücü vardı.
“eşini dövmek” diye okudum, “erkeğe tanınan bir haktı.
devamını gör...
8.
virginia woolf'un kadın ve kurmaca yazın konulu yaptığı iki farklı konuşma metninin düzenlenerek kitaplamış halidir.
woolf ilgili konuşmaları kız kolejlerinde gerçekleştirir. kadınlara seslenir ve yer yer makale olmaktan çıkıp kurmacaya yakınsar. femist külliyat için önemli bir metindir.
"kadın oluşumuzu geri dönüp annelerimize bakarak algılarız" der woolf, kendine ait bir oda'da. burada kadın yazın geleneğinin olmayışını anlatır. yazar olacak, yazacak kadının geri dönüp bakabileceği kadınların, kadın dilinin yokluğunun yarattığı zorluklardan bahseder. kitapta kadın yazar geleneğinin yokluğunun, bu geleneği oluşturma çabasına girişecek olan muhtemel yazarlara yeniyi yaratma coşkusu vermediği aksine, zaten hal-i hazırda yalnız olan yazar kadının, yazarlık iştigalinin kendisini daha da soyutlayıp iyice tek başına bırakabileceği endişesini doğurduğunun altını çizer. bu türlü dışlanıp yalnız kalmayı "gulyabi"ye dönüşme diye ifade eder woolf.
woolf ilgili konuşmaları kız kolejlerinde gerçekleştirir. kadınlara seslenir ve yer yer makale olmaktan çıkıp kurmacaya yakınsar. femist külliyat için önemli bir metindir.
"kadın oluşumuzu geri dönüp annelerimize bakarak algılarız" der woolf, kendine ait bir oda'da. burada kadın yazın geleneğinin olmayışını anlatır. yazar olacak, yazacak kadının geri dönüp bakabileceği kadınların, kadın dilinin yokluğunun yarattığı zorluklardan bahseder. kitapta kadın yazar geleneğinin yokluğunun, bu geleneği oluşturma çabasına girişecek olan muhtemel yazarlara yeniyi yaratma coşkusu vermediği aksine, zaten hal-i hazırda yalnız olan yazar kadının, yazarlık iştigalinin kendisini daha da soyutlayıp iyice tek başına bırakabileceği endişesini doğurduğunun altını çizer. bu türlü dışlanıp yalnız kalmayı "gulyabi"ye dönüşme diye ifade eder woolf.
devamını gör...